1 Flashcards
(81 cards)
1
Q
inquiry
A
araştırma/sorgulama
2
Q
elaborate
A
detaylandırmak/ayrıntılı
3
Q
vigorous
A
kuvvetli/şiddetli
4
Q
encompass
A
kapsamak
5
Q
hinder
A
engellemek
6
Q
redundancy
A
fazlalık
7
Q
sewage
A
kanalizasyon
8
Q
colossal
A
devasa
9
Q
tenet
A
ilke
10
Q
incentive
A
teşvik
11
Q
compensation
A
tazminat/bedel/maaş vb
12
Q
refutable
A
reddedilebilir
13
Q
erroneous
A
hatalı/yanlış
14
Q
ambiguous/vague
A
belirsiz
15
Q
conduct
A
yürütmek/yönetmek
16
Q
extensively
A
yaygın olarak
17
Q
disruption
A
bozulma
18
Q
exploitation
A
sömürü/işletme
19
Q
allocation
A
paylaştırma/ödenek/tahsis
20
Q
viable
A
geçerli/uygun
21
Q
heralded
A
haber/müjdelendi
22
Q
arbitrarily
A
keyfi olarak
23
Q
profound/profoundly
A
engin,derin/içtenlikle
24
Q
lush/abundant
A
bereketli
25
deterioration
bozulma
26
unprecedented
benzeri görülmemiş/örneğine rastlanmamış
27
inconclusive
sonuçsuz/yetersiz/ikna edici olmayan
28
adequately
yeterince
29
eligibly
uygun şekilde
30
contrary to
aksine
31
conversely
tersine
32
deterred
caydırılmış
33
prominent
öne çıkan/belirgin
34
obsolete
modası geçmiş/eski
35
scarcity
kıtlık
36
notoriously
used to emphasize that a quality or fact, typically a bad one, is well known
37
pervasive
yaygın
38
distinct/distinction
belirgin/ayrım
39
tediously
sıkıcı bir şekilde
40
intricate/intricately
karmaşık/girift olarak
41
escalated
tırmandı/yükseldi
42
provided that
şartıyla/koşuluyla
43
conventional
geleneksel
44
sovereignty
egemenlik
45
feasible
mümkün
46
hardly
ancak/neredeyse
47
inconceivable
akıl almaz
48
infrastructure
altyapı
49
precursor
ata
50
comprise
içermek
51
fallacy
safsata/yanılgı
52
fortify
güçlendirmek
53
implement
uygulamak
54
fruitfully
verimli
55
precisely
kesin/açık olarak
56
whereas
oysa/halbuki
57
reconcile
uzlaştırmak/bağdaştırmak
58
detrimental
zararlı
59
exponentially
katlanarak (logaritmik mesela)
60
comprehensive
kapsayıcı, kapsamlı bi şekilde
61
endeavour
çaba/gayret
62
perpetuate
sürdürmek
63
alleviate
hafifletmek/azaltmak
64
exacerbate
şiddetlendirmek/kötüleştirmek
65
competence
yetki/yeterlilik
66
recession/regression
durgunluk/gerileme
67
evident
belirgin/açık
68
ardently
very enthusiastically or passionately.
69
condemned
hükümlü/mahkum
70
assertion
iddia
71
vigilant
uyanık/tetikte
72
inevitable
kaçınılmaz
73
callousness
duygusuzluk
74
recede
çekilmek/gerilemek
75
advertently/inadvertently
yanlışlıkla
76
contradiction
çelişki
77
halt
durmak/durdurmak
78
malicious
kötü niyetli
79
adversely
olumsuz olarak
80
negligible
önemsiz
81
annihilate
yok etmek