KELIMESIZ ASLA TUM KELIMELER Flashcards

(681 cards)

1
Q

indulgence

A

hoşgörü, şimartma

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
2
Q

submissive

A

itaatkar, boyun eğen, uysal

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
3
Q

eleborate

A

detaylandirmak, detaya girmek

incelikli, gösterişli

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
4
Q

tremendously

A

muazzam bir şekilde, son derece.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
5
Q

heal

A

iyileşmek, iyileştirmek.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
6
Q

dominantly

A

zorla, baskin olarak.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
7
Q

monitor

A

izlemek, gözlemek.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
8
Q

nest

A

yuva

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
9
Q

salutation

A

selamlama, selam, hatir sorma.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
10
Q

division

A

bölme, ayrim, kisim.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
11
Q

plague

A

veba, salgin hastalik.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
12
Q

ventilate

A

havalandirmak

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
13
Q

negligent

A

ihmalkar

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
14
Q

watchdog

A

bekçilik eden kimse (yolsuzluklara karşi),

bekci köpeği, gözlemci.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
15
Q

beverage

A

içecek, meşrubat.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
16
Q

disease

A

hastalik

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
17
Q

congestion

A

sıkışıklik, tıkanıklık.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
18
Q

evoparation

A

buharlaşma

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
19
Q

inflame

A

iltihaplandirmak, kizdirmak, alevlendirmek.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
20
Q

upset

A

üzmek, üzgün.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
21
Q

sparingly

A

tutumlu bir şekilde.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
22
Q

miserly

A

cimri, pinti.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
23
Q

flimsy

A

derme çatma, uydurma, dayanıksız.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
24
Q

outbreak

A

patlak verme.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
25
epidemic
salgın hastalık
26
cheer
neşelendirmek.
27
rejoice
sevinmek, sevindirmek.
28
substantially
büyük ölçüde.
29
trace
izini sürmek, takip etmek.
30
devotion
teslimiyet, bağlillik, fedakarlık.
31
urge
dürtü | ısrar etmek.
32
praise
övmek, methetmek.
33
confess
itiraf etmek.
34
preserve
korumak, muhafaza etmek
35
inconvenient
zahmetli, rahatsizlik verici
36
blankly
boş boş
37
tactless
düşüncesiz, kaba, patavatsiz.
38
timidly
utangaç bir şekilde.
39
insanity
çılgınlik, delilik.
40
interfer
karişmak, burnunu sokmak. Mudahale etmk
41
cremate
ölü yakmak.
42
sprain
burkmak, incitmek.
43
quest
arama, arayiş, araştirma.
44
bargain
ucuz, hesapli alişveriş.
45
seize
tutmak, kavramak., El koymak, yakalamak
46
prospect
olasilik, ihtimal, umut.
47
vessel
gemi, tekne.
48
enormously
son derece, fevkalade.
49
virtually
hemen hemen, neredeyse.
50
quarterly
üc ayda bir ( olan )
51
affection
sevgi
52
bewilder
hayret uyandirmak, afallatmak.
53
perplex
kafasi karişmak.
54
enrich
zenginleştirmek.
55
lead
liderlik etmek, yol göstermek.
56
entail
kapsamak, gerektirmek.
57
enigma
muamma, gizem.
58
enlist
askere almak/yazilmak.
59
enroll
kaydolmak, yazilmak.
60
filthy
çok pis, kirli.
61
indiscriminately
rastgele, planlanmamiş bir şekilde.
62
reign
hüküm sürmek, saltanat.
63
shimmer
titrek titrek parlamak.
64
shift
yer değistirmek, vardiya
65
stutter
kekelemek
66
vengance
intikam, öc.
67
shrink
kücülmek, çekmek.
68
mention
bahsetmek, söylemek
69
legacy
miras
70
assesment
değerlendirme
71
breakthrough
ilerleme, önemli buluş.
72
drawback
mahsur, eksiklik.
73
dramaticaly
ani ve belirgin şekilde.
74
invalid
geçersiz
75
intrude
pat diye dalmak, zorla girmek.
76
ridiculous
gülünç, aptalca.
77
prosecute
dava açmak.
78
successive
art arda gelen.
79
tuition
özel ders, ders ücreti, harc
80
irrecoverably
düzeltilemez bir şekilde.
81
exploit
sömürmek, istismar etmek. | sömürü, macera, kahramanlik.
82
expenditure
masraf, harcama.
83
counterfeit
sahte, yapmacık, taklit
84
courteous
kibar
85
assumption
varsayım
86
turmoil
hengame, karmaşa
87
duly
beklendiği gibi, gereğince
88
extravagant
savurgan
89
irrelavant
ilgisiz, konu dışı
90
nutrition
beslenme, besin.
91
overwhelming
ezici, üstün.
92
puberty
ergenlik
93
poverty
yoksulluk, sefalet.
94
roughly
kabaca
95
approximately
yaklaşik olarak.
96
virtually
hemen hemen, neredeyse.
97
utter
ifade etmek, söylemek.
98
surpass
aşmak, geçmek.
99
manifacture
üretmek.
100
imitate
taklit etmek.
101
harrassment
taciz etme, usandirma
102
martial
askeri, savaşa ait
103
obstruct
engel olmak, tıkamak.
104
obsession
takinti, saplanti
105
perceive
algilamak
106
harbour
liman | gizlemek, beslemek.
107
haphazardly
gelişi güzel bir şekilde
108
immensely
yoğun bir şekilde, son derece
109
moral
manevi, ahlaki.
110
scorn
küçümseme aşağilama.
111
contempt
küçümseme, aşagilama.
112
underestimate
küçümsemek, aşağilamak.
113
underrate
küçümsemek, hafife almak.
114
despise
küçümsemek, hor görmek.
115
scope
kapsam
116
scrutinize
dikkatle incelemek.
117
seduce
ayartmak, baştan çikarmak.
118
secrete
saklamak, gizlemek, saklamak.
119
wary
ihtiyatli, temkinli, dikkatli.
120
uncover
açiga çikarmak.
121
undergo
maruz kalmak, başindan geçmek.
122
segregation
ayrim
123
temporary
geçici
124
temperament
huy, mizaç
125
temptation
karşi konulamaz istek
126
manually
el ile yapilan
127
imminent
eli kulağinda.
128
elaboretly
detayli bir şekilde.
129
elicit
temin etmek, sağlamak.
130
deduce
sonuç cikarmak.
131
deduction
sonuç, çikarim, indirim, tümden gelim.
132
eliminate
elemek, ortadan kaldirmak.
133
genre
tür, tarz (sanat ve yazi için)
134
deficiency
yetersizlik, eksiklik.
135
admission
giriş ücreti, itiraf.
136
administer
düzenlemek, yönetmek, tibbi yardimda bulunmak.
137
clarify
açikliğa kavuşturmak, izah etmek.
138
belligerently
kavgacı bir şekilde
139
cite
örnek göstermek, alıntı yapmak.
140
classify
sınıflandırmak
141
imprison
hapsetmek
142
permissive
aşırı hoşgörülü
143
severe
sert, ciddi, vahim
144
tentatively
geçici olarak, kesin olmamakla birlikte.
145
vegatation
bitki örtüsü
146
prosperous
zengin, kalkinmiş
147
lunar
aya ait olan
148
hurricane
kasirga
149
humiliate
aşağılamak, küçük düşürmek.
150
futile
bosuna, beyhude.
151
custody
velayet, gözalti
152
provoke
kişkirtmak, yol açmak.
153
longingly
özlemle
154
juvenile
genç, çocuksu
155
extraordinary
sıra dışı
156
awkward
garip, tuhaf, beceriksiz, uygunsuz.
157
aviation
havacılık
158
overlap
benzeşmek, örtüşmek
159
resemble
andırmak, benzemek.
160
purify
arındırmak
161
boost
takviye yapmak, artırmak.
162
sustenance
besin, gıda.
163
suspend
askıya almak
164
conventinal
geleneksel
165
susceptible
duyarlı, hassas.
166
oral
ağiz yoluyla olan, sözlü.
167
incidence
oran
168
tough
sert, katı
169
vivid
canlı, parlak, berrak.
170
leisurly
yavaş yavaş, sakin.
171
consideratly
saygılı şekilde, düşünceli bir şekilde.
172
appraciate
takdir etmek, değerini bilmek.
173
postpone
geri çekilmek
174
corruptively
zararli olarak.
175
cunning
kurnaz, kurnazlık.
176
insight
anlayış, içgörü, bilgi.
177
investment
yatırım
178
abstract
soyut
179
annual
yıllık
180
compete
mücadele etmek, rekabet etmek, yarışmak
181
comprehensive
kapsamlı
182
convenient
uygun
183
induce
ikna etmek, sebep olmak.
184
implement
uygulamak
185
innovation
yenilik
186
withdraw
geri çekilmek
187
occasional
ara sira olan
188
progression
ilerleme
189
prevail
yaygın olmak
190
consolidation
güclendirme
191
stable
sabit, değişmez.
192
straightforward
anlaşılır, net
193
welfare
refah, zenginlik
194
overlook
göz ardı etmek.
195
consume
tüketmek
196
elevation
yükseltme, yükseklik
197
latitude
enlem, paralel
198
longitude
boylam
199
delicacy
hassaiyet, narinlik
200
amass
toplamak, biriktirmek, bir araya getirmek.
201
rely
inanmak, güvenmek.
202
impairment
bozulma, eksilme, hasar.
203
dispatch
göndermek.
204
wire
kablo, tel
205
inoculated
aşilanmiş, bağişik.
206
harvest
hasat
207
rot
çürümek
208
dissuade
caydırmak, aklını çelmek,
209
irritate
rahatsız etmek, irite etmek
210
edible
yenilebilir
211
primitive
ilkel
212
scenery
manzara, dekor, görünüm
213
disputable
kuşkulu, süpheli.
214
downsize
küçültmek, azaltmak
215
negotiate
görüşmek, müzakere etmek
216
blunt
kör, kesmeyen, kaba, körelmiş.
217
ancestral
atalara (geçmişe) ait
218
dimension
boyut
219
expel
kovmak, sınir dısı etmek.
220
bake
pişirmek, fırına koymak
221
cease
durmak, durdurmak, bırakmak
222
attain
elde etmek
223
cite
bahsetmek, alıntı yapmak
224
carve
yontmak, oymak, doğramak
225
swallow
yutmak, yutkunmak
226
fattening
şişmanlatan, kilo aldıran
227
presemption
farzetme, varsayim, sanı, tahmin
228
prototype
ilk örnek, prototip
229
resort
başvurmak, tatil yeri, yazlık
230
compete
yarışmak, rekabet etmek.
231
wholly
bütünüyle, tamamen
232
boldly
küstahca, cesurca
233
fraction
kesir, bölüm, küçük parça
234
advisory
danışman, öğüt veren, tavsiye niteliginde
235
pamphlet
el ilanı, broşür
236
tentatively
geçici olarak, kesin olmamakla birlikte
237
untimely
zamansız, vakitsiz, münasebetsiz, yersiz
238
noisily
gürültülü bir şekilde
239
disgust
nefret, tiksinme, bıkkınlık | nefret etmek, bezdirmek
240
hesitant
kararsiz, tereddütlü
241
foundling
buluntu, sokak çocuğu, terkedilmiş bebek
242
stem
sap, kök, gövde | cikmak, yavaşlatmak
243
speculative
kuşkulu, şupheli
244
peculiar
tuhaf, ilginć
245
frame
çerçeve
246
perish
yok/helak olmak, ölmek
247
sanity
akıl sağlığı
248
charity
bağış, hayır kurumu
249
sanitation
sağlık hizmetleri
250
cradle
beşik, asma iskele | beşikte sallanmak
251
divest
mahrum bırakmak, soymak, soyulmak, görevden almak soyutlamak
252
prerequisite
ön koşul, önceden gelen
253
sluggish
agır kanli, miskin, mıymıntı, halsiz
254
sweat
terlemek, alın teri dökmek | terleme, ter
255
leaf
yaprak, sayfa, folyo
256
immodesty
terbiyesizlik, küstahlık
257
fauna
bir bölgede yaşayan hayvanların tümü
258
fur
kürk, post, kürklü giysi | kürkle kaplamak/süslemek
259
heavy-handed
eli agır, beceriksiz, zalim
260
plotted
çizilmiş, cizilen
261
falsely
yanlıs, sahte, asılsız olarak
262
smash
paramparça etmek, sertçe vurmak
263
cultivate
yetiştirme, işleme | ekip biçmek, biriyle dostluk kurmaya çalışmak
264
receptor
alıcı
265
flock
sürü, cemaat | kalabalıklaşmak, üşüsmek
266
tirelesly
yorulmadan, bıkmadan
267
blast
büyük patlama, öfkelenme, şiddetli rüzgar
268
drown
suda boğmak, suda boğulmak.
269
penetrate
nüfuz etmek, delip geçmek, icine girmek
270
demise
devretme, bırakma, feragat, vefat
271
array
gösteriş, görkem, sıra
272
vomit
kusmak, kusmuk
273
prescribe
ilaç/reçete yazmak, buyurmak, tavsiye vermek
274
crumble
ufalamak, dökülmek, parçalanmak
275
diversify
değiştirmek, farklılaştırmak
276
rival
rakip, hasım, çekişmek, rekabet etmek
277
adoration
tapinma, hayranlık
278
hindrance
engelleme, engel
279
vaporize
buharlaşmak, buharlaştirmak, püskürtmek
280
insane
deli, çilgin
281
sown
ekilmiş, ekili, ekilen
282
conserve
muhafaza etmek, korumak.
283
salutation
selamlama, selam, hatır sorma
284
vigorously
dinamik, enerjik bir şekilde, kuvvetlice
285
sequel
devam, akıbet, ust kısim, sonuć
286
sparse
seyrek, aralıklı
287
embodiment
somutlaşma, somut örnek, düzenleme, şekil hali, simge.
288
exile
sürmek, sürgüne göndermek, sürgün
289
behalf
şahıs, taraf, leh, nam, ad
290
exploit
sömürmek, istismar etmek | sömürü, macera, kahramanlik
291
outspeak
açik konuşmak, uzun konuşmak
292
minimize
küçültmek, azaltmak, küçümsemek, önemsememek.
293
master
usta, efendi, sahip, ögretmen, süvari | iyi bilmek, hakim olmak, baş eğdirmek.
294
testify
tanıklıkl etmek
295
redemption
kurtulma, bağişlanma
296
indecent
ahlaka aykırı
297
persecute
eziyet etmek
298
redundant
fazlalik, lüzumsuz
299
launch
fırlatmak, piyasaya sürmek
300
massacre
katliam
301
means
araç, vasıta
302
odd
tuhaf
303
occasion
durum, fırsat
304
endanger
tehlikeye atmak
305
jeopardize
tehlikeye atmak
306
feast
ziyafet
307
feasible
uygulanabilir, yapilabilir, mümkün
308
coherent
tutarli, uyumlu
309
mediocre
vasat, sıradan
310
inevitable
kaçınılmaz
311
deplete
azaltmak, tüketmek
312
deplete
azaltmak, tüketmek.
313
detain
alıkoymak, gözaltina almak, geciktirmek
314
figuratively
mecazi anlamda
315
haven
sığınak, liman
316
indispansable
vazgeçilmez
317
refund
para iadesi, parayı iade etmek.
318
indifferent
ilgisiz, kayıtsız
319
thoroughly
tamamen, iyice
320
whip
kırbaç | kırbaclamak
321
undo
çözmek
322
vein
damar
323
sibling
kardeş
324
offspring
evlat, yavru
325
omit
atlamak, çıkarmak
326
exclude
hariç tutmak
327
include
içermek
328
advance
ilerlemek, gelişme
329
beware
sakınmak, dikkat etmek
330
affluent
zengin, varlıklı, gürül gürül akan | nehir ayağı
331
engage
ilgisini ćekmek, işe almak
332
enterprise
girişim
333
kin
akraba
334
infant
bebek, çocuk
335
merchandise
ticari eşya
336
pioneer
öncü
337
thrive
serpilmek, gelişmek
338
pinpoint
saptamak, tespit etmek | iğne ucu
339
bruise
yara, bere, çürük
340
slice
dilimlemek
341
punch
yumruk
342
deterrence
caydırma, caydırıcılık
343
obstacle
engel
344
manifest
açık, belli
345
shine
parlamak
346
strict
sıkı, çok kuralcı
347
velocity
hız, sürat
348
imbalance
dengesizlik, oransızlik
349
resultant
sonuç
350
recession
durgunluk
351
erect
dikmek, dikleşmek
352
eradicate
kökünü kurutmak kökünden halletmek yok etmek
353
shook (shake)
sallamak, calkalamak
354
imprisonment
tutukluk, hapis, hapis cezası
355
ransom
fidye, kefaret
356
breed
yavrulamak, üremek, doğurmak
357
pasture
otlak, mera, çayır
358
scenery
manzara, dekor, görünüm
359
supplementary
tamamlayıcı, ek
360
foil
önlemek
361
florish
güzelleşmek, gelişmek
362
proportion
orantı
363
stir
karıştırmak
364
pave
kaldırım dösemek
365
sparingly
tutumlu bir şekilde
366
persuasion
ikna
367
ornament
süs
368
hastily
alelacele, aceleyle
369
demolish
yıkılmak
370
relavant
ilişkili, alakalı
371
division
bölme, bölünme, ayrım
372
compulsory
zorunlu
373
wrap
sarmak
374
vaguely
belli belirsiz, belirsiz bir sekilde
375
specialized
uzmanlaşmış
376
dispose
elden cıkarmak
377
resemblance
benzerlik
378
versatile
çok yönlü
379
obscure
belirsiz
380
peek
aralıktan bakmak, dikizlemek
381
triumph
zafer
382
forgivingly
bağışlayıcı bir şekilde
383
preserve
korumak, muhafaza etmek
384
irreplacable
yeri doldurulamaz
385
inexorable
merhametsiz, acımasız
386
submit
teslim etmek
387
abrupt
ani
388
absent
yok, bulunmamak
389
abundant
bol, çok
390
abusive
ağzi bozuk, küfürlü
391
acceptable
kabul edilebilir
392
basic
temel, esas
393
beneficial
yararlı
394
bitter
acı
395
careful
dikkatli
396
cautious
tedbirli, dikkatli
397
charming
çekici, büyüleyici
398
chief
patron, şef, reis
399
celebrated
ünlü
400
dangerous
tehlikeli
401
decisive
kararlı
402
defiant
serkeş, cüretkar
403
delicate
narin
404
embarrassing
mahçup edici, can sıkıcı
405
eminent
seçkin
406
enduring
dayanıklı
407
enforced
zorunlu
408
enthusiastic
istekli, coşkulu
409
wrap
sarmak, paketlemek
410
withdraw
geri çekilmek
411
waste
israf etmek
412
warn
uyarmak
413
vote
oylamak
414
vomit
kusmak
415
volunteer
gönüllü
416
visualize
hayal etmek
417
violate
ihlal etmek
418
utilize
faydalanmak
419
use up
kullanıp bitirmek
420
update
güncelleştirmek
421
unlock
kilidi açmak
422
tackle
çözmeye çalışmak
423
take over
devralmak
424
terrify
korkutmak
425
thaw
çözülmek
426
satisfy
memnun etmek
427
scare
korkutmak
428
scatter
dökmek, saçmak, serpmek
429
realize
gerçekleştirmek
430
recall
hatırlamak
431
recognize
tanımak
432
recollect
hatırlamak, anımsamak
433
recommend
tavsiye etmek
434
refrain
sakınmak, kaçinmak
435
abbreviate
kısaltmak, sadeleştirmek
436
coincidence
tesadüf
437
agility
çeviklik, beceriklik, beceri
438
correlation
ilişki, bagdaşlık, bagıntı
439
yell
bağırmak, seslenmek | feryat, çıglık, bagırma
440
yield
ürün vermek, sağlamak, teslim olmak | verim, getiri, kazanç
441
attitude
tutum, düşünce, fikir
442
reckless
umursamaz
443
masterpiece
şahaser, başyapit
444
mastermind
ustaca planlamak, çekip çevirmek | bir işin beyni, deha
445
predict
tahmin etmek kehanette bulunmak önceden haber vermek
446
estimate
tahmin etmek, kestirmek, oranlamak | değerlendirme, hesap
447
province
vilayet, uzmanlık, eyalet
448
execute
idam etmek, yönetmek, uygulamak
449
embarrass
utandırmak, eli darda olmak
450
emphasize
vurgulamak
451
remarkable
kayda değer, önemli, hatırı sayılır
452
precede
üstün olmak, -den önce gelmek
453
impression
izlenim, intiba, kanı, taklit
454
instinct
içgüdü, sezgi, kabiliyet
455
notice
farketmek | duyuru, ilan
456
conclude
sonucuna varmak, sonlandırmak, hükmetmek
457
confirm
onaylamak
458
endure
tahammül etmek, katlanmak
459
obscure
anlaşılmaz, belirsiz
460
concrete
somut, beton
461
liberty
özgürlük
462
enslave
köleleştirmek | esaret, kölelik
463
irrigation
sulama
464
internal
dahili, içsel, içe ait
465
external
harici, dışsal, dışa ait
466
illegible
okunaksız
467
corruption
yolsuzluk, çürüme, yozlaşma, rüşvetcilik
468
designated
belirtilen, belirlenmiş, atanmış
469
determine
belirlemek, karar vermek
470
deteriorate
fenalaşmak, kötüye gitmek
471
mild
yumuşak, hafif
472
harsh
sert, haşin
473
endeavour
çabalamak
474
cursed
lanetlenmiş, lanetli
475
foster
büyütmek, teşvik etmek
476
flourish
gelişmek, serpilmek, dalgalanmak, süslemek
477
revenue
kazanç, gelir, maliye
478
increase
artmak, yükselmek
479
suggest
önermek
480
insist
ısrar etmek
481
drainage
boşaltım, gider
482
controversial
tartışmalara yol açan, tartışmalı
483
contradict
çelişmek, yadsımak, karşı cıkmak
484
refute
çürütmek, yalanlamak (bir fikri)
485
detect
meydana çikarmak, keşfetmek, sezmek, farketmek
486
enact
yasalaştirmak
487
gratify
hoşnut/memnun etmek
488
outline
taslagını çizmek | taslak
489
overrun
istila etmek, geçmek, aşmak, taşmak
490
stabilize
dengelemek, saptamak, saglamlaştırmak
491
accumulate
biriktirmek, yigmak, toplamak
492
cite
alıntı yapmak, bahsetmek, delil olarak göstermek
493
devise
tasarlamak, duzenlemek
494
endure
dayanmak, katlanmak, sabretmek, tahammül etmek
495
grind
ögütmek, çekmek
496
outnumber
sayıca fazlasi olmak
497
overwhelm
yenmek, istila etmek, bogmak, mahvetmek
498
transcribe
kopya etmek, dönüstürmek
499
adopt
benimsemek, evlat edinmek
500
console
teselli etmek, avutmak
501
devote
adamak, tahsis etmek
502
entail
gerektirmek, zorunlu kılmak
503
impair
bozmak, zayıflatmak
504
outperform
daha iyi/üstün olmak
505
preserve
korumak
506
unearth
meydana cıkarmak
507
assert
öne sürmek, iddia etmek
508
convey
nakletmek, tasımak, ifade etmek, iletmek
509
dissolve
eritmek, erimek, dagıtmak
510
depressed
kederli, üzüntülü, keyifsiz, durgun
511
common
ortak, genel, yaygın
512
certain
kesin, kat, emin, kacinilmaz, bazi, belirli
513
basic
esas, temel, basit, esas teşkil eden
514
available
uygun, kullanılır, hazır bulunan
515
attractive
alımlı, çekici
516
ancient
antika, çok eski
517
accessible
ulaşilabilir, kolay erişilebilir
518
abundant
bol, bereketli, cok
519
absolute
tam, eksiksiz, kesin, mutlak
520
wane
azalmak, küculmek
521
underfund
gereginden az para destegi saglamak
522
retain
korumak, sürdürmek, devam ettirmek
523
poke
dürtmek, saplamak, cikmak, sokmak
524
implement
uygulamak, yerine getirmek, yürürluge koymak
525
endow
bagista bulunmak, bahşetmek
526
upgrade
yükseltmek, geliştirmek
527
avail
yaramak, faydali olmak
528
waive
feragat etmek, hakkından vazgecmek
529
thrive
işi iyi gitmek, başarılı olmak, iyi yaşam sürmek
530
resent
kizmak, gücenmek, içerlemek
531
plunge
icine dalmak, düsmek, düsürmek
532
humiliate
utandirmak, rezil etmek, kücümsemek
533
disregard
önemsememek, aldirmamak, ihmal etmek | yok saymak
534
deal
anlaşma
535
encourage
teşvik etmek
536
employ
işe almak
537
adjust
alıştırmak, ayarlamak
538
retire
emekli olmak
539
wander
dolaşmak
540
revise
gözden geçirmek
541
satisfy
tatmin etmek
542
swallow
yutmak
543
suffocate
boğmak
544
threaten
tehdit etmek
545
vary
degismek
546
revise
gözden geçirmek
547
satisfy
tatmin etmek
548
threaten
tehdit etmek
549
vary
degismek
550
register
kayit yaptirmaak
551
revenge
intikam almak
552
recover
iyileşmek
553
reduce
düşürmek, azaltmak
554
lift
kaldırmak
555
elevation
yükseklik
556
observe
gözlemlemek
557
dare
cesaret etmek
558
bury
gömmek
559
deliver
dagıtmak
560
attribute
atfetmek
561
contribude
katkıda bulunmak
562
distribution
dagıtım
563
heredity
kalıtim
564
compansate
telafi etmek
565
atone
telafi etmek
566
compel
zorunda bırakmak
567
obligatory
zorunlu
568
obstacle
engel
569
tackle
üstesinden gelmek, çözmeye çalışmak
570
interface
arayüz
571
resist
dayanmak, direnmek
572
sacred
kutsal, dini
573
equivocal
muğlak, şüpheli
574
equivalent
eşdeğer
575
contemporary
çagdas
576
substantial
önemli
577
pose
poz vermek
578
eruption
patlama, fışkırma
579
eradicate
kökten yok etmek
580
dazzling
muhteşem, büyüleyici
581
abort
yarıda durdurmak
582
bail
kefalet
583
calamity
felaket
584
bend
bükmek, kıvırmak
585
decline
azaltmak, kötüleşmek, red etmek
586
establish
kurmak, tesis etmek
587
estimate
hesaplamak, tahmin etmek
588
honor
saygı gostermek, onurlandirmak | onur
589
reconcile
uzlasmak, uzlastirmak, bariştırmak
590
reveal
açiga cikarmak, açiklamak, gözler önüne sermek
591
admit
kabul etmek
592
characterize
tanımlamak, karekterize etmek
593
delay
ertelemek, gecikmek
594
identify
teşhis etmek, kimligini ispat etmek
595
lower
azaltmak, alt kısmı, düsürme
596
recover
iyileşmek
597
maintain
sürdürmek, iddia etmek
598
seize
kapmak, el koymak, ele gecirmek, ani yakalamak
599
appreciate
takdir etmek
600
collapse
yikılmak, çökmek, batmak
601
define
tanimlamak
602
exploit
sömürmek, yararlanmak, kullanmak
603
ignore
görmezden gelmek, yok saymak
604
immigrate
göc etmek
605
regard
saymak, addetmek, ilgili olmak
606
strike
darbe indirmek, vurmak
607
assign
görevlendirmek, atamak
608
commit
adamak, suc işlemek
609
demand
talep etmek, sormak
610
evolutionary
evrimsel
611
hospitable
konuksever, misfirperverlik
612
disstressing
üzücü, acı veren
613
dominant
hakim, egemen, baskın
614
enhance
yükseltmek, artirmak
615
controversial
tartişmali, anlaşmazliga neden olan
616
courteous
kibar, nazik, saygilı
617
external
harici
618
distinctive
ayıran, farklı
619
comprehensive
kapsmalı, anlayıslı
620
accountable
sorumlu, mesul
621
compulsive
zorunlu, mecburi
622
crucial
cok onemli, kritik nokta
623
uneasy
tedirgin, huzursuz, gergin
624
various
muhtelif, çesitli
625
vast
genis, engin, büyük
626
artifical
yapay, yapma
627
conservative
muhafazakar, tutucu
628
significant
onemli, muhim
629
suitable
uygun
630
susceptible
hassas, alıngan
631
unambigious
anlamı açık, sarih
632
underdeveloped
az gelişmiş, geri kalmış
633
related
ilgili
634
viable
uygulanabilir, tutarli, yaşanabilir
635
relevant
uygun, ilgili
636
shared
ortak
637
strike
darbe indirmek, vurmak
638
assign
görevlendirmek, atamak
639
commit
suc işlemek, adamak
640
demand
talep etmek
641
invade
istila etmek
642
propose
teklif etmek, arz etmek
643
restore
onarmak, eski haline getirmek
644
yield
uretmek, kazanc getirmek, teslim etmek/olmak
645
accelerate
hizlanmak, hizlandirmak
646
cause
neden olmak
647
derive
türetmek, almak
648
devoted
sadık
649
distant
uzak, mesafeli
650
autonomous
bagimsiz, özerk, otonom
651
determined
kararlı
652
emerge
ortaya cikarmak
653
foresee
öngörmek, tahmin etmek
654
inspire
esinlenmek, nefes almak, teşvik etmek, ilham vermek
655
offend
gücendirmek, suç işlemek
656
pose
sorun yaratmak, arz etmek, poz vermek
657
reproach
eleştirmek, kınamak
658
broaden
genişletmek
659
constitute
meydana getirmek, olusturmak
660
enforce
zorlamak, uygulamak
661
modify
değiştirmek
662
promote
terfi ettirmek, destek vermek
663
resist
direnmek, karşi koymak
664
resemble
benzemek
665
capture
tutsak etmek, kontrolü ele gecirmek
666
convert
degiştirmek, dönüstürmek
667
envy
kıskanmak, imrenmek
668
harvest
hasat/harman kaldırmak
669
unique
eşsiz, tek
670
universal
evrensel
671
unemployed
işsiz
672
unusual
alisik olunmayan, nadir
673
satisfactory
memnuniyet verici
674
steady
istikrarli, sabit
675
steep
dik, keskin
676
unexpected
umulmayan
677
public
umumi, halka ait
678
radical
köklu, esasli
679
rapid
hizli
680
rural
kirsal
681
hamper
güçleştirmek, engel olmak, yokuşa sürmek