Deck 1 Flashcards
(102 cards)
1
Q
abnehmen
A
- azalmak
- kilo vermek
2
Q
jmd. etw. melden
A
birine bir şeyi bildirmek
3
Q
etw. bei der Polizei melden
A
bir şeyi polise ihbar etmek
4
Q
sich melden
A
- kaydını yaptırmak
- hazır olduğunu bildirmek
- cevap vermek
5
Q
die Bewerbung
A
başvuru
6
Q
alte Reifen durch neue ersetzen
A
eski lastiklerin yerine yenilerini takmak
7
Q
sie ersetzt dem Kind die Mutter
A
çocuğa annelik ediyor
8
Q
ersetzen
A
tazmin etmek
9
Q
das Zeichen
A
- işaret
- belirti
10
Q
versauen
A
- pisletmek
- içine etmek
11
Q
der Bestand
A
stok
12
Q
zugänglich
A
- erişilebilir (erreichbar)
- elde bulunur (verfügbar)
13
Q
abweisen
A
- reddetmek
- başından savmak
14
Q
tätig
A
etkin
15
Q
tätig sein
A
çalışmak, faaliyet göstermek
für: için
bei: -de
als: olarak
auf: -de
16
Q
das Abzeichen
A
- MIL nişan
- rozet
17
Q
das Wappen
A
arma
18
Q
anstecken
A
- iğneyle tutturmak, yüzük takmak
- ateşe vermek, sigara yakmak
- MED aşılamak, bulaştırmak (jdn. mit etw. anstecken)
19
Q
die Beschwerde
A
- MED şikayet, rahatsızlık
- JUR itiraz
20
Q
aufnehmen
A
başlamak
21
Q
Kontakt mit jdm. aufnehmen
A
biriyle temasa geçmek
22
Q
die Lache
A
su birikintisi
23
Q
das Plakat
A
afiş
24
Q
ablehnen
A
reddetmek
25
der Antrag
başvuru, dilekçe
26
üblich
alışılmış
27
nachschauen/nachsehen
bilgi aramak
28
auskennen
bir şeyi veya yeri bilmek, bir işten anlamak
29
auskennen
bir şeyi veya yeri bilmek, bir işten anlamak
30
voraussagen
tahmin etmek
31
ausfallen sein
olmamak
(nicht stattfinden)
die Schule fällt aus
(fehlen)
er ist wegen Krankheit eine Woche lang ausgefallen
32
festhalten an
-de direnmek, -de ısrar etmek
33
die Rubrik
1. kategori
2. sütun (in Tebelle, Zeitung)
34
quasi
1. sanki, adeta
2. gerçekten, aslında
35
die Lücke
1. gedik, eksiklik
2. aralık (Zwischenraum)
3. boşluk (Leere)
36
auf jdn. neidisch sein
birini kıskanmak
37
endgültig
kesin
38
entsprechend
uygun
39
bedauerlich
üzücü
40
vorspielen
rol yapmak
41
die Panne
1. arıza
2. terslik
42
geraten
uğramak, düşmek
-in Gefahr geraten: Tehlikeye uğramak
-in Schwierigkeiten geraten: Zor duruma düşmek
-in Panik geraten: Paniğe kapılmak
43
durcheinander
1. karmakarışık
2. şaşkın
44
bestreiten
inkar etmek
45
entkommen
kaçmak
46
gestehen
itiraf etmek
47
die Vorschrift
1. kural
2. talimat (Anweisung)
48
einschkenken
içecek doldurmak
49
ausmachen
1. ELEK kapatmak
2. söndürmek (Licht, Feuer)
3. keşfetmek (ermitteln)
4. fark etmek (erkennen)
5. oluşturmak (bilden)
50
einen Termin ausmachen
saat ve yerini kararlaştırmak
51
der Vorwand
bahane
etw. als Vorwand benutzen
eine Erkältung zum Vorwand nehmen: soğuk algınlığını bahane etmek
52
gründlich
1. özenli (sorgfältig)
2. titiz
53
übrigens
1. ayrıca
2. sırası gelmişken
54
bestätigen
onaylamak
55
der Vorsatz
1. niyet
2. JUR kasıt
56
einsam
1. yalnız (allein)
2. terk edilmiş (verlassen)
57
beleidigen
1. hakaret etmek
2. gücendirmek
58
angeblich
sözde, güya
59
allmählich
1. yavaş yavaş olan, adım adım yapılan
2. yavaşça, gittikçe
60
anlocken
kendine çekmek, cezbetmek
61
mittlerweile
bu arada
62
einigermaßen
1. şöyle böyle
2. oldukça
63
jedoch
halbuki
64
die Aussage
1. JUR ifade, tanıklık
2. LIT tema
65
die Auskunft
bilgi
66
selbstbewusst
kendinden emin
67
schleppen
1. çekmek, sürüklemek
2. taşımak
68
zustoßen
1. sokmak
2. bıçaklamak
3. yılan ısırması
69
zustoßen sein
başa gelmek
Für den Fall, dass mir etwas zustößt: Başıma bir şey geldiği taktirde…
70
überwinden
1. yenmek
2. bir engeli aşmak
71
sich überwinden
1. bir şeyi yapmaya kendini zorlamak
2. bir şeyi yapmaya razı olmak
Es kostet ihn große Überwindung, dorthin zu gehen: Oraya gitmek için kendini çok zorladı
72
einstürzen
yıkılmak, çökmek
73
auf jdn. einstürzen
birinin başına gelmek
74
genehmigen
izin vermek
75
einschüchtern
gözdağı vermek
76
erbärmlich
perişan
77
das geht nur zu zweit
bu yalnız iki kişiyle olur
78
verkünden/verkündigen
1. bildirmek
2. duyurmak
79
demnächst
yakında
80
gelegentlich
ara sıra, zaman zaman
81
allerdings
1. gerçekten
2. gerçi, her ne kadar … ise de
3. lakin, bununla birlikte
4. elbette
82
der Zugriff
INFORM erişim
83
eventuell
1. olası
2. belki
84
gelingen sein
başarmak
Es ist mir nicht gelungen: başaramadım
85
eigenartig
tuhaf
86
widersprüchlich
çelişkili
87
die Angelegenheit
1. iş, mesele
2. sorun, mesele
88
dezent
1. nazik
2. göze batmayan
3. kulağa hoş gelen
89
verweigern
1. -den kaçınmak
2. -den çekinmek
3. reddetmek
90
albern
1. çocuksu
2. çocukluk etmek
91
immer noch
hala
92
immerhin
ne de olsa
93
immerzu
hep, sürekli olarak
94
verabreden
kararlaştırmak
95
mit jdm. verabredet sein
biriyle randevusu olmak
96
die Verabredung
randevu
97
sich herausstellen
ortaya çıkmak
Es hat sich falsch herausgestellt das…
98
angehen
1. başlamak
2. ışığın yanması
3. mücadele etmek
4. karşı koymak
99
abkommen
1. sapmak
2. vazgeçmek, caymak, uzaklaşmak
100
aufhalten
1. alıkoymak, önlemek
2. oyalamak
101
sich aufhalten
1. bulunmak, ikamet etmek
2. oyalanmak
102
fesseln
bağlamak