İngilizce Kelime Flashcards
(129 cards)
1
Q
a bit more
A
biraz daha fazla
2
Q
a bunch of
A
bir grup
3
Q
a clear conscience
A
gönül rahatlığı
4
Q
a dithering idiot
A
sarsak
5
Q
A Few
A
az sayıda
6
Q
a good deal of
A
bir damla, birçok
7
Q
a great many
A
pek çok, çok fazla
8
Q
a leg u
A
destek, koltuk çıkma
9
Q
a little way off
A
biraz uzakta
10
Q
a long way off
A
çok uzak, çok uzakta
11
Q
a modicum of
A
zerre kadar,az bir miktar
12
Q
a must
A
vazgeçilmez tercih, olmazsa olmazı
13
Q
a pile of
A
yığın
14
Q
a puff of smoke
A
duman kümesi
15
Q
a set of
A
bir takım
16
Q
a spate of
A
pek çok.bir süre
17
Q
a taste
A
bir tadımlık
18
Q
a tough nut
A
çetin ceviz
19
Q
Abandon
A
terk etmek
20
Q
abandoned
A
terk edilmiş, bırakılmış
21
Q
abandonment
A
terk, bırakılma, vazgeçme
22
Q
abate
A
azalmak,hafiflemek
23
Q
abatement
A
azaltma, hafifletme; azalma, hafifleme.
24
Q
abattoir
A
mezbaha, kesimevi
25
abbey
manastır
26
abbot
başrahip
27
abbrevation
kısaltma
28
abbreviate
kısaltmak
29
abbreviated
kısaltılmış
30
abbreviator
kısaltma yapan kimse
31
abdicate
(bir haktan) vazgeçmek, feragat etmek
32
abdication
feragat.tacını ve tahtını terketme
33
abdomen
karın
34
abdominal
karna ait
35
abdominally
karınsal
36
abduct
birisini kaçırmak
37
abduction
kaçırma
38
abductor
kaçıran kişi ( çoçuk vs)
39
aberrance-aberrancy
sapma, sapıklık
40
aberrant
normal olmayan,sapkın,doğru yoldan ayrılmış
41
aberrantly
sapkın bir halde, anormal bir şekilde
42
aberrate
beklenen durumdan sapmak
43
aberration
sapma (doğru/doğal/normal olandan)
44
abet
suç ortaklığı yapmak,yardım etmek
45
Abhor
nefret etmek,tiksinmek
46
abhorrence
nefret,iğrenme
47
abhorrent
nefret uyandıran, tiksindirici
48
abhorrer
tiksinen kimse
49
abide
beklemek,sadık kalmak
50
abider
bir yerin sakini
51
abject
kendini küçük düşüren,küçük düşürücü,rezil ,aşagılıyıcı
52
abjectly
gurursuzca, kendini alçaltarak
53
abjectness
bayağılık,alçaklık
54
abjure
tövbe etmek, yeminli terk ve feragat etmek
55
Ablaze
yanmakta,tutuşmakta
56
Able
muktedir
57
ably
iyi bir şekilde
58
abnegate
kaçmak (sorumluluktan), feda etmek
59
abnegation
feragat etme,fedakarlık
60
Aboard
(bir taşıtın)içinde olmak
61
abode
ikametgâh, ev. bir yerde ikamet etmek
62
Abolish
iptal etmek,yürürlükten kaldırmak
63
abortive
gelişmemiş,başarısız
64
abortively
verimsiz bir şekilde,eksik olarak
65
abortiveness
gelişmemişlik, başarısızlık
66
abound
bol miktarda bulunmak
67
abounding
bol,çok
68
About
1.HAKKINDA 2.YAKLAŞIK OLARAK,etrafında
69
Above
Yukarıda
70
Above All
herşeyden en önemlisi
71
above and beyond
fazlasıyla, yeter de artar
72
aboveboard
kanuna aykırı olmayan,yasal
73
abrasion
aşınma,aşındırma
74
Abrasive
kaba,kırıcı
75
abreast
yan yana, aynı hizada; başabaş.
76
abreast of
ayak uyduran,(herhagi bir konu hakkında) son gelişmelerden haberi olan
77
abridge
kısaltmak, özetlemek.
78
abridged
kısaltılmış versiyon
79
abridgement
kısaltma, özet.
80
Abroad
yurt dışı
81
abrogation
iptal, feshetme.
82
abrupt
ani,beklenmedik
83
abruptly
aniden,birdenbire
84
abruptness
anilik,tutarsızlık
85
abscond
kaçmak, sıvışmak.
86
abolishable
feshedilebilir, iptal edilebilir
87
abolisher
iptal eden kimse
88
Abolition-abolishment
KALDIRMAK,FESH,İPTAL
89
abolitionist
köleliğin kaldırılması yanlısı, iptal etme taraftarı
90
abominable
iğrenç,tiksindirici
91
abominably
tiksindirici bir şekilde
92
abominate
nefret etmek, tiksinmek.
93
abomination
nefret etme, tiksinme.
94
aboriginal
yerli, bir ülkenin asıl yerlisi.
95
abortion
kürtaj,düşük
96
absconder
kaçak,firari
97
Absence
YOKLUK
98
Absent
1.YOK 2.EKSİK
99
absent minded
unutkan,dalgın
100
absentee
devamsız kimse,vazifede bulunmayan
101
absently
eksik bir şekilde,dalgın bir biçimde
102
Absolute
MUTLAK, KESİN,emin
103
absolutely
mutlaka, kesinlikle
104
absoluteness
mutlaka, kesinlikle
105
absolution
(günahların) Allah tarafından affolunması.
106
absolve
temize çıkarmak,kurtarmak
107
absolved
suçu affedilen,affedilmiş
108
Absorb
EMMEK
109
absorbability
soğurulabilirlik
110
absorbable
emilebilir, emilebilen
111
absorber
yutucu,emen
112
Absorption
emme, içine çekme
113
abstain
hiç yapmamak, sakınmak
114
abstainer
çekimser,çekimser kalan biri
115
Abstinence
kaçınma,uzak durma
116
abstinent
nefsini kıran,(kendini bir şeyden) mahrum eden.
117
abstract
soyut,özet,soyutlamak,özet çıkarmak
118
abstraction
soyutlama; soyutlanma.dalgınlık
119
abstractly
soyut olarak
120
abstractness
soyutluk
121
Absurd
SAÇMA
122
absurdity-absurdness
saçmalık, akılsızlık
123
absurdly
saçma bir şekilde, anlamsız olarak
124
Abundance
bolluk
125
abundant
bol, bereketli.
126
abundantly
bol bol, buram buram
127
abusable
suistimal edilebilir
128
Abuse
SUİSTİMAL,TACİZ,KÖTÜYE KULLANMA
129
abuser
suistimal eden kişi