KLİNİK BAKTERİYOLOJİ - 3 Flashcards

(49 cards)

1
Q

OKSİDAZ POZİTİF KIVRIK GRAM NEGATİF BASİLLER - VİBRİO CHOLERAE

A

Koleranın etkenidir. Çok hızlı hareket edebilir (uçuşan sinek manzarası). Hafif kıvrık, gram (-) çomaklardır. Diğer Vibrio türlerinin aksine halofilik değildir, deniz suyunda çoğalabilse de üremek için tuza ihtiyacı yoktur. Çok kontamine sularda yaşayamaz. Kısmen temiz, tatlı sularla bulaşır.

Tek konak insandır. CAMP artırarak ishal tablosu yapar. Bağırsakta invazyon yapmaz.

Kolera yaklaşık 2-3 günlük kuluçka sonrası hızla gelişen bol ishal, kusma ile karakterize bir klinik tablodur.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
2
Q

OKSİDAZ POZİTİF KIVRIK GRAM NEGATİF BASİLLER - VİBRİO CHOLERAE - TANI

A

Dışkının makroskopik görüntüsü pirinç yıkantı suyu görünümündedir. Mikroskopisinde lökosit bulunmaz.

Günümüzde en çok kullanılan transport besiyeri Alkali peptonlu su (APS), plak besiyeri ise TCBS (tiyosülfat sitrat safra sukroz)’dir. TCBS sterilizasyon gerektirmediğinden oldukça kullanışlıdır. Koyu yeşil renkteki besiyerinde vibrio cholerae sarı koloniler oluşturur.

Sıvı besiyerinde üstte bir zar oluşturarak üremesi ve tipik, hızla hareketi ile tanınabilir. Özgün antikor ile hareketin durması (immobilizasyon testi) hızlı tanıda kullanılabilir. Alkış, Mansur, Aranson gibi seçici besiyerleri tanımlanmıştır.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
3
Q

OKSİDAZ POZİTİF KIVRIK GRAM NEGATİF BASİLLER - VİBRİO CHOLERAE - TEDAVİ

A

Sıvı replasmanı Önceliklidir. Antimikrobiyal tedavi ishal süresini azalttığı için önerilmektedir. Tek doz azitromisin (ilk seçenek), tetrasiklin (Plazmit direnci söz konusudur.), doksisiklin, siprofloksasin kullanılır.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
4
Q

OKSİDAZ POZİTİF KIVRIK GRAM NEGATİF BASİLLER - VİBRİO PARAHAEMOLYTİCUS

A

Halofiliktir. Midye, istiridye başta olmak üzere deniz ürünleriyle bulaşarak gastroenteritlere yol açar.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
5
Q

OKSİDAZ POZİTİF KIVRIK GRAM NEGATİF BASİLLER - VİBRİO VULNİFİCUS

A

Liman vibriosu olarak tanımlanır. Laktoz (+) vibrio’dur.

Deniz ürünlerinin yenmesi sonrası sepsis etkenidir.

Deniz ürünlerinin sokması veya yaraya bulaşma sonrası ağrılı vezikülobüllöz yara enfeksiyonu yapar.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
6
Q

OKSİDAZ POZİTİF KIVRIK GRAM NEGATİF BASİLLER - CAMPYLOBACTER

A

Boyalı preparatlarda “martı kanadı, spiral şekilli, tek kıvrımlı küçük ve ince bakteridir.

Karbonhidratları fermente ve okside etmez. Enerjisini amino asitlerden elde eder.

Mikroaerofil (%5-10 oksijen) ortamda üreyebilen, bazıları termofil (C. jejuni 42 derecede iyi üreyen) bakterilerdir.

Tavuk kaynaklı ishal etkenidir.

C. jejuni, pastörize edilmemiş süt ve su kaynaklı dünyadaki en sık bakteriyel gastroenterit etkenidir.

İshal sonrası Gullien Barre sendromunu en çok yapan bakteridir.

Dışkıda lökositler, eritrositler ve tipik martı kanadı şeklinde bakteriler görülebilir. Bakteri filtrelerinden geçebilirler ve bu şekilde dışkıdan seçilmeleri sağlanabilir.

Tedavide eritromisin kullanılır.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
7
Q

OKSİDAZ POZİTİF KIVRIK GRAM NEGATİF BASİLLER - HELİCOBACTER

A

Oksidaz pozitif, kıvrık görünümde, mikroaerofil bakteridir.

Midede mukus tabakası altında yaşar.

Üreaz ve hareketi önemli virülans faktörleridir.

Virülansın “cag A (sitotoksin ilişkili gen)” ve Vac A geni (vakuolize edici sitotoksin) ile kodlandığı düşünülmektedir

cag A geni adenokanser ile ilişkili gendir.

Kolonizasyonu daha çok fekal-oral yol ile oluşur ve tedavi edilmediği durumda hayat boyu devam eder.

Antral gastrit, mide ülseri, gastrik adenokarsinom ve MALT lenfoma’nın etyolojisinde kesin olarak rol oynar.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
8
Q

OKSİDAZ POZİTİF KIVRIK GRAM NEGATİF BASİLLER - HELİCOBACTER - TANI

A

GİRİŞİMSEL OLMAYAN TANI TEKNİKLERİ

Üre-solunum testi: Çabuk sonuç alınan, çok güvenilir bir tanı yöntemidir. Özgüllüğü % 89-100, duyarlılığı ise % 90-100 dur

Helicobacter pylori antikorları: Kanda spesifik IgG ve IgA aranmasıdır. Özgüllüğü % 86-95, duyarlılığı %88-100’dur.

Dışkıda antijen arama: Tedavinin izleminde yüksek özgüllükte kullanılabilir.

Polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) yönteminin özgülluğü % 95-99, duyarlılığı %95-99’dur.

GİRİŞİMSEL TANI TEKNİKLERİ

Histopatolojik değerlendirme
Kültür
Üreaz testi (hızlı tanı)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
9
Q

OKSİDAZ POZİTİF KIVRIK GRAM NEGATİF BASİLLER - HELİCOBACTER - TEDAVİ

A

Klaritromisin + amoksisilin + proton pompa inhibitörü kombinasyonu kullanılmaktadır.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
10
Q

GRAM NEGATİF KOKOBASİLLER - HAEMOPHİLUS İNFLUENZA (PREİFER BASİLİ)

A

Gram negatif kapsüllü kokobasildir.

Üremek için hem X (hemin) hem V (NAD) faktörüne ihtiyaç duyar.

Kanlı agarda üremez ancak çikolatamsı agarda üreyebilir.

Kanlı agarda beta hemoliz oluşturan, X ve V faktörü açığa çıkaran S. aureus vb. bakteri kolonilerinin hemoliz zonunda ürediği için bu olaya satellizm veya süt anne fenomeni adı verilir.

Kapsül şişme deneyi (quellung) ile tanımlanabilir.

En virülanı tip b kapsül antijeni taşıyan kökenlerdir (Hib). Bu kapsül antijeni diğerlerinden farklı olarak pentoz yapısında (poliribozil fosfat) şekerlerden oluşmuştur.

Kapsül dışında dış membran proteinleri ve IgA proteaz da virülanstan sorumludur.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
11
Q

GRAM NEGATİF KOKOBASİLLER - HAEMOPHİLUS İNFLUENZA (PREİFER BASİLİ) - KLİNİK TABLOLAR

A

Solunum yolu enfeksiyonları: Solunum yollarında kapsülsüz kökenlerle (H. parainfluenzae (ağızdaki en sık tür) ve tiplendirilemeyen H. influenzae kökenleri) enfeksiyona sık rastlanır. KOAH alevlenmesinde en sık H. influenzae saptanmaktadır.

Menenjit

Epiglottit: En önemli etkenlerindendir. Bu hastalarda boğaz kültürü almak kontrendikedir. Etken hemokültürlerle belirlenebilir.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
12
Q

GRAM NEGATİF KOKOBASİLLER - HAEMOPHİLUS İNFLUENZA (PREİFER BASİLİ) - KORUNMA

A

Kapsül antijenine karşı geliştirilen aşı (konjuge) ile korunulabilir.

Menenjit saptandığında rifampisin kemoprofilaksisi önerilir.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
13
Q

GRAM NEGATİF KOKOBASİLLER - HAEMOPHİLUS DUCREYİ

A

Cinsel temasla geçen yumuşak şankr (şankroid) etkenidir. Genital bölgede ağrılı ülserler oluşturur.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
14
Q

GRAM NEGATİF KOKOBASİLLER - BORDETELLA PERTUSİS

A

Boğmaca etkenidir. Zorunlu aerop ürer. Tek konağı insandır.

Silialı epitele bağlanmadan filamentőz hemaglütinin ve pertussis toksini sorumludur.

Pertussis toksini ADP-ribozun G protein inhibitor bölümüne bağlanarak adenilat siklazın uyarılmasını sağlar.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
15
Q

GRAM NEGATİF KOKOBASİLLER - BORDETELLA PERTUSİS - KLİNİK TABLO

A

Boğmaca özellikle aşısız çocuklarda ağır klinik tablo oluşturur. Yaklaşık 7-10 gün kuluçka sonrası 1-2 hafta süren kataral dönemi paroksismal öksürük nöbetleri ve tipik atakların izlendiği dönem takip eder.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
16
Q

GRAM NEGATİF KOKOBASİLLER - BORDETELLA PERTUSİS - TANI

A

Bordet-Gengou, Regan-Lowe besiyerleri kullanılabilir. Öksürtme plağı riskli olduğundan önerilmez. En ideal örnek nazofaringeal aspirattır. Direkt floresan antikor (DFA) ile bakteri belirlenebilir.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
17
Q

GRAM NEGATİF KOKOBASİLLER - BORDETELLA PERTUSİS - TEDAVİ

A

Eritromisin

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
18
Q

GRAM NEGATİF KOKOBASİLLER - BORDETELLA PERTUSİS - KORUNMA

A

Bütün yaş gruplanındaki temaslılara azitromisin profilaksisi uygulanır.

Ölü aşının ciddi MSS bulguları ve en sık olarak febril konvülziyon gibi yan etkileri vardır.

Günümüzde; bakteri içermeyen, sistemik yan etkileri minimize edilmiş, güvenilir, asellüler boğmaca aşıları kullanılmaktadır. Difteri ve tetanoz toksoidi ile birlikte (DTaP), ulusal pediatrik aşılama programına sokulmuştur

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
19
Q

GRAM NEGATİF KOKOBASİLLER - BRUCELLA

A

Oksidaz (+), katalaz (+), üreaz (+)’tir.

B.abortus (sığır) B. melitensis (koyun-keçi) B. suis (domuz) B. canis (köpek) en sık etkenlerdir. Ülkemizde en sik etken B. melitensistir.

Virülansı hücre içinde yaşayabilmesine bağlıdır ve bir ekzotoksini tanımlanmamıştır.

Zengin besiyerlerinde ürer. B. abortus % 5-10 CO2 li (kapnofil) ortama gerek duyar.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
20
Q

GRAM NEGATİF KOKOBASİLLER - BRUCELLA - KLİNİK TABLO

A

Bruselloz bir zoonozdur. Bakteriler hayvanlarda plasenta ve meme bezlerinde yerleşebilirler. Hayvanlarda plasentada bulunan eritritol bakterinin gelişmesini uyarır, hayvanlarda düşüklere yol açmaktadır (yavru atma hastalığı). Sağlıklı hayvanların sütlerinde bol miktarda bulunabilir.

İnsana ülkemizde en sık olarak kontamine süt ve süt ürünleri (taze peynir, krema) ile bulaşır. Nadiren inhalasyon, kontamine et ile bulaşabilir. Veterinerlere, hayvancılıkla uğraşanlara direkt deri yolu ile bulaşabilir.

Laboratuvar kaynaklı enfeksiyonlar arasında ilk sırada yer alır. Laboratuvar çalışmalarında biyogüvenlik düzeyi 3 kabini kullanılmalıdır.

Ateş (ondülan), halsizlik, terleme, eklem ağrıları sıklıkla vardır. Artrit, spondilit sık klinik tablolardır.

21
Q

GRAM NEGATİF KOKOBASİLLER - BRUCELLA - TANI

A

Etkeni üretmek tanıyı koydurur. Kan ya da daha iyisi kemik iliği örneklerinde 7 günde üretilebilir.

Klinikte en sık serolojik tanı kullanılır. Bu amaçla Brucella melitensis’te bulunan M antijeni ile benzer yapıdaki A antijenine sahip olan Brucella abortus kullanılır.

Ancak M ve A anitijenlerine sahip olmadığı için Brucella canis klasik tüp aglütinasyon testiyle serolojik olarak saptanamaz.

En sık kullanılan yöntem Wright tüp aglütinasyon testidir. Lamda yapılırsa Rose Bengal testi denir. IgG veya IgM ayrımı yapılamaz. İlk hastalık döneminde brusella antikorlarının 1/160 ve üzerinde olması tanıyı koydurur.

Brusellozda akut dönemde IgM yükselir. Yaklaşık 10-14 gün sonra IgG de yükselir. İyileşme döneminde IgG sınıfı antikorlar birkaç ay içinde düşerken, IgM sınıfı antikorlar klasik enfeksiyonların aksine yıllarca serumda bulunabilirler.

Bruselloz geçirmiş bir hasta tedavinin bitmesinden bir süre sonra benzer şikayetlerle geldiğinde tanı için Wright testi tekrarlanır. Ancak hastalığın başlangıcında oluşan IgM türü antikorlar uzun süre sebat edebileceği için testin pozitif çıkması brusellozun nüks ettiği anlamına gelmez.

Nüks tanısını koymak için kanda Ig G’nin gösterilmesi gerekir. Bunun için 2- merkaptoetanollu (ya da rivanollü) Wright kullanılır. Bu maddeler IgM i parçalar

Bazen brucella antikorları çok yüksek miktarda serumda bulunabilir. Bu durumda da hastalık olduğu halde test negatif çıkar. Buna prozon olayı denir. Bu durumda serum dilüe edilerek test tekrarlanır (yani titrasyon artırılır).

Prozon olayı sifiliz ve bruselloz başta olmak üzere birçok enfeksiyon hastalığında görülebilir.

Wright testindeki bir diğer sorun özellikle kronik brusellozda blokan antikorlar oluşabilmesidir. Bu durumda Wright testi negatif çıkar. Bu blokan antikorları ortaya koymak için Coombs’lu Wright testi kullanılır.

22
Q

GRAM NEGATİF KOKOBASİLLER - BRUCELLA - TEDAVİ

A

Kombine antimikrobiyal kullanımının gerekli olduğu bir hastalıktır. En çok doksisiklin ve rifampisinli kombinasyonlar kullanılır.

23
Q

GRAM NEGATİF KOKOBASİLLER - FRANCİELLA TULARENSİS

A

Tularemi “avcı hastalığı olarak da isimlendirilen bir zoonozdur. Etken gram ile zayıf boyanan küçük, kapsüllü kokobasil morfolojisinde bir bakteridir.

Bakteri kemirgenlerle direkt temas ya da inhalasyonla, bazen kenelerin sokması ile bazen de kontamine su ile bulaşabilmektedir. En yüksek bakteri maruziyeti sindirim yolu ile olur.

Laboratuvarda biyogüvenlik düzeyi 3 kabinde çalışılmalıdır.

A kategorisinde yer alan bir biyoterörizm etkenidir. Virülansından hücre içinde yaşayabilme yeteneği sorumludur.

En sık ülseroglandüler form görülür. Daha sonra glandüler oküloglandüler (konjunktiva), orofaringeal (tonsillofarenjit), tifoidal (en mortal LAP en nadir), pnömonik ve gastrointestinal formlar görülebilir.

Orofaringeal form kriptik tonsillit bulgulanyla seyreder, ancak betalaktam tedavisine yanıt alınmaz.

Etken üretilerek tanı konulabilir. Kanlı + dekstrozlu + sisteinli agar (Francis by) üretim için uygundur. Serolojik tanı olasıdır

Tedavide streptomisin kullanılır.

24
Q

GRAM NEGATİF KOKOBASİLLER - PASTEURELLA MULTOCİDA

A

Gram (-), oksidaz (+) kokobasildir.

Kanlı ve çikolatamsı besiyerinde üremesine rağmen Mac Conkey besiyerinde ürememektedir.

Hayvan ısırığı (kedi ve köpek) sonrası yara enfeksiyonlarına selülit, lenfadenit ve apselere yol açabilir

Penisiline duyarlı tek gram (-) aerop kokobasildir.

25
NON FERMENTATİF GRAM NEGATİF BASİLLER - PSEUDOMONAS AERUGİNOSA
Non-fermentatif, oksidaz (+), zorunlu aerop, çevrede, doğada yaygın gram (-) basillerdir. En belirgin özelliği oluşturduğu mavi-yeşil pigmenttir (pyosiyanin, piyoverdin). Ürerken oluşan aminoasetofenona bağlı olarak meyve kokusu tipliktir. Kanlı agarda beta hemoliz oluşturur. Kapsülü alginat içerir.
26
NON FERMENTATİF GRAM NEGATİF BASİLLER - PSEUDOMONAS AERUGİNOSA - KLİNİK TABLOLAR
Hastane enfeksiyonları Yüzücü kulağı: Kirli havuzlardan bulaşarak oluşur. Malign otitis eksterna: Diyabetik hastalarda ağır gidişli bir kulak enfeksiyonudur. Ektima gangrenosum: Baktenyemi /sepsis hallerinde, elastaz A etkisiyle deride oluşan tipik lezyondur. Yara enfeksiyonu: Yanıklı hastalarda en sık enfeksiyon etkenidir. Keratit: Kontakt lens kullananlarda keratit etkeni olarak ilk akla gelmesi gereken etkenlerdendir.
27
NON FERMENTATİF GRAM NEGATİF BASİLLER - PSEUDOMONAS AERUGİNOSA - TEDAVİ
Pek çok ilaca doğal dirençlidir. Bazı kökenlerde porin değişiklikleri ile imipenem gibi küçük moleküllerin hücreye girişi önlenir, kazanılmış direnç ortaya çıkabilir.
28
NON FERMENTATİF GRAM NEGATİF BASİLLER - STENOTROPHOMONAS MALTOPHİLİA
Oksidaz (-), hareketli non-fermentatif bir bakteridir. Hastane enfeksiyonu etkenidir. Karbapenemlere doğal dirençli iken ko-trimoksazol, kloramfenikol, siprofloksasine duyarlı bulunması tanıtıcı bir özelliğidir.
29
NON FERMENTATİF GRAM NEGATİF BASİLLER - ACİNETOBACTER BAUMANNII
Oksidaz (-), hareketsiz, non-fermentatif, gram negatif, kokobasildir. Çevrede ve normal florada bulunabilir. Hastane enfeksiyonu etkenidir. Antibiyotik direnci ve salgınlar oluşturarak sorun oluşturmaktadır. Tedavide sulbaktamın tek başına etkili olması önemlidir.
30
ÇEŞİTLİ GRAM NEGATİF BAKTERİLER - LEGİONELLA PNEUMOPHİLA
Aerop üreyen, hareketli, gram negatif bir bakteridir Klinik materyalde kokobasil, kültür izolatlarında ise iri, pleomorfik şekilde olabilir. Havalandırma sistemlerini kolonize eder kontamine su partikülleri ile hava yolundan bulaşma ile hastalik oluşturur. Soğutma kuleleri, duşlar su depoları, klimalar kolonizasyon açısından uygun ortamlardır. İnsandan insana bulaşma olmaz. Lejyoner hastalığı yapar Bronşiyolit, atipik pnömoni tablosu oluşturur. Virülansında kompleman (C3b) reseptörlerine bağlanarak hücreye girmesi ve Mip proteini adı verilen ve fagosit içinde çoğalarak makrofajı öldürmeye yardım eden bir yapı sorumludur. Özellikle yaşlı alkolik veya sigara içen hasta grubunda, baş ağrısı, hiponatremi, ishal, karaciğer ve böbrek fonksiyonlarının bozulması ve tedavide betalaktam antibiyotiklere yanıtsızlık gibi bulgular uyarıcı olmalıdır
31
ÇEŞİTLİ GRAM NEGATİF BAKTERİLER - LEGİONELLA PNEUMOPHİLA - TANI
Gram ile iyi boyanmaz. Balgam örneğinde parçalı lökositler varken bakteri görülmez. üremek için L-sistein ve aktif kömür içeren özel besiyerlerine ihtiyaç duyar. BCYE agar kullanılan özel besiyeridir. Akciğer biyopsi örneğinde floresan antikor boyama ile antijen tayini önemlidir. İdrarda antijen (Legionella serogrup 1-spesifik LPS antijeni) arama teknikleri kullanılabilir. Serogrup 1 dışındaki serogruplar ve diğer Legionella türleri için ise güvenilirliği düşük bir yöntemdir. Klinik örneklerde PCR araştırmaları (tüm serotipler) ile de tanı kesinleştirilebilir.
32
ÇEŞİTLİ GRAM NEGATİF BAKTERİLER - LEGİONELLA PNEUMOPHİLA - TEDAVİ
Tedavide kinolonlar, makrolidler veya tetrasiklinler verilebilir Hiperklorinasyon ve suyun 70 derece'ye kadar ısıtılması kaynağı ortadan kaldırır.
33
ÇEŞİTLİ GRAM NEGATİF BAKTERİLER - BARTONELLA
Bartonella türleri; fakültatif intraselüler bakterilerdir. Kanlı agar gibi yapay besiyerlerinde üreyebilmeleri nedeniyle riketsiyalardan çıkarılmışlardır. Endotel uyancı bir faktör salgılayarak kan damarlarında proliferasyona neden olurlar. BARTONELLA HENSELAE Kedi tırmığı hastalığına yol açar HIV (+) olgularda görülen basiller anjiyomatöz ve basiller peliosis hepatis tablolarına da yol açar.
34
ÇEŞİTLİ GRAM NEGATİF BAKTERİLER - HACEK GRUBU BAKTERİLER
Bu grupta insanın normal oral florasında bulunan, özellikle endokardit etkeni olarak saptanan, kanlı-çikolatamsı agarda üreyen fakat Mac Conkey besiyerinde üremeyen, üremek için CO2'e ihtiyaç gösteren, gram (-) kokobasiller bulunur. Kültürde üretilmeleri çok zor olduğundan kültür negatif endokarditler arasında yer alır. Eikenella corrodens besiyerinde tipik, çukur koloniler oluşturarak ürer. İnsan ve hayvan ısırığı sonrası ve yumruk yaralarında oluşan enfeksiyonlarda sık rastlanan etkendir. Çamaşır suyuna benzer karakteristik koku üretir. Kingellahın bazı türleri Thayer-Martin besiyerinde üreyerek gonokoklar ile karışabilir. Aggregatibacter actynomycetemcomitans'in besiyerinde yıldız şeklinde kolonileri vardır. Virülansında IgG proteaz önemlidir
35
ÇEŞİTLİ GRAM NEGATİF BAKTERİLER - CAPNOCYTPHAGA CANIMORSIS
Gram (-) ince basil morfolojisindedir. Kapnofil olarak ürer. Köpek ısırıkları ile bulaşabilirse de normal ağız florasında da bulunabilir. Asıl önemi nötropenik hastalarda özellikle splenektomi sonrası ağır sepsisler oluşturabilmesidir.
36
ÇEŞİTLİ GRAM NEGATİF BAKTERİLER - CALLYMMATOBACTERİUM (KLEBSİELLA) GRANÜLOMATOZİS
Granüloma inguinale'nin etkenidir. Cinsel yolla bulaşır. Ağrısız destrüktif genital ülserlerle seyreder LAP görülmemesi önemlidir. Hücre içi yaşama özelliği gösterir. İn vitro olarak üretilememiştir. Giemsa boyasında tipik boyanan (Donovan cisimcikleri) bakteriler görülebilir
37
ÇEŞİTLİ GRAM NEGATİF BAKTERİLER - GARDNERELLA VAGİNALİS
Esasen gram pozitif hücre duvarına sahip olsa da hücre duvarı çok ince olduğu için gram negatif veya labil boyanan, hareketsiz, katalaz ve oksidaz negatif kokobasillerdir. Normal vaginal florada bulunabildiklen gibi, çok artarak bakteriyel vaginoz oluşumuna yardımcı olabilirler. Insan kanlı agarda hemoliz yapar. Tanıda akıntının Gram boyamasında epitel hücrelerine yapışmış bol miktarda gr (negatif, labil) kokobasil tanısal değere sahiptir (Clue cells). Whiff testi, vajinal sekresyona %10 KOH damlatıldığında, bol miktarda bulunan amin nedeniyle balık kokusu oluşmasıdır Normal florada bulunduğu için tanıda kültürün tanı değeri yoktur. Tedavide en çok tercih edilen ilaç metronidazoldür. Eş tedavisi gerekmez.
38
MİKOBAKTERİLER - MYCOBACTERİUM TUBERCULOSİS
Yavaş üreyen zorunlu aerop, aside dirençli boyanan bakteridir. Niasin pozitif olmasıyla diğer mikobakterilerden ayrılır. Hücre duvar yapısı gram pozitif bakterilere benzemekle beraber teikoik asit içermez.
39
MİKOBAKTERİLER - MYCOBACTERİUM TUBERCULOSİS - VİRÜLANS FAKTÖRLERİ
Duvar Yapısı: Mikobakterilerin virülansında en önemli rol yağ asitlerinden zengin hücre duvarına aittir. Mikobakterilerin bilinen herhangi bir toksini, kapsülü ve sporu yoktur. Duvar yapısı özellikle bakteriyi antikor ve komplemanın opsonizasyonuna karşı korur. Mikolik asitler: Hücre duvarının en önemli lipitidir. Bakterinin aside dirençli boyanmasından, yavaş üremesinden ve antiseptiklere daha dirençli olmasından sorumlu yapıdır. Kord faktörü (trehaloz dimikolat): Bakteriyi fagozitozdan koruyan en önemli virülans faktörüdür. Tüm mikobakterilerde bulunmaz. Kord faktöru olmayan bakteriler virülansını ileri ölçüde kaybederler. Polipeptidler: Hücresel immüniteden sorumludur ve bu protein derivelerinin saflaştırılması ile elde edilen maddeler PPD deri testinde kullanılır. Wax D (balmumu) yapısı: Bağışıklık yanıtını şiddetlendiren Freund adjuvanı yapısında bulunur.
40
MİKOBAKTERİLER - MYCOBACTERİUM TUBERCULOSİS - KLİNİK TABLOLAR
AKCİĞER TÜBERKÜLOZU M.tuberculosis'in tek doğal konağı insandır. Hastalık insandan insana damlacık yoluyla bulaşır. İlk olarak akciğerlere, orta-alt loblara yerleşir. Burada bir makrofaj tarafından alınır. Burada fagozom-lizozom birleşmesini önleyen bir sistemle korunur. Bu aşamada savunma sistemi çok güçlü ise bakteri temizlenebilir. Fakat üremeye devam ederse diğer makrofajlar da enfekte olurlar. Daha sonra bu bölgelerde dev hücreler (füzyona uğramış makrofajlar: Langhans hücreleri), bu hücrelerin ortasında kazeifikasyon nekrozu, çevresinde epiteloid hücrelerle sarılmış granülomlar oluşur (tüberkül). Primer tüberküloz: Bakterinin alınmasından itibaren 5 yıl içinde gelişen tablodur. Daha çok çocuklarda oluşur. En sık görülen semptom ve bulgular ateş, öksürük, halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı ve gece terlemesidir. En sık akciğer orta lobta görülür. Akut dönemde akciğerlerde eksüdatif bir lezyon gelişir. Bu primer eksüdatif lezyon (Gohn odağı) ve drene olduğu lenf bezine beraberce Gohn kompleksi denir. Kalsifikasyonla iyileşir. Kavite oluşumu gözlenmez. Bu nedenle primer akciğer tüberkülozu bulaştırıcı değildir. Sekonder tüberküloz (post-primer): Bakterinin alınmasını takiben ilk 5 yıllık periyottan sonra gelişen enfeksiyondur. Erişkinlerde daha sık görülen tablodur. Genellikle akciğer apeksinde izlenir. Sekonder tübekülozda primer tüberkülozdan farklı olarak kavite vardır, fibroza neden olur. Daha sonra bu fibrotik zeminde kanser gelişebilir. Milier tüberküloz: Hematojen yayılım sonrası organlarda darı tanesi tarzında tutulumla karakterizedir. Tüberküloz menenjiti: Kronik menenjitlerde en sık etkendir. BOS'ta şeker ve tuz oranları düşük bulunur. BOS'un rengi ksantokromiktir. BOS da içinde fibrin artışından dolayı örümcek ağı tarzında yapı görülür. Renal tüberküloz: Genitoüriner sistemde en sık böbrek tutulumu olur. Genital sistemde ise erkeklerde en sık epididim (prostat), kadınlarda tuba tutulumu görülür. Kemik-eklem tüberkülozu: En sık vertebra tutulur (Pott hastalığı). Lenf bezi tüberkülozu (scrofuloderma): Tüberkülozun akciğer dışı en sık tuttuğu yer lenf bezlerdir. En sık servikal lenflerde meydana gelir. Bağırsak tüberkülozu: En sık ileum ve ileoçekal bölge tutulur. Bazen M. bovis'in pastorize edilmemiş süt ile bulaşmasıyla gelişebilir. Deri tüberkülozu: Lupus vulgaris adı verilir.
41
MİKOBAKTERİLER - MYCOBACTERİUM TUBERCULOSİS - TANI
Etkenin gösterilmesi ve üretilmesi en temel yaklaşımdır. Ehrlich-Ziehl-Neelsen boyama: EZN, Kinyoun yöntemiyle boyanan örneklerde bakteri görülebilir. Auramin- rodamin ile boyama ile floresan mikroskobunda tanı daha kolay konulabilir. Kültür: Löwenstein-Jensen, Middlebrook besiyerlerine ekim yapılabilir. Nükleik asit testleri PCR
42
MİKOBAKTERİLER - MYCOBACTERİUM TUBERCULOSİS - İMMÜNODİYAGNOZ YÖNTEMLER
PPD: Enfeksiyonun ilk 4 haftasında pozitifleşir. Tip IV aşırı duyarlılık reaksiyonudur. Basille karşılaşıldığının göstergesidir, aktif enfeksiyon hakkında bilgi vermez. İn Vitro interferon gama serbestleştirme testleri (Quantiferon gama testi): PPD testine alternatif geliştirilmiş daha duyarlı testlerdir. BCG aşısından etkilenmez.
43
MİKOBAKTERİLER - MYCOBACTERİUM TUBERCULOSİS - TEDAVİ
Mutlaka kombine tedavi ve uzun süreli tedavi uygulanmalıdır. İki ya da daha fazla birinci seçenek ilaca direnç çoklu direnç (MDR) olarak adlandırılır ve ciddi bir sorun oluşturur. Çoklu direnç için izoniyazid ve rifampine direnç gerekir. Bu durumun en önemli nedeni yeterli tedavi uyumu (kompliyans) olmamasıdır.
44
MİKOBAKTERİLER - MYCOBACTERİUM TUBERCULOSİS - KORUNMA
Korunma amacıyla geliştirilen BCG (Bacille Calmett-Guerin) aşısı, zayıflatılmış bir M. bovis suşudur ve koruyuculuğu % 0-80 arasında değişir. İntradermal olarak uygulanır. Primer enfeksiyonu engellemez. Çocukluk çağı tüberkülozunda ağır klinik tabloları önlediği düşünülmektedir.
45
ATİPİK MİKOBAKTERİLER
Bu bakteriler doğada yaygın olarak bulunurlar. Laboratuvarda özellikle suları kontamine ederek yalancı EZN (+) sonuçlar verilmesine yol açarlar. Niasin testi negatifliği ile Mycobacterium tuberculosis'ten ayrılırlar. Mycobacterium avium-intracellulare (MAC): Nonkromojendir, pigment oluşturmaz. Terminal dönemde (AIDS) HIV enfeksiyonlarda, oral yoldan bulaşan MACin solunum sistemi, GİS vb. sistemlerde dissemine enfeksiyonlara neden olduğu bilinmektedir. Kronik akciğer hastalıklarında akut ataklara neden olabilir. Mycobacterium marinum: Fotokromojendir, ışıklı ortamda pigment oluşturur. Havuz ya da akvaryumdan bulaşır, ciltte yüzme havuzu granülomu oluşturur. Mycobacterium kansasii: Fotokromojendir, ışıklı ortamda pigment oluşturur. Akciğer enfeksiyonuna (pnömoniye) neden olur. Mycobacterium fortuitum kompleks (Mycobacterium fortuitum, Mycobacterium chelonae, Mycobacterium abscessus): Yedi günden önce, posttravmatik cilt enfeksiyonlarına veya IV kateter enfeksiyonlarına neden olur. Mycobacterium scrofulaceum: Skotokromojendir, karanlıkta da pigment (sarı) oluşturur. Küçük çocuklarda granülomatöz servikal lenfadenitlere (skrofula) neden olur. Aynı tabloya, MAC ve Mycobacterium kansasii de neden olabilir.
46
MYCOBACTERİUM LEPRAE
Cüzzam etkenidir In vitro kültürde üretilemez. Üremesi için en uygun ısı 30 °C olduğundan deri ve yüzeyel sinirleri enfekte eder, derin dokulara yayılmaz. İç organ tutulumu çok nadirdir fakat mortal seyirlidir. Deri lezyonları ve burun salgıları ile büyük miktarlarda basil çıkaran lepramatöz lepralı hastalarla uzun süreli temas sonucu bulaşır. Cüzzamın kuluçka devri birkaç yıldır. Bakteri deri makrofajları endotel hücreleri ve sinir hücrelerinde çoğalır. Lepra basilleri küme (globus) yaparak ürerler. Özellikle makrofajların içinde görülen bu kümelere globi denir. Protoplazmasında globi bulunan lipit yüklü makrofajlara ise Lepra hücresi (köpük hücresi) denir.
47
MYCOBACTERİUM LEPRAE - KLİNİK TABLOLAR
1. TÜBERKÜLOİD LEPRA En hafif formdur. Hücresel bağışıklığı iyi olanlarda görülür. Basil miktarı azdır. Lezyonda baskın hücre CD4+T lenfositlerdir. Lepromin cilt testi pozitiftir. Eritema nodosum leprosum (ENL) ve köpük hücreleri görülmez. Hipopigmente cilt alanları, tutulan sinirlerde kalınlaşma ve cilt lezyonlarında his kaybı vardır. 2. LEPROMATÖZ LEPRA En ağır formdur Sadece lepra basiline karşı hücresel yanıt zayıftır. Basil miktarı çoktur. Çok bulaştırıcıdır. Hücresel bağışıklık zayıf olduğu için lepromin testi negatiftir. Ciltte CD8+T lenfosit infiltrasyonu vardır. Langhans dev hücreleri yoktur. Köpük (lepra) hücreleri görülür. Kaşlar dıştan başlayarak dökülür. Burun kıkırdağı çökmüştür. Trilobe (üç loblu) yonca burun gelişir. Lepromatöz lepranın nihai lezyonu aslan yüzü ve arslan pençesi el görünumüdür. 3. BORDERLİNE LEPRA İlk iki formun arasındaki şekillerdir. En sık rastlanan lepra formu borderline lepradır.
48
MYCOBACTERİUM LEPRAE - TANI
Mycobacterium leprae tanısında lepramatöz lepralı hastaların doku salgılarından ve özellikle burundan yapılan sürüntülerden yapılan EZN boyamada monositler içinde (lepra hücresi) veya dışında çalı demeti şeklinde görülürler.
49
MYCOBACTERİUM LEPRAE - TEDAVİ
dapson