Turkish Vocab 1 Flashcards

(310 cards)

1
Q

—-den
Uzak durmak

Şekerden uzak duruyorum (or dururum)

A

Avoid

I avoid sugar

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
2
Q

—-den
Uzaklaşmak

A

To move away (from)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
3
Q
  1. Saklamak
  2. Saklanmak
A
  1. Hide (something)
  2. To hide
How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
4
Q

Hoşlanmak
(Kitaptan hoşlanıyorsunuz)

A

Like
(You like the book)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
5
Q

Keyif Almak/ zevk almak
(Golftan keyif/zevk alıyorum)

A

Enjoy (أكيف على )
(I enjoy golf)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
6
Q

Evcil
(evcil hayvan)

A

Domestic
(Pet)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
7
Q

kurtulmak

Kompleksinden kurtuldu

A

Get rid of يتخلص من

تخلص من عقدته

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
8
Q

Tanışmak
Tanıştırmak (kardeşimi eşi ile tanıştırdım)

A

To meet
To introduce (I introduced my brother to his spouse)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
9
Q

Tanıştımıza memnun oldum

A

Pleased to meet you

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
10
Q

Boğa

A

Bull

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
11
Q

Şeftali

A

Peach

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
12
Q

Bahçıvan

A

Gardner

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
13
Q

Sıra

A

Desk

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
14
Q

Kanepe

A

كنبة

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
15
Q

Silgi

A

Eraser

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
16
Q

Var

A

يوجد

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
17
Q

Yok

A

لا يوجد

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
18
Q

Varmak

A

To arrive

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
19
Q

Yokmak

A

Destroy

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
20
Q

sözlük

A

Dictionary

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
21
Q

Doldurmak, dolmak

A

To fill, to become full

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
22
Q

Yetkili

Abalkhail çalışkan bir yetkilidi

A

An Official

Abalkhail was a hardworking official

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
23
Q

Tanımak

Güzel yüzünü tanıdım

A

Recognize

I recognized your beautiful face

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
24
Q

Hemen

A

Now, immediately

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
25
tek kişilik
For one person
26
Yolculuk
Trip, journey
27
Uçuş
Flight
28
yaklaşık
Approximately
29
Yorucu
Tiring
30
Dolaşmak
To wander
31
Yatmak
Lie down
32
Bölüm
Episode
33
Bölüm
Episode
34
İş yeri
Workplace
35
Borcum ne kadar?
How much do I owe?
36
Para üstü
Change (Money)
37
Demet Bir demet maydanoz
Bundle A bundle of parsley ربطة بقدونس
38
Avuç Bir avuç fıstık
A handful A handful of pistachios كمشة فستق حلبي
39
Kalıp
Mold قالب
40
Dilim İki dilim ekmek
Slice 2 slices of bread
41
Salkım Bir salkım üzüm
Bunch, cluster A bunch of grapes
42
Cetvel
Ruler
43
Arası Ankara-İstanbul arası ne kadar? Ankara-İstanbul arası 450 km
In between How many kilometers between Ankara and istanbul? 450km in between Ankara and İstanbul
44
Mercimek
Lentils
45
Pirinç
Rice
46
Kıyma
Mince (minced meat)
47
Kuruyemiş
Nuts
48
Ziyafet
عزيمة
49
Gelişmek/Geliştirmek 1. Türkçem gelişti 2. Ben Türkçemi geliştiridi
Develop, improve 1. My Turkish is improving 2. I improved my Turkish
50
Sağol
Thanks
51
Bin liraya pantolon aldım
I bought a pair of trousers for 1000 lira
52
Kuyum, kuyumcu
Jewelry, jeweler
53
Altın
Gold
54
Gümüş
Silver
55
Bügünlük
For today
56
Taksitli
بالتقسيط
57
Gündüz
Daytime
58
seyirci, seyirciler
Spectator, audience
59
Alkışlamak
Applaud يصفق
60
Seyirci/ seyirciler
Spectator/ audience
61
Plan yapmak
Make a plan
62
Yurda
Home
63
Hep birlikte Hep birlikte döndük
All together We returned all together
64
Karın
Stomach
65
Üstü kalsın
Keep the change
66
Karşı, karşısında
Opposite, across (from)
67
yürüyüş yolu
Walking path
68
Gezdirmek
Show (someone) around
69
Yavru Yavru hayvan
Baby Baby animal
70
Civciv
Chick
71
Yurt
Home, dorm, country
72
Tutmak
Hold, keep
73
Teklif
Offer, suggestion, proposal
74
Kısım
Part
75
Mesafe
مسافة
76
Ev arkadaş
Roommate
77
Önünde, karşısında
In front of
78
Çeşitli
Various
79
Arzu etmek, arzulamak Bir çikolatalı pasta arzulıyorum
To desire I crave a chocolate cake
80
Bazı
Some
81
Bazen
Sometimes
82
Bedava
Free بلاش
83
Obez
Obese
84
Artmak/ artırmak intransitive/ transitive Maaşım artıyor/ şirket maaşımı artırıyor
Increase My salary is increasing/ the company is increasing my salary
85
Tedavi etmek Doktor hastayı tedavi etti
To treat, to cure
86
Yurtiçi, yurtdışı
Domestic, abroad
87
Günlük
Diary
88
Sakal
Beard
89
Uyanmak, uyandırmak
To wake up, to wake someone up
90
Bulaşık yıkamak
Clean the dishes
91
Çamaşır yıkamak
Wash the laundry
92
Öfkeli
Furious حانق
93
Dergi
Magazine
94
Saygılı
Respectful
95
Toprak, topraklar
Soil, lands
96
Verimli
Productive معطاء
97
Değerli Değerli bir öneri Sen bizim değerli müşterimizsin
Valued, valuable A valuable suggestion You are our valued customer
98
Çizgili
Striped مخطط
99
Neşeli
Cheerful
100
Ümitsiz, umutsuz Umutsuz vaka
Hopeless Hopeless case
101
(para) biriktirmek
Hoard (money)
102
özlemek
To miss يشتاق ل
103
İp, halat
Thin rope, thick rope
104
Madeni para, Bozuk para, Demir para
Coins
105
Kağıt para
Banknote, Paper money
106
Bozuk var mı
Do you have change?
107
Olumlu, olumsuz
Positive, negative
108
Metin
Text
109
Yine
Again
110
Dizi
Series, مسلسل
111
Bölüm
Episode
112
Karışmak
Mix
113
Geniş
Wide
114
Kimlik, kimlik kartı Kimliğimizi kaybettik Kimlik kartımı kaybettim
ID card We lost our identity I lost my ID card
115
çöp kovası
Trash can
116
Motivasyon vermek
To motivate
117
Neşeli, güler yüzlü
Cheerful
118
Seçim
Election, selection, choice
119
Demir
Iron
120
Bozuk Bozuk para
Broken Coins, change
121
Kurtarmak
To save ينقذ
122
Kırmak, kırılmak Çocuk bardağı kırdı Bardak kırıldı
Break, was broken The kid broke the glass The glass broke
123
Deli
Mad, Crazy
124
İlerlemek
Move forward, proceed يتقدم
125
Eklemek, ek
To add, suffix
126
Tarif, tarif etmek
Specification, to describe (specify)
127
Boyunca Cadde boyunca ilerliyin
Along Move ahead along the avenue
128
Beslenmek Sağlıklı beslenin
يتغذى تغذى غذاءً صحياً
129
Bayramınız kutlu olsun
عيد مبارك
130
Geçmiş olsun
May it pass تخطاك الشر
131
Yiyecek
Food
132
Haşlamak Makarnayı haşladım
Boil (something in a liquid) I boiled the pasta
133
Çırpmak Yumurtaları çırp
To whisk يخفق Whisk the eggs
134
Kaynamak, kaynatmak Su kaynıyor Emre, sütü kaynatın
To boil, to boil (liquid) The water is boiling Emre, boil the milk
135
Haşlamak, haşlanmak Makarna haşlıyorum Makarana haşlanıyor
Boil, being boiled I am boiling the pasta The pasta is being boiled
136
Doğramak Marul doğrayın
To chop Chop the lettuce
137
Kızartmak
Fry
138
Süzmek, süzgeç
Strain, strainer
139
Rendelemek, rende
Grate, grater
140
Karabiber
Black pepper
141
Kekik
Oregano
142
Kab
Container
143
Sıvı
Liquid
144
İlave etmek
Add
145
Dizmek
Arrange in a row, string
146
Küp
Cube
147
Süslemek Pastayı süsledim
Decorate I decorated the cake
148
İnanmak Ona asla inanma
To believe Never believe her
149
Park etmek
To park (the car)
150
Durum
Situation
151
İlgili Benimle ilgili Avrupa ile ilgili
Relating Relating to me Relating to Europe
152
İfade
Expression
153
Genel
General
154
Basit
Simple
155
Bulmak
To find
156
Temel
Basic
157
Kavram
Concept
158
Etkinlik
Activity
159
Görev
Duty, task
160
Katılmak Toplantıya katıldı
ينضم الى، يشارك في انضم الى الاجتماع
161
Beceri
Skill
162
Cevaplamak
To answer
163
İleride
In the future
164
Çocukluk
Childhood
165
Defa, kere, sefer
Time, مرة
166
Başarı
Success
167
İlkokul, ortaokul
Elemetary school, middle school
168
Mezun olmak
Graduate
169
Derslik
Classroom
170
Etrafında Evin etrafında güzel bir park var
Around There is a beautiful park around the house
171
Kenarında
At the edge
172
Bulunmak Evin yakında bir güzel bahçe bulunuyor Geçen ay İstanbul’da bulundum
يوجد يوجد حديقة جميلة قرب المنزل كنت في اسطنبول. الشهر الماضي
173
Oyun sahası
Playground
174
Yalnız, yalnız başına
Alone, by himself
175
Yaklaşmak, yaklaşık
To approach, approximately
176
İncelemek
Examine
177
Dal
Branch
178
Koku
Smell
179
Kök Ağaç kökü
Root Tree root
180
Kapak Kitabın kapağı
Cover, lid The book’s cover
181
Kutu
Box
182
Öpmek
Kiss
183
Avlu Camimin Avlusu
Courtyard The mosque’s courtyard
184
Sarılmak Eşime sarıldım (Notice eşim-e not eşim-i)
Hug I hugged my wife
185
Ağız
Mouth
186
Akıl Aklım
Mind My mind
187
Alın Alnım
Forehead My forehead
188
Beyin Beyni
Brain His brain
189
Boyun Boynun
Neck Your neck
190
Burun Burnum büyük
Nose My nose is big
191
Fikir Fikrimiz çok iyi
فكرة فكرتنا جيدة جداً
192
Ömür Ömrülerimiz hızlı geçiyor
العمر أعمارنا تمضي بسرعة
193
Ekşi
Sour
194
Mesela, örneğin
For example
195
Haydi (pronounced hadi)
Come on, يللا
196
Yemek
طبيخ
197
Ayırmak Sana iki saat ayıracağım
Allocate, separate I will allocate two hours for you
198
Gözyaş O gözyaşları içindeydi
Tears He was in tears
199
Mutluluk Mutluluktan ağlıyorum
Happiness I am crying from happiness
200
Sevinç
Joy
201
Muayene etmek
Perform a medical check-up
202
Sunucu
TV presenter مقدم برامج
203
Dikmek Terzi elbise dikiyor
Stitch A tailor stitches clothes
204
Götürmek Ben küçükken babam beni istanbul'a götürdü
Take with, emmener (French) When I was little my father took me to istanbul
205
Nehir, ırmak
نهر
206
Köylü
Villager
207
Sulmak
To water
208
Tarla
Field
209
Kıyı
Coast
210
Süre Yolculuğun süresi 3 saattir
Duration The journey’s duration is 3 hours
211
Korumak
To protect
212
Dokunmak Alnına dokundum, soğuktu
Touch I touched her forehead, it was cold
213
Hamile
امرأة حامل
214
Çizgi
Line
215
Tüketmek
To consume
216
Soyad
Surname
217
Seçmek
To choose
218
Kazanmak
To win, earn, gain
219
Kazanç
Earnings, income
220
Yetmek
يكفي
221
Değiştirmek
To change
222
Çilingir
Locksmith
223
Çağırmak
To call, to invite
224
Yetiştirmek, büyütmek
To raise يربّي
225
Avukatlık, mühendislik, öğretmenlik,
Law, Engineering, and teaching professions
226
Kutsal
Sacred
227
Gerekmek, gerektirmek Giriş için bir kimlik gerekiyor Giriş bir kimlik gerektirir
Be required, require An ID is required for entry Entry requires an ID
228
Uygun
Suitable
229
Uygar, uygarlık
Civilized, civilization
230
Araştırmak
To research
231
Şikâyet Doktor bana sordu: şikayetiniz nedir?
شكاية سألني الطبيب: من ماذا تشكو؟
232
Akmak Burnum akıyor Nehir akıyor
To flow I have a runny nose The river is flowing
233
Ağrımak, acmak
To hurt, to ache
234
Ağrı kesici
Painkiller
235
Fayda
فائدة Benefit
236
Bir de, Ayrıca
Also, moreover
237
Ölçmek
To measure
238
Soğuk algınlığı, nezle
Common cold
239
Tırnak
Nail
240
Bacak
Leg
241
Dirsek
Elbow
242
Dudak
Lip
243
Kol
Arm
244
Dirsek
Elbow
245
Omuz
Shoulder
246
Sırt
Back
247
Teselli Etmek
Console, يواسي، يعزي
248
Davet etmek
يدعي لشخص ما
249
Namaz kılmak
To pray
250
Dengeli
Balanced
251
Sonraki
The next
252
Yerleştirmek
To place
253
İltifat etmek
يجامل
254
Dosdoğru Dosdoğru git
Straight Go straight
255
Körfez, Körfez ülkeleri
Gulf, the Gulf Countries
256
Günümüzde Insanlar günümüzde sağlıklı beslenmiyor
في يومنا هذا الناس في زمننا هذا لا يتغذون صحياً
257
Geç kalmak Akşam yemeğine geç kalmayın Haydi gidelim, geç kalmayalım
Be late Do not be late for dinner Come on let’s go, let’s not be late
258
Mutlaka, kesinlikle
Definitely بالتأكيد
259
Mümkün, mümkün değil
Possible, not possible
260
Binlerce Türkiye’deki depremde binlerce insan öldu
Thousands Thousands of people died in Turkey’s earthquake
261
….ken Yemek yerken televizyon izlemeyi severim
Suffix meaning ‘while’ added to simple present root
262
erek, arak Gazete okuyarak Türkçe öğreniyorum
Suffix used to express how the action occured, or in what manner it occured (added to the verb base) I am learning Turkish by reading newspapers
263
Korumak
To protect
264
Abur cubur
Junk food
265
Ortalama
Average
266
Hayırlı olsun
الله يجعل في خير
267
Elinize Sağlık
تسلم ايدك الصحة ليدك
268
Çok yaşa
عش طويلاً تقال عندما يعطس شخص
269
Aşağıdakı
فيما يلي
270
Sonraki
Next التالي
271
Kaza
Accident
272
Bela
بلاء
273
Birleşik Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)
Unified, United UAE
274
Denemek, tecrübe etmek Lübnan yemeği denedin mi
Try, يجرب Did you try Lebanese food
275
Takriben, yaklaşık
تقريباً Approximately
276
Aşağı yukarı
More or less
277
Ismarlamak Sana güzel bir akşam yemeği ısmarlayacağım
To treat someone to something, to order I will treat you to a nice dinner
278
Yenilenmek, yenilemek Ev yenileniyor Evi yeniliyorum
Be renewed, to renew The house is being renewed I am renewing the house
279
Başkent
Capital city
280
Değişmek, değiştirmek Sen çok değiştin Yerini değiştir
To change (int.), to change (trans.) You changed a lot Change your place!
281
Sanmak
يظن، يعتقد
282
Ne var ne yok? Hiç bir şey yok Her şey aynı Yeni bir şey yok
شو في ما في؟ مافي أي شي كل شيء على ما هو عليه لا يوجد اي شيء جديد
283
Oluşturmak Yeni bir pasta tarifi oluşturdum
To create, form, compose I created a new cake recipe
284
Boşluk Aşağıdaki boşlukları doldur
Empty Space Fill the empty spaces below
285
Açıkçaşı
Frankly
286
Göre Kaan’a göre gelmeyecekler
According According to Kaan they are not coming
287
Öneri
Suggestion, recommendation
288
Çöl
Desert
289
Tabiat, doğa
الطبيعة
290
Çağırmak
ينادي (صوتاً)، يتصل، يدعو (للعشاء مثلاً)
291
(Cüzdanımı) buldum/bulmadım Bulabilirdim/bulamadım
I found/ I didn’t find I was able to find/ I couldn’t find (my wallet)
292
Bu çayı içerim ama onu içmem Bu çayı içebilirim ama onu içemem
I drink this tea but I don’t drink that one I can drink this tea but I cannot drink that one
293
Hızlı, Çabuk
Quick, quickly Fast (adj.), fast (adv.)
294
Bile
Even
295
En son En son ne zaman İstanbul’a seyahat ettin? En son ne yedin?
Last, Last time When was the last time you visited to Istanbul? وش آخر ما أكلت
296
Dost
Friend (another word for arkadaş)
297
Pirzola Kuzu pirzola
Chop Lamb chops
298
Zürafa
زرافة
299
Kaplan
Tiger
300
Yakalamak Kaplan avını yakaladı
Catch, capture The tiger caught its prey
301
Yarasa
Bat
302
Kulak
Ear
303
Duymak
Hear
304
İğne
Needle, injection
305
Uyku Uykudan önçe pijamam giyiyorum
Sleep Before sleep I wear my pyjama
306
Yetişmek, büyümek Beyrut'ta büyüdüm (yetiştim)
Grow up I grew up in Beirut
307
Maliyet, mal olmak
Cost (n), to cost (v)
308
Meraklı
Curious, nosy
309
Üşümek
Feel cold
310
önlük
Apron, مريول