MODAD'L2 Flashcards
Testimony
n#İfade, tanıklık, kanıt, delil #Örnek Cümle : Some doubts have been expressed about his testimony. #Çevirisi : Onun ifadesi ile ilgili bazı şüpheler dile getirildi. #Eş ya da Yakın Anlamlılar : Evidence, statement####
Sort
v#Sıralamak, sınıflandırmak #Örnek Cümle : You can use the computer to sort the newspaper articles alphabetically, by date, or by subject. #Çevirisi : Gazete makalelerini alfabetik, tarihe göre ya da konu olarak sınıflandırmak için bilgisayarı kullanabilirsin. #Eş ya da Yakın Anlamlılar : Classify, arrange #Diğer Halleri : Sort (n)###
Virtually
adv#Hemen hemen, neredeyse #Örnek Cümle : That wine stain on my shirt has virtually disappeared. #Çevirisi : Gömleğimdeki o şarap lekesi neredeyse yok oldu. #Eş ya da Yakın Anlamlılar : Almost, practically, nearly, approximately, wellnigh #Zıt Anlamlılar : Exactly, directly, definitely #Diğer Halleri : Virtual (adj)##
Appalling
adj#Korkutucu, ürkütücü #Örnek Cümle : Prisoners are being kept in most appalling conditions. #Çevirisi : Mahkumlar çok ürkütücü koşullarda tutuluyor. #Eş ya da Yakın Anlamlılar : Terrifying, shocking, frightful, dreadful, awful #Zıt Anlamlılar : Reassuring #Diğer Halleri : Appall (v), appalled (adj)##
Anxious
adj#Endişeli, kaygılı #Örnek Cümle : The drought has made farmers anxious about the harvest. #Çevirisi : Kuraklık çiftçileri hasat konusunda kaygılandırdı. #Eş ya da Yakın Anlamlılar : Worried, concerned, troubled, apprehensive #Zıt Anlamlılar : Calm, confident, cool #Diğer Halleri : Anxiety (n)##
Achieve
v#Başarmak, üstesinden gelmek #Örnek Cümle : I’ve been working all day, but I feel as if I achieved nothing. #Çevirisi : Tüm gün çalıştım ancak hiçbirşey yapmamışım gibi geliyor. #Eş ya da Yakın Anlamlılar : Succeed, accomplish, attain, acquire, gain, earn #Zıt Anlamlılar : Fail, neglect, lose #Diğer Halleri : Achievable (adj), achiever (n), achievement (n)##
EMERGE from
v#den çıkmak, -den gelişmek, -den ortaya çıkmak#Örnek Cümle :These problems emerge from unknown factors.#Çevirisi :Bu problemler bilinmeyen faktörlerden ortaya çıkıyor.#Eş ya da Yakın Anlamlılar :Develope out of, arise from, result from#Zıt Anlamlılar :Lead to, give rise to, result in#Diğer Halleri :Emergence (n), emerging (adj)##
Collide
v#Çarpışmak #Örnek Cümle : The two lorries collided at the crossroads. #Çevirisi : İki kamyon kavşakta çarpıştı. #Eş ya da Yakın Anlamlılar : Crash, strike, bump into #Diğer Halleri : Collision (n)###
Convict
v#Mahkum etmek, tutuklamak, suçlamak #Örnek Cümle : He has twice been convicted of robbery/arson. #Çevirisi : İki kez soygun nedeniyle tutuklandı. #Eş ya da Yakın Anlamlılar : Find guilty #Zıt Anlamlılar : Acquit, release #Diğer Halleri : Conviction (n)##
Corroborate
v#Doğrulamak, teyit etmek #Örnek Cümle : Recent research seems to corroborate his theory. #Çevirisi : Son araştırma onun teorisini doğrular nitelikte. #Eş ya da Yakın Anlamlılar : Confirm, back up, support #Zıt Anlamlılar : Refuse, reject, invalidate #Diğer Halleri : Corroboration (n)##
Miserable
adj#Sefil, mutsuz, neşesiz #Örnek Cümle : She’s miserable living on her own. #Çevirisi : Mutsuz bir şekilde tek başına yaşıyor. #Eş ya da Yakın Anlamlılar : Unhappy, cheerless, awful #Zıt Anlamlılar : Happy, glad #Diğer Halleri : Miserably (adv), misery (n)##
Omit
v#Çıkarmak #Örnek Cümle : She was omitted from the list of contributors to the report. #Çevirisi : Rapora katkıda bulunanlar listesinden çıkarıldı. #Eş ya da Yakın Anlamlılar : Delete, leave out #Zıt Anlamlılar : Include #Diğer Halleri : Omission (n)##
Occupy
v#İşgal etmek #Örnek Cümle : The bathroom’s occupied - I think John’s in there. #Çevirisi : Banyo dolu, sanırım John içerde. #Eş ya da Yakın Anlamlılar : Inhabit, reside, lodge in #Zıt Anlamlılar : Evacuate #Diğer Halleri : Occupancy (n)##
Imminent
adj#Yakında olmasından korkulan, yakın, yaklaşan #Örnek Cümle : A strike is imminent. #Çevirisi : Yakında bir grev olacak. #Eş ya da Yakın Anlamlılar : Approaching #Zıt Anlamlılar : Distant #Diğer Halleri : Imminence (n)##
Illusion
n#Yanılgı #Örnek Cümle : He had no illusions about his talents as a singer. #Çevirisi : Bir şarkıcı olarak yetenekleriyle ilgili hiçbir yanılgısı yoktu. #Eş ya da Yakın Anlamlılar : Deception, mirage #Zıt Anlamlılar : Reality #Diğer Halleri : illusionist (n)##
Stationary
adj#Hareketsiz, sabit #Örnek Cümle : The rate of inflation has been stationary for several months. #Çevirisi : Enflasyon oranı birkaç aydır sabit. #Eş ya da Yakın Anlamlılar : Immobile, at rest #Zıt Anlamlılar : Mobile###
Spark
v#Kıvılcım saçmak, başlatmak #Örnek Cümle : You can start a fire by rubbing two dry pieces of wood together until it sparks. #Çevirisi : İki kuru odun parçasını kıvılcım çıkana dek birbirine sürterek ateş yakabilirsin. #Eş ya da Yakın Anlamlılar : Generate, produce, initiate #Diğer Halleri : Spark (n)###
Intentional
adj#Kasıtlı, kasti, bile bile yapılan #Örnek Cümle : Did you leave his name out by accident or was it intentional? #Çevirisi : İsmini kasıtlı olarak mı yoksa kazara mı çıkardın? #Eş ya da Yakın Anlamlılar : Deliberate, on purpose, planned #Zıt Anlamlılar : Accidental #Diğer Halleri : Intend (v), intent (n), intention (n), intention (n)##
LACK of
n#Yoksun olma, eksiklik#Örnek Cümle :Her only problem is lack of confidence.#Çevirisi :Onun tek problemi kendine güveninin olmaması.#Eş ya da Yakın Anlamlılar :Deficiency, shortness#Zıt Anlamlılar :Plenty, abundance#Diğer Halleri :Lack (n), lacking (adj)##
Promote
v#Terfi etmek, ilerlemek #Örnek Cümle : It has long been known that regular exercise promotes all-round good health. #Çevirisi : Düzenli egzersizin her bakımdan sağlığı olumlu etkilediği uzun zamandır bilinmektedir. #Eş ya da Yakın Anlamlılar : Give a higher position to smb., aid, foster #Diğer Halleri : Promoter (n), promotion (n)###
Rare
adj#Nadir, kıt, az bulunan #Örnek Cümle : The museum is full of rare and precious treasures. #Çevirisi : Müze nadir ve değerli hazinelerle dolu. #Eş ya da Yakın Anlamlılar : Scarce #Zıt Anlamlılar : Plentiful, abundant #Diğer Halleri : Rarity (n), rarely (adv)##
Query
v#Soru sormak, doğruluğunu araştırmak #Örnek Cümle : A few students have queried their marks. #Çevirisi : Birkaç öğrenci notlarını sordu. #Eş ya da Yakın Anlamlılar : Question, inquire, ask, suspect #Diğer Halleri : Query (n)###
PRIOR to
(prep)#den önce#Örnek Cümle :The weeks prior to her death were very difficult for the family.#Çevirisi :Ölümünden önceki haftalar ailesi için çok zordu.#Eş ya da Yakın Anlamlılar :Before#Zıt Anlamlılar :After#Diğer Halleri :Priority (n)##
Sustenance
n#Beslenme, hayatta kalma #Örnek Cümle : During this freezing weather, the food put out by householders is the only chance of sustenance that the birds have. #Çevirisi : Bu dondurucu soğukta, ev sahipleri tarafından dışarıya konulan yiyecekler kuşların tek beslenme şansıdır. #Eş ya da Yakın Anlamlılar : Nourishment, nutrition####