1. Ünite Flashcards
(13 cards)
Eğitim
Erken çocuklukta özel eğitimi, özel gereksinimleri olan ya da risk grubundaki küçük çocukların gelişimini desteklemek üzere onlarla etkileşim halindeki ebeveynleri destekleyen, ailenin ve çocuğun sosyal bütünleşmesini arttıran, aile-çocuk etkileşimine, aile gereksinimlerine yönelik aileye destek sağlamaya odaklı bir sistemdir. Çocuğun yaşam kalitesini, kişisel gelişimini ve yeterliklerini arttırmak, gelişimsel gecikmeleri ve biyolojik-çevresel risk faktörleri en aza indirmek, işlevsel yetersizlikleri önlemek ve ailenin işlevini arttırmak için sıfır yaştan itibaren çocuğa ve ailesine sağlanan farklı hizmetleri kapsamaktadır.
Erken çocukluk döneminde edinilen deneyimlerin beyin gelişimi, dil kazanımı, problem çözme becerisi, iletişim kurma becerisi ve hayatı kolaylaştıran diğer beceriler üzerinde olumlu etkisi vardır.
Gelişimsel gecikmeleri önlemek, olası risk durumlarının yetersizliğe dönüşmesini önlemek, yetersizlik durumunun olumsuz etkilerini azaltmak ve başka bir yetersizliğin ortaya çıkmasını önlemek için erken gelişim dönemlerinde sağlanan erken müdahele ve erken çocukluk özel eğitimi hizmetlerinin gerekliliği ve niteliği günümüzde daha çok önemsenmektedir. Özel gereksinimleri olan ya da risk grubundaki çocuklar için mümkün olan en erken zamanda nitelikli Erken Müdahele ve Erken Çocuklukta Özel Eğitim hizmetlerinin sağlanması çok önemlidir.
Erken Müdahele’nin Tanımı ve Terminolojisi
Türkiye’de özel gereksinimleri olan çocuklar için EÇÖZE hizmetleri yasal düzenlemelerde erken çocukluk dönemi eğitimi, erken müdahale eğitimi, okul öncesi eğitimi şeklinde ifade edilmiştir. Özel gereksinimleri olan 0-36 aylık çocuklar için erken çocukluk dönemi hizmetlerinin 36 ayını tamamlayan çocuklar için okul öncesi eğitimin zorunlu olduğu belirtilmiştir. Erken çocukluk doğum öncesi tanılamadan okul sistemine girinceye kadar çocuğu, ailesini ve sosyolojik bağlamını dikkate alır.
EÇÖZE’nin Amaçları
Biyolojik ve çevresel risk durumlarını önlemek ya da en aza indirmek
Olası gelişimsel bozuklukların daha fazla gecikmeye ve işlev bozukluğuna yol açmasını önlemek
Edinilmiş yetersizliğin açtığı davranış problemlerini en aza indirmek
Ebeveyn-çocuk etkileşimini arttırmak
Çocukların aktif katılımlarını arttırmak
Çocukların güçlü yönlerini ortaya çıkarmak
Çocukların doğal ortamlarını temel alan müdahaleler ve öğretimler sağlamak
Ailelerin çocuklarına bakım sağlamalarına olanak tanımak
En temel amaçsa, özel eğitim gereksinimi bulunan çocukların uygun program dahilinde gelişimini destekleyerek akranlarıyla bir arada olabilceği en az kısıtlayıcı ortamda çocuğun etkin katılımını sağlamaktır.
EÇÖZE’de İlk Yıllar
Tüm gelişim alanlarını etkileyen ilk öğrenme ve davranış örüntülerinin oluştuğu ve gelişimin çok hızlı olduğu ilk yıllar, çocukların için uzun vadeli olumlu ya da olumsuz gelişimsel çıktılara temel oluşturduğundan kritik öneme sahiptir. Piaget’in Bilişsel Gelişim Kuramı, zeka gelişiminde ilk yılların kritik etkisini ortaya koyar. Bu dönemde öğrenme, daha soyut ve karmaşık beceriler için önkoşul niteliği taşır.
Gelişimde kritik dönemler
Doğumdan 4-5 yaşa kadarki yıllar, çocukların farklı alanlardaki gelişim ve öğrenme süreci için gelişimsel kilometre taşlarının olduğu kritik dönemleri içerir. Gelişimsel kilometre taşları, çocukların belirli bir yaş aralığında yapabileceği becerilerdir. Piaget’e göre çocukların her bir gelişim aşamasını ve becerisini kazandığı belirli yaş dönemleri vardır. Bu dönemde çocukların bulunduğu çevrede zengin uyaranların olması ve bireylerin yanıtlayıcı olması gelişimsel kilometre taşlarının başarma olasılığını arttırır.
Yaşamın ilk 5 yılı kritik dönemleri içerir. Bu dönemde kazanılmayan becerilerin sonradan öğrenilmesi zordur.
Piaget, biyolojik faktörlerle birlikte çevresel faktörlerin ve çocuklara sağlanan etkileşim fırsatlarının bilişsel gelişim üzerinde çok önemli olduğunu söylemiştir. Zekayı, çevreyle etkileşim ve deneyimlerle şekillenip değişebilen bir gelişimsel olgu olarak betimlemiştir.
Çocukların beyin gelişimi 3 yaşında en yüksek düzeye çıkar. Yoksulluk, çocuğun gelişimini olumsuz etkileyen ve uzun vadeli olumsuz sonuçlara neden olabilen bir çevresel faktördür.
EÇÖZE’nin Özellikleri
Temelini özel eğitim, erken çocukluk eğitimi ve tamamlayıcı eğitim uygulamalarından alır.
EÇÖZE, kendi hizmet sunma yaklaşımları olan bir alandır.
Multidisipliner ve disiplinlerötesi bir alandır.
Ebeveynlerin müdahale sürecine aktif katılımını sağlar.
İşbirliğinin öne çıktığı EÇÖZE’de etkili ve yaygın uygulamalar:
Ev ziyaretleri: Alan uzmanları tarafından çocuğa doğal ortamda öğretim yapmak ailesiyle etkileşim kurmak, rehberlik etmek ve geribildirim vermek üzere kullanılır
Aile merkezli uygulamalar: Alan uzmanları aileye koçluk yapar. Ailelerin çocuklarla uygulama yapması için geribildirim vererek rehberlik yapılmasını içeren bir uygulamadır.
Yanıtlayıcı Öğretim: Çocukların etkileşimlerini ve öğrenmesini arttırmak için, ortam düzenlemesi yapılarak davranışlarına duyarlı olarak ve ilgisini takip edip davranışlarına karşılık vererek hedeflenen davranışı sergilemesi için yapılan uygulamalardır.
Rutin temelli: Hedef davranışların evdeki ya da ev dışındaki günlük rutinlere gömülen etkinliklerle kazandırılmaya çalışıldığı müdahalelerdir.
Destekleyici/tamamlayıcı eğitim hareketi, tanılanmış bir yetersizliği olmayan ancak çevresel risk grubunda olan sosyoekonomik açıdan dezavantajları çocukların gelişimlerini desteklemeyi amaçlar. 1965’te başlatılan Head Start Erken Eğitim Programı ve bu programın sürekliliğini sağlayan Follow-Through projesi tamamlayıcı eğitim hareketi kapsamında geliştirilmiştir.
1977-1979 yılları arasında Bronfenbrenner, gelişmekte olan bireyle çevresi arasındaki etkileşimi vurgulayarak gelişimin çocuğun dahil olduğu ekolojik sistemlerle ilişkili olduğu ekolojik bir model ortaya koymuştur ve erken müdahelenin tüm sistemler dahilinde planlanması ve yürütülmesi gerektiğini vurgulamıştır.
ABD’de EÇÖZE’de Yasal Düzenlemeler
1986- Engellilerin Eğitimi Yasası:
EM hizmetleri zorunlu hale gelmiştir. 6 yaş altı özel çocuklar ve aileler için Bireyselleştirilmiş Aile Hizmet Planı(BAHP) hazırlanması sağlanmıştır.
1990-Yetersizlikleri Olan Bireylerin Eğitimi Yasası(IDEA):
0-3 yaş çocuklara EÇÖZE hizmetlerinin verilmesi, BAHP hazırlanması ve uygulanması ve ailelerin aktif katılımı sağlanmıştır. Aile merkezli EÇÖZE uygulamalarına dikkat çekilmiştir.
Türkiye’de EÇÖZE
İlk çalışmalar 1970’li yıllarda yetersizlik tanısı olan küçük çocukların izlenmesi ve desteklenmesi için ailelerinin yönlendirmesiyle başlamıştır. 1990’lardan itibaren üniversitelerin ilgili birimlerinde erken eğitim programlarına ilişkin uygulamalar yürütülmüş ve erken çocukluk uygulamalarına ilişkin ilk yasal düzenlemeler yapılmıştır. Türkiye’de EÇÖZE’de; Anne-Çocuk Eğitim Programı, Başarıya İlk Adım Programı, Küçük Adımlar Erken Eğitim Programı, Portage Erken Eğitim Programı, Otizmli Çocuklar İçin Erken Eğitim Programı(OÇİDEP) gibi ailelerin de aktif katılım sağlayabileceği programların uygulandığı görülmüştür.
Türkiye’de EÇÖZE’yle İlgili Yasal Düzenlemeler
Türkiye’de EÇÖZE’yle ilgili ilk yasal düzenleme 1983 yılındaki Özel Eğitime Muhtaç Çocuklar yasasıdır. Bu kanunda 4-18 yaş arası bireylerin tipik gelişim gösteren akranlarıyla aynı okullarda eğitim alabileceğinden bahsedilmiştir. 1997 yılında yürürlüğe giren ve özel eğitime yön veren “Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname”yle ilk kez “erken çocukluk dönemi eğitimi, aile eğitimi ve katılımı, kaynaştırma” kavramları kullanılmıştır. 2006’da Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’yle EÇÖZE’nin 0-36 aylık çocuklar için ev okul kurum gibi ortamlarda sağlanması 37-66 aylık çocuklar için kaynaştırma ortamlarında özel eğitim sınıflarına verilmesi gündeme gelmiştir. 2018’deyse Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’nde 36 ayını tamamlayan çocukta okul öncesi eğitimin zorunluluğu ve bütünleştirme ya da özel eğitim kurumlarında sağlanacağı belirtilmiştir. Ayrıca ailenin bilgilendirilmesi zorunlu hale gelmiştir.
Karma Yaklaşıma Dayalı EÇÖZE Müdahelelerinin Etkililiği
Bunlar, genellikle gelişimsel ve davranışçı stratejileri bir arada kullanır. Uygulanan müdahaleler doğaldır. Uygulamalar, günlük rutinler ve etkinlikler içerisinde gerçekleşir. UDA teknikleri kullanılır. Çocuklar yetişkinlerle kurdukları etkileşimlerle hedeflenen becerileri öğrenirler. UDA yaklaşımları; bağlamsal öğrenmeyi içermekte ve yanlışsız öğretim, zincirleme, işlevsel analiz, doğal öğretim ve temel tepki öğretimi gibi yöntemlere odaklanır.
Ebeveynler Tarafından Uygulanan Müdahalelerin Etkililiği
EÇÖZE’nin temel amaçlarından birinin hizmetlerin çocuğun doğal ortamlarında sağlanması olduğu dikkate alındığında ailenin büyük rolü olduğu görülür. Eğitimin doğal ortamda günlük rutinlerle sürekliliğini ve pekiştirilmesini sağlamada aile temelli uygulamalar ilk sırada gelir. Ebeveynler tarafından uygulanan müdahaleler kanıt temelli uygulamalardır ve aile merkezli hizmet sunumu, özel gereksinimleri olan küçük çocuklara hizmet vermede temel yapı taşı olarak kabul edilir. Ebeveynlerle çalışma stratejileri birçok çalışmanın odak noktası olmuştur.