Vocab Flashcards
(277 cards)
1
Q
Sew
A
Dikiş Dikmek
2
Q
Rip
A
Yırtmak
3
Q
Concrete jungle
A
Çok kalabalık şehir (a busy, crawded city)
4
Q
to pare down
A
Azaltmak, seyrekleştirmek (to reduce, especially objects)
5
Q
In fact
A
Aslında
6
Q
rural
A
kırsal
7
Q
solitude
A
yalnızlık
8
Q
attire
A
kıyafet
clothing
9
Q
small talk
A
önemsiz, casual muhabbet
10
Q
Scale
A
Ölçek
11
Q
landmark
A
dönüm noktası, yer işareti
12
Q
solid
A
katı, sağlam, sert
13
Q
messy
A
dağınık
13
Q
irregular
A
düzensiz
14
Q
organized
A
düzenli
15
Q
improvements
A
gelişmeler
16
Q
deficient
A
yetersiz
17
Q
accommodation
A
konaklama
18
Q
accurate
A
kesin
19
Q
act
A
davranmak
20
Q
adjective
A
sıfat
21
Q
admit
A
itiraf etmek
22
Q
adorable
A
tatlı, sevimli
23
Q
affixes
A
ekler
24
although
rağmen
25
ancient
antik
26
antonym
zıt anlamlı
27
apparel
giysi
28
appropriate
uygun
29
approximate
yaklaşık
30
approximately
yaklaşık olarak
31
associated
birleşmiş, ilişkili
32
attend
katılmak
33
avoid
kaçınmak
34
backpack
sırt çantası
35
beast
canavar
36
behavior
davranış
37
belly
karın, mide
38
belly up
batmak
39
beyond
öte, ötesinde
40
bleak
kasvetli
41
bleakness
umutsuzluk
42
blind
kör
43
bounced back
geri döndü, sekti
44
brimming
dolup taşmak
45
bring out
dışarı çıkarmak
46
bring to bear
katlanmak
47
burglar
hırsız
48
butter
tereyağı
49
canned
konserve
50
carry out
gerçekleştirmek
51
carve
oymak
52
catch a glimpse of
hızlıca göz atmak
53
cemetery
mezarlık
54
chime
söze karışmak, yarıda kesmek
55
circumstances
şartlar/durumlar
56
clergy
din adamları
57
Commencement
başlangıç
58
common noun
cins isim
59
consider
dikkate almak, düşünmek
60
consonants
sessiz harfler
61
constantly
sürekli
62
contagious
bulaşıcı
63
contemporary
modern
64
counterparts
muadilleri
65
coworker
iş arkadaşı
66
crucial
hayati
67
debating
tartışma
68
defeat
yenmek
69
deficiency
eksiklik
70
delectable
nefis, lezzetli
71
demolished
yıkılmış
72
deprive
mahrum etmek
73
desperately
umutsuzca
74
despite
aksine
75
diffuse
yaygın, dağınık
76
disguise
kılık değiştirmek
77
diversify
diversify
78
divorced
boşanmış
79
drive me up the wall
çok kızdırmak, deli etmek
80
drowsy
uykulu
81
due
zamanı dolacak
82
due to
dolayı, nedeniyle
83
dull
sıkıcı
84
easygoing attitude
rahat tavır
85
effluent
atık su
86
embark on a journey
binmek/çıkmak=>yolculuğa çıkmak
87
embarrassed
utanmış
88
emperor
imparator
89
enamored
aşık
90
enhance
genişletmek, geliştirmek
91
environmental
çevresel
92
environmentally
çevresel olarak
93
erupte
patlamak
94
essential
gerekli
95
establish
kurmak
96
even though
rağmen
97
Eventually
sonunda
98
every other day
1 gün arayla
99
evicted
tahliye
100
excursion
gezi
101
exert
zorlamak
102
exhausted
yorgun / bitkin
103
exhibition
sergi
104
expel
kovmak, dışarı çıkarmak
105
exploration
keşif
106
farther
daha uzağa
107
figure out
çözmek
108
flaunt
göstermek, hava atmak, gösteriş yapmak
109
fond
düşkün
110
fooled
kandırılmış
111
For instance
örneğin
112
force to give up
vazgeçmek zorunda kalmak
113
frustrating
sinir bozucu
114
further
daha öte
115
furthermore
üstelik
116
garlic
sarımsak
117
generous
cömert
118
generously
cömertçe
119
gesture
jest / jest yapmak
120
get the hang of
nasıl yapılacağını öğrenmek
121
give up
pes etmek
122
go up in value
değeri yükselmek
123
gowns
önlük
124
gravel
çakıl
125
grocery
bakkal
126
guilty
suçlu
127
hail
dolu/kar
128
have to cope with
baş etmek zorunda
129
heavy
ağır
130
herd
sürü / gütmek
131
hesitate
tereddüt etmek
132
hesitation
tereddüt etmek
133
hike
yürüyüş
134
Horn
boynuz
135
huge
büyük, devasa
136
humid
nemli
137
hurricane
kasırga
138
i am not into art
sanatla ilgilenmiyorum
139
idioms
deyimler
140
increase
artırmak, artmak
141
indicate
belirtmek
142
inflation scare
enflasyon korkusu
143
influential
etkili
144
ingenious
usta
145
inscription
yazıt, kitabe
146
instinctual reaction
içgüdüsel tepki
147
instruction
talimat, yönerge
148
invade
istila etmek, işgal etmek
149
irreparable harm
onarılamaz hasar
150
it is argued that
iddia ediliyor ki
151
it is considered that
öyle kabul edilir ki
152
it is thought that
öyle düşünülür ki
153
justify
haklı çıkarmak, göstermek
154
keep up with demand
ayak uydurmak, yetişmek, talebe ayak uydurmak
155
lack
eksiklik
156
lack of funding
finansman eksikliği
157
lasted
sürmek
158
latter effluent
son atık
159
lead (led, led)
liderlik
160
lecturer
görevli, öğretim görevlisi
161
leisure
boş vakit
162
lightning
yıldırım, şimşek
163
literature
edebiyat
164
livestock
hayvancılık
165
losing sleep over
uykusuz kalmak
166
luscious
tatlı
167
make up for
telafi etmek
168
meanwhile
bu arada, aynı anda
169
mere
sadece
170
mogul
önemli adam
171
monk
rahip, kesiş
172
monument
anıt
173
nowadays
bu günlerde
174
nutritional
beslenme
175
obligation
yükümlülük
176
obnoxious
iğrenç
177
ordinary
sıradan
178
outlines
özet, ana hat
179
overcoat
palto
180
pan out
başarmak, tutmak
181
pants
pantolon
182
particulary
özellikle
183
patched things up
düzeltmek, birşeyler için anlaşmak
184
persuade
ikna etmek
185
pose a problem
bir sorun teşkil etmek
186
poverty-ridden
yoksulluk içinde
187
predisposition
yatkınlık
188
prematurely
vaktinden önce
189
pretend
numara yapmak (kandırmak)
190
prey
yırtıcı
191
proper noun
özel isim
192
prophecy
kehanet
193
prufiy
arındırmak
194
purse
el çantası
195
Pursue
takip etmek, izlemek
196
put off
ertelemek
197
reed
sazlık / kamış
198
regalia
kıyafet
199
rely on
bir şeye dayanmak
200
reserved
1. rezerve edilmiş
2. çekingen
201
respect
saygı duymak
202
restate your opinion
fikrini yeniden ifade etmek
203
robe
elbise
204
rookie
çaylak
205
ruin
yıkım, mahvetmek
206
rumbling
gümbürtü, guruldama
207
rural
taşra
208
sacred
kutsal
209
scholarship
burs
210
sculpture
heykel
211
sealed
kapalı, mühürlü
212
setbacks
başarısızlıklar
213
sibling
kardeş
213
signify
belirtmek
214
skate
paten
215
skull
kafatası
215
skyscraper
gökdelen
216
slang
argo
217
sludge
çamur (lağım)
218
soared
hızlıca yükseldi
219
sophisticated
komplike, gelişmiş
220
sought
aranan
221
soul
ruh
222
species
türler
223
stabbed
bıçaklanmış
224
subordinate clauses
yan cümleler
225
subsequently
daha sonra, sonrasında
226
suburb
kenar mahalle, varoş
227
surrender
teslim olmak
228
susceptible
duyarlı
229
synonyms
eş anlamlı
230
tale
masal
231
temple
tapınak
232
tend to
eğilim
233
tense
gergin
234
the talks started
müzakere başlaması
235
theft
çalınma
236
therefore
bu nedenle
237
thought
düşünce
238
thrilled
heyecanlı
239
thunder
gök gürültüsü
240
to be at odds
zıt olmak
241
to be used on-demand
isteğe bağlı olarak kullanılmak üzere
242
toward
...e doğru
243
trailblazer
öncü
244
treate
muamele, davranmak
245
try to pay closer attention
daha fazla dikkat etmeye çalış
246
under no circumstances
hiçbir koşulda
247
undertaking
girişim, taahhüt
248
unheated
ısıtılmayan
249
vary
çeşitli
250
vowels
sesli harfler
251
waitress
bayan garson
252
wastewater
atık su
253
weavers
dokumacı (kumaş)
254
wedding anniversary
evlilik yıldönümü
255
wetlands
sulak alan
256
whereas
oysa, halbuki
257
wise
bilge
258
wisely
akıllıca
259
wore (wear)
giymek
260
yawning
esnemek
261
belong
ait olmak
262
tribe
kabile
263
prevailing
hakim
264
ill-fated
ill-fated
265
giant
devasa, dev
266
severely
şiddetli
267
dust
toz, duman
268
endure
katlanmak
269
To be frank
dürüst olmak gerekirse
270
bothersome
can sıkıcı, rahatsız edici
271
to unwind
gevşemek
272
lack of education
eğitimsizlik
273
trash
çöp
274
awareness
farkındalık