A1-1 Flashcards

Part 1 (449 cards)

1
Q

about

A

hemen hemen [zf.] – aşağı yukarı [zf.] – yaklaşık [zf.]

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
2
Q

above

A

üzerine [zf.] – yukarısında [zf.] – yukarıda [zf.]

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
3
Q

across

A

karşıya [zf.] – (deniz/okyanus) aşırı [zf.] – karşı karşıya [zf.]

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
4
Q

action

A

çalışma [i.] – davranış [i.] – aksiyon [i.]

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
5
Q

activity

A

etkinlik [i.] – faaliyet [i.] – meşguliyet [i.]

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
6
Q

actor

A

oyuncu [i.] – erkek oyuncu [i.] – artist [i.]

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
7
Q

actress

A

oyuncu [i.] – artist [i.] – aktris [i.]

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
8
Q

add

A

toplamak [f.] – eklemek [f.] – ilave etmek [f.]

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
9
Q

address

A

hitap etmek [f.] – söylev [i.] – adres [i.]

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
10
Q

adult

A

yetişkin [i.] – er kişi [i.] – yetişkin kişi [i.]

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
11
Q

advice

A

nasihat [i.] – tavsiye [i.] – öğüt [i.]

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
12
Q

afraid

A

korkmuş [s.] – korkan [s.] – ürkmüş [s.]

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
13
Q

after

A

sonra [zf.] – öğleden sonra [i.] – sonra gelen [s.]

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
14
Q

afternoon

A

öğleden sonra [i.] – bir şeyin orta ve son bölümü [i.] – son kısım [i.]

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
15
Q

again

A

bir daha [zf.] – daha [zf.] – tekrar [zf.]

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
16
Q

age

A

yaş [i.] – çağ [i.] – devir [i.]

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
17
Q

ago

A

evvel [zf.] – önce [zf.] – önce [zf.]

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
18
Q

agree

A

aynı fikirde olmak [f.] – anlaşmak [f.] – razı olmak [f.]

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
19
Q

air

A

havalandırmak [f.] – yayına girmek [f.] – hava [s.]

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
20
Q

airport

A

havalimanı [i.] – havaalanı [i.] – hava limanı [i.]

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
21
Q

all

A

tüm [i.] – bütün [i.] – hepsi [zm.]

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
22
Q

also

A

ayrıca [zf.] – yine [zf.] – da [zf.]

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
23
Q

always

A

hep [zf.] – her zaman [zf.] – daima [zf.]

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
24
Q

amazing

A

şaşırtıcı [s.] – şaşırtma [i.] – hayrete düşürücü [s.]

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
25
and
ile [bağ.] -- ve [bağ.] -- sonra [zf.]
26
angry
kızmış [s.] -- sinirli [s.] -- hiddetli [s.]
27
animal
hayvan [s.] -- hayvan [i.] -- hayvani [s.]
28
another
öbür [s.] -- başka [zm.] -- ikinci bir [s.]
29
answer
yanıt vermek [f.] -- cevaplamak [f.] -- cevap vermek [f.]
30
any
lalettayin [s.] -- bazı [s.] -- her [s.]
31
anyone
hiç kimse [zm.] -- kimse [zm.] -- herhangi bir kimse [zm.]
32
anything
hiçbir şey [zm.] -- her şey [zm.] -- bir şey [zm.]
33
apartment
daire [i.] -- apartman katı [i.] -- apartman dairesi [i.]
34
apple
elma [i.] -- elma --
35
April
nisan [i.] -- yılın dördüncü ayı [i.] -- nisan ayı [i.]
36
area
alan [i.] -- saha [i.] -- bölge [i.]
37
arm
kol [i.] -- sarılmak [f.] -- destek olmak [f.]
38
around
sularında [zf.] -- çevrede [zf.] -- etrafında [zf.]
39
arrive
varmak [f.] -- ulaşmak [f.] -- gelip çatmak [f.]
40
art
sanat [i.] -- beceri [i.] -- maharet [i.]
41
article
bent [i.] -- madde [i.] -- (sözleşmede) madde [i.]
42
artist
artist [i.] -- sanatkar [i.] -- sanatçı [i.]
43
as
olarak [zf.] -- gibi [ed.] -- dahi [zf.]
44
ask
soru sormak [f.] -- istemek [f.] -- çağırmak [f.]
45
at
üzere [zf.] -- nezdinde [zf.] -- haliyle [ed.]
46
August
ağustos [i.] -- yılın sekizinci ayı [i.] -- ağustos ayı [i.]
47
aunt
hala [i.] -- teyze [i.] -- yenge [i.]
48
autumn
güz [i.] -- sonbahar [i.] -- hazan [i.]
49
away
uzak [s.] -- uzağa [zf.] -- uzakta [zf.]
50
baby
yavru [i.] -- bebek [i.] -- şımartmak [f.]
51
back
art [i.] -- arkalık [i.] -- sırt [i.]
52
bad
kötü [s.] -- fena [s.] -- bozuk [s.]
53
bag
poşet [i.] -- torba [i.] -- çanta [i.]
54
ball
balo [i.] -- yumak [i.] -- bilye [i.]
55
banana
muz [i.] -- --
56
band
bant [i.] -- bando [i.] -- şerit [i.]
57
bank
banka [i.] -- önlemek [f.] -- kümelenmek [f.]
58
bath
yıkanmak [f.] -- banyo [i.] -- banyo yapmak [f.]
59
bathroom
tuvalet [i.] -- banyo [i.] -- banyo odası [i.]
60
be
bulunmak [f.] -- olmak [f.] -- var olmak [f.]
61
beach
sahil [i.] -- kumsal [i.] -- plaj [i.]
62
beautiful
güzel [s.] -- tatlı [s.] -- ahım şahım [s.]
63
because
çünkü [bağ.] -- -dığı için [bağ.] -- zira [bağ.]
64
become
haline gelmek [f.] -- olmak [f.] -- dönüşmek [f.]
65
bed
yatak [i.] -- gömmek [f.] -- oturtmak [f.]
66
bedroom
yatak odası [i.] -- yatak odası -- şebistan
67
beer
bira [i.] -- arpasuyu -- ingiltere'de yerleşim yeri
68
before
evvel [ed.] -- önce [ed.] -- daha önce [zf.]
69
begin
başlatmak [f.] -- başlamak [f.] -- began - begun [f.]
70
beginning
başlangıç [i.] -- baş [s.] -- ilk adım [i.]
71
behind
ardındaki [s.] -- arkaya [zf.] -- geriye [zf.]
72
believe
inanmak [f.] -- inanmak [f.] -- kanmak [f.]
73
below
alttaki [s.] -- aşağıdaki [s.] -- altta [zf.]
74
best
en iyi [s.] -- geçmek [f.] -- baskın çıkmak [f.]
75
better
daha iyi [s.] -- iyileştirmek [f.] -- ıslah etmek [f.]
76
between
arasında [zf.] -- arasına [zf.] -- ortada [zf.]
77
bicycle
bisiklet [i.] -- bisiklet kullanarak gitmek [f.] -- bisikletle gezmek [f.]
78
big
iri [s.] -- büyük [s.] -- kapı gibi [s.]
79
bike
bisiklete binmek [f.] -- bisiklet [i.] -- bisiklet sürmek [f.]
80
bill
senet [i.] -- fatura [i.] -- ilan etmek [f.]
81
bird
kuş [i.] -- manita [i.] -- kus [i.]
82
birthday
yaş günü [i.] -- doğum günü [i.] --
83
black
siyahi [s.] -- kara [s.] -- siyah [s.]
84
blonde
sarışın [s.] -- sarışın kız [i.] -- sarı [i.]
85
blue
mavi [s.] -- çarçur etmek [f.] -- har vurup harman savurmak [f.]
86
boat
tekne [i.] -- bot [i.] -- kayık [i.]
87
body
ceset [i.] -- gövde [i.] -- vücut [i.]
88
book
ayırtmak [f.] -- kitap [i.] -- deftere işlemek [f.]
89
boot
bot [i.] -- çizme [i.] -- kovmak [f.]
90
bored
sıkılmış [s.] -- delinmiş [s.] -- bıkkın [s.]
91
boring
bıktırıcı [s.] -- bıktıran [s.] -- sıkıcı [s.]
92
born
doğan [s.] -- doğuştan [s.] -- doğmuş [s.]
93
both
her ikisi de [s.] -- her iki [s.] -- her ikisi (de) [s.]
94
bottle
şişe [i.] -- susturmak [f.] -- şişelemek [f.]
95
box
kutu [i.] -- boks etmek [f.] -- yumruk atmak [f.]
96
boy
delikanlı [i.] -- erkek çocuk [i.] -- oğlan [i.]
97
boyfriend
flört [i.] -- sevgili [i.] -- erkek arkadaş [i.]
98
bread
ekmek [i.] -- pane etmek [f.] -- geçim [i.]
99
break
kopmak [f.] -- kırmak [f.] -- bozmak [f.]
100
breakfast
kahvaltı [i.] -- kahvaltı etmek [f.] -- kahvaltı
101
bring
getirmek [f.] -- brought - brought [f.] -- neden olmak [f.]
102
brother
kardeş [i.] -- erkek kardeş [i.] -- erkek kardeş [i.]
103
brown
kahverengi [s.] -- kızarmak [f.] -- karartmak [f.]
104
build
inşa etmek [f.] -- built - built [f.] -- bina etmek [f.]
105
building
inşaat [i.] -- bina [i.] -- yapma [i.]
106
bus
otobüs [i.] -- otobüsle taşımak [f.] -- otobüsle gitmek [f.]
107
business
işletme [i.] -- iş [i.] -- iş kuruluşu [i.]
108
busy
işlek [s.] -- meşgul [s.] -- faal [s.]
109
but
ancak [bağ.] -- fakat [bağ.] -- itiraz [i.]
110
butter
tereyağı [i.] -- tereyağı sürmek [f.] -- yağ sürmek [f.]
111
buy
ısmarlamak [f.] -- satın almak [f.] -- almak [f.]
112
by
geçecek biçimde [zf.] -- yakın [zf.] -- evde [zf.]
113
bye
ast [i.] -- çiftli yarışan çiftlerden biri [i.] -- hoşçakal [ünl.]
114
cafe
kafe [i.] -- bar [i.] -- kahve [i.]
115
cake
kek [i.] -- pasta [i.] -- kabuklaşmak [f.]
116
call
çağırmak [f.] -- telefon açmak [f.] -- telefon etmek [f.]
117
camera
fotoğraf makinesi [i.] -- kamera [i.] -- fotograf makinesi [i.]
118
can
olabilmek [f.] -- kovmak [f.] -- konservelemek [f.]
119
cannot
edememek [f.] -- yapamamak [f.] -- yetersizlik ya da izin vermemeyi anlatan olumsuz yardımcı fiil [f.]
120
capital
sermaye [i.] -- başkent [i.] -- kapital [i.]
121
car
otomobil [i.] -- araba [i.] -- kabin [i.]
122
card
kart [i.] -- iskambil kağıdı [i.] -- fişlemek [f.]
123
career
kariyer [i.] -- hız yapmak [f.] -- son hızda gitmek [f.]
124
carrot
kızıl saç [i.] -- havuç [i.] -- ödül/teşvik [i.]
125
carry
taşımak [f.] -- sürüklemek [f.] -- elde etmek [f.]
126
cat
kedi [i.] -- istifra etmek [f.] -- kusmak [f.]
127
CD
dış çap -- cd -- compact disk
128
cent
sent [i.] -- metelik [i.] -- sent amerikan dolarının yüzde biri [i.]
129
centre
merkez [i.] -- merkezde toplanmak [f.] -- konsantre olmak [f.]
130
century
asır [i.] -- yüzyıl [i.] -- asır [i.]
131
chair
koltuk [i.] -- sandalye [i.] -- iskemle [i.]
132
change
değişmek [f.] -- değiştirmek [f.] -- değişiklik [i.]
133
chart
çizelge [i.] -- göstermek [f.] -- haritaya almak [f.]
134
cheap
ucuz [s.] -- ucuzlatmak [f.] -- değersiz [s.]
135
check
denetlemek [f.] -- kontrol etmek [f.] -- kontrol [i.]
136
cheese
peynir [i.] -- peynir kalıbı [i.] -- meyve konservesi [i.]
137
chicken
tavuk [i.] -- piliç [i.] -- korkak davranmak [f.]
138
child
evlat [i.] -- çocuk [i.] -- ürün [i.]
139
chocolate
çikolata [i.] -- çikolatalı şekerleme [i.] -- çikolatadan yapılmış [s.]
140
choose
seçmek [f.] -- chose - chosen [f.] -- ayırmak [f.]
141
cinema
sinema [i.] -- sinema salonu [i.] -- sinema salonu
142
city
kent [i.] -- şehir [i.] -- metropol [i.]
143
class
ders [i.] -- sınıf [i.] -- saymak [f.]
144
classroom
sınıf [i.] -- dershane [i.] -- derslik [i.]
145
clean
temizlemek [f.] -- temiz [s.] -- temizlenmek [f.]
146
climb
tırmanmak [f.] -- tırmanış [i.] -- çıkmak [f.]
147
clock
saat [i.] -- saat tutmak [f.] -- ölçmek [f.]
148
close
kapamak [f.] -- kapatmak [f.] -- yakın [s.]
149
clothes
giysi [i.] -- elbise [i.] -- esvap [i.]
150
club
kulüp [i.] -- ortakça yatırmak [f.] -- sopa ile dövmek [f.]
151
coat
kaplamak [f.] -- kaban [i.] -- mont [i.]
152
coffee
kahve [i.] -- kahvehane [i.] -- kıraathane [i.]
153
cold
soğukluk [i.] -- soğukkanlı [s.] -- soğuk [s.]
154
college
yüksekokul [i.] -- kolej [i.] -- üniversite [i.]
155
colour
renk [i.] -- boya [i.] -- yüzü kızarmak [f.]
156
come
gelmek [f.] -- came - come [f.] -- gelip dayanmak [f.]
157
common
alışılmış [s.] -- alelade [s.] -- yaygın [s.]
158
company
bölük [i.] -- şirket [i.] -- firma [i.]
159
compare
mukayese etmek [f.] -- kıyaslamak [f.] -- karşılaştırmak [f.]
160
complete
tamamlamak [f.] -- tam [s.] -- bütün [s.]
161
computer
bilgisayar [i.] -- kompüter [i.] -- elektronik beyin [i.]
162
concert
konser [i.] -- anlaşmak [f.] -- birlikte hareket etmek [f.]
163
conversation
konuşma [i.] -- sohbet [i.] -- muhabbet [i.]
164
cook
yemek pişirmek [f.] -- pişirmek [f.] -- aşçı [i.]
165
cooking
yemek pişirme [i.] -- mutfak [i.] -- pişim [i.]
166
cool
soğutmak [f.] -- serinlik [i.] -- serin [s.]
167
correct
düzeltmek [f.] -- doğru [s.] -- haddini bildirmek [f.]
168
cost
mal olmak [f.] -- masraf [i.] -- ücret [i.]
169
could
-abilirdi [f.] -- -er misin(iz) [f.] -- -ebilirdi [f.]
170
country
yurt [i.] -- memleket [i.] -- ülke [i.]
171
course
kurs [i.] -- izlenen yol [i.] -- rota [i.]
172
cousin
kuzen [i.] -- teyze oğlu/kızı [i.] -- amca oğlu [i.]
173
cow
inek [i.] -- korkutmak [f.] -- posta koymak [f.]
174
cream
kaymak [i.] -- krema [i.] -- krem [i.]
175
create
meydana getirmek [f.] -- oluşturmak [f.] -- yaratmak [f.]
176
culture
kültür [i.] -- zevk ve eleştirme yeteneklerinin öğrenim ve yaşantılar yoluyla geliştirilmiş olan biçimi [i.] -- terbiye [i.]
177
cup
kupa [i.] -- fincan [i.] -- kavramak [f.]
178
customer
müşteri [i.] -- alıcı [i.] -- tip [i.]
179
cut
kesmek [f.] -- pay [i.] -- kesik [i.]
180
dad
babacığım [i.] -- baba [i.] -- babacık [i.]
181
dance
dans etmek [f.] -- dans [i.] -- sıçramak [f.]
182
dancer
dansöz [i.] -- dansçı [i.] -- rakkase [i.]
183
dancing
dans etme [i.] -- dans [s.] -- oynama [i.]
184
dangerous
tehlikeli [s.] -- çekinceli [s.] -- riskli [s.]
185
dark
karanlık [i.] -- koyu [s.] -- belirsizlik [i.]
186
date
(biriyle) çıkmak [f.] -- randevuya çıkmak [f.] -- zaman [i.]
187
daughter
kız çocuk [i.] -- kız evlat [i.] -- ilişki [i.]
188
day
gün [i.] -- dönem [i.] -- gündüz [i.]
189
dear
sevgili [s.] -- canım [ünl.] -- tatlı kimse [i.]
190
December
aralık (ayı) [f.] -- aralık (ayı) [i.] -- aralık ayı [i.]
191
decide
karar vermek [f.] -- belirlemek [f.] -- azmetmek [f.]
192
delicious
nefis [s.] -- leziz [s.] -- lezzetli [s.]
193
describe
betimlemek [f.] -- tanımlamak [f.] -- tarif etmek [f.]
194
description
tasvir [i.] -- betimleme [i.] -- tarif [i.]
195
design
dizayn etmek [f.] -- tasarlamak [f.] -- tasarım [i.]
196
desk
çalışma masası [i.] -- okul sırası [i.] -- kürsü [i.]
197
detail
detay [i.] -- ayrıntı [i.] -- ayrıntılı anlatmak [f.]
198
dialogue
diyalog [i.] -- karşılıklı konuşma [i.] -- konuşma [i.]
199
dictionary
sözlük [i.] -- ansiklopedik sözlük [i.] -- kamus
200
die
ölmek [f.] -- çenesi atmak [f.] -- kandilin yağı tükenmek [f.]
201
diet
diyet [i.] -- perhiz [i.] -- perhiz vermek [f.]
202
difference
ayrım [i.] -- fark [i.] -- dava [i.]
203
different
farklı [s.] -- değişik [s.] -- başka [s.]
204
difficult
çetin [s.] -- zor [s.] -- zorlu [s.]
205
dinner
akşam yemeği [i.] -- yemek [i.] -- günün esas yemeği [i.]
206
dirty
pisletmek [f.] -- pis [s.] -- kirli [s.]
207
discuss
görüşmek [f.] -- tartışmak [f.] -- müzakere etmek [f.]
208
dish
tabak [i.] -- mahvetmek [f.] -- oymak [f.]
209
do
etmek [f.] -- yapmak [f.] -- did - done [f.]
210
doctor
doktor [i.] -- değiştirmek (kötü bir amaçla) [f.] -- tahrif etmek [f.]
211
dog
it [i.] -- köpek [i.] -- bozulmak [f.]
212
dollar
amerikan parası [i.] -- dolar [i.] -- dolar
213
door
kapı [i.] -- kapı [i.] -- eşik [i.]
214
down
aşağıya doğru [zf.] -- aşağı [ed.] -- alaşağı etmek [f.]
215
downstairs
aşağı katta [i.] -- altkat [i.] -- alt kat [i.]
216
draw
karalamak [f.] -- çekmek [f.] -- çizmek [f.]
217
dress
giyinmek [f.] -- giymek [f.] -- giysi [i.]
218
drink
içmek [f.] -- içki [i.] -- drank - drunk [f.]
219
drive
sürmek [f.] -- araba sürmek [f.] -- dürtü [i.]
220
driver
sürücü [i.] -- şoför [i.] -- makinist [i.]
221
during
zarfında [zf.] -- süresince [ed.] -- sırasında [ed.]
222
DVD
dvd [i.] -- --
223
each
her biri [zm.] -- herbir [s.] -- beher [s.]
224
ear
kulak [i.] -- başaklanmak [f.] -- kulak [i.]
225
early
erken [s.] -- ilkel [s.] -- erken [s.]
226
east
doğu [i.] -- doğudaki bölüm [i.] -- gündoğusu [i.]
227
easy
rahat [s.] -- kolay [s.] -- basit [s.]
228
eat
yemek yemek [f.] -- yemek [f.] -- ate - eaten [f.]
229
egg
yumurta [i.] -- teşvik etmek [f.] -- tahrik etmek [f.]
230
eight
sekiz [i.] -- ambar [i.] -- sekiz rakamı (8 VIII) [i.]
231
eighteen
onsekiz [i.] -- onsekiz sayısı (18 XVIII) [i.] -- on sekiz [i.]
232
eighty
seksen [i.] -- seksen sayısı (80) [i.] -- 80 [i.]
233
elephant
fil [i.] -- --
234
eleven
onbir [i.] -- on bir sayısı (11 XI) [i.] -- on bir [i.]
235
else
başka [s.] -- başka türlü [s.] -- daha [s.]
236
email
email göndermek [f.] -- eposta -- elektronik posta
237
end
sona ermek [f.] -- son vermek [f.] -- son bulmak [f.]
238
enjoy
tadını çıkarmak [f.] -- zevk almak [f.] -- anlamak [f.]
239
enough
kafi [s.] -- yeterli [s.] -- yeter [s.]
240
euro
euro [i.] -- avro [i.] --
241
even
düzgün [s.] -- düz [s.] -- pürüzsüz [s.]
242
evening
akşam [s.] -- akşam [i.] -- son evreler [i.]
243
event
olay [i.] -- aksiyon [i.] -- yarışma [i.]
244
ever
durmadan [zf.] -- her zaman [zf.] -- daima [zf.]
245
every
her [s.] -- bütün [s.] -- alışılmış [s.]
246
everybody
cümle alem [zm.] -- dost düşman [zm.] -- herkes [zm.]
247
everyone
herkes [zm.] -- herkes [zm.] -- elalem
248
everything
her şey [zm.] -- her şey [zm.] -- her şey [zm.]
249
exam
imtihan [i.] -- sınav [i.] -- muayene [i.]
250
example
örnek [i.] -- ibret [i.] -- numune [i.]
251
excited
heyecanlı [s.] -- hararetli [s.] -- coşkulu [s.]
252
exciting
heyecanlı [s.] -- heyecan verici [s.] -- heyecanlandırma [i.]
253
exercise
alıştırma yapmak [f.] -- egzersiz yapmak [f.] -- egzersiz [i.]
254
expensive
masraflı [s.] -- pahalı [s.] -- pahalıya mal olan [s.]
255
explain
açıklamak [f.] -- izah etmek [f.] -- izah etmek [f.]
256
extra
ekstra [s.] -- ilave gazete [i.] -- ilave [i.]
257
eye
göz [i.] -- dikkatle bakmak [f.] -- süzmek [f.]
258
face
yüzleşmek [f.] -- yüz yüze gelmek [f.] -- yönelmek [f.]
259
fact
vaka [i.] -- gerçek durum [i.] -- vak’a [i.]
260
fall
inmek [f.] -- düşmek [f.] -- güz [i.]
261
FALSE
takma [s.] -- düzmece [s.] -- sahte [s.]
262
family
sülale [i.] -- aile [i.] -- hamile [i.]
263
famous
ünlü [s.] -- meşhur [s.] -- ünlü [s.]
264
fantastic
fantastik [s.] -- şahane [s.] -- harika [s.]
265
far
uzak [s.] -- öteki [s.] -- çok fazla [s.]
266
farm
çiftlik [i.] -- ekmek [f.] -- ekip biçmek [f.]
267
farmer
çiftçi [i.] -- çiftlik sahibi [i.] -- rençper [i.]
268
fast
süratli [s.] -- çabuk [zf.] -- hızlı [zf.]
269
fat
semirtmek [f.] -- şişmanlatmak [f.] -- yağ [i.]
270
father
papaz [i.] -- peder [i.] -- baba [i.]
271
favourite
gözde [i.] -- favori [i.] -- gözde [s.]
272
February
şubat [i.] -- yılın ikinci ayı [i.] -- gücük ay [i.]
273
feel
hissetmek [f.] -- felt - felt [f.] -- sezmek [f.]
274
feeling
his [i.] -- duygu [i.] -- şefkat [i.]
275
festival
bayram [i.] -- şenlik [i.] -- festival [i.]
276
few
az [s.] -- birkaç [s.] -- az miktar [s.]
277
fifteen
onbeş [i.] -- on beş sayısı (15 XV) [i.] -- on beş [i.]
278
fifth
beşinci [s.] -- beşte bir [s.] -- beşi [s.]
279
fifty
elli sayısı (50) [i.] -- elli [i.] -- 50 [i.]
280
fill
doldurmak [f.] -- kaplamak [f.] -- şişirmek [f.]
281
film
film [i.] -- zar vb kaplamak [f.] -- filme almak [f.]
282
final
final [i.] -- nihai [s.] -- kesin [s.]
283
find
bulmak [f.] -- found - found [f.] -- rastlamak [f.]
284
fine
ceza kesmek [f.] -- para cezası [i.] -- hoş [s.]
285
finish
sona ermek [f.] -- bitirmek [f.] -- bitmek [f.]
286
fire
ateşlemek [f.] -- kovmak [f.] -- yangın [i.]
287
first
birinci [s.] -- ilk [s.] -- önce [zf.]
288
fish
balık [i.] -- balığa çıkmak [f.] -- avlamak [f.]
289
five
beş [i.] -- beş rakamı (5 V) [i.] -- iskambilde beşli [i.]
290
flat
düz yüzey [i.] -- daire [i.] -- yassı [s.]
291
flight
uçuş [i.] -- uçmak [f.] -- yağmur (kurşun ok vb) [i.]
292
floor
yeri kaplamak [f.] -- kat [i.] -- yer [i.]
293
flower
çiçek [i.] -- gelişmek [f.] -- çiçeklenmek [f.]
294
fly
uçmak [f.] -- sinek [i.] -- flew - flown [f.]
295
follow
takip etmek [f.] -- izlemek [f.] -- kollamak [f.]
296
food
besin [i.] -- yiyecek [i.] -- gıda [i.]
297
foot
ayak [i.] -- hesaplamak [f.] -- çıkarmak [f.]
298
football
futbol [i.] -- futbol topu [i.] -- amerikan futbolu [i.]
299
for
için [ed.] -- yönünden [ed.] -- zarfında [ed.]
300
forget
unutmak [f.] -- forgot - forgotten/forgot [f.] -- ihmal etmek [f.]
301
form
biçimlendirmek [f.] -- şekillendirmek [f.] -- oluşturmak [f.]
302
forty
kırk sayısı (40) [i.] -- kırk [i.] -- 40 [i.]
303
four
dört [i.] -- kare [i.] -- dört rakamı 4 [i.]
304
fourteen
on dört sayısı [i.] -- XIV [i.] -- on dört [i.]
305
fourth
dörtte bir [s.] -- dördü [s.] -- dördüncü [s.]
306
free
bağımsız [s.] -- beleş [s.] -- muaf [s.]
307
Friday
cuma [i.] -- cuma günü [i.] --
308
friend
ahbap [i.] -- arkadaş [i.] -- dost [i.]
309
friendly
arkadaş canlısı [s.] -- arkadaşça [s.] -- cana yakın [s.]
310
from
itibaren [ed.] -- -den beri [ed.] -- -den [ed.]
311
front
yönelmek [f.] -- ön [i.] -- cephe [i.]
312
fruit
meyve vermek [f.] -- meyve [i.] -- meyvelenmek [f.]
313
full
tok [s.] -- tam [s.] -- dolu [s.]
314
fun
eğlence [i.] -- eğlenme [i.] -- şaka etmek [f.]
315
funny
komik [s.] -- gırgır [s.] -- güldürücü [s.]
316
future
istikbal [i.] -- gelecek [i.] -- gelecek zaman [i.]
317
game
oyun [i.] -- kumar oynamak [f.] -- maç [i.]
318
garden
bahçe [i.] -- çiçeklerle uğraşmak [f.] -- bahçede çalışmak [f.]
319
geography
coğrafya [i.] -- coğrafya -- coğrafya
320
get
elde etmek [f.] -- almak [f.] -- kazanmak [f.]
321
girl
kız [i.] -- kız arkadaş [i.] -- kız [i.]
322
girlfriend
kız arkadaş [i.] -- manita [i.] -- flört [i.]
323
give
vermek [f.] -- gave - given [f.] -- bahşetmek [f.]
324
glass
kadeh [i.] -- bardak [i.] -- cam [i.]
325
go
hareket etmek [f.] -- gitmek [f.] -- went - gone [f.]
326
good
güzel [s.] -- hayırlı [s.] -- iyi [s.]
327
goodbye
güle güle [i.] -- hoşçakal [i.] -- elveda [i.]
328
grandfather
dede [i.] -- büyükbaba [i.] -- cet [i.]
329
grandmother
babaanne [i.] -- anneanne [i.] -- nine [i.]
330
grandparent
büyükbaba [i.] -- büyük ebeveyn [i.] -- büyükbaba veya büyükanne [i.]
331
great
mükemmel [s.] -- müthiş [s.] -- harika [s.]
332
green
yeşil [s.] -- yeşermek [f.] -- yeşile boyamak [f.]
333
grey
ağartmak [f.] -- ağarmak [f.] -- gri [i.]
334
group
grup [i.] -- gruplandırmak [f.] -- toplanmak [f.]
335
grow
yetişmek [f.] -- büyümek [f.] -- grew - grown [f.]
336
guess
tahmin etmek [f.] -- tahmin [i.] -- sanmak [f.]
337
guitar
gitarist [i.] -- kitara [i.] -- gitar [i.]
338
gym
spor salonu [i.] -- jimnastik [i.] -- beden eğitimi [i.]
339
hair
tüy [i.] -- kıl [i.] -- saç [i.]
340
half
yarım [s.] -- yarı [s.] -- devre [i.]
341
hand
el [i.] -- yakalamak [f.] -- uzatmak [f.]
342
happen
meydana gelmek [f.] -- olmak [f.] -- başından geçmek [f.]
343
happy
sevinçli [s.] -- mutlu [s.] -- çakırkeyif [s.]
344
hard
çetin [s.] -- sert [s.] -- zahmetli [s.]
345
hat
şapka [i.] -- şapka [i.] -- başlık [i.]
346
hate
nefret etmek [f.] -- nefret [i.] -- kin beslemek [f.]
347
have
sahip olmak [f.] -- had - had [f.] -- elinde tutmak [f.]
348
have to
mecburiyetinde kalmak [f.] -- gerekmek [f.] -- mecbur olmak [f.]
349
he
eril o [zm.] -- o [zm.] -- kendileri [zm.]
350
head
kelle [i.] -- kafa [i.] -- baş [i.]
351
health
sıhhat [i.] -- sağlık [i.] -- afiyet [i.]
352
healthy
sıhhatli [s.] -- sağlıklı [s.] -- sağlığa yararlı [s.]
353
hear
duymak [f.] -- işitmek [f.] -- heard - heard [f.]
354
hello
merhaba [ünl.] -- merhaba [ünl.] -- selam [ünl.]
355
help
yardım etmek [f.] -- yardım [i.] -- muavenet etmek [f.]
356
her
ona [zm.] -- dişil onu [zm.] -- ondan [zm.]
357
here
burada [zf.] -- buraya [zf.] -- burda [zf.]
358
hey
selam -- --
359
hi
merhaba [ünl.] -- selam [ünl.] -- merhabalar
360
high
yüksek [s.] -- direnmek [f.] -- öfkelenmek [f.]
361
him
ona [zm.] -- onu [zm.] -- (erkek) onu [zm.]
362
his
eril onunki [zm.] -- onun [zm.] -- onunki [zm.]
363
history
geçmiş [i.] -- tarih [i.] -- kayıtlar [i.]
364
hobby
hobi [i.] -- şahin [i.] -- merak [i.]
365
holiday
bayram [i.] -- tatil [i.] -- tatil yapmak [f.]
366
home
ev [i.] -- yerleştirmek [f.] -- yuvasına dönmek [f.]
367
homework
ödev [i.] -- ev ödevi [i.] -- ödev [i.]
368
hope
ummak [f.] -- umut etmek [f.] -- ümit etmek [f.]
369
horse
beygir [i.] -- at [i.] -- oynamak [f.]
370
hospital
hastane [i.] -- darüşşifa [i.] -- darülaceze [i.]
371
hot
kızgın [s.] -- ateşli [s.] -- acı [s.]
372
hotel
otel [i.] -- --
373
hour
saat [i.] -- vakit [i.] -- zaman [i.]
374
house
ev [i.] -- konut [i.] -- kendi evine almak [f.]
375
how
nasıl [zf.] -- yapma yöntemi [i.] -- yapma tarzı [i.]
376
however
bununla birlikte [zf.] -- yine de [bağ.] -- her nasılsa [zf.]
377
hundred
yüz [s.] -- yüzlük [i.] -- yüz sayısı 100 [i.]
378
hungry
acıkmış [s.] -- aç [s.] -- istekli [s.]
379
husband
koca [i.] -- eş [i.] -- idareli kullanmak [f.]
380
I
ben [zm.] -- ingiliz alfabesinin dokuzuncu harfi [i.] -- romen rakamları dizisinde 1 sayısı [i.]
381
Internet
internet [i.] -- ağlararası ağ -- sanaldalyan
382
ice
buz [i.] -- öldürmek [f.] -- buzda soğutmak [f.]
383
ice cream
dondurma [i.] -- dondurma --
384
idea
fikir [i.] -- düşünce [i.] -- sanı [i.]
385
if
eğer [bağ.] -- belirsizlik [i.] -- şart [i.]
386
imagine
hayal etmek [f.] -- sanmak [f.] -- kafasında canlandırmak [f.]
387
important
mühim [s.] -- önemli [s.] -- gururlu [s.]
388
improve
geliştirmek [f.] -- gelişmek [f.] -- ilerletmek [f.]
389
in
içeri [zf.] -- içinde [ed.] -- iç [i.]
390
include
katmak [f.] -- içermek [f.] -- kapsamak [f.]
391
information
bilgi [i.] -- ilmi vukuf [i.] -- iddia [i.]
392
interest
ilgilendirmek [f.] -- çıkar [i.] -- faiz [i.]
393
interested
alakalı [s.] -- ilgili [s.] -- hissedar [i.]
394
interesting
ilginç [s.] -- ilgi çekici [s.] -- ilgilenme [i.]
395
interview
görüşmek [f.] -- görüşme [i.] -- mülakat [i.]
396
into
içine [ed.] -- şekline [ed.] -- biçimine [ed.]
397
introduce
tanıtmak [f.] -- tanıştırmak [f.] -- içeri sokmak [f.]
398
island
ada [i.] -- adacık [i.] -- ada [i.]
399
it
ona [zm.] -- ilişki [i.] -- ebe (oyunlarda) [i.]
400
its
onun [zm.] -- -in [zm.] --
401
jacket
ceket [i.] -- kaplamak [f.] -- zarf [i.]
402
January
ocak [i.] -- ocak (ay) [i.] -- ocak ayı [i.]
403
jeans
kot [i.] -- kot pantolon [i.] -- blucin [i.]
404
job
görev [i.] -- iş [i.] -- kiraya vermek [f.]
405
join
birleştirmek [f.] -- katılmak [f.] -- katmak [f.]
406
journey
yolculuk [i.] -- seyahat [i.] -- yolculuk etmek [f.]
407
juice
meyve suyu [i.] -- özsu [i.] -- benzin [i.]
408
July
temmuz [i.] -- yılın yedinci ayı [i.] -- temmuz ayı [i.]
409
June
haziran [i.] -- yılın altıncı ayı [i.] -- haziran ayı [i.]
410
just
sadece [s.] -- adil [s.] -- yalnızca [zf.]
411
keep
tutmak [f.] -- saklamak [f.] -- kept - kept [f.]
412
key
anahtar [i.] -- tuş [i.] -- girmek bilgisayar [f.]
413
kilometre
kilometre [i.] -- kilometre (simgesi km) -- bin metre
414
kind
tür [i.] -- çeşit [i.] -- cins [i.]
415
kitchen
mutfak [i.] -- kuzine [i.] -- nevale [i.]
416
know
bilmek [f.] -- tanımak [f.] -- knew - known [f.]
417
land
karaya ayak basmak [f.] -- kıyıya çıkmak [f.] -- karaya çıkmak [f.]
418
language
lisan [i.] -- dil [i.] -- edebiyat [i.]
419
large
iri [s.] -- geniş [s.] -- büyük [s.]
420
last
sonuncu [s.] -- son [s.] -- tutunmak [f.]
421
late
gecikmiş [s.] -- geç [zf.] -- her zamanki [s.]
422
later
sonradan [zf.] -- sonra [zf.] -- sonraki [zf.]
423
laugh
gülmek [f.] -- gülme [i.] -- gülüş [i.]
424
learn
öğrenmek [f.] -- learned/learnt - learned/learnt [f.] -- işitmek [f.]
425
leave
bırakmak [f.] -- ayrılmak [f.] -- terk etmek [f.]
426
left
sol [s.] -- kalmak [f.] -- sol kanat [i.]
427
leg
ayak (mobilya/pergel) [i.] -- bacak [i.] -- koşmak [f.]
428
lesson
ders [i.] -- azar [i.] -- hisse [i.]
429
let
izin vermek [f.] -- let - let [f.] -- vermek [f.]
430
letter
mektup [i.] -- harf [i.] -- basmak [f.]
431
library
kitaplık [i.] -- kütüphane [i.] -- kütüphane binası [i.]
432
lie
yatmak [f.] -- uzanmak [f.] -- yalan söylemek [f.]
433
life
yaşam [i.] -- hayat [i.] -- can [i.]
434
light
aydınlık [i.] -- nur [i.] -- ışık [i.]
435
like
beğenmek [f.] -- hoşlanmak [f.] -- sevmek [f.]
436
line
astarlamak [f.] -- satır [i.] -- hat [i.]
437
lion
aslan [i.] -- arslan [i.] -- başarılı ve aranan kimse [i.]
438
list
listelemek [f.] -- liste [i.] -- kaydetmek [f.]
439
listen
dinlemek [f.] -- kulak asmak [f.] -- dinlenmek
440
little
ufak [s.] -- az [s.] -- küçük [s.]
441
live
yaşamak [f.] -- naklen [zf.] -- ikamet etmek [f.]
442
local
lokal [s.] -- yerel [s.] -- yerli [s.]
443
long
uzun [s.] -- hasretini çekmek [f.] -- susamak [f.]
444
look
bakmak [f.] -- görünüş [i.] -- bakış [i.]
445
lose
kaybetmek [f.] -- yitirmek [f.] -- lost - lost [f.]
446
lot
pay [i.] -- bölüştürmek [f.] -- taksim etmek [f.]
447
love
sevmek [f.] -- sevda [i.] -- aşk [i.]
448
lunch
öğle yemeği [i.] -- öğle yemeği yemek [f.] -- tümsek [i.]
449
machine
makine [i.] -- makine ile yapmak veya şekil vermek [f.] -- makine ile yapmak [f.]