UNİ ? SİCHER ? WORTSCHATZÜBUNGEN Flashcards
(143 cards)
1
Q
bestehen + aus
A
oluşmak, var olmak
2
Q
die Knochen
A
kemik
3
Q
etw. bilden
A
biçimlendirmek, şekil vermek, oluşturmak
3
Q
Infizieren
A
bulaştırmak, geçirmek
4
Q
bekämpfen
A
savaşmak, söndürmeye çalışmak
5
Q
etw. versorgen + mit
A
temin etmek - tedarik etmek
6
Q
etw. weiterleiten
A
iletmek
7
Q
Sauerstoff
A
oksijen
8
Q
lebensnotwendigen
A
yaşam için zorunlu
9
Q
das Sklett
A
iskelet
9
Q
das Knochenmark
A
kemik iliği
10
Q
der Schädel
A
Kafatası
11
Q
die Blutzellen
A
kan hücreleri
12
Q
Schienbein
A
kaval kemiği
13
Q
Steißbein
A
kuyruk sokumu
14
Q
Schlüsselbein
A
köprücük kemiği
15
Q
Brustkorb
A
göğüs kafesi
15
Q
die Wirbelsäule
A
omurga
16
Q
die Rippe
A
kaburga
17
Q
das Gelenk
A
eklem
18
Q
die Sehne
A
tendon
19
Q
die Muskulatur
A
kaslar
20
Q
verarbeiten
A
işlemek, sindirmek
21
Q
die Vene
A
toplardamar
22
die Lunge
akciğer
22
der Puls
nabız sayısı
23
die Arterie
atardamar
24
die Atmung
solunum
25
26
Atenwege
solunum yolları
27
gelangen
ulaşmak
28
etw. verdauen
sindirmek, hazmetmek
29
der Magen
mide - karın
30
Bestndteile
bileşen, parça
31
vermischen
karıştırmak
32
fließen
dolaşmak
33
der Darm
bağırsak
34
die Leber
Karaciğer - ciğer
35
die Niere
böbrek
35
Giftstoffen
zehirli madde
36
reinigen
arıtmak
36
Nierenschäden
Böbrek hasarı
36
Organspene
organ bağışı
37
verpflanmzen
nakil etmek - nakletmek
38
einschräken
kısıtlamak - sınırlamak
39
benötigen
ihtiyaç
40
die Zahl der Spende
bağışçı sayısı
40
befürwortet
uygun bulmak , desteklemek
41
befürchten
korkmak, kuşku duymak , endişelenmek
42
verunsichern
birisinin güvenini sarsmak
43
die Zelle
hücre
44
abhängen von
bağımlı olmak
45
Arten
tür - tip
46
Gewebe
doku
47
Nervengewebe
sinir dokusu
48
Haut
deri , cilt , ten
49
umgebung
çevre
50
die Erbanlangen
genetik yapılar
51
umwandeln
die Umwandlung
çevirmek , dönüştürmek
dönüşüm
52
beschleunigen
hızlandırmak
53
die Drüse
salgı bezi
54
Bauchspeicheldrüse
pankreas bezi
55
ausschütten
dağıtmak, dökmek
56
Mengen
miktar
57
Pubertät
ergenlik
58
Krankheitserreger
hastalık mikrobu
59
eindringen
zorla girmek , girmek, istila etmek
60
Bedürfnis
ihtiyaç
61
sich fortpflanzen
üremek, çoğalmak
62
vollständigen
bütün, tamamen
63
die Geschlechtsorgane
cinsel organ
63
führen
yol açmak, göstermek, eşlik etmek
64
Geschlechtsvekehr
cinsel birleşme
65
die Zeugung
dölleme
66
jdn. befruchten
döllemek
66
das Verhütungsmiittel
gebelikkten korunma aracı - ilacı
67
unfruchtbar
kısır - verimsiz
68
verzichten
vazgeçmek, feragat etmek
69
die Abtreibung
düşük yapma
69
erfahren
öğrenmek, haber almak
70
die Schwangerschaft
der Schwangerschaftsabbruch
* hamilelik
* çocuk aldırma
71
beraten lassen
tavsiye almak
71
übelkeit
bulantı
72
die Geburt - die Entbinfung
Kaiserschnitt
die Hebanne
- doğum
- sezertyan
- ebe
73
betreuen
bakmak, göz kulak olmak
74
die Gebärmutter
rahim
75
begleiten
eşlik etmek
76
Sich ausruhen
dinlenmek, istirahat etmek
76
sich erholen
iyikeşmek , diinlenmek
77
etw. Unternehmen
bir şey yapmak , girşim de bulunmak
77
sich beschäftigen mit
ile uğraşmak
78
etw. widmen
yakından ilgilenmek
79
angeln
avlanmak, balığa çıkmak
80
basteln
zanaat, el işi
81
sich beklagen
şikayet etmek
82
Zeit beanspruchen
zaman ayırmak
82
erfordern
zaman almak
82
Zeitaufwendig
zaman tükenmesi
83
unter Zeitdruck stehen
zaman baskısı altında olmak
84
sich verzögern
gecikmek
84
die Beziehung + zu
ilişki , cinsel ilişki , bağlantı
85
verändern
- Das hat mein Leben verändert.
değiştirmek
85
sich verändern
- Menschen verändern sich.
değişmek , olumlu - olumsuz yönde
- İnsanlar değişir.
86
freundschaftliche
arkadaşça , dostane
87
führen
yönetmek, bulundurmak, yol göstermek
87
das Verhältnis zu
- Ich habe ein gutes Verhältnis zu ihm.
ilişki , biri ile bir ilişkis olmak
- Onunla iyi bir ilişkim var.
88
schwigermutter
Kayınvalide
89
das Verhältnis + zwischen
- Seit wann besteht zwischen euch ein Freundschaftliches Verhältnis?
.. arasındaki ilişki
- Aranızda dostane bir ilişki ne zamandan beri var ?
90
distanziert
mesafe(li)
91
eine enge Beziehung haben + zu (D)
b-ile yakın bir ilişkiye sahip olmak
92
stereitigkeit
tartışma, anlaşmazlık
93
sich gut verstehen mit
b-ile iyi anlaşmak
94
jdm. vertrauen
birisine güvenmek
95
gut umgehen können mit
- Dieser Junge versteht gut mit Messer und Gabel umzugehen.
nasıl davranacağını - kullanacağını iyi bilmek
- Bu çocuk bıçak ve çatal kullanmayı iyi biliyor.
96
Erzieher
eğitimci , pedagog
97
der Umgang mit
- Der Umgang mit der Spindel will gelernt sein.
b-ile başa çıkmak
- Makarayla başa çıkmak öğrenilmelidir.
98
Rücksicht nehmen + auf
Tom nimmt wenig Rücksicht auf Maria
dikkat etmek
- tom maria'ya çok az dikkat ediyor.
99
der Konflikt
- Er ist immer im Konflikt mit seinem Chef.
çekişme , çatışma, anlaşmazlık
- O , her zaman patronuyla ççatışma içindedir.
100
sich streiten mit
Ich streite mich ständig mit meiner Frau.
b-ile kavga etmek
- Sürekli eşimle tartışıyorum- kavga ediyorum.
101
einen Streit beilegen
Der Streit wurde schliesslich beigelegt.
bir anlaşmazlığı çözmek
- tartışma nihayet çözüldü.
101
Beteiligte
katkısı olan , emeği geçen
102
sich versöhnen mit
b-ile barışmak
103
beibringen
öğretmek, göstermek
104
Freundschaft schließen mit
- Tom hat im Gefängnis neue Freundschaften geschlossen?
arkadaş olmak
- Tom hapishane de yeni arkdaşlıklar mı edindi?
105
jdm. die Freundshaft kündigen
b-ile arkadaşlığını bitirmek
106
ehemaligen
önceki - eski
107
üblich
alışılmış , alışıla gelen
108
betrinken
sarhoş olmak
109
Bewusstlosigkeit
baygınlık
110
der Trauschein
evlenme belgesi - nüfus cüzdanı
111
111
eine Ehe schließen eingehen
evlenmek
112
sich scheiden lassen
boşanmak
113
die Scheidungquote
boşanma oranı
114
die eintragene Lebenspatnerschaft
kayıtlı medeni birlik
115
Stief
- Stiefbruder , stiefschwester
üvey (kız-erkek ) kardeş
116
Auskunft
danışma, bilgi
117
eine Scheidung
boşanma
118
das Sorgerecht haben + für
- Sein Onkel hat das Sorgerecht für ihn.
Velayete sahip olmak
119
jdm. vernachlässigen
boşlamak, ihmal etmek , savsaklamak
141
waise
öksüz, yetim
142
sich erholen
İyileşmek, dinlenmek
143
