KLİNİK BAKTERİYOLOJİ - 1 Flashcards

(48 cards)

1
Q

GRAM POZİTİF KOKLAR - STAFİLOKOKLAR

A

Staphylococcus lugdunensis, Staphylococcus schleiferi (lam koagülaz pozitif)

S. aureus’un diğer stafilokok türlerinden ayırt edici özellikleri şunlardır:

Tüp ve lam koagülaz pozitiftir (en güvenilir özelliktir, diğer türlerde yoktur).

Kanlı agarda büyük, sarıdan pembe renge kadar değişebilen renklerde koloniler yapar.

Tuzlu ortamda mannitolü parçalar (Chapmann besiyerini sarartır).

Kanlı agarda beta hemoliz yapar.

DNaz aktivitesi gösterirler.

Novobiyosine duyarlıdır (Staphylococcus saprophyticus dirençlidir).

Hücre duvarında protein-A bulunur (koagülaz negatif stafilokoklarda yoktur).

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
2
Q

GRAM POZİTİF KOKLAR - STAFİLOKOKLARDA YAPISAL ELEMANLAR - GLİKOKALİKS

A

Bazı stafilokok aureus kökenlerinde en dışta polisakkarit bir kapsül yapısı bulunabilir.

Stafilokok epidermidiste ise glikokaliks (biyofilm) yapı mevcuttur.

Slime faktör adı da verilen bu yapı kateter başta olmak üzere yabancı cisimlere tutunmayı ve antibiyotik etkisinden organizmayı korumayı sağlar.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
3
Q

GRAM POZİTİF KOKLAR - STAFİLOKOKLARDA YAPISAL ELEMANLAR - PROTEİN A

A

Sadece stafilokok aureus’ta bulunur.

Ig’lerin Fc reseptörlerine bağlanarak bakteriyi fagositozdan ve kompleman etkisinden korur.

Ayrıca spesifik IgG’lerin Fc kısmı ve protein A’nın bağlanması esasına dayanan, antijen-antikor kompleksi oluşumu ile gerçekleşen ko-aglütinasyon yöntemi geliştirilmiştir.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
4
Q

GRAM POZİTİF KOKLAR - STAFİLOKOKLARDA YAPISAL ELEMANLAR - TOKSİNLERİ

A

Sitolitik toksinler

Lökosidin (Panton-Valentin toksini)

Enterotoksin-A-E

Eksfoliyatif toksin

Toksik şok sendromu toksini-1 (TSST-1, enterotoksin-F)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
5
Q

GRAM POZİTİF KOKLAR - STAFİLOKOKLARDA YAPISAL ELEMANLAR - ENZİMLERİ

A

Koagülaz: Bakteri tarafından dış ortama salınan (serbest koagülaz) ve bir miktarı da bakteri hücre duvarında (bağlı koagülaz, clumping faktör) bulunan bir enzimdir. Protrombin ile kompleks oluşturur ve böylece neden olduğu trombin aktivasyonu ile fibrinojenin fibrine dönüşmesine neden olur. Plazma koagüle olur. Staphylococcus aureus, hem bağlı hem de serbest koagülazı barındıran tek insan stafilokokudur. Koagülaz testi, tavşan plazması kullanılarak yapılır.

Bağlı koagülaz: Bakterilerin kümeler halinde, bir arada bulunmasını sağlar. Lam koagülaz testi ile aranır. Staphylococcus aureus’tan başka Staphylococcus lugdunensis ve Staphylococcus schleiferi’de de pozitif bulunur.

Serbest koagülaz: Bakteri, bu enzim sayesinde çevresini fibrin tabakası ile sararak savunma elemanlarından korunur. Tüp koagülaz testi ile araştırılır. İnsan izolatları içerisinde yalnızca Staphylococcus aureus’ta pozitifti

Hyalüronidaz: Bağ dokusunu hidrolize eder, yayılma faktörüdür.

Stafilokinaz (fibrinolizin): Bir plazminojen aktivatörüdür (yayılma faktörü).

Penisilinaz hücre dışına salınarak penisilini hidrolize eder.

Katalaz ve süperoksit dismutaz: Fagositoz öldürücülüğünden korur

Lipaz: Deri ve deri altına yayılımı, örneğin; fronkül gelişmesini sağlar

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
6
Q

GRAM POZİTİF KOKLAR - STAFİLOKOK AUREUS - KLİNİK TABLO

A

Lokal deri ve mukoza lezyonları: Apse, fronkül, büllöz impetigo, folikülit, dolama (panaris), arpacık (hordoleum), sycosis barbae, piyomiyozit, hidrozadenit, karbonkülün en sık nedenidir.

Haşlanmış deri sendromu: Yenidoğanlarda görülür. Eksfoliyatif toksinin stratum granulosum üzerine toksik etkisinden dolayı oluşan klinik bir tablodur. Nikolsky bulgusu (+) bulunur. Erişkindeki büllöz impetigo ile aynı hastalıktır. Yenidoğan döneminde gelişen ağır formuna Ritter sendromu adı verilir.

Toksik şok sendromu (stafilokoksik kızıl): Multiorgan tutulumu, yaygın döküntü ve hipotansiyonun görüldüğü bir klinik tablodur. En sık menstürasyon gören kadınların tampon kullanımıyla ilişkili bulunsa da başka bölgelerdeki stafilokok aureus enfeksiyonları/ kolonizasyonları da neden olabilir. TSST-1 adlı toksinin süperantijen olarak olayları başlattığı düşünülür. Yaygın, deskuamasyonla soyulan döküntü ve hipotansiyon en uyarıcı bulgulardır.

Sepsis ve endokardit: IV ilaç bağımlılarında sağ kalp endokarditinin en sık etkenidir, en sık triküspit kapak tutulur.

Septik artrit, pyomiyozit ve osteomiyelit: Erişkin yaş ve 5 yaş çocuklarda en sık septik artrit etkenidir (Cinsel aktif dönemde septik artrit en sık gonokoklarta oluşmaktadır). Osteomiyelitlerde de en sık saptanan etkendir

Pnömoni : Özellikler grip sonrası pnömoni olgularında Stafilokok aureus pnömonisi riski artar. Proteolitik enzimleri ile influenza virüsünün hemaglütinini aktive ederek solunum yolu mukozalarından daha kolay invaze olur. Stafilokok aureus pnömonisi, küçük apselerle (pnömotosel) karakterize, hızlı ilerleyen ağır bir klinik tablodur. IV ilaç bağımlıları ve hemodiyaliz hastalarında pnömoninin en sık etkeni Stafilokok aureustur

Menenjit: Penetran yaralanmalardan sonra gelişen menenjitlerde ve meningomiyelosel olgulanında en sik etken stafilokok. aureustur

Besin zehirlenmesi: Enterotoksin A en kısa inkübasyonu olan besin zehirlenmesine yol açar (0-6 saat). Toksik etkinin toksinin MSS ye direkt etkisinden kaynaklandığı kabul edilir. Enterotoksin ısıya dirençlidir. % 10 NaCl kadar yoğun tuzlu gıdalarda bille üreyebilir. Sıklıkla mayonez, krema gibi besinlerle bulaşmaktadır. Klinik olarak kusma ön plandadır.

Psödomembranöz kolit: Enterotoksin B etkisiyle, immünitesi ve bağırsak florası bozulmuş hastalarda ve pediatrik grupta enterokolit oluşumuna, psödomembranöz enterokolite neden olur.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
7
Q

GRAM POZİTİF KOKLAR - STAFİLOKOK AUREUS - TEDAVİ

A

S. aureus enfeksiyonlarında duyarlı bulunursa penisilin kullanılabilir fakat stafilokoklarda antibiyotiklere direnç önemli bir sorun haline gelmiştir.

Penisilinaz sadece penisilin, ampisilin gibi beta laktamları etkiler ve Stafilokok aureusların hemen tümünde belirlenebilmektedir. Penisilinaz (+) olgularda (olguların >%90) sefazolin, nafsilin, sulbaktam-ampisilin kullanılabilir.

Metisilin/oksasilin direnci ise penisilin bağlayıcı proteinlerde yapı değişikliğini ifade eder ve tüm betalaktam antibiyotiklere (5. kuşak sefalosporinler hariç) dirençli olduklarını belirler.

Sefoksitin diski ile araştırılması önerilmektedir.

Bu direnç Mec A ve Mec C geni ile ilgilidir ve metisilin direncini gösteren en duyarlı test bu geni saptamaktır.

Sonuçta PBP 2 değişime uğrayarak PBP 2a’ya dönüşür ve bu yapı betalaktamlara düşük bir ilgi gösterir.

Metisiline dirençli stafilokok enfeksiyonlarının (MRSA) tedavisinde (genelde ağır enfeksiyonlarda) glikopeptidier (vankomisin, teikoplanin), daptomisin ve tigesiklin gibi antibiyotikler kullanılır.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
8
Q

GRAM POZİTİF KOKLAR - STAFİLOKOK AUREUS - TAŞIYICILIK

A

Burunda Stafilokok aureus taşıyıcılığı tekrarlayan cilt enfeksiyonlarının nedeni olabilir ve cerrahi alan enfeksiyonları İçin risk oluşturmaktadır.

Metisilin/oksasiline dirençli S.aureus’a (MRSA) bağlı hastane enfeksiyonları ve salgınlar olabilmektedir

Bu durumda sağlık çalışanlarının burun taşıyıcılığı araştırılması ilk önerilen uygulamadır.

Nazal MRSA taşıyıcılığı saptanan kişilerde dekontaminasyon için ilk tercih lokal mupirosin tedavisidir.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
9
Q

GRAM POZİTİF KOKLAR - STAFİLOKOK EPİDERMİDİS

A

En dışındaki ekzopolisakkarit yapıdakı yapısı slime tabakası sayesinde plastik ve cam gibi yabancı yüzeylere (protez, kateter, şant) yapışır. Katetere bağlı kan dolaşımı enfeksiyonlarının, dolayısıyla da hastanede gelişen bakteriyemilerin en sık etkenidir.

Son zamanlarda hemokültürlerden belirlenen en sık etken ve aynı zamanda en sık kontaminasyon nedenidir. Etken ayrımı için en az iki hemokültürde üreme gerekmektedir.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
10
Q

GRAM POZİTİF KOKLAR - STAFİLOKOK SAPROPHYTİCUS

A

Genç kadınların komplike olmayan akut üriner sistem enfeksiyonlarının, özellikle de balayı sistitlerinin Escherichia coli’den (%80) sonraki İkinci etkenidir (%5-15).

Novobiosine dirençli olması ve anaerobik üreme özelliği bulunmaması ile diğer stafilokoklardan ayırt edilir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
11
Q

GRAM POZİTİF KOKLAR - STREPTOKOKLAR

A

Streptokoklar, gram (+), zincirler oluşturarak üreyen fakültatif anaerop koklardır. En belirleyici özelliği katalaz (-) olmalandır

Streptokoklar öncelikle hemoliz özellikleriyle üç büyük gruba ayrılırlar. Kanlı besiyerinde eritrositleri tamamen eritenler (beta hemoliz), kısmi bir erime yaratanlar (alfa hemoliz) ve hemoliz yapmayanlar (non-hemolitik, gama hemoliz).

Streptokoklar hücre duvarındaki karbonhidrat antijenlerine (C-karbonhidrat) göre de sınıflanabilirler (Lancefield sınıflaması).

Viridans grubu streptokoklar ve prömokoklar Lancefield ile sınıflandırılamaz.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
12
Q

GRAM POZİTİF KOKLAR - STREPTOKOKLAR - A GRUBU BETA HEMOLİTİK STREPTOKOK (STREPTOKOK PYOGENES) - DİRENÇ ÖZELLİKLERİ

A

Basitrasine duyarlıdır.

Ko-trimoksazole dirençlidir.

Pirolidonil arilamidaz (PYR) testi pozitifliği basitrasinden daha güvenilirdir. Bu test enterokoklarda da pozitiftir.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
13
Q

GRAM POZİTİF KOKLAR - STREPTOKOKLAR - A GRUBU BETA HEMOLİTİK STREPTOKOK (STREPTOKOK PYOGENES) - VİRÜLANS FAKTÖRLERİ

A

Hyalüronik asit yapısındaki kapsül (immunojen değildir)

Lipoteikoik asit (konağa bağlanma)

M proteini: Virülansla en önemli ilgisi bulunan yapıdır. Antifagositik ve antikomplementerdir. Konak hücre seçiciliğini (farinks, cilt) belirler. Bazı M tipleri romatojenik, bazıları nefritojenik, bazıları da invaziv enfeksiyonla ilgili bulunmuştur.

Streptolizin-O: Kuvvetli immünojendir. ASO oluşur. Geçirilmiş farenjit delilidir. Cilt lipitleri Streptolizin- O’yu inaktive eder; cilt enfeksiyonlarında ASO pozitifleşmez.

Streptokinaz: Plazminojeni plazmine çevirerek fibrinoliz yapar, bakteri dokuya yayılır. Erken dönem miyokard infarktüsü ve pulmoner emboli tedavisinde kullanılır. Alerjik bir madde olduğu için tekrarlı kullanımı risklidir

Streptodornaz (DNaz): Piyodermide anti-DNaz B (+) bulunur. Akut glomerülonefritin poststreptokoksik olup olmadığının anlaşılmasında tanısal değeri vardır.

Streptokok pirojenik ekzotoksini (eritrojenik toksin): Süperantijen özelliğindedir. Kızıl hastalığı ve streptokoksik toksik şok lie ilişkilidir,

C5a peptidaz enzimi: Komplemanın C5a komponentini etkisizleştiren bir enzimdir. Böylece nötrofil kemotaksisini İnhibe eder. Bu özellik grup B beta hemolitik streptokokta da bulunur.

F proteini (fibronektin bağlayan protein): Lipoteikoik asit (LTA) gibi bakterilerin konak hücreye yapışmasını sağlayan önemli bir adezindir.

Lipoproteinaz (serum opasite faktörü): Sadece M proteinine sahip olan ve genelde cilt enfeksiyonlarına neden olan kökenlerde bulunur. Serumu pıhtılaştırarak M proteinine karşı immün yanıt gelişimini zayıflatır.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
14
Q

GRAM POZİTİF KOKLAR - STREPTOKOKLAR - A GRUBU BETA HEMOLİTİK STREPTOKOK (STREPTOKOK PYOGENES) - KLİNİK TABLOLAR

A

Süpüratif, piyojenik enfeksiyonlar: Streptokoksik farenjit, eksüdatif tonsillitin en sık bakteriyel nedenidir, C ve G grubu streptokoklar da farenjit etkeni olabilirler. Sinüzit, otit gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarına yol açabilirler. Tonsillit komplikasyonu olarak peritonsiller apse oluşumundan sorumlu olabilirler. Deride impetigo, sellülit, erizipel ve lenfanjitin en sık nedenidir.

Deri altı doku enfeksiyonları ve cerrahi alan enfeksiyonlarında bu etken saptanması uyancı olmalı ve nekrotizan fasiit (streptokoksik gangren / Meleney ülseri) yönünden izlenmeli ve etkin tedavi uygulanmalıdır. Özellikle yara ile açıklanamayacak şiddette olan ağrılarda nekrotizan fasiit akla gelmeli, hasta yakından izlenmelidir.

Toksijenik hastalık tabloları: Kızıl (scarlet fever), streptokoksik toksik şok sendromu.

Kızıl, eritrojenik toksin üreten A-grubu streptokok enfeksiyonları sonrası oluşur. Sıklıkla farenjit olgularında ortaya çıkar. Kuluçka 1-7 gündür. Vücutta yaygın eritematöz döküntü bulunur. Ağız çevresi (perioral solukluk), ayak tabanı ve avuç içinde yoktur. Derinin kıvrım yerlerinde çizgilenmeler (Pastia işareti), beyaz ve kırmızı çilek dili görünümü olur. Organomegali saptanmaz. Cilt “tavuk derisi” gibi pürtüklüdür, dermografizm izlenebilir. Şiddetli olgularda millyer sudamina ortaya çıkar. En belirleyici klinik özellik döküntülerin ince deskuamasyonla kaybolmasıdır.

Kızıl toksini deri içi verilerek kızıla duyarlılık araştırılabilir (Dick testi), Döküntü sırasında deri içi antitoksin verildiğinde o bölgede bir solma oluşur ve böylece kızıl tanısı kesinleşir (Schultz-Charlton reaksiyonu).

Streptokoksik toksik şok sendromu; genelde pirojenik ekzotoksin A ve belirgin kapsülü olan suşlar tarafından oluşturulan stafilokoksik TSS benzeri tablodur. Sıklıkla bakteriyemi ya da ağır bir cilt enfeksiyonu tablosuna eşlik eder.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
15
Q

GRAM POZİTİF KOKLAR - STREPTOKOKLAR - A GRUBU BETA HEMOLİTİK STREPTOKOK (STREPTOKOK PYOGENES) - NON SÜPÜRATİF KOMPLİKASYONLAR

A

Akut romatizmal ateş (ARA): Tip 2 aşırı duyarlılık reaksiyonudur. Deri enfeksiyonları sonrasında ARA gelişmez.

Poststreptokoksik akut glomerülonefrit (AGN): Cilt enfeksiyonları sonrasında da görülebilir. Bazı M tipleri (M49, M12) nefritojenik olarak belirlenmiştir. Tip 3 aşırı duyarlılık reaksiyonudur.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
16
Q

GRAM POZİTİF KOKLAR - STREPTOKOKLAR - A GRUBU BETA HEMOLİTİK STREPTOKOK (STREPTOKOK PYOGENES) - TEDAVİ

A

A grubu beta hemolitik streptokok enfeksiyonlarında ilk seçenek her zaman penisilindir. Tonsillit başlangıcından itibaren 9 gün içinde antibiyotik verilirse ARA önlenebilir. Buna primer profilaksi denir. Bu amaçla tek doz benzatin penisilin veya 10 gün süreyle oral penisilin verilir. Betalaktamaz enzimi üretmezler. Alerji varsa eritromisin tercih edilebilir.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
17
Q

GRAM POZİTİF KOKLAR - STREPTOKOKLAR - B GRUBU BETA HEMOLİTİK STREPTOKOK (STREPTOKOK AGALACTİAE)

A

CAMP ve hippurat testleri pozitiftir. Kapsülleri siyalik asit yapısındadır (Escherichia coli K1 kökeni ve Neisseria meningitidis B serogrubu gibi).

Basitrasin ve ko-trimoksazole dirençlidir. Vagen normal florasında bulunur.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
18
Q

GRAM POZİTİF KOKLAR - STREPTOKOKLAR - B GRUBU BETA HEMOLİTİK STREPTOKOK (STREPTOKOK AGALACTİAE) - KLİNİK TABLOLAR

A

Yenidoğan enfeksiyonları: En sık yenidoğan menenjiti etkenidir.

Erişkin enfeksiyonları: Postpartum endometrit, sepsis, doğum yarası enfeksiyonu, immünite defekti olanlarda fırsatçı enfeksiyonlar görülür.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
19
Q

GRAM POZİTİF KOKLAR - STREPTOKOKLAR - B GRUBU BETA HEMOLİTİK STREPTOKOK (STREPTOKOK AGALACTİAE) - TEDAVİ

A

Penisilin/ampisilin kullanılır, ağır tablolarda aminoglikozit kombinasyonu önerilir.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
20
Q

GRAM POZİTİF KOKLAR - STREPTOKOKLAR - DİĞER BETA HEMOLİTİK STREPTOKOKLAR

A

Kardiyak by-pass sonrası, alınan safen veni bölgesinde tekrarlayan sellülit olgularında en olası etkenler C, G grubu streptokoklardır.

21
Q

GRAM POZİTİF KOKLAR - STREPTOKOKLAR - PNÖMOKOK (STREPTOKOK PNEUMONİA)

A

Alfa hemolitik, kapsüllü, örneklerde tipik mum alevi şeklindeki diplokoklardır. İnülini hidrolize ederler.

Optokine duyarlıdırlar. Safra tuzlarında erirler.

Kapsül şişme reaksiyonu (quellung) ile serotipleri belirlenebilir. En spesifik tanıları bu yöntemle konur.

Üremek için %5-10 CO2’li ortamı sever. Kapsül en belirgin virülans faktörüdür

Salgısal IgA1 proteaz önemli bir virülans faktörüdür.

Otolizinler (amidaz) kendi kendini eritmek yanında virülansla da ilişkili bulunmuştur.

Pnömolizin mukosilier aktiviteyi engeller.

Hücre duvarındaki C maddesi (C karbonhidratı) bir teikoik asittir. CRP ile reaksiyona girer, C-reaktif protein adı burada gelir.

22
Q

GRAM POZİTİF KOKLAR - STREPTOKOKLAR - PNÖMOKOK (STREPTOKOK PNEUMONİA) - KLİNİK TABLOLAR

A

Pnömokoklar toplumdan edinilen pnömoni etkenleri arasında en sık karşımıza çıkanıdır. Çoğu olguda ani başlangıçlı lober tutulumlu bir pnömoni oluştursa da farklı tablolara da neden olabilir. Lober pnömoni varlığında, pnömoni ile plörezi birlikteliğinde öncelikle pnömokok etken olarak düşünülmelidir. Tanıda idrarda antijen testi yapılabilir.

Sinüzit, otitis media gibi solunum sistemi enfeksiyonlarında da en sık etkendir.

Erişkin yaş grubu menenjitlerinde en sık etkendir. Sinüzit, otit gibi enfeksiyonlar sonrası gelişen ya da kafa tabanı kırıkları sonrası oluşan tekrarlayan menenjitlerde en sık etkendir. Yüksek mortaliteye ya da nörolojik defisit ve sekellere neden olur.

23
Q

GRAM POZİTİF KOKLAR - STREPTOKOKLAR - PNÖMOKOK (STREPTOKOK PNEUMONİA) - TEDAVİ

A

Orta ve yüksek düzeyli penisilin-G direnci gösterebilirler. Pnömokoklarda beta laktam antimikrobiyallere direnç PBP değişimi nedeniyledir.

24
Q

GRAM POZİTİF KOKLAR - STREPTOKOKLAR - PNÖMOKOK (STREPTOKOK PNEUMONİA) - KORUNMA

A

İki tür kapsül aşısı vardır:

Polisakkarit aşı: İki yaşın üzerindeki çocuklara, risk altındaki erişkinlere, bir risk faktörü olmasa bile 65 yaşın üzerindeki yaşlılara yapılır.

Konjuge aşı: İki yaşın altındaki çocuklara yapılır.

25
GRAM POZİTİF KOKLAR - STREPTOKOKLAR - VİRİDANS GRUBU STREPTOKOKLAR
Bu grupta S.mutans, S.sanguis, S.salivarius, S.mitis bulunur. Streptococcus mutans başta olmak üzere viridans streptokoklar sükraz enzimi ile besinlerdeki sükrozdan dekstran oluşturmakta ve diş plakları yaparak çürüklere yol açmaktadır. Çoğunluğu alfa hemolitik ya da hemolizsiz, Lancefield antijeni ile tiplendirilmeyen orofarinks, sindirim sistemi, ürogenital sistemde bol bulunan bakterilerdir. Pnömokoklardan optokine dirençli olmaları, safrada erimemeleri ile ayrılırlar. Enterokoklardan %6.5 NaCl buyyonda üreyememeleri ile ayrılırlar. En önemli klinik tablo subakut bakteriyel endokardittir. Doğal kalp kapak endokarditlerinin en sık etkenidirler. Konjenital ya da romatizmal kapak hastalığı olanlarda diş çekimi, tonsillektomi gibi ağız içi girişimlerden sonra kana karışarak endokardite neden olabilirler. Dekstran üreten kökenler daha sık hastalık oluştururlar Enfektif endokardit açısından risk taşıyan bireylere ağız içi operasyonlardan 1 saat önce oral 2 gram amoksisilin profilaksisi yapılmalıdır. Profilaksi gerektiren ağız içi operasyonlar; diş eti dokusunun, periapikal bölgelerin manipülasyonu veya oral mukozanın perforasyonudur. Tedavide penisilin kullanılabilir. PBP değişimi ile penisilin direnci geliştirebilirler.
26
GRAM POZİTİF KOKLAR - STREPTOKOKLAR - D GRUBU STREPTOKOKLAR
Bu grupta S. bovis, S equinus bulunur. Eskülini hidroliz ederler. Safrali besiyerinde çoğalabilirler. Isıya dayanıklıdırlar. %6.5 NaCl buyyonda üreyememeleri ile enterokoklardan ayrılabilirler. Sıklıkla üriner sistem enfeksiyonları oluştururlar, endokardite neden olabilirler. Hemokültürde S. bovis saptandığında hastada kolon malignitesi aranmalıdır (tümör markeri).
27
GRAM POZİTİF KOKLAR - STREPTOKOKLAR - ENTEROKOKLAR
En önemli türler E. faecium ve E. faecalis'tir. Kolon florasında bulunurlar. Eskülini hidroze ederler. Isıya dirençlidirler. % 6.5 NaCl buyyonda ve 9,6 pH'de ürerler. PYR testi (+) Sıklıkla ünner enfeksiyonlara neden olurlar. Endokardit, perianal apse, batın içi apsede polimikrobiyal etkenlerle bir arada etken olarak belirlenebilir. Özellikle sefalosporin ve karbapenem tedavisine rağmen apse devam ediyorsa enterokoklar akla gelmelidir Hastane enfeksiyonlarında önemli etkendir. Doğal olarak pek çok antibiyotiğe dirençlidir. Beta laktamlara direnci farklı bir PBP (PBP 5) taşımasından dolayıdır. Ayrıca beta laktamaz üreterek de direnç geliştirebilir. Sefalosporinlere doğal olarak dirençlidir. Vankomisine en sık direnç geliştiren gram pozitif bakteri cinsidir.
28
GRAM POZİTİF KOKLAR - STREPTOKOKLAR - ENTEROKOKLAR - TEDAVİ
Önerilen ampisilin+aminoglikozit kombinasyonudur. Sefalosporinler, ko-trimoksazol duyarlı görülse bile kullanılmamalıdır. VRE enfeksiyonlarında etkili bir tedavi önerisi yoksa da kloramfenikol, doksisiklin, kinupristin-dalfopristin, linezolid, daptomisin, tigesiklin gibi antibiyotikler kullanılabilir.
29
SPORLU GRAM POZİTİF AEROP BASİLLER - BACİLLUS ANTHRACİS
Şarbon etkenidir. Gram pozitif sporlu aerop basildir.
30
SPORLU GRAM POZİTİF AEROP BASİLLER - BACİLLUS ANTHRACİS - VİRÜLANS FAKTÖRLERİ
Kapsül: Poli-D-glutamik asit (protein) yapısındadır, anti-fagositiktir. Ekzotoksin: Üç farklı ekzotoksini vardır; Hiç bir komponentin tek başına etkisi yoktur. Protektif Antijen (PA) hastalık yapıcı toksinleri hücreye bağlar, kuvvetli immünojendir. Ödem Faktör (EF) adenilat siklaz, zayıf immünojendir. Letal Faktör (LF) fosfokinaz enzimine parçalayan bir metalloproteaz, zayıf immünojendir. PA+ EF (Ödem Toksin): Ödem PA+LF (Letal Toksin): Nekroz EF+LF: Non-toksik PA+ EF+ LF: Ödem ve nekroz
31
SPORLU GRAM POZİTİF AEROP BASİLLER - BACİLLUS ANTHRACİS - KLİNİK TABLOLAR
Deri şarbonu: En sık bu şekli görülür. Giriş yerinde papül, püstül sonrası nekrotik ülser (malign püstül) oluşur. Bu lezyonun ağrısız olması tipiktir. Çevrede belirgin ödem, lenfadenit gelişir. Genelde bakteriyemi olmaz. Kanlı eksudada çok az hücre, birkaç lökosit ve eritrosit ile bol basil bulunur. Bakteriler genellikle lezyonda kapsüllü ve sporsuz, konak dışında sporlu ve kapsülsüzdür. Tedavisiz olgularda mortalite % 20 dir. Akciğer şarbonu: Bakteri sporlarının solunum yolundan alınmasıyla oluşur. Mediastinal kanama ile bir arada pnömoni gelişir. Mortalitesi yüksektir. Bağırsak şarbonu: Kontamine besinlerin alınmasıyla oluşur. En nadir formdur. İleum ve çekumda toksin etkisi ile ülserler, toksik tablo, akut batın, kanlı kusma ve diyare ile olguların 1/3-2/3'u kaybedilir.
32
SPORLU GRAM POZİTİF AEROP BASİLLER - BACİLLUS ANTHRACİS - TANI
Püstülden alınan materyalden hazırlanan taze preparatta sporsuz, kalın, kapsüllü gram pozitif zincir yapmış basillerin görülmesi tanısal değere sahiptir. Kabuk kaldırılmaya çalışılmaz (sepsis riski!). Kapsül metilen mavisi ile pembe-kırmızı boyanır (M'Fadyean boyası). Adi besiyerlerinde ürer. Hareketsiz olması ile diğer Bacillus cinsi bakterilerden ayrılır. Kanlı agarda "medusa başı" şeklinde koloniler, yan katı (jelöz) besiyerlerinde ters çam ağacı görüntüsü tanıda kullanılan özellikleridir. Penisiline duyarlılığı diğerlerinden ayrımda kullanılan bir özelliktir. Şarbon hastalığından ölenlerde otopside kanın pıhtılaşmaması şarbon için değerli bulgudur.
33
SPORLU GRAM POZİTİF AEROP BASİLLER - BACİLLUS ANTHRACİS - TEDAVİ
Cerrahi girişim uygulanmamalıdır. Doğal yoldan edinilmiş olan cilt şarbonu olgularında amoksisilin tercih edilir. Biyoterörizm amaçlı kullanımı halinde gelişen hastalıklar ise, penisilin dirençli suşlar söz konusu olabileceği için, siprofloksasin veya tetrasiklinlere rifampin, vankomisin, penisilin, imipenem, klindamisin ve klaritromisin eklenerek tedavi edilir Etkene maruz kalanlarda şarbon gelişimini önlemek için siprofloksasin veya doksisiklin profilaksisi önerilir. Ek olarak protektif antijene karşı geliştirilmiş olan monoklonal antikorlar (raksibakumab, obiltoksaksimab), tek doz olarak kullanılır. Son zamanlarda biyolojik silah (A kategori biyoterör ajanı) olarak kullanımı gündeme gelmiştir.
34
SPORLU GRAM POZİTİF AEROP BASİLLER - BACİLLUS ANTHRACİS - KORUNMA
Protektif antijen kullanılarak etkili bir aşı geliştirilmiştir.
35
SPORLU GRAM POZİTİF AEROP BASİLLER - BACİLLUS CEREUS
Isıya duyarlı toksin (HLET): Bulaşma iyi pişmemiş etler ve sebzelerle olmaktadır. Yutulan bakteri sporları bağırsaklarda vejetatif hale döner, ürer ve zaman içinde ısıya duyarlı enterotoksin üretir. CAMP artışı ile ishal oluşturur. Kuluçka süresi 8-16 saattir Isıya dirençli toksin (HSET): Olasılıkla merkezi etki ile kusma oluşturur. Kuluçka süresi 1-2 saat kadardır. Özellikle pirinçli gıdalarla oluşan besin zehirlenmelerinde etkili olur. Süperantijendir. Posttravmatik panoftalmi: Gözün yabancı cisim ile travmatize olması, çamur-toprak ile kirlenmiş travmatik göz yaralanmaları sonucunda hızla ilerleyen keratit ve panoftalmi söz konusudur. Körlükle sonuçlanır.
36
SPORLU GRAM POZİTİF ANAEROP BASİLLER - CLOSTRİDİUM TETANİ
Tetanoz etkenidir, Gram pozitif terminal (rakete benzeyen, davul tokmağı) sporlu anaerop basildir. Sporları toprakta bulunur ve genelde kirli yaralarla bulaşır. Uygun ortam sağlanırsa orada gelişir ve toksinleriyle hastalık oluşur. Hijyenik olarak kesilmeyen/bakılmayan göbek bağı, yenidoğan tetanozu için giriş yeri olabilir. Tetanospazmin retrograd olarak aksonlar yoluyla MSS'ye ulaşarak özellikle medulla spinalis ön boynuz afferent motor nöronları etkiler ve inhibitör nörotransmitter (Glisin, GABA) salınımını inhibe ederek spastik bir felç oluşturur. Tetanolizin; hemolize ve yara çevresi hücre parçalanmasına yol açar.
37
SPORLU GRAM POZİTİF ANAEROP BASİLLER - CLOSTRİDİUM TETANİ - KLİNİK TABLOLAR
Generalize tetanoz: En sık görülen tetanoz tablosudur. Yara yerinde ağrı, rahatsızlık hissi gibi prodromal belirtiler olabilir. Trismus, risus sardonicus (sırıtma) ve opistotonus görülür. Trismus çene kaslarında kasılma sonucu ağzı açamama bulgusudur. İlk ortaya çıkan, en uzun süren ve en son kaybolan bulgudur. İlk, en sık ve en uzun tutulan kaslar masseterlerdir. En önemli komplikasyon aspirasyon pnömonisidir. Şuur tüm evrelerde açıktır ve ateş görülmez.
38
SPORLU GRAM POZİTİF ANAEROP BASİLLER - CLOSTRİDİUM TETANİ - TANI
Anamnez ve klinik bulgularla tanı konur. Hastanın diline abeslangla bastırıldığında normalde öğürme refleksi görülürken tetanozda çene kilitlenmesi olur (Spatula testi). Laboratuvar tanısı yoktur.
39
SPORLU GRAM POZİTİF ANAEROP BASİLLER - CLOSTRİDİUM TETANİ - TEDAVİ
Hasta öncelikle gürültü, ışık, sıcak, soğuk gibi uyaranlardan uzaklaştırılır, Hava yolu açık tutulur. Benzodiazepinlerle toksinin spazm yapıcı etkileri antagonize edilir. Gerekirse hasta uyutulur ve entübe edilir. İhtiyaç durumuna göre ventilatöre bağlanır. Yara iyi görünüyor olsa bile debridman yapılmalıdır. Tetanoz hiperimmünglobülini (HTIG, antitoksin) deltoid kasa verilir. Diğer koldan toksoid aşısı yapılır. Aşı ve immüngolbülin aynı enjektöre çekilmez. HTIG toksinin sinir hücresi ile birleşmesini önler yani toksini nötralize eder fakat sinir hücresine bağlanmış toksine etkisi yoktur (Hücre içine girmiş bakteri, virüs ve toksinlere antikorlar etkisiz). Nörona girmiş olan toksin, antitoksinden etkilenmediği için HTIG uygulanmasına rağmen, hastalık birkaç gün daha ilerler. Metronidazol (7-10 gün) kullanılır. Santral etkili bir GABA antagonisti olan Penisilinler, klinik tabloyu ağırlaştırabilecekleri için tetanoz tedavisinde artık kullanılmamaktadırlar.
40
SPORLU GRAM POZİTİF ANAEROP BASİLLER - CLOSTRİDİUM TETANİ - KORUNMA
Tetanoz toksoid aşısı ile üç doz aşılanır ve her 10 yılda bir tekrar doz uygulanır. Hamilelerde uygulanan 2 doz aşı yenidoğan tetanozunu ileri ölçüde engeller. Hastalık sırasında kanda, immünositleri uyarmaya yetecek miktarda serbest toksin bulunmaz. Bu nedenle hastalığı geçirenlere simultane tetanoz toksoid aşısı yapılır.
41
SPORLU GRAM POZİTİF ANAEROP BASİLLER - CLOSTRİDİUM BOTULİNUM
Gram (+), subterminal sporlu, zorunlu anaerop bakteridir. Botulismus etkenidir. Toprakta yaygın olan sporların besinlere bulaşmasıyla, bunlarla uygun olmayan tarzda yapılan konservelerle, sucuk ve jambon ile bulaşır. Bu besinlerde gelişen bakteriler toksin üretir ve bu toksin alındığında hastalık ortaya çıkar. Toksin üretimi faj kontrolündedir. Toksin bağırsaktan emilerek periferik sinirlere ulaşır. Nöromuskuler bileşkedeki kolinerjik reseptörlere, postganglionik parasempatik sinir uçlarına, otonomik ganglionlara bağlanır, sinir hücresine girer ve dönüşümsüz olarak asetilkolin salınımını inhibe eder. Flask paralizi (özellikle kafa çiftlerinde) gelişir. Botulinum toksini bilinen en güçlü toksindir.
42
SPORLU GRAM POZİTİF ANAEROP BASİLLER - CLOSTRİDİUM BOTULİNUM - KLİNİK TABLOLAR
Botulizmin besin zehirlenmesi, bebek botulizmi, yara botulizmi ve inhalasyon (biyoterörizm) botulizmi olarak 4 klinik şekli tanımlanmıştır. Ayrıca botoks uygulaması esnasında aşırı doz kullanımı neticesinde latrojenik olarak da meydana gelebilir Besin zehirlenmesi: Konserve gıdalar bu konuda en büyük riski oluştururlar. Sporlar yüksek tuz yoğunluğunda ölürler ve toksin kaynatma ile 10 dakikada etkisini kaybeder. Bu koşullar sağlanamıyorsa risk var demektir. Tablo genelde salgınlar halinde ortaya çıkar. Bulgular genelde besin alınmasından 18-36 saat sonra ortaya çıkar. İlk bulgular ağız kuruluğu, pupiller dilatasyon, bulanık görme ve diplopidir. Yumuşak damak felci (burundan su/besin gelmesi), konuşma bozuklukları ve takiben solunum yetmezliği gelişir. Şuur açıktır; ateş, duyu kaybı yoktur. İnfant (bebek) botulizmi: Bebeklerin sindirim kanalında kolonize olan bakteriler toksin oluşturarak gevşek bebek tablosu oluşturabilirler. Ani beşik ölümü ile ilgisi olduğundan ve kontamine balın ve hazır bebek mamalarının bulaşta rol oynayabileceği düşünüldüğünden 1 yaş altı çocuklara (özellikle kabız çocuklara) bal önerilmez. Tanı genelde klinik bulgulara dayanır.
43
SPORLU GRAM POZİTİF ANAEROP BASİLLER - CLOSTRİDİUM PERFRİNGENS
Hareketsiz tek Clostridiumdur. Sporlu, gram (+) anaerop bakteridir. Kanlı agarda çift hemoliz zonu oluşturması ve sütü pıhtılaştırma etkisi (stormy fermentasyon, fırtına etkisi) ve ters CAMP testi önemli özellikleridir. Doğada ve insan kalın bağırsağında bol miktarda bulunur.
44
SPORLU GRAM POZİTİF ANAEROP BASİLLER - CLOSTRİDİUM PERFRİNGENS - BAŞLICA TOKSİNLERİ
Alfa toksin: Lesitinaz (fosfolipaz C) aktivitesi ile pek çok hücre için toksiktir. Nagler reaksiyonu ile belirlenir Özellikle gazlı gangren kliniğinden sorumludur. Beta toksin: Nekrotizan enterit yapar. Enterotoksin: Kalın bağırsakta salgılanır. Süperantijendir. Sulu ishal tablosu oluşturur.
45
SPORLU GRAM POZİTİF ANAEROP BASİLLER - CLOSTRİDİUM PERFRİNGENS - KLİNİK TABLOLAR
Clostridial miyonekroz (gazlı gangren): En sık etkenidir. Kontamine yaralanmalar, IM enjeksiyonlar ya da cerrahi operasyonlar sonrasında ortaya çıkabilir. Ağrı, ödem, kötü kokulu seröz akıntı, çoğu kere dokuda gaz oluşumu gözlenir. Hızla ilerleyerek ölüm sıktır. Spontan gazlı gangrenin en sık etkeni C.septicum'dur. C. septicum kanda saptandığında ise sindirim sistemi kaynaklı bir malignite düşünülmelidir. Lezyondan alınan sıvıda ve biyopsi materyalinde bol gram pozitif basil görülmesine rağmen, alfa toksinin lesitinaz (hücre zarını parçalayıcı) etkisinden dolayı lökosit ve eritrosit görülmez. Tedavide öncelikle debridman ya da amputasyon düşünülmelidir. Yüksek doz penisilin + klindamisin uygulanır. Hiperbarik oksijen faydalı bulunmaktadır. Besin zehirlenmesi: Enterotoksin ile meydana gelir. Özellikle et suyu ve etli besinlerle olan zehirlenmelerde karşımıza çıkar.
46
SPORLU GRAM POZİTİF ANAEROP BASİLLER - CLOSTRİDİUM DİFFİCİLE
Hastanelerde nozokomiyal ve antibiyotiğe bağlı ishalin en önemli nedenidir. Her antibiyotik kullanımı sonrasında ishal gelişebilme riski varken bu risk, klindamisin, amoksisilin, ampisilin ve sefalosporinlerde daha yüksektir. Aminoglikozidler, metronidazol ve vankomisin antibiyotik ishali ile nadiren ilişkili olabilirler. Tablo basit bir ishalden ölümcül psödomembranöz enterokolite kadar uzanabilir. Toksin A ve B ile hastalık ortaya çıkar. Bebekler ve küçük çocuklarda toksinler için bağlayıcı reseptör yoktur. Bu yaş grubunda PME gelişiminde S.aureus enterotoksin-B düşunülmelidir.
47
SPORLU GRAM POZİTİF ANAEROP BASİLLER - CLOSTRİDİUM DİFFİCİLE - TANI
Günde 3 veya daha fazla sulu dışkılaması olan ve yakın zamanda antibiyotik kullanma öyküsü olan hastada glutamat dehidrogenaz (GDH), Toksin A ve Toksin B testleri istenir. GDH, C. difficile ishallerinde pozitif çıkar ancak, C. difficile ye spesifik değildir. ELISA ile dışkıda toksin A veya Toksin B'nin gösterilmesi ile tanı konur. Hücre kültürlerinde sitotoksisite deneyleri özellikle (Toksin-B) altın standarttır. PCR ile de toksin geni saptanabilir.
48
SPORLU GRAM POZİTİF ANAEROP BASİLLER - CLOSTRİDİUM DİFFİCİLE - TEDAVİ
Hafif olgularda antibiyotiği kesmek, daha ağır olgularda metronidazol kullanımı ve gereğinde vankomisin (oral) tercih edilir. Hastanelerde salgın varlığında çevre 1/10 çamaşır suyu ile silinmelidir. El antiseptikleri sporlara etkili değildir. Bu nedenle C. difficile salgın yaptığında el antiseptikleri yerine su ve medikal sabun kullanılmalıdır.