{ "@context": "https://schema.org", "@type": "Organization", "name": "Brainscape", "url": "https://www.brainscape.com/", "logo": "https://www.brainscape.com/pks/images/cms/public-views/shared/Brainscape-logo-c4e172b280b4616f7fda.svg", "sameAs": [ "https://www.facebook.com/Brainscape", "https://x.com/brainscape", "https://www.linkedin.com/company/brainscape", "https://www.instagram.com/brainscape/", "https://www.tiktok.com/@brainscapeu", "https://www.pinterest.com/brainscape/", "https://www.youtube.com/@BrainscapeNY" ], "contactPoint": { "@type": "ContactPoint", "telephone": "(929) 334-4005", "contactType": "customer service", "availableLanguage": ["English"] }, "founder": { "@type": "Person", "name": "Andrew Cohen" }, "description": "Brainscape’s spaced repetition system is proven to DOUBLE learning results! Find, make, and study flashcards online or in our mobile app. Serious learners only.", "address": { "@type": "PostalAddress", "streetAddress": "159 W 25th St, Ste 517", "addressLocality": "New York", "addressRegion": "NY", "postalCode": "10001", "addressCountry": "USA" } }

ayer - dün Flashcards

(150 cards)

1
Q

Hablar: Ayer hablé con mi amiga durante horas

A

Dün arkadaşım ile saatlerce konuştum

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
2
Q

Comer: El fin de semana comí en un restaurante muy bonito

A

Hafta sonu çok güzel bir restoranda yemek yedim

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
3
Q

Vivir: Durante un año viví en Madrid con mi familia

A

Bir yıl boyunca ailemle Madrid’de yaşadım

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
4
Q

Ir: El mes pasado fui a la playa con mis amigos

A

Geçen ay arkadaşlarımla plaja gittim

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
5
Q

Tener: La semana pasada tuve que trabajar todo el día

A

Geçen hafta bütün gün çalışmak zorunda kaldım

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
6
Q

Hacer: Hice todos los deberes antes de ir al cine

A

Sinemaya gitmeden önce tüm ödevleri yaptım

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
7
Q

Decir: Mi hermano dijo que vendría a visitarnos el próximo mes

A

Kardeşim gelecek ay bizi ziyarete geleceğini söyledi

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
8
Q

Poder: No pude ir a la fiesta porque estaba muy cansado

A

Çok yorgundum bu yüzden partiye gidemedim

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
9
Q

Querer: Quise comprar un regalo pero no tuve tiempo

A

Hediye almak istedim ama zamanım yoktu

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
10
Q

Saber: Ayer supe que mi amiga se mudaba a otra ciudad

A

Dün arkadaşımın başka bir şehre taşınacağını öğrendim

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
11
Q

Ver: Vi una película interesante anoche

A

Dün gece ilginç bir film izledim

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
12
Q

Venir: Mis primos vinieron a nuestra casa el fin de semana pasado

A

Geçen hafta sonu kuzenlerimiz evimize geldi

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
13
Q

Dar: El profesor dio una excelente explicación sobre el tema

A

Öğretmen konuyla ilgili harika bir açıklama yaptı

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
14
Q

Poner: Puse mi teléfono en la mesa y me olvidé de él

A

Telefonumu masaya koydum ve unuttum

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
15
Q

Traer: Traje unos postres deliciosos para la fiesta

A

Partiye birkaç lezzetli tatlı getirdim

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
16
Q

Conducir: Conduje hasta la montaña el sábado pasado

A

Geçen cumartesi dağa kadar araba kullandım

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
17
Q

Traducir: Traduje el documento del inglés al español

A

Belgeyi İngilizceden İspanyolcaya çevirdim

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
18
Q

Leer: Leí un libro muy interesante el mes pasado

A

Geçen ay çok ilginç bir kitap okudum

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
19
Q

Escribir: Escribí una carta a mi amiga ayer

A

Dün arkadaşıma bir mektup yazdım

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
20
Q

Salir: Salí de casa temprano para evitar el tráfico

A

Trafikten kaçınmak için evden erken çıktım

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
21
Q

Empezar: Empecé a estudiar para los exámenes la semana pasada

A

Geçen hafta sınavlara çalışmaya başladım

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
22
Q

Buscar: Ayer busqué mis llaves por toda la casa

A

Dün evin her yerinde anahtarlarımı aradım

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
23
Q

Llegar: Llegué tarde a la reunión porque había mucho tráfico

A

Toplantıya geç kaldım çünkü çok trafik vardı

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
24
Q

Almorzar: Almorcé con mis compañeros de trabajo en un restaurante nuevo

A

Yeni bir restoranda iş arkadaşlarımla öğle yemeği yedim

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
25
Tocar: Toqué la guitarra en la fiesta de cumpleaños de mi amigo
Arkadaşımın doğum günü partisinde gitar çaldım
26
Jugar: El domingo pasado jugué al fútbol con mis amigos
Geçen pazar arkadaşlarımla futbol oynadım
27
Cruzar: Crucé la calle rápidamente para no perder el tren
Treni kaçırmamak için hızlıca caddeden geçtim
28
Andar: Anduve por el parque durante una hora
Bir saat boyunca parkta yürüdüm
29
Estar: Estuve en casa todo el día descansando
Tüm gün evde dinlenerek kaldım
30
Pensar: Pensé que sería un día aburrido pero fue increíble
Sıkıcı bir gün olacak sandım ama harikaydı
31
Abrir: Abrí la ventana para que entrara aire fresco
Temiz hava girmesi için pencereyi açtım
32
Correr: Ayer corrí 5 kilómetros en el parque
Dün parkta 5 kilometre koştum
33
Decidir: Decidí tomarme un descanso antes de continuar trabajando
Çalışmaya devam etmeden önce biraz dinlenmeye karar verdim
34
Volver: Volví a casa muy tarde anoche
Dün gece eve çok geç döndüm
35
Sentir: Sentí mucho no haber podido asistir a tu fiesta
Partine gelemediğim için çok üzüldüm
36
Pedir: Pedí un café con leche en la cafetería
Kafede sütlü bir kahve istedim
37
Dormir: Dormí ocho horas ayer y me sentí mucho mejor
Dün sekiz saat uyudum ve kendimi çok daha iyi hissettim
38
Morir: Mi planta murió porque no la regué durante mucho tiempo
Bitkim uzun süre sulamadığım için öldü
39
Servir: El camarero sirvió la comida rápidamente
Garson yemeği hızlıca servis etti
40
Reír: Me reí mucho con el chiste de Juan
Juan’ın fıkrasına çok güldüm
41
Seguir: Seguí el camino hacia el centro comercial
Alışveriş merkezine giden yolu takip ettim
42
Preferir: Preferí quedarme en casa en lugar de salir
Dışarı çıkmak yerine evde kalmayı tercih ettim
43
Mentir: Mentí sobre el motivo de mi retraso
Gecikme nedenim hakkında yalan söyledim
44
Construir: Construí una casa de madera en el jardín para mis hijos
Bahçede çocuklarım için ahşap bir ev yaptım
45
Caer: Me caí mientras corría por el parque pero no me hice daño
Parkta koşarken düştüm ama yaralanmadım
46
Oír: Oí un ruido extraño en la cocina esta mañana
Bu sabah mutfakta garip bir ses duydum
47
Destruir: El huracán destruyó varias casas en la ciudad
Kasırga şehirde birçok evi yıktı
48
Conocer: Conocí a muchas personas interesantes durante el viaje
Seyahat sırasında birçok ilginç insanla tanıştım
49
Aprender: Aprendí a cocinar platos nuevos este fin de semana
Bu hafta sonu yeni yemekler yapmayı öğrendim
50
Aceptar: Acepté la oferta de trabajo que me hicieron
Bana yapılan iş teklifini kabul ettim
51
Cerrar: Cerré la puerta para evitar que entrara el frío
Soğuk içeri girmesin diye kapıyı kapattım
52
Esperar: Esperé en la estación de tren durante 30 minutos
Tren istasyonunda 30 dakika bekledim
53
Preguntar: Pregunté por la dirección de la tienda pero no la encontré
Mağazanın adresini sordum ama bulamadım
54
Contestar: Contesté todas las preguntas del examen
Sınavdaki tüm soruları cevapladım
55
Comprender: Comprendí la lección después de que el profesor la explicara
Öğretmen açıkladıktan sonra dersi anladım
56
Trabajar: Trabajé muchas horas esta semana
Bu hafta çok fazla çalıştım
57
Necesitar: Necesité ayuda para montar los muebles nuevos
Yeni mobilyaları kurmak için yardıma ihtiyacım oldu
58
Estudiar: Estudié toda la tarde para el examen de matemáticas
Matematik sınavı için tüm öğleden sonra çalıştım
59
Enseñar: Enseñé a mi hermano a montar en bicicleta
Kardeşime bisiklet sürmeyi öğrettim
60
Usar: Usé mi teléfono para buscar la dirección
Adresi bulmak için telefonumu kullandım
61
Viajar: Viajé a Italia el verano pasado
Geçen yaz İtalya’ya seyahat ettim
62
Ayudar: Ayudé a mi madre a limpiar la casa
Anneme evi temizlemesinde yardım ettim
63
Limpiar: Limpié mi cuarto el fin de semana pasado
Geçen hafta sonu odamı temizledim
64
Llamar: Llamé a mi amigo para invitarlo a la fiesta
Arkadaşımı partiye davet etmek için aradım
65
Llorar: Lloré mucho cuando vi la película triste
Üzgün filmi izlediğimde çok ağladım
66
Revisar: Revisé mi correo electrónico y vi que tenía muchas noticias
E-postalarımı kontrol ettim ve birçok haber gördüm
67
Mandar: Mandé una carta a mi abuela
Büyükanneme bir mektup gönderdim
68
Escuchar: Escuché música todo el día mientras trabajaba
Çalışırken bütün gün müzik dinledim
69
Mirar: Miré una película muy interesante anoche
Dün gece çok ilginç bir film izledim
70
Comprar: Compré una camisa nueva el fin de semana
Hafta sonu yeni bir gömlek aldım
71
Vender: Vendí mi bicicleta porque ya no la usaba
Artık kullanmadığım için bisikletimi sattım
72
Beber: Bebí un vaso de agua después de correr
Koştuktan sonra bir bardak su içtim
73
Comenzar: Comencé un nuevo proyecto en el trabajo ayer
Dün işte yeni bir projeye başladım
74
Ganar: Ganamos el partido de fútbol la semana pasada
Geçen hafta futbol maçını kazandık
75
Perder: Perdí mi billetera en el parque
Cüzdanımı parkta kaybettim
76
Subir: Subí al último piso del edificio para ver la vista
Manzarayı görmek için binanın en üst katına çıktım
77
Bajar: Bajé las escaleras rápidamente porque estaba tarde
Geç kaldığım için merdivenlerden hızla indim
78
Cambiar: Cambié el color de las paredes de mi cuarto
Odamın duvarlarının rengini değiştirdim
79
Romper: Rompí el vaso por accidente
Bardağı kazara kırdım
80
Olvidar: Olvidé mi contraseña y no pude acceder a mi cuenta
Şifremi unuttum ve hesabıma erişemedim
81
Recordar: Recordé que tenía una cita médica esta tarde
Bu öğleden sonra doktor randevum olduğunu hatırladım
82
Asistir: Asistí a un seminario sobre tecnología la semana pasada
Geçen hafta teknolojiyle ilgili bir seminere katıldım
83
Salvar: Salvé un archivo importante que estaba a punto de perderse
Kaybolmak üzere olan önemli bir dosyayı kurtardım
84
Guardar: Guardé el dinero en mi billetera
Parayı cüzdanıma koydum
85
Llenar: Llené el formulario con toda la información requerida
Formu gerekli tüm bilgilerle doldurdum
86
Vacilar: Vacilé antes de dar mi respuesta pero finalmente elegí la opción correcta
Cevabımı vermeden önce tereddüt ettim ama sonunda doğru seçeneği seçtim
87
Soñar: Soñé que viajaba a un país muy lejano
Çok uzak bir ülkeye seyahat ettiğimi rüyamda gördüm
88
Levantarse: Me levanté temprano para hacer ejercicio
Egzersiz yapmak için erken kalktım
89
Acostarse: Me acosté tarde anoche porque estaba leyendo un libro
Dün gece kitap okuduğum için geç yattım
90
Ducharse: Me duché rápidamente antes de salir de casa
Evden çıkmadan önce hızlıca duş aldım
91
Bañarse: Me bañé en el mar durante las vacaciones
Tatilde denize girdim
92
Enojarse: Me enojé porque no me escuchaban
Beni dinlemedikleri için sinirlendim
93
Alegrarse: Me alegré mucho cuando me dijeron que había sido aceptado en la universidad
Üniversiteye kabul edildiğimi söylediklerinde çok sevindim
94
Preocuparse: Me preocupé mucho cuando no llegaste a tiempo
Zamanında gelmediğinde çok endişelendim
95
Sentarse: Me senté en el sofá y encendí la televisión
Kanepeye oturdum ve televizyonu açtım
96
Pararse: Me paré frente al espejo para ver cómo quedaba el traje
Takım elbisenin nasıl göründüğünü görmek için aynanın önünde durdum
97
Reírse: Me reí mucho cuando vi el vídeo cómico
Komik videoyu izleyince çok güldüm
98
Callarse: Me callé porque no quería interrumpir
Sözünü kesmek istemediğim için sustum
99
Caerse: Me caí mientras corría por el parque
Parkta koşarken düştüm
100
Perderse: Me perdí en el centro de la ciudad y tuve que pedir direcciones
Şehir merkezinde kayboldum ve yol sormak zorunda kaldım
101
Encontrarse: Ayer me encontré con un viejo amigo en el parque
Dün parkta eski bir arkadaşla karşılaştım
102
Abrazar: Abracé a mi madre cuando la vi después de mucho tiempo
Annemi uzun zaman sonra görünce sarıldım
103
Besar: Besé a mi perro antes de salir de casa
Evden çıkmadan önce köpeğimi öptüm
104
Manejar: Manejé hasta la playa para disfrutar del fin de semana
Hafta sonunun tadını çıkarmak için sahile kadar araba sürdüm
105
Aparcar: Aparqué mi coche frente a la tienda
Arabamı mağazanın önüne park ettim
106
Cocinar: Cociné una cena especial para mis amigos anoche
Dün gece arkadaşlarım için özel bir akşam yemeği yaptım
107
Hornear: Horneé un pastel de manzana para el cumpleaños de mi hermana
Kız kardeşimin doğum günü için elmalı turta pişirdim
108
Freír: Freí unos huevos para el desayuno esta mañana
Bu sabah kahvaltı için yumurta kızarttım
109
Mezclar: Mezclé todos los ingredientes para hacer la ensalada
Salata yapmak için tüm malzemeleri karıştırdım
110
Probar: Probé un plato nuevo en el restaurante ayer
Dün restoranda yeni bir yemek denedim
111
Evitar: Evité la lluvia al entrar rápidamente en el edificio
Hızlıca binaya girerek yağmurdan kaçındım
112
Permitir: Permití que mis amigos vinieran a mi casa
Arkadaşlarımın evime gelmesine izin verdim
113
Prohibir: Prohibí que mis hijos jugaran cerca de la calle
Çocuklarımın caddeye yakın oynamasını yasakladım
114
Luchar: Luché por mis sueños y logré cumplirlos
Hayallerim için savaştım ve onları gerçekleştirdim
115
Saltar: Salté de alegría cuando recibí la noticia
Haberi alınca sevinçten zıpladım
116
Gritar: Grité cuando vi la película de terror
Korku filmini izleyince bağırdım
117
Susurrar: Susurré al oído de mi amigo para no molestar a los demás
Diğerlerini rahatsız etmemek için arkadaşımın kulağına fısıldadım
118
Temer: Temí por mi seguridad cuando me perdí en la ciudad
Şehirde kaybolduğumda güvenliğimden endişe ettim
119
Soportar: Soporté el dolor de la lesión durante el partido
Maç sırasında sakatlığın acısına katlandım
120
Rendirse: Me rendí después de intentarlo muchas veces sin éxito
Defalarca denememe rağmen başaramayınca pes ettim
121
Quejarse: Me quejé del ruido durante la noche
Geceki sesten şikayet ettim
122
Esconderse: Me escondí detrás de la puerta para sorprender a mis amigos
Arkadaşlarımı şaşırtmak için kapının arkasına saklandım
123
Admitir: Admití mi error cuando el profesor me lo señaló
Öğretmen hatamı gösterdiğinde kabul ettim
124
Sugerir: Sugerí que tomáramos un descanso después de trabajar mucho
Çok çalıştıktan sonra biraz ara vermemizi önerdim
125
Llamar: Llamé a mi madre para contarle las novedades
Annemi arayıp haberleri anlattım
126
Trabajar: Trabajé muchas horas esta semana para terminar el proyecto
Bu hafta projeyi bitirmek için çok çalıştım
127
Estudiar: Estudié toda la noche para preparar el examen
Sınava hazırlanmak için bütün gece çalıştım
128
Comprar: Compré una cámara nueva para mis viajes
Seyahatlerim için yeni bir kamera aldım
129
Vender: Vendí mi bicicleta en un mercadillo el fin de semana
Hafta sonu bisikletimi bit pazarında sattım
130
Pagar: Pagué la cuenta del restaurante ayer
Dün restoranın hesabını ödedim
131
Llevar: Llevé a mi hermano a la escuela esta mañana
Bu sabah kardeşimi okula götürdüm
132
Esperar: Esperé a mis amigos durante media hora en la estación de tren
Tren istasyonunda arkadaşlarımı yarım saat bekledim
133
Buscar: Busqué mis llaves por toda la casa pero no las encontré
Tüm evi aradım ama anahtarlarımı bulamadım
134
Empezar: Empecé a trabajar en un nuevo proyecto el lunes pasado
Geçen pazartesi yeni bir projede çalışmaya başladım
135
Tocar: Toqué el piano durante una hora ayer por la tarde
Dün öğleden sonra bir saat piyano çaldım
136
Romper: Rompí mi teléfono accidentalmente
Telefonumu yanlışlıkla kırdım
137
Decidir: Decidí ir de vacaciones a la playa este verano
Bu yaz tatil için sahile gitmeye karar verdim
138
Gritar: Grité de felicidad cuando me dieron el trabajo
İşe alındığımı duyunca sevinçten bağırdım
139
Cambiar: Cambié mi estilo de vida después de ese viaje
O seyahatten sonra yaşam tarzımı değiştirdim
140
Perder: Perdí mi pasaporte en el aeropuerto
Havaalanında pasaportumu kaybettim
141
Subir: Subí las escaleras rápidamente porque
Merdivenlerden hızla çıktım çünkü
142
Bajar: Bajé al sótano a buscar unas cajas viejas
Eski kutuları almak için bodruma indim
143
Sentarse: Me senté en el sillón a leer un libro
Kitap okumak için koltuğa oturdum
144
Despertarse: Me desperté temprano para ver el amanecer
Gün doğumunu izlemek için erken uyandım
145
Necesitar: Necesité ayuda para resolver ese problema en el trabajo
İş yerindeki o sorunu çözmek için yardıma ihtiyacım oldu
146
Tocar: Toqué el violín en el concierto la semana pasada
Geçen hafta konserde keman çaldım
147
Sentir: Sentí una gran tristeza cuando escuché la noticia
Haberi duyunca büyük bir üzüntü hissettim
148
Preguntar: Pregunté a mi amigo si quería venir al cine conmigo
Arkadaşıma sinemaya gelmek isteyip istemediğini sordum
149
Enviar: Envié un mensaje a mi hermano para felicitarlo
Kardeşime onu tebrik etmek için mesaj gönderdim
150
Organizar: Organicé una fiesta sorpresa para mi mejor amiga
En iyi arkadaşım için sürpriz bir parti organize ettim