Allerjik reaksiyonlar Flashcards
(40 cards)
Genel olarak prostoglandinler hangi semptomları oluşturur?
Siklooksijenaz yolağı ile araşıdonik asitten oluşan prostoglandinler, inflamatuvar yanıtın mediyatörleridir ve oluşturdukları semptomlar arasında: Bronkokonstrüksiyon, periferik vazodilatasyon ikincil sistemik hipotansiyon, kapiller permeabilite artışı ve koroner spazm bulunur. Prostoglandin E1 ve E2 bronkodilatasyon oluştururlar, histamin salınımını azaltırlar ve pulmoner, koroner ve periferik dolaşımda vazodilatasyon yaparlar.
Atopinin tanımı nedir ve bu tanımın önemi nedir?
Bir hastada allerjinin şu belirti ve bulguları varsa atopi hikayesine sahip olduğu düşünülür. Astım, allerjik rinit, konjonktivit, ürtiker, egzema, çoklu ilaç allerjisi, anaflaksi öyküsü, ya da pozitf cilt testi. İlaç dışı alerjenlere karşı alerji öyküsü olan hastalar anestezi esnasında lateks alerjisi ya da anafilaktoid ya da anafilaktik reaksiyon için daha büyük risk altındadır.
Uyanık hastada anafilaksinin erken bulguları nelerdir?
Flush Ürtiker (kurdeşen) Kaşınma Sersemlik ya da bilinç düzeyinin azalması Dispne ve/veya göğüs sıkışıklığı
Genel anestezi altındaki hastalarda gözlenebilen anafilaksinin bulguları neler olabilir?
Kardiyak, respiratuvar ya da kutanöz bulgular: taşikardi, hipotansiyon, aritmi, bronkospazm, havayolu basıncında artma, hipoksemi, laringeal ya da pulmoner ödem, flush, döküntüler ve kurdeşen. Hipotansiyon genel anestezi altında tek anafilaksi bulgusu olabilir.
Anafilaksiden ölümün en sık nedeni nedir?
Kardiyovasküler kollaps. Bunun yanında, entübasyonda ya da oksijenizasyonda üst havayolu ödemine, bronkospazma ya da bunların kombinasyonuna bağlı olarak başarısızlık entübe olmamış olan hastayı riske sokar.
Şüpheli anafilaktik episod sonrası ayırıcı tanı nasıl yapılır?
Uyanık hastada vazovagal reaksiyon kolaylıkla anafilaksi ile karıştırılabilir zira hasta terleyebilir, bulantısı olabilir ve presenkop hale gelebilir. Kaşıntı, cilt kızarması, ürtiker, wheezing ya da siyanoz, vagal uyarı ile ilgili değildir. Genel anestezi ile birlikte ayırıcı tanı şöyledir: kendi hemodinamik etkileri olan anestezik maddelerin uygulanması, başka nedenlerden dolayı hipotansiyon, bronkospazm, septik şok, kardiyak aritmi, miyokardiyal enfarktüs, pnömotoraks, yağ embolisi, pulmoner emboli ya da ödem, ve venöz hava embolisi.
Anafilaksinin ana tedavisi nedir?
Epinefrin
Anafilakside epinefrinin faydalı etkileri nelerdir?
Periferik vazokonstriksoyn ile kalp ve serebral perfüzyonu sağlar. Bronkodilatör olarak etki eder ve mast hücrelerinden antijen aracılıklı bronkospastik mediyatör salınımını engeller.
Epinefrinin klinik etkileri doz bağımlıdır. Düşük dozlarda beta adrenerjik etki oluşturur ve alfa adrenerjik etki 10 mch/dk dozun üzerinde belirgindir.
İntraoperatif anafilaksinin tedavi protokolünü anlatınız.
Tahmini alerjenin uygulanmasını durdurunuz. Alerjen eğer IM ya da SC uygulamada ise enjeksinonun üstünden turnike yerleştirilmelidir ve o bölgeye allerjenin intravasküler alana alınımını azaltmak için düşük doz 0.2 mg epinefrin yapılmalıdır.
Havayolu güvenli hale getirmeli ve % 100 O2 verilmelidir. Oksijenizasyon ve ventilasyon desteklenmelidir.
Hasta entübe değilse entübe edilmelidir.
Tüm anestezikleri kardiyovasküler depresan oldukları için kesmek gereklidir. İnhalasyon anestezikleri anafilakside uygun bronkodilatörler değildir ve halotan kalbi katekolaminlere duyarlı hale getirir ve aritmilere neden olur.
Hızlı IV sıvı verilmesine başlanmalıdır. Vasküler geçirgenliğin artmasından dolayı gelişen masif kayıplar nedeniyle oluşan büyük hacim kayıpları oluşabileceğinden litrelerce sıvıya gerek olabilir.
Epinefrin verilir.
Cerrahi bilgilendirilir. Karın boşluğuna verilen ya da enjekte edilen ilaçlar kontrol edilir. Tedaviye yanıt alınamıyorsa cerrahi durdurulmalıdır.
Anafilaksi sırasında ne kadar epinefrin verilmelidir?
İyi klinik değerlendirme yapılmalıdır.
Kan basıncı normal ise epinefrini IV vermeye gerek yoktur.
Hasta hipotansif ise ve IV yol varsa 5-10 mch IV bolus epinefrin verilir ve derece derece kan basıncı düzelene kadar 30-60 sn’de bir 5-10 mcg verilebilir.
Kardiyovasküler kollaps ile epinefrinin kardiyorespiratuvar dozları verilmelidir. (0.5-1 mg IV ve gerektikçe tekrarlanır.)
Eğer IV yol yok ise 0.5 ml 1:1000 epinefrin subkutanöz olarak verilebilir. Şoktaki hastada IM ve SC olarak verilen ilaçların emilimi güvenilir değildir.
Epinefrin şok durumunda endotrakeal tüpten uygulanabilir, ancak cevap daha yavaş ve gecikmiştir. Eğer hastada bir epidural ya da spinal anestezi varsa, hasta parsiyel olarak sempatektomize olabileceği için daha yüksek dozlar gerekebilir.
Anafilaktik reaksiyonlarda taşikardi varsa bile epinefrin uygulanmalıdır.
Anfilaksinin ikinci sıra tedavisini anlatınız.
H1 antagonisti difenhidramin 50 mg IV uygulanır, ranitidin veya simetidin gibi H2 bloke edici ajanların kullanımı tartışmalıdır.
devamlı hipotansiyon için katekolamin infüzyonu başlanır. 0.05-0.1 mgc/kg/dk başlangıç dozudur.
invaziv arteryel ve venöz kateterlerle monitorizasyon, vazoaktif ajan infüzyonu ve kan örneklemesi için yerleştirilmelidir. Bronkospazm için bronkodilatasyon verilir. Epinefrin, inhaler bronkodilatorlerle veya son tercih aminofilin. Aminofilin mediatör salınımını intrasellüer siklik AMP seviyelerini arttırarak azaltır ancak kardiyak aritmiler bir risktir.
Devam eden laringeal ödem için havayolu yeniden değerlendirilir.
Kortikosteroidler gecikmik reaksiyonları engellemek için 24 saatte verilir. Ancak akut etkileri olmayacaktır. Hidrokortizon hızlı etki başlaması ve solunum semptomlarını ortadan kaldırması ile tercih edilir.
Arteryel kan gazı alınır ve asidoz varsa düzeltilir. Hastanın volüm durumu gözden geçirilir.
Belirgin nedenler bulunamaz ise lateks allerjisi düşünülebilir. Lateks içeren malzemeler uzaklaştırılır.
Hasta ilk 24 saat sürekli kontrol edilir ve ekstübasyon öncesi havayolu yeniden değerlendirilir.
Anafilaksi bulgularının gelişmesi için allerjen ile temas edildikten ne kadar zaman geçmelidir?
Genellikle anafilaksi bulgu ve semptomları özellikle intravenöz enjeksiyon sonrası dakikalar içinde gelişir Kalan büyük çoğunluk ise maruziyet sonrası bir saat içinde gelişir. Semptomlar ilk anafilaktik durum çözüldükten 6-8 saat sonra tekrarlayabilir.
Anafilaktik reaksiyonlardan hangi medikasyonlar daha sıklıkla sorumludur?
Penisilin türevi antibiyotikler (ABD’de yılda 375 ölüm). Anafilaktoid reaksiyonlar en sık intravenöz kontrast uygulamalar ile birlikte gözlenir (Sıklık % 5-8)
Penisilinler ve sefalosporinler arasında gerçekten bir çapraz reaksiyon var mıdır?
Evet, ancak gerçek oran bilinmemekle birlikte % 5 civarında bir oran sözkonusudur. Penisiline allerjisi olan bir hastada sefalosporin alerjisi de gelişebilir.
Premedikasyon anafilaksiyi engelleyebilir mi?
Riski ya da genel yanıtı azaltabilir ancak anafilaksi yine de oluşabilir. Difenhidramin, simetidin (ya da ranitidin) ve kortikosteroidler ile maruziyetten 24 saat önce ön tedavi sık uygulanan bir yaklaşımdır. Histamin bloke edici ajanlar ile rutin ön tedavi halen tartışmalıdır. H1 ve H2 reseptör blokajı yapan ajanlar ile premedikasyondan fayda görebilecek yüksek riskli hastalar arasında ilaç reaksiyonu olan ya da allerjileri oranlar, histamin salınımının daha yüksek olduğu cerrahi işlemlere aday olanlar (ekstrakorporeal dolaşımın gerekli olduğu durumlar) ve kötü fiziksel durumda (ciddi kalp hastalıkları) olan tedaviden, aşırı hidrasyondan ve tedaviye yanıt düşük olmasından dolayı yüksek komplikasyon riski ile yüz yüze olan hastalar sayılabilir. Premedikasyon genel anestezi altında anafilaksinin tanısının maskalenmesine ve bazen gecikmesine neden olabililir.
Hangi hasta lateks alerjisi açısından yüksek risk altındadır?
Lateksten mamul malzeme ile kronik maruziyeti olanlar ve atopi öyküsü bulunanlar
Spina bifida hastaları
Ürolojik rekonstrüksiyon cerrahisi
Sağlık çalışanları, özellikel atopi veya el egzeması bulunanlar
Muz, avakado, kestane, kivi ya da mangoya allerjisi olanlar
Çoklu allerjisi ya da atopisi olanlar
Çoklu cerrahi işlem geçirecek olan hastalar
Kauçuk sanayinde çalışanlar
Spinal kord travması olanlar
Lateksten üretilmiş maddelere intoleransı olanlar (balon, kondom)
Etiyolojisi belli olmayan intraoperatif anafilaksi hikayesi
Lateks tedbirleri ne anlama gelir?
Spina bifidası olan çocuklar ya da GU anomalisi nedeniyle tekrarlayan sayıda rekonstüksiyon operasyonu geçirecek olanlar ya da kauçuk üretral kateter kullananlar gibi lateks alerjisi geliştirmeye yatkın olan hastalarda özel bir yaklaşım söz konusudur. Lateks tedbirleri her hangi bir allerji olmasa dahi lateksten kaçınılması gerektiğini belirler.
Ameliyathanelerde sık olarak kullanılan ve lateks içeren objeler nelerdir?
Bu sadece kısmi bir listedir, eldivenler, ısırma engelleyiciler, anestezi devreleri, nazal airwayler, kırmızı kauçuk endotrakeal tüpler, üriner kateterler, IV enjeksiyon portları, ilaç flakonlarındaki parçalar, Penroz tipi turnikeler, şırınga pistonları, tansiyon aleti kaf tüpleri, steteskop tüpleri, elastik bandajlar ve bazı tüpler.
PVÇ trakeal tüpler ve laringeal maskeler lateks allerjisi olan hastalarda güvenli midir?
Evet, bu tüp ve maskeler lateks içermezler.
Lateks alerjisi olan bir hastanın en etkin tedavi yolu nedir?
Lateks alerjisi riski yüksek olan hastaların belirlenmesi için ayrıntılı öykü alınması ve lateksten kaçınılması gereklidir. Tüm lateks içeren metaryal belirlenmeli ve böyle hastalar için lateks içermeyen bir kit hazırlanmalıdır. Ayrıca tedbir olarak epinefrin hazırlanır.
Kimler protamin reaksiyonu riski altındadır?
Protamin, insülin preparatı kullanan diyabetikler, örn., NPH insülin (% 0.6-2)
Vazektomi geçirmiş olan erkekler (nadir)
Balıklara karşı alerjisi olan bireyler (nadir)
Heparin etkisinin geri döndürülmesi için daha önceden protamin almış olan hastalar
Kortikosteroidler ve antihistaminiklere karşı anafilaktik reaksiyon olur mu?
Son derece nadir olmasına karşın sıklıkla kullanılan bazı kortukosteroid preparatlarına ve antihistaminiklere karşı anafilaktik reaksiyonlar gelişmiştir ve pozitif cilt testi not edilmiştir. Bir kural olarak her medikasyon anafilaksiye neden olabilir.
Hemolitik transfüzyon reaksiyonlarının etiyolojisi nedir ve nasıl tedavi edilmelidir?
ABO uygunsuz kan transfüzyonu yapıldığında, alıcıdaki anti-A veya anti-B IgG ya da IgM antikorlar verici kanındaki kırmızı hücreler ile reaksiyona girer ve kompleman kaskadı aktive olarak anafilotoksinlerin oluşumuna neden olur ki aracılıklı semptomlar gelişir ve donör kırmızı hücre lizisi gelişir. Genellikle semptomlar arasında: kızarıklık, titreme, dispne, sırt ağrısı, kanama, hipotansiyon ve hemoglobinüri bulunur. Tedavi için kan verilmesinin durdurulması, reaksiyonun ciddiyetinin incelenmesi ve diğer allerjik reaksiyonlar gibi değerlendirilmesi gereklidir. Koagülopatiler koagülasyon faktörleri ile düzeltilir. IV sıvı ve furosemid ve/veya mannitol gibi diüretikler gibi böbreklerin hemoglobinüriden korunması için hemodinamik olarak stabil hastalarda idrar çıkışı forse edilir.
Febril transfüzyon reaksiyonu ve transfüzyon aracılıklı akut akciğer hasara etiyolojisi nedir?
Febril reaksiyon daha sık olarak oluşur ve donör lökositleri ile reaksiyona giren alıcıdan kaynaklanan antilökosit antikorlara ikincil gelişir. Lökosit pirojenler titreme, kasılmalar, taşikardi ve ateşe neden olurlar.
Donör kan ürünündeki lökoagglutininler alıcının canlı lökositlerine saldırır. Daha sonra bu lökositler aktive olur ve pulmoner dolaşımda agrege olmaya yetenek kazanarak lizozomal enzimler, serbest radikaller ve araşidonik asit metabolitlerini de salgılayarak direkt akciğer hasarı oluşturur. Klinik olarak hipoksemi, kardiyak olmayan pulmoner ödem, pulmoner hipotansiyon ve solunum yetersizliği oluşur.