Ab. English - Lower Intermediate 4

Question 1

Rapor edebileceğim hiçbir şey yok.

Answer 1

I have nothing to report.

Question 2

Öğle yemeğinden sonra bitireceğim. Saat 5’te masanızda olacak.

Answer 2

I will finish it after lunch. It will be on your desk at 5.

Question 3

Öğle yemeğinden sonra ofise geri gelecek misiniz?

Answer 3

Will you come back to the office after lunch?

Question 4

Buraya geri gelme.

Answer 4

Don’t come back to this place.

Question 5

Tüm öğleden sonra evde olacağım.

Answer 5

I will be at home all afternoon.

“I will be at…”

Question 6

Başka bir şey ister misin?

Başka ne istersiniz?

Answer 6

Do you want anything else?

What else do you want?

Question 7

Başka bir şey? (Mesela toplantının bittiğini teyit ederken)

Answer 7

Anything else?

Question 8

Odada başka kimse var mı?

Answer 8

Is there anybody else in the room?

Question 9

Eşimi ara ve akşam yemeği için evde olamayacağımı söyle. Yaklaşık 11’e kadar bir müşteri ile birlikte olacağım.

Answer 9

Call my wife and tell her that I won’t be home for dinner. I will be with a client until about 11.

Question 10

Yaklaşık iki metre uzunluğundadır.

Answer 10

It is about two metres long

Question 11

Aşağı yukarı 7 gibi geleceğim.

Answer 11

I will come at about 7.

Question 12

Ebru’ya söyle bu akşam arabaya ihtiyacım yok.

Answer 12

Tell Ebru, I won’t need the car tonight.

Question 13

Hemen icabına bakacağım.

Answer 13

I will see to it immediately.

see to(f):icabına bakmak, ilgilenmek.

Question 14

hemen, derhal.

Answer 14

immediately=right now=at once

Question 15

Camı açabilir miyim?
Yarın sizi arayım mı?
Çantanı taşıyabilir miyim?

Answer 15

Shall I open the window?
Shall I phone you tomorrow?
Shall I carry your bag?

OFFERS WITH SHALL

Question 16

Sinemaya gidelim mi?
Buluşalım mı?
Menüyü isteyelim mi?

Answer 16

Shall we go to the cinema?
Shall we meet?
Shall we ask for the menu?

SUGGESTIONS WITH SHALL

Question 17

Kredi kartınızı çıkarabilir misiniz, lütfen?

Answer 17

Can you get out your credit card, please?
Can you get your credit card out, please?

get something out=get out something

Question 18

Lütfen yataktan çık.

Answer 18

Please, get out of bed.

get out of(f):kurtulmak, dışarı sızmak.

Question 19

Saat yedide benim evde buluşalım olur mu?

Answer 19

We will meet at my home at seven o’clock, OK?

Question 20

Bize katılmaları için onları davet ettim.

Answer 20

I invited them to join us.

Question 21

Eğer geliyorlarsa, söyle onlara biraz kırmızı şarap getirsinler.

Answer 21

If they are coming, tell them to bring some red wine.

“If they are coming…”
“tell them to…”

Question 22

Eğer onlar geliyorsa ben burada olmayacağım.

Answer 22

If they are coming, I will not be here.

“If they are coming…”

Question 23

Onlara bu kaydı dinlemelerini söyle.

Onlara teşekkür etmelerini söyle.

Answer 23

Tell them to listen to this record.
Tell them to say thank you.

“tell them to…”

Question 24

An itibariyle daha iyi hale geliyor.

Answer 24

This is getting better by the minute.

by the minute:an itibariyle.

Question 25

Öyle bir yemek yapacağım ki ağzının suyu akacak.

Answer 25

I'm going to prepare a dinner that will make your mouth water.

Question 26

İlk önce ne(hangisini) yapmalıyız? | Film izlemek mi yoksa akşam yemeği yemek mi?

Answer 26

What shall we do first? | Watch the film or have dinner.

Question 27

İlk önce yemek yediğimizde daima film boyunca uyuyoruz.

Answer 27

When we have dinner first, we always sleep through the film.

Question 28

Son iki yıldır...

Answer 28

For the past two years, ...

Question 29

O zamana kadar aynı şirketteydim.

Answer 29

I had been at the same company up until then. up until then(zf.): o zamana kadar. up until now(zf.): şimdiye kadar.

Question 30

Seni görmek güzel.

Answer 30

Good to see you.

Question 31

Önce film izleyelim, sonra akşam yemeği yiyelim.

Answer 31

We will watch the film first, then have dinner.

Question 32

Çocukları hakkında sohbet etmeyi sever.

Answer 32

He likes to chat about his children.

Question 33

Söz veriyorum uyuya kalmayacağım.

Answer 33

I promise you I won't fall asleep. "fall asleep(f.)": uyuya kalmak.

Question 34

Söz.

Answer 34

It is a promise.

Question 35

Uyumadığında film boyunca konuşuyorsun.

Answer 35

When you don't sleep you talk through the film.

Question 36

Eğer böyle homurdanacaksan, spaghetti yiyemeyeceksin.

Answer 36

If you carry on like that you won't get any spaghetti.

Question 37

Durma, devam et!

Answer 37

Don't stop, carry on!

Question 38

Devam et, dinliyorum.

Answer 38

Carry on, I am listening!

Question 39

Bana bu şekilde konuşma!

Answer 39

Don't speak to me like that!

Question 40

Şaka yapıyorum.

Answer 40

I'm joking.

Question 41

Saat neredeyse 10 olmuş.

Answer 41

It's almost 10 o'clock.

Question 42

Neredeyse 25 yaşındayım.

Answer 42

I'm almost 25.

Question 43

İstediğin kadar dondurma yiyebilirsin. Tenisi futbolu sevdiğim kadar seviyorum.

Answer 43

You can eat as much ice-cream as you want. I like tennis as much as I like football. "as much as"

Question 44

Tek başıma olmak istiyorum. Yarın tek başıma olacağım.

Answer 44

I want to be on my own. Tomorrow I will be on my own. "on my own(zf.)": tek başıma. on his own on her own on their own

Question 45

Camı açabilir misin? Tuzu uzatabilir misin? Bana başka bir bira daha getirebilir misin? Bana elini uzatır mısın?

Answer 45

Will you open the window? Will you pass the salt? Will you get me another beer, please? Will you give me a hand, please? ORDER and REQUESTS "WILL YOU" "Would you" "will you"'nun kibar versiyonu. Günlük yaşamda "would you" kullanmalıyız. Will you ifadesi yakın arkadaşlara karşı kullanılabilir.

Question 46

Lütfen biraz sessiz olabilir misiniz? Bana bir iyilik yapabilir misin? Tuzu uzatabilir misin? Camı açabilir misin?

Answer 46

Would you please be quiet? Would you do me a favour? Would you pass the salt? Would you open the window? ORDER and REQUESTS "WOULD YOU"

Question 47

Müziğin sesini biraz kısabilir misiniz, lütfen? Bana dergiyi uzatabilir misiniz, lütfen? Bana kalemini ödünç verebilir misiniz?

Answer 47

Would you turn down the music, please Would you pass me that magazine? Would you lend me a pen? ORDER and REQUESTS "WOULD YOU"

Question 48

Camı açabilir misin, lütfen? | Camı açmak ister misin?

Answer 48

Will you open the window, please? Do you want to open the window? "Will you...?" implies indirect. "Do you want...?" implies direct.

Question 49

Bunu sır olarak sakla, lütfen.

Answer 49

Keep this secret, please

Question 50

Kimseye söylemeyeceğine söz veriyor musun?

Answer 50

Will you promise not to tell anyone?

Question 51

Yılbaşından önce geleceğime söz veriyorum.

Answer 51

I promise you that I'll come before Christmas

Question 52

Bir daha ki sefere gelmen şartıyla bugün geleceğim.

Answer 52

I will come today on condition that you come next time. on condition(zf.): şu şartla

Question 53

Kazanılan paranın yarısını isterim.

Answer 53

I want half of the winnings.

Question 54

Yarım litre | Yarın saat

Answer 54

Half a litre | Half an hour

Question 55

Yarım saat içinde seninle olacağım.

Answer 55

I will be with you in half an hour.