Phrasal verbs

Question 1

put up with

Answer 1

put up with
katlanmak, dayanmak, tahammül etmek, sineye çekmek

Examples
I can't put up with that loud noise.
O gürültüye dayanamıyorum.
I can't put up with this any longer.
Buna daha fazla katlanamam.

Question 2

let down

Answer 2

let down
indirmek, düşürmek, yüzüstü bırakmak, hayal kırıklığına uğratmak, atlatmak, rezil etmek

Examples
You won’t be let down if you read the entire book.
Kitabın tamamını okursanız hayal kırıklığına uğramazsınız.
As she has been let down so much in her past, she can’t trust anyone.
Geçmişinde o kadar hayal kırıklığına uğradığı içindir ki kimselere güvenmiyor.

Question 3

fall out

Answer 3

fall out
dökülmek, dışarıya çıkmak, eksilmek, sıradan çıkmak, ortaya çıkmak, bozuşmak, külahları değişmek

Examples
Did you fall out of bed? Let me help you.
No, no. I think I’m better off on hard surface
Yataktan mı düştün? İzin ver sana yardım edeyim.
Hayır, hayır. Sanırım sert yüzeyde daha iyiyim.
When I opened the door of the refrigerator an apple fell out.
Buzdolabının kapağını açtığımda bir elma düştü.

Question 4

catch up with

Answer 4

catch up with
-e yetişmek

Examples
He'll catch up with us in an hour.
Bir saat içinde bize yetişecektir.
I had to run to catch up with Nicholas.
Nicholas'a yetişmek için koşmak zorunda kaldım.

Question 5

put forward

Answer 5

put forward
öne sürmek, ileri almak, öne çıkarmak, ileri sürmek, iddia etmek, sunmak

Examples
The opposition party put forward a bill to reduce income tax.
Muhalefet partisi gelir vergisini düşürmek için bir yasa tasarısı sundu.
Why put forward excuses that no one will accept?
Kimsenin kabul etmeyeceği mazeretleri neden ileri sürelim.

Question 6

pull out of

Answer 6

bırakmak (bir işi)
çıkmak (bir işten)
(bir şeyden/yerden) (güç vb kullanarak) çıkarmak

Question 7

get away with

Answer 7

yanına kar kalmak

(birinin yaptığı bir şey) yanına kar kalmak

Question 8

fall behind

Answer 8

fall behind
geri kalmak, yetişememek

Examples
He fell behind in his English class.
ingilizce dersinde geride kaldı.
American students are falling behind in math.
Amerikalı öğrenciler matematikte yetersiz kalıyor.

Question 9

drop out

Answer 9

drop out
ayrılmak, çıkmak, bırakmak, okulu bırakmak

Examples
Nicholas dropped out of the tournament.
Nicholas turnuvayı bıraktı.
Nicholas dropped out of the competition.
Nicholas yarışmadan ayrıldı.

Question 10

look back on

Answer 10

Gçmişe dönüp bakmak
anımsamak

Examples
She looked back on her school days.
Okul günlerini hatırladı.
I sometimes look back on my childhood.
Bazen çocukluğumu anımsarım.

Question 11

get something across to someone

Answer 11

iyi açıklamak
iyi ifade etmek
iyi anlatmak