Yapmak Flashcards

(33 cards)

1
Q

Bana çok iyilik yaptın, teşekkür ederim.

A

You did me a great favor, thank you.
İyilik yapmak - делать что-то хорошее

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
2
Q

O, asla kimseye kötülük yapmaz, çok iyi biri

A

She never does anything bad to anyone; she’s a very good person. Kötülük yapmak - делать что-то плохое

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
3
Q

Hepimiz bazen hata yaparız.

A

We all make mistakes sometimes.
Hata yapmak - совершить ошибку

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
4
Q

Sınavda birkaç yanlış yaptım, ama yine de iyi geçti.

A

I made a few mistakes in the exam, but it still went well.
Yanlış yapmak - ошибиться

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
5
Q

Annemle her hafta sonu alışveriş yaparız.
Yeni kıyafet almak için alışveriş yaptık.

A

I go shopping with my mom every weekend.
We did some shopping to buy new clothes.
Alışveriş yapmak - сходить за покупками

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
6
Q

Bu soruyu doğru yaptım, öğretmen beni tebrik etti.

A

(Doğru yapmak - правильно сделать)
I did this question correctly, the teacher congratulated me.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
7
Q

Sabahları banyo yapmayı seviyorum, beni uyandırıyor.

A

banyo yapmak - купаться
I like taking a bath in the mornings, it wakes me up.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
8
Q

Telefonun sessizde mi? Hiç ses yapmadı.

A

ses yapmak - Издавать звук “to make a sound” (any sound, not necessarily loud or disturbing).
Is your phone on silent? It didn’t make any sound.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
9
Q

Çocuklar sınıfta gürültü yapınca, öğretmen kızdı.

A

gürültü yapmak - шуметь
When the kids made noise in the classroom, the teacher got angry.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
10
Q

Annem çok lezzetli yemek yapıyor. Her gün yeni tarifler yapıyor.

A

yemek yapmak - готовить еду

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
11
Q

Yeni iş yerim bana çok iyi bir teklif yaptı.
Evlenme teklifi yapmak için en iyi zamanı bekliyor.

A

My new workplace made me a very good offer
Evlenme teklifi yapmak için en iyi zamanı bekliyor.
Teklif yapmak - сделать предложение

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
12
Q

Eğer nakit öderseniz, size indirim yapabiliriz.

A

indirim yapmak - делать скидку
If you pay in cash, we can give you a discount.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
13
Q

Kırmızı elbiseyi daha çok beğendim, onu tercih yapıyorum.

A

tercih yapmak - предпочитать, выбирать
I liked the red dress more, so I prefer it.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
14
Q

Hayatta her zaman zor seçimler yaparız.
Üniversiteye gitmeden önce doğru seçim yapmalısın.

A

seçim yapmak - делать выбор, принять решение
In life, we always make difficult choices.
You should make the right choice before going to university.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
15
Q

Lütfen ciddiyim, şaka yapmıyorum
Kimseye böyle şaka yapma, yanlış anlayabilirler

A

şaka yapmak - шутить
Don’t make jokes like that to anyone, they might misunderstand.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
16
Q

Her sabah 30 dakika spor yapıyor musun?

A

spor yapmak - заниматься спортом

17
Q

Geç kaldım çünkü kütüphanede ders yapıyordum.

Çocuklar, şimdi biraz ders yapma zamanı!

A

ders yapmak - учиться
Kids, now it’s time to study a little!

18
Q

Dün tüm gün evimde temizlik yaptık.

A

temizlik yapmak - убираться

19
Q

O filmi izlerken herkes gözyaşı yaptı

A

Gözyaşı yapmak
Everyone cried while watching that movie

20
Q

Çok çalıştım, biraz mola yapmam lazım
Ders çalışırken her saat başı mola yapıyoruz.

A

Mola yapmak
I worked a lot, I need to take a break.
While studying, we take a break every hour

21
Q

Küçük bir rica yapabilir miyim?
Öğretmene ödev teslimi için ek süre rica yaptım.

A

Rica yapmak
I попросила the teacher for extra time to submit my homework.

22
Q

Başarısız olsan bile tekrar deneme yapmalısın.

A

Even if you fail, you should try again.
Deneme yapmak – to try, to make an attempt (пробовать)

23
Q

Bugün çok ödev yapmam lazım.
O, her zaman okuldan sonra ödev yapar.

A

Ödev yapmak (делать домашнее задание)

24
Q

Boş zamanımda resim yapmayı seviyorum.

A

Resim yapmak (рисовать)
Boş zamanımda - в свободное время

25
Doğum günün için büyük bir **kutlama yapacağız. ** Yeni yılı ailemle birlikte **kutlama yaparak** geçirdim.
Мы устроим большой праздник на мой день рождения. Я провела Новый год, отмечая с семьёй. Kutlama yapmak (устраивать праздник / отмечать)
26
Patronum yeni bir müşteriyle **anlaşma yaptı.**
My boss made an agreement with a new client. Anlaşma yapmak (заключать соглашение, договариваться)
27
Yeni işim için bir **sözleşme yaptım.** Eğer bu şartları kabul edersen, **sözleşme yapabiliriz.**
I signed a contract for my new job. If you accept these conditions, we can sign a contract. Sözleşme yapmak (заключать контракт)
28
İnternetten alışveriş yaptım ve **online ödeme yaptım.** Her ay kira için düzenli **ödeme yapmak zorundayım.**
I shopped online and made a payment online. I have to make regular payments for rent every month. Ödeme yapmak (совершать оплату, оплачивать)
29
Tatilde çok fazla **harcama yaptım.** Gereksiz **harcama yapmamaya çalışıyorum.**
I made too many expenses on vacation. I try not to make unnecessary expenses. Harcama yapmak (тратить деньги)
30
Annem pazarda her zaman pazarlık yapar. Eğer fiyat yüksekse, pazarlık yapmayı denemelisin. Satıcı pazarlık yapmak istemedi, bu yüzden başka bir yerden aldım.
If the price is high, you should try to bargain. ... , so I bought it from another place. Pazarlık yapmak (торговаться)
31
Ofiste bazı insanlar sürekli dedikodu yapıyor. Dedikodu yapmak yerine işine odaklanmalısın. Kızlar buluşunca biraz dedikodu yapar, bu normal!
Some people in the office constantly gossip. Instead of gossiping, you should focus on your work. When girls meet up... Dedikodu yapmak (сплетничать)
32
Patron bu yıl maaşlara zam yaptı! Marketler her ay fiyatlara zam yapıyor. Eğer iyi çalışırsam, bana zam yapacaklar.
maaşlar**a** - salaries fiyatla**ra** - prices If I work well, they will give me a raise. Zam yapmak (повышать цену/зарплату)
33