dalak ve timus hastalıkları Flashcards
(33 cards)
dalak, kan için bir filtre ve kan yoluyla taşınan antjienlere karşı bir bağışıklık tepkisi bölgesidir
normalde yetişkinlerde yaklaşık 150g; ince, parlak, kayrak taşı grisi bir bağ dokusu kapsülü içinde bulunur
kesit yüzeyi bordo renklidir, lenfoid follikülleri yansıtan gri noktalardan oluşur
periarterolar lenfatik kılıf; T lenfositler ile ekzantrik olarak çevrilidir
bu kılıflar arası alan antijenik uyarıya yanıt olarak germinal merkezlere dönüşebilen, esas olarak B lenfositleri içeren lenfoid folliküller oluşturmak üzere genişleyebilir
dalağın kırmızı pulpası; dalak kordonları veya Billroth Kordonları ile ayrılan çok sayıda ince duvarlı vasküler sinüzoid içerir
sinüzoidin endoteli devamlılık göstermez ve sinüzoidler ve kordonlar arasında kan hücreleri için bir geçiş sağlar
kordonlar hem fiziksel hem de işlevsel bir filtre oluşturmak için uzun dendritik uzantılar ile gevşek bir şekilde bağlanmış bir makrofaj labirenti içerir
kan kırmızı pulpayı geçerken kan damarlarına ulaşmak için iki yol alır;
Açık (yavaş) dolaşım: kan kılcal damarlar yoluyla kordlara akar, buradan kan hücreleri endotellerin aralarındaki boşluklardan geçerek sinüzoidlere ulaşır
Kapalı dolaşım: kan kılcal damarlardan hızla ve doğrudan dalak damarlarına geçer
kanın sadece küçük bir kısmı açık yolu izlese de bir gün boyunca tüm kan hacmi kordonlardan geçer ve burada makrofajlar tarafından yakından incelenir
Dalağın fonksiyonları;
bağışıklığa katkıda bulunur - beyaz pulpa
sistemik inflamasyonlarda, genel hematopoetik bozukluklarda ve birçok metabolik bozuklukta rol oynar
dalağın fonksiyonları;
filtre ve fagositik sistem olarak, yaşlanmış kırmızı hücreleri ve bakteri gibi partikül maddeleri kandan uzaklaştırır - kırmızı pulpa
splenektomi veya otoinfarktüs nedenli dalak yetmezliğinin önemi; pnömokok, meningokok, h. influenza gibi kapsüllü bakterilerin neden olduğu sepsise karşı artan duyarlılıktır
aspleniden kaynaklanan fagositik kapasite ve antikor üretiminde azalmalar, ölümcül olabilen sepsis riskinde artışa katkıda bulunur
bu riskleri azaltmak için tüm asplenik bireyler bu ajanlara karşı aşılanmalıdır
kan hücrelerinin ve partiküllerin fagositozu
hemolitik anemilerde olduğu gibi eritrositler kordlardan geçiş sırasında aşırı deformasyona uğrar, kordlarda tutulur ve makrofajlar tarafından daha kolay fagosite edilir
dalak makrofajları ayrıca eritrositlerin çukurlaşmasından (Pitting), Heinz cisimcikleri ve Howell-Jolly cisimcikleri gibi inklüzyonların ve bakteri gibi partiküllerin kandan uzaklaştırılması sürecinden sorumludur
antikor üretimi
periarteryel lenfatik kılıftaki dendritik hücreler antijenleri yakalar ve onları T lenfositlerine sunar
beyaz pulpa folliküllerinin kenarlarındaki T ve B hücre etkileşimi, esas olarak kırmızı pulpa sinüslerinde bulunan antikor sağlayan plazma hücrelerinin oluşumuna yol açar
hematopoez
fetal gelişim sırasında, dalak küçük bir hematopoez bölgesi olabilir ancak bu normalde doğumla kaybolur
bununla birlikte dalak; şiddetli kronik anemi, KML ve primer miyelofibroz gibi miyeloproliferatif neoplazmaları olan hastalarda ekstramedüller hematopoez bölgesi olabilir
oluşan kan elementlerinin sekresyonu
normal dalak sadece yaklaşık 30-40 mL eritrosit içerir ancak bu hacim splenomegali ile büyük ölçüde artar
dalak ayrıca normalde vücuttaki toplam trombosit kütlesinin yaklaşık %30-40’ını barındırır. splenomegali ile toplam trombosit kütlesinin %80-90’ına kadarı kırmızı pulpanın aralıklarında tutularak trombositopeni oluşturabilir
benzer şekilde genişlemiş dalak, lökositleri de yakalayabilir ve böylece lökopeniyi indükleyebilir
splenomegali
abdominal rahatsızlık yanında, anemi, lökopeni ve/veya trombositopeni ile karakterize hipersplenizme neden olabilir
sitopenilerin olası nedeni, artan sekestrasyon ve bunun sonucunda dalak makrofajları tarafından artan fagositozdur
splenomegali nedenleri;
enfeksiyonlar
çeşitli kan yoluyla bulaşan enfeksiyonların spesifik olmayan spleniti (özellikle enfeksiyöz endokardit), enfeksiyoz mononükleoz, tüberküloz, tifo, Bruselloz, sitomegalovirüs, sifiliz, sıtma, histoplazmosis, toksoplazmosis, kala-azar, tripanozomiyaz, şistozomiyaz, leishmaniasis, ekinokokoz
splenomegali nedenleri;
portal hipertansiyona bağlı konjestif durumlar
karaciğer sirozu, portal veya splenik ven trombozu, kalp yetmezliği
splenomegali nedenleri;
lenfohematojen bozukluklar
hodgkin lenfoma, nonhodgkin lenfomalar ve lösemiler, multiple myeloma, miyeloproliferatif neoplazmalar, hemolitik anemiler
splenomegali nedenleri;
immünolojik-inflamatuvar durumlar
romatizmal eklem iltihabı, sistemik lupus eritematozis
splenomegali nedenleri;
depo hastalıkları
Gaucher hastalığı, Niemann-Pick hastalığı, mukopolisakkaridozlar
splenomegali nedenleri;
çeşitli bozukluklar
amiloidoz, primer tümörler ve kistler, sekonder tümörler
nonspesifik akut splenit
kan kaynaklı enfeksiyonlarda görülür
dalak büyümüştür ve yumuşaktır
mikroskobik olarak ana özellik lenfoid follikülleri işgal edebilen ve hemen hemen yok edebilen kırmızı pullanın akut konjesyonudur
nötrofiller, plazma hücreleri ve bazen eozinofiller genellikle beyaz ve kırmızı pulpa boyunca bulunur
beyaz pulpa follikülleri, özellikle nedensel ajan hemolitik streptokok olduğunda bazen nekroza uğrayabilir
nadiren apse oluşumu meydana gelir
konjestif splenomegali nedir
kronik venöz çıkış obstrüksiyonunun neden olduğu dalak büyümesi
venöz obstrüksiyona portal ven drenajını geciktiren intrahepatik bozukluklar veya portal veya splenik venleri doğrudan etkileyen ekstrahepatik bozukluklar neden olabilir:
-kardiak nedenler
-karaciğer sirozu
-ekstrahepatik portal ven veya splenik venin tıkanması
bu bozuklukların tümü sonuçta portal veya splenik ven hipertansiyonuna yol açar
konjestif splenomegali
uzun süredir devam eden dalak konjesyonu, dalağı belirgin büyütür 1 ila 5 kg
organ sağlamdır ve kapsül genellikle kalınlaşmıştır
mikroskobik olarak kırmızı pulpa konjesyoneldir ancak zamanla giderek fibrotik ve hücresel hale gelir
artan portal ven basıncı, genişlemiş görünen sinüzoidlerin bazal membranında kollajen birikimini uyarır
kordonlardan sinüzoidlere kan akışının yavaşlaması, kan hücrelerinin makrofajlara maruz kalmasını uzatarak aşırı yıkıma (hipersplenizm) neden olur
dalak infarktüsü
major splenic arterin veya dallarından herhangi birinin tıkanmasının neden olduğu lezyonlardır
kapsamlı kollateral damar olmaması, damar tıkanıklığını takiben enfarktüse yatkınlık yaratır
dalak, böbrekler ve beyinle birlikte embolinin en sık görüldüğü yerlerden biridir
normal büyüklükteki dalaklarda enfarktüslere çoğunlukla kalpten kaynaklanan emboli neden olur
dalak tümörleri
dalağın neoplastik tutulumu, sıklıkla splenomegaliye neden olan miyeloid ve lenfoid tümörler ile olur, bunun dışında nadirdir
dalakta iyi huylu fibromlar, osteomlar, kondomlar, lenfanjiomlar ve hemanjiomlar ortaya çıkabilir
bunlardan lenfanjiomlar ve hemanjiomlar en yaygın olanlarıdır ve genellikle kavernöz tiptedir
dalağın konjenital anomalileri
dalağın tamamen yokluğu nadirdir ve genellikle sinus inversus ve kardiyak malformasyonlar gibi diğer konjenital anormallikler ile birliktedir
hipoplazi daha yaygın bir bulgudur
Aksesuar dalaklar (spleniculi) yaygındır:
-histolojik ve fonksiyonel olarak normal dalağa benzeyen küçük, küresel yapılardır. karın boşluğunun herhangi bir yerinde bulunabilirler
-aksesuar dalaklar, splenektominin tedavi olarak kullanılabileceği herediter sferositoz gibi bazı hematolojik bozukluklarda klinik öneme sahiptirler
dalak rüptürü
sıklıkla künt travma nedenidir
Spontan rüptür, normal dalaklarda görülmez. Altta yatan bir patoloji tarafından hassas hale getirilmiş dalağa yapılan küçük bir fiziksel hakaretten kaynaklanır.
En yaygın predispozan durumlar; enfeksiyoz mononükleoz, sıtma, tifo ve dalağın hızla büyümesine ve yırtılmaya duyarlı ince, gergin bir kapsül üretmesine neden olabilen lenfoid neoplazmalardır.
Yaygın reaktif fibrozisin sertleştirici etkisi nedeniyle kronik olarak büyümüş dalakların yırtılması olası değildir.
timus
- ve bazen de 4. faringeal keselerden gelişir
bunlardan doku büyümesi ve füzyonu; anterior superior mediastende yer alan piramidal, iki loblu, kapsüllü bir organ oluşturur
toplam vücut ağırlığına kıyasla timik ağırlık yenidoğanlarda en fazladır, mutlak ağırlığı ergenlik civarında zirve yapar ve daha sonra hızla düşer
yaşlı erişkinlerde timus normalde atrofiktir ve büyük ölçüde yağ dokusundan oluşur
iki timik lob dış fibröz kapsül ile devamlılık gösteren bağ dokusu septaları ile lobüllere ayrılır
Her lobül, mikroskobik ve mikroskobik olarak ayırt edilebilen bir korteks ve medulla olarak alt bölümlere ayrılmıştır