frase Flashcards

(89 cards)

1
Q

Sen sadece pozitif yanlarımı tanıyorsun.

A

Conosci solo i miei lati positivi

conoscere kullanıldı çünkü bu fiil tanıdık olmak tanımak olarak kullanılıyor, sai deseydim bir şeyi bilmekten bahsedecektim

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
2
Q

I take care of my son

A

Mı prendo cura di mio figlio

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
3
Q

Alper uyuduktan sonra ders yapardım

A

Studiavo dopo che Alper si era addormentato

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
4
Q

Ödevlerini yaptıktan sonra dışarı çıkacaksın

A

Uscirai fuori dopo che avrai fatto i compiti

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
5
Q

durmak istemiyorlar

A

non vogliono fermarsi

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
6
Q

uyanmak zorunda değilim

A

non devo svegliarmi

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
7
Q

o erken uyanamiyor

A

non può svegliarsi presto

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
8
Q

Bir yıl önce 79 kiloydum.

A

l’anno scorso pesavo 79 chili

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
9
Q

Benim için en önemli şey fit olmak

A

La cosa più importante per me è essere in forma

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
10
Q

Nasıl hızlica İtalyanca öğrenme hakkında bir makale okudum

A

Ho letto un articolo su come imparare l’italiano velocemente

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
11
Q

Son yıllarda

A

negli ultimi anni

son yıllarda çok seyahat ettim

negli ultimi anni, ho viaggiato molto

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
12
Q

Dün akşam arkadaşlarla çıktım. /

Dün akşam arkadaşlarımla çıktım.

A

Sono uscito con gli amici ieri sera. /
Sono uscito con i miei amici ieri sera.

Gli (Ünlü harfle başlayan erkek çoğul isimlerde), Gli amici (Arkadaşlar)

Gli (S, z, ps, gn ile başlayan erkek çoğul isimlerde), Gli studenti (Öğrenciler)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
13
Q

Haftada 3-4 kez spor salonunda antrenman yapıyorum

A

Mi alleno in palestra 3-4 volte a settimana

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
14
Q

Geçenlerde bilmediğim bir yer keşfettim.

A

ho scoperto da poco un posto che non conoscevo.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
15
Q

Could you open the door, please?

A

Potresti aprire la porta, per favore?

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
16
Q

I wouldn’t know where to go

A

Non saprei dove andare

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
17
Q

emin olmak için soruyorum

A

Chiedo per essere sicuro

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
18
Q

emin olmak için soruyorum

A

Chiedo per essere sicuro

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
19
Q

Taksi şoförü oldum

A

sono diventato tassista.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
20
Q

Bana onu sattı

A

Me lo ha venduto

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
21
Q

Bana çok şey öğretiyor

Bana çok şey öğretti

A

Mi insegna tante cose

Mi ha insegnato tante cose

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
22
Q

1-Bana söyler misin?

2-Bana söyleyebilir misin?

A

Mi sai dire?
Puoi dirmi?

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
23
Q

I wouldn’t say it

A

non lo direi

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
24
Q

1-Kendime bir hediye alıyorum

2- Kendime bir hediye aldım

A

Mi faccio un regalo
Fare yapisi kullanılır bu tarz cümlelerde, kendime bir hediye almak değil de bir iyilik yapmak gibi kullanılır o yüzden fare kullanılır.

Mi sono fatto un regalo

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
25
Ödevleri yardım almadan yapıyorum
Faccio i compiti senza aiuto
26
Onu/Bunu kendim yaparım
Lo faccio da solo
27
Yürüyüş yapmak ister misin?
Ti va di camminare Ti va di(kalıp)
28
Kahve ister misin?
Ti va un caffè?
29
Have you ever seen?
Hai mai visto?
30
Dün evde kaldım
Ieri sono rimasto a casa (çıkacaktım ama çıkmadım gibi bir anlamı var rimasto nun) Ieri sono stato a casa (direk evde kaldım anlamı var)
31
Ders çalışmayı bıraktım
Ho smesso di studiare Smettere → Bir eylemi veya alışkanlığı bırakmak. (❗di + mastar ile kullanılır) Lasciare → Bir şeyi bir yerde bırakmak, birini terk etmek veya birine izin vermek.
32
Ne demek, ne anlama geliyor?
Cosa vuol dire?
33
Ve umalım ki öyle olmasın.
E speriamo no.
34
it should be like this
dovrebbe essere così
35
Omzumun arka tarafını çalıştırıyorken sanırım yanlış bir hareket yaptım ve şimdi sırtım ağrıyor.
Mentre stavo allenando la parte dietro della spalla, credo di aver fatto un movimento sbagliato e adesso mi fa male la schiena.
36
Sanırım bir hata yaptım Sanırım o bir hata yaptı.
Credo di aver fatto un errore. “Credo di” + infinito composto Aynı özne için kullanılır, özne değişmez Credo che lui abbia fatto un errore “Credo che” + congiuntivo Farklı bir özne için kullanılır özne değişiktir.
37
Grip için en iyi tedavi hangisi?
Qual è il miglior trattamento per l’influenza?
38
Saçımı kestirdim.
Ho fatto tagliare i capelli.
39
Anneme akşam yemeğini yaptırıyorum.
Faccio cucinare la cena a mia madre.
40
Telefonu tamir ettiriyorum (teknisyene yaptırıyorum)
Faccio riparare il cellulare al tecnico
41
Bu işte iyi kazanılır Bu yoldan giderek 10 dakika kazandım.
In questo lavoro si guadagna bene. Andando per questa strada, ho guadagnato 10 minuti. Guadagnare: Para, saygi, güven, avantaj, zaman kazanmak Vincere Yarış, maç, piyango, rekabet kazanmak
42
Spor yaparak kendimi daha iyi hissediyorum. Böyle yaparak sorunu çözeceksin.
Facendo sport, mi sento meglio. Facendo così, risolverai il problema.
43
ne öğreniyorsun?
cosa impari? Öğrenmek imparare Öğretmek insegnare
44
Yalan söyleyen insanlarla uğraşmak istemiyorum
Non voglio avere a che fare con persone bugiarde Avere a che fare, kalip!
45
İçinde bulunduğum durum zor
La situazione in cui sto è difficile.
46
İşi saat kaçta bitiriyorsun? iş yerinden saat kaçta ayrılıyorsun?"
A che ora finisci di lavorare? A che ora finisci dal lavoro?
47
Yemek yemeği bitirdim
Ho finito di mangiare
48
Bunu neden yaptığını açıklamalısın.
Devi spiegare perché hai fatto questo.
49
O kelimeleri söylediğin için özür dilemelisin.
Devi scusarti per cui hai detto quelle parole.
50
Kutlamaya gelemeyeceğime karar verdim
Ho deciso che non potrò venire alla festa
51
Saklanmak/gizlenmek Kedi yatağın altına saklanıyor.
nascondere nascondersi Il gatto si nasconde sotto il letto. Kedi kendini saklıyor o yüzden “si” yani geçişli fiil kullanıldı
52
Kapının arkasına saklandım.
Mi sono nascosto dietro la porta.
53
Hediyeyi kapının arkasına sakladım.
Ho nascosto il regalo dietro la porta. Kendimi değil bir şeyi sakladım o yüzde burada geçişli fiil olarak kullanılmıyor
54
10 İtalyandan 8’i her gün kahve içer.
Otto italiani su dieci bevono caffè ogni giorno 10 da 8 i cümlesini kurarken “su” kullanılır
55
Onları getirmişti
li aveva portati
56
o zaman öyleydi ama şimdi öyle değil.
Lo era allora, ma non adesso.
57
Sana karpuzu göstermek istedi
Ha voluto mostrarti l’anguria.
58
Sen bugün cezalısın
Oggi sei in punizione.
59
Dondurmayı severiz
Ci piace il gelato
60
Profesör bizi selamlıyor
Il professore ci saluta
61
Refleks olarak uyaniriz
Riflessivo ci svegliamo
62
Yarın oraya gidiyorum
Ci vado domani
63
Scopo kelimesinin es anlamlısı neydi?
Qual era il sinonimo di scopo?
64
Ev sahibinin adi neydi?
Quel era il nome del proprietario della casa?
65
They were waiting for us
Ci stavano aspettando
66
I woke him up
Lo/la (L’ho) svegliato/a
67
Çiş yaptığı için kendini rahatsız hissediyordu
Sì sentiva scomodo perché aveva fatto pipì Sì sentiva scomodo dopo aver fatto la pipì
68
O beni ıslattı
Mi ha bagnato
69
While the people were leaving
Mente la cente stava uscendo Mente la cente usciva
70
Dogal kaynakları daha iyi değerlendirmek gerekiyor
Bisogna valorizzare meglio le risorse naturali
71
Onları 8 yıldır tanıyorum
Li conosco da 8 anni
72
Their house is big
La loro casa è grande
73
The same day
Lo stesso giorno
74
I felt sorry for them
Mi è dispiaciuto per loro
75
Küçükken tekvando yapardım
Da bambino facevo taekwondo
76
Oğlum kucağına oturmak istiyordu
Mio figlio voleva sedersi in braccio a me
77
O kaçtı
Lui è scappato via
78
Kendine daha çok değer vermelisin
Dovresti dare più valore a te stesso
79
Dogal kaynakları değerlendirmeliyiz
Dobbiamo valorizzare le risorse naturali
80
Biraz ekmek ve biraz süt aldım
Ho preso del pane e del latte
81
Filmin sonunda uykum geldi
Alla fine del film, avevo sonno
82
Hava sıcaktı
Faceva caldo
83
Sabah erken buluştuk
Ci siamo incontrati la mattina presto
84
Manzara çok güzeldi
La vista era molto bella
85
Yürüyüş yaptığımız yere(yapmak istediğimiz) vardığımızda hava serindi
Quando siamo arrivati al posto dove volevamo camminare, faceva freddo
86
Birkaç saat sonra
Alcune ore dopo
87
Baslangicta her şey mükemmeldi
All’inizio era tutto perfetto
88
Luca biraz yorgun hissetti
Luca sì sentiva un po’ stanco
89
Bana “biraz dinlenelim mi?” Diye sordu(istemek)