DAH3 Flashcards

(885 cards)

1
Q

ateş: vücut sıcaklığının pirojenlere bağlı normal seviyenin üstüne çıkması

normal vücut sıc 36.8+-0.4

SABAH >37.2
GÜN İÇİ >37.8

diurnal ritim:
EN DÜŞÜK SABAH 6
en yüksek akşam 4-6
KADINDA DAHA YÜKSEK (0.2)

A

her bir derece için kalp 10 atım artar

beklenenden düşükse;
relatif bradikardi (sıtma…)

yüksekse:
relatif taşikardi

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
2
Q

vücut sıc fizyolojik değişiklikler

ovulasyonda yüksek
sporda yüksek
sindirimde yüksek
gebelik yüksek
enflamasyonda yüksek

A

kby düşük
şizofrenide düşük
kr depresyon düşük

şokta düşük veya yüksek

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
3
Q

vücut sıc:

iç sıcaklık (core) iç organlar, kaslar
dış sıcaklık (shell) deri ve subkutan

vs, iç organların metabolizmasının sonucu
met yüksekse ısı da yüksek
VÜCUT YÜZEYİNE YAKIN ORGANLARIN DAHA DÜŞÜK

A

oral
aksiller
rektal
sağ atrium
timpanik memb

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
4
Q

REKTAL ÖLÇÜM
termoreg sistemi yok
diğer vücut bölgelerinden yüksek
şokta daha düşük

oral ölçümlerden 0.4
tm ölçümlerinden 0.8 daha yüksek

A

TİMPANİK MEMB
en uygun
kanlanma termoreg merkezi besleyen arterle olur
idrarda erkek daha yüksek
60y üstünde vücut sıc çok yükselmez

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
5
Q

NASIL ÖLÇÜLMEZ?
deriden, palpasyonla

A
How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
6
Q

vücut sıc düzenlenmesi

kaynağı: İÇ SICAKLIK

biyokimya, peristaltik, myokard kasılmaları, kan akımı

iskelet kasıyla ek ısı üretimi

A

termoregülasyon merkezi:

hipotalamus ve limbik sistem arasındaki tüm bağlantıları ve nöral yapıları içerir

özelleşmiş bölgeler; OVLT, ant hipotalamus medial ve lat preoptik alan

%70 duyarsız n
%20 sıcağa duyarlı n
%10 soğuğa duyarlı n

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
7
Q

periferik sıcaklığın algılanması:

duyusal nöronlarla,
myelinsiz küçük gövdeli C fibrilleri,
ince myelinli A fibrilleri,

normal yaklaşık 33 derece

A

soğuğa duyarlı sinir uçları (%10) epidermisin hemen altındadır, soğuğu DAHA ÇABUK VE DAHA FAZLA HİSSEDERİZ

sıcağa duy daha derinde
normal, serin, soğuk, dondurucu soğuk, ağrılı soğuk

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
8
Q

MSS’de sıcaklık algılanması

deri
spinal veya trigeminal arka kök
POA

kan akımı ile iç sıcaklık

A

üşüme titreme, örtünme, kas aktivitesi, vazokons, ısı kaybında azalma SIC ARTAR

terleme, vazodil, sol hızlanması, ısı kaybında artış SIC AZALIR

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
9
Q

EKSOJEN PİROJENLER

mo: tam mo, peptidog, LPS, lipoteikoik asit, eksotoksin, enterotoksin, polisakkarit

mo dışı: antijenler (bovin serum albumin, BCG, asbest, silika)
bakteri lektinleri (fitohemaglütinin)
ilaçlar (fenitoin, ab)

konak: ag-ab komp, androjenik steroidlerin met, ürat kristalleri, safra asitleri, akt kompleman komponentleri

A

ENDOJEN: yanıt olarak salgılanan yapılar (ARJİNİN VP, MSH <42 derecedeler)

il1a-1b, tnfa, il6, cnf (silier nörotropik fak), ifn

hematojen yolla, duyusal sirkumvent organlar (ovlt, subfornikal organ, area postrema)
nöral iletim (vagus)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
10
Q

pirojenik sitokinler, fosfolipaz a2yi uyarıyor, araşidonik asit uyarılıyor, pge2 oluşuyor cox yoluyla

cox1: yapısal, vücutta yaygın

cox2: enflamatuar form, yaygın değil, fibroblast, makrofaj, vasküler endotel, beyinde
DAHA SPESİFİK

A
How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
11
Q

antipiretik tdv

çocuklar (3 ay-5y)
pul kvs hst
svo
epileptik nöbet
yaşlılarda bilinç boz

COX İNH: non selektif nsaii, selektif cox2 inh, antipiretik analjezikler

antipiretik ilaçlar: diğer nsaii, ks, aspirin

A

ATEŞ TİPLERİ
subfebril ateş DÜZENLİ

düzensiz:
remittan (s-a>1, TBC, ÜSYE, LEJYONELLA)
intermittan (s-a>1, normale iner, SITMA, KALAAZAR, STİLL, MİLİER TBC)
devamlı
ondülan (BRUSELLOZ, hodgkin, yarımşar derece)
rekürren (BORELLİA, hızlı pikler)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
12
Q

NBA: en az 3 hafta, en az 38.3
hastanede 3 gün veya 2 vizit
araştırılmış ama tanı konamamış

nozokomyal NBA
nötropenik NBA
HIV AIDS NBA

EN SIK NEDENLER: infeksiyon, bdh, neop

trde inf %40 bdh %21 neop %20

A

ENFEKSİYONLAR
bakt: milier tbc, endokardit, leptospiroz, bruselloz, intraabd abse, diş abse
viral: EBV CMV HIV
parazit: amip sıtma toksoplazmozis

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
13
Q

BDH
polimyaljia romatika
temporal arterit
erişkin still
sle
ra

A

NEOPLAZM
lenfomalar (hodgkin)
krk
hepatoma
hipernefroma
lösemiler

DİĞER: SUBAKUT TİROİDİT, SARKOİDOZ, GRANÜLOMATÖZ HEPATİT
%4-38 tanı koyulamaz

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
14
Q

ATEŞE YAKLAŞIM

1.bas: öykü, fm, tarama testleri (kan, sedim, crp, tit, kcft, bft, PA GRAFİ, kalın damla), KÜLTÜR, SEROLOJİ, LOMBER PONKSİYON

A

2.bas: tkr anamnez, EKO, USG, BT, MRG, IVP, KEMİK GRAFİLERİ, SİNTİGRAFİ (tüm vücut ve lökosit işaretli)

3.bas (İNVAZİV): BİYOPSİLER, ENDOSKOPİ, BRONKOSKOPİ

4.bas: araştırıcı laparotomi

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
15
Q

sadece bakt enf antibiyotik kullanılır

enfeksiyonda istenen VE TDV İÇİN:

HEMOGRAM
CRP/PCT
KCFT BFT
SEDİMENTASYON

A

örnek:

KÜLTÜR (kan, bos, balgam…)
DİREKT BAKI (metilen mavisi pnl ve lenf yüzdesi)
BOYAMA (gram, arb, çini mürekkebi kriptokok)
MOLEKÜLER (pcr, hibridizasyon)
SEROLOJİK

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
16
Q

proflaktik ab: TEMAS sonucu gelişebilcek, cerrahi veya medikal

tedavi ab:

etkene yönelik (spesifik, özgül)

ampirik

A

AMPİRİK TEDAVİ ENDİKASYONLARI

1)etken güç ürüyorsa (klamidya, mukoplasma)
2)hayatı tehdit eden durumlar (sss enf, sepsis, ie, febril nötropenik atak hematolojik malignitelerde)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
17
Q

ampirik tdv özellikleri

endikasyon bulunmalı
enfeksiyon bölgesi saptanmış olmalı
mikrobiyolojik örnekler alınmış olmalı
ilaç olası etkene uygun olmalı
olası direnç paternine uygun olmalı
konakçı faktörleri bilinmeli

A

üriner enfeksiyonlarda şikayet varsa EN SIK ETKENE GÖRE ampirik ab başlanır (E. coli)

tekrarlayan hastalarda önceki kültüründeki etkene göre ab başlanır

ampirik başarısı hiçbir zaman %100 değil

olası direnç paternine göre ab başlanır

KAN KÜLTÜRÜ HER DURUMDA İSTENİR

YD VE 65Y ÜSTÜNDE BENZER ETKENLER

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
18
Q

tonsilitlerde ana etken a grubu streptokoklardır, bunlar beta laktamaz üretmezler, penisilin verilmelidir

ab’lerin kemiğe, prostata, sss’e geçişi kolay değildir

BÜTÜN ABSELER POLİMİKROBİALDİR (gram + - anaerob) cerrahi sefmed verilir

DİRENÇLİ ORGANİZMALARDA AB
dirençli+duy VEYA
yüksek doz dirençli +yüksek doz dirençli verilir

A

olası mikroorganizma:

yaş
ims
kr hastalık varlığı
tkr inf
inf bölgesi
gram boyalı preparat

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
19
Q

ANTİBİYO BEKLENTİLERİMİZ

infeksiyon alanına geçebilmeli
toksisite, yan etkisi olmamalı
bakterisidal/statik etki
ucuz
uzun etkili ve stabil olmalı
dirence yol açmamalı
ilaç etkileşimi en az olmalı
MÜMKÜN OLAN EN DAR SPEKTRUM
EN İYİ TOLERE EDİLEBİLEN

A

h.içi mo: SSS enf, İE, osteomyelit, prostatit

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
20
Q

KOMBİNE AB TDV

sinerjik etki (ab>a+b)
polimikrobial enf
etkenin kestirilemediği durumlar
dirençli mo
direnç gelişiminin önlenmesi (tbc)
ilaç toks azaltılması
ims ciddi enf (antifungal de eklenir)

A

yenidoğanda SEFOTAKSİM kullanılmalı. Çünkü sülfonamid ve seftriakson direkt albumine bağlanır, bilirubin artar ve kernikterus

ab allerjisi: en sık ve en korkulan penisilin alerjisidir, anaflaktik şok. Sadece kaşıntı veya döküntü varsa ve özellikle glikopeptitler kullanılmışsa öyküye bak
HER DOZDA ALERJİ GELİŞEBİLİR. SENTETİK PENİSİLİN TÜREVLERİ, PENİSİLİN V kullanılır, oraldir müdahalesi kolay

kristalize penisilin G iv kullanılır uzun etkili müdahalesi zor

gebelikte ilaç dağılımı genişler, fizyolojik ims olur ve ilaç dozu biraz yükseltilmelidir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
21
Q

GEBELİKTE ANTİBİYOTİK

penisilin (tikarsilin hariç)
sefalosporin (moksolaktam hariç)
eritromisin, spiramisin
fusidik asit
amfoterisin B

A

gebelikte kesin KONTRENDİKE
(dna’ya etki edenler)

kinolon
tetrasiklin
tigesiklin
tikarsilin
sülfonamid
kloramfenikol
eritromisinin estolat tuzu
tmp smx

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
22
Q

BY’de doz ayarlanmasının en az gereken ilaçlar
ss (seftriakson, sefoperazon)
makrolidler
tetrasiklin
klindamisin
metronidazol
rifampisin
moksifloksin

A

KCY

bilirubin>10 olmadıkça ab doz azaltılmaz
ancak AST VE ALT izlenmelidir

sefoperazon
rifampisin
makrolid
klindamisin eritromisin
metronidazol
nafsilin
flukonazol
itrakonazol
sülfometoksazol
inh/pirazinamid

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
23
Q

bulantı kusma ishal varsa ORAL VERME
ilaç emilemez

sss enf, sepsis, septik şok varsa PARENTERAL YAP

bakt enfeksiyonda kan kültüründe - görene kadar parenteral ab verilir

A

farmakokinetik: emilim, dağılım, biyoyar, atılım
organizmadaki hareketler

farmakodin: MBC, MIC, PAE

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
24
Q

EMİLİM
iv kullanımda tam absorbsiyon
oral ise iv’ye çok yakın

gis patolojilerinde, gis ph, ilaç etkileşimi, operasyon, kısa bağırsak send emilimi değiştirir

florokinolon, tmp-smx, doksisiklin, rifampisin, kloramfenikol, metronidazol, linezolid

A

DAĞILIM

org ilaç mik/ plazma kons

doz/ sonra-önce plazma kons

DAĞILIM HACMİ YÜKSEK (H İÇİ MO ETKİLİ)
tetrasiklin, makrolid, kinolon

dağ hacmi düşük: aminoglikozit, BL, glikopeptitler

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
25
ATILIM BL, aminoglikozit, glikopeptit metabolizma sonrası böbreklerden atılır kc’den atılım: makrolid, klindamisin, rifampisin, metronidazol
OPTİMAL ANTİBİYO GÖSTERGELERİ Cmin: ilacın bir sonraki dozundan hemen önceki serum kons (serum çukur düzeyi) Cmax: herhangi bir ilacın serumda ulaşabileceği en yüksek kons (serum tepe değeri) AUC: zaman kons eğrisinde eğri altında kalan alan İLACIN ETKİNLİĞİNİ BELİRLER Tmax: Cmax’a ulaşma süresi
26
MIK: etken mo üremesini inhibe edebilen en düşük ab kons s. pnö ‘da %30 penisilin direnci vardır, direnç MIK’e göre belirlenir bakt menenjit acil ab endikasyonu MBK: bakterisidal etki gösteren en düşük ab kons
KONS’a bağlı etkili ilaçlar aminoglikozit, glikopeptit kinolon, metronidazol ZAMANA BAĞLI ETKİLİ İLAÇLAR etkinlik, MIK’in 4-8 katına çıkana kadar artar ve sonrasında değişmez BL, makrolid
27
POSTANTİBİOTİK ETKİ (PAE) in vitro: bakterilerin ab kısa süreli karşılaşmasından sonra üremenin inh olduğu zaman dönemi in vivo: inf bölgesindeki ab kons MIK değerlerinin altına düştükten sonra mo sayısındaki azalmanın devam etmesi ab, mo, inokulum miktarı, temas süresi, komb ab kullanımı, konak savunma mekanizmaları
AUC/MIK konsantrasyona bağlı etki gösteren ab GÜVENLİ TDV İÇİN SINIR DEĞER; Cmax/MIK >10 AUC/MIK>125 T>MIK zamana bağlı etki gösteren ab AUC>MIK eğri altında kalan alanın mik değeri üzerinde kalan kısmı
28
ampirik tedavinin bütün etkenleri kapsaması gerekmez sss enf: s pnö, n men, h inf, listeria, e coli, m tbc, s aureus, koagülaz negatif staf 2-50 yaş s pnö ve n men >50 yaş listeria için ampisilin eklenir, yüksek düzey pnömokok direnci gelişmesin diye vankomisin eklenir s pnö penisilin mik> ise duyarlıdır ve vankomisin kesilebilir sefotaksim/seftriakson
üriner sis enf: e coli s saprophyticus (genç cinsel aktif kadın) psödomonas riski varsa sipro ver, TEK ORAL ANTİPSÖ ab İYE’de ERKEKTE TEK KÜLTÜR YETERLİ KADINDA 2 şikayet yoksa asemp aynı bakteri aynı oranda ürüyorsa idrar sondası, aralıklı kateterizasyon, girişimde mutlaka idrar - olmalı ürolojik girişim yapılacaksa asemp de tedavi edilmeli aminoglikozit (gentamisin, amikasin) monoterapi tek endikasyonu üriner enf kinolon bl aminoglikozit tmp smx (gram +- anaerob) geniş spektrumlu bactrim, dirençli ise kullanılmaz fosfamisin nitrofurantoin
29
deri yumuşak doku enf s aureus s pyogenes koagülaz negatif staf ERİZİPEL (strepto bl üretmez) penisilin G / klindamisin SELÜLİT, LENFANJİT (staf bl üretir) nafsilin/ amoks+klav/ amp sulb/ klindamisin/1kSS
GASTROENTERİT tedavi zorunluluğu: v kolera, shigella, giardia, e histolytica tek kaynağı konak olduğundan İNFLAMATUAR İSHAL (gaytada pnl) salmonella, şigella, campylobac, e histo florokinolon/ tmp-smx/ amoksisilin klav NONİNF İSHAL (toksin kaynaklı) v kolera, ETEC, EPEC, virus, giardia doksisiklin/ florokinolon/ tmpsmx/ ampisilin AB İLİŞKİLİ DİYARE ilk başta ab kes, metronidazol uygula veya vankomisin (po) amipli giardia dizanteri metronidazol
30
uzun ishalde parazit ve HIV akla gelmeli ferritin artışı ve ciddi ateş erişkin still, steroid ver ateş 38 ise cevabı izle yaşlılarda ateşi ölçmek ve tedaviye yanıt zor oluyor en iyi kan kültürü zamanı ateş yükselmeye başlarkendir parazitte sabah gaytası daha iyi ve 3 gün peşpeşe bakılır
.
31
ASİT peritoneal kavitede sıvı birikimi sağlıklı erkekte yok premens kadında 20-50 ml normal en sık sebebi siroz tdv şansı en yüksek de siroz
asit fm kr kc hst bulguları (palmar eritem, caput medusa, çomak parmak, jinekomasti, spider anjioma, dupuytren kont jvd periferik ödem palpabl lenf nodu (virchow nodülü supraklavikular mide ve pank ca met) matite aşağıda toplanır, ışınsal tarzda açıklığı yukarı bakan matite görünmesi için 1000-1500 cc sıvı normalde timpan ses (shifting dullness) fluid wave (dalgalanma varsa serbest sıvıyı gösterir, yapışık değildir) puddle sign (200-300 cc asit saptanabilir) BATIN US, BT
32
ASİT NEDENLERİ %81 kronik kc hst (siroz, portal ht) %10 malign %3 sağ ky %1 tbc nefrojenik (nefrotik sendrom) şiddetli pankreatit cerrahi bilier perforasyon
1) periton dışı nedenler portal ht %80 (siroz %70, hepatik konjesyon= kky, kmp,kkh %5, kons perikardit, vci obs, budd chiari send portal ven tıkanması trombüs bası invazyon) hipoalbuminemi (nefrotik send, protein kaybettiren enteropatiler, malnutrisyon) miksödem (hipotiroidi koması) over hastalıkları (meigs send, struma overi, ovarian ödem, ovarian overstim) pankreatik asit safra asiti şilöz asit (travma veya lenfomaya bağlı ductus thoracicustan batına sıvı kaçışı) ürik asit ve dialize bağlı asit
33
2) periton hastalığına bağlı olanlar peritonitler (bakteriel tbc pri veya sek) malign asit (primer mezotelyoma, sekonder periton karsinomatozisi) psödomiksoma peritonei (müsinöz asit) vaskülitler (sle, pan, henoch-schönlein purpurası) eoz gastroenterit, whipple hst, fmf
ASİT FİZYOPATOLOJİSİ hidrostatik P artışı kolloid osmotik basınç azalması peritoneal kapiller permeab artışı lenfatik drenaj boz peritoneal boşluğa sıvı kaçağı
34
HİDROSTATİK BASINÇ ARTIŞI (portal ht) siroz hepatik ven tıkanması (budd chiari en az 2 hepatik venin tıkanması normalde 3 tane var sağ sol orta, fulminan kcy yapar) vci tıkanması kky kons perikardit
KOLLOİD OSMOTİK BASINÇ AZALMASI nefrotik sendrom (protein kaybıyla) son dönem kc hst (yetersiz sentez) malnut (yetersiz sentez) protein kaybettiren enteropati
35
PERİTONEAL KAPİLLER PERMEAB ARTIŞI bakteriyel peritonit (tbc) peritonun malign hst (mezotelyoma , metastaz meme kolon)
PERİTONEAL BOŞLUĞA SIVI KAÇAĞI bilier asit (safra kaçağı) pankreatik asit (psödokiste sekonder) ürik asit LENFATİK DRENAJ BOZ şilöz asit
36
KC SİROZUNDA HEMODİNAMİK DEĞİŞİK portal venöz sistemde P artışı splanknik arterlerde vd portal venöz akımı artışı int kapiller P artışı splanknik lenf akımı artışı portokollateral sirkülasyon gelişir intrahepatik direnç, sinüzoidal basınç, lenf formasyonu artar
KO artar sistemik vask direnç azalır sistemik art P azalır plazma volümü artar RAAS akt (su ve tuz tutulumu, vk) natriüretik peptik düzeyi artar renal vk ile hepatorenal send (BFT KREATİNİN ARTAR) tetikleyici faktörlerle gerçekleşir (enf, tm, cerrahi) normalde böbrek sağlamdır
37
ASİT HASTASI hemogram, KCFT, biyokimya, koagülasyon, AFP abdominal US ve doppler (portal damarlar ve böbrekler) PA grafi (bilat veya sağda sıvı), ADBG, laparoskopi üst gis endoskopi (özofagus varisleri) kc bx KONTRENDİKE (sebebi bilinmiyorsa yapılır)
ASİT SIVISININ ANALİZİ gros görünüm, dansite biyokimya, saab farkı total protein ldh (asit/serum oranı<0.6 normal. SBPde bu oran 1e yaklaşır. 1den büyükse ldh peritonda üretiliyor veya buraya salınıyordur enfeksiyon tm) glukoz (perforasyonda düşüktür) hemogram, kültür (hemokültür şişesi, hasta başında) bulanıksa enf düşün malign düşünülüyorsa sitopatoloji LÖKOSİT<500, PNL<250 olmalı tbc peritoniti ve peritonitis karsinomatozada lenfosit hakimiyeti vardır SAAG >1.1 ise portal HT %97 doğrulukla eksüda/transüda kavramından daha faydalı
38
parasentez, sağ SIAS- göbek deliği arasında 1/3 lateral McBurney noktası (akut apandisit) TAM SİMETRİĞİ YANİ SOLDAN, Z YAPARAK (sıvı dışarı akmasın diye) lomber ponk iğnesi periton az hassastır, kc zedelenmesin diye kırmızı gözüküyosa enf tm koagülopati
PARASENTEZ ENDİKASYONLARI 1) YENİ BAŞLAYAN ASİT (etyoloji için) 2) KLİNİK DURUMDA BOZULMA (ateş, KARIN AĞRISI, mental durum değişikliği, ileus, hipotansiyon) lab (periferik lökositoz, asidoz, renal disfonk) gis kanama (ENFEKSİYON RİSKİ) 3) ASİTLİ HASTA HER YATIŞINDA
39
yüksek albumin gradientli asit saag>1.1 siroz alkolik hepatit fulminan kc yet budd chiari send portal ven trombozu venookluziv hst kardiak asit (kmp, sağ ky, kons perikardit)
düşük albumin gradientli asit saag<1.1 periton karsinomatozisi pankreatik asit bilier asit şiloz asit nefrotik sendrom bağ tıkanması/infarktüsü bdh bağlı serozit postop lenf kaçağı
40
hepatik sinüzoidal ht (saag>1.1) asit proteini<2,5 ise SİNÜZOİDAL HT: karaciğer sirozu, geç budd chiari asit proteini>2,5 ise POSTSİNÜZOİDAL HT: kardiak asit, erken budd chiari, venookluziv hst
peritoneal permeab artışı (saag<1.1) asit proteini >2,5 malignite tbc vaskülit pankreatik asit
41
GRADE-2 asit tdv (orta) sodyum kısıtlaması (1,5-2 gr/gün 80meq) spironolakton (20-200 mg/gün, tek doz) ile başlanır her gün kilo kontrolü haftada bir idrar sodyum kontrolü ideal kilo kaybı ödemsiz hastalarda 500g gün, ödemlilerde 1 kg düşük doz loop diüretiği (furosemid 20-40 mg gün) ödemli hastalarda natriürezi arttırmak için spironolaktonla kombine edilebilir aşırı diürez bakımından hastanın izlenmesi gerekir (prerenal BY riski) ORAL VERİLİRLER. KY VARSA IV VER tdv cvp alınamıyorsa, düşük sodyumlu diyete ve tedaviye uyumu değerlendir NSAİİ kullanımını araştır, alb düzeyini kontrol et 7 günde bir diüretik dozunu arttır (SPİRONOLAKTON 400e furosemid 160 MG KADAR ARTTIRILABİLİR)
İDAME TDV sodyum kısıtlaması diüretik dozunu azalt (%50) asit ve ödem tekrarlamazsa Na alımını yavaş ve progresif olarak 4-5 gr güne kadar arttır ve diüretik tdv düşük dozda sürdür
42
YOĞUN (grade-3) asit tdv parasentez (4-6 L) 8 gr/iv albumin infüzyonu eşliğinde veya taze donmuş plazma
grade-3 idame tdv sodyum kısıtlaması (2 gr) + diüretik yoğun asit oluşumu öncesinde diüretik almayan hastalarda 200 mg spironolakton ver, 40 mg furosemid eklenebilir sonuç alana kadar tdv sürdür diüretik alıyosa dozu arttır asit ve ödem artarsa düşük sodyumlu diyete ve tdv uyumu değerlendir NSAİİ kullanımını araştır albumini kontrol et 7 günde bir dozu arttır
43
diüretik tdv komplikasyonları 1) hiponatremi (<125) hipopot (<3) hiperpot (>6) 2) azotemi (genellikle prerenal) serum kreatinin düzeyinde %100 artış veya serum kreatinin>2 mg 3) kas krampları özellikle yüksek doz diüretik tdv 4) hepatik ensefalopati 5) jinekomasti (spironolakton)
REFRAKTER ASİT 1) diüretik rezistan asit: diüretik tdv ve na kısıtlamasına rağmen kontrol edilemeyen 2) diüretik intractable asit: diüretik tdv bağlı komplikasyonlar nedeniyle etkin dozda ilaç kullanılamamasına bağlı kontrol edilemeyen
44
refrakter asit tdv LVP (large volume paracentesis) + iv albumin (8 gr/ litre) sodyum kısıtlaması diüretik tdv (uyuma ve nsaii kul dikkat et) LVP sürdür, TIPS, Transplantasyon (sodyum alımı kısıtlanmış <2 gr hst 10L’lik asit sıvısının alınmasıyla 15-17 günlük sodyum birikimi uzaklaştırılmış olur, 2 haftadan daha sık aralıklarla LVP uygulanan hastalarda sıkı sodyum kısıtlamasına gerek yok Tıps (transjuguler intrahepatik portosistemik şant) sağ juguler venden sokularak sağ hepatik ven içine ilerletilen kateter komplikasyon: hepatik ensef, toksisite
DİLÜSYONEL HİPONATREMİ (%30) asit/ödem+Na<130 siroz, portal ht, splaknik vd, efektif arteriel kan volümünün azalması (art underfilling), arjinin vp sekresyonu, azalmış su atılımı, dilusyonel hiponatremi ÇIKAN TÜBÜLÜSE FİLTRAT GİDİŞİNDE AZALMA AZALMIŞ PROSTAGLANDİN SENTEZİ
45
sirozlu hastada dilüsyonel hiponatremiye yol açabilecek nedenler: spontan aşırı iv hipotonik sıvı %5 dekstroz NSAİİ ilaç kullanımı albumin verilmeden yapılan terapötik parasentez
dilüsyonel hiponatremi klinik: hepatik ensefalopatiyle karışabilir sonrasında hepatorenal sendrom gelişebilir diüretik tdv kesilmelidir su alımı kısıtlanır (<1000 ml) HİPERTONİK SALİN ÖNERİLMEZ (asit ve ödem oluşumuna yol açar) AVP-V2 res antag (Vaptanlar) ile tdv genellikle iyi sonuç verir vaptanlar: lixivaptan, conivaptan, satavaptan, tolvaptan
46
HEPATORENAL SENDROM presipitan fak: SBP, NSAİİ, LVP ishal kusma diüretik kullanımına bağlı volüm kaybının yol açtığı prerenal yetersizlik hipovolemik şok sonrası akut tübüler nekroz hbv hcv hepatiti ile birlikte olan GN ilaç nefrotoks (NSAİİ, aminoglikozit)
asitli hastada HRS gelişiminde risk fak idrar sodyumu <10 meq dilüsyonel hiponatremi art hipotansiyon raas ve semp akt sbp
47
HRS MAJOR KRİTERLERİ serum kreatinin>1.5 mg şok, bakt enfeksiyon, volüm kaybı, nefrotoks GİBİ NEDENLERİN BULUNAMAMASI diüretik tdv kesilmesi ve volüm replasmanına rağmen kreatinin değerinde düşme olmaması proteinüri ve üriner US obstruktif üropati ve böb parankim hst bulunmaması
minörrr kriterler idrar volümü 500 ml gün idrar sodyumu <10 meq idrar osmolaritesi> plazma osmolaritesi idrar sedimentinde eritrosit <50 serum sodyum kons <130
48
konvansiyonel hemodiyaliz HRS rutinde önerilmez hipervolemi, hiperkalemi ve şiddetli met asidoz varsa olur hrs %10 gelişir
tip1: 2 hf kısa sürede, serum kreatininin 2 kat artması veya >2,5 mg ulaşması krea klirensinin %50den fazla azalması veya 20 ml/dk altına inmesi vakaların yarısında tablo spontan gelişirken diğer yarısında bakt infeksiyonlar,sbp,nsaii,albuminsiz LVP söz konusu tip 2: refrakter asitli sirotik hst büyük çoğunluğunda daha yavaş bir gidiş gösterir serum kreatinin düzeyi 1,5-2,5 mg civarında seyreder kc fonk kısmen korunmuş olup prognoz daha iyidir aylar sürer
49
TİP 1 HRS vazokons ajanların kullanımı 1)terlipressin (somatostatin): 0,5-1 mg 4 saatte bir iv doz 2-3 günde bir arttırılarak 2 mg çıkarılabilir kre klirensinde düşme olmazsa 2) midodrin 3) noradrenalin 4) octreotid albumin iv 20-40 gr tedaviyi en fazla 15 gün sürdür serum kre düzeyi 1,5 mg altına indiğinde tdv kesilir KAH VE PAH HST VK AJANLAR RİSKLİ MONİTORİZE EDİLMELİLER
SİROZDA SPN BAKT PERİTONİT %10-30 pnl>250 +siroz bakt aşırı çoğalması, permeab artışı, uzamış transit zamanı, mezenterik ln bakt, azalmış res klirensi ve sistemik klirens, bakteriyemi %80 aerobik gram - bakt (e coli) %80 karın ağrısı, %70 ateş, %58 hepatik ensefalopati
50
sirotik hastada sekonder peritonit gelişebilir (perforasyon) total protein >1 gr glukoz <50 mg LDH >225 ve genellikle kültürde birden fazla mo ürer pnl 2500 gibi TEDAVİ: SEFOTAKSİM 2 gr 8 saat (3kss) serum alb <3 g ise teşhis sonrasında 1,5 gr/kg iv albumin infüzyonu yap. 3. günde 1 g/kg dozda infüzyonu tekrarla antibiyotik tdv enf bulguları kayboluncaya kadar en az 5 gün sürdür 48 saat sonra parasentez yaparak PNL sayısını kontrol et %25ten az azalma varsa sekonder peritonit veya ab direnci yönünden değerlendir ve ab ajanı değiştir prevansiyon (1 yılda rekürrens %70) enfeksiyon rezolüsyonu sonrasında 400 mg/gün Norfloxacin ile prevantif tdv rekürren vakalarda 1 yıllık sürvi %40 kc transplantasyonu
sirozlu hst SBP prevansiyonu GİS kanama: norfloxacin 400 mg/12 saat oral veya ngt 7 gün alternatif olarak sistemik ab verilebilir (sipro, amoksisilin-klav, ofloksasin) daha önce sbp geçirmiş asitli hst (norfloxacin 400 mg GÜN aerobik gram -) kc transplantasyonu için değerlendir daha önce geçirmemişse asit proteini <1 gr ise ab proflaksisi düşünülmeli
51
SİROZ karaciğerde hüc hasarı, rej, fibrozis hüc hasarı stellat hücreleri aktive eder (tgfB, ros, et1, pdgf, igf1) myofibroblastlar artar ve fibrozis (hyalüronan proteogli elastin artar) hepatosit mikrovillus kaybı monosit ve ki fibrositleri çağrılır EMT olur siroz ve daha sonra hcc hepatositlerin 70 defa replike oldukları gösterilmiş, kc %70i rezeke edilse bile normal hacmine ulaşabilir IL6 TNFA ile rej başlar
SİROZ GELİŞİMİ VE KOMPLİKASYONLARI 1)hüc disfonk (sarılık, koagülopati, ödem) 2) portal ht (özof varisleri, hipersplenizm) ikisinin ortak: asit, ensefalopati, hrs, hps
52
SİROZ SEBEPLERİ steatohepatit (alkolik, non alkolik) posthepatik (kr b,c,d virus, OİH, kriptojenik) biliyer (sekonder bilier siroz, pbs, psk) hepatik ven P artışı (kardiak, buddchiari) metabolik- kalıtımsal (wilson, HH, a1at eksikliği, depo hst) ilaçlara bağlı
SİROZ KLİNİĞİ konstitusyonel: halsizlik, kilo kaybı, çabuk yorulma, sarılık (parankim hasarı, hemoliz, safra taşı, pankreatit) ateş (dekompansede nekroz, bakt pirojenlerin kc’i bypass etmesi, steroid akt) mutlaka önce enf araştırılmalı DÜŞÜK SEVİYELİ, SÜREKLİ, TİTREME OLMAYAN ATEŞ
53
SİROZ gis varisler ve kollateraller (özof ve %30-50 rektal) caput medusa, cruveilhier- baumgarten send safra taşları %30 (hemoliz, çöz sağlayan faktörlerde azalma ve Ca bilirubinat fazlalığı) peptik ülser gör portal ht diyare (alkoliklerde toksin, niacin, folat ve mg eksikliği, otonomik nöropati) pankreatit (alkolik kc hst 1/3) kolon hst
SİROZ nöro alkoliklerde %45 diğerleri %22 periferik nöropati otonom nöropati %45 ps %10 semp disfonk artmış dtr, babinski işareti
54
siroz solunum dispne, siyanoz, çomak parmak o2 denat (sağdan sola şant, vq boz, dif kapasitesinde azalma, oksihemogl sağa kayma) hepatik hidrotoraks (plevral efü %3-4 siroza bağlı sirozlu asitlerin %10u hidrotoraks)
siroz hematolojik koag boz (faktör 7 eks, plazma fibrinolizinleri artar, koag inh sentezi azalır, disfibrinojenemi %50-79, tromb disfonk) DIC ANEMİ (kanamalar, makrositer anemi, hemolitik anemi, trombositopeni, hipersplenizm, lökopeni) hemosiderozis polisitemi
55
siroz kvs perikard efü PVR azalır (met edilemeyen vd NO artışı, endotoksemi) CO artar (periferik vd, aşırı kollat, şantlar, plazma hacminde artış ve anemi) sıçrayıcı nabız, elde ve ayakta sıcaklık arteriel basınç genellkle düşük alkol kardiotoksik
siroz dermatolojik spider anjiomlar palmar eritem tırnak değişiklikleri dupuytren kontraktürü vücut kıllarında azalma
56
siroz endokrin feminizasyon (pubik kıllarda değişme, jinekomasti) * zayıf androjenik maddelerin kc’de met olamaması sonucu periferde ÖSTROJENE DÖNÜŞMESİ ve spironolaktonun etkisi hipogonadizm (alkolizm, HH) testikülar atrofi impotans kadınlarda gonadal yetmezlik (oligomenore, meme ve pelvik yağ dokusunda değişme, infertilite) sekonder hiperaldosteronizm (efektif plazma hacminin azalması) %15 aşikar DM %50 glu intoleransı ketoasidoz ve insulin ihtiyacı olmaz asıl nedeni insulin direnci (şişmanlıktan farkı glukagon) insulin parçalanması azalmıştır antiins hormonlar artmıştır son organ defekti olabilir
sirozda metabolizma hipopot, hiponat, hipoalb alkolik myozit, hiperglukagonemi, asite bağlı lordoz, diyastasis rekti, umblikal ve hyatal herniler hipertrofik osteoartropati, hepatik osteodistrofi (özellikle bilier sirozda belirgin) hepatosellüler ca alkolle ilişkili ca (orofarengeal, özof, pank, mide)
57
SİROZ MUAYENE BULGULARI spider anjiom jinekomasti kas atrofisi asit splenomegali karında kollat ensefalopati bulguları EL BULGULARI (palmar eritem, dupuytren kontraktürü, beyaz tırnak, çomak parmak, flapping tremor)
SİROZDA LABORATUAR AZALANLAR: Hb, BK, Tr, albumin, wilsonda seruloplasmin düşüklüğü, alfa1 antitripsin eksikliği ARTANLAR: MCV, AST, ALT (AST>ALT), ALP, GGT, bilirubin, globulin (glo>alb), INR, AFP *bunlar normal olabilir Hemokromatoziste transferrin saturasyonu ve ferritin yüksekliği
58
SİROZDA LAB serolojik (viral testlerler) otoantikorlar (ANA, AMA, ASMA, ALKM, A-SLA) görüntülemenin yeri SİROZDA AZ daha çok kitle, portal ven trombozunda endoskopi (varisler, konjestif gastropati) bx yeri az (trombositopeni ve inr uzamasından dolayı, ayrıca ilerlemiş oluyor) laparoskopi+bx özel testler (kc rezerv tayini için: indoksianin green, aminopirin nefes testi, galaktoz eliminasyon testi, MEGX)
CHILD PUGH SKORLAMASI total bilirubin (>3 ağır) albumin (<2.8 ağır) INR (>6 sn ağır) asit ensefalopati class A kompanzedir
59
SİROZUN TEDAVİSİ alkolün kesilmesi kardiak varsa yetmezlik tdv hh: flebotomi, desferrioksamin wilson: d-penisilamin oi: ks ve ims (aza) viral: antiviraller komplikasyon tedavisi (varis kanaması, asit, ensefalopati) radikal tdv kc transplantasyonudur
PORTAL HT portal ven basıncı >10 hepatik venöz basınç farkı >5 presinüzoidal, sinüzoidal, postisinüzoidal sebepleri vardır
60
portal ht 1) PRESİNÜZOİDAL ekstrahepatik: portal ven trombozu, masif splenomegali, arterioportal fistüller intrahepatik: şistozomiasis, sarkoidoz, idiopatik PH (non sirotik PH)
2) SİNÜZOİDAL siroz, nodüler rejeneratif hiperplazi 3) POSTSİNÜZOİDAL venookluziv hst, budd chiari kky, restriktif kalp hst, konstriktif perikardit
61
sirozda portal ht oluşum mekanizması: sinüzoidlerin kapillerizasyonu ve distorsiyonu rejenerasyon nodüllerinin portal ven dallarına basısı myofibroblastların kontraksiyon özellikleri (reversibl) portal basınç farkı>12 olduğunda varisler oluşmaya başlar >20 ise kanama riski çok yüksek siroz tanısı konduğunda dekompanse siroz hst %60, kompanse hst %30unda özofagus varisi vardır varislerin %30u kanar kanama riski sirozun şiddetiyle paralel endoskopik olarak dolgun ve üzerinde kırmızı nokta, çizgilenme olan varislerin kanama olasılığı çok yüksek
portal basınç arttığı zaman basınç artışını rahatlatmak için portal sistem ve kaval sistem arasındaki açıklıklar açılır varislerin derecelendirilmesi; 1. hava vermekle solan, silik varisler 2. solmayan, lümeni doldurmayan, birbirinden ayrı varisler 3. lümeni dolduran, birleşen varisler
62
siroz+kanama riski yüksek varislerde chid pugh A/B ise propranolol/nadolol+nitrat kontrendikasyon varsa veya komp olursa bant ligasyonu
child pugh C ise öncelikle transplantasyon mümkün değilse bant ligasyonu +tıbbi tedavi
63
akut varis kanamasının tedavisi iv octreotid/terlipressin acil endoskopik tdv iv octreotid 2-3 gün daha kanama yoksa önleyici tdv varsa endoskopik tedavi tekrarı kontrol edilemiyosa balon tamponadı ve TIPS sengstaken blakemore tüpü
asit kc sirozunun en sık karşılaşılan komplikasyonudur kompanze sirozların 1/3ünde 10 yıl içinde asit gelişir asitin gelişmesi için birinci şart portal ht efektif plazma hacminde azalma ve böbrekten su tuz tutulumu hipoalbuminemi (plasma onkotik basıncında azalma) ilk olarak 30-50 ml asit sıvısı alınarak tanısal işlemler yapılır (hastanın sirotik olduğu bilinse bile yapılmalı, sirotik asitli hastaların %10-30unda hastaneye yattıklarında SBP vardır)
64
diüretik kontrendikasyonları kanama, sbp, diğer enf (efektif plazma hacmini düşüren diğer durumların varlığı) hepatik ensefalopati by (kr>2) hiponatremi (na<110)
hiperkalemi gelişirse sadece furosemidin oranı arttırılabilir eğer idrar sodyumu<80 ise tdv yetersizdir refrakter asitli hst transplantasyon yapılmadığı takdirde 1 yıllık sk %25 vaptanlar (adh res blok v2 antag),lvp, tıps, peritoneovenöz şant, kc transplantasyonu
65
hepatopulmoner sendrom ileri kc yet, PA-ao artışı, intrapulmoner vazodilatasyon
oksihemoglobin diss eğrisinde sağa kayma (2-4 dfg artışı) portopul şantlar intrapul şantlar difüzyon boz vq dengesizliği
66
sbpde klinik %60-70 peritonittir (karın ağrısı, hassasiyet, bağ mot değ, ateş) %20-30 ensefalopati, renal yetmezlik %20-30 klinik bulgu yok asit sıvısı kültürü yatak başında, kan kültürü şişesine aerob ve anaerob en az 10 ml %60-70 pozitif kan kültürü de asit kültürüyle eş zamanlı alınır
.
67
endotelyal hüc, fenestrasyonlarıyla intrasinüzoidal aralık ve disse aralığıyla temasta bu aralıklarda kan filtratı var kuppfer hüc (sinüzoidal lümende doku makrofajı, enflamatuar hastalıklarında monosit makrofajları da rol oynar) pit hücreler sinüzoidal endotele psödopodlarıyla tutunan büyük granüler lenfositler stellat hüc (ito, yağ depolayan, liposit) disse aralığında bulunan mezenkimal hücrelerdir kr enflamasyonda myofibroblasta dönüşür
asiner zonlar: periportal, intermed, perivenöz kc hasarında::::: disse aralığı genişler sinüzoidlerde ECM artışı olur sinüzoidler daralır madde alışverişi bozulur sinüzoidlerde kan akımına DİRENÇ ARTAR kc fonk bozulur
68
OİH biyopsi: piecemeal nekroz hafif fibrozis plazma hücreleriyle portal alan genişlemiş
OİH otoimmun nedenli asemp, akut, kronik, fulminan seyredebilen İRREVERSİBLE kc hst K>E:3-4 avrupada insidans giderek artmakta puberte ve 4-6.dekatta pik yapar
69
OİH KLİNİK en sık görülen klinik fenotip sinsi başlangıçlı akut başlangıç %25-40 siroz tanı anında 1/3 (semp varlığından bağımsız, tanıda gecikme nedeniyle) fm kr kc hst bulguları TRANSAMİNAZ YÜKLEKLİĞİ
OİH TİP 1 %90 ANA, SMA, A-SLA/LP hla dr 3-4-13 ile ilişkili herhangi bir yaşta başlayabilir değişken klinik ve histopatolojik şiddet TEDAVİYE YANITI İYİ, AMA RELAPS VAR UZUN SÜRELİ İDAME TDV GEREKTİRİR
70
OİH TİP 2 %10 ÇOCUKLARDA VE GENÇ ERİŞKİN anti- LKM1-3 anti- LC1 KLİNİK AKUT VE İLERİ TDV BAŞARISIZLIĞI!!! SIK RELAPS UZUN SÜRELİ İDAME TDV GEREKTİRİR
OİH ÖZEL DURUMLAR viral enf takiben (açıklanamayan ve uzamış hepatit şeklinde ilerleyen vital hepatitlerde düşünülmeli) ilaç, bitki ürün takiben (nitrofurantoin, minosiklin, TNFa blokajı, hcv için IFNa) hastada veya 1.der akrabasında eş zamanlı oi veya immun hst yaygınsa
71
OİH KARAKTERİSTİK BULGULARRRR hipergammaglobulinemi otoantikor varlığı tipik veya uyumlu histoloji DİĞER KC HST NEDENLERİ DIŞLANIR
OİH HİSTOLOJİ interface hepatit (portal traktın limiting plate lenfoplazmositik infiltrasyonla bozulmuş) lobüler hepatit (sinüzoidal aralıkta mononükleer hüc infiltrasyonu mevcut) portal/periportal alanda baskın nekroinflamatuar lezyonların varlığı ve interface hepatit hasarlı bir hepatositin sitoplazmasında lenfosit, eritrosit (EMPERİPOLEZ) interface hepatit alanında rozet oluşturan hepatositler
72
OİH skorlamasında (özellikle atipik olgularda) antikorlar (max 2 puan) IgG gamaglob düzeyleri kc hepatitin OİH ile uyumu viral hepatit yokluğu skor>=7 ise kesin OİH 6 ise olası OİH
tedavide amaç tam remisyon sağlamak ve kc hst ilerlemesini önlemek genellikle idame tdv gerekir ks ve azatiopürin TEDAVİ NE ZAMAN? ileri fibrozis/siroz aktif hastalık tdv uygulanmıyorsa 3 ayda bir izlem (ALT, IgG) artmışlarsa kc bx
73
PRİMER BİLİER KOLANJİT kr KOLESTATİK kc hst OTOİMMUN KÜÇÜK SAFRA KANALI hst ORTA YAŞ KADIN klinik: siroz, portal HT, kolestaz komp YÜKSEK ALP, ggt AMA + tedavi: UDCA (ursodeoksikolik asit), transplantasyon
evre 1(portal): interlobuler ve septal safra kanallarında inflamasyon granülomatöz lezyonlar evre 2(periportal): +duktal proliferasyon evre 3(septal): +fibrozis, kolestaz, safra kanalı kaybı evre 4(siroz) ort sağ kalım tdv edilmeyende 9-10 yıl son dönem kc hst kadar ilerleyebilir
74
PBK KLİNİK halsizlik, yorgunluk (sık) kaşıntı, sarılık, HSM, SÜK ağrısı hiperpig huzursuz bacak insomnia, bilişsel boz ksantoma ve ksantalezma dislipidemi diğer Oİ hst komp: portal ht, kr kolestaz
KRONİK KOLESTAZ : osteopeni (d vit eks), steatore (safra tuzu eks, pankreatik hst, çölyak), malabs, ADEK eks PORTAL HT: özofageal ve gastrik varisler, assit, ensefalopati, SBP, HRS veya HPS, HCC
75
KRONİK KOLESTAZA YAKLAŞIM (>6 ay) artmış ALP GGT konj bilirubin HBsAg ve antihcv negatif abdominal USG AMA, ANA MRCP (eus olmaz çünkü küçük safra yolu) stenoz sklerozan kolanjit görüntüsü KC bx genetik
persistan kolestatik enzim yüksekliği veya semp varsa PBK şüphelen kolestazı olup sis hst olmayan kişilerde YÜKSEK ALP+AMA>1/40 ise TANI KOY ama - ise spesifik ANA (sp100, gp210) ile tanı konulabilir nükleer noktalanma veya perinükleer halkalar PBK TANISI İÇİN KC BX GEREKLİ DEĞİL (pbk spe antikorlar negatifse, OİH NASH şüphesi varsa, komorb varsa) AMA+ KCFT normalse izlem
76
primer sklerozan kolanjit otoimmun EKSTRAHEPATİK ve intrahepatik SAFRA KANALLARINDA İNFLAMASYON, fibrozis, destrüksiyon multifokal safra yolu darlıkları ve dilatasyonlar backwash ileitis, pankolit görülebilir ERCP ile görüntülenir kr kolestaz kliniği: sarılık, kaşıntı, tkr kolanjit atakları, ALP, GGT, bilirubin yüksekliği %80 büyük safra kanalı %5-20 küçük PSKLI HASTALARIN %75inde İBH DA VAR KCC VE KOLON CA SIK TDV= UDCA, ims, komp tdv
PSK’da p-ANCA + %33-87 psk histoloji SOĞAN ZARI FİBROZİS ATROFİ ve SAFRA KANALI OBLİTERASYONU, KAYBI PORTAL HEPATİT FİBROZİS SİROZ
77
HEREDİTER HEMOKROMATOZ en sık genetik hst DÜŞÜK PENETRANS, OR 6.krom HFE gen mut demirin emiliminde artış patolojik bitikim erkeklerde 40, kadında 50 yaştan sonra izlenir (anca birikir, kadında adette atılır) C282Y, H63D mut guanin yerine adenin gelir sistein yerine tirozin oluşur
alınan demirin %5-10u emilir prox ib daha çok duo DEMİRİ VÜCUTTAN ATACAK BİR MEKANİZMA YOK kanamalarla int epitel hüc dökülür emilimi etkileyen fak: demir deposu fazlaysa emilim azalır ki eritropoetik akt artınca artar hb kons azsa artar o2 sat azsa artar inflamatuar sitokinlerle artar
78
emilen demirin (2-4 mg) %75i eritropoezde, %10-20 ferritin depo ferritin kalp ve kcde günde 1-2 mg kaybedilir erkekte yılda 1 gr, kadında 700 mg birikir
hepsidin, demirin dolaşıma verilmesini engeller mutant HFE geni varsa hepsidin artamaz ve sanki demir eks varmış gibi enterositler dolaşıma demir vermeye devam ederler bunun devam etmesi demir fazlasına ve end organ hasarına neden olur
79
demir birikimini değiştiren fak: diyet, kan verme öyküsü, inflamasyon, hepatik disfonk, metabolik send, ilaç, alkol HH SEMP: KLASİK TRİAD (bronz diabet) siroz, tip 2 dm, hiperpigmentasyon
tanı çok geç konmuş ve demir birikimi 20 gr fazlaysa pankreas kalp hipofiz hasar görür kısmen geridönüşümlü olabilir amaç organ hasarı oluşmadan önce hastalığı tanımak erken dönemde en sık izlenen nonspe semp ve bulgular: HALSİZLİK, YORGUNLUK, GENEL AĞRI
80
HH’de kc demir birikiminin esas organı hepatomegali, transaminaz yüksekliği, kc fibrozisi ve sirozu, hcc (2-200 kat fazla)
kc parankiminde aşırı demir birikimi organel memb lipit peroksidasyonu liposit aktivasyonu hepatik dna’da demirin etkisi kuppfer hüc akt lizozomal frajilite artışı mitokondrial disfonk mikrozomal enzim ve sitokromlarda değişiklikler kollajen sentezinde artış hücre hasarı ve ölümü SİROZ HCC
81
kalpte demir birikimi: dilate KMP, KY, aritmi, AKÖ endokrin: DM %50 (tip 2 dm’de HH taraması önerilmiyor) hipopituitarizm, hipogonadizm, hipotiroidi artropati: ca pirofosfat kristal depo hastalığı (psödogut, kondrokalsinozis, kr artropati) bronz deri enfeksiyonlara yatkınlık (LİSTERİA, YERSİNİA, VİBRİO)
HH TARAMA TESTLERİ izah edilemeyen kc hst, yorgunluk, kalp yetmezliği, aritmi, atropati, hipogonadizm, düşük libido yüksek serum ferritin veya transferrin saturasyonu porfiria kutanea tarda atipik tip 2 DM (genç yaş, düşük VKİ)
82
HH TANI transferrin sat>%45 serum ferritin düzeyi >200 erkek 150 kadın genetik testler c282y, h63d MRG kc bx (ferritin>1000 mg hasarı değerlendirmek üzere, histolojik değerlendirme kc fibroz ve sirozu) hepatik demir konsantrasyonu>71 hepatik demir indeksi>=1.9
ferritin ve transferrin sat yüksekse HH ferritin yüksekse yanlış yükseklik veya başka neden transferrin sat yüksekse tedavi altında HH, demir aşırı birikimi olmadan HH, başka nedenler ikisi de normalse ama aile öyküsü varsa HFE mut testi ve ilerde lab tekrarı
83
HH TDV 1-2 haftada bir flebotomi 500 ml kan 200-250 mg demir her 10 flebotomide ferritin kontrolü 1 yılda 10-12,5 gr Fe vücuttan uzaklaştırılır ferritin 30-100 ve TS<%50 olduğunda sık flebotomiyi durdur her 3-4 ayda bir idame flebotomi
prognoz biriken demire bağlı sirotik ve diyabetiklerde daha kötü ölümlerin %45i HCC
84
Wilson hst OR, 13.kromozom ATP7B geninde mut (bakır seruloplasmin yapısına katılamaz, hepatik ekskresyonu azalır) sistemik birikim: kc, beyin, kornea, böb, kalp, pank, eklemler 15-35 YAŞ ARASI TANI ÇOCUKLUKTA KC BULGULARI ERİŞKİNDE NÖROLOJİK E>K, nöropsik hst erkeklerde fazla
WH psikiyatrik tut %10-100 kc tut %18-74
85
WH KC BULGULARI asemp biyokimyasal boz steatoz akut hepatit kr hepatit siroz %35-45 akut kc yet (coombs negatif hemolitik anemi ile) <8-12 hf, K>E; akut kc yet %5i, AST>ALT VE ALT<2 bin ürik asit düşük bilirubin fazla
KAYSER FLEİSCHER HALKASI kornea descemet memb cu birikimi biyomikroskop muayene kc hst %50, nörolojik hst %98 kr kolestatik hastalıklarda izlenir wilson hst=KF halkası+düşük serüloplazmin AYÇİÇEĞİ KATARAKT
86
WH EKSTRAHEPATİK kmp, disritmi pankreatit hipoparatiroidizm mens düzensizlikler infertilite empotans fanconi send (prox rta) nefrolitiazis (distal rta) osteoporoz artrit nörolojik psikiyatrik
WH TANI serum seruloplasmin<20 normal olması dışlamaz ama düşükse başka hst da olabilir serum cu>25 24 saatlik idrarda cu atılımı>100 gözde kayser fleischer halkası
87
WH TANIIııı.. KC BX (erkende steatoz glikojenize nukleus fokal hepatoselüler nekroz veya kr aktif hepatit, fulminan kc yet parankimal kollaps ve siroz, ileri hastalıksa fibroz ve siroz) KC CU MİKTARI >250 kuru ağırlık kr kolestatik hst da yükselir bakırın karaciğerde dağılımı HETEROJEN ATP7B mut beyin MRG
WH TDV d-penisilamin ama yan etki varsa trientin çinko tetratiomolibdat cerrahi kc tnx
88
NON ALKOLİK YAĞLI KC HST (NAFLD) kc yağlanması, fibrozis, inflamasyon 40-50y tanı K=E metabolik sendromun komponentleriyle birlikte (obezite, ht, dislipidemi, insülin direnci, aşikar diyabet) kvs hst kolesistektomi polikistik over send hipotiroidizm osas hipopituitarizm hipogonadizm
NAFLD ikiye ayrılır nonalkolik yağlı kc NAFL nonalkolik steatohepatit NASH ÇİFT VURUŞ (1.insulin direnci 2.sitokin) steatoz ve sonra siroz olur
89
NAFLD KLİNİK çoğu asemp, NASHli hastalarda halsizlik yorgunluk belirsiz sağ ük rahatsızlık tesadüfen saptanan kcft yüksekliği usg’de yağlanma hepatomegali, siroz gelişen hastalarda kr kc hst bulguları AST ve ALT yüksekliğii, ALP yüksek siroz yoksa alb ve bilirubin normal serum ferritin yüksek ANA+ ASMA+
NAFLD TANI viral belirteçler serum demir, ferritin serum gammaglobulin, ANA, ASMA, ALKMA1 başka hst için araştırma USG BT MRG BX: kr kc hst periferik bulguları, splenomegali, sitopeni, serum ferritin artışı obezite veya diyabetle birlikte >45 y NASH: HEPATİK STEATOZ VE HEPATOSİT BALONLAŞMA DEJENERASYONU İLE HEPATİK LOBÜLER İNFLAMASYON (tipik olarak asiner zon 3)
90
NAFLD YAKLAŞIM alkolden uzak tut aşılama tip 2 DM tdv, lipid düşürücü ilaçların gereğinde kullanılmasıyla KV risk faktörlerinin modifikasyonu obezlerde hedef haftada 1 kg kayıp nash varsa vücut ağırlığının %7-10u kilo kaybı sonrası ALT düşüklüğü yeterli değilse kilo kaybına devam
NAFLD İLAÇLAR vitamin E (evre 2 ve üstü, DM YOKSA, 800IU/ gün, erkeklerde özgeçmiş ve ailede prostat ca öyküsü varsa) pioglitazon (DM varsa, kilo alımı ky kırık yapabilir) liraglutid (DM varsa) bariatrik cerrahi önerilmiyor NASH veya ileri fibrozis varsa, dekompanze kc hst yokluğunda 6 ayda 2 kez diyet danışmanlığına rağmen yeterli kilo kaybı olmadıysa tehlike: fibroziste kötüleşme, sirozun dekompanze hale gelmesi
91
gastrit: mukozal hasarlı inflamasyon, ama epitelyal hüc hasarı ve rej her zaman eşlik etmez, genelde enfeksiyöz (en sık hp) veya otoimmun etyolojilere sekonderdir ama ilaçlar veya hipersens rxn da olabilir gastropati: genelde endojen ve eksojen irritanlara sekonderdir (safra reflüsü, alkol, aspirin, nsaii) epitelyal hüc hasarı ve rej ön planda olup inflamasyon YOKTUR kesin ayrım gastrik mukozal bx ile konulur
atrofik gastrit en sık OLGA ile sınıflandırılır olga 3-4 yüksek kanser riski antrumda, korpusta atrofiye göre sınıflandırılır OLGADA sık olmayan formlar: postantrektomi atrofik gastrit, eoz, enf, crohn, sarkoidoz, izole granülomatöz, lenfositik, menetriers
92
AKUT GASTRİT nadir yoğun nötrofik infiltrasyonu “aktif gastrit” daha sık ve farklı bir kavramdır, burada nötrofil+kr inf hüc (lenfosit, plazma hüc) vardır akut nötrofilik gastritlerin çoğu invaziv organizmalar sebep olmuştur (flegmonöz süpüratif gram +- bakt fungus şiddetliyse amfizematöz mort %70) (diğer enf cmv herpes mikobak sifiliz)
KRONİK GASTRİT daha sık çoğu sessiz peptik ülser, gastrik hiperplastik polipler ve neoplazmlar için risk faktörü
93
kr gastrit 3 tipi vardır: 1)diffüz antral (en sık hp) 2)çevresel metaplastik atrofik gastrit (en sık hp) 3)otoimmun metaplastik atrofik gastrit (parietal hüc ve IF karşı otoantikorlar var)
HP GASTRİTİ dünyanın en yaygın enfeksiyonu birçok hasta hem akut hem kronik gastritin özelliklerini gösterir (kronik aktif gastrit) hemen hemen daima kronik ilerler önemli ilişkileri: peptik ülser, malt lenfoma, gastrik ca, gastrik polip, ITP, refrakter demir eksikliği anemisi mukusun hareketsiz tabakasına yerleşir gastrik bezler genelde etkilenmez AIDS hariç lamina propriada genelde bulunmaz
94
HP gastriti nodüler gastrit yapar %80 antrum+korpus %8 sadece antrum %10 korpus (ppi kullanımı, belirgin atrofi ve intestinal metaplazi)
kronik hp; antral predominant gastrit olursa yüksek asit üretimi, duodenal ülser nonatrofik pangastrit yaparsa MALT lenfoma ve asemp korpus predominant atrofik gastrit yaparsa gastrik ülser ve DÜŞÜK ASİT üretimi, intestinal metaplazi, displazi, gastrik ca
95
antral predominant gastrit: D hüc inhibe, SS inhibe, G hüc stim, HİPERGASTRİNEMİ asit üretilir asit hasarı duodenumda gastrik metaplaziye sebep olur duodenumda hp kolonize olur duo ülser riski artar
pangastrit: d hüc inh, g hüc stim, hipergastrinemi korpus inflamasyonu ile asit üreten parietal hüc azalır ve gastrik asit output azalır hp prox migrasyonu (korpusa) gastrik atrofi ve int met gelişimi gastrik ülser ve adenoca riski artar
96
kronik (metaplastik) atrofik gastrit EMAG (çevresel) multifokal AMAG (otoimmun) diffüz korporal, asit az, hipergastrinemi, parietal hüc ve if otoantikor, pernisiyöz anemi ileri evrede cagA ve vagA kanser yapıcı (correa modeli)
AMAG: IF ve P hüc otoantikor, diğer oi hst, ANTRUM TUTULMAZ, AKLORHİDRİ/HİPOKLORHİDRİ, HİPERGASTRİNEMİ, serum pgi ve pg1/2 oranı azalır (oksintik mukozada esas hüc azalır), gastrik karsinoid tm, epitelyal displazi ve karsinoma EMAG: hp, diyet, yüksek tuz alımı, sigara, alkol, kr safra reflüsü, potansiyel olarak geri dönebilir, ANTRAL TUTULUM, gastrik asit üretimi tamamen kaybolmaz, serum gastrini NORMAL, pg değişken, EPİTELYAL DİSPLAZİ VE KARSİNOMA (özellikle intestinal tip)
97
akut hemorajik eroziv gastropati hasar verici ajanlar, mukozal kan akımında ciddi azalma sonucu mukozada hemoraji ve eroziv lezyonlarım gelişmesi gizli kanama veya masif hemoraji olabilir toksik (NSAİİ, alkol, safra asitleri, aşırı oral demir alımı, kokain, oral sodyum fosfat) hipoksi nedenleri (travma, yanık CURLINGS ÜLSERLERİ, sepsis) kombine (antineoplastik ajanlar) ciddi SSS hasarı sonrası oluşan gastrik ve duodenal ülseroeroziv lezyonlar da (cushings ülserleri) genelde bu grupta düşünülür multipl peteşial hemorajiler, küçük kırmızı veya siyah erozyonlar
gastrit tanısı mukozal bx; akut kronik aktif veya gastropatiden ayrım için gereklidir epitel hiperplazisi, yaygın epi hüc hasarı, inflamatuar hüc infiltrasyonu lab: noninvaziv hp testleri (gastrit için yüksek sens ve spe) serolojik biomarkerlar (serum pepsinojenleri pg1 sadece fundus ve korpustaki oksintik mukozadan, pg2 tüm gastrik glandlardan ve duo (brunners) düşük pg1 düzeyi veya düşük pg1/2 oranı (<3) gastrik atrofiyi predikte etmek içib kullanılmakta immunolojik markerlar antiIF antiGPC (oi gastritte faydalı)
98
GASTRİT TDV 1) hp gastriti: hp eradikasyon tdv, endikasyonu durumlarda verilmelidir (PÜ, MALTOMA) çünkü yüksek direnç ihtimali 2) NSAİİ ve aspirine bağlı kşmyasal gastropati: PPI, H2RB, misoprostol 3) atrofik gastrit: hp+ ise hp eradikasyonu diğer gastritlerde etyoloji saptanırsa etyolojiye yönelik (cmv gastriti için cmv tdv…)
PEPTİK ÜLSER HASTALIĞI mukoza+muskularis mukoza gastrik+duodenal (EN SIK ŞEKLİ) daha nadir: özofagus distali, gastroenterostomi orifisi çevresinde (anastomoz ülseri), postbulber bölgede ve çok seyrek olarak heterotopik mide mukozası taşıyan meckel divertikülünde
99
PÜ temel risk faktörleri hp ve nsaii hp>nsaii pü saptanan tüm hastalarda hp - çıksa bile tekrar test yapılmalı birçok hastada ikisi de var agresif gastrik lüminal faktörlerle defansif mukozal bariyer fonk arasındaki dengenin bozulmasından kaynaklanır
kötüler: hp, gastrik asit, pepsin, nsaii koruyucu fak: bikarbonat, pg, mukus üretimi, mukozaya kan akışı aspirin ve diğer nsaii pg üretimini, mukusu ve bikarbonatı inhibe eder
100
hp ile enfekte kişilerin %5-10unda PÜ gelişir PÜ gelişimini belirleyen fak: histolojik gastrit paterni (antral predominant, pangastrit) gastrik hormonların ve asit sekresyon hemostazisindeki değişiklikler duo gastrik metaplazi hp ile mukozal bariyer ve immunopatogenezis etkileşimi (hp il8 ve il1B salınımını indükler, gastrik mukozaya gelen nötrofil ve makrofajlardan salınan lizozomal enzimler, LT ve ROSlar mukozal defansı bozar) ülserojenik suşlar (caga vaca) genetik
gastrik asit sekresyonu 3 yolla olur; nöral (ach-m2 res) hormonal (cck2 res) parakrin (h2 res) antrumpredominantta::: hp tarafından üretilen alkali amonyak, antrumdaki d hüc gerçek asit düzeyini algılamasını engeller, ss salınımı azalır hipergastrinemi trofik etkisiyle ecl ve p hüc hiperplaziyi indükler, hp eradikasyonu ile hipergastrinemi rezolüe olur
101
gastrik ülser patogenezi pangastritte asit outputunda azalma olabilir (şiddetli korpus tutulumunda) ama önemli ölçüde asit yapımı her zaman korunur GÜ oluşumuna yatkınlık yüksek asit sekresyonundan ziyade mukozal defans mekanizmalarında zayıflama ülserasyona yatkınlık oluşturur
NSAİİ esas cox1 inh ile pg sentezini baskılayarak hasara neden olur gastrik asit bu hasarı arttırıyor hp ve nsaii varsa ülser kanama riski 6 kat artıyor nsaii kullanan hastalarda yüksek risk varsa (daha önce kanama) tek başına hp eradikasyonu yeterli değildir düşük doz aspirin ülser kanama riskini 2-3 kat arttırır, daha çok antiplatelet etkisiyle
102
peptik ülser kliniği epigastrik ağrı predominant semp diğer dispeptik semp (doygunluk şişkinlik bulantı erken doyma) ağrı tipik olarak açlıkta veya gece olur yemek yemekle veya asit nötralize edici ajanlarla rahatlar 1/3 pirozis (çoğunluğunda eroziv özofajit yoktur) kr ülserler asemp olabilir özellikle nsaii bağlı ülserler kanama veya perforasyon ilk bulgu olabilir
DÜ TANI endoskopide >5 mm ve üzerinde mukozal kırılma görülürse ülser tanısı konmuş olur <5 mm erozyon tek veya çok TİPİK LOKALİZASYON BULBUS GÜ için incisura angularis daha sık bulbusta ön ve arka duvarlarda karşı karşıya ülserler olabilir (kissing ulcers) ülserler duo daha distal kısmında ise crohn, iskemi veya ZES araştırılmalıdır radyoloji kullanılmıyor
103
gastrik ülserler aksi ispat edilene kadar malign kabul edilmelidir endoskopi bx lazım gastrik ülserin 4 kadranından biyopsi alınmalı duo ülserde ise görüntü maligniteyi düşündürmüyorsa bx almaya gerek yoktur PÜ saptandığında (hem gü hem dü) midede korpus ve antrumdan hp araştırmak için bx alınarak HIZLI ÜREAZ TESTİ YAPILMALI ve histoloji gönderilmelidir
HP TANI YÖNTEMLERİ 1) invaziv (üreaz, histoloji, kültür, pcr) 2) noninv (üre nefes testleri UBT, dışkıda antijen tayini hem tanıda hem takipte, seroloji)
104
PÜ KOMPLİKASYONLARIIII :D 1) KANAMA (en sık ve en ciddi >60y en yüksek risk) 2) PERFORASYON (daha nadir, periton irritasyonu bulguları) 3) Retroperitoneal organlara penetrasyon (durağan şiddetli ağrı ile karakterize) 4) gastrik çıkış obstrüksiyonu (ülserin indüklediği fibrozise bağlı, nadir, altta yatan malignite araştırılmalı)
PÜ TDV PPI (p hüc selektif olarak hkatpaz pompasını inh ederler) H2 res blo (ppi’dan az potent) EN ÖNEMLİSİ HP ERADİKASYON ENDİKASYONU diğerleri: misoprostol, bismut tuzları, sükralfat. BİZMUT TUZLARI KALDI BİR TEK NSAİİ’ye bağlıysa minimum 8 hf ppi tdv eğer hastanın nsaii veya aspirin kullanmaya devam etmesi gerekiyorsa bu ilaçları kullandığı sürece ppi tdv devam edilir
105
GASTRİK ÜLSER TDV hp eradikasyon tdv 14 gün daha sonra 6-8 hf ppi tdv tdv bitiminde mutlaka kontrol endoskopisi yapılmalı ülserin iyileştiği görülmeli ve eradikasyon konfirmasyonu için antrum ve korpustan bx alınmalı ülserin iyileştiği endoskopik olarak görülene kadar ppi tdv devam edilir
DUO ÜLSER TDV komplike olmayanlarda hp+ ise 14 günlük eradikasyon tdv yeterli komplike olanlarda hp+ ise takiven 4-8 hf ppi verilir ilk endoskopide malignite şüphesi yoksa kontrol endoskopisine GEREK YOK
106
SİROZ: endotelyal-sinüzoidal h arası disse aralığı genişler fenestrasyonlar bozulur hepatositler çift sıralı hale gelir alt normal değeri E 32 K 23 TP=alb+globulin normalde alb>globulin (hipergamaglobulinemi varsa OİH, siroz) AMA 1/20 n ASMA 1/40 n ekojenite artışı ultrasonda daha beyaz fulminan: akut kc yet gidebilen bir tablo, çok şiddetli, INR uzar, bilirubin artar OİH TANISI: piecemeal nekroz plazma hücre infiltrasyonu> antikor salgılarlar bx hem tanıda hem takipte hem de tdv kesilme kararında patoloji gereklidir ims tedavisiyle fibrozis azaltılır evre 2de portal ht başlar overlap düşünülüyosa (OİH+NASH) bx yapılır AST ALT ALP GGT ARTAR
hemokromatozda kc etkilenen organdır, nakil olsa tekrar eder portal ven (inf sup mezenterik, splenik) demirin emilebilmesi için +2 değerlikli olması gerekiyor besinlerdeki ise +3 SİROZ HASTALARINDA HCC OLUŞUMUNU ARTTIRAN TRİZİNOMİ VE HEMATOKROMATOZİSTİR
107
demir açken bakılmalı wilsonda hasta olan kc nakille düzelir bakır bilier şaperonla atılabilir ama demirde böyle bir mekanizma yok AST>ALT= siroz, alkol, WH, iskemik hepatit ast mitokondri ve sitoplazma alt sitoplazma SİROZ YAPMADAN HCC YAPAN HBV NAFLD: bunlarda tm belirteci bakılmalı AFP, PSA AST, ALT>1000 viral hepatit, iskemik hepatit ödem alb düşüklüğünden olur
hepatit A siroz yapmaz ama fulminan yetmezlik yapabilir genellikle kanama makrositer alkoliklerde b6-b12 vit eksikliği MCV artışı (eritropoez de olabilir) siroz daha çok tromboza eğilimlidir (portal ven trombozu) INR uzamıştır (faktör 7 eksikliği, sadece kcde sentezlenir) flapping tremor varsa en az grade 2 ensefalopati
108
umblikal ven açılırsa medusa özof varislerine bant yapıştırılır, 7-10 gün sonra gangren olur basıncı azaltırlar varis kanamalarında kullanılan tüp: ensefalopatide TIPS kontrendike rugal gastrit ödemli ve şişiktir erozyon kedi tırmığı midede damar görülüyosa atrofik hp gram - basil mikroaerofilik flagellayla hareketli erken dönem malt lenfomasının tdv hp eradikasyonu asite duyarlıdır kendini mukusta yaşayarak korur antral predominant gastritte sadece antrum tutulur parietal hüc etkilenmez asit salınımı devam eder
korpus tutulursa asit outputu azalmıştır genç beslenen insanlarda pernisiyöz anemi görülüyosa gastrit düşünülmelidir melena, hcl ile karşılaşılmış kan keskin kokulu cıvık siyah dışkı özof ve mide arasında Z çizgisi HİATAL HERNİDE GÖRÜLEN CAMERON ÜLSERİ beyaz sarı eksuda, hafif erode (çökük) ülser etrafı ödemli ve hiperemik zollinger ellison send hipergastrinemi ve ciddi asit yükü dışkıda antijen testinin spe ve sensi yüksek hem hanı hem tedavide
109
kemik iliğinde aspirasyon ve ekim aynı anda yapılır? tbc leishmania brusella
.
110
alkolik kc hst en sık siroz nedeni en sık kc nakli nedeni 3 form: steatoz, steatohepatit, siroz normal %0-30 yağlı kc %60-100 EN SIK steatohepatit %20-30 siroz <%10 alkol dozu, kullanım şekli, yağlı besin, düşük khidrat, obezite, egzersiz, sigara, kahve kadınlarda vki>25 erkekte >27 obezite, riski 2 kattan fazla arttırır
kc hasar mekanizması: genetik fak malnutrisyon alkolün toksik etkisi+ asetaldehit (kc’de dönüşür) hepatositlerde HİPERMETABOLİK durum serbest radikaller/ oksidatif hasar İMMUN SİS+SİTOKİN SALINIMI steatoz lipid peroksidasyonu ve apoptoz nekroz BAĞIRSAK GEÇİRGENLİĞİNİ ARTTIRIR ENDOTOKSİN TRANSLOKASYON OLUR KCE DOĞRU KUPPFER HÜC BUNLARI YAKALAYIP SİTOKİN VE KEMOKİN SALINIMINA NEDEN OLUR HÜC HASARI VE ÖLÜMÜ yağlı değişiklik, mallory hyalin sentezi, fibroblast çoğalması, kollajen sentezi
111
yağlı kc (steatoz) hafif transaminaz yüksekliği, asemp USG’de kc yağlı ve büyüktür GERİ DÖNÜŞÜMLÜDÜR tdv alkol kesilmesi, kilo verme, egzersiz spesifik tdv: metadoksin (AKH), metformin (NAFLD)
alkolik hepatit halsizlik, iştahsızlık, bulantı kusma, ateş, sarılık tm, resp alkaloz, hm, ödem, spider anjiom, transaminaz yüksekliği, GGT yüksek, albumin düşük, anemi, trombositopeni, lökositoz ŞİDDETLİ İSE: sarılık, koag boz, HE bx gerekmez
112
alkolik hepatitte bx yapılırsa sentrilobüler balon nekrozu mallory hyalin cis nötrofil inflamasyonu perivenüler hasar fibrozis (skar perisantraldan başlar) siroz rejeneratif nodüller
koagülopati, sarılık, HE varsa prognoz kötü mortalite >50 bunlar yoksa 15 MADDREY SKORU ALKOLİK HEPATİTTE PROGNOZ GÖSTERGESİ (PT-PTc)x4,6 +bilirubin >32 ise 1 aylık mort %35, HE varsa %45 TDV: KS ŞİDDETLİ HEPATİTE FAYDALI (diskriminant faktör>32) anabolik steroid, pentoksifilin, etanercept, infliximab, rej tdv (malotilat hepatosit rej sağlayan bir büyüme faktörü-sınırlı kontrollü çalışma)
113
yağlı kc sentrolobüler alanda makro ve mikroveziküler yağ birikimi periselüler fibrozis mallory hyalin cisimcikleri alkolik mikronodüler siroz (LAENNEC SİROZU) gross ise 3 mm
alkolik siroz diğer sirozlarla aynı ama etkin tdv alkolü bırakmaktır alkolü bırakan kompanse 5 sk %90 alkolü bırakmayan kompanse %70 alkol alan dekompanse <%30 STANDART TDV: asit tdv, varis tdv, peritonit tdv, HE tdv dekompanse olmuşsa veya hcc gelişmişse alkolü bırakan hastalarda KC nakli
114
TOKSİK HEPATİT >1000 ilaç ilaçlar kcde reaktif olur düşük miktarda immun rxn, yüksekse direkt toks (yoğun kovalent bağlanma) mitokondrial disfonk (resp azalır beta oks azalır, hüc disfonk hüc ölümü laktik asidoz) hepatit yapan: parasetamol, izoniazid, nsaii, ketokonazol, nitrofurantoin) kolestaz/mikst: acei, amoks-klav asit, eritromisin, fenitoin, sülfonamid, tsa akut hepatit, akut kolestaz kr hepatit, yağlı kc, NASH, granülomatöz hepatit fibrozis, siroz Vod, benign malign
halotan fulminan hepatit (akut sarı atrofi) ims vod metotreksat yağlı kc ve sh polivinil klorif anjiosarkom aflatoksin b sarılık, reye, yağlı kc, hcc, vod mantar zehirlenmesi sentrilobüler ve masif nekroz benzen metotreksat steatoz ve siroz karbon tetraklorid sentrlob nekroz (zon 3)
115
ASETAMİNOFEN (PARASETAMOL) toks zon 3 sentrlobüler nekroz 1 günde >6 gr alındığında fulminan hepatitlerin en sık sebebi ilaçlardır %52 akut kc yet en sık görülen %40 PARASETAMOL ALT yüksekliğine göre tdv devamında fulminant hepatit, kr kc hst, adaptasyon gelişebilir ilacın kesilmesiyle ALT düzeyi inebilir veya birkaç hafta yükselebilir sonra düşer
ilaç toksisiteleri bir dışlama tanısıdır latency <12 hf ilacı kesme ile düzelir en fazla hafif kc hasarı (ALT< 3x %0.1-10) sonra semp hst %0.01-1 en sz AKY (ölüm) %0.0001
116
TRANSAMİNAZLAR YÜKSEKSE USG, BT yağlanma görüldüyse izlem bx kitle görüldüyse MR, AFP bilier problem görüldüyse ERCP viral testlere bak (A,B,C,D,CMV,EBV,HEV,HSV) otoimmun (SPEP, ANA, SmAb) iskemi (geçmiş, eko) metabolik (demir, TIBC, ferritin, seruloplazmin, SPEP) DILI<%1 (ilaca bağlı kc hst)
.
117
HEPATİK ENSEFALOPATİ tip A: akut kc yet ile birlikte tip B: portosistemik bypassla birlikte (intrensek hepatosellüler yet olmaksızın) tip C: siroz ve portosistemik sant
6 ay içinde tekrar gelişiyorsa rekürren hiç normale dönmüyorsa persistan grade 0-1: minimal hepatik ens, dikkat dağınıklığı, diurnal ritim boz, uyku boz grade 2: aşikar, kişilik değ, davranış boz, asteriksis (flapping tremor), dispraxi, disoryantasyon, letarji, konuşma boz, ataksi, öfori depresyon grade 3: somnolans, büyük dizoryant, garip davranış, zaman yer uyumsuzluğu, konfüzyon, refleks değişimi grade 4: koma, refleks kaybı, nistagmus, bilinç bozukluğu
118
açık (overt) HE tanı anında %10-14 dekompanse olanlarda %16-21 yaşamı boyunca (kümülatif) açık HE %30-40 minimal HE veya gizli (covert) %20-80 TIPS sonrası 1 yılda %10-50 açık HE geçirenlerde 1 yıllık rekurens %40
ilk ataktan sonra 1 yıl sk %40 3 yıl %15 MULTİFAKTÖRİYEL MEKANİZMA amonyak Kbb’yi aşar ve glutamine dönüşür astrosit şişmesi ve disfonk nöronal disfonk yanlış NT mitokond disfonk ros artışı ach azalır hipereksitabilite
119
HE başka mekanizmaları: merkaptan, fenol deriveleri, manganez, hp, kısa ve orta zincirli y.a ARTIŞI alzheimer tip2 astrosit böb yet’de üre atılımı azalır kcde fazla üre yıkımı bağırsaklardan fazla emilim kaslarda fazla yıkım fazla protein alma
HE AYIRICI TANI metabolik ens toksik etkilenmeler wernick ens hepatolentriküler dej fonk psikoz intrakranyal hst osas, dm (asidoz, hipoglisemi), alkol, ilaç (bnz, nöroleptik, opioid) hiponatremi, hiperkalsemi
120
HE lab testi amonyak düzeyi (şart değil, turnike uygulanıyosa veya buzla taşınmıyorsa yüksek, tdv etkinliğini izlemek amacıyla, TOKLUKTAKİ DEĞERLER DAHA DOĞRU) minimal HE: yatak başında basit (hatırlatma, yazma çizme, şekil yapma, sayı birleştirme), psikometrik he skoru, kritik titreşim frekansı (CFF) epizodik HE: westhaven skalası, HESA, CHESS elektrofizyolojik testler: EEG, uyarılmış pot
hiperamonyemi: renal hst üreaz üreten mo üriner enf üreterosigmoidostomi şok ağır egzersiz, ciddi kas faaliyeti sigara, alkol bazı ilaçlar (valproik asit, barbitüratlar, narkotikler, diüretikler) parenteral beslenme yüksek doz KT reye send yd met defektleri
121
MİNİMAL HEPATİK ENS asemp hafif kog ve psikomotor boz sirozlu hst %20-80 klinik muayenede saptanmaz tanı: psikomotor ve nörofiz AMA HER ZAMAN YAPILAMAZ belirgin HE gelişiminin habercisidir psikometrik testler: sayı ilişkilendirme testi A ve B, çizgi izleme testi, seri nokta testi, rakam sembol testi cff normalde 60 ama bu hastalarda <39
elektrofizyolojik testler dalga frekansı bilateral senkron yavaşlamasıyla birlikte dalga amplitüdünde artış görülür alfa ritminden delta ritmine düşer EEG değişiklikleri, psikolojik ve biyokimyasal değişikliklerden de önce ortaya çıkar
122
HE tedavisinde primer proflaksi önerilmiyor HE’yi presipite eden fak: kabızlık, GİS kanama, enfeksiyon, akut hepatit, hcc, porta veya hepatik ven trombozu, sepsis, sıvı elektrolit boz, azotemi, alkol alımı veya alkol alımının kesilmesi, aşırı proteinli diyet, TIPS, çinko eksikliği, cerrahi şant
bitkisel kaynaklı pro, hayvansallardan üstün lif alımı nitrojenleri uzaklaştırıyor, ph düşürüyor, bakt fermantasyonu azaltıyor dallı zincirli aa (pro sentezi, HGF ind, beyinde kan akımını arttırıcı etkileri, etkili ama sağ kalıma etkileri yok)
123
HE TDV kolondan amonyak emiliminin azalması: emilmeyen disakkaridler (laktuloz, laktilol) antibiyo (rifaksimin, neomisin, vankomisin, metronidazol) kolonik floranın değiş (prebiyotik, akarboz kullanımı) toksik olmayan nitrojen sentezinin arttırılması LOLA idrarla nitrojen atılımının arttırılması (sodyum benzoat, ama içinde sodyum olduğundan sirozlu hst kullanılmıyo)
absorbe olmayan disakkaridler: laktuloz, laktilol, sorbitol gisde absorbe veya met olmazlar kolonda anaerobik bak kısa zincirli yağ asitleri+laktik aside parçalanır PH düşürürler, amonyak düzeyi düşer laksatif etki kolon bakterilerince amonyak alımı artar ib amonyum üretimi azalır hastaların %67-87sinde fayda minimal HE’de kognitif fonk ve yaşam kalitesini arttırıyor her 1-2 saatte 25 ml laktüloz fazla kullanımı aspirasyon, dehidratasyon, hipernatremi, ağır perianal irritasyon yapabilir
124
HE antibiotikler rifaksimin, oral ve absorbe olmaz epizotları azaltıyor disakkaritlere üstün veya benzer
amonyağı yzaklaştıran tdv L ornitin L aspartat 2 aminoasidin stabil tuzu granül ve IV formu önerilir üre ve glutamin sentezi için substrattır glutamin düzeyini düşürür ornitin fenil asetat: kas ve kc glutamin sentezini arttırır, amonyağı azaltır glutaminle konjuge olup böbrekten atılır sodyum benzoat glutamin ve glisinle konjugatlar oluşturuyolar böbrekten atılımını arttırıyolar L karnitin üre siklusunu stimüle ediyor
125
HE tdv diğerleri flumazenil: kısa etkili bnz res antag, kısa etkili, bromokriptin: dopamin res stimüle eder, ekstrapiramidal semp üzerine etkili çinko: sirozda Zn eksikliği sık, eksikliğinde üre siklus enzimlerinin çalışması azalıyor serum amonyak düzeylerini azaltıyor probiyotikler akarboz (kolonik proteolitik florayı azaltıyor, siroz kontrend, kan amonyak düzeyini azaltıyor) cerrahi tdv YOK dekomp ve kanama riski kc destek cihazları (MARS, prometheus) KC TRANSPLANTASYONU
ilk tercih laktüloz sonra rifaximin dallı aa yanıtsız tdvde IV LOLA yanıtsız tdvde MİNİMAL HE VE GİZLİ HE TDV EDİLMEMELİ günlük 35-40 kcal/kg ideal vücut ağırlığı günlük protein 1.2-1.5 g/kg
126
hepatik myelopati uzun süreli portokaval şantlara bağlı gelişen motor anormalliklerin mentalin önüne geçnesi alt eks hiperrefleksi, ilerleyici güçsüzlük ve spastisite hafif mental değ amonyak düşürücü standart tdv yanıt vermezken transplantasyon gerektirir
.
127
pankreas ekzokrin sisteminin, pankreatik enzimlerin hücre içinde aktivasyonu sonucu oluşan akut asiner hüc hasarı (otosindirim) ve buna karşı olan yerel ve sistemik inflamatuar yanıt ile karakterize karmaşık bir hastalığıdır akut pankreatit pank enzimlerinin hüc içinde akt olur lokal ve sistemik inflamatuar yanıt
kadın erkek aynı çocuklarda nadir 30 yaş sonrası sıklığı giderek artar en sık 50-70 yaş kadınlarda bilier, erkeklerde alkolik pankreatit daha sık EN SIK BİLİER TAŞ HASTALIĞI ikinci ALKOL hiperlipidemi, hiperkalsemi, herediter AP, travma (dış, ameliyat, ERCP) iskemi (hipotansiyon, emboli, vaskülit) pankreatik kanal obs (tm, kist, pankr divisum, duo divertikül, ampuler stenoz) duodenal obs infeksiyon akrep zehri ilaçlar idiopatik
128
uygunsuz proteolitik enzim akt olur tripsinojenin anormal akt yolu olan katepsin B ile tripsine dönüşmesi SONUCU OLAY BAŞLAR katepsin B pankreatik asiner hüc bulunur tripsin ve kemotripsin başlangıç enzimlerdir, onların açığa çıkışı diğer proenzimlerin (proelastaz, prokollajenaz, fosfolipaz) akt sonuçlanır tripsin endotel ve mast hüc histamin açığa çıkışı ödem, kanama ve vazoaktif peptit ve kinin üretimiyle sonuçlanan kallikrein sis akt
humoral ve hücresel inflamatuar sistemlerin ikisi de olaya katılır kompleman akt, histamin, bradikinin ve tnf salınımı olur lokal inf şiddeti ve sis komp sitokin cevabına, PNL fonk, nekroz miktarı ve bakt kontaminasyonuna bağlıdır ÇOĞU KEZ SELF LIMITED
129
AP’de bilier etyoloji safra taşlarının %15i semp semp verenlerin %3-8inde AP olur safra taşı pankreatiti olan hastaların hepsinin dışkısında safra taşı bulunmuştur idiopatik AP olgularının %75inde safra çamuru sorumlu tutulur (mikrolitiazis) bilier AP geçiren hastaların %90ında, AP öyküsü olmayanların ancak %20-30unda ortak kanal bulunur
alkol sitotoksik yağ asitlerine kaynak yaratır pankreas doku ve salgısında tripsin inh edici faktörü yok eder pankreas kan akımını azaltarak asiner hücre iskemisi yapar aşırı alkol alanların %5-10unda AP olur (genellikle alkole başladıktan yıllar sonra)
130
herediter pankreatit çocukluk adolesan kronik rekürren başka neden yok, birçok aile üyesinde 7q35deki katyonik tripsinojen gen mut sonucu bunlarda üretilen tripsin, tripsin benzeri proteazlarca inakt edilmeye karşı dirençlidir bunlarda intermittan intraselüler proteolizis nedeniyle AP olur HP, pank kanseri ve kr pankreatit için risk
ERCP sonrası %5 olur bu oran gabeksat mesilat ile azaltılabilir hiperparatiroidizme bağlı hiperkalsemide AP olur ama risk düşüktür sistemik vaskülit, şok, kp bypass gibi pankreas iskemisi olabilecek olaylar sonrası AP çok nadirdir
131
AP KLİNİK en sık semp karın ağrısı, ani başlayan, giderek artan, sıklıkla sırta yayılan epigastrik (kuşak tarzında) ağrı olur ağrı öncesi ağır yemek veya alkol öyküsü, bulantı ve kusma sıklıkla vardır aile öyküsü de olabilir geç veya şiddetli olgularda yüksek ateş, mental bozukluk, solunum sıkıntısı ve şok olabilir sarılık daha sık cullen, grey-turner epigastrik duyarlılık, defans, distansiyon ileus içi boş organa perforasyon tahta karın
EN SIK ÖLÜM SEBEBİ SEPSİS VE SEPTİK KOMP akut nekrotizan pankreatit (cullen belirtisi periumblikal hemoraji, gray turners belirtisi flank hemoraji) ARDS abdominal grafi kolon cutoff peripankreatik nekrotik dokular, drenaj ameliyatından çıkarılabilir
132
ATLANTA SINIFLAMASI akut ödematöz pankreatit akut nekrotik pankreatit (steril, enfekte) peripank sıvı birikimi (APFC) erken psödokist geç pankreatik abse
AP TANI kan amilaz kan amilaz izoenzim idrar amilazı, idrar tripsinojen 2 kan lipaz düzeyi (daha spesifik) periton sıvısının analizi AKC grafisi, direkt karın grafisi, usg BT (EN İYİSİ) mr, mrcp, ercp
133
HİPERAMİLASEMİ NEDENLERİ İNTRAABDOMİNAL ap, krp, travma, kanser, psödokist, apse, pankreatik asit bilier kanal hst, intest obs, mezenterik infarkt, özof mide perf, peritonit, aferent loop sendr, apandisit, dış gebelik rüptürü, salpenjit, rüptüre aort anevrizması
EKSTRAABDOMİNAL tümürük bezi hst kabakulak parotit taşı by ve makroamilazda amilaz atılamaz pnö, pankreatik plevral sıvı, med psödokist, kafa travması, ağır yanık, diyabetik ketoasidoz, gebe, ilaç
134
RANSON KRİTERLERİ bilier pankreatit : yaş >70 lökositoz >18 bin glu >220 ldh> 400 ast> 250 48.saatte: azalma hct >10 artış üre >2 ca<8 baz defisiti>5 sıvı defisiti>4
non bilier pankreatit : yaş>55 löko>16 bin glu >200 ldh>350 ast>250 48.saatte azalma hct>10 artış ürede>5 ca<8 po2<60 baz defisiti >4 sıvı defisiti >6 MORT 0-2 %2 5-6 %40
135
BALTHAZAR KRİTERLERİ normal pankreas fokal/diffüz pankreatik genişleme pankreatik hafif inflamasyon tek bir alanda sıvı birikimi (ön pararenal boşluk) iki veya daha fazla alanda sıvı gaz birikimi
ağır pankreatit(enfekte veya organ yet) ranson >3 glasgow >3 balthazar >3 apachi2 >7 crp >150
136
klinik seyir AP %90 hafif %10-30 ağır (yb izlemi, komp erken tanı ve tdv gerekir, sıvı res ve antibiyo proflaksisi yapılır) mort %60ı ilk 7 günde olur erken mort pulmoner ödem ve konjesy geç mort pankreatik nekroz komp sepsis
KOMPLİKASYONLAR LOKAL pankreatik abse pank psödokist gis kanama, intraperitoneal kanama duo veya kolonik parsiyel obs, perforasyon pank asit dm malabs splenik gastrik arter anevrixması
137
KOMPLİKASYONLAR SİSTEMİK şok mof ards dic myokard depresyonu böb yet stres gastriti
AP TDV KONSERVATİF sıvı elektrolit dengesi beslenme ve met destek ağrı tdv (dolantin 75 mg/4 saatte) ab (imipenem, sefuroksim, kinolon, klindamisin) n/g dekomp salgı inh (somatostatin) pankreas enzim inh (proteaz inh aprotinin gabexat taze donmuş plazma) antifibrinolitikler, klorokinin, fosfolipaz a inh pank serbest o2 radikallerinden korunması, serbest radikal temizleyiciler, ksantin oksidaz inh, izovolemik hemodilüsyon
138
ap tdv konservatif toksik maddelerin peritondan alınması (peritoneal diyaliz) paf antagonistleri minimal invaziv tdv ercp+es (sadece seçilmiş bilier pankreatitlerde)
psödokist: akut pankreatitli hst %35inde peripankreatik sıvı koleksiyonu fibröz duvarlıdır, kisti döşeyen epitel yoktur kist içeriğinde amilaz düzeyi yüksektir %50den fazlası 3 ay içinde spn düzelir 6 hf sonra komp oranı artar serum amilaz düzeyindeki yüksekliğin devam etmesi psödokisti düşündürmelidir girişimler 6.haftadan itibaren yapılmalı
139
psödokist sınıflama tip 1- normal duktal anatomi, pankreatik duktus ile kist arasında fistül yok tip 2- anormal duktal anatomi, pank duktus ile kist arasında fistül yok tip 3- anormal anatomi, pank duktus ile kist arasında fistül var
PSÖDOKİST TDV perkütan drenaj (tip 1’de %80 başarı, usg veya bt eşliğinde, fistül varsa başarı az, nadiren pankreatik abse veya fistül gelişebilir) endoskopik drenaj+pigtail kateter (tip 2-3) cerrahi drenaj (kistogastrostomi, roux loop kistojejunostomi, kist duvarı bx adenoca riski için)
140
PANKREATİK ABSE ilk ataktan 2-6 hf sonra eksternal drenaj (perkutan) ya da cerrahi psödokist ile ayrımı yapılmalı
AP CERRAHİ GİRİŞİM ENDİKASYONLARI enfekte pankreatik nekroz sterilde tdv yanıtsızlık (ateş, ağrı, organ yet sürmesi, oral alım intoleransı) bağırsak iskemi/perforasyonu mide bağ obs intraabd kanama abd kompartman sendromu
141
ANP invaziv girişim minimal invaziv yöntemler (perkütan drenaj, endoskopik drenaj, laparoskopik/video yardımlı drenaj) açık nekrozektomi (kapalı packing, açık packing, postop lavaj, planlı relaparatomi)
AP invaziv girişim planlama ap başlangıcından sonraki 3 ya da 4. hf hastanın kliniği stabilleşir, erken organ yet azalır, intraabd enflamasyon şiddeti azalır, intraop kanama riski azalır, ölü/canlı doku demarkasyon hattı belirginleşir, nekroz sınırlanmış (walled off) hale gelir STERİL PANK NEKROZLU OLGULARDA, kanama ya da iskemi gibi nedenlerle acil erken girişim yapıldığı durumlarda da enfekte nekroz gelişme riskini arttırdığıniçin drenaj ya da nekrozektomi yapılması önerilmez
142
step-up yaklaşımı girişim endikasyonu olan ANP olgularında girişime minimal invaziv işlemle başlayıp gerek oldukça daha invaziv yöntemlerin uygulanması perkütan drenaj endoskopik transgastrik nekrozektomi video yardımlı retroperitoneal debridman
perkütan drenaj endoskopik transgastrik nekrozektomi video yardımlı retroperitoneal debridman
143
DİSPEPSİ epigastrik ağrı, yanma hazımsızlık erken doyma şişkinlik bulantı geğirme midede dolgunluk hissi
prevalansı %25-40 ciddi organik hst ve malign nedenli olabiliyor yaşam kalitesini düşürüyor hastaların %50den azı doktora başvuru
144
%70 fonsiyonel dispepsi (üst gis, ibs alt gis) peptik ülser %15-25 GÖRH %5-15 (yanma, ekşime) İBS (şişkinlik, dışkılama prob) mide ca özof ca diğer ca KANSERLER %1-3
gastroparezi mide boşalma sıkıntısı şişkinlik nedenler : DM, skleroderma, postvagotomi, idiopatik İLAÇLAR (alkol, ab, KS, metformin, opiat, demir) bilier ağrı (sistik veya koledok kanalına düşer, yemekten sonra ara sıra gelen ağrı, bele vurur, USG ve KCFT istenir) kolelitiazis, koledokolitiazis
145
DİSPEPSİ NEDENLERİ kr pankreatit (strator, malnut) pankreas ca DM, adr yet, tiroid hst, hiperparatiroidizm hcc iskemik bağ hst (diyetle ilişkili, yemek yemez) parazitoz (giardia, strongyloides) gastrik enf (cmv, mantar) gebelik khidrat malabs (laktoz, sorbitol, fruktoz)
FM ve lab fonksiyonel dispepside genellikle NORMAL ayırıcı tanıda yardımcı olabilirler (batında palpabl kitle, hidrops kese, sarılık, demir eks anemisi) ENDOSKOPİ batın usg, batın bt
146
AAAALARRMMM BULGULARRRR GİS kanama istemsiz kilo kaybı (son 6 ay %10, son 2 ay %5 ten fazla azalma) Demir eks anemisi 1. der yakınında mide tm ilerleyici disfaji, odinofaji dirençli kusma epigastrik kitle
İBS: Hastada son 3 ay boyunca ayda en az 3 gün yineleyen karın ağrısı veya karında rahatsızlık hissi defekasyon sonrası azalma dışkı sıklığında değişiklik dışkı yapısı ve görünümde değişiklik
147
PEPTİK ÜLSER açlıkta ağrı yemekten 2-5 saat sonra ağrı ağrı gece uykudan uyandırıyor mu (organik sebepli) ağrı yanma, acı şeklinde mi epigastriumda küçük bir alana lokalize antiasitlerle geçiyor mu
GÖRH retrosternal yanma, ağrı (pirozis, heartburn) regürjitasyon disfaji
148
BİLİER AĞRI sağ üst kadranda veya epigastriumda lokalize akut ve şiddetli, en az 1 saat devam eden ağrı kolik tarzda mı sağ skapula altına yayılım ağrıya bulantı kusma eşlik ediyor mu
DİSPEPSİDE tanısal testler nsaii sorgulanması, hemogram, biyokimya, seroloji, ggk, abdomen direkt grafi
149
FONKSİYONEL DİSPEPSİ TARAMA KRİTERLERİ 1) gastropareziye benziyorsa (yemek sonrası dolgunluk, erken doyma) son 3 aydır en az 3 kez/hafta semp 2) ülsere benziyosa (epigastrik ağrı, yanma) son 3 aydır en az 1 kez/hafta semp TANIDAN EN AZ 6 AY ÖNCE SEMP BAŞLAMALI ENDOSKOPİDE BULGU YOK
FONKSİYONEL DİSPEPSİDE PATOFİZ artmış mide asiti, stres hp enf gis mot boz (antral hipomot dissinerji) visseral hipersens %100 (iç organlarda ağrı eşiği düşer) azalmış gastrik akomodasyon gastrik myoelektrik akt bo
150
dispepside başlangıç tdv PPI en az 1 ay olmalı en düşük ilaç dozu yeterliyse aralıklı veya gerektiğinde semp oldukça kendisi kullanmalı yağlı diyetten kaçın sık ve küçük öğünler yakınmaları arttıran gıdalardan uzak dur yakınmalar uzunsa; KR PANKREATİT GLUTEN HASSASİYETİ ÇÖLYAK (daha ciddi)
DİSPEPSİDE İLAÇ TDV PPI (temel ve ilk) h2 res blo bizmut tuzları (ishal yapar, siyah dışkı, metalik tat) antasitler (hafif yakınmaları olanlarda) sukralfat
151
fonk dispepside hp eradikasyonu TRde yapılmıyor çünkü fazla direnç var PROKİNETİKLER (gastroparezi bulguları için) metaklopramid (metpamid) domperidon (motilium) itoprid ve sumatriptan umut verici
dispeptik hastada GÖRH ve İBS yakınmaları varsa bunların tdv gerekir aspirin ve NSAİİ kullanıyorsa ilacı kes, değiştir veya PPI ekle bunlar yoksa yaş >45 veya alarm semp+ ENDOSKOPİ yaş <45 ve alarm semp yok PPI 4-6 hf, eğer yanıt yoksa tanıyı gözden geçir ve ENDOSKOPİ patolojik bulgu varsa nedene göre tdv
152
PPI yanıtsız fonk dispepsi: normal endoskopi gözden geçir diğer nedenleri araştır dirençli dispepsi antidepresan, prokinetik, davranış terapisi
.
153
GİS DIŞI KARIN AĞRILARI akut MI, ektopik gebelik orak hüc anemi porfiri akut adrenal yetmezlik abdominal aort anevrizması üremi diyabetik ketoasidoz
visseral org, periton, omentum majus; kesilme, yırtılma, ezilme ve yanma gibi uyaranlara karşı duyarsızdır AĞRIYI OLUŞTURANLAR gerilme, spazm, kuvvetli kontraksiyon distansiyona karşı direnç neoplaziye bağlı çekilme tm hüc direkt nöral invazyonu inflamasyon doku ödemi iskemi
154
AĞRI MEKANİZMASI respetörler organ duvarındadır (mekanik) A-delta (bilateral kortekste sonlanırlar, hızlı, keskin, lokalize, derin ağrı, başlıca cilt ve kasa yayılırlar) C lifleri (yavaş, künt, kramp tarzı, sinsi, viseral) kimyasal res MUKOZADA
T7-L2 çölyak ganglion (özof, mide, damarlar, kc safra, pankreas, adrenal, ib) sup mez gang (kolon) inf mez gang (rektum, böb)
155
PARİETAL AĞRI spinal sinir parietal periton, karın duvarındaki nosiseptörlerin uyarılması myelinize A delta afferentleri keskin ve lokalize (kortekste sonlanım) öksürük, hareket, sarsıntıyla artar hasta hareketsiz yatar, hareket etmekten korkar spinal kordun posterior traktuslarından taşınırlar
VİSSERAL AĞRI splanknik sinir torasik veya abdominal iç organlarda bulunan reseptörler BİLATERAL AFFERENT GİRİŞ spinal korda değişik düzeylerden girerler myelinize olmayan C LİFLERİ Künt sinsi kramp tarzında, lokalize edilemeyen ağrı (hipotalamusta sonlanır) daha uzun süreli ORTA HATTA HİSSEDİLİR spinotalamik traktusla talamusa ulaşır
156
yansıyan ağrı converge projection kötü lokalize, künt ağrı kutanöz dermatomlardan gelen afferentler, spinal korda ağrılı organlardan gelen liflerle aynı seviyede girerler MI epigastrium, boyun, çene, sol kol safra yolu hst sağ skapula altı, sağ omuz t6-8 pankreas hst kuşak tarzı bele özof hst (görh…) skapulalar arası subdiafragmatik irritasyon (abse…) SUPRAKLAVİKULAR (sagesser bulgusu) veya omuz ağrısı (kehr işareti) c4 üreter obst testis ağrısı bağırsak ağrısı t10-12
Kolik: kıvrandıran, ara ara gelen, içi boş organ tıkanıklığı inflamatuar, daha yavaş artar; iskemik ağrı daha erken ve daha şiddetli şiddetli bir ağrı ile gelen hastada aniden ağrı kesiliyorsa perforasyon, daha tehlikeli, daha sonra çok şiddetli ağrı yapar
157
ORGANİK AĞRI akut, persistan, giderek artan şiddet lokalize uykudan uyandırırrr ateş, anoreksi, kusma, kilo kaybı, anemi, yüksek sedimentasyon
FONKSİYONEL AĞRI genellikle şiddeti değişmez değişik lokalizasyon, gezici, yaygın baş ağrısı, baş dönmesi, multipl sis yakınmaları psikolojik stres var ağrı uzun sürer ve hafiftir
158
GRAY TURNER BELİRTİSİ belde ekimoz, intraperitoneal kanama, hemorajik pankreatit, abdominal aort rüptürü, ektopik gebelil rüptürü karında ise cullen belirtisi
akc grafisinde subdiafragmatik hava veya alt lob pnömoniler görebiliriz
159
sağ üst kadran ve epigastrik ağrı: safra kese ve yolu hastalıkları peptik ülser, gastrit pankreatit abdominal aort anevrizması MI pnö pyelonefrit hepatit
KRONİK PANKREATİT dilate pankreas kanalı, fibrozis, kalsifikasyon ve taşlar görülüyorsa TANI koy irreversibl, progresif, fibroenflamatuar karın ağrısı oldukça şiddetli olup ilaç bağımlılığına yol açabilir asiner hücrelerin devamlı yıkımı
160
KP ETYOLOJİ (TİGARO) en sık etken alkol T toksik/ metabolit (alkol, sigara, hiperkalsemi, hiperlipidemi) İ idiopatik G genetik (OD prss1, OR cftr) A otoimmun (oi pankreatit, IgG4 ilişkili ) R rekürren (postnekrotik, kronik alkolizm, DM, RT) O obstrüktif (safra taşı, striktür, duo karsinom, pankreatik adenoca)
alkol %75-90 sorumlu (günlük >150 gr) protein presipitatlar birikir ve küçük kanal obs, transportu engeller enzimler pankreasta aktifleşir ailesel tripsinojen geni, SPINK mut, CFTR geni
161
pankreas kanal tıkanıklığı travma, ampulladaki stenoz, neoplazi, pank ca, psödokistlerin darlığı, stent tıkanması, ağır akut pankreatit sonrası kanalda darlık tıkanıklık yapanlar uzun süreli olmalıdır obs kaldırılırsa kısmen reversibl olabilir
hiperlipidemi: familyal hiperlipidemi (tip 4 ve 5 hipertrigliseridemi), östrojen tdv, kontrolsüz DM akla getirilmeli hiperkalsemi %5-7 hiperparatiroidizm Oİ: skleroderma, sklerozan kolanjit, PBK, hipergamaglob, IgG4 seviyeleri artmıştır, diffüz büyümüş pankreasla birlikte segmental veya dar kanal saptanır periduktal bölgeyi saran lenfosit ve plazmositlerden oluşan infiltrat bulunur pankreatite sekonder psödotm görüntüsü oluşturabilir steroid tdv iyi yanıt verir
162
KP’de genellikle diffüz tutulum vardır ama kanalda obs varsa lokal hasar olabilir pankreasta büyüme ve endurasyon olabilde de ağır pankreatitlerde doku atrofiyedir pankreas dokusu içinde kistler de bulunabilir kr pankreatitte %90 ağrı görülür en belirgin yakınmadır
KP TİPİK AĞRI sürekli ve şiddetli bir epigastrik ağrı sıklıkla bele yayılır nadiren bulantı kusma eşlik eder dik oturma ve öne eğilmeyle hafifler alkol ve ağır yemekle (özellikle yağlı) şiddetlenir antasitlere yanıtsız, narkotiklere ihtiyaç vardır
163
ATİPİK AĞRI sağ ya da sol üst kadranda lokalize tüm üst karna yayılım göğse yayılım ağrısız yineleyen ağrı (kp zemininde akut ataklar, taş varsa) şiddetli alevlenme dönemleri gösteren sürekli ağrı
KP’de ağrı mekanizmaları en çok basınç artışıdır (kompartman benzeri sendrom, fibrozisle basınç artar) santral ileti problemleri ( inh ağrı modülasyonunda yetersizlik, santral sensitizasyon, duyusal nöronlarda artmış sinaptik etkinlik) komplikasyonlar ( psödokist, duo koled obs, peptik ülser %4-38, splenik ven trombozu %4-45) periferik ileti prob (pank nosisep artış, pank nöropati ve nöroplastisite) CCK artışı (kanal basıncını arttırır, nosisep yolak akt), mezenter iskemi, diyabetik nöropati tdv yan etkileri (opioide bağlı bağ disfonk, cerrahi endoskopi, bağ mot değ bağlı bakt aşırı üreme)
164
pankreatik yetmezlik fonk %90ı gittiğinde endokrin fonk önce bozulur (insulin, glukagon, somatostatin azalır hipoglisemiye eğilim artar) ekzokrin yetersizlik (amilaz lipaz proteaz bikarbonat azalması)
en önemlisi pankreatik lipaz eksikliğidir kompanzatuar mekanizması yoktur en erken azalmaya başlayan enzimdir dayanıksızdır ve kolayca parçalanır tek kompanzasyon kaynağı gastrik lipazdır gastrik lipaz kr pankreatitte 3-4 kar artabilmektedir şişkinlik karın ağrısı ishal steatore (%15-20 sadece steatore) ADEK malabs, b12 eks pankreatik diyabet (ileri dönem) malnutrisyon ileri vakalarda
165
kr pankreatitli hst mikronutrient ve lipoprotein anormallikleri erken ateroskleroz ve kvs olaylarını arttırıyor subklinik KP’de steatore, kilo kaybı yoktur kronik kalsifikasyonla giden hst DM daha sık ailede DM öyküsü olanlarda daha sık DİSTAL PANKREATEKTOMİ ve BÜYÜK PANK RESEKSİYONU DM RİSKİNİ ARTTIRIR (drenaj ve pankreatikoduodenektomi arttırmaz) diyabetik RETİNOPATİ ve NÖROPATİ DAHA SIK görülür
KR PANKREATİT KOMPLİKASYONLARI psödokistler %10 duo veya koledok obs %5-10 pankreatik asit, plevral efüzyon splenik ven trombozu (izole gastrik varis) psödoanevrizma oluşumu pankreas kanseri %4 gis kanama (sv trombozu-varis, psödokist, peptik ülser) internal ve eksternal fistülizasyon
166
PANKREAS KANSERİ ileri yaş, alkolsüz olabilir kilo kaybı, semp alevlenme belirgin konstitüsyonel semp pankreatik kanalda 1 cmden uzun darlık bulunması tm belirteçlerinin pozitif olması (CA 19-9 ve CEA)
KP TANISI EUS en iyisi ercp mr mrcp bt usg direkt batın grafisi pankreatik kalsifikasyon, steatore, DM hastaların 1/3ünden azında bulunur FM: epigastrik hassasiyet, nadiren defans, sol ük veya epigastrik bölgede kitle palpasyonu, kilo kaybı, malnut bulguları, sarılık, pannikülit, küçük eklemlerde poliartrit pankreatik fonk testleri: tanıda şüphede kalınan hastalarda
167
amilaz ve lipaz normal veya hafif artmış kp yama tarzında fokal hastalık parankimde fibrozis tanısal ve prognostik önemi yok akut atak sırasında internal fistül varlığında hemogram, elektrolit, KCFT genellikle normal bilirubin ve ALP artmış ise koledok darlığı olabilir glukoz intoleransı açlık şekeri yükselmiştir malnutrisyonla ilişkili: apolipopro, total kolesterol, mg, adek, retinol bağlayıcı pro, ca, zn, se, prealbumin düzeyleri azalmış olabilir direkt testler tüplüdür
DİREKT PANKREATİK FONK TESTLERİ duo çift lümenli tüp midedeki uç gastrik içeriğin duo geçmesine engel duo ucundan pankreatik sekresyon toplanıp test edilir hormonal stimülanlar CCK (enzim) ve sekretin (bikarb) ERKEN EVREDE EN DUYARLI TEST sekretin cerulein testi
168
FEKAL ELASTAZ spot dışkıda ELİSA ile sekretinden duyarlılığı daha yüksek <200 mikrogram PEY <100 ise şiddetli yetmezlik CMTG tg yıkımı co2 atılımına bakılır pankreatik yetmezlikte co2 düşük <%29 yağ malabs duyarlılığı>%90
DIŞKIDA YAĞ sudan black steatokrit (kantitatif) 72 saatlik dışkıda kantitatif yağ ölçümü (altın standart normalde <7 gr) yağ absorbsiyon katsayısı direkt karın grafisi %30 yaygın veya fokal kalsifikasyonlar, bunlar varsa tanı %95 kesindir usg, batın bt, mrcp, ENDOSKOPİK ULTRASON yan dallarda, ana kanalda distal darlık ve prox dilatasyonlar, kalsifikasyon ve taşlar (hiperekoik, akustik gölge), obstrüksiyon, parankimde kalsifikasyonlar, kistler
169
KP 1) direkt grafi, usg, serum tripsin, fekal elastaz 2) hormon stim testi, bt, mr, mrcp, eus 3) ercp
KP TDV ağrı tdv pankreas enzim replasman tdv (PERT öğün başına 25 bin ünite başlanıp ihtiyaca göre arttırılır, gıdanın ilk lokması ve orta kreon lipaz, ara öğünde 1 tane diğerlerinde 2, dramatik düzelir hemen) destek tdv (d vit, b12, zn, mg) komplikasyonların tedavisi cerrahi
170
BETA LAKTAMLAR penisilin, sefalosporin, karbapenem hüc duvarı sentezini bozarlar GLİKOPEPTİTLER vankomisin hüc duvarı sentezini bozarlar FOSFONİK ASİT fosfomisin pürivil transferaz inh
KİNOLONLAR siprofloksasin, levofloksasin, moksifloks DNA giraz inhibisyonu ile sarmal oluşumunun önlenmesi, Topoizomeraz inhibisyonu (DNA zincirinin ayrılmasını önler) NİTROMİDASOLLER metronidazol (sadece anaerobik bakt içine girer ve dna sentezine etkili)
171
AMİNOGLİKOZİTLER gentamisin, amikasin ribozom üzerinden selektif etki (protein sentezi inh) MAKROLİDLER eritromisin, klaritromisin, azitromisin, klindamisin, linkomisin ribozom üzerinden selektif etki (protein sentezi inh) TETRASİKLİNLER tetrasiklin, doksisiklin ribozom üzerinden selektif etki (protein sentezi inh)
tiazolidin+betalaktam+6APA DOĞAL PENİSİLİNLER: Penislin G, V AMİNOPENİSİLİNLER: gr+- ampisilin, amoksasilin ÜREİDOPENİSİLİN (p. aeruginosa) piperasilin BLİ kombinasyonları (En sık) ampisilin sulbaktam amoksisilin klav asit piperasilin tazobaktam (antipsö) tikarsilin klav asit
172
DOĞAL PENİSİLİNLER penisilin G,V gram + etkili staf, streptokok, enterokok, peptokok, peptostreptokok clostridium türleri (c.difficile hariç, ab ilişkili en çok ishal yapan) anaerob bacterioides türleri (b. fragilis hariç) anaerob actinomyces türleri bazı fusabacterium türlerine etkilidir
doğal penisilin endikasyonları akut tonsilit (a grubu beta streptokok) deri ve yumuşak doku enf pnömokoksik meningokoksik menenjit pnö penisiline duyarlı staf. aureus tdv diyafram üstü anaerobik enf tdv (gram+) akc absesi, aspirasyon pnö, periodontal enf staf. aureus hariç genellikle stafların çoğu BL yaparlar BLİ eklenir
173
doğal penislin ve aminopenisilin proflaksi: akut romatizmal ateş tkr otitis media splenektomili olgular preterm prematür membran rüptürü gebeler
doğal penisilinler neleri tdv eder şarbon aktinomikoz sifiliz leptospiroz fare ısırığı hst gazlı gangren füzospiroket inf
174
AMİNOPENİSİLİNLER staf, streptokok, enterokok, h.inf (BLsiz) e coli, shigella, salmonella listeria monocytogenes h. inf ve listeriaya intrinsik etkili
aminopenisilinlere dirençli olanlar klebsiella (intrinsik) serratia, acinetobacter, psödomonas indok + proteus tipleri b. fragilis
175
AMİNOPENİSİLİNLERDE amoksisilin oral emilimi %75-90 ve yiyeceklerden etkilenmez daha çok oral tdvde seçilir ampsilin emilimi ise %30-55
aminopenisilin endikasyonları enterik ateş, şigellozis üriner sis enf (sistit, pyelonefrit) deri ve yumuşak doku enf cinsel yolla bulaşan enf kemik ve eklem hst otitis media, pnö, sinüzit, bronşit, KOAH alevlenmesi listeria ve e.faecalis enf aminoglikozitlerle kombine
176
prokain penisilin im benzatin penisilin im depodur, ARA proflaksi penisilin V (oral) ampisilin, amoksisilin oral,iv,im KRİSTALİZE PENİSİLİN G İV EN KISA ETKİLİ
İSTENMEYEN ETKİLER penisiloil/penisilanik asit en önemli antijen etken hafif deri döküntüsü, anaflaksi (HER 4 TİP HS RXN DA GELİŞEBİLİR) penisiline karşı alerjik rxn için sadece IV YAPILACAKSA PENİSİLİN TESTİ YAPILIR ürtiker %1-5 mortalite %10 anaflaksi %0.015-0.04 penisilin uygulanmasını takiben 2-20 dk içinde alerji 12-15.dk en çok
177
penisilin testi sadece igE ilişkili tip1 hs saptayabilir 1 saat içinde oluşur diğerleri: tip 2 sitotoksik, tip3 immun komplex, tip4 hücre ilişkili(en geç) dozdan bağımsız alerji gelişebilir IV ve IM sadece acil müdahalelerde ve hastanede yapılmalı IgE ilişkili: ürtiker, anjioödem, wheezing, nefes kesilmesi, anaflaksi
test maddesi kristalize penisilin 10 ü ml sulandırılıp en az 24 saat oda ısısında bekletilerek hazırlanır deri içine uygulama sonrası 5 mmden daha fazla eritem ve endürasyon + çapraz rxn vardır JARİSCH HERXHEİMER RXN: sifiliz, lyme hastalığı, leptospiroz olgularında penisilin kullanımı ile mikroorganizmalardan açığa çıkan pirojenler ateş, tk, titreme, hipervent, eritem, myalji, terleme tdv prednizolon kullanılır
178
İSTENMEYEN ETKİLERrr gis: ishal %2-5, bulantı, kusma, enterokolit nötropeni %1-4 trombositopeni, hemolitik anemi sodyum yüklenmesi, hipokalemi, interstisyel nefrit
BLİ klav asit- amoksisilin (KAM) sulbaktam- ampisilin (SAM), sefoperazon+sulbaktam acinetobactere etkili tazobaktam- piperasilin ANTİPSÖ avibaktam- seftazidim ANTİPSÖ reversibl inh, acinetobacter etkinliği yok
179
SEFALOSPORİNLER dihidrotiasin halkası + beta laktam= sefem çekirdeği dihidrotiazin halkası 1.3.7. pozisyonlarında yan zincir değişiklikleri farklı antibak ve farma özellikler 3.pozisyonda farma 7.de antibakteriyel
7.pozisyonu benzer: sefotaksim, seftriakson, sefepim (4k), sefpirom, sefpodoksim seftazidim ve seftolozan antipsö etkinlik artar
180
1.k ss gram+ sefazolin 2.k ss sadece anerob (sefmetazol, sefotetan, sefoksitin) 3.k ss gram- (sefoperazon ve seftazidim antipsö) sefotaksim, seftriakson, seftazidim 1+3+antipsö=4.k (sefepim, sefpirom) 5.k (MRSA etkili seftarolin)
MAKROLİDLER gram+ gram- (neisseria, h.inf, bordatella) atipik (klamidya, lejyonella, mukoplazma, riketsia) mikobakteri spiroket (t pallidum, b burgdorferi) birçok mo bakteriostatik bazılarında bakterisid karbon sayılarına göre ayrılırlar 14c eritromisin, klaritromisin 15c azitromisin 16c enterobaktere etkinliği yok
181
makrolidler penisilin alerjisi olanlarda alternatif sye, koah alevlenme, tgp, atipik pnö boğmaca (borrelia) deri ve yumuşak doku enf
ürogenital sis hst (1 gr tek doz azitromisin şankıroid tdv), klamidyal ve nongonokoksik üretrit c. jejuni gastroenteritinde eritromisin ilk seçenek konjenital toksoplazmosiste erken dönem lyme hst hp inf (metronidazol+amoks veya tetrasiklin) basiller anjiomatozis (bartonella)
182
makrolidler klinik m. avium kompleks tdv (etambutol/rifabutin+azitromisin/klaritromisin) m.lepra tdv klaritromisin alternatifidir
krk cerrahisinde mekanik bağ hazırlığında veya gastrik mot azalmış kişilerde 14c makrolidlerin motilin res agonisti antibak,antiinf,prokinetik,antiparaziter MAKROLİD azitromisin, gıdalarla alındığında biyoyar azalır, yemeklerden 1 saat önce veya 2 saat sonra alınmalı, feçesle atılmalı, kas yd kemik prostat akc böb tonsil klaritromisin gıdalardan etkilenmez ilk 3 saat içinde max kons ulaşır, %50 böb atılım MAKROLİDLER CYP3A ETKİLEŞİMİ MUTLAKA BAŞKA İLAÇ KULLANIMI SORULUR
183
KİNOLONLAR nalidiksik asit kimyasaldan üretilmiştir antibakteriyel etkili kemoterapötiklerdir 2.k siprofloksasin (en çok antipsö) levofloksasin (sye+iye, pnömokoklara da kullanılabilir) 4.k moksifloksasin (anaerob etkinliği var)
kinolon etki mekanizması DNA sentezi direkt inhibisyonu dna giraz (topoizomeraz 2) gram - (gyr A ve B) topoizomeraz 4 gram+ (par C ve E) supercoiling yönetimi zincir açılması-sık kıvrım-açılan uçların yapışması
184
kinolonların max kons ulaşma süresi yiyeceklerden dolayı gecikir, aç karna alınması daha iyidir nalidiksik asit ve moksifloksasin- hepatik metabolizma ile atılır ve metabolitleri antibak etkiye katkı sağlar kons bağlımlı etkinlik
kinolon klinik pnö (levo moksi) üriner enf (sipro, psödomonas enf dahil) gonore, nongono üretrit, prostatit turist ishali, kolera, şigella, salmonella enf kemik eklem enf atipik mikobak enf kombinasyon tdv (dirençli tbc, bruselloz, intraabd enf)
185
kinolon istenmeyen etkiler SSS bulguları %0.9-11 baş ağrısı, halüsinasyon, deliryum, uykusuzluk (ileri yaşta ve nörolojik hst kullanılacaksa hastanın önceki problemleri iyi bilinmelidir) alerji ve deri rxn %0.4-2.8 artropati, kıkırdak toks (<16y tercih edilmez) tendinit retinal dekolman İRREVERSİBL GÖRME KAYBI QT uzaması, bk, kmp lökopeni, eozinofili. transaminaz yüks %10 HİPOGLİSEMİ (dm, gatifloksasin) pankreas insulin stim
kinolon ilaç etkileşimi antiasitler sukralfat demir sülfat multivitamin morfin kinolonların oral biyoyar azaltırlar sipro+teofilin kullanılmamalı teofilin konst artış yapar, moniterize edilmeli KOAH hst yapılacaksa
186
deri en geniş organ 2 metre en kalın avuç içi ayak tabanı en ince göz ve ağız çevresi epidermiste keratonistler var st lucidumda nuc ve org yok st spinosum ve bazale malphigi tabakası langerhans hüc derinin makrofajları melanosit deriye rengini verir dermis derindir
deri enfeksiyonları primer (primr pyodermi) veya lezyon üzerine eklenen sekonder enf olabilir sistemik enf deri tutulumu (toks) parainfeksiyöz ve postinfeksiyöz nonsupuratif komplikasyonlar
187
ektimada sadece grup a streptokok var kıl iltihaplarında ise streptokok yok şankr benzeri lezyonda t pallidum, b anthracis eritrazma cornyebacterium minutissimum
sistemik enf deri tutulumu bakteriyemi, fungemiler ie listeriosis leptospiroz (weil hst-pretial ateş) fare ısırığı hst melioidozis, glanders, carrion hst (verruca peruana) toksinlerle oluşan hst (kızıl, toksik şok sendromu, scalded skin send)
188
purpura fulminans (intravasküler koagülasyon) streptokok, staf, n. men eritema nodosum (tibial ön yüzde ağrılı 1-2 cm nodüller) steptokok, mtbc, leptospira eritema multiforme bnz lezyonlar streptokok grup A streptokoktan dolayı akut tonsilit de görülebilir
ims hst akla bunlar da gelmeliiii nodüler lezyonlar: candida, s aureus hiperplastik lezyonlar: nocardia vasküler papül/nodül: bartonella annuler eritem (eritema kronikum migrans): borrelia bugdorferi
189
patogenez deride çoğalma (primer) toksin salınımı inflamatuar yanıt vasküler yapı üzerine etkiler (peteşi, purpura, ekimoz) bunlar basmakla solmaz
KOMPLİKE OLMAYAN DYDİ ab tdv veya basit drenaja yanıt veren enf yüzeyel: impetigo, ektima derin: erizipel, selülit kıl folikülüyle ilişkili: folikülit, fronkül apse: karbonkül ve diğer minik kutanöz abseler
190
KOMPLİKE DYDİ derin dokulara yayılım gösteren, cerrahi girişim gerektiren veya komp edici hastalığı bulunanlarda gelişen enf nekrotizan selülit, diyabetik ayak enf, bası yaraları, gangren fasya tutulumu
impetigo (büllöz, büllöz olmayan) yüzeyel intraepidermal uniloküler vezikülopüstül vezikül, püstül, krutlu lezyonlar (altın sarısı, bal renk), çevrede küçük püstüller KAŞINTILI, ağrısız koyu kahve kanamalı ise staf bal rengi ise streptokok ön planda 2-5y çocuk, özbakımsız yaşlı mikst de olabilir LOKAL BAKIM, POMAD AB gerekir parenteral ve oral ab ihtiyacı olmaz
191
büllöz impetigo %10 s.aureus faj grup 2 ekstrasellüler eksfoliatif toksin (ETA,ETB) bülün çevresinde eritem yok, nikolsky yok, bül hareketsizdir bakteriosin-streptokokal süper inf nadir
stafilokokal haşlanmış deri sendromu eksfolyatif toksin farenjit yok enantem yok DESKUAMASYON TOKSİK ŞOK SENDORMU: TSST1, enterotoksin B,C hipotansiyon, ateş organ tutulumu (en az 3 sistem)
192
folikülit: tek bir kıl kökünün iltihabı, erkekte sakal, kaşınıp sıkılmamalı, s aureus, psödomonas, candida, malassezia furfur, eozinofilik püstüler folikülit AB POMAD YETERLİ
fronkül: çıban, subkutan dokuya kadar yayılabilen derin inf nodül, endurasyon karbonkül: subkutanöz doku içine yayılabilen bir sürü fronkülün birleşimi MUTLAKA CERRAHİ DRENAJ ve içinden aspirasyon alınmalı, kültür, ab tdv parenteral 2 gün sonra orale geç
193
PARANİŞİ tırnak komşuluğunda enfeksiyon deri ve deri etleri tırnak doğru ve düz kesilmeli tırnak batması önlenmeli s.aureus, streptokok candida psödomonas bunlar özellikle parmak araları su teması nemli ortam
EKTİMA epidermise penetre olan ZIMBA ile delinmiş gibi MENEKŞE rengi BÖCEK ISIRIĞI ALT EKS çocuk ve yaşlılarda çevresi hiperemik, deri kaybı vardır SINIRLI, yeşil sarı kabuklu ORAL TDV LOKAL BAKIM, oynanmamalı
194
SELÜLİT grup A streptokok, S AUREUS DERMİS+SUBKUTAN YAĞ D ağrı, kızarıklık, ateş, bakteriyemi %2-4 sınırları belirsiz, sıcak, ödemli lezyon, basmakla solan lap, lokal abse, nekroz+ BÜL SIVISI VE KAN KÜLTÜRÜ bakteriyemi %2-4 olduğundan kültür - ise dışlamaz
GANGRENÖZ SELÜLİT (inf gangren) inatçı ağrı bül nekroz/ ekimoz/ gaz (krepitasyon) kutanöz anestezi (duyu kaybı) sis toks bulguları (ateş, bulantı, kusma) tdv yanıtsızlığı perineal flegmon, gangrenöz balanit GRAM + - ANAEROB
195
nekrotizan fasit tip1: en çok, polimikrobial, enterobak, anaerob tip2: s pyogenes tip3: vibrio ve diğerleri klostrial myonekroz progresif bakteriyel sinerjistik gangren sinerjistik nekrotizan selülit, perineal flegmon, gangrenöz balanit, ims gangrenöz selülit, selülit zemininde küçük lokalize alanda gelişen nekroz
ERİZİPEL lenfatik tutulum, yüzeyel selülit %70-80 alt eks SINIRLARI BELİRGİNN hastalıklı alanların arasında SAĞLAM BÖLGELERİN VARLIĞI patognomonik streptokok öncelikle düşünülmeli %5 bül parlak kırmızı, ödemli, palpabl, sınırları belirgin ve ağrılı
196
erizipel risk fak subklinik veya yoğun lenfödem venöz staz obezite paraparezi dm aşırı alkol kullanımı nefrotik sendrom
ERİZİPELOİD etken pleomorfik sporsuz gram + basil balıklı, kabuklu deniz ürünleri, etçilik yaz ayları ELLERDEKİ ABRAZYONDAN 1 HF AĞRILI MENEKŞE MOR RENKLİ ÜLSERLEŞMEYEN LEZYON penisilin, tetrasiklin (staf ve streptokoklarda ampirik tdv kullandığımız en önemli ilaç penisilinlerdir)
197
ERİTRAZMA cornybac minutissimum etken erkek, obez, dm kaşıntılı, kırmızı kahverengi maküler lezyon WOOD IŞIĞI pembe kırmızı floresan birkaç haftada iyileşir penisilin G, eritromisin 5-7 gün koltuk altı, göğüs altı, inguinal bölge, diz arkası
ŞARBON akc tut, gis tut mortaldir deri şarbonu ise zoonoz, gram+ aerob, fakültatif anaerob bacillus anthracis
198
DERİ ŞARBONU nekrotik değildir ayrım önemli kaşıntı vs ile deri inokülasyonu inkübasyon süresi 1-7 gün kaşıntı, yanma kırmızı makül-papül-vezikül vezikül sıvı rengi mavi-siyah + birkaç günde vezikülün patlamasıyla ortada siyah ülser + ağrı YOK, apse YOK APSE VE AĞRI VARSA SEKONDER ENFEKSİYON 1-3 cm ortası kaldırılmamalı hepsinde tdv penisilindir
malign püstül (şarbon püstülü) ülseri çevreleyen ödemli dokuda küçük veziküller, bu veziküllerde de nekroz siyahlaşma ve primer lezyon ile birleşmiş lezyonlardır 6-9 cm malign ödem (şarbon ödemi) boyun göğüs göz kapaklarında aşırı ödem, bül endürasyonu, toksemi bulguları, yüksek ateş, hipotans, şok üst eks
199
deri şarbonı tdv kara kabuk 2-3 hf tdv verilmezse tekrarlar hafif klinik tablo= eritemli ağrısız, <4 cm, <38 derece ateş, normal veya hafif yüksek lökosit sayısı ağır klinik tablo= yaygın eritem, büllöz lezyonlar, sistemik semp, ateş, tk, taşipne, genellikle lökositoz varlığı toksemi+şok
ORF (ektima contagiosum) parapox virus koyun, keçi, sığırlar kurban bayramı sonrası inkübasyon periyodu 3-5 gün, eritematöz kaşıntılı nodül 4-7 günde papüler form 14-21 gün sonra sıklıkla ülserleşme REJENERATİF PAPİLLOMA ile tam iyileşme 4-6 hf tek yapılcak şey oynamamak, sekonder inf ve amputasyon riski var AB POMADLAR
200
ZONA ZOSTER varicella duyu ganglionları predispozan faktör ims ve >50y olmak dermatom- veziküler lezyon AĞRIdan 48-72 s sonra lezyon hangi dorsal gang tutulmuşsa o alana gider döküntü, sternum-vertebra, tek taraflıdır (kafa çifti tutulumu da) başka gang tutulmaz
oftalmik herpes zoster ramsey hunt sendromu (genikulat gang tut, eksternal dış kulak yolunda vezikül, tat alma duyu kaybı 2/3 ön kısım, ipsilat fasial paralizi hastalık süresi 3-4 hf/ postherpetik nöral körlük sağırlık kendi kendini sınırlar İMS, >50y, daha önce zona geçirmişse ASİKLOVİR, VALASİKLOVİR, BRİVUDİN brivudin kt alanlarda etkileşim, dikkatli kullan
201
DİYABETİK AYAK minör travma- deri bütünlüğünde bozulma BİRDEN FAZLA ETKEN gram + gram - anaerob hafif <2cm ülser orta >2 cm, nekroz+, derin doku absesi ağırda ülser+ sistemik bulgular+ kemiğe dokunulursa osteomyelit klinik bulgusu
diyabetik ayak tdv kişisel bakım hijyen predispozan faktörlere dikkat uygun kıyafet seçimi (sentetik ve sıkı giyilmemeli) antibiyoterapi 10-14 gün / 4-6 hf (osteomyelit gelişmişse) ayak parmakları asla ıslanmayacak
202
DYDİ genel tedavi yaklaşım: doğal penisilinler (penisilin v, g) aminopenisilin+BLİ komb (ampisilin sulbaktam, amoks klav asit) linkozamitler (KLİNDAMİSİN DERİYE EN İYİ GEÇEN, deride yeterli kons ulaşırlar) makrolidler 1.k ss deriye az geöiş
MRSA’ya karşı seçilenler glikopeptitler (vankomisin) oksasolidinonlar (linezolid) lipoglikopeptit (daptomisin) Trimetoprim sulfometoksazol en geniş ab grubu TOPİKAL : mupirosin, fusidik asit, asiklovir (antibak+antiviral) AMA STREPTOKOK BUNLARA DOĞAL DİRENÇLİDİR STREPTOKOKSİK DERİ SENDORMUNDA KULLANILAMAZLAR
203
KRK 3.sırada dünyada ve tr’de K=E %9.7 hiperprolif epitel, aberran kript foküsleri, adenoma, karsinoma APC mut, MSH2 (hnpkrk lynch send), MLH1, metilasyon anomalileri, genetik ins, krom ve mikrosat ins, apoptoz azalması, prolif artması Kras mut, LOH 18q del, p53 del, 17p mut artmış anjiogenez, migrasyon, inv
MİKROSATELLİT İNS DNA tamir enzim sis, sporadik krk dna mismatch tamir mut %15-20 MSI-high %30 anstabil MSI-low %10-30 anstabil prognostik özelliği var
204
KRAS kanserlerde somatik mut en sık %30 erken dönemde oluşur P53 aşırı ekspresyonu sol kolon %60, sağ kolon %30 LOH18q smad2-4-7, dcc büyüme inh, apoptoz, dif, matriks üretimi
mukozaya sınırlı ise bir şey yok çepeçevre tutmuş 360 lümeni saran polip kanser öncüsüdür sigmoid %25 çekum rektum %20 midedeki poliplerin %85i malignite açısından risksiz
205
polipler şekillerine göre: saplı sesil (sapsız) dimunitiv (<5 mm) binde 3 flat (minimal kabarık plak benzeri lezyonlar) deprese villöz polip daha tehlikeli bütün polipler çıkarılmalı malign pot ile polip büyüklüğü doğru orantılı
neoplastik sporadik (adenomatöz): tübüler (en sık), tübülovillöz, villöz heredik: hnpcc (en sık), fap, gardners, turcot, muthy ilişkili polipozis send, serrated polipozis send
206
nonneoplastik hiperplastik (rektumda) inflamatuar lenfoid hamartamatöz juvenil mukozal herediter: hiperplastik polipozis, juvenil polipozis, peutz jeghers send
ADENOMATÖZ POLİPLER tübüler >%80, tübüler komponent >%75 tübülovilloz %5-15 villöz %5-15 villöz komponent >%75
207
HİPERPLASTİK POLİPLER en sık izlenen non neop kolon polibi sol kolon yerleşimli, <5 mm yuvarlak, sesil premalign değil yaşla beraber sayıları artar daha soluk renk mukozanın devamı gibi
HAMARTAMATÖZ POLİPLER peutz jeghers send OD pigmente mukokutanöz lezyonlar+Gİ polipler EN SIK ib malign pot var GENÇ HASTA, DEMİR EKSİKLİĞİ spiralli veya double balom enteroskopi ile bakılır
208
İNFLAMATUAR PSÖDOPOLİPLER İBH’da intakt kolon mukozasından gelişir premalign değil semptom verebilir çocukluktan beri aralıklı ishal
kolon poliplerde klinik genellikle asemp semp: ggk+, rektal kanama, dışkılama düzen değişikliği, tenezm, invajinasyon, ileus, rektal villöz polipler (aşırı mukus salgısı, hipopotasemi) tanı: rektal tuşe, fleksibl sigmoidoskopi, kolonoskopi
209
POLİPLERİN MALİGN POT boyut >1 cm histolojik yapı (villöz) displazi varlığı multipl polip tdv: polipektomi, koterli sıcak, kotersiz soğuk
poliplerin endoskopik olarak çıkarılması: mukoza submukozasının ilk 1/3 1 mm lenfatik ve hematolojik yayılım burda yoktur forseps polipektomi (soğuk, sıcak) snare polipektomi (soğuk, sıcak) 2-3 mm endoskopik mukozal rez (EMR, 2 cm) endoskopik submukozal dis (ESD, >2 cm) EMR, submukoza şişirilir, snare ile bir miktar submukozayla alınır submukoza şişmiyorsa daha derindir ve ellenmez kanama ihtimali var
210
endoskopik submukozal diseksiyon 20-25 cm EMR’a göre avantajı: “en blok” çıkarılabiliyor tam patolojik değerlendirmeye olanak tanıyor sınır salimliği oranı yüksek lokal rekürrens oranını azaltıyor mide özof da kullanılabilir POEM (peroral endoskopik myotomi) dezavantajı: eğitim gerekiyor uzun işlem yüksek komp cerrahiye avantajı: mort, morb, iyileşme süreci
KRK risk fak yaş, aile öyküsü, adenomatöz polipler, ibh, dm, önceden krk öyküsü, üreterokolik anostomozlar, akromegali, hipokalsemi, folik asit azlığı klinik: ggk, rektal kanama, hematokezya, tenezm, bağ obs (sağ kolon), erken teşhis lokalizasyonda sağ kolona kayma (splenik fleksura prox tm yerleşimi %55) senkron ca %3-6 metakron ca %1 demir eks dışkılama değ
211
KRK elma koçanı görüntüsü ggk fleksibl sigmoidoskopi kolonoskopi baryum lavman KRK evreleme: BT(ilk), MR(rektum ca), EUS(T ve N), PET(M)
karsinoemb antijen CEA özgül değildir malign durumlar (krk mide pankreas meme akc) benign (alkolik kc hst, ibh, sigara, kr bronşit, pankreatit) kolon ca riski yüksekse bakılır cerrahiden sonra nüks için bakılır takip testidir preop >5 ise kötü prognoz postop 4 hf içinde normale dönmeli izlemde yükselirse tm rekürrensi met hst tdv yanıtı değerlendirmede KRK hedef nedir: adenomatöz polip gelişimini azaltmak, erken tanımak, tdv etmek KRK insidansını, mortalite ve morb azaltmaktadır 5 yılda bir kolonoskopi olması gerekir
212
GGK testi taramada en sık çok ucuz fekal immünokimyasal test 2 yıl kolonoskopi 10 yıl mide asidine maruz kalmamış Hb’in globuline karşı antikor içermesi alt gis’e spesifik üst gis olsa globulin sindirilmiş olur diyetsiz bu testler yıllık yapsa %60tan azalma 2 yılda bir olsa %33
ennn duyarlı test kolonoskopi özgüllük %90 GGK: peroksidaz akt dayalı, yanlış + kırmızı et, bazı sebze ve meyveler, salisilat, nsaii, fe yanlış- vitamin C rehidrasyon ile duyarlılık artıyor ancak özgüllük düşüyor hasta uyumu düşük %30-90 ucuz güvenli yıllık ve 2 yılda bir kullanılırsa krk mort %15-33 azalıyor
213
fleksibl sigmoidoskopi splenik fleksuraya kadar gösterir (sol kolon) adenomların ve krk 2/3si rektum ve sigmoid kolonda yerleşir kolay, güvenli, hızlı, hazırlığı kolay hasta uyumu kolonoskopiden daha iyi total krk insidansı %33 azalıyor distal %50 azalıyor %43 azalıyor
çift kontrast baryumlu kolon grafisi krk mort %33 azaltıyor 5 yılda bir duyarlılık: polip<1 cm %67, >1 cm %82 kanser %84 dezavantaj: küçük polipleri atlayabiliyor, bx/polipektomi yapılamıyor, %5-10 tkr gerekiyor
214
virtual kolonoskopi BT veya MR kolonoskopi noninv kolon hazırlığı gerektiriyor co2 insuflasyonu yapılıyor duyarlılık >1 cm poliplerde %90 yorum yapan kişiye göre duy değişiyor yaygın değil radyasyona maruziyet
DIŞKI DNA TESTİ diyet kısıtlaması yok hasta uyumu iyi duy %91 KOLONOSKOPİ ALTIN STANDARTTIR EN ETKİN İNCELEME YÖNTEMİDİR TANI+TDV ÇEKUMA DEK GİDİLMELİ KOLON HAZIRLIĞI YETERLİ OLMALI ENDOSKOPİSTİN DENEYİMİ ÇEKUMDAN GERİYE DÖNÜŞ >6 dk olmalı morb, mort, sedasyon, kolon hazırlığı asemp bireylerde krk taraması amacıyla uygulanan kolonoskopiye bağlı komp oranları ciddi binde 2.8 PERFORASYON, KANAMA, DİVERTİKÜLİT, KVS OLAY, ŞİDDETLİ KARIN AĞRISI, ÖLÜM
215
KRK tarama önerileri düşük risk <50y (aile öyküsü, ibh, kendi öyküsü, <50y yok) orta risk >50y GGK yıllık, sigmoidoskopi 5 yıl, kolonoskopi 10 yıllık, baryum enema 5 yıl, virtual kolonoskopi 5 yıl, dışkı dna testi 3 yıl pozitif ise KOLONOSKOPİ yüksek risk krk genetik sendromlar, özel tarama programları sporadik %75, HNPCC %5
pankolit 8 yıldan sonra her 1-2 yılda bir sol kolit 15 yıldan sonra her 1-2 yılda bir biyopsiler her 10 cmde bir 4 kadrandan alınmalı yüksek riskli gruplarda tarama sadece kolonoskopi ile yapılır
216
polipektomi sonrası izlem 1-2 adet, <1 cm, tübüler adenom, DDD 5-10 yıl sonra 10 yıl >1 cm, multipl polip (3-10), villöz histoloji, YDD polip sayısı >10 <3 yıl
operasyondan önce tm obs neden olmuyosa kolonoskopi oluyorsa iv kontrastlı BT kolonografi veya çift kontrastlı Ba lavmanlı kolon grafi küratif tdv almış ama op öncesinde tüm kolon taraması kolonoskopiyle yapılmamış rez sonrası 3-6 ay içinde kolonoskopi 1-3-5.yılda kolonoskopi
217
FAP (familyal adenomatöz polipozis) OD 100 binlerce polip halı gibi polip yaşı 16, krk yaşı 39 %100 mide/duo polipleri genetik test (apc germ line) 10-12y itibaren fleksibl sigmoidoskopi üst gis endoskopi (20-25y) 6 ay-3 yıl polip saptanırsa kolektomi
herediter nonpolipozis KRK (HNPCC) lynch sendromu OD, ailede multipl krk, çok sayıda olmayan ademomatöz polipler sağ kolonda sık yaşam boyu krk riski %80 20 yaştan itibaren krk riski artıyor, ort krk yaşı 45 diğer kanserlerle birlikteliği sık 20-25y itibaren her 1-2 yılda bir 40 yaşından sonra yıllık
218
İBH ük ch indetermine kolit %5-10 genetik %10-20 yahudilerde daha fazla CH, 16 kromozom NOD2/CARD15, %15-30 enterik bakterilere karşı makrofajları akt eder ÜK hla drb1
batı tarzı beslenme (işlenmiş kızartılmış gıda, hayvansal) sigara ÜK’de koruyucu, ataklar hafif, nikotin mukusu arttırır, proinf sitokinler ve NO üretimini azaltır
219
ÜK VE CH başlama yaşı 15-40 50-80 bimodal ük e>k ch k>e ibh’ye sebep olan: ab, nsaii, oks APPENDEKTOMİ ÜK’DE KORUYUCUDUR
ÜK sol kolon, sigmoid, rektum, yüzeyel tutulum (mukoza), diffüz yayılım CROHN ağızdan anüse, atlamalı tutulum, tam kat tutulum, segmental yayılım
220
ÜK lokalizasyonu rektum: proktit rektum+sigmoid: distal kolit %46 sol kolon+rektum: sol kolit %17 tüm kolon: pankolit/ekstensif kolit %37
CH en çok ileoçekal bölgede, derin ülserler, kaldırım taşı tut, transmural inflamasyon, duvar kalınlaşması seroza mezoya doğru büyür İBH TANI: klinik, radyoloji, endoskopik, histoloji
221
ÜK klinik 1) hafif şiddetli: rektum-sigmoid, mukuslu rektal kanama, diyare<4 2) orta şiddetli: en az splenik fleksuraya kadar, 4-10 kanlı dışkılama, karın ağrısı, ateş 3) şiddetli hst: sıklıkla tüm kolon, diyare>10, şiddetli kramp tarzında karın ağrısı, yüksek ateş, kan transfüzyonu
CH komplikasyonları (transmural tut sebepli) abse (boşluğa açılıp kendini sınırlamışsa) fistül (olmaması gereken bir yol) ib obstrüksiyonu perforasyon (ateş, defans, rebound) karın palpabl kitle (sağ AK) enteroenterik fistüller asemp olabilir enterovezikal fistül: pnömotüri, sık İYE, dizüri enterokutan fistüller kolovajinal, rektovajinal
222
CH perianal tutulum: fissür, ülserasyon, fistül, apse, stenoz, çatlak genç hastaysa İBH mutlaka düşünülmeli intestinal tutulum ortaya çıkmadan çıkabilir kolon/ ileokolon tut, sadece ileal tutuluma göre daha sık
CH’da anal fissür sıklıkla POSTERİOR MİDLİNE’da farklı lokalizasyon, multipl, tkr, iyileşmeyen, asemp mutlaka crohn düşün ve kolonoskopi iste akut olsa kanardı kronikse yalancı yeni mukoza örtüsü ve fibrotik değ vardır
223
CH’da perianal fistül ve abse %30 oranında görülür transmural inflamasyon perianal bölge, vajina, vulva, skrotum
CH anal stenoz (tam kat tutulum, sürekli atak, fibrozisle iyileşme ve daralma) konstipasyon, obstrüksiyon
224
ibh sistemik bulguları: üveit, plörit, myokardit, psk, ankilozan spondilit, sakroileit, artrit, eritema nodosum, nörosens işitme kaybı, pyoderma gangrenozum, tendinit
İBH lab bulguları inflamatuar belirteçler, akut faz reaktanları, tam kan sayımı, ESH, CRP, albumin, prealb, ferritin, transferrin kolonik inflamasyonu FEKAL KALPROTEKTİN gösterir pANCA ÜK ASCA CH
225
ÜK ENDOSKOPİ ince vasküler patern kaybı ödem, eritem friabilite (dokununca kanar) yüzeyel ülserler ince granülarite psödopolipler
CH ENDOSKOPİ aftöz ülserler serpinginöz ülserler lineer ülserler kaldırım taşı manzarası
226
ÜK: kolonik mukoza, PNL hüc agregatları, kript absesi, sürekli inflamasyon CH: tüm gi kanalda, transmural, granülomatöz inflamasyon
İBH görüntüleme BT, MR lümen daralmış, duvar kalınlaşmış, fibrozis BT’de kontrast madde verilir (iv, oral, anal) böylece fistülleri görebiliriz basıncın az olduğu yere geçer MR, daha çok yumuşak dokuda kaliteli
227
İBH CH CERRAHİ cerrahi ile kür mümkün değil eğer medikal tdv fayda görmüyorsa, aşırı steroid ihtiyacı, steroid komp (katarakt, glokom, ht, femur başı aseptik nekrozu, kırıklar, cushing) komp (abse perforasyon) varsa cerrahi sadece ib tut 5 yılda %50- 10 yıl %70 cerrahi ihtiyacı ib+kolon %75-90
primer komplikasyonlar: striktür/obs, perforasyon, apse/fistül, kanama, perianal hst, kanser gelişimi İBH CERRAHİ: bypass girişimi, intestinal rezeksiyonlar, striktüroplasti
228
striktüroplasti ib lümeniyle kolon paralel açılır, dik bir şekilde kapatılır ileoçekal rezeksiyon en sık (hst bölge rezeksiyonu+anastomoz/ostiuma açılma) amaç abse gelişimini engellemek, yollar açık kalmalı eğer tıkanırsa abse olur total proktokolektomide rektum ve kolon çıkarılır
CH enterokütan fistül bağırsak karın ön duvarına fistüle olmuş stomadan farkı burada hastayı besleyemeyiz fistül mideye ne kadar yakında o kadar problemli olur, sağlam bağ alanı azalır ve malabs hastanın mide sıvısı ve yedikleri dışarı çıkabilir yüksek debili (>500)
229
ÜK CERRAHİ kür potansiyeli var %30u cerrahiye ihtiyaç duyuyor medikal tdv direnç ilaç yan etkileri komp (TOKSİK KOLİT, MASİF KANAMA) mukozal displazi, kolon-rektum kanser çocuklarda büyüme geriliği rektal güdük hastalığı (daha önce kolektomi)
ÜK’de cerrahi tdv total proktokolektomi ve uç ileostomi total abdominal kolektomi ve ileorektal anastomoz total proktokolektomi ve ileal poş- anal anastomoz (İPAA) ALTIN STANDART
230
total abdominal kolektomi ve ileorektal anastomoz avantaj: rektum korunur, çocuk doğurma, yaşam kalitesi, dezavantaj: şiddetli rektal hst, anal sfinkter disfonksiyonu, tkr proktit atakları, mukozal displazi ÜK-ileorektal anastomoz sonrası rektal güdük takibi 6-12 ayda bir endoskopi, displazi tespit edilirse tamamlayıcı proktektomi
total proktokolektomi ve ileal poş anal anastomoz (İPAA) en sık J poş komplikasyon az ince bağ ansı üst üste katlanır laparoskopik yöntemle 15-20 cm rektum taklit edilir rezervuar kapasite emilimi arttırmak için, tuvalete çıkmayı azaltır rektumun ampullasını taklit eder
231
GİS kanama acildir üst gis kanaması (treitz ligamentinin üstü) orta gis (ib kaynaklı) alt gis (ilioçekal valvden anüse) gizli gis (fe eks anemisi, ggk+) nedeni aşikar olmayan kanamalar (kanama yeri bulunamıyor)
hasta önce değerlendirilir (a,b,c) hemodinami stabilize edilir (vitaller, sıvı kaybının belirlenmesi) kanama odağının belirlenmesi (endoskopi altın standart) aktif kanamanın durdurulması altta yatan sebebin tdv (varis tdv, ilacı kesme) kanama tekrarının önlenmesi (başka görünür damarlara müdahale)
232
volüm açığının saptanması evre 1 (kan kaybı<%15): asemp, kompanse, birkaç günlük forme siyah dışkılama, melena evre 2 (%15-30) EN SIK idrar çıkışı <20-30ml/saat ortostatik hipot ve tk (tilt +) hasta yatıyorken 45 derece kaldırırız, skb >10 düşüş, nabız>20 artış evre 3 %30-40 yatar halde hipotans idrar 5-15 ml evre 4 >%40 kvs kollaps idrar <5 ml şok tablosu anüriye doğru gider
HEMATEMEZ: kahve telvesi, en az 50 ml, üst gis %100 MELENA: siyah cıvık pis kokulu gayta, %90 üst gis ama az oranda distal ib veya sağ kolon regürjitasyonu demir ve bizmut da forme melena yapabilir ama katıdır HEMATOKEZYA: taze kan, vişne çürüğü, kolon kökenlidir, %10 ŞİDDETLİ ÜST GİS KANAMASI (bunda vitaller stabil değilse hipotans ve tk varsa ilk başta üst gis kanamasını ekarte et, nazogastrik sonda tak, kanamayı kontrol et)
233
üst gis >alt gis üst gis mort %6-10 (aspirasyon pnö, altta yatan hst, MOF, hipotans, şok) kanamaların %80i kendiliğinden durur varis kanamaları mort %30 ayırt edilmeli gis kanama öyküsü %60 aynı lezyondan
mesela hst bulbus ülserinin kanamasıyla geldi ve stabil endoskopi yapmaya gerek yok çünkü gastrik ülser değil malignite riski %1-2 gastrikte daha fazla bu yüzden gastrik ülserde mutlaka endoskopi yapılır
234
ÜST GİS KANAMA NEDENLERİ peptik ülser %31-67 gastrit veya duodenit %7-31 varis kanaması %4-20 eroziv özofajit mallory weiss yırtığı (gebe ve alkolik) gis malignite (özellikle üzerindeki ülser odaklarından kanama yapabilir) aorto-enterik fistül (cerrahi öyküsü), av malformasyon Dieulafoy lezyonu (mukoza altında görülen damar, asitin zamanla eroze etmesiyle mukozanın altında kanama özellikle mide fundussss) gastrik antral vasküler ektazi Boerhoove sendromu (sadece mukozada yırtık değil, özofagusun tam kat yırtılmasıdır)
gis kanama öyküsü ek semp, öykü, nsaii/asp kullanımı, kc hst, vasküler hst, aort kapak hstc kby, abdominal aort anevrizma cerrahisi, RADYASYON öyküsü, aile öyküsü FM vital bulgular, ortostatik hipotans karın hassasiyeti (ülsere eş zamanlı perforasyon varsa endoskopi SAKINCALI direkt cerrahi) cilt ve ağız muayenesi (diş eti kanaması, burun kanaması, peutz jeghers sendromu) kc hast periferik bulguları (spider anj, jinekomasti, el bulguları, caput medusa) rektal tuşe (objektif, kitle, hemoroid)
235
GİS KANAMASI LAB tam kan (hemogramda ilk 48-72 s içinde hemodilüsyona bağlı hematokrit az olabilir bu yüzden devamlı 4-6 saatte bir takip yapılır) hastanın INRsi kumadin varfarin kullanımına bağlı ölçülemeyecek kadar çok yüksek gelebilir bu durumda taze donmuş plazma verilip önce INRyi stabilize etmek gerekir kan grubu, cross match koag kcft (kc hst için) serum elektrolitleri (imbalans için) BUN, kreatinin (prerenal azotemiye girmiş mi)
GLASGOW BLATCHFORD ayaktan hasta grubunda 0-1 düşük risk rutindir skb bun hgb (erkek kadın) nabız>100 melena senkop kc hst ky
236
düşük riskli hastaya endoskopik hemostaz gerekmez bun<18 hgb>13,12 skb>100 kalp hızı<100 melena senkop kc hst kky yok
üst gis kanaması olan genç hastalarda hb seviyesi 7-9 arasında tutulmalıdır iskemik kalp hst olanlarda daha yüksek hb değerleri olabilir (hst yaşlıysa, kah öyküsü varsa, sekonder iskemiye bağlı myokard iskemisini önlemek adına hb 10 tutulmalı) ENDOSKOPİ ÖNCESİNDE GBS HESAPLANIR İV sıvı doldurma tdv (instabilite yoksa öncelikle kristaloid sıvı tdv, volüm açığı çok fazlaysa ve toparlanamıyorsa o zaman kolloid ver) hemodinamik instabilitesi olan ve K vit antag kullanan hastalarda K vit ve iv protrombin kompleksi verilir, inr çok yüksekse tdp k vit yavaş ve uzun etki tdp hızlı ve kısa etki
237
endoskopi öncesinde inr<2.5 olmalı (skleroterapi kanamaya neden olabilir ve koag kaskadı aktif olmazsa kanama durmaz) gelir gelmez antikoag kesilmeli trombosit<50 bin ise ve hasta aktif kanıyorsa trombosit süspansiyonu
endoskopi öncesi entübe edilecek hastalar ensefalopati (reflekssiz oldukları için) ajitasyon devam eden aktif kanamayla beraber aspirasyon riskinin yüksek olduğu hasta grubu
238
endoskopi öncesi farmakolojik tdv antiasit PPI (ph>6): pıhtı stabilizasyonu, 80 mg iv bolus panteprazol, ardından 8 mg/s iv infüzyon (en az 72 saat) hasta gelir gelmez asidi inh ettikten sonra pıhtının erimesine neden oluyor omeprazol, lansoprazol, pentaprozol, esomeprazol, rabeprazol
prokinetik (eritromisin, metoklopromid): endoskopi öncesi gastrik boşalmayı hızlandırır, rutinde yok ss, oktreotid: sekresyonları ve kan akımını azaltır varis dışı üst gis kanama tdv rutini önerilmiyor proflaktik ab (norfloksasin, seftriakson): sirozu olan üst gis kanamalı hastalarda
239
peptik ülser görüldüğünde forrest sınıflamaları yapılır 1a: aktif kanama fışkırma 1b: sızdırma 2a: görünür damar, kanamayan 2b: lezyon üstünde pıhtı 2c: lezyon üstünde pigmentasyon 3: temiz tabanlı ülser 1a,1b,2a endoskopik hemostaz (tkr kanama riskleri çok yüksek) 2bde pıhtı kaldırılır ve tekrar sınıflama yapılır, 2a çıkarsa endoskopik tdv 2c ve 3te endoskopik tdv yeri yok, yatış endikasyonu yok oral 2x1 PPI ile taburcu
yeniden kanama oranları: 1a ve1b yeniden kanama oranı %55-90 görünen damar 2a %40-50 zeminde pıhtı 2b %0-35 rcs %7-10 temiz taban <%5
240
NEZLE/ SOĞUK ALGINLIĞI burun akıntısı (rinore) burun tıkanıklığı 1)rinovirus %40-50 2)coronavirus %10-15 rsv, influenza, parainf, adenov çocuklarda yılda 5-7 kez erişkinlerde 2-3 kez (viral kaynaklıdır ve çapraz bağışıklık yoktur, farklı virüslerle karşılaştıkça olur)
tanı KLİNİKTİR, test yapmaya ve HATTA TEDAVİYE GEREK YOK (antiviral veya antibio) semptomatik tedavi
241
AKUT FARENJİT olguların %50si 5-24 yaş, daha çok gençlerdeeeee kış sonbahar virüs akt paralel klasik triad: BOĞAZ AĞRISI, ATEŞ, FARENGEAL ENFLAMASYON (eritem, ödem, eksüda, vezikül, bül, ülserasyon) bül patlayınca üst tabaka zarar görür VİRAL %25-45+BAKTERİYEL
1)adenovirus %12-23 (farrenjioKONJuktival ateş) 2)rinov 3)coronav enterovirus herpanjin, el ayak ağız send cmv mononükleozu ebv enfeksiyöz mononükleoz hsv 1-2 farenjit, gingivostomatit
242
Akut farenjit bakterileri A grubu B streptokok %10-30 (farenjit, tonsilit, kızıl) c,d grubu streptokoklar anaeroblar vincent anjini c.diphteria difteri
ADENOVİRÜS FARENJİTİ çocuklar ve genç erişkinler %25 +tonsilit, servikal LAP(%32), KONJUKTİVİT(%17) döküntü(%12) eklenebilir olguların %75inde ateş>39 ve 5-6 GÜN SÜRER
243
A grubu beta hemolitik streptokok farenjiti (s.pyogenes) HIZLI VE ANİ BAŞLANGIÇ DİSFAJİ YAPACAK KADAR BOĞAZ AĞRISI ateş baş ağrısı ÖKSÜRÜK YOKKKKKKKKKK fulminan seyirlidir
eritemli bir boğaz şiş tonsiller tonsiller BÜYÜK VE PİS GRİMSİ (tüm tonsili, farenksi, forniksi kaplayabilir) ANTERİOR SERVİKAL AĞRILI VE ŞİŞ LAP (neresi şiştiyse oranın drene olduğı lap ve ağrılı)
244
a grubu beta hemolitik streptokok tanısı: boğaz kültürü, hızlı antijen testleri (duy %70-90, özgüllük %95)
MODİFİYE CENTOR SKORU ateş>38 öksürük yok şiş ve ağrılı ön servikal lap şiş tonsiller ya da eksuda yaş 3-14 +1 >45 -1 puan 0-1 ne test ne antibio 2-3 kültür, pozitif ise antibio 4 ve üstü ampirik penisilin (en sık etkene göre)
245
a grubu beta hemolitik streptokok tdv (penisilin direnci olmaz bunlarda) penisilin (prokain penisilin im yolla depo penisilindir) amoksisilin eritromisin (penisilin alerjisi varsa) tdv süresi 10 gündür (tdv erken kesilirse poststreptokokal ARA olabilir) boğaz kültürüne antibiyogram yapılmaz tablo iyi olunca oral tdv geçebilirsin normalde büyük oldukları için hapları yutamazlar ilk zamanda
çok ağrıtır emilemeyebilir anaflaksi riski doğal penisilinler her zaman im verilir
246
1) enjeksiyon: normal endoskopi cihaz kanalının içinden geçirilen iğneyle yapılır (skleroterapi) dilüe adrenalin, alkol, fibrin yapıştırıcı (gastrik ülserlerde) insan trombini sklerozan ajan 2)termal: en çok APC kullanılır. Özellikle damarsal yapılarda kullanılır (telenjiektazi, GAVE lezyonlarında midede) argon plazma koagülasyon bağırsaktaysa rt’ye hağlı ve rektumda rt koliti denilen bulgular olduğunda radyasyon reflüsüne bağlı kullanılır heater probe bicap probe lazer
3)mekanik: kıskaç şeklinde, ülserin 2 kenarını bir araya getirerek sıkıştırıp yaratı kapatıyor (HEMOKLİP) band ligasyonu (özof varisleri) endoloop sütur hemostatik purpura
247
ENJEKSİYON TDV dilüe adrenalin veya vk madde kullanılır ülser kenarlarının 4 tarafına (ortaya değil) volüm etkisine bağlı tamponad (primer) lokal vk (sekonder) sklerozan ajanlar: absolut etanol, etanolamin, polidokanol sklerozan madde enjeksiyonu dikkatli ve sınırlı miktarda yapılmalı (doku nekrozu, perforasyon, pankreatit riski) diğer ajanlar: trombin, fibrin, siyanoakrilat (doku yapıştırıcıları)
TERMAL TDV kontakt veya nonkontakt heater probe ve elektrokoter (kontakt) APC non-kontakt yakınca ödem oluşur, doku koag pro açığa çıkar, vk yapılarda konstrüksiyon, indirekt yolla koag kaskadı akt
248
MEKANİK TDV klip: mekanik kompresyon, aktif kanayan lezyonun 2 ucu bir araya getirilir bant ligasyonu: özof varislerinde tercih ediliyor, dieulofay lezyonları, mekanik kompresyon ve tamponad etki hemosprey: yapışkan özellikte, püskürtülerek kullanılıyor, metabolize edilmiyor ve emilmiyor
malign lezyonlara bağlı kanamalarda endoskopik tdv, acil girişim ihtiyacını önlemek ve kan tx gereksinimini azaltmada etkin ACİL RT ENDİKASYONU
249
ANJİOGRAFİK TDV girişimsel radyoloji endoskopi başarısız (odak bulunamadı, kanama durdurulamadı) cerrahi uygulanamıyorsa yüksek riskli hst KOAGÜLOPATİDE UYGUN BİLİER KANAL VE PANKREATİK KANAL KANAMALARINDA EN İYİ YÖNTEM
sintigrafi daha düşük debili kanamayı bile gösterir ama EMBOLİZASYON YAPILAMAZ, sadece kanama gösterilir tdv şansı yok anjiografide o an aktif kanayan lezyon olması gerekiyor, tdv şansı var, kliniği bozuk hst
250
endoskopi sonrası izlem: yüksek doz PPI infüzyonu 72 saat rebleeding gelişirse veya yüksek riski varsa ikinci endoskopi sonra tekrar olursa transkateter anjiografik embolizasyon veya cerrahi hp+ ise eradikasyon tdv bx gastrik ülserde her zaman alınır
kanama sonrası warfarin tdv 7-15 gün sonra tekrar başlanabilir (trombotik olay riski varsa 7 gün içinde) aspirin primer proflaksi amacıyla kullanılıyorsa (ht için kan sulandırıcı) kesssss KVS için ise erken başlanmalı rebleeding riski yüksekse (2b dahil) endoskopiden 3 gün sonra düşük doz aspirin dual antitrombosit +PPI (hayatı boyunca)
251
üst gis kanama mortalite: son dönem malignite %34 mof %24 akc hst %24 kalp hst %14 hastalar nadiren ex mort oranı %6.2 özof varisleri daha mortal small varisler havayla sönerler, medium ve large varisler daha zor söner varis duvarındaki gerginliğin artması, duvar yapısındaki değişiklikler ve sonuçta varis duvarının kalınlığının azalması ile kırmızı noktalanmalar (rcs) önemli prediktör
GASTRİK VARİSLER daha nadir %5-33 2 yıl içinde kanama insidansı %25 (özellikle fundik varisler) <5 mm küçük >10 mm büyük kanama için risk faktörleri: varis büyüklüğü, childc>b>a, rcs izole fundik varis (IGV1) SPLENİK VEN TROMBOZU, en sık sebebi akut pankreatit ve pankreas ca gev1: özof varis+küçük kurvatur gev2: özof varis+fundik alan igv2: midenin değişik bölgelerinde varisler
252
varis kanaması için risk faktörleri: varis basıncı (indirekt olarak portal ven çapına bakılarak ölçülür) varis büyüklüğü varis duvar gerginliği kc hst şiddeti
primer proflaksi: hastada özof varisi tespit edildi ama hasta henüz kanama geçirmediyse pht’de %30-50 kanama görülür %20 mort non selektif beta blo (propranolol, nodalol) izosorbid nitrat bant ligasyonu skleroterapi
253
AKUT VARİS KANAMASI YÖNETİMİ ilk varisyel kanama sonrasında 6 hf mort >%20 child, MELD, skorları, HVPG kanamayı öngörmede güçlü prediktörler HPVG>20 mmhg olması kötü prognozla ilişkili erken dönemde müdahale edilmeli
ÖNCELİKLİ OLAN HASTANIN YETERLİ RESÜSİTASYONUDUR hava yolu güvenliği sağlanır ve aspirasyon önlenir endoskopi öncesi medikal tdv hemen başlanır (splanknik alanda vk yapan ilaçlar başlanmalı, hasta primer proflaksi amacıyla kanamasın diye B blokör alıyorsa ama kanadıysa B blokör kesilir (çünkü bk hipotans yapar) primer tdv skleroterapi=farmakolojik tdv
254
yakın hemodinamik takip hemogram, koag, kcft, bft, cross match, kan ve idrar kültürü kanlı kusması olan ve devam eden, hemodinamik instabil hst ENTÜBASYON DÜŞÜNÜLÜR yb koşullarında izlem skb 100 olacak şekilde plazma genişleticiler ve sıvı replasmanı fazla miktarda kan tx olumsuz etkide bulunur (hb 7-8 düzeyinde tutulması düşük hvpg ve kolay kontrol) inr>1.5 ve plt<50 bin ise trombosit replasmanı tdp
vazopresin (terlipressin) 2 mg puşe, sonrasında 4x2 mg olarak verilir portal ve portosistemik kollateral kan akımını azaltır varis basıncını düşürür beraberinde sistemik yan etkilerine dikkat edilmeli (periferik rezistans artar, KO azalır, kalp hızı ve koroner kan akımını azaltır PAH VE KAH dikkat edilmeli VK’den dolayı, EKG monitorizasyonu gereklidir) kontrolde etkili, sağkalımda etkisiz
255
somatostatin ve oktreotid vazopressinden daha az tercih edilir selektif splanknik vazokonstriktördür portal kan akımını ve portal basıncı düşürür oktreotid ss analogudur oktreotidin etkisi geçici, sürekli infüzyon ihtiyacı var oktreotid 50 mikrogram bolus sonrasında 25-50 mikrogram/saat dozunda sürekli infüzyon somatostatin 250 mg bolus sonrasında 250 mg/saat infüzyon
antibiyotik zaten varisli bir hastada mutlaka altta yatan bir kc hst var demektir bu yüzden proflaktik ab verilir gram- bakterilere karşı kullanılıcak ab tdv sağkalım üzerine pozitif etkili bakt infeksiyon riski erken rebleeding riski azalır
256
endoskopi başvurudan sonra ilk 12 saat içinde yapılır ama öncesindeeee yeterli resusitasyon, hava yolu güvenliği ve farmakolojik tdv
varis kanamalarında 2 yöntem var 1) bant ligasyonu: rebleeding ve mort daha düşük, özofageal striktür daha az oranda, daha kolaydırrr 2) skleroterapi: endoskopik ülsere lezyonlara yapıldığı gibi lezyon etrafında tampon etkisi, bant ligasyonu uygulanamıyorsa alternatiftir
257
BALON TAMPONAD kanama kontrolünde yüksek etkinlik %90 rebleeding oranı %50 civarında %15-20 aspirasyon pnö ve özofagus ülserasyonu masif kanamalarda diğer tdv yöntemlerinin uygulanmasına kadar geçen sürede hayat kurtarıcı olabilir ÖZOFAGEAL RÜPTÜR ÖNEMLİ KOMPLİKASON NG sondaya benziyor ama içinde 2 balon 2 kanalı var SENGSTAKEN BLAKEMORE TÜPÜ, tüp yutturulduktan sonra 250-400 ml su ile şişirilir, hafifçe çekilir özof sfinkterine dayanır sonrasında 25-40 ml cıva ile özof balonu şişirilir sonra tampon etkisi ile kanama durur 12 saatten daha uzun süre tutma NEKROZ OLABİLİR
TIPS portal HT geçici düşürür hepatik venle portal ven arasına stent yerleştirilir böylece portal basınç azalır kanama kontrolünde %90-100 etkinlik rebleeding %6-16 kaplı politetrafloretilen stentler kullanılır
258
bilirubin kaynakları: hemoglobin %85-90 myoglobin sitokrom p450 katalaz peroksidaz triptofan pirolaz
hem biliverdin- biliverdin redüktaz unkonjuge bilirubin (en çok albumine bağlanır) kc’de konjugasyon (UDP glukronil transferaz) konjuge bilirubin intestinal flora tkr unkonjuge bilirubin ürobilinojen %30 (idrara rengini veren) sterkobilin %80 (dışkıya rengini veren) %95 enterohepatik dolaşım
259
İNDİREKT BİLİRUBİNEMİ fazla üretim, kc’e geçişte problem, konjenital hst kc’e taşınmasında bozukluk bilirubinin enterohepatik dolaşımının bozukluğu
DİREKT BİLİRUBİNEMİ ekskresyon ve drenaj aşamalarındaki patolojilerde kanda konjuge bilirubin artar ekskresyon bozukluğunun en sık nedeni hepatosellüler hastalıklardır drenaj bozukluklarında ise intrahepatik veya ekstrahepatik kolestaz tablosu konjenital direkt hiperbilirubinemiler diffüz hepatosellüler hst kolestaz infiltratif kc hst
260
KOLESTAZ hepatosit bazolateral membranından duodenuma kadar olan bölgede safra akımının engellenmesiyle oluşur safra içine salınması gereken solütler hepatositlerde birikir ve hücre içi fonk bozar bilirubin düzeyi henüz normalken bile safra asitleri serumda artmıştır
BENİGN TIKANIKLIKLAR intraluminal (koledokta): 1)taş, 2)parazit, kist hidatik, adenomlar, sklerozan kolanjit, inflamatuar myofibroblastik tm ekstralüminal: mirizzi sendromu (kese içindeki taşlar dıştan safra kanalına bası yapar ve fistül oluşur), benign safra yolu darlıkları, ana safra kanalı bağlanması, kr pankreatit benign darlıklar en sık yaralanmaya bağlıdır, daralarak iyileşir
261
MALİGN TIKANIKLIKLAR intraluminal: kcc (en riskli hilar ve distal çünkü drenaj bozulur) ampulla vateri tm, safra kesesi tm ekstralüminal: pank başı tm, duo tm, kc tm, mide tm, lenfomalar, safra kesesi tm
ekstrahepatik safra yolları: ortak hepatik kanal 1-7.5 cm koledok 7-12 cm uzunluk/ 5-10 mm çap: duktus hepatikusa sistik kanalın katılması ile oluşur supraduodenal parça: 2 cm retroduodenal parça: 1.5 cm pankreatik parça: 3 cm intraduodenak parça: 1.1 cm
262
Maligniteye bağlı tıkanma sarılığı 1)HİLAR KARSİNOMLAR hilar kcc (klatskin tm) safra kesesi tm bilier konfluense bası yapan primer ve sekonder kc tm pediküler lenfoma taklit eden durumlar (inflamatuar myofibroblastik tm %10-15)
2)PERİPANKREATİK BÖLGE TM pankreas başı tm ampulla vateri tm distal koledok tm duodenum tm
263
TIKANMA SARILIĞI YAKINMA sarılık, sağ ÜK ağrı, ateş (CHARCOT TRİADI) +hipotans + bilinç değ ( REYNOLDS PENTATI) kaşıntı idrar renginde koyulaşma (çay rengi) dışkı renginde açılma (akolik gayta- cam macunu) bulantı/kusma karında şişlik
TIKANMA SARILIĞI FİZİK BAKI courvoisier-terrier bulgusu (koledoğun sonrasında tıkanma, ağrısız hidropik safra kesesi, sağ ÜK ele gelebilir) tromboflebitis migrans (trousseau belirtisi) sol supraklaviküler LAP (virchow nodülü) periumblikal nodül (sister mary joseph nodülü) blummer rektal rafı asit karında kitle
264
tıkanma sarılığı lab idrarda direkt bilirubin+, ürobilinojen- hemogramda anemi, trombositopeni, lökositoz, lökopeni olabilir
ast alt ldh alp ggt total ve direkt bilirubin lösin aminopeptidaz albumin koag fak metabolizma testleri
265
tıkanma sarılığı tm belirteçleri ca19-9 %79 duyarlılık, %82 özgüllük ama safra yolu tıkanıklıklarında da artabilir %10-15 yükselmeyebilir ca 125 cea afp
TIKANMA SARILIĞI GÖRÜNTÜLEME SARILIKLI HST İLK İNCELEME BATIN USG (safra yolu dilatasyonu, taş, kitle imajı boyut lokalizasyon etkileşim sonra torakoabdominal bt (3 mm kesit ve 3 fazlı; metastazlar 2.sırada akce gider) mrg, mrcp- çift kanal bulgusu (dilate safra kanalı ve dilate wirsung kanalı) ercp (tanı, tdv, bx) (kontrend: ampula divertiküle açılırsa, distal gastrektomi) ptk yapılır (kanalüke edilir, darlık dilate edilir, taşı alamayız) eus (bx) pet (uzak organ metastazları) BT VE MR’da lokal tm özellikleri, vasküler yapılarda ilişki, metastaz-kc,akc,periton vb, evreleme
266
aktif imm: doğal ve aşı pasif imm: ig ilk iki aşı (çiçek ve kuduz) geliştirildikten sonra etken gösterilmiş en ideal olanı hayat boyu korumadır immunojen olmalı, güvenilir olmalı sahada stabil olmalı, erişilebilir olmalı sağlıklı olmayan kişilerde de kullanılabilmeli bellek yanıt oluşturmalı
aşı içeriği: antijen adjuvan (aluminyum hidroksit) antijen özelliği arttırırlar koruyucu madde (tiomersal, ab (neomisin), kanamisin, eritromisin) stabilizatörler (mg klorid) mrna aşılarında antijen yoktur ama antijen sentezini sağlayan mrna vardır
267
tüm hüc aşıları (canlı atenü, ölü inaktive) subunit aşılar (toksoid, polisakkarit, konjuge, rekombinant protein) nükleik asit aşıları (mrna, dna plazmid, rekombinant vektör)
CANLI AŞILAR virülansı azaltılmış patojenler üretim kolay güçlü imm yanıt (hüc ve humoral) temas immunitesi oluşur bakterilerde zordurr enfeksiyon oluşturur (İMS VE GEBELERDE KULLANILMAZ) soğuk zincir gereksinimi KKK, MMR, su çiçeği, herpes zoster (bu da vzv etken ama daha yoğun su çiçeğinden) ORAL POLİO ORAL ROTAVİRUS SARI HUMMA BCG
268
İNAKTİVE AŞILAR ölü tam hücre fiziksel veya kimyasal inakt bakterilere daha UYGUN daha stabil daha güvenli transport daha kolay yeterli imm yanıt oluşturmayabilir, tkr doz gerekir, çoğunlukla adjuvan içerir. inflamatuar yanıta neden olabilir (ateş, halsizlik, aşı bölgesinde ağrı) hepatit A, kuduz, inakt polio, grip, boğmaca, covid
SUBUNİT AŞILAR imm sistemi uyaran antijen veya epitoplar içerir yan etki azzzz antijeni ayırmak ZOR rekombinant subunit aşılarrrr adjuvan gerekebilir hepatit B, hpv, boğmaca (tdap karma), pnömokok, meningokok, hib, herpes zoster (canlı ve subuniti var) PNÖMOKOK, MENİNGOKOK, HİB POLİSAKKARİT AŞILARDIR VE İMM ETKİSİ ZAYIFTIR, PROTEİN ADJUVANI VARSA KONJUGE
269
TOKSOİD AŞILAR imm akt etmek için kimyasal (formalin) ya da termal modifiye edilmiş toksinler difteri, tetanoz (mutlaka kombinedir) antikor aracılı imm stimüle eder az sayıda antijenik determinant içerdiği için çoklu doz uygulamalarına gerek vardır tdap-hib-ipv (pentaxim çocuklukta)
NÜKLEİK ASİT AŞILARI direkt antijen içermezler genetik materyal ile konak hücrelerinde antijen üretimi uzun süreli güçlü imm yanıt oluşumu yüksek aşı stabilitesi yüksek miktarda üretim kolaylığı
270
AŞI UYGULAMA intramuskuler (tdap, hepa, hepb, hpv, grip, ppsv, kpa, mcv) salgısal IgA da ürettiğinden ilk girişte bile etkili deltoid subkütan (ppsv, mpsv, kkk, zoster, su çiçeği) triceps kası üstü yağlı doku intradermal (bcg) oral (canlı polio, rotavirus) intranazal (canlı grip)
inakt aşılar her daim eş zamanlı veya farklı zamanlarda uygulanabilir canlı aşılar AYNI GÜN FARKLI BÖLGEYE veya en az 28 gün sonra yapılmalı CANLI AŞILAR, IG İÇEREN İLAÇ YA DA KAN ÜRÜNLERİ İLE EŞ ZAMANLI YAPILMAMALI (3-6 ay sonra veya 2 hf önce)
271
AŞI KONTRENDİKASYONLARI anaflaktik rxn öyküsü neomisin/streptomisne karşı anaflaktik rxn öyküsü (KKK aşısı) ims ve gebelerde canlı aşılar evde ims yakını olanlarda canlı oral polio aşısı ciddi nörolojik komplikasyonlar
kontrend olmayan durumlar: hafif orta enfeksiyonlar ab kullanımı önceki aşılarda lokal ağrı, şişlik veya aşı sonrası 40.5 geçmeyen ateş öyküsü anaflaksi dışında allerji öyküsü yumurta allerjisi aşı sonrası ailede allerji öyküsü antikoag kullanımı
272
çocuklarda tr’de yapılmayan aşılar: rotavirus influenza hpv konjuge meningokok aşıları
SAĞLIKLI ERİŞKİN BAĞIŞIKLAMA GENÇ: grip, td (1 doz boğmaca), su çiçeği, kkk aşısı, hpv aşısı (k<45 e <45) İLERİ YAŞ: grip, td (1 doz boğamaca), su çiçeği, >50 Y ZOSTER, >65 Y PNÖMOKOK POLİSAKKARİT VE KONJUGE AŞILARI
273
GRİP AŞILARI İNAKT AŞILAR (3 valan, 4 valan) REKOMBİNAN AŞILAR (3 valan; 4 valan) canlı atenü grip aşıları 2-49y intranazal
GRİP AŞISI ÖNCELİKLİ GRUPLAR sağlık çalışanları komorbiditeli hst yüksek riskli hastalara bakım verenler ve ev halkı <5y çocuklara bakım verenler (özellikle <6 ay) ev halkı 6 ay-59 ay çocuklar >50 yaş gebeler, ims, kanser hst, aids hst, vki>40 HER YIL EYLÜL EKİM KASIM İM DELTOİD KASA inakt+inakt veya inakt+canlı aşılar uygulanabilir (AYRI BÖLGEYE) aynı gün yapılmayan canlı aşılar 4 hf sonra yüksek riskli gruba aşılanmamışsa sezon boyunca yapılır
274
DİFTERİ TETANOZ BOĞMACA AŞILARI difteri %80 tetanoz %100 başarı tetanoz, difteri, aselüler boğmaca (td/tdap) daha önce aşılanmamış veya durumu bilinmiyorsa bir doz tdap daha sonra 10 yılda bir td aşısı gebelerde daha önceye bakılmaksızın 1 doz tdap (27-36.hf) td ile 3 doz primer aşılanma öyküsü yok ya da tam değil ise eksikleri tamamla
KIZAMIK KIZAMIKÇIK KABAKULAK AŞISI bağ yoksa gebelerde doğumdan sonra hiv enf ve cd4 hüc>200 ise 28 gün arayla 2 doz kalabalık yerlerde olanlar imm kanıtı olmayan sağlık personeli en az 28 gün ara ile iki doz, rubella için bir doz
275
SU ÇİÇEĞİ AŞISI imm olmayan erişkinlerde iki doz aşı 4-8 hf ara ile hiv end cd4>200 olan ve kanıtı olmayanlara sağlık personeli ims kişilerin ev halkı kalabalık yerde çalışanlar uluslararası seyahat doğurganlık çağındaki kadınlar
ZONA AŞILARI rekombinant adjuvanlı subunit >50y 2 doz canlı aşı>60y 1 doz bunlarda bağışıklığa bakılmaz 2-6 ay ara ile canlı aşı yaptıranlarda en az 2 ay sonra gebe ve ims olanlarda canlı aşı kontrendike su çiçeği imm olmayanlarda önce su çiçeği aşısı POSTHEPATİK NEVRALJİ GELİŞMESİN DİYE ZONA AŞISI YAPILIR
276
PNÖMOKOK AŞILARI otit, menenjit 23 polisakkarit 13 konjuge >65y eğer hiç aşılanmamışsa önce konjuge 1 yıl sonra ps aşı daha önce ps yapılmışsa 1 yıl sonra konjuge kr hst bos kaçağı kohlear implant aspleni orak hüc anemi hiv sot ims
HEPATİT A AŞISI antihav total - ise ve aşağıdaki kriterler: kr kc hst kr hepatit enf hiv aids koagülopati sot homoseks erkek kanalizasyon işçileri 2 doz (6 ay arayla)
277
HEPATİT B AŞISI hemodiyaliz hastaları nakil kan ürünü kullananlar bakımevi kr kc hst sağlık çalışanları ve kalabalık yerde ilk yardımcılar madde bağımlıları hep b taşıyıcılarının aile bireyleri çok eşliler homolar
koruyuculuğu %90 erişkinde 1 ml pediatride 0.5 ml 0.1.6 aylar im antihbs>10 koruyucu lokal hassasiyet, hafif ateş, nadire guillian barre sendromu
278
sağlık çalışanlarında aşılama hepB grip MMR (28 gün arayla 2 doz, rubella negatiflere tek doz) su çiçeği tdap meningokok
yaşam tarzına göre aşılama msm hepatit a b damar içi ilaç kullananlar hepatit a b çok eşlilik hepatit b
279
COVID19 aşıları mrna (biontech, moderna) vektör (sputnik) inaktif aşılar (sinovac)
biontech koruyuculuğu %95 sinovac %91 ağır hst ve ölümden korumada hepsi %100 trde aşı oranı %53 dünyada aşı oranı %33
280
coronadan kaybedilen kişi 6.5 milyon bildiğimiz soğuk algınlığı virüsü tek zincirli ve zarflı rna virüsü 4 alt tip alfa beta gama delta insan koronavirusları 1960larda izole edildi koronavirüs soğuk algınlığında çok az bir kesimde pnömoni gelişebilir
sarscov ağır akut sol yetmezliği send ölüm oranı %10 nozokomyal bulaş %30 ARDS, pnö 2004te bitti çinden yayıldı
281
MERS cov suudi arabistan ölüm oranı %35 inkübasyon süresi 3-5 gün/10-14 gün yüksek ateş, boğaz ağrısı, kuru öksürük, sol yet, kas ve eklem ağrısı, baş ağrısı pnö, böb yetmezliği
covid 19 sistemik bir enf hst halsizlik, kas ağrısı, iştahsızlık, öksürük, nefes darlığı, ishal, tat ve koku kaybı SIRS sepsis, tromboemboli, MI, myokardit, nörolojik bulgular, döküntü %80 hafif %15 ağır %5 yb plevra tabanına oturmuş buzlu cam alanları multilobüler
282
ACE2 res ile hücreye bağlanırlar akc, ib, böb, damarlar 1)direkt sitotoks etki 2)raas disregülasyonu (remodelling, inflamasyon, vk, permeabilite artışı) 3)endotelyal hasar (pıhtılaşma eğilimi) 4)imm sis disregülasyonu (t lenfopeni, ifn inh, hiperaktif kalıtsal immunite)
TANI: rt pcr antikor testleri antijen testleri hızlı tarama testleri canlı yakalanmak istiyorsak hüc kültürü İZOLASYON SÜRESİ pcr+ ise 7 gün, 5.günde- ise biter
283
COVID TDV viral hastalıklarda tedavi hemen olmalı molnuprevir oksijen dmah toculizimab (IL6 res monoklonal antikoru) steroid plazma
KORUNMA damlacık enfeksiyonu (1-2m) standart enf kontrol önlemleri TÜM HST kuşkulu hastada temas ve damlacık izolasyon önlemleriiiii gerekli olduğunda hava yolu önlemleri yönetimsel kontrol önlemler çevresel önlemler ve mühendislik önlemleri
284
hava yolu ile bulaşanlar: kızamık (2) su çiçeği (1) tbc kkka N95/FFP2 maske
1) avuç içleri yıkanır 2) elin sırtı yıkanır 3) parmak araları
285
MEZENTER İSKEMİ AMİ seyrek teşhisi güç, spe test ve görüntülemesi yok KMİ gıda alımından sonra ve tekrarlayan
tüm akut mesenter iskemi mort %50-70, tanı geç konulduğu için yüksek mort yandaş hst yaşlı hst bağ iskemisinin yol açtığı lokal (nekroz, perforasyon) ve sistemik etkiler tüm gis hst %1-2 >50Y ve K>E
286
AF, geçirilmiş MI, periferik/serebral emboli, prostetik kapak varlığı, dijital kullanımı ipucudur AMİ için abd aortadan 3 büyük dal çıkar: çölyak arter (distal özof ve duo 2.kısım) SMA (duo-distal transvers kolon arası) İMA (transvers kolon-rektum) SMA, çölyak arter, İMA arasında kollateral bağlantılar vardır ??????!!!!!
AMİ, en sık sebebi art EMBOLİ %50 (kalp ve torasik aorta kaynaklı)!!!!! art trombüs %25 (ateroskleroz) non-okluziv mezenterik iskemi %20 (prox bağ art tıkanıklık olmaksızın periferik arter vazospazm sonucu gelişen iskemi) venöz tromboz %5-10
287
emboli en sık neden kaynak sıklıkla kalptir (intrakardiak trombüs, kalp kapak hst, aritmi, kolesterol embolileri) SMA aorttan ayrılırken yaklaşık 45 derecelik bir açı yapar, emboli genellikle bu bölgede oluşur sma’nın genellikle middistal segmenti tutulur prox ise embolektomi, cerrahi veya girişimsel inf pancreoticoduodenal middle kolik sağ kolik ileokolik diye gider dalları proxtan distale
SMA’da trombüs; zeminde ateroskleroz olan hastalarda unstabil plak rüptürü sonucu gelişir prox SMA tutulur olguların %25inden sorumludur
288
non okluziv mezenterik iskemi NOMİ düşük kan akımına neden olan kvs hst (kky, aritmi, kardiojenik şok, kp bypass sonrası) hipotansif epizotlara neden olan durumlar (septik şok) ilaç kaynaklı splenik vk (digoksin, vp ilaçlar, ergot alkaloid toks) %25 hst karın ağrısı olmaz karın distansiyonu ve gis kanaması görülebilir mort yüksektir
MEZENTERİK VENÖZ TROMBÜS tanı koymak zordur arteriel oklüzyona göre İYİ PROGNOZ %95 olguda SMV etkilenmiştir primer olarak koagülasyon bozuklukları (antitrombin 3, protein C/S, trombositoz) sekonder olarak maligniteler (kolon, pankreas), gebelik, OKS kullanımı, polisitemi vera, migratuar tromboflebitis
289
KRONİK MESENTER İSKEMİ KMİ intestinal anjina gıda alımı ile birlikte olan ve tkr ataklar >45y splenik arterlerde ateroskleroz sık olarak görülür ve KMİ en sık sebebi vaskülit, fmd, radyasyon, anevrizma, av fistül, aort dis, koark, splenik damarların konj anomalileri
iskemi süresi art tıkanıklığı seviyesi kollateral akım oranı hasarı ve prognozu belirler iskemi sonucunda hüc disfonk (h içi asidoz, kapiller geçirgenlik artışı, intestinal ödem, bağ lümeninde sıvı birikimi, mukozal bariyer bozulur, bakt translokasyon) sitokin ve endotoksinler sistemik etkiler oluşturur
290
mezenter iskemi klinik yaygın ve şiddetli karın ağrısı bulantı kusma kanlı diyare %25 (mukozal iskemi varsa) abdominal distansiyon peritoneal irritasyon bulguları bağ seslerinin azalması tk, takipne, hipotans, terleme
mezenter iskemi tanısı: klinik şüphe lökositoz (>20 bin) amilaz, LDH, ALP artışı (non spesifik) %25 olguda serum fosfor YÜKSEK metabolik asidoz, prerenal azotemi DDİMER, DLAKTAT YÜKSEKTİR
291
AMİ/KMİ ADBG tanısal değildir parmak izi belirtisi (hemoraji, ödem, duvar kalınlık artışı) dilate bağ ansları (nekroz) bağ duvarında lineer hava (nekroz) DOPPLER us: bağ duvarında kalınlaşma, SMV içinde hava, SMA’daki obs ya da daralmayı gösteremeyebilir
IV KONTRASTLI BT AMİ düşünülen hst tanı koydurucu, karın içi serbest sıvı, mesenterik ödem veya venöz gaz, intestinal anslarda dilatasyon, int duvarda hava dansitesi ve kalınlaşma, portal venöz sis gaz, SMAda kontrast madde dolum defekti (trombüs), SMV içerisinde trombüs saptanabilir (%90) arada kalınan durumlarda BT anjiografi yapılır
292
MESENTERİK ANJİOGRAFİ altın standart ayrım yapılabilir seviye saptanabilir tanı+tdv EŞ ZAMANLI (vazodil, fibrinolitik tpa) invaziv, pahalı, zaman alıcı, seçilmiş hst yapılmalıdır
TDV SEÇENEKLERİ kateterizasyon (santral, iv, NG sonda, idrar sondası) antikoag (iv heparin) sıvı elektrolit replasmanı asit baz dengesinin sağlanması geniş spektrumlu ab vk ajanlardan kaçççç yb takibi ek hst değerlendir
293
AMİ KMİ CERRAHİ peritonit bulguları varsa mutlaka laparotimi yapılır tdv ve prognozu etkileyecek en önemli bulgu İSKEMİK SEGMENT UZUNLUĞU geniş bir alanda iskemik mevcut ise rezeksiyon sonrası rekonstrüksiyon sağlayacak yeterli bağ segmenti yoksa CERRAHİ REVASKÜLARİZASYON embolektomi (daha çok prox tutulumda uygulanır, iskemi yeni başladıysa işe yarar) trombolekto vasküler bypass
yaygın infarktlarda, gecikmiş iskemilerde revask fayda sağlanmaz peritonit bulguları olmayan olgularda streptokinaz, ürokinaz, doku plazminojen akt kullanılır trombolitik tdv, parsiyel obs neden olan küçük embolilerde ilk 12 saat içinde başlanmalı
294
NOMİ’de hastada peritonit bulguları yoksa selektif vazodilatör kullan (papaverin hidroklorid) peritonit bulguları gelişirse acil laparotomi mezenterik venöz trombüste antikoag verilir trombofili varsa ömür boyu trombotik boz yoksa 6-12 ay varfarin trombektomi ve trombolizis önerilmez
semp KMİ hst bypass greft güvenlidir elektif revask erken operatif mort oranı ortalama %6 (0-12) hst %75-86sı 3 yıllık takipte hayatta kalmakta geç greft trombozu erken ve geç dönemde görülen mort BAŞLICA SEBEBİ revask sonraki 3 yılda hastaların %15inde semp greft yetersizliği görülür
295
AKUT APANDİSİT appendiks lümeninin tıkanması sonucu enflamasyon EN SIK AKUT KARIN NEDENİ 10-30 yaş en sıkkk, yaşlı hst unutmaa inflamasyon mukozadan başlar ve appendiks boyunca yayılır SAĞ ALT KADRAN AĞRISI, bulantı, kusma, iştah kaybı, TANI MUAYENEYE BAĞLIDIR TDV EDİLMEZSE ÖNCE GANGREN SONRA PERFORASYON GELİŞİR
APPENDİX ANATOMİ appendix vermiformis çekumun bir uzantısıdır karın içinde pozisyonu en değişken organdır (AĞRI LOKALİZASYONU DA DEĞİŞİR!) promontrik, parakolik veya periçekal uzunluk 5-10 cm normal appendix çapı 6 mm geçmez sup mezenterik arter>ileokolik arter>appendiküler arter ileokolik ven>sup mezenterik ven
296
apandist evreleri kataral süpüratif (lümende püy) gangrene perfore appandiksin lüminal obs EN SIK NEDEN FEKALİT ya da APENDİKOLİT denen sertleşmiş gayta ikinci sık neden bakt veya viral enf bağlı gelişen LENFOİD HİPERPLAZİNİN lümeni daraltmasıdır
VİSSERAL AĞRI DÖNEMİ!!! tıkanmanın ardından içerde mukus birikir, basınç artar, bakt prolif basınç artışı serozanın gerilmesine ve önce lenfatik akımının bozulmasına, ödeme neden olur, appendix çapı artar buraya kadar hst yarısında periumblikal künt ağrı olur
297
PARİETAL AĞRI DÖNEMİ (GEÇ DÖNEM) basınç artışı devam eder ve venöz iskemi mukus püy haline gelir (süpüratif) son aşama venöz ve arteriel tromboz, gangren, perforasyon bu dönemlerde sağ alt kadran ağrısı
akut appendisit semp sağ alt kadran ağrısı bulantı kusma iştahsızlık tenezm ve suprapubik hassasiyet (pelvik appendisit) sağ lomber bölgede ağrı (yüksek retroçekal apandisit)
298
akut appendisit muayene bulguları lokalize hassasiyet, defans, rebound kutanöz hiperestezi rektal tuşede sağ pelvik hassasiyet obtrator sign belirtisi (internal rotasyon) rovsing sign belirtisi (indirekt rebound) psoas sign belirtisi (sağ bacak çekilir ağrı) mcburney noktası
öksürünce sağ alt kadranda ağrı olması hill drop sign (parmak ucuna kalkar, topukları üzerine düşer) abdominal kitle (plastron abse ve periapendiküler apsede palpe edilir) ateş (perforasyon belirtisi) taşikardi (perforasyon ve peritonit belirtisi) tahta karın (jeneralize peritonit belirtisi)
299
APANDİSİT LAB hafif lökositoz 10 bin-18 bin PNL hakimiyeti bunların normal olma olasılığı %5 idrar mikroskopisi normaldir, eritrosit ve lökosit varsa üriner enfeksiyon veya taş ekarte edilmeli kcft bozuksa akut kolesistit ve hepatit ekarte edilmeli DG’de nadir de olsa fekalit görülebilir, %70 çekal distansiyon mevcuttur, sentinal loop görülebilir, periton irritasyonuna bağlı gelişen HAVA SIVI SEVİYESİ USG ve tomografide appendiks çapının >6 mm büyük olması apandisit lehine
ÇOCUKLARDA APANDİSİT <1y tanı zor, çoğunlukla perforasyon gelişmiştir, ayırıcı tanı: gastroenterit, mesenter lenfadenit, meckel divertikülü, pyelonefrit, intususepsiyon (invaj), bazal pnö
300
GENÇ KADINLARDA APENDİSİT <30y negatif laparotomi %45e kadar çıkabilir jinekolojik nedenler düşünülür: dismenore, mittelschmerz, retrograd mens, PID, salpenjit, tuboovaryan abse, korpus hemorajikum kist rüptürü, over kisti torsiyonu, ektopik gebelik, endometriozis, kr konstipasyon, crohn (rejyonel enterit)
GENÇ ERKEKLERDE APANDİSİT crohn hst (rejyonel enterit) sağ renal üreteral taş testis torsiyonu epididimit inguinal herni
301
GEBELİKTE APANDİSİT insidans aynı perfore apandisitte mortalite daha yüksektir !! (büyümüş uterus; ib ve omentumun perforasyonu engelleyerek plastron oluşumunu engeller ve jeneralize peritonit gelişimini kolaylaştırır) 3.TRİMESTERDA BULGULAR DAHA ÜST VE LATERALDEDİR
YAŞLILARDA APANDİSİT mort daha yüksek bulgular daha siliktir ve tanı gecikir periton defans mekanizmaları daha zayıftır perforasyonla gelirler çocuklarda ve yaşlılarda peritonit riski yüksek ayırıcı tanı: divertikülit, perfore peptik ülser, akut kolesistit, akut pankreatit, int obs, çekum tm perforasyonu, mezenter iskemi
302
APANDİSİT TDVVVV cerrahi komp yoksa apendektomi laparoskopik apendektomi günümüzde ilk seçenektir
plastron apandisitte ab tdv takiben 6-8 hf sonra elektif apendektomi, günlük takip (muayene ve radyoloji) periapendiküler abse varlığı ameliyattan önce tespit edilmişse önce abse drene edilir sonra ab verilir, 6-8 hf sonra elektif apendektomi perfore apandisit ve peritonit halinde duruma göre laparoskopik yaklaşım ya da laparotomi uygulanabilir normal görünümlü apendiks saptanırsa postop dönemde tereddütte kalmamak için apendektomi uygulanır ama karın ağrısının etyolojisi de ameliyat sırasında araştırılır
303
İNTRAMURAL BAĞ OBS invajinasyon yabancı cisim (en sık safra taşı ileusu, nadirdir) sertleşme veya taşlaşma şeklinde tıkayıcı nedenler (rektumda feçesin impaksiyonu, baryumun sertleşmesi, bezoarlar, yumak parazitler askaris tenya)
invajinasyon, ileri yaşta tümöre sekonder, çocuklukta spontan fitobezoarlar (en sık, sebze meyve) trikobezoarlar (saç, genç karın, psikoloji boz)
304
MURAL BAĞ OBS enflamatuar nedenler (İBH, divertikülit) neoplastik nedenler (inen kolon, sigmoid, rektumda daha sık) !!! diğer (radyasyon striktürleri, endometriozis)
EKSTRAMURAL BAĞ OBS adezyonlar (tüm yaşlarda int obs en sık nedeniiii %60: en çok abdomen cerrahisi kaynaklı) fibröz bant gibi sarar fıtıklar (direkt ve indirekt inguinal herniler)
305
VOLVULUS: özellikle mezosu genişlemiş kişilerde uzun sigmoid kendi etrafında dönüyor
PARALİTİK İLEUS tıkanıklık yapacak şey bulmamamız lazım nörojenik inhibisyon sempatoadrenal hiperaktiviteye bağlı postop-posttravmatik peritonit, akut pankreatit veya akut apandisit gibi inflamatuar nedenler ve ağır enf bağlı gelişen ileuslar üreteral veya bilier koliklere, retroperitoneal hematom, vertebra kırıkları, spinal kord yaralanmaları, toraks yaralanmaları gibi nedenlere bağlı ileuslar derin HİPOKALEMİ, HİPONATREMİ, HİPOPROTEİNEMİ gibi sistemik nedenler üremi, DİABETİK KOMA, MİKSÖDEM gibi metabolik dengesizliklere bağlı ileuslar
306
SPASTİK NEDENLİ İLEUS porfiri, ağır metal zehirlenmeleri, ganglion bloke edici ilaçlara bağlı ileuslar VASKÜLER OKLÜZYONA BAĞLI İLEUSLAR mezenter arter veya ven sistemindeki trombüs veya emboliye bağlı tıkanmalar sonucu ileuslar, non oklusiv iskemiler
İB OBS en sık adezyon %60, sonra herni BRİD İLEUS/ADEZYONLAR laparotomi sonrası sık görülür genel mort %5 en çok kolon ve rektum ameliyatlarına ikincil (appendektomi sonrası %10) açıldıktan sonra çözülüyor genelde daha yoğun ve çok sayıda
307
İB OBS PATOGENEZ en önemli değişiklik dehidratasyondur tıkanmanın prox İB anslarında dilatasyon prox tıkanmalarda (jejunum) hasta sürekli bulantı ve kusmadan yakınır ve oral alamaz distal tıkanmalarda (ileum) bulantı ve kusma daha az görülür, daha çok distansiyonla karakterizedir sıvı kaybı 2-4-6 litre olabilir (hipovolemik şok) yutulan hava ve bakt fermentasyonla oluşan gaz, dilatasyonu arttırır prox İB bakteri prolif (KUSMA FEKOLOİD bir hal alır) durum ilerledikçe bağ duvarı ödemli hale gelir bağ lümenine daha fazla sıvı sekestre edilmeye başlar (dilatasyon da artar) bağ duvarındaki ödemin artmasıyla periton boşluğuna transudatif sıvı kaybı olur (3. boşluğa sıvı kaybı)
elektrolit dengesi bozulur idrar çıkımı azalır taşikardi, oligüri, azotemi, hipotans prox obs kusma Na,K,H,Cl içeren sıvı kaybedildiğinden METABOLİK ALKALOZ gelişir tıkanma pilor bölgesindeyse hipokalemik met alkaloz
308
DİSTALDE olan tıkanmalarda bağ kapsamı hafif alkalik olmasına rağmen, dehidratasyon ve hipovolemi arttıkça hüc düzeyinde mikrosirkülasyonda bozulma olur ve METABOLİK ASİDOZ gelişebilir +ağızdan hiç beslenemeyen hastanın açlık ketozisi ve alkalen int sıvıların kaybı eklenince hipovolemiyle birlikte METABOLİK ASİDOZA gidiş kaçınılmazdır
bağ aşırı gerilme artar vasküler dolaşım boz (SIRASIYLA ÖNCE VENÖZ, LENFATİK, ARTERİYEL BOZULUR) sıvı kaybı (bağırsak duvarında ödem+ bağırsak lümenine sekestrasyon+ kusma ve nazogastrik dekompresyona sekonder) artar !!!!!!!!!! metabolik asidoz+ hemokons+ oligüri
309
KOMPARTMAN SENDROMU bağ aşırı gerilme (diafram yükselmesi, solunum yüzeyselleşir, İVK dönüşü güçleşir, metabolik asidoz) bağırsak akımının durması (bakteri ve toksinler artar, BAKTERİYEL TRANSLOKASYON)
PERİSTALTİZİM lümen obs’da obs yenebilmek için bağ peristalsizimi artar kısa sürede regüler olarak peristaltik akt artar ve bunu takip eden sessiz bir periyot olur bu sessiz periyot üst seviyeli obs 3-5 dk iken ileal obs 10-15 dk bu musküler kontraksiyonlar bağ travmatize eder, bu da bağ duvarında şişme ve ödeme neden olur
310
STRANGÜLASYON bağ tıkanmalarının %10unda gelişir bağ duvarında ödem artışı ve lümen içi basınç artışı nedeniyle tıkalı segmentin perfüzyonu bozulur iskemi ve nekroz gelişir (erken fark edilmezse) LOKAL tdv edilmezse perforasyon (ateş, lökositoz, obs bağlı İB nekrozunun en sık nedeni bridin bir fiksasyon noktası oluşturması ve İB mezanteri etrafında dönmeye yol açmasıdır) mort %5-37
İB OBS BELİRTİLER abdominal distansiyon kusma (safralı olabilir) kramp tarzı karın ağrısı gaz ve gayta çıkaramama (obstipasyon) (herkesde olmaz) diyare erken dönem kabızlık geç dönem ateş ve tk geç dönem prox obs bulantı kusma, distalde distansiyon ön planda abdominal ağrı periumblikal ve kramp tarzında kramp tarzı ağrının zamanla sürekli ağrı haline gelmesi strangülasyonun belirtisi olabilir 12-24 saat boyunca kolon sorunsuz hareket edebilir
311
İB OBS öykü geçirilmiş abdominal veya pelvik cerrahi öyküsü malignite öyküsü (over krk) daha önce tıkanma nedeniyle ameliyat olmuşsa tıkanma riski daha yüksektir crohn hst tıkanma sık olur sistemik belirtiler (ateş, tk, periton irritasyonu) strangülasyonu düşündürür hipotansiyon, oligüri, kuru muköz memb dehidratasyonu gösterir
erken dönemde artmış bağ sesleri geç dönemde azalmış prox ib 3-5 dk bir kramp görülürken distalde 10-15 dkda bir hafif perküsyonda hassasiyet saptanması, rebound, defans bulunması lokalize hassasiyet olması peritoniti düşündürür timpan ses genel olarak vardır, havadan dolayı abdominal kitle saptanırsa abse, volvulus ya da tm akla gelir inguinal, femoral ya da insizyonel fıtık olup olmadığına göre dikkatlice bakılmalıdır rektal muayenede genellikle rektum boş bulunur (ender olarak rektal kitle, gros veya okkült kan bulaşı, intestinal bir tm, iskemi ya da intusepsiyona işaret eder)
312
yüksek seviyede bulantı kusma tkr ve aynı şiddetli klasik orta seviye tkr artan tarzda kolik ağrı alt seviyede kusma fekoloid ve belirgin distansiyon, ağrı değişkendir klasik artan tarz değil
İB OBS LAB dehidratasyonun şiddetini gösterir (bun, kreatinin, hematokrit) lökositoz (geç) ve sola kayma strangülasyonu işaret edebilir (+ödem+iskemi+nekroz) sık kusan hastalarda metabolik alkaloz met asidoz bağ iskemik hale geldiğinde ya da dehidratasyon hipoperf yol açacak kadar şiddetli olduğunda gelişir strangülasyon için güvenilir bir lab yok ama LAKTAT iskemiye sensitiftir
313
İB OBS TANI DG (normal veya yanıltıcı olabilir, ayakta direkt batın grafisi ya da sol lateral dekübitis HAVA SIVI SEVİYESİ duy %70, tanısal değildir) genişlemiş ib ansları kolon gazının minimal olması ya da olmaması cut off İB tıkanmalarını işaret eder) USG: gebelerde, dgden daha iyi btden daha kötü, zararsız, ucuz
İB OBS ABDOMİNAL BT EN İYİSİDİR (seviyeler bt’de belliyken dgde değildir) hasta uygunsa (kreatinin normalse) IV KONTRASTLI BT oral, ng, rektal dilüe baryum duy ve özgüllük %90 prox luplar dilate, gaz ve sıvı ile dolu
314
İB OBS TDV bulantı kusma varsa NG tüp agresif IV sıvı resüsitasyonu izotonik salin veya ringer laktat oksijen desteği monitorizasyon ab (rutin değil) gram - ve anaerobik
foley kateter: idrar çıkımı izlemi gerekliyse santral venöz kateter ya da swan ganz kateter strangülasyonu önlemek için hst 12-24 saat izlemde düzelmiyorsa cerrahi
315
İLEUSTA CERRAHİ ENDİKASYONLARI inkarsere veya strangüle herni peritonit pnömoperitoneum (perforasyon bulgusu) şüpheli strangülasyon kapalı loop obs tam obs kb obs (genelde tm nedenli)
KB OBSTRÜKSİYONLARI acil tanı ve çoğu kez cerrahi gerektirir (tm) infeksiyöz/enflamatuar, neoplastik, mekanik etyoloji yaşa bağlı olarak çok çeşitlidir kolon serozası distansiyona bir süre genişleyerek izin verir ama perforasyon ve fekal peritonit riski vardır
316
AKUT KB OBS NEDENLERİ mekanik (kolon ca, pelvik maligniteler, metastaz) (divertikülit, volvulus, rt, fekal impaksiyon) paralitik/işlevsel (akut kolonik psödoobs) %60 En sık tm sonra divertikülit volvulus eğer maligniteye bağlı ise %10, tam tıkanıklık olur
tm nedenli obs lümen içerisine doğru büyümesi ile yavaş yavaş oluşur divertikülitte kolon duvarı kas tabakasında hipertrofi olur, tkr enflamasyon atakları sonucu kolon duvarındaki fibrozis ve kalınlaşma lümende daralmaya neden olur intususepsiyon sıklıkla ileoçekal bölgedeki tm nedenli (normal peristalsizmle tm ileoçekal valvden sağ kolona girer) OGİLVİE SEND, aşırı katartatik alımı olan veya diyabetik yaşlılarda görülür (peristalsizm ka"ybı, obs bulgusu olmadan kolonda aşırı dilatasyon) kontrastlı görüntülemelerde non obs kolonik dilatasyon izlendiğinde tdv iv neostigmin
317
KB OBS PATOFİZYOLOJİ çekum veya sigmoid kolonda volvulusta semp başlaması anidir sigmoid volvulus genellikle yaşlı ve dışkılama sırasında aşırı ıkınma zorunda olan/ alışkanlığında olan kişilerde görülür çekum volvulusu çok daha genç yaşlarda ortaya çıkar, peritondaki doğumsal defekt yüzünden çekum fiksasyonu yetersizdir kapalı loop send: kolon, mesenteri etrafında döner, venöz ve arteriel akım çeşitli derecelerde engellenir ayakta direkt batın grafisinde ARABA ŞAMBİYELİ GÖRÜNTÜSÜ baryumlu grafide KUŞ GAGASI görüntüsü
KB OBS ÖYKÜ gaz veya gayta çıkaramama abdominal distansiyon bulantı kusma (nadir) kramp tarzı karın ağrısı (çok ani başlıyorsa volvulusu düşündürebilir) kr konstipasyon, sürekli laksatif ilaç kullanımı ve ıkınarak dışkılama alışkanlıkları divertikülit veya kolon tm düşündürür (dışkı çapında incelme kolon tm, bazen kilo kaybı da eşlik eder)
318
sağ kolon çapı ve genişleme kapasitesi/ dışkı kapasitesi oldukça yüksek olduğunda tıkayıcı belirtiler çok geç gelişir genellikle ANEMİ TEK SEMP sigmoid kolon çapı en dar segment olduğundan tıkayıcı belirtiler çok daha erken dönemde ortaya çıkar
KB OBS FM karın distansiyonu başlangıçta bağ sesleri normal olabilir ama ileri dönemde hipoaktiftir perküsyonda karında HİPERREZONANS saptanır palpasyonda karında hassasiyet rebound genellikle perforasyona sekonder peritonitin bulgusudur laplace kuralına göre perforasyonun en sık görüldüğü yer ÇEKUMDUR rektal tuşede kitle palpe edilebilir kanserli hst gaytada gizli kan + olabilir
319
İB OBS LAB hemogram kan elektrolitleri PT cross match kan grubu GÖRÜNTÜLEME ADBG (serbest hava varsa perforasyon, böb/araba şambiyeli görünümü volvulus) kolon dev gibi kontrastlı incelemeler (iv oral rektal)
ACİL SERVİSTE YAKLAŞIM !!!!!! uygun sıvı desteğiyle volüm açığının tamamlanması kb obs sıklıkla cerrahi gerektirir gram- aerob, gram - anaerob mo kapsayan geniş spektrumlu ab sigmoid volvulus (sigmoidoskopik volvulus redüksiyonu, sigmoid kolektomi, genelde sağ kolektomi yapılır LN çıkartmak için) çekum volvulusu (hemikolektomi, kolonoskopi) divertikülit/kansere bağlı sigmoid obs (sigmoid rezeksiyon+hartman prosedürü/ primer anastomoz) splenik fleksurada obs (genişletilmiş hemikolektomi) MEZOKOLİK REZEKSİYON, EN AZ 12 LN ÇIKARILMALIDIR
320
KB OBS TDV hedef, gangren gelişiminin önlenmesi ve volvulusa neden olan anatomik problemin açığa çıkarılması fleksibl/rijit rektosigmoidoskopi ile detorsiyon ve vasküler akım sağlabilir olguların %85-95 başarılıdır %60 ise rekürrens
nüksü önleyen cerrahi yaklaşımlar: mezosigmoidoskopi rezeksiyon+primer anastomoz hartman prosedürü gangrene neden olmuş sigmoid volvulusa bağlı mort %11-60 gangren gelişmemişlerde ise %10
321
akut kolonik distansiyonun 3 nedeni vardır: toksik megakolon (İBH, c. difficile) mekanik obs akut kolonik psödoobs akut kolonik psödoobs (ogilvie send) anatomik bir obs olmadan çekum ve sağ kolonun (bazen rektuma kadar uzanabilir) belirgin dilatasyonuna dev gibi gözükür, genellikle cerrahi yapılmaz ama lavmanlar işe yaramayabilir, cerrahi gerekir o zaman yatalak/immobil hst
.
322
AKUT KARIN 7 günden az sıklıkla 48 saatten az devam eden ani başlangıç ciddi karın ağrısı ek semp (ateş) travma dışıdır SADECE 1/3 CERRAHİ= 6 saatten uzunsa 1/3 medikal 1/3 spn düzelme
yakınmalar: ağrı, bulantı, kusma, iştahsızlık, kabızlık, ishal, sarılık, ateş ağrılar subjektif önemli olan kişinin şu ana kadar yaşadığı en kötü ağrı olması uykudan uyandıran ağrı
323
VİSSERAL AĞRI inflamasyon, iskemi, doku çeperinde gerilme az myelinize ince C tipi lifler künt, non lokalize, orta hatta hissedilir (bilateral/simetrik innervasyon) talamusta algılanır
1) FOREGUT KÖKENLİLER EPİGASTRİUMDA 2) MİDGUT KÖKENLİLER PERİUMBLİKUS 3) HİNDGUT KÖKENLİLER SUPRAPUBİK
324
PARİETAL AĞRI iyi lokalize edilir daha kalın myelinize A lifi yanıcı batıcı keskin ağrı kortekste algılanır
YANSIYAN AĞRI deride veya dokuların daha derin kısımlarında hissedilebilir ve iyi lokalize somatik afferent sinirle visseral afferent sinir aynı seviyede ms’e girer bazen HİPERESTEZİ eşlik edebilir 48 saat sonra bir şeyi kalmaz
325
İNFLAMATUAR AĞRIII yavaş yavaş şiddetlenir ve sürekli hale gelir akut karın tablosu oluşturan hst %80i kendiliğinden geçiyorsa inflamatuar DEĞİLDİR pik yaptıktan sonra azalıyorsa perforasyon düşünülür
KOLİK AĞRIIII nedeni düz kas spazmı hızlı yükselir zirveye ulaşır 0a iner temel özelliği aralıklı olması genellikle içi boş organların tıkanmasıyla ortaya çıkar zirvede kalış süresi kısadır KIVRANDIRICIDIR İNTERSTİNAL OBSTRÜKSİYON, BÖBREK TAŞI, BİLİER SİSTEM TAŞLARI, İNKARSERE HERNİLER
326
İSKEMİK AĞRI aniden başlar ve zirveye ulaşır, süreklidir KARINDAKİ EN ŞİDDETLİ AĞRI FM tamamen normal olabilir “muayeneyle uyumsuz hasta” kardiak, damar, kapak, aritmi hst olabilir
PERFORASYON AĞRISIII içi boş organların perforasyonu olay daima MUKOZADAN başlar bıçak saplanır gibi tanımlanır İYİ LOKALİZE başladıktan sonra biraz azalır ve süreklilik kazanır
327
BİRLEŞİK AĞRI birkaç tip ağrıyla birliktedir STRANGÜLASYONLU MEKANİK İNTESTİNAL OBS en tipik örneğidir kolik ağrı, iskemik ağrı, enflamasyon ve perforasyonla birlikte olabilir hasta ağrı tipini tanımlamada zorluk çeker
bulantı ve kusma akut hastaların %75inde görülür ve ağrıya refleks olarak gelişir medüller kusma merkezi visseral getirici fibriller tarafından uyarılır, aktifleşen götürücü fibriller refleks kusmayı meydana getirir ÖNCE AĞRI SONRA KUSMA ortaya çıkar
328
akut karın ile ileus (sempatik aktivasyon) ile birlikte görülür beraberinde distansiyon olabilir (distal obs’da daha belirgindir) kolik tarzında ağrı ve kusmanın eşlik ettiği tablolarda ileus düşünülmelidir kusmanın içeriğine bakılmalıdır
İŞTAHSIZLIK akut apandisit, kolesistit, şiddetli peritonit, ileus ÇOK SIK GÖRÜNÜR kendini ifade edemeyen hastalarda yeme alışkanlığının gözlemlenmesi önemlidir HAMBURGER SIGN
329
KABIZLIK VE İSHAL ishal genellikle gastroenterit veya inflamatuar bağ hst görülür mukuslu sulu dışkılama mezenter oklüzyon sonrası oluşan bağırsak nekrozunda da görülebilir mezenter iskemi düşünülüyorsa rektal muayene yapılmalıdır
ATEŞ VE AKUT KARIN genellikle subfebrildir yüksek ateş (>38,5), karın içi abse, jeneralize peritonit, kolanjit lökositoz lökopeni ATEŞİN NORMAL OLMASI AKUT KARNI EKARTE ETTİRMEZ
330
akut kolesistitte genellikle cerrahi yapılmaz nonspe karın ağrısı %35 akut apandisit %20 akut kolesistit %7.5 ürolojik hst %7.2 ileus %5
CERRAHİ GEREKTİREN PATOLOJİLER akut apandisit akut kolesistit peptik ülser perforasyonu akut mekanik bağ obs boğulmuş fıtık intestinal perforasyonlar mezenter art ve ven tıkanıklığı meckel divertikülü nekrotizan pankreatit anevrizma rüptürleri dış gebelik rüptürü over kist ve tm torsiyonu boerhaave sendromu
331
KARIN DIŞI PATOLOJİLER bazal pnö plörezi spn pntx mi ampiyem perikardit akc infarktüsü kaburga kırıkları testis torsiyonu
ANİ BAŞLAYAN AĞRI (perforasyon, anevrizma rüptürü, iskemi) HIZLA BAŞLAYAN VE DK İÇİNDE ARTAR AĞRI (kolik, iskemik) YAVAŞ BAŞLAYIP SAATLER İÇİNDE ARTAN AĞRI (inflamatuar, tıkanma olayları, diğer mekanik olaylar invazyon)
332
daha önce de benzer ağrı olmuşsa: fmf, dismenore, renal kolik, pelviperitonit ilaç kullanımı: oks, antikoag, ks
FİZİK BAKI hipovolemi, şok bulguları akc ve kalp muayeneleri yapılmalı rektal, inguinal, genital bölge muayenesi DURUŞ ŞEKLİ: yavaş hareket, dizler fleksiyon, karın solunuma eşlik etmiyorsa (inflamatuar ağrı) hasta yerinde duramıyorsa (kolik veya iskemik ağrı) hasta öne eğilerek rahatlıyorsa (pankreatit) inspeksiyon: cerrahi skar, distansiyon, kitle, pulsasyon, fıtık, döküntü, grey turner bulgusu, cullen belirtisi
333
oskültasyon: ek sesler (metalik, üfürüm), bağ seslerinin varlığı perküsyon: matite (sıvı) timpan (obs, içi boş organ perforasyonu) peritoneal irritasyon
PALPASYON AKUT KARIN TANISINDA EN ÖNEMLİ FİZİK BAKI YÖNTEMİDİR defans rebound rijidite kitle organomegali rebound hassasiyeti parietal peritonun irritasyonunu gösterir
334
palpasyona ağrının olduğu bölgenin karşısından başlanır yüzeysel olarak ağrının olduğu bölgede sonlanır hiperestezi, defans, rebound, hassasiyet
AKUT KARINDA GÖRÜNTÜLEME AKC GRAFİSİ (alt lob pnö, diyafram altı serbest hava, plevral efüzyon) ADBG (sadece obs ve yabancı cisim düşünülen olgularda kullanılır, hava sıvı seviyesi >3 adet >3 cm, bağ durunca hava yukarı doğru çıkar abdominopelvik USG (tüm abdomen ve pelvis içi organları içermeli) abdominal BT (BFT öncelikle istenmeli, dehidratasyon varsa giderilmeli, oral+iv+rektal kontrastlı en ideali, RETROPERİTON İÇİN DAHA YARARLIDIR, vasküler yapılar da incelenebilir)
335
hipotansiyon+ ani şiddetli karın ağrısı HEMEN MÜDAHALE
abdominal aort anevrizması ve rüptürü şiddetli, yaygın, bele vuran hipotansiyon, şok bulguları eşlik edebilir senkop olabilir HASTABAŞI USG TANI KOYDURUCUDUR stabil olmayanlarda BT çekilmesi risklidir tanı kesinleşince beklemeden ameliyat
336
DIŞ GEBELİK RÜPTÜRÜ şok/ pre şok bulguları ani başlayan pelvik ağrı amenore vajinal tuşede hassasiyet gösteren adneksiyal kitle
diğer akut cerrahi karın nedenleri spn kc ve/veya dalak rüptürü çeşitli sebeplere bağlı gelişen hemoperitoneum (şiddetli hemodinamik bozukluk temel endikasyondur)
337
MI >40y erkek kardiak risk faktörü vakit kaybetmeden EKG çek hipotansiyon ile beraber ani şiddetli epigastrik ağrıda myokard enfarktüsü mutlaka ekarte edilmeli
SUBAKUT CERRAHİ KARIN perforasyon iskemi inflamasyon (a.apandisit, meckel divertikülü) obs tanı ve tdv gecikmesi durumunda hipovolemik ve/veya septik şokun gelişebileceği akılda tutulmalı
338
KİMLER CERRAHİYE GİTMEMELİ komplikasyonsuz bağ tıkanmaları komplikasyonsuz akut kolesistit komplikasyonsuz akut divertikülit komplikasyonsuz pankreatit peptik ülser hastalığı İBH endometriosis
.
339
diyare dışkı sıklığının günde 3 ve üstü ile yumuşak, sulu olması (sıvı içeriği>%80) dışkı miktarı>200 g/gün veya hacmi >200 ml/gün akut<2 hf kronik>4 hf
BRİSTOL DIŞKI SKALASI (1.2 kabız/ 6.7 ishal) tip 1: fındık gibi, sert, ayrı toplar, yapması zor tip 2: sosis şeklinde ama topaklı tip 3: sosis gibi ama yüzeyinde çatlaklarla tip 4: sosis veya yılan gibi, düz, yumuşak tip 5: keskin kenarlı yumuşak damlalar, yapması kolay tip 6: düzensiz kenarlı kabarık parçalar, lapa gibi dışkı tip 7: sulu, katısız, tamamen sıvı
340
intestinal sekresyon ve emilim ib her gün yaklaşık 10 lt sıvı girer gıda, tükürük, mide, pankreas, safra, ib salgısı 7.5 lt ib geri kalan ise (2.5 lt) kolonda emilir 200 mlden az kısmı dışkı volümünü oluşturur intestinal sıvı sekresyonunun çoğu kriptlerden, absorbsiyon ise villuslardan gerçekleşir
DİYARE PATOFİZYOLOJİSİ 1) sekresyonda artış 2) absorbsiyonda azalma (intestinal lümende sıvı ve elektrolit hareketinde artış) aktif sekresyonu uyaranlar aktif absorbsiyonu engelleyenler osmotik ajanlar intestinal motiliteyi uyaranlar
341
AKTİF SEKRESYONU UYARANLAR sekretogoglar, enterositlere bağlanan ikincil messengerları (camp, cgmp, ca) akt eder apikal klor kanallarının açılmasıyla lümene klor iyonları AKTİF sekrete edilir sodyum ve suyun lümene geçişi ise PASİF olur
bakt enterotoksinler (kolera, c. difficile) hormon ve nt (serotonin, vip) inflamatuar mediatörler (histamin, pge2) safra asitleri stimulan laksatifler
342
AKTİF ABSORBSİYONU ENGELLEYENLER aktif sekresyonu uyaran birçok sekretogog aynı zamanda sıvı absorbsiyonunu da engeller absorptif yüzeyin azalması intestinal rezeksiyon >100 cm enfeksiyonlar (giardia, rotavirus, enterotoksikojenik e.coli, norovirus)
OSMOTİK DİYARE absorbe olmayan solütler intestinal lümende osmotik yükü arttırırlar lümende ozmolarite artışı absorbsiyon kapasitesini azaltır, aksine lümene pasif olarak sıvı ve elektrolit geçişine neden olur neden olanlar: laktuloz, sorbitol, khidrat malabs (laktoz intoleransı, çölyak hst)
343
İNTESTİNAL MOTİLİTEYİ UYARANLAR int mot uyaran ajanlar (eritromisin) absorbsiyon kapasitesini azaltır inefektif peristalsizmde (otonom nöropati, sistemik skleroz) bakteriyel aşırı çoğalmaya o da safra asidi dekonjugasyonuna ve yağ malabs sebep olur her diyareye ve kabıza rektal tuşe yap gayta sert ve büyükse rektal tuşe yaparak parçala ayır
diyarede 5 basamaklı yaklaşım 1) hastanın gerçekten diyaresi var mı? Fekal inkontinans ve impakşına (taşma diyaresi) dikkat (istemsiz gaz kaçırma anal, dışkı kaçırma fekal inkontinans) 2) diyare nedeni olarak ilaçları dışla 3) akut kronik diyare ayrımı yap 4) kr diyareyi kanlı (inflamatuar), yağlı ve sulu olarak sınıfla 5) yapmacık-sahte (factitious) diyareyi düşün (ilaç suistimali, laksatif kullanımı)
344
DİYAREYE NEDEN OLAN İLAÇLAR !!!antiasitler !!!PPI !!!NSAİİ !!!antibiyotikler !!!SSRI Mg kemoterapötik ilaçlar kafein
kronik diyare > 1 ay ve tüm diyarelerin %5i kanlı (inflamatuar) diyare sulu diyare (osmotik ya da sekretuar olabilir) yağlı diyare (steatore)
345
İNFLAMATUAR DİYARE sık, az volümlü, kanlı tenesmus, ateş, ciddi karın ağrısı dışkı direkt bakısında lökosit veya lökosit proteinlerinin saptanması (fekal kalprotektin) CRP yüksek, albumin düşük ALTIN STANDART İLEOKOLONSKOPİ (terminal ileuma kadar) VE BX ince vasküler patern kaybolmuştur, hiperemi, ödem. Crohnda ise vasküler var KOLONLA İLİŞKİYİ GÖSTERİR: tenezm, aciliyet hissi, dışkı kaçırma
inflamatuar diyare nedenleri: enfeksiyon (c.difficile, CMV, e.histolitica, tbc) İBH iskemik kolit ilaç (NSAİİ) divertiküler hastalıkla birlikte segmenter kolit radyasyon koliti diversiyon koliti malignite (KRK, lenfoma)
346
SULU DİYARE 1) sekretuar diyare: epitelyal elektrolit transport bozukluğuna bağlı, açken devam eder, düşük osmotik gap <50 mmol enfeksiyon, safra asidi malabs, nonosmotik laksatifler, İBH, mikroskopik kolit, motilite bozukluğu (diyabetik otonom nöropati, İBS, postsempatektomi diyare, postvagotomi diyare) !!!endokrinopatiler (addison, NET, hipertiroidi, mastositoz, tiroidin medüller karsinomu) neoplazi (KRK, lenfoma) idiopatik sekretuar diyaretik diyare
2) osmotik diyare: zayıf absorbe edilen iyon ve şekerlerin alımına bağlı, açken azalır, yüksek ozmotik gap >50 mmol khidrat malabs (laktoz intoleransı, zayıf emilen şeker ve şeker alkollerinin (sorbitol) alımına bağlı) ozmotik laksatifler ve antiasitlerde bulunan zayıf emilen katyon (Mg) veya anyonlar (fosfat, sülfat)
347
diyare ilişkili neoplaziler gastrinoma (karın ağrısı, eroziv özofajit, kalınlaşmış gastrik foldlar, duodenal ülserler) karsinoid (flushing, kc metastazlarında ele gelen büyük nodüler kc) vipoma (hipokalemi, aklorhidri) somatostatinoma (dm, kolelithiasis, hipoklorhidri) glukagonoma (dm, dvt, depresyon, nekrolitik migratuar eritem !!! cilt lezyonuyla tanınır)
DİYARE TANISAL YAKLAŞIM lab (tam kan, total protein, albumin, tsh, çölyak serolojisi, crp, dgk, dışkı kültürü, dışkıda parazit) endoskopi (üst gi endoskopi, kolonoskopi, bnx) radyoloji (usg, abdominal BT, MRG)
348
YAĞLI DİYARE (STEATORE) yağlı ve hacimli (yapışan, yüzen), kilo kaybı sindirim bozukluğu (maldigestion): trigliseridlerin yetersiz hidrolizi, pankreatik ekzokrin yetmezlik, yetersiz duodenal safra asidi emilim bozukluğu (malabsorbsiyon): yetersiz mukozal transport, mukozal hastalık en sık çölyakkkkk, yapısal bozukluk (fistül, rezeksiyon) dışkıda yağ artışının saptanması SUDAN BOYAMASI dışkıda kantitatif yağ tayini >7 gr nötral yağlar (TG) %95 alkol SİNDİRİLMEMİŞTİR serbest yağ asitleri asetik asit ve ısıtma sindirilmiştir EMİLİM BOZUKLUĞU
endoskopide ib bx (çölyak ve diğer mukozal hst) aspirat SİBO hidrojen nefes testi BT, MR, EUS (kr pankreatit için) fekal yağ atılımı ve kilo alımı takibi SIBO İÇİN PREDİSPOZAN (intestinal staz kör loop send gibi, aklorhidri, pankreatik yetmezlik, immun yetmezlik)
349
PANKREATİK YETMEZLİKTE indirekt fekal testler: yağ, kimotripsin, elastaz fekal elastaz: yaygın kullanım, ucuz, non invaziv, 200-500 mikrogram/dışkı, hafif-orta yetmezlik: 100-200 şiddetli yetmezlikte <100 mikrogram pankreatik görüntüleme: EUS, ERP, MRCP, MRCPS
ÇÖLYAK HST genetik yatkınlarda ib etkileyen multiorgan tutulumlu otoimmun bir hastalıktır yaşam boyu devam eden tek gıda allerjisidir tıpta ölüme kadar gidebilen ama sadece diyetle çözülen tek sorundur buğday, arpa, çavdarda bulunan glutene karşı allerjidir
350
çölyak toplumda %1 görülüyor avrupada en yüksek %10 insidans tüm dünyada en yaygın genetik hst ( MONOZİGOTİK İKİZLERDE %75, 1.der akraba %10-20, 2. %2.6 )
major çevresel faktör glutendir arpa, buğday, çavdarda bulunan suda çözünmeyen bir proteindir gliadin ve gluteninden oluşur toksik etkisi gliadinden kaynaklanır
351
çölyakta temel hst ib ama yakınma ve bulgular tüm organlara ait olabilir bu nedenle tüm dünyada tanı sorunu yaşanıyor villus atrofisi: emilim yüzeyi azalır, ishal ishal her zaman şart değildir sistemik bulgular da eşlik edebilir
ÇÖLYAK HST KLİNİK SINIFLANDIRMA asemp, semp klasik: diare, steatore, kilo kaybı, büyüme geriliği gibi malabs bulgularıyla birlikte non klasik: EN SIK TİP, malabs olmaksızın ekstraintestinal klinik bulgularla, sıklıkla monosemptomatik (demir eksikliği anemisi, prematür metabolik kemik hst, infertilite, kc enzim yüksekliği) potansiyel: seroloji pozitif (antiTG IgA) ama ib mukozası normal, hastalık gelişme olasılığı yüksek latent: tartışmalı
352
KLASİK ÇÖLYAK ÜÇLEMESİ: diyare, karın şişliği, kilo kaybı gelişme geriliği, boy kısalığı, gecikmiş puberte, letarji, kilo kaybı, obezite (%10), gi semptomları (diyare, gaz, şişkinlik, abdominal huzursuzluk, bulantı, kabızlık %20) çölyak krizi
NON KLASİK ÇÖLYAK anemi metabolik kemik hst anormal kc enzim sonuçları dermatitis herpetiformis (dirseklerde kaşıntılı makül ve papüller, BM’da granüler IgA depozitleri) fonksiyonel aspleni, enteropati ilişkili artropati, nöbetler, periferik nöropati, ataksi, infertilite, tkr aftöz stomatit, diş mine defektleri, baş ağrısı ve bilinç bulanıklığı)
353
ÇÖLYAK SEROLOJİK doku transglutaminaz endomisyal ab * en duy en özgül deamide gliadin peptitleri (doku transglutaminaza benzer) gliadin (artık önerilmiyor)
354
IgA eksikliği çölyak hst %2-3 oranında izlenir seroloji isterken total IgA’nın da istenmesi gerekir IgA eksikliğinde seroloji testlerine IgG bazlı testler eklenmelidir (IgG-TTG, IgG-DGP) ama villöz atrofi ile giden giardiasis, ib bakt aşırı çoğalması (SIBO), ortak değişken immun yetmezlikte (CVID) gibi hastalıklarda da IgA eksikliği izlenmektedir
çölyakta endoskopi fold kaybı, taraklanma, yarıklanma, mozaik patern duodenal bx: bulbustan 2 adet saat 9 ve 12 hizasından, postbulber duodenumdan 4 adet intraepitelyal lenfositlerde artış >%25 parsiyel veya total villöz atrofi kript hiperplazisi lamina propriada kronik inflamasyon
355
çölyakta istenecekler komple tam kan sayımı, ferritin, b12, folik asit, 25ohD vit, ALT VE ALP, TSH, malabs varlığında (serum alb, vit a ve e, inr, zn) hipo veya asplenizm (periferik yaymada howell jolly cisimleri, kapsüllü organizmalara karşı aşılama) 1.der akrabaların taranması DEXA (d vit ve ca eksikliği için verilir)
çölyak için kimler taranmalı? malabs diyare kilo kaybı büyümenin durması gelişim geriliği vitamin ve mineral eksiklikleri steatore
356
glutensiz diyetin yararları: kanser riskinde azalma yaşam süresinde uzama eksiklerin düzelmesi mukozal iyileşme yaşam kalitesinde düzelme sağlık bakım maliyetinde azalma serokonversiyon semp kontrolü
YANITSIZ ÇÖLYAK glutensiz diyete başladıktan sonra semp devamı veya tekrarlaması en sık semp: diyare, karın ağrısı, kilo kaybı, halsizlik ve gaz tanıyı gözden geçir ve emin ol en sık nedeni gluten kontaminasyonu uyum problemi (asemp, nonklasik bulguları olanlar, gençler, ileri yaş, sık seyahat, sosyal durumda değişiklik olan hst) EN SIK NEDEN ÇAPRAZ BULAŞ
357
REFRAKTER ÇÖLYAK HST glutensiz diyete en az 12 ay çok sıkı uyulmasına rağmen diğer nedenler ve malignite dışlandıktan sonra semp devamı veya tekrarlamasıyla enteropati varlığı Tip 1: normal IEL morfolojisine sahip, CS tek başına veya AZA ile kombine tdv Tip 2: aberran IEL ve T hüc res klonalitesi, tdv tartışmalı, CS, ims, siklosporin, alemtuzumab, kladribin, otolog kök hüc tnx yaşam süresi kısalmıştır tip 2 daha kötü (5y sk %50, tip1de 80)
DİYET DIŞI YAKLAŞIMLAR t hüc hedef alan epitop spesifik immunoterapi gluten detoksifikasyonu için oral proteazlar sıkı bileşkeleri modüle etmek üzere zonulin antagonistleri gluteni sekestre eden polimerler transglutaminaz tip 2 inh HLA-DQ2 blokerleri
358
akut ishaller %90 enfeksiyöz nedenli diğer: ilaç, toksik maddeler, iskemi dışkı ile kirlenmiş su (shigella, salmonella, campylobacter, giardia, yersinia, rotavirus, kolera) ENTEROTOKSİNLER: besin zehirlenmesine bağlı ishaller, s. aureus, b. cereus, c. perfiringens antibiyotiğe bağlı ishaller genellikle 4-10. günler arasında, ilaç kesilmeli en çok penisilin sebep olur eğer kolit gelişmişse metronidazol veya vankomisin ile birlikte probiyotikler verilir
İB TİP DİYARE: yüksek dışkı volümü, artmış dışkı sayısı, aciliyet yok, tenesmus yok, mukus yok, kan yok, orta karın ağrısı, kilo kaybı, malnut bulguları KB TİP DİYARE: az dışkı, artmış dışkı sayısı, ACİLİYET, TENESMUS, AŞIRI MUKUS VE KAN, sol iliak fossa’da ağrı, kilo kaybı yok, malnut bulguları yok
359
DİYARE FM ortostatik hipotans, taşikardi ekzoftalmi (hipertiroidi) glossit, keilit, angular stomatit, makroglossi, oral ülser (İBH, çölyak) kas kaybı, periferal nöropati (amiloidoz) artrit-İBH, whipple hst, bazı enterik enf
DİYARE FMMM dermatitis herpetiformis (çölyak hst) eritema nodosum/ pyoderma gangrenozum (İBH) hiperpigmentasyon (addison hst) yüzde kızarma (karsinoid sendrom) malign atrofik papulozis (degos hst) urticaria pigmentosa (mastositoz) migratuar nekrotizan eritem (glukagonoma)
360
CROHN HST FM perianal deri kıvrımları ülser fissür apse fistül stenoz
DIŞKI OSMOTİK GAP 290- 2(Na+K) osmotikte volüm <300, dışkı osmotik gap >100, dışkı sodyum <60, ph <5, dışkıda redüktan madde var, açlıkla düzelir sekretuarda volüm >1000, dışkı osmotik gap <50, dışkı sodyum >90, ph >6
361
İNFLAMATUAR İSHAL ÜK, CH, radyasyon enterokoliti, eozinofilik gastroenterit, intestinal tbc, uzamış enf, AIDS inflamasyon sonucu emilim epitelinin hasarı emilimin azalması (kolon tut olanlarda su emilimi, ib tut olanlarda su ve gıda emilimi) intestinal sekresyonu ve enterik sinir sis stimüle eden maddelerin açığa çıkması (lökotrienler, prostaglandinler, histamin)
dışkıda yağ bulunmayanlar: laktoz intoleransı (prevalansı %5-30) absorbe edilemeyen khidrat alınması glukoz-galaktoz malabs
362
dışkıda yağ (steatore) bulunanlar: lipolizin yetersiz olması (pankreas enzim eksikliği) miçel formasyonunun eksik olması aşırı bakt üretimine neden olan durumlar-darlık, hipomot, mide asidi azalması, hipogammaglobulinemi
safra tuzu enterohepatik sirkülasyonunun olmaması safra tuzlarını sekestre eden ilaçlar (neomisin, caco3, kolestiramin ) mukozal emilim defektleri (biyokimyasal veya genetik hst: çölyak sprue (gluten enteropatisi), hipogammaglobulinemi, abetalipopro yetersiz emilim yüzeyi intestinal rezeksiyon yetersiz lenf drenajı laktoz intoleransı veya absorbe olmayan khidrat fazla alınması PH<6 (emilmemiş khidratların bakt tarafından fermente edilmesi ve gaz distansiyonu) disakkaridaz eks (şeker tüketimi sorgulanmalı)
363
sekretuar ishalde ilaç sorgulanmalıdır laksatifler, furosemid, tiazid, kolinerjikler, kolinesteraz inhibitörleri, kinidin, kolşisin, acei, prostaglandin analogları toksinler: arsenik, organogofosfatlar kr alkol kullanımında enterosit hasarına bağlı görülebilir
KARSİNOİD SEND dışkıda su ve elektrolitleri artmış diare açlıkta da devam eder serotonin, histamin, katekolamin, pg, kinin gibi intestinal sekresyonu arttırıcı maddeler artar
364
ZOLLİNGER ELLİSON SEND artmış asit sekresyonu yanında, asit ile pankreatik lipazın inakt olması ve safra asitlerinin presipite olması sonucu yağ sindiriminin bozulması söz konusudur
VIPoma VİP yanında diğer sekresyon arttırıcı peptitler (pankreatik polipeptit, sekretin, nörotensin, kalsitonin, pg) salgılanır WDHA send (sulu diyare, hipokalemi, aklorhidri) diyare ağırdır ve %70 olguda >3 L dışkı
365
diyare tdv loperamid (lorimid) ilk sıra tdv lomotil (atropin) kodein ve diğer narkotikler (refrakter olgularda)
.
366
karın ağrısı yapan periton içi nedenler: non bakt peritonit (peptik ülser perforasyonu, over kist torsiyonu) bakt peritonit apandisit, kolisistit, peptik ülser, gastroenterit, divertikülit, pankreatit, hepatit, kc absesi mezenter lenfadenit PID, tubaoverian abse, endometrit
intestinal obs (adezyon, herni, tm) bilier obs (taş, tm) akut splenomegali akut hepatomegali omentum torsiyonu over kisti, ektopik gebelik karın içi kanama (dalak, kc tm) iskemi (mezenter emboli, tromboz, dalak enfarktı)
367
KARIN AĞRISI YAPAN PERİTON DIŞI!!! pnö, amfizem, MI lösemi, orak hücreli anemi spinal kord tm, tabes dorsalis, herpes zoster, abdominal epilepsi nefrit, pyelit, üreter obs, prostatit, perinefritik abse, aort anevrizma rüptürü, periarterit, üremi, diabetik asidoz, porfiri, addison krizi, tetanoz, kurşun zehirlenmesi, ilaçlar, psikojenik
ANİ BAŞLAYAN ülser perforasyonu tm perforasyonu anevrizma rüptürü ektopik gebelik rüptürü HIZLI BAŞLAYAN (DK) bilier kolik üreter koliği ib tıkanması porfiri orak hücreli anemi krizi kokain intoks
368
YAVAŞ ARTAN (SAAT) peptik ülser gastrit apandisit kolesistit divertikülit pyelonefrit
Yaygın ağrı nedenleri: peritonit, lösemi, sickle cell krizi mezenter lenfadenit, gastroenterit kolit, int obs üremi, diabet
369
SAĞ ÜST KADRAN: kolesistit, kolanjit, hepatit peptik ülser retroçekal apandisit böbrek ağrısı alt lob pnö herpes zoster perikardit
SAĞ ALT KADRAN: apandisit int obs divertikülit perfore ülser ektopik gebelik üreterde taş, böb ağrısı over kisti veya torsiyonu psoas absesi FMF
370
SOL ÜST KADRAN: gastrit pankreatit dalak hst, böb ağrısı herpes zoster, MI, pnö
SOL ALT KADRAN: divertikülit int obs ektopik gebelik üreterde taş, böb ağrısı over kisti veya torsiyonu psoas absesi
371
akut karına neden olabilecek sistemik hastalıklar: üremi, diabetik ketoasidoz, addison, FMF orak hüc anemi, akut lösemi kurşun zehirlenmesi, narkotik çekilmesi
akut karın LAB cbc, elektrolit bun kreatinin KCFT CRP asidozu varsa laktik asit, kan gazı USG ve gerekirse BT ABDG (perforasyon, pnö)
372
akut karın acil serviste ne yapılır? çoğunda perfüzyon bozukluğu yok peritonitli olanlarda sıvı elektrolit açığı var koagülopatiyi ve hipotermiyi düzelt ABC uygula
EN AZ 24-48 SAAT AĞRI KESİCİ KULLANILMAMALI VE R1 DİYETLE TABURCU EDİLMELİ SERVİSE YATIŞ: pankreatit, kolesistit, divertikülit, plastrone apandisit
373
döküntülü hastaya yaklaşım-ANAMNEZ son 30 günde ilaç kullanımı seyahat öyküsü açık alanda bulunma meslek güneş geçirilmiş enf immun durum, KT, RT, tx, aspleni, steroid, HIV hayvan teması şüpheli cinsel temas çocukluk çağı hst geçirme öyküsü aşılanma durumu kalp kapak hst ilaç allerjisi hasta kişiyle temas öyküsü alışkanlıkları
döküntü FM döküntü dağılımı, özellikleri, ateşle ilişkisi, lenfadenopati, hepatosplenomegali, genital-mukozal-konjonktival lezyon-artrit
374
ilaç öyküsü son 30 gün içinde ilaçtan hemen sonra ürtiker ilaç kullanımının 7-14 gününde makülopapüler lezyon ab %1-8 penisilinler sülfonamidler barbitüratlar fenitoin
ilaç öyküsü: steven johnson send toksik epidermal nekroz hipersens send serum hst vaskülitli lezyonlar aşılar gıda allerjisi trişinelloz salmonelloz
375
HASTA KİŞİ İLE TEMAS ÖYKÜSÜ ebola, KKKA, sifiliz, HV, kızamık, kızamıkçık, su çiçeği KENE TEMASI riketsiyoz lyme hst KKKA
SEYAHAT ÖYKÜSÜ: viral hemorajik ateşler, sıtma, tifüs, meningokok AÇIK-ORMANLIK ALANDA BULUNMA: leptospiroz (kirli sular), tularemi MESLEK: sağlık çalışanı (hemorajik ateşler, kızamık, su çiçeği, kızamıkçık) pilot, hostes (sıtma) bahçıvan (sporotrikoz) kanalizasyon/ orman işçisi (leptospiroz) kasap (şarbon)
376
İMMUNSUPRESE DURUM bakteriyel hst sepsis (s. aureus, psödomonas, candida) meningokok
patogenez: etken ajanın deride çoğalması toksin aracılı etkene karşı konak savunma hüc aracılı oluşan inflamatuar yanıt vazooklüzyon, nekroz, vazodilatasyonla giden vasküler tutulum
377
DÖKÜNTÜ TÜRÜ: maküler makülopapüler veziküler peteşiyal-hemorajik diffüz eritem nodüler enantem (mukoz membrandaki döküntü)
MAKÜLOPAPÜLER DÖKÜNTÜ viral hst, kızamık, kızamıkçık, eritema infeksiyozum, roseola infantum, el ayak ağız hst, enfeksiyoz mononükleoz, EBV, CMV, enterovirus, echovirus, hepatit B, ilaç döküntüleri, imm kompleks send bakt hst, meningokoksemi, viral hemorajik ateşler, yaygın gonokoksik enfeksiyon, tifois ateş, psödomonas sepsisi, tifo taş rose, lyme hst eritema migrans
378
KIZAMIK rubeola, tek konak insan, Ro yüksek hava yoluyla bulaşır kış-bahar epidemileri 2-5 yıllık dönemler her yaş grubu duyarlı toplulukta atak hızı %100 mort %25 yaşam boyu bağışıklık döküntüden önceki 4 gün ve sonraki 4 gün bulaşıcı sekonder bakteriyel enf, ansefalit, SSPE
KIZAMIKÇIK rubella, tek konak insan damlacık yolu, inkübasyon 12-23 gün döküntüden önceki ve sonrali 1 hf bulaşıcı 6-9 yıl aralarla salgın, ilkbahar ateş, döküntü, lenfadenopati konjenital rubella send (göz, kalp, SSS) artrit, trombositopenik purpura, ansefalit
379
eritema infeksiyozum (5.hst) parvovirus b19 enkübasyon dönemi 7-18 gün 4-10 yaş, halsizlik, ateş, boğaz ağrısı, iştahsızlık döküntü 3 aşamalı: yüzde “tokat yemiş” görünümlü eritem bir gün sonra gövde ve eks makülopapüler döküntü birkaç gün-1 hf sonra gövdedeki döküntü solarken özellikle uyluk ve ön koldakilerin devamı iyileşme sırasında tekrarlamalar görülür
roseola infantum (6.hst) HHV6 ve HHV7 (insan herpes virüsler) 3-5 gün süren yüksek ateş ATEŞ DÜŞMESİYLE BAŞLAYAN DÖKÜNTÜ (kısa sürer) sporadik (temas öyküsü yok) kaynak: virüsü tükürüğünde bulunduran erişkinler inkübasyonu 5-15 gün ateş çok yüksek, genel durumu iyi FEBRİL KONVÜLZİYONA NEDEN OLABİLİR
380
NODÜLER LEZYONLAR: candida sepsisi nocardia histoplazmoz koksidiyoidomikoz sporotrikoz blastomikoz psödomonas sepsisi ectima gangrenosum eritema nodosum, bruselloz, hepatit b-c, klamidya, atipik mikobak enf, yersinyoz, kedi tırmığı hst, fungal enf, paraziter enf
VEZİKÜLER DÖKÜNTÜ: su çiçeği, zona zoster (varicella zoster) herpes simpleks enf el ayak ağız hst (coxsackie)
381
SU ÇİÇEĞİ (VARİSELLA) varicella zoster, tek kaynak insan çok bulaşıcı hava yolu ve temasla bulaşır inkübasyon 10-21 gün vezikül öncesi 48 saat, son döküntü kurutlanıncaya kadar bulaşıcı makül, papül, vezikül, püstül, krut 3-7 gün kaşıntılı dorsal kök ganglionlarında latent kalır bakt süperenf, pnö, hepatit, SSS tut konjenital varisella send bağışıklığı baskılanmış kişilerde ağır seyreder
ZONA ZOSTER dorsal kök ganglionlarında latent kalan varicella zoster virusu tek taraflı bir veya daha fazla dermatom tut döküntüden 2-4 gün önce tutulan segmentte ağrı ve parestezi ağrılı veziküler lezyonlar post herpetik nevralji
382
EL AYAK AĞIZ HASTALIĞI coxsackie virus A16 ana yakınma boğaz ağrısı ağızda veziküler, hızla ülserleşen 5-10 lezyon sonra veziküler döküntü
herpanjina: coxsackie+echovirus, tonsil plikaları, yumuşak damak, uvulada küçük vezikül ya da ülserler DİFFÜZ ERİTEM kızıl, toksik şok send, epidermal nekroz, kawasaki hst, steven johnson send
383
büllöz döküntü: bül>0.5 cm, nekrotizan fasiit, ektima gangrenosum ŞARBON bacillus anthracis, deri, GIS, akc, sepsis
ORF poxvirida ailesi (variola, monkeypox, cowpox, molluscum contagiosum) temastan 3-7 gün (en fazla 2 hf) sonra parmak, el, ön kol dorsali, nadiren yüz, bir veya birkaç tane 6-8 hf kendini sınırlar bölgesel lap veya lenfanjit sekonder bakteriyel enfeksiyon nadiren ateş, halsizlik ims ağır seyreder
384
PETEŞİYEL DÖKÜNTÜ: eritrositlerin damar dışına çıkmasıyla oluşan lezyonlar <3 mm viral hemorajik ateşler riketsiyoz konjenital kızamıkçık sepsis HSP SLE
covid 19 ve döküntü %20 makülopapüler ürtiker veziküler peteşiel eritrmatöz plaklar
385
PRODROMAL DÖNEM kızamıkçık eritema infeksiyozum su çiçeği
.
386
flapping tremor bazal gang sorunu co toks üremik ensefalopati ciddi hipoksi ky sol yet de olur
hipopotasemik hipokloremik met alkaloz sirozda asla istenmeyen bir şeydir bu yüzden ilk seçenek spirinolakton (ARB)
387
karın muayenesinde karın simfizis pubisten ksifoide kadar açılmalıdır supin pron (zona, travmada ekimoz abrazyon) inguinal anal genital bölgeye de bak sağ ve sol lateral rekümben fowlers (ortopne duruşu, jvd muayenesi) trendelenberg (hipotansiyonda yapılmalı, ayaklar yukarda)
inspeksiyonda asimetri, distansiyon, herni, ameliyat skarı görülebilir strangüle herni: dolaşımı kesilmiş, nekroze, iskemik, doppler US ile görülür portal vende veya kaval vende obs varsa CAPUT MEDUSA venöz kollateral daha çok umblicusun etrafında oluşur
388
epigastrik herni umblikal herni insizyonel herni spigelian herni inguinal herni femoral herni
metalik ses ileus üfürüm jet akımı, splenik a veya abdominal aorta anevrizması yan muayene: böb, kostovertebral açı hassasiyeti jeneralize peritonit cerrahidir pilora bastırılıp çalkantı duyulursa klepotaj sensasyo de flu (iki kişi) ballotman kc normalde 4-8 cm midsternal bölgede dikey, 6-12 cm midklavikular çizgide
389
kc’i karın ön duvarına bağlayan lig falciforme hepatis (sağ ve sol loblara ayırır) sağda kci diyaframa asan sağ triangular lig solda ise sol triangular lig medialde koroner ligament (ön ve arka) umblikustan, kcin umblikal fissürüne giren ve fetal yaşamda umblikal venin de içinde bulunduğu, daha sonra umblikal venin oblitere bir ligament olarak kaldığı lig teres hepatis (round ligament)
sağ böb örten peritonun kcin sağına doğru uzanmasıyla ortaya çıkan sağ hepatorenal ligament koroner ligamentler arasında bulunan alanda Glisson kapsülü bulunmaz “area nuda” (bare area) midenin küçük kurvaturuyla kc s2-s3 segmenti arasındaki yerde lig. gastrohepaticum vardır LİG GASTROHEP İÇERİĞİ: hepatoduo içinden geçmeyen damarlar sol gastrik arterden kaynaklanıp kc’in sol tarafına doğru buradan geçebilir kanamalara neden olabilir kcin tek arteriel akım kaynağı olabilir vagusun lifleri de var İNSANLARIN %20si bu anomali
390
lig hepatoduo bulbus duodeni ve kc pedikülü (hilus) arasında LİG HEPATODUODENALE İÇERİĞİ: kc’e giren bütün damarlar burdan geçer ligament askıya alınıp kc’e kan akımı kesilebilir, yassı silindirik şekilli portal ven, safra kanalının büyük bir kısmı, a. hepatica propria, sağ ve sol hepatik arter, lenfatik yollar, sinirler, LN
foramen epiploicum (for. winslow) omentum majus ve minus arasında geçiş yeridir lig. vci S1 ve S7 arasında uzanıyor içinde venöz yapı içerebiliyor, mutlaka klemple kapatılıp kesildikten sonra bağlanması gerekir sağ hepatik vene VCİ üzerinden ulaşmamız için yine LİG VCİ bölmemiz gerekiyor ki ulaşabilelim vci üzerinden LİGAMENTUM VENOSUM (ARANTİUS), sol hepatik venle sol portal ven arasında, ductus venosus artığıdır S1 S2 arasında sol hepatik vene ulaşmak için kesilmeli
391
kc 8 tane segmenti var her segmentin kendine ait portal venöz, hepatik venöz, arteriel, safra drenajları var vci’un sol tarafıyla kc’de safra kesesi fossasının tam ortasından geçen hat orta hepatik ven (RADYOLOJİDE KCİ SAĞ SOL AYIRIR) CANTLİE ÇİZGİSİ CERRAHİDE AYIRIR (orta hepatik venin üstündedir) segmentlerden büyük section var (sektör)
S1 kaudrat lobdur, VCİ’yi çepeçevre sarar normalde göremeyiz, en posteriorda vci’ye hepatik venlerin döküldüğü yerdir bölümleri: spigel (kahverengi) pars oval (vci çevresinde, yeşil) lobus caudatus (sağ kc olan uzantı)
392
sol lateral section: s2-s3, sol hepatik ven üstü s2 altı s3 sağ tarafta arka ve ön sectionları ayıran SAĞ HEPATİK VENDİR!!! (kcin en çıkıntılı, sağdaki inferior yerinden vcinin sağına doğru hayali çizgi) sol tarafta medial ve lateral sectionları ayıran LİG FALCİFORME HEM SECTİON HEM SEGMENT S4 sağ anterior section (s5-s8) vena portanın ayrım yeri sağ posterior section (s6-s7)
kc segment sınıflaması brisbane sınıflamasıdır, anatomik birlik sağlanmıştır sağ hepatektomi: s5-6-7-8 sol hepatektomi: s2-3-4 sağ posterior sectionektomi: s6-7 sol medial sectionektomi: s4 sağ trisectionektomi: s4-5-6-7-8 sol trisectionektomi: s2-3-4-5-8
393
PLATE SİSTEM damarlar da peritoneal örtülüdür (glissonian kılıflar) sistik plate umblikal plate (lig. terese uzanan)
AORTADAN ÇIKAN İLK VE EN BÜYÜK DM ÇÖLYAK TRUNKUS 3 dalı var: splenik a, a. hepatis communis, sol hepatik a. a. hepatica communis, a. gastroduodenayı verdikten sonra . hepatica propria olur a. hepatica propria da sol orta ve sağ dalları verir sistik arter sağ hepatik arterden çıkar NORMAL ANATOMİ %55 varyasyonları sınıflandıran MICHAELS
394
aberan (truncus coeliacus dışından orijin) arterler 2ye ayrılır replace (eğer tek damar oysa) aksesuar (normal+ ek arter)
HEPATİK VEN 3 tanedir sol orta sağ PORTAL VEN 2 tanedir sol sağ pankreasın posteriorunda splenik ven, imv, smv, koroner ven (sol gastrik ven), küçük pankreatik damarlarla OLUŞUR
395
EKSTRAHEPATİK SAFRA YOLLARI bulbus duo üstü (supraduodenal) bulbus duo arkası (retroduodenal) pank içi (intrapankreatik) duo içi (intraduodenal/intramural) HARTMANN POŞ: infundibulumun genişlemesiyle ortaya çıkan kesecik kataterle kontrast verilir, skopiyle bakılır (X ışını)
safra kesesinin venleri hepatik vene oradan da portal vene dökülür posteriordakiler ise S4 venöz yapısına safra kesesinde tm varsa İLK SİSTİK NOD tutulur, sistik arter bu lenf nodunun arkasından seyreder
396
HEPATOSİSTİK ÜÇGEN!!!!! taban: S4B sağda: ana safra kanalı solda: sistik kanal bu üçgenin içinde sistik arter var, güvenli bir kolesistektomide boşaltılmalı
CALOT ÜÇGENİ!!!!! taban: sistik arter sağda: ana safra kanalı solda: sistik kanal moosman bölgesi: sistik kanalla ana safra kanalının birleştiği ve koledok kanalı olduğu nokta yaklaşık 3 cm içinde sistik arter ven safra yolu varyasyonlarında normal olan %57 sağ posterior section, sistik kanal zannedilip hasar alabilir kolanjiografilerle görüntülenirler safra kanalları
397
ROUVİERE SULKUSU kc’in S5in altına doğru uzanır bu sulkusun içinden arka section’a (6-7) giden portal ven, arter, safra kanalı bulunur diseksiyonu bu hattın üzerinden yapmak lazım
SAFRA YOLLARININ ARTERİEL DOLAŞIMI safra kanalının arteri, genellikle sağ ve sol hepatik arterdir peribilier pleksus inferiorda da gastroduodenal arterin dallarıdır bazen common hepatik a. küçük dallar gelebilir 3 TANE PLEKSUS VAR (subepitelyal, intramural, epikoledokial) iskemiyi engelliyor, tek kaynağı yok epikoledokial ekstrinsiktir
398
pankreas: sma, smv geçtiği yer boyun kısmı (collum) baş kısmın sma’ya doğru giden arkada bir uzantısı vardır UNCİNAT processus PANKREAS ARTERLERİ baş kısmı a.gastroduodenalden gelen anterior sup, posterior sup pankreatikoduodenal arter besler inferiorda sma’dan gelen anterior inf ve posterior inf pankreatikoduodenal arter boyun ve gövdeyi ise splenik arterden gelen dorsal pankreatik a. besler
dorsal büyük kanal wirsung (ductus pancreoticus) ventral küçük kanal santorini pankreasın BOYUN KISMI SMV VE SMA İZDÜŞÜMÜ BOYUNCADIR arka yüzde uncinat ile sma ve portal ven ilişkili koledok %44 parankime gömülüdür
399
processus uncinatus smv’nin arkasından sma’ya uzanır tm eksizyonu için zor bir alandır damar komşuluğundan dolayı metastaz yüksektir (smv sma) uncinat ligament, pank başı mobilizasyonunu sağlar
HENLENİN GASTROKOLİK TRUNKU sağ gastropepiploik ven sağ kolik ven sol kolik ven pankreas yan dalları direkt smv’ye dökülür çevresindeki LN rezeksiyonu gerekir/ kolektomi pankreas tm)
400
PANKREAS KUYRUK BÖLÜMÜ!!!!!! %50 tam dalağa girer dümdüz %42 aşağısında %8 yukarısında splenektomi sırasında pank kuyruğunda yaralanmalar ve ciddi pankreatik fistüller oluşabilir minör papilla %30 olguda yoktur
AMPULLA VATER (koledok ve pankreas kanalının açılmadan önce döküldüğü havuz) PAPİLLA VATER (ampulla vaterin duodenuma açıldığı kısım) tip 1 ortak papilla ve %85 ampulla %75
401
BOYDEN SFİNKTERİ 1) superior sfinkter 2) inferior (submukozal) sfinkter 3) oddi sfinkteri 4) pankreatik sfinkter oddi sfinkteri ERCP işlemi sırasında kesilir daha sonra tm taş alınır veya stent takılır
bazen anormal orta kolik arter pankreasın içinden geçebilir çölyak trunkus %86 normaldir distal pankreatektomi 9 (gövde tm), 10, 11, 18
402
PANKREASIN İNNERVASYONU parasempatik vagus (sağ ve sol) semp t8-t10 ağrı lifleri burdandır çölyak gang, sup mez gang toplanırlar anestezi yeri splanknik sinirler
İBS patofizyoloji anormal motilite anormal visseral algılama sss- ess arasındaki uyumsuzluk psikososyal faktörler ib ve kolonu irrite eden luminal faktörler diyet faktörü (şekerler, allerji) safra asitleri
403
eğer sağ ak’den önce suprapubik ağrı hissediliyorsa genitoüriner hast kadınlarda over appendisit
retroperitoneal organlar böb üreter vci aort pankreas Submukoza meissner plex submukozal muscularis ext auerbach plex myenteric
404
Epigastrik özofagus aorta kalp mide kolon pankreas akc akut mi dissekan aort anevrizması bağ iskemisi perforasyon akut pankreatit erken akut appendisit özofajit
Suprapubik mesane tuba uterus over kolon ektopik gebelik sol ak kolon div tuba over
405
sağ ak appendix ileum duodenum crohn meckel div sol ük böb üreter dalak
sağ ük duo plevra üreter böb
406
Tomografi rp daha iyi görmek için hemoraji abse pankreas ca akut divertikülit dissekan aort anevrizması portal splenik ven trombozu
Usg kolelithiasis kolesistit İLK TERCİH ektopik gebelik over kisti appendisit kky hepatik konjesyon diafragmatik irritasyon yapar
407
mezenter iskemi ve pankreatitte hst ağrıdan KIVRANIR FAKAT KARNI YUMUŞAK ağrı mek: substans p bradikinin histamin serotonin
mezenter iskemide yemek sonrası başlayan periumblikal ağrı akut kolesistit yemekten sonra sağ ÜK AĞRISI
408
peritonitte periton sıkışacağı için hst oturmak istemez hareketsiz sırtüstü yatar pankreatit ve perikarditte posterior periton irritasyonu için hasta öne eğilir oturur yatamaz
yemek yerken safra kesesi kasılır gastrik ülser ve pankreatitte YEMEKLE AĞRI ARTAR DUODENAL ÜLSERDE YEMEKLE AZALIR
409
İBS prevalans %20-40 k>e ve kadınlarda kabızlık predominant geceleri kendini iyi hissetme defekasyon değişikliği %33 tkr karın ağrısı %33 şişkinlik %33 migren tipi ba bronş hiperreakt mesanenin tam boşalmadığı hissi noktüri, aciliyet hissi, sık idrara çıkma disparöni
İBS ile birlikte görülen sık hst globus hissi, non kardiak göğüs ağrısı, fibromyalji, peptik ülser, laktoz malabs, nonülser dispepsi astım bronşiale ht dismenore/ premens sendrom divertiküler hst
410
GİS düz kas hüc motor akt intrinsik sinir sis ekstrinsik sinir sis lokal hormon ve peptitlerle düzenlenir GİSte iki türlü kontraksiyon hareketi kısa ve ritmik fazik uzun tonik enterik sinir sis MMC açlık döneminde gözlenen ve tekrarlayan motor akt programıdır santral sinir sis ile de değiştirilebilir dışkılar rektosigmoid bileşkenin üstünde depolanır rektuma gelince dışkılama hissi MOTİLİTEYİ İNHİBE: glukagon, VIP, sekretin
kolonun kasılma hareketleri: haustral tip kütle peristalsizmi (mass movement) gastrokolik refleks: gıda alımından sonra kolonik motilite hızlanır, hormonlar aracılığıyla oluştuğundan aslında bir refleks değildir
411
özofagus dismotilite olan kişilerde İBS daha fazla İBS’de gastroözof reflü daha fazla İBS’ de özofageal dismotilite daha fazla üriner semp ve mesane dismotilitesi sık bronşlardaki düs kas hipersens artışı safra kesesinde dismotilite ve diskinezi
İBSli hst çevresel veya enterik uyaranlara artmış cevap (psikolojik stres, yemek, balonla gerilme, kolesistokinin) ib ve kolonda balonla gerilmeye artmış bir ağrılı cevap vardır spontan MMC akt artmış duyarlılık visseral ağrıyla birlikte gözlenen somatik yansıyan ağrılar değişik ya da alışılmadık bir alanda gözlenir
412
akut streste salgılanan CRF direkt olarak gis motor bozukluklarına yol açmaktadır depresyonun olumsuz etkisi (enkefalin, substans P, CGRP, NO, serotonin, CCK) İBSli hst ileumunda safra asitleriyle uyarılan sekretuar cevapta artış vardır, safra asitlerinin malabs iee koleretik diyareye neden olur kısa ve orta zincirli yağ asitleri de yetersiz abs nedeniyle hızla kolona geçer ve yüksek basınçlı kontraksiyonlara neden olur
!!! İBS: kronik karın ağrısı + bağırsak hareketlerinde değişiklik (kabızlık ve veya ishal) dışlama tanısıdır, ilaç kullanıyorsa bıraktıktan sonra değerlendirilmeli haftanın en az bir günü en az 3 aydır karın ağrısı + dışkılamayla ilişkili, dışkılama sıklığında değişiklik, dışkının formunda değişiklik
413
kabızlık predominant ishal predominant mix tip %25-25 sınıflandırılamayan tipleri vardır hastanın tanısı: hemogram, esh, biyokimya, t3-t4, tsh, ggk yaş<=40 ise fleksibl sigmoidoskopi yaş>40 kolonoskopi/sigmoidoskopi/çift kontrast kolon grafisi periferik yayma, gayta direkt bakı (parazit, lökosit), ggk, laktoz intolerans testi, antiendomisyum ab DİYARE ASIL SEMP: gayta mikroskobisi, parazit incelemesi ve kültür, mikroskobik koliti değerlendirmek için bx
İLERİ İNCELEME GEREKLİ: kilo kaybı, gece semp, ailede kanser/ İBH öyküsü, ileri yaş, ateş, gaytada aşikar kan karın ağrısı+konstipasyon divertikülit, apandisit, kolesistit/kolesistolitiazis, peptik ülser, gastrik tm, porfiri, kolon tm, pankreas tm, kurşun zehirlenmesi, tabes dorsalis, mezenterik damar hst, herniler, endometriyozis, kah, ürogenital hst
414
İBS yaşam tarzı değişikliği: düzenli yemek, liften dengeli, az yağlı, sebzeleri çok pişirmemek kabızlıkta liften zenginin yararı vardır diyare, karın ağrısı, şişkinliğin ön planda olduğu hastalarda ise =plasebo liften zengin beslenince gayta daha fazla su tutma özelliği kazanır İBSDE İLAÇ=PLASEBO yani eğer yaşam değişikliği ve basit önerilere refrakterse veya şiddetli semp varsa kullanılır
ishalli veya aşırı gaz hst öncelikle laktaz yetmezliği olmadığı gösterilmeli ve ondan sonra diyet düzenlenmeli aşırı kahve tüketimi gerginlik ve dispeptik yakınmalara yol açar liften zengin diyet tüketimi veya fruktoz ya da sorbitol içeren yiyeceklerin tüketimi ishal sebebi olabilir ağrı için verilen ilaçlar motiliteyi de azaltıyor ağrı tdv edilmemeli (opiat)
415
İBS medikal tdv antispazmodik (antikolinerjik: buscopan, kkb: gkr inh eder colpermin, dicetel diğer antispazmodikler: mebeverin, duspatalin, trimebutin, debridat) antidiyareik ilaçlar (loperamid, lorimid, kolestramin kolestran estramin, ondansetron zofran) selektif visseral algılamayı azaltanlar (nikardipin, kodein, ondansetron, oktreotid sandostatin) antidepresanlar ve anksiyolitikler
diğer medikal tdv: gaz giderici: simetikon, antiasit (alujel, asidal, asidopan) enzim (flaton) aktif kömür mikrobial alfa galaktozidaz içeren (beano) psikolojik tdv: davranışsal bilinçsek tdv, gevşeme biofeedback, yoga, hipnoterapi, dinamik ve analitik psikoterapi, antidepresan (düşük dozda analjezik etki gösterir)
416
tipik malabs: steatore, kilo kaybı, diyare mikroskobik kolit 2 çeşit: lenfositik kolit, kollajenöz kolit (kollajen birimini >7 mikro) SİBO= İB bakt aşırı çoğalması gluten 3 şeye sebep olur: gluten duyarlılığı, buğday allerjisi, çölyak hst
menopozda olmayan kadında osteoporoz, osteopeni varsa ÇÖLYAĞI AKLINA GETİR
417
tetkikler glutenli diyetle yapılır !!!! İLK BAKILAN anti tta IgA ve selektif IgA selektif IgA eksikse ttg IgG yap pozitifse çölyaktır ttg iga pozitifliği gibi düşün tta IgA negatifse çölyak DEĞİL, klinik şüphe varsa üst gis endoskopi ve duo bx seronegatif çölyak glutensiz diyetle düzelmeyi değerlendir tta IgA pozitif çocuksa bx kaçın EMA pozitif ve destekleyici HLA çölyak hst yetişkinse duo bx (bulbus 2, duo 4) bx normalse potansiyel hst bx anormalse çölyak glutensiz diyette HLADQ2/8 testi negatifse çölyak değil pozitifse glutene başlayıp test yaptır
ÇÖLYAK BX!!!!! villüs atrofi kript hiperplazisi İEL artışı lp’de PNL artışı
418
ÇÖLYAKTA RİSKLİ VEYA BİRLİKTE BULUNDUĞU İÇİN TARAMA dermatitis herpetiformis (kardeş gibiler) DM tip 1 selektif IgA eks otoimmun tiroid hst otoimmun hepatit çölyak 1. derece akraba mikroskobik kolit, İBH down, turner, william send psöriazis lupus, RA, sjörgen send PSK, PBK
.
419
ATEŞLİ DÖKÜNTÜ YAPAN barbitürat antiepileptik antibiyotik avuç içinde döküntü=sifiliz yayılımlı (zona, su çiçeği) artrit de değerlendir steven johnson ÇOK YAYGIN BÜLLER (mukozada bile)+ ATEŞ şüpheli cinsel temas son 3 ay için sorulur
leptospirozda fare idrarı lökositoz, GİDEREK ARTAN BÖB DİSFONK kızılda streptomyces toksini, diffüz eritem covidin Ro hızı 2,5 kızamıkta 15-16!! KIZAMIKTA 2. MOLAR DİŞ HİZASINDA GRİ BEYAZ TOPLU İĞNE BAŞI BÜYÜKLÜĞÜNDE KOPLİK LEKELERİ kızamıkta ya hep ya hiç kuralı var gebelerde düşük veya asemp KIZAMIKÇIKTA İSE MUTLAKA SEKEL sık karşılaşılan: roseola, eritem kızıl bakteriyel PENİSİLİNLE TDV, bütün döküntüler birleşmeye eğilimli, ERKEN VE GEÇ DÖNEMDE ÇİLEK DİL
420
candida, kan türüyle tanı konur su çiçeği ims’de asiklovirle tdv edilir, iç organlarda da döküntü çıkabilir YILDIZLI GÖK MANZARASI SU ÇİÇEĞİ ims olmayanlarda tdv edilmez nekrotizan fasiit streptokok acil tdv psödomonas steroid ve ab tdv ORFTA KOMPLİKE OLMUŞSA TDV VERİLİR PETEŞİYEL DÖKÜNTÜ MENİNGOKOK
MAYMUN ÇİÇEĞİ orta ve batı afrika enfekte hayvanlarla temas (maymun, sincap, sıçan, fare) hayvandan insana: ısırık, tırmalama, hayvanın eti ve sıvılarıyla temas, bunlarla kirlenmiş cansız materyalden indirekt yolla insandan insana: damlacık, yüz yüze, uzun süreli, yakın temas veziküler püstüler döküntü ateş baş ağrısı lap halsizlik yorgunluk
421
PERİAMP BÖLGE TM pankreas başı tm (en sık ve en kötüsü) papilla vateri tm distal safra yolu tm duo tm pankreas adenoca en sık 9. EN ÇOK MORTAL 4.CA KT MEDİAN SK 4-6 AY sadece %10-20 CERRAHİ ADAYIDIR ve bu hst median sk 11-22 ay
cerrahi tdv uygulanan hst 5y sk %15-25 hiçbir tdv almayanlar ise %1 BAŞ TM ERKEN BULGU VERİR DAHA FAZLA YAŞAMA SAHİPTİR (duo obs veya koledok obs sarılık) baş tm %25-30 ameliyat edilirken gövde %5 lokalize hst olanlarda tek kür cerrahidir deneyimli merkezlerde pankreatektomi sonrasında mort oranı %5in altıdır metastaz yapma 5 yıl
422
PANKREAS CA E>K risk 6.dekattan sonra artar, ort tanı yaşı 72 risk faktörleri: sigara (en önemli 3 kat), alkol, kr pankreatit, obezite, dm, kalıtsal kalıtsal ( spink1, prss1, STK11 PEUTZ JEGHERS SEND 100 KAT EN BÜYÜK RİSK FAK, cftr gen mut, çoklu melanom send, kalıtsal meme ve over ca BRCA2, lynch send, APC mut )
%70 baş tm %20 gövde tm %10 kuyruk tm Kras2 onkogeni %90 en sık mut uğrayan başlangıç faktörüdür pankreas duktal adenoca %90 p16 disfonk pankreas duktal adenoca invaziv olma açısından p53 mut görülür
423
PERİAMP TM KLİNİK sarılık (ağrısız) (en sık) baş tm kilo kaybı, karın ağrısı gövde, kuyruk tm courvoisier-terrier bulgusu (AĞRISIZ, HİDROPİK SAĞ ÜST KADRANDA ELİMİZE GELMESİ, ağrı olması için sistiğin kapanması gerekir ama burda koledok kapalı) tromboflebitis migrans (trousseau belirtisi) trombojen fak salgılarlar, değişik venlerinde tromboflebit yüzde 10 görülür sol supraklaviküler LAP (virchow nodülü) periumb nodül (sister mary joseph nodülü) tm peritona yayıldığını gösterir, ileri evre, fossa rectovesicalis veya uterinada tm parçaları dökülür REKTAL TUŞEDE HİSSEDEBİLİRİZ blummer rektal rafı ileri evre asit ileri evre
PERİAMP TM LAB idrarda ürobilinojen görülmez çünkü bağırsağa geçemez hemogram kan biyokimyası (kolestaz enzimleri, total bilirubin, alp, ggt yüksekliği) tm belirteçleri bazen (CA19-9 %82 özgül %79 duy, safra yolu tıkanıklığında da artabilir, %10-15 yükselmeyebilir)
424
PERİAMP TM GÖRÜNTÜLEME sarılıklı hastada ilk inceleme USG (genişlemiş safra kanalı) torakoabdominal BT (3 mm kesit kalınlığı, 3 fazlı) MR, MRCP (çift kanal bulgusu: dilate safra kanalı+ dilate wirsung kanalı) ERCP EUS BİYOPSİ (şart değildir olasılıkla malign) PET uzak organ met
BT ve MR: lokal tm özellikleri ve boyutu, vasküler yapılarla ilişki, metastaz- kc, periton vb, EVRELEME İNTRAOPERATİF LAPAROSKOPİ: bt (peritoneal metastazları, <1cm kc met saptamada düşük duy sahip, hastaların doğru evrelenmesinde yetersizlik) TANISAL LAPAROSKOPİ lokal ileri tm, tüm hastalarrr morb %0-4, mort %0
425
BT ile baktın: 1) anrezektabl kitle: bt veya EUS bx, medikal tdv 2) rezektabl kitle: selektif diagnostik laparoskopi, EUS bx diagnostik laparoskopi ile SMA komşuluğu varsa neoadj KT sonrası WHİPPLE veya tek WHİPPLE 3) kitle yok ama şüpheli: ERCP/ EUS takip, kr pankreatitte kitle görülmez ama davranış olarak kitle gibidir
UNREZEKTABL: uzak met baş/uncinat tm: SMA ile >180 derece ilişki, çölyakla >180 derece ilişki SMV PV inv tromboz gövde/kuyruk tm: aynı+ aortik invazyon SMV PV inv tromboz eğer 180den azsa borderline rezektabl
426
PANKREAS ADENOCA CERRAHİ TDV 1) prox pankreatikoduodenektomi (whipple): pilor koruyucu ve standart çeşitleri vardır. Midenin distal antrumu, duo tamamı, jej 8-10 cm, safra kesesi ve yolları, pank baş+boyun çıkarılırsa standart. 2) distal pankreatektomi 3) total pankreatikoduodenektomi 4) palyatif: safra drenaj ameliyatı, mide-ib bypass ameliyatı
cerrahi kontrend: metastaz (kc tek met ise kc rezeksiyonu ama birden fazlaysa inop) çölyak arter, hepatik arter, SMA inv peritoneal karsinomatozis
427
Pilor koruyucuda antrum ve pilor çıkartılmaz, anastomoz gastroenterestomi şeklinde olur standartta pilorojejunostomi 1) pankreatikojejunostomi (çoğunlukla wirsungojejunostomi şeklindedir, en sık komp KAÇAKtır %10 görülür ama %1i ciddi ve mortaldir) 2) hepatikojejunostomi 3) gastroenterostomi
rezektabilite için ameliyatta SMV ve portal ven aksından pankreas havaya kalkar mı diye bakarız pankreas gövde tm: distal subtotal pankreatektomi+ total gastrektomi
428
PANKREASIN KİSTİK TM seröz kistik tm (yaşlı kadınlar) müsinöz kistik tm (orta yaş kadınlar) solid psödopapiller tm (genç kadınlar) intraduktal papiller müsinöz neoplazi (IPMN): ana kanal, yan dal, mikst
SERÖZ KİSTADENOM %20. 60-70 yaş. benign, gövde+kuyruk glikojen içeren sitoplazma+, %50 asemp DÜŞÜK CEA (<200) çok sayıda mikroskopik kistlerden oluşur süngerimsi yapıda, iyi sınırlı kitleler radyolojik olarak küçük septasyonlar gösteren, İYİ DAİRESEL SINIRLI, SANTRAL KALSİFİK SKAR gösteren kistik kitleler
429
seröz kistadenomlar karın ağrısı, dolgunluk, kilo kaybı yapabilir nadiren sarılık, kitle etkisi nedeniyle GİS obs yaparlar REZEKSİYON NE ZAMAN: tanıda şüphe, semp tm, hızlı büyüme, çap>4 cm
MÜSİNÖZ KİSTADENOM+kistadenoca %45 50-60yaş kolumnar ve müsin üreten epitelle döşeli OVER BENZERİ STROMA ÖSTROJEN VE PROGESTERONLA BOYANMA septasyonlu, KALSİFİYE KENAR ile döşeli TEK BİR KİST malign pot %40, EUS BT MR ile tanı konur, EUS ile bx yapılır, müsin görülürse rezeksiyon genellikle ana kanalla bağlantısı yok TEDAVİ REZEKSİYON
430
İNTRADUKTAL PAPİLLER MÜSİNÖZ NEOP FISH EYE müsin üretimi ana pankreatik kanal ya da major yan dallarının diffüz veya segmenter tutulumu ekzokrin pank neop %1-3ü kistik pank neop %20-50si en sık 6 ve 7. dekatta E=K MURAL NODÜL MALİGNİTE BULGUSUDUR
ANA KANAL IPMN ana pank kanal > 5mm segmenter veya diffüz tutulum en sık pank başı %64-67 sebep tüm impn %15-21i malignite oranı %28-81 semptomatik hst %70
431
IPMN HİSTOLOJİK TİPLERİ !!!!!!!!! gastrik (EN SIK) intestinal (ANA KALAN TUT EN SIK 63) pankreatobilier (EN İNVAZİV 68, 5y sk EN AZ 54 , rekürren en fazla 46)
malign KRAS, SMAD4 p53 benign GNAS FUKUOKA KILAVUZU malignite yüksek risk: sarılık, baş bölgesinde kistik, kistin içinde solid komponent görülmesi, ana kanal>10 mm şüpheleniyorsak eus bx takip eus 3-6 ay kist> 3 cm cerrahi tdv
432
IPMN CERRAHİ TDV 1) total pankreatektomi: %3-37, cerrahi sonrası remnant pankreasta rekürrens komplikasyonlar: ekzokrin yetmezlik (şiddetli kilo kaybı, diyare) endokrin yetmezlik dm sk 1 yıl %80, 3 yıl %65 2) whipple ameliyatı: %42-70 KOMPLİKASYONLAR: PJ kaçağı, darlığı, intraabdominal abse, kolanjit, gecikmiş mide boşalması, asit, diyare, pnö morb %37, mort %1-2 3) distal pankreatektomi %13-47
IPMN ile birlikte diğer organ maligniteleri: senkron ve metakron diğer organ maligniteleri %20-30 IPMN rezeksiyonu sonrasında da ort çıkabilir asya- GİS abd- DERİ, MEME, PROSTAT TÜM TİPLERDE OLUŞABİLİR MUC2 transkripsiyonu- senkron GİS
433
SOLİD PSÖDOPAPİLLER TM genç kadın iyi sınırlı ama malign ihtimalleri var kist etrafında NEKROZ ve DEJENERASYON nöroend tm benzer ama (KROMOGRANİN A-) tdv rezeksiyon kc ve peritoneal met yapabilir nadir
DİĞER KİSTİK NEOPLAZİLER duktal adenoca kistik dej kist içeren net %5-10 lenfoepi kistler (E 50-60y) von hippel lindau send pankreatik kistler polikistik böb ve kc hst kistler
434
pankreatik lenfoma: sıklıkla pank başı ve gövdesinde büyük boyutlu kitleler tanı: EUS ile bx tdv: KT CERRAHİNİN YERİ YOK
.
435
akut ishal<14 gün persistan kr ishal >1 ay enfeksiyöz: akut, kısa, su veya besinlerle bulaşan etken, birden fazla kişide, tkr değil, karın ağrısı ve ateşle birlikte olabilir
akut sulu ishal: nonenf, ateş yok, kansız, mukuslu olabilir invaziv ishal (dizanteri): enf, ateş>38, tenezm, dışkıda kan, mukus virüsler %70-90 protozoa %5-10 en az
436
gastroenteritlerde viral gelişmiş ülkelerde bakteriyel ise sosyoekonomisi düşük, alt yapı tesisleri yetersiz, temiz su sorunu yaşayan gastroenterit: kusma, ateş, ishal viral (rotavir, norovir), besin zehirlenmesi (s.aureus, bacillus cereus), ağır metal zehirlenmeleri
non-enf ishal (submukozaya geçmemiş): enterik virus, enterotoksijenik e. coli, giardia, vibrio cholera, cryptosporidium (ims), cyclospora (ims) enflamatuar ishal: SHİGELLA, CAMPYLOBAC, SALMONELLA, e. histolytica
437
uzun süreli ishal: protozoalardan giardia, e. histolytica, cryptosporidium, cyclospora İBH, İBS, metabolik hst, ab bağlı ishal, malign hst
VİRAL GASTROENTERİTLER rotavirus (en sık) norovirus adenovirus asteovirus benzer bulaşma özellikleri, klinikleri benzer, tdv benzer, çoğunda tanı konulamaz (ileri tetkik PCR gerekir) diğer: parvovirus b19, enterov, koronav, torov, pikobirnov, bokavirus, cmv
438
viral gastroenteriti düşündüren özellikler: mevsimsel, salgın, ani kusma orta şiddette sulu ishal ateş görülebilir (rotavirus) titreme, myalji, baş ağrısı, rinit, boğaz ağrısı kan görülmez mukus görülür
BAKTERİYEL GASTROENTERİTİ DÜŞÜNDÜREN kanlı ishal orta- KÖTÜ genel durum ciddi dehidrate görünüm karın ağrısı inflamatuar belirteçlerde yükselme (AFR, lökositoz, CRP, PCT) ABDOMEN DIŞI ORGAN TUT (salmonella) osteomyelit, endokardit, menenjit, bakteriyemi
439
PROTOZOAL GASTROENTERİTİ DÜŞÜNDÜREN uzamış ishal (>14 gün) parlak şeffaf mukus (giardia) kanlı ishal (e. histolytica) kötü kokulu, yağlı dışkılama (giardia) aşırı gaz ve şişkinlik karın ağrısı, tenezm (e. histolytica) ims hst (mutlaka protozoa ve HIV düşün) HIV’in kendisi de ishal yapar veya ims yapıp protozoa, CMV enf sebep olup da yapabilir
İSHAL ANAMNEZ çocuk ve >65y ağır ishalin şiddeti ve süresi ateş, tenezm, karın ağrısı, dışkıda kan/mukus altta yatan hst varlığı son 2-3 gün içinde şüpheli gıda/su tüketimi çevrede benzer hst olanların varlığı (salgın) son 6-8 hf içinde ab kullanımı (c. diff arttırır ve mikrobiyotayı bozar) endemik yöreye seyahat öyküsü (kolera) sürekli kullandığı ilaçlar (tiroid, demir, laksatif) ailede İBH, GİS malignitesi, enteropatiler
440
İNKÜBASYON DÖNEMİ hazır toksin ise kısadır: bacillus cereus 8-14 s, clostridium perfiringens 8-14 s, s. aureus 1-6s etken bakteri bağ çoğalıyorsa uzun: shigella, salmonella, vibrio kolera, ETEC >16s
stafilokoksik besin zeh: sütlü gıda, patates, yumurta salmonella ve campylobac: kümes hayvanı eti, yumurta c. perfiringens: sucuk, salam, pastırma, et ürünleri bacillus cereus: pilav, makarna yersinia: süt ürünleri vibrio parahemolyticus (tr’de çok görülmez): çiğ veya az pişmiş deniz ürünleri
441
İSHAL FM vital bulguları ve dehidratasyonu değerlendir (mort belirleyen en önemli) genel durum, SKB, nabız, ss, DERİ TURGOR BASINCI, göz küresi yumuşaklığı, göz yaşı azlığı, dil mukozası kuruluğu, idrar miktarı (oligüri-anüri) sıvı kaybı>%10 ciddi <%5 hafif
ağır dehidratasyonda hemen iv sıvı tdv başlanarak diğer işlemlere sonra devam orta dehidratasyonda hasta eğer gençse km yoksa ve iyiyse ORAL SIVI TDV çok bulantı kusma ims yaşlı hst IV SIVI TDV
442
GASTROENTERİT LAB çoğu hst ilk başvuruda gayta incelemesi gerekli değildir NE ZAMAN GEREKLİ? orta-ağır hst varlığı (günlük akt devam ettiremeyen) salgın uzamış ishal ims hst gıda imalatında çalışan hst kreş ve bakımevi çalışan hst yaşlı >65y hst
diğer lab testlerinin gerekli olduğu: ağır semp ve ağır dehidr olanlarda riskli hastalarda (>70y, ims) tam kan sayımı, crp, serum elektrolit, üre, kreatinin, amilaz karın görüntülemesi (şiddetli karın ağrısında akut batını dışlamak için) özel etkenler düşünüldüğünde (v. cholera, e. histolytica) gaytada ileri testler çalışılmalı gerekir, kolera rutin olarak bakılmaz
443
gastroenterit tdv temel prensipler ishalli hst tdv esası sıvı ve elektrolit rep tuz ve elektrolitten zengin, şeker içeren sıvı gıdalar önerilir, posasız ve yağsız gıdalar su, yoğurt, patates haşlaması, pirinç lapası, muz, kafeinsiz içecekler
antibiyotikler neden gastroenteritte kullanılmamalıdır? %70-90 viral dirençli mo sıklığı artar salmonellanın atılımı zorlaşabilir enterohemorajik e coli toksin salınımı artabilir (AĞIR HÜS TABLOSU) c. diff toksini salınması sonucu ishal şiddetlenebilir mikrobiyota üzerine olumsuz etkiler var ab tdv maliyeti yüksek
444
gıda alımı sonrası 1-6 s içinde bulantı kusma: s.aureus (enterotoksin) b. cereus (inkübasyon) vagus ile emetik etki var bunlarda 8-16 s içinde: c. perfiringens (enterotoksin A in vivo) b. cereus (uzun inkübasyon) KUSMA OLMAZ
Salmonella enf. ab tdv endikasyonlarııı basit ishalde verilememeli BAKTERİYEMİ GİS DIŞI ENF BAKTERİYEMİ OLASILIĞI >%5 OLANLAR (ims, >50y, yd ve süt çocuğu, orak hüc anemi, protez taşıyıcıları)
445
campylobac jejuni gayta, ağır: azitromisin 1x500 mg 3 gün eritromisin 4x500 mg 5 gün c. difficile toksin A ve B tayini (EIA, PCR, hüc kültürü) hafif: metronidazol 3x500 mg 10 gün ağır: oral vankomisin 4x125 mg EHEC özel besiyerine gayta kültürü gerekirse hemodiyaliz AB KONTRENDİKEDİRRRRR
listeria kan BOS kültürü ampisilin IV tifo dışı salmonella: levofloksasin 500 mg siprofloksasin 2x500 mg 7-10 gün seftriakson 1-2 gr 7-10 gün İMS 14 gün shigella (tek konak insan mutlaka ab) siprofloksasin 1x750 mg 3 gün azitromisin 1x500 mg 3 gün ETEC rifaksimin 3x200 mg 3 gün siprofloksasin 1x750 mg, 2x500 mg 1-3 gün dizanterik hastalarda tek doz azitromisin 1000 mg
446
v. cholera siprof 1x750 mg 3 gün (nonenf) azitromisin 1x500 mg 3 gün giardia metronidazol 2x500 mg 5 gün ornidazol 2x250 mg 5 gün seknidazol 2 gr tek doz e.histolytica metrondiazol3x 500-750 mg ornidazol 2x 500 mg 10 gün İNFLAMATUAR İSHALDE: ofloksasin 2x200 mg 3-5 gün siprofloksasin 2x500 mg 3-5 gün TMP-SMX 2x160/800 mg 3-5 gün azitromisin 1000 mg tek doz (kinolon kullanılamıyorsa)
447
kanlı ishalse ateş yüksek ve seyahat öyküsü varsa ampirik diğerlerinde mikrob inceleme ve etkene yönelik tdv orta ağır sulu ishalde seyahat ilişkisi varsa ampirik (dizanterik olmayan turist ishali e. coli rifaksimin 3x200 mg 3 gün siprofloksasin 2x500 mg 1-3 gün semp uzun sürüyosa >72 s mikrob inceleme ve dışkı incele
ampirik tedavide ornidazol/ metronidazol başlanmaz ib tip ab verme (kolera hariç) EHEC düşünülüyorsa (peteşi, toksemi, kanlı ishal) ab başlanmaz
448
PROFLAKTİK AB KULLANIMI 1) cerrahi alan enf: yüzeyel 30 gün, kesi yerinde cilt, cilt altı dokularda gelişir (staf, streptokok, anaerob) derin postop 30 gün veya implant varlığında 1 yıl içinde grlişen fasya ve kasları tutan enf (kolon op varsa gram -, anaerob) organ boşluğu enf
CERRAHİ PROFLAKSİSİ sefazolin (1.k ss) 2 gr IV, op 60 dk önce yanıklarda, >1.5 L kan kaybı ek doz 4 saatte bir 2 gr iv verilmelidir KRK cerrahisinde sefoksitin+metronidazol yan etkisi az, dar spektrum, az maliyet cerrahi proflaksi OP BİTİNCE KESİLMELİDİR yoksa direnç, akut böb hasarı, ab ilişkili ishal
449
cerrahi dışı (tıbbi) proflaksi ara, tbc, menenjit, ie cybh, sıtma, hayvan ısırıkları seyahat ishalleri, tkr iye, veba, şarbon, boğmaca, yd grup B streptokokal hst
ARA A grubu B hemolitik streptokokların neden olduğu tonsilit ve faranjitler yeterli tdv edilmezse geç komplikasyon olarak ARA’ya neden olabilirler benzatin penisilin G 1.2 mü IM (ilk seçenek, 28 günde bir enjeksiyon, 20 yaşına kadar, enfeksiyondan 5 yıl sonrasına kadar) penisilin V 3x1 mü PO 10 gün tkr atakları önleme amaçlı yapılır
450
TBC PROFLAKSİSİ latent tbc aktif enfeksiyona geçişini önlemek primer enf geçirmemiş ve aktif tbc ile teması olan kişilere hst bulaşmasını önlemek PROFLAKSİ VERİLECEK KİŞİNİN TBC ENF OLMADIĞI KESİNLEŞTİRİLMELİ (klinik, PAAG, balgam yayma örneği) latent tbc: tüberkülin deri testi 15 mm ve üzeri olanlar kabul edilir granülom bir sebepten dolayı açılır (travma vs)
TBC proflaksisi ims hst ise PPD >5 mm latent tbc kabul edilir hiv+, anti-tnf başlanacaklar, ks (15 mg prednizolon eş değeri, 1 aydan uzun süre) kullanmış hst, diyalizdeki kr böb yet hst, organ veya hematolojik transplant alıcı ve verici adayları, silikozlu hst
451
tbc proflaksi izoniazid 300 mg 1x1 PO 6 ay ims 9 ay yan etkisi hepatotoks, B6 eks, periferik nöropati
İE PROFLAKSİSİ!!!!!!!!! 1) daha önce ie geçiren 2) yapay kalp kapağı olan (en sık) (endoskopi, bronkoskopide GEREKSİZ) 3) siyanotik konj kalp hst olan 4) valvülopati gelişmiş kalp nakli hst BAKTERİYEMİ GELİŞEBİLECEK DENTAL İŞLEMLER ÖNCESİ (oral mukozanın büt boz durumlar diş çekimi, diş temizliği, gingiva dokusunu içeren işlemler, dişin periapikal kısmını içeren işlemler)
452
İE PROFLAKSİSİ!!!!! yüksek riskli kardiak durumlarda invaziv dental işlemlerden önce önerilen ab prof amoksisilin 2 gr oral veya IV 30-60 dk önce dental dışındaki işlemlerde önerilmiyor çoğu bakteriyemi sessiz oluyor
CYBH sifiliz: benzatin penisilin G 2.4 mü IM tek doz veya doksisiklin 2x100 mg po 14 gün gonore: seftriakson 125-250 mg IM tek doz klamidyal üretrit: azitromisin 1 gr PO tek doz kombine: seftriakson +metronidazol +azitromisin
453
SITMA PROFLAKSİSİ 2 hf önce başlanır, kalınan süre boyunca, 4 hf sonra da devam klorokin 300 mg po hfda bir doksisiklin 100 mg po
HAYVAN ISIRIKLARINDA PROFLAKSİ kedi köpek insan ısırığı polimikrobial pasturella, stafilokok, streptokok, anaerob cilt bütünlüğü bozulmuş durumlarda proflaksi önerilmelidir %20, osteomyelit vs AMOKSİSİKLİN+KLAVULANİK ASİT 1 gr po 2x1 5 gün penisiline direnç varsa azitromisin, moksifloksasin
454
viral hepatitlerin ca yapması 200 kat fazla A, E fekal oral B, C, D parenteral (perkutanöz- permukozal) A asla kronikleşmez E’de güvenli içme suyu önemli A, B, C, D pre/post exposure immunizasyon C kan donör kontrol C ve D riskli davranış değiştirilmesi
E virüsü gebelere bulaşırsa çok mortal %30 ve immunsupreselerde kronikleşebilir YAŞ NE KADAR KÜÇÜKSE O KADAR ASEMP GEÇİRİLİR
455
HEPATİT A Rna pikorna TEK SEROTİP, akut ve asemp ASLA KRONİKLEŞMEZ ASLA TEKRARLAMAZ (su çiçeği, kabakulak) antikorlar ömür boyu koruyucu inkübasyon 30 gün (15-45) sarılık yaşla birlikte artar (>14y %70-80) nadir komp: fulminan hepatit, kolestatik hepatit, tkr hepatitis anti- HAV IgM en hızlı yükselip inen, akut 1.hf anti- HAV IgG bir kere pozitif olduktan sonra bir daha negatifleşmez 2.hf
vücut sıvılarında hav yoğunluğu: dışkı> serum> tükürük IgM A, B, E’de önemlidir, C ve D’de işe yaramaz A için tarama testi yapılmaz zaten fazla görülüyor akutlar için tdv verdiğimiz tek hepatotropik virüs HCVdir
456
HEPATİT A BULAŞ YOLLARI sıkı kişisel temas (ev eşyaları, cinsel ilişki, bebek bakımevleri) kontamine yiyecekler kan transfüzyonu (nadir) bilinmeyen %46 sıkı temas ve cinsel %14 su yiyecek salgınları %4
HEPATİT A’YI ÖNLEMEEEEE hijyen (el yıkama) sanitasyon (sağlıklı içme suyu getirilmesi) hepatit A aşısı (pre exposure) immunglobulin (pre ve post exposure)
457
inakt hepatit A aşısı hazırlanması: hücre kültüründe adapte edilmiş virüsün İNSAN FİBROBLASTLARINDA ÜRETİLMESİ, üreye virüsün formalinle inakt edilmesi, Aluminyum hidroksit adjuvantına adsorbe edilmesi ÇOK İMMUNOJENİKTİR %100 YÜKSEK ETKİNLİK ilk dozdan sonra bile %94-100 6 ay arayla 2 doz kontrend: ilk doza alerjik rxn enj yerinde ağrı şişlik %50 baş ağrısı %15 halsizlik %7
hücresel bağışıklık da olabilir en az 20 yıl koruyucu düşük bağ yanıt varsa: düşük antikor titresi (önceden IgG alımı, maternal antikorların pasif geçişi, yaş, kr kc hst) düşük serokonversiyon oranı (hiv enf, ims, kc nakli) bebeklerde maternal antikor olmasa bile aşı güvenlidir, sorun ise maternal antikorlar bir yıl içinde kaybolur
458
kombine hepatit A-B aşısı 0.1.6 ay etkinlik tek yapılanla aynı yaş>18 A ve B gereksinimi olanlar için aşı sonrası test önerilmez çünkü aşı çok etkin test duy yüksek değil HEPATİT A PASİF KORUMA pre exposure endemik bölgelere gidenlere post exposure 14 gün içinde yakın temaslılara, sık karşılaşanlara, gündüz bakım evleri
hepatit a aşılanması gereken yetişkinler erkek eşcinseller kr kc hst dış seyahatlere gidenler pıhtılaşma fak eks olanlar uyuşturucu bağımlıları
459
HEPATİT B VİRÜSÜ tam partikül ise DANE PARTİKÜLÜ kuluçka 60-90 gün sarılık yaşla artar >5 y %30-50 erken yaşlarda kronikleşme ihtimali daha fazladır doğumda %90 bulaş %90 enf %90 kr tr ılıman kuşak %43 ömür boyu enf riski %20-60 akut enfeksiyondan kc ca gelişmesi 30-50 yıl
HBV bulunması: en yüksek kan, serum, yara eksüdası orta: semen, vajinal sıvı, tükürük düşük/saptanamıyor: idrar, feçes, ter, gözyaşı, anne sütü
460
HBV BULAŞ YOLLARI parenteral cinsel vertikal (perinatal) horizontal heteroseksüel ilişki %41 bilinmeyen %31 damar içi uyuşturucu %15
HEPATİT B KORUNMASININ YARARLARI kronik HBV enfeksiyonunu kr kc hst primer hcc akut semp HBV inf ÖNLER
461
HBV önleme strateji perinatal HBV geçişinin önlenmesi çocukların rutin aşılanması yüksek riskli çocukların aşısı ergenlerin aşılanması (11-12y, riskli) risk altındaki erişkinlerin aşılanması HBsAg + anneden doğan bebeklerde ilk doz HBIg ile beraber 4 doz 0-1-2-12.ay bebek>3 ay 3 doz 0-1-6. ay erişkinlerde de (rekombinant aşı, 20 mikrogram 1 ml)
HEPATİT C VİRÜSÜ kuluçka dönemi ort 6-7 hf akut hst hafif <%20 kr infeksiyon %60-85 kr hepatit ve siroz YAŞLA İLİŞKİLİ kr kc mort %1-5 komorbid fak: alkol, yaş>40, HIV ko-inf, erkek cinsiyet, kr HBV ko-inf HCV RNA bakılır akut anti HCV hep pozitif
462
HCV BULAŞ YOLLARI damar içi uyuşturucu kullanımı kanla temas (en sık iğne ucu) enfekte donörden organ-doku-kan alımı iatrojenik (enjektörlerle %1.8 hızla gelişim, hivden 4 kat fazla) anneden HCV bulaşı (vertikal) enfekte partnerle ilişki çok eşlilik hemodiyaliz hs hemofili %90
HCV RNA + anneden doğan bebek: %6-17 (annede hiv de varsa) doğumun yöntemi ve emzirmeyle alakasız sağlıklıdırlar nadiren ciddi hepatit enjektörlerle uyuşturucu %60 cinsel %15 transfüzyon %10
463
HCV İLE SAVAŞ kan-doku vericilerine test yapılması plazma kaynaklı ürünlerle virüs inakt riski azaltıcı davranışlar güvenli enjeksiyon HCV prevalansı: hemofili> iv uyuşturucu> hemodiyaliz
RUTİN HCV TESTİ UYGULANACAKLAR risk arttıran fak: iv uyuşturucu kullananlarda her kullanımdan sonra 1983ten önce pıhtılaşma faktörü alanlar 1992den önce kan-organ alanlar kr hemodiyaliz hst kc hst karşılaşma olasılığı olanlar: sağlıkçılar, polisler, iğne batmaları, HCV + annelerin bebekleri HCV bulaş sonrası proflaksi için antiviral Ig önerilmiyor izlem: antiHCV izlemi ve ALT izlemi (başlangıçta ve 4-6 ay arayla, 4-6 hf HCV RNA) RIBA ile doğrulama yap
464
sağlık çalışanlarına, gebelere, HCV+ kişilerin ailelerine, genel topluma RİSK YOKSA RUTİN TARAMA ÖNERİLMEZ PEG interferon ve ribavirin sağaltıma %40-60 olumlu yanıt HAV aşısı alkol kısıtlaması kan temasının kesilmesi kişisel malzemeyi ayır ihbar uyuştucu kullananlarda enjektör kullanımını durdur AMATEM işbirliği HAV HBV AŞISI YAPTIRT
anneden bebeğe geçiş varsa bulaş sonrası önleme olanağı yok gebeliği ve emzirmeyi önle (şişeren emzirmeyi dene: vakum trailer) yd test yap >15-18 aylık kr kc hst yönünden bebeği izleme al cinsel bulaşta HBV HAV aşıları yapılmalı
465
hepatit c tdv IFN alfa & ribavirin (peg) 48 hf genotip 1, 4 24 hf genotip 2, 3 12. hf viral yükte 2 log azalma beklenir
HDV (delta) koenfeksiyon (ciddi akut gidiş, düşük kr riski) süperenfeksiyon (genellikle kronik HDV gelişimi, yüksek ciddi kronik kc hst gelişme riski) koinf korunma: pre ve postekspozür HBV proflaksisi HBV HDV süperenf perkütan eksposure (enjektör) permukozal (cinsel) HDV RNA total anti- HDV koenf: antiHBS ve HBsAg de var koenf korunma: pre ve postekspozür HBV proflaksisi HBV HDV süperenf: HBV hst eğitme
466
FEBRİL NÖTROPENİ (enfeksiyon acilidir) ateş >38.3 veya 1 saat süren >38 derece ORAL nötropeni (granülositopeni) PNL<500 PNL 500-1000 ise hızla düşecekse derin nötropeni PNL<100 PNL>100 bin (periferik yayma yapılır, aslında blasttır, hematolojik hasta) nötropeni süresi>10 gün ise enfeksiyon riski artmıştır anormal fagosit işlevi immun yanıt yetersizliği %50 gizlidir derin nötropenik ateşli olguların %20sinde bakteriyemi var
ENFEKSİYON KAYNAĞI: kanser kt ardından GİS mukozası bütünlüğünün bozulması invaziv girişimler sonrası gelişen “integument” hasarı endojen flora
467
FEBRİL NÖTROPENİ 1) gram + bakteriler: stafilokoklar (s. aureus, s. epidermidis), streptokoklar (s. pneu, s. pyo, s. viridans) enterokoklar cornybacterium bacillus
FEBRİL NÖTROPENİ !!!!!!!!! 2) gram - bakteriler: e. coli, klebsiella, pseudomonas aeruginosa, enterobacter, proteus, acinetobacter, h. inf, s. maltophila klebsiella en çok karbapenem direnci AKSİ İSPATLANINCAYA KADAR ETKEN PSEUDOMONAS AERUGİNOSA KABUL EDİLİR (AMPİRİK TDV ANTİPSÖDOM)
468
FEBRİL NÖTROPENİ 3) anaeroblar: bacteroides, clostridium, fusobacterium, propionibacterium, peptococcus, veillonella bacteriodes gis mukozasında özellikle kolonda bulunur 4) mantarlar ve virüsler: candida, aspergillus, mucor, fusarium, HSV, VZV, CMV
febril nötropeni değerlendirme bulgu ve belirtiler minimal olabilir veya hiç olmayabilir, hiçbir ayrıntıyı atlamamalısın kan-kateter kültürü gram boyama idrar kültürü akc grafisi HRCT
469
MASCC SKORLAMASI (ayaktan tdv et) klinik semp hafif hipotansiyon yok KOAH yok solid tm yok fungal enf yok dehidratasyon yok hastane dışından geliş <60 y
mascc skoru >=21 ise oral alım engeli yoksa “oral tdv” hst ulaşım sorunu yok sağaltım uyumluluğu güvenilir “ayaktan izlem” ORAL AB: amoksisilin+klavulonat 3x1 gr + siprofloksasin 2x500 mg po
470
IV ab seçimi: monoterapi ikili tdv (glikopeptitsiz) glikopeptitli kombinasyon mutlaka antipsödomonal etkinlik bulunmalı MONOTERAPİ: seftazidim (psödomonaslarda direnç fazladır genellikle kullanılmaz) sefepim, karbapenem, piperasilin/tazobaktam önerilmeyen: kinolon, aminoglikozitler (BUNLAR BAKTERİYOSTATİKTİR)
sefepim monoterapisinde gram+ spektrum da var ve seftazidime göre daha az glikopeptit gereksinimi piperasilin/tazobaktam monoterapisinde gram- spektrum, antipsödomonal etkinlik, anaerobik etkinlik, GEREKSİZSE SEFEPİM DAHA İYİ, eğer enf gisteyse tercih edilir, penisilin direnci olabilir
471
glikopeptitsiz kombinasyonlar: ag+ antipsödomonal penisilin ag+ antipsö ss ag+ karbapenemler kinolonlu (sipro) kombinasyonlar SİNERJİSTİK ETKİ DİRENÇ GELİŞİMİNİN AZLIĞI
Glikopeptitli Kombinasyon sadece gerektiğinde (katater ilişkili ciddi enf, MRSA, dirençli pnömokok kolonizasyonu, gram+ etken, hipotans) Vankomisin+ (imipenem/meropenem, sefepim, siprofloksasin, piperasilin/tazobaktam) Teikoplanin
472
sağaltıma yanıt: defervesans iv 5 gün, po 2 gün klinik yanıt ise 5-7 gün hasta 3-5. gün afebril (etken biliniyorsa en uygun seçenek, en az 7 gün ya da kültür - oluncaya dek, belirti ve bulgular yok, PNL>500) PNL<500 (mukozit yok, ülserasyon yok, kateter böl temiz, invaziv girişim yok) hasta 3-5. gün afebril ama etken bilinmiyorsa enf yok, sağaltım 7 gün önceden de kesilebilir, >2 gün sonra PO geç (düşük risk) en az 7 gün IV (yüksek risk)
yeniden değerlendirme: ateş+ klinik durum aynı izole edilen etken yoksa 5.GÜNE KADAR BEKLE VE TKR DEĞERLENDİR non bakt-dirençli suş-sekonder enf-yetersiz serum doku düzeyi-ilaç ateşi-abse TDV DEĞİŞMEDEN DEVAM, AB DEĞİŞTİR VEYA EKLE, !!!!!!!ANTİFUNGAL EKLE (AMFOTERİSİN B ekinokandinler), AB KES, VANKOMİSİNİ KES (3.gün), PO GEÇ (düşük risk) klinik durum kötüleşiyorsa ab değiştir veya ekle
473
Sistemik fungal enf: candida aspergillus mucor devam eden febril nötropeni %33ü ANTİFUNGAL: klasik amfoterisin B, lipozomal amfoterisin B, flukonazol, vorikonazol, caspofungin antiviral ampirik kullanım yok, klinik enf varsa
474
VİRAL HEMORAJİK ATEŞLER rna virüsleri, tek iplikli lipidli (su-sabunla, dezenfektan, uv ışın lipid kısmı yıkar) coğrafi dağılım kendilerine özgü rezervuar, vektör bazılarında insandan insana geçiş ölümcüldür
Ebola’da çalışan sağlık çalışanlarının giydiği koruyucu kıyafetler 4 saatte değiştirilmeli 1) filovirida: ebola (2014) 2) arenavirida: lassa 3) flavivirida: sarı humma (endemik bölgelere gidenler aşı olmalı), dang (4 serotip, farklı serotiple karşılaşılınca aşırı imm rxn ölümcül) 3) bunyavirida: hanta v rs ps, KKKA
475
ebola, marburg, KKKA’da insandan insana geçiş yüksek KKKA’da kaynak vahşi ve evcil omurgalılar/ keneler (hyalomma) sarı humma- maymun ve dang- insan ateşi sivrisinek kaynaklı (aedes)
KKKA virusu bunyavirida ailesi nairovirus soyu 100 nm, kapsidli, helikal, zarflı, RNA virus 2002de tr geldi tokat ölüm oranı %5 en fazla 2008-2009 yılında vaka ve ölüm
476
kene hareketleri sıcak mevsimde artar kuzeyde haziran temmuz güney afrikada ilkbahar sonbahar genelde haziran-eylül ocakta da görülebilir BULAŞMA: enfekte kene ısırması ile hayvan hastalığı başlar, belirtisiz veya hafif seyirli hst, 1 hf süren geçici viremi kuşlar dirençli olduğu için yayılımda rol oynar
larva 1. konakla beslenir (fare, kemirgen, kuş) beslenen larva toprağa düşer NİMFE DÖNÜŞÜR nimf 2. konak daha büyük hayvan (geyik, kanguru) nimf ERİŞKİN KENEYE DÖNÜŞÜR 3.KONAK İNSAN VEYA BÜYÜKBAŞ HAYVAN görme yetileri iyi değil co2 miktar artışına göre avını seçiyor ÇİFTLEŞME KONAKTA OLUR İL1a antagonist, steroid kanamalı ve döküntülü hastada N95 takmak gerek
477
30 kene türü hastalığı bulaştırabilir HYALOMMA MARGİNATUM ÖNEMLİ virus kenelerde TRANSOVARYAL geçer keneler arasında VERTİKAL bulaş da vardır henüz ergin olmamış keneler enfekte küçük omurgalılardan kan emerken virusu alır gelişme döneminde virüsü muhafaza eder ve kan emerken verir virus 36 saat içinde replike olur 3-5 gün içerisinde max seviye gittikçe azalır aylar sürer enfekte kene aylarca virus bulaştırabilir (nerdeyse ömür boyunca) kene tutunması 1-3 gün (en fazla 9 gün izlemde tutulur) enfekte doku, kan, beden sıvısı teması varsa 5-6 gün (en fazla 14 gün izlemde) inhalasyon hava yoluyla da bulaşıyor
virüs vücuda girdikten sonra tipik olarak önce bölgesel lenf bezlerinde ve yerel dokularda (RES) çoğalır lenf ve monositler yoluyla dalak, kc, lenf bezleri, akc, adrenal bezler ve endotel olmak üzere tüm vücuda yayılır lenf ve monositler yoluyla dalak, kc, lenf bezleri, akc, adrenal bezler ve endotel olmak üzere tüm vücuda yayılır özellikle makrofajlar ve endotel hüc doğrudan ya da dolaylı olarak mediatörler aracılığıyla etkileşimi ve hüc akt SIRS oluşur+ endotel hasarı
478
1) dolaylı: mediatörlerin endotel akt ve disfonk yol açması 2) doğrudan: endoteli enfekte eder, endotel hüc içinde çoğalır trombositopeni, hedef hüc fagositik sistem hüc, sitokin kemokinlerle endotel bozulur KKKA düşünülen bir hastada trombositopeni kötüye işaret + ateş, kırgınlık, baş ağrısı, halsizlik, kol bacak ve sırtta şiddetli ağrı, iştahsızlık, kusma, karın ağrısı veya ishal MAKÜLOPAP DÖKÜNTÜ, yüz ve göğüste PETEŞİ, konjonktivalarda kızarıklık, gövde ve eks EKİMOZ daha ilerisinde kanamalar başlıyor bunun sonucunda hepatorenal yetmezlik, pulmoner yetmezlik
epistaksis, hematom, melena, hematüri, vajinal kanama, hepatit, ağır olgularda 5.günden itibaren hepatorenal ve pul yet iyileşecekse ateş 5. veya 12. güne kadar çıkar liziz ile düşer nekahat dönemi uzun LAB: lökopeni, trombositopeni, ALT, AST, CK, bilirubin yüksekliği, ALP, GGT, LDH yüksekliği, PT aPTT boz, Hb düşme kanama olmasa bile
479
KKKA inkübasyon 3-7 gün prehemorajik 1-7 gün (myalji, ateş, bulantı, kusma, diyare) 7.günde iyileşme veya hemorajik 2-3 gün (kanama, uykululuk) 10. gün ölüm IgM 1hf-4 ay IgG 1 hf-5 yıl TANI: kan doku örneklerinden virus izolasyonu (3.seviye biyogüvenlik) serolojik yöntemler (antikor gösterilmesi) veya PCR ELISA: IgM ve IgG antikorları hastalığın 6. gününden itibaren serumda saptanabilir kişi tekrar tekrar geçirebilir IgG 5 yıl koruyucu değil, kişiden kişiye değişir FULMİNAN SEYİRLİ OLGULARDA ÖZGÜL ANTİKORLAR OLUŞMADAN HASTA EX OLABİLİR (hastalığın 5.gününde kan ve doku kültürlerinden virüs izolasyonu) (hücre kültürü, İFA, EİA, PCR) PCR DAHA ERKEN POZİTİFLEŞİR ANTİKOR GEÇ OLUŞUR
şüpheli olgular: semp, endemik, seyahat olası: +lökopeni trombositopeni ALT AST yüks kesin: serum ya da doku örneklerinde virus IgM veya PCR pozitifliği saptanmış olgular
480
KKKA TDV destek tdv tam kan RİBAVİRİN (antiviral) po kötü gidişli olanlara veriliyor uzun dönemde hemolitik anemi yapabiliyor yükleme sonrası 6 gün GEBELERDE MUTLAKA VERİLİYOR AMA TERATOJENİKTİR anne kkka ise yd %100 fatal ribavirin proflaksisi: önerilmiyor, 4x500 mg 7 gün eldiven önlük maske gözlük kan ve vücut sıvısıyla temas olursa 14 gün ateş ve diğer belirtiler yönünden izlem
hyalomma cinsi keneler genellikle nisan- ekim aylarında aktiftir kenelerin bulunduğu alanlarda bulunulmamalı vücut kontrol edilmeli başını cilde değdiği yerden hafif hafif çekince kene kendini bırakır üzerine bir şey dökme HAYVAN SAHİPLERİ HAYVANLARINI AKARİSİDLERLE İLAÇLAMALI böcek kaçıranlar (repellent) keneyi çıkardıktan sonra çamaşır suyuna koyup öldür tarım çalışanları, sağlık çalışanları, hayvancılık, veteriner, endemik, asker, kampçı, deri fabrikası çalışanları kanamalı olduğunda havayla bulaş
481
Hepatit A Kardinal Semptomlar 1-Sarılık (ikter): Sklerada ikter ile başlar ama şart değil. Hasta semptomatiktir ikterik değildir. 2-Çok şiddetli bulantı, kusma olabilir. 3-Prodrom döneminde halsizlik, ateş yükselmesi olabilir. (bulaş-enfeksiyon arası) 4-Çok şiddetli kaşıntı. Kolestatik enzimler çok arttığı için ama genel anlamda kaşıntı kardinal semptom değildir. 5-Sağ üst kadran ağrısı (glisson kapsülünün ani gerilmesi ağrı yapar.) 6-Derin iştahsızlık 7-İdrar renginde koyulaşma (çay rengi idrar) 8-Akolik gaita (camcı macunu kıvamında) 9-Sigaraya tiksinti.
.
482
SEPSİS birçok sistemi tutan hemodinamik değ yol açan şok, organ disfonk, organ yet ölümcül enf hst 2.sırada sepsisin yerini bulmalıyız ve 1 saat içinde ab başlanmalı mo+ enflamatuar yanıt bakteriyemi ise kana karışmasıdır, TANISI KAN KÜLTÜRÜYLE KONUR geçici bakteriyemi (sakız, diş kanaması) aralıklı (üşüme titreme ateş 38.5-39 iken kültür alınmalı, 40a gelince mo üremez, böb akc enf) sürekli (kvs enf endokardit gibi)
SIRS en az 2 tanesi varsa: ateş >38 veya <36 (kötü prognoz) kalp atım>90 solunum sayısı>20 lökosit>12 bin veya <4000 (kötü prognoz) veya periferik yaymada bant formunun >%10 olması enf dışı da olabilir
483
sepsis enfeksiyona verilen sis enf yanıttır ağır sepsis= sepsis+ organ disfonk, hipotans (KCFT yük, oligüri, bilinç durumunda değişiklik gibi) sepsise bağlı hipotans SKB<90 veya bilinenden 40tan fazla azalma SEPTİK ŞOK: YETERLİ SIVI TDV RAĞMEN hipotans devam etmesi MODS: sepsis tablosunda olan kişide çoklu org yet (akc: siyanoz, asidoz böb: oligüri, anüri, asidoz kc: sarılık kalp: kky) SIRS nedenleri: pankreatit, travma, yanık, enf
toplum kaynaklı %80 (pyelonefrit en önemlisi, pnö, dyde, kolanjit kolesistit, menenjit, endokardit) hastane kaynaklı yatıştan >48s katater ilişkili kan dolaşım enf vip Kİ- üse karın içi enf (sekonder peritonit, abse) ameliyatta olurr
484
SEPSİSTE PATOFİZYOLOJİ!!!!!!! bakteri ürünleri (ekzojen mediatörler) makrofaj ve monosit akt yol açar endojen mediatörler (sitokin) salınır koag akt: DIC (sepsisin bir bulgusu), ARDS, dolaylı endotel hasarı pg ve lt: doğrudan endotel hasarı, şok kompleman sis akt: dolaylı endotel hasarı
BAKTERİYEL YAPILAR gram -: endotoksinler (LPS- lipid A) gram+: peptidoglikan, teikoik asit, süperantijenler (pirojenik ekzotoksin streptokok, TŞST1 staf) aşırı enflamatuar yanıt proinf sitokinler, kemokinler, ROS üretimi, enzim salınımı===> vasküler permab artışı, dic, taşikardi, ateş, lökositoz, lökopeni, İMMUN PARALİZİ
485
proinf: IL-1-6-8, TNF, PAF !!!!!! il1 erken dönem, il6 geç dönem endotel zararı ve MODS PGE2 PGI2: hipotans, nötrofil adezyonu, ateş, kas ağrıları, kas proteolizi bradikinin: hipotans, kapiller sızıntı PAF: hipotans, kapiller sızıntı, trombosit agregasyonu, lökosit aktivasyonu, myokard kontraktilitesinde azalma fagosit ürünleri: endotel hücre zararı, kapiller sızıntı myokard depresan fak: myokard kontraktilitesinde azalma endotelin1: vk (özellikle böbreklerde) NO: hipotansiyon
SEPSİSTE RİSK FAKTÖRLERİ malignite KOAH, KBY, Siroz, DM ims steroid kullanımı (>1hf, >20 gr/gün) asplenizm (fonksiyonel, anatomik) KT nötropeni yabancı cisim varlığı major cerrahi geçirme obstrüksiyon (renal, bilier, intestinal sağlıklı kişilerde)
486
SEPSİS KLİNİK primer: ateş, titreme, hiperventilasyon, hipotermi, deri lezyonları, bilinç değişiklikleri (ileri yaş hst ve bebeklerde mutlaka kontrol edilmeli ateş olmasa bile) komplikasyonlar: hipotans, kanama, organ disfonk, siyanoz, asidoz, oligüri, anüri, sarılık, KKY nemli cilt ve döküntü
meningokok sepsisi uç amputasyon organ fonk bozukluğu: bilinçsizlik, konfüzyon, psikoz, tk, hipotans, CVP artışı, PAOP artışı, takipne, o2<70, sao2<90, p/f<300, oligüri, anüri, kreatinin artışı, KCFT artışı, albumin azalır (negatif faz rxn ve organ yet), PT APTT DDİMER uzaması, protein C azalması
487
akut oligüri: en az 2 saat süreyle yeterli sıvı resüsitasyonuna karşın idrar çıkışınım <0.5 ml/kg/saat olması kreatinin artışı >0.5 mg/dl artış inr>1.5 veya aPTT>60 sn trombosit<100 bin total bilirubin >4 mg veya 70 ileus bağ seslerinin duyulmaması
AĞIR SEPSİS sepsise bağlı hipotans, yüksek laktat lab olarak normal değerin üstünde oligüri- uygun sıvı rep karşın aynı seviye p/f<250 ise akut akc hasarı enfeksiyon kaynağı varsa <200 akut akc hasarı kreatinin>2 bilirub>2 trombosit<100 bin inr>1.5
488
SEPSİS DÜŞÜNDÜREN BULGULAR ateş, hipotermi, tk, taşipne, açıklanamayan hiperglisemi, bilinç boz lökositoz, lökopeni, CRP artışı (24-48s), PCT artışı (6s) perfüzyon boz: laktik asit artışı, deri perf bozulması organ boz: hipotans, açıklanamayan hipoksemi, akut oligüri, koag boz, ileus (yb hst), hiperbilirub, trombositopeni
sepsiste etkenler gram -+ kandidalar olabilir koagülaz negatif staf (kateter) enterokoklarda vankomisin direnci var, linezolid tigesiklin bulunduu vankomisin direncinin üstesinden gelindi temel sorun gram- bak mort oranları: SIRS %7, sepsis %20 ağır sepsis %40, septik şok %60 moy %80
489
sepsiste tdv odağın ortadan kaldırılması (ab, cerrahi drenaj, kateterin çekilmesi) hemodinamik destek (sıvı replasmanı, vp tdv dopamin epinefrin norepinefrin, inotropik tdv)
ab tdv: altta yatan hst, nozokomiyal ve toplumdan edinilme, enfeksiyon kaynağı, etken mo, mo direnç paternleri, ab farmakolojisi ve yan etkileri CİDDİ SEPSİSTE IV AB TDV UYGUN KÜLTÜRLER ELDE EDİLDİKTEN SONRA 1 SAAT İÇİNDE VERİLMELİ ampirik tdv erken, GENİŞ SPEKTRUM, bakterisidal, yeterli doz, iyi doku penetrasyonu ab tdv başlamadan önce mo üreyebilsin diye kültürler alınır (kan, idrar, trakeal aspirat, diğer) biri periferik venden, diğeri kateterden 2 KAN KÜLTÜRÜ ALINIR eğer her ikisinde de aynı mo ürediyse neden bu mo, kateterden alınan kültür diğerine göre 2 saat önce ürediyse nedeni kateter enfeksiyonudur PSÖDOMONAS, S. AUREUS, CANDİDA, KNS İSE KATETER MUTLAKA ÇIKARILMALI AB TDV 48-72 SAATTE BİR DEĞERLENDİRİLİR
490
drenaj: karın içi abseler, ampiyem, septik artrit, pyelonefrit, kolanjit debridman: nekrotizan fasiit, enfekte nekrotik pankreatit, intestinal infarkt, mediastinit kateterin çekilmesi: enfekte vasküler kateter, üriner kateter, kolonize endotrakeal tüp, enfekte RİA son kontrol: divertikülit için sigmoid rezeksiyonu, gangrenöz kolesistit için kolesistektomi, klostridial myonekroz için amputasyon
destek tdv: sıvı replasmanı, sempatomimetik aminler, ks, ybü desteği vp’ye başlamadan önce verilmesi gereken sıvı miktarı 30 dk 30 ml/kg sıvı tdv kristaloid (sf veya laktatlı ringer 24 saatte 6-10 L %25i damar içinde kalır etki süresi 1-4 saat) veya kolloid (albumin 24 saatte 2-4 L etki süresi 24 saat) sıvı ve sempatomimetiklerle bir saat içinde düzeltilemeyen hipotans veya bozulmuş oksijenizasyon (pao2<60) varlığında YBÜ yapay solunum, sürekli renal rep tdv (hemodiyaliz) nutrisyon desteği (prob yoksa NG ile enteral besle) derin ven trombozu ve stres ülseri proflaksisi kan şekerini normal seviyeye getirme sedasyon, nöromusküler blokaj, gözlerin korunması, eklemlerin pasif hareketinin sağlanması, bası yarasının önlenmesi
491
üst alt gis kanama ayrımı: NG asp, bağ seslerinde artış, BUN/kre>25, üst gis kanama predispozan (nsaii, romatizmal antienf, aspirin, curling, cushing, dieulofoy ülserler) lig. suspenseri duodeni (treitz ligamanı) ilk değerlendirmede alt gislerin %15i üst gis saptanabilir (bize melena gibi gelebilir ama aslında pasaj yavaştır) succus entericus bağ işlenen su 10 L meckel divertikülünde 2 tane heterotropik doku (pankreas enzim, mide parietal kanama) ileum distalindedir, hematokezya şeklinde çok hızlı kanar, adolesan çağ e.coli fe+2yi fe+3e indirgenir (pis koku)
alt gis kanamalarında orijin kolon veya rektumdur alt gis kanamaları gis kanamalarının %20 birçok hastada kanama spn durur (tanı için zaman tanır) sıklıkla ani başlayan hematokezya şeklinde olur ÇEKUM VE SAĞ KOLONDA OLUŞAN KANAMALAR MELENA ŞEKLİNDE DE GÖRÜLEBİLİR şiddetli/masif üst gis kanamalarda da hematokezya oluşabilir
492
ALT GİS KANAMA SEBEPLERİ en sık DİVERTİKÜL, ANJİOPLASTİ iskemik kolit hemoroid, krk, postpolipektomi, İBH enfeksiyöz kolitler, NSAİİ ilişkili kolopati radyasyon rektiti, ülserler rektal varisler, dieulofay lezyonlar vaskülitler divertikül> kolonik vasküler ektazi> kolit
divertiküler hastalıkların sıklığı yaşla artar meckel divertikülitinin 20li yaşlarda 2 dekatta 2 komplikasyonu vardır ileoçekalden 20 cm geridedir hasta 60-70 yaşındaysa kolonik divertikülit akla gelmelidir diyare iskemik nedenli olabilir yaşlılarda kabızlık ise yaşlılarda malignite nedenli yaşlılarda anjiodisplazi daha çok
493
kanamanın başlangıç zamanı, miktarı, şekli sorgulanmalı karın ağrısı, ishal, kilo kaybı sorulmalı daha önce gis kanama öyküsü mutlaka sorulmalı, nüks çok sıktır batın cerrahisi, peptik ülser hst, abdominopelvik rt, İBH komorbid hast not edilmeli
ALT GİS KANAMA RİSK FAKTÖRLERİ (kötü prognoz) hemodinamik instabilite (tk, hipotansiyon, senkop) devam eden kanama (rektal tuşede gross kan ya da rekürren hematokezya) komorbid hst >60 yaş divertikülozis ve anjioektazi öyküsü kreatinin düzeyinde artış (prerenal azotemi) anemi asit (siroz) 1 L kan giste yaklaşık 2 hf kalır tansiyon tilt testi, OAB, lab, rektal tuşeee KREATİNİN YÜKSEKSE KONTRATLI BT ÇEKEMEYİZ
494
kanama riski yaratacak ilaç öyküsü: NSAİİ antikoag (dvt, gia) antitrombosit ilaç rektal tuşede gayta renginin değerlendirilmesi (potansiyel anorektal kanamanın tespiti) ilk hematokrit<%35, kreatinin>150 mikro RİSKLİDİR, en yüksek risk faktörü kreatinin yüksekliğidir devam eden kanama devam etmeyen kanamaya göre 3 kat daha risklidir
Charlson komorb indeksi (CCI): DM, KVS hst, KRK alt gis kanamalarında en büyük mort riski 7 gün melena 20 gün ggk+ anjioektazi klipsle durmaz radyasyon koliti (prostat ca, mesane ca, rektum ca, serviks ca için RT verilmişse) ağızda burunda anüste telenjiektaziler olabilir QUİNCKE TRİADI (hemobilya): SARILIK+ SAĞ ÜST KARIN AĞRISI+ HEMATEMEZ/MELENA
495
stabil hst major ve minör olarak ayrılır oakland skoruna göre minör<8 taburcu hemodinamik instabil veya şok indeksi >1 BT anjiografi (en hızlı ve en az invaziv) ile kanama odağını bul sonra endoskopi veya radyolojik tdv
HEMODİNAMİK RESÜSİTASYON hemodinamik instabilitesi olan ve devam eden kanama düşünülen hastada hızla iv sıvı replasmanı yapılarak kan basıncı ve kalp hızının normale getirilmesi hg 7 gr/dl düzeyine gelecek şekilde ERT replasmanı komorbid hst olan (iskemik kalp hst vs) ve masif kanamalı hastalarda hg 9’ a çıkarılmalı inr değeri<2.5 (kumadin kullanılır) trombosit sayısı 50. 10^9 olacak şekilde tutulmalı (masif kanamalarda dikkatli olunmalı) tromboemboli gelişme riski ve devam eden kanama riski olan hastada multidisipliner yaklaşım antikoag etkinin geri döndürülmesi devam eden şiddetli kanamalarda düşünülmeli kumadin kullananlarda iv vitamin K, TDP, protrombin kompleks konsantresi (PCC) DOAC kullananlarda oral kömür, hemodializ; idarucizumab, andexanet ya da PCC kullanılır oral kömür ilaç 2 saat içinde alındıysa ve idarucizumab dabigatran kullananlarda düşünülmeli nsaii kullanımı durdurulmalı aspirin primer proflaksi amacıyla kullanılıyorsa kesilmeli, sekonder proflaksi için kullanılıyorsa devam etmeli dual antritrombositik ilaçlardan klopidogrel multidispliner değerlendirmeyle en fazla 7 gün süreyle kesilmeli ama aspirin devam edilmeli 90 gün içinde aks gelişimi veya 30 gün içinde koroner stent öyküsü varsa her iki ilaç da verilmeli TANI: kolonoskopi başlangıç tanı aracı, kolonoskopiyle tanı oranları %50-98 arasında terminal ileuma girilmeli (olası ib düzeyinden gelişen kanamamın saptanması önemli) işlemde water jet irrigasyon kullanılarak tanı oranı arttırılabilir önce hafif lavmanla bağ temizlenir , endoskopik görüntü kalitesini arttırır ve perforasyon riskini azaltır, ardından da hastaya hafif bir sedasyon uygulanır kolonoskopi hava verilerek yapılır yüksek klinik risk işaretleri olan hastalarda (devam eden kanama vs) hızlı bir hemodinamik resusitasyon öncelikli yeterli hemodinamik stabilizasyon sağlandıktan sonra bağırsak hazırlığı verilerek 24 saat içinde kolonoskopi yapılmalı 2-2,5 litreye 1 ünite kolloid verilir önce kolloid verilir yoksa kristaloid bağırsakların şişmesine sebep olur artan kapiller permeabilite nedeniyle iv sıvı kolayca endotel dışına çıkar ve ödem oluşur böylece hipoksi derinleşir hastanın ve akc ödemi oluşur hızlı bağ temizliği PEG (en fizyolojik, mukozaya en az hasar veren) kullanılarak 4-6 L sıvının 3-4 saat gibi bir sürede ağızdan verilerek rektumdan berrak pıhtısız bir dışkının sağlanması esasına dayanır ancak özellikle yaşlı ve debil olmak üzere hastaların 1/3ü bunu tolere edemez, aspirasyon riskini önlemek için ng tüp yerleştirilerek verilmesi ve ek olarak antiemetik/prokinetik uygulanması faydalıdır
496
anjioektazi APC ile durduruluyor günde 5 üniteden fazla kan transfüzyonuna rağmen prognoz kötüleşiyorsa ameliyat endikasyonu en sık ateroskleroz, KKY, AF, MI sonrası anevrizma ile mezenterik sisteme tromboemboli atması genelde açısı nedeniyle SMA’ da takılır distalde beslediği ib ve kolonu lezyona götürür kollaterallerden kurtulan kısım olursa da en çok zararı inen kolon ve sigmoid kolon görür embolektomi yapılmazsa geç tanıda özellikle de yaşlılarda ölümcüldür kolon neoplazmları dokuyu harap ederler, arter ve venleri sindirir, kanama oluşturur sinsidir kırmızı mor renk yavaş kanar masif kanama olmaz TDV: kolonoskopide kanama stigmatalarına bakılarak risk sınıflaması yapılmalı (aktif kanama, sızıntı…) divertikül KLİP denenir, termal tdv ve banta göre daha güvenli ve kolay postpolipektomi kanamalarında klip, termal kontakt tdv ile beraber enjeksiyon tdv kombine kullanılabilir yüksek riskli ve devam eden kanamalarda endoskopi yetersizse veya hasta acil endoskopik girişimi hemodinamik statusu nedeniyle tolere edemiyorsa radyolojik yöntemlere başvurulmalı anjiografi öncesinde kanama odağı lokalize edilmek istendiğinde BT anjiodan yararlanılmalı
radyonükleid testler: tc99 işaretli eritrosit sintigrafi, İNTERMİTAN KANAMA, 0.1-0.5 ml/dk düzeyindeki kanamayı gösterir, 48 saat süreyle dolaşımda kalır background akt yüksek tc99 pertechnetate sintigrafi, gastrik mukozadaki mukus sekrete eden hücrelerde tutulur, meckel divertikülü tanısında %90 sens 6-12-24. saatte sonuç verir kolonoskopi yapılamadığı durumlarda ihtiyaç duyulur, kanama yerinin kabaca tespiti için, noninv, spesifitesi düşüktür, anjiografide bu kadar küçük kanamalar bulunamaz
497
sintigrafi: intermittan kanamalarda üstün anjiografiye göre 5-10 kat daha düşük miktardaki kanamada etkili venöz sistem kanamalarında etkili komplikasyon daha az SPESİFİTESİ DAHA DÜŞÜK %25 YANLIŞ YER çok sensitif, izotop göllenmesi anjiografi: tdv olanağı sağlar spe daha yüksek KOMP DAHA FAZLA çift balon enteroskopi ib lezyonları içindir klopidogrel kullanıldığı sürece epidural anestezi yapılamaz, DMAH ile değiştirilmelidir
!!!! SAATLİK İDRAR ÇIKIŞI VİSSERAL PERFÜZYONU GÖSTERİR (normale>80 cc) vasküler taft: anjiodisplazi için tipiktir anjiografide tanı+embolizan maddeyle tdv YÜKSEK RİSK HST: komorb, devam eden kanama, hemodinamik instabilite,
498
CMV (gansiklovir, valgansiklovir bu daha uzun etkili ve oral) herpes, zona, varisella (asiklovir) herpes ensefalitinde BOS normal olabilir santral kusmalar fışkırır tatzda olur, ama en önemli semp ATEŞ+BA+KUSMA SSS ENF 48. saatte n. men, s. pneu kültür (-) direkt bakıda ilk yapacağımız şey ARB boyama, gram boyama TBC ise lenfosit baskın, non spe enf’da PNL hakimiyeti TBC menenjiti, uzun süreli, sinsi, kafa çifti tutulumu, zaman zaman olan bilinç değ çin mürekkebi boyasıyla kriptokok kapsülü pnömokoksik men DEKSAMETAZON tbc men PREDNİZOLON (seröz damarlarda yapışıklığı ve hidrosefaliti azaltır) 4-6 hf. 70ten başlatıp azaltıyoruz
tbc frontotemporal bölge hem parankimini hem meninksleri tutar (kişilik değ) BEYİN MR tut 30.dk +herpes ensefaliti de pnömokok meningokok ise meninkisi asiklovir IV 3x10 mg/kg/ gün 14-21 gün BFT artışı ve GFR azalışı yapar, reversibl PCR+ kesin tanıdır ama - ise dışlatmaz duy %70 eğer asiklovirle klinik düzeliyorsa tdv devam 14-21 gün
499
viral menenjitte erken dönemde (1-2 gün) PNL HAKİMİYETİ GÖRÜLÜR daha sonra LENFOSİT HAKİMİYETİ OLUR viral menenjitte, kültür sonucuna, tbc, PCR göre birkaç gün hastanede tutarız KESİN TANI MO’NUN BOS’ta GÖSTERİLMESİ pnömokok yüksek penisilin dirençliyse vankomisin eklenir MIK 0.2-2 ise duyarlı >2 ise DİRENÇLİ her bos alındığında standart bütün testler yapılır (rutin, kültür, moleküler, DB, boyama)
linezolid MRSA (gram+ ve BAKTERİYOSTATİK OLAN TEK) diğerleri bakterisidal vankomisin, sadece dirençli gram+ bak etkilidir ÇOK DAR SPEKTRUMLU var olan duyarlı suşları ortadan kaldırmak için 3k ss verilir orta düzey dirençliyse SSS enf doz yükselt SSS enf+ vankomisin eklenir gram boyamada gram pozitif diplokok görüldüyse ampisilin verme ksantokromik= tbc, akut kafa travması (SAK…), iyatrojenik BOS örneği, hemogram tüpüyle hemograma gönderilmez. Çünkü kan için kalibredir. Sonuçlar gerçek değil. Alınan 5 TÜP DE KSANTOKROMİKSE BOS KAYNAKLI İLK 2 Sİ DAHA ÇOK KSANTROMİK VE RENGİ GİDEREK AÇILIYORSA İYATROJENİK, TRAVMA, gerçek ksantokromi değildir
500
en sık görülen sss enf enterovirüs kaynaklı bostaki 5 tüp biyokimya, patoloji, mikrobiyoloji, tüberküloz, hemograma gönderilir
DİVERTİKÜLER KANAMA %80 inden fazlasında NSAİİ veya aspirin kullanım öyküsü bulunur. Akut LGIB ataklarının %20 - %65 Genellikle ağrısız, birden bire ortaya çıkan, kırmızı renkte ve bol miktarda bir kanama şeklindedir. Bazı hastalarda alt karın ağrısı bulunabilir. Arteriyel kanamadır. Divertikül ile vasa rekta arasındaki ilişkiye bağlı olarak %3-%15 arasında önemli kanama oluşturmaktadır. Divertiküller daha çok sigmoid kolonda bulunmasına rağmen endoskopide ve anjiografide vakaların yaklaşık yarısında kanamanın sağ kolondaki divertiküllerden kaynaklandığı anlaşılır.
501
ANJİOEKTAZİ Akut alt GİS kanamalarının %10-20 sinden sorumludur. Şiddetli alt GİS kanamaları içinde değerlendirildiğinde bu oran %30 a ulaşabilir. %15 inde kanama masif olabilir. Daha çok çekumda, sağ kolonda ve terminal ileumda bulunurlar. KBY ve diyalize giren hastalarda daha sık görülür. Rutin kolonoskopi sırasında rastlanma sıklığı %1-5 arasında değişmektedir. Bir çok lezyon kanamaz ve asemptomatiktir. Kanamalar genellikle aşikar koagülopati ve trombosit disfonksiyonu varlığında ortaya çıkar. Aspirin ve NSAİİ kullanımı kanamayı tetikleyebilir. Anjiodisplaziler venöz karakterde bir kanama oluşturur. Tanı kolonoskopi veya anjiografi ile koyulur. Endoskopik inceleme sırasında genellikle birden fazla sayıda ve 5mm den küçük çapta (1-20mm), kırmızı renkli vasküler yapılar olarak görülürler.
İSKEMİK KOLİT Yaşlı, diabetik, aterosklerotik damar hastalığı, kronik böbrek yetersizliği, trombofilik hastalığı ve vasküliti olan kişilerde daha sık karşılaşılan bir kanama nedenidir. Hipoperfüzyon, vazospazm veya mezenterik damar tıkanıklığına bağlı mezenterik kan akımında ani çoğu zaman geçici azalma olması sonrası reperfüzyon hasarı kanama ile sonuçlanır. Genç hastalarda, yorucu egzersiz (uzun mesafe koşma, bisiklet sürme vb.), oral kontraseptif ve narkotik madde (Kokain vb.) kullanımı iskemik kolite yol açabilir Genellikle rektum dual perfüzyonu nedeni ile korunmuştur. Sol alt kadranda kramp tarzında ağrı ile birlikte veya daha sonra ortaya çıkan parlak kırmızı renkte rektal kanama veya kanlı ishal şeklinde ortaya çıkar. Bazı vakalarda ağrı olmadan sadece kanama veya kronik ishal görülebilir.
502
Endoskopide kolon mukozasında ödem, submukozal kanamalar, ülserasyonlar ve ödem nedeniyle barsak lümeninde daralma görülür. Endoskopik görünüm tümörle karışabilir. Endoskopide rektumun normal olması, sigmoid kolonda veya daha proksimalde inflamasyonlu alanın keskin sınırlarla normal mukozadan ayrılması tanıda yardımcıdır.
Şiddetli iskemik kolit veya sağ taraflı tutulumu olan hastalarda, ince barsak dahil altta yatan bir tromboemboli veya birlikte mezenterik iskemi şüphesi olması durumunda anjiyografi yapılmalıdır. Total kolon (genellikle majör abdominal cerrahi sonrası) ve sağ kolon iskemisi; ince barsak iskemisi veya transmural infaktüs ile birlikte olabileceği için kötü prognoz gösterebilir ve cerrahi tedavi gerekebilir. İskemik kolit tedavisi hastaların büyük kısmında iv hidrasyon ve altta yatan nedenin düzetilmesidir.
503
Polipektomiden sonraki ilk 4-5 gün içinde görülürse de bu süre nadir de olsa 15 güne kadar uzayabilir. KOLON NEOPLAZMLARI Kanama tümör yüzeyindeki ülserasyonlardan gerçekleşir. Kolonun; sağ tarafındaki tümör gizli kan kaybı ve demir eksikliği anemisi sol tarafındaki tümörler  hematokezya ile daha sık karşımıza çıkar.
RADYASYON KOLİTİ Radyoterapi sonrası endarteritis obliterans tablosunun neovaskülarizasyonu ve rektumda telenjiektazilerin oluşumu ile karakterize tablodur.
504
hepatit karaciğer enflamasyonudur (virüs, toksin, kimyasal, oi, bak) >6 ay kronik hepatit (HBsAg+, anti HCV+) fibrotik şantlar görülmeye başlandıysa hepatik fibroz HCC %90 SİROZDAN GELİŞİR (her sirozlu hastaya tarama yapılmalı usg ve afp) santralle portal arasında bağlantı yoksa sirozdur (nodül formasyonu ve fibrozis)!!!
HEPATİT NEDENLERİ 1)hepatotropik: HAV HBV HCV HDV HEV 2)sistemik: adenov, arbov, CMV, EBV, HSV, HIV, rubella, paramiksovirus 3) abse, amebiazis, sepsis, brusellozis, tbc 4)Oİ: oi hepatit, SLE, RA 5)Metabolik hst: hemakromatozis, a1 at eks, glikojen depo hst, tirozinemi, wilson 6)ilaca bağlı 7)hemodinamik: şok, ky, akut budd chiari, akut portal ven trombozu
505
hepatit viruslar endemiktir hav subkliniktir çoğu zaman türkiye %2-10 orta ılıman endemiktir HBsAg taşıyıcılığına göre türkiyede antiHAV total + %94 (KORUYUCU NÖTRALİZAN ANTİKORDUR HAYAT BOYU) HbsAg taşıyıcılığı %4 antiHBc total %30 + (doğal bağışıklık) antiHBs %32 (aşı veya doğal) %36 AŞILANMAMALI (antihbs+ hbsag+) antiHCV %1
antiHBCtotal=IgG (-) ise aşılanır HBV ENFEKSİYONU: erişkinlerde %80 asemptomatik %20 akut hepatit (ta yüksekliği, sarılık, halsizlik) %1 fulminan hepatit %5 kronik taşıyıcılık (%1-10) HBeAg+ ise risk fazla neonatal dönemde transplasental geçiş %90 asemptomatik enf (çünkü immun sistem gelişmemiştir, ne kadar asemp o kadar kronik taşıyıcılık!!) %95 kronik taşıyıcılık (annede varsa çocuk doğum sırasında hem aşılanmalı hem de HBV IgG verilmeli, anne taranmalı ve son trimestrda viral yüküne bakılıp antiviral verilmeli) en ağır klinik fulminan hepatittir B+D koenf fulminan hepatit %3-5e çıkabilir sirozda 15.yıl %90 hcc
506
inaktif taşıyıcılık hepatit B virüslerinde var virüs vücutta ama çoğalmıyor ve zarar vermiyor kronik HBV enfeksiyonu %60-80 inaktif %20-40 ise kronik hepatit tablosu siroza gidiş veya SİROZ OLMADAN DİREKT HCC GELİŞİMİ %2-6/yıl
gebelik vertikal erken çocukluk dönemi horizontal bebeklerde daha kolay tolerans gelişir ve asemp hepatit B virüsü doğal şartlarda sitopatik olmadığı için harabiyet meydana gelmez ve HEPATİT HALİ ORTAYA ÇIKMAZ transaminaz düzeyleri normaldir bağışıklık cevabının ve tahribatın olmadığı ve virüsün çoğaldığı bu dönem İMMUN TOLERANS DÖNEMİ 6 ay 15-30 yaşları arasında immun sis virusa karşı cevap vermeye başlar, bunun sonucunda HBV ile enfekte hepatositler ölür, TA yükselir, HBV DNA azalır. İMMUN TEMİZLEME DÖNEMİ. Yıllarca sürebilir. Virüs iyice azalmıştır ve immun yanıt da azalmıştır. TA normal. İNAKTİF DÖNEM. Replikasyonun göstergesi HBeAg negatifleşir. AntiHBe pozitif olur.
507
immün temizlenme dönemi gürültülü ve uzun sürerse inaktif döneme girildiğinde hastalarda siroz gelişmiş olabilir daha kısa dönemde inaktif taşıyıcı olur inaktif döneme giren hst bir kısmında HBeAg negatif mutantların hakim olduğu, antiHBe+ ve kronik hepatit olduğu REAKTİVASYON DÖNEMİ görülebilir, erişkinde %80-90 nadiren de bazı hst HBeAg reversiyonuyla beraber aktifleşme izlenebilir bazı kişilerde inaktif dönem olmadan reakt olabilir erişkin dönemde alınan enfeksiyonlar sonrası gelişen kr hepatitte immun tolerans dönemi gözlenmeden akut enf takiben hasta immun temizlenme dönemiyle devam edebilir
ALT AST artışı immun cevap dönemi ANTİHBE inaktif enf dönemi 1 yıl böyle kalamazsa reakt HBeAg=HBV DNA=replikasyon antiHBE hepatit Bnin çoğalmasını engeller EN SIK GÖRÜLEN MUTANT VİRÜS ÇOĞALMA çocuklar inaktif döneme en az 6 ay girmeyebilir ve antiHBE oluşmayabilir REAKTİVASYON DÖNEMİNDE ÖNCE DNA ARTAR SONRA TA ARTAR!!!! 3 ayda bir ALT AST HBV DNA kontrolü yapılarak inaktif ile KBH ayrılmalıdır %60-80 inaktif taşıyıcıdır. 1 yıl boyunca HBVDNA - ve ALT normalse inaktif taşıyıcıdır. KBH her zaman değerler yüksek olmaz sakin dönemde inaktifle karışır bu yüzden 3 ayda bir kontrol HBVDNA<2 bin ise HBsAg’ye bak HBsAgbin ise muhtemelen aktif KBH (dalgalanan dönemdedir, takip gerekir) HBVDNA>2 bin (10^4) ise aktif KBH ANTİJENLE ANTİKOR BİRLİKTE BULUNAMAZ!!
508
İMMUN TOLERANS DÖNEMİ: HBeAg+ antihbe- HBsAg+ antihbs- Anti-HBC+ (doğal bağışıklıkta her zaman+) HBV DNA+ ALT normal antihbs de antihav gibi nötralizandır (hcv’den farkı) + ise bir daha karşılaşma olmaz ALT YÜKSEKSE İMMUN KLİRENS DÖNEMİ
İNAKTİF TAŞIYICI antihbe+ HBeAg- HBsAg+ antihbs- Anti-HBC+ HBV DNA- (<2 bin 10^4) ALT normal HBV DNA VE ALT ARTIYORSA MUTANT VİRÜS ÇOĞALMA HBeAg——- antihbe olmasına rağmen GEÇİRİLMİŞ ENFEKSİYONSA ANTİ HBC+ antihbs+ antihbe+/- AŞILAMA VARSA ANTİ HBC-!!!! antihbs+ (tek pozitif olan) antihbe- EN SIK GÖRÜLEN!!!!! ATİPİK SEROLOJİ tek pozitif olan ANTİ HBC (EN KALICI ANTİKORDUR) 1 doz hepatit aşısı ver tr’de %85 HBsAg +
509
HEPATİT B ENF SEYRİ akut enfeksiyondan 6 ay sonra iyileşme veya kronik hepatitten sonra iyileşme veya sirozdan sonra sessiz siroz veya hcc 20-30 yıl BAŞLANGIÇ HBV DNA’SI İLE SİROZ VE KANSER ARASINDA İLİŞKİ VARDIR virüsü baskıladığın sürece siroz gelişimini engelleyebilirsin TEDAVİ HEDEFLERİ 1) PCR negatifleştirmek 2) HBeAg kaybı 3) antihbe serokonversiyon (ilaçsız idame) 4) kalıcı pcr negatif HbeAg zaten negatif KHB ise (sık) 1) PCR negatifleştirmek (dna pol inh) 2) normal ALT 3) kalıcı pcr negatif
tdv ana hedefi sirozu, kc yet, hcc önlemek yaşam süresini uzatmak virüs hepatosit içine girdiğinde zarf ve kapsidinden soyunarak genomunu hüc çekirdeğine gönderir gevşek kısmı sirküler çift sarmal yapıdaki HBV genomu, hepatosit çekirdeğinde konağın enzimleri aracılığıyla kapalı, kovalan, sirküler bir DNA halini alır (cccDNA) mrnalardan birisi pregenomik rna fonk görerek core proteinleriyle çevrelenir ve enkapside olarak virüsün dnasının sentezini sağlar retroviruslar gibi konakçının genomuna entegre olurlar endojen immun yanıt (ta yüks, histolojide aktif nekroinflamasyon) hepatositleri öldürür BU YÜZDEN KC TA YÜKSEKLİĞİ OLAN VE KC BX AKTİF HST OLAN KİŞİLER TEDAVİ EDİLMELİ HBVDNA>10^4 KİŞİLERE TDV VERİLMELİDİR BİYOPSİ ŞARTTIR BEDAVA TDV İÇİN (eğer by, trombositopeni, inr uzamışsa yapılmaz)
510
HBV’nin 8 genotipi var tr %100 genotip D virüsün genotipi: hastalığın ağırlığı, HBeAg serokonversiyon hızı ve özellikle ifn tdv verdiği cevap bakımından önem taşımaktadır batı dünyası A genotip ve İFN tdv en iyi yanıt verendir ülkemizdeki G genotipi ise İFN tdv en kötü yanıt verendir
KİMLER TDV DAHA İYİ YANIT VERİR? ALT YÜKSEK HBV DNA DÜŞÜK HİSTOLOJİK AKT YÜKSEK GENOTİP a>d, b>c (interferon için) parenteral> vertikal (parenteral zordur) kadın> erkek HBV BİR KERE ALMIŞ KİŞİ ÖMÜR BOYU BULAŞTIRICIDIR TH1 BASKINDIR, TH2Yİ SUPRESE EDER
511
İFN TDV avantajlar: tdv süresi bellidir 1 yıl, cevap daha kalıcıdır, HBsAg kaybı %3-4, ilaç direnci yoktur, Th1 çalışmasını arttırır, MHC2 tarafından görülmeyi sağlar ve böylece sitotoksik Tlerin çalışmasını sağlar dezavantajları: enjeksiyon, sık yan etki (osteoporoz, menopoz, ki sup), genotipe göre etkisi a>d b>c, her vakada kullanılamaz, grip benzeri yan etki
NÜKLEOZİD ANALOGLARI avantajları: oral kullanım (günde 1 tane), çok az yan etki, virus rep kuvvetlice bloke olması, ölene kadar kullanması gerekiyor, cccdna blokörüdür kestiğin anda virüs tekrar çoğalır dezavantajları: ilaç direnci, tolerans yüksek, süresiz kullanım, HBsAg kaybı az, uzun süreli kullanımda fiyat
512
tdv endikasyonları HBeAg+ ve - için aynı serum HBV DNA>2000 kopya>10.000 serum TA yüks histolojik grade ve evre histolojide şiddetli aktif nekroenflamasyon veya fibrozis (biz modifiye nodle ishakkk skorlaması kullanıyoruz, metavire göre daha detaylı bir skorlamadır) metavirde grade A2 (aktivite), stage F2 (fibrozis) bizde A6 ve F2 olmalı en az fibrozis 4/6 hepatik akt>5 siroz ise herhangi bir oral antiviral tdv başlanabilir ALT>x2 ise ve HBVDNA<10^7 ise IFN başlanabilir veya tüm oral antiviraller
klinik siroz varsa bx yapmaya gerek yok hbv dna+ ise tdv - ise izlem (dalgalanma dönemi için 3 ayda bir) klinik siroz yoksa hbv dna+ ise skorlamaya göre tdv hbv dna - ise ALT yüksekliğine bak yüksekse başka hastalıktandır yüksek değilse ilk yıl 3 ayda bir daha sonra 6-12 ayda bir takip (taşıyıcı olabilir)
513
wild tip %15 HBeAg pozitif hastalarda; oral antivirallerde HBV DNA negatifleştirme oranı daha yüksek %74 HBeAg pozitif hastalarda; peg ifn Hbe serokonversiyonda (kaybı) yüksek %3-4 tenofovirde %3 D FENOTİPİ KİŞİLERDE PEG IFN ETKİNLİĞİ ÇOK AZ %0-2 HBeAg negatif grup; hbv dna - için en iyiler tenofovir %91, entekavir %90 zaten bunlar kullanılıyor virüs yüküne göre etkisi değişir, genellikle bu grupta yük daha düşüktür o yüzden oral antiviraller çok başarılı HBsAg kaybında ise peg ifn daha iyi %3
514
NUC (nükleotid nükleozid) cevaplar birincil cevapsızlık: 3 aylık tdv HBV DNA düzeyinde başlangıca göre 1 log altında düşüş virolojik cvp: 48 hf tdv gerçek zamanlı PCR miktar tayini ile saptanamaz hbv dna kısmi virolojik cvp: düşüş var ama negatifleşme yok, saptananilir hbv dna virolojik kırılma: hbv dna düzeyinde en alt düzeye kıyasla >1 log artış (en düşük noktaya düşüp bir log artıyorsa ilaca karşı direnç gelişir DİRENÇ GELİŞİMİNİN HABERCİSİDİR NUC’lere HBV direnci, duyarlılığın azalmasına neden olan aa substitüsyonları görülen HBV varyantlarının seçimi (hiçbir düşüş görülmüyor) ilk değerlendirme 3 ay sonra yapılır 10^5ten 4e düşerse mesela ilaç çalışacak demektir maximal supresyon yapılmadığı zaman virüs ilaca direnç geliştirmeye başlıyor
önce HBV DNA düşer sonra ALT düşer direnç geliştiğinde ise ilk başta HBV DNA artar daha sonra ALT artar maximal supresyonu entecavir, tenofovir yapıyor hastaya önce lamun verip direnç geliştirirsen sonrasında entekavir verirsen de işe yaramaz, tenofovir verilebilir hastada böbrek prob varsa entacavir kullan çünkü tenofovir nefrotoksiktir eğer böb prob var ama entacavire direnç geliştiyse adefovir/alafematid kullan (tenofovirin daha az nefrotoksik hali) DİRENÇ GELİŞİMİ EN AZ ENTACAVİR VE TEROFOVİRDE, bu yüzden bu ikisinden biri kullanılmalı, hangisi olacağını belirleyen böbrek fonksiyonlarıdır wild type hepsine duyarlıdır
515
Hepatit delta virus HDV defektif bir rna virusudur sadece HBsAg pozitif olan hastalarda enfeksiyon yapabilir insan tek konakçı iki tip HDV enfeksiyonu vardır süperenf ve koenf kronikleşmesi Bye bağlıdır (koenf) süperenf ise kronikleşiyor tüm dünyada yaygın HBsAglerde %5 sirozlularda %18 BASKILANAN VİRÜS HEP HBVDİR (b+c ve b+d) koenfeksiyonlar daha sirotiktir
akut mort oranı süper %5-20, ko %1-10 kronikleşme oranı süper %75 ko %5 HBsAg, anti hdv, hdv rna süperde KALICI ko’da geçici ve hepsi pozitif kronik hdv enfeksiyonunda hbv göstergeleri+ anti hdv+ (deltayla karşılaşılmıştır) hdv rna+ (hbv rna’dan daha fazladır) hdv ag+ PROGNOZ KÖTÜ. SADECE IFN KULLANILABİLİR AMA ŞANS DÜŞÜK (%15 hdv rnayı sıfırlayabilir) HBsAg %95 düşürülürse transplantasyonda nüks yoktur en iyi tedavi önlemedir (hbv aşısı) ifn ve transplantasyon anti-delta nötralizan antikor değil (anti hbs gibi) sadece karşılaşan kişileri gösterir b ve d aynı anda çoğalmaz, d çoğalır 6 ay sonra - ise 2 yıla tamamlanır PEG IFN BİR TEK AKUT HBVDE KULLANILIR ŞU AN İMS VERİLECEK HER HST İÇİN HBV HCV TARANIR
516
HCV ENFEKSİYONU SEYRİ erken hastalık süreci asemp akut hepatit c’de kronikleşme ihtimalini azaltmak için ilaç verilebilir akut b’de ise fulminana gitmemesi için ilaç verilebilir hbv’den farklı olarak biyopsisiz tdv yapılabilir 3 ay sonra hcv rna negatifleşirse iyileşti demektir oral preparatlarda %100 iyileşme akutta SUT, IFN kullanmayı öneriyor %97 ama tdv 6 ay sürüyor %20 iyileşme %80 kalıcı enfeksiyon (%30 stabil,kronik %40 değişken %30 ağır hepatit) tdv kalıcı yanıtı %60 tdv başarısızlık %40 türkiyede GT1b var anti hcv oluşumu 2-6 hf akut hcv (iştahsızlık, halsizlik, KCFT>x10, ateş , eklem ağrısı) HCV RNA bakılmalı 3 ay sonra kontrol HCV genotipi terapötik açıdan önemlidir (IFN/RBV kombinasyonuna genotip 1 hastaları 2 ve 3e göre daha fazla yanıt vermekte)
HCV TEDAVİ amaç kalıcı virolojik yanıt elde etmektir tdv kesilmesinden sonraki 6. ayda HCV RNA negatif hastalarda kalıcı virolojik yanıt nüks etmez virolojik temizlenme histolojik düzelme ile de koreledir artık ribavirin ve PEG IFN kullanmaktan uzaklaşıldı ribavirin eritrositte biriktiği için kansızlık yapıyor, kah, by olanlarda, gebelerde kontrendike
517
PEG IFN KONTREND: madde ve alkol bağımlılığı oi hst DEKOMPANSE SİROZ hipertiroidi, nötropeni, gebelik ağır psikiyatrik hst trombositopeni, kontrolsüz DM HT epilepsi
RİBAVİRİN KONTREND anemi svo BY kah hemoglobinopatiler gebelik
518
tdv yanıtla ilişkili faktörler: vücut ağırlığı, tdv uyumu, böb fonk; IL28B non-cc genotip taşıyanlar, genotip, viral yük, ileri kc hst, ilaç dozu, ilaç süresi VİRAL FAKTÖRLER (genotip, viral yük) YANITIN EN ÖNEMLİ GÖSTERGELERİDİR genotip> viral yük> yaş> ALT> histoloji IFN yan etkiler: grip benzeri semp (asteni, myalji, artralji), anoreksi, diyare, psikiyatrik semp (depresyon, insomnia), alopesi, enjeksiyon alanı rxn, lökopeni, tiroidit, otoimmunite, trombositopeni
RBV yan etkiler: hemolitik anemi, teratojenite, öksürük ve dispne, döküntü ve prüritus, insomnia, anoreksi ek olarak proteaz inhibitörleri, NS5A inhibitörleri ve polimeraz inhibitörleri de kullanılabilir VİEKİRAX= paritaprevir (PTV) ns34a proteaz inh+ ombitasvir (OBV) ns5a inh+ dasabuvir (DSV) ns5b pol inh ÇOK BAŞARILI GT1 içindir eğer siroz varsa +RBV EKLENİR (24 HAFTA) TOPLAM 12 HAFTA %95-100 başarı renal yetmezlikte bile %100 başarı %0 nüks naif vakalarda 8 hf kullanımla bile başarı PO kullanılır dirençli gruplarda bedava, bx gereksiz, HCV RNA+ yeterli
519
harvoni (ledipasvir, sofosbuvir) tdv edilmemiş G1 hastalarda sof+ Ldv siroz olsun olmasın başarı >%97 tedavi olmayan %3-5lik kesim için mavyret ve epclusa ilaçları çıkarıldı, GENOTİP FARK ETMEKSİZİN etkili TDV SIRASINDA TAKİP: interferonsuz rejimlerde 4.hf hcv rna+ ise 2 hf sonra tekrar hcv rna>1 log arttıysa ilacı kes direnç var tdv sonraki 12. hf hcv rna - ise kür kabul edilir, sirozlularda 24 hf
HCV EKSTRAHEPATİK TUTULUMLAR mikst kriyoglobulinemi (IgE’ye karşı oluşmuş soğuk antikorlar, %85 hcv ile birlikte) non hodgkin B hüc lenfoma liken planus glomerülonefrit nefrotik sendrom nekrotizan vaskülit poliarteritis nodosa periferik nöropati ANTİ HCV- GELMESİ İMS HST DIŞLATMAZ
520
ÖZOFAGUS ANATOMİSİ hipofarinksin (C6 hizasından krikoidin) altından başlar musküler yapı 18-26 cm boyunda üst ve orta mediastende hafifçe sola kıvrılarak seyreder servikal: 5-8 cm torasik: 15-18 cm abdominal: 1-3 cm (intraperitoneal) T10 hizasında vagus ile birlikte hiatustan geçer non keratinize çok katlı yassı epitel lamina propria muskularis mukoza submukoza muskularis propria adventisya
SEROZASI YOKTUR, AORTLA YAKIN İLİŞKİLİ EN DIŞ TABAKA ADVENTİSYADIR TM METASTAZINA OLANAK SAĞLAR özof arterleri: servikal- inferior tiroid arter (subklavianın dalı) torakal- sup ve inf bronşial arter (aortanın dalı) andominal- sol gastrik arterin çıkan dalı (çölyak dalı)
521
özof venleri: servikal- inferior tiroid ven-subklavian-vcs torasik- azigos ven abdominal- splenik ven (portal sisteme boşalır eğer portal ht varsa akım yukarı doğru olur, özof varisleri oluşur, normal portokaval anastomoz) ÖZOF LENFATİK superior paraözofageal nodlar internal juguler nodlar subkarinal nodlar pulmoner hiler nodlar ÇÖLYAK TRUNKUS (sol gastrik arter nodu) tm alt özof yerleşik ise (torakal+ çölyak çıkarılır İKİ ALAN DİSEKSİYONU) orta veya yukarıysa servikal+ torakal+ abdominal çıkarılır ÜÇ ALAN DİSEKSİYONU
ÖZOF SİNİRLERİ sağ ve sol vagus inferior laringeal sinir anterior ve posterior özof plexus ÖZOF ANATOMİK DARLIKLARI!!! 1) krikofaringeal kas (ÜOS) c6 2) arkus aorta t4 3) hiatustan geçtiği bölge (AÖS) t11
522
GÖRH SEBEPLERİ AÖS bütünlüğünün bozulması noktürnal reflü artışı özofageal klirensin aksaması karın içi basınç artışı mide içi hacim ve asidite artış gecikmiş gastrik boşalma duodenogastrik reflü midede hiperasidite özofageal doku bariyerinin hasar görmesi hiatus hernisi (çoğu zaman birlikte görülür) h pylori
his açısı yalancı bir sfinkter görevi görür fundus düzleşir ve kaçış olur normal AÖS 2 cmdir HİATUS HERNİSİ!!!!!!!!! tip1: en sık görülen, hiatus azalır, GEJ midenin bir kısmı özof çıkar, EN SIK SEMP REFLÜ, sliding herni tip2: paraözofageal herni ACİL CERRAHİ, GEJ normal, hiatusta açıklık var, reflü yok, STRANGÜLE, VOLVULUS, PERFORE OLABİLİR tip3: mikst tip; acil cerrahi, GEJ yukarı ve mide de hiatustan çıkmıştır, reflü var strangüle var perfore var volvulus var tip4: başka bir organ da mideyle birlikte hiatustan çıkar, reflü var perf var volv var
523
GÖRH TİPİK SEMP heartburn (pirozis) asit regürjitasyonu walterbrash=aşırı tükürük salgılanması odinofaji tıkayıcı olmayan disfaji eğer çok yukarı çıkarsa ve tükürüklüyse laringofarengeal reflü ATİPİK anjina benzeri göğüs ağrısı öksürük, nonallerjik astım, horlama ses kısıklığı, halitozis, larenjit pnömoni (asp), bronşit, hıçkırık
REFLÜ ÖZOFAJİTİNDE TESTLER 1) endoskopi (bx ile birlikte- hiatus değ, aös değ, barrette bak) 2) uzun süreli (24h) ph izlemesi (hasta semp hissedince düğmeye basar eğer skoru>14 ise) aös manometrisi özof gövde manometrisi baryumlu özofagogram asit perfüzyon testi (bernstein) gastroözof sintigrafi GÖRH komplikasyonlar: eroziv/ ülseratif özofajit striktür barret özofagusu hemoraji pulmoner bulgular GÖRH TDV asit outputu azaltan: PPI, H2 res blo, antiasit aös basıncını ve özof klirensini arttıran ilaçlar (prokinetik): metaklopramid, domperidon, betanekol mukozal rezistansı arttıran ilaçlar: sukralfat, pg analogları endoskopik tdv: radyofrekans, proksimal gastrik fold plikasyonu, enjeksiyon tdv cerrahi tdv: fundoplikasyon
524
GÖRH cerrahi tdv amaç: distal özof yeterli basıncı oluşturmak ve fonksiyonel bir açı meydana getirmek endikasyonlar: genç ve yüksek doz PPI alan hst (gastrin artışı NET) ilaç alımına isteksiz hst ilaç yan etkisi görülen hst ilaçtan yeterince yarar görmeyen hst persistan nokturnal semp hst sık sık rekurrensi olan hst
GÖRH CERRAHİ : hiatusu daralt, mideden kaçışı engelle 1) NİSSEN FUNDOPLİKASYONU: 360 derece, en etkin, gaz çıkaramama, besin tıkanıklığı, disfaji, geğirememe 2) DOR AMELİYATI: 180 derece, etkin değil, tercih edilmiyor 3) TOUPET FUNDOPLİKASYONU (MODİFİYE NİSSEN): 220-250 derece, EN SIK YAPILAN, komp az
525
ÖZOF DİVERKİTÜLLERİ iç yüzey mukoza 1) faringoözofageal: zenker EN SIK 2) midözofageal: parabronşial 3) altözofageal: epifrenik PULSİYON (İTİLME) DİVERTİKÜLÜ özof içi yüksek basınçla özof duvarının zayıf olan noktasından divertikül oluşur mukoza+ submukoza (YALANCI) ÇEKİLME (TRAKSİYON) DİVERTİKÜLÜ dışardan bir patoloji (tbc, sarkoidoz LN enf özofagusu çeker, tüm kat balonlaşma) subkarinal bölgede ln iyileşme, skarlaşması, kontraksiyonu sebebiyle TÜM KATLARI İÇERİR (GERÇEK) ağzı geniştir giderek sivrileşir çadır gibi
ZENKER DİVERTİKÜLÜ alt sınırı krikofaringeal kas sağ ve solda inferior konstriktür kas “KİLLİAN ÜÇGENİ” >50 yaş erkeklerde sık orta hat posteriorunda yerleşiktir, sola doğru uzanabilir pulsiyon divertikülüdür (sadece mukoza tabakası) besinlerin bir kısmı divertikülün içine girer skuamöz hücrelidir ÜOS, kas koordinasyon bozukluğu beraberinde hiatal herni olabilir katı ve sıvı disfaji, takılma hissi, regürj, halitozis, öksürük, gurultu sesi, sol tarafta şişlik divertikül büyüyüp özof bası yaparak obs olabilir divertikül içinde scc gelişimi eğer farinksin üstüne yerleşirse asp ve reflü
526
ZENKER DİVERTİKÜLÜ TANI baryumlu özofagus inceleme hiatal herni de araştırılmalı ENDOSKOPİK İNCELEME PERFORASYON RİSKİNDEN DOLAYI KONTRENDİKE !! (sadece mukoza vardır, havayla şişirilirken perf riski, daha çok grafiyle tanısı konur) TEDAVİ: >2 cm + semp cerrahi en sık uygulanan tek evreli divertikülektomi (>5 cm) ve krikofaringeal myotomi küçüklerde sadece myotomi yeterli endoskopik anesteziyle lümen ve divertikül arasında stapler yerleştirilerek kesilmesi yöntemi de uygulanabilir divertikülopepsi ameliyatı (yer çekimine ters) 2-5 cm
AKALAZYA AÖS gevşeme bozukluğu+ torasik özofagusta peristalsizm kaybı özof genişler (sigmoid özof, mega özof) etyoloji: nöromusk boz, auerbach (myenterik) ganglion hüc kaybı vagusun dejenerasyonu ve dorsal motor çekirdeklerinde değişiklikler alt özof nöronlarında VIP azalması nöron antikorları (oi) chagas hst, trypanazoma cruzi toksini her yaşta olabilir (30-50) semp: PARADOKSAL DİSFAJİ (ÖNCE SIVI GIDALARA KARŞI ÇÜNKÜ KATILAR PLEKSUSU DAHA İYİ UYARIR TÜMÖRDEN FARKI BUDUR TMDE KATI DİSFAJİ VAR) !!!!!!!!!! regürjitasyon retrosternal ağrı
527
AKALAZYA TANI pa akc grafisi (mediastende genişleme, özofagusta hava sıvı seviyesi ve akciğerlerde kronik aspirasyona bağlı değ) baryumlu grafi İLK TARAMA TESTİ, KUŞ GAGASI GÖRÜNÜMÜ üst gis endoskopi MUTLAKA MALİGNİTEYİ EKARTE ETMEK İÇİN!!!! özof manometri: akalazya tanısı DAİMA BUNLA DOĞRULANMALIDIR (peristaltik hareketlerin olmaması zorunlu, aös gevşemesi <%80, hastaların aös basıncı artmıştır >35 sintigrafi tm’de bazen psödoakalazya vardır
AKALAZYA TDV medikal: nitrat, kkb, etkisi kısa, tk yan etki, tolerans gelişir botulinum toksini enjeksiyonu: NÜKS!!, aös basıncını %33 düşürür, 6 ay mekanik dilatasyon: perforasyon %3 cerrahi tdv: EN ETKİN TDV, AÖS’E LONGUTİDUNAL İNSİZYON YAPILIR (HELLER MYOTOMİSİ) myotomiye toupet veya dor antireflü cerrahi eklenir, etkinlik %65-100 aös kesilir 9 cm özofagomyotomi arkada sadece mukoza kalırsa reflü olur bu yüzden mutlaka tupe ameliyatı da yap
528
ÖZOFAGUS TM genellikle ileri evrede yakalanır kötü prognoz geç bulgu verir erzurum van iran sık predispozan faktörler: alkol, tütün, aşırı miktarda SICAK ÇAY içme alışkanlığı, ACEB129 vit eks, zn eks, se eks, nitrozaminler, akalazya, kostik madde, hpv, barrett özof
barrett özofagusta kanser gelişimi: görh %10 barret gelişir yüksek dereceli displazi (5y %59 ca gelişimi, CERRAHİ) düşük dereceli displazi (yükseğe dönüşüm 5y, cerrahi önerilmiyor) alt adenoca orta ve üst scc klinik: 50-60y, EN SIK DİSFAJİ (başlangıçta katı, ileri dönemde sıvı) KİLO KAYBI, ağrı, regürj, ses kısıklığı öksürük LÜMEN TUT <%50 İSE ASEMP seroza yok, lenfatik ve vaskülerden zengin en sık benign tm leiomyoma
529
ÖZOF CA TANI VE EVRELEME endoskopi eus bt (med inv, akc kc met, perikard inv, omental met) pet bt kemik sintigrafisi torakosopi, laparoskopi, bronkoskopi, özofagogram T2 ve ÜSTÜNE NEOADJ KT VERİLİR SONRA CERRAHİ SONRA ADJUVAN KT KRT SCC KT ADENOCA TM İÇİN TİPİK GÖRÜNTÜ ELMA KOÇANI
evre 0 cerrahi evre 1 cerrahi, kt rt evre 2 cerrahi kt rt evre 3 kt rt, T3a ise palyatif rez, evre 4 rt veya radyoterapi ile intraluminal intübasyon ve dilatasyon palyatif tdv yöntemi seçimi için tm evresi, lokalizasyonu, tm segmentinin uzunluğu, hüc tipi, hastanın genel durumu daha önce geçirilmiş gis op
530
ÖZOFAJEKTOMİDE CERRAHİ TEKNİKLER IVOR- LEWİS: iki evreli, abdomen toraks, alt tümörler için, özof bir kısmı toraks içinde kalır, mediastinit >%1, anostomoz toraksın içinde kalır MCKEOWN: üç evreli, abdomen, toraks, servikal, anostomoz servikalde, totale kadar çıkartılır, mideye dikilir, mort düşük, kaçak olduğunda boyunda kalır, daha iyi, BU TERCİH EDİLİR TRANSHİATAL: alt ve kardia yerleşimli tm için sol torakoabdominal radial enblok özofagogastrektomi üç alan lenfadenektomi
OBEZİTE dm kamser ky ht infertilite ateroskleroz yapar, kr enflamasyon kilo fazlalığı+ dm+ kol yük+ ht METABOLİK SENDROM METABOLİK CERRAHİ VKİ>30 ise spn kilo verme %1 çoğunluğu daha fazla kilo alır obez %22.30 tip 2 dm %11 kilolu %36.5
531
CERRAHİ TDV: vki>35+ ek hastalık, VKİ>40 ilaç tdv: vki>27+ ek hastalık, vki>30 yaşam şeklini değiştirme: vki>25 cerrahi öncesi detaylı analiz, genetik, endokrin, nörolojik (hipotalamik fonk boz), psikiyatrik, ilaç kullanımı ameliyatta kalıcı kilo verme başarısı %70
zayıf <18.5 normal 18.5-24.9 kilolu 25-29.9 obez 1 30-35 obez 2 35-40 aşırı obez 40-50 AMELİYAT TR EN SIK süper obez 50-60 AMELİYAT süper süper obez >60 AMELİYAT
532
OBEZİTE İLE İLİŞKİLİ DURUMLAR af, kmp, dislipidemi, ht hipoandrojenizm, infertilite, metabolik sendrom, polikistik over send kolon ca, özof ca, görh, hiatal herni meme ca, over ca, prostat ca, böb tm kr bel ağrısı, immobilite, osteoartrit
OBEZİTE CERRAHİ ENDİKASYONLARI VKİ>40 VKİ>35+ komorbidite VKİ>30+ kontrolsüz TİP 2 DM ameliyat sonrası düzenli takip, diyet, düzenli ilaç kullanımı gereklidir diyabetli hastalarda obezite cerrahisi insülin salınımını arttırır ve antidiyabetik kullanımı azaltır
533
BARİATRİK CERRAHİ SINIFLAMASI 1) hacim kısıtlayıcı (en sık) 2) karma (2.sık) 3) malabsorbtif hacim kısıtlayıcı: mide içi balon uygulaması (vki>50-60) vertikal bantlı gastroplasti ayarlanabilir mide bantı tüp mide (sleeve gastrektomi EN SIK) malabsorbtif işlemler: biliopankreatik diversiyon duodenal switch karma işlemler: roux en y gastrik bypass
malabsorbtif işlemler aşırı malabs ve komp neden olduklarından kaldırılmıştır MİDE BALONU sıvıyla beslenir, amaç vücuttaki kaloriyi yakmak, tokluk hissi verir, yutulabilirdir, 6 ay-1 yıl tok tutar, balon çıkarılınca tekrar kilo alınır, aslında ameliyat için köprüdür kilo vermeyi sağlar, sentetiktir, 5-6 AY SONRA SİNDİRİLİR, EK ENDOSKOPİYE GEREK YOK
534
AYARLANABİLİR MİDE BANDI fundusa daralmaya yol açan bir halka yerleştirilir cilt altına yerleştirilen port ile poş hacmi ayarlanabilir daha az invaziv ve geri döndürülebilir yavaş kilo verdirir ve SÜPER OBEZ DÜŞÜK ETKİ, bant yer değiştirebilir ve GASTRİK EROZYONA SEBEP OLABİLİR midenin giriş kısmını sıkıştırır rutin değil laparoskopik
SLEEVE/ VERTİKAL GASTREKTOMİ (TÜP MİDE) en çok tercih edilen mide vertikal olarak ikiye bölünür ve hacim olarak %75lik kısım çıkartılır pilor intakt olarak bırakılır stapler hattından kanama ve kaçak riski tek işlem veya ilk adım 120-200 ml kalan hacim 1) oral alım kısıtlanır 2) korpus ve fundustan salgılanan GRELİN DÜŞER İŞTAH AZALIR, normalde mide duvarı gerildiğinde vagusa doyma sinyali gönderir, bu şekilde daha az yemekle ERKEN DOYAR ameliyattan itibaren kilo kaybı 2 yıl içinde %50-70 kayıp
535
tüp mide avantajları: intestinal kesme ve anostomoz içermez gastrik bypass ve duodenal switch ameliyatlarına göre daha kolay ve güvenilir genellikle vitamin ve mineral emilimini etkilemez vücut içinde yabancı cisim bulunmaz ve ayarlama gerektirmez dezavantajları: 1- irreversibl cerrahi 2- stapler hattından potansiyel kaçak ve kanama riski %1 major komp (mide sıvısı dökülüp peritonit yapılabilir) dvt, pe riskleri de var ölüm riski binde 2, tedavisiz vki>30 %15
ghrelin esas olarak midede üretilir ama az miktarda bağ hipofiz böb tükürük bezi gibi yerlerden de salgılanabilir açlık halinde kanda yükselip toklukla azalır
536
Roux en Y gastrik bypass treitz ligamanından 60 cm aşağıda kesilir mide kardiada 30 mm poş oluşturulur hem midenin hacmini azaltır hem de emilimi bozar (sleeve’de mort ve komp daha az) distalle özof anostomoz edilir
emilim sadece safra ve pankreas enzimlerinin birleşmesiyle olur burada aldığı kalorinin bir kısmı emilmeden gider DM kontrolünde ise DAHA İYİDİR TÜPE GÖRE (%75>%70) avantajları: hızlı ve daha fazla kilo verilir, cerrahi sonrası DM daha etkin kontrol altına alınır, yüksek BMI hst daha etkili kilo verdirir dezavantajları: intestinal anostomoz gerektirir ve daha kompleks bir işlem komp daha yüksek DUMPİNG SENDROMUna yol açabilir malabs neden olduğundan vitamin ve mineral takviyesi gereklidir (ömür boyu) ihtiyaç halinde midenin geri kalan kısmı endoskopik olarak değerlendirilemez (kanser, ülser, kanama, koledok taşına müdahale edilemez) bu yüzden çok fazla kullanılmıyor
537
hazır gıdalar terminal ileuma ulaşmadan %90 proximalden emilir terminal ileum önemlidir, inkretin hormonu salgılanır, GLP1 arttırarak pankreastan hormon salınımını uyarır amaç yiyeceklerin terminal ileuma ulaşmasıdır obezitede yağ dokudan salgılanan bazı hormonlar insülinin etkinliğini azaltır, pankreastan daha çok insülin salgılanmaya başlanır, insülin direnci olur, DM BAŞLANGICI pankreas rezervi de bir süre sonra azalır ve TİP 2 DM GELİŞİR sağlıklı kişilerde aniden ortaya çıkan diyabet araştırılmalıdır inkretinler= cck, peptit yy, glp1 inkretinler erken tokluk hissi sağlarlar ve emilen glukozun kullanımını olumlu etkilerler emilim bozulup pasaj hızlandığından malabs ameliyatlarda ileuma ulaşım artar ve glp1 kan şekerini diyabetlilerde normal düzeye indirirler obezitede yd’dan rezistin salgılanır, insülin direnci
obezite tdv sk 12-13 yıl arttırır ölüm riskinde %30 azalma dm remisyonu en fazla malabs (biliopank) %98 mort en az ayarlanabilir gastrik bantlama mort en fazla biliopank kilo verme en fazla biliopank, en az ise ayarlanabilir gastrik bantlama
538
Dışkı kültür yapılması gereken durumlar: Kanlı ishal* Toksik görünüm (Ateş, şiddetli karın ağrısı)* Yaşlılarda ishal (>65 yaş)*Komplikasyon riskini arttıran komorbidite* İmmunsupresif durum* Uzamış turist ishali* Salgın varlığı* Olası salgın (Bakımevi, kreş, köy)* Antibiyotiğe bağlı ishal *Nozokomiyal ishal
Kan kültürü alınması gereken durumlar: < 3 ay yenidoğan* Sistemik enfeksiyon ve/veya sepsis bulguları* Tifo/ paratifo kuşkusu* Bağışıklık bozukluğu olan hasta* Tifo riski yüksek ülkelerde seyahat/seyahatten dönenlerde nedeni bilinmeyen ateşli hastalık varlığı
539
ÜK’de ameliyatla düzelmeyen ekstraintestinal bulgular: ankilozan spondilit sklerozan kolanjit kc disfonk düzelenler: artrit, deri lezyonları (eritema nodosum, pyoderma gangrenosum), masif hemolitik anemi
ÜK’de kanser adenom karsinom sekansını izlemez polipten gelişmez inflame mukozadan direkt gelişir senkron tm olasılığı fazladır infiltratif yayılım sıktır daha kötü seyirlidir
540
ÖN BAĞIRSAK kc, safra, pankreas, özofagus, mide, duo üst yarısı ORTA BAĞIRSAK duo alt yarısı, jejunum, ileum SON BAĞIRSAK kolon, üriner sistem, genital sistem
ÇÖLYAK ARTER ön bağırsaktan gelişenleri besler. T12-L1 sol gastrik arter ilk dalıdır, mideyi en iyi besleuen common hepatik arter (gastroduodenal dalını verir) splenik arter (sol gastroepiploik dalını verir ve dalağı sular, gastrica brevislerle mideyi sular) SMA L1 inf pankretikoduo ilk dalıdır orta kolik arter (transvers kolonu sular) sağ kolik arter (sağ kolonu sular) jejunal ve ileal arterler ileokolik arter (terminal dal, terminal ileum, çekum, çıkan kolon prox sulad)
541
İMA L3 seviyesinde en küçük mezenterik damardır sol kolik arter (sol kolonu sular) sigmoid arter (sigmoid kolonu sular) sup hemoroidal, rektal arter (rektumu sular)
1) ÇÖLYAK- SMA KOLLATERALLERİ gastroduodenal (sup-inf, pankreas ve duodenum çevresinde, SMA orijinli tıkanıklıklarda) barkow arkı (sağ gastroepiploik- sol gastroepiploik) bühler arkı (nadir) 2) SMA-İMA KOLLATERALLERİ drummond’un marjinal arteri (ileokolik, sağ kolik, sol kolik arasında) riolan arkı (orta kolik ve sol kolik arasında)
542
akut mezenter emboli: kardiak, kapak, mural, orta koliğin ayrıldığı yerin hemen distali, vk gelişimi, prox jej anslar KORUNMUŞ OLABİLİR akut mezenter trombüs: bozulmuş plak, plak rüptürü şarttır, nekrotik lipit çekirdek, POSTPRANDİAL (YEMEK SONRASI) ağrı, kan ihtiyacı arttığı için, yemek yeme korkusu ve kilo kaybı, SMA veya çölyak arter yakınında, İMA ETKİLENMİŞTİR, PROX JEJ ETKİLENMİŞTİR, DRUMMONDUN MARJİNAL ARTERİYLE SULANIR
NOMİ EN ÖLÜMCÜL OLAN TANI VE TDV ANJİOGRAFİ sma dallarında daralma ve dilatasyonlarla karakterize SOSİS ZİNCİRİ intestinal spazm instamural damarların doluş zorluğu kontrast maddenin SMA’ya verilmesi sırasında aortaya şiddetli reflü tanı sonrası papaverin infüzyonu (vazodilatör) 30-60 mg/h 24h periton irritasyonu bulgusu varsa cerrahi
543
Şu anda hepatit B aşısı rekombinan teknolojiyle üretiliyor. (E.coli ile) 6 ay.Anamnez alırken son 6 ay diye sorulur.(Ör:son 6 ayda kan transfüzyonu yapıldı mı, iğne battı mı?) türkiyede %5.orta endemide yer alıyor.Dünya sınırları %2-7. Asya-pasifik ve sahra altı afrika %7
Kuvvetle tavsiye edilen endikasyonlar : Bilimsel Delil Seviyesi DÜ veya GÜ ( aktif veya komplikasyon içermeyen) 1 MALT-lenfoma (Mide de) 2 Atrofik gastritis 2 Daha önce mide ameliyatı olanlar 3 Birinci derecede ailesinde mide kanseri hikayesi olanlar 3 Hasta bizzat kendisi Hp için tedavi arzu ediyorsa 4
544
AKUT HAV vireminin olduğu çok kısa süre periyodlarda kanla bulaş olası prodromal evrede ateş (38-39) görülebilir klinik ve biyokimyasal iyileşme 1-2 ayı bulabilir AST ve ALT, inkübasyon döneminin sonuna doğru yükselmeye başlar, prodrom döneminde düzeyi gittikçe artar ve ikterik fazda pik yapar (ikterik olduğu dönemde AST ALT 8-10x) sarılık, deri ve sklerada kan bb>2.5 olunca hav’da çoğunlukla 5-20dir (>20 kötü prognoz) protrombin zamanı genellikle normaldir, uzaması fulminan hepatiti düşündürür akut enf tanısı: klinik, anti hav igM, TA yük HOSPİTALİZE= oral alımı iyi olmayan, pt zamanında uzama, bb yüksek, kc yet hastayı taburcu etmek için TA düşmesine gerek yok
KS tek kullanım endikasyonu: akut HAVda görülen uzamış kolestaz ve buna bağlı şiddetli kaşıntı korunma: IgG ve hav aşısı erkem inkübasyon döneminde Ig verilirse hepatit A engellenebilir (0.02 ml/kg) antiHAV + ise proflaksi gereksiz aile bireyi, kreş, okulda görüldüyse proflaksi >2 y HAV aşısı 0-6. veya 0-12.aylarda
545
HBV hbeAg serumda kısa pozitiftir 3 aydan fazlaysa kronikleşme serumda ilk saptanan virolojik gösterge HBsAg 1-2 hf sonra antiHBC oluşur HBsAgnin negatifleşme ve antiHBs oluşması arasındaki 1-2 haftalık pencere döneminde tek serolojik hastalık kanıtı antiHBC IgMdir yalnızca antiHBC IgG+ 6 aydan eski enfeksiyonu gösterir bu yaşam boyu pozitif kalır antiHBS duyarlı kişilerde yaşam boyu koruyucu antikor serumda HBeAg seviyesi HBV DNA ile paraleldir HBV ile ilişkili kc hasarının patogenezinde sellüler immun yanıtım rolü var
bazen akut HBV enf prodrom döneminde serum hastalığı benzeri bir klinik kanda dolaşan HBsAg anti HBS çökerek komplemanı akt eder perkütan yol dışı bulaşta en büyük payı cinsel ilişki ve perinatal bulaş alır perinatal uzak doğu, asya çocuk hst önemli bir miktar DOĞUM SONRASI bulaş anne sütü önemli değil avrupa ve ameeikada erken cinsel ilişki genç erişkin hst PRODROM DÖNEMİNDE 39.5-40 ateş serum hastalığının habercisi olabilir tam iyileşme 3-4 ayı bulabilir HBD HDV KOENFEKSİYONUNDA %25 TA 2 hf arayla 2 kez pik yapar (bifazik seyir) 1. yükseklik HBVye karşı 2. si HDVye bağlı
546
kronik hbvli olgular ek olarak hdv alırsa süperinf, her zaman kronikleşir hastalığın iyileşme dönemi (konvelesan) serumdan HBsAg kaybolup takiben antiHBS ortaya çıkmasıyla başlar koruyucu özellikteki bu antikorların saptanması 6-9 ayı bulur ve düşük titrede
akut hepatitte istenecek ilk tetkikler: antihav IgM, antihbc IgM, antihcv hbsag+ antihbc igm+ AKUT ENF hbsag- antihbc igm+ PENCERE DÖNEMİ hbsag+ antihbc igm- KRONİK ENF DELTA KOENF antihbc igm+ antihdv+ SÜPERENF antihbc igm- antihdv+ TEMAS SONRASI PROFLAKSİ HbIg (mümkünde ilk 24 saat 0.06 ml) + HBV aşı (normal immunitede primer aşılamadan sonra antikor titresi>10) antiHBS nötralizan antikordur yani koruyucu
547
SSS ENF menenjit, ensefalit, meningoensefalit, fokal lezyon menenjit: mo, bos sellüler ve biyokim değ, akut/kr meningeal enflamasyon, klinikte nörolojik bulgular nefrotoks: asiklovir, vankomisin
anamnez: semp ve süresi (akut 2-5 gün, subakut 5-30 gün, kronik 1 ay üstü) ateş baş ağrısı kusma üsye öyküsü olabilir, tbc soygeçmiş meninks irritasyon bulguları lab bulguları ve LP sonuçları (altın standart)
548
İNTRAKRANİYAL BASINÇ ARTIŞI BULGULARI refleks bradikardi solunum boz baş ağrısının şiddetlenmesi projektil kusmalar bradipne epileptiform konvülziyonlar papil ödemi bilinç değ (sakin-agresif) nöbet, fokal nörolojik bulgular (GÖRME KAYBI, KAS KAYBI)
BAKT MENENJİTLİ HST %85 baş ağrısı, ateş, meningismus, bilinç değ VİRAL ENSEFALİTLİ HST kusma, fokal nörolojik bulgu, papil ödrmi
549
MENİNGOKOK MENENJİTİ ekstremiteden başlayan döküntü %50 (makülopapüler, peteşiel, purpurik) adrenokortikal nekroz (yaygın kanama) yüksek ateş ve karın ağrılarıyla birlikte ŞOK (waterhouee friedrichsen send ve DIC) herpes labialis %20
ENSEFALİTLİ HASTALARDA MİNÖR KRİTERLER ateş>38 (son 72 saatte) nöbet fokal nörolojik bulgular (yeni gelişmiş) LP bulguları MR bulguları EEG bulgusu en az 2 kriter olmalı
550
Viral Menenjitler akut grip benzeri ciddi bilinç boz genellikle yok klinik tablo bakt menenjite göre daha hafif tdv edilmeksizin 1-2 hf sekelsiz şifa
TBC MENENJİTİ 2-3 haftalık prodrom (2/3 olguda) klinik sinsi (1 aylık süreç olabilir) çoğu olguda tbc öyküsü KAFA SİNİR TUT ve BİLİNÇ BOZ pürülan menenjite göre daha fazla
551
SSS ENF TANISI hemogram, CRP, PCT, kan şekeri, ALT, GGT, kreatinin, GFR, kan kültürü, akc grafisi (tbc, pnömokok pnö), BT, MR, LP beyin MR daha çok ayırıcı tanıda diğerlerini dışlamak için
LP yapmadan önce papil ödeme bak varsa LP yapma sadece hemokültür al, ampirik başla, BT MR çek, bir şey yoksa çok dikkatli LP, anamnez, fm papil ödemi yoksa hemokültür+ LP 30 dk içinde tedaviye başla anamnez fm bos sonucu bos gram boyamada bakt varsa tdv devam et bosta bakt yok ama hüc varsa tdv devam (virüs tbc başka etyoloji düşün) hücre ve bakt yoksa sinüs grafisi, BT, MR, hala şüpheli ise LP
552
VİRAL MENENJİT 50-1000 lenfosit, glu>45, pro<200 BAKT MENENJİT 1000-5000 pnl, glu<40, pro 100-500 TBC 50-300 lenfosit, glu<45, pro 50-300 KRİPTOKOK 20-500 lenfosit, glu<40, pro>45
BOS ALINCA 5 TÜP GÖNDER 1) biyokimya 2) mikobakteri 3) bakteriyoloji 4) PCR (viral) 5) patoloji (EZN boyama) !!
553
bakt menenjit örnek tanı basınç 200-500 hüc sayısı ve tipi 1000-5000 %80 PNL protein 100-500 glu<40 BOS/serum glukoz <0.4 gram boyama %60-90 + kültür %70-85 + her zaman optimal koşullar olmuyor
BOS/serum glu oranı normalde 0.6dır 1)kandan bos’a glukoz geçişi bozulur 2)araknoid villuslarlarda makroveziküler glukoz transportunda artma 3)bakt ve lökositler nedeniyle glu tüketiminin artması 4)beyin ve ms metabolizma artışı 5)serebral kan akımında azalma ile glukoz geçişisinde azalma, anaerobik glikoliz
554
menenjit ayırıcı tanısı beyin apsesi spinal ve epidural abse gibi parameningral enf infektif endokardit ilaç (mtx intoks) metal zehirlenmeleri spinal anestezi intrakranyal maligniteler ve kistler serum hst subaraknoidal kanama
SSS ENF TDV PRENSİPLERİ antimikrobial ajan kbb geçişi ilacın lipit çözünürlüğü ilacın küçük mol olması iyidir serum proteinlerine bağlanma oranı fizyolojik ph iyonizasyonu bakterisidal özellik ilaç etkileşimleri bos laktat ve protein düzeyi
555
sss enf ampirik tdv başlanır 2-50 yaş s.pneu, n. men >50 yaş +listeria monocytogenes, aerobik gram - basiller <1 ay s.agalactia, e.coli,listeria,klebsiella 1-23 ay s.aga, e.coli, h. inf, n. men, s. pne
immunsup (psödomonas, aerobik gram-) hücresel imm boz (listeria, tbc, c. neo, t. gondi, CMV, h. capsulatum) splenektomi, humoral boz. (s. pneu, h. inf, n. men kapsüllü bakteriler) kafa kaidesi kırığı (s. pneu, h. inf, s. pyo) kafa travması, postop (s.aureus, metisilin dirençli psödomonas dahil aerobik gram- basiller, KNS s. epidermidis) C5-C8 eksikliği (n. men)
556
AMPİRİK TDV <1 ay ampisilin+sefotaksim ampisilin+ aminoglikozit (yetişkinlerde kullanılamaz, bebeklerde KBB gelişmemiş normalde geçemez) 2-50 yaş sefotaksim (4x2 veya 3x4 gr) seftriakson (2x2 gr) + vankomisin (2x1 gr veya 4x500 mg pnömokok direnci oluşmasın diye)
>50 yaş sefotaksim/seftriakson + vankomisin +ampisilin (4x3 gr listeria için) kafa travması/şant vankomisin (MRSA, psödomonas) + seftazidim hüc imm yet ampisilin+ seftazidim baziler kafa kırığı, sinüzit, otit: sefotaksim/ seftriakson
557
SSS ENF TDV SÜRELERİ n. men ve h. inf 7 gün s. pneu menenjitinde 10-14 gün listeria ve s.aga 14-21 gün gram- menenjit en az 21 gün destek tdv: mannitol (4x125 cc/gün) steroid kullanımı deksametazon 0.15 mg/kg/gün 2-4 gün prednizolon 0.5 mg/kg/gün (TBC MEN)
TBC MENENJİTİNDE TEDAVİ izoniazid (300 mg/gün PO) rifampisin (600 mg/gün PO) pirazinamid (2 gr/gün PO) etambutol (1,5 gr/gün PO) izoniazid ve ripampisinle 12 aya tamamlanır (2,10 ay) 4-6 hf süreyle prednizolon 1 mg/kg/gün
558
kandida- kriptokok menenjitinde tdv amfoterisin B (0.5-0.8 mg/kg/gün, IV) +flusitozin (4x37,5 mg/kg/gün PO) 6 hafta / flukonazol 4x200-400 mg 8-10hf devam edebilir kliniğe göre
viral menenjitte destek tdv verilir spe tdv yoktur KORUNMA VE KONTROL immunoproflaksi: konjuge h. inf tip B aşısı 2,4,6. ay meningokok aşıları yüksek risk altındaki >2yaş (splenektomili, kompleman defekti, hipogammaglobulinemi, hemoglobinopatili, nefrotik send) pnömokok aşısı 2,4,6-12/15. ay 7.10.13 serotip içeren konjuge aşılar, kolonizasyonu azaltır <2yaş 23 serotip içeren polisakkarit aşıları ise kolonizasyonu azaltmaz ve <2yaş etkin değil
559
KEMOPROFLAKSİ h. inf menenjiti (4 gün) tek doz rifampisin çocukta 20 mg/kg/gün erişkinde 600 mg/gün ÇOK YAKIN TEMAS, MUAYENE EDEN, AİLESİ
KEMOPROFLAKSİ meningokoksik menenjit (2 gün) rifampisin çocukta 10 mg/kg/ gün erişkinde 2x600 mg veya siprofloksasin 500 mg tek doz veya seftriakson 125-250 mg tek doz
560
safra kesesi S4-5in altında koledok bölümleri: supraduo, retroduo, intrapank, intramural safra taşı sıklığı %11-36 k/e=3 çoğu asemp asemp hst her yıl %3 semp hale geçer (tdv edilen kısım) safra taşı belirtileri tekrarlayıcıdır belirti veren hastaların %3-5i komplike hale gelir
organik: bilirubin (rengini veren), safra tuzu, kolesterol, fosfolipid (lesitin), mukus, ig, protein KOLELİTHİASİSE NEDEN OLANLAR yaş, kadın cinsiyet, aile öyküsü (genetik ve beslenme alışkanlığı açısından), etnik köken, obezite, GEBELİK (üste çıkar, bası), batı tipi diyet, östrojen alımı, OKS, hızlı kilo kaybı
561
KOLELİTHİASİS NEDENLERİ kolesterol tipi taş: terminal ileum kaybı, geri emilimin azalması (crohn, terminal ileum rez) oktreotid tdv somatostatinoma (pank NET, mot ve salgı azalır) safra kesesi innervasyon kaybı, vagus (mide cerrahisi, trunkal vagotomi, ms yaralanmaları) indirekt bilirubinemi (suda çözünmez): herediter sferositoz orak hüc anemi talasemi total parenteral beslenme dm siroz (d+id)
safra taşı, safra içindeki kalıntıların çökmesiyle oluşur içeriklerine göre kolesterol ve pigment taşları olarak sınıflandırılır pigment taşları da az miktarda kol içerir DAHA ÇOK MİKST TAŞLAR GÖRÜLÜR
562
KOLESTEROL TAŞLARI tüm safra taşlarının %80i %90 RADYOLUSEN (x ışınında görülmez kalsiyum taşları görülür) saf kol taşları nadir %10 (düzgün yüzeyli, tek, büyük taş) mikst taşlar değişik oranda safra pigmenti ve kalsiyum içerirler (her zaman %70i kol., birden fazla boyutta, sert, fasetli, düzensiz, yumuşak)!!!!!
oluşumundaki temel mek safranın kol doygun hale gelmesi kol çözünürlüğü, safra tuzları ve lesitinin göreceli kons bağlı kolesterol miçel veya fosfolipid vezikülüyle (%70) taşınır 1.faz çözünür miselar 2.faz kristal ve sıvı ÇEKİRDEK OLUŞUMUNU ARTTIRANLAR: hepatik kol sentezi artışı (diyet, hormon) safra süpersatürasyonu serum Ca yüksekliği mukozadaki safra kons spesifik başlatıcı proteinler safra kesesi motilitesinde azalma
563
süpersatüre safra=> solid kolesterol monohidrat kristali=> nükleasyon nükleasyonu azaltan: apolipoa1-2, gp120 arttıranlar: müsin, fosfolipaz C, IgM, IgG, IgA, fibronektin, transferrin safranın, safra asitlerinin az salgılanması ile aşırı doymuşluğu kolesterol taşı oluşumunu arttırır (ileum hst, ileum rez, serebrotendineus ksantomatosis, konjenital 12 karboksilaz eks, PBS, kr kolestaz)
safra kesesi aşırı su ve elektroliti emerek safrayı konsantre eder ve H+ ve müsin salgılar (normalde alkalidir karbonattan, H+ salgılayarak asidik yapar) taş oluşan hastalarda safra kesesi ph yükselir ve kalsiyum tuzları çökelir (H+ salgılama mek bozulur)
564
PİGMENT TAŞLARI tüm safra taşlarının %15i RADYOOPAK (x ışınında gözükür) kalsiyum bilirubinat nedeniyle koyu renkli %20den az kol içerirler 1)siyah: küçük, kırılgan, siyah, bazen çıkıntılı, kalsiyum içerirler, bilirubin çok fazla, HEMOLİTİK BOZ (herediter sferositoz, orak hüc anemi) bb oluşur SİROZ (d+id) İLEAL REZ (normalde safra tuzunu azaltarak kol arttırırlar ama pigmente de etkili) HER ZAMAN SAFRA KESESİNİN İÇİNDE DEKONJUGE BB ARTMASI, KALSİYUMLA ÇÖKMESİNE NEDEN OLUR
2)kahverengi: !!!!!! <1 cm, ezilebilir, yumuşak safra kesesi veya SAFRA YOLLARINDA safra stazının olduğu sekonder BAKT ENFEKSİYONLARA BAĞLI (e. coli, klebsiella) bakteri hüc=> kalsiyum e. coli=> betaglukuronidaz salgılayarak dekonjuge bb oluşumuna yol açar SAFRADA SEKRETUAR IgA AZALMIŞTIR asya ülkeleri paraziter (ascaris, opistohormis ve koledok ca riski var) batı benign taş
565
PROFLAKTİK KOLESİSTEKTOMİ ENDİKASYONLARI!!!!!!! pediyatrik taş konjenital hemolitik anemi >2.5 CM TAŞ (akut kolesistit riski, sürekli inflamasyon, tıkanma, SAFRA KESESİ CA) milimetrik taşlar (sistik tıkanmaya, akut pankreatite, tıkanma sarılığına yol açar) PORSELEN SAFRA KESESİ (kr inflamasyonda kalsiyum tuzu çöker, SAFRA KESESİ CA, x ışınıyla yani BT ve DG görülür) intraabdominal cerrahide tesadüfen saptananlar immunsupresif kolelithiasisi olup acil durumlarda kolesistektomi yapılmasının güç olduğu durumlar (uzun yol gemi kaptanı, tropikal orman, astronot adayları)
SAFRA TAŞLARI KLİNİK asemp (cerrahisiz) semp akut kolesistit safra taşına bağlı obs
566
ASEMP SAFRA TAŞLARI kolesistit gelişme oranı 20 yılda %20-30 HER YIL SADECE %2-3 OLGU SEMP dm olanlarda da aynı ameliyat sırasında görülüyorsa al AMA VASKÜLER GREFT KONULAN HASTALARDA KOLESİSTEKTOMİ YAPILMAMALI (enfekte olma riskini arttırıyor, perforasyondan, başka seansta yapılır) !!!!
KRONİK KOLESİSTİT safra taşı olan 2/3 hst tkr bilier kolik ağrı sistik kanalın taşla tıkanmasıyla olur patolojiyle klinik her zaman uyumlu değil mukozada minör kimyasal kronik inflamayon (TRANSMURAL FİBROZİS) mukoza başlangıçta normal ya da hipertrofik, daha sonra atrofik ve ASCHOFF- ROKİTANSKİ SİNÜSLERİ !!
567
KRONİK KOLESİSTİT KLİNİK sürekli, 30 dk içinde şiddeti artan ve 1-5 saat devam eden kolik ağrı epigastriım veya sağ üst kadranda sağ yana ve interskapular aralığa yayılır %50 yemek sonrası ortaya çıkar tekrarlayıcı >24 saat (akut kolesistit, sistik kanala impakte taş) bulantı ve kusma ağrı olmayanlarda FM, beyaz küre, KCFT normal impakte taş=> safra kesesi HİDROPSU (geriye doğru pigmentler emilir, beyaz jelimsi yapı) safra emilerek müsin salgısı sonucu şişer safra kesesi AĞRISIZ palpe edilebilir !!!! duvarda ödem, inflamasyon, infeksiyon, perforasyon olabilir
KR KOLESİSTİT AYIRICI TANISI !!!!! peptik ülser hst GÖRH karın duvarı fıtıkları İBH divertiküler hastalık hepatitler ürolitiazis plevra inflamasyonu MI
568
KR KOLESİSTİT TANI USG (duy ve özg >%90) - safra taşı akustik gölgelenme, pozisyonla yer değişme - safra çamuru (seviyelenme verebilir) - taş direkt karın grafisi %10-15 (mercedes belirtisi eğer çok büyük taşlar birbirine sürtünürse, porselen safra kesesi) BT MR
KR KOLESİSTİT TDV 1) semp hst , kolesistektomi 2) cerrahi gecikecekse, yağsız diyet 3) semp hst+DM, kolesistektomi 4) semp gebede diyet işe yaramıyorsa, 2.trimestrda kolesistektomi (mümkünse gebeliğin bitmesi beklenir!!!) 5) tedavide kanal taşı varsa ERCP kullanılabilir tipik bilier belirtileri olan hastalarda kolesistektomi sonrası belirtiler %90 ortadan kalkar
569
AKUT KOLESİSTİT %95 taş %1 tm parazit akalkiloz kolesistit sistik kanal tıkanıklığı, safra kesesi dilatasyonu, inflamasyonu, duvar ödemi başlangıçta inflamatuar bir durum (kimyasal) etkili mediatörler (lizolesitin, safra tuzları, PAF, PGE2), %50 hastada sekonder bakt kontaminasyon seroza altında kanama odakları sıklıkla perikolesistik sıvı mevcut mukozada hiperemi ve yer yer nekroz alanları %5-10 safra kesesi duvarı nekrozu
sistik kanal tıkanıklığının devamı ve sekonder bakt inf varlığı AKUT GANGRENÖZ KOLESİSTİTE sebep olur safra kesesi içinde ampiyem (püy), apse oluşur perforasyon genellikle SUBHEPATİK alanda omentum ve çevre organlarca sınırlandırılır perforasyon sonucu: PLASTRON (sağ ÜK kitle) PERİTONİT İNTRAHEPATİK ABSE (intrahep perfor) KOLESİSTOENTERİK FİSTÜL (DUO, kolon, mide) akut amfizematöz kolesistit tıkanıklık %90 geçer, minimal histolojik değ (skar, fibrozis) ve kr kolesistit %10 devam eder, inflamasyon ve ödem, damar etkilenmesi, iskemi, nekroz, perforasyon
570
AKUT KOLESİSTİT KLİNİK %80 hst kr kolesistit anamnezi var bilier kolik ağrısı başladıktan sonra geçmez sağ ğk ve epigastriumda ağrı sırta ve interskapular bölgeye yayılır ateş, bulantı, kusma, iştahsızlık DAHA SIK FM= sağ ük duyarlılık, defans, sağ ük kitle, murphy belirtisi şüpheli tanıda lokal belirtiler ve enflamasyon belirteçleri var, kesinde ise görüntüleme de var
AKUT KOLESİSTİT LAB wbc 12-15 bin >20 bin (gangrenöz kolesistit, perforasyon, kolanjit) kcft NORMAL bb 4e kadar yükselebilir >4 ise koledok taşı, mirizzi sendromu
571
AKUT KOLESİSTİT AYIRICI TANI peptik ülser hst pankreatit akut apandisit hepatit perihepatit (fitz hugh curtis send) pnö MI herpes zoster
AKUT KOLESİSTİT GÖRÜNTÜLEME USG (duy %50-87, özg %80-88) - taş (akustik gölgelenme, pozisyonla yer değiştirme) - safra kesesi duvarında kalınlaşma >4 mm ve ödem (TREN RAYI GÖRÜNTÜSÜ mukoza ve seroza arada hiperekojen alan !!!!!) - perikolesistik sıvı - ultrasonografik murphy bulgusu BİLİER SİNTİGRAFİ (Tc99m hepatik HIDA) - >4 saat sonrası safra kesesinin görülememesi !! BT
572
AKUT KOLESİSTİT EVRELEMESİ şiddetli: sekonder organ etkilenmesi, cerrahi için beklenir orta: lokal enf, wbc, palpabl kitle, lokal komp hafif: çoğu grade 1 ve 2 cerrahi tdv
AKUT KOLESİSTİT TDV oral alımın durdurulması iv sıvı analjezi (morfin oddi sfinkterini kasarak daha kötü olmasına neden olur, morfin hariç) antibiyoterapi (safra kültürlerinin %50-80 üreme mevcut, 3.k ss+ metronidazol, 2.k ss+ metronidazol, ampisilin+ sulbaktam, piperasilin+ tazobaktam) kolesistektomi/ kolesistostomi
573
KOLESİSTEKTOMİ erken/ geç (6-10 hf) enflamasyonun geçmesi beklemmelidir ilk 72 saat içinde başvuranlarda TERCİH EDİLİR!!!! (grade 1 ve 2 ise beklemeye gerek yok, direkt cerrahi) laparoskopik veya açık açık kolesistektomiye dönme oranı %10-15 (elektifte <%5) komp çok fark yok geç kolesistektomi yapılması planlanan ve medikal tdv verilen hst %25-50 ek işlem gerekebilir sorunlu anatomi veya teknik prob varsa açık yapılır PARSİYEL KOLESİSTEKTOMİ: görülen alana kadar çıkarılor, kalan süture edilir, yoğun enflamasyondan dolayı
KOLESİSTOSTOMİ cerrahi veya anestezi açısından riskli hastalara (ileri koah vs) perkütan/ cerrahi hastanın durumu düzelmezse gangren/ perforasyon akla gelmeli geç dönemde kolesistektomi yapılmalı
574
AMFİZEMATÖZ KOLESİSTİT akut kolesistit %1inde radyolojik olarak safra kesesi duvarında ve lümeninde HAVA GÖRÜLMESİ YAŞLI VE ERKEKTE daha sık aerobik (e. coli) ve anaerobik (c. perfiringens; gazı oluşturan, anaerobik streptokok) MİKST ENF %20-40 hst DM 1/3 hastada TAŞ SAPTANMAZ ani başlayan ve hızla ilerleyen sağ ÜK ağrısı, ateş, lökositoz PERFORASYON RİSKİ ÇOK FAZLA (SEPSİS RİSKİ ARTMIŞTIR, DUVAR BUNA HAZIR DEĞİL) tdv iv sıvı ve ab sonrası kolesistektomi, yapılmayan olgularda kolesistostomi
AKUT VE KR KOLESİSTİT KOMPLİKASYONLAR ampiyem (tdv kolesistektomi) perforasyon %10 (lokalize ise perikolesistik abse, safra kesesine komşu organlara fistül, peritoneal kaviteye serbest %1-2 yaygın karın ağrısı ve DAHA SEPTİK SEYREDER) fistül (DUO EN SIK, mide BOUVERET SEND, koledok MİRİZZİ SEND, sık kolanjit atakları, kolonik fistüllerde malabs ve steatore, safra taşı ileusu %10-15) safea taşı ileusu yaşlılarda daha sık, kolesistoduo fistülle olur, mekanik bağ obs, taş ileoçekal kapakçık düzeyinde tıkanıklığa neden olur, bulantı, kusma, ağrı, distansiyon, bağ ses artma, ENTEROLİTOTOMİ (longutidunal açılır, transvers kapatılır, daralma olmaz) İLE TAŞ ÇIKARILIR, anestezi iyiyse fistülektomi porselen safra kesesi (tkr akut kolesistit atakları, %5-33 oranında safra kesesi CA yol açar, proflaktik kolesistektomi yapılmalı) safra kesesi hidropsu akut pankreatit mirizzi send en çok tip 1, boyuna ulaştıran kas dışarıya bası tip 2de kolesistokoledokol fistül kolesistoduodenal fistülde kolesistektomi+ primer onarım (duo/kolon)
575
KOLEDOKOLİTİAZİS safra kesesi olanlarda %6-12 mevcut >60y semp safra kesesi taşı %20-25 batı toplumlarında safra kesesi kökenli (sekonder koledok taşları) koledokta oluşan taşkar (primer koledok taşı kahverengi) bilier staz (papilla stenozu, safra yolu darlıkları, tm, sekonder safra taşları)
koledokolitiazis klinik: asemp, tam ya da parsiyel tıkanıklık (tıkanma ikteri), kolanjit, bilier pank ağrı bilier kolik ağrısına benzer, bulantı, kusma, sarılık, fm epigastrik, sağ ÜK duy koledokolitiazis LAB: total bb, direkt bb, GGT, ALP, 5 nükleotidaz, AST, ALT 1/3 olguda normal
576
koledokolitiazis görüntüleme: usg (koledok çapı>8 mm, sarılık, taş ama saptama oranı %50-60 İLERİ TETKİK GEREKİR) MRCP (duy %95, özg %89, noninv, eğer taş <0.5 cm ise bu özellikleri azalıyor) ERK (ALTIN STANDART, tdv yapılmasına da olanak tanır, %90 koledok kanülasyonu, <%5 komp (AP, duo ve koledok perforasyonu, her zaman papilla vateri kanüle edilemez zordur) EUS (daha sık, ERCP öncesinde yapılır) PTK (perkütan transhepatik kolanjiografi) sekonder taşlarda nadiren gerekli olur, sıklıkla primer taşı olanlarda tanı ve tdv sağlar, koledok taşları için çok uygun değil İOTSK (intraop transsistik kolanjiografi) ERCP (lat görüşkğ duodenoskop, yandan kanül sokulur, kontrast madde görülür, oddi sfinkteri kesilir ve taşlar boşaltılır
KOLEDOKOLİTİAZİS TDV semp ve şüpheli koledok taşı olanlarda endoskopik veya intraop kolanjiografi yapılır endoskopik olarak saptanan taşlarda SFİNKTEROTOMİ sonrası taşlar çıkartılır daha sonra KOLESİSTEKTOMİ uygulanır endoskopik olarak taşı çıkarılamayan olgularda KOLEDOKTOMİ, koledok eksplorasyonu ve T dren uygulanır ERCP çok başarılı ampullaya impakte taşlar (koledokoduodenostomi, roux en Y koledokojejunostomi, transduodenal sfinkteroplasti) bırakılmış ya da tekrar etmiş taşlarda endoskopik olarak taşlar çıkarılmalıdır T TÜP KONULAN HASTALARDA TRAKTÜS OLUŞUMU İÇİN 14-21 GÜN BEKLENDİKTEN SONRA T TÜP KOLANJİOGRAFİ ÇEKİLİR ve safra kanalında taş ve safra kaçağı saptanmazsa T tüp çıkarılır
577
KOLANJİT akut kolanjit, safra kanallarının tam ya da parsiyel tıkanıklığıyla birlikte olan assendan bakteriyel bir enf kc salgılanan safra sterildir safra kanallarındaki sürekli akım ve safra içindeki Ig sayeeinde safra steril tutulur safra kanallarındaki tıkanıklık (taş, darlık, tm vb) sadece safranın bakt kontaminasyonu kolanjite neden olmaz
basınç N: 70-140 >200 ise retrograd lenfatik tut >250 kc sinüzoidleri dolaşım tut bakt+ toksin AKUT KOLANJİT taş (en sık) benign ve malign darlıklar paraziterler safra yollarındaki stentlerin tıkanması parsiyel olarak tıkanan bilioenterik anostomozlar e. coli klebsiella s. feacalis (gram +) b. fragilis
578
KOLANJİT KLİNİK hafif ve aralıklı ataklar (fulminan septisemi) safra taşına bağlı kolanjit yaşlılarda ve kadınlarda belirtiler: ağrı, ateş, sarılık, septik şok, mental boz REYNOLDS PENTADI!!!!!!! yaşlılarda bu belitiler olmayabilir stent olan hastalarda sarılık seyrektir KOLANJİT LAB: beyaz küre, AST, ALT, ALP, Total bb, Direkt bb
KOLANJİT GÖRÜNTÜLEME usg (safra taşını gösterir, safra kanallarındaki genişleme, tıkanmanın yeri) ERK (KESİN TANI, tıkanma yeri, safra KÜLTÜRÜ alınmasına olanak tanır, safra kanalının drene edilmesini sağlar stent/ kateter) PTK (tıkanma yerini saptar, safra KÜLTÜRÜ alınmasına olanak tanır, safra kanalının drene edilmesini sağlar stent/ kateter), prox tıkanıklık EN İYİ TDV DİSTAL SAFRA KANALI YOLDAN DRENAJIDIR BT VE MR NEDENİ ANLAMAK İÇİN
579
KOLANJİT TDV iv sıvı ab vazopressör tdv (hipotansif olgularda) hst stabilize edildikten sonra safra kanalı drenajı, %15 olguda acil safra kanalı drenajı
KOLANJİT TDV!!!! drenaj yöntemleri - endoskopik (koledok taşları, periampuller tm) - perkütan transhepatik (prox darlık, perihiler tıkanıklık, bilioenterik anostomoz darlığı, endoskopik olarak başarısız olan olgular) - cerrahi (endoskopik ya da perkütan yolla yapılamayan olgular) akut kolanjit %5 mortalite BY, kardiak sorunlar, kc absesi, malignite mortaliteyi arttırır
580
KOLESİSTOSTOMİ distandü, inflame, hidropik, pü dolu safra kesesini drene eder cerrahi veya perkütan uygulanır cerrahi veya anesteziyi tolere edemeyenlerde daha çok perkütan yolla yapılır (hem kc ve diğer yapıları korumak için hem kaçak için daha az tehlikeli, lokal anesteziyle enfekte safra boşaltılır kateter) cerrahide ise büyük taşlar boşaltılabilir artık kullanılmıyor
KOLESİSTEKTOMİ en sık laparoskopik, altın standart daha az iz ve ağrı normal hayata erken dönüş mutlak kontrend: kontrol edilemeyen koagülopati, son evre kc hst, koah(?), kky (?) elektifte açığa dönme oranı <%5 akut kolesistit varsa %10-30 mort %0.1 safra kanalı yaralama oranı ise laparoskopikte DAHA FAZLA %0.5, derinlik hissi azaldığı için açıkta %0.1-0.2 safra yolu cerrahi eksplorasyonu: securred T tüp 3-6 hf kalır çevresinde fibrozis oluşur, tünel gibi kanal içi basınçla dengelenir sonra çıkartılır delik kalır ama direnç fazla olduğu için safra çıkmaz koledokoduodenostomi gençlerde tercih edilmez, yemekler koledoğa kaçabilir ERCP ameliyat hali transduodenal sfinkteroplasti RY hepatikojejunostomi 60 cm roux (gıda regürjite olmasın diye) ve Y kısmı
581
laparoskopik kolesistektomiyi zorlaştıran nedenler: akut kolesistit safra kesesi gangreni safra kesesi ampiyemi bilioenterik fistül obezite gebelik ventriküloperitoneal şant siroz üst karın cerrahisi yaygın karın içi yapışıklık
intraop kolanjiografi endikasyonları: total bb, direkt bb, alp ve ggt yüksekliği sarılık öyküsü preop US’de genişlemiş safra kanalları genişlemiş ductus cysticus safra kesesi içinde küçük boyutta çok sayıda preop ERC’nin başarısız olması
582
safra yolu drenaj işlemleri: safra kanalı içindeki taşlar tamamen çıkarılamaz veya safra kanalı genişlemişse (>1.5 cm) koledok drenajı gerekli olabilir koledokoduodenostomi roux en y koledolojejunostomi roux en y hepatikojejunostomi
TRANSDUO SFİNKTEROPLASTİ endoskopik sfinkteroplasti bu işlemin yapılma sıklığını önemli ölçüde azaltmıştır ampullaya impakte taşlarda endoskopik girişim uygulanamıyorsa yapılır ampulla vateri saptandıktan sonra oddi sfinkteri saat 11 hizasından kesilerek taşlar çıkarılır ve sfinkterin kenarları duodenuma süture edilir
583
PPI proflaksisi? 60-65 y + antiagr/antikoag nsaii+ antikoag/antiagr/SSRI yüksek doz NSAİİ
584
Çift kontrastlı kolon grafisi >10 mm polipleri saptamada (malignite pot yüksek olanlar) duy %58-81, özg %96-98 kolon temizlemesi gerekir lavmanla baryumlu ajan verilir ve havayla doldurulur elma koçanıysa, düzensiz kontürse MALİGN polipler görülür
BT, MR KOLONOGRAFİLERİNİN KULLANILDIĞI DURUMLAR kolon poliplerinin araştırılması inflamatuar hastalıklarda aktivitenin değerlendirilmesi konvansiyonel kolonoskopinin tamamlanamadığı durumlar (obstrüktif lezyonlar, aşırı redüktan kolon, hastanın tetkiki tolere edememesi temizlikten dolayı) BT >10 mm polipleri saptamada daha duyarlı BAĞ TEMİZLİĞİ ŞART DEĞİL 3D luminal inceleme, sanal kolonoskopi
585
MR kolonografi öncesi hasta hazırlanması, daha zor, HAREKETLERE DAHA DUYARLI bağ temizliği (dulcolax) feçes işaretleme (siyah lümen MRK’de baryum, beyaz lümende gadolinyum) antiperistaltik ajan, MR yavaştır, glukagon, buscopan LUMİNAL KONTRAST (ENEMA) beyaz lümen gadolinyum 3 L su 60 ml siyah lümen baryum 2-3 L musluk suyu veya hava (polietilen glukol, osmolac, ekspanse edici ve hızla emicidir)
BEYAZ LÜMEN MR KOLONOGRAFİ DESAVANTAJLLARI: hava ve fekaloid materyal poliple karışabilir supin ve prone pozisyonda tetkik öneriliyor (yukardakini önlemek içinn) SABİTSE POLİP, hareketliyse feçes bağırsaktaki rezidüel sıvı enemanın sinyalini azaltabilir
586
SİYAH LÜMEN MR KOLONOGRAFİ DAHA ÇOK TERCİH EDİLİR lavman, oral, iv, bekleme süresi uzun fekaloid madde kontrast tutmaz duvar daha çizgisel TRANSREKTAL USG (TRUS) rektumdaki duvar katmanları LN değerlendirilebilir
REKTUM KANSERİNDE MR TEKNİĞİ MR cihazı >= 1.5 T sarmal seçimi: endorektal, pelvik YÇ yüzeyel sarmal rektal temizlik: endorektal çalışma için öneriliyor spazmolitik: isteğe bağlı (butikskopolamin) lüminal distansiyon: pozitif veya negatif lüminal kontrast, GEREKSİZDİR 3 planda görüntüleme yapar (tm aksına paralel ve dik planlar)
587
krk görüntüleme amacı primer tanı (lezyonun saptanması ayırıcı tanı (iskemik, enflamatuar) evreleme (lokal evreleme, uzak metastaz) tdv sonrası izlem genellikle tanı almış hst gelir, bazı durumlarda (anemi, tıkanma) radyoloji tanıyo koyabiliyor
akut sol alt kadran ağrısı ve ishal varsa akut divertikülit düşün İB mezenterinde desmoid tm !!!!!!!! T1: mukoza, submukoza T2: muskularis propria tutulumu T3: perirektal yağ dokusuna uzanım (heterojen) T3a<1 mm T3b 1-5 mm T3c 5-15 mm T3d>15 mm (ekstramural invazyon) T4: peritona, komşu organa yayılım T4a visseral periton invazyonu T4b komşu organlara invazyon
588
kolon ca T evrelemesinde BT doğruluk oranı %53-77 N evrelemesinde ise %22-73 DAHA BAŞARISIZ !!!! kısa aks>5 mm ise metastaz olabilir düzenliyse benigndir genelde içte sirküler kas dışta longutidunal kas rektum evrelemesinde TRUS T evrelemede %69-97 N evrelemede %62-83 muskuler tabaka siyahtır
TRUS’da evrelemede karşılaşılan güçlükler kullanıcı bağımlı uzun deneyim gerektiriyor T2 tm ve N evrelemede, superior rektum tm, obstruktif lezyonlarda, mezorektal fasyanın ve komşu organ invazyonunun değerlendirilmesinde başarısız!!!!!!! ileri evrede MR daha iyiyken, erken evrede BT yardımcıdır
589
TRUS’da overstaging nedenleri: peritümöral inflamasyon, fibrozis, kanama, nekroz, vasküler veya lenfatik konjesyon, RT, bx sonrası değişiklikler, hava veya gaita artefaktları, uygun olmayan transdüser açısı, understaging endişesi!!!! TRUS’da N evrelemesinde özgüllüğü arttırmak için: lenf nodunun boyutunu+ ekojenitesini (iç yapı) değerlendir intranodal heterojenite boyuttan daha değerli, kontur sferik ve heterojense maligndir
rektum ca BT normalde %41-73ken SPİRAL VE ÇKBT İLE %83-86 !!!!!! ln evrelemesinde başarısız MR’da T evreleme: endorektal (özel, coil)> pelvik YR (REKTUMA SPESİFİK VE EN ÇOK TERCİH) > konvansiyonel MR anteriora periton yapışır (peritoneal refleksiyon evre 4a) vajen, serviks, prostat, seminal vez tut evre 4b (komşu organ tut)
590
tm alt ucunun anal verge’e uzaklığı (alt uç) alt rektum tm <5 cm orta rektum tm 5-10 cm üst rektum tm >10 cm sirkumferansiyal rezeksiyon marjini (CRM) ve mezorektal fasya (orta ve alt rektum) lokal nüks riskini belirlemede, tm ile mezorektal fasya arasındaki mesafe önemli bir prognostik faktör eğer<1 mm ise invazyon vardır!!! CRM>1 mm iyi prognoz çevresel rezeksiyon sınırı (CRM), tm veya tm depozitinin en uç kısmının mezorektal fasyaya uzaklığı <1 mm ise tutulmuştur dilate vasküler yapı, dansite tm’e benzer (ekstramural venöz invazyon)
MR’da N evreleme met LN %50 tm’e 3 cm uzaklıkta <5mm <5 mm olan LN %15-42'de met bulunabilir YRMR’da 2-3 mm boyuttaki LN saptanabilir LN konturları ve sinyal intensitesi boyuttan daha önemli
591
TDV SONRASI İZLEM BT (perfüzyon) MR (dinamik, difüzyon, perfüzyon) PET BT (fonksiyonel) T3 ve üstü evre, met LN neoadj KT+RT (uzun süreli), lokal nüks azalır kan akım hızına da bakılır (antianjiojenik ilaçlar için) su mol hızı (difüzyon için, difüzyon kısıtlaması varsa parlaktır daha iyi)
neoadj RKT sonrası MR restaging !!!!!!!! grade 5- yanıt yok (orijinal tm aynı) grade 4- hafif yanıt (az miktarda fibrozis, müsin, tm büyük kısmı aynı) grade 3- orta yanıt (>%50 fibrozis, izlenebilen tm) grade 2- iyi yanıt (dens, fibrozis, belirgin rezidüel tm yok) grade 1- radyolojik tam yanıt (LN DAHİL)
592
müsinöz ca zordur çünkü radyolojide ve patolojide müsin ve tm ayırt edilemiyor hipointens alan fibrozis, tm orta intenstir TRUS!!!! üç yöntem içinde T evrelemede en başarılı (lokal evreleme) (sup rektum tm, obs lezyon, mezorektal fasyaanın ve komşu organın inv hariç) BT DAHA ÇOK KULLANILIR T evrelemede TRUS ve MR’ın gerisinde ÇKBT özellikle CRM belirlenmesinde umut verici (ileri evrede MR yapılamıyorsa)
MR ERME (endorektal) T evrelemede başarılı YRMR ise CRM’de daha başarılı N evrelemde ise hepsi başarısız NEOADJ RKT sonrası restagingde DAGden yararlanılabilir
593
KRK KC METASTAZLARI abdominal US ilk inceleme ÇKBT dinamiktir MR (gd ile dinamik, difüzyon ağrılıklı görüntüleme, kc spe alanlar hepatobilier kontrast primoviet, disodium) kontrastlanma periferden santrale artıyorsa hemanjiom
PERİTONEAL KARSİNOMATOZUN OLUŞUM MEKANİZMALARI intraperitoneal tm yayılımı (mide, kolon, over, pankreas, endometrium) peritoneal refleksiyon, ligaman ve mezenterler yoluyla direkt yatılım daha nadir olarak hematojen ve lenfatik ligamanlar bariyer görevi görür, ileoçekal bölge, transvers kolon, İB mezosunu sever erken dönem PK mikronodüler tutulum büyük omental nodüller omental kek (düşük dansite, müsinöz ca) psödomiksoma peritonei (en çok appendixin müsinöz tm, yumuşak dansiteli, periportal müsinöz tm) seroza ve mesenter tut MR DAHA İYİDİR peritondaki bazı lezyonlar opere edilebilir DİFÜZYON MR PERİTONEAL TUT İÇİN YARARLI
594
x ışını kullanlar: DG, floroskopi, BT akut abdomende standart projeksiyon YATARAK AP yüzü cihaza dönük, santral ışın SİAS seviyesinde midsagittal hattadır (ayakta 5 cm proximaldedir) AYAKTAN PA sırtı cihaza dönük ileus perf ileus ve perforasyon kuşkusu dışında mümkünse yatarak çekilmelidir!!!!!! DİREKT GRAFİ STANDART DEĞERLENDİRME temel olarak karın içi gaz dağılımını değerlendirmek postop hst kateter ve tüplerin yerleşimi yabancı cisim dansitesi- radyoopasiteler karın içi serbest hava ileus organomegali renal taş opak= metal, kemik lusen= hava, yağ RP normal olduğunu gösteren psoas kas çizgisinin (siyah hat) görülmesi sakrumdan itibaren başla vertebraları saymak için L5,L4…
standart projeksiyonlar: yatarak AP, ayakta PA ek projeksiyonlar: lateral, lateral dekübit, PA prone, dorsal dekübit, oblik inceleme doğru çekilmiş mi; kas, kemik, visseral organlar, ileus, perforasyon, yabancı cisim, kalsifikasyon KALSİFİKASYON: fleobolitler, kalsifik lenf bezleri, aterom kalsifikasyonlar, uterin fibroidler, adrenal kalsifikasyonlar, kitle, peritoneal implantlar, kr pankreatit, safra taşı, böbrek taşı PERFORASYON: akut batında asla atlanılmamalı, DG’de serbest hava, kesitsel görüntüleme gerekir RİGLER SIGN: bağırsak lümeninde ve dışında hava, dış duvar belirgin olur
595
İLEUS: ib çapı<3 cm, kolon çapı<6 cm, çekum<9 cm (HAVA SIVI SEVİYESİ> 3 cm, >3 tane) sağ yan ağrısı, hematüri= nefrolitiazis, ürolitiazis kronik böbrek yetmezliği= nefrokalsinozis, USG İSTE karın ağrısı= aortik anevrizma (yumurta kabuğu kalsifikasyonu)
KONTRASTLI FLOROSKOPİK özof pasaj grafisi mide duo grafisi ib pasaj grafisi enteroklizis çift kontrast kolon grafisi defakografi kontrast madde baryumdur, gisten emilmez, toksik değildir, mukozal boyanma çok iyidir, yüksek kontrast rezolüsyomı sağlar, ucuzdur tanısal amaçlı kullanımda ağrılık/hacim (w/v) oranı olgunun gis pasaj hızı, anatomik durumu ve işleme göre değişim göstermektedir temel beklenti sindirim kanalının açıklığının belirlenmesi ve duvar düzeninin belirlenmesidir TEK KONTRAST BARYUM (lümenin tümüyle kontrastla doldurulması, polip ve kitle örtülür bunlara tanı KONAMAZ, PASAJIN ŞEKLİ VE UZUNLUĞU DEĞERLENDİRİLEBİLİR ÇİFT KONTRAST BARYUM (mukoza kontrastla boyanır, lümen negatif kontrastla distansiyona getirilir, polip/ kitle/ mukozal hst MUKOZA DETAYI TANISINDA ÜSTÜN) baryumlu kontrast mukozayı sıvamalıdır geçici atoni olmalıdır (antikolinerjik ajanlar) lümen ekspansiyonu sağlanmalı baryum lümeni tümüyle doldurulmamalı hastanın içimi kolay olmalı MİDE VE DUO DİLÜE, SABAH SAATLERİ KOLON YOĞUN
596
kontrastlı floroskopik görüntülemede hasta hazırlığı: lümen tümüyle boş olmalı mide duo için 6 saatlik açlık gerekmekte kolon incelemesi için diyet ve purgatif ilaç kullanımı gerekli antikolinerjik ajan 0.1 mg glukagon lümen distansiyonu için lümeni distandü edecek ama mukozal yüzeye yapışmayacak maddeler tercih edilmeli (metil selüloz, hava, efervesan karışımı: sodyum bikarbonat, sitrik asit, simetikon) çift kontrast üstündür
TEK KONTRASTLI BARYUM GRAFİ NE ZAMAN TERCİH EDİLİR ileus varlığı gastrik perforasyon kuşkusu (iyotlu maddeler terdih edilmeli) kolonik perforasyon kuşkusu (iyotlu maddeler tercih edilmeli) toksik megakolon kolonoskopik bx veya polipektomi sonrası iyotlu kontrast madde tercih edilmeli!!!!!!!
597
ÖZOFAGUS PASAJ GRAFİSİ hipofarenks (piriform sinüs, valekula) özofagus (servikal, torakal, abdominal) 18-25 cmdir 4 FİZYOLOJİK DARLIK krikofaringeal kas seviyesi arkus aorta seviyesi sol ana bronş seviyesi torakoabdominal özof bileşkesinde, diyafram seviyesi ÜOS krikofaringeal kas düzeyi C6- solunumla mideye aşırı hava girişini önler AOS- diyafragmatik hiatus seviyesi T10a görh önler EN ÖNEMLİ KOMPLİKASYONU ASPİRASYONDUR!!!!!
web: özofagus lümenini konsantrik daraltan ince mukozal membranlardır plummer vinson sendromudur GVHD GÖRH krikofaringeal kas basısı, osteofit basısı (fizyolojiktir, yaşlılık dej) malign tm MİDE DUO GRAFİSİ peptik ülsere bağlı duo 1. segmentte deformasyon duo 3. segmentte divertikül mise fundus- korpus bileşkesinde primer kitleye ait düzensizlikler aktif peptik ülsere bağlı duo 1. segmentte baryum takıntısı mide lenfomada TÜM ALANLARDA, FOLDLARDA KABALAŞMA VE KONTURLARDA İLERİ DERECEDE DÜZENSİZLİK
598
İB PASAJ GRAFİSİ baryum veya suda çözünen kontrast madde (400 ml) içirilmesi sonrası 15-30 dk ara ile seri floroskopik görüntüleme yapılır, KOLON ANOSTOMOZ SONRASI İÇİN BAKILIR tek kontrast görüntüleme nedeniyle rezolüsyon ve elde edilen bilgi sınırlıdır normal ib pasaj süresi 30-120 dk KONTREND: akut komplet obs adinamik ileus olguları strangülasyon ve perforasyon şüphesi (baryum için kontrend, iyot verilmeli) genel durumu bozuk hst ENDİKASYONLAR: malabs ib obs ibh bt ve mr’da şüpheli duvar kalınlaşması obskür gis kanaması
ENTEROKLİZİS tek kontrast veya hava ile çift kontrast metilselüloz ile çift kontrast NJ TÜP 8-13 f enteroklizis katateri nazal yolla duo’ya ilerletilir uygun teknikle sırası ile kontrast, hava- metilsellüloz enjekte edilir SÜREÇ KOLAY VE KONFORLU KOLON GRAFİSİ tek kontrast veya havayla çift kontrast rektal tüple baryum çekuma dek ilerletilir, bağ boşaltılır, çift kontrast incelemede negatif kontrast madde verilir DEFAKOGRAFİ rektal tüple baryum anal kanal ve rektuma verilir, ileri yaş, defakasyon sırasında fonksiyonel değerlendirme yapılır: rektosel, rektal prolapsus… bt 10 msv dg 0.1 msv
599
MR tanı koydurucu bir yöntemdir komorb yoksa USG, benign (kist, hemanjiom) izlem, belirsizse BT MR bilinen veya şüpheli tm BT yap, metastaz varsa bx veya cerrahi, benign lezyonlar belli değilse MR veya bx (>1.5 ise) siroz varsa BT MR CEUS vasküler pattern varsa hcc gibi davran belli değilse görüntüleme >1 cm ise bx
KC FOKAL PARANKİMAL LEZYONLARI USG: en çok başvurulan, kist- solid ayrımında etkili, TARAMA YÖNTEMİ, MUTLAKA 8 SAATLİK AÇLIK GEREKLİ!!!, tanısal değil BT: böb disfonk yoksa iv kontrastlı, arteriel portal ve denge fazı, RADYASYON DOZU!!! MR: EN GÜVENİLİR, böb disfonk yoksa iv kontrastlı, dinamik kontrastlı, difüzyon ağırlıklı görüntüleme gerekirse kc spe kontrast maddeyle inceleme, EN İYİ KARAKTERİZE EDEN
600
BENİGN: kist, hemanjiom, FNH, adenom MALİGN: HCC, fibrolamellar HSK, KCC, metastaz (en sık) HEPATİK KİST popülasyonda çok sık, safra yollarıyla ilişkisiz, asemp, rastlantısal, tek veya multipl, İNCE DUVARLI, UNİLOKÜLER (ince septasyon gösterebilir), SOLİD BİLEŞENİ YOKKK, BT VE MR DUVARI KONTRASTLANMAZ ayırıcı tanı: kist hidatik, bilier kistadenom ultrason dalgası atenü olmuyor bt’de duvarı boyanmayan siyah alanlar hepatik kist- MRG (bos t2de parlak görünür eğer bosa benziyorsa kisttir, t1de hipointens yani siyah) boyut>5 cm ve SEPTALIYSA KİST HİDATİK
HEMANJİOM en sık görülen benign, solid kc kitlesi toplumda %20 intrahepatik damarların anormal kümeleşmesi tek veya multipl ort boyut 1-2 cm (dev hemanjiom: 20-25 cm) US: hiperekoik(parlak), homojen, küresel, keskin sınırlı, boyutu arttıkça iç yapısı heterojen görünüm kazanır KONTRASTLI BT VE MR İLE TİPİK BOYANMA PATERNİ İLE KESİN TANI (KESİNTİLİ- NODÜLER- AYNI ANDA BİRKAÇ ODAK) MR %100 doğrulukla hemanjiomu tanıyabilir
601
FOKAL NODÜLER HİPERPLAZİ (HAMARTOM) !!!! 2. en sık %8-9 benign solid kc kitlesi 3-5. dekatlarda KADIN (8 kat) premalign bir lezyon değil düzensiz doku, FONK GÖSTEREN HEPATOSİTLER, VASKÜLER ANOMALİTE ZEMİNİNDE, hormonal stim ile HAMARTAMATÖZ BİR KİTLE KAPSÜLÜ VE SANTRAL SKARI VAR hepatosit spe kontrast madde ile GEÇ FAZDA YOĞUN BOYANIR (daha sonra hipodens olur) MR duy ve özg %70-98
HEPATOSELLÜLER ADENOM benign, sıklıkla soliter glikojen depo hst ve adenomatoziste (>10 tane) multipldır OKS KULLANAN GENÇ KADIN, ANDROJEN KULLANAN GENÇ ERKEKLER kanama ve nekroz alanları içeren HETEROJEN KİTLE İNTRASEL./ MAKROSKOPİK YAĞ İÇEREBİLİR fibröz kapsül %73 hepatosit spe kontrast maddeyle boyanmaz PREKANSERÖZ LEZYONLARDIR!!!
602
HEPATOSELLÜLER KARSİNOM en sık abdominal malignite soliter/ multifokal/ infiltratif hep B C, HH, siroz BT, MRG: ERKEN ARTERİEL FAZDA KONTRASTLANIR, PORTAL FAZDA WASHOUT!!!! (hemen dolar ve boşalır) (MALİGN HCC) geç fazda washout (-) DİFÜZYON KISITLILIĞI (PET’DE PARLAMA)!!!! dalak fizyolojik olarak difüzyonu kısıtlar AFP yüksekliği tanıda yardımcıdır diffüz infiltratif hcc, meme ca met de böyle olabilir
FİBROLAMELLAR HSK daha az agresiftir tanı anında büyüktür (10-20 cm) adolesan ve genç erişkinler DE NOVO GELİŞİR (alkol, siroz, viral hepatit, yüksek afp İLİŞKİLİ DEĞİL) %30-60 KALSİFİKASYON SANTRAL SKAR VARDIR VE GEÇ FAZDA BOYANMAZ (kc normal hüc tutar ama tm tutmaz şantlar nedeniyle)
603
KOLANJİOKARSİNOM bilier sistem epitelinden kaynaklanan adenoca intrahep %20, ekstrahep %80 hcc’den sonra en sık 2. primer hepatik malign tm PSK, hepatolitiazis, viral enf, toksin, klonarşis sinesis, karoli hst zemin hazırlar 5-6. dekat ileri yaş E>K KAPSÜLDE RETRAKSİYON HİPOVASKÜLER KİTLE ANA KİTLE KOMŞULUĞUNDA SATELLİT NODÜLLER keskin sınırlı değil, kapsülü kendine çekmiş yavaş boyanıyor
METASTAZ 20 kat daha sık primer tm davranış şekli primere göre değişir (nekroz, kalsifikasyon, kistik bileşen, fibrozis, müsin içeriği) MRG küçük boyuttaki <1 cm kc met saptanmasında ve karakterize edilmesinde sens ve spe en yüksek metod olarak kabul edilmekte (İNTRAOP US) DAHA YÜKSEK DUY!!!!! kontrast uygulaması sonrası 2ye ayrılır: hipervasküler met (rcc, tiroid ca, net, melanom, koryokarsinom, meme ca) ARTERİYEL FAZDA BAKMAK GEREK (ERKENDE ÇOK YOĞUN BOYANIR VE KC İLE EŞ DANSİTEYE GELİYOR) hipovasküler met ÇOK DAHA SIK (portal fazda parankim siyah)
604
demarkasyon hattı: vasküler beslenme boz (ör: portal ven invazyonu) kontrastlı ve difüzyonda bütün segmentlere bakılmalı GIST met kistik olur BT’de hemanjiom periferik kontrastlanır kist ise KONTRASTLANMAZ
.
605
gastrik ülserler en sık kanamayla karakterize kafa travması, nsaii, yanık medikal tdv ile çoğunlukla düzelir duo ülserleri komp!!!! kanama (arka; endoskopik klik, sklerozan madde enjeksiyonu, 2den fazla kanamışsa cerrahi) delinme (ön) tıkanma (pilor stenozu) duo 1.s ülserin iyileşip reakt olması ve fibrozis sonucu penetrasyon (pankreas) nadir DUODENUM ÜLSERİ VARSA %90 HP+
PİLOR STENOZU kr duodenal ülsere bağlı yediklerini içeren kusma (H+ kaybetti, idrarda H+ tuttu ve K+ attı, daha sonra tam tersi olur, idrarda H+ olur ve asidik PARADOKSİK ASİDÜRİ) kusmada safra yoktur hipokloremik hipopotasemik alkaloz (tdv klor ve pot) BTV+ gastrojejunostomi, antrentkpmi+ BTV+ gastrojejunostomi
606
MİDE KANSERİ mort azalmakta ama hala çok sık japonya malezya şilide fazla %95 adenokarsinomdur E>K en sık 6-7.dekatta MİDE CA ETYOLOJİ!!!!! hp enf, ileri yaş, cinsiyet, diyet (aşırı tuzlu, tütsülenmiş gıda), atrofik gastrit, pernisiyöz anemi (aklorhidri x3), sigara, MENETRİER(HİPERTROFİK GASTROPATİ), GEÇİRİLMİŞ MİDE REZEKSİYONU (endoskopi yapılmalı), ADENOMATÖZ POLİPLER (ÇAPI>2 cm), radyasyon, aflatoksin, A kan grubu, EBV
%90 adenoca %5 lenfoma (SADECE KT VERİLİR, eğer obs varsa veya ilaca yanıt yoksa cerrahi, cerrahi endikasyonu YOK) %1-2 GİST karsinoid TM TİP1: hipergastrinemi, korpus, fundus, polip eksizyonu tdv ENDOSKOPİK TİP2: MEN ile beraber, ENDOSKOPİK TİP3: sporadik, tanı anında %50 met, CERRAHİ!!
607
MİDE CA MİKROSKOBİK TİPLER 1) intestinal 2) pilorokardial (antral) 3) taşlı yüzük hüc 4) anaplastik (indiferansiye) papiller adenoca, müsinöz adenoca, adenoskuamöz ca, karma adenokorio ca LAUREN SINIFLAMASI 1) intestinal tip 2) diffüz tip
İNTESTİNAL TİP intestinal metaplazi alanlarından gelişir DİSTAL, hp sebepli yüzeyel atrofik gastrit sorumlu tutulmakta endemik mide ca’da görülen tiptir PROGNOZU İYİ DİFFÜZ TİP metaplazi OLMAKSIZIN daha GENÇ YAŞ PROX normal mide salgı hüc oluşan mut gelişir PROGNOZU DAHA KÖTÜ
608
BORRMANN SINIFLAMASI (görsel) 3 ve 4 daha ileridir 1: polipoid (progresif disfaji, önce katı sonra sıvı) 2: ülsere 3: ülseroinfiltre 4: linitis plastica (duvar çok kalın, submukozal invazyon, bx yalancı negatif olabilir, endoskopi öncesi hava verilince genişlemiyorsa ŞÜPHELEN, MATARA MİDE) artık iyotlu kontrast grafiler çekilir
MİDE CA YAYILIM EN SIK KOMŞULUK (transvers kolon, mezokolon, pankreas, kc) hematojen (başta portal dolaşımla kc, akc, diğer organlar) lenfatik periton boşluğuna implantasyonla (serozaya ulaşınca peritona dökülür, PK olur, en sık %30-40 mide ca sebeplidir) N2 LENF NODLARI DA ALINIP D2 LN REZEKSİYONU YAPILMALIDIR
609
mide ca moleküler: erken= dna mismatch mut, telomeraz akt, p53 mut (displaziden karsinoma geçiş, apoptoz) geç= EGF overexp, onkojen akt MİDE CA TANISI üst gis endoskopisi+BX !!! bt (tanı kesinleştikten sonra klinik evreleme) eus (tm duvarı invazyonu, %85) laparoskopi (tanı ve evreleme, assit, kc met; peritona yayılım, çevre yapılara yayılım EĞER NEOADJ KT VERİLECEKSE RUTİNDİR, EVRE 2-3 DÜŞÜNDÜĞÜN HST %25 EVRE 4 ÇIKAR, PERİTON <1 mm MET BT GÖSTERMEZ, ASİTİ GÖSTEREBİLİR)
MİDE CA KLİNİK!!!! nonspe gis bulguları %95 iştahsızlık ve zayıflama %100 gizli kanama ve anemi (halsizlik, mukozalarda solukluk) %5 şiddetli üst gis kanaması disfaji (kardia tm) pilor stenozu bulguları (antrum tm) karında palpabl kitle, ağrı, hassasiyet hepatomegali, assit (kc met) krukenberg tm (over implantasyonu) blummer rafı (douglas yani rectovesical çıkmaza implant) sol supraklavikuler LAP (virchow) göbekte metastatik lezyon (sister mary joseph nodülü)
610
mide ca tomografi ile evreleme oral+ iv kontrast evre 1: lümen içine uzanan kitle evre 2: duvar kalınlığı> 1 cm evre 3: çevre yapılara invazyon evre 4: uzak met ERKEN MİDE KANSERİ tm mukoza ve submukozada sınırlı olduğu durumlardır (LN BAKILMAKSIZIN) tip1: lümen içine büyüyen ekzofitik (polipoid) tip2: minimal kalınlık artışı/ yassı lezyon/ deprese lezyon tip3: muskularis propriaya kadar inen (excavated) lenfatik tut %3 gibidir 5y sk mukoza tut %99, submukoza %93, lenfatik %70
mide ca yerleşim yeri antrum %30-35 kardia ve fundus %30-35 küçük kurvatur %20 tüm mide %10 büyük kurvatur %5 MİDE CA EVRELEME endoskopi, eus, akc ve batın bt, sitoloji, laparoskopi, laparoskopik usg, pet
611
mide ca t1, t2 CERRAHİ t3c t4 laparoskopi, sitoloji normal ve distal tm ise cerrahi prox ve korpus tm neoadj tdv periton ve kc met KT RT tm proximalde 5 cme kadar rezeksiyon sınırı, distalde duodenumda 2 cm sınır D2 tarzı diseksiyon patolojik evrelemede en az 15 LN D2’de ise en az 25 LN çıkarılması R0 rezeksiyon sağlanması (R1 mikroskopik, R2 makroskopik kalıntı) pankreatektomi ve splenektomi sadece T4 tm uygulanır
ERKEN EVREDE SADECE MUKOZA VE <2 cm EMR, ESD SUBMUKOZADA İSE D1, D2 REZEKSİYONU ANTRUM TM: distal subtotal gastrektomi+ RY gastrojejunostomi KORPUS TM: total gastrektomi+ RY özofagojejunostomi KARDİYA TM: total gastrektomi+ RY özofagojejunostomi proximal gastrektomi+distal özofajektomi+ özofagogastrostomi (YAPILMIYOR, alkalen reflüyü arttırıyor, gastrit ve özofajit, safra yukarı çıkıyor)
612
midenin 1/3 prox tm total gastrektomi tercih edilir, proksimal özofagial intramural yayılım göz önüne alınarak distal özofagusta frozen kontrolü yapılarak geniş (8-10 cm) rezeksiyon yapılmalıdır rekonstrüksiyonda ry kullanılır
kardia ve gastroözof bileşke (GEJ) tm total gastrektomi+ geniş ln diseksiyonu özofagogastrektomi (prox gastrektomi) DAHA NADİR siewert sınıflamasına göre tip 1: özofagus tm gibi tdv edilmeli tip 2 ve 3: mide kanseri gibi total gastrektomi yapılmalıdır
613
MİDE TM PROGNOSTİK FAKTÖRLER yaş, T1-T4, lauren veya borrman sınıflaması, rezeksiyon tipi (R0-2), LN met (N1-3), periton veya uzak organ met, LN diseksiyon tipi D1-4, tm tipi taşlı yüzük EN KÖTÜ, lenfoma EN İYİ B12 eksikliği demir eksikliği en fazla uygulanan D2 diseksiyonudur D3 artık yapılmıyor çünkü survival aynı D2 ile
HEREDİTER MİDE ADENOKANSERİ %1-2 OD, yüksek penetrans %60-80 CDH1 (E- cadherin) inaktivasyonu 2 jenerasyonda>3 kişi ve <40y gastrik ca öyküsü, diffüz tip TARANMALILAR (cdh1=e cadherin) kanser gelişmeden önce total gastrektomi yapılmalıdır GİST gis, omentum, mezenter, rp kaynaklı tm ihk’da CKİT+ cerrahi olarak SADECE KİTLE ÇIKARILIR düşük risk <2 cm <5 mitoz orta risk 2-5 cm yüksek risk >5 cm >5-10 mitoz ln met <%1 (yapsa kc yapar ve imatinib/ glivek verilir ve met odakların hepsi kaybolur POSTOP YÜKSEK RİSKLİLERE, eğer düşük ve ortaysa verilmez)
614
KİST HİDATİK ekinokokkus granülozus köpekler ana konakçı 2/3 kc erkek ve dişi organlar uterus içinde yumurtalar germinatif memb-kutikula-perikist enfekte dışkının gıda veya suya bulaşarak sindirim yoluyla alınması kirli ellerle oral yoldan almak köpek tüylerine bulaşmış kistleri oralle almak enfekte dışkının toza karışmasıyla ağız veya solunum yoluyla bulaşma portal ven geçilirse akc tut MULTİPL, SEPTALI, KIZ VEZİKÜLLÜ, HETEROJEN
gharbi tip1: anekoik, çift çizgi işareti, aktif kist, sadece sıvı toplanması gharbi tip2: bal peteği septalar, gül gharbi tip3: kutikula perikistten aydı, nilüfer yaprağı görünümü gharbi tip4: heterojen hiperekoik (parlak) ve hipoekoik alanlar, yün yumağı görünümü, kız vezikül yok inaktif gharbi tip5: duvar kalsifikasyonu (kireç), inaktif AMELİYAT ÖNERİLMEZ, canlı değil, >55Y
615
kist hidatik klinik: kitle etkisi komplikasyonlar (enfeksiyon, rüptür sonucu peritoneal yayılım veya bilier- bronşial ağaca fistül) kist hidatik tedavi nedeni!! rüptür (yayılma, anaflaksi kız vez kistleri) kc parankimi, safra yolu, bronşial ağaç, periton içine yayılabilir kist enfeksiyonu
KİST HİDATİK CERRAHİ ENDİKASYONLAR!!!!!! çok sayıda kız vezikül içeren büyük tip 2-3b kistler perkütan tdv uygun olmadığı spn veya travmatik rüptür riski fazla olan tek yüzeyel yerleşimli kc kistleri safra yollarıyla ilişkili kistler çevre vital organlara bası yapan kistler komplike kistler CERRAHİ KONTRENDİKE: çok küçük kistler tip 4-5 CERRAHİDEN ÖNCE VE SONRA MEDİKAL TDV
616
PAIR tip 1, >5 cm, inop, relaps, medikal tdv yanıtsızsa bilier fistül varsa ve >tip1 YAPMA MEDİKAL <5 cm, multipl kist ve birden fazla organ, inop, peritoneal kistler kr hepatik hst, rüptür riskli kistler, ki dep YAPMA
CERRAHİDE SKOLASİDAL AJANLAR etanol %70-95 hipertonik salin povidon iyodür setrimid ! intrahep safra yolu darlığı yapabilirler albendasol kist basıncını ve sekonder kist hidatiği azaltır preop 1 gün, postop 3 ay KİST HİDATİĞİN CERRAHİ TDV açık/ laparoskopik konservatif/ radikal parsiyel kistektomi/ kc rezeksiyonu povidon iyodür verdikten sonra 10-15 dk bekle, koterle küçük delik aç (kesi sarı, koag mavi) kız veziküller alınır ve batikonlu solüsyona koyulur unroofting (çatıyı açma) sonra fistül var mı incelenir (safraya lipit solüsyonu verilir) içine omentum koyulur, tekrarlama riski azalsın diye KİSTİN İÇİNDE SIVI VARSA SAFRAYA AÇILMAMIŞ DEMEKTİR, DRENE EDİLMELİDİR
617
PERİKİSTEKTOMİ biraz kc dokusunu da alarak eksizyon hastanın lokalizasyonu uygunsa kisti içine alacak şekilde hepatektomi yapmak kist duvarı da alınmış olur unroofting’te ise duvar hastada kalır kc çıkarmak için yarar zarar oranına bakmak lazım kist hidatik cerrahisi komp: safra fistülü, safra yolu darlığı, rekürrens
SAFRA FİSTÜLÜ: %1-10 tdv endoskopik drenaj: sfinkterotomi, stent, nazobilier drenaj başarı oranı %83-100 fistül kapanma zamanı 2-6 gün stent süresi 2-4 hf SAFRA YOLU DARLIĞI: skolisidal ajanlar, diffüz kostik sklerozan kolanjit (sekonder bilier siroz, portal HT- asit, özofageal varisler) endoskopik tdv bilier bileşke tutulumu genellikle safra kaçağı sonrası oluşur konservatif endoskopik tdv REKÜRRENS: konservatif cerrahide %10, RİSK FAKTÖRLERİ!!!! kist çapı>7 cm, kist hidatik öyküsü, kist sayısı, cerrahın deneyimi laparoskopik yöntem, peritoneal ve ekstrahep yayılım için risk faktörü
618
KİST HİDATİK KOMPLİKASYONLARI kc parankim kompresyonu kist enfeksiyonu safra kanalına rüptür bronşial rüptür peritoneal boşluğa rüptür diğer organ ve boşluklara rüptür KC PARANKİM KOMPRESYONU: kist yerleşimine bağlı; safra kanalı ise tıkanma ikteri, hepatik ven ise budd chiari send, vci, presinüzoidal portal ht KİST ENF: pyojenik kc apsesi, sağ ÜK ağrısı, ateş, titreme, lökositoz, CRP tdv: sıvı res, antibiyo, endoskopik/ perkütan/ cerrahi drenaj
SAFRA KANALINA RÜPTÜR: en sık komp minör ise postop safra kaçağı major ise tıkanma ikteri, kolanjit prediktif fak: yaş, sarılık, kist hidatik öyküsü, preop GGT yüksekliği, kist>10 cm (>7.5 cm ise kistobilier fistül %79) major intrabilier rüptür> 5 mm %5-10 %65 hastada KİST HİDATİK İÇERİĞİ minör intrabilier rüptür<5 mm safra kanalı içinde kist hidatik içeriği nadiren
619
PERİTONEAL BOŞLUĞA RÜPTÜR: %1-8 spn veya travmatik asemp/ karın ağrısı, bulantı, kusma, ürtiker sistemik anaflaksi %1 mide ve duo, perikard, vci rüptüre olabilir
ALVEOLAR KİST HİDATİK ekinokokkus alveolaris, daha agresif tm gibi evrelemesi var R0 radikal cerrahi yapılır yoksa nüks albendazol (YAŞAM BOYU) girişimsel işlemler (gerekliyse) kc rezeksiyonu! (ek organ rezeksiyonları da, kistektomiler işe yaramaz) palyatif rezeksiyondan kaçınılmalı, kc tx kontrendike olan vena porta veya vci rezeksiyonu varlığı, albendazol ile kombinasyon kc transplantasyonu vena cava çıkarılmalıdır çünkü genellikle tutulumu çoktur greft takılır ve renal venler anastomoz edilir KC TRANSPLANTASYONU ENDİK!!! şiddetli kc yet yaşamı tehdit eden rekürren kolanjit radikal kc rez yapılamayan durumlar albendazol 10-15 mg/kg/gün 2 doz mebendazol 40-50 mg/kg/gün 3 doz 10y sk %80-83
620
kc’de kanlanma azlığı çok görülmez şok hariç ana hepatik a. genellikle infarkt OLUŞTURMAZ transplant kc hepatik arter trombozu bilier ağacın nekrozu intrahep arter dalında anemi, neop, poliarteritis nodosa, sepsis ANEMİK İNFAKRT (NEKROZ) komşuluğundaki portal ven dallarına da bası yapar, genel bir perfüzyon azlığı, SUBKAPSÜLER, AÇIK RENK ve hiperemik infarkt alanları PORTAL VEN: obs veya tromboz (tolere, portal HT, fatal) hepatik arter tıkanmasına göre daha sık ekstrahep portal ven obs nedenleri: batın içi enf/ sepsis (piyeloflebit= damar endoteli hasarlarında ve kan akımının boz meydana gelen trombosit agg) hiperkoag (myeloprolif hst) cerrahi/ travma sonrası trombozlar portal venin hcc ile invazyonu splenik ven trombozu (portal vene uzanabilir) siroz (%25 PVT) neonatal dönemde umblikal ven kateterizasyonu
intrahep portal ven obs: akut trombozu ZAHN İNFARKTU (gerçek nekroz değil, HEPATOSELLÜLER ATROFİ VE KONJESYON!!!!! koyu renk) küçük portal ven dalı hst: non-sirotik portal HT nedeni paraziter (ŞİSTOZOMA) obliteratif portal venopati (portal fibrozis ve ven dallarında obliterasyon) romatolojik hst, HIV eşlik edebilir !!
621
KC kanın drene olamadığı durumlar: portal kan akımını yavaşlatan EN SIK İNTRAHEP SİROZDUR!!! (direnç artar) sinüzoid düzeyi (santral ven) obs: orak hüc anemi, DİK (fibrin birikimi), eklampsi, sinüzoidlerin metastatik tm hüc oklüdasyonu MASİF HEPATİK NEKROZ VE HEP YET GELİŞEBİLİR PELİOSİS HEPATİS: kc’de KAN DOLU kistik boşluklar EPİTELİ YOK sinüzoidal geniş, aids’e eşlik edebilir (endotel hüc bartonella hensela), kanser; tbc, post tx ims, hormon ilaçları (anabolik steroid, OKS, danazol) hepatik kanın dışa akımını engelleyen herhangi bir durumda oluşur SİNÜZOİDAL DİLATASYON PRİMERDİR
PASİF KONJESYON VE SENTRLOB NEKROZ SAĞ KY: kc siyanotik, gergin, hafif büyümüş zon 3te konjesyon, zamanla santrlob hepatosit kordonlarında ATROFİ SOL KY VE ŞOK!!!!!!!! hipoperf ve şokta santrlob İSKEMİK NEKROZ hipoperf ve konjesyonda santrlob HEMORAJİK NEKROZ akut pasif konjesyon: NUTMEG KC (hindistan kc, muskat kc, şok kc) NOKTA NOKTA BENEKLİ KANAMA uzun sürerse kr konjesyon KARDİAK SKLEROZ VEYA KARDİAK SİROZA NEDENDİR
622
hepatik ven trombozu (budd chiari) 2-3 hepatik vebin akut, subakut, kr oklüzyonuna sekonder hepatomeg, asit, abdominal ağrı. kc ileri derecede kan birikimi %30 idiopatik, myeloprolif hst (polisitemi vera), koag boz, antifosfolipid antikor send, paroksismal nokturnal hemoglobinüri, intraabdominal ca (hcc), OKS kullanımı tromboza eğilim artar, kan akımı azalır MAKROSKOPİ: akut trombozda kc şişkin, kanamalı, kapsülü gerilmiş, simsiyah, major venlerde trombüs MİKROSKOPİ: şiddetli santrlob nekroz, konjesyon, kr olayda fibrozis ve siroz
SİNÜZOİDAL OBS SENDROMU (VENOOKLUZİV) kcde drenaj boz ZON 3TEKİ SANTRAL VENİN OKLÜZYONUYLA!!!! bitkisel çaydaki PİROLİZİDİN ALKALOİDİ alanlarda, allojenik Kİ nakli hst, KT alan hst sinüzoid endotelinde toksik hasarlanma endotelde dökülme, disse aralığına eritrosit geçişi zon 3te hepatosit nekrozu hüc debrisinin terminal hepatik venülde birikmesi
623
İLAÇ VE TOKSİNE BAĞLI KC HASARI doza bağlı veya idiosenkratik (bağımsız ve nadir) direkt toks (CCl4) aktif toksine dönüşüm hüc pro modifiye edilmesiyle immun rxn uyarılması !!!ilaç rxn viral hepatitten ve diğer patolojilerden morfolojik olarak ayrılmaz, klinik bilgi çok önemlidir NONSPESİFİK DEĞİŞİKLİKLER kolestaz, kolestatik hepatit, hepatosel nekroz, yağlı kc hst, fibrozis, siroz, granülomlar, vasküler lezyonlar !!! EN SIK AKUT ASETAMİNOFEN !!! EN SIK KRONİK ALKOL alkolik kc hst 3 tabloya neden olabilir 1) hepatosel steatoz (reversibl) 2) alkolik hepatit (SH, tdv olmazsa siroz) 3) fibrozis/ siroz
ALKOLİK STEATOZ >%5, mikst steatozdur; kr alkoliklerin %90ında, inflamasyon ve nekroz YOK, lipogranülom olabilir asemp hepatomegali PERİVENÜLER BAŞLAR (ZON 3) alkol bırakıldığında 2-4 hf yağlanma gider düşük oranda fibrozis ve siroza progresyon KC BÜYÜK >1.5-2 kg, SARI, YUMUŞAK, PARLAK saf mikroveziküler: nuc yeri değişmez, hidropik şişmeden ayrımı zor, reye send, gebelik toks, akut klinikler OİL RES O, SUDAN BLACK makroveziküler steatoz büyük beyaz
624
ALKOLİK STEATOHEPATİT kr alkolizmde %17 asemp, kcft yükselmesi, %25 YETMEZLİK %39 SİROZ yağlı değ+ nötrofil+ hüc hasarı (balonlaşma, konfluan nekroz)+ mallory denk cisimcikleri %65, dev mitokondriler, chicken wire fibrozis !! hücresel hasarlanmanın ilk bulgusu hidropik şişmedir, sonrasında nekroz ZON3TEN BAŞLAR (VENOSENTRİK) MALLORY DENK CİS: ubikutin, P62, CK 8-18 NONSPE, intermed filaman GÖRÜLEBİLDİĞİ DURUMLAR!!!!!! nash, ash, kolestaz, wilson, ilaç, malign kc tm
ALKOLİK SİROZ (LAENNEC SİROZU) <3 mm mikronodüler başta mikronodüler ve büyük yağlı kc daha sonra fibröz doku arttıkça kc küçülür makronodül görülür alkol bırakılınca yağlanma azalır nodüller iskemik nekroza uğrar geniş fibrotik alanlar oluşur (robbins) >160 gr/gün 10-20 yıl ağır kc hasarı alkoliklerin %10-15inde siroz gelişir cinsiyet, genetik, etnik farklılıklar, komorbid durumlar hasarı etkiler kadınlarda hasarlanma daha şiddetli steatozda artmış FFA ve azalmış LP sek
625
NAFLD metabolik sendromla beraber (dm, glu intol, insulin rez, dislipidemi, ht, santral obezite, mikroalbuminüri) yağ met bozulmuştur NASH= steatoz, inflamasyon (lobüler inf, mikrogranülomlsr, portal alan inf) hüc hasarı (balonlaşma, asidofilik cis, litik nekroz, megamitokondri, mallory, glikojenize nuc) fibrozis venosentrik zon 3+ portal hastalığın akt ve evresi skorlamayla bulunur HİSTOPATOLOJİSİ ALKOLİK HEPATİTLE AYNIDIR VE İKİSİ DE SİROZ VE HCC YAPAR AMA NAFLD DAHA YAVAŞ BİR SÜREÇ HCC YAPANLAR: HH, SH, ALKOLİK SİROZ
HEMOKROMATOZİS organlarda demir birikimine bağlı inflamasyonu TETİKLEMEDEN, fibrozis gelişmesi ve bunun sonucunda HCC gelişimi herediter veya sekonder kc pank kalp eklem endokrin normal 2-6 gr’ın 0.5i kcde burada >50 gr MİKRONODÜLER SİROZ, DM, HİPERPİG E>K, 5-6. dekatta, HFE TFR2 HJV MUT demir dokulara direkt toks etkili serbest radikal hasarı ile lipit peroks, stellat hüc akt ile kollajen sentezi, reaktif oksijen radikalleri ve demir, DNA hasarı, hüc ölümü ve HCCye predispozisyon hüc hasarı BAŞTA GERİ DÖNÜŞLÜDÜR
626
Hh hepsidin inhibitördür ferroportin bazalde kana verir hepsidin sentezi azalır ve aşırı demir birikimi HFE gen mut en sık H63D ve C282Y erişkinde tfr2 mut daha nadir juvenil tipte ise hamp veya hjv mut, daha ağır seyreder hepatosit içinde pigment birikimini PRUSYA MAVİSİYLE GÖSTERİRİZ sekonderde ise kuppfer içinde birikim OD KALITILIR, pank fibrozis, siroz makroskopi: kc büyük, çikolata rengi mikroskopi: hemosiderin birikimi PERİPORTAL (ZON1) HEPATOSİTLERDEN BAŞLAR, daha sonra kuppferde birikim olur, İNFLAMASYON YOK, FİBROZİS YAVAŞ biyokimyasal kuru demir ağırlığı, >10 bin pankreasta diffüz interstisyel fibrozis, parankimal atrofi, tüm hüc demir birikimi, kalpte myofibrillerde depolanma, ciltte kurşun mavisi renk (melanin+demir), eklem (akut sinovit, psödogut), testis
WİLSON HST OR 13. kromozom, ATP7B mut safraya bakırın atılımı azalır, seruloplasmine bağlanma azalır kc, beyin ve gözde birikim bakır duo ve prox ibden emilir portal sirkülasyona albumin ve histidin ile kompleks oluşturarak transport edilir serbest bakır hepatosite alınır a2 globulinle birleşir serüloplasmin plasma bakırının %90-95 daha sonra yıkılır hepatositte
627
WİLSON HST MORFOLOJİ NONSPE BUNLAR DESTEKLEYİCİDİR:::: yağlı değişiklik akut veya kr hepatit siroz massif kc nekrozu >250 mg histokimyasal boyalarla bunların hepsini ayırmak gerekiyor (bakır, safra, demir, lipofuksin) RUBEANİK ASİT, RODANİN, HE
A1 ANTİTRİPSİN EKS OR, PAS BOYASIIII nötrofilden salınan proteazları inh eder ve hepatositlerde sentezlenir 14.krom ve polimorfik( Pi ZZ, MZ, MM) mutasyonunda MUTANT PROTEİN OLUŞUR ve sitoplazmada birikir %10-15 kc hasarı meydana gelir siroza kadar ilerleyebilir (nedeni bilinmeyen sirozda çıkabilir) AMFİZEM, KCFT BOZ PERİPORTAL (ZON1) SİTOPLAZMİK GLOBÜLLER
628
h içi %40 sıvı %15 interstisyum hüçre içinde K, Mg, P en yüksek sodyumda denge primer olarak böbrekle sağlanır 135-145 olmalı Posm= 2(Na+K)+BUN/2.8+ glikoz/18 normal osm=290-310!!!! amaç bu seviyede tutmak sodyum ve su bağımsız mekanizmalarla dengede tutulur OSMOLARİTEYİ ARTTIRAN= hipernatremi, hiperglisemi, donörde varsa kc kullanılamaz 1500 ml su ağızla alınır kalan katı gıdalar ve besin oksidasyonuyla GÜNLÜK SU KAYBI: 250 ml dışkı 800-1500 ml idrar 600 ml insensibl (terleme2/3, solunum1/3) sadece katabolizma 500-800 ml idrar çıkarır
gözlenemeyen (farkedilemeyen) su kaybı deri %75, akc %25 hipermerabolizma, hipervent, ateş hipertermi vücut ısısındaki 1 derecelik artış günde 250yi aşabilir GİS SEKRESYONLARI: K en fazla tükürükte Na en fazla safrada Cl en fazla midede mide kaybı Sf+ k duo ve ileum kaybı RL OSMOLARİTE AYNIYSA İNTRASEL SIVI SABİT KALIR
629
SIVI VE ELEKTROLİT DURUMUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ idrar miktarı deri turgoru ve ısısı (çocuklarda) ağız kuruluğu, vücut ağırlığı susuzluk hissi, nöromusk irritabilite terleme, ödem, vital bulgular boyun venöz dolgunluk hemodinamik parametreler
hacim değişiklikleri klinik olarak tanı koydurucudur hacim eksikliğinde indirekt göstergeler BUN/kre oranında yükseklik (>10) Htc yükseklik!!! artan asidoz artan idrar özgül ağırlığı artan idrar osmolaritesi (>450) AZALAN SODYUM KONS (<20) ortostatik kb değişikliği prerenal azotemi= hipovolemi eğer bun/kre 10 veya daha düşükse böb hasarı HİPOVOLEMİ NEDENLERİ: daha çok böbrek dışı kayıp (kanama, kusma, NG, diyare, deri, travma, enfeksiyon, RP organlarda 3. boşluğa kayıp, int obs) periton kalınlığı<0.5 cm ise 6-8 litre sıvı kaybetmiştir nefropati, diürez, interstisyel nefrit, KBY hormon eks: DI, aldosteron eks
630
cerrahide hücre dışı sıvı hacmi eksikliği EN SIK patoloji akut hızlı kayıplarda erken dönemde sss ve kvs bulguları geç dönemde ise doku bulguları barbitürat intoks gibi konfüzyon hipotansiyon, taşikardi prekapiller VK, şant, hüc şişmesi (anaerobik glikoliz, asidoz, NaK pomp çalışamaz ve hücreye sodyum su girişine neden olur) şokta kaybedilenden daha fazla sıvı verilmeli (x3-8), şokta %5 dekstroz verilmez 1 lt %5 dekstroz sadece 75-100 ml arttırır bu yüzden bu sıvı sadece hipertonik hacmin azaldığı ve aşırı terlemede kullanılır 1 lt sf verildiğinde kan hacmi 300 ml artar, yanık, kanama, gis ve böb kayıpları SSS: uykusuzluk, apati, yavaş yanıt, anoreksiya, normal akt durması, koma, gerilme reflekslerinde azalma GİS: iştahsızlık, yemeği reddetme, sessiz ileus ve distansiyon KVS: ortostatik hipotans, tk, VEN VE NABZIN KOLLABE OLMASI, siyanoz, kalp seslerinin derinden gelmesi, soğuk eks, periferik nabızların kaybolması DOKU: atonik kas, çökük gözler
HACİM FAZLALIĞI ödem, venlerde belirginleşme, kardiyak çıkımın yükselmesi, kalp seslerinde artışı, üfürüm, sıçrayıcı nabız, gallop ritmi, ral, pulmoner ödem sistemik venöz basınç artışı (KY, konstruktif perikardit) lokal venöz basınç artışı (KY, vena kava ve portal ven tıkanıklığı) kombine: siroz primer hormon fazlalığı: primer aldos, cushing primer böb sodyum birikimi (BY)
631
HİPONATREMİ izotonik (sodyumdan fakir sıvılardan glikoz, mannitol, glisin kullanımı) hipertonik (hiperglisemi özellikle hızlı hipertonik sıvı verilmesi glikoz gibi) hipotonik (su intoks, cerrahide hipotonik sıvıların verilmesi, uygunsuz ADH sal) en sık nörojenik bulgular (serebral ödeme bağlı letarji, konfüzyon, bulantı, kusma, kasılma nöbeti, koma) kronikte ise sss bulguları yoktur (na:100) KCl kaybı beyin ödemini azaltır TEDAVİ: izotonik ve hipotonikte etkene göre, hipovolemikte %0.9 nacl hipervolemikte su kısıtlaması, ileri KY nitrat, ACEİ sodyum eks: 0.6xkilox(125-ölçülen Na) sodyumu yükseltmede dikkat edilecekler: 24 saatte max 12 yükselt %3-5 Nacl kullan (daha konsantre) saatte 0.5ten az yükselt her 1-2 saatte bir Na seviyesine bak kan seviyesi >125 hipertoniği durdur genelde 250 ml %3-5 nacl 4-6 saatte ver
HİPERNATREMİ saf su kayıpları hipovolemikte cerrahi, trakeostomi, yanık, KBY, kısmi idrar yolu tıkanması (300-500 ml elektrolitsiz sıvı verilmeli eğer SF verilirse hipovolemik hipernatremi) hipervolemik: cerrahide iyatrojenik (nahco3 aşırı sf verilmesi) izovolemik: diyabetes insipidus (donörlerde düzeltilmeli) nörolojik letarji, yorgunluk, irritabilite, fasikülasyon, koma, konvülsiyon; irreversibl nörolojik hasar (semp >320, 360-380 osm KOMA VE SOL DURUR)!!!
632
HİPERNATREMİ TDV su eks= 0.6xkilox(serum Na/140-1) HİPERNATREMİ SÜRATLİ DÜZELTİLMEZ, NÖROLOJİK HASAR OLUŞTURUR hesaplanan su eks yarısı 24 saatte verilmeli, geri kalanı 2-3 günde düzeltilmeli sıvı ağızdan verilmeli eğer alamazsa %5 dekstroz hiponat ve hipernat yavaş düzeltilmelidir DI tdv santral tipte desmopressin asetat 10-40, nefrojenik tipte ilaç ve elektrolit
POTASYUM h içi %2si ekstrasel 50-100 %90ı idrarla atılır HİPOKALEMİ CERRAHİDE EN SIK GİS KAYIPLARI (diare, kusma, NG) böb kayıp (diüretik, sıvı mobilizasyonu, amfoterisin B, hiperaldo) deriden kayıp akut hüc içine K kaybı (met alkaloz, MI, aşırı insülin, hipotermi, teofilin zehirlenmesi) TPN başlangıcı sonrası (refeeding send, glu artar pot azalır, süratle bölünen hüc) hafif tipinde klinik yok k>3 KVS BELİRGİN paralitik ileus ve tendon refleks kaybı flask paralizi kalp kasında kontrakt azalması EKG’de düşük voltaj, kardiak aritmilerle ortaya çıkar (T dalgasında DÜZLEŞME, ST DEP) her 1 azalmada 200-400 kaybedilir POSTOP İLK 24 SAAT İÇİNDE SIVILARA KONMAMALI saatlik verme hızı 20 monitorizasyonla diyabetik ketoasidoz, kardiak aritmilerde 60-80 yüksek kons K subklavien venden verilmemeli K kaybı= normal-ölçülenxvücut ağırlığı %4
633
HİPERKALEMİ >6.5 semp psödohiperkalemi lökosit ve trombositlerden K salınımı (hemoliz) insülin eks, beta adr res blokajı, akut asidoz, rabdomyoliz, hüc hasarı (KT sonrası), dijital intoks, iskemik eks reperf hasarı EKG’de sivri T TDV: nonsel beta adr ilaç, ACEİ, antienf kesilmeli, oral alım azaltılmalı nahco3, dekstroz, insülin ver beta agonist inhalasyonu kalsiyum EN SON ÇARE DİYALİZ
PARENTERAL SIVI TDV kristaloidler ucuz izotonik (RL, SF) 154-154 %25i intravasküler mesafede kalır RL amfoterisin b, tiopental ve kanla biyoyar azalır SF AŞIRI KULLANILIRSA HİPERKLOREMİK MET ASİDOZ!! sf endikasyonları: hiperkalsemi, hiperkalemi, hiponatremi, met. alkaloz HİPERTONİK TUZ ÇÖZELTİLERİ: tek başına veya kolloidlerle beraber az miktarda sıvı verilmesi için endike damar içi hipertonisite az sürer ekstra ve intravask mesafeye dağılır yan etkileri: hiperkloremi, hipernatremi, hipokalemi, santral pontin demyelinizasyonu
634
HİPOTONİK SIVILAR %5 dekstroz, %0.45 NaCl serbest su eks gidermede KOLLOİDLER hipotansiflerde veya kristaloidler işe yaramıyorsa alb<2,5 ise albumin kullan serum pro<5 dekstran: hacim arttırma, tromboembolizm proflaksisi, periferik dolaşım düzenleyici, intravask hacmi arttırır yan etkileri BY, ozmotik diürez, koagülopati, crossmatch boz, allerjik rxn 40-70 nişasta (hidroksi) iv volümü hızlıca yükseltir endikasyonları: şok, travma, sepsis, yanık hiperamilazemi yapar penta ise daha düşük ağırlıklı tipidir masif kanamalarda tansiyon yükseltmek için kolloidler kullanılmalı kan gelene kadar
SIVI TDV GENEL KURALLARI!!!! idrarla kayıp 1-1,5 L insensibl 750, gayta 250 minimum idrar 800 olmalı idrar miktarını 0.5-1 ml/kg olacak tarzda sıvı verilmeli !!!! SIVI MİKTARI: ilk 10 kg için 100, diğer 10 kilo için 50, kalan kilo başına 20 ml metabolizma için yetmez TPN ihtiyaç var protein koruyucu etkisi
635
TPN ENDİKASYONLARI!!!! yd TOF, gastroşizis, omfalosel yd kısa bağ sendromu erişkinde kısa bağ (<100 cm kolon ve ileo çekal valv yok, <50 cm kolon ve ileoçekal valv var) yüksek debili enterokütan fistül (>500 cc) major cerrahi sonrası 7-10 günden uzun süreli paralitik ileus kanser hastaları cerrahi tdv öncesi 5 günden uzun hipermetabolik durumu olan kritik hst
TPN UYGULANMAYACAK DURUMLAR <8 cm bağ infant beslenme durumu iyi erişkin deserebre olan hst ileri metabolik boz (azotemi, ensefalo) GİS kullanabilen hst
636
TPN’de farklı şeyleri aynı anda veriyoruz (yağ khidrat pro total sıvı elektrolit element) 1 gr nitrojen 100-200 cal verilmeli dekstroz oranı 4 mg/kg/dk fazla olmamalı yağ oranı 0.7 mg/kg/gün fazla olmamalı 1 gr/kg pro olması lazım şeker 4 cal 1000 cc %5 dekstroz 50.4 200 cal
METABOLİK ASİDOZ artmış anyon açığı: etilen glikol, salisilat, metanol, ketoasidoz, laktik asidoz, by normal: asit uygulaması, bikarb kaybı, gis kayıp, üreterosigmoidostomi, renal tübüler asidoz, karbonik anhidraz inh anyon açığı yoksa: hiperalimentasyon, asetazolamid, renal tübüler asidoz, pankreas fistülleri, aşırı SF verilmesi, üreteral diversiyonlar, diyare
637
ASİDOZ TDV metanol etanol glikol salisilat diyalizle tdv edilebilir şokta perf düzelt aşırı bikarb verilmesi alkaloza ve eğrinin sola kaymasına ve hüc içi asidoza neden olur bikarb açığı: kilox (24-ölçülen) kan bikarbonatı <15 iken TEDAVİ!!!! hesaplanan miktarın yarısı hemen, geri kalanı 1-2 saatte verilmeli bikarbonat ampulleri 10 meq co2 üretimini engelleyen carbicarb (sodyum+ karbonat+ bikarbonat) ASİDOZ TDV DAHA SÜRATLİ OLMALI PH<7.2 İSE KATEKOLAMİN CEVABI OLMAZ VE KONTRAKT AZALIR
artmış osmolar gap (>25): etilen glikol (idrarda oksalat kristalleri) metanol zehirlenmesi (görme boz) normal osmolar gap (<25): ketoasidoz, laktik asidoz, üremik asidoz, salisilat lab incelemeleri: bun, cr, glikoz, laktat, keton, etanol, salisilat, osmolar gap anyon açığına bağlı asidozda bulgular: solunumda koku, kulak çınlaması, hipotans, kussmaul send, içki ilaç öyküsü
638
kronik steroid kullanımı sonrasında kesildiğinde sürrenal yetmezlik görülüp hidrasyona ve glikoza yanıtsız hipotansiyon görülebilir. Kortizon vermek gerekir. METAB ALKALOZ mk fazlalığı, pot azlığı diüretik, gis kaybı tpn, antiasit GFR azalma bikarb emiliminde artış (hiperkarbi, pot eks) kas krampları, yorgunluk, aritmi, hipoksi, SIVI TDV ELEKTROLİTLERİ DÜZELT POTASYUM VE KLOR VER, hiperaldo varsa SPİRİNOLAKTON ver RESP ASİDOZ narkotik, sss travması, atelektazi, plevral sıvı, pnö, ameliyat kesisine bağlı ağrı, diyafram hareketliliğinde kısıtlılık (asit, kompartman send, distansiyon)
RESP ALKALOZ anksiyete, ağrı, travma, menenjit, gram- bakt, tirotoksikoz, hipoksemi pco2>40 resp asidoz hco3<24 met asidoz anyon açığı Na- (cl+hco3) 10-14 olmalı
639
hiv hücre içine girinceye kadar çok az ihtimalle hayatta kalabiliyor bulaş öz çok az ama hüc içine girdiğinde çok dayanıklı retrovirüsler tek sarmallı RNA içeren zarflı virüslerdir, RT enzimiyle DNAya çevirip konakçı kromozomuna entegre etme öz sahip gp120, cd4’e bağlanır hiv etkisiyle bağ sisteminin giderek baskılandığı kr enfeksiyon CD4 T HÜC TEMEL HEDEFTİR cd4 hüc sayısı giderek azalır fırsatçı enf ve ca ort çıkar DOKU MAKROFAJLARI DA CD4 RES BAĞLANIR CİNSEL TEMASTAN 4-5 GÜN SONRA TÜM LN TUTULMUŞTUR
hiv ile enfekte kişi 38 mn, yeni enf 1.8 mn, AIDSe bağlı ölüm 690 bin %68i ilaca erişebiliyor afrika> amerika 2010dan beri yeni hiv ve mort azalıyor (tüm dünyada DOĞU AVRUPA VE ORTA ASYA HARİÇ) yeni tanı tr >%49 ölüm >%57 türkiyede yeni hiv 30-40 bin bildirim formu hekim tarafından doldurulmalıdır EN FAZLA GENÇ YETİŞKİNLER 15-35 KR VULVOVAJİNİT TBC TGP ZONA CANDİDA ÖZOFAJİTİ PERİFERİK NÖROPATİ TOXOPLASMA GONDİ SERVİKAL KANSER VARSA ANTI HIV BAK!!!!!!
640
HIV ENF KLİNİK SEYRİ virüsün bulaşması 1 ay sonra akut hiv enf asemp dönem erken semp dönem geç semp dönem (AIDS) ileri evre BELİRTİLER ateş (38-40) gece terlemesi sınırları belirgin kırmızı makül makülopap lezyonlar üst gövdede, boyun, yüzde ağrılı oral, vajinal, penil ülserasyonlar baş ağrısı, iştahsızlık, kilo kaybı halsizlik, yorgunluk, artralji, myalji LAP
ASEMP ENF: bazı hastalarda persistan jeneralize LAP (PJL), inguinal bölge dışındaki en az 2 bölgede >3 ay devam eden lap, ağrılı ve bilateraldi ERKEN SEMP: kr enf döneminde ciddi imm baskılamanın olmadığı (CD4>200), bazı klinik send, HIV enf daha sık görülmekte basiller anjiomatoz, pelvis enf, tubooveryen abse komp, tkr veya birden fazla dermatomu etkileyen herpes zoster, İTP, >1 ay ateş ve ishal B tipi konstitüsyonel semp, listeriyoz, oral kıllı lökoplaki, orofaringeal kandidoz, >1 ay ve tdv zor vulvovajinal kandidoz, servikal displazi veya KİS, periferik nöropati
641
AIDS kr enf sonucunda cd4<200 veya fırsatçı enf, malignite, etyolojisi açıklanamayan ve kontrolsüz HIV enf ile düşünülen tükenme send veya ensefalopati hematolojik boz, lökopeni, trombositopeni İLERİ EVRE AIDS cd4<50 yaygın m. avium enf ve CMV daha sık görülür ART kullanılmadığında ort yaşam süresi 12-18 ay
hiv temel bulaşı cinsel ilişkidir her çeşidiyle bulaşabilir ama tükürükte azdır ve oral seksle daha az bulaşır viral yük çok fazlaysa bulaşabilir !!!!! KAN TX> enj iğnesi paylaşımı> anal> perkütan yaralanma (10 binde 30)> penil vajinal ilişki> mukoza> oral ısırma, tükürme, vücut sıvı sıçraması (semen, tükürük), seks oyuncakları İHMAL EDİLECEK DÜZEYDE AZ!!!!
642
kesici- delici aletler virüsü taşıyan kişide kullanıldıktan sonra uygun temizlik yapılmadan bir başkasında kullanılan aletler dövme, piercing aletleri tıraş bıçakları, manikür aletleri, diş fırçası şırınga HIV+ %5-10u çok az ama risk hep var HETEROSEKSÜEL> HOMOS> DAMAR İÇİ MADDE !!!! yemekle, havuzla, hapşırmayla, öpüşmeyle, bardaktan, sivrisinekten, tuvaletten HIV BULAŞMAZ!!!!!
ANNEDEN BEBEĞE HIV hiçbir önlem alınmazsa bulaşma riski %13-40 anne tdv olursa %0 tdv bırakılınca viremiden dolayı bulaş söz konusu HIV+ doğan bebeklerde enfeksiyon hızlı ilerler, hastalığı kontrol altına almak zor
643
HIV testi (4. kuşak elisa testi: p24 antijeni, nonspe antikorlar IgM ve IgG) en erken 15 gün, en geç 45 gün bakılmalı hiv rna testi tanı amacıyla kullanılmaz (erken dönemde <15 gün GEBELER TEK ENDİKASYONU) hızlı testler (trde yok) kondomsuz ilişkiden 15 gün geçtikten sonra bakılmalı elisa+ ise doğrulama tanısı gerekir (hiv rna western blot) ikisi de negatifse negatiftir, bir kez bakılması yeterlidir ilk çıkan hivrna, sonra hiv p24 antijeni sonra hiv antikoru hiv enf yıllar boyu hiçbir belirti vermeyebilir, hiv ile temas etmiş olma riski bulunan herkes test yaptırmalıdır risk devam ediyorsa test belli aralıklarla tekrarlanmalıdır
virüs bulaştıktan sonra 2-10 yıl belirtisiz dönem ve kişi bulaştırıcı bağ sis yıkılması sonucu AIDS dönemi (inf ve ca) kilo kaybı, ishal, akc enf, ağızda yaralar, lenf bezlerinde şişme aids evresindeki bireyi doğru tdv ile tekrar taşıyıcılık dönemine döndürmek mümkündür hiv+ bu durumlarını bildirme zorunlulukları yoktur, bazı işlerde çalışamazlar (asker, polis, seks işçisi) hivden korunmanın en önemli yolu kondom kullanmak, ön sevişmede penis ereksiyon olana kadar genital temas olmamalı kondomsuz tek eşlilik, madde bağ olmamak önemli prezervatif %100 koruyucudur PREP (çok aktif cinsel hayat hf>5 ise her gün alınmalı, MSM grubunda, kondom kullanamıyorsa HIV 2li kombinasyondan 1 tane. Her ilişki için cinsel ilişkiden 48 önce ve 48 saat sonra alınmalı) gebelik öncesi test bakılmalı, gebe hiv+ ise ilaç tdv HIV TDV en az 10-15 yıl ilaç yan etkisi yok 3 ilaç CİNSEL YOLLA BULAŞAN HST hiv, hbv, hcv, sifiliz (frengi), bel soğukluğu, klamidya, genital uçuk ve siğiller (hpv), mantar sifilizin bağışıklığı hiç yoktur
644
ÜRİNER SİS ENF pyüri+ klinik semp+ böb, toplayıcı sis ve mesanede bakteri bulunması en sık görülen bakt enf PYÜRİ BAKILMASI: 16 karede lökositler sayılır santrifüj edilmiş idrar: 40x HS>10 mm3 tavsiye edilmiyor santifüj edilmemiş idrar: 40x HS>1 özel sayma lamı (Thoma, Neubauer kullanılır) >10 mm3 thoma kullanılır daha objekt
%95 tek bakt sorumlu %50-90 e. coli klebsiella, proteus mirabilis, enterokoklar, psödomonas, s. saprophyticus (cinsel aktif kadın) komplike İYE (e. coli, psödomonas, gram- çomak ve enterokoklar)!!!! kadın %10-35 yaşlı kadında bakteriüri %10-15 gebede asemp bakteriüri sıklığı %2-5 1-50y erkeklerde iye<%1 >50y prostat hipertrofisi ve prostat salgısı azaldığından bakteriüri %4-10 hematojen, lenfatik, ASENDAN (en sık) yayılır
645
ASENDAN e. coli ve diğer enterobacteriacea (bakt pilileri var) kadında daha sıktır (üretra daha kısa, perineal bölgeden kontaminasyon daha kolay, yineleyen İYE’de vajen dış kısmında kolonize)!!!!!!!! erkekte üretra uzun, prostat salgısı koruyucu etkili ama mesanedeki bakt var hematojen nadirdir, SEKONDER İYE s. aureus, candida m. tbc (STERİL PYÜRİ, kültürde üremez, mikobak kültüründe 6-8 hf. ürer)
İYE KLİNİK akut komplike olmayan sistit akut komplike olmayan pyelonefrit komplike İYE, erkeklerde İYE asemp bakteriüri yineleyen İYE
646
AKUT NONKOMP SİSTİT (alt İYE) en sıkkk dizüri, pollaküri, sıkışma hissi!!!! suprapubik hassasiyet %10 ateş YOK kostoverteb açı hass YOK mesane ve üretra mukozasının üst tabakalarıyla sınırlı HER ZAMAN KÜLTÜR GEREKLİ DEĞİL (tekrarlıyorsa, tdv rağmen düzelmiyorsa; dm, taş varsa, gebeyse, erkekse İLK DEFA OLSA BİLE TDV ET!!!!!!)
AKUT NONKOMP PYELONEFRİT böb parankim enf titreme ATEŞ (39-40) karın, böğür, bel ağrısı KOSTAVERTENRAL AÇI HASS (KVAH) lökositoz, crp, esh artışı
647
KOMPLİKE VEYA ERKEKLERDE İYE <50y E üriner sis enf komplikedir sonda, rezidüel idrar, obstruktif üropati, TAŞ, vur, böb nakli, ürolojik girişimler, ims ASEMP BAKTERİÜRİ en az 24 saat ara ile alınmış 2 idrar kültürü >10^5 koloni/ml üreme aynı etkeni görmemiz gerek
YİNELEYEN İYE antimikrobial tdv sonlandırılmasından sonraki 1-2 hf içinde ve bir önceki etkenle enf “NÜKS” antimikrobial tdv sonrası, ilk 6 ay içinde, yeni bir bak “REENFEKSİYON”
648
İYE TANI anamnez+ fm+ idrar kültürü klinik belirti ve bulgular+ pyüri+ idrar kültüründe bakteriüri direkt bakı 1 cc idrar kültürü 1 cc (orta akım, akut nonkomp sistit 10^3, 10^5 üstünde, klorheksidinle önden arkaya 1 kez silindikten sonra idrar yapılır)
TDV nonkomp sistitte 3 gün normalde eğer dm, gebelik, uzamış semp>7 gün VARSA 7 GÜN nitrofurontein 100 mg 2x1 PO fosfomisin şase 3 g 1x1 PO (gece yatmadan son idrardan sonra içmek, olabildiğince fosfomisinin mesanede kalmasını sağlamak, diğerleri 3 gün verilirken bu 1 gün verilir ama 7 günlük tdv olacaksa gün aşırı 3 doz verilir) TMP-SMX 800/160 mg 2x1 PO Amoks-klav asit 1000 mg 3x1 PO !!!!!!!!! GEBELERDE: nitrofurontein, fosfomisin (sistemik etkili değil, oral, üst iye kullanılmaz mesela pyelonefritte!) amoksisilin-klav ampisilin TMP-SMX ve siprofloksasin gebede KULLANILMAZ
649
PYELONEFRİT VE KOMP İYE TDV idrar kültürü alındıktan sonra 14 gün PO/PE 3.K SS (seftri 2x1 gr IV, sefiksim 1x400 mg PO) BL BLİ (amoks klav asit 3x1 gr PO) ampisilin sulb GFR iyiyse 4x1,5 gr IV, GFR kötüyse 4x1 gr IV) AMİNOGLİKOZİDLER (orali yok iv ver, nefrotoksiktir, daha geri planda) tdv 48. saati mutlaka kontrol idrar kiltiri üst üriner sis enf idrar ve kan kültürü bak 48. saatte de kontrol idrar kültürü negatif ve 3 gün ateşsizse taburcu edip ardışık tdv geç
İYE HASTANEYE YATIŞ KRİTERLERİ sepsis bulguları oral alım sorunu hemokültür 48. saatte kontrol kan kültürü ardışık tdv açısından değerlendir kültür negatifliğini görene kadar ürolojik girişimden önce kültür negatif olmalı relaps varsa 2 hf tdv ASEMP BAKTERİÜRİ TDV ENDİKASYONLARI GEBELER VE ÜROLOJİK GİRİŞİM ÖNCESİ nitrofuratoin, fosfomisin, amoksisilin
650
İYE KORUNMA VE KONTROL >3 kez yıl sürekli düşük doz proflaksi hastanın kendine 3 günlük tdv uygulaması postkoital tek doz proflaksisi (her cinsel ilişki sonrası sistit geçiriyorsa)
en az 6 ay süre ile 1x1 TMP- SMX haftada 3 kez 100 mg nitrofurantoin haftada 3 kez 50 mg nitrofurantoin her gün
651
GSBL (genişlemiş spektrumlu beta laktamaz) BL üretir, direnç paterni daha grniş BLİ’ye de direnç var: BL+BLİ, SS kullanılamaz kinolon (sipro 2x500 mg PO) karbapenem (ertapenem 1x1 gr IV ama anpsö etkinliği yoktur!!! meropenem 3x1 gr IV imipenem 4x500 mg IV) aminoglikozid (mecbur kalınırsa çünkü toks yüksek, gentamisn 1x 200 mg IV) TMP- SMX genelde karbapenem ve aminoglikozid kullanılır
alkolik hepatit için K 40 gr E 60 gr sınırda giden kc+ alkol ALKOLİK HEPATİT, DF YÜKSEKSE MORTAL 6-18 kpa normal >12.5 iee F4 siroz fibrozis derecesini gösterir noninv tanı hepatit A ve Bde korele alkolik %80 USG VE BTDE YAĞLANMA VE PARLAKLIK ARTIŞI DF>32 İSE KS TDV dekomprese, asidoz, INR uzamışsa, KOAH varsa metformin kullanılmıyor pioglitazon E vit daha iyidir periferik glukozun alımını arttırır vanishing bile duct, safra yollarının yok olması VOD (Kİ sup edici ilaçlara bağlı) iskemi için EF düşüklüğü, senkop, presenkop öyküsü sorulmalı akut wilson krizi %100 mortal
652
İnfeksiyon kaynağı olabilecek organ sistemleri (solunum, dolaşım, üriner sistem vb) gözden geçirilerek infeksiyon bölgesi tahmin edilmeye çalışılmalıdır. Ek olarak infeksiyon bölgesinde ilaç etkisini değiştirebilecek faktörler (pH, doku oksijenasyonu, yabancı cisim vb.) değerlendirilmelidir. Kısaca farmakokinetiğin ilgi alanı organizmanın ilaca ne yaptığıdır. (area under curve-AUC) organizmada emilen toplam ilaç miktarını verir Tmax ve C max düzeyleri ilacın uygulanma yolu, uygulama süresi ve emiliminden etkilenir. sefuroksim, sefpodoksim, azol grubu antifungaller gibi ilaçların maksimum emilimi için asit pH gereklidir. Antasitler, demir preparatları, sukralfat, vitamin mineraller gibi ilaçlar ve yiyecekler ilaçların (örneğin kinolonlar, tetrasiklinler gibi) emilimini azaltabilir. Dağılım hacmi yağda çözünürlük, eliminasyon yarı ömrü, plazma proteinlere bağlanma ve dokularda birikim gibi özelliklerden etkilenir. Örneğin plazma proteinlerine bağlanma oranı yüksek bir ilacın doku konsantrasyonu düşük olacaktır. Ya da doku penetrasyonunu yüksek bir ilacın plazma düzeyleri düşük olacaktır. Dağılım hacmi plazma konsantrasyonu ile ters orantılıdır
Uygun doz ve aralıklarda verilen ilacın yarılanmaömrünün 4-5 katı kadar bir zamanda kararlı plazma konsantrasyonuna ulaştığı kabul edilir.Günlük pratikte etkinlik ve antibiyotik duyarlılığından söz edilirken genelde MIK değerleri verilir.Ancak MIK ve MBK gibi değerlerin belirlenmesi için yapılan testler standart sayıdamikroorganizma yoğunluğu ile optimum üreme koşullarında gerçekleştirildiğinden gerçekinfeksiyon durumuyla her zaman örtüşmeyebilir. Gram negatif bakterilerde ise karbapenemler dışında beta laktam antibiyotiklerinPAE si yoktur(Penisilin bağlayan proteinler- PBP) katalize eder.
653
Penisilinler bakteri hücre duvarının yapımında rol oynayantranspeptidaz enzimlerini inhibe ederek normal peptidoglikan sentezini bozar.r. Bazı PBP (1A, 1B,2,3)’lere bağlanma hücre ölümüne neden olurken bazıları hücre morfolojisinin değişimine nedenolur. Ayrıca peptidoglikan tabaka gram pozitiflerde hücre duvarının kuru ağırlığının % 50’sinioluştururken, gram negatiflerin % 5-10’u kadardır ve antibiyotiklerin bakteriye ulaşımını etkiler. Penisilin grubu antibiyotikler bakterilerin endojen otolitik sistemini de aktive ederek hücre ölümünü başlatırlar. penisilinaza dirençli penisilinler (Metisilin, Nafsilin), açil üreidopenisilinler (Azlosilin, Mezlosislin, Piperasilin) ve karboksipenisilinler (Karbenisilin, Tikarsilin). Penisilinaza dirençli penisilinler antistafilokokkal üreidopenisilinler ise antipseudomonal Fenoksimetil penisilin (Penisilin V) ile Benzilpenisilin (Penisilin G) ve türevlerinden oluşur.
Penisilin G beta laktamaz yapmayan gram pozitif aerop ve anaeropkoklara, Neisseria türleri gibi seçilmiş gram negatif koklara ve anaerop bakterilere etkilidir.Gram pozitif bakteriler, doğal penisilinlere semisentetik penisilinlerden daha duyarlıdır.Özellikle streptokok infeksiyonlarında ilk kullanılacak ilaçlardandır. Kristalize penisilin, Prokain penisilin ve Benzatin penisilin penisilin G’nin farklı preparatlarıdır. Kristalize penisilinin yarılanma ömrü 30 dakikadır Preparatta bulunan sodium ve potasyum içeriğiözellikle böbrek hastalarında dikkate alınmalıdır. Penisilin G bir depo tuzu (prokain, benzatin) ile birlikte kullanıldığında daha uzun sure maksimum etki elde edilebilir ve bu formlar sadece intramüsküler kullanılır. Benzatin penisilin G ise depo penisilindir. Penisilin V mide asidinden etkilenmediği için oral kullanılan tek doğal penisilindir. Penisilin Gtedavisi başlanan hastalarda ardışık tedaviye geçiş için kullanılır.
654
Aminopenisilinler: Penisilin G’dendaha hidrofilik olduğu için gram negative bakteri hücre duvarındaki porlardan daha kolaygeçerker.Ampisilin % 30-55, amoksisilin % 90 emilir. Ampisilin emilimi yiyeceklerle azalır, ancak anti asitlerdenve H2reseptör blokörlerinden etkilenmez. Ampisilin yemekten bir saat önce veya yemekten 2 saatsonra alınmalıdır. Ampisilin vücutsıvılarına iyi dağılır. İnflamasyon varlığında plevral, sinoviyal sıvı, asit sıvısı, BOS ve gözsıvısında tedavi edici konsantrasyona ulaşır, Plasentayı, amniyon sıvısı ve anne sütüne geçer.Ampisilinin parenteral dozunun %70’i idrara geçer, glomerular filtrasyon ve tübüler sekresyon ile böbrekten atılır. Bir kısmı enterohepatik siklusa girer safra ve gaitada da anlamlı düzeyeulaşır.Oral kullanılan penisilinler içinde biyoyararlanımı en iyi olan bakampisilindir.Penisiline dirençli metisiline duyarlı stafilokoksik infeksiyonlarda kullanılabilirler
Metisiline dirençli stafilokoklar invitro duyarlısaptansa da günümüzde artan metisiline direnç, bu grup antibiyotiklerin kullanımınıkısıtlamıştır. Ancak laboratuvarda stafilokoklarda metisilin direncini saptamak için oksasilin vemetisilin kullanılabilir. Klinikte metisilin kullanımı ile intertisyel nefrit görülebilir, klinik kullanım için uygun değildir. Nafsilin ülkemizde bulunmamaktadır.
655
Piperasilinin gram pozitiflere karşı etkinliği ampisiline benzer. Azlosilin ve piperasilin en güçlü antipseudomonal penisilinlerdir. Bu grup penisilinlerin etki spektrumu, gram negative hücre duvarından iyi geçmeleri ve yüksek PBP affiniteleri nedeniyle diğer penisilin grubu antibiyotiklerden daha geniştir. Penisilinler aktif üreme dönemindeki bakteriler üzerine etkili olup, konsantrasyondan bağımsız bakterisid etki gösterirler. Streptokok, pnömokok ve enterokoklar üzerine 0-6 saat postantibiyotiketkinlikleri vardır. Lipidlerde çözünemediklerinden hücre içine geçişleri iyi değildir. Fagositlerin içine de penetre olamadıklarından hücre içi bakterileri öldürme etkinlikleri sınırlıdır. Penisilinler çok az metabolize edilip genellikle glomerular filtrasyon ve tübüler sekresyon ile böbrekten atılırlar. Karaciğerle atılanlar da (nafsilin, oksasilin, Penisilin V) vardır % 50 oranında metabolize olup, safra ile atılırlar.
PENİSİLİN DİRENÇ En sık görülen direnç beta laktamaz yapımıdır Genişlemiş (Extended broad- GSBL- ) spektrumlu beta laktamazlar. E. coli ve Klebsiella türleri başta olmak üzere ülkemizde sorun olan en önemli beta laktamazlardandır. Bu enzim varlığı saptanan bakteriler ile oluşan infeksiyonların tedavisinde betalaktam ve betalaktamaz inhibitörlü antibiyotiklerin kullanımı tedavi başarısızlığına neden olabilir. Hücre membran geçirgenliğinde azalma, gram negatif bakterilerin porinlerden geçememesi, PBP’lere ulaşamaması. Glukoz, beta laktam antibiyotikler gibi küçük moleküller porinleri oluşturan PBP’lerden kolayca geçer. Bu mekanizmada antibiyotiğin moleküler büyüklüğü, elektrik yükü ve suda çözünürlüğü önemlidir. Beta laktamaz aktivitesinin varlığında hedef porinin yokluğu veya delesyonu direnç gelişimine neden olur.
656
Aktif eflüks pompa sistemi, gram negatif bakterilerin dış membrane boyunca ilacı dışarı atması. P. aeruginosa, E. coli ve N. gonorrhoeae Antibiyotiğin PBP’lere affinitesinde azalma, hedef molekülde değişiklik. PBP genlerindeki mutasyonlar sonucu ortaya çıkar. Özellikle stafilokoklarda PBP 2 yerine mec A geni tarafından kodlanan PBP 2a yapımı metisiline karşı direnç gelişimine neden olur. Enteroccus faecium tarafından PBP5 üretimi veya penisilin dirençli pnömokok ve/veya neisseria türlerinde de affinitede azalma dirence neden olur Otolitik enzimlerin olmayışı: (MBK/MİK≥16). Stafilokok, streptokok ve enterokoklarda tolerans görülebilir, bu durumda tedavi yanıtı gecikir.
ülkemizde kristalize penisilin 10 Ü/mL olarak sulandırılıp en az 24 saat oda ısısında bekletilerek test maddesi olarak kullanılır. Deri içine uygulama sonrası 5mm’den daha fazla eritem ve endürasyon saptanırsa test pozitif olarak kabul edilir. Penisilinlerin yapılarındaki benzerlik nedeniyle aralarında çapraz reaksiyon vardır. Sifiliz, Lyme hastalığı ve leptospiroz tedavisinde penisilin kullanımı ile, mikroorganizmalardan açığa çıkan pirojenlerin etkisiyle; ateş, taşikardi, titreme, hiperventilasyon, eritem, miyalji ve terleme ile ortaya çıkan Jarisch-Herxheimer reaksiyonu görülebilir. iki saat içinde şikayetler başlar ve bir gün sürer. Tedavide prednizolon kullanılabilir. elektrolit bozukluğu (penisilin G), transaminaz yüksekliği, kolestatik sarılık (açil üreidopenisilinler),hemolitik anemi, nötropeni, trombositopeni ve trombosit fonksiyon bozukluğu (özellikle piperasilin), konvülsiyon, nöromüsküler irritabilite, interstisyel nefrit (metisilin), bulantı, kusma, ishal, pseudomembranöz kolit Penisilinlerle ilaç etkileşimi nadirdir. Penisilinler oral antikoagülanların etkisini azaltabilir. Ampisilin düşük dozlarda östrojen içeren oral kontraseptiflerin etkisini azaltabilir.
657
PENİSİLİNLER Hücre duvarı sentezini inhibe eder 1.Beta laktamaz 2.Hücre membran geçirgenliğinde azalma 3.Eflukx pompa sistemi PBP afinitesinde azalma SEFALOSPORİN Hücre duvarı sentezini inhibe eder 1.Beta laktamaz 2.Hücre membran geçirgenliğinde azalma PBP afinitesinde azalma KARBAPENEMLER Hücre duvarı sentezini inhibe eder 1.Karbepenemaz 2.Dış membran proteinlerinin geçirgenliğinin azalması 3.Eflux pompa sistemi Primer hedefte değişiklik
GLİKOPEPTİTLER Hücre duvarı sentezini inhibe eder Duyarlılık azalması (S. aureus) FOSFOMİSİN Hücre duvarı sentezini inhibe eder direnç yok
658
MAKROLİDLER VE LİNKOZAMİDLER Protein sentezini inhibe eder 1.Kromozomal veya plasmid kaynaklı hedef molekül değişikliği* 2.Enzimatik inaktivasyon Eflux pompa sistemi OKSALZOLİDİNONLAR (LİNEZOLİD) Protein sentezini inhibe eder 1.Ribozomal hedef değişikliği Mutasyon FUSİDİK ASİT Protein sentezini inhibe eder Mutasyon AMİNOGLİKOZİTLER Protein sentezini inhibe eder 1.Ribozomal direnç (Streptomisin) 2.Efluks pompa sistemi (yaygın değil) Modifye edici enzimlere bağlı*
TETRASİKLİNLER Protein sentezini inhibe eder 1.Eflux pompa sistemi* Ribozomal korunma GLİSİLSİKLİN (TİGESİKLİN) Protein sentezini inhibe eder Eflux pompa sistemi* NİTROFURANTOİN Protein sentezini inhibe eder direnç yok
659
LİPOPEPTİTLER (DAPTOMİSİN) Nükleik asit sentezini inhibe eder direnç yok KİNOLONLAR Nükleik asit sentezini inhibe eder Yaygın kullanım
TRİMETOPRİM SÜLFOMETAKSAZOL Nükleik asit sentezini inhibe eder 1.Mutasyon Enzim NİTROİMİDAZOLLER (METRONİDAZOL) Nükleik asit sentezini inhibe eder direnç yok
660
yavaş yavaş mental bozukluk oluşturan fungal ve mikobakteriyel menenjitlere, apselere, prion hastalıklarına ya da inatçı virus infeksiyonlarına kadar değişen çeşitli formlarda görülebilir. Akut menenjitte ateş, başağrısı, meninks irritasyon bulguları ve mental durum değişiklikleri gibi klinik bulgular birkaç saat ile birkaç gün içinde sıklıkla saptanır. Kronik menenjitte semptomlar haftalar, aylar önce başlar. Ateş daha düşüktür, semptomlar tedrici olarak ortaya çıkar. Akut viral menenjitlerde idantifiye edilen etkenlerin % 85-95’ini enteroviruslar oluştur. İnfeksiyonlar yaz ve sonbahar aylarında daha belirgindir. Sıcak iklim koşulları oral fekal yayılımı kolaylaştırır. Enterovirusların karasinekler, atık su ve kanalizasyon ile kontamine olmuş sularda yüzme sonrası bulaştığı bildirilmiştir.Enterovirusların farklı serotipleri olduğu için aynı kişide farklı zamanlarda birden fazla menenjit tablosu gelişebilir.
Kabakulak aşılanmamış populasyonda viral menenjitlerin en sık nedenidir. Hastalarda parotit bulgusu olmaksızın kabakulak virusu ile SSS tutulumu görülebilir, kabakulak menenjitli olguların % 40-50’sinde de tükrük bezi tutulumu bulgusu yoktur. Herpes ensefaliti ve menenjiti ayrımının kritik önemi vardır. Ensefalit fatal seyreden bir tablo iken, menenjit self limited sendromdur. Mollaret’s menenjiti (tekrarlayan benign lenfositik menenjit) olan olguların çoğunda HSV-2 saptandığı bildirilmektedir. Lenfositik koriomenenjit virusu ise hamster, fare gibi kemiriciler ve onların çıkartıları ile temas sonrası menenjit tablosuna neden olur. sivrisinekler ile bulaşan arboviruslar yaz ve erken sonbaharda, lenfositik koriomenenjit virusu ve influenza geç sonbahar ve kış aylarında ensefalite neden olur.
661
Menenjit gelişiminde ilk adım kolonizasyondur. S. pneumoniae, N. meningitidis ve H. influenzae nazofarengial silier aktiviteden kurtulur ve proteazları ile sİgA’yı yıkarak kolonize olurlar. N. meningitidis ve H. influenzae fimbriaları ile nazofarenks epiteline tutunur. N meningitidis fagositer bir vakuolün içinde endositoz yoluyla hücreyi geçerken, H influenzae hücreler arası apikal bağlantıyı ayırarak intersellüler olarak geçer. Viral menenjitlerde de etken çoğu zaman kan yoluyla SSS’e ulaşır. Nadiren olfaktor sinir (Herpes simplex) ya da periferik sinirler yoluyla (rabies ve polio virus) SSS’e girerek menenjit ya da meningoensefalit oluştururlar. Alternatif kompleman yolu antifagositer kapsüle karşı en önemli savunma mekanizmasıdır. Bu yolun bozulduğu durumlarda kapsüllü bakterilerle oluşan menenjit sıklığı artmaktadır. S. agalactiae, E. coli, H. influenzae, N. meningitidis, S. pneumoniae en sık saptanan kapsüllü Deneysel çalışmalar kan akımının yoğun olduğu lamina cribriformis ve pleksus koroideus ’un geçiş yerleri olduğunu desteklemektedir. Grup B streptokokların hücre yüzeyindeki lipoteikoik asidin ekspresyonunun, L. monocytogenes meningial invazyonu için ise listerial yüzey protein In1B gereklidir.E coli için bazı moleküler mekanizmaların (ibe 10, aslA geni)
Mikroorganizma subaraknoid mesafeye geçmişse konak defans mekanizmaları infeksiyonu önlemede yetersizdir. Subaraknaid aralığa geçen bakteri BOS’taki yetersiz humoral (BOS İg / kan İg = 1 / 800) ve hücresel komponentler nedeni ile hızla üremeye başlar. Bakteriyel menenjit süresince kompleman kompenentlerinin düzeyi düşüktür, bunun nedeni kan-beyin bariyeri boyunca kompleman komponentlerinin lökosit proteazlar ile yıkılmasıdır. BOS’ta TNF- varlığı bakteriyel etyolojinin göstergesidir, ancak yokluğu bakteriyel etyolojiyi dışlatmaz. Bakteriyel faktörler: Hücre duvar komponentleri Lipo-oligosakkarit Peptidoglikan Dış membran vesikülleri
662
İnflamasyonun yarattığı en ciddi komplikasyon beyin ödemidir. Beyin ödeminin kaynağı vazojenik, sitotoksik ve intertisyeldir.Kan beyin bariyerinde geçirgenlik artışı beyinde VAZOJENİK ÖDEM, inflamasyon alanında oluşan toksik maddelerin ve endotoksinlerin etkisiyle beyin hücrelerinde şişme SİTOTOKSİK ÖDEM ve BOS döngüsünde reabsorbsiyona karşı direnç oluşması da İNTERTİSYEL ÖDEM oluşmasına yol açar.Ayrıca dolaşımın bozulması kullanılan oksijen azalmasına ve beyin hücrelerinde sodyum pompalarının kapanarak ödemin daha da artmasına sebep olur. yeni doğanlarda ve yaşlılarda menenjit tanısı koymak güçtür. Nörolojik bulgular silik veya yoktur. Ateş olmayabilir. Genellikle kusma, huzursuzluk, ağlama uyuklama, süt emmeme gibi sepsise benzeyen bir tablo vardır. Fonteneller kabarık olabilir. akut bakteriyel menenjitin inkübasyon dönemi 2-5 gündür. Üşüme, titreme, ateş başağrısı, kusma ve fotofobi ile prodromsuz başlar.L. monocytogenes menenjiti olan hastalarda prodromal semptomatik periyod diğer pyojenik menenjit tiplerinden daha uzun ve yavaştır. Bu hastalarda infeksiyonun erken döneminde nöbet, fokal bulgu gelişme eğilimi vardır.
Ense setliği, Kerning, Brudzinski bulgularının pozitif bulunması meninks irritasyonunu gösterir. Sisterna magna’da yoğunlaşmış proteini ve hücresi artmış BOS, bu alan üzerindeki durayı gerer. Hasta çenesini göğsüne değdiremez ve ağrı ortaya çıkar (Ense sertliği). Sırt üstü yatan menenjitli hastada baş, ani fleksiyona zorlanırsa bacaklar fleksiyon haline geçer (Brudzinski belirtisi). Sırt üstü yatar durumdayken dizler bükülmeden bacaklar düz olarak kaldırılmak istenirse şiddetli ağrıdan dolayı dizler bükülür(Kernig belirtisi).meningial bulguların negatif olmaları menenjit tanısını ekarte ettirmez. Genellikle geriye dönebilen kranial sinir felçleri özellikle 3, 4, 6 ve 7. kranial sinir tutulumları gözlenir. Kranial sinir tutulumunun nedeni sinirler çevresindeki araknoid kılıftaki inflamasyondur.En ciddi işitme kaybı sıklıkla pnömokok menenjitinde gözlenir.kortikal ve subkortikal iskemiden kaynaklanır.
663
Meningokoksik menenjitte hastalık ilerledikçe peteşiyel - purpurik forma döner ve birleşme eğilimindedir. Adrenokortikal nekroz sonucu deride kanamalar , yüksek ateş ve karın ağrılarıyla birlikte Waterhouse-Friederichsen sendromu ve meningokoksemi sonucu DIC gelişebilir. Ensefalit ile ilişkili en sık fokal nörolojik bulgular; hemiparezi, afazi, ataksi, kranial sinir parazileri, myoklonus ve nöbettir. BOS alınması için herhangi bir kontrendikasyon (trombositopeni, derin koma, LP yapılacak bölgede lokal infeksiyon ya da açık yara, fokal nörolojik bulgu) olup olmadığı araştırılmalıdır. Kontrendikasyon yok ise en kısa zamanda LP yapılarak ampirik tedavi başlanmalıdır.BOS’taki bakteri konsantrasyonu gram boyamada mikroorganizmanın saptanma olasılığı ile koreledir. Akciğer grafisi, özellikle pulmoner ve SSS tutulumu ile birlikte görülebilen tüberküloz menenjit veya pnömokoksik menenjit tanısında yardımcıdır.BT, BOS sızıntılı kafa kaidesi kırığı olan durumlarda, intrakranial hava ve paranasal sinusların değerlendirilmesinde kullanılabilir. Kontrastlı tomografi ile kan-beyin bariyerinin geçirgenliğinin arttığı alanlarda kontrast artışı saptanır. Herpes ensefalitli hastalarda en spesifik görüntüleme yöntemi MRG’dir. MRG ile CT’den daha erken lezyonlar görülür. Klinik yanıtı değerlendirebilmek için BT ve MRG 10-14 gün sonra tekrarlanabilir.
azalan inflamasyon antibiyotiğin BOS geçişini de azaltacaktır. Seçilecek antimikrobiyal ajanın kan – beyin bariyerinden geçip geçmediği de önemlidir. !!!!İnflamasyonun varlığı, ilacın yüksek lipid çözünürlüğü, düşük molekül ağırlığı, serumda düşük proteine bağlanma oranı, fizyolojik pH’ da düşük düzeyde iyonizasyonu BOS içine girişi arttırır. Tedaviyi geciktiren en önemli faktör LP’den önce görüntüleme yöntemlerine yönelinmesidir.
664
Menenjitlerde prognozu olumsuz etkileyen faktörler:!!! Hastanın bir günden fazla tedavisiz kalması Periferik kan lökosit sayısının düşük olması (< 5000 /µL) BOS lökosit sayısının düşük olmasına karşın kültürde bakteri üremesi Hemoglobin konsantrasyonunun düşüklüğü (< 11 gr/dL) BOS glukoz konsantrasyonunun düşük olması (<20 mg/dL) Kan kültüründe bakterinin üremesi BOS’un geç sterilizasyonu Başvuruda koma, şok olması ve/veya ilk 72 saatte konvülsion geçirmesi Vasküler komplikasyonlar, meningoensefalit Yaş > 60 yaş İmmunyetmezlik, lösemi, organ transplantasyonu gibi komorbid hst Dirençli mikroorganizma ile menenjit gelişmesi Postoperatif menenjit LP sırasında serebral herniasyon gelişmesi
Konjuge aşı yedi serotip içerir ve 2-23 ay arasındaki çocuklar için önerilir. Konjuge aşı 2, 4, 6 ve 12-15 ay arasında olmak üzere 4 doz önerilir. Polisakkarit aşı 23 serotip içerir. İki yaşından büyükler için önerilir. H. influenzae konjuge aşısı ile H. influenzae tip B menenjit olgu sayısı azalmıştır. Aşı etkinliği % 88-94’tür. Pratikte 2, 4 ve 6. Aylarda olmak üzere 3 doz önerilir. Takiben 12-15. ayda booster doz önerilir. kemoproflaksi: Menengokoksik menenjit tanısı almış hastanın yakın temastaki aile bireylerine, kreş arkadaşlarına, tıbbi bakım veren personele ( resüssite, aspire veya intübe edenlere), oral sekresyonla temas eden diğer kişilere daha önce konjuge meningokok aşısı ( aşı tüm serotipleri içermemektedir) ile aşılanmış olsalar bile profilaksi verilmelidir. İndeks olgu ile semptomlar başlamadan önceki bir hafta içinde ve antimikrobiyal tedavinin ilk 24 saati içinde 2-3 metre mesafede 8 saat ve daha uzun süre temas edenlere profilaksi verilmelidir. H. influenza tip b infeksiyonları özellikle 2 yaşın altındaki çocuklarda oldukça invaziv ve fatal seyredebilir. Sekonder vakaların % 75’i indeks vakanın tanımlanmasından sonra ilk 6 gün içinde gelişir. Ancak risk bir ay devam eder. Bu etken ile infeksiyon saptanan kişinin ailesinde 2 yaşından küçük çocuk varsa aile bireylerine ve 2 yaşından küçük kreşteki arkadaşlarına profilaksi önerilir.
665
Titreme olmadan termoregülasyon küçük hayvanlarda, soğukkanlılarda ve yenidoğanda söz konusudur. OVLT) termoregülasyon merkezi kabul edilir. Bu bölgede 4 ayrı tipte özelleşmiş nöron vardır. 1.Sıcağa duyarlı 2.Isıya duyarsız 3.Sıcaklık kaybı efektör 4.Sıcaklık üretimi efektör nöronları. Kan beyin bariyerini geçebilen maddeler bu işlemi doğrudan etkiyle gerçekleştirirken diğerleri prostaglandinler gibi aracılarla ısı ayarını yükseltebilirler. ateşin erken fazında vagal afferent liflerin çok etkili olduğu saptanmıştır. aktive monositlerin OVLT düzeyinde sitokin salınımı yaptıkları veya yüzeylerinde taşıdıkları IL-1α ve TNF’nin OVLT endotelini uyararak ateşe yol açtığı düşünülür.
Sıcağa duyarlı nöronların uyarıcı etkisi 420C’de doruğa ulaşır ve daha yüksek sıcaklıklara ulaşılması bu nöronlar üzerinde etki göstermez. Pirojen konsantrasyonu ne olursa olsun vücut ısısı bir kez 420C’ye çıktıktan sonra termosensitif nöronlar daha fazla termoregülatör sinyal göndermezler. Bu nöronlar aynı zamanda endojen antipiretikler denen bir kısım endojen molekülden de etkilenerek ısı üretimi uyarısını azaltırlar. Bu endojen moleküllerden birincisi “arjinin vazopressin” dir.ir diğer endojen antipiretik de α melanosit stimülan hormon (α-MSH)’dır. yalnızca aspirin enzimin aktif bölgesinin asetilasyonu yoluyla irreversibl COX inhibisyonu yapar. Ateşin kontrolü için uygulanan bir diğer yöntem de periferik soğutmadır. Bunun için çeşme suyuyla silme veya soğuk çarşafa sarma gibi yöntemler uygulanabilir. Ancak bu yöntem ısı ayar merkezi üzerine etkiden çok periferin ısı kaybını artırarak tekili olduğu için antipiretik ajanlarla birlikte kullanılmazsa etkisi kısa sürelidir.
666
Ateş tanımlarında sözü edilen ısı iç ısıdır. Bu ısıyı ölçmek için en uygun yer özefagus veya timpanik membran olarak belirlenmiştir. Devamlı Ateş (Febris continua): Sabah akşam arasındaki ısı farkının 1 dereceden düşük olduğu, küçük değişiklikler dışında dalgalanma göstermeden günlerce devam eden ateştir. Tifo, bruselloz, infektif endokardit, tularemi, Kawasaki Hastalığı, kızıl gibi infeksiyonlarda görülebilir. Remittan Ateş (Bacaklı ateş): Sabah ve akşam ölçümleri arasında 1 derceden fazla fark olmakla birlikte ateş gün içi ölçümlerde en düşük değerinde bile normal sınırlara inmez. Bu tipte ateş, Tifo, tüberküloz, bruselloz, mikoplazma infeksiyonları gibi durumlarda görülebilir. Rekürren Ateş (Febris rekurrens): Birden bire vücut ısısı yükselir, 3-5 gün yüksek olarak devam eder yine birden bire düşer. Bir süre normal sınırlarda seyreden vücut ısısı tekrar ani bir şekilde yükselir. En iyi örneği Borrelia infeksiyonlarıdır.
Ondülan Ateş (Dalgalı ateş- febris undulens): Ateş yavaş yavaş (remittan veya intermittan olarak) yükselir, birkaç gün yüksek seyreder ardından yine yavaşça düşer. Bir süre düşük seyrettikten sonra tekrar aynı şekilde yükselir ve birkaç gün yüksek kalıp yine yavaşça düşer. En iyi örneği Bruselloz ve Hodgkin lenfomalarda görülen ateştir. Subfebril Ateş: Vücut ısısının 37- 37.70C arasında olduğu durumlardır. Nedeni bilinmeyen ateşteki 3 hafta: Burada 3 haftalık süre viral infeksiyonları, ilaç ateşlerini veya cerrahi girişimlere bağlı ateşli durumları dışlamak için belirlenmiştir. Değişik nedenler olarak gruplandırılan hastalıklar infeksiyon, malignite veya kollajenozlar dışında kalan hastalıklardır. Bu gruba örnek olarak, tiroidit, sarkoidoz, inflamatuvar barsak hastalıkları, ailevi Akdeniz ateş verilebilir.
667
Geçici bakteriyemi, sıklıkla normal florada bulunan bakterilerin, diş fırçalama gibi basit işlemler ya da bu bölgelere bir girişim (sistoskopi, sigmoidoskopi) sonrasında kana geçmesiyle oluşur. Aralıklı bakteriyemi, infekte bölgeden (apse, pü içeren boşluk, peritonit, sellülit, septik artrit) kana zaman zaman bakteri geçmesine bağlıdır. Sürekli bakteriyemi ise, bakterilerin kana direkt olarak geçebileceği, infektif endokardit, infekte arteriyovenöz fistül ya da intravasküler kateter varlığı durumlarında ortaya çıkar. Tifo, bruselloz gibi sistemik infeksiyonların erken dönemlerinde de görülür. Sağlıklı bireylerde, genellikle kana geçen bakteriler 30-45 dakikada temizlenir. Burada karaciğer ve dalak, kandaki nötrofillerden daha büyük öneme sahiptir. Kapsüllü bakterilerin kandan temizlenmesi daha güçtür. Yaşlı ve bağışıklık yetmezliği olan bireylerde, dolaşan bakterinin temizlenmesi saatler alır.
Hematolojik, biyokimyasal vb tetkikler için kan alırken kan kültürü alınmamalıdır. Kan kültürü için alınan örneklerin deri florasında bulunan bakterilerle bulaşından kaçınmak için steriliteye özen gösterilmesi zorunludur. deri bölgesinin uygun antiseptik solüsyonlarla (iyotlu bileşikler) temizlenmesi, sonrasında bu bölgeye sadece steril eldiven giyilerek dokunulması, kullanılan malzemenin steril olmasına dikkat edilmesi gereklidir. Çift besiyerine ekim yöntemi ile kan kültürü alınır. Her bir damar girişimiyle alınan kan örneğinin steril şartlarda 2 ayrı kan kültür besiyerine aktarılmasıdır. Bir kan kültürü seti olarak tanımlanır. Tek bir kültür olarak kabul edilir. Bakteriler, titreme ve ateş döneminden 30-60 dakika önce kanda en yoğun olarak bulunurlar
668
Olası ise antibiyotiklerle tedaviye başlamadan önce örnek alınması, bakterinin üreme şansını arttırır. Hasta antibiyotik almaktaysa, bir sonraki dozdan hemen önce örnek alınmalıdır. 1-Ampirik antibiyotiklerle hemen tedaviye başlanması (menenjit, bakteriyel pnömoni) ya da operasyona alınması (osteomiyelit, süpüratif artrit) gereken hastalarda, her iki koldan birer set kan kültürü alınır. 2-Eğer ateşin kaynağı belirlenemiyorsa, 45-60 dakika arayla iki set kan kültürü alınır. 2-Bir saat ya da daha uzun aralıklarla alınan iki set kültürde aynı bakterinin gösterilmesi ise, infekte bir odaktan kaynaklanan aralıklı bakteriyemiyi göstermek için daha anlamlıdır. Eğer gerekiyorsa 24-48 saat sonra tekrar örnek alınmalıdır. 3-İnfektif endokardit olgularında, 1-2 saat içinde farklı venlerden 3 set kan kültürü alınarak tedaviye başlanabilir. İnfektif endokardit kuşkulu olgularda ise, en az 30 dakika arayla farklı venlerden 3 set kan örneği alınmalı, izleyen günlerde de 2-3 set kan kültürü almaya devam edilmelidir.
erişkin hastadan alınacak kan miktarı 20-30 mL olmalıdır. Çocuklarda ise kanda bulunan bakteri sayısı (10 bakteri/mL) erişkinlere göre daha fazla olduğundan, 1-5 mL kan alınması yeterlidir. Antibiyotiklerin ve serumun bakterisidal etkisini engellemek için kan besiyeri oranı 1:5 ya da 1:10 olmalıdır. Alınan örnek hasta başında uygun kan kültürü besiyerine aktarılır. antikoagulan olarak genellikle sodyum polietanol sülfat (SPS) içerir. SPS nötrofil ve bazı antibiyotiklerin etkisini azaltır. BACTEC kan kültürü sistemi, antibiyotikleri bağlayan resin içerir.
669
Epitelyum tabakasında keratinositler, melanositler, Langans hücreleri ve Merkel hücreleri (dokunma duyusu) bulunur. Keratinositler epidermis içinde 5 tabaka halinde bulunur. Stratum bazale, stratum spinozum, stratum granülozum, stratum lusidum, stratum korneum. Stratum korneum birkaç sıra halinde nukleus içermeyen keratinositlerden oluşur ve iyi bir mekanik bariyerdir. stratum korneumun deskuamasyonu ile üzerindeki bakterilerin uzaklaşması, mikroorganizmalar için uygun olmayan göreceli kuruluk, asidik yapı, sebum varlığı, deri florasındaki mikroorganizmalar ile interferans ve konak immun yanıtıdır. S. pyogenes: hyalüronik asit kapsül ve hücre duvarındaki farklı antijenik yapılar sorumludur.M-proteini, fimbrial proteinler, fibronektin bağlayan protein (protein F), peptidoglikan ve lipoteikoik asit (LTA) sayılabilir. M proteini taşımayan suşlar virulan değildir. M proteinleri ile ilişkili yüzey proteinleri tanımlanmıştır. Bu proteinleri kodlayan genler emm gen süper familyası tarafından kodlanır ve İgG ve İgA’nın antijen bağlanmayan bölgelerine bağlanarak M proteininin antifagositer etkinliğine yardımcı olurlar. M proteinleri ile ilişkili yüzey proteinleri tanımlanmıştır. Bu proteinleri kodlayan genler emm gen süper familyası tarafından kodlanır ve İgG ve İgA’nın antijen bağlanmayan bölgelerine bağlanarak M proteininin antifagositer etkinliğine yardımcı olurlar.
Streptokokal infeksiyonlar sonrası immunite gelişiminde, M proteine karşı opsonik antikorların oluşumu temeldir. Bu immunite tip spesifiktir, oldukça dayanıklıdır ve yıllarca sürer.OF antijenik ve tip spesifiktir. Streptokokal M proteinine tip spesifik ve tip spesifik olmayan immun yanıt, OF negatif türlere göre OF positif türler ile faringiel infeksiyonda genellikle daha zayıftır. Streptolizin O oksijene duyarlıdır, antijeniktir ve bütün GAS, C ve G grubu streptokoklar tarafından üretilir. Buna karşı oluşan antikor (Antistreptolizin O) varlığının gösterilmesi son altı ay içinde geçirilmiş streptokoksik infeksiyonun göstergesidir, akut streptokoksik infeksiyonların tanısında yeri yoktur. Streptokokal pirojenik ekzotoksinler [(SpeA, SpeB, SpeC, mitojenik faktör (MF), SpeF, streptokokal süperantijen (SSA), kızıl toksini(eritrojenik toksin)] bakteriyel süperantijen ailesidir ve streptokokal toksik şok sendromu (step, nekrotizan fasiit ve diğer ciddi infeksiyonların patogenezinden sorumludur. Süperantijenler güçlü immünostimulandır ve aynı anda hem MHC-II hem de T hücre reseptörlerine bağlanabilirler.
670
Stafilokokların laboratuar tanısında katalaz, klumping faktör (fibrinojen bağlayan protein) ve koagülaz ilk yapılan testlerdir.Stafilokok genusu içinde katalaz ve koagülaz pozitif olan S. aureus en farklı patojendir. Koagülaz negatif stafilokoklar (KoNS) ise 10’dan az adhezin geni taşırken, toksin geni taşımazlar. Biofilm üretimi KoNS’da daha iyi tanımlanmıştır. Biofilm yapan bakteriler dorman hale geçer ve antibiyotik tedavisine yanıtsızlığa neden olurlar.ipoteikoik asit konak doğal immunitesi tarafından bakteri tanınmasını kolaylaştırırken, fagositler tarafından sekrete edilen sitokin salınımını tetikleyerek inflamasyonda rol oynar. Hücre duvarın ana bileşenlerinden olan Peptidoglikan antibiyotiklerin hedefidir. Peptidoglikan da lipoteikoik asit gibi inflamasyon ve sitokin salınımını tetikler. Eksfoliatin toksinler Scarled Skin syndrome, Toksik şok toksini -1 Toksik Şok Sndromu ve enterotoksinler hem gıda zehirlenmesi hem de Toksik Şok Sendromu patogenezinden sorumludur. Toksik Şok sendromu toksin-1 (TSST-1) ve enterotoksinler süperantijenler olark bilinen pirojenik ekzotoksinlerin geniş bir ailenin üyesidir.
Eritrasma- Corynebacterium minutissimum Noduler lezyonlar- Candida spp, S.aureus (botryomycoses), N. brasiliensis, M. marinum Hiperplastik lezyonlar – Nocardia, Blastomyces dematitis, Paracoccodioides brasiliensis Vasküler papül / nodül – Bartonella henselea, Bartonella quintana Annuler eritem (Eritema kronikum migrans) – Borrelia bugdorferi
671
İMPETİGO yüzeyel intraepidermal, uniloküler vesikülopüstül 10 gün içinde lezyonlar görünür hale gelir.Deri lezyonu olan çocukların yaklaşık % 30’unda infeksiyonu izleyen 2-3 hafta içinde aynı suş ile farengial kolonizasyon gelişir. Etken S. aureus ise deri lezyonunu varlığı nazal kolonizasyonu kolaylaştırır. ezyonlarda ağrı yoktur, dermise ulaşmaz ve ülser gelişmez. Bölgesel lenfadenopati gelişebilir. Skar bırakmadan iyileşir. Kontitüsyonel bulgular minimaldir.
İmpetigo nedeni olan hemen hemen bütün GAS izolatları emm kromozomal patern D’e aittir. İkinci bir streptokokal yüzey proteini (protein F, fibronektin bağlayan protein ), epidermisin bazal seviyesi boyunca yerleşen antijen sunan Langerhans hücrelerine tutunur. B grubu streptokoklar ise yenidoğanda impetigo nedenidir. Stafilokokal infeksiyonlarda ise bakteriosin üretimi florayı bozabilir. İmpetigo olgularında eksfoliatif toksin A ve B üretimi saptanabilir. Ancak Panten-Valentine lökosidini yoktur. Bülloz impetigo SSSS ‘a benzer, S. aureus faj grup II nin iki ekstrasellüler eksfoliyatif toksinine (ETA ve ETB) derinin yanıtıdır. S. aureus faj grup II nin ürettiği bakteriosin nedeniyle bülloz impetigoda streptekokal süperinfeksiyon nadirdir.Yenidoğandaki SSSS, Pemphigus neonatorum (Ritter hastalığı)dur.
672
Staphylococcal scarlet fever(SSF) ise SSSS’in daha silik bir formdur.Enterotoksinler (A-D) ve TSST-1Pastia çizgileri saptanmasına karşın, SSF da enantem gelişmez, farenjit genellikle yoktur. Döküntünün başlamasını izleyen 2-5 gün içinde yüzden başlayan ve vücuda yayılan deskuamasyon başlar.Toksik şok sendrom (TŞS) genellikle stafilokokların neden olduğu jeneralize skarlatiniform erupsiyonlu diğer bir akut ateşli hastalıktır. Hipotansiyon 3 veya daha fazla organ tutulumu ve deri lezyonlarının iyileşmesi sırasında deskuamasyonla seyreder. Bu ekzotoksinler süperantijen olarak T lenfositleri aktive eder, sistemik inflamasyon başlar.
FOLİKÜLİT Apokrin bölgede bir kıl folikülü içinde lokalize lezyondur. 2-5 mm Sycosis barbea sakal bölgesinde kronik derin folikülitin farklı bir formdur.Nadiren perifoliküler dermisin infilrasyonu ile eozinofilik püstüler folikülit veya tirozin kinaz inhibitörleri ve immunmodulator ilaçların kullanımı sırasında gelişen ilaçlara bağlı folikülit KARBONKÜL Bağ dokusu ile septaların oluştuğu formda multipl apseler gelişir ve lezyon kıl folikülü boyunda yüzeye drene olur. Lezyon ilerlerse sellülit ve bakteriyemi gelişebilir. Özellikle üst dudak ve burun çevresindeki lezyonlarda, bu bölgedeki venöz anastomozlar nedeniyle kavernöz sinus infeksiyonları gelişebilir. ŞARBON Toksemik tablo ile şok gelişimi “komplike deri şarbonu” olarak tanımlanır.Primer deri lezyonundan lenfohematojen yayılım ile bakteriyemi, menenjit gelişebilir.Deri şarbonu kendiliğinden iyileşebilir
673
ERİZİPEL Radikal mastektomi sonrası lenfatik drenajın değişimi de üst ekstremitelerde erizipel gelişimi için kolaylaştırıcı faktördür.Lezyon parlak kırmızı, ödemli, palpabl, sınırları belirgin ağrılıdır. Bülloz erizipelde bül intradermaldir, erozyon yoksa genelde sterildir, erizipel olgularının % 5’inde görülür. Lökositoz sıktır. SELÜLİT Erizipelden daha derin, subkutan dokuları da tutabilen yaygın infeksiyondur.Subkutan apse, osteomyelit gibi komşu dokulardan yayılımla da sellülit gelişir.Lenfadenopati ve bakteriyemi sıktır. Lokal apse gelişimi ve nekroz gelişebilir, gram negatifler ile süperinfeksiyon saptanabilir. Grup A streptokoklar ile postoperatif yara infeksiyonu olarak sellülit gelişebilir. Hipotansiyon sıklıkla bakteriyemi ile ilgilidir, yara kenarlarında ince seröz akıntı vardır. Yaşlı hastalarda alt ekstremitede gelişen sellülit olgularında tromboflebit gelişebilir. Grup B veya G streptokokların neden olduğu tekrarlayan sellülit atakları ise genellikle pelvik cerrahi girişim uygulanan, radyasyon tedavisi alan veya neoplazi nedeniyle pelvik lenf nodlarının tutulduğu hastalarda alt ekstremitede görülür.çocuklarda perianal bölgede görülen ve grup A streptokokların neden olduğu perianal sellülit streptokokal sellülitin nadir ve farklı bir formdur. Perianal eritem, kaşıntı, defekasyonda ağrı ve pürülan sekresyon ile karakterizedir.
ERİZİPELOİD Yavaş yayıllan kaşıntılı, kırmızı kahverengi makuler lezyondur. Genellikle intertriginöz kıvrımların tutulumu ile genitokrural alanda lokalizedir.Wood ışığı altında lezyonların muayenesi sırasında kolaylıkla ayrılabilen mercan kırmızısı floresan görülür. topikal tedavi ve/veya oral eritromisin 1 gram/gün 5-7 gün süreyle kullanılır. Birkaç hafta içinde lezyonlar kaybolur. Ayırıcı tanıda mantar lezyonları (Tinea corporis, cruris, candida infeksiyonları )düşünülmelidir. Bunlar daha inflamatuvar, daha derin ve daha hızlı ilerleyen lezyonlardır. ORF Orf’un insan lezyonları epidermal hücrelerin hipertrofisi ve proliferasyonna neden olurdermis içinde küçük, çok sayıda multiloküler vesiküller görülür, gerçek büyük vesikül nadiren görülür. Lezyon nodüler veya vezikülerdir, 14-21 gün sonra sıklıkla ülserleşir. Rejeneratif papilloma ile karakterize tam iyileşme 4-6 hafta sürer. Bazen daha noduler ülserasyonsuz lezyonlar “Milker’s node lesions” olarak isimlendirilir.
674
DYDİ TDV GENEL YAKLAŞIM Eğer bül sıvısı, doku, kan vs hasta örneğinden etken üretilebilmiş ve GAS saptanmışsa; ilk seçilecek antibiyotik grubu doğal penisilinlerdir. Çünkü GAS’ın henüz beta laktamaz yaptığı saptanmamıştır Eğer etken metisiline dirençli S. aureus (MRSA) ise;Glikopeptitler (vankomisin, teikoplanin) olmak üzere, Daptomisin, Linezolid, Tigesiklin, etken duyarlı ise Klindamisin, Trimetoprim-sülfametoksazol, Fusidik asit, Rifampisin, Siprofloksasindir. Tedavi süresi en az 10-14 gün olup hasta özellikleri ve tedavi yanıtına göre 4-6 haftaya kadar uzatılabilir. Çocuklarda glikojen depolarının boşalması ve yetersiz glukoneogenez nedeniyle hipoglisemi görülebilir. Bu durumda bilinç bulanıklığı, nöbet ve koma ortaya çıkabilir (tifoid kolera). Kolera sicca formunda ise intestinal lümene hızlı sıvı kaybı ile dolaşım kollapsı ve henüz ishal başlamadan ölüm görülebilir. Nadir bir durumdur. Laboratuar testlerinde elektrolit eksikliği veya dengesizliği (hipokalemi, hiponatremi, hipokalsemi), böbrek fonksiyonlarında bozulma, hemokonsantrasyon bulguları ve hipoglisemi saptanabilir. Dışkının direkt mikroskopik incelemesinde çok hızlı hareket eden basillerin görülmesi Vibrio cholerae olasılığını düşündürmelidir. Mikroskopik incelemede lökosit veya eritrosit gözlenmemesi önemlidir.
Bakteri özellikle alkali besiyerlerinde daha kolay ürer. Bu nedenle kültür öncesi çoğaltma amacıyla ya da taşıma ortamı olarak alkali peptonlu su gibi kullanılması üremeyi hızlandırabilir. Tanı için en çok kullanılan besiyeri TCBS (tiyosulfat sitrat safra ve sukroz) agardır. Bu besiyerinde opak sarı renkte koloniler oluşturur. Kanlı agar ve Mac Conkey besiyerinde de üreyebilir. Ayırt edici özellikleri arasında oksidaz pozitif olmaları, sukroz ve mannozu fermente etmeleri sayılabilir. Dışkıda direkt olarak kolera toksini ya da V. cholerae O1 ve O139 lipopolisakkarit araştıran testler de geliştirilmiştir. Mevcut sıvı eksiği ilk 3-4 saat içinde kapatılmalıdır.Hasta ağızdan almaya başlar başlamaz da oral rehidrasyona geçilmelidir. Parenteral sıvı replasmanı için %5 dekstroz-laktatlı ringer solusyonu, oral sıvı tedavisi için de glukoz veya pirinç ORS tercih edilebilir. Sıvı eksiği giderilip kusma da önlendikten sonra antibiyotik tedavisine başlanır. ÇOCUKLARDA KULLANILMAZ!!! tetrasiklin, doksisiklin, kinolon yetişkinlerde: tetrasiklin 4x500 mg 3 gün po doksisiklin 300 mg tek doz po norfloksasin 2x400 mg 3 gün po siprofloksasin veya azitromisin 1000 mg tek doz po
675
Hasta kişiyle temas öyküsü: Ebola (2-21 gün) KKKA (5-14 gün) COVID19 (2-14 gün) Sifilis (3-90 gün) HIV (3-8 hafta) Kızamık (10-12 gün) Kızamıkçık (12-23 gün) Suçiçeği (10-21 gün)
BİLİER PANKREATİTTE CERRAHİ TDV ercp en belirgin yararı impakte taş ve kolanjit varlığında bunun çıkarılması ve koledok drenajıdır sfinkterotomi mevcut atağın seyrini etkilemez, yeni atağı önler ercp ve papillotomiye sekonder atak %4-5 hafif pankreatitte (ranson<3) kolesistektominin erken (ilk 48s) veya geç yapılması sonucu etkilemez ama atak geçtikten sonra hasta çıkmadan lap. kolesistektomi tercih edilir, ileri tarihe bırakılırsa rekürren pankreatit oranı yüksek olur şiddetli bilier pankreatitte erken (1.hf) lap. kolesistektominin komplikasyonları fazla olabilir, bu nedenle atak geçtikten sonraki hafta daha iyi olur, AP prognozu ameliyat zamanlamasından etkilenmez
676
pankreas gastrokolik ligamanı ayırınca gözüküyor etrafında bir sürü yapı var lokal değ, sistemik imm yanıt, mod, mof BT en iyi yöntemdir, BFT görülmeden kontrastlı çekilmez AKC grafisi ve dkg serbest hava en çok kullandığımız ranson kriterleri (o an: yaş, löko, glu, ldh, ast 48 s sonra: hct, üre, kalsiyum, po2, baz ve sıvı defisiti) 3 veya 4 ise %15 mort hava=enf=anaerobik=nekrotizan pankreatit GASTRİK ARTER ANEVRİZMASI ACİLDİR EN ÖNCELİKLİ OLAN GİRİŞİMSEL MÜDAHALEDİR STENT, EMBOLİZE, CERRAHİ santral venöz kateterle ölçüm böb monitorize edilmeli akc entüb hemodiyaliz ab eğer nekrotizan düşünülüyorsa verilir NG dekomp kontrollü drenaj yoksa kusma ve aspirasyon pnö GİSte akut problem varsa orali kapat PPI da ver salgı inh (ss ve analogları) ERCP önerilmiyor kendisi de yapabilir
fistül varsa kateterizasyon uygun değildir, endoskopik girişim önerilir tip1: perkütan drenaj tip2: endoskopik drenaj (mide) tip3: endoskopik drenaj (kistogastostomi, kistojejunostomi) ENFEKTE DEĞİLSE NEKROTİZAN OLSA BİLE CERRAHİ GİRİŞİM YAPILMAZ
677
ANOREKTAL BÖLGE HST hemoroidal hst anorektal abse anal fissür anal fistül ANAL VERGE anoderm ve perianal deri birleşir anodermde kıl yağ ter yok DENTAT ÇİZGİ mukokutanöz bileşke, anal vergeden 1-1.5 cm uzaklıkta ektoderm-endoderm ayrımı dişli hat, gözle de görülebilir, kadındaki endoservikse benzer ANAL RİNG palpe edilebilen muskuler bant anal sfinkter bileşkesinin üst kısmk
HEMOROİDLER normalde de var, anal kanalda bulunan submukozal yerleşimli vasküler yastıkçıklar kan damarları, elastik doku, bağ dokusu ve düz kas anatomik yerleşimleri (saat 5-7-11, sol lateral, sağ ön, sağ post) anal kanal istirahat basıncının %15-20sini sağlar anal kanalı şişirerek kapatırlar öksürme ve valsalva da anal kontinansı sağlar sıvı, katı, gaz ayrımı ve defekasyon kararı aşamasında da rolleri var içinde arteriel ve venöz sistemleri var
678
HEMOROİDAL HST PATOGENEZ submukozal arteriovenöz pleksusta basınç artışı hemoroid yastıklarının şişmesine, bd esnemesine, yastıkçıkların anal kanaldan protrüze olmasına sebep olur mukozal kanama, mukozal prolapsus, inkarserasyon, tromboz, ağrı yapar modern yaşam tarzı (sedanter yaşam, işlenmiş gıda tüketimi, liften fakir beslenme, akıllı tlf kullanımı: tuvalette geçirilen saati arttırdığı için) DENTAT ÇİZGİNİN ÜSTÜ İNTERNAL, ALTI EXTERNALDİR eksternal anodermden internal kolumnar epitelden köken alır epitelin türü tdv değiştirir !!!!!
internal hemoroidler sadece İMA ile beslenir (rectalis superior dalı) external hemoroidler ise İMA ve internal iliakla beslenir (pudental dal ve rectalis media dalı) grade1: normal pake, sıkıntı yok grade2: dentat çizginin altında, dışarı protrüze ama kendiliğinden içeri girer grade3: defekasyondan sonra parmakla içeri girer, DİJİTALİZASYONLA pake eski konumuna getirilir grade4: pakeler tamamen dışarda TANISI ANAMNEZ, DİJİTAL REKTAL MUAYENE, GÖRÜNTÜLEME eksternal pakeler FM’de görülür, internal pakeler evre 4 ise görülür, evre 3te ıkındırırsan görülebilir kolonoskopi: alarm semp, İBH, >50Y, 1.der aile yakınında varsa 10 yaş erken yapılır onun dışında FSS istenir
679
HEMOROİDAL HST AYIRICI TANI en çok karıştırılan <360 derece rektal prolapsuslar anal fissür (eşlik eden skin tag, hipertrofik papilla) perianal abse, anal stenoz, anal kondilom, anal kanser, İBH
HEMOROİDAL HST TDV çalışmaların çoğu güvenli değil çünkü cerrahi standart yok ve takip yeterli değil konservatif tdv cerrahi tdv (grade 3-4) ilk basamak diyet ve yaşam tarzı değişikliğidir (sıvı ve lifli, egzersiz) EĞER HEMOROİD YASTIKÇIKLAR SEMPTOMATİK HALE GELMİŞSE TDV EDİLİR!!!! (kanama, prolapsus, inflamasyon ve ağrı) anormal görünümlü pakelere rağmen semp yoksa tdv gerek yok
680
KONSEVRATİF TDV dışkıyı yumuşatmak ağrıyo gidermek (lokal anestezik) yanlış bağ alışkanlıklarını düzeltmek (doğrusu: günaşırı, <3 dk, ıkınmadan) perianal hijyen için ılık, sıcak suya oturma banyosu lifli besin: 28gr kadın 38 gr erkek pysllium (karnıyarık otu): kanama %92, ağrı %96 osmotik laksatifler aşırı sulu dışkının da zararlı olduğu unutulmamalı (KBY, ABY dikkat)
İLAÇLA TDV steroidli pomat, süppozituarlar mentollü pomatlar antiinflamatuar pomatlar lokal anestezik pomatlar uzun süreli steroid kullanımına bağlı steroid cildi oluşabilir
681
İLAÇLA TDV- ORAL PREPARATLAR flebotonikler (venotonikler): diosmin + hesperidin (DAFLON), okserutin kalsiyum deboksilat (DOXİUM) damar duvarında tonüsü düzeltmek, lenfatik dönüşü rahatlatmak, trombosit agregasyonunu önlemek, antiinflamatuar etki göstermek gibi işlevleri var ÇOK SIK KULLANILIR VARİS TEDAVİSİNDE DE özellikle AKUT ATAKLARDA HEMOROİDEKTOMİ SONRASI HASTA KONFORUNU ARTTIRMADA VE İYİLEŞMEYİ HIZLANDIRMADA ETKİLİ
bütün gradelerde konservatif ve medikal tdv vardır %90 kür HEMOROİDEKTOMİ %5-10 hastada, en sık uygulanan MİLİGAN MORGAN (eksizyon sonrası açık bırakılır, pakenin çıkartılması) FERGUSON (eksizyon sonrası kapatılır) MM: internal sfinkterin üzerinden koter yardımıyla keskin diseksiyonlarla pake rezeke edilir, bütün planlar avasküler alanda yapılır MAXİMUM 3 TANE, 2 YETERLİ OLABİLİR, 3 TANE YAPILACAKSA HER BİR EKSİZYON ARASINDA 1 CM ANODERM KORUNMALIDIR YOKSA STRİKTÜR OLUŞUR TEDAVİSİ DAHA DA ZORDUR STAPLER HEMOROİDOPEKSİ: uzun dönemde nüks ve komplikasyon ihtimali var, şu an terk edildi hemoroidler değil üstündeki mukoza çıkarılır, hem kanlanması azalır hem de yukarı asılır (LONGO PROSEDÜRÜ) eski lokalizasyona çekmeye çalışılır distalde anastomoz
682
HAL VE PLİKASYON hemoroidal arter ligasyonu USG probu, atım sesi duyulur, o bölgeye sütur koyulur, amaç hemoroidi besleyen damarı OKLÜDE ETMEK GRADE 2-3 İSE LAZER ABLASYON: 12 KW enerji verilip, protein koagülasyonu yapılır, daha az invazivdir, komplikasyon azdır, ağrısı ÇOK AZ, nüksü fazla (klasik hemoroidektomiye göre) TROMBOZE HEMOROİD eksternal (sc epitel): akut perianal hematom internal: internal hemoroid pakelerinin trombozu; daha komplike AKUT HEMOROİDAL HST İLK 3 gün medikal tdv trombektomi (nüksü fazla) acil hemoroidektomi external: skuamöz mukozanın altında inferior hemoroidal pleksusta aşırı egzersiz, kabızlık gençlerde daha sıkkkkkk trombüsün yaptığı basınç, ağrının kaynağı, trombüsler çıkarılırsa hasta rahatlar
ANAL ABSELER “kriptograndüler teori” anal kriptlerden doğan, intersfinkterik bölgeye uzanan anal bezlerin enfeksiyonu sınıflandırma: perianal (EN SIK, ciltte sfinkterden bağımsız) iskiorektal intersfinkterik supralevator (en nadir) dental glandlarda gelişen enfeksiyonun ilerlemesi DM VE İMS daha kötü FM: ağrı, şişlik, ateş, rektal tuşe ENDOANAL USG (daha üstteyse levator üssü, fossa iskioanal SUPRALEVATOR, İNTERSFİNKTERİK) MR TDV: tanı konur konmaz, İNSİZYONLA DRENAJ %50-70 ANAL FİSTÜLLE SONUÇLANIR
683
ANAL KRİPTLER morgagni kolumlarının tabanına yerleşik anal kanal etradında 6 tane anal gland var (3-12) anal glandlar daha çok posteriorda yoğunlaşmıştır (eksternal ağızda, saat 6 yönünde) ekstrasfinkterik: en yukardan, en zor suprasfinkterik: levator üzerinden cilde açılır transsfinkterik: int+eks intersfinkterik: inter YÜZEYSEL FİSTÜL EN KOLAYI, SFİNKTER YOK NE KADAR YÜKSEKTEYSE O KADAR ZOR
BASİT FİSTÜL: kompleks olmayan; fistülotomi ile inkontinans riski yaratmadan tdv edilebilecek fistüldür sfinkter kompleksin <1/3 tutulmuşsa fistülotomi yapılabilir, bu sınırın üstündeyse inkontinans riski var PARKS SINIFLAMASINA GÖRE BASİT FİSTÜL A: intersfinkterik B: alçak yerleşimli transsfinkterik (<1/3)!!!!!!!!!!
684
HANGİ HASTALARA DİKKAT!!!! hikayesinde fekal inkontinans semp olan trakt, sfinkter kompleksinin >%30 kapsıyorsa kadınlarda anterior fistül (kas %30 daha kısadır) geçirilmiş anorektal cerrahi crohn hst hikayesi radyasyon öyküsü FİSTÜLOTOMİ TEKNİK fistül iç ağzı bulunmalı sfinkter kompleksiyle ilişkisi ortaya konmalıdır en az miktarda kas kesilmeli fistül traktı açık bırakılmalı epitelize doku veya reaksiyonel doku kürete edilmeli sekonder iyileşmeye bırakılmalı
FİSTÜLOTOMİ KOMP: rekürrens, inkontinans, mukus bulaşı, fekal bulaş, KOMPLEKS FİSTÜLLER!!!!!!! yüksek transsfinkterik fistül suprasfinkterik fistül rekürren fistül at nalı (U) fistül multipl trakt kadında anterior yerleşimli fistül İBH radyasyon inkontinansı olan hst
685
fistül cerrahisinde 2 aşamalı cerrahi yapılmalıdır dış ağızdan O2li su verilir, iç ağzı bulmak için internal ve eksternal sfinkteri bulunca durup (inkontinans olmasın diye) SETON TAKILIR, 3-6 ay hst izlenir, kaslar kesilebilir aşamaya geldiğinde seton fistüli aşağı çektiğindr FİSTÜLOTOMİ YAPILIR içinde abse oluşmasın diye fistül açık kalır dış ağzı ne kadar uzamışsa o kadar komplike
ANAL FİSSÜR anal kanalda dentat çizgiden anal verge kadar uzanan dikey ülser akut anal fissür kronik anal fissür (fibrotik kenarlar, tabanda internal sfinkter lifleri görülebilir, skin tag, sentinel pile, rengi tem rengine yakınsa) sıklıkla 6 yönünde çatlak, travma, hassasiyet artışı (tonus fazlaysa normal defekasyonda da olur) kabızlık %30, diyare %4-7 büyük hacimli, sert dışkı anal kanal tonusunda artış %90 orta hat posterior yerleşim (kanlanması daha az, travma hassasiyeti, iyileşme zor) %10 orta hat anterior TİPİK BELİRTİLER: BIÇAK KESER GİBİ AĞRI, PARLAK KIRMIZI KANAMA sıcak su oturma banyoları yumuşak/ hacimli dışkı sağlayan bol lifli gıda internal anal sfinkterde gevşemeye yol açan ajanlar (kimyasal sfinkterotomi): topikal nitrogliserin, baş ağrısı, nifedipin) botulinum toksini BASINCI AZALTMAK İÇİN İnternal intersfinkterik alana enjekte edilir. 3-6 ay etkilidir. cerrahi: lateral internal sfinkterotomi (LİS) %95 iyileşme inkontinans!!! %25-30 eğer medikal ve konservatife rağmen değişmiyorsa MULTİPL VE LATERAL YERLEŞİMLİYSE CROHNU DÜŞÜN ATİPİKTİR
686
HASTANE ENF başvuruda inkübasyon döneminde olmayan hst yattıktan 48-72 s sonra taburcu olduktan sonra ilk 10 gün cerrahi uygulanan hst 30 gün impant yapılan hst ilk 1 yıl !!!!!!!!!!!!! hst enfeksiyonları genelde dirençlidir MIK<2 ise duyarlıdır KRC= klebsiella pnömoni, karbapenemaz seftazidim avibaktam verilir NDM= new delhi metallobetalaktamaz (2009, 2014te tr) karbapenem direncinde avrupada 1.yiz MCR1 (mobilize kolistin direnç geni) diğer bak geçebilir oxa 48 de karbapenem direnci, acinetobac kaynaklı kolistin ciddi nefrotoks ve nörotoks
hastane enf tüm dünyada yaygın hst yatan %5-10u en az %25i önlenebilir yılda 44-98 bin üriner sis enf, cerrahi alan enf, nozokomiyal pnö, kan dolaşım enf (bakteriyemi) YBÜ hst %25-50sinde 1.7 mn RİSKLİ HASTANE BÖLÜMLERİ!!!!!! yoğun bakım %15-40 cerrahi yenidoğan yanık, cerrahi, dahili, yd, ped, koroner
687
HASTANE ENF RİSK FAK iyatrojenik: entüb, kateter, ab, proflaksi (anestezide tek doz), el yıkamadan kaçınma nozokomyal pnö %83ü MV üriner sis enf %97 üriner kateter kullanımı primer kan dol enf %87si santral kateter fizik mekanla ilgili: kontamine havalandırma, su, fiziksel yetersizlikler (hasta/hemşire oranı>2, açık yatak/yoğun bakım oranı) hastayla ilgili: (hst ciddiyeti, yaş, kişisel fak, km, ims, hst kalış süresi, öksürük refleksinin azalması, yatış pozisyonu)
kolonizasyon: bir mo enf belirtileri (ateş, lökositoz) olmadan organizmaya yerleşip çoğalması kolonizasyon çoğu zaman enf ön aşamasıdır enfeksiyon kolonize olan mo hst belirtileri ile seyretmesi, cerrahi varsa o gün yatırılmalı BULAŞ YOLLARI: temas (eldiven giy) damlacık hava ortak kullanma vektörler
688
TEMAS İLE BULAŞ !!! bütün dirençli bakteriler s. aureus vankomisine dirençli enterokok dirençli gram negatif basiller c. difficile RSV, parainf, enterovirus ebola eldiven, sargı bezi, iğnelerle bulaş
DAMLACIK YOLU meningokok h. inf tip B s. pnö m. pnö boğmaca influenza kabakulak parvovirus B19 MERS COV konuşma, öksürme, aksırma, aspirasyon, bronkoskopi PARTİKÜLLER >5 MİKRON, 1 M İLERLEYEBİLİR !!!!!!!!!!!! korunma: cerrahi maske, mesafe
689
HAVA YOLI su çiçeği, zona zoster kızamık tbc KKKA !!!!!!!!!!!!!!!!!!! konuşma, öksürme, aksırma, bronkoskopi partiküller <5 mikron >1 m uzağa gidebilirler NEGATİF BASINÇLI ODA HEPA FİLTRE TEK KİŞİLİK ODALAR SAATTE 8-12 KEZ HAVALANMA !!!!!!!!!!!!!!!
nozokomyal enf kaynakları: borularda aşınma ve biyofilm oluşturma su dağıtım sis eskimesi su tankları içinde canlı kalabilen mo fekal- oral geçiş: kişiden kişiye direkt kontamine yiyecek içecek cansız objeler (çatal, kaşık, tabak) özellikle nötropenik hastalar fungal mo uzak olmalı, ilk başta hava kontrolü yapılır ENDOJEN KAYNAKLI: hastanın kendi florasından (deri, solunum, GİS vb) EKZOJEN KAYNAKLI: dış kaynaklardan (fizik çevreden, diğer hst, hst personeli)
690
ERKEN EVRE ENF: ilk 3 gün toplum kökenli GEÇ EVRE ENF: >3. gün gelişirler hastane kökenli (ab daha dirençli, çoklu direnç daha yaygın, çoğu egzojen) 1)acinetobac 2)klebsiella 3)candida 4)psödomonas 5)s. maltophila 6)enterokok 7)proteus mirabilis (KOLİSTİNE DOĞAL DİRENÇLİ, HİPERVİRULAN, KARBAPENEME DİRENÇLİ) tdv: solumsal destek, KATETER VE PROTEZLERİN ÇIKARILMASI EL YIKAMA 1-1,5 DK DEZENFEKTAN 10-20 SN (su- sabundan sonra gerek yok)
!!!! KORUYUCU EKİPMAN GİYME SIRASI: ömge (önlük- maske- gözlük/ yüz koruyucu- eldiven) !!!! KORUYUCU EKİPMAN ÇIKARMA SIRASI: egöm (eldiven-gözlük-önlük-maske) çevre kontrolü: hasta bakımı alanlarında sık temas edilen çevresel yüzeylerin rutin bakımı, temizlenmesi ve dezenfeksiyonu ile ilgili prosedürler
691
KC KİTLELERİNE YAKLAŞIM usg veya BT ile kitle öykü ve fm (karın ağrısı, kilo kaybı, kc hst, hepatit; OKS/ hormon kullanımı, kanser öyküsü, sarılık, karında palpabl kitle, hepatomeg, portal HT) lab (hemogram, elektrolit/BUN/kreatinin, glu, alb, KCFT, amonyak, koagülasyon, hepatit paneli, CEA, CA19-9, AFP) ek görüntüleme yöntemleri (US, BT, MR, sintigrafi, anjiografi) bx (üst gis endoskopisi, kolonoskopi, mamografi, PAP smear)
BASİT KİST: >60y, K>E, bilier obs, bakt enf, rüptür, US başlangıçta, izlem gerekli DEĞİL POLİKİSTİK KC HST: İK anevrizma, MVP, mitral yet, pankreas kisti, renal kist, malignite nadir, US başlangıçta, izlem gerekli DEĞİL KİSTOADENOM: K>E, tıkanma sarılığı, kolelitiazis, koledokolitiazis, MALİGNİTE OLASILIĞI VAR, US veya MR, tdv REZEKSİYON, İZLEM GEREKLİ KİST HİDATİK: US seroloji, who sınıflamasında göre tdv ve takip PYOJENİK KC ABSESİ: safra taşı, bilioenterik anastomoz, ablatif kc tdv, kc tx; rüptüre ampiyeme bronkoplevral fistüle septik şoka neden olabilir, BT, AB+ DRENAJ, izlem gerekli DEĞİL AMEBİK KC ABSESİ: ims, endemik (e. histolytica), splenektomi öyküsü, rüptüre ampiyeme bronkoplevral fistüle septik şoka neden olabilir, USG, BT, ELISA, farmakoterapi
692
HEMANJİOM kc en sık solid benign tm %73 en sık tm met’ten sonra E/K: 1/3-5 saptanma zamanı: 3-5. dekat (ort 50 yaş) SAĞ KC DAHA SIK, %10-40 multipl, damar yumağı şeklinde malignleşme riski YOK, fibröz bir stroma içinde tek tabakalı endotel hüc ile döşeli çok sayıda damardan oluşur KONJENİTAL HEMATOM/ DOKU MALFORM sebepli anormal vaskülogenez/ anjiogenez bazı hemanjiomlarda östrojen res mevcut HEMATOJEN BOYUTUNDA ARTIŞ: puberte, gebelik, over stim, OKS, steroid/ androjen tdv
çoğunlukla insidental saptanır ve asemp çoğunlukla stabil kalır (progrese olmazlar) %10-15 regresyon EN SIK YAKINMA SAĞ ÜST KADRANDA DOLGUNLUK VE AĞRI (tromboz, infarkt, rüptür sebepli de olabilir) ateş infarkt açısından önemli bulantı ve kusma (sol lob yerleşim, mide/ duo basısı) prekordial ağrı, KKY (AV şant) sarılık (safraya bası) rüptür <%1, gebelik, hormonal tdv TK, hipotansiyon, anemi, diffüz ağrı, mort %30-75 spn veya travmaya bağlı rüptüre olabilir
693
HEMANJİOM CERRAHİ ENDİKASYONLARI intratümöral kanama rüptür (EN ŞİDDETLİ KOMP) kasabach- merritt send dirençli karın ağrısı organ basısı (mide çıkış obs) tıkanma ikteri vasküler yapılara bası (budd chiari, portal HT) malignite şüphesi yüzeyel, >5 cm, travma riski
KANAMA: 5 tiptir hemoperitoneum (çokkk tehlikeli), intrahepatik kanama, intratümoral kanama, iki zamanlı rüptür, hemobilia KASABACH- MERRİTT SEND: “hemanjioma trombositopeni” ilk çocukluk çağı deri hemanjiomlarında” genellikle regrese olma eğilimindedir çap >15 cm mikroanjiopatik hemolitik anemi yaygın iv koagülopati hipofibrinojenemi FDP artışı (fibrin yıkım ürünlerinin artışı) ilk olarak hemanjiom içinde (koagülasyon, fibrinoliz) hemanjiom boyutunda artış varsa 3 ayda bir FDP, eğer >%10 artış varsa KASABACH MERRİTT SEND VE CERRAHİ TDV!!!!
694
HEMANJİOMDA DİRENÇLİ KARIN AĞRISI cerrahi tdv ve tanı için EN SIK BELİRTİ hastaların >%50sinde neden başka bir gis patolojisi (peptik ülser, kolelitiazis) nekroz ve infarkt, çevre organlara bası, glisson kapsülünde gerilme AĞRIYA SEBEP OLUR EN FAZLA SOLDA OLURSA SEMPTOMATİK OLUR
ABDOMİNAL RAHATSIZLIK VE ANKSİYETE her ikisi de cerrahi endikasyon OLMAMALI malign transformasyon mevcut değil malignite gelişme riski nedeniyle stres ve anksiyeteye sahip hastalarda hemanjiomların benign tm oldukları ve cerrahi tdv yapılsa bile yakınmaların devam edeceği bilinci verilmeli
695
HEMANJİOM TDV SEÇENEKLERİ (önce vasküler yapıları kontrol altına al) cerrahi tdv RF ablasyon monoklonal antikor (VEGF antikoru- bevasizumab) RT transarteriel embolizasyon KT
CERRAHİ TDV anatomik/ nonanatomik kc rez (sağ hepatektomi gibi) enükleasyon hepatik arter ligasyonu kc tx (hemanjiomatozis varsa) CERRAHİ ENDİKASYONLARI: ÇEVRE ORGAN BASISI (mide, kava, porta) ve AÇIKLANAMAYAN AĞRI VARSA
696
FOKAL NODÜLER HİPERPLAZİ (FNH) anormal bir artere karşı hiperplastik yanıt genç kadınlarda çoğunlukla asemp rüptür ve malignite riski YOKKKKK OKS ile ilişkisi YOKKKKK makroskopik ve radyolojik SANTRAL SKAR GÖRÜNTÜSÜ fibrolamellar hcc ile karışabilir (malign) İZLEM YETERLİ (3-6 ay sonra yıllık) komplikasyon ve ayrım yapılamıyorsa KC REZ
NODÜLER REJENERATİF HİPERPLAZİ 1-3 mm nodüller (sirozda görülen perisinüzoidal fibrozis YOKTUR) değişen hepatik kan akımı nedeniyle iskemi alanlarında atrofi E=K genellikle asemp PORTAL HT veya BUDD CHİARİ EŞLİK EDEBİLİR (siroz olmadan portal ht gelişmişse düşünülmeli!!!) görüntüleme yöntemleriyle sirozdaki rejeneratif nodüllerden ayrılması zor (BX YAP) tdv: portal HT tdv, kc yet varsa kc tx mortalitesi varis kanamaları nedeniyle olur
697
HEPATOSELLÜLER ADENOM OKS kadın (20-40y), premenopozal anabolik hormon kullanan erkeklerde TİP1a ve 3 glikojen depo hst genelde tektir %12-30 multipl (hepatik adenomatozis) hepatik adenomatizle OKS ilişkisi yoktur safra yolları ve kuppfer hüc olmayan, lobül yapısının kaybolduğu, konjestif ya da glikojen birikiminden dolayı VAKUOLLER içeren hepatositler steatotik tip: HNF1 alfa mut inflamatuar tip: IL6ST mut %35-50 BETA KATENİN MUT VARSA MALİGNE DÖNÜŞEBİLİR!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
en sık belirti karın sağ üst kadran ağrısı %50-75 SEMP intraperitoneal rüptür ve kanama riski malign transformasyon %11!!!! OKS kullananlarda daha büyük kitle ve intratümoral ve intraperitoneal kanama daha fazla gadoksat MRG gadobenat MRG BX KONTREDİKEDİR!!!!!!!!!!! (ağır ciddi kanamalara yol açabilir)
698
HEPATOSELLÜLER ADENOM TDV çap> 4-5 cm (eksizyon, kc rez) gebelik planı varsa (kc rez) oks kullanan asemp hst oks kesilir ve regresyon beklenir rüptür ve progresyon varsa (kc rez)
SAFRA YOLU HAMARTOMLARI tipik 2-4 mm laparotomide kc EN SIK GÖRÜLEN benign lezyonları çoğul safra yolu hamartomlar (VON MEYENBURG KOMPLEKSİ- kcc riskinde artma) metastatik tm ile karışabilir tdv gerekli değilllllllll
699
Tromboze İnternal Hemoroidler •Anal sfinkter tonus artışı •Strangülasyon, tromboz, ülserasyon, nekroz •Genellikle birkaç haftada kendiliğinden geriler •Mukozanın ülserasyonu ve nekrozu sürece eşlik edebilir •Eksternal hemoroidler sürece dahil olabilirler
Cerrahi Tedavi •Preoperatif IV antibiyotik •Mevcut anesteziye lokal anestezi eklenmeli •Açık hemoroidektomi tercih edilmeli •Geç emilen absorbe sütür •1 cm lik sağlam mukoza •Postoperatif dönemde anaeroblara etkili antibiyotik
700
Karbapenem Dirençli Gram Negatif Basil Varlığında Alınması Gereken Önlemler •El hijyeni sağlanması •Sağlık personelinin eğitimi •Hastaların ve bakım veren personelin ayrılması (kohortu) •Temas izolasyon önlemlerinin uygulanması •Gereksiz invaziv alet kullanımının (santral venöz katater, endotrakeal tüp, idrar sondası vb) azaltılması, önlenmesi •Sürveyans •Antibiyotik kullanımının yönetimi
HICPAC Temas Önlemleri Hasta odası=Özel Eldiven=Odaya girmeden önce El yıkama=Eldiven çıkarılınca, hastalar arasında EL DEZENFEKTANI Önlük=Hasta veya odasındaki eşyalarla temas olacaksa veya hastanın inkontinansı, ishali, ileostomisi,kolostomisi, akıntılı yarası varsa Maske=Standart Diğer=Hasta transferi sınırlı, kritik olmayan cihazlar sadece hasta için kullanılır.
701
HICPAC Standart Önlemler (Healthcare Infection Control Practices Advisory Committee) hst odası standart eldiven= kan, vücut sıvıları ve çıkartıları, sekresyon, vücut büt bozulduğu bölgeler için el yıkama= eldiven çıkarılınca hst arasında önlük ve maske= sıçrama pot olan kan, vücut sıvı ve çıkartıları ile temas bekleniyorsa koşul= TÜM HASTALAR İÇİN
702
GÖRH mide içeriğinin kardiadan özofagusa geçişi normalde yemekten sonra günde 10-15 kez görülebilir semp olabilir veya yoktur eğer bu semp İNFLAMASYONA VE SEMPTOMLARA YOL AÇARSA o zaman GÖRH olur toplumun %7sinde her gün %14ünde ise ayda bir pirozis GÖRH’lerin %5inde ülser %4-20 striktür %8-20 BARRETT ÖZOFAGUSU GELİŞİR ERKEKLERDE DAHA SIK, >40y
GÖRH SORUMLU MEKANİZMALAR: atonik sfinkter ve serbest reflü transient alt özofagus sfinkter (AÖS) relaksasyonu ile spontan reflü karın kaslarındaki kasılmalara bağlı olarak geçici intraabdominal basınç artışı sonucu stres reflüsü
703
KÖS’ü ARTTIRANLAR!!!!!!!! gastrin, motilin, bombesin, enkefalin substans P, protenli gıdalar antiasitler, alfa-beta-kolinerjik agonistler domperidon, metaklopramid, PRGF2
KÖS’ü azaltanlar!!!!!!!! kolesistokinin, östrojen, glukagon, progesteron, somatostatin, sekretin, nöropeptit Y, GİP, gaz gidericiler, çikolata, kahve, etanol, yağ antikolinerjikler, barbitüratlar, KKB, kafein, diazepam, dopamin, meperidin, teofilin, PRGE1-2
704
REFLÜNÜN SIK GÖRÜLDÜĞÜ !!!!!!!! gebelik, postprandial, geğirme skleroderma, mikst BDH, DM, ZES (bunlarda motilite bozulur) ÖZOFAGUSTA REFLÜYÜ AZALTMAYA YÖNELİK MEKANİK FAKTÖRLER!!!!!! diyafram sağ krusunun özof etrafında kıskaç gibi yer alması özof ve gastrik kardia arasındaki açı kollabe olmuş özofagusta mukozal katlantılar özof sfinkterinin uzunluğu intraabdominal basınca maruz kalan özof segmentinin intraabdominal segmentinin uzunluğu
GÖRH gelişimi ve ağırlığı üç koşulun varlığına bağlıdır: reflü sıklığında ve süresinde artış, mide içeriğinin özofagus mukozası üzerindeki etkileri AÖS bütünlüğünün bozulması: noktürnal reflü artışı özofageal klirensin bozulması karın içi basınç artışı mide içi hacim ve asidite artışı aşırı mide asidi salgılanması özofageal doku bariyerinin bozulması özofagus doku bütünlüğünün bozulması azalmış salivasyon, gecikmiş gastrik boşalma, azalmış LES istirahat basıncı, bozulmuş özofageal klirens, bozulmuş doku direnci
705
ANTİREFLÜ BARİYERLERİ AÖS, krural diyafram ve distal özofagusu diyaframa bağlayan “frenoözofageal ligament” mide içeriğinin reflüsü engelleyen gastroözof birleşme yerni oluştururlar sirküler, oblik, longitudinal (içten dışa) fundus depolar ve reflüye engel olur
özofagus asit klirensini etkileyen faktörler: yer çekimi, peristalsizm, tükürükteki bikarbonat sekresyonu, özof tarafından bikarbonat sekresyonu doku rezistansı: protektif yapılar arasında özofagus hüc memb, H iyonu difüzyonunu sınırlayan intersellüler bileşkeler vardır asit hasarına karşı en önemli epitel üstü savunma yeterli kanlanmadır!! safra tight junctionları bozar deterjan etkisiyle
706
GÖRH SEMPTOMLARI TİPİK: retrosternal yanma, asit regürjitasyonu, aşırı tükürük salgılanması, DİSFAJİ VE ODİNOFAJİ ALARM SEMPTOM mutlaka endoskopi yapılır haftada >2 gün
ATİPİK SEMP: non kardiak göğüs ağrısı, öksürük, allerjik olmayan astım, kr bronşit, ses kısıklığı, pnömoni önce tipik semp sorulup TANI KOY eğer tipik semp YOKSA mutlaka başka yöntemler (diagnostik test, deneme tdv ama dirençten dolayı önerilmez) İLE TANI KOY DİAGNOSTİK TESLER: 24 s ph monitorizasyonu AÖS manometresi endoskopi ve bx (reflü uzun süreli veya tdv dirençli ise hasarı görmek istiyorsa ve ALARM SEMP VARSA) baryumlu özofagogram uzun süreli motilite izlenmesi asit perfüzyon (BERNSTEİN) testi radyonükleer incelemeler
707
üst gis endoskopisi ve bx GÖRH lezyon tarifinde altın standarttır!! endoskopik bulgularda normal özof mukozasından eritemli, ödemli, frajil, eksudatif, erozyon, ülser, striktür, barrett epiteline kadar değişken lezyonlar izlenir ÖZOFAJİT SINIFLAMASI bx alınmasına gerek yok, los angeles grade A: <5 cm grade B grade C %75, erozyonlar birleşir grade D >%75 erozyon: muskularis mukozaya geçmez, geçiyorsa ülser BX, BARRETT ÖZOF GÖSTERMEDE, İNFEKSİYÖZ VE NEOPLASTİK HST EKARTE ETMEDE VE ATİPİK SEMPTOMLARDA MUKOZAL HASARI OBJEKTİF DEĞERLENDİRMEDE ÖNEMLİDİR
GÖRH ÖZOFAGEAL PATOLOJİ bazal hüc hiperplazisi papiller yüksekliğin artışı akut: vasküler konjesyon/ staz, mukozal ödem, PMNL infiltrasyonu (neu, eoz) kronik: mononüklear hüc infilt (makrofaj), makrofaj akt artma, fibroblast prolif, vasküler epitel çoğalması epitelyal nekroz: erozyon, ülserasyon epitelyal onarım: granülasyon dokusu, fibroz (striktür oluşumu), epitelyal rejenerasyon (skuamöz replikasyon, kolumnar metaplazi) ÇKYE’de tek katlı kolumnar epitel metaplazi GOBLET HÜCRELERİ VARDIR salgı yapar, adenoid doku NORMALDE ÖZOFAGUSTA SCC RİSKİ VARKEN BARRETTDE ADENOCA RİSKİ VAR
708
görh ayırıcı tanı: kolelitiazis, peptik ülser, gastrit, anjina pektoris, özof motor bozukluklarında da görülebilir GÖRH KOMPLİKASYONLAR!! striktür kanama perforasyon barrett özof barrett epitelinin metaplazik formundan kanser gelişme oranı 100 binde 500dür yani adenoca gelişme riskini 30-125 kat arttırır erkeklerde 3 kat daha sık görülür prevalans yaşla artar ama KOLUMNAR EPİ UZUNLUĞUYLA AYNI KALIR
BARRET ÖZOF TAKİP VE TDV displazi göstermeyen: yapılan ilk endoskopide ve bx örneğinde displazi saptanmamış ise 2-3 yıl aralarla aynı işlemlerle takip reflüyü önlemek için PPI verilir düşük dereceli displazi: 12 haftalık yoğun asit süpresyon tdv yapılır, eğer displazi devam ederse antireflü tdv devam ama 3-6 ayda bir endoskopik bx kontrol yüksek dereceli displazi: preparatlar mutlaka başka bir patolog tarafından değerlendirilmeli, %30 adenoca görülür, cerrahi rezeksiyon veya ablasyon tdv (lazer ya da fotodinamik tdv)
709
GÖRH TDV farmakolojik dışı yaklaşım: yatağın başını 15-20 cm yükseltmek, sigarayı bırakmak, aşırı alkol alımından kaçınmak, diyetteki yağı azaltmak, yatmadan önce yemek yememek, kilo vermek çikolata, kahve, çay, domates suyu, portakal suyu, asitli içecekler (kola) TÜKETME bu ilaçlardan kaçınılmalı: antikolinerjikler, teofilin, diazepam, narkotik, KKB, beta ve alfa agonistler, progesteron
GÖRH FARMAKOLOJİK: antiasitler, alijinik asit, H2 res antag, prokinetik ajanlar, sukralfat (PPI azaltmak için), PPI (en güçlüsü) !!!! PPI VE DOZLARI (HP eradik?) esomeprazol 40 mg pantoprazol 40 mg lansoprazol 30 mg omeprazol 20 mg rabeprazol 20 mg KANAMALARDA ÇİFT DOZ VERİLİR!!!!! yemekten sonra proton pompa sentezi başlar o yüzden yemekten 1 saat önce alınır (aç karna)
710
GÖRH CERRAHİ belsey fundoplikasyonu nissen fundoplikasyonu hill prosedürü PPI’a yanıt yoksa endoskopik yöntemler de gelişti
PPI YAN ETKİLERİ baş ağrısı (objektif) diyare bulantı kaşıntı raş fundik gland polip NE hüc hiperplazisi çok ağır vakalarda step down (2x1 en yüksek doz sonra giderek azalt) normalde step up (15 mg, 30 mg, 2x30 mg) on demand: 2-3 gün kullan sonra bırak gereksiz yere kullanılmamalı HİPERGASTRİNEMİYE NEDEN OLURLAR gastrin ise kolon hüc ve kanser hüc prolif neden oluyor deneysel çalışmalarda kolon ca arttırıcı etkisi olabilir klinik çalışmalarda uzun süreli ciddi yan etki gösterilmemiş
711
Primer yara iyileşmesi vücudumuzun farklı yerlerinde farklı sürelerde tamamlanabilir. Örneğin: baş-boyun bölgesinde 3 günde, gövdede 7-10 gündür, ekstremitelerde 2 haftadır. Sekonder yara iyileşmesi daha uzun sürede (1-3 ay civarında ya da daha fazla) gerçekleşir. Damar dışına çıkan kan miktarı azaltılır. Yaralanan damarın çapı arttıkça gelişir.vazokonstruksiyon gelişmesi zorlaşır. Venöz yaralanmalarda venlerin kontraksiyon oluşturmadığından yaralanma sonucu v.konstruksiyon gelişmez.
İnflamasyon aşaması ortalama 1 hafta sürer. Klinikte inflamasyonun 5 kardinal bulgusu; 1-Ağrı 2-Isı artışı 3-Şişlik 4-Kızarıklık 5-Fonksiyon kaybı Makrofajlar, yara bölgesinin steril hale gelmesini sağlarlar. Bir yaranın iyileşebilmesi için;1-Temiz ortam olması gerekir.2-Nekrotik bir materyalin bulunmaması gerekir (ölü doku hücrelerinin ortamda olmaması).3-Kanlanmasını iyi olması gerekir.Bu gerekliliklerin sağlanamadığı durumlarda yara iyileşmesi gecikir. proliferasyon her yara iyileşmesi tipinde görülür ancak en yoğun olarak sekonder yara iyileşmesinde gerçekleşir. Yara ortaya doğru toplanarak küçülmüş. Dolan kısımlar cilt seviyesine ulaştığında epitelizasyon aşaması başlar.
712
YARA YERİ İYİLEŞMESİ 3 ay içinde iyileşmiyorsa kronik yaradır primer yara iyileşmesi en sık (enf yok, düzgün bir kesi, yabancı cis yok, cilt ve cilt altı dokular) sekonder yara iyileşmesi (doku kaybı var, dudaklar birbirine değmiyor, granülasyon dokusu iyileşme dolgusu, kr yara) tersiyer iyileşme (enf var, ab tdv, pansuman yapılır, tekrar açılıp kapanır, minimal doku kaybı) YARA İYİLEŞME FAZLARI HEPSİNDE ORTAK hemostaz-inflamasyon proliferasyon matürasyon- remodelling
HEMOSTAZ damar hasarı, kanama, refleks vk (venözlerde gelişmez, vücudun kan kaybetmesini engeller) trombositler ilk tıkacı oluşturur daha sonra fibrin tıkaç oluşturulur İNFLAMASYON trombositlerden salınan IGF1, TGFa-b, PDGF gibi sitokinler, nötrofil ve fibroblastları olay yerine çekerler (diapedezis) BÖLGEYE İLK GELEN NÖTROFİLLER 24-48 SAATTE PİK YAPAR (TNFa temel kaynağıdır, anjiogenez, kollajen sentezi, fagositoz, YARA STERİLİZASYONU, yara ne kadar temizse nötrofil infiltrasyonu O KADAR KISA süreli olur, 2-3 gün sonra MONOSİTLER GELİP MAKROFAJA DÖNÜŞÜRLER) nötrofil, makrofaj, fibroblast, lenfosit SIRASIYLA!! makrofajlar 48-96. saatte pik yapar fagosite ederler TGFb, IGF1, EGF salgılarlr, hüc prolif, matriks sentezi, anjiogenez YARA İYİLEŞMESİNİN ORKESTRA ŞEFLERİ!!!!! (granülasyon dokusunun oluşmasını sağlar)
713
PROLİFERASYON 4 aşamalıdır, 4-14. günler 1)fibroplazi: 3.gün-3.hf, fibrin oluşumu ve FİBROBLAST AKT ile başlar, fibrinoblastlar fibrin ve fibronektini kullanarak yara içinde ilerlerler infekte olmayan yarada 3-5. günler arasında ana hücre tipi fibroblastlardır ECM elemanlarını salgılar hyalüronik asitten zengin yarada fibroblast etkisi ile (hyalüronidaz) GAG ön plana geçer GAG, kollajen için ortam oluşturur kollajenler epi ve fibroblastlar tarafından sentezlenirler (deri kollaje tip 1 ve 3) yarada başlangıçta 3 varken sonra 1 hakimiyeti görülür!!!!!!! 2)granülasyon: kendiliğinden kapanmaya bırakılan (SEKONDER İYİLEŞME) yaralarda görülür kırmızı, çok iyi kanlanan, frajil bir dokudur neoanjiogeneze bağlı yoğun kapiller yumaklar vardır makrofajlar, fibroblastlar, matriks (fibronektin, hyalüronik asit, kollajen) oluşumunu sağlarlar) yara açık VAC kullanılır, açık pansuman
3)kontraksiyon: açık yaralarda çevre deri çepeçevre yaranın merkezine çekilir, yara yüzeyi küçülür, epitelizasyon daha hızlı olur!!!! derinin hareket kabiliyeti önemli EN FAZLA KONT PERİNE VE GÖVDEDE %80, en az ise ekstremitelerde!!! KONTRAKTÜR GELİŞİMİNDE AŞIRI İYİLEŞME VARDIR, HAREKET KISITLILIĞI VE FONK KAYBI MYOFİBROBLASTLAR SORUMLUDUR!!!!! 4)epitelizasyon: bazal tabakadan keratinositler yara üzerine doğru göç ederler ve yeni bazal hüc oluştururlar yara tamamen örtülünce keratinositler ve fibroblastlar tarafından salgılanan tip 4 kollajen ile BAZAL MEMB oluşurrrrr!!!!!
714
REMODELLİNG 3.hf-1,2 sene sürekli sentez ve yıkım vardır lizil oksidaz (kollajen cross link) matriks metalloproteinazlar!!! sonuçta bir skar oluşur SKAR KIL VE TER BEZİ İÇERMEZ, ORGANİZE OLMAYAN KOLLAJEN BİRİKİMİ açılma direnci= yara kenarlarının ayrılmasına neden olan güç birimi gerilim direnci= yara bölg her bir ünitesine uygulanan yüke karşı direnç kapasitesi (HİÇBİR ZMN %100 OLMAZ!!!!!!!! fasyada ayrışma, güçlü değil, insizyonel herni, baş boyun 3 günde; gövde ve batın 10 günde; ekst 14 günde iyileşir)
YARA İYİLEŞMESİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER sistemik etkenler: beslenme, ims, yaşlılık, DM, KS, KT, RT, NSAİİ (bunlar en çok inflamasyon aşamasını etkiler) lokal etkenler: hipoksi, enfeksiyon, yabancı cis, sigara (VK), yara pozisyonu (dekübit ülserleri demans hastalarında) SKAR DOKUSU: patolojikler iki çeşittir a) hipertrofik: daha sık, çok fazla deri kollajeni, NORMAL DOKUYA TAŞMAZ, genetik geçiş AZ, ilk ayda ve yavaş, eksizyon İYİ SONUÇ verir, steroidli pomad, lazerle yıkama, pembe, kabarık b) keloid: zencilerde OD, birkaç ay sonra, yaranın etrafına UZANIM gösterir, orijinal yaradan daha büyüktür, spe tdv yok, eksizyon sonrası steroid enj eğer cevap yoksa RT ile cevap alınabilir
715
AMELİYAT SONRASI KOMP: genel anestezi, >3 saat ameliyat yandaş hst, hastanın durumu, hst türü, acil ameliyatlar daha tehlikeli erken dönem ilk 1 ay en sık enfeksiyonnnn (yara yeri insizyonda, akc, cerrahi alan, katater) yara enf, ekzojen veya endojen (enterik bak) kaynaklı olabilir, kontamine olgular, acil girişim, uzun op, cerrahi teknik, uygunsuz ab kullanımı temiz (1): atravmatik, içi boşlara girilmemiş, tiroid fıtık meme lenf bezleri temiz kontamine (2): sterilizasyonda küçük bozulmalar, belirgin döküntü olmaksızın boş organlara girilmiş, laparoksopik, proflaktik doz verme kontamine (3): travmatik, Gİ sistemden fazla döküntü, enfekte doku-kemik-idrar veya safraya girilmiş prof+tdv kirli (4): apse drenajı, enfekte yumuşak doku debritmanı, perforasyon!!!!!
AKC ENF: ilk 24-48 s ateş>38.3 ise atelektazi, pnö genel anestezi, mekanik ventilasyon, postop ağrı SOL DEPRESYONU YAPAR öksürük ve derin soluma reflekslerinde baskılanma (sekresyon temizlenemez) postop ilk 12-18 saatte vital kapasitede %50-70 azalır, laparotomi veya torakotomi sonrası %70 akc grafisine yansır mutlaka akc dinlenir ve filmi çekilir ball line egzersizi mukus tıkalıysa atelektazi risk fak: koah, sigara, obezite, uzamış genel anestezi, NG tüp, aspirasyon, kötü ağız hijyeni ağız hijyeni sağlanmalı, erken mobilizasyon, öksürtme, postural drenaj, sol fizyoterapisi, trakeal aspirasyon, nebülizatör, oksijen bronkodilatör, mukolitik ajan, ab (balgam kültürü), bronkoskopi pozitif basınçlı solunum, ventilatör desteği, postop analjezi oldukça önemli insp raller, prodüktif öksürük, sol ses azalma, ateş, tk, dispne atelektatik bantlar lineer pnö varsa konsolidasyon psödomonas, p. mirabilis, e. coli, klebsiella, enterobak, s. aureus, s. pneu
716
CERRAHİ ALAN 1) intraabd abse: sınırlanmış, tkr ve pik yapan ateş, genel durum boz, hipotans, tk, lökositoz, bazen karın ağrısı, CRP subfrenik ise omuz ağrısı!!! kostalarda hassasiyet, plev efü, diafram elev pelvik ise rektal tuşede hassasiyet BT ile tanı konur, drenaj 2)sekonder peritonit: kontamine vakalarda, anastomoz kaçağı, pankreas fistülü, abdominal HT, yetersiz drenaj acil op, batın lavajı, KAB, definif onarım ve uygun teknikle batın kapatılması veya açık abdomen
KATETER ENF: kan kültürü + ise akla gelmeli periferik 3 gün, lokal sellülit bulguları, ven boyunca enflamasyon, lenfanjit, bölgesel LAP, dansitesi yüksek sıvılar periferden verilirse kimyasal inflamasyon (TPN sıvıları daha büyük çaplara verilmeli) santral ise 10 gün, steril yerleştirilmeli, kateter ucunda enfekte trombüs kaynak teşkil eder, ana büyük venlere takılır subklavian femoral internal juguler tanı kateter ucu kan örneği ve kateter ucu kültürü, MRSA EN SIK ÜREYEN MO
717
idrar kateteri (sonda): idrar yollarının önceden kontaminasyonu, entrümantasyon, idrar retansiyonu, ürolojik ve anorektal op, rezidü idrar kalması dizüri, ateş, lökositoz, lomber ağrı bol sıvı alımı, KATETER ÇIKARTILMALI, ab tdv
YARA YERİ KOMP 1)yara ayrılması: erken dönem postop 5-8 gün, evantrasyon ve evisserasyon geç dönemde fasya defekti insizyonel herni risk fak: malnut, sepsis, anemi, üremi, kc yet, dm, ks, obezite, cerrahi teknik, intraabd ht, asit, hematom/yara yeri enf 1A evantrasyon: fasya ayrılmasıdır, cilt dikişleri salimdir, aciliyet yok, dikkatli yara bakımı erken dönemde yeterlidir, insizyonel herni ile iyileşir 3-6 ay sonra herni tamiri yapılır 1B evisserasyon: batın katları tam kat ayrılır, dikişlerin arasından kanlı sıvı gelir, %10-15 mort, ıslak kompreslerle yara örtülür ve ACİL OP, uygun teknikle batın kapatılır, insizyonel herni gelişme olasılığı %20 İLK 1 HF 1C insizyonel herni: genel insidans %1, enfekte vakalarda %10 kadar çıkar, uygun zamanda cerrahi tamir 2)hematom, hemoraji: yarada, batında kan veya pıhtı birikmesi yetersiz hemostaz, antikoag, antiagg kullanımı, koagülopati, tansiyon sorunu yara kenarlarında kabarma, morarma, yara bölgesinde rahatsızlık hissi, ağrı, dikiş kenarlarından kanama küçük hematomlar reabsorbe olur ama enf için uygun ortam oluştururlar drenaj ve hemostaz
718
GİS KOMP 1)int obs: postop mekanik ileus erken veya geç dönemde, int yapışıklıklar nedeniyle (brid ileus) oluşur ilk 48-72s izlenir, yapışıklık açılmazsa cerrahi batında distansiyon, karın ağrısı, BS’de hiperakt mevcut, lökositoz da görülebilir ADBG hava sıvı seviyeleri konservatif yaklaşımla %70 hastada iyileşme olur, yanıt alınamayan olgulara cerrahi olarak adhezyolizis op uygulanır!!! %5-10 2)int hipomot: postop PARALİTİK İLEUS, artmış semp deşarj, int travma, anestezi etkisi, intestinal peristaltizm 24. saat, gastrik 36-48. saat, kolonda ise 48. saatte başlar hipokalemi, üremi, DM (gastroparezi), peritonit, RP enflamasyon, hematom, mezenter vasküler yetmezlik, TCA kullanımı 2-3 gün oral verilmez
3)gastroduo mukozal hemoraji: major op sonrası, sepsis, yanık, uzamış entüb, steroid kullanımı, ülser hikayesi olan hst, GE anastomozlarda (marjinal ülser) veya mukozal bariyerin bozulmasına bağlı olarak mide ve duo eroziv gastrit ve kanama H2 res blo, PPI, cerrahi tdv postop 1-2 ay kullanılmalı!!! DVT VE PE: alt eks derin venlerinde tromboz, total insidans %40, %50 hst venografi+ olabilir ama klinik bulgu vermez bacakta şişlik, hassasiyet, ısı artışı, homans bulgusu+, plegmazya serula dolens (ağrılı mavi bacak) 1/3 spn lizis, 1/3 DVT bacakta kalır, 1/3 popliteal ve femoral venlere ulaşır ve emboli riski taşır, %0.5 pulmoner emboli ileri yaş, obezite, OKS kullanımı, kvs hst, malignite, immob, pelvik ve ortopedik cerrahi doppler usg %90 ya da venografi etkin antikoag, elastik bandaj, erken mob DEKÜBİT ÜLSERİ malnut, debil, immobil, uzun süre yatmaya bağlı sakrum dış malleol topuk gibi çıkıntılı kemiklerin bası altında kalması ve iskemi, nekroz ter, idrar, dışkı olayı agreve eder hemşire bakımı, iyi beslenme, erken mob, hassas bölgelerde %50 alkol su karışımı ile friksiyon ve masaj kuru tutma ve pudra havalı yatak enfekte ve nekroze alanların debridmanı, lokal pansuman (sulfadiazin, diğer ab pomadlar)
719
hafif AP, pank cerrahisi için endikasyon değildir nekrozlu pankreatitte proflaktik ab enfeksiyon oranını azaltır ama yaşam oranını arttırmayabilir sepsis send olan hastada steril ve enfekte nekroz yapmak için İİAB ile bakteriyolojik inceleme yapılmalı sepsisli hastada enfekte pankreatik nekroz cerrahi veya radyolojik drenaj endikasyonudur
steril nekrozlu hastalar konservatif izlenmeli ve sadece seçilmiş olgulara girişim yapılmalıdır spe endikasyon olmadıkça nekrotizan pankreatitte ilk 14 günde erken cerrahi önerilmez cerrahi ve diğer girişimsel uygulamalar organ koruyucu olmalı, debridman veya nekrozektomi sonrasında retroperitoneal debris ve eksudanın boşaltılmasını içermelidir bilier pankreatitte rekürrensi önlemek için kolesistektomi yapılmalıdır hafif bilier pankreatitte hasta iyileşir iyileşmez tercihen hastaneden çıkmadan kolesistektomi yapılmalı şiddetli bilier pankreatitte inflamatuar cevap iyice yatışana ve klinik iyileşme oluncaya kadar kolesistektomi ertelenmelidir!!!!! kronik iltihap, PANKREATİK NÖRİT, mikrokalsifikasyon, dilate pank kanalı varsa rezeksiyon, drenaj veya kombine tdv (yetersizse ablatif ağrı egzokrin replesman gibi, medikal tdv yetersizse)
720
yıllık malaria 216 mn vaka, 445 bin ölüm 2015te toplam 3 vaka görülmüş şu an malaria free malarya bulaşı: biyolojik, çevresel, kültürel, sosyoekonomik ANOFEL SİNEĞİ 3 siklus: bir sinek, bir insan kc, bir insan eritrositi enfekte olduktan sonra ekzoeritrositer evre başlar şizont oluşumu, daha sonra parçalanırlar kana karışırlar immatür trofozoid, gametosit, matür trofozoid formlara dönüşürler matür trofozoid yine şizont oluşturur gametosit ise başka sivrisinek insanı emince ona bulaşır ve sivrisek enfekte olur (sporogomik), ma, ookist ve rüptüre
inkübasyon süresi: 2-4 hf (sivrisinek ısırığı- ateş oluşumu) DÜZENLİ ATEŞ NÖBETLERİ p. malaria 72s bir p. vivax 48s p. ovale 48s p. falciparum 48s İNTERMİTTAN ATEŞ OLUR prodrom belirtileri: halsizlik, baş ağrısı, artralji ATEŞ NÖBETLERİ: 1) üşüme titreme safhası: 15 dk- birkaç saat: eritrosit içindeki parazitin kana geçmesi. PERİFERİK YAYMA İÇİN ÖNEMLİ BİR ZAMANDIR!!!!! 2) ısı safhası: sıcak dönem 2-6 s: parazitin yeni eritrositleri enfekte etmesi 3) terleme safhası: 2-4 saat (3,4 kez çamaşır değiştirir, çok bitkin ve yorgun)
721
SITMA KLİNİK!!!! en çok görülen SPLENOMEGALİ (dikkatli palpasyon gerektirir, dalak rüptüre olabilir) hepatomegali, herpes labialis kuru öksürük, artralji, bulantı, kusma, ishal, baş ağrısı ürtiker, peteşiyel döküntüler, hemoraji renal yetmezlik, immun kompleks GN (IgG-C-plazmodyum antijeni) malabs, enterokolit, pulmoner ödem) CİDDİ MALARİA!!!! solunum sıkıntısı, aşırı yorgunluk, sarılık, tkr kusmalar, serebral malaria, iştahsızlık hiperparazitemi (>250 bin/ml veya >%5) ciddi anemi hipoglisemi renal yetmezlik hemoglobinüri şok
VİVAX orta/ciddi 3-8 hf semp süresi max enf süresi 5-8 yıl ring form, matur ring form, trofozoit FALCİPARUM CİDDİ max parazit!!! (2,5 mn) 2-3 hf semp çok kısa max enf süresi 6-17 ay (tkr ataklar) ANEMİ ÇOK SEREBRAL KOMP marjinal form birkaç taşlı yüzük MALARİA 3-24 hf semp süresi EN UZUN 20-50 yıl max enf süresi EN UZUN RENAL KOMP MORT ÇOK AZ!!!! bant form OVALE semp süresi 2-3 hf max enf süresi 12-20 ay young ve older ring corner form (parçalı yüzük)
722
SITMA TANI normokrom normositer anemi, poikilositoz, anizositoz, lökopeni, lökositoz, trombositopeni, hipoglisemi, retikülositoz, AST ALT LDH İD BİL ARTIŞI BUN KREATİNİN ARTIŞI oligüri, proteinüri, hiponatremi direkt tanı: PY, kalın damla, PCR (TARAMA TESTİ OLARAK KALIN DAMLA, iğneyle eritrositler patlatılır, var/ yok gösterir, + ise ince yaymada parazitin formu görülür)!!!!!!
723
hızlı diagnostik testler hem tek enfeksiyonu hem de mikst enfeksiyonu gösterir yayma en pratiği PCR+ ise kesin tanıdır, - ise kesin negatif falciporum %58 görülür, vivax %42 TEDAVİ: destekleyici tdv, sıvı, transfüzyon, glukoz ANTİMALARYAL TDV kinolin deriveleri (klorakin) antifolatlar (pirimetamin) artemisin ribozomal inhibitörler (tetrasiklin, klindamisin) plazmodyumlarda hedef, besin vakuolünde Hb degredasyonu, mitokondride orotik asit dehidrogenez, pürin metabolizmasının korunması (parazit- çevre bağlantıları) !! DOKUDAKİ KALICIDIR (hipnozoit)
ANTİMALARYAL İLAÇLAR VE ÖZELLİKLERİ 1) hızlı etkili kan şizontositleri (klorokin, kinin, kinidin, antifolatlar, artemisin) 2) doku şizontositi (relaps önleyici): pirimakin BUNLARIN KOMBİNASYONU YAPILIR GENELLİKLE 3) yavaş etkili kan şizontositleri: doksisiklin 4) kan+ hafif doku şizontositleri (primetamin) 5) gametosidal: pirimakin, artemisin KOMBİNASYONLAR fansidar maloprim malaron
724
SITMA TDV klorokin fosfat: başlangıç 600 mg baz 6 saat sonra 300 mg baz sonraki 2 gün 300 mg baz İLK 3 GÜN (kandakileri temizler) pirimakin fosfat: günde 15 mg baz 14 GÜN klorokin fosfat+ primakin fosfat ilk 3 gün takiben primakin fosfat 4-14 gün!!!!!!
SITMA KOMPLİKASYONLAR hiperparazitemi vivax: dalak rüptürü falciporum: serebral sıtma, ABY, pul ödem, tropikal splenomeg, karasu humması (blackwater fever) Hb-malaryal malaria: immun kompleks GN KORUNMA sivrisinekler gün doğumunda ve batımında daha fazla insan- anofel kontaktı: cibinlik, böcek uzaklaştırıcı ilaç kullanımı kemoproflaksi: geçici korunma, seyahat edenlere uygunlanır toplumsal: sivrisinek beslenme alanlarının (kuru gölet, durgun su) azaltılması, larvalarının biyolojik ve kimyasal ajanlarla yok edilmesi, larva yiyen balık ekimi (gambussia), larval toksin salgılayan bakt ekimi (bacillus thuringensis) !!!!!!!!!!!!!!!
725
SITMA AŞI MEKANİZMALARI sporozoit ise enf önler, kc evresini önler merozoit ise antiparaziter, invazyonu azaltır enf eritrosit ise antiparaziter, enf eritrositler temizlenir ekzoantijen ise hastalık semp önler, inflamatuar sitokinlerin yapımını azaltıcı etki seksüel evre bulaşları önler, gametleri elimine edici veya sivrisineklerin enf önleyici etki
klorokin direnci bulunmayan bölgeler: klorakin 300 mg, haftada tek doz (çocuklarda 5 mg), uzun süreli veya yüksek dozda retinopati yapabilir seyahatten önceki 1 hf, seyahat süresince, seyahatten dönünce 4 hf!!!!!!! klorakin direnci varsa meflokin 250 mg haftada tek doz (uyku boz, psikoz, ciddi kvs ve psik hst kullanılamaz, GEBELERDE VE 15 KG ALTINDA ÇOCUKLARDA KULLANILMAZ) eğer ikisine de direnç varsa doksisiklin 100 mg GÜNDE TEK DOZ (GEBELERDE VE 8y ALTINDA KULLANILAMAZ!!!!)
726
TOKSOPLAZMOZ 1) trofozoid- takizoid, endozoid (HIZLI ÇOĞALAN FORM) 2) doku kisti- bradizoid, kistozoid (YAVAŞ ÇOĞALAN FORM) 3) ookist (yalnız kedi dışkısında bulunan form)!!!! genital> idrar> süt> tükürük> gözyaşı T. GONDİİ’NİN İNFEKSİYÖZİTESİ ÇOK YÜKSEK ookist bulaş açısından çok tehlikeli, uygun ısı nemli toprak 18 ay, bulaş açısından önemli
bradizoit çiğ et 10-21 gün takizoit kan, doku, organ nakli, vertikal geçiş, lab bulaşı 1 hafta ookist ile bulaş iyi yıkanmamış sebze, toprakla çalışma, toprak yeme 5-20 gün TÜM VERTEBRALILAR VE TÜM NÜKLEUSLU HÜCRELER (HÜCRE İÇİ PARAZİT) soğuk iklimlerde insidansı düşük >40Y seropozitiflik oranı %60
727
TOXOPLASMA KLİNİK 1) sağlıklı kişilerde akut enf: asemp %90 (flu like sendrom: halsizlik, üşüme, titreme) semp %10 (YAYGIN LAP EN SIK)!! döküntülü form (saçlı deri, el ayası, ayak tabanı hariç!!!!!!!) LAP form (nonsüpüre, mobil, ağrısız) akut meningoensefalit (erken tanı- iyi prognoz) oküler form %1 (tek taraflı fokal nekrotizan retinit)!!!!!!!!! 2) ims kişilerde: akut veya reakt klinik daha ağır, prognoz daha kötü, uzun süreli tdv latent enf reakt AIDS-HLADQ3 daha SIK TOXOPLASMA ENSEFALİTİ HLADQ1 ise koruyucudur!!! TOXOPLASMA KALSİFİKASYONU MR’DA HEMEN HIV TESTİ İSTE onun dışında pnömoni ve koryoretinit de yapabilir!!!!!
3) gebelikte primer toksoplazmoz: servikal LAP mononükleoz benzeri tablo ims+ ise diğerleri de spn abortus, ölü doğum, prematüre doğum ENFEKSİYON GEÇİŞİ 3>2>1. trimestr MALFORMASYON RİSKİ 10-24. HAFTA!!!! enf geçişi 3.tri %60-65 1.de ise %10-25 3) konjenital toxoplasmos: anne asemp ise bebek 1/3 enfekte annenin tdv ile insidans %60 azalır asemp de olabilir semp: yaygın form (döküntü), yd ensefalomyeliti, oküler form (EN SIK)- bilat korioretinit!!!!! (erişkinde tek taraflı) intrakranyal kalsifikasyon, korioretinit, hidrosefali!!!!
728
TOKSOPLAZMOZ TANISI klinik: çoğunlukla asemp lab tanı: klinik tanıya yardımcı, akut kronik ayrımı, izlem tanı: anamnez+ fm rutin lab değişken USG izlem (fetus) direkt tanı: etken izolasyonu, histopatolojik inceleme, PCR indirekt tanı: serolojik testler T. GONDİİ İZOLASYONU kan veya vücut sıvısından izolasyon (akut enf), plasentadan izolasyon (yd) fetal dokudan izolasyon (konj enf) fareye inokülesyon 6 hf (daha duyarlı) hücre kültürü 3-6 gün (daha hızlı) HİSTOLOJİK TANI takizoidlerin doku kesitlerinde veya vücut sıvılarında (BOS, amniyon sıvısı, BAL, periton) giemsa, DFA, PAP!!!!!! özellikle toksoplazma ensefaliti toksoplazmik LAP oküler toksoplazmoz koryon villus bx
PCR vücut sıvılarında ve dokuda (konj, oküler, serebral, dissemine) amniyotik sıvıda (17-22 hf gebelik ve duyarlılık artışı!!) kesinleştirir veya kesin dışlar SEROLOJİK TANI IgA, IgE, IgM, IgG sırasıyla oluşur ilk yapılandır her yerde bulunur IgG hayat boyu pozitif İNDİREKT TANI serolojik, sabin feldman boya testi (SFBT)!!!!, IgG elisa: IgM 2-4 hf/ 6-8 hf/ 1 yıl IgA birkaç ay- 1 yıl, koryoretinit IgE en kısa süre+ 1-2 hf/ 2-3 ay aglütinasyon testi (aseton/ formalin- AC/HS) IgG, akut kronik ayrımı avidite testi ARTAR, geçirilmiş enf en az 12-16 hf IgG
729
SFBT “altın standart”, canlı organizma kullanılır elisa güvenilir ama tek titre yeterli olmayabilir IFA donanım gerektirir, SFBT ile benzer sonuçlar, ANA+ hastalarda yalancı poz, düşük antikor düzeyinde yalancı neg AVİDİTE TESTİ (akutsa düşük, kronikse yüksek) yüksek avidite en az 3-5 ay önce enfeksiyon sfbt akut kronik borderline + elisa (m,a,e) akut ac/ hs akut gebelik dönemi IgM belirsizdir ikisi de negatifse risklidir g + ise eğitim ikisi de + avidite AYIRICI TANIDA: kızamıkçık, enf mononükleoz, cmv inf, kedi tırmığı hst, tularemi, sifiliz, listeryoz, hsv inf, lenfositik koryomenenjit virüs enf, eritroblastozis fetalis TDV: sağlıklı erişkinde tdv gereksiz, organ lokalizasyonu var, pirimetamin+sülfadiazin/ spiramisin/ klindamisin 2-4 hf KS tdv oküler ve SSS toksoplazmozusu immun yetmezlik varsa mutlaka tdv uygula asemp olsa bile 2-6 hf
GEBEDE TOXOPLASMA TDV 1. tri spiramisin 3x1 gr, aç 2-3. tri pirimetamin 2x50 mg 2 gün, takiben 1x 50-75 mg sülfodiazin max 4 gr/ gün folinik asit 5-15 mg/ gün
730
bağ sağlam kişilerde akut toxoplasma: genellikle asemp LAP en sık başlangıçta IgM ve IgG antikorları 3 hf sonra kontrol IgG avidite testi ile konfirmasyon ims kişiler: ilk değerlendirme önemli reakt dikkat PCR en önemli tanı yöntemi yardımcı görüntüleme
GEBELİKTE PRİMER ENF hamilelik öncesi seroloji önemli IgG serokonversiyonu veya düşük IgG aviditesi iyidir amniyotik sıvıda PCR ile t. gondii DNA KORUNMA VE KONTROL hangi konakta toksoplazmoz önemli etler iyi pişirilmeli >66 derece pastörize olmayanlar tüketilmemeli kedi teması çiğ etle temas olursa eller yıkanmalı seronegatif gebelerin izlemi (10-12. hf/ yine negatifse 20-22. hf tekrar) GEBELER, ASLA DIŞARDA SALATA, ÇİĞ SEBZE, ET YEMEYECEK SİRKELİ SUDA 30 DK BEKLETECEK
731
ÜST GİS KANAMASI öncelikle hemodinamik denge kontrol edilmeli gerekli ise hızla resüsitasyon ayrıntılı anamnez tıbbi geçmişe ait bilgiler RT yap kan biyokimya, NG kateter melena üst veya orta gis kaynaklı 50 ml NG pilorun ötesine geçemez, katetere kan gelmiyor ama safra geliyorsa pilor tıkalı değildir ve kanaması yoktur geçirilmiş üst gis kanama öyküsü mutlaka sorulur çünkü %60 aynı nedendir kc alkol, varis, portal HT anevrizma cerrahisi, greft aortoenterik fistül nsaii, hp peptik ülser kanaması sigara, alkol, kilo kaybı malign lezyon GİS anastomoz marjinal ülser!!!!!!
KAH, pul hst anemiye yanıt daha sıkıntılı KBY, KKY sıvı transfüzyonu agresif yapılmamalı koagülopati, trombositopeni, ağır kc yet (kanama kontrolünde güçlük) demans, hepatik ensefalopati (ENTÜBASYON DÜŞÜN, aspirasyon, tedavi uyumu) ortostatik hipotans belirtileri, konfüzyon, anjina, çarpıntı, soğuk-soluk eks MI pot yüksektir epigastrik ağrı, peptik ülser odinofaji, GÖRH belirtileri, disfaji (özofageal ülser) sık kusma öğürme (Mallory Weiss, Boerhaave sendromu gebeler alkolikler) sarılık, asit (portal ht) erken doyma, kilo kaybı, iştah kaybı (malignite)
732
üst gis kanamada fm’de dinlenme esnasında taşikardi varsa %15 kayıp ortostatik hipotans >%15 kayıp hipotansiyon %40 kayıp RT taze kan varsa %10 üst gis kaynaklıdır, NG katetere bak endoskopik değerlendirme (perforasyon bulgusu kontrol 12-24 saat) kanamada erken dönemdeki hemogram sonuçları yanıltabilir, 24 saat, MCV, dilüsyonel anemi (önce sıvı geliyor, trombosit lökosit eritrosit en son) Hb oranı aynı kalır diğerleri artarken SSS ve koroner arterler perfüzyon azlığına tolere olamazlar, bütün periferdeki sıvılar santrale gönderilir, BFT’ye bakılır, kötüyse santrale gönderiyor, iyiyse düzelmiştir BUN/ kreatinin>36-100 (kan bakterilerce parçalanır) KCFT, koagülasyon, BFT, kardiyak enzim
HEMODİNAMİK İNSTABİL HST 2 adet en az 18G katater zaman kaybetmeden sıvı res (30 dk 500 ml) oksijen desteği ES tx: aktif kanama, hipotansiyon, taşikardi (Hb değeri: N***) sıvı res rağmen denge sağlanamamışsa Hb kvs hst 9, varis kanamasında max 7 olmalı Hb<8 ise ES ver, Hb>8 ama hipotansifse ES ver TDP ve trombosit 4Ü ES tx sonrası başlanmalı PPI MUTLAKA VERİLİR!!!!!!!!!!!! bolus sonrası devamlı infüzyon EĞER VARİS VARSA SS VER!!!!! EK OLARAK ÜST GİS ENDOSKOPİSİ İLK 12-24 SAATTE YAPILIR, MORT VE MORB AZALTMAK İÇİN EN SIK GÖRÜLENLER FORREST 3 sonra 2a
733
kalıcı kanama: endoskopik tdv rağmen durmayan aktif kanama veya endoskopik olarak kontrol edilemeyen kanama ilk endoskopiden sonraki 8 saat içinde düzelmeyen tk veya hipotansiyon (alternatif bir açıklama yoksa), kalıcı melena veya hematokezya ile ilişkili bunlarla ilgili olarak 24 saat içinde sürekli olarak Hb>3 düşüşü tkr kanama: spn hemostazdan sonra veya başarılı endoskopik hemostazdan sonra meydana gelen kanama
TEKRARLAYAN KANAMA İÇİN RİSK FAKTÖRLERİ!!!!!!!!! küçük kurvatur, posterior bulbus tm büyük ülser başvuruda aktif kanama, çok, en düşük Hb değeri NSAİİ veya aspirin öyküsü koagülopati önceki peptit ülserasyon eşlik eden kvs hst eşlik eden KBY forrest 1a
734
TKR KANAMALARDA CERRAHİ TDV girişimsel anjiografi koşulları her zaman sağlanamadığından burda yok kanayan peptik ülser için acil cerrahi: ülserin dikilmesi (kanayan arterin bağlanması) trunkal vagotomi (asit sekresyonunu azaltmak için) piloroplasti (mide drenajı için) antrektomi+ gastrojejunostomi bulbus posteriorda gastroduo arter var
ÖZOFAGEAL VARİSLER balon tampon (kanı emer, sengstaken blakemore tüpü) endoskopik varis ligasyonu ve endoskopik skleroterapi TIPS cerrahi %50 mortal özofagusun debisine alışık olduğu için portal kanı taşıyamaz, şişer ve duvarı yırtılır önce fundustaki şişirilir, durmazsa özofagustaki tüp şişirilir, SS verilir
735
splenorenal şant, sol portal ht işe yarar (fundik varisler) özofagus varisleri için portokaval şantlar tercih edilir dieulofay lezyonu ardışık kanar ama lezyon bulunamaz, ülser olmadan üstteki epitelyumu aşındıran genişlemiş anormal bir submukozal damar mallory weiss send, güçlü öğürme ile ilişkili olam distal özof ve prox midede longitudinal mukozal laserasyonlar (intramural diseksiyonlar) ile karakterize
AORTOENTERİK FİSTÜL duo 3-4. kısmı> jej> ileum başlangıç kanaması!!! (hematemez, hematokezya) birkaç hafta sonra yoğun kanama greftleme öyküsü!!!! endoskopide bir şey görülmez
736
normal özof epiteli ÇKYE, bazalde iri nukleus dar sitoplazma (1-3 hüc kalınlığında) stratifiye skuamöz epitel keratin üretir SCC!!!!!! >45y, E, alkol, sigara, koroziv maruziyeti, radyasyon, akalazya, posasız diyet, aşırı sıcak beslenme, plummer vinson sendromu (disfaji, demir eks anemisi, özof web) polisiklik hidrokarbonlar, nitrozaminler, mantar, kontamine gıdalar prekürsör lezyon: SKUAMÖZ DİSPLAZİ SCC SOX2 GEN AMPLİFİKASYONU cyclinD1 overexp, p53 ecadh notch1 baskılanması ilk görülen p53 mut özofajit EĞER KERATİN GÖRÜLÜYORSA SCC TANISI ALIR, dif derecesini belirler, köken aldıkları hücreye ne kadar benziyorsa iyi dif (keratin üretiyorsa)
SCC verrüköz, iğsi, bazoloid olabilir üst: servikal LN orta: med, paratrakeal, trakeobronş LN alt: gastrik, çölyak LN!!!! 5y sk %10 eğer superfisyal yayılım gösteriyorsa (erken evre yüzeyel) %85 PATOLOJİ RAPORUNDA YAZILANLAR: tm tipi ve dif cerrahi sınırların durumu TNM, pT, N lenfovasküler invazyon perinöral invazyon
737
ÖZOFAGUS ADENOKARSİNOM risk fak!!!! barrett özofagus (int metaplazi, goblet içerir, normalde sadece ib kb görülür) tütün kullanımı obezite radyasyon maruziyeti azaltan faktörler:!!!! hp enfeksiyonu (gastrik atrofi, asit reflüde azalma) taze sebze meyveler BARRETT ÖZOFAGUS, kadifemsi ren renkli mukozadır (oldukça ender) adenom flat displazi (DDD, YDD) adenokarsinom içi müsinli keskin sınırlı goblet hüc
ÖZOFAGUS ADENOKARSİNOMU E %50si gelişmişlerde scc kadar sıktır p53 erken evrede cerbb2, siklin d1, siklin e amp rb gen mut, p16 allellik kayıp, hipermetilasyon (epigenetik) TNF ve NFkBnin epitelyal ekspresyonunda artış= inflamatuar sürecin de etkin olduğunu göstermekte intestinal tip (bez) diffüz, taşlı yüzük olabilir (müsin) klinik: ağrı, yutma güçlüğü, progresif kilo kaybı, hematemez, göğüs ağrısı, kusma SUBMUKOZAL LENFATİK AĞIN YAYGIN OLMASI NEDENİYLE YAYILIM FAZLA ERKEN DÖNEM LENF NODU TUT. ileri evrede 5y sk <%5 mukoza ve submukozaya sınırlı tümörlerde 5y sk %80
738
GASTRİK CA PREDİSPOZAN!!!!!! HP enf Oİ gastrit gastrik adenomatöz polipler menetrier hst geçirilmiş parsiyel gastrektomi hp enf, kronik gastrit yapar asemp de olabilir peptik ülsere sebep olabilir MALT lenfomaya sebep olabilir kronik atrofik gastrit zemininde gastrik ca yapabilir flagellasıyla yoğun kıvamlı mukus içinde hareket eder (motilite) üreazla gastrik asidi tamponlar adhezinle foveolar hücrelere yapışır toksinleriyle (cagA) ülser/karsinom/lenfoma riski daha yüksek, aktin remodelling, IL8 indüksiyonu, konak hğc büyümesi, apoptoz inh vacA gastrik mukozal hasar tip 4 sekresyon sistemi, pili benzeri yapılarla PARİETAL HÜC AZALIR (KORPUS FUNDUS) oksintik mukozal atrofi+ int metaplazi (gastrik adenokarsinom riskinde artış)
OTOİMMUN GASTRİT kr gastrit olgularının %10unu oluşturur ANTRUM KORUNMUŞTUR HİPERGASTRİNEMİ serum ve gastrik asit sekresyonunda CD4 t hüc yanıtı ve parietal hüc IF gelişen antikor SERUM PEPSİNOJEN 1 KONS AZALMA antral endokrin hiperplazisi VİT B12 EKSİKLİĞİ AKLORHİDRİ (gastrik asit sekresyonunda azalma) gastrik karsinom riski daha fazladır, bu risk gastrik mukozal atrofiye bağlı aklorhidrinin bakteriyel overgrowtha neden olması ve karsinojenik nitrojenlerin üretiminde artış
739
gastrik displazi ve adenom gastrik displaziler düz mukozada ya da polip şeklinde izlenebilir adenomlar midenin polipoid lezyonlarının %5-10unu oluşturur en sık antrumda yerleşim gösterir genellikle soliterdir 3-4 cme kadar büyüyebilir displaziler geri dönüşlüdür hepsi kansere dönüşmez adenomlar da malign değildir displazi içerirler HİPERTROFİK GASTROPATİLER gastrik mukozal kıvrımlarda belirginleşme menetrier hastalığı (glandüler atrofi, foveolar hiperplazi, pro kaybettiren enteropati) ZES (duo/pankreatik gastrinoma) inflamasyon olmadan!!! epi hiperplazi mukozal hiperplazi zemininde metaplastik değişikliklerin gelişmesi karsinom için zemin hazırlar ADENOKARSİNOM LAUREN intestinal tip diffüz tip (signet ring) mixed ADENOKARSİNOM WHO tübüler (intestinal, int metaplaziden gelişir) zayıf kohesiv (diffüz, bez yapısı yok, tek hüc, prognoz diğer ak çok kötü, hızlı yayılır, adezyon yapısını kaybetmiştir, tek tek infilt, taşlı yüzük) müsinöz (>%50) papiller mixed diğer: hepatoid, lenfoid stromalı (medüller), NET, scc, mixed, adenoskuamöz Gastrik karsinomlar midenin en sık malign tümörü (%90-95’i) Karsinomlar dışında; Lenfoma (%4), nöroendokrin tümörler (%3), mezenkimal tümörler (%2)
DİFFÜZ TİP herediterler nadirdir CDH1 fonk kaybı (adezyon pro e cadherin) kalıtsalsa germ line mut veya hipermetilasyon BRCA2 mut taşlı yüzük hüc varsa prognoz kötü adezyon varsa epitel hücresidir tek tek infiltre eder, bağımsızlaşır
740
İNTESTİNAL TİP WNT sinyal yolağı APC gen mut (intrasitoplazmik B catenin düzeyini düzenler) apc, beta catenin degredasyonunu sağlayarak hüc prolif baskılar e cadh azalır kontakt inhibisyon PATOLOJİ RAPORUNDA histolojik tip, dif, pT ve N evreleri, cerrahi sınırlar, LVİ/PN invazyon, neoadj KRT alanlarda regresyon derecesi, tm dışı mukoza bulguları HER2: !!!!! 17.kro protoonkogen, EGFR üyesi, bu res fosforilasyonu reseptörde sinyalizasyonu uyararak hücrede prolif uyarır özellikle intestinal gastrik ca %10-30 HER2 amp var + ise transtuzumab kullanılır (antiEGFR)!!!!!!!!
GİST cajal hüc köken alır (dalgalanma hareketini sağlar) abdomenin EN SIK MEZENKİMAL TM transmemb büyüme faktörü res C-KİT mut %85 veya PDGRFA %10 %60ı midede %30 ib %5 duo %5 kolon TÜM KANAL BOYUNCA VARDIR İĞSİ, STROMAL OLABİLİR BAZEN EPİTELOİD ALT TİPLİ OLABİLİR sekonder olarak bazen epitel tutulabilir (ülsere bağlı) MİDENİN DUVARINDA GRADE (derecelendirme): mitoz sayısı, boyut, tm lokalizasyonu
741
bağ neoplasi kuşkusu: gaytada kan, ileri yaşta anemi, bağ alışkanlıklarında değ, ibh öyküsü, aile öyküsü KRK RİSK FAK!!!! diyet, kr yangı %1i, ailesel polipozis sendromları, ailesel genetik değ KRK PREKÜRSÖZ LEZYONLAR!!! aberam kriptik foküsü displazi (polipoid/ flat) hamartamatöz polip neoplastik polip serrated polip ABERAN KRİPTİK FOKÜS tek kript en erken aşama çok nadir displazi
DİSPLAZİDE DERECELENDİRME kesinlikle invazyon yoktur düşük der: nuc/sitop oranı yüksek, silendirik şekilli nukleuslar, yüzeyde mitoz yok, kompleks glandüler yapı yok, desmoplazi yok yüksek der: nuc/ sitop oranı daha yüksek, nukleuslar atipik, yuvarlak, nukleol belirgin yüzde mitoz+ kompleks glandüler yapı+ desmoplazi YOK
742
İNFLAMATUAR POLİP yangısal hüc ödem kistik kriptler displazi yokkk HİPERPLASTİK POLİP geniş dallanan bol müsinli kriptler kript epitelinde serrasyon displazi olabilir bez yapısı ve sayısı artmıştır SERRATED POLİPLER hiperplastik polip sesil serrated adenom (+- displazi) traditional serrated adenom
HAMARTAMATÖZ POLİP (bir dokuda normal hüc sayıca artarak kitle oluşturması) düz kas demetleri ve hiperplastik kriptler peutz jeghers send: mukoza ve deride hiperpigmentasyon, gis’te hamartamatöz polipler, LKB1/STK11 mut OD, ib kolon mide adenoca RİSKİ
743
ADENOKARSİNOM adenomatöz polip (saplı veya sapsız) düz adenom tübüler, tübülovilloz, villöz, serrated adenom tübüler adenom küçük yuvarlak bez kript sayılarında artış, nuc sitoplazma oranı artışı, nuc silindirik şekilli kadeh (goblet) hüc AZALMA villöz adenom parmaksı uzantılar, nükleer değ, tübüler adenomla aynı serrated adenom: eozinofilik sitoplazma, saçaksı, yıldızsı, testere dişi görünümü yatay kriptler, kript altında genişleme!!!!!!! çok tipiktir özellikle sağ kolonda hiçbir zaman %100 kanser gelişmez villöz, boyut, displazi derecesi
KRK en sık üç tm arasında akc sonra 2. pik 60-70 yaş gelişmiş ülkelerde çok az lifli çok yağlı gıda risk (farklı mikrobiyata, çok oksijen radikali vb) NSAİİ aspirin kullanımı riski azaltır (cox2 inh)!!!!!!!! kolon epitelyal tm sınıflandırılması: klasik ak, müsinöz ak, medüller ka, taşlı yüzük hüc (>%50), serrated ka (kolonda daha çok görülür) küçük hüc ka, andif ka, diğer klasik ak düzensiz bez eğer üretim fazlaysa iyi dif MÜSİNÖZ CA: hücre dışı (ekstrasel) müsin alanları, müsinde yüzen malign hüc MEDÜLLER CA: geniş eozinofilik sitoplazma, iri nukleus ve iri nukleol, bez yapısı yok, diffüz patern/ sinsityal, BOL LENFOSİT lenfoepitelyaloma benderi ca (mikrosatellit ins, EBV)!!!!!!! TAŞLI YÜZÜK HÜC CA: nuc kenara itilmiş, hücre İÇİNDE müsin, hüc arası adezyon kaybı KÜÇÜK HÜC KA (ENDOKRİN): nöroendokrin belirleyici+ kromogranin A+ malign tm etrafında çekintiyr sebep olur tutulumdan dolayı
744
KRK MEKANİZMALARI 1) adenomdan karsinom sekansı: apc- beta katenin (WNT) yolağı sporadik veya ailesel (FAP, germ line) 2) mikrosatellit ins: DNA tamir genlerindeki defekt sonucu mikrosatellit alanlarda mut sporadik (hipermet) veya ailesel (lynch)
APC gen mut: adenomlar, FAP, sporadik ak %80 MİS: serrated adenomlar, lynch, sporadik ak %15 KROMOZOMAL İNSTABİLİTE (CIN) wnt yolağı ADENOMDAN KARSİNOM SEKANS AŞAMALARI apc gen kaybı (azalmış adezyon, artmış prolif) kras mut (sinyal iletimi sürekli hale gelir, sürekli büyüme) BUNLAR İLK EVRELER!!! daha sonra smad/dcc ve p53 kaybı telomeraz akt
745
FAP OD apc mut önlem için kolektomi diğer karsinom riskleri sürer mide ca gibi en az 100 polibin görülmesi gerekir MSI yolağı 50-100 bin mikrosatellit kısa tkr baz çiftleri mismatch hatalarına eğilimli MMR proteinleri DNA rep sırasında meydana gelen tek baz hatalarını düzeltir ve mikrosatellit alanlarda mut birikmesini önler dna tamir geninde defekt varsa kodlanan mikrosatellit alanlarında meydana gelen mut birikmesini önler burda hata varsa MİS olur
LYNCH SEND mlh1 mlh2 mlh6 pms2 mis pluşur 1 mutant gen doğuştan+, 2. mut olusa ca riski bin kat artar kolon, mide, ib, endometrium, over, beyin, hepatobilier, deri tm kolon kanserleri GENÇLERDE VE SAĞ TARAFTA yüksek dereceli müsinöz medüller intratümoral peritümoral lenfosit infilt DAHA FAZLA!!!!!!! PATOLOJİ RAPORUNDA MSI VE KRAS MUT YAZILIR, hedefe yönelik tdv ve prognoz için tm tomurcuklanması ve tm depoziti deeee EVRE T TUTULAN TABAKANIN DERİNLİĞİ lenfovasküler invazyon varsa mutlaka belirtilir, dolaşımda var demektir büyük ihtimalle, erken met, agresif KT, kötü prognostik faktör
746
nöroendokrin tm diffüz endokrin sis epitel hüc %1i endodermal kökenli kök hüc nöronal belirleyicilerle+ nöral komponent içeren tm hormon salgısı (lokal veya sistemik etki) kromogranin A, sinaptofizin (sekretuar veziküllerde) CD56,57 NSE, PGP9.5 (sitoplazmada) hormon spe belirleyiciler (insülin, glu, ss, vip, pp, serotonin, acth, nörotensin, kalsitonin) klinik varsa hormon ismiyle isimlendirilir NÖROEND NEOPLAZİLERİN HİSTOPAT TANISI İÇİN MİNİMAL KRİTER: monoton, yuvarlak oval şekilli, küşük veya büyük, değişken atipi organoid diffüz veya trabeküler yapılanma bu hüc NE belirleyicilerle pozitifliği hepsi malign ama tdv farklı, prognozu farklı saf NET, fokal AC eklenmesi veya ikisi de >%30 ise MİXED TİP saf net endocrin ve akc ac ise akc meme gis prostat AMA BUNLAR KLİNİKTE ÇOK FARK ETMEZ
TİP A: insular solid tip, İB ve appendix, EC hücreli tm ve serotonin TİP B: trabeküler tip, rektum ve sigmoid, L hücreli tm- enteroglukagon ve PYY TİP C: glandüler tip, ampulla, D hüc- ss bunlar primer odağın saptanmasında yardımcı biyolojik davranışlarını sınıflandırmak zor nöroendokrin neoplazilerin derecelendirilmesi: (EN ÖNEMLİ PROGNOSTİK FAK)!!!!!!!!! mitoz sayımı (en az 50 bba sayılır) ve Ki-67 indeksi hesaplaması (500-2000 hüc sayılır)
747
akc mitoz ve nekroza bakılır mitoz Ki-67 NET iyi diff NEC kötü diff belirgin tdv ve prognoz farkı net’de tm derecelendirilmesinin yanı sıra her bölge için cerrahi spesimenlerde tm TNM evrelendirme sis göre evrelendirilmektedir
NET G3 ve NEC G3 NET G3: nükleer rb+, p53-, kuvvetli membranöz SSR2A ekspresyonu, diffüz kuvvetli kromogranin A+, nükleer DAXX/ ATRX protein kaybı %50 (histon pro kodlar) eşlik eden G1/2 komponenti önceki bx veya primer odakta daha düşük derece bazı alanlarda Ki67 yüksekken bazılarında düşük SS res ekspresyonu kuvvetli oktreotid sintigrafisi+ nec’te kromogranin yoktur ve daha akut, gürültülü tablodur
748
MİDEDE NEN TİP1: kr atrofik gastrit, korpus/ fundus multipl (0.5-1 cm mukoza/ submukoza) non fonksiyonel ECL hüc tm (kromogranin ve CMAT2) multisentrik TİP2: men1+ zes (sendrom oluşturan), duodenal ya da pankreatik gastrinoma korpusta multifokal <1,5 cm mukoza/ submukoza iyi diff TİP3: sporadik, TEK, iyi diff, ECL hüc %71 LN MET TİP4: nöroendokrin karsinom, mikst !!!!!!!!
DUODENAL VE ÜST JEJUNAL NEN gastrinoma (midede daha nadir ve iyi diff, midede ülser varsa ZES+-, MEN1+, duo 1. kısım, <2 cm, multipl+) somatostatinoma (NF1+-) %20, papilla 2.3 cm, %50 kromogranin A- nonfonk, serotonin, kalsitonin salgılayanlar nöroendokrin karsinomlar (ampulla) az diff gangliositik paraganglioma (periamp, 1.5-7 cm) AMPULLA VE ÇEVRESİNDE YER ALANLAR: gangliositik paragang NEC somatostatinoma DİSTAL JEJUNUM NEN 0,5-3 cm sesil nodüller terminal ileumda ileoçekal valve yakın %26-30 multipl >1 cm tm m. propria ve subserozal yağa invaze
749
İLEUM NEN ileum distali genetik sendromlarla İLİŞKİSİZ familyal olabilir, multisentrik %26-30 iyi diff serotonin salgılayan tm (KARSİNOİD SEND, eğer kc met varsa olur çünkü serotonin inakt edilemiyor) kc ve ln met olaslığı, boyut (2 cm de %100) uzak met %19-64 KOLON/ REKTUM NEN rektum iyi diff kolon kötü diff senkron veya metakron kolonda NET en sık çekumda (serotonin) rektal NETler< 1 cm (syn+, krg-) (glukagon bnz peptit ve pp) iyi diff olanlarda prostatik asit fosfataz+ hormonal send-
APENDİKS NEN rastlantısal, AP ile gelir uçta nodüler yapııııı 1-2 cm iyi diff serotonin salgılayan hüc ve s100+ karsinoid send çok nadir çünkü met nadir PANKREATİK NET tüm pank tm %5i, soliter ve iyi sınırlı pankreasın 2. en sık görülen tm çoğu derece 1-2, >%50 nonfonk çoğu sporadik, eşit dağılımlı dejeneratif NÜKLEER POLİMORF KİSTİK DEĞ %10 (çoğu glukagon+) kistik tm zannedilir!!!!! belirgin stromal fibrozis (%10) serotonin ve CDX2+ amiloid birikimi (insülinoma)!!!!!! çok nadirdir PANKREATİK NEC %70 pank başı 4 cm sarı kahverengi solid kanamalı nekrotik büyük veya küçük hüc (BHK daha sık)
750
NET %62 gis kaynaklı, %22 akc kc en sık met alan yeri netlerin %20 uzak met ile tanı alıyor (akc tipik karsinoidlerde %3-5, atipikte %20-27) met tm %11-30unun primeri bilinmiyor NEC NADİR VE AKC DAHA SIK metastaz küçük hücrelide daha sık primeri bilinmeyen karsinomların %5i
PRİMER ODAĞIN BELİRLENMESİ tip A: nodüler/ solid yuvalanma, orta bağırsak (duo- transvers kolon) tip B: trabeküler/ kordon benzeri; ön bağırsak (bronş, mide, pankreas) tip C: tübüler/ asiner/ glandüler, ampula tip D: solid ve atipik diff MİKST TİP son bağırsak (inen kolon, rektum) SOMATOSTATİNOMALAR GLAND BNZ YAPILAR SALGILADIKLARI İÇİN ADENOCA İLE KARIŞIR
751
primer odağın belirlenmesinde İHk TTF-1: tiroid ve akc!!!! CDX-2: GİS!!!!! PAX-8: pankreas Islet-1: pankreas, rektum PDX-1: pnkreas OTP: akc panel halinde kullanılır BUNLAR MET NETLER İÇİN (iyi diff) az difflerde kullanılmaz, çünkğ anlamsız ttf1 ve cdx2 bakıldıktan sonra isl1 bakılır eğer o da negatifse belirsiz
AMİN VE PEPTİT HORMONLAR ileal ve rektal tm faydalı antikoru olanlar: serotonin, substans P, kalsitonin, gastrin, pank hormonları, intestinal peptit hormonlar oksintik mukoza kaynaklılar: VMAT2 (diğer hormonların da dışlandığı durumda) ghrelin (pankreas net) antrum kaynaklı: gastrin, ss, nadiren serotonin duo kaynakı: gastrin, ss (pank ve rektal net+) EC hücreli ortabağ net (serotonin, substans P, vmat1, cdx2) distal jej, ileum, cdx2 rektum (glisentin, pp, pyy, prostatik asit fosfataz, serotonin)
752
AKUT PANKREATİT enzim akt yağ nekrozu akut inflamasyon reversibl zedelenme pank enzimlerin akt nedenleri: duktus obs (taş, tm), asiner hüc hasarı, proenzimlerin hücre içi transportundaki defekt aciner hüc injurysi gerçekleşir interstisyel enf ve ödem, proteoliz, yağ nekrozu, hemoraji makroskobik olarak hafif şiş, ıslak, sert görünümlü pankreas hemorajik ve nekrotik pankreas ekstrapankreatik ve intrahepatik adipöz dokuda yağ nekrozu mikroskopik olarak ödem, yağ nekrozu, akut enflamasyon hafif: akut interstisyel pankreatit şiddetli: akut nekrotizan pankreatit en şiddetli form: akut hemorajik!!!!! asinus korunmuş da olabilir nötrofiller vardır
KRONİK PANKREATİT irreversibl egzokrin ve endokrin hasar fibrozis orta yaşlı erkek en sık neden alkol kullanımı, duktal obs, oi hasarlanma, herediter pankreatit (kr pankreatitlerin %25i) akut pankreatit epizotlarını takip eder inflamatuar mediatörlerin salınımına ve fibrozis ile birlikte asiner hüc kaybına neden olur (pankreatik enzim kaybı) fibrojenik sitokinler (TGFb, PDGF) periasiner myofibroblastların prolif ve kollajen yapımına neden olur oi pankreatit, IgG4 ilişkili hst bir komponenti ve pankreasta IgG4 salgılayan plazma hücrelerinin bulunuşu ile karakterlidir, çoklu organ tut olur, steroide yanıt verir, karsinomla karışır!!!!! KR PANKREATİT MORFOLOJİ düzensiz tutulum (fokal, segmental, diffüz) nodüler skarlanma duktuslarda eozinofilik sekret, taş oluşumu (KP lehine bulgu) ekstrapankreatik psödokistler ve nekroz perilobüler ve intralobğler fibrozis- asiner atrofi psödokistlerin duvarında epitel yoktur, granülasyon dokusu vardır gerçek kistlerin içinde epitel olud
753
BENİGN EPİTELYAL TM VE PREKÜRSÖRLER seröz kistadenom perkürsörler: glandüler intraepi displazi (duktuslar normal) intraduktal papiller müsinöz neoplazi (radyolojik geniş) müsinöz kistik neoplazi çoğunlukla duktal adenokanser ve solid BUNLARIN EPİTELİ AYNIDIR
MALİGN EPİTELYAL TM VE PREKÜRSÖRLER duktal adenokarsinom asiner hüc karsinom pankreatoblastom solid psödopapiller neoplazm (aslında dej yapı) prekürsörler: IPMN+ invaziv karsinom (duktalin içine gelişen, müsinle duktusu genişletir) müsinöz kistik neoplazi+ invaziv karsinom PANKREASIN KİSTİK TÜMÖRLERİ kistlerin %5-15i neoplastiktir ve nonneoplastik olanların çoğu psödokisttir kistik tm benign, prekürsör ya da maligndir 1) seröz kistadenom: kadın, 6-7. dekat, insidental veya karın ağrısı, MULTİKİSTİK/ oligokistik/ solid, pankreas KUYRUK kesiminde, BERRAK SERÖZ sıvı içeren kistik yapılar, BAL PETEĞİ, GLİKOJENDEN ZENGİN EPİTEL, en sık genetik anomali VHL tsg inakt PAS+ SANTRAL SKAR OLUŞUMU!!! (radyologlar burdan tanır)
754
2) müsinöz kistik neoplazi: %95 kadın, pank KUYRUK, yavaş büyüyen, duktal sistemle İLİŞKİSİZ kistik kitler prekürsör lezyondur (invaziv karsinom gelişebilir) müsin içeren displastik epitel OVARYAN TİP STROMA KRAS, p53, RNF43 tsg mut 8-10 cm KAPSÜLLÜ, MULTİLOKÜLER %15 duvar kalsifikasyonu, lümende müsin/ nekrotik alanlar PAPİLLER PROJEKSİYONLAR MURAL NODÜLLER
İNTRADUKTAL PAPİLLER MÜSİNÖZ NEOPLAZİ (İPMN) 60-70y ERKEK kistik kitle oluşturur >1 cm müsinöz displastik epitelle döşeli intraduktal preinvaziv neoplazi ovaeyan tipte stroma İZLENMEZ %70 pank başı, %20 gövde/ kuyruk, %5-10 diffüz %20-40 multifokal ana duktus tipi %16-36, malign yan dal tipi %40-65, benign mikst %15-23, malign gastrik, intestinal, pankreatikobilier, onkositik tipleri var GNAS, KRAS, p53, SMAD4, RNF43 tsg sık mut yüksek dereceli displazi: belirgin yapısal sitolojik atipi, papillalarda irregüler dallanma, tomurcuklanma, stratifikasyon, polarite kaybı, pleomorfizm, belirgin nükleol, sık mitoz
755
SOLİD PSÖDOPAPİLLER TM genç kadın, çocuk 1,5-30 cm iyi sınırlı (fibröz psödokapsül) hemoraji ve kistik dej kistik kavite lümenine doğru uzanan frajil tm (düşük der, metastaz yapsa da uzun yaşam süresi) nadiren tamamen fibrotik veya tamamen kistik maligndirrrr DİSKOHEZİV HÜC, dejeneratif değ (histiosit, kanama kol boşlukları, stromal hyalinizasyon ya da miksoid değ) nükleer İNDENTASYONLAR (KAHVE ÇEKİRDEĞİNE BENZER) sitoplazma eozinofilik ya da berrak (hyalem globüller +) mitoz çok nadir BETA CATENİN (CTNNB1) mut ve WNT sinyal yolağı akt adezyon kaybı!!!!!!!!
DUKTAL ADENOKARSİNOM 60-80y, %60 pank başı 2,5-3 cm %20 diffüz, %15 gövde, %5 kuyruk TEK FOKÜS, multipl foküsler, yaygın tut SERT GRİ BEYAZ RENK, SINIRLARI BELİRSİZ PERİNÖRAL İNVAZYON, DAMAR İNVAZYONU prekürsör lezyonlardan gelişir (tm komşuluğunda gözlenir)
756
DUKTAL ADENOCA YAYILIM pankreas başı tm: koledok, ampulla, duo, rp yağ dokusu, bu bölgedeki damar ve sinirler gövde ve kuyruk tm: rp, periton, mide, kolon, dalak, sol adrenal %50 bölgesel %10 paraaortik LN tut kc, akc, plevra ve kemik met DM ve kronik pankreatit risk faktörüdür, ailesel olgularda BRCA2, cdkn2a (p16) mut, KRAS %90 GLANDÜLER İEN: erken dönemde telomeraz, KRAS mut geç dönemde p53, smad1, brca2
DUKTAL ADENOCA VARYANTLARI ademoskuamöz ca müsinöz nonkistik ca (kolloid ca) zayıf koheziv ca taşlı yüzük hüc ca hepatoid ca andif ca (kuyruk kısmı, kanama, keratinle boyanır, hiçbir şeye benzemez) osteoklast benzeri dev hüc içeren andif ca (Kİ kökenli) medüller ca büyük hücreli ca (rabdoid) MİKST DUKTAL ENDOKRİN CA (MİNEN) langerhans adacıkları endokrin+ egzokrin >%30 ise
757
SAFRA YOLU HST safra tuzları (safra asitleri+ taurin veya glisin), fosfolipitler, pro, kol, bb safra asitleri (kolik asit) deterjan etkili göre: safra içeriğindeki suda çözünmeyen lipitleri ve diyetle gelen lipitleri çözmektir (bağ lümeninden tekrar KCe taşınırlar) interlob 20-80, septal 100, segmental, sağ sol hiler 1-1,5 mm, koledok hepatik arter, perivenüler vasküler pleksus kanlanma kanaliküler memb mut (kolestaz, safra birikimi, bunların tanısı genetiktir) ER’da bilirubinin glukronik asitle konjugasyonu ürobilinojenin %20si ileumdan emilip kc’e gelir ve safraya sekrete edilir ankonjuge bb: suda çözünmez, alb bağlı, idrarla atılamaz, dokulara diffüze olur, toksik hasar oluşturur konjuge bb: suda çözünür, idrarla atılabilir, albumine zayıf bağlı ve non toksik, DAHA HAFİF HASTALIK transport eksikliği (dubin johnson, roton send), duktus obs, oi
KOLANJİOPATİLER immun aracılıklı kolanjitler enfeksiyöz kolanjiopati gelişimsel/ genetik kolanjiopatiler ilaç/ toksin kaynaklı kolanjiopatiler iskemik kolanjiopati PORTAL ALAN DEĞ: portal trakt inflamasyonu (mikst), ödem safra yolu inflamasyonu (kolanjit) safra yolu epitelinde hasar bulguları (duktopeni) duktuler rxn (kolanjiol prolif- periportal) portal fibrozis (köprüleşme fibrozisi, bilier siroz) daha çok safra yollarını hedef alan bir enflamasyon nötrofiller kitle ve taş sebepli ödem de olabilir akut tıkanıklıkta
758
SAFRA YOLU EPİTELİNDE İNFLAMASYON KOLANJİT süpüratif (safra yolu lümeninde nötrofilden zengin, iltihabi, akut) non- süpüratif (kronik) 1) granülomatöz: PBS, sarkoidoz, ilaç histiositlerden, fibroblastlardan oluşan küçük gruplar 2) lenfositik: PBK, PSK, hepatit C, Oİ hepatit 3) sklerozan kolanjit: PSK, bilier obs, iskemik vb SAFRA YOLU EPİTELİNDE HASARA BAĞLI DEĞ sitoplazmik vakuolizasyon eozinofilik değ nükleer pleomorfizm ve hiperkromazi, piknotik nekroz ve dökülme rej bağlı prolif lümen genişlemesi müsinöz metaplazi hemobilia (lümende eritrosit görülmesi)
759
DUKTOPENİ %50nin üzerinde portal alanda safra yolu görülmemesi durumu %7si safra yolu içermeyebilir yeterli bx: 10-20 portal alan sayım için CK7-19!!!!!!! neden olan hst: PBS, PSK, sekonder sklerozan kolanjit, sarkoidoz, akut ve kr allograft rejeksiyonu, GVHD, iskemik kolanjiopati, ilaç rxn, idiopatik erişkin duktopenisi irreversibllllllll GERİ DÖNÜŞLÜ SAFRA YOLU ZEDELENMESİ!!!!!!!!!!! ekstrahepatik bilier obs (koledok taşları) viral hepatit (HCV, CMV) ilaç rxn septisemi, endotoksik şok toksik şok sendromu paraziter enfeksiyonlar rekürren pyojenik kolanjit/ hepatolitiazis
DUKTULER RXN uzun süreli kolestazda periportal lokalizasyonda geri dönüşlüdür periportal hepatositlerin duktuler metaplazisi var olan duktulilerin prolif kök hücreden kaynaklanma (hering kanalı) periportal hepatositlerden veya duktuler metaplaziden de oluşabilir safra drenajı için bypass mekanizması safra asitlerini reabsorbe eder dokuya sızan safra komponentleri nötrofil infiltrasyonuna neden olur (AKUT KOLANJİOLİTİS) duktuler hüc sitokin, kemokin ve büyüme faktöleri salgılar, inflamasyon ve fibrogenezisi tetikler (TGFa-b, IL6-8, NO, PDGF)
760
PARANKİMDE İZLENEN BULGULAR safra pigmenti birikimi hepatosit hasarı bulguları/ bilier metaplazi hepatositlerde rozet oluşumu (bilier keratin salınımı, yalancı safra yolu görüntüsü) periportal hepatositlerde metal birikimi (bakır, bakır bağlayıcı boyayla bakılır) perivenüler- zon3 (bilirubinostaz): aktif/ akut kolestaz, kanaliküler kolestaz periportal- zon1 (kolat stazı): kr kolestaz, mallory denk cismi, hepatosit hasarı bulgusu HEPATOSİT HASARI/ METAL BİRİKİMİ hücreden atılamayan safra asitlerinin deterjan etkisi ile periportal hepatositlerde hasar şişmiş, berrak sitoplazma “feathery” dejenerasyon bakır (rhodanine+), bakır bağlayıcı pro birikimi (orcein+) mallory denk cis rozetler sınırlandırmak için hepatosit CK8-18 bilier keratin CK7-19 safra infarktı: özellikle ekstrahep obs için, sarı- yeşil pigment (demir, safra, lipofuskin biriken safra kuppfer hüc fagosite edilir BİLİER İNTERFAZ AKT: kolat stazı, duktuler rxn, fibroplazi normalde düzenli bir sınır vardır, bilier siroza gidiş portal alanın yanında şişme, mallory cis, kolanjiol artışı (kr. kolestaz)
PRİMER BİLİER KOLANJİT orta yaşlı kadın küçük ve orta boy interlobüler safra yolları segmenter tutulum (bazen bx normal olabilir) bilier siroza gidiş otoimmun hastalık (AMA-m2+ %90-95 spe iç mitokondri memb komplekse karşı E2 subunite karşı otoantikor) ANA %30+: antigp210, antisp100 spe %99) %50-60 asemp alp yüksekliği, AMA+, hepatomeg>%50 halsizlik ve kaşıntı sarılık ve splenomegali (GEÇ) portal HT diğer oi hst ile birliktelik (sjörgen, CREST, skleroderma, otoimmun tiroidit)
761
PBK PATOLOJİ portal alan değ: portal inflamasyon, NONSÜPÜRATİF kolanjit (lenfositik, granülomatöz): florid duktus lezyonu!!! epitelde hasarlanma bulguları duktuler rxn (+akut kolanjiolitis) safra yolu kaybı ve duktopeni parankimal değ: hafif inflamasyon, minimal hepatosit hasarı bulguları, “limiting plate” aşımı kolat stazı (temel bulgu) periportal hepatositlerde şişme “feathery dejenerasyon” mallory/ denk cisimleri bakır birikimi (rodanin, orcein) CK7+ periportal hepatositler (metaplazi) duktuler reaksiyon BİLİER İNTERFAZ AKTİVİTESİ!!!!!! portal alan genişlemesi portoportak köprüleşme bilier siroz (HALO BELİRTİSİ) nodülün çevresi beyaz, portal alanın yanındaki hepatosit açık renkliyse PBK EVRELEME 1) portal inflamasyon+ safra yolu hasarı 2) periportal duktuler rxn 3) septal köprüleşme fibrozisi 4) bilier siroz
762
DİSFAJİ orofaringeal (kbb, nöroloji) özofageal (sadece katı gıdalarsa mekanik obs: aralıklı-özof halka, progesif- striktür, malignite hem sıvı hem katıysa mot bozukluğu: aralıklı- özof spazm, progresif- skleroderma, akalazya) özof lümen çapı<13 mm ise SEMP DİSFAJİ tdv hedefi>13 mm yapmak intraluminal nedenler: gıda impakşın, yabancı cis intrinsik nedenler: özof striktür, özof web ve halkalar, özof divertikülleri, eoz özofajit, koroziv özofajit, ilaca bağlı özofajit, enf özofajit, özof tm ekstrensek nedenler: kvs anomali mot boz: akalazya, skleroderma İNCELEMELER öykü, fm, baryum lokması, endoskopi, manometri FM’DE BULGU YOKTUR (skleroderma cilt bulguları hariç)
ÖZOFAGUS PASAJ GRAFİSİ endoskopi öncesi prox özof lezyon düşündüren hst endoskopi sonrası özof mukozanın normal olmasına karşın mekanik obs şüphesi sürüyorsa KONVANSİYONEL MANOMETRİ disfaji, GÖRH, nonkardiak göğüs ağrısı, düz kas veya otonom sinir sis hst!!!!!!!!!! amaç peristaltizm ve özofagogastrik bileşkenin değerlendirilmesi kateter yutturulur 8-16 noktadan kayıt, 3-5 cm aralık YÜKSEK REZOLÜSYONLU MANOMETRİ (HRM) 20-36 noktadan kayıt 1 cm aralıklı EPT; özof basınç topografisi artık bu kullanılıyor
763
GIDA İMPAKŞIN erişkinlerde akut disfajinin EN SIK nedeni!!! E>K yaşla insidansı artar tdv: üst gis endoskopisi ÖZOF YABANCI CİS disfaji yabancı cis EN BELİRGİN semp disfaji+ ağrı/salya/kusma sık ÖZOF STRİKTÜR peptik: GÖRH(%10, ileri yaş, erkek cins, uzun süreli reflü yakınmasıyla risk artar) özof ASİT maruziyetinin arttığı (SS, ZES, NG tüp, heller myotomi) non peptik: enfeksiyöz özofajit, özof rezeksiyon sonrası, varis skleroterapi sonrası, kostik madde alımı, ilaç özofajiti, radyasyon, epidermolizis bullosa
buji dilatasyon: ilk başta ince tel gönderilir, mideye gittiğinden emin olunmalı, çap>13 mm olmalı balon dilatasyon: guide ware gönderilir, balon gönderilir ÖZOFAGEAL WEB tek, multipl, skuamöz epitelle kaplı ince mukozal folddd servikal özof ANTERİOR yerleşimli, postkrikoid alanda, ARALIKLI SOLİD, asp ve regürjitasyona neden olur “plummer vinson send”=“paterson kelly send” disfaji, web, demir eks anemisi (glossit, kaşık tırnak) ÖZOFAGEAL HALKA/ SCHATZKİ HALKASI halkalar çevresel, mukoza veya nadiren kastan yapılı ve sıklıkla GÖB hizasında aralıklı solid, gıda impakşına neden olur reflüye sekonder gelişebilir ÖZOFAGUS DİVERTİKÜLLERİ 1) faringoözof divertikül (pulsiyon): mantar şeklinde gözükürler 2) midözofageal divertikül (gerçek, traksiyon) 3) epifrenik divertikül (pulsiyon) çoğu kez asemp, komplikasyona yol açtıklarında genellikle tanı konur
764
ZENKER DİVERTİKÜLÜ “killian alanı”nda oluşur (krikofaringeal sfinkterle inferior faringeal konstriktör kas arasında) krikofaringeal dilatasyon yetmezliği disfaji, regürj, kilo kaybı, halitozis tdv: cerrahi, endoskopi divertiküller içinde ülser ve kanama olabilir
EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT disfaji nedeniyle araştırılan hst endoskopisinde %15 disfaji, gıda impakşını endoskopide SİRKÜLER halkalar (TRAKEALİZASYON), striktürler, lineer yarıklar, beyaz papüller bx HBB> 15 eoz KOROZİV ÖZOFAJİT pediatrik yaş grubunda kazayla, erişkin yaş grubunda suisid amaçlı, psikotik ve alkolik hst sıvı- kimyasal maddeler alkaliler “likefaksiyon nekrozu”, DAHA ŞİDDETLİ asit ise “koag nekrozu” daha az şiddetli larenkste de lezyon varsa DİSPNE ön planda (sol kontrolü yapılır) yanık etkisi ile UZUN SEGMENTLİ DARLIKLAR meydana gelebilir !!!!! ENDOSKOPİ YAPILMALI HEMENNN, şiddeti belirlenmeli İLACA BAĞLI ÖZOFAJİT en sık KCl, doksisiklin, tetrasiklin, kinidin, NSAİİ, demir, alendronat en sık aortik ark ve distal özof!!!!!!!!! ENFEKSİYÖZ ÖZOFAJİT ims hst, HIV+, transplant ve KT hst en sık semp disfaji, odinofaji, ağrı!!!!!! en sık 3 neden candida albicans, CMV, HSV
765
ÖZOF NEOPLAZİLER sık değil tipik olarak malign (scc, ac) benign %1 (%60 leiomyom, %20 kist, %5 polip) ÖZOF MALİGN TM elma koçanı genellikle ileri evrede tanı alır semp: disfaji, kilo kaybı, odinofaji, hematemez, göğüs ağrısı, psödoakalazya (kardiyada tm’e bağlı n. vagus ve myenterik pleksusu mikroskobik tuf, kısa süreli öykü, yaş>60, aşırı kilo kaybı, endoskopun GÖB geçişinde zorlanma tanı: EUS) erken özof kanseri- LN met bakılmaksızın özof MUKOZASINI tutan risk fak: alkol, sigara scc- sıklıkla özof üst ve orta kesimde E>K ac- özof alt uçta, oranı giderek artıyor risk fak: GÖRH, barrett epiteli K>E tdv: cerrahi, KT EKSTRENSEK NEDENLER kvs hst anomalilerin neden olduğu disfaji “disfaji lusoria” nadir, tanı BT EUS komplet ve inkomplet vasküler halka anomalileri (ör: aberran, subklavian a.) torasik aortada ateroskleroz veya anevrizma mitral kapak hst bağlı dilate sol atrium
ÖZOF MOTOR/SENSOR DİSFONK SEMP GÖRH ile birlikte: retrosternal yanma, regürjitasyon, göğüs ağrısı MOTOR VEYA YAPISAL NEDEN: göğüs ağrısı, disfaji, odinofaji EGJ çıkış obs: akalazya MAJOR PERİSTALTİZM BOZ: diffüz özof spazm, jackhammer özof, peristaltizm yokluğu MİNÖR PERİSTALTİZM BOZ: mot boz, fragmente peristaltizm
766
AKALAZYA özof peristaltizm kaybı, yutma sırasında AÖSde gevşeme olmaması 25-60y, K=E triple A send veya allograve send (nadir OR hst) =akalazya, acth dirençli adr yet, alakrimi primer akalazya: nedeni bilinmiyo sekonder: chagas (t. cruzi protozoonu) amiloidoz, sarkoidoz, NFM, eoz özofajit, MEN2B, juvenil sjögren send, kr idiopatik intestinal psödoobs ve Fabry hst viruslar: HZV, kızamık, HSV1 genetik yatkınlık (HLADQ), myenterik pleksus inflamasyonu, antimyenterik av, sinir hüc destrüksiyonu özof alt uç motor innervasyonu 10CN dorsal motor sinir hasarı ve NO, VIP salınmıyor, gevşeme olmuyor
AKALAZYA KLİNİK genellikle tanı geç konur %91 katı disfaji, %85 disfaji regürj %76-91- asp %8 kusma, hıçkırmada zorluk, retrosternal yanma %40-60, substernal göğüs ağrısı %40-60, globus, kilo kaybı konvansiyonel manometri: AÖS relaksasyonunda boz, özof gövdesinde peristaltizm kaybı tip1: klasik akalazya, peristaltizm kaybı tip2: panözof basınç artışı tip3: özof spazm akc grafisi: mediastinal genişleme, hava sıvı seviyesi, mide fundus gazı görülmeyebilir özof pasaj grafisi: özof dilatasyonu (>6 cm, angüle, tortuöz, sigmoid) sürekli kontrakte AÖS nedeniyle özof alt uçta (kuş gagası) şeklinde daralarak sonlanma aperistalsis baryumun geç boşalması
767
akalazya ayırıcı tanı: GÖRH, psödoakalazya, özof diğer mot hst akalazyada kanser riski x28 tipik SCC, insidans %0.34 akalazya tdv: AÖS kan liflerinin mekanik parçalanması (pnömatik dilatasyon, cerrahi myotomi, POEM) AÖS basıncının farmakolojik olarak düşürülmesi (botulinum toksin enj, oral nitratlar) pnömatik dilatasyon: >40y, kadın, özof çapı dar, HRM tip2, %85, 1.ayda komp: perforasyon %2, retrosternal yanma %15-35 cerrahi myotomi: %90, orta dönemde de 12den 36 ay benzer başarı komp: disfaji, GÖRH, perforasyon, pntx, kanama, vagal hasar, enfeksiyon
POEM (peroral endoskopik myotomi): tip 3 akalazyada komp: GÖRH (2 ayda %17), pntx, kanama, mukozal perforasyon, plevral efü %3 m ve sm arasında cep açılır AÖSteki sirküler kas lifi kesilir sonra girilen yer kliplerle tutturulur BOTULİNUM TOKSİN ENJ: 4 kadran, geçici bir çözüm ilk 6-12 ayda %50 hastada işlem tekrarı jackhammer “fındıkkıran”!!!!!!!’ SKLERODERMA özof motilitesini etkileyen en sık neden semp pirozis, disfaji, peptik striktür düz kas atrofisi, submukozada kollajen birikimi, azalmış peristaltizm ve AÖS istirahat basıncı, reflü özofajit, ülserasyon, kanama azalmış motilite ile dilate özofagus PATENT AMS
768
Rektuma sınırlıysa unikompartmantal intrapelvik radikal rektum rezeksiyonu “tme”= total mezorektal eksizyon (embriyolojik anatomik planlardan çıkarılır) lokal ileri= downstaging, downsizing, lokal rekürrensi azaltmak “neoadj tdv” VİSSERAL MORFOGENETİK ÜNİTELER (MGU) ve endopelvik parietal kompartmanlar ürogenital müllerian hindgut (rektum) rektum içinde lümen, çevresi mezorektum 12-15 cm üst rektum 7-11 cm orta rektum 0-6 cm alt rektum (distal) anal çıkım (anal verge) levator kasları (pelvik taban/ peritoneal refleksiyon) üstü prox rektum serozalı levatorun altı serozasız (RP) distal rektum lokal evrelemede MR kullanılır (T, N, M) lokal tdv için (lokal eksizyon) konu lokal lenf nodu tutuluşudur radikal tdv için konu sirkumferansiyel rezeksiyon marjini (CRM) tutuluşudur T1 ve T2 erken evre LN yok, doğrudan cerrahi T3 çevresel rez marjinini tehdit ediyor T4 mezorektal fasyanın dışına çıkmış T3 c,d T4 a,b NEOADJ KRT verilir (yerleşimine bakılmaksızın) CRM uzun olursa rekürrens azalır sınırdan yzak diseksiyon gerekir
T1 muskularis mukoza T2 muskularis propria LN tutuluşu; artan tm derinliği ve kötüleşen grade ile artar ERUS derinliği doğru olarak tayin eder preop bx grade için yeteri kadar doğru değildir küçük nodüller tutulmuş olabilir, büyük nodüller reakt olabilir seri görüntülemede nodal çap artışı yardımcıdır tm, arter köklerine doğru yerleşirler inf. rektal a sup. rektal a (periaortik kce doğru, distalde ise çift lenfatik drenaj vardır) +inguinal LN REKTUM KANSERİNDE RADİKAL REZEKSİYON (TME) sfinkter koruyan: anterior rx (AR) aşağı anterior rx (LAR) çok aşağı anterior rx (VLAR) intersfinkterik rx (İSR) sfinkter korunayan: abdominoperineal rx (APR)
769
ANTERİOR REZEKSİYON (PME) parsiyel mezorektal eksizyon rektosigmoid ve üst rektum için kolorektal anastomoz: perineal refleksiyonun üzerinde AŞAĞI ANTERİOR RX (TME) üst ve orta rektum için kolorektal anastomoz: peritoneal refleksiyonun ALTINDA ÇOK AŞAĞI ANTERİOR RX (TME) alt rektum için koloanal anastomoz: pelvik taban adelelerinin içinde/ düzeyinde
İNTERSFİNKTERİK RX (koloanal anastomoz TME) alt rektum ve anal kanal içindeki T1, T2 tm için (neoadj KRT ile regresyon olursa erken T3, T4 için de olabilir, ama nadirdir) anastomoz linea dentata düzeyinde (veya anal çıkım) iç sfinkter ve rektum çıkarılır, eksternal sfinktere anastomoz yapılır, loop ileostomi (3-9 ay sonra kapatılır) geçici stoma yapılır SFİNKTERİ KORUYAN EN AŞAĞI ANASTOMOZDUR!!!!!!!!!!
770
DİSTAL REKTAL CA SINIFLAMASI Tip1: supraanal tm >1 cm KOLOANAL ANASTOMOZ Tip2: jukstaanal tm <1 cm PARSİYEL İNTERNAL İNTERSFİNKTERİK RX Tip3: intraanal tm (int sfinkter invazyonu) TOTAL İNTERSFİNKTERİK ANASTOMOZ Tip4: transanal tm (ext sfinkterik inv) APR
ABDOMİNOPERİNEAL RX (TME) “miles ameliyatı” <5 cm T4 tm kalıcı kolostomi eksternal sfinkter invazyonu varsa
771
primer anastomozlu rektal rezeksiyon %4 sdc primer tm kitlenin tam rx %15 anatomik planlar boyunca diseksiyon: a. sacralisler, truncus symphaticus, pnomontorium, waldeyer fasyası pararektal ve paravesical boşluklar (2şer taneden 4 tane) prevezikal boşluk (5. boşluk) rektovajinal retrorektal presakral radial marjin, çinş mürekkebiyle boyanır HİPEK= hipertermik intraperitoneal kemoterapi LN met varsa evre 3tür parakolik, epikolik, intermedier, inf. mez. a. çekumde ileokolik arter vasküler nodun dibindr yerleşmişse (prinsipal/ apikal) LN MR GÖRÜNTÜLEME ESASTIR
LOKAL EKSİZYON TEKNİKLERİ kraske, york- mason, TAE, TEM, TAMIS rektal polipler erken evre rektum ca (T1, sm1-2, N0, M0) *daha iyi anorektal ve genitoüriner fonksiyon *3 boyutlu görüş, 4 cm bir tüp setinden lokal eksizyon ve pnömorektumla çalışma ortamı LÜMENİN YARISINDAN AZ OLMALI <3 CM TAM KAT REKTAL DUVAR SPESİMENİ İYİ İNCELENMELİ T1Nx + düşük risk faktörleri: LEx yeterli > ise veya yüksek risk faktörleri varsa TME Tanal TME: iki yönlü, erkek pelvisi çok dardır REKTUMU AŞMIŞ KANSER (BEYOND THE TME=bTME) ise multikompartmantal intrapelvik multivisseral an blok rektum rezeksiyonu **sakral köklere/ siyatik sinirlere invazyon inoperabilite kriteri!!! JİNEKOLOJİK TEMİZLİK: %9 (kadınlar daha avantajlı, mesaneyi korur) POSTERİOR EKZENTERASYON: arka+ orta rez, %35 eğer jinekolojik yayılım varsa ANTERİOR EKZENTERASYON: %7, üriner kompartman, jinekolojik yoksa, erkekse, mesane yayılımı TOTAL EKZENTERASYON: %30, bütün kompartmanlar, arka orta ön, kadında hem jinekolojik hem mesane yayılımı varsa SAKREKTOMİ: %16, sakruma yayıldıysa s3-4-5 parsiyel s1-2 total
772
REKTAL PROLAPSUS TDV - km yok, risk az, presakral fasya kuvvetliyse rektum mobilize edilerek “posterior presakral rektopeksi” sütur (kalıcı, emilemez) veya mash ile (sentetik, emilebilir) presakrala tutturulur WELLS AMELİYATI!!! nüks %10-15 eğer sigmoid uzunsa, megakolon varsa “transabdominal rezektif rektopeksi” sigmoid rez, kolorektal anastomoz + süturla rektopeksi (mashte enfeksiyon riski var) nüks %2-5 sfinkter gevşeyip inkontinans olabilir, kegel egzersizleri
ANAL FİSSÜR KRONİKSE sentinel pili fissül tabanı hipertrofik papilla (m+sm) TRİADI görülür tdv: PLİS (parsiyel lateral internal sfinkterotomi, fazlayi yapılırsa inkontinans (gaz, gayta) az yapılırsa yetersiz gelir klasik: saat 6 ve nadiren saat 12 yönünde %0.5-1 ikisi de olabilir (mekanik nedenli) atipik ise!!! (saat 6, 12 hariç) crohn, lösemik infiltrasyon, lenfoma, sarkoidoz, cinsel taciz, cinsel tatmin, aktinomikoz, radyasyon proktiti, tbc
773
HEMOROİDAL HST hemoroidektomi ANAL ABSE SİNERJİSTİK NEKROTİZAN FASİİT (fournier gangreni) ardışık debridmanlar+ geniş spektrumlu ab HİDRADENİTİS SUPURATİVA subdermal apokrin bezlerin kr supuratif enf KONDİLOMA AKUMİNATA HPV ilişkili, ardışık eksizyonlar %30-40 nüks lokal monoklonal antikorlar buchke lövenstein tm olabilir (benign tip 6, 11)
774
DİVERTİKÜL sol kolon %50-90 (sigmoid %90 inen %40) transvers %10 çıkan %10 çekum %5 komplikasyon: infeksiyon, kanama, fibrozis nonkomplikeler tesadüfen saptanır yaşla artar, cinsiyetler aynı batı dünyası hastalığıdır sigmoid kolonda yüksek basınç zonu, yüksek amplitüdlü kontraksiyonlar, konstipasyon, dışkıda yağ miktarının yüksek olması dışkı materyalinin divertikül içinde birikmesi, fekalit oluşumuna yol açar ya da dışkı divertikül ağzını tıkayabilir kolon duvarında yapısal değ: mikozis (sirküler kas kalınlaşır hipertrofi veya hiperplazi olmadan, tenya koli kısalır, lümen daralır) tenya kolide artmış elastin depozisyonu, tip 3 kollajen sentezinde artış, kollajen çapraz bağlanmada artış (tümğ yaşlanma sonucunda, irreversibl kontraktür durununa yol açar ve kolon duvarı rezistansı azalır) segmentasyon, laplace kanunu, segmental muskülee kontraksiyonlar kolon lümeninde kompartmanlar yaratır yüksek intraluminal basınç, mukozal herniasyon, divertikülozis yüksek lifli gıdalar kolon çapını genişletir ve segmentasyonu azaltır lif eksikse dışkı hacmi küçülür, transit zamanı uzar, intralum basınç yükselir <40y obezite ile ilişkili asemp %70 divertikül kanaması %5-15 divertikülit %15-25 (%75 basittir, komplike olanlar abse obs perforasyon fistül!!!!!!!! %25)
nonkomp divertiküloziste tdv fiber (hacimli ve yumuşak dışkı basıncı azaltır) 20-40 gr/ gün 3x2 diğer ilaçlardan 2 saat önce DİVERTİKÜLİT komplike= perforasyon, obstrüksiyon, abse, fistül artmış basınç nedeniyle divertikül duvarında inflamasyon, fokal nekroz, perforasyon genellikle inflamasyon hafiftir ve mikroperforasyon perikolonik yağ dokusu ya da mezenter tarafından kapatılır!!! tıbbi tdv %70 tam iyileşme %30 tkr atak komplikede ise %90-95 cerrahi, nüks %2-10 DİVERTİKÜLİT TANI ateşten birkaç gün önce başlayan sol alt kadran ağrısı!!!! kreşendo (her gün biraz daha şiddetli, devamlıdır) ateş %57 olguda fm: hafif ateş, sol AK hassasiyet, hafiftir ve rebound yoktur, ağır psödokitle %20 olguda, rebound varsa perforasyon ve peritonit düşünülmeli!!!!! lab: hafif lökositoz, %45 hst NORMAL
775
DİVERTİKÜLİT GÖRÜNTÜLEME 3 kontrastlı BT!!! tdv (hinchey 1, 2) suda çözünür kontrast enema usg endoskopi (akut ataktan 4-6 hf sonra!!!) BT kriterleri; hafif: lokalize duvar kalınlaşması, perikolik yağda kalınlaşma şiddetli divertikülit: apse, ekstraluminal hava, ekstraluminal kontrast perfore divertikülit ise hinchey evre3
NONKOMP DİVERTİKÜLİT TDV bağ hareketlerinin azaltılması (tanesiz sıvı ile beslenme R1 ve dinlenme 2-3 gün sonra R2 ve R3 hafif divertikülitli hastaların çoğunda enflamasyon vardır, infeksiyon yoktur, rutin ab başlanması gerekmez, yakın izlemle ab’siz tdv uygundur) ilk tdv 2-3 gün içinde yanıt alınmazsa ab: siprofloksasin+ metronidazol x10 gün 4-6 hf sonra kolonoskopi fleksibl sigmoidoskopi ve baryumlu kolon grafisi de alternatiftir amaç: kolon ca dışlamak!! ve yaygınlığı saptamak prognoz: %30-40 asemp, %30-40 episodik karın ağrısı, %20-30 ikinci atak
776
akut divertikülitte medikal tdv ile iyileşen hastalarda perforasyon oranı düşük genç hastalarda birinci ataktan sonra rutin elektif rx gereği tartışmalıdır DİVERTİKÜL HST CERRAHİ ENDİK!!!! kanserin dışlanamadığı hst multipl ataklar yaşam kalitesini azaltıyosa persistan fistüller semp striktür (stif kolon) sürekli semp ims hst
İMS HASTALARDA!!!!!! ciddi enf, DM, BY, malignite, siroz, KT, steroid tdv, serbest perforasyon oranı daha yüksektirrrrr bu hastalarda birinci ataktan sonra cerrahi yapılmalı!!!! KOMPLİKE DİVERTİKÜLİT TDV resusitasyon, ab (sipro+ metronidazol), acil eksplorasyon (fekal peritonitte mort %35 iken pürülanda %6) divertikülit atağı geçiren hst %16sında abse gelişir hastaların %60-80inde perkütan abse drenajından sonra tek aşamalı rezeksiyon ile tdv mümkündür
777
DİVERTİKÜLİTTE CERRAHİ elektif tek aşamalı (ideal), ataktan 6 hf sonra iki aşamalı ameliyat (hartmann girişimi) -sigmoid kolon rez, inen kolon kolostomisi, rektal güdük, 3 ay sonra kolostomi bozulur ve kolorektal anastomoz yapılır acil cerrahi endikasyonları: aşırı periton kontaminasyonu (hinchey 3-4), ciddi obs, ims hst konservatif tdv seçenekleri: ab, antienf+immunmod (mesalamin) probiyotik+immunmod (lactobacillus 10 gün/ay) oral rifaksimin: intraluminal etkili<%1 absorbsiyon!!! normix 200 mg 2x1 oral mesalazin (sitokin inh, no salınımı) salofalk 500 mg 3x1 oral probiyotikler patojenlerin yapışmasında inhisyon, IgA sekresyonu ve IL10 stim patojenlerle metabolik yarışma (antibak etki) 5ASA ile kombine olarak da kullanılabilir salisilatlar antienf etkili (uzun dönem tdv) kuruyemiş ve aspirin yasak değil NSAİİ KULLANILMAMALI (divertikülit riski)
DİVERTİKÜLER KANAMA hematokezya >60y divertikülozis koli hst %15inde %75i spn durur günde 4 üniteden daha az kan tx gerektiren hst %99unda kanama kendiliğinden durur kanama riskinde artış: HT, ateroskleroz, NSAİİ kullanımı divertikül, vasa rekta alanından herniye olur zamanla damar divertikülün kubbesini çevirir zamanla arterde segmental zayıflama olur (yırtılır ve kanar) semp: karında şişkinlik ve diyare AĞRISIZ HEMATOKEZYA!!!!!! kendiliğinden durma eğilimli divertikülit kanamaya çok ender yol açar!
778
DİVERTİKÜLER KANAMA TDV resusitasyon lokalizasyonu sapta kan tx lokalizasyon: hızlı bir bağ hazırlığını takiben kolonoskopi (kanamanın yeri belirlenebilir) işlem sırasında kanamaya müdahale edilebilir genellikle aşırı kanama nedeniyle lğmen görüntülenemeyebilir hafif ve orta şiddette kanamalarda işe yarayabilir divertikül etrafına dilüe epinefrin enjeksiyonu (10 binde bir) CERRAHİ: instabilse ya da hastaya >6ü kan tx yapılmışsa segmental rezeksiyon (kanama yeri saptanmışsa, tkr kanama %0-14) total kolektomi (kanama yeri saptanmamışsa, tkr kanama %0, morb %37, mort %11-33)
SAĞ KOLON DİVERTİKÜLİTİ asyada yaygın sağ kolonda tek veya çoğul %26-88 abdominal kitleyle başvurur rekürren ve komp ataklarda cerrahi yaygın enflamasyon ve çoğul divertikül varsa sağ hemikolektomi ve primer anastomoz seçilmiş olgularda divertikülektomi daha fazla kanar gerçek divertiküldür
779
akut apandisit en çok kullanılan USG (normalde görülmez 2-3 mm) gebede çocukta çapı> 6 mm hiperekojen ödemli artmış vaskülarite enflamasyon BTde de aynı apendikolit %25-40 görülebilir (daha duyarlı) ekstraluminal apendikolit varsa perforasyon plastronda kavite yok enflamatuar kitle görüntüsü soğutma tdv gerekir asp gerekmez terminal ileitle akut apandisit çok karışır meckel divertikülü terminal ileumdan 60 cm proximalde divertikülde muskuler tabaka tutulmamıştır serozadır, perforasyona açık kolitte sadece duvar kalınlaşmıştır appendix epiplica enflamasyonu, venöz trombozlar sonucu, noktasal ağrı tm’de keskin geçiş vardır tüm lümeni kateden foldlar ib haustra kb bridler en sık, angulasyon gözükür enteroklizis sarmal yay görüntüsü invaginasyon (coiled) uzun eksende yalancı böbrek görüntüsü çocukta USG
peptik ülser hst baryumlu incelemeler enterografi oral kontrast ve fizyolojik enteroklizis kateterle (NJ tüp) ileuma kontrast verilir balon şişirilir geri kaçmaz akut bağ iskemisi geç dönemde pnömotizis olabilir bağ duvarındaki nekroz (portal sistemde hava görülünce nekroz düşünülmeli) “hedef bulgusu”: iskemik bağ, intramural kanama, İBH akut, enfeksiyöz enterit kolit, schönlein purpurası AKUT OLAYI GÖSTERİR
780
lipom submukozal kaynaklı ters u görünümü kahve çekirdeği görünümü uzun mezo kendi çevresine torsiyon kapalı loop sendromu SİGMOİD VOLVULUS umblikal ligamana işareti perforasyon eğer hasta ayağa kalkamıyorsa rigler sign lokal devamsızlık, ekstraluminal hava ve kontrast madde BTDE DİREKT PERFORASYON BULGULARI DBG İBO perforasyon USG apandisit ÖMD (özof mide duo baryumlu grafi) peptik ülser pasaj veya enteroklizis crohn ve İBH diğerleri BT
bası nekrozu arteriole açılır (masif kanama) 3 kontrast iv oral rektal gaz gayta pct wbc takip orali kes TPN b fragilis için antianaerobik metronidazol atak enflamasyon azalınca 4-5 gün sonra oral ab geçilmeli nakilli, ehler danlos dm sğır kvs steroid kul obez kollajenöz kt lenfoma lösemi aort anevrizması kateter replasman kateterle abse boşaltılır sitokin deşarjı yatıştıltan sonra cerrahi dm endarteritler kollajenöz hst sigara (kollajende balonlaşma) EVE ASLA GÖNDERİLMEZ KANAMA BİTTİKTEN SONRA
781
%5-10 indetermine kolit CROHN ağızdan anüse kadar tüm GİS kanalda atlamalı tutulum transmural inflamasyon (m+sm+kas+seroza) fokal veya asimetrik olabilir bazen granülomatöz inflamasyon sadece duvar inflamatuar lümende daralma obs/ fibrostenotik serozayı aşma, abse, fistül penetran/ fistülizan ÜK sadece kolon ve mukoza tutulumu %30-50 proxa ya yayılır rektal tutulum, diffüz ve sürekli tutulum goblet görülmez kript sayısında artış, distorsiyon, abse; sadece mukoza hastalanırrrrr avustralya, yeni zelanda, amerika kıtası batı tip beslenme en fazla
İBH PATOGENEZİ lüminal bakteriler çevresel faktörler gıda antijenleri bariyer defekti, bakt translokasyonu (subepi alana geçiş) genetik yatkınlık/ epigenetik modif disregüle sitokin sekresyonu hiperreakt immun hüreler bozulmuş bakt işleme kr intestinal inflamasyon GENETİK (GWAS, duy, kalıtım, kodlama dışı varyasyon) ÇEVRESEL (sigara, diyet, ilaçlar, mikrobiyata) İNT BARİYER (permeabilite, goblet hüc, paneth hüc, otofaji) İMMUN YANIT (doğal yanıt, sitokinler, effektör hüc, regülatör hüc) gwas >230 ibh ile ilişkili SNP (tek nükleotid polimorfizmi) NOD2 CROHN İBH RİSK FAKTÖRLERİ başlangıç yaşı 15-40 daha fazla, 50-80 etnik köken yahudi cinsiyet E>K ÜK K>E CH sigara hastalığı önleyebilir ÜK’de diyet batı tipi beslenme ilaç ab, NSAİİ, OKS apendektomi koruyucu ÜK
782
disbiyozis gelişme İBH İMMUN HÜCRELER SİTOKİNLER doğal+ adaptif Th1, IFNgama, IL6 CH Th17, IL17-21-22, CH ÜK Th2 GATA3 IL5-6-13 ÜK Th9 IL9 ÜK Treg IL10 TGFB nötrler CH en sık distal ileum %35 ve sağ kolon %35 %5 sadece ib %5 gastroduodenal CH TİPLERİ: aktif CH striktüran CH penetran (fistülizan) CH CH SEMP: karın ağrısı (kramp veya şişkinlik) kronik diyare, persistan veya tekrarlayan diyare Gİ kanama kusma sistemik semp (halsizlik, ateş, kilo kaybı) fistül, abse, perianal hst, malabs (terminal ileum tut), diğer GİS tut, ekstraintestinal bulgular
CH FİZİK MUAYENE genel durum orta, bozuk, kilo kaybı, dehidratasyon hipotans, tk, ateş abdominal duy veya distansiyon, sağ AK palpabl kitle (terminal ileum) amal ve perianal lezyonlar (apse, fistül ağzı) ağızda aftlar, çomak parmak ekstraintestinal bulgular
783
PROKTİT %30-60 rektal kanama aciliyet hissi tenezm SOL KOLİT (splenik fleksuraya kadar) %16-45 +diyare, karın ağrısı EKSTENSİF KOLİT %15-35 +halsizlik, ateş çekum da tutulmuşsa pankolit
ÜK SEMP VE BULGULAR kronik kanlı ishal karın ağrısı (sol AK) rektal irritasyon!!! (tenezm, aciliyet hissi, dışkı kaçırma) sistemik semp: halsizlik, ateş, kilo kaybı halsiz, soluk hasta karında duyarlılık taşikardi, anemi, ateş toksik megakolon, ekstraintestinal bulgular İBH TANI lab: tam kan sayımı, esr, crp, bun, kreatinin, kcft, tam idrar serum fe, d vit, b12 vit otoantikorlar (CH, ÜK ayırt etmek için) pANCA ÜK ASCA CH dışkı incelemeleri (dışkı kültürü, parazit, yumurta, Cl. difficile toksini ab öyküsü) fekal kalprotektin (7 gün içinde bakılabilir, İBS- İBH ayrımında, İBHlı hst yanıtı görmek için lökositler tarafından salgılanır) ENDOSKOPİ ileokolonoskopi üst gis endoskopi enteroskopi kapsül endoskopi EUS (perianal abse ve fistüller) GÖRÜNTÜLEME (CH transmural tut abse fistül) USG, BT, enterografi, MR, enteroklizis
784
CH aftöz ülserler serpinjinöz ülser (kenarları daha şekilsiz) lineer ülserler (uzunlamasına) kaldırım taşı manzarası (+transvers) derin ülserlerdir transmural olduğundan!!!!! granülomatöz inflamasyon ÜK ince vasküler patern kaybı ödem eritem friabilite (dokununca kanar) yüzeyel ülserler ince granülarite psödopolipler kolonik mukozada sürekli inf, PNL agregatları
USG duvarı kalınlaşmış, abse BT rutinde en çok kullanılan striktür bağ duvarında kalınlaşma rektal abse hava sıvı seviyeleri BT ENTEROGRAFİ mukozal hiper aşırı kontrastlanma mural tabakalanma hipervaskülarite vasa recta belirginliği (tarak dişi görünümü)
785
İBH KOMPLİKASYONLAR lokal (masif kanama, akut perforasyon DERİN ÜLSERE BAĞLII, toksik megakolon, intestinal striktür- obs, fistül, abse oluşumu) ekstraint bulgular malabs ile ilgili malignite gelişimi (KRK, kcc, ib ca) TOKSİK MEGAKOLON!!!!! kolon dilatasyonu (>6 cm) + ateş>38, kalp hızı>120, lökositoz>10.5 bin, anemi en az 3ü olacak en az biri eşlik edecek: dehidratasyon, elektrolit boz, bilinç değ, hipotansiyon mutlaka tdv yoksa perforasyon olur
CH- striktürler uzun süreli kr inflamasyonlu, fibrostenotik ileal hst, ims ve biyolojik ajanların kullanımında daha sık görülür karın ağrısı, borbogimus, subileus atakları sıktır endoskopi ve pasaj grafileri ile tanı konur
786
CH- fistül %20-40ında %10-28 intraabd abse vardır perianal %55 enteroenterik %25 enterovajinal %10 enterokutan %6 enterovezikal %4 PERİANAL CH %22-47sinde ileokolik CH %15 ileal CH %12 rektal tut yok %41 her bir fistül traktına gevşek seton bağlanır cerrahide (skin tag, fissür, anal ülser, perianal fistül, perianal abse, anorektal darlık, kanser)
İBH EKSTRAİNT BULGULAR göz: episklerit, üveit, iritis (acil tdv!!! körlüğe kadar gidebilir) bilier trakt: safra taşı, PSK, kcc, oi kolanjit eklem: ankilozan spondilit, izole sakroileit, periferik artrit perikardit, stomatit, sjörgen, steatoz, amiloidoz, siroz, osteoporoz (CH), tromboemboli (proflaktik heparin verilir) anemi ims tdv bağlı sitopeni kr inflamasyon oi hemolitik anemi perianal ülser, eritema nodosum, pyoderma gangrenosum, raynaud, vitiligo, psöriazis İBH’taki periferik artrit destrüksiyon yapmaz, asimetrik, RA’deki kadar şiddetli değil inflamasyon geciktiğinde genellikle artrit de düzelir DERİ BULGULARI!!! eritema nodosum (eritematöz, sıcak, nodüler, ağrılı, alt eks pretibial yerleşimli nodüler lezyon) pyoderma gangrenosum (şiddetli, ülsere, nonenf, nötrofilik dermatoz)
787
bilier&kc yağlı kc %50-90 enzim yük, kr hepatit, kolelitiazis, budd chiari send PSK (%2-8): ÜK, E>K, <45y, %88 panca+, tanı: MRCP- kc bx İBH TDV AMAÇLARI hızlı yanıt sağlamak (remisyon indüksiyonu) steroidsiz yanıtı devam ettirmek (remisyon idamesi) tam mukozal iyileşme sağlamak ve devam ettirmek hastayı komp, yatış, cerrahiden uzak tutmak hst bağlı mort önlemek hst yaşam kalitesini düzeltmek İBH TDV HEDEFLERİ şu anki: mukozal iyileşme!!! gelecekteki hedefler: transmural iyileşme, histolojik iyileşme
İBH TDV İLAÇLAR 1) 5-ASA 2) KS, budesonid 3) immunmodulatör (AZA, 6-MP, MTX, siklosporin) 4) anti-TNF ilaçlar (infliksimab, adalimumab, sertolizumab) 5) anti-integrinler (vedolizumab) sülfasalazin (ilk ilaç, kolon bakterileriyle sülfapiridine ve meselamin/5ASA) 5ASA etki mekanizması: cox ve lox inh, PG ve LT inh, PNL ve makrofajların fonk inh, ROS temizlenmesi, PPARgama gen eksp indüksiyonu NFkB ve TLR akt supresyonu, lenfosit akt inh ims akt zamana bağlı: pentasa!!! (mide distali+ ib tümünde etkili) ph-salınım: salofalk ph>6, asacol ph>7 ilaçlar farklıdır (lokalizasyona göre) pentasa mideden itibaren salazopirin sdc kolon)
788
5-ASA YAN ETKİLERİ doza bağlı %10-45: baş ağrısı, bulantı, epigastrik ağrı, diyare idiosinkratik (nadir): AP, hepatit, myokardit, perikardit, eoz, fibrozan alveolit, interstisyel nefrit, nefrotik send periferik nöropati, kan hst, lupus benzeri send, steven johnson send, alopesi İMMÜNOMODÜLATÖRLER AZA: 2-2,5 mg/kg max 200 mg, düşük dozla başlanır ve 10 günde bir arttırılır etkisi 3-6.ayda başlar ilaç yan etkileri: gis intoleransı (derhal kes), lökopeni (en sıkıntılı!!), kcft yük, pankreatit, lenfoma riskinde artış (NHL), cilt kanseri riskinde artış
CH TDV GK (prednizolon 40 mg/gün PO, IV iv hidrokortizon budesonid 3x3 mg/gün PO- sis yan etki az) İMMUNOMODÜLATÖRLER AZA ekle veya 6MP MTX ekleyebilirsin intolerans varsa (15-25 mg sc/hf) bunlar işe yaramazsa: ANTİTNF (infliksimab, adalimumab, sertolizumab) ANTİİNTEGRİN (vedolizumab) CERRAHİ (EN SONN) idame tdv: GK+İM 3 ay sonra İM ÜK TDV 5ASA veya sülfasalazin (yan etkisi nedeniyle tercih edilmez) BAŞL sonra GK, İM, biyolojik, cerrahi 5ASA: 3-4 gr/ gün İDAMEDE DE GK HARİÇ O İLAÇLA DEVAM
789
PSK ekstrahepati ve intrahep bilier ağaçta obliteratif fibrozis ve genişlemeler %5 sdc intrahep Oİ %75i <50y E/K: 2-3/1 %80 ülseratif kolit ile birlikte, diğer oi hst halsizlik, üst abdominal ağrı, intermittan sarılık ve kolanjit atakları asemp, baskın olarak ALP GGT artışı pANCA+, ANA, SMA, RF, anti kardiolipin ab tanı: ERCP’de budanmış ağaç, tespih dizisi “beading” görünümü!!!! genetik yatkınlık (HLAB8, DR2-3) enf oi safra yolu duvarlarında fibrotik kalınlaşma ve genişlemeler lümende püy taş safra büyüklerinde abseler değişik evrelerde fibrozis/ siroz kcc ve safra kesesi tm riski %7-13
kolanjit duktopeni (fibröz skar) periduktal “soğan zarı” şeklinde fibrozis kolat stazı duktuler rxn fibrozis/ bilier siroz PSK AYIRICI TANI: iskemi (transarteriel KT, allografta arteriel patoloji) enf (kriptosporodium, CMV, mikrosporodium) tm (langerhans hüc histiositozu, sistemik mastositoz, diğer malign tm) diğer (mekanik tıkanma, travma, radyasyon hasarı, kist hidatik rüptürü ve tdv) IgG4 ilişkili hst (orta ve ileri yaşta ve daha sıklıkla erkeklerde, birden fazla organ tut senkron veya metakron, tm benzeri kitle oluşturan fibroinflamatuar lezyon, steroide yanıt) serumda artmış IgG4 %60 !!!! yoğun lenfoplazmositer infiltrat (plazma hüc IgG4+), fibrozis, obliteratif filebit (ven iltihabi)!!!!!!! tükürük bezi pankreas tiroid bezi RP bölgede fibrozis multisentrik bütün vücudu tutan
790
BİLİER OBS ekstrahep ya da intrahep en sık neden koledok taşı ve safra yolu/ pankreas tm portal alan inf, ödemi safra yollarında reakt değ/ asendan kolanjit (süpüratif kolanjit) duktuler rxn parankimde aktif kolestaz/ bazen safra infarktları enf ile komplike olabilir erken evrelerde obs ortadan kalktığında bulgular GERİ DÖNÜŞLÜ geç evrede SEKONDER BİLİER SİROZ
791
İNTESTİNAL OBSTRÜKSİYONLAR parsiyel veya tam mekanik paralitik geçirilmiş karın cerrahisine bağlı olabilir obs lokalizasyonuna göre ayrılır MEKANİK OBS NEDENLERİ: intestinal lümenin obs (polipoid-vejetan-egzantrik, invajinasyon, safra taşı ileusu, taşlaşmış gayta, bezoar) bağ duvarı lezyonları (konjenital atrezi, stenoz, dublikasyon, crohn striktürü, anastomoz ve radyasyon striktürü) bağ dışı lezyonlar (adezyon, eksternal herni, internal herni konj veya postop, tm basısı, volvulus)
PARALİTİK İLEUS NEDENLERİ peritonit elektrolit denge boz (hipopot) iskemi RP kanama karın travması nöral refleks (renal kolik) ileus patofizyoloji: int obs, distansiyon, bağ duvarındaki damarlae gerilir, ÖNCE VENÖZ DOLAŞIM bozulur, ödem, absorbsiyon azalıp sekresyon artar (SIVI KAYBI) sıvı ve gaz birikimi olur
792
PROX İB OBS!!! kusma fazla elektrolit kaybı fazla (Na, Cl, H, K)!!! bakt prolif az DİSTAL İB OBS!!! Distansiyon fazla sıvı kaybı fazla (dehidratasyon) bakt prolif fazla!!! (fekaloid kusma) obs+strangülasyon (kapalı loop daha kolay gelişir) artmış intraluminal basınç mezenterin sıkışması (herni, volvulus, intusupesiyon) venöz ve arteriel obs (strangüle segment içinde plazma ve venöz kan birikir, hasta dehidrate ise şoka neden olur) perforasyon (strangüle bağ lümenindeki ve peritona sızan kan, pis kokulu periton sıvısı çok toksiktir) sepsis (sistemik etkiler)
kolon obs’ da daha az sıvı ve elektrolit kaybı, daha fazla distansiyon klinik: KOLİK KARIN AĞRISI, gaz ve gayta çıkaramama, karında şişlik (özellikle distal ib ve kolonik obs) kusma, ateş, dışkıda kan FM: hipotans, tk, inspeksiyonda distansiyon, eski insizyon skarı, peristaltizm, herni LAB: BFT, elektrolit imbalansı, asit baz dengesizlikleri (metabolik asidoz), hemokonsantrasyon, WBC, AFR TEDAVİ: vital bulgular, iv hidrasyon (NaCl, K), NG, idrar sondası, ES replasmanı, strangülasyon varsa antibiyotik TEDAVİ CERRAHİDİR
793
SAFRA YOLU HASTALIKLARI safra yolu yaralanmaları benign bilier darlık koledok kisti koledoğa açılmış kist hidatik PSK koledok tm (kcc) intrahep yollar: sağ hepatik kanal 0.9 cm %72 anterior (6, 7) ve posterior (5, 8) segmentler sol hepatik kanal 1.7 cm medial ve lateral segmentler ekstrahep yollar: ortak hepatik kanal 1-7.5 cm koledok 7-12 cm/5-10 mm -supraduo: 2 cm - retroduo: 1,5 cm - intrapank: 3 cm - intraduo: 1.1 cm !!!sistik arter hemen her zaman, sağ hepatik arter %80 hepatosistik üçgendedir sağ hepatik arter hepatosistik üçgende %85 ortak kanal arkasında seyreder <3 mm MOOSMAN ALANI: sağ hepatik arter, koledok, varsa aberan hepatik arter, sistik arter varyasyonların %85i burada
SAFRA YOLU YARALANMALARI kolesistektomi nedenli (laparoskopikte x2 risk %0.3-1.4) temel sorun anatomiyi yanlış yorumlama %10-20 vasküler yaralanma (en sık sağ hepatik arterrr) tanısı: ameliyatta yaralanma şüphesi- intraoperatif kolanjiografi!! drenden safra gelmesi karın ağrısı, sarılık (tıkayıcı yaralanma klip vs.) septik bulgular MRCP ERCP PTK tdv: PTK, ERCP, erken dönemde cerrahi, gecikmiş yaralanmada enflamasyonun yatışmasını bekle!!!!!
794
BENİGN BİLİER DARLIK safra kesesi ve safra yolu ameliyatlarındaki safra yolu yaralanmalarına bağlıdır (özellikle lap. kolesistektomi!!!) yaralanma tipleriyle benign bilier darlık birbirleriyle bağlantılıdır bulantı, kusma, sarılık, kolanjit ALP, GGT, bilirubin artışı USG (intrahepatik safra yollarında dilatasyon) MRCP PTK tip 1: CHD> 2 cm tip2: CHD<2 cm, orta striktür tip 3: hilar striktür, CHD kalmaması tip 4: hilar, kesişme noktası, sağ ve sol hepatik kanal arasındaki ilişkinin yok olması tip 5: kombine, aberan sağ hep arter ile ortak hepatik kanal tdv: PTK (girişimsel radyolog), ERCP (gastroenterolog), cerrahi (hepatopankterotobilier cerrahi uzm)
PTK (perkütan transhepatik kolanjiografi) anatomi, darlık yeri kateterle bilier dekompresyon, dilatasyon, stent kolanjit riski (e. coli, klebsiella, enterokok, candida)!!!!! ERCP (endoskopik retrograd kolanjio pankreatografi) kısa segment, tam olmayan darlık dilatasyon, stent stent tıkanması ve kolanjit riski CERRAHİ uzun ve tam darlıklar!!!!!!! RY hepatikojejunostomi SAFRA YOLU DARLIKLARI UYGUN ŞEKİLDE TDV EDİLMEZSE KOLANJİT, BİLİER SİROZ, PORTAL HT OLUR
795
KOLEDOK KİSTLERİ ekstrahep veya intrahep safra kanallarının tümden veya kısmen genişlemesi sebebi iyi bilinmiyor konjenital orijinli olduğunu söyleniyor bilier kolik, tıkanma sarılığı, kolanjit nedenlerindendir bilier sis ca ile ilişkili %20 %80i çocukluk çağında görülür en sık japonyada, batıda nadir K>E:3 pankreatıbilier kanal birleşim anomalisi sonucu pank salgısının safra yoluna gitmesi ve enzimatik hasar sonucu duvarın zayıflaması primitif safra kanal kordonlarının anormal rekanalizasyonu ile kistlerin geliştiği koledok duvarının konjenital zayıflığı distal koledok obs zayıflık ve obs kombinasyonu genetik fak EN YAYGIN KABUL GÖREN:!!!! Anormal pankreatobilier bileşke pank enzimlerinin koledoğa reflüsü Duktal hasar ve kistik dejenerasyon
normal koledok çapı: kolanjiografiyle (orta koledokta, ampulladan 3 cm prox) normal: 3-9 mm anormal: >10 mm!!! USG ile (portal venin önünde) normal: 3-6 mm anormal: >7 mm!!! eğer kolesistektomili ise >10 mm normal
796
tip 1: ekstrahepatik safra yolunda fusiform genişleme tip 2: ekstrahep safra yolunda divertikül tip 3: koledoğun intraduodenal kısmında genişleme (koledokosel) tip 4a: intra ve ekstrahep safra yolunda fusiform kistler tip 4b: ekstrahep safra yolunda multipl kist tip 5: intrahepatik safra yolu kisti (caroli)
koledok kistleri semp: klasik triad: karın ağrısı (kolanjit gibi epizodik), sarılık (intermittan), palpabl kitle (sağ ÜK), ateş!!!!!!! erişkin semp daha hafiftirrr ağrı, sarılık, kitle %10-20 hepatomeg veya portal HT bulguları olabilir, kolanjite ikincil kc absesi ve siroz görülebilir komp: koledokolitiazis, kolanjit, pankreatit, kc absesi bilier siroz, portal HT, kist rüptürü ve safra peritoniti, kolelitiazis, safra kanalı darlıkları, bilier kanserler %9-28 koledok kisti ve kanser: koledok kistlerinde adenoskuamöz veya küçük hüc karsinom olur!!!!! kanser insidansı normale göre 20-1000 kat artmıştır erişkinde koledok kistlerinde kanser oranı %14-18 (50y %50) bilier kanal kanseri koledok kisti olanların %3-5inde görülür koledok kisti olanlarda safra kesesi, pankreas ve kist dışı bilier kanal ca de normalden fazladır (Bu yüzden hastaların kistlerini rezeke etsek dahi yakından takip etmeliyiz.) tüm safra yolları kistik hst kanser olasılığı artmıştır ama en çok tip 1,4,5!!!!!!
797
koledok hst tanı: prenatal: USG ilk tercih edilen USG destekleme tetkikleri: BT, MR, MRCP, ERCP (pankreatobilier bileşke anomalisi araştırılmalı), anjiografi (nadiren anevrizma ayrımı için) hepatobilier sintigrafi (kolesintigrafi): Tc99m disofenin veya mebrofenin ile yapılır, infant ve çocuklarda daha yararlı safra yolu kistlerine yönelik cerrahi: hastanın yaşı, kistin tipi, safra yollarına yönelik geçirilmiş cerrahi, intrahep safra kanalı darlığı, kc parankim boz, bilier malignitenin bulunup bulunmaması ile belirlenir
TİP1: kistin kese ile tam eksizyonu+RY hepatojejunostomi pank kanalına ve ortak kanala zarar vermeden distal intrapankreatik parçasıyla beraber çıkarılmalıdır sorunlu olan intrapank kist duvarının yalnızca intramural parçasının eksizyonu yapılabilir çıkarılan kist duvarı frozen kist içinde malignite saptanması durumunda uygun cerrahi “pankreatikoduodenektomi”!!!!! kist proximalde hepatik bifurkasyona yakın eksize edilmeli, geride dar veya dilate segment bırakılmamalıdır
798
TİP 2: kistin tam eksizyonu+ primer onarım kanalda daralmayı engellemek için açıklık enlemesine kapatılmalıdır primer onarım, koledoğa yerleştirilen T tüp üzerinden de yapılabilir potansiyel malignite riski nedeniyle kolesistektomi önerilir kist bifurkasyonda ise sağ ve sol hepatik kanallar RY ansı üzerine ayrı ayrı implante edilmelidir TİP 3: (koledokosel) endoskopik sfinkterotomi+ transduodenal eksizyon kist çapı<3 cm ise endoskopik sfinkterotomi çap>3 cm ise transduodenal yaklaşımla cerrahi eksizyon
TİP4 tüm ekstrahep bilier sis eksizyonu+ RY anastomoz tip4a ve 4b kistlerde ekstrahep safra yollarının tümü rezeke edilmelidir intrahep safra yollarındaki kistlere girişimde:!!!!!!! her iki kc tut safra yollarında darlık ve taş siroz malignite TİP5: bilateral stent, hepatektomi, kc nakli siroz veya malignite yoksa bilat stent yerleştirilmesi ve RY kolanjiojejunostomi tek taraflı ise hepatektomi caroli hst ile birlikte siroz, portal HT, kc yet varsa kc nakli KOLEDOK KİSTİ OLANLAR TDV EDİLSE DE YAŞAM BOYU İZLENMELİDİR DIŞ SAFRA YOLLARININ VEYA KİSTİN TAM EKSİZYONU SONRASI DA KCC GELİŞEBİLİR
799
Sol hepatik kanal sağa doğru daha lateral seyrediyor. Ameliyatta safra yolunu genişletmemiz gerekirse soldan kesip genişletebiliyoruz. kolanjiografi, safra yolu bütünlüğünü iyi gösterir 10 mm daha büyük çaplı safra yolları ile karşılaşırsak buna koledok kistleri diyoruz. kist içinde 2 L sıvı bulunabilir sıvıda amilaz ve pankreatik enzimler yüksek olur. kist duvarı ince veya kalın olabilir normal safra epiteli yoktur veya anormal ve bazen displastik kolumnar epitelle örtülüdür. sıklıkla distal koledok darlığıyla birlikte
kist duvarında değişik derecede inflamasyon ve fibrozis bulunur. inflamasyon çocukta az yetişkinde FAZLA kist duvarı normal DÜZ KASa sahip olabilir Zamanla bilier fibrozis, siroz, kc yet olabilir. Yaş ilerledikçe kanserle karşılaşma ihtimali artıyor.
800
AAA (FMF) hamilelikte ataklar azalır, doz azaltılabilir akdeniz ülkelerinde tkr AKUT ATEŞ seröz zarların iltihabııı OR geçişli, OTOİNFLAMATUAR BİR HST kalıtımla seyreden periyodik hst EN SIK görüleni toplumumuzda: prevalans 1/1073 taşıyıcılık 1/5!!!!!!!! AAA en önemli iki adım: kolşisinin ve AAA geninin (MEFV) mut bulunması PYRİN veya MARENOSTRİN proteini 16p kodlanır (MEFV geninde) granülosit içinde inflamasyon rxn regüle eder!!!!!!! AAA (MEFV) geni 10 ekzondan oluşur, akdeniz kökenli AAA vakalarının %85inden ekzon 10dan 2ye kadar olan mut sorumlu!!!! toplam 327 mut var
AAA GENETİK M694V (kötü) V726A (iyi) 10.ekzon, mut ve polimorfizmler NON mendelian kalıtım, komplike homozigot M694V en ağır ve en yaygın fenotiptir, diğer mut göre daha sık amiloidoz ve ataklar görülür hastalık daha ERKEN başlangıçlı (<5y) ve atakları önlemek için gereken kolşisin dozu YÜKSEKTİR DAHA YAKIN TAKİP GEREKTİRİR!!!!! V726A mut görülen bireylerde amiloidoz gelişimi daha nadirdir (iyisi)!!!!! aktif inflamazom, IL1b, apoptozis Pirin ateş oluşumunda temel role sahiptir, NFKB veya caspaz1 intrasel sinyal yolaklarını bloke ederek inflamasyon sürecini düzenler C5a inhibitörüdür (kemotaktiktir, normalde sinovial ve peritoneal sıvılarda bulunan proteaz tarafından inakt edilir serozal sıvılarda proteaz (C5a inh) eksikliğinde AAA oluşabilir pirin, IL1b aktifleyen kaspaz 1i süprese eder inefektif, mutant gen sonucu yapılan pirin inflamasyonu baskılayamaz pirin defektif olursa lökositlerin serozal organlara aşırı migrasyonu oluşur ve uzun süren cevaba neden olur pirin normalde myeloid hüc, sinovyal fibroblast, dendritik hüc’de yer alır inflamasyonun major regülatuar komponentidir (alakalı peptitlerin intranükleer regülatuar transkripsiyonunda görevlidir) özellikle nötrofilleri bloke eder
801
AAA KLİNİK %90ı <20y bulgu verir!!! %5-10u da 20y sonra ortaya çıkar 1) ani başlayan kısa süreli karın, göğüs, eklemlerde ağrı ile birlikte yüksek vücut ısısı (peritonit gibi) 2) genç yaşta bile BY neden olacak amiloidoz atakları sırasında ateş görülür ateş olmayabilir, olursa 38.5-40 olabilir 1-3 gün içinde tdvsiz kendiliğinden düzelir!!! ateş ataklarına peritonit eşlik eder karın ağrısı, karın zarındaki inflamasyona bağlı olarak ortaya çıkar bir bölgeden başlayarak bütün karna yayılabilir veya belirli bir bölgeye sınırlı kalabilir akut batın bulgularıyla seyrettiği için boş yere apendektomi oluyorlar!!! (divertikülit, kolesistit, ileus yanlış tanıları koyulabilir)
plörezi, yanlarda nefes almakla batıcı ağrı (erken dönemde frotman, ileri dönemde sol sesi azalır) çok daha nadiren perikarditte ise öne eğilmekle şiddetlenen ağrı artrit, artralji en çok ayak bileği ve dizlerde ortaya çıkar!!! birkaç gün ve hafta sürebilir aşırı yorgunluk, uzun süren egzersiz, ayakta kalma bunlara sebep olabilir erizipel benzeri döküntü!! nadiren ağrılı şişlikler çok daha seyrek yüksek ateşle 3-4 hf sürebilen yaygın kas ağrıları da görülebilir AAA DİĞER: ORŞİT, ASEPTİK MENENJİT, BAŞ AĞRISI, SPLENOMEGALİ akut skrotum, tek taraflı skrotumun tedricen şişmesidir ve testis torsiyonundan ayırt edilmesi gerekir fizik ve emosyonel stres, mens, ayakta kalma, yorulma tetikler
802
AAA LAB ataklar çoğunlukla 1-4 gün arasında sürmekte olup atak esnasında lökositoz, yüksek sedimentasyon hızı, artmış fibrinojen ve CRP gibi akut faz reaktanları belirgindir SAA (serum amilaz asosiye) düzeyi hastanın aktif şikayeti olabilir (artrit, artralji) tanısal, özgün lab bulgusu yok atak sırasında CRP %100, ESR %90, fibrinojen %60, lökositoz %50 ortaya çıkar atak sırasında geçici albuminüri, hematüri saptanabilir enflamasyon normalde subklinik olsa da devam eder tanı, büyük oranda KLİNİKLE koyulur aile öyküsü bulgular hastalık lehine ise 6-12 ay kolşisin tdv yanıt ile tanı kesinleştirilebilir genetik testler kesin tanı koydurucu değil!!!!!
LİVNEH TANI ÖLÇÜTLERİ büyük: tipik ataklar (peritonit, plörit, perikardit, monoartrit, tek başına ateş, tam olmayan karın ağrısı atakları) küçük: iki veya tek bölgeyi tutabilen tam olmayan ataklar göğüs, eklem, egzersizle ortaya çıkan bacak ağrısı, kolşisine iyi yanıt destekleyici: aile öyküsü, uygun etnik köken, hst 20 yaşından önce başlaması 2 BÜYÜK VEYA 1 BÜYÜK 1 KÜÇÜK
803
GENİŞLETİLMİŞ TEL HASHOMER ÖLÇÜTLERİ major kriterler: yaygın peritonit, plörit veya perikardit, monoartrit (kalça, diz, ayak bileği), tek başına ateş minör: tam olmayan ataklar, bir veya daha fazla bölgeyi tutabilen karın göğüs eklem hareketle ort çıkan bacak ağrısı kolşisine iyi yanıt destekleyici: ailesel aaa öyküsü, etnik köken, <20y başlama, ağır yatak istirahati gerektiren atak, kendiliğinden geçmesi, ataklar arası bulgusuz dönem lökosit, ESH, serum amiloid A, fibrinojen düz artışı ile seyreden geçici inflamatuar yanıt aralıklı proteinüri, hematüri!!!!! apendektomi veya tanısal laparotomi öyküsü ailede akraba evliliği olması!!!!! majör >2 minör 1 minör+ 5 destekleyici 1 minör+ ilk 4 destekleyici bulgu
AAA AYIRICI TANI akut batın sebepleri, ateş sebepleri, hiperimmünglobulin D send, TNF res ile ilgili periyodik sendrom (ailevi hibenian ateşi) periyodik ateş, aftöz stomatit, faranjit; adenopati send (başta çocuklarda görülür) hastanın FMF olduğu bilinse dahi mutlaka başka sebepler de araştırılmalıdır AAA SIK GÖRÜLEN HST!!! henoch schönlein purpura poliarteritis nodosa uzamış febril myalji (AAAlı hst çok ağır myalji, ateş, artrit, purpura 1 aydan uzun sürebilir) behçet hst IgM ve IgA nefropati fokal ve diffüz proliferatif GN mezangiokapiller GN hızlı seyirli GN
804
AAA VE AMİLOİDOZ!!!!!!!!!!! aaa uzun süreli komp amiloidozdur subklinik inflamasyon da sürekli devam ettiğinden SAA yapımı süreklidir, bunun yıkım ürünü olan amiloid A proteinin depolanması sonucu amiloidozis gelişir amiloidoza bağlı ÖNCE nefrotik send, sonra kronik by gelişir kolşisine ne kadar erken yaşta başlanır ve ne kadar düzenli kullanılırsa amiloidozun oluşumu o kadar gecikir AMİLOİDOZ GELİŞME RİSK FAK: geç ve düzensiz tdv, plörezi ve artrit bulguları, atipik bulgular varsa teşhisi geciktirir, M694V mut sahipse erkek hastalar ortadoğu bölgesi KOLŞİSİN ALTIN STANDARTTIR atakları önleme etkisi: %65 tam remisyon, %30 kısmi, %5 cevapsız amiloidozu önler
KOLŞİSİN lökosit adezyonu, sitokin üretimi üzerine etkileri, lizozomal degranülasyonun engellenmesi, hüc duvarının stabilizasyonu SAA düz baskılanması antienflamatuar etkinliğinde mikrotübül oluşumuyla etkileşiminin önemli olduğu düşünülmekte tdv öncesindeki klinik bulgularındaki iyileşme ve SAA düzeyindeki gerileme ile dozların arttırılıp arttırılmayacağına karar değerlendirilmeler ilk başta sık, sonra 6 ay aralarla yapılmalı hastaya uygunsa hastaların %10unda direnç gelişebilir dar terapötik infeks max tolere edilen dozu azdır KOLŞİSİN YAN ETKİLERİ %5-10, önce komplians kontrol edilmelidir 3 aylık aralarla izle ishal myopati pansitopeni sperm hareketliliğinde ve sayısında azalma HAMİLELİK VE KOLŞİSİN!!! her iki ebeveyn AAA ve kolşisin kullanıyorsa trizomi 21 artabilir hamilelikte doz azaltılır 0.5-1 mg/ gün olur KOLŞİSİN KORUYUCUDUR, ÖMÜR BOYU KULLANILIR!!! atak başladığında hasta, farklı olup olmadığını değerlendirmelidir, farklı ise acile gelsin her atakta hst gelmesi gerekmez, ağrı kesici ve antipiretik alabilir eklem yakınması olanlarda naproksen sodyum 10 mg/kg/gün dozunda 2ye bölerek kullanılabilir
805
kolşisine yanıt yetersizse (2 mg/g olmalı) >1 atak/ay >6 atak/yıl ataklar arası dönemde yüksek ESH, CRP, SAA değerlerinin saptanması KOLŞİSİNDEN BAŞKA TDV!!!!! yeterli doz ve kompliansa rağmen atakların sürmesi ataklar arası dönemde AFR yanıtı (ESH, CRP, SAA) kolşisin yanıtının yetersiz kaldığı klinik bulguların olması (baldır ağrıları, uzamış artrit, AS veya myozit!!!) yan etki nedeniyle etkili doza çıkamamak diyare, KCFT, CK artış sitopeni, azospermi ANAKİNRA: kısa ömürlü, kolşisin kesilmez!!! CANAKİNUMAB: uzun etkili, kolşisin devam atak olmayan dönemlerde CRP yetişkinde <8.75 çocukta <5 kabul edilebilir mut analizleri sadece %70-80ini tarar bu yüzden heterozigot veya normal çıkan bireyler de hasta olabilir bir süre belirli tipte ataklar tekrarlarken daha sonra atak şekli değişebilir
eklem tutulumu, karın vb diğer tür tutulumlardan daha uzun sürer ama bir haftada iyileşir vaskülite bağlı olarak da kanama gibi GİS belirtileri oluşabilir genetik test tanıyı dışlamak için kullanılamaz anakinra IL1 res antagonist analogu ve IL1 kompetetif inh etanercept antiTNFa ajandır, tnfa bağlanır
806
Azitromisin ve klaritromisinin ise daha az gastrointestinal sistem yan etkileri olması nedeniyle klinik kullanımda eritromisinin yerine tercih edilen makrolidlerdir. Bakteriyel protein sentezini geri dönüşümlü olarak inhibe eden bakteriyostatik antibiyotiklerdir. Ancak ilaç konsantrasyonuna, bakterinin türüne (S. pneumonia ve S. pyogegenes vb), üreme dönemine ve yoğunluğuna bağlı olarak bakterisidal olabilir. Makrolidler 70S bakteriyel ribozomun 50S alt ünitesindeki 23S’e bağlanarak peptidil-transferaz RNA translokasyonunu engellerler ve peptid yan zincirinin uzamasını önlerler. Boğmaca. Hem taşıyıcıların hem hastaların tedavisinde eritromisin birinci seçenektir. Ürogenital sistem hastalıklarının tedavisinde. Özellikle 1 gr tek doz azitromisin şankıroid tedavisi, klamidyal ve gonokok dışı üretritlerin tedavisinde. 6. C. jejuni ile oluşan gastroenteritlerde eritromisin birincil seçenektir. Özellikle konjonital toksoplazmoz tedavisinde kullanılır.
Azitromisinin gram negatif bakterilere özellikle M. catarrhalis ve H. influenza’ya karşı etkinliği eritromisin ve klaritromisinden daha fazladır. Klaritromisinin ise gram pozitif bakterilere etkinliği eritromisinden 2-4 kat daha fazladır. Makrolidler içinde atipik mikobakterilere en etkili ajan klaritromisindir. Hem klaritromisin hem azitromisin S. pyogenes, S pneumonia ve H. influenza gibi bakterilere invitro bakterisidal etkinlik gösterir. Metisiline dirençli stafilokoklara, Pseudomonas aeruginosa ve enterik gram negatif bakterilere etkisizdirler. Azitromisin ve klaritromisinin oral absorbsiyonu eritromisinden daha iyi, yarı ömürleri daha uzun, GİS yan etkileri daha az ve antimikrobiyal spektrumları daha geniştir. Azitromisinin en önemli farmakokinetik özelliği doku dağılımının çok iyi olmasıdır. Doku fibroblastları ilacın rezervuarı olarak görev yapar ve fagositik hücrelere ilacın geçişini kolaylaştırır.
807
Gıdalar gastrik asiditeyi arttırır ve eritromisin emilimini azaltır. Enterik kaplamalı preparatları bile aç karnına alınmalıdır. Klaritramisinin emilimi ise gıdalardan etkilenmez Doğal direnç bakteri hücre duvarının ilacın pasif diffüzyonuna uygun olmamasından kaynaklanır. Örneğin makrolidler hidrofobik oldukları için E. coli gibi gram negatiflerin kalın olan hücre duvarının geçemezler Kromozomal veya plasmid kaynaklı hedef molekül değişikliği. Gram pozitif bakterilerdeki makrolid direncinin en önemli mekanizmasıdır. metilasyondan sorumlu erm genleri (metilaz genleri) rol oynar.
Bazı bakterilerde ise bu genler yapısal olarak bulunur ve devamlı olarak metilaz enzimi üretilir. Yapısal olarak bu geni taşıyanlarda streptogramin tip B, linkozamid ve makrolidlere karşı yüksek düzey çapraz dirençle karakterize fenotip saptanır. Bu çapraz direnç makrolidlinkozamid-streptogramin B (MLSB) direnci olarak tanımlanır. Antibiyotiğin enzimatik inaktivasyonu. Antibiyotiğin effux pompa ile dışarı atılması doz ilişkili abdominal kramplar, bulantı, ishal, kusma, kolestatik hepatit (estolat tuzu kullanımını takiben genellikle 20 gün sonra sarılık, KCFT yüksekliği, ateş, eozinofili saptanır, ilaç kesilince düzelir), parenteral kullanımda flebit, özellikle vagina ve GİS candida süperinfeksiyonu, ventriküler taşikardi, EKG’de QT aralığında uzama saptanabilir. Azitromisin sitokrom P450 CYP3A sisteminden minimal etkilenir, bu nedenle ilaç etkileşimleri açısından en güvenli maktolidtir.
808
S. pyogenes hyalüronik asit kapsül ve hücre duvarındaki farklı antijenik yapılar sorumludur. M-proteini, fimbrial proteinler, fibronektin bağlayan protein (protein F), peptidoglikan ve lipoteikoik asit (LTA) sayılabilir. M proteinleri ile ilişkili yüzey proteinleri tanımlanmıştır. Bu proteinleri kodlayan genler emm gen süper familyası tarafından kodlanır ve İgG ve İgA’nın antijen bağlanmayan bölgelerine bağlanarak M proteininin antifagositer etkinliğine yardımcı olurlar. olasılıkla intrasellüler demir transportunda rol oynar. Shp’ye karşı antikorlar konvalesan serumda bulunur ve opsonik kapasiteye sahiptir. Streptokokal infeksiyonlar sonrası immunite gelişiminde, M proteine karşı opsonik antikorların oluşumu temeldir. Bu immunite tip spesifiktir, oldukça dayanıklıdır ve yıllarca sürer. Antistreptolizin O varlığının gösterilmesi son altı ay içinde geçirilmiş streptokoksik infeksiyonun göstergesidir, akut streptokoksik infeksiyonların tanısında yeri yoktur. İmpetigoda İnfeksiyon bölgesinde deri lipidlerinin Streptolizin O’yu inhibe etmesi nedeniyle Anti-streptomisin O yanıtı zayıftır.
Hücre duvarın ana bileşenlerinden olan Peptidoglikan antibiyotiklerin hedefidir. Peptidoglikan da lipoteikoik asit gibi inflamasyon ve sitokin salınımını tetikler. DYDİ Ek olarak streptokokların penisilin bağlayan proteinlerde değişiklik yaparak, stafilokokların ise hem beta laktamaz yapımı hem de PBP2a yı PBP2à ne değiştirerek direnç geliştirdiğini hatırlamak gereklidir. Bu durumda her iki grubu da kapsayacak spektruma sahip antibiyotiklerin seçilmesi hedeflenir. Bu antibiyotiklerden Amoksisilin-klavulanik asit, Ampisilin sulbaktam, Klindamisin, Trimetoprim-sülfametoksazol (Co-trimoksazol) ve 1. kuşak sefalosporinler ilk seçilenlerdendir.
809
beta laktam yapısında olmayan avibaktamdır. Sulbaktam, tazobaktam ve klavulanik asit irreverzibl inhibisyon yaparken avibaktam reversibl inhibisyon yapar.
Klavulonik asit Peritoneal sıvıya hızla penetre olur Anne sütüne geçmez. Sulbaktam Diğerlerinden farklı olarak Acinetobacter türleri üzerine antibakteriyel etkinliğe sahiptir. Safra geçişi çok azdır. Eritromisin en uzun süredir kullanılan makrolidtir ve hala penisilin G’ye alternatiftir.
810
PHT kc kan akımı 1000-1400 cc normal portal ven basıncı 5-10 mmhg hepatik venler ve VCİ basınç farkı 1-2 mmhg PV-VCİ basınç gradienti 4-6 mmhg akım ve dirence bağlıdır normal kc, düşük dirençli ve genişleme kapasitesi fazla olan bir damar yumağıdır portal basınçtaki yükselmeler, karaciğerin pasif değişikliği sayesinde karşılanır
PHT GELİŞİM EVRELERİ portal venöz akıma karşı direnç gelişimi portal sis kollaterallen oluşması (özofagogastrik, dalak çevresi ve retroperitoneal, hemoroidal, periumblikal!!!!!!) kompansatuar splanknik venöz yatak dilatasyonu ve splanknik akımda artış intravasküler plazma volümünde artma periferik vazodilatasyon neticesi hiperkinetik sistemik dolaşım !!!!!! 4 ANASTOMOZ BÖLGESİ ÖNEMLİ (PORTOKAVAL)!!! 1) özof çevresindeki: mide fundusundan ve v. gastrica sinistradan gelen portal kan bu anastomozlar yoluyla v. azigos, v. hemiazigos ve VCS taşınır 2) dalak çevresi anastomozlar: dalağın venöz kanını; kısa gastrik venler, mide fundus venleri, özof çevresi venler ve diyafragmatik venler yoluyla VCS’ a taşır, buna ek olarak splenorenal anastomozlarla VCİ’a kan taşır 3) hemoroidal: İMV ve vena iliaka interna arasındaki bağlantı 4) karın duvarı anastomozları: umblikal ve periumblikal venler aracılığıyla portal kan, superior ve inferior vena cava sistemine akar periumblikal venlerin genişlemeei, caput medusa
811
PHT NEDENLERİ presinüzoidal ekstrahepatik (PV trombüsü, konjenital-omfalit, travma, malignite-pank tm basısı, koagülopati) presinüzoidal intrahepatik (şistozomiazis, KHF konj hep fibroz, PBS) sinüzoidal (siroz, kr hepatitler) EN SIK postsinüzoidal (budd chiari send, venookluziv hst) PHT KLİNİK varis kanaması, asit, ensefalopati, splenomeg PHT CERRAHİ TDVVV 1) şant ameliyatları (nonselektif/selektif) 2) TİPS 3) özof rezeksiyonları ve devask (sugiura) 4) kc tx
NONSELEKTİF ŞANTLAR uç-yan, yan yana portakaval şantlar prox splenorenal şant (Linton) interpozisyon splenorenal şant mezokaval şant acil durumda uzun dönemde kc nakline hazırlanan, skleroterapi ve TİPS ile kanamanın kontrol edilemediği ve selektif şantın uygun olmadığı hst (MEZOKAVAL ŞANT EN İDEALİDİR) child A-B hastalar!! avantajları: asit ve ÖVK azaltır, ensefalopati ve kc yet arttırır (kc sinüzoidlerinin geriye doğru drenajı engellenir) OTOLOG VEN GREFTİ İDEAL OLANI (PTFE 8-12 mm çaplı veya dakron greft de kullanılabilir) uç-yan portokaval!!!!!: portal basınçla sistemik basınç eşitlenir, kanama kontrolü sağlanır !! kc olan portal akım (hepatopedal) tamamen ortadan kalktığı için uzun dönemde çok ciddi KOMP gelişir (preop hepatofugal akıma sahip hastalar hariç) PV PROX UCU, VCİ’ye yandan bağlanır PORTAL VENİN KC TARAFI TAMAMEN KAPATILDIĞI İÇİN SİNÜZOİDAL BASINÇ DÜŞMEZ HATTA ARTABİLİR ASİT OLUŞUMUNU ARTTIRIR GÜNÜMÜZDE YOKKKK!!! kontrend: VCİ>25 cmsu (akım yetersizliği, şant tıkanıklığı) anatomik varyasyon (kc sağ lobuna SMAdan giden bir sağ dal olması ve arterin yeterli diseksiyona olanak vermemesi) kaudat lob hipertrofisi (mezokaval şant tercih edilir)!!!!
812
yan yana portokaval: PV, VCİ yan yana portal sistemi, GÖV, kc sinüzoidlerini dekomprese eder (etkin kanama ve asit kontrolü) oluşan hepatofugal akım kc perfüzyonunu bozar (ensefalopati riski artar) önlem: portal ven çapının yarısı genişlikte bir şant (8-10 mm) yapılabilir ve sonuçta portal basınç düşer, hepatopedal akım korunmuş olur mort child c %31, b %20, a %6 nedeni ise %50sinde şant sonrası kc yet gelişmesi 1y sk %69-80 5y sk %43-52
proxinam (santral) splenorenal şant (LİNTON) ÇOK SIK KULLANILIR portal ven trombozu bulunan olgularda hem mezenterik hem de özof varislerini dekomprese etmek amacıyla portal venin şant için uygun olmadığı EKSTRAHEPATİK PV OBS olan olgularda uygulanır etkili bir şant için: splenik ven, SMV ile birleştiği yere kadar çok iyi serbestleştirilmelidir splenik ven, pankreasın arkasından diseke edilir ve renal vene uç yan anastomoz yapılır (diseksiyon sırasında renal veni yaralamamak için aortun önünde ya da arkasında olduğu önceden bilinmelidir) diseksiyon şişman ve pankreatit atağı geçirenlerde oldukça zordur sağ kalımdaki en önemli etken şantın tipinden çok altta yatan primer hst bağlı kc işlevsel yedeğidir portal- gastroözof dekompresyon splenektomi splenik ve renal ven çapları önemlidir ENSEFALOPATİ RİSKİ DÜŞÜK!!!!!! endikasyonlar: kc dışı PV obs, SMV ve splenik ven bileşkesi açık olup mezokaval şanta uygun olmayan olgular hipersplenizmi olan hastalar komo: kanama tkr, ensef, şantın tıkanması cerrahi mort %10 (daha uzun ve teknik olarak daha zor bir ameliyattır)
813
interpozisyon splenorenal şant: portal, mezenterik, gastroözof dekomp asit azalır otolog ven grefti veya prostetik mateyalle yapılır MEZOKAVAL ŞANT portal VE splenik vende tromboz varlığı ven çapı uygunsuzluğu ya da başka sebeple BAŞARISIZ olmuş splenorenal şant sonrası uygulanır santral bir şant olduğu için tüm portal sis basıncı düşer!!!! TİP1: VCİ alt ucu, iliak bifurkasyona yakın bir yerden kesilir ve iliak ven tarafı süturla kapatılır, açık olan VCİ uç yan olarak SMVye dikilir pv trombozu olan ve mezenterik veni açık olan olgularda etkilidir TİP2: greft interpozisyonuyla (prostetik greft 14-16 mm çap H veya ven grefti kullanılarak) SMV ve VCİ arasında şant yapılır MEZOKAVALİN, SANTRAL (PROX) SPLENORENALE GÖRE AVANTAJLARI daha az tromboz riski daha uzun süre açıklık oranı sepsis riski yokkkk (splenektomi yokk) KOMP: Ensef %10-45, tromboz<%10, alt eks ödemi, derin venöz yetersizlik mort: child c %25, b %7, a %2
SELEKTİF ŞANTLAR (DİSTAL SPLENORENAL-WARREN ŞANTI) kc portal perfüzyonunu bozmadan mide ve özof çevresindeki varislerin basıncını düşürürler seçici olarak portal sis SOL YARISINI dekomprese ederler gastroözof varislerdeki kan; kısa gastrik venler, dalak ve distal splenik ven yoluyla geriye, sol renal vene akıtılır kc’e SMV ile giden kan akımını korumak ve buradaki basıncın düşmesini engellemek için sağ- sol gastrik ve gastroepipiloik venler, eğer genişlemişse splenik ven tamamen diseke SMVye yakın yerinden bağlanarak kesilir distal ucu sol renal vene uç-yan anastomoz edilir koroner ven bağlanır!!! (yoksa portal sistem, koroner ven yoluyla özof varislerini beslemeye devam eder ve kanama riskini sürdürür) ÖGVler, kısa gastrik venler, dalak, splenik ven, sol renal ven endikas: child A, B, ÖGV olanlar, asiti olmayan ve VP’da hepatopedal kan akımına sahip hst tekniği daha sor, kan tx daha fazla ve süre olarak daha uzun 1 yıl içinde %50 hst portal kan akımının kaybına neden olur (PV trombozu eğilimi!!!!) tkr kanamaların kontrolünde nonselektifler kadar etkilidir 3y sk %75 portal basıncı ve ENSEFALOPATİYİ AZALTIR asit oluşumunu ve kanama riskini ARTTIRRRRR (preop asit varsa göreceli kontrend)!!!!! şant tıkanıklığı erken dönemde %5-9 geç dönemde %2-5 portal kan akımında ilk 6 ayda %10-30 düşme, 10-60 ayda %30-70 düşme
814
KISMİ ŞANTLAR total portokaval şantlarda portal ven kanının tamamı vci boşaltıldığı için basınç farkı 0a indiriliyordu, varis kanaması etkin kontrolde, ensef ve kc yet riski artıyordu!! kısmiler ise portal basınç KISMEN DÜŞÜRÜLÜR yan yana portokaval şantta PTFE greft kullanılır (<10mm) koroner ven ve kollat damar bağlanır mort ve preop kanama riski düşük greftin çapı önemlidir (8 mm, 10 mmden %40 daha az kan taşıyor!) hepatopedal akım, 8 mm çaplı greftli şant hst %80 korunabiliyorken, 10 mm kullanılanlarda %50ye düşüyor 1y sk %75 portal venin yarısı çapındaki bir şantla hepatopedal akım korunabilmekte amaç: şant sonrası portal ven basınç gradientinde 10 mmhg fazla düşüş!!! erken dönemde greft trombozu teknik nedenlere bağlı, REOP geç dönemde neoşntimal hiperplaziye bağlı RADYOLOJİK GİRİŞİM
TİPS (transjuguler intrahepatik portosistemik şant) hepatik venle portal ven arasında parankim içi bir kanal oluşumu portal venöz sis dekomprese etmek için uygulanan bir yöntemdir kanama kısa sürede kontrol altına alınabilir (Child C) asit ve ÖVK azalır ensef artar %25 kc tx bekleyen hst için köprü görevi görür kısa süreli endik: KM hst olan yaşlılar komp: şantın tıkanması, daralması TAKİBİ ZORDUR
815
12 mmHg veya 150 mm su düzeyini aşarsa = Portal Hipert. biz daha çok klinik olarak fark ediyoruz yüzde 99 direnç artışına bağlıdır Primer olarak akımda artma – Arterioportal venöz fistül Splanknik kapiller hemanjiomatozis PH: Tanı * Anamnez * Fizik muayene * Tanı yöntemleri –Non-invaziv i. USG, doppler USG ii. BT iii. MR, MR anjiografi –İnvaziv i. İnvaziv görüntüleme yöntemleri (venöz ve arteriyel)(splenoportografi) ii. Üst GİS radyoloji ve endoskopisi iii. Kc biyopsisi iv. Laparoskopi v. Portal manometri Tedavinin amaçları –Varis gelişiminin engellenmesi (pre-primer profilaksi) –İlk kanamanın önlenmesi (primer profilaksi) –Akut kanamanın kontrol altına alınması –Rekürren kanamanın önlenmesi (sekonder profilaksi)
Yine o bölgeden omental ve peritoneal venlere ordan retroperitona drene olmaya çalışır. Retroperitondaki venlere Retriuz Venleri denir. Normalde gözükmeyen venler portal hipertansiyon nedeniyle kalınlaşır ve tehlikeli hale gelir. en çok özafagustan kanama görülür varis kanamaları Diürnal periyod gösterir, en fazla kanama sabahın erken ve akşamın geç saatlerinde görülür Sirozlu hastaların; * –% 60-80’i özofagus varislerinden * –% 7’si gastrik varislerden * –% 5-20’si konjestif gastropatiden kanar sengstaken blakemore tüpü Komplikasyonları *Rekürren hemoraji *Özafagus perforasyonu *İskemik Nekroz *Aspirasyon pnömonitisi
816
GASTRİK DEVASKÜLARİZASYON sugiura kc doğru olan portal kan akımını bozmadan mide prox ve özof alt ucunu saran kollat portal sistemle olan bağlantısını cerrahi yoldan kesmek rezeksiyonsuz bir işlemdir mort daha düşüktür %4-8 tkr kanama riski <%10 splenektomi, 2/3 prox mide ve 7-10 cm distal özof kesilir özof yatay düzlemee kesilir ve tekrar uç uca dikilir (varis büt bozmak için) ve PİLOROPLASTİ eklenir endik: stabil olmayan ve ağır medikal problemleri olan hst portal tromboz nedeniyle şant düşünülemeyen hst ileri derecede asiti olan ve tx düşünülemeyen hst KOMP: asit oluşumu, portal ven trombozu, anastomoz kaçağı ve darlığı DEZAVANTAJ: mukozal iskemiye yol açarak mukoza direncinin daha da düşmesine yol açar
KC TRANSPLANTASYONU portal HT bağlı varis kanaması olan sirotik hasatsda küratif TEK İŞLEM (child c) child a ve b için erken PHT nedeniyle transplantasyonda esas, kc rezerv durumudur transplantasyonun erken dönemde yapılması, hastada oluşabilecek çoğul organ yet ve morb ortadan kaldırabilir BAZEN İMV OLMAYABİLİR portal ht haftalar aylar boyunca gelişir bifurk bölgesi baş corpus bölgesine denk geliyor (pank tm basısı) presinüz ekstrahep BÜTÜN PORTAL HT AMELİYATLARINDAN ÖNCE BT ANJİO ÇEKİLMELİDİR, trombozlara ve anomalilere bakmak için KISMİ ŞANTLARDA SADECE USG KULLANILIR!!!! saatler içinde yapılıt kaval ve portal basınçlar ölçülür ring çapı belirlenir dakikalar içinde varisler söner kadavra venlerinde tromboz daha fazla, portal ht hastalarının parankimi sağlam, MELD skoru az, kadavradan nakil olmaz, canlıdan kc nakli önerilir
817
AKUT ABDOMEN GÖRÜNTÜLEME DGA (ayakta, supin, lateral dekübitis, pa) USG BT MR (gebelerden usg’den sonra en sık tercih edilen!!!) akut abdomeni taklit eden toraks pat: alt lob pnö, MI, pulmoner enfarkt, KKY, perikardit, disekan aort anevrizması, pntx DİREKT BATIN GRAFİSİ mide gazı: ayakta fundus, supin fundus+korpus İB gazı: >3, >3 cm seviyelenme patolojik kolonda gaz ve gayta: çekum çapı-9 cm (geçtiğinde perf riski en sık çekumdan perfore) transvers kolon çapı-5,5 cm İBH takibinde önemli, çapta artış olursa toksik megakolon düşünülmeli!!! GÖRÜNTÜLEMEDE EN BASİTTEN BAŞLANIR (direkt batın grafisi+ pa akc grafisi), hastanın kliniğine ve bizim ön tanılarımıza göre akut batında çoğunlukla USG ve BTye yönelinir diğer akut batın tabloları: mezenter iskemi BT kardiak patoloji BT renal infarktlar aort diseksiyonu BT, doppler USG
intestinal sorunlar: tıkanıklık, darlık, perforasyon, pnömoperitoneum!!! (batın içi serbest hava) enflamasyon, vasküler, taş POSTOP DÖNEM HARİÇ KARIN İÇİNDE SERBEST HAVA OLMAZ, 3-10 GÜN İÇERİSİNDE KARIN İÇİNDEKİ HAVA EMİLİR PNÖMOPERİTONEUM: PA akc g/ ADBG3 diyafragma altı serbest hava yatarak batın g: bağ dışı alanlarda hava varlığı, hem iç hem de dış bağ duvarının görülmesi, FALSİFORM LİG GÖRÜNÜR HALE GELMESİ (uzun süren perforasyon, batın içine giren hava fazlaysa) ADBG’de merkez ışın batında olduğundan diyafragma altında serbest havayı göstermek zor olabilir bu yüzden hastalardan PA akc g istenir volvulus çok ağrılıdır duvar görülüyorsa divertikülit (uzun segment) eğer tm ise kısa segment hematolojik hastalarda anemi ve CRP düşüklüğü vardır, abse tanınması zordur yaşlılarda mezenterik iskemi acildir, dışlamak lazım!!!!!!!! SAFRA TOPUZUNDA HAVA VARSA YA FİSTÜLDÜR YA DA GİRİŞİMDİR (drenaj kat, endoskopik, cerrahi)
818
İNTESTİNAL OBS gastrik dilatasyon: paralitik (postop, travma, batın içi enflamasyon, DM, metabolik) mekanik (tm, ülser, dış bası) İB obs: paralitik, mekanik (adezyon/brid %75-80, herni, tm, safra taşı, yabancı cisim) kolon obs: mekanik (tm %60, divertikülit, volvulus) POSTOP HERKESTE GİS BİRKAÇ GÜN DURUR, GAZ ÇIKARINCAYA KADAR ORAL ALIM KESİLİR GİS DOĞRUDAN VEYA DOLAYLI OLARAK ELLENDİĞİNDE İLK TEPKİSİ DURMAKTIR
İB OBS hava ile dolu ince bağ hava sıvı seviyeleri (3ten fazla 3 cmden geniş) nöbetçi bağırsak bulgusu (sentinel loop): sorunlu bölgede kümeleşme* lokal bir enflamasyon (akut apandisit gibi) varsa bölgesel hava sıvı seviyeleri görülebilir bahçe merdiveni bulgusu safra taşı ileusunda safra yollarında hava (duo ve safra kesesi arasında fistül oluşmuş olabilir), görülebilirse bağ içinde safra taşı intususepsiyonda (invajinasyon) yumuşak doku dansitesi, spiral şeklinde hava görünümü, hedef nokta point (YETİŞKİNDE EN ÇOK MALİGNİTE SEBEPLİ, LENFOMA, DIŞLANMALIDIR, ÇOCUKLARDA ENFLAMATUAR) (bağ segmentlerinin birbiri içine girmesi, çocuklarda daha sık) bridde geçiş zonu: tıkanıklığın prox yapılar dilate, distalindeki yapılar kollabe
819
USG, invajinasyonu daha iyi gösterir proximal distalin içine girmiş, omental yağ dokusu ile birlikte KOKOREÇE BENZER kolon obs: dilate, periferde yerleşmiş kolon segmentleri beraberinde ib dilatasyonu (ileoçekal valvin yetersizse) ayakta grafiye durumu uygun olmayan hastalarda lateral dekübitis alıyoruz
İLK GÖRÜŞTE TANIMAMIZ GEREKEN BİR BULGU:!!!! volvulusss (dev siyah alan batında) volvulus gelişmesi için kendisine ait mezosu olmalı kolonda mezosu olanlar: çekum, transvers, sigmoid en az transverste gelişir çekumun kendi etrafında dönmesi ve apeksinin hava ile dolması “BUMERANG ŞEKLİ”!!!!!! SİGMOİD VOLVULUS İSE “KAHVE ÇEK GÖRÜNTÜSÜ” patognomoniktir!!!
820
SAĞ ÜST KADRAN bilier kolik, akut kolesistit kc absesi, akut hepatit kcde tm rüptürü MI, alt lob pnö tercih etmemiz gereken USG (safra yolu patolojilerinde) kolesistit: batın grafisinde taş %15i radyoopak usgde taş %90-95, kese duvar kalınlık artışı, kese çevresinde serbest sıvı (kese transvers çapı artış) bt’de taş, kese duvar kalınlık artışı, kese çevresinde sıvı kese transvers çapı>4 cm kese duvar kalınlığı >3 mm safra kesesi en sık fundustan perfore olur, kolesistitte kese genişlediği için kanlanma bozulur, fundusa yeterli kan gitmez, zayıf düşer!!!!!!
EPİGASTRİK AĞRI pankreatit peptik ülser eroziv gastrit pankreatit: batın grafisnde nöbetçi duo, transvers gazında ani kesinti usgde pank boyutsal artış, peripank sıvı bt’de pank boyutsal artış, peripank sıvı, komplikasyonlar TANIDA BT KULLANILIR PANKREATİTİN TİPLENDİRİLMESİNİ DE BT SAĞLAR
821
SAĞ ALT KADRAN akut apandisit akut ileokolit (enf, crohn) kadın genital acilleri lökositoz varsa önce USG tanı koyamazsan kontrastlı BT (çocuklarda da böyle) gebede ise 1. USG 2. kontrastsız MR!!! apandisit: batın grafisinde appendiks taşı %15-20 (appendikolit), lokal ileus usgde geniş, hareketsiz, kalın duvarlı apendiks (transvers çap artmış) bt’de enflame appendiks, perforasyon, komplikasyon, EREKTABL APPENDİKS, genç ve zayıf hastalarda görmek zor, btde de iyi gözükür ama dg’de gözükmez, KÖR SONLANAN ÇEKUM!!!, appendiksin tipi en uç noktasıdır bazen sadece burası tutulur kökü normaldir, loküle sıvı=mikroperfore=cerrahi abse bazen kce kadar uzanır daha zordur drenaj ve cerrahi gerekir
SOL ALT KADRAN divertikülit BT doğurgan çağdaki kadında USG divertikülit: ileri yaş, inen kolon-sigmoid divertiküllerinin enflamasyonu tanı BT İLE KONUR
822
ALT KADRANLAR VE KADIN GENİTAL mittelschmerz (siklus ortası pelvik ağrı fenomeni) hemorajik ovarian kist over torsiyonu ektopik gebelik pelvik inflamatuar hastalık tubaovarian abse kadınlarda ayırıcı tanıda jinekolojik neden düşündüğümüzde USG öncellikle tercihimizdir (transvajinal, transabdominal, doppler) doğurganlık çağındaki kadın acile gelmişse önce gebeliği dışlar, tomografi yapılmaması lazım gebeyse, uç yaşlarda (15-50) özellikle dikkatli olunmalı, mutlaka beta hcg bakılmalı, GÖRÜLMEDEN KONTRASTLI BT YAPILMAZ
ÜRİNER KOLİK, LOMBER AĞRI taş varlığının gösterilmesi bilinen taşın yer değişikliğinin veya komp gösterilmesi taş saptamasında duy: BT%100, usg %65-90 komplikasyonların gösterilmesinde de BT>>>usg düşük doz kontrastsız BT istenir taş usg ile her zaman gösterilmez, kör noktalar var, BT daha güvenilir üriner enf tanısı klinik ve labdır, eğer komp beklentisi varsa görüntüleme ABSE: batın içi enflamasyonun organizasyonu ile oluşan organize sıvı alanları, hava da eşlik edebilir batın grafisinde lokalize bağ dışı! hava sıvı seviyesi usgde hava nedeniyle görülemeyebilir bt’de loküle sıvı, hava sıvı seviyesi, tercih edilecek yöntemmm!!!
823
GLİKOPEPTİTLER (VA, TE) gram pozitif bakterilerin hücre duvarında bulunan peptidlerin terminal D-ala–D–ala dizisine bağlanarak peptidoglikan sentezini inhibe ederler. Çoğalan bakteriler üzerine bakterisidal etkilidirler. Ancak enterokok infeksiyonlarının tedavisinde monoterapi olarak kullanıldıklarında bakteriyostatiktirler. Bu nedenle enterokok infeksiyonlarının tedavisinde glikopeptidler aminoglikozitler ile kombine kullanılarak bakterisidal etkinliğin sağlanması amaçlanır. Lactobacillus türleri (Lactobacillus acidophilus hariç), Pediococcus türleri, Leuconostoc türleri ve Erysipelothrix rhusiopathiae glikopeptidlere intrinsik olarak dirençlidir. Büyük moleküllü antibiyotikler oldukları için gram negatif bakterilerin lipid membranlarından geçemezler ve gram negatif bakterilere (bazı nongonokokal Neisseria türleri hariç) karşı etkinlikleri yoktur. Hemodiyaliz ile kandan temizlenmez. Vankomisine bağlı nefrotoksisite; tekrarlayan vankomisin kullanım öyküsü, yüksek doz kullanım ve aminoglikozidler gibi nefrotoksik diğer ilaçlarla birlikte kullanılmadığı sürece genellikle geri dönüşümlüdür. Geri dönüşümlü lökopeni, trombositopeni ve eozinofili de görülür. Teikoplanin advers etkileri ve nefrotoksisitesi vankomisine göre daha azdır ve vankomisine göre güvenli bir glikopeptidtir. Teikoplanin kullanımı sırasında en sık görülen hematolojk yan etki trombositopenidir.
Teikoplanin % 90 serum proteinlerine bağlanır. Vücutta metabolize edilmeden böbreklerden atılır. Böbrek yetmezliğinde doz ayarlaması gerekir. Metronidazol ile yanıt alınamayan antibiyotik ilişkili ishal (Pseudomemebranöz kolit) tedavisinde vankomisinin oral formunun kullanılması önerilir. Vankomisinin oral kullanımında emilimi kötüdür ve etkin kan konsantrasyonu sağlanamaz. Oral formunun sadece C. difficile kolitinde ancak ülkemizde yoktur. İM kullanımı ağrılıdır ve nekroza neden olabilir. Bu nedenlerle sadece intravenöz kullanılır. Teikoplanin İV veya İM kullanılabilir. Tedaviye idame dozu ile başlandığında ‘steady state’ serum konsantrasyonlarına ulaşması yaklaşık bir hafta sürer. Bu nedenle yükleme dozu (6-12 mg/kg) önerilir. Enterokoklarda peptidoglikan D-ala D-ala ucundaki değişiklik ile vankomisinin bağlanması engellenir. Vankomisine dirençli enterokok (VRE)’larda farklı fenotipik direnç tipleri (VanA, VanB, VanC, Van D) vardır. Dirençli VRE suşlarının büyük bir kısmında VanA ve VanB tipi direnç saptanır. E. faecium suşlarının % 80’i vankomisine dirençlidir. Vankomisinin en sık görülen yan etkileri ateş, titreme ve infüzyon bölgesinde flebittir. Özellikle 1 gr İV dozun hızlı verilmesini takiben baş boyun ve toraks bölgesinde local hiperosmolarite nedeniyle histamine salınımına bağlı ortaya çıkan ‘redman’ veya ‘flushing sendromu’ görülür. Red-man sendromu görülme sıklığı % 3.4-14 arasında değişir. Ototoksik (reversibl), nörotoksik ve nefrotoksiktir. Nörotoksisite sekizinci sinir hasarına bağlı işitme kaybı ile ortaya çıkar ve genellikle progresif olup kalıcıdır.
824
hepatosit hcc hepatik progenitör hepatoblastom kolanjiosit kcc mikst kolanjiohepatosel ca primer scc mezenkimal leoimyosarkom musküler rabdomyosarkom fibrosarkom liposarkom schwannom anjiosarkom nöroendokrin kökenli hemanjioendotelyoma lenfoma
HEPATOSELLÜLER KARSİNOM kc EN SIK PRİMER TM dünyada kanser ölümlerinin 3.sü hastaların %70-90ında siroz mevcuttur sirozlu bir hastada yıllık hcc gelişme riski %2-6 hepatik arterden kanlanma nedeniyle hipervasküler tümörlerdir BTde erken arteriel HİPERVASKÜLER venözde hipovasküler (WASHOUT) MRda T1 değişken, T2 hiperintens gadoliniumda da arteriel fazda hiperintens, venöz fazda hipointens TM BELİRTEÇLERİ: AFP, DCP!!!, HGF, IGF, osteopontin, dolaşımdaki serbest DNA, mikrorna, TGFb1 daha çok prognozda kullanılır, tanıda değil
825
HCC RİSK FAKTÖRLERİ HBV, HCV, HIV (gelişmemişlerde HBV, gelişmişlerde HCV) alkol NAYKH siroz, oi hepatit, PBS aflatoksin (HBV ile birlikteyse daha riskli) metabolik kc hst (a1 antitripsin eks, porfiria, tirozinemi, hiperstrilünemi, glikojen depo hst tip 4, herediter fruktoz intoleransı, wilson, HH) hepatik adenom!!!!! KLİNİK karın ağrısı, kilo kaybı, güçsüzlük, karında şişlik, sarılık, hepatomeg, asit. ateş, splenomeg, hepatik üfürüm
PARANEOPLASTİK SEND HCC karsinoid send hiperkalsemi, hipertrofik osteoartropati hipoglisemi, nöropati, osteoporoz, polisitemi (eritrositoz), polimiyozit, porfiri, seksüel değişiklikler (jinekomasti, feminizasyon), tirotoksikoz, tromboflebitis migrans, sulu diyare send (WDS), HT BCLC’de: hasta kliniği, genel durumu ve tm özellikleri tm boyutu, portal HT, bilirubin, nodül sayısı ve çapı, performans skorlaması, ek hastalık varlığı washout, kapsül, büyüme hızı, çap LR4-5 arteriyel hiperenhancement, washout YANİ HCC OLASILIĞI ÇOK FAZLA!!!!! HCC, klasik KT’ye duyarlı değildir portal ht var ama hst yoksa TRANSPLANT hastalık varsa RFA orta evre ve multinodüler TAKE ileri evre, portal invazyon “sorafenib” terminal evre semp tdv palyatif tdv: take, sorafenib
826
HCC TDV Cerrahi Tedavi Karaciğer rezeksiyonu Karaciğer trasplantasyonu (Kadeverik, canlı vericili) Lokal Ablatif Tedaviler Radyofrekans ablasyon (Radiofrequency Ablation-RFA) Mikrodalga ablasyon (Microwawe Ablation-MWA) Perkütan etanol enjeksiyonu Kriyoablasyon Laser ablasyonu Transarteriyel Tedaviler Transarteriyel kemoembolizasyon(TAKE) Transarteriyel radyoembolizasyon (TARE) Radyoterapi Eksternal radyoterapi Selektif internal radyoterapi (Selective Internal Radiation Therapy-SIRT) Sistemik Tedaviler Birinci basamakta kullanılan tirozin kinaz inhibitörleri (sorafenib, lenvatinib) İkinci basamakta kullanılan tirozin kinaz inhibitörleri (regorafenib, cabozantinib) Monoklonal antikorlar (Anti-VEGFR2 inhibitörü – ramucirumab) İmmünoterapi (nivulumab, pembrolizumab)
KC REZEKSİYONU 1) major (>=3 segment): CTPA, 15.dkda ICG retansiyonu <%15, özofageal varis yokluğu, trombosit>100 bin, TA<2 kat, fonk rezidüel hacim>%50 OLMALI!!! ICG: indosiyanin green, işlevsel kc fonk gösterir, maddenin retansiyon miktarı<%15 olmalı hipersplenizm için trombosite bakılır 2) sınırlı (<3 segment): CTPA, CTPB ve periferal tm, özof varisleri<2.derece MUTLAK KONTRENDİKASYONLAR: ileri derece kvs hst, dekompanze siroz, portal HT, yetersiz kc hacmi, makrovasküler tm invazyonu, kc dışı yayılım, bilober ve çoğul tm göreceli kontrend: sınırlı kc dışı yayılım, çok odaklı tm, steatoz, ileri yaş, sağ ve sol safra kanalları bileşke yeri invazyonu, portal ven ya da VCİ trombüs, tm karın içine kanaması KC REZEKSİYONU PRİMER TDV, BAŞLANGIÇ TDV VEYA KÖPRÜ (BRIDGING) TDV OLARAK YAPILABİLİR
827
KC REZ PRİMER TDV: kc rez sonrası rekürrens veya kc yet gelişirse transplantasyon olurrrr avantajları: bekleme süresi yok, canlı donör yok, kc graftlarının etkin kullanımı, ims tdvsi yok, primer kc transplantasyonu ile aynı sonuçlar dezavantajları: rekürrens milan kriterleri içindeyse kc tx HCV (multifokal tm, vasküler invazyon, düşün kc tx şansı) KC REZ BAŞLANGIÇ TDV kc rez sonrası tm ve tm dışı parankimin ayrıntılı patolojik incelemesi (dif, boyut, satellit tm, kapsüler inv, mikrovask inv) bu şekilde kc tx optimum yarar görecek hst belirlenmesi KC REZ KÖPRÜ TDV kc tx bekleyen hcc hastalarda aylık kayıp %2-4 TAKE, perkütan ablatif tdv=> parsiyel tm nekrozu=> kc tx sonrası nüks artışı bekleme süresi içinde en iyi tm kontrolü intraop olarak tm ve kc parankiminin değerlendirilmesi evre azaltma (evre azaltılan hst kc tx sonrası sağkalım, öncelikle kc tx yapılanlarla benzer) tm patolojik öz belirlenmesi
HCC MİLAN KRİTERLERİ (kadavra) major vasküler inv ve uzak met olmamalı tek tm varsa çapı<5 cm çoğul tm varsa max 3 tane her biri <3 cm olmalı UCSF KRİTERLERİ İSE (kadavra) tek tm çapı<6.5 cm çoğulsa max 3 en büyüğünün çapı <4,5 cm veya tüm tm çap toplanı <8,5 cm TM ÖZELLİKLERİ DAHA KÖTÜYSE CANLI VERİCİ KULLANILMALI!!!
828
FİBROLAMELLAR HCC daha çok genç yaşta siroz öyküsü YOK ortada “SANTRAL SKAR” (FNH ile karışabilir) iyi sınırlı ve kapsüllü çoğunlukla sol lobta, AFP ÜRETMEZ!! nörotensin düzeyi yüksek olabilir hcc’ye göre daha iyi prognoza sahiptir fibrolamellar HSK, %50-65 LN met ve bu ÖNEMLİ PROGNOSTİK FAKTÖRDÜR hst %20-30unda başlıca akc, periton ve adr bezler olmak üzere uzak met görülür kalın fibröz lameller, trabekül, tabakalı, iyi diff, eozinofilikkk malign hüc zengin stroma, santral skar FISH ile saptanan somatik intrakromozomal füzyon geni DNAJB1- PRKACA pozitifliği saptanmaktadır bu pozitiflik %100 FİBROLAMELLAR HCC!!!!!!!!!!!!!!!!!
fibrolamellar HCC TDV::: kc rez+ rejyonel Ln diseksiyonu kc rez sonrasında %86 rekürrens (en sık intraabdominal, intratorakal LNNN) rekürrens gelişen olgularda kc rez siroz olmadığı için fibrolamellar hcc daha iyi rezeke edilir kc tx
829
İNTRAHEPATİK KOLANJİOKARSİNOM insidans yüzbinde 1-2 papilla vateri, intrahep periferal safra yolları dahil olmak üzere HERHANGİ BİR safra kanalından KÖKEN alabilirler hccden sonraki 2. en sık primer kc tm olguların %75i normal kc, %16 kr hepatit ve fibrozis zemininde, %9u ise siroz varlığında ort çıkar risk fak: PSK, safra yollarının kistik hst, safra yollarının parazitik infestasyonları (opisthorcis viverni) hepatolitiazis, rekürren pyojenik kolanjit, HBV HCV, siroz, NASH, DM, metab send KCC TDV: kc rez+ rejyonel lenfadenektomi, TAKE, TARE, sterotaktik vücut rt (SBRT), RFA veya mikrodalga ablasyon, kc tx TARE İNTRAHEP KCC’DE ÇOK ETKİLİ!!!
METASTATİK KC TM KRK, NET, üst gis ca (mide pank bilier), erkek genitoüriner sis (böb, prostat), jinekolojik tm (over, endometrium, cervis uteri), meme, deri (melanom), akc, yumuşak doku sarkomları portal sistemden (KRK, mide, pank) EN SIK!!!!! lenfatik sistemden (akc, meme) hepatik arterden (akc tm, malign melanom) direkt yayılım (safra kesesi ve yolları tm, mide tm, kolon tm)
830
ÇOK SAYIDA, BİLOBER KC MET REZEKTABİLİTEYİ ARTTIRAN YÖNTEMLER: neoadj KT, portal ven ligasyonu, portal ven embolizasyonu, iki aşamalı kc rezeksiyonları, kc rez ile birlikte kullanılan ablatif yöntemler (RFA, MWA) ALPPS (kc rez ve portal ven ligasyonu, aşamalı hepatektomi için) KRK MET: %75-80iiiii hematojen metastazlarının en sık yerleştiği organ kcdir krkli olguların %50sindr kc met ortaya çıkar %25inde kc met KRK saptandığı sırada ortaya çıkar (senkron, evre 4) %75inde kc met primer KRK rezeksiyonundan sonraki 5 yıl içinde görülür (metakron) KRK evre 2: %20, evre 3: %50
KRK KC METASTAZLARI prognostik değerlendirme: kc dışı metastaz rez sırasında tm CRS (CLINICAL RISK SCORE): primer tm LN tut primer tm kc met sırasında geçen süre <1 yıl kc en büyük met>5 cm birden çok kc met CEA>200
831
DOKU VE ORGAN NAKLİ organ= kc böb doku= deri kornea 1)kadavradan yapılan: trafik kazası, kurşunlanma, beyin kanaması gibi nedenlerle yoğun bakım tdv devam ederken BEYİN ÖLÜMÜ gerçekleşen hst organları bağışlanmışsa, kadavradan yapılan nakil ve kadavra donör beyin ölümüne kardiyo nöro anestezi bölümleri ortak karar verir EEG EMG EKO ile değerlendirilir kişi sağlıklıyken organ bağışı yapmış, bunu belgelemiş olsa dahi son karar ailenindir 2 hemşire veya cerrahlar aileyle görüşür beyin ölümü gerçekleştikten sonra 24-48 saat beklenir, aile bağış yapmayacaksa beden makinelerden ayrılır ilk etapta alıcı ve vericinin ailesi GÖRÜŞTÜRÜLMEZ ölüm hangi hastanede gelişmişse organları alma önceliği de o hastanede acil bildirim olursa tr herhangi bir yerine gidebilir kadavra hst hazırlığı: kan gruplarına göre hastalar belirlenir, etyolojilerine göre aldıkları tdv ve girişim, cerrahi, anesteziyoloji değerlendirmesi, ek hastalıklar, kullandığı ilaçlar, MELD-Na göre SIRALAMA YAPILIR, iletişim bilgileri (2 veya 3 telefon no alınır), son sağlık durumları (son 10 gün içinde enf ve ab kullanımı varsa YAPILMAZ, alıcıya yüksek doz steroid vereceğimiz için enf geçirmemiş olmalı)
2-4 ayda bir değerlendirme yapılır (MR, kan değerleri, KCFT kontrolü, SIRALAMA DEĞİŞEBİLİR organ çıktığı zaman kan grubuna göre ilk 3 kişi çağırılır, kc boyutu ve kalitesi de önemlidir, en az 6/10 kalitede olmalıdır 2) canlıdan yapılan: EN ÇOK KORE VE BİZDE 4.dereceye kadar olan yakın akrabalar, akraba olmayan ama etik kurul onayı alan kişilerden nakil yapılabilir (alıcı ve verici arasında çıkar ilişkisi var mı diye tespit edilmeye çalışılır, 10 yıl boyunca hesaplarına para girmemeli) vericinin hiçbir hst olmamalı, öncelik vericinin sağlığıdır BÖB VE KC CANLIDAN NAKİL YAPILABİLEN ORGANLARDIR (tetkikleri olsa bile alıcınınki tekrarlanır, doppler ile vena porta açık mı bakılır, bazen beklerken peritonit sonucu tromboze ven gelişebilir) alıcı: tüm radyolojik, lab, anesteziyolojik hazırlıklar donör: uygun kc hazırlıkları, radyolojik volüm değerlendirmeleri, riskler (yazılı onay alınır)
832
transplantasyon yapılabilen organlar: böbrek kc kalp akc pankreas ib alıcı ile verici arasında AB0 kan grubu sisteminde uyum olmalıdır (0 genel verici, AB genel alıcı) Rh sisteminin bir önemi YOK, negatifse pozitiften organ alabilir ama rh uyumluysa survi uzundur BÖB NAKLİ böb fonk tamamen yerine getirilir yaşam kalitesi daha iyi olur diyalizden kurtulurlar işe yaramazsa tekrar diyaliz KC NAKLİ kc yet tek tdv 1y sk %90 kc yet daha erken evresinde de hayat kalitesini arttırmak amacıyla yapılabilir KALP NAKLİ beyin ölümü gerçekleşmiş ama yaşam desteğinde olan vericiden alınmaktadır AKC NAKLİ nakli çok zor ve başarı oranı düşük doku reddi daha çok (ib naklinde de ims sıkıntı çıkıyor) PANK NAKLİ başarısız, tip 2 dm için umut İB NAKLİ ilk 2006 yılında tepecikte yapılmış toplam 22-26 vaka en çok KISA BAĞ SEND hst yapıldı
ülkemizde nakledilebilen dokular: kalp kapağı, kornea, kemik, kemik iliği, deri tr milyonda 2 kalp kc böb nakli hst kısa sürede hayatını kaybediyor önce verici ameliyata alınır ameliyattan önce MRCP çeksek bile hastayı açtıktan sonra safra kesesinden kontrast madde verip kolanjiografi çekiyoruz, transplantasyona engel bir anomali veya hastalık var mı bakılır sağ porta ve hepatik arter kapatılır, kan akımını kesince rezeksiyon hattımı beliriyor, emin olmak için USG yapıp orta hepatik venin yerleşimine bak ORTA HEPATİK VEN DONÖRDE KALIR vericiden genellikle sağ kc alınır eğer sol alınırsa ligamentler tespit edilmez önce portal anastomoz yapılır kc kanlansın diyeeeee arterler uç uca yetişmiyorsa İMAdan greft yapılır, önce İMAyı bağlayıp bağırsak kanlanması bozuluyor mu diye 10 dk bekliyoruz, kanlanma normalse grefti alabiliriz venlerin karşılığı yoksa RİNGLİ SUNİ GREFT kullanılır, ilk 1 hf açık kalabilir, kc %70 büyüyor arterlerde suni greft kullanılmaz, tıkanma olur, kadavradan alınanlarda İMA da alınır 3 hf boyunca solüsyonda buzdolabında saklanır pank nakli başarısız, septik (duo, mide)
833
hasta son 6 ay boyunca alkol kullanmamışsa nakil olabilir acil vakalarda (1-2 güne ex) kadavradan alınır ve solüsyona koyulur böbreklerin ikisi de aynı yere verilmez, çok acil bir durum yoksa donör boy kilo kv boyutu önemli alıcılar farklı kilolardan çağırılır kc çok büyükse kc bölünüp büyük parçası zayıf yetişkine, küçük parçası çocuğa verilebilir hastada sol porta sol hepatik a ve sol segmentler kalır genellikle canlıdan nakil kadavraya göre daha zor 1/600 verici ölür, tazminat davaları, avrupada kadavra daha fazla
CERRAHİ ENFEKSİYONLAR impetigo: staf, spyo folikülit: staf, psödo apse/fronkül: staf sellülit: spyo; staf nekrotizan: spyo, bağ florası, c.perf İMPETİGO (PYODERMİ) derinin EN SIK okul öncesi çağ büllü/bülsüz kabuklu olan (bülsüz): travma, böcek sokması, seröz sarı kahverengi, karışık flora büllü: nemli bölge, kötü hijyen, staf tdv: hijyen, gazlı bezle veya fırçayla agresif debridman, antibak sabunlar, hafif ve orta şiddetli olgularda: mupirocin (bactroban) şiddetli: oksasilin 7 gün
834
FOLİKĞLİT VE FRONKÜL inf kıl folikülünü aşarsa fronkül nemli bölgelerde (şişmanlık, nötrofil disfonk, ims) stafff tdv: mupirocin, çoğul lezyonlu veya fronkülozisli hst s.aureus’a etkili oral ab kullanılır flüktan nodüller drene edilir!! ABSE ağrı, kızarıklık, ısı artışı, şişlik bakteriyel enfeksiyondur “FLUKTUASYON” gösterir pürülan sıvı kolleksiyonu cerrahi DRENAJI gerektirir özel durumlar dışında ab tdv gereksiz (ciddi selülitin eşlik etmesi, prostetik materyal) doğru drenaj için parmakla abse içindeki kriptler parçalanmalıdır yoksa lokülasyonlar içerde kalır ab tdv gerekliyse püyden KÜLTÜR alınır (antibiyogram için)
SELLÜLİT deri ve deri altı dokuların enf kırmızı, sıcak, ödemli, ağrılı lenfanjit, LAP, nekrotizan fasiit eşlik edebilir genellikle bir TRAVMA (böcek ısırığı, yara, cerrahi, abrazyon) ile ilişkili (ims hst ciddi sonuçlara yol açabilirrr) başlangıç belirtisi: hızlı ilerleyen, duyarlı, eritematöz, sert, lokalize bir cilt lezyonu EN SIK GÖRÜLEN GAS VE STAF ÇOK DERİNE GİTMEZ (kasa kadar) tdv: sistemik belirtiler varsa ab tdv, penisilinaza dirençli penisilinler (oksasilin, nafsilin, metisilin) veya SS ateş, septisemi veya hastalığın deri/ deri altı dokulardan daha derinde olduğuna dair bulgular varsa hasta hastaneye yatırılmalı ve IV ab tdv başlanmalı!! eğer 24 saat yanıt yoksa EKSPLORE EDİLİP NEKROZ VEYA GANGRENÖZ DOKU OLASILIĞI DIŞLANMALIDIR!!!
835
SELÜLİTTE KÖTÜ PROGNOZ ve HASTANE YATIŞINI GEREKTİRENLER: önceki hst (BY, DM, KKY, periferik vasküler hst, neoplaziler, selülitli bölgeye yakın RT, ims, splenektomi, alkolizm, nötropeni) yaygın, geniş, hızla ilerleyen selülitler bül, nekroz ya da kas tutulumu (nekrotizan fasiite bağlı) yüksek ateş, titreme, hipotans, BY gelişmesi, cerrahi drenaj gerektiren süpüratif yara, insan veya hayvan ısırığı, sistemik ya da lokal yanıt verilememesi ya da uygun tdv rağmen CRP düzeyinin değişmemesi, pozitif kan kültürü!!!!!
ERİZİPEL streptokok erizipel daha yüzeyseldir selülite göre deri ve deri lenfatikleri tutar enfekte bölge, normal deriden kabarıktır ve demarkasyon hattı çok belirgin selülitte ise enfekte bölge ile normal deri arasındaki sınır belirsizdir %85 bacak ve ayaklarda YÜZDEKİ ERİZİPEL, STREPTOKOKSİK ÜSYE TAKİBEN GELİŞEBİLİR!!!
836
NEKROTİZAN YDİ SINIFLAMASI!!! 1) deri ve derialtı: ilerleyici sinerjistik bakt gangren kronik derin ülser (meleney ülseri) idiopatik skrotal gangren (fournier) 2) subkutan doku fasyayı tutan: hemolitik skrotal gangren nekrotizan fasiit gram- sinerjistik nekrotizan fasiit clostridial selülit 3) kası tutan enf: clostridial myonekroz (gazlı gangren) streptokokal myozit
nekrotizan fasiit kuşkusu varsa gecikmeden CERRAHİ!!!! tablo çok hızlı ilerler deri lezyonları hafif ağrı AŞIRI ateş %53 toksik görünüm %18 SAĞLAM DOKUYA KADAR DEBRİDMAN YAPILMALI!!! ender görülür, erken ve hızlı tdv olmazsa %73 mortalite predispozan fak: DM, AIDS, malignite ims baskılayan ajanlar nekrotizan fasiit gelişimini kolaylaştırırlar (steroid gibi) NF genellikle travma (yanıklar da dahil) ve cerrahi yaralar nedeniyle oluşur perianal bölgedekiler özellikle gecikmiş abselerle oluşur, ims ve dm hst dikkat TİP1: clostridium, bacteriodes gibi anaerobik bakt sinerjistik enf. AEROBİK ANAEROBİK MİKST ENF %80 TİP2: GAS (s. pyo) bazen staflar da eşlik edebilir. %20
837
fulminan NF’te çok hızlı ilerler, hasta ŞOKta vibrio türleri!!, ciltte bir iki bül belirmesinden 1-2 saat sonra bu hale gelirler akut NF’te deride GENİŞ enfekte bölgeler vardır, hastanın öyküsü birkaç günlüktür subakut NF’te ise küçük bir cilt lezyonu ve birkaç hf bulan hst öyküsü söz konusu, tanısı GÜÇ, deneyim gerektirir
NF İÇİN PREDİSPOZAN FAKTÖRLER: ims, dm, kronik hst, ilaç (steroid: ims yaptığı için sekonder) malnutrisyon, >60Y, iv madde bağımlılığı; periferik vasküler hst, BY, altta yatan malignite, obezite etyoloji: künt veya delici travma, yde, cerrahi, iv ilaç madde kullanımı, doğum, yanıklar, kas yaralanmaları
838
NEKROTİZAN FASİİT KLİNİK vücudun herhangi bir yerinde (en çok EKSTREMİTELER) genital bölge tutulmuşsa FOURNİER GANGRENİ!!!!!!!!!!!!!!! travma, üriner enf, perianal enf sonrası başlangıçta selülitten ayrımı zordur, NFli hastalarda başlangıçta cilt lezyonları hafif olmasına rağmen ağrı çok şiddetli ERKEN DÖNEM: ciltte kızarma, ödem, yayılan, diffüz lezyonun üstündeki deri parlak ve gergindir, keskin demarkasyon hattı YOK ARA DÖNEM: bül (berrak, hemorajik), deride FLÜKTASYON, ENDURASYON!!! GEÇ DÖNEM: gri bül, kötü kokulu, siyah eskar, deride ANESTEZİ, krepitasyon, deride renk değ (koyulaşma- gangren) akut NF’te 2-3 gün içinde doku nekrozu nedeniyle kırmızı mor siyah renkli deri subakutta ise haftalar nekroz, deriyi besleyen damarlardaki TROMBOZ nedeniyle (bakt çoğalmasını sağlar!!) cilt sinirleri de nekroze olduğundan invaze deride AĞRI olmaz başlangıçta berrak veya hemorajik büller oluşur, bu sıvı sonradan gri renkli ve kötü kokulu bir hal alır bül patlatılırsa siyah bir eskar gangren cilt altı yağ d ve fasyal planlara kadar ilerler
NF’in karakteristik özelliği nekrotik dokunun fasyalı planlarla boyunca ilerlemesidir!!!!! ama hastalık ilerledkçe fasyadan daha derine doğru invazyon gerçekleşir ve myonekroz gelişir ender olarak lenfadenit, lenfanjit, venöz tromboz görülür, krepitasyon alınır
839
karbapenemler beta laktam antibiyotikler içinde en geniş spektrumlu olanlardandır. Beta laktam grubu antibiyotikler yapısal olarak peptidoglikan yapısında yer alan pentapeptidlerin D-alanil-D-alanin bağına benzediğinden, peptidazlar ilaca bağlanır ve enzim aktivitelerini yitirirler. Karbapenemler başlıca PBP 1A, PBP 1B, PBP2 ve PBP4’e bağlanırlar. Daha çok aminopenisilinler ve sefalosporinlerin hedefi olan PBP3’e ilgileri zayıftır. Ancak Grup 1 karbapenemlerden olan ertapenemin antipseudomonal etkinliği yoktur. Clostridium difficile, Fusobacterium ve Prevotella’ya etkisizdirler. ertapenem grup 1 toplum kökenli infeksiyonlar için uygun imipenem meropenem grup 2 Nonfermentatif gram negatif basillere etkin, sağlık hizmeti kökenli infeksiyonlar için uygun
KARBAPENEMLER DİRENÇ enzimlerinin (karbapenemaz) üretimi, 2. Dış membran proteinlerinin geçirgenliğinin azalması, 3. Dış membrandan ilacın dışarı pompalanması (efflux), 4. İlacın primer hedefinde değişiklik (Daha çok gram pozitif bakterilerde geçerlidir). flebit, allerjik reaksiyon ve baş ağrısı yapabilir. GABA ‘ya benzediklerinden reseptöre bağlanma açısından antagonizma nedeniyle nöbete yol açabilirler. Oral yoldan emilmediklerinden imipenem, meropenem, ertapenem ve doripenem parenteral yoldan kullanılırlar. Ertapenem günde tek doz, meropenem ve doripenem 8 saat ve imipenem 6 saat arayla kullanılır. Tüm karbapenemler renal yolla vücuttan atılırlar ve böbrek yetmezliğinde dozlarının ayarlanması gerekir. Kan beyin bariyerini geçme ve daha az yan etki gibi üstünlükleri nedeniyle hastane kökenli menenjitlerde karbapenem grubundan meropenem tercih edilir. İmipenem konvülziyon eşiğini düşürme etkisi nedeniyle SSS infeksiyonlarında kullanılmaz.
840
LİNKOZAMİDLER Tedavide linkomisinin klindamisine hiçbir üstünlüğü yoktur, ancak klindamisinin oral alım sonrası absorbsiyonu ve antibakteriyel gücü daha fazladır. 50S ribosomal alt birimine bağlanır. Ribozomdan peptidyl-tRNA’nın ayrılmasını uyarır. Kullanılan doz, mikroorganizmanın türü ve üreme özelliğine göre bakteriyostatik veya bakterisidal etkilidirler. Metisiline dirençli stafilokoklarda % 20-85 direnç görülebilir. Bu nedenle lokal epidemiyolojik veriler ve antibiyogramda bakterinin klindamisine duyarlı olduğunun görülmesi ile MRSA tedavisinde klindamisin kullanılabilir. B. fragilis’e karşı en aktif antibiyotiklerden biridir. Klindamisinin protozoonlara karşı da etkinliği vardır. Plasmodium türleri (kombinasyon tedavisi içinde), P. jiroveci, T. gondi ve Babesia türlerine etkilidir. Enterokoklara, N. meningitides, H. influenza, Mycoplasma pneumonia, Chlamydia pneumonia gibi atipik etkenlere ve Enterobacteriaceae üyelerine etkili değildir. Klindamisin beyin omurilik sıvısı hariç diğer vücut sıvılarına ve akciğer, karaciğer, safra kesesi, apendiks gibi dokulara iyi geçer. Göz içine geçiş nispeten düşüktür kemik konsantrasyonu daha yüksektir. Aktif transportla polimorfonükleer lökositlere, makrofajlara ve abse içine iyi geçer. Plasentayla fetal dokulara geçebilir. İleri düzey karaciğer yetmezliği ve böbrek yetmezliği olmadıkça doz ayarlanması gerekmez. Anaerobik bronkopulmoner infeksiyonlarda, akciğer absesi tedavisinde C. tetani (tetanoz), C. perfringes (gazlı gangren) infeksiyonlarında Toksoplazma ensefalitinde kombinasyonda Özellikle AIDS’li olgularda P. jiroveci pnömonisinde primakin ile kombinasyon tedavisinde
Gram negatif bakteriler dış membran geçirgenliğinin az olmasına bağlı olarak linkozamidlere intrinsik dirençlidir. Kazanılmış direnç mekanizmaları ise 23S rRNA’nın metilasyonu, enzimatik inaktivasyon ve ribosomal proteinlerde mutasyonel değişikliklerdir. 50S rRNA yapılarının 23S alt birimlerinde adenin metilasyonu ile ortaya çıkan makrolid / linkozamid / streptogramin B (MLSB) direnci ile. Adenin metilasyonunu sağlayan bakteriyel enzim metilazdır. Bazı bakterilerde yapısal olarak bulunur. Bazı bakterilerde de enzim sentezi indüklenir. Linkozamidler enzimi indüklemez. Bu nedenle yapısal olarak enzimi taşıyan bakteriler veya makrolidler tarafından metilaz indüksiyonu yapılan bakterilerde linkozamidlere çapraz direnç gelişir. Makrolidlerin enzim indüksiyonu yaptığı bakterilerde laboratuvarda D testi ile gösterilebilir. Klindamisinin zonu eritromisin tarafından daraltılarak ‘D harfi’ şeklini alır. Bu suşta indüklenebilir klindamisin direnci olduğunu ve tedavide klindamisin kullanılırsa tedavi başarısızlığına neden olacağını gösterir. Ciddi seyirli pseudomembranöz enterokolit gelişebilir. Deri döküntüleri, karaciğer fonksiyon testlerinde yükseklik nadiren hepatocellular toksisite Linkozamid, makrolid ve kloramfenikolün bağlanma yerleri örtüştüğü için birbirlerinin etkilerini antagonize ederler Oral kontraseptifler klindamisinin etkinliğini azaltabilir. Nöromüsküler blokaj yaptıkları için nöromüsküler blokaj yapan ilaçlarla birlikte kullanılmamalıdır.
841
Linezolid Ribozomlarda 50 S alt ünitinde peptidil transferaza bağlanarak 70 S başlangıç kompleksinin oluşmasını engeller ve protein sentezinin başlamasını inhibe eder. Gram pozitif bakterilere karşı etkilidir. Stafilokoklar (MRSA dahil), penisiline dirençli S. pneumoniae dahil streptokoklar, enterokoklar (Vankomisin dirençli enterokoklar dahil), Listeria monocytogenes, Mycobacterium tuberculosis, Rhodococcus ve Corynebacterium türlerine etkilidir. Genelde bakteriyostatik bir ilaç olmakla birlikte S. pneumoniae için bakterisidaldir. İlacın oral biyoyararlanımı % 100’dür. Sağlıklı konakta BOS’a geçiş iyi değildir, ancak inflamasyon varlığında serebrospinal sıvıya daha iyi geçer. osteomyelit komponenti olmayan diyabetik ayak infeksiyonlarında, VRE infeksiyonlarında, streptokoksik ve MRSA dahil stafilokoksik pnömonilerin tedavisinde kullanılır. her iki formu hastanede yatarak kullanılır ve sadece İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji uzmanları tarafından kullanılır. Çok yağlı yiyeceklerle birlikte alımı serum konsantrasyonunu azaltabilir. Karaciğer ve böbrek yetmezliğinde doz ayarlaması gerekmez.
İn vitro linezolide direnç gelişimi güçtür. Linezolidin bağlanacağı ribosomal hedef değişikliği, mutasyonel değişiklikler dirençten sorumludur. Baş ağrısı, hipertansiyon raş, başdömesi, geri dönüşümlü myopati, optik nöropati, laktik asidoz görülebilir. Karaciğer fonksiyon testlerinde yükselme, geri dönüşümlü miyelosupresyon (özellikle 2 haftadan uzun süre kullanımlarda) anemi, trombositopeni ve lökopeni yapar. Linezolid reverzibl selektif olmayan monoamine oksidaz inhibitörüdür. Bu nedenle seratonerjik ve adrenerjik ajanlarla potensiyel etkileşimi vardır.
842
LİPOPEPTİTLER (daptomisin) Etkisini gram pozitif bakteriler üzerine hızlı konsantrasyon bağımlı bakterisidal etki göstererek oluşturur. Bakterilerin sitoplazmik membranlarına kalsiyum bağımlı bir mekanizmayla girerek membran yüzeyinin bakteriden ayrılmasına yol açar. Daptomisin, aynı zamanda protein, DNA, RNA ve lipoteikoik asit sentezini de inhibe ederek tüm üreme fazları üzerine etkilidir. Stafilokoklar, streptokoklar başta olmak üzere gram pozitif bakterilere karşı etkilidir. Metisiline dirençli Staphyloccoccus aureus (MRSA) İlacın tamamına yakını glomerüler filtrasyonla böbrekten atılır, dolayısıyla kreatinin klirensi bozulmuş bireylerde doz ayarlamasına gidilmelidir (özellikle kreatinin klirensi < 30 mL/dak). Dağılım hacmi ekstrasellüler sıvılardır. Daptomisin parenteral olarak kullanılması gereken bir antibiyotikdir.
Daptomisin zaman zaman dirençli MRSA enfeksiyonlarında daha hızlı yanıt elde etmek amacıyla rifampisin, trimetoprim/sulfametoksazol, fosfomisin, tigesiklin ve linezolid ile kombine edilerek de kullanılabilir. CK değerlerinde yükseklik tedavi sırasında karşılaşılan en sık biyokimyasal bozukluktur ancak tedavi kesimini takiben hızla düzelir. Daptomisinin tetiklediği akut eozinofilik pnömoni ateş, hipoksi ve pulmoner infiltratlarla seyreden ciddi bir klinik tablodur.
843
FUSİDİK ASİT steroid yapıda olmasına karşın steroid aktivitesi göstermeyen Bakteriyel protein sentezini inhibe eder. Ribozomda protein uzatan faktör G (elongation factor-G, EF-G)’nin aktivasyonunu engelleyerek peptidil-tRNA’nın translokasyonunu bloke eder. Fusidik asit dar spektrumlu bir antibiyotiktir. Metisiline dirençli S. aureus ve koagülaz negative stafilokoklar gibi gram pozitif bakterilere etkilli Streptokoklar ve enterokoklara etkinliği sınırlıdır. Gram negatif basiller ise genellikle fusidik aside dirençlidir. Gıdalarla alınması absorbsiyonu azaltır. Tüm doku ve sıvılara iyi geçer. Fagozom içine girebilir, intrasellüler aktivitesi iyidir. akut karaciğer yetmezliği veya ciddi karaciğer fonksiyon bozukluğu olanlarda kullanılmamalıdır. S. aureus kökenlerinde kromozomal veya plazmide bağlı direnç saptanr. Farklı genlerdeki (fusB, fusC, FusD vb) değişik mutasyonlar ile direnç gelişir. Topikal kullanım da dahil monoterapide kullanımı ile direnç saptanır. atopik dermatit benzeri allerjik deri leyonları görülebilir. Beta laktam allerjisi ile çapraz reaksiyon yoktur ve anafilaksi nadirdir. İV kullanımda tromboflebit saptanabilir. Trombositopeni, nötropeni, reversibl sarılık saptanabilir. Statinlerle birlikte kullanıldığında rabdomiyolize neden olabilir.
KİNOLONLARRRRRR Kinolonlar bakteriyel DNA sentezini hızlı bir şekilde inhibe ederek bakterilerin de hızlı ölümüne yol açarlar. Bu etkilerini Topoizomeraz enzim grubunun iki üyesinin enzimatik etkisini inhibe ederek gerçekleştirirler. Bunlar; DNA giraz ve Topoizomeraz 4’tür. Çoğu Gram (-) bakteriler için DNA giraz kinolonlar için primer hedefi oluştururken, tersine çoğu Gram (+) bakteriler içinse Topoizomeraz 4 primer hedeftir. çoğunlukla Gram (-) basillere etkilidirler. Bunlara ek olarak Haemophilus spp., Neisseria ve Moraxella catarrhalis gibi Gram (-) koklar, P.aeruginosa ve Stafilokoklara karşı da etkinlikleri bulunmaktadır. Florokinolonlar içinde Gram (-) bakterilere karşı en potent olanı siprofloksasindir. Siprofloksasin ve ikinci olarak da levofloksasin aynı zamanda duyarlı P.aeruginosa suşlarına karşı da kullanılabilecek en etkili kinolonlardır. tek başlarına bu endikasyonda kullanıldıklarında kolayca direnç gelişebilmektedir. Ancak levofloksasin, gatifloksasin (oftalmik solüsyon) ve özellikle moksifloksasin ve gemifloksasinin anaerob bakterilere etkinlikleri oldukça yüksektir. aynı zamanda atipik pnömoni etkenlerine karşı da etkilidirler. Bunlar; Legionella pneumophila, Mycoplasma pneumonia, Chlamydia pneumonia’dır.
844
Kinolonlar, üst gastrointestinal sistemdem emilirler ve biyoyararlanımları en az %50’dir. ofloksasin, levofloksasin ve moksifloksasin için ise %100’e yakındır. Emilim yemeklerden ya da aklorhidriden etkilenmemektedir. Ancak enteral beslenme emilimi azaltabilir. Kinolonların vücut sıvılarına dağılım hacmi oldukça iyidir ve toplam vücut suyundan daha fazladır. Bu demektir ki, kinolonlar bazı dokular da daha fazla birikmektedirler. Temal atılım idrar yoluyla olduğundan idrar ve böbrek dokusundaki konsantrasyonları oldukça yüksektir. Ancak bunun istisnası renal yol dışından atılan moksifloksasindir. Süte geçişleri siprofloksasin ve ofloksasin için gösterilmiştir.
Florokinolonların klinik kullanımı sırasında karşılaşılan en büyük sorunlardan biri direnç problemidir. En sık görülen yanetkiler gastrointestinal sistemi etkilemektedir. İştahsızlık, bulantı, kusma ve abdominal rahatsızlık hissi başağrısı ve sersemlik. Halüsinasyon, delirium ve kasılmalar nadirdir. artropatilerden dolayı çocuklarda kullanımı oldukça sınırlıdır
845
KARIN DUVARI TABAKALARI 1) deri (langer çizgileri) 2) subkutanöz doku (kamper yağlı ve skarpa memb fasyası) 3) derin fasya 4) kas ve kemik 5) transversalis fasya 6) ekstraperitoneal yağ tabakası 7) periton ANTERİOR: sağ ve sol rektus abdominis, piramidal LATERAL: eksternal oblik, internal oblik, transversus abdominis (güçlü kaslar, orta hattı oluşturur, kanlanması az, GAM GÜM) POSTERİOR: quadratus lumborum, psoas major, sakrospinalis, latissimus dorsi kadınlarda rektus kılıfının altı daha zayıftıe
KARIN DUVARI FITIKLARI parietal karın duvarı fasya ve kaslarında oluşan, içerisinden intraabd veya preperitoneal yapıların dışarı taştığı defektler primer abdominal duvar hernileri (ventral) orta hat: epigastrik, umblikal lateral: spigelian, lomber (superiorda lesgaft fıtığı, inferiorda lumbar fıtık petit) insizyonel herni (omentum, ib girer herniye, hapsolursa inkarsere, geri içeri itilirse redüktabl pankreas dışında tüm organlar girebilir!!!, vasküler etkilenme varsa strangülasyon) küçük<2 cm orta 2-4 cm büyük>4 cm EPİGASTRİK FITIK üstte ksifoid altta umblikusa kadar kasınların aponörozlarının birleştiği orta hatta (linea alba) yer alır umblikus kenarındaki epigastrik fıtıklar “paraumblikal” sıklığı %3-5 genellikle orta yaşta tanı konur ve konjenital kadar yaygın değil E>K, %20 multipl genellikle asemp semp: umblikus üzerinde öksürük veya ayakta durmakla artan ve sırt üstü pozisyonda azalan belirsiz bir karın ağrısından yakınırlar inkarserasyon riskinden dolayo tanı komduğu gibi OPERE EDİLMELİ!!!
846
UMBLİKAL FITIK umblikus orta hatta linea alba üzerinde açıklık umblikal skarın çocuklarda kapanmaması veya erişkinde daha sonraki yıllarda gerilmeyle açılması sonucu oluşur K>E (ERİŞKİNDE) gebelik, şişmanlık, asit, ileusta görülen devamlı ve tekrarlayıcı distansiyon veya periton diyaliz kateteri gibi karın içi basıncını arttıran nedenlerde daha sık görülür infantların %10u umblikal herniyle doğarrr çocuklarda çapı <1 cm göbek fıtıkları 5 yaşına kadar %95 kapanır ERİŞKİNLERDE İSE GİDEREK BÜYÜRLER, KAPSAM GENELLİKLE OMENTUM!!! TANI: palpasyon ve inspeksiyon AYIRICI TANI!!: omfalomezenterik kanal veya urakus artıkları metastatik tm nodülleri (sister joseph) tıkanmış umblikal arter çapı <1,5 cm olan herniler 2 KAT DAHA FAZLA İNKARSERE OLMA RİSKİ TAŞIRLAR!! meşte nüks riski>>>>>>sütur!!! fıtık büyüklüğüyle nüks arasında ilişki YOK
SPİGEL FITIĞI (lateral ventral herni) spigel fıtığı “kosta kenarından simfizis pubise kadar lateral rektus sınırı” boyunca uzanan vertikal bölgeyi çaprazlayan “semilunar çizgi üzerinde” oluşur nadirdir, tüm karın duvarı hernilerinin %0.12-2sini oluşturur sıklıkla YAŞLI KADIN HASTALARDA VE KÜÇÜK ÇAPLI <2 cm spigel fıtık kemeri yaklaşık %90 bu bölgede bulunur, fasya daha derin ve daha güçsüzdür risk fak: morbid obezite, multipl doğum, hızlı kilo kaybı, KOAH, kronik konstipasyon, asit, travma, geçirilmiş cerrahi karın orta ve alt kısımlarında şişkinlik ağrı, hassasiyet, inkarserasyon %20 sıklıkla kas tabakaları arasında veya eksternal kas tabakası altına doğru herniye olur inkarserasyon riskinden tanı konduğu zaman CERRAHİ!!!
847
SPİGEL FASYASININ YIRTILMASI en sık görülen tip: transversus abdominis ve internal oblik aponevrozlarını geçmiş ve “eksternal oblik aponevrozun arkasında interstisyel tabakada yayılmış” daha az rastlanan tipi: transversus abdominis ve İNTERNAL OBLİK ARASINDA interstisyel tabakada en az rastlanan ise subkutan tip LAPAROSKOPİK DAHA AZ MORBİDİTE SAĞLAR!!!
LUMBAR FITIK konjenital %15 kazanılmış: primer %55, superior (grynfellt) ve inferior (petit) sekonder %25 cerrahi, travma, enf >50Y ERKEK TEK TARAFLI, SOLDA inferior lumbar üçgen (petit): latissimus dorsi kasının ön uzantısı (LD) eksternal oblik kasık arka kenarı (OE) krista iliaka (IC) superior lumbar üçgen/kare (grynfellt): 12.kosta internal oblik kas (IO) quadratus lumborum (QM) semp: ağrı, inkarserasyon %9 asemp (kozmetik, büyüme) PRİMER ONARIM fasiyal rotasyon flepleri ve serbest greftler mesh greft onarımları (açık/laparoskopik) primernonarımda problemler: tüm açık ameliyatların büyük insizyon ve geniş diseksiyon gerektirmesi herni defektinin üçgen yapısı ve bir kenarının kemik olması nyofasyal planların gerginlik altında kalması fleb ile onarımlarda iskemi ve kas atrofisi görülebilmesi laparoskopi avantajları: defekt yerinin tam lokalize edilmesi büyük insizyona gerek duyulmaması anatomik görüntünün mükemmel olması yerleştirilen meshin karın içi basınç ile yerinde tutulmasının mümkün olması hastanede kalış süresini azaltıyor çabuk günlük akt dönüş kısa operasyon süresi
848
İNSİZYONEL KARIN DUVARI FITIĞI fm, görüntüleme, palpe edilebilen postoperatif skar alanında çıkıntı veya çıkıntı olmadan herhangi bir abdominal duvar açıklığı laparotomi sonrası %11-20 risk fak: ileri yaş, malnutrisyon, asit, KS kullanımı, DM, sigara, obezite, acil cerrahi, yara enf, sepsis karın duvarının diğer (sağlam) bölümleriyle onarım etkili bir şekilde ilişkilendirilmeli onarımda AKTİF MUSKÜLER DESTEK elde edilmeli abdominal duvar büt gerilimsiz biçimde SAĞLANMALI süturla tdv (tek tek; sürekli, mayo onarım, resorbabl veya nonresorbabl, komponent separasyon) mesh ile tdv (açıksa inlay onlay sublay, polipropilen, poliester, EPTFE, kompozit, poliglaktin, veya laparoskopik) primer mesh güçlendirme replasman=köprüleme dikişle onarım yüksek nükse sahip %18-63 açık fasyaüstü yama onarımı (onlay): bağırsaklarla TEMAS YOK, geniş diseksiyon, yara komplikasyonları açık fasyaaltı yama onarımı (sublay): kars arkasında avasküler meş planı lateral traksiyon yok, daha az infeksiyon, daha az seroma zorlayıcı bir işlem, ekstensif hazırlık
retromusküler yama onarımı RIVES-STOPPA: median fıtıklarda!!!, nüks<%10 fıtık kesesi, yama ve karın içi orhanlar arasında bariyer göbek üzerinde diseksiyon posterior rektus fasyasının üstünde, rektus kasının arkasında yapılır göbek altında posterior rektus kılıfı OLMADIĞINDAN mecburi olarak PREPERİTONEAL ALANDA GERÇEKLEŞTİRİLİR geniş bir polipropilen yama, açılan bu boğluğa serilir ve üzerindeki kas tabakasına fikse edilir
849
DEV İNSİZYONEL HERNİDE CERRAHİ SEÇENEKLER 1) gevşetici insizyonlar 2) progresif pnömoperitonyum 3) komponent separasyon tekniği 4) meş agümentasyonu 5) meşle defekt köprülemesi KATMANLARINA AYIRMA TEKNİĞİ karın duvarındaki kas tabakalarının ayrıştırılarak karın duvarının genişletilmesi gerilimsiz, linea albanın rekonstrüksiyonu, rektus kası innervasyonu korunuyor, meş agümentasyonu ile kombine edilebilir yamada yara yeri enf: gram -(e coli, psödomonas, klebsiella) gram +(staf, s epidermitis) rektus kasının posterior kısımdan mobilizasyonu, eksternal oblik aponörozunun longutidinal insizyonu daha sonra internal oblikten ayrılması karın duvarı katmanları ayrıştırılır, ayrışan kas-aponöroz bloğu rahatlıkla mediale çekilir karın duvarı kaslarının aktif hareketleri kolaylaşır yamasız, sağlam bir onarım elde edilir bozulmuş olan dinamik karın duvarı işlevleri yeniden sağlanır
LAPAROSKOPİK FITIK ONARIMI transabdominal yaklaşımla fıtık kesesi yerinde bırakılarak yama ile tamir yama ciltten ayrı küçük insizyonlardan çıkarılan köşe sütürleri ile tespit edilmekte, bu sütürler fasya üzerinde bağlanmakta daha sonra yama karın duvarına herni stapleri ile tutturularak yama ile karın duvarı arasına organ girmesi engellenir en önemli sorun: intraperitoneal yerleştirilen yamanın bağ erozyonu ve fistüllere yol açması gösterilmekte ama PTFE yamayla da bu sorunun önüne geçiliyor!!!! laparoskopide alet maliyeti daha fazladır ama toplam maliyet DAHA AZ
850
NF’de kesin tanı radyolojik mo ve histopat konur cerrahi eksplorasyon hem tanı hem tedavide (cilt kesisi genellikle KANAMAZ, deriden pürülan mat sızar ve sc derin fasyadan kolayca ayrılır, fasyal plandan LİKEFİYE NEKROTİK DOKU veya mat sızar) kanama varsa sağlam dokuya gelinmiştir ne kadar radikal debridman o kadar iyi geniş bir defekt oluyor ve kapatılmaya çalışılmıyor TANIDA YARDIMCI ARAÇLAR: lab (lökositoz, asidoz, koag profili değ, hipoalb, BFT) düz grafiler (yumuşak dokuda gaz %37-57) renkli doppler usg bt ve mrg !!! (hastalığın yaygınlığı saptanabilir, yumuşak dokuda gaz, derin fasyada sıvı MRG) insizyonel eksplorasyon ve bx (histolojikle desteklenme, doku kültürüyle patojen ve duy saptama)
NEKROTİZAN FASİİT TDV geniş spektrumlu iv ab tdv erken cerrahi ve tkr debridman yoğun bakım desteği tkr debridmanlara rağmen enf ilerliyorsa amputasyon düşünülebilir IV ig streptokokkal toksinleri yok etmek ve bakt opsonizasyonunu arttırmak üzere 3kSS+metronidazol genel mort %25-52 (BT ve MRa ulaşılabildiği için) İLK CERRAHİ DEBRİDMANIN GECİKMESİ MORT %71E ÇIKARTABİLİR
851
ANAEROBİK CERRAHİ ENF çoğu endojen (kolon, orofarenks, genital) kapalı alanda başlarlar, progresiftir genellikle iskemik, nekrotik, yabancı cis bulunduran, abseleri tercih ederler çoğu gaz üretir, bir dokuda gaz saptanırsa anaerobik veya sinerjistik enf kuşkulanılır!!! bacteriodes kötü kokulu clostridia gram+, sporlu basil, zorunlu anaerob, EN SIK C. PERFİRİNGENS (histotoksik ve enterotoksijenik) travma, ileus, ims kaynaklı gelişebilir GAZLI GANGREN ÇOK ENDER (CLOSTRİDİAL MİYONEKROZ) aşırı toksik, hızlı ilerleyen inküb dönemi çok kısa gazlı gangrene yol açanlar: ağır yaralanma, penetran savaş, bilier cerrahi, kolon cerrahisi, gangrenöz bağ (inkarsere herni), arteriel iskemi, spontan genelde amputasyonla gider deri koyu sarı, bronz renk, iskemi nedeniyle soğuk krepitus, sıvı kabarcıkları, kötü kokulu akıntı kültür geçtir o yüzden cerrahi eksplorasyon önemli, kaslar pişmiş gibidir, kontraktilitesini kaybetmiştir a toksini (lesitinaz)
YUMUŞAK DOKUDA GAZ SAPTANMASI: clostridia diyabetiklerde enterik bak veya bacteriodesin yol açtığı sellülitlerde krepitasyon alınabilir perirektal apseler sonucu oluşan perineal flegmonlarda sc gaz görülebilir (mikst enf) penisilin G 10-20 mn ğ iv 2 hf tdvvvv gazlı gangrende mort %15-30
852
TETANOZ BAĞIŞIKLAMASI her bebeğe 2 aylık oldupunda DBT aşısı yapılmalı standart bir yarada: bağ durumu bilinmeyen kirli yaralarda tetanoz toksoidi ve ig yapılmalı ilk sorulacak soru aşıdır eğer kanıtı yoksa mutlaka yap!!! CERRAHİ TDV SONUCU GELİŞEN ENF (cerrahi alan enf: yüzeysel insizyonel, derin insizyonel, organ ve boşluk) (tdv ilişkili diğer end: pnö, iye, katetere bağlı vasküler enf, bakteriyemi) tüm tdv ilişkili enf içinde 2.sırada CAİ!!! %17 cerrahi hst ise EN SIK %38 ve mort kaynak %65 hastanın kendi florası %31 sağlık personelinin %4 çevre
CAİ S. AUREUS EN SIK!!!!!!!! koagülaz negatif staf enterokok e coli ameliyattan sonraki 30 gün içinde oluşan!!! pürülan drenaj (kültüre bakılmaksızın), yaradan veya yara akıntısından alınan kültürde üreme olması, yarada ısı artışı/ ağrı/ kızarma/ endurasyon cerrahın yarayı açması cerrahın yarayı enfekte olarak tanımlaması HİPEK için postop 30 gün, krk tm için 14 gün CAİ, İNSİZYONEL VEYA ORGANDA/BOŞLUKTA OLABİLİR organ ve boşlukta olunca daha zor kontrol altına almak için girişimsel radyolojiden yararlanılabilir yüzeysel insizyonu açıp negatif basınçlı pansuman sistemine (granülasyon dokusunu geliştiriyor ve neovask arttırıp alanın daha hızlı kapanmasını sağlıyor) geçilir, çözmeye çalışılır deri+ derialtı yumuşak fasya ve kaslar derin %33 organ ve boşluklar yanığa sekonder gelişen yüzeyel enfeksiyonlarda debridman gereksinimi olabiliyor açık karın (open abdomen) daha geniş, fasyaya kadar gelen enf, karın duvarına yapılan dikişler açılır, bu durumda OPEN ABDOMEN KAPAMA SETLERİYLE negatif basınçla kapatılır, birkaç seans yapılır temiz granüle doku olunca cilt dikiliyor, artık fasya dikilemiyor
853
SAFRA YOLLARI MALİGN kolanjiokarsinom her yerinden gelişebilir %60 bifurkasyondan kaynaklı nadirrr ve kötü prognozzz etyoloji: PSK, hepatolitiazis, koledok kisti, HBV HCV, ülseratif kolit (Oİ nedenli), ileri yaş, obezite, bilienterik anastomozlar klinik: sarılık, kaşıntı, kilo kaybı, ateş tanı: USG, BT, MR, MRCP, ERCP, EUS PTK (tanı+tdv, en iyisiiii) maligniteye bağlı tıkanma sarılığı: hilar kcc (klatskin tm), safra kesesi tm, bilier konfluense bası yapan kc tm, pediküler lenfoma!!! ileri evre safra kesesi tm sarılık yapmaz
KOLANJİOKARSİNOM tüm gis ca %3ü 2. en sık hepatobilier kanser rezektabilite %30 prox %67, distal %27, intrahepatik %6 hilar kcc (HK): sağ+sol duktus hepatikus+ bileşke+ana safra yolu 1/3 prox kökenli lokal ilerlemiş safra kesesi tm de (daha çok sağ duktusu) invaze ettiğinde HK gibi davranır ama biyolojik davranışı farklı!! risk fak: PSK, koledok kistleri, ÜK, bilioenterik anastomozlar, rekürren pyojenik kolanjit, kronik tifo taşıyıcılığı, safra yolu parazitleri (klonorşis, opistorşis), torotast, asbest, sigara, OKS, nitrozaminli besinler!!!!!!!!!! klinik: ağrısız sarılık, iştahsızlık, kilo kaybı, kaşıntı, sağ ÜK ağrısı
854
BİSMUTH- CORLETTE SINIFLAMASI TİP1: bileşkenin altı, ana hepatik kanal TİP2: bileşkeye yetişmiş TİP3: bileşke ve sağ hepatik duktus ise 3a, sol hepatik duktus 3b TİP4: bileşke+ sağ ve sol hepatik duktuslarrrr, multisentrikse (en kötü prognoz!!!!) KCC İNFİLTRASYON VE YAYILMA TİPLERİ 1) longitudinal yayılma: yüzeyel, sm, lenfatik, perinöral infiltran tip: sm 6 mm papiller ve nodüler tip: yüzeyel 20 mm İNTRAOP FROZEN İSTENİR!!! CRM+ ise tekrar bir kısmı çıkarılır, yeniden + ise sağ/sol hepatektomiye gidilir!!!! 2) vertikal invazyon: hepatik arter, portal ven
KCC İNOPERABİLİTE KRİTERLERİ komorbid siroz tm, bilat sekonder safra kanallarına yayılmışsa ana portal venin prox ve ayrılma yerinin tümöral invazyonu sağ/sol kc atrofiyle birlikte diğer taraf sekonder safra kanalı tut sağ/sol kc sekonder safra kanalı tut ile diğer tarafın portal ven tut hepatoduodenal ligament dışındaki LN tut!!!!!!!! kc, akc, peritoneal metastaz KCC AYIRICI TANI: postop bilier darlık, PSK, mirizzi send
855
HİLAR KCC PREOPERATİF HAZIRLIK bilier drenaj: tıkanma ikteri- bağ lümeninde tuz eks- mukozal bariyerde bozulma- bakt translokasyon- major hepatektomi sonrası önemli miktarda kuppfer hüc kaybı- endotoksinin spillover (taşma) sonrası alveolar makrofajlarca tutulması- ARDS benzeri sendrom ve sepsis bu nedenler hst major hepatektomi sonrası kc yet değil sepsisten kaybedilir bunu önkemek için internal/eksternal bilier drenaj gereklidir HEDEFLENEN BB DÜZEYİ 2-3 MG/DL !!!!!!! YOKSA AMELİYAT YAPILMAZZZ safra kültürü ve uygun ab perkütan transhepatik BD kateteri boyunca tm yayılımı %5-10 oranında görülmektedir, ancak sağ kalımına etkisi yoktur
HİLAR KCC RADİKAL CERRAHİ TDV İLKELERİ!!!!!!!!!!!!!! genişletilmiş sağ/sol hepatektomi+ S1 rezeksiyonu safra güdüşünde negatif cerrahi sınır genişletilmiş N1 LB diseksiyonu notouch hepatektomi en sık hilar ve perikoledokal lenf nodülleri %30-50 LN+ sağ ya da sol trisektörektomi sağda CRM negatifliği %87 solda %75 mort oranı sağda %7.8 vasküler rezeksiyon ve rekonstrüksiyon: PV rezeksiyonu ve rekonstrüksiyonunun hepatektomi öncesinde yapılması önerilir PV rekonstrüksiyonu, hepatektomi risklerini arttırmaktadır mort %10-20 PVE, PV rekonstrüksiyonu ile birlikte yapılan hepatektomi risklerini azaltmakta hepatik arter rezeksiyon ve rekons tümörsüz cerrahi sınır elde EDİLECEKSE yapılmalı S1 rez varsa 5y sk %46ya çıkıyor %12den KC TRANSPLANTASYONU başlangıçta 5y sk %30-50 ve rekürrens %50 ise rölatif kontrendikasyon!! kc tx sonrası rekürrensi arttıranlar: yüksek CA19-9 düzeyi, PV tut, explant kc tm varlığı irrezektabl intrahep kcc, prognoz ve sk sonuçları kötü olduğundan KC TX ÖNERİLMİYOR
856
SAFRA KESESİ TM gis en sık 5. malignitesi (%2-4) insidans yaşla artar (70-75y pik) K>E tm primer yerleşim yeri: %60 fundus, %30 gövde %10 boyun en sık DİREKT İNVAZYONLA met yapar (kc segment 4b, 5), safra kanalları, duo, kolon etyoloji: kolelitiazis, polip, porselen safra kesesi, anormal pankreatikobilier bileşke, enf, karsinojenler ve çevresel fak (azotolven, nitrozaminler)
kolelithiasis: birlikte olma sıklığı %75-90, epitelyal hiperplazi displazi BOYUTLA RİSK ORANTILI (>3 cm taş, tm riski x10) polip: >10 mm tm riski, eğer >10 mm ve asemp ise (proflaktik kolesistektomi) <10 mm ve semp ise/taş varsa (proflaktik kolesistektomi) porselen safra kesesi: safra kesesi ca görülme sıklığı %4-40, tkr inflamasyon ve safra stazı, asemp hastalarda kolesistektomi endikasyonu vardır anormal pankreatikobilier bileşke: tm olgularının %15-20sinde saptanmıştır (safra kesesi ca daha erken yaşlarda ort çıkmakta) oddi sfinkter disfonk sonucu pankreatik içeriğin safra kesesine geri akımı ile safra stazı, prekanseröz değ)
857
safra kesesi tm klinik: belirti ve bulgular kolesistit ve koledokolitiazisten ayrılamaz (karında huzursuzluk hissi, sağ ÜK ağrı, bulantı- kusma ve kilo kaybı) sarılık klinik bulgu verenlerin 2/3ünde palpabl kitle METASTAZ lenfatik yayılım: ilk olarak sistik LN N1: sistik ve perikoledokal N2: peripank, retroduo, portal, çölyak, superior mezenterik intraaortikokaval LN: M1 hematojen yayılım: safra kesesinden direkt portal vene dökülen küçük venler aracılığıyla kc segment 4B-5e ekstraabdominal yayılım: en sık AKC!! TANI intraoperatif USG BT ve BT anjiografi (volümetri) MRCP PTK kc bx
SAFRA KESESİ TM GÖRÜNTÜLEME USG: %70-80 duy, akustik gölge vermeyen fikse, lümen içine çıkıntı oluşturan polipoid kitle, lokalize duvar kalınlaşması, lümeni dolduran kompleks kitle intraoperatif ise tm kc içi evrelendirilir, major vasküler akslar ile ilişkisi belirlenir, komplet rezeksiyonun gerçekleştirilebilmesi için vazgeçilmezdir öngörülen rezeksiyon tipini %10-40 DEĞİŞTİRİR!!!!!!!! MRCP: koledokta bifurkasyon düzeyinde obs ve prox tüm safra yollarında dilatasyon BT: tm boyutu (komşu organ veya dokulara inv), uzak met daha iyi görülür, cerrahi olabilirlik hakkında daha net bilgi verir BT ANJİOGRAFİ (VOLÜMETRİ) ve sağlam kc bx: kc parankimi, vasküler yapılar ve safra yollarına invazyon yeterli kc volümünün hesaplanması kalacak kc kalitesinin değerlendirilmesi için nontümoral kc bx PATOLOJİ adenoca, papiller, infiltratif ve az diff %5i yassı hüc ca veya adenoskuamöz ca SAFRA KESESİ HİSTOPATOLOJİSİ mukoza: yüzeyde tek sıralı prizmatik epitel ve epitel altında LP musküler tabaka seroza Tis: CIS T1a: lp invazyonu T1b: muskuler tabaka invazyonu T2: perimuzkuler bağ dokusu invazyonu T3: serozayı aşmış/ komşu organ inv (kc inv<2 cm) T4: kc veya komşu organ inv>2 cm (mide, duo, kolon, pankreas, omentum, ekstrahep safra yolları, kc uzak met) lenf nodu tutulmuşsa (N1) evre 3 T1b ve daha yüksek olanlarda rejyonel ln tut oranı %40-80
858
T1a lp’da, kolesistektomi YETERLİDİR!!!! T1b/T2 4B-5 hepatektomi portal lenf nodu diseksiyonu (%15-20) port yeri rezeksiyonu T3te ek olarak frozen+ veya ekstrahep safra yolu tut varsa ekstrahepa safra yolu rezeksiyonu T4 4B-5 hepatektomi genişletilmiş hepatektomi portal lenf nodu diseksiyonu port yeri rezeksiyonu ekstrahep safra yolu rezeksiyonu
ADJUVAN TDV rt: en sık lokal nüks olgularında rt+kt (5-fu): yapılan retrospektif çalışmalarda faydalı olduğu gösterilmiş CERRAHİ TDV KONTRENDİKASYONLARI multipl kc met asit multipl peritoneal met uzak organ met büyük damar tut genel durum kötülüğü kolon, duo, kc direkt invazyonu cerrahi için kesin kontrendikasyonlar arasında yer almamakta!!! prognoz 5y sk %5 ama t1lerde %100!!! başvuru anında uzak organ met olan hst ort yaşm süresi 1-3 a NO TİS, T1a: kolesistektomi T1b,2,3: 4b-5 rez, portal lenf dis, port yeri rez, ekstrahep safra yolu rez T4: hepatektomi/genişletilmiş+portal ln dis N1 hepatektomi/genişletilmiş+ portal ln dis+ ana safra yolu rez!!!
859
ALPPS PROSEDÜRÜ primer ve met kc tm en etkin tdv yöntemi nüks daha az sağ kalım daha uzun yaygın kc tm::::: major hepatektomi sonrası kalan kc volüm (FLR>%30) yetersizliği, cerrahi rez için en önemli sınırlayıcı sebeptir!!!!! yeterli kc volümü (FLR):!!!!! normal kc için %20 steatotik kc için %30 kolestazlı, KT ve sirotik kc için %40 rezektabiliteyi ve kalan kc volümünü arttırma yöntemleri: (amaç R0 rezeksiyon ve hastada kalacak kc volümünün en az %30 olması) cerrahi dışı yöntemler: PVE, RF, KT, TARE cerrahi yöntemler: iki aşamalı hepatektomi; ALPPS prosedürü
ALPPS “portal ven ligasyonu ve kc parankim diseksiyonu” radikal yapılırsa kc yetmezliği olur 1. aşama: sağ portal ven bağlanması, parankim transeksiyonu, remnant lezyonların rezeksiyonu/ablasyonu 1 hafta beklenir (BT volümetri ile FLRV incelemeleri) 2. aşama: tümörlü kc çıkarılması ENDİKASYONLARI: kcc, hcc, safra kesesi tm metastatik kc tm (krk, ib, meme, over, tiroid, böb) AVANTAJLARI: kısa sürede hipertrofi, %50-110 oranına büyüyebilir, rezektabilite artar, sağ kalım artar (inş) bilober tut hst için bir umutturrr DEZAVANTAJLARI: morb ve mort artar
860
koledok alt uç tm, hastada kolanjit yoksa periampuller tm rez (total bb çok yüksek olsa bile) üst uçta ise 2-3e indirilir (PTK ile) sonra ameliyata alınır, yoksa özellikle tip3a kc yet ölürrrr tip 1 ve tip 2 daha iyi prognoz önce porta rez sonra hepatektomi!!!! polip+taş= AMELİYAT taş küçük olsa bile safra kesesi tm, klatskin kadar kötü N2 ve ileri yaşta inop tip 1a, KİS varsa kolesistektomi, yakın takip, preparatlar tkr incelenir
sağ porta bağlanır, bütün porta kanu sol kce gider sol kc büyür (max ilk 3-7. günde) 10-15 gün BT anjio sonucu kc zaten büyümüşse safra yolu, hepatik a. çıkarılır nüks için RF ve USG yapılır
861
Aminoglikozidler, duyarlı bakteri hücresine hızlı bakterisidal etkilidir. Bu etki de bakteri ribozomlarında protein sentezini inhibe etme ve mRNA’daki genetik bilginin doğru okunuşunu azaltma, bozma fonksiyonlarının önemi büyüktür. Bu etkileri yapabilmek için ribozomal 30S alt biriminin mRNA kodlayan bölgesine bağlanırlar. Bu bölge, 30S alt biriminin 16S bölgesidir Burada peptid sentezinin başlangıç basamağı engellendiği gibi peptid zincirinin uzaması da bozulur. lipopolisakkarid yapıdaki magnezyum köprülerini parçalayarak porin kanallarından periplazmik aralığa geçerler. hücre içine girmeleri, içte negatif membran potansiyeli için gerekli elektron transportuna bağlıdır. enerji ve oksijene bağımlı aktif transport mekanizmasıyla olmaktadır. Bu transport, Ca++ ve Mg++ gibi divalan katyonlarla, hiperozmolariteyle, düşük pH’da, anaerop ortamda inhibe olabilir (örn. apselerin anaerop ortamında, idrarın hiperozmolar asidik olması durumunda) aminoglikozidlerin etkisi azalır. Aminoglikozidler sitoplazmik membranı geçtikten sonra polizomlara bağlanarak protein sentezini inhibe eder. Bunun sonucunda antibiyotik transportu hızlanır.
Aminoglikozidlerin en önemli etkinlikleri Pseudomonas’lar başta olmak üzere gram-negatif aerop basiller üzerinedir ve bu etkileri açısından bireysel farklılık göstermektedirler. Gentamisin, netilmisin, tobramisin, amikasin ve isepamisin daha geniş etki spektrumuna sahiptir. Streptomisin Mycobacterium tuberculosis’e etkilidir. Streptomisin Yersinia pestis enfeksiyonlarında, streptomisin ve gentamisin Francisella tularensis enfeksiyonlarında ilk seçenek antibiyotiklerdir. Aminoglikozidlerin, P.aeruginosa, Escherichia coli, Klebsiella pneumoniae gibi bakteriler üzerine önemli PAE olduğu saptanmıştır. Konsantrasyona bağlı bakterisidal etki: Aminoglikozidlerin, yüksek konsantrasyonlarda ilk temasta bakterileri daha hızlı öldürmesini ifade eder. Aminoglikozidlerin konsantrasyona bağlı bakterisidal etkileri, PAE’leri ile birlikte bu ilaçların daha uzun doz aralıklarıyla (örn. günde tek doz) uygulanmasına izin vermektedir. İntarmusküler (IM) uygulandığında hızla absorbe edilir Terapötik endeksleri dar olduğu için kolayca toksik düzeylere ulaşabilirler. Menenjitte dahi BOS’a tedavi edici düzeyde ulaşamazlar. Streptomisin ÖZEL ENDİKASYONLARI: 1) Tüberküloz tedavisinde genellikle izoniyazid ve etambutol ile birlikte 2. sıra ilaç olarak, 2) Bakteriyel endokarditte penisilinlerle kombine olarak, 3) Brusellozda tetrasiklinlerle birlikte, 4) Tularemi ve vebada ilk ilaç olarak kullanılmaktadırlar. Neomisin; Ciddi toksik etkileri nedeniyle ancak topikal olarak veya barsak sterilizasyonu amacıyla oral yoldan kullanılmaktadır.
862
Ancak anaeroplara etkisiz olmaları, farmakokinetiklerinin yaş, renal fonksiyon, ateş, asit ve şişmanlık gibi etmenlerle oldukça değişken olması, nefrotoksik ve ototoksik olmaları, uygulanan dozla serum düzeyleri arasında iyi bir korelasyon olmayışı, terapötik doz aralığının dar olması gibi nedenlerle de dikkatli kullanılması gereken antibiyotiklerdir. Genitoüriner veya gastrointestinal sistemle ilgili ameliyat olacak kalp kapak defekti olan hastalara ampisilin ve gentamisin profilaktik olarak kullanılmaktadırlar. Hastanede gelişen pnömonilerin etiyolojisinden genellikle gram negatif basiller sorumludur. Bu pnömonilerin ampirik tedavisinde antipsödomonal penisilin veya sefalosporinle kombine olarak, 2) Nozokomiyal bakteriyemilerin tedavisinde kombine olarak, 3) Hastanede yatan hastalarda ürolojik cerrahi bir işlem sonucu veya ürogenital anomalisi olanlarda çoklu dirençli bakterilerin etken olduğu ağır ürogenital enfeksiyonların tedavisinde kombine olarak
: Anaerop bakterilerde aminoglikozidlere karşı intrensek direnç mevcuttur. Aminoglikozidlere karşı bakterilerde gelişen direnç; 1) Ribozomal direnç; streptomisine karşı gelişen direnç 2) Membran geçirgenliğinde azalma ve/veya efluks pompalama; anaeroplardaki aminoglikozid direnci bu mekanizmaya örnektir. Doğada yaygıın değildir. 3) Aminoglikozidleri modifiye edici enzimlere bağlı gelişen direnç; aminoglikozid direncinin en sık ve en önemli mekanizmasıdır. Aminoglikozid yapısını asetilasyon, adenilasyon veya fosforilasyon mekanizmalarıyla inaktive eder. Amikasin bu enzimlere en az duyarlı aminoglikoziddir ve ilk tercih edildiği durumlarda da önemli bir direnç gelişmediği bildirilmektedir. NEFROTOKSİSİTE, OTOTOKSİSİTE ve NÖROTOKSİSİTE’dir. Aminoglikozidler; irreversibl vestibülotoksik ve kohleotoksiktir. En fazla streptomisin Uygulanan ilaç miktarı ve süresine bağlı olarak ototoksisite olasılığı artmaktadır. Bununla birlikte bakteriyemi, hipovolemi varlığı, ateşin şiddeti, karaciğer yetmezliği toksisiteyi artıran diğer risk faktörleridir. Vestibüler toksisite gelişen hastalarda önce baş ağrısı, sonra kulak çınlaması, vertigo, nistagmus ve ataksi gelişmektedir. İşitme kaybı meydana gelirse öncelikle yüksek frekanslı seslere karşı gelişir, sonra tam sağırlık ile sonuçlanabilir. İşitme azlığı geç fark edildiği için hastalar mümkünse odiyogramla izlenmelidir. Hastalarda vestibüler ve kohlear toksisiteden biri saptanmakta olup iki toksisite aynı anda izlenmemektedir. Nörotoksisite; oldukça nadir görülmektedir. Nöromüsküler blokaj, aminoglikozid serum konsantrasyonunda ani yükselme, hipokalsemi, hipomagnezemi, kalsiyum kanal blokeri kullanımına aminoglikozid kullanımının eşlik ettiği durumlarda gözlenebilmektedir. Aminoglikozidler içinde neomisin en nörotoksik olandır.
863
TETRASİKLİNLER 30S alt birimine reversibl bağlanırlar. t-RNA’nın ribozomal akseptör bölgeye tutunmasını, dolayısıyla peptid zincire yeni aminoasitlerin eklenmesini önler. Lipofilik olan tetrasiklinler, hidrofilik olanlardan daha aktiftir. Bu nedenle minosiklin ve doksisiklin en aktif olanlarıdır.
864
TETRASİKLİNLER 30S alt birimine reversibl bağlanırlar. t-RNA’nın ribozomal akseptör bölgeye tutunmasını, dolayısıyla peptid zincire yeni aminoasitlerin eklenmesini önler. Lipofilik olan tetrasiklinler, hidrofilik olanlardan daha aktiftir. Bu nedenle minosiklin ve doksisiklin en aktif olanlarıdır. Penisiline dirençli gonokoklar genellikle tetrasiklinlere de dirençlidir. kısa etkili: tetrasiklin uzun etkili: doksisiklin BOS konsantrasyonları yetersizdir. Fetusa ve anne sütüne geçer, kemik ve dişlerde birikirler. Demir preparatları, antiasitler, süt ve süt ürünleri tetrasiklinlerle şelat oluşturarak emilimlerini azaltır. Doksisiklin ve minosiklin esas olarak dışkı ile diğerleri ise renal yolla atılır. Renal yetmezlikte doksisiklin dışındakilerin kullanılması önerilmemektedir. Gebelerde ve 8 yaş altındaki çocuklarda kalıcı yan etkileri nedeniyle kontrendikedir.
Tetrasiklinlerin ilk seçenek olduğu hastalıklar  Bruselloz (rifampisin veya gentamisin ile birlikte)  Kolera  Klamidyal enfeksiyonlar (psittakoz, trahom, pelvik inflamatuar hastalık, nongonoksik üretrit)  Leptospiroz  Granüloma inguinale  Borrelia recurrentis  Riketsiyozlar Salmonella, Shigella, E.coli suşlarında plazmidle aktarılan dirence sık rastlanır. Klebsiella, Pseudomonas, Proteus türleri de tetrasiklinlere dirençlidir. Stafilokok, streptokok ve enterokok enfeksiyonlarının tedavisinde yüksek orandaki direnç nedeniyle tetrasiklinlerin yeri yoktur. Bunlardan en önemlisi “efluks” denilen, ilacın hücre içinden enerji bağımlı olarak uzaklaştırılmasıdır. Escherichia coli (tetB) ve Staphylococcus aureus (tetK)’daki direnç bu şekilde ortaya çıkar. Bir diğer mekanizma ribozomal korunmadır. Tetrasiklinlerin ribozomlara bağlanamamaları nedeniyle meydana gelen bu direnç örneğin Neisseria türlerinde görülür (tetM). türlerinden birine direnç gelişirse diğerleri de bu dirençten etkilenir, ancak bu çapraz dirençten en az etkilenenler doksisiklin ve minosiklindir.
865
Özefagus ülserleri ve retrosternal ağrı gelişebilir. Yatmadan hemen önce ve az su ile alınması durumunda bu yan etkiler daha sıktır. Yiyecekler bu belirtileri azaltabilir ancak tetrasiklinlerin elimini de %50 ye kadar azaltır. Doksisiklin emilimi yiyeceklerden etkilenmez. ı pseudomembranöz kolit de görülebilir. Minosiklin ve doksisiklin tama yakın absorbe olduğundan barsak florasını diğerleri kadar bozmaz. Oral veya vajinal kandida enfeksiyonuna da yol açabilirler
Tetrasiklinler yeni oluşan diş ve kemiklerdeki kalsiyuma kolayca bağlanır ve birikir. Diş ve kemiklerde kahverengi lekelenme meydana gelir. Bebek ve sekiz yaşın altındaki çocuklarda dişlerin mine ve dentin tabakalarında hipoplaziye dolayısıyla kalıcı dişlerde gelişme bozukluğuna neden olurlar. Bu yan etki doz ile ilişkilidir. Erişkinlerde görülmez. Gebelikte tetrasiklin kullanımı ile fetal diş ve kemiklerde renk değişikliğine ilaveten gelişme bozukluğu ve kemik deformiteleri de olabilir. Nefrotoksisite: Böbrek fonksiyon bozukluğu olanlarda yüksek dozda ve uzun süreli kullanımda asidoz, azotemi, hiperfosfatemi ve elektrolit denge bozukluğu gelişebilir. Bu yan etkilere doksisiklinde daha az rastlanır. Alerjik yan etkiler: Nadiren ürtiker, anjioödem, eksfolyatif dermatit gibi yan etkiler görülebilir. Özellikle doksisiklin ve demeklosiklin ile fotosensitive gelişmesi sonucu cilt renginde koyulaşma, dermatit meydana gelebilir. Direk güneş ışığından kaçınmak, güneş koruyucu giysiler kullanmak bu etkiyi azaltır. En sık görülen yan etki vestibüler toksisiteye bağlı olarak gelişen vertigodur. Doz ilişkili olan bu yan etki kadınlarda daha sık görülür. Tromboflebit: Intravenöz yoldan uygulamada tromboflebit gelişebilir.
866
CAİ İÇİN RİSK FAKTÖRLERİ ileri yaş, asit, malnut, obezite, dm, hipokolesterolemi!!!, sigara, uzak enfeksiyon, steroid kullanımı, immunsup, kr inflamasyon, açık yaralar, staf aureus ile kolonizasyon, rt, postop anemi uzun hastane yatışı, yetersiz hazırlık (kişisel hijyen, kılların alınması, deri dezenfiksiyonu), yanlış ab tdv, intraoperatif hipotermi (hastalar ısıtılır!!!), intraop hipoksi ve intraop hipotansiyon acil cerrahi, el yıkamama, deri antisepsisi, ameliyat süresi, antimikrobial proflaksi, ameliyathane ventilasyonu, sterilizasyon yetersizliği, cerrahi alanda yabancı madde, dren kullanımı, cerrahi teknik (yetersiz hemostaz, yanlış drenaj, aşırı elektrokoter kullanımı, aşırı ölü boşluk hastanın cildi klorheksidinle iyice yıkanıp sonra batikonlanıyor dezenfeksiyon hemen ameliyat öncüsü yapılıyor ameliyat süresi arttıkça ab proflaksisi de arttırılır drenin risk yapma sebebi: batın içi ve dışı arasında yol oluşturması
TEMİZ YARALAR!!!!!!!!!!!!! florasız organ, organ lümeni açılmaz kasık fıtığı onarımı, tiroid kesisi, plastik cerrahi, kvs cerrahi, kraniotomi, ortopedi (protezsizzz) cai riski minimal eksojen bulaş (en sık s. aureus) cai oranı <%2 proflaktik ab kullanımı bile gerekmeyebilir
867
TEMİZ KONTAMİNE!!!!!!!!! elektif ve kontrollü bir şekilde kolonize organ, vücut boşluğunun açılması endojen kaynaklı solunum, sindirim, genitoüriner sis kolesstektomi, elektif bağ rez (sigmoid kolektomi), pul rezeksiyon, ürolojik girişimler, ortopedik protezler!!, jinekolojik girişimler (TAH) orofarenksi açan baş boyun kanserleri inf bulgusu yok cerrahi antisepsi sağlanmış olağan dışı kontaminasyon yok cai oranı %5
KONTAMİNE YARALAR!!! açıkça enf yok ama gros kontaminasyon bağ perforasyonu!!!, penetran yaralanma veya gros kontaminasyon olan elektif bağ ameliyatları gangrene apandisit perf, batın içi püyle dolu, ilk başta içerisi yıkanırrrr açık kalp masajı!! gis üriner enf ile ürolojik girişim cai oranı>%10
868
KİRLİ YARALAR!!!!!! aktif enf+ cerrahi girişim akut bakteriyel peritonit intraabd abse nedenli laparotomi devitalize doku içeren eski travmatik yara klinik infeksiyon perfore organ cai oranı<%40 olmalı gangrene apandisit perf, batın içi püyle dolu, ilk başta içerisi YIKANIR
CAİ ÖNLEMEEEE ameliyat bölgesi traşı etmemek gerekir (küçük cilt abrazyonlarına, olası bakteriyel kolonizasyona yol açmakta ve cai riskini arttırmakta) mutlaka traş gerekiyorsa ameliyattan hemen önce ve elektrikli makine, kıl dökücü kremler (hastanın alerjisi yoksa) kullanılmalı!!!! preoperatif sigara içimine 6-8 hf ara verilmesi (kesmek veya %50 azaltmak) cerrahi alan inf riskini azaltır, sigara anastomoz kaçağı riskini arttırıyor obez hastalarda cai oranı %15 olası fak (antimikrobial proflakside doz yetersizliği, proflaktik antibiyotiğin geç uygulanması, antibiyotiğin yağlı dokulara yavaş penetrasyonu, glukoz intoleransı, tip 2 dm) doku hipoksisi yetersiz antibak temizlik postop enteral beslenme ve TPN CAİ ve diğer komp riskini azaltır erken postop TEB yüksek riskli hastada, infeksiyöz komp riskini azaltır perioperatif oksijen desteği, FiO2 0.8 cai riskini azaltır (oksijen, mo fagositozla eradikasyonunu sağlayan oksijen ürünlerini arttırır) yara iyileşmesi üzerine bir etkisi yoktur!!! intraoperatif hipotermi; cai riskini arttırır, yara iyileşmesini etkiler, hast yatış süresini uzatır
869
hipotermi vk’ye yol açar, düşük o2 basıncı (kollajen depolanmasında azalma, nötrofillern oksidatif temizliğinde azalma), immun disfonk sonuç: ısıtma cerrahi alan inf azaltabilir intensif insülin tdv (kan şekeri<110 mg/dl) kritik cerrahi hastalarda morb (infeksiyöz komp dahil) ve mort azaltır anastomoz kaçağı yapar dm yara iyileşmesini de azaltır dm
cerrahi alan inf önlenebilirdir iyi cerrahi teknik, uygun asepsi ve antisepsi etkileri risk fak modifkasyonu ab proflaksisi (ameliyat öncesi başlanmalıdır, iv yol en uygunudur tek doz yeterli) sefazolin 1-2 gr iv hasta ameliyathaneye çağrıldığında anestezi verilmemeli, (kesiden 30-60 dk önce verilmeli) enterokok direnci gelişmesin diye 3kss, bl-bli, karbapenemler kullanılmaz ÖNLEMLER: uygun ab kullanımı, normotermi, oksijenizasyon, öglisemi, kılların uygun alınması
870
karbapenem dirençli klebsiellalar başımıza bela covid aşılarında daha fazla: zona zoster, LAP!! diğerleri hastalığı geçirenlerde daha fazla KKKA, hanta virüs, kuş gribi, batı nil ateşi, ebola, zika, domuz gribi 2009 (H1N1 artık insan gribi oldu), SARS, MERS, covid19, maymun çiçeği inspanyol gribi sırasında penisilin yoktu 21.yy enfeksiyonları zoonoz, 1980den bu yana yeni enf (HIV, KKKA, SARS, MERS, ebola, zika 2014-2015, sarscov2) kara veba 200 mn sarı humma 150k hiv aids 25-35 mn kolera 1 mn üçüncü veba 12 mn ispanyol gribi 45-50 mn ebola 11k 2014 mers 250 sars 770 covid 19 6.5 mn ölüm 1)hiv aids 25-35 mn 2) third plague 12 mn 3) covid19 6.5 mn İNTERNET SİTELERİ who ecdc cdc tc sağlık bakanlığı ourworldindata seyahat sağlığı (tr hudut ve sahiller) klimik türk mikrobiyoloji cemiyeti halk sağlığı uzmanları derneği türk tabipleri birliği
eradike edilenler: çilek, polyo BATI NİL ATEŞİ: menenjit, döküntü, kargaları da öldürüyor, eski dünya hst EBOLA: hiç açık kalmayacak şekilde kıyafet, saar yazılır üstüne, 4 saatte bir değiştirilmeli, soyunurken dezenfektanla soyunur SARSCOV: yarasadan bulaş, kendi kendine yok oldu, çinde, 8 bin kişiyi etkiledi, 800 ölüm, ölüm oranı %9.5, nozokomyal bulaş %30, en son 2004te, kendi kendine yok oldu MERSCOV: yarasa kaynaklı deveden bulaş, devam ediyorrr, suudi arabistan, mort oranı %35, inküb süresi 3-14 gün, yüksek ATEŞ, PNÖMONİ, boğaz ağrısı, kuru öksürük, sol yetmezliği, kas ve eklem ağrısı ve baş ağrısı, BY KUŞ GRİBİ (H7N9): insan gribinde normalde res üsy iken bunda ASY, pnömoni yapar, özellikle H5, insandan insana bulaş daha kötü CORONAVİRÜS: çin, omikron çok şiddetli ama şiddetini aşı azalttı, inaktif aşı işe yaramıyorsa enfeksiyonu geçirmediyse veba salgını avrupaya 25 yılda ulaştı (ortaasyadan avrupaya) kızamık: amerikada eradike olmuştu türkiyede yılda 4 vaka çıkacak kadar azaldı 2010larda bulgaristandan başlayarak, fransa'ya, şimdi de bizde var
871
cerrahi ve RT lokal tdv medikal onkoloji, kemoterapi sistemik kontrol başarı şansı 1. ameliyatta en yüksek cTNM (ameliyat öncesi klinik evreleme) rTNM (rekürrens evrelemesi) yTNM (RT görmüş hali) uTNM (ultrasonla evreleme) tm ameliyatı sonrası 1 ayda CA yükselmesi lokal nüksü veya metastazı işaret eder, prognostik fak, ameliyat sonrası takipte kullanırız ameliyat sonrası ilk 3-4 hf dönemde protein hasarı olduğu için ölçülmez, yalancı yüksektir kolon kanseri tanısında kolonoskopi (bx kullanılıyor %84-96 adenokarsinom) %4-6 iee melanom, leimyosarkom mikroöz patolojisi, makroöz neye benzediği sistemik evreleme için kolon için başlangıçta çift kontrastlı torakoabdominal BT, rektum için MR (lokal evreleme) istenir kcde kuşku olursa kc spesifik MR isteriz hem akc hem kcde kuşkulu lezyon PETBT kuşkulu lezyon= hipodens prenabilittion (ameliyat öncesi hazırlık) ameliyat sonucunu olumlu yönde etkiler tm biomarkerları: CA19-9, CA125 (periton met, over met, karsinoemb antijen, gis tm %60-70 doğruluk) lab değerlendirmeleri organ fonk için KT, RT, cerrahiden sonra PETBT çektirmek için 2-3 hf geçmesi lazım, daha erken çekilirse inflamatuar hücrelerden dolayı yalancı pozitiflik (şeker kullanırlar)!!!!!
primer tm çıkarırsak metastatik tm de met yapabilir klinik evreleme ile patolojik evreleme birbirine uyumlu olmalı ADJUNKTİF TDV: pre/post op KT, RT, immunoterapi (özellikle akc, kolon ca cerrahi sonrası 1 kür adjuvan) KÜRATİF VS PALYATİF CERRAHİ: an blok rezeksiyon, sitoredüksiyon (PK, tm azaltıcı ya da tm hücre yok edici cerrahi) REKÜRRAN YA DA MET HST: cerrahi (nüks hst için de söz konusu eğer primer kontrol altındaysa!!!), KT, RT küratif cerrahi yapmadıysak metastatik ya da tamamlayıcı denir
872
THRESHOLD CONCEPT tüm epi ca tdv bir eşik dozu var eşik doz aşıldıysa risk artar (toks, morb) ya da ağır komp oluşur kazanımla orantısız (lokal kontrol, mort) cerrahi: lokal marjin, LN diseksiyon uzanımı, sağlıklı organ zarar görebilir, fissür, abse, damar yaralanması, kanama RT: doz, portal uzanımı, radyasyon enteriti-koliti-perforasyon-nekroz-fistül KT: doz, süre, doğru seçim
!!!!!!!!!!!! primer tm an blok rezeksiyonu kanserli organ ve mezenteri tümörsüz sınırlarla geniş rezeke edilir tüm makroskopik hst çıkarılmalı prognoz hastada kalan tm dokusuyla ilişkili tm ile devamlılık gösteren organ yapı dokular da rezeke edilmeli insizyonel bx alanı rezeksiyonun içine alınmalı tm uzanımının olduğu dokuları ayırmadan/bölmeden diseksiyon cerrahi aletlerin ve tekniğin uygun kullanımı tm kırıntılanması, yırtılması, perforasyonu tümörlü planın ihlali olmamalı anatomik 3 boyutlu diseksiyon tm cerrahisi KOMPARTMAN CERRAHİSİDİR en az direnç gösteren planlarla ilerle önce mobilizasyonu kolay olan kısımdan diseksiyon “çıkar çıkmaz” palpasyonu yanıltıcı, fiksasyon hissi GÜVENİLİR DEĞİL tm kritik yerleşimi ENGEL DEĞİL, vital yapıyı tuttuğu anatomik olarak DEMONSTRE edilmelidir CERRAH TM ORGAN MERKEZİNDE İYİ, RT PERİFERDE MODERN ONKOLOJİ TAMAMLAYICI OLMALI
873
küratif (sınırlar negatif) cerrahi sonrası yeniden tm oluşabilir definitif işi bitiren cerrahi palyatif (küratif yapamıyorsak bazı tm tıkanma olmasın diye stoma yapmak, pasajı sağlamak, bypass yapmak) sitored met hst acil rehab/rekons vasküler erişim intramukozal karsinom (kis)
mukoza, musk mukoza, submukoza, musk propria, subseroza, seroza T1 submukozaya önemli yer muskularis mukoza altında lenfatik, arteriel, venöz damarlar var T3 muskularis proptia kat eder a,b,c,d (çok girmişse d) serozaya az kalmış T4 serozaya ulaşmış HANGİSİ KOLON CA GÖRÜLMEZ (obs, kanama, tenezm hepsi olur)!!!!!! t1de lenfatiklere gitme oranı %2-5, t4 %60-80 çekumun önü serozalı arkası serozasız t3 (serozasız kısımda, t4 serozalı) dif azaldıkça, tomurcuklanma arttıkça (kümelenme) invazyon artar RP organların kanserleri daha kolay yayılır met varsa ameliyattan sonra yaşam %40 yoksa %80 EN GÜÇLÜ PROGNOSTİK FAKTÖR LENF NODU TUT OLUP OLMAMASIDIR!!!!! ANBLOK REZEKSİYON VEYA NO TOUCH TEKNİĞİYLE AMELİYAT!!!!
874
neoçekal bölgedeki çekum kanseri ileokolik boyunca mezenterde yayılmayı seviyor (geniş mezenter+sağ kolektomi) hepatik fleksuradaki ise hem sağ kolik artere hem de orta kolik artere gider (genişletilmiş sağ kolektomi+ arteriel sistemin beslendiği alan patologa götürülmeli) tm yerleşimi de prognostik faktördür splenik fleksuradaki bir tm sol kolik artere ve orta kolik artere gider (segmenter rez YAPMA, ikisinin de beslediği mezenterik havuzu lenfadenektomi ile MEZOKOLİK EKSİZYON) sol kolik arter içi boş lenf nodlarına gidebiliyor
metastatik hst varsa önce KT ile başlanır rektum kanserinde met varsa KT, RT, cerrahi kolokolonik veya kolorektal anastomoz hastalık sınırlıysa cerrahi ama sınırlı+ LN tut, marjin infilt neoadj KT/RT yapılmalı serozasız (çekum sağ sol kolon) tm daha saldırgan olduğundan HEM KT HEM RT verilir evre küçülttükten sonra cerrahi
875
YAYILIMIN ARAŞTIRILMASI toraks grafisi usg BT (spiral, abdominopelvik) nükleer MR arteriografi iv ürogram monoklonal antikorlar PET tm markerları
PREOP HAZIRLIK bağ temizliği (distal ve prox, oral temizleyici, lavman) antibiyotik proflaksisi DVT proflaksisi (pul emboli ölümcül, dmah preop 2 saat!!!!! aspirinle DEĞİL) nutrisyonel destek (VKİ<20, son 6 ayda %15-20 kilo kaybı kötü prog) koag durumu yandaş hst (CRP>10, albumin düşüklüğü, risk skorlaması ve yönetimleri)!!!!
876
N1= parakolik, epikolik, mezenter, apikal (prinsipal) geniş mezenter eksiyoznu yapılmalı (TOTAL MEZOKOLİK EKSİZYON, vasküler kök a, prinsipal a. bağlanır) N2= büyük arter kökünde apikal 12-16 LN MUTLAKA ÇIKARILMALIDIR evre 4: txnxm1 evre 3: lokal ileri, N1-3 evre 2: t3, t4 evre 1: t1, t2 ajcc, astler coller eş değeri
t1: submukoza t2: m propria t3: subseroza, perikolik, perirektal doku t4: seroza ve bitişik yapılar düşük risk: düşük grade (G1,2) +N0 yüksek risk: G3,4 +N1 t4a: visseral periton perf YOK t4b: visseral periton perforasyonu, <2 mm ise mikrometastaz mi n1 m1 tm nodülü <3 mm ise devamlılık göstermeyen uzanım, T3 plato çizdiği yer 12-15 ln arası bu yüzden bu kadar çıkarıyoruz, doğru poz ve neg için!!!!!!!!!!!! KSİLEN İLE TEMİZLEME ÇOK İYİ SAPTANIR, ZOR YAPILIYOR, PAHALI, lenf nodunu yağdan ayıklamak lazım, iş gücü H&E: kolay, ucuz ama EFEKTİF DEĞİL T2N0 bazısının kötü seyretmesi evre göç fenomeni, az ln dis bağlı yanlış negatiflik sonucu olur LN VARSA KT VERİLİR <5 mm bir blok bir kesit >5 mm için her 0.5 mm fazlasında bir blok ve kesit fazla mikromet odakların prognostik anlamı şu an belirsiz sentinel ln yararlı bu gerçekleştirilemiyorsa tm drenajının ilk hedefi olan bölge üzerinde yoğunlaşmalı
877
ligatür, cerrahi bağlama diseksiyon vasküler beslediği sapın tam ana atar damara girdiği yerden bağlanmalı ki yeteri kadar LN ve mezenteri çıkaralım primer organ+ drene olmayı sevdiği mezenter ve LN çıkar+ arter köklerinden kontrol sağla MR BT TNM YETERSİZ, MOLEKÜLER GENETİK ANALİZ DAHA ÇOK ÖNEMLİ KT YANITI TM KARAKTERİYLE İLGİLİ
TARTIŞMALI ZOR KONULAR mikromet klinik anlamı ekstensif lenfadenektominin onkolojik sonuçlar üzerindeki etkisi pelvik tümörlerde lateral lenfadenektominin rolü tm lenfovaskğler sis hakkında kliniğe katkı sağlayan araştırmalara destek açıklaması güç tm implantasyonları için ne yapabiliriz kalıtsal doğası zaten aşırı agresif olan karsinomlar için yeni ek tdv geliştirilmeli mi tm biyolojik karakter değ tdv ayak uyduramıyor
878
TETRASİKLİNLER Jarisch Herxheimer Reaksiyonu: spirotekal hastalıklarda tedavi ile birlikte ateş, döküntü, başağrısı, lökositoz, cilt lezyonlarında alevlenme ile kendini gösteren bir reaksiyondur Önlemek için steroid kullanımı önerilebilir. Öncesinde asetaminofen kullanımı belirtileri hafifletebilir, süresini kısaltır.İ K vitamini sentezi azalır ve kanama eğilimi meydana gelebilir. nefrojenik diyabetes insipitus GLİSİLSİKLİNLER çok geniş bir antimikrobiyal spektrum ve tetrasiklin direnç mekanizmalarına karşı dayanıklılık sağlamaktadır. Bakterilerin 30 S ribosomal ünitesine bağlanır. Ribozomlara bağlanma tetrasiklinlerden 5 kat daha güçlüdür. Bakteriyostatiktir. Proteus, Pseudomonas ve Morganella türlerine etkili değildir. tüm vğcut sıvılarına iyi dağılır. İleri dönem karaciğer yetmezliğinde doz ayarlaması gerekir. Böbrek yetmezliğinde doz ayarlaması gerekmez. : Klasik tetrasiklinlerden farklı olarak Oral biyoyararlanımı sınırlı olduğundan İV kullanılır. En önemli mekanizma tigesiklinin aktif eflüks pompa sistemi ile dışarı atılmasıdır. En sık advers etkileri bulantı (%26), kusma (%18) Karaciğer fonksiyon testlerinde geçici yükseklik, asteni, anemi, başağrısı, flebit, döküntü görülebilir. Gebelerde kullanımı kontrendikedir. Diş gelişimi aşamasında kullanılmamalıdır. P450 sistemini etkilemez
TRİMETOPRİM SÜLFOMETAKSAZOL Kısa veya orta etkili sülfonamidler (Sulfisoxazole ve sulfamethoxazole) uzun etkili sülfonmaidler (sulfadoxine), GİS’e sınırlı sülfonamidler (Sulfaguanidine, sulfathalidine, Salicylazosulfapyridine) ve topikal sülfonamidler (sülfadiyazin) olarak gruplara ayrılır. Metabolik yolda hem PABA’nın yerini alarak hem de PABA’dan dihidropteroik asit sentezi için gerekli olan dihidropteroat enzimiyle yarışma göstererek folik asit sentezini engeller. Enterokoklar ve Pseudomonas aeruginosa’ya etkisizdir. Tüm vücut dokularına oldukça iyi dağılır. glomerüler filtrasyon ve tübüler sekresyonla böbreklerden atılır. sülfonamidlerin düşük afinite gösterdiği, değişik dihidropteroat sentetaz enzimi sentezlerler. Bu enzim sentezi, sıklıkla plazmid kontrolündedir İdrarda glukoz varlığını saptama amacıyla kullanılan Benedict testinde yanlış pozitifliğe neden olurlar. Bulantı, kusma, döküntü, ateş, sarılık ve hepatik nekroz, serum hastalığına benzer tablo yapabilir. Kristalüri ve sülfonamid kristallerinin böbrek tübüllerinde birikimiyle tübüler nekroz görülebilir. Aplastik anemi, agranülositoz, trombositopeni ve lökopeni yapabilir. Glikoz 6 fosfat dehidrogenaz eksikliği olanlarda akut hemolitik anemiye yol açabilir. Gebeliğinin son dönemindeki ya da emziren annelerde kullanıldığında yenidoğanda kernikterusa sebep olabilir. Ayrıca uzun etkililerde daha fazla olmak üzere vaskülit, eritema nodozum, eritema multiforme (Stevens Johnson sendromu dahil) nadiren anafilaksi gibi yan etkiler görülebilir.
879
sülfonamidlerin yaptığı folik asit sentez inhibisyonuna katkıda bulunur. Tetrahidrofolata dönüşümünü engeller ve sonuçta pürin ve DNA sentezi engellenmiş olur. Treponema pallidum, Mycobacterium tuberculosis, Mycoplasma türleri ve çoğu anaerop bakteriler TMP’a dirençlidir. Oral alımdan sonra hızla, tama yakın absorbe olur. Dokulara geniş bir şekilde dağılır. Tek başına en önemli kullanımı E.coli ve diğer Enterobacteriacea ailesindeki bakterilerin yaptığı komplikasyonsuz üriner sistem enfeksiyonlarıdır. Türkiye’de tek başına preparatı yoktur 1- Plazmid ya da transpozonda bulunan genler tarafından TMP’e dirençli yeni bir dihidrofolat redüktaz enzimi sentezlenmesi 2- Bakteriler tarafından aşırı miktarda dihidrofolat redüktaz enzimi sentezlenmesi 3- Bakterinin TMP’e geçirgenliğinin kaybı İSTENMEYEN ETKİLERİ: En sık görülen yan etki, kaşıntı, maküler ve morbiliform döküntülerdir. Nadiren kemikiliği baskılanma belirtileri olabilir. Folik asit eksikliğini kolaylaştırır. Metabolik yolda, TMP, dihidrofolat redüktaz enzimini, SMZ dihidropteroat enzimini inhibe ederek folik asit sentezini ve dolayısıyla nükleik asit yapımını engellerler (Şekil 2). Tek başlarına bakteriyostatik, birlikte kullanıldıklarında ise birçok bakteriye karşı yüksek oranda bakterisidal aktivite gösterir. Dihidropteroat sentetaz (sülfonamidler tarafından inhibe edilir) Dihidrofolat redüktaz (trimetoprim tarafından inhibe edilir)
Özellikle toplum kaynaklı MRSA kökenleri, TMP-SMZ’a duyarlıdır. P.jirovecii 55 pnömonisinde ve Stenotrophomonas maltophilia enfeksiyonlarında ilk seçenek olarak kullanılmaktadır. çoğu bakteride TMP-SMZ’e karşı direnç gelişmiştir. E.coli, Salmonella ve Shigella türleri başta olmak üzere çoğu Enterobacteriacea üyesinde ve S.pneumoniae, H.influenzae gibi solunum yolu patojenlerinde direnç oranları %20’nin üzerinde olduğundan duyarlı olduğu antibiyogramla gösterilmedikçe tedavide ampirik olarak kullanılmamalıdır. Pseudomonas aureginosa invitro dirençlidir. Duyarlı mikroorganizmaların neden olduğu kronik veya tekrarlayan üriner sistem enfeksiyonları, akut pyelonefrit ve sistit tedavisinde kullanılır. Artan direnç oranları nedeniyle ampirik olarak kullanılmamalıdır. Prostat salgısında biriktiği için prostatitde etkilidir. Orşit ve epididimitte de etkilidir. AIDS olsun veya olmasın immünyetmezlikli hastalarda P.jirovecii pnömonisinin tedavisinde ve profilaksisinde son derece etkindir, kullanılır. Toplum kaynaklı MRSA’ya bağlı yumuşak doku enfeksiyonlarında duyarlı bulunduğunda tedavide kullanılabilir. Uzun süreli kullanımda folik asit kullanımının da bozulduğu gözlenmiştir. Lökopeni, trombositopeni ve granülositopeni görülebilir. İnsanlarda TMP’in teratojenik etkisi net olarak gösterilememiştir ancak gebeliğin erken dönemlerinde kullanan annelerin bebeklerinde nöral tüp ve kardiyovasküler defektler görüldüğü bildirilmiştir.
880
FOSFOMİSİN Bakteri duvar sentezindeki ilk adımı katalizleyen enzim olan piruvil transferazı inhibe eder. Pseudomonas aeruginosa ve Acinetobacter suşları daha dirençlidir. çapraz direncin az olduğu görünür. NİTROİMİDAZOLLER . 5-nitroimidazollerin etki edebilmeleri için invivo olarak sitotoksik ara ürünlere dönüştürülmeleri gerekir. Küçük molekül ağırlıklı ve iyonize olmayan fazla lipofilik bileşikler oldukları için tüm mikroorganizma hücrelerine pasif difüzyonla kolayca girebilirler. Etkinlikte anahtar rol ilacın nitro grubunun indirgenmesidir. Oluşan bu toksik ara ürünler ve/veya serbest radikaller hücre DNA’sına bağlanıp hasar oluşturarak hücre ölümüne yol açarlar. Metronidazolün bakterisid etkisi hızlıdır ve bakterilerin inokulum miktarından veya büyüme hızından etkilenmez. Actinomyces ve Propionibacterium türlerine büyük oranda etkisizdir. Aerop bakterilere ve fakültatif anerop bakterilerin çoğuna da etkisizdir. Tüm vücut dokularına ve sıvılarına geçişi iyidir. Ağır böbrek yetmezliği dışında doz ayarlaması gerekmez. Parazitik enfeksiyonlar Anaerobik bakteriyel enfeksiyonlar: Anaerop enfeksiyonlar için genellikle metronidazol altın standarttır. Yalnız alt solunum yolu enfeksiyonlarında klindamisin ve penisilinden daha az etkili bulunmuştur. Anaerop etkenlerin saptandığı infeksiyonlar genelde mikst enfeksiyonlar şeklinde seyrettiğinden gerektiği durumlarda tedaviye aerobik bakterilere etkili olan uygun ajan eklenmesi unutulmamalıdır.
NİTROFURANTOİN Bakterilerde bakteriyel nitroredüktaz varlığı ile uyumluluk gösteren etkili ara ürünler oluşur. Bu ara ürünler bakteriyel ribozomlara tutunarak protein sentezini inhibe eder. Bu ürünlerin DNA hasarından da sorumlu oldukları saptanmıştır. birden çok alanı etkilemesi nedeniyle klinik olarak önemli oranda direnç görülmemektedir. Antibakteriyel etkinlik asidik ortamda daha yüksektir. İlacın yiyecekler ile birlikte alımı emilimini artırmaktadır. Böbrek yetmezliği olan hastalarda kullanılmamalıdır(CCR<40ml/dk). r. E. coli ile oluşan enfeksiyonlar tedaviye iyi cevap vermektedir. Proteus ve Pseudomonas tarafından oluşturulan enfeksiyonlarda ise cevap zayıftır. Nitrofurantoin ile akut piyelonefritli hastalarda yeterli plazma düzeyi oluşturamaması nedeni ile tedavi süresince bakteriyemiler görülmekte ve tedavi yetersizlikleri ile sonuçlanmaktadır. Bu nedenle piyelonefrit tedavisinde nitrofurantoin kullanılmamalıdır. Ateş, artralji ve ağrılı döküntü ile karakterize olan Sweet’s Sendromu da nitrofuratoin tedavi sırasında nadir de olsa gözlenmiştir. Nitrofurantione bağlı pulmoner reaksiyonlar hemolitik anemi (glukoz-6-fosfat dehidrogenaz enzim eksikliği ile ilgilidir.) Uzun süre nitrofurantoin kullananlarda periferal nöropati İlacın yan etkisi çoğunlukla doz bağımlıdır.
881
NİTROİMİDAZOLLERRR Aktif kolitte toksik megakolon gelişirse intravenöz kullanılabilirliği de ek avantaj sağlar. Ancak metronidazolün de anaerobik florayı baskılayarak enterokokların çoğalmasına yol açması nedeniyle VRE gelişimi için bir risk faktörü olduğu unutulmamalıdır. Metronidazol, tetanoz tedavisinde en az penisilin kadar veya daha fazla etkilidir ve ilk tercih olarak kullanılmalıdır. İntraabdominal enfeksiyonlar: Peritonit, intraabdominal apse, karaciğer apsesi vb. Bu durumlarda aerop bakteriler de enfeksiyona dahil olduğu için uygun bir antibiyotikle kombine edilmelidir. - Beyin apseleri: Aerop bakterilerle mikst enfeksiyon olduğundan kombinasyon tedavisine katılırlar - Jinekolojik enfeksiyonlar - Jinjivostomatit - Periodondit - Kronik sinüzit ve otitler
en korkutucu yan etkileri karsinojenik ve mutajenik olabilme ihtimalidir.!!! Bütün sıvılara geçebildikleri için plasentaya da hızla geçerek fetal dolaşıma katılırlar. Ancak teratojen etkisi gösterilmediği için kategori B de yer alır. özellikle birinci trimesterde kullanımından kaçınılmalıdır. Süte plazma düzeyindeki konsantrasyonuna yakın düzeyde geçtiği için bu dönemde ya kullanılmamalı Karaciğer fonksiyon testlerinin ölçümünü etkileyebilir. Yalancı olarak”0” değeri görülebilir. En ciddi yan etki konvülzyon ve periferik nöropatidir. Bu nedenle hastalar bu konuda uyarılmalıdır. En sık görülen yan etkileri bulantı ve kusmadır. ağızda metalik tat hissi Dizüri, idrar renginin koyulaşması olabilir. Tedavisinde kullanılmasına rağmen nadiren kendisi de pseudomembranöz kolit yapabilir. Kandida kolonizasyonu ve süperenfeksiyonuna neden olabilir.
882
akut kc yet: İlaca bağlı Akut viral hepatitler Toksinlere bağlı AKY Budd-Chiari sendromu Otoimmün Gebelikle ilişkili BUNLARDA TX ENDİK VAR İskemik hepatit (hipoksik hepatit) Sistemik hastalıklar: - Hemogafositik sendrom - Metabolik hastalıklar - İnfiltratif hastalıklar - Lenfoma - Enfeksiyonlar (ör. sıtma) TX ENDİK YOKKK
AKY ile prezente olan kronik kc hst wilson oi budd chiari hbv reakt bunlarda TX ENDİK VAR alkolik hepatitte YOK
883
macconkey agar'da genelde gram negatif basiller ürer. eğer bir bakteri hem kanlı agar'da hem de macconkey agar'da ürüyorsa bu bakteri gram negatif'dir. ve bu besiyeri çok önemli bir ayırt edicidir. mueller hinton agar'da ise antibiyogram yapılır yani abc dirençlerine bakılır. sorbitol macconkey agar'da özellikle ehec ürer. ayrıca cin agar'da ve soğukta yersinia üreyebilir. thioglikolatlı buyyon da anaerobik bakteriler için kullanılır. mannitol salt agar yani chapman agar'da stafilokokus aureus sarı koloniler yaparlar. sarı adam. diğer stafilokoklar ise pembe koloniler yaparlar. çünkü stafilokokus aureus mannitol'ü fermente edebilir. ss agar'da hem salmonella hem de shigella'lar için besi yeridir. mycobacterium'ları ürettiğimiz yumurtalı besi yeri löwenstein jensen besi yeriyken, agarlı besi yeri ise middlebrook agar'dır. chromagar'da candida gibi maya mantarlarını üretmek içindir.
İntrahepatik kolestaz yapan nedenler; Hepatitler : Viral – alkolik – otoimmun İntrahepatik safra kanal hastalıkları Sistemik infeksiyonlar Ekstrahepatik kolestaz yapan nedenler; Safra yolları striktürleri Paraziter hastalıkları(Hidatik kist, askariazis) Koledok kisti, Caroli hast. Primer sklerozan kolanjit KC MALİGNİTELERİNDE : ağrılı / sert / yüzeyi nodüllü / büyük bulunur. DALAK : 9. – 11. kosta arasında yer alır. Uzunlamasına çapı :12 cm Enlemesine çapı: 7 cm İNSPEKSİYON : Solunumla hareket eder. PALPASYON : Normalde ele gelmez PERKÜSYON :Normalde dalak orta koltuk çizgisi üzerinde 9. ve 11. kotlar arasında perküte edilir. Ön koltuk çizgisini GEÇMEZ. Traube alanı : Solda; Ön koltuk altı çizgisi Alt kenarda:Sol kosta yayı Üst kenarda: ksifoidden sol ön koltuk altı çizgisine çekilen hat OSKÜLTASYON: Hiperkinetik portal hipertansiyonda – splenik A-V fistüllerde üfürüm duyulur. HEMATOLOJİK HASTALIKLARA BAĞLI SPLENOMEGALİLER 1 – Myeloproliferatif hast: Polistemia Vera Kronik myeloid lösemi Myeloskleroz 2 – Lenfoproliferatif hast: Kr. Lenfositik lösemi Akut lösemiler Hodgkin hast 3 – Hemolitik anemiler pernisiyöz anemi
884
Kenar sert  Sirotik karaciğer Kaya sertliğinde  Tümör Frotman  Yeni yapılan biyopsi, tümör Venöz hum  Portal hipertansiyon Arteryel üfürüm  HCC
Hassas, inflamasyon (hepatit) kenar künt konjesyon (kalp yetmezliği) Karaciğerde pulsasyon Hepatojugular reflü TY de (+), Budd chiari de (-)dir Karaciğerin venöz konjesyonu Ağrılı, yumuşak ve düzgün yüzeyli olurlar
885
KONJESTİF HEPATOMEGALİLER Bu tablolarda karaciğer ağrılı – büyük – yumuşak – yüzeyi düz, künt kenarlıdır. HEPATİK VENÜLLERİN TIKAYICI HASTALIĞI (VENO-OKLUSİV HAST). HEPATİK VEN TROMBOZU (BUDD-CHİARİ SEND ). V.CAVA İNF. OBSTRÜKSİYONU. KONSTRİKTİF PERİKARDİT TRİKÜSPİD YETERSİZLİĞİ SAĞ KALP YETERSİZLİĞİ KC Midklaviküler hatta 4-5 İKA submatite ;6 İKA mutlak matite Hepatomegali olmadan karaciğerin palpe edildiği durumlar: Sağ diyaframın aşağı doğru yer değiştirdiği haller amfizem, astım Subdiyafragmatik lezyonlar abse Riedel lobu sağ lobun inguinal bölgeye kadar uzandığı karaciğerin konjenital anomalisi Astenik veya karın kasları zayıf kişiler
İNFEKSİYÖZ HEPATOMEGALİLER 1- AKUT İNFEKSİYONLAR : Tifo Sepsis Akut viral hepatitler Weil hastalığı İnfeksiyöz mononükleoz Milier tbc 2- KRONİK İNFEKSİYONLAR: Sıtma Kala-azar Bruselloz Histoplazmozis Karaciğer aktinomikozu Karaciğer tbc cruveilhier-baumgarten sendromu: portal hipertansiyon ve üst karın bölgesinde duyulan venöz üfürüm ile karakterize sendrom.