YEDİNCİ 250 KELİME Flashcards
(252 cards)
- Kamera
Türkçe: kamera
Cümle: Jonathan dreht Filme und kauft sich heute eine neue Kamera.
Türkçe: Jonathan film çekiyor ve bugün yeni bir kamera alacak.
- Schatten
Türkçe: gölge
Cümle: Ich sitze gerne in der Sonne, aber meine Freundin sitzt lieber im Schatten.
Türkçe: Güneşin altında oturmayı severim, ama arkadaşım gölgede oturmayı tercih eder.
- berücksichtigen
Türkçe: dikkate almak
Cümle: Ich werde mein Bestes tun, Ihre Wünsche zu berücksichtigen.
Türkçe: İsteklerinizi dikkate almak için elimden geleni yapacağım.
- Pferd
Türkçe: at
Cümle: Elsa wünscht sich ein Pferd.
Türkçe: Elsa bir at istiyor.
- begegnen
Türkçe: karşılaşmak, rastlamak
Cümle: Auf meinen Reisen begegnete ich vielen verschiedenen Kulturen.
Türkçe: Seyahatlerimde birçok farklı kültürle karşılaştım.
- Zugang
Türkçe: erişim
Cümle: Hast du in diesem Raum Zugang zum Internet?
Türkçe: Bu odada internete erişimin var mı?
- elf
Türkçe: on bir
Cümle: Mein jüngerer Bruder ist elf Jahre alt.
Türkçe: Küçük kardeşim on bir yaşında.
- Suche
Türkçe: arayış
Cümle: Wir machen uns auf die Suche nach einem Schatz.
Türkçe: Bir hazine arayışına çıkıyoruz.
- doppelt
Türkçe: çift, iki kat
Cümle: Mein Fuß ist doppelt so groß wie deiner.
Türkçe: Ayakkabım seninkinin iki katı büyüklüğünde.
- festlegen
Türkçe: belirlemek, kararlaştırmak
Cümle: Der Besitzer des Hauses legt fest, dass alle Familien bis zum nächsten Monat ausziehen müssen.
Türkçe: Ev sahibi, tüm ailelerin gelecek aya kadar taşınmalarını belirliyor.
- österreichisch
Türkçe: Avusturya’ya ait
Cümle: Die österreichische Sprache klingt anders als Deutsch.
Türkçe: Avusturya dili Almanca’dan farklı ses çıkarıyor.
- sodass
bağlaç: öyle ki
Cümle: Ich wiederhole den Satz noch einmal laut, sodass ihn jeder hören kann.
Türkçe: Cümleyi yüksek sesle tekrar ediyorum, öyle ki herkes duyabilsin.
- Tatsache
Türkçe: gerçek
Cümle: Es ist eine Tatsache, dass in manchen Ländern Krieg herrscht.
Türkçe: Bazı ülkelerde savaşın olduğu bir gerçek.
- Alkohol
Türkçe: alkol
Cümle: Bier und Wein enthalten Alkohol.
Türkçe: Bira ve şarap alkol içerir.
- informieren
Türkçe: bilgilendirmek
Cümle: Die Zeitungen informieren über die aktuellen Nachrichten.
Türkçe: Gazeteler güncel haberler hakkında bilgi verir.
- Norden, Nord-
Türkçe: kuzey
Cümle: Der Wind weht von Norden.
Türkçe: Rüzgar kuzeyden esiyor.
- vermuten
Türkçe: varsaymak, şüphelenmek
Cümle: Ich vermute, sie sind jetzt schon zu Hause.
Türkçe: Onların şimdi evde olduklarını varTürkçeyorum.
- zufrieden
Türkçe: memnun
Cümle: Manche Menschen sind nie zufrieden.
Türkçe: Bazı insanlar asla memnun olmaz.
- reißen
Türkçe: yırtmak
Cümle: Das Papier ist sehr dünn und reißt leicht.
Türkçe: Kağıt çok ince ve kolayca yırtılıyor.
- dahin
Türkçe: oraya
Cümle: Ich möchte nach Rom, aber der Weg dahin ist weit.
Türkçe: Roma’ya gitmek istiyorum ama oraya gidiş yolu uzun.
- solange
bağlaç: -dığı sürece
Cümle: Solange es Regen gibt, gehe ich nicht nach draußen.
Türkçe: Yağmur yağdığı sürece dışarı çıkmayacağım.
- Wissenschaftler
Türkçe: bilim insanı, akademisyen
Cümle: Johanna arbeitet als Wissenschaftlerin an der Universität.
Türkçe: Johanna üniversitede bilim insanı olarak çalışıyor.
- Kommunikation
Türkçe: iletişim
Cümle: Kommunikation ist die Basis einer guten Beziehung.
Türkçe: İletişim iyi bir ilişkinin temelidir.
- Steuer
Türkçe: vergi
Cümle: Wer Geld verdient, muss Steuern auf sein Einkommen zahlen.
Türkçe: Para kazanan herkes gelir vergisi ödemek zorundadır.