Vocabulary Flashcards
(20 cards)
Include
The price includes flights and three nights’ accommodation.
İçermek, kapsamak, dahil etmek
Fiyata uçuşlar ve üç gecelik konaklama dahildir.
Offer
They offered me a job.
Teklif etmek, teklif
Bana iş teklif ettiler
Price
House prices are falling/rising.
Fiyat
Ev fiyatları düşüyor/yükseliyor
Heavy
heavy bags
Ağır
ağır çantalar
Fall
Huge drops of rain were falling from the sky.
House prices are falling/rising.
Düşmek
Gökten koca koca yağmur damlaları düşüyordu.
Ev fiyatları düşüyor/yükseliyor
Rise
The sun rises in the East.
House prices are falling/rising.
Yükselmek
Güneş doğudan doğar. (yükselir)
Ev fiyatları düşüyor/yükseliyor
Huge
a huge house
a huge piece of cake
kocaman
Kocaman bir ev
Kocaman bir pasta
Raindrop
Raindrops were streaming down the window.
Yağmur damlası
Yağmur damlaları pencereden aşağı akıyordu.
Stream
Tears streamed down her face.
to listen to or watch something on a computer directly from the Internet
Akmak, akıntı
Gözyaşları yüzünden aşağı aktı.
internet aracılığıyla bilgisayarda bir şeyi izlemek/dinlemek
Land
Many farmers have been forced to sell their land.
We should land in Madrid at 7 a.m.
kara, toprak, arazi, arsa
yere inmek
Birçok çiftçi arazisini satmak zorunda kaldı.
Sabah 7’de Madrid’e inmeliyiz.
Farmer
someone who owns or looks after a farm(çiftlik)
Many farmers have been forced to sell their land.
Çiftçi
bir çiftliğe sahip olan veya bakan biri
Birçok çiftçi arazisini satmak zorunda kaldı.
Bridge
to go across/over a bridge
Köprü
bir köprüden geçmek
Across
There’s a library just across the street.
They’ve built a new bridge across the river.
içinden, üstünden, karşısında
Caddenin hemen karşısında bir kütüphane var.
Nehrin bir tarafından diğer tarafına yeni bir köprü inşa ettiler.
River
Two major rivers flow through the town.
Nehir
Kentin içinden iki büyük nehir akıyor.
Accident
She had an accident in the kitchen.
Kaza
Mutfakta bir kaza geçirdi.
Injured
Fortunately, no one was seriously injured in the accident.
Sakat, yaralı
Neyse ki, kazada kimse ciddi şekilde yaralanmadı.
Letter
I got a letter from Paul this morning.
the letter K
Mektup, harf
Bu sabah Paul’den bir mektup aldım.
K harfi
Entertain
We hired a clown to entertain the children.
Eğlendirmek
Çocukları eğlendirmek için bir palyaço tuttuk.
Clown
a performer who wears brightly coloured clothes and has a painted face
any person who behaves ridiculously
Palyaço, soytarı
parlak renkli giysiler giyen ve yüzü boyalı bir sanatçı
gülünç davranan herhangi bir kişi
Bright
bright sunshine
He’s a bright boy.
Parlak, zeki ve geleceği parlak anlamında da kullanılır
Parlak güneş ışığı
O parlak bir çocuk.