Vocegarden Day 1

Question 1

Despite

Answer 1

Rağmen

‘Despite’ kelimesi, bir durumun olumsuz olmasına rağmen başka bir durumun gerçekleştiğini ifade eder. Örneğin, ‘Despite the rain, we went for a walk.’

Question 2

central

Answer 2

Esas

‘Central’ kelimesi, bir şeyin ortasında yer alan veya en önemli noktayı ifade eder. Örneğin, ‘The central theme of the novel revolves around the concept of love.’

Question 3

İmagine

Answer 3

Hayal etmek

‘Imagine’ kelimesi, bir şeyi hayal etmek veya tasavvur etmek anlamına gelir. Örneğin, ‘It is hard to imagine how big the universe is.’

Question 4

Glass

Answer 4

Bardak

Question 5

Colleague

Answer 5

İş arkadaşı

‘Colleague’ kelimesi, işyerinde ya da aynı meslek grubunda birlikte çalıştığınız kişiyi ifade eder. Örneğin, ‘It’s important to have a good relationship with your colleague.’

Question 6

Fan

Answer 6

Vantilatör

Question 7

Code

Answer 7

Şifre

Question 8

Branch

Answer 8

Dal

‘Branch’ kelimesi, bir ağacın dallarını ifade eder.

Question 9

Asset

Answer 9

Varlık

‘Asset’ kelimesi, bir kişiye veya kuruma ait olan ve finansal değeri olan herhangi bir şeyi ifade eder. Örneğin, ‘The computer is a valuable asset for the company.’

Question 10

Brand

Answer 10

Marka

‘Brand’ kelimesi, bir ürünün veya şirketin adını, logosunu veya imajını temsil eder. Örneğin, ‘He decided to buy a new laptop from his favorite brand.’

Question 11

Association

Answer 11

Dernek

‘Association’ kelimesi bir grup insanın belirli bir amaç doğrultusunda bir araya gelerek oluşturduğu organizasyon ya da kurumu ifade eder. Örneğin, ‘The football players formed an association to organize their own matches.’

Question 12

Temporary

Answer 12

Geçici

‘Temporary’ kelimesi, geçici olan bir durumu ifade eder. Örneğin, ‘The store is offering a temporary discount on all products.’

Question 13

Panel

Answer 13

Levha/pano

‘Panel’ kelimesi, bir yapının veya cihazın düz ve genellikle dikdörtgen şeklindeki bir parçasını veya yüzeyini tanımlamak için kullanılır. Örneğin, ‘The car’s door has a damaged panel that needs to be replaced.’

Question 14

Collapse

Answer 14

Yıkılmak

‘Collapse’ kelimesi, bir şeyin ani bir şekilde düşmesi veya parçalanması anlamına gelir. Örneğin, ‘The old chair might collapse if you sit on it.’

Question 15

Storm

Answer 15

Fırtına

Question 16

Strain

Answer 16

Gerginlik

‘Strain’ kelimesi, genellikle baskı, stres veya zorlanma sonucu ortaya çıkan fiziksel ya da duygusal zorlukları ifade eder. Örneğin, ‘She felt the strain of managing both work and school at the same time.’

Question 17

Jacket

Answer 17

Ceket

Question 18

İmagination

Answer 18

Hayal gücü

‘Imagination’ kelimesi, bir kişinin aklında yeni fikirler, resimler veya kavramlar yaratabilme yeteneğini ifade eder. Örneğin, ‘She has a big imagination and often tells stories.’

Question 19

Absorb

Answer 19

Almak/çekmek

‘Absorb’ kelimesi, bir maddenin başka bir maddeyi içine alması veya emmesi anlamına gelir. Örneğin, ‘Plants absorb water from the soil through their roots.’

Question 20

Destination

Answer 20

Varış yeri

‘Destination’ kelimesi, bir yere gitmekte olan veya gönderilen bir yeri ifade eder. Örneğin, ‘Our final destination on the school trip will be the museum.’

Question 21

Ghost

Answer 21

Hayalet

Question 22

Multiply

Answer 22

Çarpmak/çoğaltmak

‘Multiply’ kelimesi, bir sayıyı başka bir sayıyla çarpmak ya da artan miktarda çoğalmak anlamlarına gelir. Örneğin, ‘If you multiply 2 by 3, you get 6.’

Question 23

Dye

Answer 23

Boyamak

Question 24

Singular

Answer 24

Tek

‘Singular’ kelimesi bir nesnenin ya da varlığın tek olduğunu ifade eder. Örneğin, ‘The boy has a singular toy that he plays with every day.’

Question 25

Fame

Answer 25

Ün/şöhret ## Footnote 'Fame' kelimesi, bir kişinin geniş kitleler tarafından tanınması ve yaptığı işlerle ünlü olmasını ifade eder. Örneğin, 'She hopes to find fame as a singer one day.'

Question 26

Temple

Answer 26

Tapınak

Question 27

Magnificent

Answer 27

Muhteşem ## Footnote 'Magnificent' kelimesi, son derece güzel veya ayrıntılı; görkemli anlamına gelir. Örneğin, 'The view of the mountains was truly magnificent.'

Question 28

Palm

Answer 28

Avuç içi ## Footnote 'Palm' kelimesi, elin avuç kısmını ifade eder. Örneğin, 'She held the small gift in the palm of her hand.'

Question 29

Assurance

Answer 29

Güvence ## Footnote 'Assurance' kelimesi, bir kişinin kendinden emin olmasını veya bir şeyin gerçekleşeceğine dair güvence verilmesini ifade eder. Örneğin, 'I give you my assurance that I will help you with your homework.'

Question 30

Sauce

Answer 30

Sos

Question 31

Brake

Answer 31

Fren ## Footnote 'Brake' kelimesi, bir aracın hızını yavaşlatmak ya da durdurmak için kullanılan mekanizmayı ifade eder. Örneğin, 'I had to press the brake quickly to stop the car.'

Question 32

Abolish

Answer 32

Ortadan kaldırmak ## Footnote 'Abolish' kelimesi, bir uygulamanın, kurumun, kuralın veya kanunun resmi olarak sonlandırılması anlamına gelir. Örneğin, 'The government plans to abolish (remove) taxes on food.'

Question 33

Cement

Answer 33

Çimento ## Footnote 'Cement' kelimesi, inşaatta kullanılan ve diğer malzemeleri bir arada tutan bir toz halindeki bağlayıcı maddeyi ifade eder. Örneğin, 'He mixed the cement with sand and water in a large bucket.'

Question 34

Referendum

Answer 34

Halk oylaması ## Footnote 'Referendum' kelimesi, halkın bir konuda doğrudan oy kullanarak karar vermesi işlemi için kullanılır. Örneğin, 'The government held a referendum to let the people vote on the new law.'

Question 35

Wallet

Answer 35

Cüzdan

Question 36

Murmur

Answer 36

Mırıltı/uğultu ## Footnote 'Murmur' kelimesi, hafif ve anlaşılmaz bir ses, genellikle fısıldama veya düşük bir uğultuyu ifade eder. Örneğin, 'There was a soft murmur in the classroom.'

Question 37

Germ

Answer 37

Mikrop ## Footnote 'Germ' kelimesi, mikroplar veya bakteriler gibi hastalık yapabilen küçük canlı organizmaları ifade eder. Örneğin, 'The doctor said that the germ found in the water could make people very ill.'

Question 38

Porter

Answer 38

Hamal/kapıcı ## Footnote 'Porter' kelimesi, genellikle otel, tren istasyonu gibi yerlerde bagajları taşıyan kişiyi ifade eder.

Question 39

Abolition

Answer 39

Ortadan kaldırma ## Footnote 'Abolition' kelimesi, genellikle kölelik gibi bir uygulamanın veya yasanın resmi olarak sonlandırılmasını ifade eder. Örneğin, 'The abolition of slavery was an important event in history.'

Question 40

Siren

Answer 40

Siren/denizkızı ## Footnote 'Siren' kelimesi, mitolojide denizlerde yaşayan ve güzel sesleriyle denizcileri çeken tehlikeli yaratıkları tanımlamak için kullanılır. Örneğin, 'The sailor told a story about a siren he saw near the rocky shore.'

Question 41

Corpse

Answer 41

Ceset ## Footnote 'Corpse' kelimesi, ölü bir insan vücudunu ifade eder. Örneğin, 'The police found a corpse in the forest.'

Question 42

Magnify

Answer 42

Büyütmek ## Footnote 'Magnify' kelimesi, bir şeyi daha büyük veya daha önemli göstermek anlamına gelir. Örneğin, 'In photography, zooming in can magnify the subject.'

Question 43

Cork

Answer 43

Mantar tıpa ## Footnote 'Cork' kelimesi, şişeleri kapamak için kullanılan mantar malzemesini ifade eder. Örneğin, 'She took out the cork from the bottle to pour the water.'

Question 44

Porcelain

Answer 44

Porselen ## Footnote 'Porcelain' kelimesi, dayanıklı ve kırılgan bir seramik türünü ifade eder. Örneğin, 'She carefully placed the porcelain teacup on the table to avoid breaking it.'

Question 45

Walnut

Answer 45

Ceviz

Question 46

Refill

Answer 46

Yeniden doldurmak ## Footnote 'Refill' kelimesi, bir şeyin içindeki malzeme veya içeriğin tekrar doldurulmasını ifade eder. Örneğin, 'After using all the shampoo, they need to refill the bottle.'

Question 47

Tummy

Answer 47

Karın

Question 48

Saucepan

Answer 48

Tencere ## Footnote 'Saucepan' kelimesi, genellikle yemek pişirmek için kullanılan derin bir tencereyi ifade eder. Örneğin, 'She used a saucepan to make pasta for dinner.'

Question 49

Cordon

Answer 49

Şerit ## Footnote 'Cordon' kelimesi, bir alanı çevrelemek veya korumak için yerleştirilen bir dizi insan veya nesneyi ifade eder.

Question 50

Dynamite

Answer 50

dinamit ## Footnote Example sentence: During the science experiment, the teacher explained how dynamite works.