The Age of Innocence Flashcards
(71 cards)
1
Q
splendour
A
pırıltı, saltanat, görkem
2
Q
costliness
A
değer, zenginlik, ihtişam
3
Q
shabby
A
kılıksız, adi, külüstür
4
Q
cherish
A
değer vermek, el üstünde tutmak
5
Q
dread
A
çekinme, büyük korku
6
Q
gather
A
toplanmak, bir araya gelmek
7
Q
scramble
A
kargaşa, karışıklık
8
Q
intuition
A
içine doğma ön sezi, sezgi
9
Q
amusement
A
eğlenme, eğlence
10
Q
curtain
A
perde, bölme
11
Q
linger
A
oyalanmak, sallanmak, gecikmek
12
Q
glazed
A
camlı, camla kaplanmıi
13
Q
inscrutable
A
anlaşılmaz, görülemez, esrarlı
14
Q
dawdle
A
boşa geçirmek, sallanmak
15
Q
subtler
A
derin, gizli
16
Q
dilettante
A
hevesli, amatör
17
Q
delicate
A
hassas, narin
18
Q
accord
A
uyum, uymak, ahenk
19
Q
unalterrable
A
değişmez, değiştirilemez
20
Q
convention
A
gelenek, adet
21
Q
mould
A
şekil vermek, biçimlendirmek
22
Q
enamel
A
emaye, sır, mine
23
Q
countenance
A
yüz ifadesi, çehre
24
Q
velvet
A
kadife, kadife gibi
25
plumed
kuş tüyü
26
artless
doğal sade saf
27
monstrous
anormal, canavar gibi
28
brocade
sırmalı, kumaş, sırma ile işlemek
29
ecstatically
hayranca, mest olmuş bir şekilde
30
braid
örgü, saç örgüsü
31
suffuse
bürümek, kaplamak
32
mantle
bir yüzeye yayılmak, örtü ile kaplamak
33
slope
eğim, meyil
34
modest
mütevazi, alçak gönüllü, yalın
35
tulle
tül
36
tucker
boyun atkısı
37
gardenia
gardenya(çiçek)
38
fasten
bağlamak, iliklemek
39
draw
çekmek
40
vanity
kendini beğenmişlik, kibir
41
emerald
zümrüt
42
cloth
kumaş, bez
43
enchanted
büyülü, mest, efsunlu
44
slash
kesmek, yırtmaç yapmak
45
reticule
el çantası
46
dangling
asılı
47
girdle
korse, kuşak, kemer
48
muslin
tülbent
49
chemisette
pelerin
50
impassioned
heyecanlı, coşkulu, hırslı
51
wooing
flört, kur, kur yapmak
52
guileless
art niyetsiz, samimi
53
persuasively
ikna edici bir şekilde
54
indicate
göstergesi olmak, belirtisi olmak
55
neat
düzenli, tertipli
56
obliquely
dolaylı olarak, yandan
57
contemplate
düşünüp taşınmak, dikkatle seyretmek
58
leap
atlamak, sıçramak
59
betrothal
nişanlanma, söz kesme
60
simpleton
avanak, aptal
61
enlighten
aydınlatmak, öğretmek, bilgi vermek
62
wit
zeka kıvraklığı, akıl, ince espri
63
enable
olanak vermek, olanak tanımak, imkan tanımak
64
homage
biat, hürmet, egemenliği kabul etmek
65
probe
incelemek, derine inmek
66
mildly
kibarca, nezaketle
67
agitate
heyecan, sıkıntı, ızdırap
68
frailty
zaaf, kırılganlık, zayıflık
69
morred
bozulan, bozulmuş
70
intricate
çapraşık, karmakarışık
71
exclaim
haykırış, çığlık atmak