PEDİATRİ Flashcards

(362 cards)

1
Q

Muayene Bölgeleri
•Baş- yüz genel görünüm, deri bulguları, saç ve saçlı deri
•Bebekte fontanel ve sütürler, ölçümler
•Göz, kulak, burun
•Ağız ve ağız içi
- Dişler , yanak içi mukozası , dil, tükrük bezleri, orofarinks ve tonsiller
•Çene
•Boyun
•Lenf bezleri

A

Yüz görünümü: Down sendromu, hipertiroidi, hipotiroidi, kaba yüz görünümü, deri bulguları
•Saçlar: Alopesi, ince-cansız, kaba saçlar, saç rengi, düşük saç çizgisi
•Saçlı deri: Mantar, pediküloz, seboreik dermatit, yenidoğanda caput succedaneum ve sefal hematom
•Baş çevresi ölçümü: Mikrosefali, makrosefali
•Şekil anomalileri:
Kaput kuadratum - raşitizm
Kraniosinostozis - skafosefali, oksisefali- akrosefali- brakisefali, plagiosefali

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
2
Q

Hemanjiom (nevus flammeus): doğumda veya 2-3y’a kadar sürer, bazen büyüyebilir, tıkanabilir, spn regrese, klinik önemi varsa beta blokör

saçlı deri ve kaşlarda seboreik dermatit (aşırı keratin, benign, zeytinyağlı masaj, nonallerjik ürünlerle yıkamak)

Deride ichthyosis (iktiyoz)

Gözlerde ektropiyon (mukozalarda aşırı çoğalma)

Ağızda her iki dudak birleşkesinde anguler stomatit

yüzde sinek ısırığı lezyonları

ürtiker: basmakla solan, yer değiştiren, kaşıntılı lezyon, semptomatikse antihistaminikle tdv, kronikse sebebi bulunmalı

varisella: farklı evredeki döküntüler+saçlı deri tutulumu, yazın ürtiker gibi gelir, basmakla solar

A

adenoid yüz: geniz eti, gece horlaması, nefes alamama

sle: malar raş

sistemik skleroderma: ağız tarafı incelir

lokalize skleroderma

GRİScelli sendromu: gümüş grisi saç rengi

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
3
Q

YENİDOĞANDA BAŞ ŞİŞLİKLERİ:

vakumla doğum veya zor vajinal doğum
1) caput succedaneum: cilt altı kanama, Doğumdan sonra yaklaşık iki günde kaybolan yaygın yumuşak şişlik.
Palpasyonda sütürleri aşar .

2) sefal hematom: Yenidoğanda genellikle parietal kemikte periost altına kanama sonucu sütürleri aşmayan şişlik. İki taraflı olabilir.
•Üç-altı haftada kaybolur. Daha uzun sürer. Hem yıkımına bağlı sarılık oluşabilir, nörolojik probleme yol açmaz

A

palpasyonla fontanellerin açıklığı muayene edilmelidir

ön fontanel 18.ay sonunda
arka fontanel 2.ay sonunda kapanır
erken kapanırsa D vit kesmeeee

ön fontanel; kabarıklık, pulsasyon, çöküklük açısından palpe edilir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
4
Q

Fontanel ve sütürler:

•Çökük fontanel: Dehidratasyon, malnütrisyon

•Kabarık fontanel: KİBAS (tümör, kanama,kitle), hidrosefali, vitamin A zehirlenmesi, hipofosfatazya

•Geç kapanan fontanel: Hidrosefali, raşitizm, hipotiroidi, osteogenezis imperfekta

•Sütürlerde üst üste binme (overriding) veya açılma
•Sütürlerin erken kapanması (kraniosinostozis)
•Kraniotabes: (İlk 3 ay bebeklerde normal) 3 aydan sonra patolojik. Hidrosefali, osteogenezis imperfekta, raşitizm.

D vit 15.günde başlanır, prematürde daha erken, 2 yaşa kadar devam

demir replasmanı: 3 aylıkken başlanır, beyin gelişimi, myelinizasyon

konjenital katarakt ilk 2 günde red refle muayenesi, körlüğü engellemek için önemli

A

Baş çevresi ölçümü:
•Oksipito-frontal düzeyden ölçülür. Yaş , cinsiyet, vücut ağırlığı ve boya göre standart ölçüm eğrileriyle karşılaştırılır

•Mikrosefali: Ölçüm ortalamaya göre 2 SD den küçük
(travma, radyasyon, intrauterin inf., genetik sendromlar)

•Makrosefali: Ölçüm ortalamaya göre 2 SD den büyük
(hidrosefali, subdural hematom, kafa içi tümör, genetik sendromlar)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
5
Q

Göz muayenesi
•Kaşlar: Hipertrikoz, hipotrikoz

•Kirpikler: Blefarit, pedikülozis

•Göz kapağı: Ptozis (göz kapağı düşüklüğü), epikantus , mongoloid-antimongoloid görünüm, ödem, hordeolum , şalazyon, heliotrop raş

ışık refleksi ve kornea refleksi önemli, beyin sapı için

•Konjunktiva: Kanama, konjonktivit, dermoid

•Sklera: İkter veya mavi sklera

HORDEOLUM (arpacık, it dirseği)
ŞALAZYON

A

dermatomyozit varsa göz kapaklarında heliotrop raş patognomonikkkk!!!!!

osteogenezis imperfekta ve demir eks anemisi mavi sklera

hepatit ve akut kc yet ikterik sklera

GÖZ MUAYENESİ:

pupil: anizokori, lökokori (retinoblastom belirtisi mutlaka hematologa gönder)

lens: katarakt, dislokasyon

iris: brushfield lekeleri (down sendromu) lisch nodülleri (nfm) , kolobom, aniridi

ekzoftalmus (hipertiroidi)
mikroftalmi
strabismus
nistagmus

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
6
Q

KULAK MUAYENESİ
dış kulak, kulak yolu, kulak zarının incelenmesi

mikrotia (küçük kulak)
düşük kulak
preaurikuler skin tag
otoskopi ile

mastoid bölgenin incelenmesi

pulitzer ışık üçgeni varsa normaldir membran

akut otitis media hiperemik timpanik memb, üçgen kaybolmuştur

seröz otitte membranın arkasında sıvı var, otitlerde tdv ab

işitmenin değerlendirilmesi:

sağırlık (konj rubella, osteopetrozis, alport send, pendred send)
hiperakuzi (tay sachs, sandhoff)

A

BURUN MUAYENESİ

burun kökü basıklığı (down send, konj hipotiroidi)

burun şekil boz (hurler, smith lem opitz, rubinstein taybi send)

burun kanatlarının solunuma katılması

burun tıkanıklığı
burun akıntısı
epistaksis
burun mukozası: ödem, renk, polip

konjenital hipotiroidide burun kökü basıklığı ve makroglossi var (büyük dil) ÇOCUKLARDA ENGELLENEBİLEN ZEKA GERİLİĞİNİN EN ÖNEMLİ NEDENİ, TDV HORMON REPLASMANI

mukopolisakkaridoz (büyümüş de küçülmüş gibi)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
7
Q

AĞIZ MUAYENESİ

dudaklar: anguler stomatit, cheilitis, herpes simplex, anjioödem, yarık dudak

sürekli ağızdan solunum: adenoid hipertrofi, nazofaringeal tıkanıklık

ağızda kötü koku (halitozis): fotör hepatikus

diş eti: gingivit, kanama, gingiva hipertrofisi (AML)

A

DİŞLER

ilk diş genellikle 6 ayda çıkar (alt çenede iki kesici diş)
sonraki her ay yeni bir diş erüpsiyonu
28 aylıkta genellikle primer dişler tamamlanır
süt dişlerinin dökülmesi 5-6. yaşlarda başlar, kalıcı dişker çıkar

anodonti (ektodermal displazi, kleidokranyal dizostoz)

erken diş kaybı (D vit dirençli raşitizm, hipofosfatazya, histiositoz)

süt dişlerinin değişmesinde gecikme (hiper IgE sendromu)

dişlerde renk değişikliği (tetrasiklin, demir tdv)

hutchinson dişleri, florozis (sarı- kahverengi diş)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
8
Q

YANAK MUKOZASI VE DAMAK

oral moniliazis (candidiasis), herpetik gingivostomatit, aftlar,
koplik lekeleri (kızamığın prodrom döneminde) bebeklerde çocuklarda

mukozal renk değ (addison hst, peutz jeghers hst)

stensen kanalı ağzı (parotit)

sert damak yüksekliği (marfan, treacher collins send)!! yarık damağa da bak

A

DİL

dil kuruluğu (dehidratasyon)

beyaz dil ve kırmızı dil (kızıl/scarlatina)

makroglossi (konj hipotiroidi, beckwith wiedemann send, lenfanjiom, hurler send)

ankiloglossi (dil frenulum kısalığı, bebek dilini dışarıya çıkaramaz)

glossopitozis (pierre robin send)

dilde fasikülasyon (werdnig hoffman hst yani SMA tip1)

ranula (… kisti)

> 5 gün ateş+kırmızı dil= kawazaki

döküntü+kırmızı dil= kızıl, kesin tdv gerekir, ARA gelişebilir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
9
Q

TONSİLLER VE OROFARİNKS

orofarinks mukozası
tonsillerde hipertrofi, hiperemi
tonsil üzerinde memb (difteride sarı kaldırınca kanar, a grubu streptokok, enfeksiyöz mononükleoz)
nazofarenkste mukopürülan akıntı

peritonsiller/retrofaringeal abse (tortikolis+ateş!!)
herpanjina (damakta ve uvulada aftöz)
nazofarinkste kitle (rabdomyosarkom)

A

TÜKÜRÜK BEZLERİ VE ÇENE

kabakulak, pürülan parotit

parotit bölgesinde hemanjiom, lenfanjiom, tm

mikulicz send (tbc, lenfoma, lösemi)

mikrognati, prognati

trismus (risus sardonicus=alaycı gülüş, tetanoz ve beyin sapı tm, ağrılı masseter kas spazmı)

çene tm (burkitt lenfoma, eozinofilik granülom)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
10
Q

BOYUN MUAYENESİ

kısa boyun (morquio hst, hurler ve hunter send, kleippel-feil send)

boyunda yelelenme (turner send)

boyun derisi gevşekliği (down send, zellweger send)

A

BOYUN MUAYENESİ

boyunda kitle (tiroglossal kist orta, brankial kleft anomalisi lateralde, kistik higroma, nöroblastoma, rabdomyosarkoma, guatr)

tortikolis (scm kasta hematom)
boyunda ödem (difteri, vcs send)

venöz dolgunluk (kons perikardit, pnömomediastinum, KY)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
11
Q

BAŞ BOYUNDA LENF BEZLERİNİN MUAYENESİ!!!!!!!!

oksipital ve posterior aurikuler

posterior servikal

preaurikuler

submandibuler ve submental

anterior servikal

supraklav (burdaki LAP her zaman patolojikkk!!!!!!!)

> 1 cm PATOLOJİK!!!!!

muayenede büyüklük, hareketlilik, duyarlılık, lokal ısı artışı, sertlik, cilde fistülizasyon (tbc)

KAWAZAKİ HST SERVİKAL BİLAT LAP, ÇİLEK DİLİ, KONJUKTİVA VE DUDAK MUKOZASINDA HİPEREMİ

!!!!!!FMF VEYA PFAPA NÖKS ROMATOLOJİ SORUSU

A

çocuğu mümkünse muayene odasına girmeden de gözle (genel görünüşü, oynaması, davranışı, yürüyüşü)
tüm öykü alma süreci boyunca çocuğu gözle
kendini tanıt
yakınlarını tanı

çocuk ve yakını odada olmalı

öykü mümkünse çocuğa bakan asıl kişiden alınmalı

birçok çocuk 8 yaş civarında, daha az sıklıkla da 3-4 yaşından sonra kendi sağlık sorunlarını sözel olarak belirtebilir

13 yaştan itibaren hastanın kendisi ana bilgi kaynağı, sorular ona sorulmalı

çocuk büyükse veya ergense bazen görüşmenin bir kısmı çocukla veya ebeveynle birebir olabilir

öykü alma süresi idealde en az 30-40 dk olmalı (ilk gelişte)!!

öyküyü not alırken hasta ve yakınlarının kelimelerini kullan

hasta adını ve doğum tarihini öğren

yakınma en uzun kısım

daha sonra öykü

özgeçmiş (prenatal, natal, postnatal)

soygeçmiş

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
12
Q

hastanın doğduğu yer ve doğum tarihi (gün ay yıl) kaydedilmeli

48 saate kadar saat

60 güne kadar gün

12 aya kadar ay

sonrasında yıl

öykünün alındığı tarih, saat, hekimin bilgileri, yakınlık derecesi

A

yenidoğan <4 hf

süt çocuğu, bebek <1 y

küçük çocuk 1-2 y

okul öncesi çocuk 3-5 y

okul çocuğu >5 y

adolesan

yazdığın yakınma sayısı 3-4ü aşmasın
yakınmalar tek tek ele alınarak incelenir
öyküde belirtilen her yakınma eşit önem verilerek sorgulanmalı

genel sorular: genel sağlık durumu, aktif/ canlı, iştah, beslenme durumu, aile üyeleri ve akranlarla ilişkisi, davranışlarında değişiklik

önemli sorular: beslenme, kusma, ateş, idrar çıkışı, dışkılama, döküntü, öksürük, burun akıntısı, vücut ağırlığında değişiklik (B bulgusu kilo kaybı), uyku, hasta bireyle temas

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
13
Q

ÖZGEÇMİŞ

prenatal dönem: gebelik komplikasyonları, kullanılan ilaçlar, enfeksiyon, X ray

natal: erken doğum, doğum ağırlığı, APGAR skoru, doğum komp

postnatal: YD sarılığı, hastalık, hastane yatışı, yoğun bakım, önceden tanı konmuş hst, önceki hastane yatışları, geçirilmiş cerrahi girişimler, kaza ve yaralanma öyküsü, parazit öyküsü

ilaç öyküsü ve allerji

gelişim basamakları yaşına uygun mu (baş tutma, oturma, emekleme, yürüme, konuşma, tuvalet eğitimi)

rutin aşıları ve ek aşılar (rotavirus, meningokok)

A

pasif sigara maruziyeti; otit, sol yolu problemleri

anne ve babanın eğitim durumu, mesleği, iş durumu

evde hayvan besleniyor mu

okul durumu
seyahat öyküsü

SOYGEÇMİŞ
anne baba yaş sağlığı
akrabalık ve köyler
kardeşler yaş sağlığı
ailede benzer hst
yakın zamanda covid19 temas öyküsü
ailede başka önemli hst öyküsü
bilinen genetik hst veya kuşkusu

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
14
Q

artrit= şişlik kızarıklık ısı artışı fonk kaybı
artralji sadece ağrı

akut: travma, enfeksiyon

kr: avasküler nekroz, malignite, romatolojik hst, femur başı epifiz kayması

travma (kırık, yumuşak doku zedelenmesi)

ateş (septik artrit, osteomyelit, transient sinovit, malignite, romatolojik hst)

A

sürekli, lokalize ve şiddetli: kırık, septik artrit, osteomyelit

aralıklı, hafif ağrı: transient sinovit, JİA, leggcalveperthes, osgood schlatter, femur başı epifiz kayması

hareketle artan ağrı: aşırı kullanım send, stres kırığı, hipermobilite

hareketle azalan ağrı: JİA

tkr: FMF

SABAH TUTUKLUĞU VARSA ENFLAMATUARDIR, Artrit

geçirilmiş enf öyküsü: transient sinovit, postenf artrit ARA, postenf myozit, bruselloz, tbc

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
15
Q

daha önce bilinen hst (FMF, konj kalp hst)
aile/yakın çevre öyküsü (brusella, tbc, romatoid artrit, ankilozan spondilit)

eklem bulgusu niteliği: kızarık, sıcak, deformite, kas atrofisi, tek, çoklu, simetrik, asimetrik
!!!!vertebra, sakroiliak, kalça eklemi tutulumu BRUSELLOZ, TBC

büyük/küçük eklem tut, daktilit (sosis parmak)

deri: peteşi, purpura, psöriazis, fotosensitite, alopesi, yüzde raş

gözler: kırmızı göz, kuruluk, görme kaybı

ağız: ağrılı aftlar, ağrısız ülserler, ağız kuruluğu

göğüs: dispne, hemoptizi, sol sesinde azalma

A

KAS GÜCÜ MUAYENESİ

0: kasılma yok
1: azalmış güç, hareket ettiremiyor
2:
3: sadece yer çekimini yenebilcek kadar güç
4: direnebiliyor
5: tam güç

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
16
Q

ÜRİNER SİSTEM MUAYENESİ

böb palpasyonu: hidronefroz, wilms tm, polikistik böbrek

mesane palpasyonu: glob vesicale

kostovertebral açı duy: ürolitiazis, pyelonefrit

GENİTAL MUAYENE
dış genital organların gelişimsel anomalileri
inguinal kitle
skrotal kitle
puberte değerlendirilmesi

AMBİGUS GENİTALE
ilk bakışta erkek veya dişi olduğu belirlenemeyen dış genital organlar
!!!interseks anomalisi ve endokrin patoloji araştır

KRİPTORŞİTİZM (İNMEMİŞ TESTİS)
ayırıcı tanı: retraktil testis

HİPOSPADİAS: üretranın penisin alt (ventral) yüzünde proximale açılması
birlikte inmemiş testis varsa cinsiyet gelişim boz ve endokrin patolojileri düşün

EPİSPADİAS: üretranın dorsal yüzüne açılması
birlikte “extrophy vesica” eşlik edebilir

A

İNGUİNAL HERNİ
karın içi organların processus vaginalis içine girmesi ve inguinal kanaldan aşağıya inmesi

SKROTAL KİTLELER
akut: boğulmuş skrotal fıtık, testis torsiyonu, appandiks testis torsiyonu, orşiepididimit, travmatik hidro/hematosel, idiopatik skrotal ödem

kronik: skrotal fıtık, hidrosel, testis neop, testisin veya skrotumun lösemik infiltrasyonu, varikosel

muayenede şişlik olmayabilir, manevralar
ağlarken muayene, ıkındırma, balon şişirme
silk sign (ipek belirtisi): inguinal kanalın işaret parmağıyla sağa sola oynatılmasıyla herni kesesi yüzlerinin birbirine sürtmesi

TESTİS TORSİYONU
testisin tunica vaginalis içinde dönmesiyle (intravajinal torsiyon) ya da daha yukarda, spermatik kordun, içindeki bütün elemanlarıyla birlikte kendi etrafında dönmesiyle oluşur (ekstravajinal torsiyon)
birinci tip çok daha sıktır ve prepübertal çocuklarda görülür
kızarık görünür

HİDROSEL
proc vaginalis proximalinin tıkanması sonucu skrotum içine sıvı toplanması
tanı TRANSLÜMİNASYON
sıvı çok fazla değilse 12-18 ay bekle AMELİYAT İÇİN

skrotum ve inguinal kanal şişliği ayırıcı tanısında !!!! inkarsere inguinal herni, testis torsiyonu, kordon kisti!!!!!!!!!

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
17
Q

PUBERTE DEĞERLENDİRİLMESİ

“tanner evrelendirmesi”

kızlarda meme gelişimi ve pubik kıllanma

erkeklerde testis, penis büyüklüğü ve pubik kıllanma

kızlarda puberte 8-13
erkeklerde 9-14

testis boyutları prader orşimetresiyle

A

MEME GELİŞİMİ

evre 1: puberte öncesi dönem

evre 2: memede tomurcuklanma

evre 3: areola birlikte genişler

evre 4: areolanın meme üstünde ikinci bir çıkıntı

evre 5: areola meme düzeyine geriler

PUBİK KILLANMA

evre 1: puberte öncesi dönem

evre 2: labia major üstünde seyrek

evre 3: kıllar sayıca artar, pubise yayılır

evre 4: kalın, kıvırcık, koyu renkli kıllar

evre 5: ters üçgen

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
18
Q

TOPLUMSAL TANI
gözlem, görüşme, çeşitli sağlık düzeyi verilerinin incelenmesi, epidemiyolojik yöntemler kullanarak araştırmalar yapılması

inspeksiyon: toplumu gözlem, gezi, belgesel
öykü alma: toplum temsilcileriyle görüş (derinlemesine/odak grup)
oskültasyon: toplumsal grupları dinleme, dernekler, STKlar
fizik muayene: toplumsal araştırmalar, taramalar yapmak
lab incelemesi: sağlık düzeyi göstergeleri verilerini incelemek (istatistik, raporlar, yıllıklar, yayınlar)
tdv: toplumsal girişimler, yasal düzenlemeler, medya

A

TOPLUMSAL TANI İÇİN HEDEFLER
1) toplumda sık görülen hastalıklar ve ölüm nedenlerinin belirlenmesi
2) erken tanı ile önlenebilir hastalıklar ve iş görmezliğin saptanması
3) sağlık hizmetleri açısından toplumsal düzeyde sorunların saptanması
4) sosyal çevrenin ve faktörlerin gözlenmesi

toplumda sık görülen hastalıklar ve ölüm nedenlerinin belirlenmesi: bebek ve çocuk ölüm nedenleri, çocuklarda sık görülen hastalıklar, yd taramaları

toplumsal tanı için kullanabileceğimiz bilgi kaynakları: gözlem, görüşme, ev ziyaretleri, sağlık verileri, nüfus sayımı verileri, literatür (rapor, araştırma, kitap), belgesel

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
19
Q

SAĞLIĞIN BELİRLEYİCİLERİ

  1. halka: genel sosyoekonomik ve çevresel durum
  2. halka: eğitim, barınma, iş, beslenme, kültür, yoksulluk, göç
  3. halka: yaşam biçimi (beslenme, egzersiz, sigara vb)
  4. halka: genetik, cinsiyet, yaş
A

SAĞLIĞIN SOSYAL BELİRLEYİCİLERİ

sınıfsal konum, statü
gelir dağılımı, yoksulluk
iş, işsizlik, çalışma koşulları
toplumsal cinsiyet, kültür, gelenek, inanç, geleneksel sağlık hizmeti, eğitim, sağlık okuryazarlığı, sosyal güvence, sosyal güvence, sosyal politika, eşitsizlik, hakkaniyet, demokrasi/STK, ırkçılık/etnik konum, ayrımcılık, dışlanma, cinsel yönelim, göç, yaşlılık, konut, kentleşme, sosyal sermaye, psikososyal etmenler, stres, erken çocukluk

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
20
Q

toplum yönelimli tıp eğitimi:

tıp öğrencisinin toplumun önemli sağlık sorunlarını, sık görülen hastalıkları, korunma ve tedavi yöntemlerini iyi bilmesine dayanmaktadır

toplum tabanlı tıp eğitimi:

tıp öğrencisinin toplumun içinde yaşayarak toplum hekimleriyle, aile hekimleriyle birlikte öğrenmesine ve bunu hastaneyle desteklemesine dayanmaktadır

A

.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
21
Q

influenza A miyoziti, quadriceps femoris tutulumu

septik artrit tek eklem

lupus: simetrik, küçük

spondiloartrit: asimetrik, büyük

daktilit: sosis gibi parmak, psöriatik artrit

A

kas gücü zayıflığı (CK artışı, göz kapağı ödemli, ses boğukluğu, dermatomyozit)

karın ağrısı, bacakta ve popoda döküntü (IgA vasküliti henoch schönlein purpurası)

konjuktivit, kiraz dudak (kawazaki hst en sık 2. vaskülit)

ağız tam açılamıyosa ama temporomandibular eklem normalse skleroderma

PATELLA DANSI
normalde hafif bir ballotman almamız lazım
en çok travmaya açık alan diz, sıvısı fazla ve patellası var

DM daha çok kızlarda görülür ama çok küçük 0-7y k=e

hipospadias daha sık

lösemide testis infilt ve testis tm kaçınılmamalı

testis torsiyonu, doppler usg, sadece FM ile ayırt edilemez, FMF, IgA vaskülit

transluminasyon: hidrosel, hidrosefali

en sık görülen çocuk (>1y) ve bebek ölüm prematür doğum, enfeksiyon, sol sis prob

prematür doğuma neden olan kronik stres (yetişkinde kvs hst, psikiatrik boz, şiddet, saldırı, intihar)

!!!!BEBEKLİK ÇOCUKLUK AŞILARINI HEPSİNİ BİL
!!!!!YD TARAMA PROGRAMLARI (KF, hipotiroidi, işitme…)

  1. halka makroekonomik, en dış katman, bütün toplumu etkiler, katmanlar derinleştikçe fakirler daha çok etkiler
    çevre, intrauterin dönemden beri bizi etkiliyor
    sosyal faktörler virchow 1850lerde ilk olarak literatüre giriş

toplum tabanlı saha
toplum yönelimli sunum
topluma dayalı aile hekimi, işyeri

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
22
Q

emzirme ideal değildir olağandır
emzirme dışı yöntemler emzirmenin yerini asla dolduramaz

ANNE SÜTÜNÜN ÖNEMİ
hazmı kolay (gaz ve kabızlık daha az görülür)
bebeğe verilmek için hazır, kaynatmaya gerek yok, daima taze ve temiz, ekonomik, hastalıklara karşı koruyucu, kansızlığı önleyiciiii
zeka büyüme gelişme
anne bebek ilişkisi
anne sağlığı açısından önemli (kilo verme)

A

BAŞARILI EMZİRME
ilk 6 ay sadece anne sütü
6 ay-2 yaş tamamlayıcı beslenme+anne sütü

ağız sütü: kolostrum, doğumdan hemen sonra ilk bir saat içinde
yağ içeriği az, mineral ve proteinden zengin, mekonyum ileusunu önleyici, İLK AŞI!!!!!!!!!!

ilk günler BEBEK HER İSTEDİĞİNDE
en fazla 3 saat ara olmalı (preterm/küçük bebeklerde 2 saat)
bebeğe biberon ve emzik VERİLMEZ
bebeğe anne sütü dışında sıvı VERİLMEZ

başarılı emzirmenin unsurları: annenin özgüveni, isteğe bağlı emzirme, doğru meme tutuşu

erken emzirme gebelikte emzirme eğitimi

ilk bir hafta eş aile sağlık çalışanı desteği

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
23
Q

ÖNEMLİ OLAN BEBEĞİN POZİSYONU DEĞİL, BEBEĞİN MEMEYİ TUTUŞUDUR!!!!!!!!

doğru meme tutuşu yaşamsal önem taşır, sütün gelmesi kolaylaşır, bebekte hipoglisemi, dehidratasyon riski çok azalır
annede meme başı çatlağı, mastit, dolgunluk gelişmez

meme ucuyla bebeğin dudaklarına dokun
bebeğin ağzını genişçe açmasını bekle
bebeğin alt dudağı meme ucunun altına gelecek şekilde çabucak memeyi tut

MEME DESTEKLENMESİ:
parmaklar memenin altında göğsüne dayalı
işaret parmağıyla meme alttan desteklenmeli
başparmak memenin üstünde olmalı
parmaklar memenin ucundan uzak durmalı

MEMEYE DOĞRU YERLEŞTİRME
ağzı geniş açık
alt dudağı dışa dönmüş
bebeğin çenesi memeye dokunuyor
ağzının üzerinde daha fazla areola görülüyor

A

Evdeki sorunlar
•Ağlayan bebek
•Kusan bebek
•Doymayan bebek
•Memeyi reddeden bebek
•Kilo alamayan bebek…..

ANNE SÜTÜNÜN YETERSİZLİĞİ %0.02 (on binde iki)

Anne sütünün yeterliliğinin değerlendirilmesi

ANNE SÜTÜ YETERLİYSE:
•Emzirme sonrası sakin
•Beslenme arasında 2-4 saat uyuyor
•Yeterli kilo alımı
•2 haftada doğum kilosuna ulaşma
•Ayda en az 500 g
•Günde 5-6 defa idrar yapıyor

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
24
Q

BEBEĞİN AÇ OLMASI EN sık sorun: meme tutuşunun iyi olmamasına bağlı yetersiz emme

kötü meme tutuşu, ağlayan bebek, biberonla mama, daha da kötü tutuş, yetersiz emme, süt üretiminde azalma, sütün kesilmesi

A

TNSA

Son 5 yılda doğan çocuklarda
•Bir süre emzirme %96.4 (%98)
•İlk 1 saatte emzirme %49.9 (%71)
•Kırsalda yaşama, annenin düşük öğrenimi
•İlk 1 günde emzirme %70.2 (%86)
•Anne sütünden önce başka gıda alma %25.7 (%42)
•Biberon kullanma
•0-5 ay %39.7 (0-1 ay %31)
•6-9 ay %77.5 (9-11 ay %60)

3 yaşın altındaki çocuklarda
•Anne sütü alma
•0-5 ay %91.9
•6-9 ay %77.5

•0-5 ayda
•Sadece anne sütü %30.1 (%41)
•0-1 ay %59, 2-3 ay %45, 4-5 ay %14
•Anne sütü+ su %22.6
•Anne sütü+ diğer sıvı %0.6
•Anne sütü+ diğer süt %26.3 (%13)
•Anne sütü+ ek gıda %12.2 (%12)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
25
ANNE SÜTÜNÜ EVDE SAKLAMA buzdolabında 3-5 gün buzlukta 1 hf derin dondurucuda 3 ay saklanabilir hava geçirmeyen plastik kaplarda dondurulmuş süt yavaş yavaş eritilmeli dondurulmuş süt 24 saatte tüketilmeli eridikten sonra tekrar dondurulmamalı
EK BESİNLERE GEÇİŞ bebek açken aynı anda birden fazla gıda verilmemeli önce az miktarda, sonra arttırabilirsin kaşıkla verilmeli taze besinler açıkta 2 saatten fazla bekletilmemeli buzdolabında saklanmalı 6.ay yoğurtla başlanır, muhallebi meyve suyu, sebze çorbası 7.ay yumurta sarısı, ekmek içi, sebze yemekleri 8-9.ay kıyma 10-12.ay et, baklagil tatlılara daha sonra geçilir alışmasın diye 9.aydan sonra evde pişen tüm yemekler düzenli yemek saatleri, aile birlikte, çok aç veya yorgun olunmamalı, yeterli süre düzenli ara öğün (yemekten en az 2 saat önce, aşırı sıvı verilmemeli) besin çeşitliliği küçük porsiyon, önce katı sonra sıvı!! sadece yemek bitiminde ağzı silinmeli çocuğun kendi başına yemesi cesaretlendirilmeli (örtü serme, yemekle oynuyosa 15 dk sonra yemek kaldırılır, öfkeyle yiyecekleri fırlattıysa hemen sonlandır) •Aç olmayan çocuğu yemeye zorlamama •İstemediği gıdaları zorla yedirmeye çalışmama •Çocuğa yanlış örnek oluşturmama •Çocuğa erişkin porsiyonu sunmama •Yaşıtları ile birlikte yedirmek
26
çocuk sağlığı göstergeler ve sağlıkta eşitsizlikler Topluma tanı koymak Sağlık düzeyini belirlemek Karşılaştırma yapmak Değişimi izlemek Sağlık politikası oluşturmak Toplumun sağlık düzeyini yükseltmek (ASIL AMAÇÇÇÇÇÇÇÇÇ) Çocuk sağlığında mortalite açısından en sık kullanılan ölçüt bebek ölüm hızıdır. Ülkelerin gelişmişliğini göstermede EN SIK kullanılan ölçüttür. Canlı doğum başına 0-11 aylık ölen bebek sayısını gösterir. Neonatal ölüm hızı doğum öncesi ve hemen sonrası bakımla ilişkilendirilebilir. Postneonatal ölüm hızı çevresel etmenlere ve sağlık hizmetlerine bağlanabillir.
BEBEK ÖLÜM HIZI ölen 0-11 aylık bebek sayısı/canlı doğum sayısı x1000 0-6 gün erken neonatal 7-27 gün geç neonatal NEONATALLER AÇS HİZMETLERİ 28-364 gün çevre, beslenme, sh yıllara göre giderek azalıyor 2018de binde 9.2 Bu veri farklılıkları hesaplama farklılıklarına dayalıdır bu yüzden bu tür verileri değerlendirirken nasıl hesaplanıldığı, hangi kriterlerin kullanıldığı göz önünde bulundurulmalıdır. CANLI DOĞUM KRİTERLERİİİİİİİİİİİ!! gebelik ürünü, anneden uzaklaştıktan sonra (umblikal kord kesilmiş veya kesilmemiş) nefes alma kalp atımı umblikal kord pulsasyonu istemli kasların belirgin hareketleri 22 hf ve üzeri!!!!
27
PERİNATAL ÖLÜM HIZI Anne çocuk sağlığını göstermede önemli bir ölçüttür. ölü doğan& 0-6 günlükken ölen / toplam doğum sayısı (canlı+ölü) x1000 22 hf ve üzeri doğum öncesi, doğum, doğum sonrası sh 2013te binde 11 0-4 YAŞA ÖZEL ÖLÜM HIZI 0-4y ölüm sayısı/ 0-4y yıl ortası nüfus x1000
5 YAŞ ALTI ÖLÜM HIZI 0-4y ölüm sayısı/ canlı doğum sayısı x1000 2013, binde 15 GEBELİĞE BAĞLI ÖLÜM HIZI gebelik, doğum, lohusalık sırasında ölen anne sayısı/ canlı doğum sayısı x100.000!!!!!!! daha az görüldüğü için yüz bin kullanılıyor Gebeliğe bağlı ölümler düşünülürken nedeni ne olursa olsun gebelikte olan ölümler göz önüne alınır. anne ölümleri; doğrudan: gebelikte ortaya çıkan kanama, sepsis dolaylı: gebeliğin şiddetlendirdiği diyabet kalp hst tesadüfi: gebeyken geçirilen trafik kazası vs
28
MORBİDİTE ÖLÇÜTLERİ prevalans: görülme sıklığı, belirli bir anda veya bir sürede, mevcut olan olgular toplam olgu sayısı/ risk altındaki toplum!!!!x100 (çocukluk çağı hastalıkları için tüm nüfus değil 15 yaş altının alınması gerekir) Ani dramatik değişikliklerde olgu tanımının değiştirilmiş olması da sebep olarak göz önünde bulundurulmalıdır. prevalansı arttıranlar: hst uzun sürmesi, iyileşme olmadan hastaların yaşam sürelerinin uzatılması, yeni olgu sayısında artma, hastaların o topluma göç etmesi, sağlıklıların o toplumdan dışarıya göç etmesi, duyarlı kişilerin o toplula göç etmesi, tanı olanaklarının geliştirilmesi (daha iyi bildirim yapılması) prevalansı azaltanlar: hst kısa sürmesi, olgu ölüm hızının yüksek olması, yeni olgu sayısında azalma, sağlıklı kişilerin o topluma göç etmesi, hastaların o toplumdan göç etmesi, olguların iyileşme hızının yükselmesi
insidans: hasta olma olasılığı, belirli bir sürede yeni gelişen olgular yeni olgu sayısı/ risk altındaki toplum x100 SAĞLIKTA EŞİTSİZLİKLER toplumsal farklılaşma (fiziksel, biyolojik öz vb), tabakalaşma, eşitsizlik Sağlıktaki farklılığın sebebi biyolojik varyasyon dışındaki bir şeyse sağlıkta eşitsizlikten söz edilebilir. Üretim ilişkileri Egemen değer yargıları Normlar “normal-anormal”, “iyi-kötü”, “üstün-alt” biçiminde sıralama -dezavantajlı gruplar- Kölelik sistemi Kast sistemi Konum/ Mülk sahipliği Sınıflar Yaş, cinsiyet “Biyolojik varyasyon” “Kaçınılmaz farklılık” Herkesin ihtiyacı kadarını alabilmesi=hakkaniyet SAĞLIKTA EŞİTLİK: Herkesin “tam sağlık potansiyeline erişebilmesi” ve bu potansiyele ulaşmak açısından “kimsenin dezavantajlı olmaması”!!!!!! Sağlıkta eşitsizlik Toplumsal gruplar arasındaki sağlığa ilişkin farklılıklar • Doğal değil, toplumsal nedenlerden kaynaklanan!! • Doğal nedenlerin ise ancak toplumsal nedenler dolayımı ile etki gösterdikleri • Önlenebilir • Kabul edilemez • Bireysel değil toplumsal bağlamda ele alınması gereken • Sosyal, politik, ekonomik, ahlaki boyutlu bir problem Çeşitli sosyal gruplar arasında var olan ve ancak sosyoekonomik nedenlerden kaynaklanan, bu nedenle de ortadan kaldırılabilir ve engellenebilir nitelikteki sağlık düzeyi ve sağlık hizmet kullanımındaki farklılıklar
29
SAĞLIKTA EŞİTLİK BİLEŞENLERİ • Sağlığın sosyal belirleyicilerinde eşit: Sosyal eşitsizlikler • Sağlık hizmetlerinde eşitlik: Eşitlikten bahsedilebilmesi için önce hizmetin var olması gerekir. Sağlığın sosyal belirleyicilerinde eşitlik: • Temel hedef sağlığın sosyal belirleyicileri • Sağlıkta eşitsizlikleri yaratan sosyal etmenlerin olumsuz etkilerini yani sosyal eşitsizlikleri kontrol etmek, en aza indirmek ya da ortadan kaldırarak sağlıkta eşitliği sağlamak • Öğrenim, meslek, sınıf, gelir gibi sağlığın sosyal belirleyicileri üzerine toplumsal düzeyde yapılan girişimler
Sağlık hizmet sunumunda eşitlik: • Herkesin, gereksinimi olduğu anda, gereksinimi olduğu kadar sağlık hizmeti alması yani eşit gereksinimler için eşit sağlık hizmeti sağlanması • Eşit gereksinimlerde sağlık hizmetlerine eşit ulaşılabilirlik Kültürel, ekonomik, fiziksel engeller olabilir. • Eşit gereksinimler için eşit kullanım Ulaşılabilir ama eşit kullanım söz konusu olmayabilir. • Herkes için eşit nitelikli hizmet Hizmetin niteliği kişiler arasında farklı olmamalı.
30
Ters Hizmet Kuralı daha fazla gereksinimi olan grupların ödeme güçlüğü ya da bilgisizlik nedeniyle sağlık hizmetine erişememesi daha yoksul bireylerin yaşadığı bölgelere daha az sağlık yatırımı yapılması daha fazla risk altında olan yoksul grupların sağlık hizmetine ulaşamaması Kişi başına düşen gelir (ve gelişmişlik düzeyi) ile sağlık göstergeleri doğrudan bağlantılı gözüküyor. En dezavantajlı bölgedeki bireyler en avantajlı bölgeye getirilseydi bu bireylerde görülen olguların önlenebilecek yüzdesini gösteriyor. Örneğin doğudaki doğumlar kuzeyde gerçekleşseymiş oradaki ölümlerin %45.5'i önlenebilirdi. (topluma atfedilen risk) Tr 2013, %13.3 5 YAŞ ALTI ÇOCUKLARDA ZAYIFLIK (yaşa göre ağırlık) PREVALANSI % Toplam 2.8 Kent 2.1 Kır 4.8 Batı 1.0 Doğu 5.8
sağlık hizmetiyle ilişkili faktörler: insangücü, finansman, yönetim, örgütlenme, fizik altyapı, teknoloji SAĞLIKTA EŞİTSİZLİK Bebek ölüm hızı/ Perinatal ölüm hızı •5 yaş altı ölüm hızı •Ölü doğum hızı •Ana ölüm hızı •Doğuşta beklenen yaşam süresi •Ölüm nedenleri •Sigara, alkol, madde kullanımı •Fizik aktivite •Beslenme alışkanlıkları •Sağlıklı içme suyuna ulaşım •Hastalık varlığı •Psikolojik sağlık •Yeti yitimi •Yaşam kalitesi •Üreme sağlığı hizmetleri •Doğum öncesi bakım ve doğum hizmetleri •Bağışıklama hizmetleri •Sağlık harcamalarının dağılımı •Sağlık kurumlarının dağılımı •Sağlık çalışanlarının dağılımı
31
yenidoğan-süt çocuğu: soğuk el-ağlatmadan, nazikçe süt-oyun çocuğu: oyun gibi ağlatmadan okul çağı, adolesan çağ: arkadaşça, nazik karnın konfigurasyonu: normalde skafoid görünüm PRUNE BELLY SENDROMU karın ön duvar kasları yok ya da defektif üriner sistem anomalileri (büyük üreter, mesane) bilateral kriptorşitizm karın solunumu: yd ve erken süt çocukluğu döneminde varlığı normal diğerleri PATOLOJİK akut solunum zorluğu yapan nedenler kr akc hst göğüs kaslarının tutulduğu kas hst
KARIN CİLDİ DAMARLARI genelde görülmez vci veya vena hepatika distalinde obs olursa geri akım alt karında gözlenir vcs obs olursa ters akım üst karında gözlenir kaput medusa cruveilhier-baumgarten send: konj umblikal ven açıklığı, siroz, PHT PERİSTALTİZM GÖZLE GÖRÜLMESİ zayıf kişilerde malnutrisyonlu bebeklerde normalde de olabilir ama normal kiloda, int obs belirtisidir midede 20 snde bir peristaltizm (konj pilor stenozu) ib 5-8 snde bir persitaltizm kolon obs peristaltizm gözle görülmez normalde gözle görülmezler
32
GÖZLE GÖRÜLEN PULSASYONLAR sık rastlanır gençlerde ve zayıflarda görülebilir tirotoksikoz hipertansiyon aort anevrizması aortaya yapışık kitleler UMBLİKUS akıntı (omfalit, omfalomezenterik kanal artıkları, granülom) ekstrofia vezikalis omfalosel, gastroşizis pozisyonu (herni, asit, gaz ayrımı) KARNIN OSKÜLTASYONU steteskopu çok bastırma en az 5 dk dinle normal bağırsak sesleri aralıklı ve sık değildir kıl varlığında jel kullanılabilir bağırsak sesleri en çok İB’den kaynaklanır seslerin sıklığı ve sesin yüksekliği yutulan havaya ve en son öğün zamanına bağlı bağırsak sesleri gastroenteritte artar
peritona ait sürtünme sesi: kc bölgesinde perihepatit dalak bölgesinde perisplenit diğer peritonit kalpteki şiddetli üfürümler epigastriuma yayılabilir venöz üfürümler nadir ama her zaman PATOLOJİK arteriel üfürümler: angulasyon bölgeleri, dallanma bölgeleri, arteriosklerotik plaklar, artere bası, hepatoma, hemanjioma (aşırı akım), renal arter stenozu kc ve dalak üzerinde duyulan üfürümler HER ZAMAN PATOLOJİK
33
karın palpasyonu: yüzeyelde lipom, fibrom, kist, apse derinde nöroblastom, wilms tm, invajinasyon, mezenter kistleri, pilor stenozu KC PALPASYONU normalde 2 yaşa kadar sağ kosta altında 2 cm yumuşak kıvamda ele gelir bunun dışında kc ele gelmesi her zaman patolojik solunumla hareket değerlendirilir DALAK MUAYENESİ normalde ele gelmez, zayıf bireylerde derin palpasyonda ucu palpe edilebilir büyüdüğünde çentiği ele gelir (ayırıcı öz) solunumla hareket etmesi (ayırıcı öz) büyüdüğünde traube perküsyonunda matite saptanır
safra kesesi normalde palpe edilmez, ele geliyorsa hidrops düşün, courvasier-terrier bulgusu böbrek palpasyonu iki elle yapılır, <1y böbrek fizyolojik olarak palpabl >1y ele geliyorsa patolojik (apse, pyelonefrit, tm) asit varlığında karın muayenesi: ballote etmek, ballotman, sansasyo de flue sağ 2-3.ika perküsyona başlanır, distale doğru 5-6.ika kc matitesi+ kc rölatif matitesi: 4.ika kc mutlak matitesi: 6.ika traubede normalde timpan ses parasentez transuda, eksuda, şilöz direkt mikroskobik inceleme wright ve giemsa ile boyama sitosantrifüj biyokimyasak inceleme kültür (nonspesifik, spesifik) rektal tuşe: ele gelen kitle, mukozal, organ, tm basısı (sakrokoksigeal teratom, meningosel) rektum normalde boştur, fonksiyonel kabızlıkta sert dışkı ele gelir inkontinans değerlendirilmesi
34
üsy= burun, nazof, orof, orta kulak, sinüsler, tonsiller asy= glottisten itibaren larinks, trakea, bronşlar, bronşiol, terminal bronşiol, duktus, alveol <4hf akut >4 hf kronik öksürük: süre, sıklık, kıvam, eşlikçi, beslenmeyle ilişkisi sorulmalı kuru, balgamlı, metalik, proksismal kuru öksürük: astım, plevral ve med hst balgamlı öksürük: süpüratif hst (bronşektazi, akc absesi, kf, silier diskinezi) paroksismal öksürük: boğmaca, yabancı cis asp habitüel öksürük: genellikle adolesan dönemde, gündüz belirgin, dikkat dağılınca geçer, gece yok, kaz sesine benzer ses çıkartılır
renksiz/şeffaf balgam: akut trakeit, akut bronşit, viral hst jelatinöz balgam: astım mukopürülan balgam: pulmoner tbc, bronşektazi, akc absesi paslı balgam: pnömokoksik lober pnömo pis kokulu balgam: bronşektazi, akc absesi, ampiyem, bronkoplöral fistül siyah renkli balgam: pnömokonyoz Öksürük+wheezing= astım, yabancı cis asp, bronşiolit, mediastinal tm, kf Öksürük+ses kısıklığı veya boğukluğu= krup, larenkste papillom, hipofarengeal ve laringeal yabancı cis Öksürük+beslenme ile artan= hipofarengeal kitle ya da anomali, akalazya, reflü TÖF
35
dispne, egzersiz dışında yardımcı sol kaslarının da kullanılması burun kanatlarının solunuma katılması, göğüste çekilmeler, wheezing, siyanoz, ortopne, inleme dispne belirtileridir ortopne: hasta sırt üstü yatamaz, tripod görünümünde oturur wheezing: müzikal özellikte ve genellikle ekspriatuar bir ses olup küçük çaplı sol yollarının parsiyel obs
akc dokusu ve visseral plevra ağrıya duyarsız parietal plevra, göğüs duvarı, diyafragma veya med yapılardan kaynaklı ağrı hemoptizide kan parlak kırmızı renkte, bazen köpüklü olabilir, alkali vasıfta ve ggk- hemoptizi: pulmoner hemosiderozis, bronşektazi, pnö, tbc, yabancı cis asp, akc absesi, AV anevrizma, göğüs travması, vaskülitler siyanoz: kapiller kanda redükte hb miktarının artması, öncelikle tırnak yataklarında ve mukoz memb belirginleşir kanda redükte hb en az 5 gr/dl olunca belirir anemisi olanlarda zor, polisitemisi olanlarda kolayca ortaya çıkar o2 sat %80 olduğunda belirgin sol yolu obs, sol dep, bronkopnö, atelektazi, pnö, pul fibroziste alveolokapiller diffüzyon boz sonucunda çomak parmak= parmakların distalinde yumuşak doku prolif kr sol hst (bronşektazi, İAH, KF, primer silier diskinezi)
36
İNSPEKSİYON cilt rengi, döküntü, burun kanadı solunumu, çekilme, inleme, baş sallama, parmaklarda çomaklaşma, göğüs duvarı anomalileri, vertebra ve sternal anomaliler <2 ay 60 3-11 ay 50 1-5y 40 >5y 30 takipne sınırı DİSPNE taşipne burun kanadı solunumu (süt çocukları) retraksiyonlar (interkostal, juguler, substernal)
SOLUNUM TİPLERİ apne: >15-20 sn, bradikardi, siyanozun eşlik ettiği sol durması periyodik sol: dakikada 3ten fazla <20 sn süreli kısa süreli sol durması nöbetleriyle giden sol tipi (preterm) biot: apne nöbetleriyle kesilen düzensiz sol tipi (ağır beyin hasarı) cheyne stokes: KİBAS, kalp yetmezliği bradipne: sol hızı düşüktür (met alkaloz ve SSS dep) kussmaul sol: derin ve hızlı (diyabetik ketoasidoz) hiperpne: anormal derin sol (metab asidoz) paradoksal sol: inspiryumda göğsün içe çökmesi (interkostal kasların paralizisi, üst sol yollarının tıkanması, preterm bebekler)
37
Dokunma (Palpasyon) •Trakeal pozisyon •Servikal-aksiller LAP palpasyonu •Kalp tepe atımının yeri •Akciğer havalanmasının değerlendirilmesi •Taktile-Vokal fremitus (Bilateral azalma; Astım atağı, amfizem •Tek taraflı azalma; plörezi ve plevral kalınlaşması Vibrasyon Torasik Artma : Lober pnömoni,diğer konsolidasyonlar •Azalma, plörezi, pnömontoraks, atelektazi. PERKÜSYON •Normalde alınan ses sonördür. •İlk matite alınan yerde (10. Kosta hizası) derin inspiryum yaptırılır (Sinüs açık mı?). Matite •Plevrada sıvı •Konsolidasyon •Geniş atelektazi •Tümör •Plevra kalınlaşması Hipersonorite •Plevrada hava •Pnömotoraks •Alveol içinde havanın hapsi (obstruktif hastalık) •Astım •Bronşiyolit •Amfizem
Süt çocuklarını annenin kucağında dinleyin. •Büyük çocuklar hafif öne eğilmiş ve otururken dinlenebilir. •Eller başın üzerine konursa koltukaltı bölgeleri daha rahat dinlenir. •Büyük çocuklara derin soluk aldırın. •Küçük çocukları ağlarken daha iyi dinleyebilirsiniz •Mutlaka karşılaştırmalı olarak apekslerden başlayarak iki taraflı olarak dinleyin. normalde insp/exp süresi: 5/6’dır, Fakat 5/2 duyulur •Normal solunum sesleri a)Trakeal b)Bronşiyal c)Bronko-veziküler d)Veziküler •Anormal solunum sesleri Solunum sesleri parankimde dinlendiğinde normalde bronkovezikülerdir.
38
•Trakeal ses: Steteskop trakea üzerine konarak dinlendiğinde yüksek tonda duyulan sese denir. •Solunumun her iki devresinde de duyulur. •Göğüs üzerinde duyulan benzer ses daima patolojik bulguyu gösterir. •Akciğerlerde konsolidasyon varlığının belirtisidir. •Çoğu kez tubuler ya da bronşial ses olarak da adlandırılır. •Bronkoveziküler ses: Normalde sırtta, skapulalar arası kısım, bronşların göğüsün arka duvarına, önde sternumun sağ ve solunda birinci ve ikinci interkostal aralıklar, trakeanın göğüs ön duvarına yakın olduğu kısımlardır. •Buraları ve apikal bölgeler dinlenildiğinde veziküler ve trakeal seslerin karışımı bir ses duyulur. Bunlara bronkoveziküler ses denir.
Solunum seslerinin azalması veya yokluğu: •Plevral boşlukta sıvı toplanması hemotoraks plevral effüzyon piyotoraks ampiyem hidrotoraks •Plevral boşlukta hava toplanması •Plevral kalınlaşma •Plevral tümörler •Amfizem Ekspirasyonun uzaması obstrüktif akciğer hastalıklarında ortaya çıkar •Astım atağı •Bronşiolit •Kistik fibrozis İnce krepitan Raller •Niteliği öksürmekle değişmez. •Pnömonilerde, •Akciğer ödeminde duyulur. Orta raller: Bronşiyal ve küçük çaplı bronşlardan kaynaklanır. Öksürmekle artarlar •Bronşiolit •Bronşiektazi •Akciğer tbc •Akciğer apsesi •Akciğer konjesyonunda duyulurlar. Kaba raller: • Trakea veya büyük çaplı bronşlardan kaynaklanan gürültülü seslerdir. •İnspirasyonun başlangıç kısmında duyulur. •Öksürükle kaybolabilirler. •Akut pnömonin rezolüsyon döneminde, koma durumunda ve çok ağır hastalarda duyulurlar.
39
RONKÜSLER Bronşiyol, bronş ve ana bronşlardan oluşan müzikal, devamlı genellikle ekspiratuvar olarak duyulan seslerdir. Havanın sabit bir obstrüksiyondan geçmesiyle oluşurlar 1.Sibilan ronküs: Müzikal, ıslık sesine benzer Derin ekspiryumda vizing özelliği artar. Bronşial ve küçük çaplı bronşlardaki obstrüksiyondan kaynaklanır. 2. Sonor ronküs: Alçak tonda bir ses olup, horultu ve inleme sesine benzer. Trakea veya büyük çaplı bronşların obstrüksiyonu sonucu oluşur.
SÜRTÜNME SESİ (FROTMAN) •Plevra yüzlerinin inflamasyonu sonucu solunum haraketleri sırasında sürtünme sesi ortaya çıkar. •Solunumun her iki devresinde de •EN SIK göğsün alt anterolateral kısmında duyulur.!!! •Öksürükle kaybolmaz, öksürükle göğüs ağrısı artar. •Perikardiyal frontmanda hasta nefesini tuttuğu zaman sürtünme sesi devam eder. Plörezi, Pnömoni, Akciğer apsesi, Tbc, Akciğer enfarktüsünde duyulabilir.
40
infeksiyonlar: ilk trimester, rubella (PDA), CMV, coxsackievirus **ÇOCUK DOĞDUĞUNDA PDA KAPANMADIĞINDA ANNE RUBELLA MI GEÇİRDİ ilaç: amfetamin (VSD, PDA), antikonvülzan (PS, AS, AK) EPİLEPTİK ANNE, alkol (VSD, PDA, TOF), progesteron östrojen (VSD, TOF, TGA) annenin hst: diyabet (TGA, VSD, PDA, hipertrofik KMP EN SIKKKK, REVERSIBL), mikst bdh (SLE, sjörgen) av tam blok HEREDİTER HASTALIKLAR uzun qt (or, od) hokmp (od) romatizmal ateş ehler danlos send, marfan send, holt oram send, doğumsal kalp hst, kardeşte olma riski artar (VSD, ASD DE OLABİLİR) TGA: BÜYÜK ARTER TRANSPOZİSYONU ASD'DE KÜÇÜK YAŞLARDA SEMPTOM GÖRÜLMEZ
KALP HST SEMPTOMLARI !!!!!!!!!!! SORU akc stazı VSD, PDA, ASD gibi soldan sağa hst (AKC'E BOL KAN GİDER) !! ortopne (dekübitis dispnesi) geceleri gelen dispne: PND (ağır sol kalp yet) !!!!!!!!!! efor dispnesi (süt çocuğu ise 5 dk emdikten sonra uykuya dalma, memeyi uzun süre tutamama kardiak öksürük: yatınca artar !!!, akc tabanında staz ralleri (ince ral) duyulur, diüretiklerle düzelme gösterir takipne: kalp yet, siyanotik kalp hst, hiperpne (siyanotik nöbet) Çarpıntı -Kalp hızlanması (taşikardi) -Kalp atımlarının kuvvetli oluşu (LVH) -Ekstra sistol Vücutta şişlik (ödem) -Yerçekiminden ötürü ayak bileklerinden ve iç malleolden başlar -Süt çocuklarında sakral ödem bakılır (sırt üstü yatmaya bağlı) -İzole sol kalp yetersizliğinde ödem yoktur !! -Akciğer stazı ve periferik ödem varsa konjestif kalp yetersizliği denir !!!!!!! -Ağır yetersizliklerde skrotumda ve seröz boşluklarda sıvı toplanabilir (anazarka=karın boşluğunda) -Tibia üstünde hafif gode bırakır -Santral siyanoz: Sol kalbe gelen ve aortaya atılan kanda gerçek bir hipoksemi vardır (gövdenin sıcak yerlerinde ve uçlarda). Ağız içi mukoza, dil, konjunktiva. Buralar kan akımının yavaşlamadığı sıcak yerlerdir. -Periferik siyanoz: Sol kalbe gelen ve aortaya atılan kan oksijenlenme yönünden normaldir. Periferde yavaşlayan kan dokulara fazla miktarda oksijen bırakır. Polistemi olmaz. Parmak uçları, kulak memeleri Akrosiyanoz, periferik, kalp yet, soğuğa maruziyet, şok Santral siyanoz, akc (KF), kalp hst (TOF) GODE, AĞRILI VE SERTSE KARDİAK HAMUR GİBİYSE NEFROTİK ÖDEM
41
göğüs ağrısı genellikle kvs kökenli değil bayılma (senkop): katılma nöbeti, eforla gelmesi, kanalopatiler(uzun qt, ideali 0.44 sn) OBSTRÜKTİF LEZYONLAR (hipertrofik KMP, AS, kanalopatiler) NÖKSSS !!! QT İNTERVALİ UZUNLUĞU KAÇTIR GİBİSİNDEN Yorulma -Emmede zorlanma, memeyi çabuk bırakma, emme süresinin uzaması (>20 dak) -Uzun mesafe yürüyememe, merdiven çıkamama -Soldan sağa şantlı hastalıklar, kapak yetersizlikleri, aritmiler -Kladikasyo (EFORLA ALT EKS AĞRI) (aort koarktasyonu) ASİYANOTİK SOLDAN SAĞA ŞANTLI (VSD, ASD, PDA, AVSD) SORGULARKEN MUTLAKA YORULMA SORGULANMALI !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! *Kilo alamama -Soldan sağa şantlı hastalıklar (yorulmadan sonraki 2.soru !!) -Boydan daha çok kilo etkilenir (soldan sağa şantlı kalp hst boy normaldir) süt çocuğu normalde ayda 1 kilo alması lazım -Bulantı, kusma (KY) -İdrar azalması (KY) -Baş dönmesi, baş ağrısı (KY düşük debi) (Eisenmenger, polistemi, abse) -Koreik hareketler (ARA) -Eklem şişliği (ARA) MY, PANSİSTOLİK ÜFÜRÜM
-Çomaklaşma (clubbing, en baguet de tambour) SİYANOTİK HST GÖRÜLÜR -Fenotipik özellikler (Down sendromunda %50 DKH endokardial yastık defekti AVSD, Turner boy kısa, yele boyun, aort koarks, aort stenozu, bicuspit aorta, WİLLİAM SEND PERİFERİK PUL ART STENOZU, NOONAN ASD) -Göğüste asimetri (sol vent büüdüse o tarafa doğru baskı, pulsasyon) -Deri döküntüleri (ARA E.marginatum, Kawasaki makülopap döküntü, infektif endokardit-peteşi) -Siyanoz -Solunum (çekilmeler, solunum hızı, solunum düzeni) -Terleme ve soğukluk (KY) -Nabız sistolde oluşur, diastolde kaybolur -Simetrik yapmak gerekir, yukarıdan aşağıya doğru -Sayı (taşikardi-bradikardi), düzen (ekstrasistol) (atriyal fibrilasyon), karakteri-tipi !! öncelikli 4lü: radial, tibialis posterior, dorsalis pedis, karotis (tek taraflı yap hyoksa bradikardi olur) Pulsus Celer et Altus- Magnus: !!!!!!!!!!!!! sıçrayıcı ve dolgun nabız, kaçış lezyonları (aort yet, PDA, fistül, pistolshot, drozzie belirtisi, musset belirtisi, kapiller nabız, arter dansı=corrigan gibi basınç farkının arttığı durumlar) dikrot, bisferens (tifo, HKMP) *çift başlı nabız Pulsus Parvus=Plato (AS) Alternans= KY, KB ölçümünde yarı nabızlı nokta **AORT YET PERİFERİK BULGULARA GÖRE CİDDİYETİ ANLAŞILABİLİR, DİASTOLİK ÜFÜRÜM, MUSSET BELİRTİSİ: BAŞ ÖNE, AYAK AYAK ÜSTÜNE ATINCA AYAĞI ATIYOR, TIRNAĞA BASILINCA HER ATIMDA BEYAZ KIRMIZI ÇİZGİ AŞAĞIYA İNİYORSA KASIKTA STETESKOBA TABANCA SESİ (PİSTOL SHOT) Kan basıncı ölçümü -Aort koarktasyonu (femoral nabız palpe edilemiyorsa) (ÜST EKS YÜKSEK ALTTA NABIZ ALINMIYOR, NORMALDE TAM TERSİDİR) !!!!!!!
42
BOYUN VENLERİ: KALP YET, 2.İKA ÇIKINTININ ALTI LUDWIG AÇISIDIR, BOYUN VENLERİNİ DEĞERLENDİRMEDE ÖNEMLİ !! *Sağ kalp yetersizliği, Konstrüktif perikardit, VCS tıkanması, Amfizem, valsalva manevrasında venler dolar !!!!!!!!! *Hepatojuguler reflü (sağ kalp yetersizliği, konstrüktif perikarditte. Diğer karaciğer büyümelerinde ve VCS tıkanıklarında bu bulgu oluşmaz) *İnternal jugler ven SKM kasın arkasındadır valv içermediği için RA basıncını direkt yansıtır *Sırt üstü yatan birinde Ludwig açısının 4 cm üstünde boyun venleri görülebilir *45 derece oturur pozisyonda 2 cm kadar dolgundur TRİLL PALPASYONU (4/6 ÜFÜRÜMDÜR ÇOK ŞİDDETLİ) APEKS PALPASYONU *Perküsyon -Ewart işareti (PERİKARDİTTE SIRTI PERKÜTE ETTİĞİMİZDE MATİTE ALIRSAK PERİKARDİAL EFÜZYON BELİRTİSİ SUBSCAPULAR)
*Diyaframla yüksek frekanslı sesler (üfürümler) *Çanak kısmıyla düşük frekanslı (diastolik üfürüm galo) Hafif bastırılmalıdır 1. kalp sesi: Ventriküllerin kasılması-mitral ve triküspit kapakların kapanması *2. Kalp sesi: Diastolün başlaması aort ve pulmoner kapakların kapanması *3.kalp sesi: Ventriküllerin diastolde hızla dolması DÜŞÜK FRE *4. Kalp sesi: Atriyumların sistolü sonucu oluşur MEKANİK (PATOLOJİK HER ZAMAN) SAĞ 2.İKA, AORT ODAĞI SOL 2.İKA, PULMONER ODAK SOL 3-4.İKA STERNUMLA KESİŞTİĞİ YER MEZOKARDİAK, TRİKÜSPİT ODAK SOL 5.İKA MİDKLAV HATLA BİRLEŞTİĞİ YER APİKAL, MİTRAL ODAK BUNLARIN DIŞINDA MUTLAKA SIRT DA DİNLENMELİ, AORT KOARKT ÜFÜRÜMÜ SIRTTA DAHA İYİ DUYULUR (İNTERSKAPULAR ARALIKTA SİSTOLİK ÜFÜRÜM) Çocuklarda S3 normalde duyulabilir (anormal olarak dilate ventriküllerde VSD gibi sol sağ şantlarda ve KY de duyulabilir) *S4 her zaman patolojiktir ventrikül kompliyansının azaldığı durumlarda duyulur *Galo ritmi: S3’ün eşlik ettiği taşikardi durumudur. KY için tipiktir. 4 NALA KOŞAN AT
43
Kalp seslerinin kuvvetli duyulması -MS S1 -Taşikardiler S1 -ekstrasistoller de S1 -Pulmoner hipertansiyonda S2 sertleşir !!!!!!! SORUU (SOLDAN SAĞA ŞANTLI HST DA, S2 SERTLEŞMESİ DUYULDUYSA DEFEKT ACİLEN KAPATILMALI !!) Kalp selerinin zayıf duyulması (ENFLAMASYON, İLERİ STENOZ) -Şişmanlar -Perikardiyal, plevral effüzyon -Miyokardial enflamasyon kalp sesleri yavaşlar -İleri MS’de S1 zayıflar -AS ve PS’de S2 zayıflar FİZYOLOJİK ÇİFTLEŞMEDE İNSP'DA PUL KAPANMASI GECİKİR VE AORTLA ARASI AÇILIR AMA EKSP NORMALDİR AS'DE DE İSE EKSP DA ÇİFT DUYULUR !!!!!
Çiftleşme -RBBB da S1 çiftleşebilir -Fizyolojik S2 çiftleşmesi -ASD, PAPVD, PS, RBBB patolojik çiftleşme -Ciddi AS’de paradoksal S2 çiftleşmesi (insp tek, eksp ÇİFT) !!!!!!!!! SORUUUUU *Ejeksiyon kliği: Ventriküler ejeksiyon başlangıcına denk gelir S1’in hemen arkasındadır (S1 çiftleşmesi zannedilir) (üst sternal bölgede duyulursa ejeksiyon kliğidir) (semilunar kapak stenozu) AS PS *Midsistolik klik MVP da sistol ortasında duyulur *Diastolik opening snap (açılma kliği) apekste S3’ün hemen öncesinde MS sonucu oluşur diastole başlamadan önce, ÇOCUKLARDA MİTRAL STENOZ ÇOK GÖRMEYİZ, DAHA ÇOK ERİŞKİNLERDE DUYULAN SES
44
EKSTRAKARDİAK SESLER: perikardial sürtünme sesi (frotman): üfürüm değil, plevral ve perikardiyali ayırt etmek için hasta nefesini tutar, devam ediyorsa perikardial, duruyorsa plevral !!! sıvı ÇOK FAZLAYSA DUYULMAZ! *1.derece: Zorlukla duyulur *2.derece: Yumuşak ama dikkatle dinlenirse kolay duyulur *3.derece: Kolay duyulur ama trill eşlik etmez !!! *4.derece: Trill eşlik eder !!!!!!!!! *5.derece: Steteskop göğüse yaklaştırılınca duyulur *6.derece: Dışardan duyulur yayılım: MY aksiller, AS boyna Sistolik üfürümler: nabızla başlayan üfürümlerdir *S1 ve S2 arasında duyulur *Kreşendo-dekreşendo şeklinde ise (elmas şeklinde) ejeksiyon tip üfürüm denir *Semilüner kapak stenozlarından oluşur (AS, PS) *Regürjitan sistolik üfürümler tüm sistol boyunca azalma artma göstermezler (Holosistolik, pansistolik) (MY, VSD, TY) !!!!!!!!!!!!! SORUUUUU
Pansistolik VSD üfürümü sol sternal bölgede MY üfürümü apekste duyulur -Fallot tetrolojisinin ejeksiyon üfürümü sol 2.interkostal aralıktadır (pulmoner odakta birçok şey duyulur: TOF, PDA, aort koarkt, triküspit, ASD, PS) TOF EKG'DE SAĞ VENT HİPERPLAZİSİ, AKC GRAFİSİNDE TAHTA PABUÇ MANZARASI -MY’ye ait pansistolik üfürüm sol omuza yayılır -Aort odağından boyna yayılıyorsa AS vardır Diastolik üfürümler (İÇ ÇEKER GİBİ, HEPSİ PATOLOJİK) *S2 ve S1 arasında bulunurlar *Derecelendirme olanağı olsa da pratik değildir *Semilüner kapak yetersizliği ve AV kapak stenozlarında duyulur PDA'DA UĞULTU ŞEKLİNDE ÜFÜRÜM DUYULUR (hem sistolde hem diastolde)!!!!! NÖKS !!!!! Devamlı Üfürümler *Sistolde başlar kesilmeden diastolde devam eder *PDA (İLK AKLA GELECEK !!), Shunt, AV fistül (makinevari) *Venöz hum *Stenoz ve yetersizliğin birlikte olduğu durumlar (VSD-AY, PS-PY) to-and-fro üfürümü denir SİSTOLODİASTOLİK ÜFÜRÜMLER: DEVAMLI ÜFÜRÜM DEĞİL, ARADA S2 DURAKLAMASI VAR, HEM SİSTOLDE HEM DİASTOLDE DUYULUR AORT ODAĞI: sadece aort patolojileri duyulur MEZOKARDİAK ODAK: VSD, MY, TY (sternum üstünde) APİKAL ODAK: VSD, MY PULMONER ODAK: PS, TOF, triküspit atrezisi, ASD, PDA, aort koakrtasyonunun bir kısmı jeti nereye doğru yayılıyorsa üfürüm şiddeti oraya devamlılık gösterir MY sol koltuk altına doğru AS boyna doğru
45
Modifiye Glasgow koma skalası: göz açma, sözel, motor MENİNKS İRRİTASYON BULGULARI ense sertliği kernig belirtisi: Uyluk kalçadan ve dizle 90 derece fleksiyonda iken bacak dizden ekstansiyona getirilmeye çalışıldığında hamstring kas grubunun ağrılı kasılmasıdır Brudzinski: Başın öne fleksiyonunun her iki kalça ve dizde fleksiyona neden olması meningeal irritasyon göstergesidir
1-Olfaktor sinir: Her bir burun deliği teker teker kapatılarak muayene edilir 2-Optik sinir: Ağır defisit Işığı görüyor mu? Hareketi seçiyor mu? Parmak sayabiliyor mu? Hafif defisitSnellen levhaları Görme alanı: Konfrontasyon, Periferik görme alanları (perimetre), Santral görme alanları Optik fundus: Disk kenarının belirginliği, Retina damarlarının genişliği, Geçiş noktalarında arteriyovenöz keskinlik Pupillalar: Büyüklük, Şekil, Eşitlik, Akomodasyon ve konverjans Işık reaksiyonu: (Optik sinir lezyonunda hem aynı taraf, hem karşı taraf gözde pupil yanıtı olmaz yani daralmazlar)
46
3-okulamotor sinir 4-troklear sinir 6-abdusens sinir: 6 farklı bakış yönünde oküler hareketler, konjuge göz hareketleri, nistagmus III. sinir lezyonunda göz hareketleri, göz kapağı ve pupil yanıtı bozulur 5-trigeminal sinir: v1 (oftalmik), v2 (maksiller), v3 (mandibuler) Yüzün duyu siniri (iki taraf karşılaştırmalı olarak muayene edilir) Ağrı-ısı Yüzeyel dokunma Kornea refleksi Motor fonksiyon için çene hareketleri kontrol edilir Temporal kas Masseter kas Pterigoid kas
7-fasial sinir: Yüzün motor siniri •Alın kırıştırma •Gözleri yumma •Dudakları büzme •Dişleri gösterme Tad duyusu •Dilin ön 2/3 tad duyusu 8-vestibulokohlear sinir: İleti tipi (orta kulakla ilgili) sağırlığın algılama (sinir tipi) sağırlıktan ayırt edilmesi: Weber testi: Diyapozon titreştirilerek vertekse konur Sesin bir kulakta daha iyi duyulup duyulmadığı sorulur ileti sağırlığında hasarlı tarafta eksternal seslerin etkisi azaldığı için etkilenen kulakta ses daha yüksektir Rinne testi: Diyapozon titreştirilerek mastoid üzerine konur ileti sağırlığında kemik iletimi havadan daha iyidir sinir sağırlığında kemik ve hava ikisi de bozulmuştur
47
9-glossofaringeal sinir 10- vagus sadece 9: dilin 1/3 arka tat duyusu sadece 10: ses, palatal hareketlerde asimetri ikisi de: yutma güçlüğü, öğürme refleksi 11-aksesuar sinir: scm kası muayenesi, trapez kası muayenesi 12-hipoglossal sinir: dil hareketleri, dilde atrofi ve fasikülasyonlar
MOTOR SİSTEM MUAYENESİ asimetri, deformite, kas atrofisi, hipertrofi, kas fasikülasyonu TONUS hastanın gevşek olduğundan emin olunmalı, tonus azalması ve artması TONUS ARTMASI ümn lezyonu (sustalı çakı: harekete karşı baştaki direncin birden kırılması) ekstrapiramidal lezyon (kurşun boru: dirençte düzenli artış) ekstrapiramidal lezyon (dişli çark: kademeli artıp azalmalar) omuz abd: C5,C6, deltoid, aksiller sinir ön kol fleksiyonu: C5, C6, muskulokutanöz sinir, biceps radial sinir, brakioradialis ön kol ekstansiyonu: C6,7,8, radial sinir Parmak ekstansiyonu Ekstansör digitorum/Ekstansör pollicis longus ve brevis: •C7, C8 kökleri •Posterior interosseöz sinir Parmak fleksiyonu fdp 1 ve 2 median sinir fdp 3 ve 4 ulnar sinir Başparmak opozisyonu opponens pollicis: C8,T1 median sinir Parmak abd abduktor digiti minimi: C8, T1 ulnar sinir
48
Kalça fleksiyonu •İliopsoas kası: •L1,L2,L3 kökleri •Femoral sinir Kalça ekstansiyonu •Gluteus maksimus: •L5,S1,S2 kökleri •İnferior gluteal sinir Kalça abduksiyonu •Gluteus medius ve minimus, tensor fasya lata: •L4,L5,S1 kökleri •Superior gluteal sinir Kalça adduksiyonu •Adduktorlar: •L2,L3,L4 kökleri •Obturator sinir Diz fleksiyonu •Hamstringler: •L5,S1,S2 kökleri •Siyatik sinir Diz ekstansiyonu •Kuadriseps: •L2,L3,L4 kökleri •Femoral sinir
Dorsifleksiyon •Tibialis anterior: •L4,L5 kökleri •Derin peroneal sinir •Hasta dirence karşı ayak bileğini dorsifleksiyona getirir •Topuk yürümesi güçtür Plantar fleksiyon •Gastroknemius, soleus •S1,S2 kökleri •Tibial sinir Ayak parmağı ekstansiyonu •Ekstansör hallusis longus, ekstansör digitorum longus •L5,S1 kökleri •Derin peroneal sinir İnversiyon •Tibialis posterior •L4,L5 kökleri •Tibial sinir Eversiyon •Peroneus longus ve brevis •L5,S1 kökleri •Yüzeyel peroneal sinir
49
DERİN TENDON REFLEKSLERİ Derin tendon refleksleri 33. gebelik haftasından itibaren alınmaya başlanır *Refleksler normalden daha canlı alınıyorsa canlı, artmış veya hiperrefleksi olarak ifade edilir *Normalden daha az alınıyorsa hiporefleksi, hiç alınamıyorsa arefleksi olarak değerlendirilir *Birinci motor nöron hastalıklarında refleksler artmış olarak bulunur *İkinci motor nöron, periferik sinir, sinir-kas kavşağı ve kas hastalıklarında azalır veya hiç alınamaz Biceps refleksi: *Muskulokutanöz sinir Supinatör refleks: *Radiyal sinir Triceps refleksi: *Radiyal sinir Patella refleksi: *Kuadriceps Achille refleksi: *S1,S2 kökleri
PATOLOJİK REFLEKSLER Hoffman refleksi: orta parmağın distaline vurulur, eğer ümn hasarı varsa başparmak fleksiyonu olur Babinski refleksi: ekstensor hallucis longus kontraksiyonuna bağlı ekstansiyon ümn lezyonunu gösterir Eşdeğerleri (oppenheim, gordon, chaddock, schaefer) YÜZEYEL CİLT REFLEKSLERİ karın cildi: T7-12 kremasterik: L1 kökü anal refleks: S4-5 kökleri
50
DUYU MUAYENESİ ağrı-ısı (steril iğne-sıcak soğuk tüp) yüzeyel dokunma (pamuk) derin duyu derin duyu için; •Eklem pozisyon duyusu: •Hastanın gözleri kapalı iken parmağı yanlardan tutularak “yukarı ve aşağı” hareketler yaptırılır, yönü bulması istenir •Hastanın gözleri kapalı iken işaret parmağı ile burnuna dokunması ya da kollarını uzatıp işaret parmaklarını birleştirmesi istenir Vibrasyon: •Titreşen bir diyapozon bir kemik çıkıntı üzerine yerleştirilir. •Hastadan eğer hissediyorsa bittiğinde söylemesi istenir •Duyu etkilenmişse daha proksimale yerleştirilerek tekrarlanır (Demiyelinizan hastalıklar ve periferik nöropatide faydalı)
•Duyu işlevleri normal ise ve kortikal bir duyu bozukluğundan kuşkulanılıyorsa: •İki nokta ayrımı •Stereognozi •Grafiestezi SEREBELLAR SİSTEM Koordinasyon (uyumlu çalışma) testleri •Dismetri •Disdiadokokinezi •İntensiyon tremoru •Ataksi •Ardışık yürüyüş Romberg testi •Önce gözler açık, sonra gözler kapalı •Topuklar biraraya getirilip ayakta durma •Aşırı sallanma veya denge kaybı Gözler açık ya da kapalı var Serebellar ataksi Yalnızca gözler kapalı iken var Sensöriyel ataksi (proprioseptif defisit)
51
YD DÖNEMİ (NEONATAL) 0-28. gün 0-7. gün erken yd 8-28.gün geç PERİNATAL 22.gh -doğum sonrası 7.gün 27-37hf prematür 34-37hf geç preter 37-42hf matür >42hf postmatür 2500-4000 gr normal >4000 gr makrozomi <2500 gr dda <1500 gr çdda <1000 gr adda <500 gr mikropremi doğum ağırlığının gebelik hf ile uyumu: aga (appropriate for gestational age): %10-90 sga (small for gestational age): <%10 lga (large for gestational age): >%90 HER 3 GRUPTA DA BEBEKLER MİYADINDA DOĞMUŞ VEYA PREMATÜRE OLABİLİR SGA’lar asimetrik veya simetrik olabilir simetrikse bütün persentiler<%10 asimetrikte sadece ağırlık
ANTENATAL ÖYKÜ gebelik hf, fetüs sayısı, pozisyon, amniyon sıvı miktarı, anne yaşı, kan grubu, ID coombs testi, annenin HBs antijen durumu, hastalıklar, ilaçlar, kardeş öyküleri, anestezi İLK MUAYENE stabilizasyon sağlanır, 1 ve 5 dk apgar kaydedilir vitaller anomali, renk APGAR DEĞERLENDİRİLMESİ 1. ve 5. dk solunum yok/düzensiz/düzenli kalp hızı yok/<100/>100 renk santral siyanoz/akrosiyanoz/pembe tonus flask/hafif fleksiyon/yarı fleksiyon refleks yok/yüz buruşturma/aktif öğürme 0 1 2 puan
52
stabil olduğuna karar verilen bebekler: göbeği bağlanır, %2,5 povidon iyotla silinir ve kesilir göbek kordonundan kan grubu-rh tayini için kan alınır ölçüleri alınır K1 vitamini 1 mg İM yapılır TERM YD NORMAL SINIRLAR 2500-4000 gr 48-52 cm baş çevresi: 33-37 cm kardiak hız: 100-160 dk solunum sayısı: 40-60 dk ateş: 36.5-37.5 C 1-4s sonra detaylı muayene yapılır: konjenital anomali, doğum travması 2-3. günde tekrar muayene (gözlemi daha iyi, bebek çıplak, aydınlık ve sıcak ortamda, ebeveyn yanında) gestasyon yaşı son adet tarihi +7 gün ve -3ay prenatal dönemde USG FM (ödem, renk, lanugo dağılımı, ayak tabanı çizgileri, kulak kıkırdağı oluşumu, meme başı oluşumu, genital organlar) nörolojik muayene (postür, kulak manevrası, popliteal açı, kare pencere ve çaprazlama testi) dubowitz ve new ballard skorlama
yd cildi yumuşak, düzgün, opak, gri beyaz maddeyle kaplı geçici deri bulguları: mongol lekesi, toksik eritem, milia, miliarya (isilik), lanugo harlequin (palyaço bebek): prematür bebeklerde santral vazomotor merkezlerin immatüritesine bağlı verteks-simfizis pubis hattının tam ortasından geçen bir sınırla vücut ortadan ikiye ayrıldığında vücudun bir yarısı hiperemiye bağlı pembe, diğer yarısı ise soluk görülür emme kabarcıkları: ön kol, el, intrauterin yaşamda bu alanların emilmesiyle oluşan kabarcıklar geçici neonatal püstüler melanozis: doğumda, frajil püstüller, içinde NÖTROFİL var, iyileşen yerlerde hiperpig, tdv gerek YOK, bebek sağlıklı, herpes-staf deri hst ayrılmalı ciltte soyulma: postmatür, IUBG (malnut), dehidratasyon
53
PATOLOJİK CİLT BULGULARI kutis marmoratus (mermer cilt): dolaşım yetmezliği, vücut ısılarının geçici oynamaları peteşi-ekimoz: zor doğum, kanama diyatez intrauterin enfeksiyon ödem: prematüre, hidropslu el ayak sırtında turner send ihtiyozis: aşırı soyulma, yarıklar oluşur, posttermlerde hafiftir ve parmaklarda ödem YOK santral siyanoz: mukozalar dahil tüm cilt, dolaşım yetmezliği ve anemide baskılanabilir!! pletorede o2 sat normal ama siyanoz var akrosiyanoz: el ayaklarda, hipotermi, çoğu zaman patolojik kabul edilmez solukluk: asfiksi, anemi, şok, ödem, dol yet, perfüzyon azalması pletore: htc yüksekse gözlenir (DAB, İUGR)
sarılık: önce sklerada başlar, sonra sırasıyla yüz, göğüs, batın, eks, ayak tabanı, avuç içleri sararır ilk 24 saatte görülen sarılık patolojik tırnaklar: intrauterin mekonyum salınımına bağlı tırnaklar, cilt ve göbek kordonu kirli yeşil-sarı boyanır mekonyumla boyanma, bebeğin anne karnında stresle karşılaştığına ve asfiksi açısından dikkatli değ işaret eder BAŞ MUAYENESİ ön fontanelin çapı doğumda 1-3 cm diğerleri ilk haftada kapanır güçlü ağlayan bebeklerde fontanel gergin olabilir geniş fontanel: akondroplazi, hipotiroidi, hipofosfatazya, intrauterin gelişim geriliği, D vit eks bağlı rikets, osteogenezis imperfekta, prematürite, trizomi, hidrosefali, KİBAS çok küçük ve erken: hipertiroidi, kraniosinostoz, mikrosefali SÜTUR PALPASYONU kranial süturlerin özellikle sagittal süturun aşırı açık olup olmadığına (1 cme kadar normal) kraniosinostoz açısından şuvasman (overriding): ilk 48s kemiklerin üst üste binmesi normal (kraniosinostozdan ayırt edilmeli) MAKROSEFALİ baş çevresinin büyük olması transluminasyon varsa: hidrosefali, hidransefali yoksa: depo hst, akondroplazi, serebral gigantizm, nörokutanöz sendromlar, metabolizma boz, ailevi KRANİOTABES kafa kemiklerinin yumuşak olması ilk 3 ay fizyolojk rikets, osteogenezis imperfekta, kleidokranyal dizostozis, laküner kafatası, kretenizm, down send APLAZİA KUTİS KONJENİTA kafa derisinde lokalize saç yokluğu sporadik veya kromozomal SEFAL HEMATOM subperiostal kanama KAPUT SUKSADENUM kafa derisinin travmatik ödemi süturları aşar yumuşak, bastırılınca gode birkaç saat kalır 1-2 günde düzelir
54
BOYUN yd boynu nispeten kısa orta hat: guatr, tiroglossal kist yan boyun: bronkojenik kist, kistik higroma (yumuşak şişlikler, lenfatik yapısı anomalisi) tortikolis: scm içinde fuziform şişlik, sertlik yele boyun- düşük saç çizgisi: turner-klippel feil send klavikula kırığı: klavikula üzerinde şişlik, palpasyonla fluktuasyon GÖZLER sklerada sarılık, subkonjuktival kanamalar, pupil refleksi 28-30. hf sonra alınmaya başlanır pupiller eşit büyüklükte ışığ reaktif ve simetrik olmalı KIRMIZI REFLE katarakt ve kornea opasiteleri için retinadan yansıyan kırmızı renk, lens ve ön kamarada opasite olmadığını gösterir beyaz pupiller refleks (lökokori) varlığında ise katarakt, korioretinit, prematüre retinopatisi gözlerdeki akıntı gözyaşı kanalı tıkanıklığı gözkapağında şişiklik akıntı kültür ve tdv gerektirir
KULAKLAR yd kabaca işitmesi, güçlü ya da alışkın olmadığı bir sese (el çırpma, zil çalma) verdiği rxn (göz kırpma, moro refleksi) değerlendirilebilir, rutin OAE ile işitme taraması BURUN yd burun sol yaptığından delikler açık olmalı koanal atrezi: burun deliğinin kemik/memb ile kapalı olması bilat koanal atrezide doğumdan itibaren resp distres olur emetken siyanoz koanal atrezi ağlarken siyanozu gerileyen bebeklerde koanal atrezi AĞIZ emme yutma arama refleksleri değerlendirilir yarık damak dudak dar, yüksek damak: maksiller hipoplaziye bağlı, pek çok sendromla birlikte olabilir küçük alt çene, havayolu prob yol açar, dil küçük çenede büyük kalanilir (PİERRE ROBİN SEND) makroglossi: beckwith wiedemann send, hipotiroidi, down send kısa frenilum: emmeyi güçleştirirse kesilebilir ranula: ağız tabanında oluşan psödokist, konjenital veya intraoral travmaya bağlı olabilir, benign epulis: diş eti üzerinde retansiyon kisti ebstein incisi: üst damakta, orta hatta, parlak beyaz renk, dökülmesi gecikmiş epitel artıkları, spontan geçer bohns nodülleri: üst diş etlerinde küçük kabartı, spn kaybolur ağızda bol ve köpüklü sekresyon TÖF kuşkusu
55
GÖĞÜS VE AKC yd göğüs silindirdir pektus ekskavatus: kunduracı pektus carinatus: güvercin göğsü ksifoidin belirgin oluşu: diyaframın alttan yapıştığı yerden ksifoidi çekmesiyle ksifoid ucu hafif yukarı kalkık görülebilir, spn düzelir klinik belirtiler oskültasyondan daha önemli KVS SİSTEM 100-160 dk ilk 48s geçici 1-2/6 dereceden ejeksiyon sistolik üfürüm duyulabilir femoral nabızlar: azalmışsa aort koark, artmışsa PDA yd en az bir kez pulse oksimetre akrosiyanoz normaldir santral siyanoz nedenleri: sol yolu hst, sağdan sola şant, MSS dep
KARIN VE GÖVDE ıkındığında karnın orta hatta yukarıya yükselmesi iki rektus adalesi arasındaki fasyanıj kuvvetsizliğinden kaynaklanır diyastazis rekti omfalit: göbek etrafının enf, kızarıklık, şişlik, endürasyon göbek kanaması: göbek granülomu veya faktör13 eks göbek granülomu: göbek düştükten sonra derinin ilerleyip açık bölgeyi kapatmaması sonucu nemli dokunun hiperplazisine bağlı, kanama, akıntı omfalosel: göbek bağı etrafındaki derinin olmaması, bu açıklığın peritonla kaplanması göbek halkası ortasında defekt var üzerinde göbek kordonu bulunur organlar yarısaydam keseyle örtülü gastroşizis: göbek lateralinde defekt var, kese yok, karın içi organlar ve bağ dışarda linea nigra: göbek altından aşağıya doğru koyu çizgi, selimdir, koyu renkli ciltlerde gözlenir HSM: yd kc kot altında 2 cm ele gelebilir, dalak nadiren palpe edilir, derin palpasyonla böb ele gelebilir
56
EKSTREMİTELER avuç içinde simian çizgisi polidaktili-sindaktili brakial sinir felci (erb-duchenne paralizisi) kol hareketleri yok ve “garson eli” pes ekino varus (PEV, clubfoot): ayak, ayak bileğinden ekstansiyonda ve ayağın distal ucu içe dönük genu recurvatum GELİŞİMSEL KALÇA DİSPLAZİSİ TARAMASI %1,5 negatif olsa dahi her muayenede bakılmalı ortoloni-barlow manevrası, pili asimetrisi, bacakların eşit olmaması, abduksiyon kısıtlılığı 4.aydan önce şüphe halinde kalça USG 6.aydan sonra kalça radyografisi
SIRT VE OMURGALAR normalde düzdür skolyoz lipom meningomyelosel yumuşak doku kitleleri araştırılır sakral gamze (sacral dimple): basit tiplerinde tabanı görülebilir, müdahale gerekmez, derine gidenlerde usg ile spinal açıklık araştırılmalı spina bifida: vertebra arka kolu orta hattı birleşmez, yarık şeklinde kalır, birden fazla vertebra etkilenebilir spina bifida okkülta: en sık…?, üzerini örten deride delik veya kıllanma olabilir
57
ANÜS VE GENİTAL ORGANLAR anal atrezi ve fistül: mekonyum çıkaran yd dahi anüs gözden geçirilmeli, mekonyumun vajenden gelip gelmediği görülmeli pişik (diaper dermatit) ilk mekonyum 24-48 s çıkmalı, ilk dışkı siyah yeşil sert ve yapışkandır 5 gün sürebilir fimozis: sünnet derisi açıklığının dar olması, geriye sıyrılamaması idrar fışkırtma yeteneği: posterior üretral valvi olanlarda fışkırtma yeteneği azdır yd penis boyu <1.9 cm ise inceleme gerekir kriptorşidizm: testisin skrotum içinde palpe edilememesi, prematürlerde olabilir, term yenidoğanda testislerin skrotuma inmemesi patolojik kızlarda labia major diğerlerini örter prematür kız bebeklerde klitorisin belirgin olması, labia major ve minörün açık olması normaldir makat doğumda scrotumda, labialarda ekimoz ve ödem olabilir
vajinal akıntı-kanama: beyaz mukoid akıntı normaldir, vajenden kan gelmesş anneden geçen gebelik hormonlarının azalması sonucu ilk 24 saat sonrasında idrar çıkarmamış yenidoğanlar incelenmelidir KUŞKULU GENİTALYA genital hiperpig erkek YD bilat inmemiş testis küçük ve hipospadiaslı penis term kız YD klitoris normalden büyük? kliteromegali (adrenogenital sendrom) NÖROLOJİK MUAYENE spn hareketker, uyanıklık durumu, tonus, yd refleksleri (moro, emme, arama, yakalama), kranyak sinir felçleri, brakial pleksus zedelenmesi moro ve yakalama refleksi yd-3.ay emme 32-34 hf başlar uyanık 4 ay uykuda 7 ay basma otomatik yürüme doğumda başlad 1-2 aya kadar
58
YD MUAYENESİ TEHLİKE İŞARETLERİ da<1500 gr (çdda) major doğumsal anomaliler sol sıkıntısı (siyanoz, takipne, apne, inleme, çekilme) havale geçirme hidrosefali, mikrosefali tonus artışı azalması letarji, aşırı uyuklama hali, hipo/hipertermi (<36,5 >37.5) emmeme, kanlı dışkı, sarılık, göbek kökünde kızarıklık, akıntı, kötü koku organomegali, kitle, NTD, purpura TABURCU ÖNCESİ MUAYENE tarama testleri pulse oksimetri taraması sarılık değerlendirilmesi işitme taraması fenilketonüri-hipotiroidi-biotinidaz-KF emzirme desteği verilir
POLİNÖROPATİLER nöropati: nöronun periferik uzantısının hst periferik nöropati: MS’ten çıkan sinirlerin hst mononöropati: tek bir periferik sinirin tut polinöropati motor duyusal otonom belirtiler PNP FİZYOPATOLOJİSİ aksonal hasar myelin hasarı akut/kr/herediter/kazanılmış POZİTİF MOTOR SEMP: fasikülasyon, kramp, myotoni NEGATİF MOTOR SEMP: parezi, paralizi, arefleksi, atrofi POZİTİF DUYUSAL SEMP: parestezi, hiperestezi, dizestezi NEGATİF DUYUSAL SEMP: anestezi, hipoestezi
59
PNP ETYOLOJİ postenf (GBS, CIDP) herediter (HMSN, HSN, friedreich ataksi) toksik (organofosfatlar, kurşun, cıva, VCR, INH, PHT, aşıya bağlı) metabolik/nutrisyonel (DM, üremi, hipotiroidi, B vit eks) herediter metabolik (refsum, porfiri, krabbe, ML, abetalipopro) kollagenozlara bağlı (PAN, JİA, SLE) enfeksiyöz (lepra, difteri, sarkoidoz, botulizm) idiopatik
GUİLLAİN BARRE SENDROMU akut, inflamatuar, demyelinizan pnp 100 binde 1-2 yaşla birlikte sıklık ve şiddet artar genelde 3-4yaş üstü ama her yaşta görülebilir CMV, EBV, kızamık, suçiçeği, kabakulak, influenza virusu, c. jejuni, kuduz, inf aşısı sonrası gelişebilir virüs veya bak başlattığı antijenik stim schwann hüc veya aksonların glikopeptitlerine karşı oluşan otoimm bazı hst serumlarında GM1 gangliozitlerine karşı antikorlar tespit edilmiştir akut başlayan, aşağıdan yukarıya ilerleyen, simetrik güçsüzlük, bacaklardaki güçsüzlük kollardan daha belirgin, ayaklar ve sırtta ağrı olabilir, hipo/hiperestezi gibi duyu kusurları eşlik edebilir sol kas tut en ciddi komp!! (sol yet neden olabilir) kranial sinirler tutulabilir ilerleme 3-14 gün sürer BOSta protein yüksek ve şeker normal (albuminositolojik disosiasyon) protein 1.hf sonra yükselir 1-100 mm3 hüc bulunabilir
60
GUİLLAİN BARRE SENDROMU EMG’de multifokal demyelinizasyon iletim yavaşlamıştır aksonal tiplerde iletim normal olup sadece amplitüd düşüklüğü olabilir tdv: izlem, IVIG, plazmaferez, yb koşulları, ftr prognoz: %65-70 iyileşir, %10-15 sekelli kalır, %5-10 kaybedilir, iyileşme 1.5 yılı bulabilir
HEREDİTER PERİFERİK NÖROPATİLER pnp %70i normal motor gelişim basamaklarında gerilik denge bozukluğu sarsak yürüme, periferik his kusurları kas hst ile karıştırılabilir EMG yardımcı!! herediter duyu motor HSMN 1-6 (charcot marie tooth hst) herediter duyu HSN 1-4 HEREDİTER DUYU-MOTOR NP peroneal kaslarda en çok atrofi yapan grup progresif seyirli ekstremitelerde zayıflık ve duyu kaybı ayak ayakta deformiteler (çekiç parmak, pes kavus, leylek bacağı görünümü) HEREDİTER DUYU NP OD kalıtım 10-20y civarında klinik belirti verir ağrı yollarında patolojik etkilenme en belirgin (ağrı duyusunda azalma ve ayaklarda ülserler) alt eks duyu ve refleks kaybı üst eks distal kısımlarında etkilenme olabilir
61
POLYOMYELİT poliov, enterov, pikornav oral fekal bulaşma tip 1,2,3 antijenik subtipler spinal kord: özellikle ön boynuz hüc daha az olarak intermed ve arka boynuzla arka kök ganglionları medulla: vestibuler nukleuslar, CN nukleusları, retiküler formasyon serebellum: vermis ve derin orta hat nuc mezensefalon: gri cevher, ayrıca substantia nigra ve nuc ruber talamus ve hipotalamus serebral motor korteks belirtisiz enf (%90-95, hastalık yok, sekel yok) abortif polyomyelit, non paralitik poliomyelit, paralitik polliomyelit
ABORTİF POLİOMYELİT kısa febril bir hst halsizlik, anoreksi, bulantı, kusma, baş ağrısı, boğaz ağrısı, karın ağrısı ateş nadiren 39.5 geçer boğaz ağrısına karşın farinks normal görünür NONPARALİTİK POLİOMYELİT belirtiler abortif formla aynı ama bu formda bulantı kusma ve başağrısı daha yoğun ense, sırt ve eks kaslarında ağrı ve sertlik MİK pozitif DTR değişiklikleri PARALİTİK POLYOMYELİT belirtiler nonparalitiklerle aynı ama birden fazla iskelet veya kranyal kas gruplarında flask paralizi ilave olmuştur duyu kaybı yok mesane ve bağ paralizileri sık erken dönemde ağrı, spastisite, ense sertliği olabilir sol ve kardiak aritmiler, KB ve vazomotor değ görülebilir spinal, bulber, bulbospinal paralizilerin dağılımı tipik olarak asimetrik
62
POLYOMYELİT TANI nonspe febril hst aseptik menenjit veya duyu kaybının eşlik etmediği asimetrik akut flask paralizi tablosuyla başvuran aşısız ya da eksik aşılı tüm çocuklarda düşünülmeli bosta hafif pleositoz 20-300 mm3 protein normal veya hafif artmış 50-100 mg/dl gayta, nazofaringeal sekresyon ve bostan virus izolasyonu antikor titresinde 4 kat artış saptanması TEDAVİ destekleyici, analjezik, sedatif, sıcak uygulama, uygun beslenme, yatak istirahati, vital fonk izlemi, erken fizik tdv
BRONŞEKTAZİ bronş duvarlarının elastik ve muskuler yapıların hasarı ile kalıcı genişlemelerle karakterize bir durum hava yolu obs ve buna bağlı gelişen drenaj bozukluğu tekrarlayıcı enf hastalık ilerledikçe silialı epitelin yerini skuamöz epitel almaya başlar etkilenen bronşlar tortuöz bir görünüm kazanır REİD SINIFLAMASI: 1) silendirik: uniform genişleme 2) variköz: irregüler genişleme, tek taş 3) kistik (sakküler): içi püy dolu kistik yapılar, üzüm salkımına benzer fokal bronşektazi: fokal bronşial obs (yabancı cisim asp, karsinom, LAP, mukoid sekresyon) diffüz bronşektazi: geçirilmiş ciddi pnö, genetik hst, imm yet
63
BRONŞEKTAZİ ETYOLOJİ idiopatik postenfeksiyöz (tbc, boğmaca, BO) nonpostenf (COPD, imm yet, astım, oi hst, tm, diğerleri) çocuklarda en sık predispozan faktörler geçirilmiş enfeksiyonlardır kızamık, adenov,?, aspergilloma, m. pnö İMM YET hipogammaglobulinemi, kr granülomatöz hst, nötrofil disfonk, kompleman eks, chediak higashi send, jobs send, schwachman diamond send, X linked lenfoproliferatif hst, ataksi, telenjiektazi, bloom sendromu, DNA ligaz defekti KONJ SENDROMLAR williams campbell send marfan send youngs send yellownail lenfödem send usher send mounier kuhn send (trakeobronkomegali) ehler danlos send
silier anomaliler: primer silier diskinezi, kartegener send anormal mukus: KF postobs: yabancı cis asp, tm, LN, endobronşial lezyon diğer: astım, toksik gaz inhalasyonu, eoz akc hst, a1 antitripsin eks, kr asp send, GÖRH BRONŞEKTAZİ KLİNİK ısrarcı öksürük, balgam, hemoptizi, hışıltı, çomak parmak, tkr alevlenme, çabuk yorulma/halsizlik, çocuklarda büyüme geriliği ekstrapul tutulum olabilir (kor pulmonale) AKC RADYOLOJİSİ bronşlarda genişleme volüm kaybı bronş duvarında kalınlaşma taşlı yüzük belirtisi (bronş artere göre daha kalın) kompansatuar havalanma artışı ve kistik değ %7-20 akc grafisi normaldir!! YRBT en güvenilir tetkiktir (ALTIN STANDART) immun fonk değ, HIV, ter testi, silia biopsi, lökosit, asperjilus serolojisi (spe IgE, deri testi, total IgE), PPD, balgam mikroskobisi ve kültür diğer testler: bronkoskopi (havayolu anomalileri, BAL) görh araştırması (ph manometri, endoskopi) video floroskopi
64
BRONŞEKTAZİ KOMPLİKASYONLARI kr asye hemoptizi pntx akc absesi ampiyem kr sol yet kor pulmonale met beyin absesi amiloidoz
BRONŞEKTAZİ TDV fazla sekresyonların uzaklaştırılması araya giren enf tdv komp önlenmesi beslenmenin düzenlenmesi aşılama ile enf korunma
65
Ekstaruterin hayata normal geçiş yapan bebekler rutin bakıma alınır;  Term (GA < 39 )  Erken term (GA 37-38 )  Geç preterm (iyi ise) (GA 34-36 ) Normal Bakım ve Genel Değerlendirme Genel Değerlendirme;  Doğum odası ve doğum sonrası adaptasyon  Maternal öykü  Erken bağlanma  Yenidoğanın değerlendirilmesi ve fizik muayene Yenidoğan Tarama Prensipleri  Ciddi ancak potansiyel olarak tedavi edilebilir bir sorunu olan bebekleri tespit etmek için  Kesin sonuçlar sağlamak yerine, kimlerin daha ileri testler ile araşPrılması gerekRğini ortaya koyar YANLIŞ NEG DAHA ÖNEMLİ Belirli bir hast için toplu tarama ideal olarak aşağıdaki gereksinimleri karşılamalıdır:  Neden olacağı ciddi boz ve tedavi eks önemli morbidite veya ölümle sonuçlanabilir olmalıdır  Etkili tedaviye kolayca erişilebilir olmalıdır  Pre-semp veya erken semp dönemde tedavi, olağan klinik bakıma göre daha iyi olmalıdır  Yanlış neg oranı düşük güvenilir bir tarama testi  maliyet, pot faydaya göre kabul edilebilir olmalıdır  Test sonuçları, gerekli yerlere hızlı ve zamanında ulaşmalıdır  Gerçek ve yanlış poz sonuçları doğrulayacak kesin tanı testi hazır olmalıdır DOĞUM ODASI BAKIMI Kurulama(hipotermiyi önlemek için), havayolu sekresyonlarının temizlenmesi ve yeterli ortam ısısının sağlanması Gestasyonel yaş GA 35 hafta mı? Kas tonusu iyi mi? Solunum çabası yeterli mi, ağlıyor mu? Cevaplar evet ise normal düzey bakım (cevap hayır ise çocuğun resüsitasyona ihtiyacı vardır) Erken bağlanma- emzirme  «Kangaroo care»(bebeği annenin göğsüne koymaktır. Hem hipotermiyi önleriz hem anne- bebek bağlanmasını sağlarız hem de annenin sütü daha çabuk gelir)  Erken emzirme ve emzirme eğitimi ileri fazla değerlendirme:  Oksijen uygulanması (oda havası %20 ile başla)  Poz basınçlı vent  Göğüs kompresyonu  Resüsitasyonda kullanılan ilaçlar (örn. Epinefrin..)  Daha ileri yoğun bakım düzeyine transfer (NLC 2, 3, 4)
Düşük Apgar skorlarının daha yüksek neonatal mortalite ve morbidite ile ilişkili % 1’i daha ileri bakım gerektirir !!!  Kalp hızı  Solunum eforu  Kas tonusu  Refleks iritabilite  Renk (Hiçbir problemi olmayan term bir bebekte renk hemen normale dönmeyebilir çünkü oksijen sat doğar doğmaz normal seviyeye gelmez.(normal bir bebekte 10 dakika sonra 90’ın üzerine çıkabilir.) Bu nedenle apgar skoru da tam doğru sonucu vermeyebilir, sadece genel bir değerlendirme yapmamızı sağlar.) POSTNATAL ADAPTASYON Geçiş periyodu, doğumdan sonraki ilk 4-6 saat  Pulmoner vask direncin (PVR) azalması ile akc kan akışının artması,  Alveolar sıvının temizlenmesi, (epitelyel solunum kanalları tarafından)  Oksijenasyonun artmasıyla akc genişlemesi (rezidüel kapasite artması)  Duktus arteriozusun, foramen ovalenin kapanması !!! Klinik durum her 30 ila 60 dk bir değ:  Vücut ısısı − Normal koltuk altı sıc 36,5 ila 37,5ºC arasında olmalıdır. Hipertermi, annenin ateşini veya rahim içi ortamı yansıtıyor olabilir. Kalıcı hipertermi veya hipotermi sepsis belirtisi olabilir. Hipotermi, hipoglisemi veya asidoz gibi met boz katkıda bulunabilir.  Solunum hızı 40-60/dk’dır ve bir tam dakika üzerinden sayılmalıdır. Takipne, solunum veya kalp hast bir belirtisi olabilir. Apne, maternal ilaçlara (anne anestezisi veya sedasyona bağlı olarak solunum dep gerçekleşebilir), nörolojik sorunlara veya sepsise ikincil olabilir.  Kalp Hızı 120-160/dk’dır. Bazı term yd uyku sırasında dakikada 85 ila 90'a düşebilir. Çok yüksek veya düşük kalp hızları, kalp hast, sepsis ve metab düzensizlikler gibi altta yatan patolojinin bir işareti olabilir  Renk− Santral siyanoz (dudaklar, dil ve santral gövde) masolunum veya kalp hastalıklarının bulgusu olabilir.PERİFERİK FİZYOLOJİK OLABİLİR  Tonus Hipotoni, doğum sırasında annenin ilaçlarına veya ateşine sekonder olabilir. Altta yatan bir sendromun (Down send), veya sepsis, nörolojik boz ve metab sorunların (ör: hipoglisemi) göstergesi olabilir. Doğumdan sonraki 24 saat içinde ele alınması gereken durumların kapsamlı değ gerekir;  Anomaliler  Doğum yaralanmaları,  Sarılık ve sepsis  Kardiyopul boz varlığı RUTİN İŞLEMLER:  Neonatal gonokokkal oftalmopatiyi (körlüğe neden oabilir) önlemek için proflaktik göz bakımı  K vit eks bağlı kanamayı (VKDB) önlemek için K1 vitamininin IM uygulanması (doğumdan hemen sonra k vitamini yetersizdir)  HBV aşısı  Enf önlemek için göbek bağı bakımı  Hiperbil ve hipoglisemi takibi  Yd taraması Taburculuk öncesi pulse oksimetre ile saturasyon taraması yapılmalı.
66
GÖZ BAKIMI Görmeyi tehdit eden gonokokkal oftalmopatiyi önlemek için ucuz bir yöntemdir Eritromisin oftalmik merhem (% 0,5) Türkiye’de bu yok, bizde %1’lik azitromisin var Doğumdan sonraki iki saat içinde her göze 1 cm şerit halinde uygulanmalıdır Gümüş nitrat çözeltisinden daha az kimyasal konjonktivit'e neden olur (gümüş nitrat pek önerilmez)  Gümüş nitrat, penisilinaz üreten N.gonorrhoeae için profllaksi olarak eritromisinden daha etkilidir ve bu organizmanın yaygın olduğu yerlerde kullanılmalıdır. !!!!!!!!!!!!! Povidon-iyodin sol (% 2.5), diğer ajanlara göre daha az toks ve daha düşük maliyetle oküler gonokok enf önler Gonokokal proflaksi için kullanılan ajanlar, neonatal klamidyal konjonktivitin önlenmesinde etkili değildir. Yd klamidyal konjonkt önlemenin en etkili önlemi, hamile kadınlarda klamidyal enf tanı ve tedavisidir Göz proflaksisi doğumdan sonraki ilk 2 saatte uygulanır. Gümüş nitrat kimyasal konjunktvite neden olabildiği için artık çok kullanılmıyor. Povidon-iyodür= batikon Chlamydia tedavisinde ilk tercih makrolidler (azitromisin) Başlıca yan etkisi kimyasal konjonkt (enfeksiyöz olmayan) . Bu durum tipik olarak ilk 24 saat içinde ortaya çıkar ve 48 saatte düzelir. En sık gümüş nitrat uygulamasından sonra görülür. VİTAMİN K Oral verilmez!!!!!!!!!1 K vitaminine bağlı kc’de üretilen proteinler: 2, 7, 9, 10 K vitaminine bağlı kanamayı (VKDB) önlemek için > 1500 gr tüm yd doğumdan sonraki altı saat içinde 1 mg K1 vitamini (fitonadion) intramüsküler uygulanmalıdır Karaciğer hast olan yd K vit IM uygulamasına rağmen VKDB hala gelişebilir Preterm bebekler  Optimal doz bilinmemektedir,  AAP ≦1500 gr tek doz IM; 0.3-0.5 mg/kg K vit  Prematüre bebekler için tek doz intravenöz K vitamini proflaksisi önerilmez UMBLİKAL KORD BAKIMI  Omfalit riskini azaltmak için göbek kordonunun bakımı, doğum odası ve sonrasındaki bakımın kalitesine bağlıdır (bebeğin kuru ve temiz bakılması yeterli)  kord bakımı için antiseptik ajanların (örn., alkol, gümüş sülfadiazin ve klorheksidin) kullanımı morbidite ve mort azaltır.  Bununla birlikte, gelişmiş toplumlarda, omfalit önlemek için kordun kuru ve temiz tutulması yeterlidir.
HBV AŞISIIIIIIIIIIII  Annenin (HBsAg) durumundan bağımsız olarak yd evrensel aşılanması önerilir.  ilk dozu doğumdan sonraki ilk 24 saat içinde yapılır.  HBsAg (+) anneden doğanlara, ilk 12 saat içinde hepatit B aşısına (HBV) ek olarak HBIG  HBsAg durumu bilinmiyorsa, HBsAg sonuçları çıkıncaya kadar ilk 12 saat içinde HBV uygulanır; annenin sonradan HBsAg pozitif olduğu tespit edilirse, yenidoğana yaşamın İLK HAFTASINDA HBIG yapılır. Yenidoğan Tarama Programı:  Konjenital işitme kaybı,  Metabolik ve genetik boz,  Kritik konjenital kalp hastalığı (CCHD)  Konjenital edinilmiş enf yer alır (maternal ve postnatal öyküye göre tdv edilir.) İŞİTME TARAMASIIIII ≤3 aylık bebeklerde, ≥35 desibel çünkü hasta kohlear implanta gidecekse 3 aydan önce gitmeli  Otomatik işitsel beyin sapı yanıtları (AABR)= (işitsel tipte) SİNİR TİPİ  Otoakustik emisyonlar (OAE)= (kohleadaki titrek tüylerin titreşimine göre yani iletim tipi işitmeyi değerlendirir) İLETİM TİPİ Hem AABR hem de OAE teknikleri ucuzdur, taşınabilir, tekrarlanabilir Periferik işitsel sistemi ve kokleayı değerlendirirler, ancak merkezi işitsel sis en üst seviyelerindeki akt değerlendiremezler. Bu testler tek başına işitme kaybını teşhis etmek için yeterli değildir; bu nedenle, bu tarama testlerinden birini geçemeyen herhangi bir çocuk, daha fazla odyolojik değ gerekir!!!!!!!!!!!!!!!! SORUUUUU Ayrıca, her iki yöntem de hafif işitme kaybını kaçırır Majör risk faktörleri şunları içerir: (bunlarda 3 ve 6.ayda da kontrol edilirrr)  En az 5 gün boyunca yd ybü kalmak (maruz kaldığı oksijenizasyon ve ilaçlardan dolayı), (ECMO, PPHN)  İşitme kaybıyla ilişkili send varlığı (alport send, j-l-nielsen long QT send, NFM, pendred, usher send, waardenburg send)  Ailede kalıtsal çocukluk işitme kaybı öyküsü olması,  Kraniyofasiyal anomaliler (ör: kulak kepçesi veya kulak kanalı, yarık dudak ve damak anomalileri),  Konj enf (ör: CMV, toksoplazmoz, kızamıkçık, frengi, uçuk, Zika, covid, TORCHS) veya bakt menenjit,  Serum bb >35 mg/dL (599 mikro/L) olarak tanımlanan veya erken doğmuş bir bebekte kan değişimi gerektiren şiddetli hiperbil öyküsü,  Perinatal asfiksi, hipotermi veya doğum sırasındaki sorunlar (örn., 5.dk Apgar skoru <6),  Birden fazla ototoksik ilaç kullanımı (örn., ampisilin, gentamisin, oksasilin, tobramisin).  Tüm yd bir aylıktan önce taranmalıdır. OAE veya AABR, tek aşamalı veya iki aşamalı kullanılabilir,  İlk tarama testinde başarısız olan tüm bebekler, üçüncü ayda odyolojik değ alınır,  6. ayda önemli derecede işitme boz olan bebeklere yönelik, bebeğin ve ailenin / bakıcının bireyselleştirilmiş ihtiyaçlarını karşılamak üzere plan yapılmalıdır
67
EMZİRMENİN KONTREND OLDUĞU DURUMLAR annede HIV annede tdv edilmemiş tbc annenin narkotik madde bağımlısı olması bebekte galaktozemi!! geçici ara ver: annede KT tdv, radyoaktif izotop ve antimetabolit tdv durumunda emzirmeye geçici süreyle ara verilir annede HCV varsa emzirme kararını anneye bırak BEBEĞİ ETKİLEYEN MATERNAL FAK annede koryoamyonit, prenatal enf (HIV, GBS kolonizasyonu), madde bağımlılığı, DM, kr immunolojik hst Metabolik ve Genetik Bozukluklar, Konjenital Enfeksiyonlar  Tarama, «blood spot" testi olarak da bilinir  İlk tarama için 24 ila 48 saat arasında kan alınır; bazı durumlarda ayrıca genellikle 7 ila 14 günlük yaşta toplanan ikinci bir tarama gerekebilir SMA Konh hipotiroidi Fenilketonüri Biyotinidaz eksikliği KF Konj adrenal hiperplazi Taburcu olmadan hemen önce pulse oksimetre ile tarama yapılmalı. Sağ el ve ayaklardan birini tercih ederek ölçüm yapılır. Sağ el veya ayaktan yapılan ölçümler arası fark %3’ten az ise bu bebek testi geçmiştir, ileri araştırma gerektirmez. %90-95 arası saturasyon varsa ve sağ el ve sağ ayak arası saturasyon farkı %3’ten fazlaysa (aort koark, persistan pul HT, %90-95 arasında çıkarsa 2 kere daha kontrol ediyoruz) bu çocuğa ileri inceleme gerekir. %90’ın altındaki sat olan bebekte başka kritere bakılmaksızın daha ileri inceleme yapılır. Bu ileri inceleme: EKG, EKO yani pediatri kardiyolojisine yönlendirilmesi BESLENMEEEEE Yd hipoglisemiyi önlemek için erken ve sık beslenmelidir. HIV , aktif Tbc veya ilaç bağımlılığı gibi kontrendikasyon yoksa, mamayla beslemeye kıyasla emzirme önerilir.  Doğumdan sonra en kısa sürede tercihen doğumhanede beslenmelidir.  Günde en az 8 ila 12 kez beslenmelidir.  Anne-ile bebeğin aynı odayı paylaşması, ten tene temas, emzirmenin teşvik edilmesi ve emzirme desteği, başarılı emzirme oranını arttırır.  Mama ile besleniyorsa 30 ml’sinde 19-20 kcal ve demir içeren bebek maması verilmelidir. (bu mamalar her beslenmede 1 mg demir içerecek şekilde düzenlenmiştir)  Beslemeler arasındaki süre dört saati geçmemelidir. (midenin siklik boşalma süresi 3-4 saat olduğu için.)  Yaşamın ilk birkaç günü boyunca beslenme volümü en az 15-30 mL olmalıdır.  Mümkün olan koşullarda pastörize insan donör sütü kullanılmalıdır.(Türkiye’de yok) KİLO KAYBI  ilk birkaç gününde vücut ağırlıklarının yüzde 10’ununa kadarını kaybedebilir. Ekstrasel sıvı kaybı  En geç 10-14. günler arasında doğum vücut ağırlıklarını geri kazanırlar,  Sezaryen doğumlarda, anne sütüyle beslenenler, ilk haftada daha fazla kilo verme eğilimindedir,  Vajinal doğan bebekler doğum kilolarına daha erken ulaşır,  Aşırı kilo kaybında; beslenmenin değ, emzirme desteği ve eğitimi gerekir,  Doğum şekline dayalı ve sadece anne sütüyle beslenen bebekler için kilo kaybı nomogramları var AİLE EĞİTİMİ  Emzirmenin önemi ve faydaları,  Emzirme eğitimi,  Uygun idrara çıkma ve dışkılama sıklığı ve önemi,  Göbek bağı, cilt ve genital bakım,  Sık görülen yd hastalıklarının, özellikle hiperbil ve sepsis belirtilerinin tanınması,  Sırtüstü yatma poz ve uygun bebek güvenliği, araba güvenlik koltuğunun kurulumu ve kullanımı ve el hijyeni,  Aşılama ve rutin izlem bilgileri.
GLUKOZ TARAMASI Eğer; Komplike olmayan bir hamilelik ve doğum varsa, Bebek term ve asemp ise ÖNERİLMİYOR risk faktörlerin varlığında glukoz monitörizasyonu yapılmalıdır:  GA <37 hf  LGA,  SGA,  Diyabetik annelerin bebekleri (DM).  Ailesinde hipogliseminin genetik formu olan veya hipoglisemi ile ilişkili bir send düşündüren fiziksel bulguları olan (örn. Beckwith-Wiedemann) bebekler. Ayrıca;  Prenatal bakım almamış annelerin bebekleri (takipsiz hamilelik)  Fetal büyüme kısıtlaması,  Perinatal stres,  Postmatürite (gebelik yaşı >42 hf),  Anneleri beta adrenerjik veya oral hipoglisemik ajanlarla tedavi edilenlerde glukoz izlemi önerilir. İdeal glikoz 50-60 ama müdahale edilmesi gereken hipoglisemi sınırı 45 gr/dl SÜNNET 2Y ÖNCE VEYA 6Y SONRA YAPILIR. ARADA YAPILMAZ.  Aileye, sünnetin potansiyel riskleri ve yararları hakkında doğru, tarafsız ve yazılı bilgi verilmelidir,  Bilgiler anlayacakları bir dilde olmalıdır,  Yararları; idrar yolu enfeksiyonu (İYE), penis kanseri, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar, penis inflamatuar ve sünnet derisi sorunlarında (ör: fimozis ve parafimozis) azalma,  Sünnet, erkeği HIV, HPV ve HSV-2 bulaşmasından korur,  Ayrıca «trichomonas» ve «chancroid» enf karşı koruma sağlayabileceğine dair bazı kanıtlar vardır,  Erkek sünneti ayrıca kadın partnerinde serviks kanserinde azalma ve cinsel yolla bulaşan bazı enfeksiyonların ve bakt vajinozis gelişim riskini önler  Ciddi komplikasyonlar nadirdir İyi beslenen bir bebek günde 3-4 kez kaka yapar. İlk 3 gün mekonyum şeklinde, 3. günden sonra sarı sulu kakaya geçer. Taburculuk öncesi karşılanması gereken minimum kriterleri ve koşulları (AAP Önerileri):  Hastanede kalış veya taburculuk sırasında FM bakısında yatışını gerektirecek bir bulgunun olmaması,  Taburcu olmadan en az 12 saat önce bebeğin vital bulgularının normal sınırlar içerisinde ve stabil olması,  Solunum hızı <60/dk; kalp hızı 120-160/dk [istirahatte kalp hızı 85'e kadar düşük olan bebekler için kabul edilebilir]) ; aksiller sıcaklık 36,5-37,5ºC [97,7 ila 99.5ºF]),  En azından bir idrar ve gaitanın spontan olarak yapılmış olması (ilk 24 saat içerisinde),  En az iki başarılı beslemeyi tamamlamış olmalıdır,  Beslenirken emme, yutma ve nefes almayı koordine etme yeteneği gözlemlenmelidir,  Eğer sünnet edilmiş ise, taburculuktan en az 2 saat önce kanama olmadığı görülmelidir,  Eğer sarılığı varsa uygun tedavi veya takip planı oluşturulmalıdır,  Maternal risk faktörlerine göre gerekli ise şüpheli veya erken sepsis açısından değerlendirme veya takip planlanmalıdır  Maternal sifiliz, hepatit B yüzey antijen ve HIV enfeksiyon tarama sonuçlarının gözden geçirilmesi. Klinik endikasyonu varsa; kan grubu ve D-Coombs testinin değ  Hepatit B aşısının ve eğer anne HBsAg (+) ise HepB IG uygulanması,  Eğer annenin aşısı yoksa, Tdap aşısının yapılması,  Ayrıca Tdap aşısı olmamış ve bebekle yakın temasta olacak diğer yetişkin ve ergenlere de yapılması,  İşitme testi, kan tarama testleri ve CCHD açısından pulse oksimetri testi tamamlanmış olmalıdır  Uygun araba koltuğunun temin edilmiş ve ebeveynlerin bebeği doğru pozisyona getirme ve araba koltuğunu uygun şekilde kullanma becerisini öğrenmiş olmalıdır  Ailenin, çevresel ve sosyal risk fak ele alınmış olmalıdır (örn., madde kullanımı, çocuk istismarı veya ihmali, aile içi şiddet, akıl hastalığı, sosyal destek eksikliği).  Takip açısından olası engeller değ (ör: ulaşım, telefon v.b.) Çocuklar doğumdan sonraki ilk 2 ayda en sık karşılaşacağı risk boğmacadır. Bebeklerde boğmaca aşısını 2. ayda yapıyoruz. O yüzden annenin yeterli antikoru olmalıdır. Tdap= tetanoz, dozu azaltılmış difteri boğmaca aşısı pertussis ve tetanoz aşısı, koza stratejisi, yapılmazsa hipoksik selüler hasara neden olur Yenidoğanların değ ailenin ihtiyaçlarına ve sağlık ekibinin uygunluğuna bağlı olarak evde veya klinikte gerçekleştirilebilir:  Doğumda hastaneye yatış bilgilerini (hamilelik, doğum, hastane seyri sırasındaki komplikasyonlar) ve taburcu olduktan sonraki ilgili olayların değerlendirilmesi  Kilo alımı ve dehidratasyon varlığı ve sarılık da dahil olmak üzere fiziksel değerlendirme  Varsa yeni sorunlar; dışkı ve idrar çıkışı ve beslenme düzeni sorgulanmalı  Anne-bebek uyumu değerlendirilmeli,  Bebek davranışları gözlemlenmeli,  Bebek bakımı, sırt üstü yatma pozisyonu ve çocuk güvenlik koltukları konusunda bilgilendirme,  Yd tarama test sonuçlarının değerlendirilmesi,  Sarılığı olan bir bebekte bilirubin kontrolü gibi gerekli testlerin yapılması,  Sağlıklı izlem takip planının belirlenmesi,  Annede doğum sonrası depresyon belirtilerini de içeren ebeveyn psikolojik durumlarının değerlendirilmesi. İlk sağlıklı çocuk ziyaretinin zamanlaması, doğumda hastanede kalış süresinin uzunluğuna bağlıdır:  İlk 48 saatten önce taburcu olan bebekler için taburcu olduktan sonraki 48 saat içinde,  48 saatten fazla yatış olan bebekler için taburculuktan 3-5 gün sonra takip gerekir,  AAP kılavuzlarına göre bu yaklaşım, yeniden hastaneye yatış oranını azaltmaktadır. Hastaneden taburcu olduktan sonraki 24 ila 48 saat içinde, erken takip ziyaretleri özellikle aşağıdakiler için önemlidir: !!!!!!!!! SORUUU  Geç preterm  Erken term bebekler,  % 8’den fazla kilo kaybı olan yenidoğanlar  Hiperbilirubinemi için risk faktörleri olan yd  Fototerapi ile tedavi edilen yd
68
sempatik sis tm %7.5 ortanca yaş 2 zirve 18 aylık e=k nöroblastoma (NBL) ganglionöroblastoma (GNB) ganglionöroma (GN) EN SIK 3. (1- myeloprolif, 2-beyin tm, 3-NB) dünyaya (%85) göre daha iyiyiz (%65) primitif nöral krest orijinli embriyonel tm çocukluk çağının EN SIK karşılaşılan ekstrakranyal solid tm nöroblastoma süt çocukluğu döneminin EN SIK karşılaşılan malign tm spn regresyon veya ölümcül, tdv direnci olabilir risk sınıflaması yapılması, tdv yoğunluğunun belirlenmesi için önemli Japonya’da idrarda katekolamin metabolitleri ölçümü ile NBL taraması taramayla saptanmışsa prognoz iyidir
NBL tarama çalışmasının sonuçları: (quebec ve alman) <1y NBL taramasıyla iyi prognostik hastalar tanımlanmış NBL insidansı ikiye katlanmış Daha ileri yaşlarda izlenen kötü prognostik hst saptanmasında yararı yok 2004te tüm dünyada tarama durdurulmuş <1y tanı alanlar: lokalize hst, iyi prognostik moleküler özellikler >1y tanı alanlar: met hst, kötü prognostik moleküler özellikler, agresif klinik gidiş >1y met NBL kötü prognozlu başlangıçta KT yanıtı iyidir ama sonradan relaps ve ilaç direnci gelişiyor semp sinir sis kaynaklı: %65 abdominal %1 olguda primer tm gösterilemiyor TM HETEROJENDİR, FARKLI ODAKLARDA FARKLI KOMPONENTLER KLİNİK İYİLEŞME POT ETKİLER 1) sürrenal yerleşim (RP, insidental, tek/çift ama çoğunlukla tek) 2) servikosakral paravertebral alan (for.intravert omuriliğe bası bulguları motor kayıp DTR artışı patolojik refleksler babinski ve klonus gibi inkontinans nörojenik mesane) OMURİLİK BASISI ACİL CERRAHİ İLK 48 SAAT, dekomp cerrahisi L2nin aşağısı kauda ekuina ve mesane disfonk 3) abdomen içinde (zuckerkandl) KAS İSKELET YAKINMASI VARSA ÇOCUKLUK ÇAĞINDA MALİGNİTE DE DÜŞÜN (lenfoma, nb…) romatizmal hst ile çok karışır
69
Karında şişlik, kitle, hatta obstrüksiyon Zuckerkandl organından kaynaklanmışsa basıya bağlı mesane ve barsak sx Masif KC tutulumu: infantta (örn: E4S gibi) ciddi solunum sıkıntısı yapabiliyor (PEPPER SEND) Karında kitle lenfatik ve venöz dönüşü etkileyerek skrotum ve alt ekstremite ödemi yapabiliyor Nadiren renal vasküler yapılara basıya bağlı renin salınımı ve HT olabiliyor. Nadiren tm epinefrin salgılaması sonucu HT, taşikardi, flushing, terleme olabiliyor. TM İÇİNE SPN KANAMAYLA ABDOMİNAL TM ANİ VE DRAMATİK BÜYÜYEBİLİR yaygın abdominal hastalıkta sol supraklavikuler metastatik LAP Primer torasik tm genelde insidental saptanıyor Servikal, üst torasik kitleler Horner send (unilat. Pitozis, myosis, anhidroz, endoftalmi) yapabiliyor. Anhidroza bağlı saçlı deride kuruma Primer veya metastatik NBL’ ye bağlı servikal kitleler solunum sıkıntısı, wheezing, boyunda kitle yapabiliyor Paraspinal (torakal, abdominal, pelvik) kitleler spinal kord veya sinir kökü bası bulgularıyla başvurabiliyor ◦Radiküler ağrı ◦Subakut veya akut parapleji ◦Mesane, barsak disfonk.
OMURGA AĞRISI MUTLAK GÖRÜNTÜLEME ENDİKASYONUDUR!!!! SPİNAL KORD BASISI ACİLDİR!! subkutan blueberry nodülleri İki gözün iris renklerinde farklılık heterokromi Saçlı derinin bir yarısında pullanma, kuruluk  ANHİDROZ Sol göz kapağında düşüklük  PİTOZİS MYOSİS Horner sendromu, Servikal Nöroblastom Yaygın kemik iliği ve kemik metastazı sonucu: Ağrı, topallama, yürümeyi – emeklemeyi red etme!!!!!! ◦Huzursuzluk, irritabilite ◦Kucağa alınmayı red etme ◦Giysilerinin değiştirilmesini red etme Yaygın kemik metastazı (HUTCHINSON SEND)!!!!! Çocukluk çağında kemik metastazlarına bağlı klinik bulgular JRA gibi romatolojik hastalıklarla, travmaya ikincil ağrılarla karışabiliyor. periorbital kemiklerin tm ile invazyonu sonucu proptozis ve periorbital ekimoz (RAKUN GÖZÜ) !!!!!! Karın şişliği, huzursuzluk, Sürekli ağlama, Anne kucağına dahi gitmek istememe Cilt altında mavi mor nodüller dans eden göz, HT, sol boz Nörojenik mesane görülebilir. (idrar yapılamaz) Spinal kord basısı sebebiyle, öncesinde emekleyebilen çocuk artık emekleyemez duruma gelebilir. Dikkatli olunmalı. Opsomyoklonus (Nb’ye karşı antikorların SSS gang ile çapraz rxn, otoimmun tablo, dans eden kollar bacaklar, Hastanın tedavisi sağlansa da bu sendrom devam edebilir.) Kinsbourne sendromu laminotomi, laminektomi KİFOZ, SKOLYOZ EVRE 4S İYİ PROGNOZLU, KC ÇOK BÜYÜR TMDEN VIP SALINIR, intractable diyare, HİPERKALEMİ, met alkaloz Supraklavikular LAP kesin biyopsi endikasyonudur.
70
ÖN MEDİASTEN t hüc lenfoma, timik kitleler, teratom, tiroid tm (4T BELİRTİSİ), anjiom, lipom ORTA MEDİASTEN lenfoma, met LAP, enf LAP, bronkojenik kist, perikardial kist, özof lezyonlar, morgagni hernisi POSTERİOR MEDİASTEN NBL, GN, ganglionöroblastom, nörofibrom, enterojenik kist, ewing, lenfoma, rabdomyosarkom, torasik meningosel NÖROBLASTOM EK SIK ABDOMENDE YERLEŞİR (SÜRRENAL BEZLER VEYA PARAVERTEBRAL) SERVİKALDEN SAKRUMA DEK PARAVERTEBRAL BÖLGEDE YERLEŞEBİLİR EN SIK METASTAZ ALANLARI -KEMİK İLİĞİ -KEMİK -LENF NODU -UZAK LENF NODU -KARACİĞER -DERİ İLERLEMİŞ HASTALIKTA SANTRAL SİNİR SİSTEMİ METASTAZLARI GÖRÜLEBİLİR. NÖROBLASTOMUN AKCİĞER METASTAZI NADİRDİR.!!!! CERRAHİ İNRG SINIFLAMASI PATOLOJİK SHİMADA SINIFLAMASI (MKI indeksine bakılır mitoz/karyoreksi yüksekse agresif, yaş, tm diff) DİNÜTİKSUMAB ile 1-1,5 yıl tdv siyah zondan beyaz zona indükleme istiyoruz siyah zon NBL beyaz GN (iyi huylu, cerrahi, KT YOK) diğerleri kötü huylu Nöroblastomda yaş arVkça prognoz kötüleşir. MKI indeksi arttıkça (hücre ölümü az, bölünme fazla) prognoz kötüleşir. Tümörün hızlı bölündüğü anlamına gelir.
NÖROBLASTOMA TESTLER Serum biyokimyası, LDH, Ferritin Serum NSE (nöron spesifik enolaz) Koagulasyon testleri PT, APTT, fibrinojen, ATIII, D-dimer Kan grubu, Hepatit A, B, C, HIV, CMV Morfolojik, gelişimsel anomaliler varsa karyogram İdrar HVA (homovanilik asit), VMA (Vanil mandelik asit) Kemik iliğinin aspirasyon ve biyopsiyle değerlendirmesi (tümör kemik iliğinde yamalı tutulum yapabileceği için 2 aspirasyon 2 biyopsi alınması uygun olur)  Kemik iliği Nöroblastların oluşturduğu rozetler açısından değerlendirilir Ekokardiyografi ve Elektrokardiyografi Odyolojik tetkikler İdrarda -HVA ve VMA (katekolin metabolitleri (?)) Serumda -LDH, Ferritinn ve NSE bakılır. Tümör evrelemesinde INRG sistemi kullanır. EVRE MS (4S)= 18 aydan küçük hasta, lokalize tümörü var, metastazı olabilir. Bu hastalar iyi prognozludur. Tm hüc<%10 olmalı EVRE 4= Kötü prognozdur. (metastatik) Hastada mycn(+) ise kötü prognoz göstergesidir. Mycn onkogendir ve tümörün 10 kopya üstüne çıktığının göstergesidir. (çok önemli)!!!!!!!! USG İLE BAŞLA (• Primer bölge • Deri, yumuşak doku tutulumlarında lezyon büyüklüğünün belirlenmesinde • Karaciğer metastazlarının değerlendirilmesi ve fontanel açıksa beyin değerlendirilmesinde) BT/MR İLE KESİTSEL GÖRÜNTÜ (Primer bölge değerlendirilmesi • Özellikle paravertebral kitlelerde spinal MRG gereklidir. • Kranial MRG; Bütün evre 4 olgularda intrakraniyal) SSS tm özgü MIBG sintigrafisi
71
NBL’de risk grubu belirlenirken prognostik faktörler ele alınır: prognostik faktörler (yaş, evre, shimada patolojik sınıflaması, mycn amplifikasyonu, 1p delesyonu, 11q aberasyonu, 17q aberasyonu, DNA ploidisi) Tip1: İyi prognoz, 1 yaştan küçük hasta, tirozin kinaz A (TRKA) ekspresyonu var. Tip2: Diplodid DNA, tirozin kinaz B (TRKB) ekspresyonu var (a ile b ortak) Tip2a: 11q kaybı ve 3p ve 11q del , yaş daha büyük Tip2b: Mycn(+) ve 1p delesyonu, BDNF EKSP, 1-5y HASTA RİSK GRUBUNA UYGUN TEDAVİ YOĞUNLUĞU İLE TEDAVİ EDİLİR. NÖROBLASTOMDA MULTİDİSİPLİNER TEDAVİ SÖZ KONUSUDUR. CERRAHİ, RADYOTERAPİ, KEMOTERAPİ VE HEDEFE YÖNELİK TEDAVİLER, DİFERANSİYE EDİCİ AJANLAR İLE TEDAVİ EDİLİR. GÜNCEL TEDAVİ YAKLAŞIMLARINDAN BİRİ ÖZELLİKLE YÜKSEK RİSK GRUBU NÖROBLASTOMDA ANTİ-GD2 MONOKLONAL ANTİKOR KULLANIMIDIR.
NÖROMUSKULER HASTALIKLARDA KLİNİK BULGULAR hipotoni, motor basamaklarda gecikme, atrogripozis anormal yürüyüş paterni, sık düşmeler, kas güçsüzlüğü Kas krampları, Miyoglobunüri, Miyotoni •Tutulan kasların iyi belirlenmesi •Serum kreatin kinaz ölçümü •Elektronörografi-elektromiyografi •Kas USG-BT-MRİ •Kas-sinir biyopsisi •Genetik incelemeler Musküler distrofiler, normal kas fonksiyonundan sorumlu genlerdeki bozukluklar sonucunda ortaya çıkan ilerleyici kas hastalıklarıdır Kas güçsüzlüğü klinik ana bulgudur!! Kas dejenerasyonu patolojik ana bulgudur!!
72
Duchenne ve Becker musküler distrofi, distrofin gen mutasyonları; distrofinopatiler X’e bağımlı kalıtılırlar Duchenne en ağır formdur. Becker daha geç başlangıçlı hafif formdur. İkisinin arasında ara form İzole kardiyomiyopati (Dilate kardiyomiyopati ve iletim anormallikleri, 14 yaş vakaların 1/3, 18 yaş ½, >18 yaş tüm vakalar, Çoğu asemptomatik, enfeksiyon veya cerrahi çırasında semptomatik olurlar) Xp21.2 bölgesinde 2.3 megabaz, insandaki keşfedilen en büyük genlerden •Protein ürünü distrofin 427 kilodalton •Mutasyonlar ●%65-70: delesyonlar (48,49,50) ●%5-10: duplikasyonlar ●Tek nükleotid değişkenliği, küçük delesyon ve duplikasyonlar, splice site mutasyonlar •Histolojik ve laboratuvar bulgular doğumdan itibaren olmasına karşın klinik bulguların başlangıcı 2-3 yaştır. •Bazı çocuklarda hafif bilişsel gerilik veya global gelişme geriliği olabilir. GÜÇSÜZLÜK ●Alt ekstremite proksimal ●Merdiven çıkma, koşma, zıplamada güçlük ●Gower’s bulgusu!! ●Ördekvari yürüyüş, lomber lordoz, gastroknemius hipertrofisi ●12 yaş civarında tekerlekli sandalye
ORTOPEDİK KOMPLİKASYONLAR ●%21 hastada kırık ●İlerleyici skolyoz (solunum güçlüğü) Becker’de nasıl? •Klinik bulgular daha hafif •Erişkin yaşlara kadar yürüme devam eder. •Bilişsel etkilenme daha az •Kardiyak bulgular Duchenne göre daha FAZLA!! •Duchenne 12 yaşlarda tekerlekli sandalye, 20’li yaşlarda solunum yetmezliği veya kardiyomiyopatiden ölüm •Becker erişkin yaşlara kadar yürüme korunur ve 30’lu yaşların sonuna kadar yaşam devam eder. LABORATUVAR VE PATOLOJİK BULGULAR •Kreatin kinaz ●Aslında yenidoğan döneminden itibaren yüksek ●2 yaş pik yapar, üst limitin 10-20 katı ●Hastalık ilerledikçe kas fibrozisine bağlı CK düşer ●AST, ALT yüksekliğine dikkat ●Taşıyıcı bayanlarda normalin 2-3 katı kadar yüksek
73
AYIRICI TANI •Karakteristik yaş ve cinsiyet •Miyopati düşündüren klinik bulgular •Artmış CK düzeyleri •EMG veya kas biyopsisinde miyopati •X’e bağımlı resesif geçiş düşündüren kalıtım paterni DMD %65 delesyon Distrofinopati •Karakteristik yaş ve cinsiyet •Miyopatik bulgular •Belirgin artmış CK düzeyleri •X’e bağlı kalıtım Genetik analiz (delesyon/dup aranması MLPA %90, nokta mut için tüm gen dizileme) Limb Girdle MD ve diğerleri için NGS panelleri Kas biyopsisi: İHK ve distrofin için western blot analizi KARDİYAK ●Tanı esnasında veya 6 yaşında kardiyak değerlendirme ●10 yaşına kadar 2 yılda bir değerlendirme ●10 yaşından sonra yıllık değerlendirme ●Sol ventrikül fonksiyon bozukluğu saptananlarda 6 ayda bir PULMONER ●9-10 yaşlarında ilk değerlendirme Vital kapasite <%80 12 yaş sonrası yılda 2 kez değerlendirme yapılır. ANESTEZİ VE SEDASYON ●Malign hipertermi yatkınlığı ●Süksinil kolin ve halotan anestezikler kontrendike!!
ORTOPEDİK GİRİŞİMLER ●Kontraktürlerin engellenmesi için germe egsersizleri ●Ortezler ●Skolyoz açısından yakın takip BESLENME ●Düzenli kilo takibi ●6 ayda bir boy takibi ●Tanı anından itibaren (Steroidler başlandıktan sonra daha yakın!!) KEMİK SAĞLIĞI ●Kırık, osteoporoz, osteopeni riski ●Düzenli Ca, P, ALP, D vit düzeyi, kalsiüri ●Kırık öyküsü olan, kronik steroid alanlarda yıllık DEXA ●Vitamin D takviyesi ●Submaksimum egsersiz, özellikle yüzme İLAÇ TEDAVİSİ •Steroidler >4 yaş ●Motor fonksiyonlarda iyileşme ●Pulmoner fonksiyonlarda iyileşme ●Skolyoz gelişimini önleme ●Kardiyomiyopati gelişimini önleme ●Yan etkiler açısından yakın izlem YENİ TEDAVİLER •Gen tedavisi ●Adenovirus: micro, minidistrofin ●(CRISPR)-Cas9 genom ●Ekzon atlatma ●Nonsense mutasyonlar için PTC124 •Kreatin •Miyostatin inhibitörleri •İdebenon
74
Spinal Musküler Atrofi alt tipler •Otozomal resesif •0: prenatal başlangıç, artrogripozis, ağır solunum yetmezliği •1: Werdnig Hoffman, yenidoğan dönemi •2: ara form, 3-15 ay, oturabilir •3: Kugelberg Welander, birinci yaştan sonra, yürür •4: 2-3. dekad Klinik bulgular •Altta belirgin proksimal kas güçsüzlüğü •Arefleksi •Bulber kaslarda güçsüzlük: emme, yutma, ağlamada zayıflık, sekresyonlar, dilde fasikülasyon •Bilişsel normal •Çan göğüs deformitesi, ilerleyici restriktif solunum yetmezliği TANI •SMN gen analizi •ENMG •Kas biyopsisi
Ayırıcı tanı •Artrogripozis mültipleks konjenita •SMARD •Konjenital miyastenik sendromlar •Konjenital miyopatiler •Pompe infantil form •Prader Willi sendromu •Hipoksik iskemik ensefalopati •Travmatik miyelopati Tedavi •Fizik tedavi •Spinal destekleme •Solunum ve beslenme desteği •Sekresyonların temizlenmesi (postural drenaj, manuel öksürtme cihazları) •İnvaziv olmayan mekanik ventilasyon Gen terapi Moleküler terapi SMN üretimini arttıcı küçük mol Kas gücü yüksekticileri Nöroprotektif faktör Kök hücreler
75
Göğüs ağrısı •%1-5’i kardiyak kökenlidir. Çoğunluğu idiyopatiktir •Kas-iskelet (%50-68): -kostokondrit -Prekordial yakalanma sendromu (precordial catch) -göğüs kaslarında gerginlik -Travma -Kayan kaburga sendromu (slipping rib) •Solunum (%3-12): (Astım, Pnömoni, Bronşit, Plörit, Pulmoner emboli, Pnömotoraks, Öksürük) •Gastrointestinal (%2-8) (Gastroözefajial reflü, Özefajit, Gastrit, Pankreatit, Ülser, Safra yolu hastalığı) •Psikojenik (%10-30) (Panik/ anksiyet, Konversiyon bozukluğu, Diğer (<%10), Deri enfeksiyonları, Meme hastalıkları, Plörodynia (Coxaki virüs))
•Eğer çocuk <12 yaş ise solunum sistemi ve kardiyak problemler düşünmek gerekir •Psikojen sorunlar genelde >12 yaştır • Kostakondrit: Genellikler tek taraflı öncesinde Üst solunum yolu hikayesi, fizksel aktivite ve egzersiz hikayesi vardır Solunumla artış gösterir Palpasyonda kostakondral bölgede ağrı hisseder Tietze sendromu bu gruptandır (2. ve 3. kostakondral bileşkeye özgü) •Kas iskelet sistemi ağrısı: spor, kaza, dövüş hikayesi vardır •Solunum: Wheezing, takipne, retraksiyon vardır. Akciğer x ray. Marfan-, kokain kullanımı, kistik fibrosis spontan pnömotoraks •Gastrointestinal: substernal ve retrosternal yanma, aç kalma veya dietle alakalıdır, karna basınç uygulayınca artar •Psikojenik: aile kayıpları, okul başarısızlıkları, ağır hastalıklar gibi altta yatan sebep
76
Kardiyovasküler sistem kökenli göğüs ağrıları •<%5 •1. İskemik ventriküler disfonksiyon •2. Perikardiyal veya miyokardial inflamatuar hastalıklar •3. Aritmi Anjinal ağrı: -prekordial, substernaldir -Boyna çeneye kola ve sırta ve karına yayılır -Hasta derin, ağır bir basınç hissettiğini söyler -Sıkıştırıcı vasıfta bir ağrıdır -Egzersiz, emosyonel stresler, soğuk, ağır yemek yeme ağrıyı başlatabilir İskemik miyokardiyal disfonksiyon -Ciddi obstrüktif lezyonlar (AS, PS, PVOD-Eisenmenger sendromu) (miyokardın oksijen talebi artmıştır) (Özellikle eforla artar, anjinal tiptedir) -MVP: Özellikle apekste lokalize, belirsiz, eforla alakasız ağrı yapar (Papiller kas gerilimi, aritmi oluşumu ile açıklanır) (Marfan sendromuna sık eşlik eder. İskelet displazilerine eşlik eder) (midsistolik klik ve geç sistolik üfürüm duyulur) -Kardiyomiyopati (hipertrofik, dilate) -Koroner arter hastalığı: Kawasaki, ALCAPA, koroner fistül -Ailesel hiperkolesterolemi (ksantom) Perikardiyal-miyokardiyal hastalıklar Perikardit: Uzanınca artan, öne doğru eğilince azalan keskin bir ağrıdır Miyokardit: anjinal ağrı benzeri Aritmi: Sürekli devam eden taşikardiler miyokardiyal iskemi yapabilir İskemi olmaksızın çarpıntı veya güçlü vuruşları ağrı olarak söyleyebilir
En sık 3 sebebi araştır: Kostakondrit, solunum, kas iskelet -Ağrı ne yapmakla ortaya çıkıyor? (egzersiz? Yemek? Emosyonel stres) -Aynı ağrı TV seyrederken veya sınıfta otururken oluyor mu? -Lokalizasyon nerede ? (göğüs solunda diffüz, nokta gibi) -Yayılımı: Sırta ve göğse yayılımı var mı? -Ağrının karakteri (keskin, sıkıştırıcı mı) -Sıklığı-süresi (uzun yıllardır) -Eşlik eden semptom var mı? (öksürük, ateş, bayılma, çarpıntı) -Aile hikayesi (ani ölüm, ritim bozukluğu) Laboratuvar •Akciğer grafisi •EKG •Egzersiz testi •Eko •Holter EKG •Troponin SENKOP •Geçici olarak şuur ve kas tonusu kaybı senkop •Senkop olmasına yakın uyarıcı semptom veya bulguların ortaya çıktığı an presenkop (near senkop) -Baş dönmesi, soluklaşma, göz kararması, mide bulantısı, çarpıntı, terleme, hiperventilasyon
77
Dolaşım sistemine bağlı senkoplar -Kalp dışı nedenler: -Vazovagal senkop -Ortastatik hipotansiyon -Venöz dönüş yetersizliği (hipovolemi, devamlı öksürme, katılma) -Serebrovasküler tıkayıcı lezyonlar -İntrakardiyak nedenler: - Ciddi obtrüktif lezyonlar -Miyokardiyal disfonksiyon -Aritmi Metabolik nedenler -Hipoglisemi, Hipoksi, Hipokalsemi Nöropsikiyatrik Hastalıklar -Epilepsi, Beyin tm, Migren, Histeri-konversiyon Vasovagal senkop -Senkop gerçekleşmeden birkaç dakika veya saniye önce uyarıcı semptomlar vardır -Düştükten sonra uyanır -Kavga, anksiyete, ağrı, kan alma, kan görme, aç kalma, nem, sıcak, kalabalık yerler, uzun süre ayakta kalmak ile ortaya çıkar Patofizyoloji (Bezold–Jarisch refleks) •Ayakta durma •Kanın ayaklarda göllenmesi •Kalbe Venöz dönüşün azalması •Ventriküllerin dolmasının azalması •Stroke volümün ve kan basıncının düşmesi •Sempatik tonus artışı •Yetersiz dolmuş ventriküllerin hiperkontraktilitesi-taşikardi •Ventrikül duvarındaki mekanoreseptörlerin aktivasyonu •Afferent vagus ile sss uyarılması •Parasempatik uyarılma ve bradikardi, hipotans TEŞHİS: EĞİK MASA (TİLT TABLE) •Miks tip : Hipotansiyon ve bradikardi •Kardiyoinhibitör tip : Ciddi bradikardi ve asistoli (pacemaker) •Vazodepresör tip : Bradikardi OLMAKSIZIN hipotansiyon gelişir
Tedavi •Sırt üstü pozisyonda yatırılır •Fludrocortison •Metaprolol •Genel tedbirler Ortastatik hipotansiyon •Ayakta durunca normal adrenerjik refleks cevap arteriol ve venöz konstrüksiyon ve kalp hızının artmasıdır •Ortastatik hipotansiyonda bu normal cevap ortadan kalkar veya uygunsuz olur (otonomik yetmezlik) ve refleks olarak kalp hızı artmaksızın hipotansiyon gelişir Baş dönmesi dışında prodromal semptom yoktur •Uzun süre ayakta kalmanın yanında, uzun süre yatmakla da oluşur •Kanama ve dehidratasyonla oluşabilir •Vazodilatörler ve diüretiklerle uyarılabilir •Miksiyon senkopu bu tiptendir. Mesanenin ani boşalması sonucu periferal vasküler rezistans ani olarak düşer
78
Senkobun kardiyak olduğunu düşündürenler? •Prodrom semptomlarının kısa veya hiç olmayışı •>5 dak. Süren şuur kaybı •Egzersizle gelmesi •Göğüs ağrısı ve çarpıntının eşlik etmesi •Kalp hastalığı hikayesinin olması •Ailede ani ölüm ve bayılma hikayesinin olması
Kardiyak nedenler •Yapısal kalp hastalıkları: -Sol ventriküler çıkış yolu darlıkları -Sağ ventriküler çıkış yolu darlıkları -Pulmoner hipertansiyon/Eisenmenger s. -Hipertrofik/dilate kardiyomiyopati •Taşikardiler: -Uzun QT sendromu (Long QT) -Ailede ani ölüm hikayesi -QTc > 0,44sn -Jervell ve Lange-Nielsen (konjenital sağırlık), Romano-Ward -WPW -ARVD -Katekolaminerjik polimorfik VT -Brugada •Bradikardiler -AV tam blok -Hasta sinüs send Tanı •Anamnez -senkop yaratan nedenler, prodromal semptom varlığı, şuursuz kalınan zaman dilimi ve sonrası •EKG •EKO •Holter EKG •Metebolik kan testleri, tam kan sayımı, elektrolitler •EEG •SSS görüntüleme •Egzersiz testi •Genetik
79
ATEŞ •Çocuk acil servise en sık başvuru nedeni •Rektal vucut sıcaklığı ≥38⁰C olması •Normal rektal sıcaklık 36,6- 37,9⁰C •Hiperpireksi >40⁰C olması EGZOJEN: Mikrobiyal toksinler, Endotoxin, İlaçlar (Vanco, Amp-B, Allopurinol) DİĞER: Ag-Ab kompleksi, komplemanlar, safra asitleri, androjen steroidler Endojen pirojenler (IL-1, IL-6, TNF-α, IF-β, δ) HİPOTALAMUS, PGE2, Isı ayarı ateş: Hipotalamusta sıcaklık kontrol merkezinin kontrolünde vücut sıcaklığının artması Hipertermi Vücut sıcaklığının kontrolsüz yükselmesi •Aşırı ısı üretimi •tirotoksikoz •zehirlenme (salisilat, antikolinerjik) •malign hipertermi, malign nöroleptik sendrom •Üretilen ısının atılamaması •sıcak çevre •aşırı giyinme •ektodermal displazi
Rektal > 38.0 Aksiller > 37.2 Oral > 37.4 Timpanik ve temporal arter > 37.8-38.0 SIK ATEŞ NEDENLERİ: enfeksiyonlar, sistemik (septisemi, gizli bakteriyemi, viral send, TŞS, ilaç ve aşı rxn, kawasaki hst, salisilat zehirlenmesi Ayrıntılı öykü Fizik bakı Yaş Ateşin derecesi, süresi Eşlik eden yakınmalar Davranış değişikliği Konvulsif hareketler Antibiyotik/antipiretik Aşılama İmmün yetmezlik Kemoterapi/Steroid kull. Metabolik/Kronik hastalık Birincil değerlendirme •Vital bulgular stabil mi? •Solunum sıkıntısı •Solunum yetmezliği •Şok •SSS baskılanması Letarji, uykuya eğilim, Huzursuzluk,irritabilite Hipotoni, Hipertoni, Bilinç değişikliği, Koma Tam bir sistemik bakı
80
Ciddi fokal & sistemik hastalık klinik bulguları: Bilinç değişikliği, Meningismus, Havayolu obstruksiyonu, Solunum sıkıntısı/yetmezliği, Şok, Hemorajik döküntü VARSA ENFEKSİYONDUR YOKSA İMMUN YETMEZLİĞE BAK, VARSA ENF YOKSA YAŞA BAK 0-3 ay: sepsis, menenjit, fokal enf, viral send, immunizasyon 3-36 ay: fokal enf döküntülü, iyi görünümlü veya ateş<39 ise viral, döküntüsüz ve ateşliyse: gizli bakteriyemi •İmmünizasyon •Ciddi bakteriyel • enfeksiyon •Kawasaki hast >36 ay: fokal enf, viral send, neoplazi, BDH 1) Semptomatik tedavi; HEDEF: ÇOCUĞU RAHATLATMAK •Oda ısısında su ile duş •Sıvı alımı •Antipiretik tedavi 2) Etyolojiye yönelik tdv
ATEŞİ DÜŞÜRÜLMESİ GEREKEN ÇOCUKLAR: •Ateş >38,3 ve çocuğun konforu bozulduysa (uyumak yada beslenmekte zorluk) •Hipertermi •Şok •Kardiyopulmoner hastalık, nörolojik bzk. •Sıvı-elektrolit kaybı varsa •Major kafa travması •Post-kardiyak arrest ENFEKSİYON ODAĞI YOKSA YÖNLENDİRİCİ OLANLAR: •Yaş •Görünüm •Ateş derecesi •Aşılama 0-3 ay EN SIK VİRÜSLER (yd ve bebeklerde t hüc aracılı imm yanıt az ve viral enf bağlı morb oranı daha YÜKSEK) HSV, VZV, enterov, influenza v, adenov, RSV invaziv bakt enf 0-1 ay: grup B streptokok, e. coli, listeria, s.pneu 1-3 ay: s.pneu, grup B streptokok, s.aureus, n. meningitidis İnvaziv Bakteriyel Enfeksiyon İçin Risk Faktörleri •Yaş •Hasta görünüm •Hiperpireksi (Rektal ateş ≥40°C) •Aşılanmamış (Pnömokok ve Hib ilk dozları yapılmamış) •Prematürite (Gestasyonel yaş <37 hft) •Kronik hastalık/ km varlığı •Son 3-7 gün içinde antibiyotik kullanımı •Maternal geçişli enfeksiyon varlığı riski •Kötü sosyal çevre İDRAR YOLU ENF EN SIK!!
81
Kimlere Tam Sepsis Değerlendirmesi Yapalım? •Yaştan bağımsız hasta görünümlü tüm çocuklar •Yenidoğanlar •Fizik bakıda HSV düşündürecek bulgusu olan tüm bebekler (mukokütanöz vezikül, nöbet, fokal nörolojik bulgu) •29-60 gün İBİ için risk faktörlerinden biri varlığı •Rektal ateş ≥38,6°C •Konjenital/ kromozomal defektler •Teknoloji bağımlılığı (Evde oksijen, ev tipi ventilatör, santral katater) •Son 3-7 günde antibiyotik kullanımı •29-90 gün fokal enfeksiyon (selülit, abse, osteomyelit, pnömoni, artrit) ve anormal WBC, ANS, CRP, prokalsitonin, idrar analizi İSTENECEK TETKİKLER: •Hemogram •Prokalsitonin •CRP •Kan kültürü •İdrar tetkiki ve İdrar kültürü •Akciğer grafisi (solunum bulgusu varsa) LP ENDİKASYONLARI!! WBC ≤5000 veya ≥15000 •Bant/Parçalı > 0.2 •Prokalsitonin >0.3 ng/mL •CRP>20 mg/L ENFEKSİYON ODAĞI BULUNAMADI AMA ATEŞ>38 İSE <1 ay: • Hastaneye yatır•Hemogram, kan kültürü• TİT, idrar kültürü• BOS analizi• Akciğer grafisi• Antibiyoterapi etkenlere göre (GBS, e.coli, listeria, HSV) ampirik başlanır ampisilin+sefotaksim veya aminoglikozid+asiklovir 1-2 ay: İBE riski var hst yatır ve sepsis araştır ampisilin+sefotaksim etkenler: RSV, inf, enterov, GBS, e coli, s aureus RİSK FAKTÖRLERİ • Rektal ateş ≥38,6°C • Konjenital/ kromozomal defektler • Teknoloji bağımlılığı (Evde oksijen, ev tipi ventilatör, santral katater) • Son 3-7 günde antibiyotik kullanımı!!!!!!
3-36 aylıklar: Bu yaş grubunda immün maturasyon nedeni ile bakteriyel bir enfeksiyon odağından enfeksiyonun yaygınlaşma riski oldukça az Ayrıca bebeklere göre daha iyi gelişmiş bir sosyal yetiye sahip olduklarından klinik görünümleriyle bir çocuğun hasta olup olmadığı değerlendirilebilir CBE veya sepsis bulguları ile toksik görünen bir çocukta: • Vital bulguların stabilizasyonu ve • İntravenöz antibiyoterapi ile ampirik tedavi BİR KURALDIR.!!!!!! İyi görünümlü ve ateşi <39 olan çocuklarda : • Araştırmaya gerek yoktur ve • Ampirik tedavi verilmeden İZLENMELİDİR. İyi görünümlü fakat ateşi >39 olan çocuklarda Gizli bakteriyemi düşünnn İnvaziv bakteriyel enfeksiyon etkenleri: ●H. İnfluenza ●S. Pnömonia ●N. Meningitis Tam İmmünizasyon •Konjuge streptokok aşısı ile 3 doz aşılanma (PCV 7/ PCV 13) •En az iki doz H. influenza aşısı (Hib) !! 2.4.6. ayların sonunda
82
3-36 aylıkta toksik görünüm varsa kan, idrar, bos kültürü, PA grafi, gayta tetkiki, wbc sayımı seftriakson ver toksik görünüm yok ama ateş>39 ise (Aşılama tam değil) Kan (BK > 15000/mm3), idrar kültürü Kan kültürü PA Akc grafisi BK > 20 000/mm3 24 saat içinde kontrol ampirik ab (eğer 2 doz Hib ve pnömokok aşısı varsa idrar tetkiki ve kültürü) kız<24 ay <6 ay sünnetli erkek <12 ay sünnetsiz erkek
Pozitif kültür sonuçlu hastada izlem Kan kültürü (+) ise: Ateş devam ediyorsa hastaneye yatır İdrar kültürü (+) ise : Afebril ve iyi görünümlü ise ayaktan PO antibiyotik başla Ateş devam ediyorsa hastaneye yatır, PE antibiyotik başla •Çocukluk çağında ateş önemlidir. •Ateşli çocukların ≈ yarısında enfeksiyon odağı yoktur. Bu hastalarda CBE gelişim riski önemlidir. Yenidoğanlar (0-28 gün): •İBE açısından yüksek riske sahiptir, •Hastaneye yatırılarak sepsis araştırılmalı ve •Ampirik tedavi başlanmalıdır. 1-3 ay bebekler: •Yüksek risk kriterlerinin araştırılması 3-36 ay •Hasta görünüm = İBE •İyi görünümlü ve ateşi <39°C = Araştırma-tedavi gereksizdir. •İyi görünümlü ve ateşi >39°C = Aşılama, Risk Faktörleri ? > 36 ay •İzlem Unutulmaması gerekenler: •Ayrıntılı öykü-fizik bakı olmazsa olmaz. •Antibiyotik direncinde artış •Yakın klinik takip
83
İSHAL >3 kez günde ve bol miktarda akut ama >14 gün PERSİSTAN (5y altı %3-19) çocuk ölümlerinin %9 sebebi dünyada 2. (çocukların su yüzdesi daha fazla, enerji met daha hızlı, böb kons yeteneği daha az) düşük miktarda bile bulaş yapanlar (norov, shigella, EHEC, giardia, e coli, campylobac) temasla bulaşırken kolera temasla geçmez KORUYUCU FAK: gastrik asidite, mukozal müsin üretimi, GİS antibak enzimleri, safra tuzları, normal GİS florası, sekretuar IgA, intestinal peristaltizm RİSK FAK: küçük yaş, ab kullanımı, immun yet, kızamık, malnut, anne sütüylr beslenmeme, çinko eks, vit A eks EN İYİ PROGNOZLU NONİNF OLAN (prox İB, sulu ishal, dışkıda BK yok, kolera ETEC EPECgiardia b.cereus, staf, rotavirus) İNFLAMATUAR (kolon, dizanteri yani kanlı, fekal PNL, shigella EHEC EIEC salmonella parahemoliticus c.diff c.jej e.histo) PENETRAN (distal İB, enterik ateş, fekal MNL!!, salmonella, yersinia)
VİRAL: (sulu ishal, fekal pnl YOK, 2-5g, tanı lateks aglüt, PCR, ELISA, elektron mikroskobisi) rotav: EN SIK, nazokomyal en sık, %20, en sık 0-2y, ateş ve SSS BULGUSU!!, kuluçka 2-4g adenov: kreş, pik yazın, 10-14g sürer norov: nonbakt salgınların en sık nedeni (rota aşısından dolayı), KUSMA astrov: okul kreş geriatri enterov BAKTERİYEL: staf: EN SIK, pasta krema salata sosu sandviç b.cereus: emetik SENDROM (kızartılmış veya tekrar pişirilmiş pirinç TOKSİN KAYNAKLI) sporlarla ilişkili hst (kontamine et veya sebzeler, SPOR KAYNAKLI) EHEC: iyi pişmemiş hamburger, çiğ süt, ıspanak, marul, SHİGS LİKE TOKSİN, 0157H7 HÜS YAPAR (hemolitik üremik send)!!!!!!!!!!!!!!!! EPEC:<2y ETEC: turist ishali EIEC EAEC: enteroagregan, yd uzun süren ishal c.jejuni: kümes hayvanı, şiddetli karın krampları salmonella: s typhi sadece insanda, non tifoidal salmonella (kümes hayvanı, sığır eti, balık, yumurta) sporadik nozokomiyal kreş gastroent inküb süresi 12-36 s enterik ateş 7-14 g HSM, MENTAL DURUM DEĞ, TAŞ ROZE!!!!!! shigella: kanlı invaziv ishalin EN SIK sebebi, kolonu tutar, TOKSİK ENSEFALOPATİ (EKİRİ SEND), KONVÜLZİYON kolera: insan TEK konak, çiğ deniz ürünğ, sebze, pirinç suyu dışkı, ateş YOK, bol ve sık dışkılama yersinia: kontamine su, lenfatik sis tut (tonsilit, mezenter LAP), eritema nodosum, reaktif artrit, apandisiti taklit eder!!
84
AB ilişkili ishal: c. diff, c.perf, klebsiella, staf başka nedenin gösterilemediği, ab kullanımını takip eden 2 saat-2 ay arasında gelişen, 2 günden uzun süren, günde 2 kereden fazla sulu veya şekilsiz dışkılama KAM, sefiksim, kinolonlar, eritromisin, klindamisin e.histo: 10 gün içinde en az 3 kez dışkı incelemesi florada yer alan diğer amiplerden ayrımı (İZOENZİM ANALİZİ, TROFOZOİTLERİN İÇİNDE ERİTROSİT) ekstraintestinal yayılım (kc, akc, kalp, beyin, cilt) TEDAVİ TROFOZOİTLER için METRONİDAZOL, kistler için paranomisin, diloksanid furoat İSHAL KLİNİK TANI ishal süre sayı mukus sulu kanlı karın ağrısı, kusma (sayı renk) ateş, nöbet (Na<125) kas güçsüzlüğü, paralitik ileus, aritmi (BUNLAR HİPOPOT KAYNAKLI) beslenme, anne sütü, seyahat, idrar mik, kontamine besin alımı, benzer semp kişiler, ab kullanımı, kreş bakımı AKUT SULU İSHAL küçük çocuklarda rotav, büyüklerde ETEC, endemik alanlarda kolera!! İNVAZİV İSHAL shigellozis en sık
BAKTERİYEL ETKENİ DÜŞÜNDÜRECEKLER: akut ishallerin %20-30u 2-4y (viraller<2y) gözle görünür kan ve mukus yüksek ateş, tenesmus, SSS bulgusu (yüksek ateş ve nöbet rotav ve norov görülebilir) yolculuk, hayvan teması, kirli su alımı, işlenmiş et tüketimi, tam kanda NÖTROFİLİ DEHİDRATASYONUN ALTIN STANDARTI VÜCUT AĞIRLIĞI ÖLÇÜMÜ <%5 ise genel görünüm iyi ve alerttir, göz ve cilt normal, susama yok AYAKTAN TDV %5-10 ise 50-100 ml/kg kayıp, huzursuz, irritabl, gözler çökük, susama var ve zor sıvı alıyor, cilt elastisitesi yavaş geri dönüyor >%10 >100 ml/kg kayıp, letarjik, bilinci kapalı, gözler çökük, SIVI ALAMAZ, cilt elastisitesi çok yavaş geri dönüyor FM: bilinç düzeyinde azalma fontanelde çökme mukozalarda kuruluk göz kürelerinde çökme gözyaşı yokluğu takipne, tk, hipotans, periferal VK uzamış kapiller dolum zamanı turgor tonüste azalma ani kilo kaybı oligüri DIŞKI İNCELEMESİ VE KÜLTÜRÜ •makroskobik kan/mukus varlığı •mikroskobik incelemede lökosit>5 varlığı •dışkı incelemesinde lökosit varsa, imm yet hst, HÜS salgınlarında DİĞER TETKİKLER sadece ağır dehidratasyonda!! kan şekeri, tam kan sayımı, BFT, elektrolitler, kan gazı HCO3<17 mEq/L duy orta dehidratasyon için %77, ağır dehidratasyon için %94 ADBG ve USG (invajinasyon en sık, apandisit) endoskopik bx (İBH)
85
İSHAL TDV 1)REHİDRASYON: ORS ve IV sıvı tdv dehid derecesi için who, gorelick, klinik dehidratasyon skalası oral rehidratasyon sıvıları: Na-Glc kotransportundan yararlanarak su emiliminin sağlanması 75 Na, 64 Cl, 20 K, 75 Glukoz, 30 baz osmolarite 245 endikasyonlar: dehidratasyon saptanmayan ama yüksek risk taşıyan hst, hafif ve orta derecede dehidratasyon kontrendikasyonlar: koruyucu hava yolu reflekslerinde bozulma, hemodinamik instabilite, şok, ileus, invajinasyon şüphesi, ciddi kusma, >10 ml/kg gayta miktarı gelişmiş üljelerde hipotonik ORS öneriliyor aa katkılıların üstünlüğü yok kolerada pirinç ORS kullanılır (Na 90, osm 280), hipotonik ORS kullanılırsa hiponatremiye yol açar süt ürünleri diyetten çıkarılmamalı IV sıvı tdv: <6ay, <3ay ve >38 ateş, kanlı ishal, idrar mik azalma, gözlerde çöküklük, prematüre, 3-36 ay ve >39 ateş, persistan kusma, bilinç bulanıklığı, kr hastalık endikasyonları ağır dehid, ORS başarısızsa orta dehid, elektrolit boz, ağır met asidoz %0.9 NaCl veya RL 1) dehidratasyon yoksa evde tdv!! fazla sıvı desteği verilmesi, çinko desteği dehidratasyon riski taşıyanlara ORS (prematüre, <1y, malnut, >3 kez kusma, >8 kez veya 3 günden uzun süren >6 kez ishal) YAVAŞ YAVAŞ AZ AZ SIK VERİLMELİDİR!!!!!
TKR HASTANEYE BAŞVURU GEREKTİREN DURUMLAR HAKKINDA BİLGİLENDİR: ishal şiddetinde artma, göz kürelerinde çökme, oral alamama, ateş yüksekliği, dışkıda kan görülmesi, daha hasta görünüm, emmeyi bırakma, şiddetli kusma (günde 3 ve üzeri) 2) hafif/orta dehidratasyon 4 saatlik ORS tdv <2y her ishal/kusma sonrası 50-100 ml >2y ise 100-200 ml kaybedilir 5 ml olarak azar azar uygulanmalı kilo x 50-100= ORS miktarı (ml) 4 saatin sonunda dehidratasuon durumu tkr değerlendirilir %5 kilo alımı varsa evde tdv için taburculuk dehidratasyon düzelmediyse tkr 4-6s ORS 3) ağır dehidratasyon IV sıvı, çocuk içebiliyorsa iv sıvı hazırlanana kadar ORS iv 30 ml/kg <1y 1 saatte, >1y 30 dkda iv 70 ml/kg <1y 5 saatte, >1y 2.5 saatte damaryolu/İO sağlanamıyorsa ve hasta oral almıyorsa NG yokla 20 ml/kg ORS (6 saate kadar) 15-30 dkda bir tekrar değerlendirilir oral alabilir duruma geldiğinde 5 ml/kg ORS
86
İSHALDE BESLENME iştah azalır erken beslenme ciddi komp yol AÇMAZ alınan besinlerin bir kısmı ishalle kaybedilse de %60-70i emilir kompleks khidrat (patates, pirinç, ekmek, meyve ve sebze) sık beslenme (6 öğün, ishal düzeldikten sonraki 2 hf ek 1 öğün) yararları: bağ mukozası yenilenir, mide asit salgısı devamı ve bakt üremesinde azalma, katı gıdalarla mide boşalma süresinde uzama, sindirim enzim inh engellenmesi, anne sütü azalmasının önlenmesi, kilo kaybının önüne geçilmesi ANTİEMETİK İLAÇLARDAN SADECE ONDANSETRON ÖNERİLİR, selektif 5ht3 antag metoklopromid kolonda etkisi yok, ekstrapiramidal yan etki, sedasyon, öksürük, konvülziyon, DİSTONİ, tardif diskinezi, nöroleptik malign send, galaktore domperidon kbb geçemez, ekstrapiramidal yan etki YOK, ciddi ventriküler aritmi, ANİ KARDİAK ARREST, kolonda etkisiz ÇİNKO: ishal süresini kısaltır, ciddiyeti azaltır, tkr riskini azaltır özellikle 7.günde etkisi belirgin ort çıkar metalik tat bırakır, ilk 10 dk içinde kusma <6 ay 10 mg/g 10-14 gün >= 6 ay 20 mg/g 10-14 gün A VİTAMİNİ: vit A eks riski olanlara (kseroftalmi, ciddi malnut, kızamık) vit A desteği öneriliyor
PROBİYOTİKLER patojen olmamalı, gen transfetine neden olmamalı, mide asidi ve safra asidinden etkilenmemeli, bağ mukozasına tutunarak kolaylıkla kolonize olabilmeli bağ epi res bağlanmak için patojenlerle yarışırlar, sekretuar IgA artışı, bağ epitelindeki tight junctionları güçlendirir, sitokin salınımı, proinf sitokinlerde azalma, antiinf sitokinlerde artış akut ishali sadece 24 saat kısaltır! ANTİBİYOTİKLER ciddi inv ishaller, <3 ay bebek, prematüreler, imm yet hst, sepsis şüphesi olanlar, etyolojisi belirlenmiş bazı ishaller (KOLERA, ŞİGELLA, CAMPY, AMİPLİ DİZANTERİ, GİARDİA, C DİFF KOLİTİ 1 YAŞ ÜZERİNDE) salmonella enf ab kullanımı taşıyıcılığı arttırabileceğinden sadece imm yet, kr hst, ibh, <1y TDV EHEC HÜC RİSKİ!!! anitmot ilaçlar VERİLMEZ (loperamid, difenoksikat) letarji, paralitik ileus, toksik megakolon, SSS dep, koma, ölüm <%1, bakt diyare süresinde uzama dizanteride KONTRENDİKE sulu ishalde ise yararı yok antisekretuar ilaçlar ÖNERİLMEZ bizmut salisilat (potansiyel toksik) racecadotril (enkefalinaz inh, ishal epizotlarının ağırlığını ve süresini azaltır, çocuklarda veriler sınırlı)
87
İSHAL KOMPLİKASYONLAR çoğu tanı ve tdvde gexikme İYE, dermatit, reaktif artrit, HÜS (shigella, ecoli), guillain barre send (camp), GN, IgA nefropatisi (camp), hemolitik anemi (camp, yersinia) İSHALDEN KORUNMA anne sütü ilk 6 ay sadece, 2 yaşa kadar malnut engelle rotavirus aşısı temiz suya ulaşım el hijyeni tdv konusunda bilgilendirme
88
Normal vücut ısısı Gün içerisinde değişkenlik 0,5 Değişkenlik: Yaş, Fiziksel aktivite, Gün içerisindeki saat, Menstrüel dönem Ort değer : Yenidoğan 37,5 Erişkin 37,2 Ateş yüksekliği: Rektal, oral, aksiler, timpanik membran ve alından (temporal arter alanları) ölçüm Rektal ölçüm >38 İBE tanısı (<36,5 hipotermi) REKTAL: Trombositopeni, nekrotizan enterokolit, kanama bozukluğu ve nötropeni kontrendike ORAL: 0,6 daha düşük Sublingual ölçüm, takipne, sıcak-soğuk içecek alımı TİMPANİK: Buşon olmaması ve kulak zarını göremeyebilir <3 ay uyumsuz, önerilmiyor <4hf yenidoğanlarda elektronik aksiller ölçüm (<3 ay altı öneri de var) 4 hf- 5 yaş arası elektronik aksiller veya infrared timpanik ölçüm önermektedir ATEŞ EVDEYKEN VAR AMA ACİLDE YOKSA Ateş ölçüm yöntemi güvenilir ve son 4 saat içinde ateş düşürücü uygulanmış ise İBE riski acilde ateş yüksekliği olan ile aynıdır. Sarılmış bebek; Rektal ısı farkı yok Cilt ısısı 1 derece yüksek Örtü ısı/nem değişikliğine izin veriyorsa >38 değilse >38,5 örtünmeye bağlanmamalıdır.
Ateşin kontrolü  Huzursuzluk  ≥40 ateş  Sıvı elektrolit bzk  Şok ve kafa travması  Kardiyak arrest sonrası dönem,  Nörolojik ve metabolik hastalıklar  Yanık, cerrahi sonrası dönem Suya daldırma, alkolle soğutma uygulanmamalı. Asetominofen (Calpol)  %68  >3 ay  10-15mg/kg/doz maks 1 gr (maks 5 doz, mks 75mg/kg/g veya 4gr/gün)  Etki başlama: 30-60 dk  Pik etki: 3-4 st  Etki süresi: 4-6 st HEPATOTOKS, zehirlenmesi acildir İbuprofen  %74  >3-6 ay  10mg/kg/doz maks 600 mg (maks 5 doz, maks 40mg/kg/g veya 2,44gr/gün)  Etki başlama: <60 dk  Pik etki: 3-4 st  Etki süresi: 6-8 st NSAİİdir gis kanaması yapar
89
KAN TETKİKLERİ ANS >4000 (prokalsitonin + ise) >5200 (prokalsitonin değerlendirilemeyecekse) CRP>20 mg/L PCT>0.5 mg/ml İdrar tetkikleri  Nitrit +  LE +  Pyüri 10 lökosit/mm3 (sant -) 5 lökosit/mm3 (sant +)  Gram boyama +  Kontaminasyon torba idrarda % 16-63 sonda idrarda %6-12 *** suprapubik aspirasyonda %1  <2 yaş TİT: N olsa da kan kültürü PA akciğer grafisi  Solunum sıkıntısı, takipne, retraksiyonu olan hastalarda  Oksijen satürasyonu <%95 olması durumunda  BK >20.000/mm3 olması (>3 ay)  Tam sepsis taraması planlanan hastalarda
0-90 GÜN >%50 viral HSV/VZV,Adeno...... T hc yanıtı az, morbidite yüksek <28 gün viral enfeksiyonlara CBE eşlik etme oranı yüksek ! 29-60 gün CBE oranı görece daha az, ama hala İYE riski yüksek RİSKLİ ÇOCUKLAR!!!!!!!!!!!!!!!!!!  Hasta görünüm  Yaş  Prematürite (gestasyonel yaş <37 hafta)  Ateş yüksekliği  Aşı durumu  Maternal enfeksiyon geçiş riski  Eşlik eden kronik hastalık, konjenital hastalık  3-7 gün içerisinde antibiyotik kullanımı  Düşük sosyoekonomik durum Hasta görünümün diğer sebepleri: KKH, KAH, elektrolit boz, hipoglisemi, hipotermi, cerrahi (invajinasyon, volvulus…) HASTA GÖRÜNÜMÜN BİLEŞENLERİ!!!!!!!! 1) GÖRÜNÜM (bilinç ve kas tonusu) 2) SOLUNUM (takipneşk, retraksiyon, ses) 3) DOLAŞIM (siyanoz, hiperemi) TAM SEPSİS TARAMASI!!!!!!!! Kan şekeri Tam kan sayımı CRP, Prokalsitonin Kan, idrar (sonda öneriliyor, suprapubik asp tehlikeli), gayta, BOS kültürü PAAC (aslında toraks USG daha iyidir) SEPTİŞ ŞOK VARLIĞINDA Koagülasyon, Serum laktat, Kan gazı, Biyokimyasal değerler (özellikle iyonize kalsiyum, ALT ve bilirubinler) VİRAL TETKİKLER Solunum virus paneli,influenza, RSV,COVID-19 HSV (vezikulo-bulloz lezyon, fokal nörolojik bulgu, nöbet, ve benzeri)
90
0-90 GÜN GENEL GÖRÜNÜMÜ İYİ ATEŞ ODAĞI YOK 2021 AAP dışlama kriterleri  <37 gh  <2 hf ve annede ateş yüksekliği, enfeksiyon ve/veya antibiyotik +  HSV şüphesi  Fokal odak  Bronşiolit (RSV + veya -)  Immunsupresyon  Yenidoğan döneminde cerrahi/ enfeksiyon  Konjenital veya kromozomal hastalık  Teknoloji bağımlı hasta  48 s içinde aşılama 8-21 GÜN Yaşamın ilk 2 haftasından sonra İBE riskinde azalma olduğu düşünülse de... Tam sepsis taraması!! 22-28 GÜN  IM (BK, CRP, Prokalsitonin)  TİT, kan kx  (TİT+ ise idrar kx) IM pozitifse : LP + IM negatifse : LP düşünülebilir 29-60 GÜN aynı ama IM- ise LP yapma ve hepsi negatifse evde izlem İBE RİSK FAKTÖRÜ!! <28 gün • Hasta görünüm • Rektal ölçüm ≥38,6 (22-60 gün) • Prematürite (<37gh) • Antibiyotik kullanımı (yenidoğanda 7 gün, 29-60 günde son 3 gün içinde ) • Komorbidite/ kr hast (Perinatal cerrahi veya enf./Teknoloji bağımlı hastalık/ immun suprs/ konj-kromozomal hast) • Erken sepsis için annede risk(<14 gün) (Peripartum ateş yüksekliği, uzamış membran rüptürü, pozitif vajinal kültür (GBS)) • Fokal odak Kliniğimizde 8-21 gün tam sepsis 22-28 gün tam sepsis 29-60 gün IM+ veya risk fak (+) ise tam sepsis
29-60 gün (kliniğimizde) IM (+) veya RİSK FAKTÖRÜ (en az 1’i +) Rektal vücut ısısı ≥38.6 Prematürite Konjenital veya kromozomal hastalık Teknoloji bağımlı hastalık Son yedi gün içinde antibiyotik kullanımı Peripartum ateş yüksekliği, uzamış membran rüptürü, pozitif vajinal kültür (GBS) Hastaneye yatır, LP yap, ab başla 61-90 gün  RİSK: Bakteriyemi %0.4, menenjit riski <0.1  Konjuge pnömokok ve HİB aşı sonrası ilk 48 saat içerisinde ateş + iyi görünen -------idrar analizleri İBE riski ilk 24 st’de %0,6, 48 st’de % 3. tümü İYE.  IM (-): Antibiyotiksiz evde izlenebilir. 24. Saatte kontrol  İYE’ye dikkat.... 3-36 ay  Çoğunda FM ile tanı √  Tam aşılı değil ve ≥39 ------gizli bakteriyemi, gizli pnömoni ve idrar yolu enfeksiyonu riski +  Menenjiti düşündürecek bulgu yok--- LP rutin değil  <5yaş, dinleme bulgusu yok, BK>20.000-------%30 pnömoni 3-36 ay Aşısız/Eksik aşılı Gizli bakteriyemi %3-11: Tam kan sayımı, CRP,Prokalsitonin, TİT ve idrar kültürü BK >20.000mm3 -----PA Akc. Pnömoni + ---> kan kültürü IM +--->Ab başla Tam aşılı Gizli bakteriyemi <%1: İYE tetkik (özellikle k<24 ay, sünnetsiz e<12 ay, sünnetli e<6 ay)
91
Hasta görünüm • Tam sepsis taraması! <28 gün • Tam sepsis taraması! 29-60 gün: • BK ≤5000/mm3, ≥15.000/mm3 • ANS >4000 veya <500/mm3 • Prokalsitonin >0.5 ng/mL • CRP >20 mg/L • Akciğer grafisinde pnömoni bulguları 1’i (+) ise LP düşün 29-90 gün: • Bazı uzmanlar tüm fokal odak saptanan infantlara LP öneriyor Ateşli ≤60 gün bir infantta akut otitis media varlığı yaklaşımı değiştirmemelidir. 29-90 gün, bronşiolit veya viral enfeksiyon kliniği olan infantlarda İBE <%0.01 ve İYE %0.5 Hasta görünüm • Tam sepsis taraması <28 gün • Tam sepsis taraması 29-60 gün ve viral seroloji + • TİT ve idrar kültürü
8-21 gün: •Ampisilin+ • Seftazidim/sefepim/sefotaksim veya Gentamisin+ • Asiklovir *+ • Vankomisin* (MRSA riski bulunan septik şok, fokal yumuşak doku- cit enf.) 22-60 gün: • Seftriakson/sefotaksim+ • Asiklovir*+ • Vankomisin* 60-90 gün: • Seftriakson/sefotaksim+ • Vankomisin* HSV • En sık 2-3. hf’da-------------6 hf’a • SSS enf --------%60-70’inde vezikül + • Dissemine HSV enf’da------ %20-40 vezikül yok!! Asiklovir  Hasta görünüm ve ilk 4 hf  Maternal genital HSV  Mukokutanöz vezikül  Nöbet, letarji, tremor, irritabilite  Fokal nörolojik bulgu  Gram boyama negatif iken pleositoz  Doğumdan 48 s önce ve sonra ateş yüksekliği  Lab HSV’i destekliyorsa  BOS mononükleer pleositoz  KCFT (ALT) yüksekliği  Trombositopeni
92
ÖTİROİD: Tiroid fonksiyonları Normal ●FT4 ve TSH normaldir. ●HİPOTİROİD: Tiroidin hipofonksiyonu ●Belirgin hipotiroidi: FT4 düşük ve TSH yüksektir ●Kompanse ya da subklinik hipotiroidi: FT4 Normal,TSH yüksektir ●HİPERTİROİD: Tiroidin hiperfonksiyonu ●FT3 ⇈, FT4: ↥ ve TSH: ⇊ olur. Tiroid bezi 4. haftada faringeal keseden farklılaşır. ●11. Haftadan sonra iyot tutulumu ve T4 sentezi başlar. ●Fetal TSH 2.trimestrde belirir ve doğuma dek giderek yükselir. ●Fetal T3 ve T4 düzeyi 3. trimestrde artmaya başlar. ●Maternal TSH plasentadan geçmez. ●Maternal T3 ve T4’ün plasentadan geçişi çok sınırlıdır. ●İyot ve TRH plasentadan geçer.!! Bezden salgılanan major hormon T4 (%70-90) ●Dolaşımdaki T3’ün % 10-30’u direkt bezden, kalanı T4’den periferik konversiyonla oluşur. (%70-90) ●T3’ün reseptöre bağlanması T4’den 10 kat daha fazladır.!! T4’ün %70’i TBG, kalanı transthyretin ve albümine bağlanır, % 0.03’ü serbesttir. ●T3’ün %50’si TBG, %50’si albümine bağlı, % 0.3’ü serbesttir. (reseptöre daha fazla bağlanmasına rağmen daha serbesttir🤔)!!
Tiroid hormonları deiyodinasyonla metabolize olurlar. ●Üç tane selenoprotein iyodotironin monodeiyodinaz enzimi tanımlanmıştır. ●Tip I: kc, böb ●Tip II: Beyin, hipofiz ve kahverengi yağ dokusunda ●Tip III: Plasenta ve fetal dokularda yaygındır. TİROİD HORMONLARININ ETKİLERİ *Lineer büyüme ve kemik maturasyonu *Santral Sinir Sisteminin maturasyonu -Nöronal farklılaşma -Nöronal görev dağılımı -Sinaptogenezis *Termogenezis *Su ve iyon transportu *Amino Asit ve lipid metabolizmasında substrat turnover hızı *Kateşolaminlerin etkilerini artırır. TİROİD SİSTEMİNDE DOĞUMDA MEYDANA GELEN DEĞİŞİKLİKLER ●YENİDOĞANDA: ●Doğumu izleyen 30 dk içinde TSH yükselir (60-70) ve 48-72 saatte düşer. ●Bunu izleyen ilk 24 saat içinde T4 %50 oranında, T3 ise 3-4 kat artar ●Doğumu izleyen 1-2. haftada T4 konsantrasyonunda hafif düşme olur. PREMATÜRELERDE: ●Doğumda olan T4 ve TSH artışının amplitüdü düşüktür. ●Doğumu izleyen 1-2. haftada T4 konsantrasyonunda daha dramatik bir düşme olur. (özellikle <1.5 kg ve <30 hf olanlarda) ●Prematürelerde rT3 yüksek ve T3 daha uzun süre düşük gider. Prematürelerde TSHyüksekliği fakat daha çok da t3 t4 düzeyi düşüklüğü görülür. 1.tri tiroid h eksikliğinin kliniği daha ağır bebek 2.tri sonra kendi hormonunu sentezliyor ama ilk 3 ay anneye muhtaç İlk trimestrde annenin maruz kaldığı radyasyon, iyot içeren ajanların çocuk üzerindeki etkileri çok ağır oluyor, konjenital hipotiroidiye yol açıyorlar. Bebek ilk trimesterda kendi 3roid hormonunu sentezleyemez. *Annenin gebelik sürecinde kontrast ajanlarla tahlil yapması, iyot içeren öksürük şurubu vs alması bebeğin Sroid hormonlarının oluşmasını ve çalışmasını etkiler. Tiroid bezinden salgılanan hormonun 3⁄4 T4 formadndadır. T4 prohormon gibi çalışır. Aktif olan T3’tür. T3 ve T4 taşıyıcı proteinler aracılığıyla taşınır. Tiroksin bağlayıcı albümin ile ilgili değişiklikler total ölçülür ise tiroid hormonunu etkiler. Serbest ölçtüğümüz zaman daha sağlıklı bir ölçüm yapıyoruz. Tiroid hormonları Sroid bezinde yapılır, dolaşıma verilir, periferik konversiyon ile T3’e çevrilir. İşi bittikten sonra deiyodinasyonla metabolize olurlar. Bu deiyodinasyon enzimleri iyotu ayırıp fazla olanı adp kalanını yeniden Sroid hormon yapımında kullanırlar. etki eden T3 etkisiz olan reverse T3 2-3yaşa kadar konj hipotiroidi tdv edilmeli çünkü beyin gelişimi bu yaşta Doğumda tiroid sisteminde anne karnındaki stabil ve yüksek sıcaklıktan dış ortama çıkma ile tetiklenen TRH ardşı olur. Bu TRH ardşının tetiklediği TSH yükseliyor. TSH’nın normali 0.5-5 arası. Yeni doğanda 60dk içerisinde 60-70e yükselir. rT3= reverse T3, etkisiz bir eleman Prematürelerde T4’ün rT3’e dönüşümü daha fazla. Yenidoğanın tiroid fonksiyonlarını anlamak için genellikle T3’ü de beraber isteriz hipofizde (TSH) sorun varsa sekonder hipotiroidi hipotalamusta (TRH) sorun varsa tersiyer hipotiroidi, bunlar genellikle ayırt edilemez, ikisine birden “santral hipotiroidi” denir Tiroid disgenezisi sporadik görülür fakat %2 gen mut !! Aplazi: bezin hiç oluşmaması EKTOPİK En sık dilkökü-subglossal- yerleşimli olanıdır. Boynun orta kısmında, hiyoid kemiğinde aldnda yerleşmiş olabilir. Mediastenin üst kısmında yerleşmiş olabilir. Tiroid lobunda tiroid dokusu görülemediği zaman US ile anlamak mümkün değil, teknesyum 99 dediğimiz sintigrafk madde veririz, tiroid bezi bulunduğu yerde verdiğimiz maddeyi uptake eder. Aynı zamanda bu tip sintigrafk yöntemler tiroid kanserlerinde nereye sıçrama olduğunu, yayıldığını anlamak için de kullanılır. Anne babası akraba olan ya da iki kardeşte birden konjenital hipotiroidi görülen vakalar bulunmuş ve bunların bir kısmında en çok görülen (Türkiyede görülen vakalarda) TSH res defekti çıktı. Yani TSH tiroid hormonunu uyaramıyor. Tiroid hormonunun yapım aşamasında rol alan çeşitli genlerdeki defektler sonucu sağlıklı tiroid hormon sentezi olmaz. Eski adı tiroid hormon disgenezisi Çoğunlukla otozomal resesif geçer (akraba evliliğinin olduğu topluluklarda sık görülür). Bizde dishormonogenesiz %10’un üstünde. Hasta hipotiroidi fakat tiroid bezinin volümü büyükse mutlaka dishormonogenezis düşünüyoruz. Tiroid hormon direnci: Tiroid hormonunun alfa ya da beta res direnç vardır. Psikiyatriden dikkat eks ve hiperakt bulguları olan çocuk geldiğinde beraberinde tiroid hormonları böyle çıkabilir. (hipo-hipertiroidi bulguları) Ya da çocuğun hiperakt var, boyu çok kısa. Kemik yaşı geri çıkıyor. Tedavisi zor ve karmaşık.
93
KONJ HİPOTİROİDİ NEDENLERİ Tiroid Disgenezisi (%75) Tiroid Hormon Sentez ve Metabolizma Bozuklukları (%10) Geçici Hipotiroidi (%10) Hipotalamo- hipofizer eksiklikler (% 5) TİROİD DİSGENEZİSİ ●Tiroid bezinin aplazi, hipoplazi ya da ektopisi sözkonusudur. ●Kız/ Erkek oranı: 2/1 ●Siyah ırkta ender (1/32000), hispaniklerde sık (1/2000) görülür. ●Olguların %2’sinde gen mutasyonları (+) ●TTF-1 : Tiroid aplazisi ●TTF-2 : Aplazi ya da ektopik sublingual tiroid ●PAX-8: Tiroid çok küçük ve yalnızca C hücrelerinden oluşmuştur. TİROİD HORMON SENTEZ ve METABOLİZMA BOZUKLUKLARI ●TSH yanıtsızlığı: TSH reseptör geninde mutasyon ●İyot pompası bozukluğu: Sodyum/iyot symporter geni mutasyonu vardır. İyot konsantre edilemez. ●Organifikasyon defekti: Tiroid peroksidaz enzim defekti ●Pendred Sendromu: Guatr+ Konjenital sinirsel sağırlık ●Tiroglobulin Sentez Defekti:Guatr + hipotiroidi ●İyodotirozin Deiyodinaz Defekti: Deiyodinize olamayan MIT ve DIT idrarla atılıp kaybolur. Tiroid Hormon Direnci: T3 ve T4 yüksek, TSH yüksek veya N OD kalıtılır. Jeneralize, hipofizer ve periferal tipleri vardır. Asemptomatik ya da hipo-hipertiroidi bulguları gösterebilir
HİPOTALAMO-HİPOFİZER DEFEKTLER ●Hipotalamik Gelişim Defektleri ●SHH, SIX-3, ZIC-2 genleri: Holoprozensefali ●HESX-1 geni: Septo-optik displazi ●Hipofizer Gelişim Defektleri ●Pit-1 : GH, Prolaktin, TSH defekti ●Prop-1 : FSH,LH,GH, Prolaktin,TSH defekti ●İzole TSH eksikliği ●TSH  subunit gen mutasyonları ●FT4 düşük + TSH düşük veya normaldir. ●Kesin tanı TRH testiyle konur. Hasta daha önce TRH ile hiç karşılaşmamışsa TSH yanıtı geç ve yetersiz olur. Eğer hastada TRH eksikliği değil de TSH eks varsa hiç yanıt alamayız. Hasta santral hipotiroidi değilse normal ya da egzajere bir yanıt alırız. GEÇİCİ KONJENİTAL HİPOTİROİDİ ●Taramalarda saptananların %5-10’u geçici ●İyot eksikliği bölgelerinde daha sık ●Etiyoloji : ●Maternal Antikorlar(1-4 ay sürer) ●Guatrojenik ajanlar ●Perinatal dönemde aşırı iyota maruz kalma ●Wolff-Chaikoff etkisi ●Antitiroid ilaçlara maruziyet (etkisi 1-2 hafta) İyotlu antiseptiklerin göbek bakımında kullanılması,pişikte yaralarda kullanılması, annenin vajinal doğum yaparken perinesinin iyotla yıkanması (yenidoğanda deriden çok ciddi iyot emilimi vardır) mekanizmalarının hepsi birden stop eder. Wolff-Chaikoff etkisi denir. Nükleer reaktörlerde hasar olup radyoakt iyot yayılımı olursa bu radyoakt tiroid bezinde kanser nedenidir. Bu nedenle maruz kalma tehlikesi olan pop iyot tabletleri dağıtılır. Aksilik olduğunda ilk 24 s içerisinde etkilenecek nüfusa iyot verilir, geçici bir süre radyoakt iyot tiroid bezinin içine çekilmesi engellenir. İYOT EKSİKLİĞİ HASTALIKLARI ●Fötus: ●Abortus, ölüdoğum ●Artmış perinatal mortalite ●Nörolojik kretenizm: Mental gerilik,sağır-dilsizlik, spastik dipleji, şaşılık ●Miksödemli kretenizm: Cücelik, mental gerilik ●Yenidoğan: ●Guatr, konjenital hipotiroidi ●Çocuk/ Adolesan: ●Guatr, juvenil hipotiroidi ●Mental ve fiziksel gelişme geriliği ●Erişkin: İyota aşırı hassasiyet, hipertiroidi ●Tüm Yaşlar: Nükleer radyasyona artmış hassasiyet T3 yapımı fazla, T4 yapımı daha az çünkü yapımı için daha fazla iyot gerekiyor.
94
ENDEMİK GUATR ●Günlük iyot alımının < 2,5µg olduğu yörelerde görülür(Dünya nüfusunun %15’i) ●Okul çağı nüfusunun >%5’inde guatr varlığı idrarda günlük iyot atılımının düşük olması ve seçilmiş yaş gruplarında T4, TSH ölçümü ile tanı konur ●Selenyum eksikliği ve besinler ya da su ile guatrojen maddelerin alımı tiroid hormon sentezini bozarak iyot eksikliğinin sonuçlarını ağırlaştırır. TİROKSİN BAĞLAYICI GLOBULİN (TBG) EKSİKLİĞİ ●Prevalansı konj. Hipotiroidi kadardır(1/4000) ●TBG geni Xp22.2 bölgesindedir. ●Erkeklerde 10 kat sık görülür (X-linked dominant) ●Total T3 ve T4 düşük, TSH normaldir. ●Tanı TBG ölçümü ya da FT3, FT4’ün normal olmasıyla konur. ●Familyal TBG yüksekliği de bildirilmiştir. T3 ve T4 düzeyleri yüksek, FT3 ve FT4 normal, hasta ötiroiddir. Bize yol gösterecek olan, çocuğun klinik bulgularının hiç olmamasıdır. Çünkü tedavi gerekmez. Bu çocuklar hipotiroidi değildir. MEMBRAN TRANSPORTER DEFEKTİ ● MCT-8 ●X kromozomu üzerinde SLC16A2 geni ●Yüksek T3, düşük T4, normal/yüksek TSH ile karakterize ●Allan-Herndon-Dudley sendromu YENİDOĞAN TARAMASI ●prevalans 1/4000 ●İdeal kan alma zamanı: 3-5. günler. Başlıca iki yöntem uygulanır: ●TSH bazlı tarama: TSH>20-25 olanlar geri çağrılır. ●T4 bazlı tarama: T4 sonuçlarının en düşük %10- 20’si geri çağrılır. Mart 2007’da başlamıştır. ●Topuk kanında fenilalanin,TSH, biyotinidaz,tripsinojen ve 17-OH Progesteron ölçümü yapılmaktadır. ●Topuk kanı bebek doğduğunda > 48 saatte alınmakta, 15 günlükken tekrar bakılmaktadır. ●TSH >10 bulunan olgular bilgisayarda il bazında görevlendirilen sağlıkçılarca saptanıp telefonla aileye ulaşılmaktadır.
KONJENİTAL HİPOTİROİDİ (KLİNİK) Defektin oluştuğu dönem, süresi ve şiddetine göre değişir ERKEN DÖNEM ●Uzamış gebelik süresi ●Büyük doğum ağırlığı ●Arka fontanel genişliği ●Solunum distresi ●Hipotermi ●Periferal siyanoz ●Beslenme güçlüğü GEÇ DÖNEM ●Hipoaktivite ●Kabızlık ●Abdominal distansyon ●Uzamış sarılık ●Umblikal herni ●Ödemli, kaba yüz (gode bırakmayan miksödem***) ●Boğuk sesle ağlama doğumdan sonra büyüme bozuluyor KONJENİTAL HİPOTİROİDİ (Laboratuvar) ●T3, T4, TSH, gerekirse FT4 ●Tiroid sintigrafisi (Tg 99 veya I 123) ●Tiroid USG ●Diz grafisi (kemik maturasyonu) ●Tiroid reseptör antikorları (anneden geçen graves) ●İşitme için EVOK potansiyelleri (pendret send) ●Tiroglobulin düzeyi ●Sekonder-Tersiyer hipotiroidi düşünülüyorsa TRH testi ve diğer ön hipofiz hormonları
95
KONJENİTAL HİPOTİROİDİ (Tedavi) ●Tedavi L-Thyroxin (T4) ile yapılır. ●Önerilen başlangıç dozu 10-15 ug/kg/gün, term bebeklerde 50 ug/gün’dür. ●Tedaviyle serum T4 düzeyi 10-16 ug/dl arasında tutulmalıdır. ●Tedaviyle T4 bir haftada, TSH 2-4 haftada normale döner ●Kuşkulu ya da geçici olgularda doz 6-8 ug/kg/gün olarak önerilmektedir. TSH> 5-10 ZEKA GERİLİĞİ KONJENİTAL HİPOTİROİDİ (İzlem ve Prognoz) İlk 3-4 haftada tedavi başlandığında mental prognoz iyidir. Yaşamın ilk yılında T4< 10 ug/dl olanların IQ düzeyleri daha düşük bulunmuştur. İzlemde üç aylık aralarla tiroid fonksiyonları bakılmalı, ayrıca büyüme ve kemik maturasyonu değerlendirilmelidir.
YENİDOĞANIN GEÇİCİ TİROİD FONKSİYON BOZUKLUKLARI ●GEÇİCİ HİPOTİROKSİNEMİ ●Prematürelerde özellikle <32 hf olanlarda sıktır. ●T4 ve FT4 düşük, TSH normaldir. ●Tedavi önerilmektedir (düşük doz, 4-6 hf) ●GEÇİCİ PRİMER HİPOTİROİDİ ●İyot eksikliği bölgelerindeki prematürelerde sık ●Postnatal 1-2. Hf’da belirir; T4  ve TSH ’dir ●Tedavi önerilmektedir ●GEÇİCİ HİPERTİROTİROPİNEMİ ●Nadir görülür,T3 ve T4 normal, TSH yüksektir. ●Tedavisiz izlem tartışmalıdır. ÇOCUKLUK ÇAĞI DİĞER TİROİD HASTALIKLARI ●GUATR: Basit (Kolloid)guatr, İyot eksikliği, ilaçlara bağlı guatr, Multinodüler guatr ●OTOİMMUN TİROİDİT ●HİPERTİROİDİ ●TİROİD NODÜLÜ ●TİROİD KANSERİ ●Meduller karsinom ●Papiller karsinom KRONİK LENFOSİTİK TİROİDİT (HASHİMOTO TİROİDİTİ) ●Adolesan döneminde en sık görülen tiroid bezi hastalığıdır. ●Ötiroid guatr olgularının % 55-65’inden sorumludur. ●Tiroid bezine karşı gelişen antikorların bezde yaptığı inflamasyonla karakterize otoimmun bir hastalıktır.%56-76 olguda serumda bu antikorlar saptanır. Saç dökülmesi, boyunda boğulma hissi, öfke nöbetleri ile gelebilir. * 3y altı nadir Klinik ●Asemptomatik guatr ●Sinirlilik, irritabilite ●Terleme artışı, çarpıntı atakları ●Yorgunluk, bitkinlik, çabuk yorulma ●Ses çatallaşması, disfaji ●Öksürük boyunda bası hissi Laboratuvar ●Serumda anti-tiroglobulin (Anti-T) ve/veya anti- tiroid peroksidaz (Anti-TPO) = anti- mikrosomal (Anti-M) antikorları saptanır. ●Tiroid fonksiyonları ötiroid, kompanse hipotiroidi (T4: N, TSH yüksek), hipotiroidi ya da hipertiroidi şeklinde olabilir. ●Sintigrafide asimetrik radyoizotop tutulumu ●USG’de heterojen ekojenite ve pseudonodüler görünüm vardır.
96
hashimoto klinik seyri: ●Olguların çoğu ötiroiddir. ●İkinci sıklıkta hipotiroidi görülür. ●Daha az bir kısmında hipertiroidi gelişir. ●Ayni hastada zaman içinde hipo ya da hipertirodiye değişim sözkonusudur. ●Kronik lenfositik tiroidit Graves Hastalığı ile birlikte olabilir (Hashitoxicosis). Tedavi ●Ötiroid olgularda klinik izlem ya da tiroksin ●Hipotiroidi varsa mutlaka tiroksin tedavisi ●Hipertiroidi semptomları varsa beta-bloker tedavi etkilidir.Antitiroid tedavi gereksizdir. ●Hashitoxicosis’de anti-tiroid tedavi Hastalık uzun vadede tiroid bezinin atrofisine yol açar.
GRAVES HASTALIĞI ●Otoimmun bir tiroid hastalığıdır.Tiroid bezindeki TSH reseptörüne karşı oluşan antikorların (TrAb) bezi stimule etmesiyle klinik tablo gelişir. ●Pik insidensini adolesan dönemde yapar. ●Diğer otoimmun endokrinopatilerle ya da non-endokrin immun hastalıklarla birlikte olabilir. ●Turner, Down ve Konj. Rubella sendromunda sık. •Oftalmopati %50 olguda olur ve selim seyirli. (retroorbital dokuya bağlanır, yağ doku büyür ve göz dışarı doğru çıkar) Semptomlar: ●Emosyonel labilite,sinirlilik, ajitasyon ●Terleme, sıcağa tahammülsüzlük ●Çarpıntı, kas güçsüzlüğü, tremor ●Kusma, karın ağrısı, ishal, kilo kaybı ●Fizik inceleme: ●Guatr (diffüz, orta sertlikte, üzerinde üfürüm +) ●Taşikardi, hipertansiyon, nabız basıncında genişleme ●Sıcak, nemli cilt ●Egzoftalmi, gözkapağında retraksiyon, kemozis (oftalmopati duygusu değil, tdv ile çabuk düzelir GRAVES-Laboratuvar ●Serum serbest ve total T3, T4 düz ↑ ●Serum TSH tayin sınırının altındadır(<0.01) ●TrAb pozitif bulunur. ●Antitiroid Ak’lar pozitif olabilir. ●Sintigrafide bezin iyot uptake’i yüksektir. (tanıda genellikle kullanılmaz, palpasyonda nodül varsa yap) • TRH’ya TSH yanıtı yoktur. GRAVES-Tedavi ●Medikal: ●Semptomatik: ● β-blokerler (Propranolol 2.5mg/kg/gün) ●Spesifik: -Propilthiourasil : 5-10 mg/kg/gün -Methimazol : 0.5-1 mg/kg/gün ●Cerrahi: ●Tiroidektomi (medikal tdv yanıt yoksa 2 yıl sonra, paratiroidler korunur) ●Radyoaktif iyot: (oftalmopati varsa YAPMA) ●Küçük yaşlarda da emniyetle uygulanabilir. (>12y uygulanır) TİROİD NODÜLLERİ ●Pediatrik yaş gurubunda görülme sıklığı daha az, malign olma olasılığı daha fazladır. ●Palpasyonda ya da tesadüfen çekilen USG’de saptanırlar. ●Çapı>1 cm, soliter, hipoekoik, heterojen iç yapıda,sınırları düzensiz nodüller İİAB gerektirir. !! en çok papiller tiroid karsinomu görülür
97
İYE çocukluk çağında gördüğümüz en sık ikinci bakteriyel enfeksiyon, görülür yetişkinlerden farklı olarak çocuklarda altta yatan problemin belirteci olabilir. Anatomik bozukluk (en sık olarak VUR ya da UP darlık) veya fonksiyon bozukluklarının (işeme bozukluğu gibi) ön belirteci olabilir. Erişkinlerden diğer farkı ise çocuklarda daha sık renal skar yapabilir; öz. 2 yaş altı çocuklarda kalikslerin birleşik olması mikroorganizmaların renal dokuya daha çok geçmesi ile daha çok renal skar yapar> ilerde hipertansiyon, kronik böbrek yetmezliği ya da proteinüri görülebilir. İYE ALTTA YATABİLECEK YAPISAL VEYA FONKSİYONEL ÜRİNER ANOMALİLER İÇİN ÖNEMLİ BİR MARKER. ALTTA YATAN EN YAYGIN PATOLOJİ VUR OLMASINA RAĞMEN OBSTRUKTİF ÜROPATİ VEYA MESANE DİSFONKİSYONUNUNDA İLK SEMPTOMU OLABİLİR. Bu nedenl ile özellikle tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonuna neden olabilecek patolojilerin belirlenmesi için çocukların değerlendirilmesi gerekmektedir. ALT İYE (Mesane, üretra, prostat) ÜST İYE (böbrek, pelvis, üreter) *İYE idrarda bakteri varlığı olarak tanımlanır. İYE tanımlaması yapıldığında önemli olan lokalizasyon ve doku invazyonunun ciddiyetidir. Akut pyelonefrit renal parnakimal bakteriyel invazyonu ile oluşan bir enfeksiyondur. Akut sistit, mesanenin superfisial invazyonu ile sınırlı bir enfeksiyon. Asemptomatik bakteriüri klinik semptom varlığı olmaksızın enfekte idrar varlığı. Çocuğun yan ağrısı var, ani başlayan işeme bozukluğu var> semptomatik İYE Alt/ Üst ayrımını yapmamız hem tedaviyi hem de tedavi süresini belirliyor.
SİSTİT: Dizüri, pollaküri ile birlikte alt üriner sistemi tutan AKUT PYELONEFRİT: Ateş, kusma, titreme, yan ve sırt ağrısı ile birlikte böbrek parankimi ve toplayıcı sistemi tutan Komplike olmayan İYE: Beraberinde taş, anatomik anomali, yabancı cisim gibi İYE oluşumunu kolaylaştırıcı bir faktörün olmadığı Asemp bakteriüri: idrar kültüründe kolonizasyon var ama TİT normal, hiç bulgu yok, bu gruba tedavi gerekmiyor. Klinikte bu gruba çok fazla antibiyoterapi verilip direnç geliştiğini görüyoruz. NORMALDE K>E <1y sünnetsiz erkek>kız Sünnet idrar yolu enfeksiyon riskini azaltıyor. Çocuklarda barsak florası yetişkinlere göre daha aktif, ASENDAN (alttan üste) yolla ulaşması daha sık. En sık E.coli, proteus, klebsiella görüyoruz. Lenfatik yol ;Üreter ve böbrek arası anatomik düzeyde lenfatik ilişki gösterilmiş. Pyelonefrit patogenezinde rolü kesin değil. Hematojen yol ;Nadir. Tüm İYE'lerin %3'ü. S.aureus, Salmonella, Pseudomonas, Candida. Kalp debisinin %20-25'i böbreğe gelir. Kan akımı artarsa bulaşma azalır. Assendan yol – ÖNEMLİ. İYE'de ilk adım bakterinin kızlarda periüretral alana, erkeklerde sunpreputisyal alana kolonizasyonu Üretra ve Vajina girişindeki bakteri kolonizasyonu Biyolojik yatkınlık, Hormonal, Metabolik Kişisel hijyen alışkanlıkları sonucu. Mesane içine bakterinin girişinde anatomik özellikler önemli Prostat sekresyonu antibakteriyel etkilidir E.COLİNİN VİRÜLANS FAKTÖRLERİ (ilk iye’nin %90 ından tekrarlayan İYE’nin %75-90’ından sorumlu) a- Fimbria-adhezyon skarlaşma b- Kapsül -Konakçı savunmasına direnç -Üroepiteliyal hücre tutunmac- Lipopolisakkarit yan zincirleri- Fagositoza direnç d- Lipid A. (Endotoksin) -Üriner peristaltizmin inhibisyonu -Pro-inflamatuvar e- Dış membran proteinler -Demir şelasyonu -Antibiyotiğe direnç -Üroepiteliyel hücreye tutunma f- Hemolizin -Fagosit fonksiyonun inhibisyon -Demir sekestrasyonu
98
Konağın en iyi korunma sistemi > üstten alta doğru düzgün bir idrar çıkışının olması Çocukta UP Darlık, VUR varsa savunma mekanizmalarını etkileyebilir. Aynı şekilde annede çok sık İYE öyküsü varsa da düşünebiliriz ( genetik duyarlılık söz konusu) Mikroorganizma faktörler; ilişkili  Bakteri sayısı  Pili (mukozal hücre adherensi) - Mannoza duyarlı tip 1 - P pili - X pili  Motilite  Üreaz yapımı  Yüzey antijenleri  Toksinler  LPS Enflamasyon > İnflamatuar kaskat aktive oluyor. Bu aşamadan sonra bakteri ölümü olabilir, renal skar gelişebilir. Her enfeksiyon renal skara neden olmaz. Renal skarın hangi çocukta gelişeceğini bilmiyoruz ama kolaylaştırıcı faktörler var. 2 yaşın altında enfeksiyon geçirmesi, kişisel faktörler ( alt üriner sis problemlerinde daha çok renal skar oluşumu görüyoruz. CRP, Prokalsitonin yüksekliğinde daha çok renal skar görüyoruz. İlk 12 saat içinde tedavi başlanması > daha az renal skar Çocuk pyelonefrit geçirdi > 6 ay sonra DMSA sintigrafisi istiyoruz > renal skar için!!!! -Kompleman Proteinleri -Sitokinler -Kemokinler -Defensinler -Adezyon molekülleri BAKT ÖLÜMÜ VEYA RENAL SKAR
Hangi çocuklarda İYE araştıralım?!!!!!! Küçük çocuklar ( yeni doğan, süt çocuğu) nonspesifik bulgular ile gelebilir. Büyük çocuklarda yan ağrısı gibi daha spesifik bulgular bekliyoruz. YENİ DOĞAN: uzamış sarılık, Sepsis, Hipotermi, Kilo alamama, Ateş, Kusma SÜT ÇOCUĞU: ateş, diyare, kusma, kilo alamama, kötü kokulu idrar, pişik OKUL ÇOCUĞU: kusma, ateş, kötü kokulu idrar, karın ağrısı, pollaküri, dizüri, urgency/enürezis Nedeni bilinmeyen ateş, işeme bozukluklarında ve spesifik İYE bulgularında İYE ARAŞTIRRRRRRR!!!!!! İYE risk faktörleri Kız çocuklar için  beyaz ırk <1 yaş Ateş >39 0C Ateş>2 gün Diğer enfeksiyon odağı yok  Erkek çocuklar için  Siyah dışı ırk Ateş >39 0C Ateş>1 gün Diğer enfeksiyon odağı yok
99
Doğru İYE tanısını nasıl koyalım?!!!!!!!! İdrar analizi (Dipstick ve idrar mikroskopisi) + İdrar kültürü idrar analizi ve idrar kültürünü birlikte istenmeli. Sadece idrar kültürü istersek ve üreme olursa asempt iye olabilir. Aynı şekilde sadece idrar analizi yaparsak steril pyüri ile de karşılaşabiliriz. İdrar örneği elde etme yöntemleri: SÜTÇOCUKLARI: SPA altın standart USG eşliğinde, mesane kateterizasyonu güvenilir SONDA PRATİKTE KULLANILIR bezli çocuktan spa veya kateter TUVALET EĞİTİMİ ALMIŞ ÇOCUK: Temiz orta akım idrarı Torbayla aldığımız idrar örneğini kültüre gönderemeyiz, genital flora ile kontamine olur. Çok küçük çocuklarda suprapubik aspirasyon veya sonda idrar kültürü için tercih edebiliriz. Pratikte en çok sonda ile alıyoruz. İDRAR ANALİZİNDE İSE TORBA DAHİL HERHANGİ BİR YÖNTEM SEÇİLEBİLİR (Ancak idrar en az bir saat mesanede beklemeli İdeal olan bir saate çalışılması bekletilecek ise soğukta 4 saat bekletilmeli) KÜLTÜR MUTLAKA SPA VEYA KATETER İLE OLMALI KÜLTÜR POZİTİFSE 48-72s çıkar SPA ÖZELLİKLE ORTA VEYA CİDDİ FİMOZİSTE VEYA KIZLARDA LABİAL ADEZYONDA TERCİH EDİLMELİ.
İdrar örneğinde yapılacak testler Dipstick (nitrit ve lökosit esteraz) ve idrar mikroskopisi + İdrar kültürü ve duyarlılık testleri Lökosit esteraz (LE) Nitrit: Bizim için spesifitesi en yüksek olan nitrit pozitifliği Mikroskobi: Beyaz küre ve Bakteri Kan Protein bakteriüri- ama pyüri+, klinik şüphe varsa ab İDRAR KÜLTÜRÜ Örnek 4 saat içinde ekilmeyecek ise 2-8 °C’de 24 saat saklanabilir veya Borik asit ile korunabilir  Kontaminasyon >1 organizma üremesi Koloni sayısının az olması S.epidermidis, corynebacteriae, lactobacillus, G.vaginalis ve anaeobik bakteriler Kesin tanı için idrar kültürü yapmak gerekiyor. Uygun yöntemle ( Sup. Asp / katater) alınan örnekte 50.000 kolonin üzerinde üreme olması anlamlıdır.!!!!!!! (2-24 aylık) Aileleri uyarmak gerekiyor, çok su içip örnek vermemesi konusunda. Çocuk çok su içip örnek verirse üreme az olabilir. Ya da idrar pH düşükse, öncesinde antibiyotik aldıysa kültürde üreyen koloni sayısına etki edebilir. OLASI İYE İDRAR KÜLTÜRÜ İYE kliniği var, koloni sayısı düşük Yüksek hacimli idrar akımı Son zamanlarda kullanılan anti-mikrobiyal ajan Yavaş, zor büyüyen organizma (Enterokok, S.saprophyticus) Düşük idrar pH’sı (<5) ve dansitesi (<1003) Kronik infeksiyon Uygun olmayan kültür teknikleri
100
İYE TDVVVV Uygun ampirik antibiyotik tedavisini seç Benzer antibiyotiği yakın zamanda kullanmamış olmalı Kusma veya ağır semptomlar varsa parenteral Hidrasyon genelde önerilir. Dehidratasyona yatkın olabilir Konsantrasyon kaybı poliüri Na ve sıvı deplesyonu varken PG sentez inh. kullanımına dikkat ! PG renal vasodilatör Kullanılmamalı, nefrotoksik 48-72 saat İ.V. tedavi sonrası afebril hale gelirse p.o. Tedaviye geç 3. gün kontrol kültürü önerilmiyor. İdrar ilk 24 saatte steril hale gelir. (Klinik yanıt yoksa tekrarlanabilir). Nitrofurantoin böbrek dokusuna penetre olamaz. PN’de uygun değildir. P.O. Olarak: sefiksim, seftibuten, KAM Hastaneye yatış endikasyonları < 2 aylık olgular (ürosepsis riski) Dehidrate Toksik görünüm (yüksek ateş, şiddetli yan ağrısı) Kusma/iştahsızlık nedeni ile beslenemeyen / sıvı alamayan Tedaviye uyumsuz hastalar Akut PN / üst üriner sistem enf p.o. 7-10 gün a.b. (KAM - sefalosporinler) P.o uygun değilse I.V. (2-4 gün) + p.o. (toplam 10 gün) Sistit / alt üriner sistem enf P.o. 3 gün TMP-SMX / nitrofurantoin / sefalosporin / amoksisilin 48 SAAT SONRA ATEŞ DÜŞMEZ İSE Tekrar kültür alınmalı Hasta yeniden değerlendirilmeli USG ile görüntüleme (renal abse) UNUTMAYALIM Ateş 2-3 günde kaybolur, Pyüri 3-4 gün sürer, CRP yüksekliği 4-5 gün sürer, ESR 2-3 hafta yüksek kalır idrar kons aylarca düşük kalır
Kimlerde ileri inceleme yapalım? Riskli anatomik durumlar: Posterior üretral valv (PUV) Üreteropelvik darlık (UPD) Üreterovezikal darlık (UVD) Vezikoüreteral reflü (VUR) (İYE’li hastaların %25-35 EN SIK) İLK 5 YIL!!!!!! Çift toplayıcı sistem Mesane divertikülü veya üreterosel İntakt prepisyum böbrekte hidronefroz, VUR için anlamlı 2 veya daha sık İYE, USG’de VUR’u düşündüren bulgu var VOİDİNG SİSTOÜRETEROGRAFİ İSTE (VCUG) Kızlarda küvet tipi banyo yapılmamalı Profilaksi Endikasyonları SIK TEKRARLAYAN İYE, YENİ SKAR OLUŞUMU, Mesane Bağırsak Disfonksiyonu İlk 2 ay amoksisilin, 2-6 ay tmp-smx, 6aydan sonra nitrofurantoin (EN SIK) veriyoruz. YÜKSEK ÜRİNER KONSANTRASYONA ULAŞAN ANCAK DÜŞÜK SERUM VE FEKAL KONSANTRASYONU OLAN AB
101
intraperitoneal inf, peritoneal irritasyon ve karın ağrısı bebeklerde pelvik organlar da karın içinde!!! EN SIK cerrahi gerektirmeyen gastroenterit, İYE, paraziter hst, kabızlık cerrahi gerektiren %5-10 ani başlangıç (torsiyon, perforasyon, invajinasyon) yavaş başlangıç (apandisit, kolesistit, pankreatit) mide, pank, safra kesesi EPİGASTRİK AĞRI ib, kolon PERİUMBLİKAL AĞRI ÖZGEÇMİŞ: nefrotik sendrom, taş hastalığı, siroz, asit, imm yet, FMF, HSP, malignite, geçirilmiş cerrahi… SOYGEÇMİŞ: üriner sis taşları, FMF ÖKSÜRÜK/TONSİLİT: mezenterik lenfadenit, sağ alt lob pnö REKTAL KANAMA: invajinasyon, HSP, meckel divertikülü HEMATÜRİ: HÜS, HSP, üriner taş ADOLESAN KIZ: mittelschmerz, over torsiyonu, over kist rüptürü KASIK AĞRISI: inguinal herni, testis torsiyonu testis torsiyonunun tanısı FM
AKUT APANDİSİT appendiks lenfoid organdır karındaki LN çoğunlukla sağ AK yerleşimli appendiks salgıları çekuma dökülüyor, dökülemediğinde şişip ödemlenir appendiks 8-30 cm, divertiküler yapı (tam kat, gerçek), lokalizasyonu çok değişken %95intraabd, %75 sağ alt kadran, %65 retroçekal yaşam boyu risk %7 pik yaş 11-12 5 yaş altında olguların %5i bebeklerde nadir ama mort yüksek 3.dünya ülkelerinde daha az AİLEDE APANDİSİT VARSA %70 %25 negatif laparotomi çocuklarda %15-50 PERFORASYON!! (çocuklar kendini ifade edemez, karın boşluğu küçük, omentum majus küçük ve plastron oluşamaz) ÇOCUKLARDA DAHA FAZLA PERFORASYON OLUR appendix uzun olduğundan her şeye yapışabilir çocuklarda uzun ve ince duvarlıdır lenfoid hiperplazi luminal obs (viral, bakt) fekalit L parazitoz (yersinia, shigella, salmonella, lenfoid hp) O parazitoz (entamobea, strongyloides, enterobius vermicularis, schistosoma, ascaris) yabancı cisim karsinoid tm KF appendiks inflamasyonu, iskemi, nekroz
102
mukozal salgılar birikmesi, İL basınç artışı, hiperemi eksuda mukosal, enfeksiyon gelir (tıkanıklık açılabilir) venöz bası ve ödem obs/inflamasyon arteriel bası iskemi ve nekroz perforasyon, peritonit, sepsis, şok, abse AKUT APANDİSİT (ilk 24 saat) PERFORE APANDİSİT (>24s, ilk 24 saatte %13-30 ike 48s %70-80) AKUT APANDİSİT KLİNİK göbek çevresinde ağrı sağ alt kadran ağrısı %50 kolikse visseral künt ağrı iştahsızlık bulantı kusma %80 mukoid, ishal benzeri dışkılama (sigmoid kolon irritasyonu) sıkıntılı yüz ifadesi kambur yürüme, sürekli kıvrılarak yatma sağ alt kadrana lokalizasyon “paralitik ileus” tenesmus (rektuma yapışmış) dizüri, pollaküri, testiküler ağrı (retroçekal, subserozal, pelvik appendix) perforasyon, geçici rahatlama, ateş yüksekliği plastron %1,4-7 (omentum majusla çevrelenme aslında çocuklarda daha azdır 😢) *non spe bulgu
AKUT APANDİSİT FM sistem, ayrıntılı karın (özellikle palpasyon) rovsing bulgusu psoas testi ve obturator testi bağ sesleri azalabilir rektal tuşe şart DEĞİL %50 LAB hemogram (nötrofili 10-15k, nötrofil/lenfosit 1-5) CRP ESH rutin idrar biyokimyasal tetkikler güncel araştırma markerları: kalprotektin, laktoferrin, HMGB1, iskemi-modifiye albumin GÖRÜNTÜLEME ADBG VE PA AKC GRAFİSİ (hava sıvı seviyesi yatarak filmde görülmez) 1 taneyse mide çıkış obs 2 taneyse (double bubble) duodenal atrezi 3 taneyse treitzın distalinde hiç yoksa fistülsüz özofagus atrezisi BATIN USG (>2mm kalın duvar, >6mm geniş lümen, kompresebilite, fekalit, serbest sıvı, çevre doku) USG’de appendix görülüyorsa primer apandisit ödem, sıvı, appendikolit görülüyorsa sekonder apandisit SPİRAL BT, MR
103
AKUT APANDİSİT SKORLAMALARI alvarado (mantrels) skorlaması yer değiştiren ağrı, iştahsızlık, bulantı kusma, rebound, ateş>37.5, sola kayma (>%75 nötrofil) 1 puan sağ ak hassasiyet ve lökositoz (>10k) 2 puan <5 ise apandisit değil 5-7 ise apandisit olabilir, izlem veya cerrahi >7 ise cerrahi önerilir PEDİATRİK APANDİSİT SKORLAMASINDA ek olarak öksürük, zıplama, perküsyonla sağ AK hassasiyet 2 puan lökositoz 1 puan PAS<2 %0-2 PAS 3-6 %8-48 PAS>7 %78-96 şüpheli olgularda gözlem 6-12 saat sonra cerrahi! negatif lapatoromi %5-10a inmiştir! gözleme alınan çocukların %30u apandisittir TEDAVİ CERRAHİDİR (nonkomp) lapatoromi, laparoskopi genellikle horizontal kesi yapılır ama lokalizasyonuna göre vertikal de olabilir lenfoid hiperplazi sebepli oluşmuşsa tdvde ab kullanılabilir
AKUT APANDİSİT MORT %0.1-1 KOMPLİKASYONLAR %1-5 perforasyon (en sık ecoli ama mort morb bfragilis) yara enfeksiyonu (negatif eksplorasyonda yara enf %1, inflame appendikste %9-30, perfore apandisitte %78) proflaksi yapıldığında bu oara %1.1-3.4 AB en çok 24-48 saat ampisilin+metronidazol+aminoglikozid adeziv intestinal obs %2-2,5 infertilite AKUT KARINLA ALAKALI DİĞER CERRAHİ PATOLOJİLER invajinasyon (kolik ağrı, rektal kanama, safralı kusma İNT OBS olduğu için, USG ile hedef tahtası “target sign” görünümü) kolesistit meckel divertikülü (mide mukozasından kanama, göbekle bağlantılıysa volvulusa sebep olabilir) organ perforasyonu (NEK, hirschsprung, volvulus) omentum majus torsiyonu adheziv intestinal obs psoas absesi internal herni volvulus over kisti torsiyon ve rüptürü intraabdominal testis torsiyonu ektopik gebelik
104
ROMATİZMAL HST TANI LAB TESTLERİ inflamasyon varlığı tanıya yardım hst akt belirlenmesi tdv yanıt patogenezin anlaşılması ilk aşama testleri: AFP ikinci aşama: otoantikorlar üçüncü aşama: moleküler genetik AKUT FAZ PROTEİNLERİ doku hasarını da azaltırlar monosit kaynaklı sitokinlere (IL6,1B, TNFa) cevap olarak kc’de sentezlenirker PCT ise tiroidde sentezlenir inflamasyon varlığında %25 artan/azalan testlere denir romatolojik hst, enf, cerrahi, travma, malignite, yanık, infarkt AZALAN (albumin, transthyretin) CRP (x1000) en sık fibrinojen (x2-3) en sık 2. plazminojen, ferritin, seruloplasmin, GSCF, hemopeksin, a1at, IL1 res antag kompleman fakt (%50) haptoglobulin (x2-3) SAA (x1000) ilk lab incelemeri TAM KAN SAYIMI (periferik yayma, lökosit formülü) ESH CRP içermeli tanısal testler değildir, hastalık akt ve tdv yanıtını gösterir
ESH fibrinojen arttıkça artar (%60-70 buna bağlı) antikoagüle edilmiş bir tüp içinde 1 saat süresinde eritrositlerin çökme yüksekliği en hızlı testtir normalde eritrositler negatiftir, birbirlerini iter fibrinojenin arttığı inf durumunda negatif yük kaybolur, eritrositler çöker K>E yaşlıda artar ESH yükseltenler: ileri yaş, kadın, gebelik, anemi, hiperkol, makrositoz, yüksek oda ısısı, EĞRİ TÜP, yüksek fibrinojen, enf, inflamasyon, malignite ESH düşürenler: aşırı lökositoz, polisitemi, orak hüc anemi, anizositoz, sferositoz, akantositoz, mikrositoz, safra tuzları, protein anomalilikleri (hipofibrojenemi, hipogamaglobulinemi), yüksek dozda adrenal steroidler, KKY, düşük oda ısısı, pıhtılaşma inflamasyon artışına bağlı ESH azalırsa veya yüksek olan ESH düşerse makrofaj akt sendromuuuu (ölümcül olabilir, Oİ hst ile gelişebilir, fibrinojen azalır)
105
CRP klasik C1q kompleman sistemiyle patojenleri tanır ve fagositik hüc uyarır apoptotik ve nekrotik konak hüc temizler sağlıklı insanlarda<1 doku hasarında ise x1000 ESH’a üstünlükleri: YANITI DAHA HIZLI (akt daha yakın gösterir), 4 saatte artar, yarılanma ömrü 3-4 gün (ESH 1-2 hf) ESH’ı etkileyen faktörlerden ETKİLENMEZ kan alındıktan uzun süre sonra değerlendirilebilir JİA (CRPnin EN FAYDALI olduğu hst) SLE (genellikle normal o yüzden ESH bakılır!!, artması eşlik eden enf gösterir, ayrıca artritte ve serözitte de artar) normalse Juvenil DM/polimiyozit skleroderma, sjörgennnnn (BUNLARDA CRP NORMAL SEDİM BAKILIR) PROKALSİTONİN sayesinde SLE gibi alevlenme dönemleri olan hastalıklarda inflamasyonun hastalık kaynaklı mı yoksa bakteriyel mi olduğunun ayrımı tiroid bezinin Ca hücrelerinde üretilir normalde <0.1 bakteriyel enfeksiyonlardax200 (CRPden daha spesifik) viral enf ve Oİ hst normalll!! PERİFERİK KAN YAYMASI rutinde daha çok kullanılır inflamatuar vs noninf hst ayrımı anemi (normokrom veya mikrositer anemi, kr hst anemisidir, interlökinler) lökopeni, trombositopeni (LUPUS) şiştozit (parçalanmış eritrosit) HÜS’te
KOMPLEMAN PROTEİNLERİ artmış düzeyler: inflamatuar hst azalmış C3(alternatif)/C4(klasik) SLE’de ikisi de azalır, C3 (hst akt tayini!!!!)ataklarda düşer sonra normale döner, lupusta C3e daha çok önem verilir iyileşmede, C4 ise remisyonda bile düşük kalabilir MPGN, PSAGN, kc hst, konj eks, C3 nefropatisi SERUM FERRİTİNİ demir depolama proteini, immunolojik etkiler (Thüc inh, antikor üretiminin baskılanması, fagositozun azaltılması yaşla birlikte gittikçe azalıyor TÜM YAŞLARDA <12: demir eksikliği İNFLAMASYONDA DEMİR EKS OLSA BİLE YÜKSELİR!!!!!!!! sistemik başlangıçlı JİA (ferritin+ESH), hemofagositik lenfohistiositoz ve MAS!!!!!!!!!!!!! sepsis, septik şok (>500 kötü prognoz) SERUM AMİLOİD A (SAA) multifonk apolipopro (kol met, apoptotik ve nekrotik dokuların uzaklaştırılması) medyan plazma düzeyi: 3 infalamasyonda x2000 reaktif amiloidozdaki amiloidin öncülü, ataklar 6-72s, kr enf (crohn, JIA) %10 FMF en ciddi komp, nefrotik send ve üremi M694V, yaşanılan çevre FMF’de ataksız zamanlarda subklinik inflamasyon varsa tanıyı gözden geçir
106
DİĞER İLK AŞAMA TESTLER idrar tetkiki-proteinüri, hematüri (SLE, vaskülit, ilaç toks, üveit, int nefrit, TİNN send) hiperkalsemi (sarkoidoz %30) serum ACE artışı (sarkoidoz %50-89, artmış D vit sentezi) kas enzimleri (juvenil DM, LP hst IgG, A, M kriyoglobulin (daha çok erişkinde) PT, aPTT uzaması (antifosfolipid send) STREPTOKOK ANTİKORLARI -ASO (1 hf artar, deri enf sonrası nefritte ve erken ab kullanımında artmayabilir) -antiDNAaz, daha uzun süre yüksek SİNOVİAL SIVI İNCELEMELERİ temel indikasyon: septik artritte hüc sayısı>100k PNL HAKİMİYETİ protein yüksek glukoz düşük (%25 kan glu)
İKİNCİ AŞAMA TESTLER otoantikorlar ANA mutlaka klinikle birlikte değerlendir, normalde de + olabilir SLE, sjörgen, MBDH sınıflama kriteri non romatizmal oi hst tanıya yardımcı (hepatit, tiroidit, ilaç) SLE ve ilaca bağlı lupusta sıklıkla bulunur NPD değeri yüksek yaşlanmayla ve kadınlarda atar skleroderma, PM, DM, JİA, OİH, PSK, Oİ tiroid hst, prokainamid, hidralazin, izoniazid, diltiazem, metildopa, geçici olarak enfeksiyonlarda artar (EBV, tbc, subakut bakt endokardit, malarya, hepatit C, parvovirus B19 düşük titrede+ ise sağlıklı çocuk >1/160 ileri test >1/640 ANA profili >1/1280 SLE için prediktif yine tek başına titre de yeterli değil JİA’da ANA pozitifliği: kız çocuklar, iridosiklit, asimetrik artrit, erken başlangıç SLE İÇİN ANA PROFİLİ: antidsDNA: %84-95 çok spesifik!!, renal tut nefrit!! titre hst akt ile bağlantılı SSA (anti ro): %33 neonatal lupus!! (YD), konj kalp bloğu SSB (anti la): %15 neonatal lupus, sınıf IV lupus nefriti, SSS hst antiSm: %20, spe, nonsens, renal tut, kötü prognozzz antiribozomal P: spe ama nadir, psikoz antinükleozom: antidsdna’dan daha DUYARLI, hst akt ile korele
107
ROMATOİD FAKTÖR IgG proteinlerinin Fc kısmına karşı oluşan IgG, A, M türü antikorlar erişkin RA %85 (ağır, ilerleyici eklem hst) çocuklarda rutin bakılmaz JIA %5-10 (çocuklarda!!) poliartikğler tip, kötü seyirli eklem hst, ELISA ile IgM/A RF sıklığı %50 SLE %10-30, skleroderma %25-45, kriyoglobulinemi %40-100 nonspe+, geçici+ olabilir enfeksiyonlar: subakut bakt endokardit, HBV, HCV ANTİCCP arjinin posttranslasyonel modif sırasında oluşan sitruline karşı antikorlar RA’de sinovyal dokuda inflamasyona bağlı olarak oluşur özgül %89-98 duyarlı %41-88 JİA hst sadece RF pozitif grubunda görülür, bu nedenle rutinde bakılması önerilmemekte antiCCP- RF- büyük ölçüde RA’yı dışlar
ANTİFOSFOLİPİD ANTİKORLARI hüc zarındaki fosfolipidlere bağlanan plasma pro karşı oluşan ab klinik (antifosfolipid sendrom) TRİAD!!!! 1) trombotik olaylar (arteriel ve venöz): SSS, deri, kalp, böb (kadın ve çocukta) 2) hemolitik anemi, trombositopeni 3) spn abortus primer (altta yatan hst yok) sekonder (lupus) viral enfeksiyonlarda geçici oluşabilir bu yüzden 2-3 ay arayla kontrol (kalıcı mı geçici mi diye), tromboemboli ilişkili değil lupus antikoagülanı: tromboz ilişkili, SLE hst plazmasında bulunan koag inhibitörüüü, PT ve APTT uzamıştır, taze plazma eklenmesiyle düzelmezzzz, vakaların yarısında SLE yok en az 12 hf arayla 2 kez pozitif olmalı ANCA doğrudan doku hasarıııı PNL azurofilik granüllerinde bulunan antijenlere karşı oluşurlar nötrofillerde oksidatif patlama ve degranülasyon (doku hasarı ve inflamasyon) pANCA (perinükleer): churg strauss hst, mikroskobik poliarterit, İBH, PSK, PAN, kawasaki hst cANCA (sitoplazmik) !!!!!!!!!!!!!: proteinaz 3 (PR3) spesifik, wegener granülomatozu, titresiyle hst akt ilişkiliiiiii negatifse remisyon tkr pozitifse relaps
108
ÜÇÜNCÜ AŞAMA TESTLER genetik testler HLA GENLERİ HLA sınıf 1: HLAB27 (tanı koydurucu değil, normalde de + olabilir) sakroileitle gelen hastalarda spondiloartritten şüphe varsa HLAB27 bakılırrrr!!!!!!!!!! ankilozan spondilit %90-95!!! bunun dışında: reaktif arteit, psöriatik artrit, İBH, oligoartiküler JİA (geç başlangıçlı, erkek) izole akut anterior üveit AS için ppd değeri %3 sadece spondiloartropati düşündüren kliniği olanlarda yardımcı bir test HLA sınıf 2: HLADR1/4 poliart JİA drb113, oligoartk jia’da üveit varlığı ile ilişkili SİSTEMİK OTOİNFLAMATUAR HST (herediter periyodik ateş sendromları) tkr ateş+ serozal/mukozal/kutanöz inflamasyon otoinf hst düşündüren klinik bulgular: küçük yaşta ort çıkma, ailede periyodik ateş öyküsü, göğüs ağrısı, karın ağrısı, diyare, oral aftlar, döküntü
PATOGENEZE GÖRE OTOİNF HST özellikle fagositlerde ort çıkan ve inflamazomların patolojisine bağlı gelişen temelde IL1 artışı ile ilişkili hst 1) IL1B ailesi boz: FMF OR MEFV, caps, papa, majeed send, dira 2) NFKB akt ile ilişkili boz: blau send, fcas2 3) protein katlanma boz: TRAPS, IL36 boz, DITRA 4) proteozom veya IFNgama boz: JMP, CANDLE, NNS 5) diğerleri: APLAID TDV IL1 İNHİBİTÖRLERİ MONOGENİK OTOİMMUN HASTALIKLAR -monogenik lupus: ANA parçalanması veya oluşumda onarımda boz, C1q, C4a, C4b, TREX1 apoptotik hüc temizlerler DNAaz1,1L3, ATG5 !!!puberte sonrası görülür (pediatrik lupus) !!!monogenik hastalıkları düşün=> <5y, erkek lupus, atipik klinik
109
METABOLİK KC HST Geliş şekilleri: • Karaciğer yetmezliği • Ensefalopati ya da Reye-benzeri sendrom • Kronik kolestaz • Hepatomegali • Hepatosplenomegali Kronik kolestaz > safra birikimi > GGT ALP Direkt bilirubin sonrasında AST ALT artışı Anamnez Anne-baba arasında akrabalık, kardeş ölümü, annenin gebeliğinde HELLP sendromu, stres (enfeksiyon, travma, aşı..) ile tetiklenen ataklar şeklinde, belirli yiyeceklerden sakınma öyküsü (et gibi proteinli gıdalardan sakınma fenilketonüri) Doğumsal metabolik hastalıklarda akraba evliliği oranı %70’lere varıyor. HELLP sendromu> hemolitik anemi, trombositopeni, artmış kcft depo hst yaşla artar Karbonhidrat metabolizması bozuklukları Glikojen depo hastalıkları (tipIa,tipIb,III,IV,VI,IX,XI)  Konjenital glikolizasyon bozuklukları  Galaktozemi Herediter fruktoz intoleransı, fruktoz-1,6 difosfataz eksikliği Amino asit ve protein metabolizması bozuklukları  Tirozinemi tipI,II Lipit metabolizması bozuklukları  Gaucher hastalığı tip1  Nieman-Pick tip C  Wolman hastalığı ve kolesterol ester depo hastalığı  Homozigot familyal hiperkol Bilirübin metabolizması bozuklukları Crigler-Najjar tip I, II Gilbert hastalığı Dubin-Johnson sendromu Rotor sendromu
Crigler-Najjar sendromu tip 1:::: OR, UGT1A1 aktivite yokluğu, >35mutasyon Homozigot YD’da (1-3.gün) ağır indirekt hiperbilirübinemi (25-35mg/dL) Universal komlikasyonu: kernikterus (hayat boyu) akolil gayta Hemoliz yok Tanı: Safrada bil. konsantrasyonu <10mg/dL (N: 50-100) Karaciğer dokusunda glukuronil transferaz aktivitesi Tedavi: Exchange transfüzyon, fototerapi (Hayatın ilk 2 haftası bilirubin <20mg/dL olmalı) Fenobarbital tip I ve II ayırımında önemli Fototerapi (uyurken, bilirübin >35 olmamalı) Yardımcı tedavi: fotobilirübini bağlayan kalsiyum fosfat, kolestiramin, agar Karaciğer transplantasyonu Hem oksijenaz inhibitörü: metalloporfirin tedavisi (bilirübin üretimini azaltır) İndirekt bilrubiin artışı İlk 24 saat içinde sarılık başlar hızla yükselir Tip 1 daha riskli Tip 1 de Kernikterus riski Ömür boyu devam eder. KC TX kür edici tedavi yöntemi Tip 2 > sorun çıkarmaz > fenobarbital vermek yeterli Crigler-Najjar sendromu tip II (parsiyel glukuronil transferaz eksikliği):::::: – OR, >18 mutasyon tanımlanmış. – Fenobarbital tedavisine belirgin yanıt + – Hemoliz olmadan indirekt hiperbilirübinemi – Tanı: Safrada bilirübin konsantrasyonu normal. Fenobarbital tedavisi ile 7-10 günde 2-3mg/dL’e iner. DİREKT BİLİRUBİNEMİLER:::: – Dubin-Johnson sendromu Kalıtsal konjuge (direkt) hiperbilirübinemi – Rotor sendromu Dubin / Rotor ayırıcı tanısında transaminaz kullanılıyor
110
Wilson Hastalığı (hepatolentiküler dejenerasyon) Çoğu vaka compaund heterozigot. • Hepatik – Asemptomatikhipertransaminazemi – Akutfulminanhepatikyetmezlik – Kronikhepatit – Siroz • Nörolojik Ekstrapiramidal bulgular (konuşmada bozulma,tremor,rijidite,spastisite, mental fonksiyonlar KORUNMUŞ!!.) • Nadiren; hemoliz, sarılık, hematüri, hiperkalsiüri OR geçişli. 2 Yaşın altında kendini göstermez. Küçük cocuklar hepatik bulgularla gelir, rastlantısal olarak AST ALT yüksek çıkabilir ASEMPTOMATİK olan hastaları bile TEDAVİ ET *Ergenler > Nörolojik bulgu ile gelir genelde (maske yüz) Nörolojik tutulum olan hastalarda Kc tamamen normal olabilir. AKUT FULMİNAN HEPATİT ile gelen hastada seroloji bak, ilk 45 dk içinde negatifse MUTLAKA WİLSON DÜŞÜN. TANI: Kayser-Fleischer halkası (göz muayenesi) Seruloplazmin düzeyi ↓ (normal olabilir) İdrarla bakır atılımı artmıştır D-penisillamin challenge test Karaciğerde bakır konsantrasyonu artmıştır DNA mut analizi Kayser Fleischer halkası Wilson için spesifik değil! Bazı kolestaz hst da görülür ama nörolojik tutulumu olan wilson hastalarında %100 görüyoruz. 24 saatlik idrardaki bakır miktarı artmışsa D-Penisillamin Testi yapıyoruz. Hastaya D-penisillamin vermeden aldığımız idrarla verdikten sonra aldığımız idrardaki bakır atılımı arasında 1.5 kattan fazla artış varsa Wilson diyoruz. Histolojik incelemelerde bakır birikimi kaçabilir çünkü wilsonda yama tarzı tutulum var o yüzden en değerli yöntem Kc bakır kontrasyonu > kuru kc dokusunda bakır birikimi ölçüyoruz. (BİYOKİMYASAL ÖLÇÜM) Tüm kardeşler taranmalıdır (serum seruloplamin düzeyi, transaminazlar, idrarda Cu atılımı). • Asemptomatik tüm hastalar tedavi edilmelidir. Bakırdan kısıtlı diyet (<1 mg/gün) D-penisillamin Çinko (idame tedavisinde tercih edilir) Trientine Amonyum tetrahidro molibdat (nörolojik bulguları olanlarda değerli) BAL • Serum bakır düzeyi 10-15μg/arasında tutulmalı • Kan Cu düzeyi takibi ile, sistemik Cu deplesyonuna izin verilmemeli FULMİNAN WİLSON KC NAKİLSİZ KURTULAMAZ Bakır yemek kaplarını kullanmamalı Diyetten kuru yemiş, kakao çıkart D- penisillamin en sık kullandığımız ama kemik iliğini baskılıyor. Çinko tek başına yeterli değil tedaviye ekleniyor. Bakır düzeyinin çok fazla düşmesini de istemiyoruz > Trombositopeni, saç tırnak değişiklikleri, bağışıklık yan etkisi var. • Amaç 4-6 ay içinde 24 saatlik idrarda bakır atılımını <500μg/gün sağlamak Her hastayı tedavi et! Birinci derece akrabaları tara.
Neonatal demir depo hastalığı (neonatal hemokromatozis) Karaciğer, kalp, endokrin organlarda demir depolanması Multiorgan yetmezliği, ex. Ailesel olanlarda tekrarlayan gebeliklerde fetal karaciğere direkt toksik anneye ait antikorlar+ (alloimmun boz.) Tanıda bukkal biyopsi, MR ile ekstrahep demir depolanması (yd’da kcde demir fazla) YD’da akut fulminan kc yetmezliği yapar. Erken dönemde kc nakli ile hasta kurtulur. TİROZİNEMİ TİP1 Fumarilasetoasetat hidrolaz eksikliği Serumda tirozin ve metionin artmış Ağır kc, böb, sss etkilenmesi Aa metabolizma bozukluğu İlk birkaç yıl içinde kc yetmezliğine gider tablo. PT/ PTT çok uzun ve transaminazlar hafif artmışsa tirozinemi ya da galaktozemi düşün.!!!!!!!!!!!!!!!! erken dönemde kc yet yapar Karaciğer; » hepatomegali » Şiddetli koagülopati (PT,PTT’de uzama) » Transaminazlarda hafif yükselme » Sarılık » Erken siroz, displazi ve HCC gelişmesi » Karaciğer yetmezliği Böbrek; tübülopati (Fanconi sendromu) » Aminoasidüri » Fosfatüri Rikets (raşitizm) Büyüme geriliği, kusma, ishal, hipoglisemi AFP değeri kanser olmadan çok yüksek. !!!! Laboratuvar: – Hiperbilirübinemi, – Hipertransaminazemi – Alfa-fetoprotein (belirgin) – PT, PTT yüksek Tanı; – Serum ve idrarda süksinilaseton artışı – Enzim analizi – Mutasyon analizi Tedavi; – Diyet (fenilalanin ve tirozinden kısıtlı) – NTBC!!!!! – Karaciğer transplantasyonu Süksiniaseton artışı > Tirozinemi Tip 1 için spesifik. HCC olmadan AFP yüksekliği tanıda çok önemli !! NTBC > Eksik enzimin bir basamak öncesindeki enzimi bloke edip toksik ara ürün oluşumunu engelliyoruz Yardımcı tedavi nakil sonrası da verilir.!! Kür edici tedavi kc tx
111
GALAKTOZEMİ TipI • Galaktoz 1-fosfat üridil transferaz eksikliği • Hücrelerdegalaktoz-1-fosfatbirikir •Semptomlar hayatın ilk günlerinde ort çıkar. Hipoglisemi Nöbet, laterji Huzursuzluk HSM Katarakt Asit Kusma, ishal, Dehidratasyon Mental retardasyon Kilo alamama Sepsise yatkınlık (e. coli sepsisi!!!!!) YD’ da katarakt varsa mutlaka galaktozemiyi ekarte et. YD E.Coli sepsisi beklemiyoruz varsa Galaktozemi açısından araştır. Katarakt tipi önemli (lenste g1f birikir) Özel mamalar ile beslenir. Anne sütünün zorunlu kesildiği birkaç hastalıktan biri. Galaktoz 1 Fosfat topuk kanında bakıyouz. Lab: • İdrarda redüktan madde pozitifliği (galaktozüri) • Amino asidüri • Yağlı karaciğer, postglandüler yapılar, siroz!!!!!!!!!!!!! benedict solüsyonu maviden kırmızıya Tanı: • İdrarda şeker kromotografisi • Enzim aktivitesi tayini (eritrosit) • Serumda total galaktoz artışı Tedavi: • Galaktoz (laktoz) içeren gıdaların diyetten çıkarılması Normalde galaktozu ne idrarda ne serumda bekliyoruz. Şeker kromotografisi ile şekerin tipini anlıyoruz. Beslenme de süt, süt ürünleri, karpuz domates yasak Herediter fruktoz intoleransı • ALDOB gen mut • Fruktoz-1,6 bifosfat aldolaz eksikliği • Fruktoz, sükroz içeren yiyecekleri (meyve şekeri, çay şekeri) tükettikten sonra; – Kusma – Hipoglisemi – Konvulziyon – Huzursuzluk – Sarılık – Hepatomegali, siroz – Büyüme geriliği • Tanı: Fruktozürinin gösterilmesi (şeker kromotografisi) • Karaciğer’de hepatik steatozis • Tedavi; Dietten fruktozun çıkarılması HFİ Galaktozemiye göre çok daha gürültülü tablo ile gelir. Galaktozemi + asidoz şeklinde düşünebiliriz. Fruktoz-1,6 bifosfat aldolaz eksikliği Siroz Bulgular hemen başlamaz, ek gıda ile başlar
LİZOZOMAL DEPO HST Niemann-Pick tip C:::::: Sfingomiyelinaz’ın parsiyel eksikliğine bağlı kol taşınmasında sorun ve lizozomlarda kol ve sfingomiyelin birikimi • “Uzamış yenidoğan sarılığı, kolestaz” • İlk 1-2 yıl normal • Yavaş ilerleyen nörodejeneratif bir süreç • Hepatosplenomegali tip A ve B’deki kadar belirgin değil • Erişkine kadar yaşar • Periferik yaymada “lenfositlerde vakuolizasyon” • Kemik iliğinde “depo hücreleri” • Göz dibinde “japon bayrağı görünümü” (CHERRY RED SPOT) • Tanı: Periferik lokositlerde, kültür fibroblastlarında, lenfoblastlarda “asit sfingomiyelinaz” enzim aktivitesi bakılması • Tedavi: Miglustat, ERT Göz dibini doğumda yakalayamayabiliriz > 6 ay sonraki kontrol ERT > Enzim replasman tedavisi > beyin geçişi x > nörolojik Bulgular için çok faydalı değil.
112
WOLMAN HST: Lizozomal asit lipaz eksikliği Steatore!!!, sarılık, FTT, hepatosplenomegali, kusma Adrenallerde multipl noktasal kalsif!!! Kemik iliği aspirasyonunda köpük hüc!! Küçük bebek; sarılık, kusma, ishal ile geldiğinde çektiğimiz direkt batın grafisinde böbreğin üst kısmında kalsifiye alanlar görmemiz TANI KOYDURUCU *hepatosplenomegali GAUCHER HST (tip 1,2,3) • Glukoserebrosidaz eksikliği •HepatoSPLENOMEG • Nörolojik tutulum (tip 2,3) • Hipersplenizm, kemik tutulumu ve ağrıları •Kemik iliği aspirasyonunda Gaucher hücreleri • Tanı: enzim aktivitesi ve DNA analizi • Tedavi: Enzim replasman tedavisi Miglustat Dalak büyüklüğü daha ön plandadır. Glukoserebrosidad eks. Hematolojik bir hastalık Tip 1 daha önemli. ERT yapıldığı ilk hastalıklardan biri > çok başarılı!!
GLİKOJEN DEPO HST: GSD tip 4 ve 6 > kc yetmezliği Tip 1 > hipoglisemi Bebek yüzlü, masif HEPATOMEG, renomegali, hipoglisemi, laktik asidoz, hiperürisemi, hiperlipidemi, platelet disfonksiyonu BX: Çok önemli > Diastazla geçen PAS+ > GSD TİP 1!!!!!!!! Diastaza dirençli PAS+ > Alfa 1 Antitrpisin eksikliği!!!!! Bebek yüzü > yanaklarda subkutan fazla yağ, hiperlipidemi özellikle TG artışı Hiperlipidemi sonucunda platelet disfonksiyonu olur. Hipoglisemi ve hiperlipidemi birlikte görülür. Bu çocuklar sürekli nöbet geçiriyor. (bayılırken hipoglisemi) KİSTİK FİBROZİS: • Hafif sarılık • Transaminazlarda yükselme • Kolestaz • Safra kanallarında eozinofilik madde • Multilobuler siroz (fokal biliyer siroz) Tanı: • Terde Cl • Triptik aktivite • Mutasyon analizi Tedavi: • Destekleyici • UDCA • transplantasyon KF Klor taşıyıcı kanallarda defektlerle ortaya çıkar. OR Akciğer ve pankreas tutulumu erken dönemde olurken Bebeklikte siroza nadir gidiyor. Siliyer epitelin olduğu her yeri tutabilir. KF kc tutulumu > Fokal Biliyer Siroz (multilob en şiddetlisi) Tedavide : Nakil ve UDCA (ursadeoksikolik asit)
113
Konjenital glikolizasyon bozuklukları (CDGs) • Protein ve lipit glikolizasyonunun defektif olmasıyla ortaya çıkan OR kalıtılan heterojen hastalık grubu. • N- glukolizasyon, O-glikolizasyonda sorun + • Yağ glikolizasyon boz.=gangliosid sentez boz. • Genellikle bebeklikte başlar. Bulguları çok ağır veya hafif olabilir. Ağır gelişme geriliği, hipotoni, multiorgan tutulumu, hipoglisemi, PLE, normal gelişim. • PMM2-CDG (CDG-Ia), EN SIKKKKK rastlanan tipidir. Kliniği çok değişken olabilir. Bebeklikte kaybedilebilecek kadar ağır veya erişkinde hafif bulgular Tanı:  Transferrin izoformlarının analizi Moleküler genetik tanı testleri CDG için tanıda transferrin izoform analizi kullanıyoruz! En sık CDG 1A ama tedavisi yok. Tedavisi olan Tek tip CDG 1B. !!!!!!!! (• Mannose 1.0g/kg/gün oral)  MPI-CDG (CDG-Ib) tipi hariç tüm tiplerinde nutrisyonel destek (max. enerji)  GER, persistan kusma, gelişme geriliği, okuler bulguların ve hipotiroidinin tedavisi  İnme benzeri atakların tedavisinde IV hidrasyon ve FTR  Erişkinlerde ortopedik yaklaşımlar, skolyoz cerrahisi, tekerlekli sandalye, FTR • Özellikle operasyon öncesi koagülasyon durumuna dikkat edilmeli, derin ven trombozu riski ! • Asetaminofen ve karaciğerden metabolize edilen ajanlardan kaçınılmalı BU çocukların yağ dağılımları değişik Meme uçları çökük (inverted nipple) selülitli bebek
114
ÇOCUKLARDA PORTAL HT Normalde portal venöz basınç v. cava inferior’dan biraz daha yüksek Normal portal ven basıncı : 5-10 mm  Normalde iki venöz sistem arasındaki basınç farkı (=hepatik venöz basınç gradient [HVPG]) < 4mmHg’dır.  PORTAL HİPERTANSİYON = portal ven basıncı > 10mmHg mmm veya HVPG > 4 mmHg  HVPG ≥ 10 mmHg= Ağır Portal Hipertansion = Özofagus varisleri  HVPG > 12 mmHg  varis kanaması görülür. Vena porta, dalaktan v. Lenalis yoluyla gelen superior ve inferior mezenterik venler+mideden gelen venler ile oluşturulur. Vena porta, iki ana dala ayrılarak karaciğere gelir, bir süre sonra v. hep yoluyla vena cava’ya dökülür. 1. Prehep Portal HT (ekstrahep) EN SIK!!!!!! Portal ven obstrüksiyonu – trombozu 2. Hep Portal HT 3. Posthep Portal HT 4. Arterioportal hipertansiyon çocukta prehepatik Portal HT sık, erişkinde hepatik Portal HT sık PosthepaBk Portal HT; v. Centralislerden sonrası. V. Hepaticaların altlarından itibaren başlayıp sağ kalbi ve vena cava’yı ilgilendiren Portal HT. Arterioportal Hipertansiyon; Bir şekilde portal vene bir arter bağlantısı gerçekleştiğinde akım çok arttığı için görülen Portal HT. Çok nadir görülür.
• Prehepatik portal hipertansiyon: Portal ven obstrüksiyonu-Portal ven trombozu, splenik ven trombozu, kavernöz hemanjiom-transformasyon (damar yumağı) umbilikal enfeksiyonlar,umbilikal ven kateteriz. (sistemik enfeksiyonlarda vena porta’da bir trombüs oluşabilir. Bebek o anda bulgu vermez, 4-5 yaşında GİS kanama ile gelir) dehidratasyon (+göbekte omfalit) sistemik enfeksiyonlar intraabdominal enfeksiyonlar (plastron) hiperkoagulabilite durumları (kc yet görülmez, kc sağlam • Prehep portal hipertansiyon İnflamatuvar bağırsak hastalıkları Safra kanal enfeksiyonları Primer sklerozan kolanjit İntraabdominal fibröz artıklar V. porta içinde web veya diafram!!! Hep portal hipertansiyon 1. Presinuzoidal Konjenital hep sirozis, sarkoidoz, şistozomiasis, primer biliyer siroz presirotj peryot), miyeloprolif hastalık, hep arterio-portal cstül, peliosis hep, miyeloprolif hastalıklar, miyelocbrozis, toksik nedenler (vinyl chloride, arsenik, AZT), sklerozan kolanjit 2. Sinuzoidal Siroz, Alkolik hepaSt, Avitamini intoksikasyonu, inkomplet rejeneraSf hiperplazi, nodüler rejeneraSf hiperplazi, toksisite (Mtx, amiodarone, bakır, vnly chloride), sekonder sicliz, visseral laismanya, metabolik (NASH, Gaucher, Zellweger), infilt hastalıklar (mastositoz, miyeloid metaplazi, Gaucher) 3. Postsinuzoidal Veno-okluziv Hastalık Radyasyon İlaç toksisitesi (Avitamini), alkol Asit ve sarılık; hepatik ve posthepatik Portal HT bulgusudur. Ekstrahepatik=prehepatik Portal HT’da asit görülmez.!!!!!!!!!!!!!!! 10-20yıl sonra kc de etkilenip asite yol açabilir
115
3. Posthep portal hipertansiyon Budd-Chiari sendromu Kalıtsal veya akkiz hiperkoag Neoplazmlar IVC’da konjenital anomaliler Konstrüktif / restriktif perikardit Ağır kalp yetmezliği 4. Arterioportal hipertansiyon Basit Kompleks KC BÜYÜK, AĞRILI, KÜNT kc ve sonrası etkilenince pansitopeni, HSM, asit PREHEP EKSTRAHEP asit görülmez, hipoalb görülmez, splenomeg var, sitopeni var (bozulan alb sentezi ve lenfatik drenajlar asit oluşur) BUDDCHİARİ SEND Progressif asit, ödem, ağrılı hepatomegali, Portal HT bulguları, ileri dönemde karaciğer yet bulguları Elerent hepaSk venler yani v.centralis’lerin biraz üstünden sağ atrium’a kadar olan herhangi bir yerde obst. %50 nedeni bilinmez. VENOOKLUZİV HST < 0.3 mm çaplı hep venlerin nontrombotik obliteratif endoflebit • Endotelin toksik ajana maruz kalmasıyla ortaya çıkar • Kemik iliği transplantasyonu sonrası!!! Total vücut ışınlaması Kemoterapi (vinkristin, doksorubisin)!!! Pirolizidin alkaloidleri • Çocukta tanı: 1. Hepatomegali ani gelişen 2. Asit 3. Vücut ağırlığında %5 ve üzeri ar\ş (en az 2’si) • Klinik: Ağır hepatomegali Akut hepatit tablosu, sıvı tutulumu, asit, plevral efüzyon Doppler US’de v. porta’da ters akım Tedavi: • Asit tedavisi : Parasentez, diüretik, TIPS. (boşalt, solunumunu rahatlat) • Defibrotid (Kanama ve nörolojik komplikasyonlarına dikkat) N-asetilsistein • Laktüloz • Vitamin E, glutamin İzlem: • Günde iki kez vücut ağırlığı ölçümü, kan NH3, KcFT Protein C,S, ATIII ve psödokolinesteraz Projlaksi: Ursodeoksikolik asit, girişim öncesi normal KcFT (KTden önce kc kontrol edilmeli, KCFT değişmez, hepatit A, B aşıları yapılmış, kr hepatit öyküsü de olmayacak) TIPS: Girişimsel radyoloji ile sistemik venöz akım ve portal akım arasına şant yerleştirilir
Portal Hipertansiyonda hemodinamik değişiklikler • Kardiak output artar • Splancnic arteriolar tonus azalır • Sodyum ve su retansiyonu • Vazodilatatör faktörler • İntrahep dirençte artış (hepatosit şişmesi, sirozis, portal yol inflamasyonu) Portal kan akımına artmış direnç veya artmış akım Portosistemik şantlar, yüzeyel submukozal kollateraller (özefagus, mide, duodenum, kolon, rektum, periumbilikal) Portal basınçta artma Hiperdinamik sirkülasyon Taşikardi Kardiak output artma Sistemik vasküler rezistansta düşme Karaciğere giden gerçek portal kan akımında azalma Hemoglobini düşüren bir hemoroidal kanama varsa bu portal HT’a bağlıdır. Çünkü hemoroid kanamaları hemoglobin düşürmez. Portal Hipertansiyon semptom ve bulguları: • Hematemez, melena Splenomegali, hipersplenizm (pansitopeni) Karında porto-kollateral şantlar – caput medusa, Cruveilhier-Baumgarten üfürümü • Ascit • Hepatopulmoner sendrom, portopulmoner hipertansiyon (dispne, siyanoz, clubbing, spider nevi) Portal HT vakalarının %7-21’inde asit oluşur. Portal Hipertansiyon komplikasyonları  Varis gelişimi: özofagus, mide, retroperitoneal, perirektal, umbilikus Varis kanaması Portal hipertansiyonda klinik: Özefagus, mide fundus, rektumdaki varislerinden kanama Dilate kutanöz kollateral vasküler yapılar Splenomegali hipersplenizm bulguları • Splenomegali • Pansitopeni • Hipersellüler kemik iliği Portal ven trombozunda asit olmaz.!!!!!!!!! Etyolojisinde karaciğer hastalığı varsa: • Sarılık (DB) • Siroz stigmataları (palmar eritem, vasküler telenjiektaziler) • Asit • Koagülopati Koagülopati, vena porta tıkanıklığında görülmez. Etyolojide KC hastalığı varsa koagülopati görülür. PT, INR uzar.
116
PORTAL HT TDV • İntravasküler volümü düzeltmek • Anemiyi düzeltmek • Kanama yerini bulmak • Kanamayı durdurmak ve tekrarını önlemek k vit desteği, IV, eritrosit süspansiyonu verilir, tam kan değil Mümkünse alxa yatan neden tedavi edilmelidir. • Esas amaç varis kanamalarının önlenmesidir. • Preprimer proflaksi: varis oluşumunu engellemek • Primer proflaksi: İlk varis kanamasını önlemek • Sekonder proflaksi: Tekrarlayan kanamaları önlemek • Preprimer proclaksiyi destekleyen kanıt yok. Primer proflaksi • İlk kanamanın önlenmesi • Nonselektif β-blokörler (propronalol, timolol) • Kistik fibrozis ve astımda dikkat ! bronkospazm • Skleroterapi: primer proclakside yeri yok. • Bant ligasyonu: Seçilmiş vakalarda Nadolol propranololdan daha avantajlı, çünkü karaciğerden metabolize olmuyor ve günde bir kez alınması yeterli. Biliyer atrezili çocuklarda kanama riski grade II veya III varisi olanlarda, varis üzerinde kırmızı işareS olanlarda veya gastrik varisi olanlarda fazladır. Acil tedavi (akut varis kanamasına yaklaşım) • İki venöz yol açılmalı • Kan ve sıvılarla volüm replasmanı • Taşikardi kompansatuar şok bulgusu ! Beta blokür maskeler ! DİKKAT, beta blokürü kes. • Santral venöz oksijen saturasyonu ve venöz laktat düzeyi doku perfüzyonunun göstergesi • Beraberinde olabilen akciğer, konjenital kalp hastalıkları, yaş, hemodinamik durum, kanamanın özellikleri göz önüne alınarak hedef Hb düzeyi 7-9g/dL olmalı • Koagülopati varsa düzelBlmeli Sağlam hepatos!t varsa Kv!tam!n! !şe yarar • K vitamini eksikliği – özellikle kolestaSk karaciğer hastalıklarında • Derin trombositopeni (<20 000-50 000/mm3) varsa trombosit verilmeli Antibiotik proflaksisi – ne olursa olsun verilmeli PPI VERİLİR • Nazogastrik tüp yerleştirilmesi mutlaka takılacak (HES azaltır) • Kanama yerinin belirlenmesi • Kanama miktarının belirlenmesi • Protein içeriğinin uzaklaştırılması • Oda ısısında steril su ya da serum fizyolojik kullanılmalı • IV H2 reseptör blokürü, PPI • Hepatik ensefalopatiden koruma GİS’deki kan amonyaktan zengindir, ensefalopatiyi ar]rır. GİS’teki kanın alınması gerekli, bunu da nazogastrik sağlar. • Üst GİS endoskopisi 24 saat içinde çocuk stabil olur olmaz yapılmalı Akut varis kanamasında endoskopik varis tedavisi şart ve ilk tercih endoskopik bant ligasyonu olmalıdır. • Üst GİS endoskopisi sonra endoskop! 24 saat içinde çocuk stabil olur olmaz yapılmalı Akut varis kanamasında endoskopik varis tedavisi şar]r ve ilk tercih endoskopik bant ligasyonu olmalıdır. Bebeklerde ve teknik zorluk yaşanan vakalarda skleroterapi yapılır. • Balon tampon: Kanama hiçbir şekilde kontrol edilemezse yapılmalıdır. Sengstaken – Blakemore tüpü (bütün salgılar özof kalır, asp riski yüksek) her 6-12 saatte bir 5 dakika indirilir, tekrar şişirilir, nekroz komp entübe ettikten sonra endoskopi yap
VAZOAKTİF İLAÇLAR • 5 günden uzun süre ile ve mutlaka endoskopik tedavilerle birlikte kullanılmalıdır. 1. VAZOPRESSİN: • Yarılanma ömrü 30 dk • 0.33U/kg bolus>20 dakika sürede. Yan etkileri: sistemik vazokonstrüksiyon, bağırsak iskemisi, kalp- böbrek iskemisi. Nitrogliserin bu yan etkilerini düzeltebilir. 2. TERLİPRESSİN: • Vazopressinin uzun etkili sentetik analoğu • Daha az yan etki • Devamlı infüzyon gerekmiyor • 2mg IV her 4 saatte bir – kanamasız 24-48 saat geçene kadar devam edilir. 3. SOMATOSTATİN ve OKTREOTİD: • Aynı farmakolojik etki • Oktreotidin yarılanma ömrü daha uzu • Portal HT’lu çocukların %71’inde GİS kanamasını durdurur. • Doz: somatostatin: 250μg IV bolus, 250 μg/saat devamlı infüzyon (3-5 μg/kg bolus, 3-5μg/kg/saat devamlı infüzyon) Octreotid: 1-2μg/kg bolus sonra 1-4-5μg/kg/saat infüzyon Hemostaz sağlandıktan sonra her 12-24 saatte bir doz azaltılır sonra kesilir. Bu ilaçların en önemli yan etkisi bağ iskemisi. Endoskopik tedavi-Skleroterapi (bant ligasyonu daha çok tercih edilir) Kullanılan ajanlar: • Polidocanol •adrenalin ve alkol
117
Skleroterapi komplikasyonları • Perforasyon • Kanama • Ülserasyon • Striktür gelişimi • Retrosternal ağrı, disfaji • Plevral elüzyon, X-ray değişiklikleri • Şilotoraks • Perikardit • MoSlite bozuklukları • LES basıncında azalma • Portal hipertansif gastropati riskinde artış • Bronkoözofageal fistül • Bakteriyemi • Ateş • ARDS • pnömotoraks EBL (ENDOSKOPİK BANT LİGASYONU) 6-8 hf yapılır tekrarlamıyor Sekonder proflaksi Skleroterapi (tekrarlama oranı %25) Sonra kontrole çağır bant ligasyon için Bant ligasyonu (tekrarlama oranı %4) Cerrahi shunt, TIPS (6 hf çağır, 2-3 ay arayla varisleri temizle) Karaciğer transplantasyonu (Sirozda, Child-Pugh B-C) Kanamanın kontrol edilemediğini gösteren kriterler: • > 120 saat (5 gün) olmalı • Aşağıdakilerden biri nedeniyle tedavi değişikliğine ihtiyaç olması  Taze hematemez veya nazogastrik tüp aspiratında ≥ 2mL/kg veya 100mL taze kan (tedavi başlandıktan ≥ 2saat sonra)  24 saat içinde (ilk resüsitasyon sırasında kan verilmeden) Hb’de 3g (Htc’de %9) düşme olması
118
• 5 gün içinde kanama tekrarlarsa endoskopik girişim tekrarlanır. • Kombine farmakolojik ve endoskopik tedaviye rağmen inatçı kanamalarda TIPS en iyi yoldur. TIPS’in uzun süre açık kalması için uğraşılmalıdır. • TIPS yapılamıyor ya da küçük çocuklar için deneyim yoksa portosistemik shunt düşünülmelidir. Shunt ameliyatları extrahepatik Portal HT’da yapılır. Shunt operasyonları: • Mezokaval shunt - PORTOSİSTEMİK • Distal splenorenal shunt (Warren) - PORTOSİSTEMİK •Rex shunt – PORTOSİSTEMİK DEĞİL ! (EN İYİSİİİİİ!!!) Portosistemik shuntlar • Karaciğer by-pass edilir • Karaciğerin sentez fonksiyonları düzelmez • Varis kanamaları azalır, hipersplenizm azalır REX SHUNT (mezenterikolenf portal ven bypass; mezoreks bypass; mezoportal bypass) • Karaciğere kan akımı iyidir • Koagülopatiyi düzeltir • Amonyak artmaz • Bilinç düzelir • Trombositler artar • Hastanın büyümesi düzelir • Varis kanama riski azalır • Hipersplenizm riski azalır !!!!!!! (kc bypass edilmezzz, SMV-sol portal ven arasına kc kanlanması devam eder) Shunt ve bypass sonrası prognoz ve komplikasyonlar • Shunt trombozu • Uzun süre patent kalma oranı %89-97 • İlk hafta boyunca düşük doz heparin • Antiplatelet ajanlar (aspirin, dipridamol) 3-6 ay süreyle • Şilöz asit • Ensefalopati • Portopulmoner sendrom • Karaciğer nodülleri, karaciğer hücreli adenom, fokal nodüler hiperplazi (basınç değişikliklerinden dolayı)
Diğer cerrahi seçenekler • Varislerin cerrahi olarak bağlanması ve özofageal transection • Splenektomi ve splenik embolizasyon TIPS (Transjuguler İntrahepatik Portosistemik Shunt) • En küçük yapılabildiği yaş 2 yaş • Vücut ağırlığı için en düşük limit 11.5kg • Portal HT komplikasyonlarını düzeltme oranı >%90 • Çocuklarda portosistemik shunt ameliyatlarında tekrar kanama %50, mortalite %50. Extrahep prognoz iyi, şant ameliyatları var Siroz ve posthep prognoz kötü!!!! Sirozlu çocuklarda tekrar kanamanın önlenmesi • Sekonder proflakside bant ligasyonu tercih edilmelidir. • İlk varis kanamasından sonra 4 haÑa bir 5 veya 6 seans bant ligasyonu yapılmalıdır. Beraberinde non-selektif beta blokür ve diğerleri kullanılabilir. Diğer tedavilere geçilebilir. Gastrik varis kanamalarında tedavi • Doku adezivleri ile endoskopik tedavi • Baloon-ocluded retrograde transvenous obliteration; İzole gastrik fundik varislerde. • TIPS ve/veya portosistemik shunt düşünülebilir. Portal hipertansiyonda prognoz İntrahepatik portal hipertansiyonda prognoz kötü karaciğer transplantasyonu gerekir Ciddi veno-okluziv hastalık, Hepatik ven obstrüksiyonuna bağlı portal hipertansiyonda da karaciğer transplantasyonu gerekebilir Portal ven obstrüksiyonuna bağlı portal hipertansiyonun prognozu daha iyidir ve konservatif tedavi yeterlidir.
119
Metabolik hastalıklar vücut için önemli olan reaksiyonlarda rol alan Enzimleri Transport proteinleri Yapısal proteinleri Enzim kofaktörlerinin metabolizmalarında rol oynayan proteinleri kodlayan genlerde mutasyonlar sonucu ortaya çıkar. Genellikle OR geçişlidirler Ülkemizde akraba evliliğinin ve doğum oranının çok yüksek Patofizyoloji 3 gruba ayrılır: İntoksikasyon tipi: Eksik olan enzimden önceki maddeler birikerek toksik etki yapar Enerji eksikliği tipi: Enerji üreten metabolik yollarda defekt vardır Kompleks moleküllerin sentezi veya katabolizmasındaki bozukluk sonucu ortaya çıkan hst İNTOKSİKASYON TİPİ::::  Aminoasit metabolizması bozuklukları:  Fenilketonuri  Maple syrup urine disease (MSUD)-Akçaağaç şurubu hastalığı  Üre siklus enzim defektleri  Organik asidemiler  Tirozinemi  Homosistinüri  Karbonhidrat metab. boz:  Galaktozemi  Fruktozemi ENERJİ EKSİKLİĞİ TİPİ::::::::  Glikojenozis ve glikoneogenezis defektleri  Yağ asidi oksidasyon defektleri  Mitokondrial solunum zinciri defektleri  Konjenital laktik asidemiler  Peroksizomal hastalıklar KOMP MOL SENTEZİ VEYA KATAB BOZUKLUĞU SONUCU:::: Lizozomal hastalıklar Peroksizomal hastalıklar Konjenital glikozilasyon defektleri Metabolik hastalıklar genellikle OR geçişlidir. O yüzden akrabalık olması gerektiği düşünülür Herediter oldukları için doğumdan itibaren bulgu vereceği düşünülür. Ancak erişkin dönemde ilk bulgularını veren metabolik hastalıklar var. BU YÜZDEN TANI ZORLAŞIR!!
Metabolik hastalığı olan hastalardaki fenotipik bulgular Lens subluksasyonu  Homosistinuri Retinis pigmentozaMitokondriyal, peroksizomal, abetalipoproteinemi Kornea verticillata  Fabry Konjoktivit  Biotinidaz eks Cherry red spotTay Sachs, Niemann Pick tip A Anjiyokeratomlar  Fabry Anormal pigmentasyonPeroksizomal hast Eklemlerde ağrılı nodüller, kontraktürler  Farber Parmak anomalileri  Peroksizomal h Ksantomlar  Lipoprotein metabolizması boz Achilles tendonunda ksantom  CTX Ağır raşitik bozukluklar  Tirozinemi tip 1 Portal HT yokken splenomegali olması  LSDs Hepatomegali  GSDs, LAL eksikliği, LSDs Ağır hipotoni  Pompe, Peroksizomal biyogenez defektleri (Zellweger vb)
120
Çocukluk çağında sık GİS HST  Gastroözofagial reflü hastalığı (GERD)  Yabancı cisim  Kostik madde içimi  Hipertrofik pilor stenozu  Meckel divertikülü  Konjenital aganglionik megakolon (Hirschsprung hastalığı)  Fonksiyonel konstipasyon  Peptik ülser hastalığı  İnflamatuvar bağırsak hastalıkları  Besin allerjileri  Malabsorpsiyon sendromları  Gastroenteritler  Kronik karın ağrısı GÖRH: Sağlıklı bebeklerde, çocuklarda ve erişkinlerde gün boyunca, özellikle yemeklerden sonra, her bireyde farklı süre ve şiddette görülen fizyolojik bir durum ( Çocuklarda %80 oranında olur 2 yaşında geçer) Kusma yok <3 dk (>5dk patolojik) Reflünün içeriği; yenmiş gıda-içecek; tükrük; gastrik, pankreatik ve biliy büyük çoğunluk distal özof sınırlı ve asempppp Distal özefagusta sınırlı ise bu reflüdür, hastalık değildir. Hoca Notu: Mide içeriğinin özofagusa geçişi kusma ve regürjitasyonla veya onlarsız da olabilir. Tanımlar Regurjitasyon: Mide içeriğinin orofarinkse kadar ulaşması Kusma: Mide içeriğinin ağızdan fışkırmasını sağlayan eş güdümlü otonomik ve motor hareket RUMİNASYON: yeni yutulmuş yiyeceğin efor sarf etmeden ağza gelmesi, regürjite olması, tekrar çiğnenip yutulması, geviş, PSİKİYATRİK Reflü hipersensitivitesi : Endoskopik ya da reflü monitörizasyonu ile reflü kanıtı olmayan ancak reflü ile hissedilen özofageal semptom (göğüs ağrısı, retrosternal yanma) İnatçı (refractory) GERD: 8 haftalık uygun tedaviye cevapsız GÖRH Reflü demek için semp/bulgu ve komplkasyonlara yol açması gerekmektedir. Fonksiyonel göğüs yanması: Endoskopik ya da reflü monitörizasyEonu ile reflü kanıtı olmayan, reflü de hissedilmeden olan özofageal semptomlar Non-eroziv reflü hastalığı : Endoskopisinde reflü kanıtı olmayan özofageal semptomları olan hastalarda semptomla tetiklenen ya da tetiklenmeyen anormal asit yükü varlığı Sağlıklı bebeklerde kusma çok sık görülen bir durumdur. 1 yaş civarında kusma azalır. Bu diyagram fizyolojik reflüyü gösterir, bebeklerde normaldir. Ama kusma çok önemli bir semptomdur ve dikkatten kaçmamalıdır (KİBAS, met hst hiperamonyemi, batın içi cerrahi hst)
Gastrik distansiyon (gastrik mekanoreseptörler-kardia’da) LES’in SSS tarafından vagus aracılı anormal nöral kontrolü Defektif LES motilitesi Artmış TLESRs Düşük bazal LES tonusu Hiatal herni, His açısı kaybı Gecikmiş (asit) klirensi Gecikmiş volüm klirensi (motilite) pH nötralizasyonunda bozulma (tükrük, Zayıf mukozal direnç Artmış karın içi basınç özef. salgısı) Genetik fak: Postür,f. aktivite, uyku durumu, beslenme, ilaçlar Çevresel faktörler His açısı, KF hst değişir (akc, diaframı alta ittirir) Geçici kasılma ve gevşeme oranının bozulması reflüde önemlidir. LES basıncı 5mmHg altında olunca reflü olur. GER sıklığını etkileyen parametreler • Çiğneme, tükrük salgısı • Yutkunma • Özofagial klirens • Özofagial innervasyon ve resep. • Mukozal direnç • LES basıncı • Sfinkter gevşemesi • Abdominal özefagus • Sfinkter pozisyonu • His açısı • Gastrik volüm ve akomodasyon • Gastrik boşalma • Gastrik asit output • Gastrik asidin besinlerle tamponlanm. • Beslenme rejimi: tip, sıklık, volüm • Pepsin/tripsin/safra asitleri • H. pilori • Intraabdominal basınç • GER • Genetik faktörler • Çevresel faktörler • Postür • Fiziksel aktivite • Uyku durumu • Solunum yolu hastalıkları • İlaçlar (ksantinler..)
121
GÖRH’dan şüphelenilen çocuklarda tanısal yaklaşım öykü FM Hikaye ve fizik inceleme tanı kaydurur Özofageal pH monitörizasyonu Multipl intraluminal impedans (MII) ve pH monitörizasyonu Motilite çalışmaları Endoskopi ve biyopsi Baryumlu kontrast radyografi Nükleer sintigrafi Özofagus ve mide endoskopisi Kulak, akciğer ve özofageal sıvıların incelenmesi ÇOCUKTA REFLÜ VE CA İLİŞKİSİ YOK  Süt ve oyun çocuklarında GÖRH tanısı koyduracak semptom yoktur. Semptomları tipikse büyük çocuklarda ya da adölesanlarda hikaye ve fizik inceleme GÖRH tanısı için yeterlidir. Semptom: Huzursuzluk, rahatsızlık Büyüme geriliği Yeme reddi Distonik boyun postürü (Sandifer Sendromu) (reflünün nörolojik semptomu) EPİLEPSİDEN AYIRT EDİLMELİİ Tekrarlayan regürjitasyon ± kusma (büyük çocukta) Yanma/göğüs ağrısı Epigastrik ağrı Hematemez Disfaji/odinofaji Hışıltı (wheezing) Stridor Öksürük Horlama Ronküs Bulgu: Dental erozyon Demir eks anemisi Özefajit (serebral palsi hst) Özefageal striktür Barrett (küçük çocuklarda nadir, ergenlerde) Apne atakları (prematür)!!!!!! Astma Tekrarlayan pnömoni-aspirasyonla (reflünün son dönem bulgusu) !!!! Tekrarlayan otitis media refleks bronkospazm Büyüme geriliği yaşarlar, besin alamadıklarından kaynaklıdır. Distonik boyun postürü çocuk reflü atağı geldiğinde başını geriye atar, reflüyü rahatlatmaya çalışır. Çok nadirdir, ve görüldüğünde nöbetten ayrımı yapılmalıdır. Hava yolu bulguları çocuklara tipiktir. Hışıltı: Akciğerlerde bilateral ronküs var, mutlaka reflü düşünülmeli. Akciğer bulgularının oluşması için reflü materyalinin akciğerlere inmesi şart değildir. Özofagusun alt ucuna gelse bile bu durum gerçekleşebilir. Anemi: Reflü özofagusu harabe ediyorsa mikrokanamalar olur, demir eksikliği olur. Barret Özofagusu: Nadirdir, reflü komplikasyonudur. Özefagusta mide mukozası görülür, intestinal metaplazi vardır. Apne: Reflü çok şiddetli ise apne atakları görülebilir. Hoca Notu: Huzursuzluk, rahatsızlık çok şiddetliyse reflü ile açıklanamaz. Bronkospazm ozofagusta aside duyarlı afferentlerle vagal bronkokonstrüktif aktivasyonla gelişir. Sandifer sendromu:Anormal boyun postürü . Dental enemal erozyonlar için kritik pH>5.5. Mide pH’sı 2. Koruyucu sistem tükrüğün tamponlayıcı etkisi. Dental erozyonlarda bakteri olmamalı-tanımda. Ancak anormal pHmetre sonuçları olanlarda dental erozyon insidansının artmadığı da görülmüş.
GÖRH KIRMIZI BAYRAKLAR (DIŞLATANLAR) kilo kaybı, letarji, ateş, aşırı huzursuzluk, dizüri, kusmanın 6.aydan sonra başlayıp artması (azalır normalde) Kabarık fontanel/hızlı artan baş çevresi Nöbetler Makro/mikrosefali İnatçı fışkırır tarzda kusma (Hipertrofik pilor stenozu (> 2 aylıktan büyük bebek)) Gece kusmaları Safralı kusma Hematemez Kronik ishal Rektal kanama karın şişliği (Obstrüksiyon, dismotilite, anatomik anormallikler, malabsorpsiyon) GÖRH riski yüksek hastalıklar • Nörolojik hastalıklar • Obesite • Opere edilmiş özofageal atrezi • Konjenital özofageal hastalıklar • Kistik fibrozis • Hiatal herni • Opere edilmiş akalazia • Akciğer nakilleri • Ailesinde GÖRH, Barrett özofagus, özofagus adenokarsinomu • Prematürite, Bronkopulmoner displazi boy, kilo, hemogram, kan gazı alkaloz, pilor stenozu, mide asidi kaybı, epigastrik bölgede derin palpasyonda zeytin çekirdeği şeklinde Kusması olan çocukta araştırılması gereken uyarılar: Safralı kusma Gastrointestinal kanama _cerrah! Hematemez veya hematokezia • İnatçı fışkırır tarzda kusma • Kusmaların hayatın 6. ayından sonra başlaması • Büyüme geriliği • İshal, kabızlık • Karında hassasiyet ya da distansiyon • Ateş • Hepatosplenomegali • Bombe fontanel, makro/mikrosefali, nöbetler • Bilinen ya da şüphelenilen genetik/metabolik hastalık Reflü hastalığı bir dışlama tanısıdır. (Obstrüktif üropati Renal yetmezliği Kalp yetmezliği Vasküler halka Otonomik disfonksiyon Kurşun zehirlenmesi Sepsis/menenjit İdrar yolu enfeksiyonu Üst/alt solunum yolu enfeksiyonları Otitis media Hepatit Hidrosefali Subdural hematom İntrakranial kanama İntrakranial kitle Superior mezenterik arter sendromu
122
Özofageal pH Monitörizasyonu: Avantajları: Reflü epizotlarını saptama Asit reflü ile semptom ilişkisini gösterme Cevapsız hastalarda H2RA veya PPI’ın yeterliliğine bakma Özofagial klirens mekanizmalarının etkinliğini gösterme Sınırlayıcı yönleri Nonasidik reflüyü saptayamama “Normal” sınırlardaki GÖR ile birlikte olan GÖR komplikasyonlarını saptayamama Diğer tekniklerle kombine edilmeden GÖR-apne birlikteliğinin saptanmasında kullanışlı değil Bu monitör ph 4’ün altına indiğinde uyarı veriyor. Endoskopla özofagus mukozasına yerleştirilen kablosuz pH monit. Yapılabiliyor ve 48 saatten fazla kayıt alıyor. Ama yerleştirilmesi sedasyon gerektiriyor. Multipl intraluminal İmpedans/pH monitörizasyonu kombinasyonu (pH/MII) EN DEĞERLİ YÖNTEMMMM!!! Avantajları: Gaz, zayıf asit ve alkalen reflüyü saptar Tedavi alan hastalarda tanı üstünlüğü Sınırlayıcı yönleri: Pahalı! (pH monit. göre 2-3 kat) Zaman alıcı Normal data yok AYNI NGDE HEM İMPEDANS HEM PH ÖLÇÜLÜRRRRRRR pH monitörizasyonu gibi burun yoluyla özofagusa yerleştirilen bir propla Özefagustaki olaylar kaydediliyor. Dokuya iyon akımını ve miktarını belirliyor. Reflunün pHsından bağımsız olarak Reflu epizotlarının sıkığı, yüksekliği ve süresi hakkında bilgi verir. İki elektrot Arasında sıvı ya da gaz hareketleri olduğunda bu elektriksel akıma elektriksel Rezistans değişikliklerinin saptanmasına dayanır. pH/MII video polisomnografi ve manometri ile kombine ediliyor. Endoskopi ve biyopsi Avantajları Özofagus epitelinin görülmesi ve örneklenmesi Özofajit ve diğer komplikasyonların saptanabilmesi Reflü ve nonreflü özefajitin ayırt edilmesi Sınırlayıcı yönleri Sedasyon ya da anesteziye ihtiyaç duyulması Çocuklarda özefajit için uygun geçerli bir endoskopik evreleme sistemi olmaması Histopatoloji ile endoskopik görünüm arasında her zaman tutarlılık olmaması GÖRH TANISINDA RUTİNDE MOT ÇALIŞMALARI YOKK REFLÜ VE GALAKTOZEMİ BİRBİRİYLE KARIŞIR CİDDİ KOMP VARSA ENDOSKOPİK BX
123
ÜST GİS RADYOLOJİSİ Avantajı Anatomik anormallikleri göstermek için kullanışlı Sınırlayıcı yönü Fizyolojik ve fizyolojik olmayan reflü ataklarını ayırt etmez baryumlu işe yaramaz, ÖMD reflüyü göstermez Nükleer Sintigrafi Avantajları Özofagus, mide, akciğerler değerlendirme Aspirasyon kanıtlarını saptama Non-asidik reflüyü de gösterme !! Gastrik boşalma hakkında bilgi verme!! Sınırlayıcı yönleri • • Yaşa özel normal veriler yok Negatif sonuç, sık olmayan reflüyü ekarte etmez X GÖRH tanısında kullanılmaz Çok ciddi radyasyon veriliyor, çocuklarda kullanmak istemiyoruz. Özofagus ve mide ultrasonografisi GÖRH tanısında rutinde kullanılan bir test değildir Distal özofagusta sıvı hareketleri, nonasidik reflü, diaframın konumu, His açısı, hiatal herni varlığı değerlendirilir İntraluminal USG zor bir işşş KBB muayenesi Bu bulgular solunum yolu enfeksiyon bulguları ile çok benzer, bu yüzden ayırıcı tanı yapılamıyor. Kr. Rinitli çocuklarda nazofaringeal pH<6 (normali bilinmiyor).GÖRH’ün medikal tedavisinin sinus cerrahisi oranını azalttığı bildiriliyor ancak GÖR’lü çocuklarda artmış sinüzit insidansı yok. Sinüzit, larinjit, laringomalazi GÖRH’ün en sık görülen manifestasyonlarıdır bunun yanında Otitis media kr. Rinit Subglottik stenoz, Laringeal nodül, laringeal granulom da olur. Posterior laringeal ödem Posterior laringeal hiperemi Dil tabanında beyaz tabaka İnatçı hipervisköz sekresyon Vokal kordların 1/3 posteriorunda organik lezyonlar İnteraritenoidal bölgede organik lezyonlar Rinofarinksin posterior duvarında inflamasyon ve hipertrofi LTB ile Reflü hastalığı çok belirgin olan ve AC aspirasyonu olan hastalarda bronkoalveolar lavajda lipit yüklü makrofaj görürsek hastanın gastroözofajiyal reflüsü olduğunu söyleyebiliriz. Resim:Lipit yüklü makrofajlar
GÖR/GÖRH tedavisi Yaşam biçimi değişikliği (GÖR/GÖRH) • Besinlerde değişiklikler • Yeme davranışı değişiklikleri • Pozisyon önerileri Medikal tedavi (GÖRH) Cerrahi tedavi (GÖRH) H2 reseptör blokörler ve Tıbbi tedavi %80 başarılıdır. Fundiplikasyon ve piloropilasti gibi antireflü cerrahi dirençli vakalarda kullanılır Gastroösefageal reflü hastalarında (GÖRH) yapılan çalışmalarda H. pylori enfeksiyonu prevalansı genel popülasyona göre daha düşük bulunmuştur. Reflü ösefajit, erozif ösefajit, Barrett ösefajiti, ösefagusda adenokarsinom sıklığının H. pylori enfeksiyonu olan hastalarda, olmayanlara göre göre daha az oranda olduğu saptanmıştır. H. pylori eradikasyonu yapılan hastalarda da reflü semptomlarında artış olmaktadır. Bu durumun nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, H. pylori enfeksiyonunun mide pH'sını yükseltmesine bağlı olduğu düşünülmektedir AŞIRI BESLENMEYİ ÖNLE YİYECEKLERİ KATILAŞTIR ANNE SÜTÜNE DEVAM PPI 4-8 hf Tekrarlayan kusması dışında sorunsuz bebeklerde; • Besinlerde ve besleme tarzı ile ilgili değişiklik önerileri (Az hacimde ancak daha sık besleme, aşırı beslenmeme, Aldığı formulanın katılaştırılması => bir çorba kaşığı pirinç unu koymak, pasif sigara içiminin önlenmesi, özel formula, inek sütü alerjisi AR (antireflü) mamalar, içinde keçiboynuzu içerir. Mide asidi ile karşılaşınca katılaşma olur, kusmayı engeller. Pirinç unu koyarsak kalori artar, dikkat ! 30ccye koyarsan 34 cal. 60ccye 1 yemek kaşığı koyarsan 27cal. Diyetin protein içeriğinin yüksek olması ve yağ oranını düşük olmasına dikkat edilmelidir. Uyanıkken pozisyon ver giysiler sıkmamalı Tekrarlayan kusma ile büyüme geriliği ve/veya solunum yolu semptomları olan bebeklerde: ANEMİ ARAŞTIR, Tam kan sayımı, BFT,KcFT, İT, idrar ketonu, idrarda RM, Metabolik hastalık taraması, Besin alerjileri taraması ÖMD (anatomik anomali), pH monit. endoskopi, biopsi reflü semptomları ve retrosternal yanması olan büyük çocuk ve adölesanda;  Yaşam tarzı değişikliği (sıgara, alkol kullanılmaması, kilo kontrolü)  Beslenme-pozisyon önerileri  Medikal tedavi 2-4 hafta Düzelirse izlem Düzelmezse PedsGI Konsültasyonu Abdominal fleksiyondan kaçınılmalı Yemek yedikten sonra en az 30 dk uzanmamalı Uyurken yatak başı yükseltilmeli ve sol yan yatılmalı => mide boşalması hızlansın diye Endoskopik değerlendirme-biyopsi Obezse kilo vermeli  Özofajit, darlık, Barrett varsa tdv gözden geçirilir, endoskopi  Tedavi alırken pH monit., impedans yapılır Fundoplikasyon gerekebilir
124
1. Mide asidini baskılayan ajanlar H2RA (Ranitidin, simetidin, famotidin, nizatidin) Taşifilaksi nedeniyle kronik kullanımda etki sorunu, PPI’ya göre daha az ve kısa etkili Günde 2-3 kez PPI Kronik kullanımda etki azalması yok Uzun süreli ve besinin uyardığı asit artışını baskılama Günde bir kez, aç karnına Çocukluk çağında kullanımı onaylı PPI: lansoprazole, omeprazole, esomeprazole 2. Mukozal yüzey bariyer ajanları (bebeklerde sık kullanılıyor ama neden ?) Na aljinat ve sükralfat-GÖRH’de tek başına kullanılmamalı 3. Gastrik antisekretuvar ajanlar 4. Antiasitler Magnezyum hidroksit, Aluminyum hidroksit 5. Prokinetik ajanlar Sisaprid Metoclopramide Betanekol Eritromisin Domperidon Trimebutin Baclofen (Nörolojik sorunu olan Cocuklarda) GÖRH CERRAHİ TEDAVİ Fundoplikasyon (açık, laparoskopik, intraluminal) • Endikasyonları refrakter özofajit özofagusta striktür!!! kronik akciğer hastalığı için ciddi morbidite riski varlığı sarma işlemi gereğinden fazla sıkı olursa - disfaji, gaz şişkinliği gereğinden gevşek olursa - GÖRH devamı Fundoplikasyon ameliyatları,  Çocuklarda yetersiz, güçlü PPI ile kombine edilmesi gerekliliği  Vakaların büyük çoğunda uzun süreli medikal tedavi eğilimi
ÇOCUKLARDA HP ENF hayat boyu sürer rezervuar insan, anne babadan alır antral nodülarite, duodenal ülser %100 HP+ tip1 karsinojen bxde bulursanız tdv edin!!!! sadece biyopsi H. pylori kazanımı için en riskli yaş: 3 yaş öncesi Özellikle adölesanlar, erişkinlerden daha fazla reenfeksiyon riski taşıyor Küçük çocuklarla yakın temas özellikle 5 yaşın altında kardeşlerle yakın temas reenfeksiyon için risk Enfekte çocukların; çok büyük bir bölümü asemptomatik %15’inde peptik ülser hastalığı %1’inde erişkin çağda mide kanseri H. pylori, çocuklarda kronik gastritis ve duodenal ülserde saptanan en sık etken Çocuklarda H. pylori’ye özgü semptom yoktur, ancak; » Demir eksikliği anemisi » Kronik idiopatik trombositopenik purpura (ITP) » Büyüme geriliği » Tekrarlayan karın ağrısı H. Pylori: Dudeonal ülser ve antral nodüleritenin en büyük sebebi. Mide mukozasının endoskopik görünümü H. pylori enfeksiyonunu en çok düşündüren endoskopik görüntü mikronodüler gastritis Lezyonların histolojik görüntüsü Erişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da H. pylori enfeksiyonu daima histolojik gastritle birlikte H. pylori enfeksiyonunu en çok düşündüren endoskopik görüntü mikronodüler gastritis ancak bu da H. pylori için spesifik değildir. Gelişmekte olan ülkelerde, mide kanseri insidansı yüksek ailelerin çocuklarında H. pylori’nin neden olduğu gastrik atrofi ve intestinal metaplazi varlığı gösterildi H. pylori ile erken enfeksiyon gastrik adenokarsinom gelişimi için bağımsız risk faktörü
125
28.AYDAN SONRA TUVALET EĞİTİMİ VERİLMELİ, NÖROLOJİK GELİŞME “Infant Dyschezia” Dokuz aylıktan küçük sağlıklı bebeklerde Yumuşak dışkılamadan önce, en az 10 dakika zorlanma, ağlama Anüs normal görünümde. Rektum kasları pelvis kasları arası uyumsuzluk var. Bundan dolayı gelişir. Dışkılamadan sonra rahatlar. Dyschezia ağrılı ve zorlanarak dışkılama. Burada bebegin karın içi basıncı artışı ile pelvik taban kaslarını gevsetme koordinasyonunun sağlayamadigi spekule edilmektedir.Tedavide manuplasyonlardan kacınılmalı, duzelecegi soylenmeli, mekanizma anlatilmalı, rektal stimulasyon manevralarından kacınılmalıdır.!!!!!!!!!!! FONKSİYONEL KOMSTİPASYON %3-27 4 yaş üstü çocukta aşağıdakilerden en az 2’sinin bir ay süreyle varlığı: 1. Haftada 2 veya daha az dışkılama O 2. Aşırı dışkı birikimi öyküsü 3. Ağrılı ya da zor dışkılama öyküsü 4. Büyük çaplı dışkılama öyküsü 5. Rektumda büyük fekal kitle varlığı Tuvalet eğitimi sırasında aşağıdakiler de ek kriter olarak kullanılabilir: 6. Tuvalet eğitimini kazandıktan sonra hafta en az bir kez dışkı kaçırma 7. Tuvaleti tıkayabilecek büyük çaplı dışkılama öyküsü Tedavi  Ailenin eğitimi Tuvalet eğitiminde dikkat!  Lifli beslenme..  Lavman.. Laksatifler: PEG, laktuloz, magnesi kalsi ÇOCUK VE ADOLESANLARDA Tanı kriterleri En az 1 ay süreyle aşağıdakilerden 2 veya daha fazlasının en az haftada bir görülmesi: 1.4 yaş ve üzeri çocukta haftada 2 veya daha az tuvalete dışkılama 2.En az haftada 1 kez dışkı kaçırma 3.Dışkı tutma postürü olması veya bilinçli dışkı tutulması 4.Ağrılı ya da zorlu dışkılama öyküsü 5.Rektumda büyük dışkı kitlesi varlığı 6.Tuvaleti tıkayan büyük çaplı dışkılama öyküsü
Konstipasyonda dikkat edilmesi gereken durumlar::: Yenidoğan döneminde ilk mekonyum çıkışının >48 saat oluşu Hayatın ilk ayında başlayan konstipasyon Ailede Hirschsprung hastalığı öyküsü Şerit şeklinde dışkılama Anal fissur olmaksızın kanlı dışkılama Büyüme geriliği Safralı kusma Ciddi abdominal distansiyon Anormal tiroid bezi Anüsün anormal pozisyonu Anal ya da kremester refleksinin yokluğu Alt ekstremitelerde güç/tonus/refleks kaybı Sakral dimple Sakral bölgede kıllanma Gluteal yarık deviasyonu Anal skarlar Konstipasyonlu Çocukta Anamnez:!!!!!!!! Konstipasyon hikayesi Dışkılama sıklığı, kıvam Ağrılı ya da kanlı dışkılama Başlangıç yaşı Tuvalet terbiyesi Fekal soiling Tutma davranışı İştah değişiklikleri, bulantı ve kusma Kilo kaybı Perianal fissur, dermatit, apse, fistül Önceki Tedavi Diyeti (24 saatlik hikaye) Kullanılan ilaçlar Oral, lavman, suppozutuvar, herbal Davranış tedavisi Daha önceki laboratuvar testleri Kullandığı ilaçlar Özgeçmişi Mekonyum çıkış zamanı Doğum öyküsü Akut yaralanma veya hastalık Hastaneye yatış Aşılar Alerjiler Cerrahiler Büyüme ve gelişme geriliği Soğuk hassasiyeti Kaba, kalın saç Kuru cilt Tekrarlayan idrar yolu enf Gündüz idrar kaçırma Gelişme geriliği Okul başarısı Hastada ya da ailede psikososyal bozukluk Yaşıtlarıyla ilişkisi Mizacı Okuldaki tuvalet davranışı Önemli hastalıklar 8 10g sonra lavman Gastrointestinal (konstipasyon, Hirschsprung hast.) Diğer: Tiroid, paratiroid, kistik fibrozis, çölyak hastalığı Kabızıkla birlikte kanlı ishal Hirschsprung hastalığının bir komplikasyonu olan enterokoliti akla getirir.!!!
126
Konstipasyonlu Çocukta FM!!!!!!!!!!!!! Distansiyon Palpabl karaciğer ve dalak Fekal kitle Anal inspeksiyon Pozisyon Anus çevresinde ya da çamaşırda dışkı Perianal eritem Skin tag Anal fissur Rektal muayene Anal refleks ve tonus Fekal kitle Dışkı varlığı Dışkının kıvamı Kitleler Tuşe sırasında fışkırır tarzda dışkı çıkışı Dışkıda kan Sırt ve vertabral kolon muayenesi Dimple Tüy yumağı Nörolojik muayene Kas tonusu ve kuvveti Kramaster refleksi Derin tendon refleksleri Konstipasyonda AYIRICI TANI Organik olmayan Gelişimsel: Kognitif handikap Dikkat eksikliği bozuklukları Durumsal: Tuvalet eğitiminde zorlama Tuvalet korkusu Okul tuvaletinden kaçınma Aşırı aile müdahalesi Cinsel istismar Diğer: Depresyon Konstitüsyonel Kolonik inersiya Genetik yatkınlık Dışkı hacminde azalma ve kuruluk Diyet içeriğinde lif azlığı Dehidratasyon Az beslenme,malnutrisyon Organik Anatomik malformasyonlar: İmperfore anus, anal stenoz Anusun anterior yerleşimi Pelvik kitle (sakral teratoma) Metabolik ve gastrointestinal: Hipotiroidizm Hiperkalsemi, Hipokalemi Kistik fibrozis, DM MEN tip 2B, Çölyak hast. Nöropatiler: Spinal kord anomalileri, travmaları Nörofibromatozis Statik ensefalopati Tethered kord İntestinal sinir veya kas bozuklukları: Hirschsprung hastalığı İntestinal nöronal displazi Visseral miyopatiler, nöropatiler Anormal abdominal kas yapısı: Prune belly, Gastroşizis, Down send., kollojen doku hast.,Skleroderma,SLE, Ehler- Danlos sendromu İlaçlar: Opiatlar Fenobarbital Sukralfat Antiasitler Antihipertansifler Antikolinerjikler Antidepressanlar Sempatomimetrikler Diğer: Ağır metal zehirlenmesi Vitamin D intoksikasyonu Botilismus İnek sütü proteini intoleransı
Fonksiyonel Konstipasyon ve Fekal Retansiyon: Prevalansı %0.3-8 Konstipasyonlu çocukların %40’ında semptomlar ilk 1 yılda başlar. YD dönemi dışına kabızlığın en sık nedenidir.%30’u 6 ay sonra medikal ve davranış tdv ile kür olur.  Tuvalet egitimi sırasında,  Diyetteki değişiklikler,  Stress yaratan olaylar,  Araya giren hastalıklar,  Uygun olmayan tuvalet  Dışkılamayı çeşitli nedenlerle erteleme Feçes tutuldukça kolonda fekal staz uzar. Dışkının suyu reabsorbe edilir, dışkının hacmi ve dansitesi artar.Altta patolojik bir neden olmadikça ağrılı dışkılama fonksiyonel konstipasyon gelişimine yol açar.  Rektum ve/veya kolonda sert dışkı birikimi varlığı araştırılmalı  Rektum ve/veya kolonda sert dışkı birikimi varsa tedavisi (oral/rektal/oral-rektal)  Oral tedavi  Aile eğitimi  Yakın izlem  Gerektiğinde ek ilaçlar Tedavisi 1. basamakta yapılmalı. Adımlar: Dışkı tıkacı ya da sert dışkı=fekal impaction Konstipasyon patogenezinin aileye anlatılması Fekal soiling varsa bunun taşma inkontinensi olduğu, kasıtlı bir davranış olmadığı anlatılmalı Pozitif ve destekleyici tutum sağlanmalı Tedavi sürecinde eğitim zaman zaman yinelenmeli ve konstipasyon patogenezi tekrar tekrar anlatılmalı anüs genişlemesi ve dışkının çamaşırı kirletmesi enkoprezis, psikiyatrik!! Fekal soiling: Kimusun gelip biriken katı kakayı sıyırıp anüsten çıkması. Sıvı ve yumuşak kıvamdadır, ishal sanılabilir. Takvimi doktoruna da göstersin. Fonksiyonel kabızlık sık tekrarlar, düzenli kontrolü yapılmalıdır. Stimulanlardan senna idiosikratik hepatit, melanozis koli (ilacı kesince 4-12 ayda düzelir),hipertrofik osteoartropati, analjezik nöropati yapar. Bisakodil ise karın ağrısı, ishal, abnormal rektal mukoza, nadiren proktit yapar. Ürolitiasis yaptığına dair vaka takdimleri vardır. ÇOCUKLARDA DA MALLORY WEİSS GÖRÜLÜR GASTROKOLİK REFLEKS: tokken kaka gelir, her gün aynı saatte olsa iyidir
127
Lösemi çocuklukta en sık kanser nedeni (Tüm malignitelerin %30-%40’ı) • ÇOCUKLUK ÇAĞI LÖSEMİLERİNDE ETYOLOJİ HENÜZ KESİN BİLİNMİYOR Bilinen risk faktörleri az sayıda hastada var Prenatal dönemde alkol, pestisidler, topoizomeraz II inhibitör içeren yiyecekler ve viral enfeksiyonlara maruziyet Çeşitli kromozom anomalileri lösemiye yatkınlık yaratır. En sık Down sendromu AML’ye transforme olur. Kazanılmış risk faktörleri arasında iyonize radyasyon, bazı ilaçlar, petrol ürünleri, benzen gibi organik maddeler, herbisid ve pestisidler Lösemi gelişimi için günümüzde “iki vuruş” modeli daha çok kabul görmektedir; önce birinci, sonra ikinci etkenin genetik instabiliteye neden olduğu ve sonuçta lösemiyi başlatan hücrelerin ortaya çıktığı düşünülmektedir. (multifaktöryel, multistep) prelösemik safha, kromozomal translokasyon, hiperdiploidi, gen delesyonu, mut kalıtsal risk faktörlerinin ailesel lösemiye neden olabileceği ve germline genetik risk faktörlerinin bulunabileceği rapor Çocukluk Çağındaki Lösemiler 1)Akut lenfoblastik lösemi (ALL) %75!! 2)Akut miyeloid lösemi (AML) %20 (ERİŞKİNDE EN SIK) 3)Akut undiferansiye lösemi <%0,5 (Hücre yüzeyinde spesifik antijen yok) 4)Akut mixed lineage lösemi • ALL olup 2 veya daha fazla miyeloid antijen pozitif (ALL olgularının %6’sı) • AML olup 2 veya daha fazla lenfoid antijen pozitif (AML olgularının %17’si) 5)Kronik myeloid lösemi (KML) %3 6)Juvenil myelomonositik lösemi (JMML) %2
AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ (ALL) •İyileştirilebileceği gösterilen İLK YAYGIN KANSER Pik yaş 2-5 yaş (imm sis yetesiz, viral enf daha sık) 100,000’de 3-4 Erkek çocukta biraz daha sık Down s., Bloom s., ataksi-telenjiektazi ve Fanconi anemisinde daha sık ÇOCUKLARDA İYİ SEYİRLİ Klinik Bulgular • Genellikle nonspesifik, yakınmaların süresi göreceli kısa (nadiren birkaç aydır olan yakınmalar mevcut) (OLAY SADECE Kİ’DE DEĞİL, BLASTLAR TÜM ORGANLARA YAYILABİLİR, BUNLARA AİT SEMP ORT ÇIKAR) • İştahsızlık,halsizlik(%50) • Aralıklıateş(%60) • Solukluk(%40) • Ciltte morarma, kanamalar (%50) • LAP(%50) • HSM(%68) • Kemik veya eklem ağrısı-şişliği(%23), sternal hassasiyet önemli!!!! (APLASTİK ANEMİDE EN ÖNEMLİ AYIRICI YÖNÜ) • SSSbulguları (infiltrasyon, kanama, tromboz) • Testislerde şişlik, priapizm (%10-20) • Hipotalamik sendrom (hirşutizm, kilo alımı, davranış bozuklukları) • Diabetes insipidus (arka pitiuter tutulum) Fizik Muayene Bulguları • Solukluk • Ciltte purpura, peteşi, mukoza kanamaları • Lenfadenopati • HSM • Kemik palpasyonunda hassasiyet • Eklem şişliği • İntrakraniyal basınç artışı bulguları • Solunum sıkıntısı (anemi ile ilişkili veya mediastinal kitleli T-hüc ALL’de tipik)
128
Tanı • Anemi, trombositopeni sık • BK %50 10.000/mm3 azalma, %20 50.000/mm3 artma • Periferik kanda lösemik blastlar görülemeyebilir • Kİ aspirasyonu %25’in üzerinde lenfoblast var ise ALL tanısı konur (<%25 İSE BAŞKA YERDE KİTLE ARAŞTIRILIR!!!!) • BOS incelemesi  BOS’ta lenfoblast varsa SSS tutulumu (+) Kemik iliğindeki hücrelerin: • Morfolojisi • İmmunfenotipik özellikleri (yüzey markerleri ile belirlenir) • Sitogenetik özellikleri • Moleküler genetik özellikleri belirlenerek yapılır Lösemiyi tdv eden bir hekimin bunları mutlaka değerlendirmesi gerekir! MORFOLOJİ French-American-British (FAB) (AMLde de bu kullanılıyor) sınıflaması L1: blastlar daha küçük, dar sitoplazmalı, nukleolus içermez L2: daha geniş ve heterojen, nukleolus içerir L3: homojen, bazofilik sitop, hüc üzerinde zımbayla delinmiş gibi vakuol var %98 burkitt tipi blastlar, olgun B hüc ALL ALL= PAS+, AML= peroksidaz+ alfa naftil asetat ise akut myelomonositik lösemi ve eritrolösemide kuvvetlice +
İmmunfenotip: blastların üzerindeki antijenik markerlara göre taradığımız zaman eğer CD10,19,20,22 gibi belirteçler varsa B serisine ait (eğer sitoplazmik antijen - ise B öncül serisi) Çocuklarda: • %84 öncül B hücreli (KT duyarlı!!!!!) • %15 T hücreli (BK yüksek, ekstramed tut fazla, ergenlerde, prognoz kötü) (CD2,3,5,7+) DAHA YÜKSEK RİSK!! • %1 olgun B hücreli (burkitt tipi) Sitogenetik-Moleküler Genetik: • Kromozomal anomali ALL’de sık • Hiperdiploidi iyi, hipodiploidi kötü !!! (KT dirençli) • DNA indeksi >1,16 iyi, <1,16 kötü !!! • t(12;21) ve t(1;19) iyi • t(9;22) (Ph translok) ve t(4;11) kötü!!!! • 11q23 , t(4;11) infant lösemisinde SIK (1ay-1y) Kötü prognozzz • t(11;14) T hücreli ALL’de sık • t(8;14),t(2;8) ve t(8;22) olgun B hücreli ALL’de (+) Burkitt Hiperdiploidi >50 kromozom %25 ETV6/RUNX1 t12,21 %25 (Yani %50 iyi prognostik) Erişkinde ALL daha az gözükür ama daha kötü seyreder, iyi prog öz oranı düştüğü için (BCL-ABL 9,22 %25 11 %10) Ph+ benzeri ALL= tirozin kinaz kullanımıyla sağkalım artar, füzyon gen saptanmaz yüksek risk B-ALLde >%20, standart riskte %10, ergenlerde %20 E/K:2 lökosit farklılık yaratmıyor CRLF2 değişimleri, JAK mut, ABL1 veya JAK STAT mut FAZLAAAAAAA IKZF1 del veya mut çok SIK kötü prognoz Sitokin reseptör ekspresyon kontrolünü bozan yeniden düzenlenmeler(CRLF2,EPOR) Kimerik TK oluşumuna yol açan yeniden düzenlenmeler(ABL1, JAK2) Mutasyonlar (IL7R, JAKs, Ras) Delesyonlar (SH2B3/LNK) Adolesan ve genç yetişkinde Ph like daha fazla ALL ayırıcı Tanı • AML • Kemik iliğini tutabilen diğer malign hastalıklar (YUVARLAK HÜC TM) • Nöroblastom • Rabdomyosarkom • Ewing sarkoma • Retinoblastoma • Primer kemik iliği yetmezlikleri Aplastik anemi (konjenital veya edinilmiş) Myelofibrozis •Geçici eritroblastopenik anemi, immun trombositopeni (YAYMADA BLAST YOK), konjenital veya edinilmiş nötropeni • Enfeksiyöz mononükleozis (LÖSEMİ RİSKİ ARTIYOR, YAYMADA YAYGIN LENFOSİTOZ) • Romatoid artrit
129
ALL Tedavi • Tedavisiz fatal (tdv etmeden %100 ex!!!) • Son 40 yılda yaşam oranları belirgin arttı 3 AŞAMALI (İNDÜKSİYON, KONSOLD, İDAME)!!! • Remisyon indüksiyonu (4.-6. hafta) • Amaç kemik iliğindeki blast sayısını %5’in altına düşürme, FM bulgularının tamamen düzelmesi = Tam remisyon!!!!!! Blast sayısı %5-%25 ve/veya FM bulguları halen mevcut = Kısmi remisyon!!!!!!! Blast sayısı >%25 = Remisyona girmemiş!!!!!!! • Steroid* (ALLde ilk hafta tek ilaç 8.günde periferik kanda blast sayısı<1000 ise iyi prognozzzzz), vinkristin, L-asparaginaz, intratekal metotreksat, daunorubisin • İndüksiyon tedavisi ile hastaların %98’i remisyona girer (tam) SSS tedavisi: • İntratekal tdv ve yoğun sistemik KT ile • SSS relapsi riski %5’in altına indirilir!! • SSS ışınlaması (SSS tut veya yüksek risk grubundaki hastalara) • Konsolidasyon: Çoklu, indüksiyondan farklı ilaç eklenmesi ile (örnek MTX, ARA-C, CYC) tedavi. Amaç: Blast sayısını azaltmak • İdame tedavisi: Amaç remisyonun sürdürülmesi, blast sayısını azaltmak. 6-MP(her akşam PO) ve MTX (hf 1 PO) önemli. • Toplam tdv süresi 2 yıl • SADECE yüksek risk grubunda kemik iliği nakli!!!!!!!! - İndüksiyon tedavisi ile remisyon sağlanamamış, - Hiperlökositozu olan steroide erken yanıt alınamamış, (>100k lök, 8.günde periferik kanda >1000 blast) - t(4;11) veya t(9;22) pozitif saptanmış hastalar
hedefe yönelik tdv ilk başarısı KML’de kullanılan tirozin kinaz inh: kinaz bölgesinde ATP bağlanan bölgenin bloke edilmesi, lökomojenik sinyal iletiminin durdurulması JAKi= ruxolitinib mTORi= rapamisin TKi= dasatinib Destek Tedavisi • Tümör lizis sendromunu önleme ve tedavisi • Eritrosit ve trombosit süspansiyonlarının verilmesi • Febril nötropenide uygun ilaç tedavisi • Pneumocystis cariniii profilaksisi!!!!!!! • Psikososyal destek Prognoz • 5 yıllık yaşam (KÜR) %80’nin üzerinde • Risk grubuna uygun tedavi verilmesi önemli • Hastaların %15-20’sinde kemik iliği relapsı gelişiyor, yoğun kemoterapi sonrası kemik iliği nakli yapılabilir • İzole SSS relapsı olabilir • Erkeklerde %1-2 testis relapsı İYİ PROGNOSTİK FAKTÖRLER:::::: 1-10 yaş* BK <20.000-50.000/mm3 * Hipermetilasyon Hiperdiploidi >50 kromozom* B öncül *>10 yaş=T-hücre Kız cinsiyet CALLA (CD10) (+) t(12;21),t(1;19) * Trizomi 4,10, 17 T-ALL HOX11 overexpression ve t(11;19) with MLL-ENL fusion SSS tutulumu olmaması Mediastinal kitle yok Tedaviye erken yanıt *!!!!!!!!! KÖTÜ PROGNOSTİK FAKTÖRLER:::::!!!!!!!!! 1 yaş altı, 10 yaş üstü (T h.ALL aynı) BK > 50.000/mm3* Hipometilasyon Hipodiploidi* T hücreli, Olgun B hücreli ALL Erkek (T hücreli lösemi fazla) CALLA (CD10) (-) t(9;22), t(4;11) * SSS tutulumu olması Mediastinal kitle var Tedaviye geç yanıt (M3 Kİ 15.gün kötü), yanıtsızlık* Relaps nedenleri • İlaç direnci • Lösemik blastların “Sığınak bölgelerde” varlıklarını sürdürmesi (erkekte testis, KT buralara daha az etki gösteriyor) • Blastların Go kinetik fazında kalması • KT’nin zamanında ve yeterli dozda verilmemesi • Minimal rezidüel hastalık varlığı (Kİ’de indüksiyon tedavisi sonunda >10-3 blast)!!!!!!!!! • Farmakodinamik ve farmakogenomik öz!!!!!!
130
Minimal rezidüel (kalıntı) hastalık (indüksiyon sonunda Kİ’de 10 üzeri -4ten daha az blast varsa relaps riski azalır) Farmakodinamik ve farmakogenomik: • Cytochrome P450 (CYP) -Fenobarbital, Fenitoin, Carbamazepine KT ajanların klirensini arttırıp relaps riskini yükseltir- öneri Gabapentin -Azole antifungaller (fluconazole, itraconazole) ve macrolide grup antibiotikler (erythromycin, rifampin, azithromycin) CYP enzimlerini inhibe ederler ve KT ajanların klirensini azaltıp, toksisiteyi arttırırlar • İlaçlarla igili genlerde polimorfizm ALL’de yeni tedavi yaklaşımları: T-hücreli ALL’de indüksiyonda Dexametazon kullanımı Imatinib (Ph+ ALL) Dasatinib (Ph+ ALL, 300 kat daha etkin), Nilotinib • Rezistan/erken relaps ALL’de amaç remisyona sokup KİT yapabilmek: Yeni tedavi yaklaşımları- İmmun aracılıklı tedavi (örnek: DLİ, konjuge ve unkonjuge Ak, CAR T- cell) DLİ: donör lenf infilt Olgun B hücreli ALL (%1) BURKİTT - Proliferasyon hızı yüksek - Relapslar ilk 1 yıl içinde - Yoğun KT, idame tedavisi yok RİTUKSİMAB CD20 MONOKLONAL ANTİKOR Konjenital lösemi (ALL/AML daha çok tdv) - İlk 4 hf gelişenler - AML ise transient olabilir, tdv için beklenir - Down s, Turner s, Trizomi 9, monozomi 7 - ALL ise sıklıkla BK yüksek, pro-B, 11q23 pozitif İnfant lösemisi (%2-5) - 4 hafta-1 yaş arasında gelişenler - Lökositoz, splenomegali, hepatomegali, SSS tutulumu sık, prognoz kötü - Pro-B ALL - t(4:11), 11q23 sık!! AKUT MİYELOİD LÖSEMİ • Çocukta akut lösemi olgularının %20’sini oluşturur • Akut promyelositik lösemi(M3) diğer tiplerine >%90 kür sağlar!! • Çeşitli kromozomal anomalilerle ilişkili • Çoğu hastada yatkınlığa neden olan genetik veya çevresel etmen saptanamaz (ALL’deki gibi) • AML insidansı her yıl milyonda 5-7’dir. • İlk iki yaş insidansın en yüksek olduğu yaştır!!! (mn 11) • Dokuz yaşına kadar insidans çok azalır, adolesan dönemde yeniden artış gösterir (milyonda 9).!!!! erişkinde sıklığı artar • Kız ve erkeklerde eşit oranlarda izlenir.
• Kemik iliğinde %20’den (çocukta %30’dan) fazla miyeloid- monositer-megakaryositer serinin erken farklılaşma dönemindeki öz taşıyan homojen populasyonun izlenmesi ile tanı konur t(8,21) inv 16 varsa %5 bile olsa AML!!!! • MİCM AML’de de geçerli! • En sık FAB sınıflaması kullanılarak alt tiplere ayrılır FAB-AML Alt Tipleri • M0 (Undiferansiye) (ALL-L2 ile karışır boya ve immfenotipleme önemli) • M1 (minimal) • M2 (Diferansiye) 8,21 İYİ PROG!!!!! • M3 (Promiyelositik lösemi)-M3v mikrogranüler varyant çizgi şeklinde granüller 15,17 İYİ PROG!!!! • M4 (Miyelomonositik lösemi)-M4 Eozinofili inv16 İYİ PROG!!!!! • M5 (Monositik lösemi)- M5a ve M5b • M6 (Eritrolösemi) • M7 (Megakaryositik lösemi) WHO AML sınıflaması (Blast sayısı >%20 ) • Rekürren translokasyonlu AML t(8;21), t(15;17), inv(16), t(16;16), 11q23 Bu genetik anomalilerde blast yüzdesi için alt sınır yok • Multilineage displazi gösteren AML KT,MDS,PNH, MPH ve de novo olgu • Tedavi ile ilişkili AML • Kategorize edilemeyen AML Klinik bulgular • ALL’de kemik iliği yetmezliği ile ilişkili olan yakınma ve bulguların tümü gelişmiş olabilir • Ciltaltı nodüller, “blueberry muffin” • Dişeti infiltrasyonu • Dissemine intravasküler koagülasyon (özellikle M3’te) • Kloroma (en sık epidural ve retroorbital) veya granülositik sarkom denen tümör kitleleri (M2, t(8;21) ile ilişkili, M4, M5) TANI PATOLOJİYLE • Tanıda %5-30 SSS tutulumu (+) Hiperlökositoz, monositer tip, genç yaş önemli Leukemia cutis Tanı • Kİ aspirasyonu incelemesi • Özel boyalar (myeloperoksidaz, Sudan-Black, spesifik ve nonspesifik esteraz) • Flowsitometre • Sitogenetik ve moleküler genetik inceleme
131
Prognoz Kriterleri • İyi Prognoz • AML-M3 - t(15;17) • AML-M4 Eozinofili ile birlikte – inv (16) veya t(16;16) • AML-M2 bol Auer rodlu– t(8;21) * • t(9;11) M4/M5 morfoloji, erkek, infantlarda * • M7 dışı Down sendromlu olgular • < 1 yaş * *Bazı protokollerde orta risk • Kötü Prognoz - 5/del(5q),-7/del(7q), inv3/t(3;3), +8, ve kompleks karyotipler -FLT3 mutasyonu - t(6;9)(p23;q34) - MDS sonrası AML - 2 kür intensif KT sonrası persistan AML - Tedaviyle ilişkili AML • Rezidüel hastalık: 2 kür intensif KT sonrası Kİ blast ≥0.1 ise tedavi yanıtı kötü
Tedavi • Agressif, çoklu ilaç kemoterapisi ile remisyon indüksiyonu %77-92 başarılı (ALLDE %98di) • %10 hasta remisyona girmeden kanama, enfeksiyon ile kaybediliyor • İyi prognostik özellik gösteren tiplerin dışındaki olguların tümünde ve kemoterapiye yanıt iyi değilse mümkünse ilk remisyonda kemik iliği nakli uygulanmalı • KİT ile hastalıksız sağ kalım %60, KT ile %40-60 • Tedavide yüksek doz ARA-C, Antrasiklinler, Etoposid (BUNDA STEROİD YOK) önemli • Akut promyelositik lösemide tedavide kemoterapi ile birlikte retinoik asit kullanılıyor (retinoik asit reseptörünü kodlayan füzyon geni var), Arsenic trioxide+ ATRA (all trans retinoik asit) yeni tedavi önerisi. Kür oranı yüksek %90 relapslılarda sorafenib FLT3-ITD+ Günümüzde AML’de: Artık sadece sağkalım oranları değil, hastaların: -Yoğun KT sonrasındaki yaşam kaliteleri -Tedavinin geç etkileri yönünden de değerlendirilmesi önemli Tedavi • Yeni tedavi yaklaşımları- İmmun aracılıklı tedavi (örnek: DLİ, IL2, konjuge ve unkonjuge Ak) • Destek tedavi ALL ile aynı, kemoterapi daha ağır olduğu için AML’de ciddi enfeksiyon daha sık
132
Dengenin her 2 şekilde bozulması da hastalık olarak karşımıza çıkar. İmmun sistemimiz çok iyi çalışmazsa enfeksiyon hastalıkları ve kanserler şeklinde karşımıza çıkıyor. Çok aşırı çalışırsa da aşırı duyarlılık ve otoimmün hastalıklar şeklinde karşımıza çıkabiliyor. Hipersensitivite: normal immun sistemin antijenlere karşı gösterdiği yanıtın farklı (çok aşırı, çok abartılı) olması. İmmun sistem hücreleri içinde t ve b lenfositleri(daha sonradan aktive olan lenfositler) daha ön planda oluyor. B lenfositlerinin etkin olduğu aşırı duyarlılık reaksiyonları tip1, tip2 ve tip3; t lenfositlerinin daha çok olduğu tip 4 reaksiyonlar var. Kanserler→ t ve b lenfositlerin fonksiyonunun kaybıyla giden immün yetmezlikler. HİPERSENS: Normal immun sistem tarafından antijenlere karşı gösterilen artmış aşırı duyarlılık Alerji; ag ekzojendir •Otoimmun hastalıklar antijenler otoantijendir •Semptomatik reaksiyonlar yalnızca duyarlı kişilerde görülür •Bunlar daha önce mutlaka antijenle karşılaşmış olmalıdır Alerji, aslında bi antijen. Ve bu genellikle dışardan alınıyor. •Tip I: Anafilaktik veya ani tip •Tip II: Sitotoksik veya sitolitik tip •Tip III: İmmun kompleks veya toksik kompleks •Tip IV: Gecikmiş hipersensitivite veya hücresel hipersensitivite İlk 3 tipte humoral; b lenfositler, antikorlar daha ön planda rol alır. 4.tipte de hücresel yani t lenfositler daha ön planda oluyor. •Tip 2: Sitotoksik veya sitolitik tip Tip 2a: sitolitik tip ( Fagositler, Kompleman, NK) Tip 2b:otoantikorlar yoluyla hücrenin stimulasyonu (graves gibi) Kronik idiopatik ürtiker (IgG abları mast hc yüzeyindeki FceRI reseptörlerini stimüle eder. Mast hüc akt olmasına ve bu mediyatörlerin sentezine sebep olabiliyor Tip IV: Gecikmiş hipersensitivite veya hücresel hipersensitivite: •Tip IV a TH1 •Tip IV b TH2 •Tip IV c Cd8+ sitotoksik T hc •Tip IV d nötrofil
Tip I Hipersensitivite: •Alerjik rxn karakteristik bulgusudur •Sorumlu Ab, çoğunlukla IgE!! •Antijenle karşılaşmayı takiben dk içinde reaksiyon başlar •İlk karşılaşmada reaksiyon OLMAZ!!!!!!!!! •İkinci karşılaşmada reaksiyon gelişir!!!!! •Sorumlu hcler mast ve bazofiller İlk karşılaşmada duyarlılık oluyo, farklı bi rxn geliştirmeye çalışıyor daha sonra hücre. •Ag ilk temasda IgE abları oluşur •Oluşan Ablar Mast Hücre ve bazofil yüzeyindeki Fc epsilon reseptörlerine bağlanır •İkinci karşılaşmada ise Ag membrana bağlı IgE ile bağlanır ve degranülasyon olur. Dışardan gelen bir antijeni antijen sunucu hücre alıyor içerisine (bu herhangi bir alerjen olabilir veya bir başka antijen olabilir) peptitlerine ayırıyor. Sonra getiriyor bunu hücre yüzeyinde MHC’lerle exprese ediyor. Eğer bu MHC 2 ile eksprese ederse cd4 t lenfositleri uyarıyor, th hücreleri uyarıyor, bunlar b hücreleri aktive ediyor. B hücreleri antikor salgılayan plazma hücrelerine dönüşüyor. Tip 1 için ıgE antikoru oluşuyor. Bu ıgE antikoru mast hücreleri ya da bazofillerin yüzeyindeki fc epsilon reseptörlerine oturuyor. İlk karşılaşmada ıgE antikoru oluştu. Özellikle ilaçlarda vs çok önemli bir reaksiyon. Daha sonra ikinci karşılaşma oldu. Zaten bu kişide mast hüc yüzeyinde ıgE antikorları vardır. Örneğin 2 gün önce ilacı verdiniz, ona karşı ıgE antikorları oluştu. 2 gün sonra ilacı hiçbir reaksiyon yoktu diyerek birdaha verirsek ıgE antikorlarıyla bu antijen çapraz bağlanıyor ve bu hücre degranüle oluyor ve içerisindeki tüm mediyatörleri salgılamaya başlıyor, bu mediyatörler de tipik reaksiyonların ortaya çıkmasına sebep oluyor. (Mediyatörlerin bazıları hüc içerisinde zaten var. Yani hücre akt olunca hemen salgılanıyor, bunlara primer mediyatörler diyoruz. bu primer mediyatörlerin en önemlisi histamin, proteazlar, kemotaktik faktörler. ) (sitokinler gibi bazı mediyatörler de hücre aktive olunca sentezleniyor ÖNCEDEN YOK) Diğer taraftan memb fosfolipidleri akt oluyo, araşidonik asit yolağından lökotrienler ve prostoglandinler oluşuyor (geç faz mediyatörleri) MEDİATÖRLERİN ETKİLERİ: vazodilatasyon, kaşıntı, döküntü, bronşlarda daralma, mukus sekresyonu Tip I hipersensitivite reaksiyonları: •Anaflaksi •Alerjik astım •Alerjik rinit (hay fever) •Alerjik Egzema •Alerjik Urtiker •Alerjik Konjonktivit •Alerjik Angioödem Tip1 reaksiyonlarda ana sorun alerji. •Başlıca allerjenler; polenler, mantar sporları, hayvan deri tüy ve döküntüleri, mite’lar, bazı besinler, ilaçlar, hormonlar, antiserumlar, •Gıdalar •Böcek sokmaları
133
Çapraz duyarlılık •Alerjik kişiler ana antijene benzer protein içeren diğer yapılarla reaksiyon verebilirler •örnekler; (ana alerjen – çapraz duyarlılık) •Polen – çeşitli gıdalar ( elma, fındık, havuç, kivi, kayısı, şeftali) •akar – kabuklu deniz ürünleri •Lateks – egzotik meyveler (muz, avokado, kivi) •kuştüyü– yumurta beyazı •Kedi tüyü– domuz Özellikle polen alerjisinde çok görüyoruz. Ana alerjeniniz polen ama bazı gıdaları yediğiniz zaman rxn verebiliyorsunuz. Birden gözleriniz kızarabiliyor, ağzınızın içinde huzursuzluk hissedebiliyorsunuz vs ciddi rxn sebep olabiliyor. Klinik bulgular: •Hemen ortaya çıkan reaksiyonlar; agle teması takiben dakikalar içerisinde ortaya çıkar •Geç reaksiyonlar; ilk ortaya çıkan reaksiyonları takiben 24-48 saat sonra tekrar ortaya çıkan reaksiyonlar •Ana semptomlar; kaşıntı-kızarıklık-bronkospazm-ödem-rinit-karın ağrısı Antijenle duyarlı hale geldiyseniz, antijenle karşılaştıktan hemen sonra ortaya çıkar. Ne kadar erken çıkarsa o kadar ciddi ve ağır seyreder reaksiyonlar.
Tanısal testler •İnvivo testler •Deri testleri Prik to prik Deri prik testleri İntradermal testler •Kısa sürede sonuç verir •Pozitif kontrol olarak histamin kullanılır rxn buna göre değerlendirilir •Az da olsa anaflaksi riski vardır özellikle prik to prik testlerde bu riskler daha yüksektir Deri testi→ en çok kullandığımız test Ürünün kendisiyle (prik to prik) veya standart antijenlerle yapabiliyoruz, bunun yanında intradermal testleri de yapıyoruz. Histaminin oluşturduğu kızarıklık ve ödeme göre diğer rxn sınıflandırıyoruz. İnvitro testler •Histamin-Triptaz serumda bakılır mast hücre aktivasyonunun göstergesidir: yüksekse→ ağır reaksiyon riskini gösterir •Alerjen-spesifik IgE •Klinik semp tetikleyen alerjisi bilinen kişilerde yapılır •Deri testi ile anafilaksi riski artmış kişilerde •Ağır cilt reaksiyonu olanlarda •Total IgE •Alerjik kişilerde sıklıkla yüksektir ancak normal ya da düşük olması alerjiyi dışlamaz İn vitro testler→ Hücre aktivasyonu sonrası salgılanan mediyatörleri değerlendiren testlerdir. Alerjen-spesifik ıgE→ antijenler belirgin olduğu için onlara karşı oluşan ıgE tipi antikorları ölçüyoruz. Total ıgE→ basit sivrisinek sokmalarında, enfeksiyonlarda bile yükselebilir. Alerjisi olan kişide yüksek saptarsak hastanın aktivasyonda olduğunu düşünebiliriz. Anaflaktoid reaksiyonlar •Mast hüc IgE olmaksızın da doğrudan aktive edilebilir. •Bu durum anaflaktoid rxn olarak isimlendirilir. •Egzersiz, emosyonel stres,kimyasal maddeler, anaflatoksinler, opiadlar, iyotlu RKM, biyolojik ajanlar
134
Tip II hipersensitivite reaksiyonu (Sitotoksik-Sitolitik Tip) •Hücre yüzey antijenleri veya doku antijenlerine karşı yapılan antikorlar sorumlu hücre veya dokuda harabiyet oluştururlar. •Antijenler genelde endojen, otoimmun hastalıklardan sorumlu reaksiyonlar •Bazen eksojen kimyasallarda (hapten) hc yüzeyine yapışıp Tip II reaksiyonu tetikleyebilir (Molekül Ağırlığı küçük maddeler örnek : penisilin) Hücre yüzeyindeki antijeni tanıyan antikorlar gidip o hücrenin yüzeyine yapışıyor, o hücre aktive oluyor ve o hücreden salgılanan sitokinler veya enzimler de doku harabiyetine yol açıyor. Bu antijenler kişinin kendi antijenleri. •Klinik bulgular, tanısal testler ve tedavi altta yatan hastalığa göre değişir •Hastalığın yayılımı doku tipi ile sınırlıdır •Otoantijenler ve coombs testi tanıda kullanılabilir Hastalığın yayılımı hangi dokuda, hangi hücre yüzeyinde antijen varsa o dokuyla ilişkili oluyor. Yani sis bir rxn olmuyor Alerjen, hüc yüzeyine yapışıyor, hücre yüzeyindeki alerjen veya antijene karşı antikorlar oluşuyor. Bu antikorlar ıgG ya da IgM yapısında yani ıgE yapısında değil.!!!! Bu antijen antikor kompleksleri diğer hücreleri nötrofilleri olaya çekmeye başlıyor. Nötrofillerin o bölgeye göçü (opsonik fagositoz) veya kompleman aktivasyonu veya NK hücreleri akt ederek o hücrenin ölmesini sağlıyor. ıgG antikorları fagositlerin yüzeyindeki Fc reseptörlerine bağlanıyor, bu reseptörlere bağlanınca da bu hücreden salınan lizozomal enzimler hücre hasarına neden oluyor. 1) Konakcı hücrelerin opsonizasyonu (Fcr ve C reseptörleri ile fagositoz) Fab-IgG hc yüzeyindeki epitoplarla birleşir  fagositler Fc-IgG ye bağlanır  Salınan lizozomal enzimler hc hasarına neden olur Nk hücrelerden salgılanan perforin, granzyme gibi enzimler hücreyi parçalıyor, fagosite ediyor. apopitozise de sebep olabiliyor 2)NK lar tarafından ADCC ile olan apopitosis Ab hc yüzeyindeki Aglere bağlanır (Fab-Ab)  NK antikorun Fc kısmına bağlanır (Fc-Ab)  Nklardan enzimler ve kemokinler salınır (perforin, granzyme)  hc parçalanır ve fagosite edilir. Komplemanı da aktive ederek membran atak kompleksi oluşumuna ve hücre lizisine sebep oluyor. Yani o hasarlı hücreyi yok etmek için ne gerekiyorsa vücut onu yapıyor. IgG hc membran ag ile birleşir  klasik kompleman yolağı aktive olur Membran atak komp MAC hücre lizisi
Sorumlu antikorlar g ve m tipi antikorlar. Bi taraftan kompleman aktivasyonuna, bi taraftan fagositer hücrelerin bi taraftan nk ların aktivasyonuna neden olarak o hücrede yıkımı, antikora bağlı hücresel sitotoksisiteyi uyarıyor. Diğer taraftan da endokrin etki yaparak, hücreyi stimüle ederek ya da bloke ederek, hedef hücre fonksiyonunda değişikliğe sebep olabiliyor. komp akt LİZİS opsonizasyon YIKIM NK ADCC stimüle/blok ile hedef hüc fonk değ Klinik Bulgular •Transfüzyon reaksiyonları •Yenidoğanın hemolitik hastalığı •Otoimmun sitopeniler •Hemolitik anemi •Trombositopeni •Nötropeni •Organ spesifik otoimmun hastalıklar •Myasthenia gravis •Pemphigus vulgaris •Hiper akut doku reddi Transfüzyon reaksiyonları •Eritrositler kan grubunu belirleyen antijenler taşırlar. Bunlar, ABO, Rh, Kell, Duffy vs sistemlerine ait antijenlerdir. Yabancı eritrositlerin yüzeyindeki antijenle birleşerek eritrositi lizise uğratır. Plasentadan geçen Ig G tipindeki antikorlar, fetus eritrositleri ile reaksiyona girerek onu yıkıma uğratırlar. Yenidoğan Hemolitik Hastalığı Anne rh-, bebek rh+ ise annenin bebekten geçen antijenlerle uyarılması sonucu ıgG sınıfı antikorlar yapılıyor. Plasentadan geçen tek antikor ıgG sınıfı antikor. Bu antikor da fetüs eritrositleriyle ikinci karşılaşmada reaksiyona girerek eritroblastosis fetalis tablosunun ortaya çıkmasına sebep oluyor. (Anne ilk gebelikte duyarlanıyor) 1. gebelik: Rh(-) anne Rh (+) bebek Anne Sensitize oluyor Ig G Ab ları oluşuyor 2.gebelik: Maternal anti-Rh Abları plasentadan geçerek bebeğin eritrositlerini yıkar
135
3. Otoimmunsitopeniler •Hemolitik anemi •Trombositopeni •Nötropeni Otoimmun Hemolitik Anemi (OIHA): Hasta kendi eritrositlerine karşı antikor üretir. Oluşan antikorlar eritrositi lizise uğratır. Hastada coombs testi pozitiftir. Tip II b: Reseptörleri stimülasyonu veya inhibisyonu yoluyla GRAVES: TSH res karşı ab, antikor TSH gibi etki eder, hormon olmadan ab stimüle eder MYSTANİA GRAVİS: Ach res ab, NT res Tip 3 hipersensitivite reaksiyonu •İmmunkompleks reaksiyonu olarak isimlendirilir glomerulonefritler ve vaskülitler bu gruptan •Klinik bulgular,tanı ve tedavi altta yatan patolojiye göre değişir. •Hastalığın dağılımı sistemik Özellikle vaskülitlerde çok sık. Glomerülonefritlerde, böbrek hasarlarında tip 3 reaksiyonlar söz konusu. Tip 2 de daha çok lokaldi, hangi hücrede varsa onda oluyordu. Tip 3 de ise sistemik çünkü antijen ortamda serbest dolaşırken vücut yabancı olduğu görüp ona antikor oluşturuyor. Antijen- antikor kompleksi oluştuğu zaman (immün kompleks) ağırlaşınca dolaşım içinde serbestçe dolaşmaları zorlaşıyor, kan akımının staza uğradığı herhangi bir yere oturabiliyor. Orda da biriktiği zaman vücut yabancı madde var diyerek komplemanın aktive olmasını sağlıyor. Kompleman gelip antijen ve antikoru vücuttan uzaklaştırmaya çalışıyor. Ama her zaman bunu yapamıyor, bu antijen–antikor ve kompleman sistemi bu organlarda depolanmaya başlıyor ve inflamatuar doku hasarının ortaya çıkmasına sebep oluyor TİP3: Ag-Abdan oluşan immunkompleksler organlarda depolanır Kompleman aktive olur inflamatuar doku hasarı oluşur Antijen- antikor kompleksleri damar duvarında bir çepere çöküyor mesela Henoch-Schönlein’da eritrositlerin ekstravaze olmasına bağlı peteşi, purpura gibi bulgular ortaya çıkıyor. Damar duvarı zedelendiği için eritrositler kolayca dışarı sızabiliyor. Bu böbrek tübüler epitel hücrelerinde de meydana gelebiliyor ve glomerülonefritler ortaya çıkabiliyor.
Lokal→ çocuklarda aşılardan sonra kollarında olan reaksiyonlar, şişlikler •Reaksiyon •Sistemik (serum hastalığı) •Lokal olabilir (arthus reaksiyonu) KLİNİK BULGULAR • Serum Hastalığı • Persistan inf görülen bozukluklar Post Streptokokal GN HBV enfeksiyonunda artrit • Sistemik Otoimmun hastalıklar Systemic Lupus Erythematosus (SLE) Rheumatoid Arthritis • Extrinsic allergic alveolitis (Farmer’s lung) Serum Hastalığı •Bakt ekzotoksinlerin neden olduğu hst tedavi etmek için antiserum verilmesi [tetanus, difteri] • fazla miktarda serum Ab üretimi Immun komplex oluşumu Serum-like hastalıklar: •Enfeksiyonlar,ilaçlar (özellikle SS grubu) •Klinik bulgular •Tetikleyici nedene maruz kalınma sonrası 1-2 hf latent dönem gereklidir Ateş, Deri döküntüsü, Ürtiker, Artralji, lenfadenopati, karın ağrısı, bulantı, kusma bulgular genellikle 1-2 hf içerisinde geriler •Serum hst eskiden bakt ekzotoksinlerin neden olduğu hastalıkları tdv etmek için antiserum verilmesi sonrası ortaya çıkmış. •Klinikte serum benzeri hst grubumuz var bi de, serum hst benzer klinik tablolar ortaya çıkmasına neden oluyor. • Lab. Olarak kompleman düşer. C3-C4 •İdrarda hematüri tarzında rxn görürüz. O yüzden bu hastaların idrarlarını da değerlendirmemiz gerekiyor.
136
2.Arthus RXN: •1903’te Arthus ilk kez tavşanlara at serumu enjeksiyonu yapmış, infiltrasyon, ödem, steril apse ve nekroz meydana geldiği görülmüş ve bu arthus reaksiyonu olarak adlandırılmış. •Lokal subakut Tip III reaksiyon •Bu reaksiyonun oluşması için damar duvarında presipitasyon gösteren antikorlar ve lökositler gereklidir. •Patogenez: intradermal enjekte edilen madde (aşılar) → ab oluşumu-deride antijen antikor kompleksi→ lokal inflamasyon ve muhtemel nekrosis •Rxn genellikle lokal olur •Şişlik kızarıklık hemoraji görülür •Booster dozdan sonra 1-2 saat içerisinde yüzeyel deri nekrozu gözlenir •12-36h içerisinde pik düzeye ulaşır •Semp tedavi yeterlidir •(soğuk uygulama, elevasyon, nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlar) 3.Sistemik otoimmun hastalıklar ●Kişinin kendi Agnine karşı sürekli Ab üretimi vardır. Romatoid Artrit: Otoab (IgM)+IgG IgM-IgG kompleksi Sistemik Lupus Eritamatosiz (SLE): Otoab+Nükleer Ag Immun kompleks Vücut kişinin kendi antikorlarını ıgM tipinde algılıyor. Ve buna karşı ıgG antikorları oluşuyor. Oluşan antikor antijen kompleksleri reaksiyonun ortaya çıkmasına sebep olabiliyor. Otoimmunite •Otoimmun hastalıkların seyrinde, doku antijenine karşı yapılan antikorlarla oluşan immun kompleksler fagositer sistem ile fagosite edilmezse, dokuda birikir (Örn; SLE)
Tip IV hipersensitivite reaksiyonu •Coombs ve Gell 12 saatin üzerinde gelişen bütün aşırı duyarlılık rxn Tip 4 rxn olarak tanımlamışlardır. •Hüc immunitenin rol oynadığı hipersensitivite şeklidir. •Diğer üç rxn farklı olarak bir canlıdan diğerine serumla değil, ancak T-lenfositler aracılığı ile nakledilirler. •Bu tipte, T-lenfositlerin daha önceden bir antijen ile duyarlı hale gelmesi gerekmektedir. •Temelde mononük hüc infiltrasyonu görülür •(T lenfositler, makrofaj ve monositler) •Sitotoksik T hücreleri (Tc): direkt hasara yol açar •T helper hc (Th); Tc, makrofaj ve monositleri aktive eden sitokinleri salgılarlar •Doku yıkımı Özellikle İntrasel mo öldürülmesinde etkili Özellikle ilaç reaksiyonlarında bunlar son derece önemli Gecikmiş tipte hipersensitivite rxn (DTH) M. Tbc gibi intraselüler patojenlere karşı önemli bir defans mekanizmasıdır. Virüsler, mantarlar, kontakt antijenler Kontakt Aşırı Duyarlılık::::: •Alerjenle derinin temas ettiği yerde belirgin rxn oluşur. 48 saat içinde max düzeye ulaşır. •Kontakt aşırı duyarlılıktan şüphe edilen hastalara klinikte “patch testi” yapılabilir. •Şüpheli antijen dilüe ve irritan olmayan kons derinin küçük bir alanına uygulanır, ve 48-72 saat sonra oluşan eritem ve ödem rxn tespit edilir.
137
Tüberkülin tip aşırı duyarlılık reaksiyonu:: •Tbc, lepra ve leishmania tropikadan elde edilen antijenlerle oluşturulan reaksiyondur. •Daha önce aynı antijenle karşılaşmış bireyde antijenle tkr karşılaşma sonrası o bölgede lenfositlerin hakim olduğu MNH infiltrasyonu görülmektedir. 5 TU si tüberkülin solusyonu, deri içine (intrakutan) verilir, 48-72 saat sonra ödem ve eritem değerlendirilir. Reaksiyon gözlenmesi tüberküloz basili ile karşılaştığını gösterir. Granülomatöz tip aşırı duyarlılık::::::: •Bu tip rxn makrofajlar içinde uzun süre kalan mo varlığı ve makrofajların bu mo yok edememesi temel nedendir. •Bu tip rxn örnek “leprada yapılan kveim testinde lepra antijenine karşı oluşan MİTSUDA reaksiyonu” verilebilir.
Tip IV ilaç reaksiyonları:::::: •Lokal ilaç rxn ;ilacın topikal uygulanmasını takiben gelişen alerjik kontakt reaksiyonlar •Makulopap veya morbiliform !!!!!(kızamıkçık benzeri) ilaç döküntüleri •Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekrolisis •DRESS sendromu (drug rash with eosinophilia and systemic symptoms syndrome; ilaç ilişkili hipersensitivite sendromu olarakta bilinir): bir ilaca karşı gelişen gecikmiş tipte rxn (ilaç devam ederken 1-8 hf içerisinde gelişir) Dress sendromu ayırıcı tanı için önemli. Özellikle antiepileptik vs kullanımı öyküde önemli Etyoloji::::::::::: •Allopurinol •Antiepileptikler (lamotrigene, fenitoin,karbamazepin) •Antibiyotikler (özellikle sulfonamidler) Klinik bulgular •Ateş, morbiliform döküntü, yüzde ödem,hepatosplenomegali,LAP Laboratuar bulguları •Eozinofili, trombositopeni,atipik lenfositler •Tedavi; •Sorumlu ilacın kesilmesi •Semptomatik tedavi; kortikosteroidler etkisi tartışmalı olsada kullanılır •Prognoz; ağır olguların %10 u fatal seyreder TİP 1: IgE, solübl antijen, mast hüc akt TİP 2: IgG, hüc/matriks antijen, fagositik hüc TİP 3: IgG, solübl antijen, fcr+ kompleman TİP 4a makrofaj th1 (tdt) TİP 4b eoz th2 (kr astım, kr alerji, makülopap) TİP 4c T hüc ctl (kontakt dermatit, hepatit, makülopo büllöz egzantem) TİP 4d nötrofil t hüc (agep, behçet hst) Tip 1de IgG4 de sorumlu antikor sınıfında sayılıyor son zamanlarda
138
Çocukluk çağında büyüme, sürekli gelişim ve değişim süreci gösteren dinamik bir süreçtir. primer ossif: ana kemikler sekonder ossif: kemiğin ucunda yd’da belirgin değil, karpal, metakarpal ucu •Konsepsiyon ile başlar pubertenin sonunda epifizlerin kapanmasına kadar devam eder. Bu nedenle her çocukta doğumdan itibaren büyüme ve gelişmenin izlenip değerlendirilmesi gerekir. 6 yaşa kadar her çocuk boy kilo takibi yapılmak zorundaa ●Yenidoğan hafta 1 kez ağırlık artışı ●1- 6 aylık sütçocuğu aylık aralarla ●6 ay - 2 yaş 3 ay aralarla (genetik pot %60-70i) ●2-6 yaş 6 ay aralarla ●6 yaş - erişkin yılda bir izlem yapılmalı Kullanılan Başlıca Ölçütler: •Vücut ağırlığı ve artış hızı •Boy uzunluğu ve uzama hızı •Baş çevresi ve artma hızı •Vücut bölümlerinin birbirine oranları -Üst/Alt oranı -Kulaç uzunluğu >2Y AYAKTA (ayaklar bitişik, karşıya bakıyor, oksipitalin çıkıntılı yeri duvara temas eder, holtimg aletiyle ölçülür) <2Y YATARAK (ayak tabanları bitişik, dizler hafif hiperekstansiyonda orantılı/orantısız boy kısalığı) ORANTILI/ORANTISIZ BOY KISALIĞI: kulaç mesafesi=boy (>15y, prepuberte 2-3 cm kısa, erkekte >boy 3-4 cm, kızda=boy, marfan sendromu sistinüri klippel feil send KULAÇ>BOY) oturma yüksekliği ●Büyüme süreci zaman eğrileri ve büyüme hız eğrileri kullanılarak iki ayrı şekilde yapılır. ●Bunun yapılabilmesi için bir çocuğun veya çocuk gruplarının mutlaka belirli aralıklarla izlenerek ölçümlerinin yapılması gereklidir. Prenatal Faktörler ●Genetik ●Hormonal (büyüme) ●Uterus içi Postnatal Faktörler ●Genetik ●Hormonal (büyüme) ●Kronik Hastalıklar ●Çevresel (Nutrisyonel, Psikososyal v.s) postnatal dönem (mini puberte) 25 cm puberte 12 cm %17-20 (pubertal hamlee) seks steroidleri, hızlıca primer ve sek ossif merkezini kapatır, nihai boy kısa erken puberteye giriş toplam 37 cm
POSTNATAL BÜYÜME •ICP (Infancy-Childhood-Puberty) MODELİ –Süt çocukluğu •Beslenme •Tiroid Hormonları –Çocukluk •Tiroid Hormonları •Büyüme Hormonu –Puberte •Tiroid Hormonları •Büyüme Hormonu •Seks Steroidleri Takvim yaşı: ●Çocuğun muayene tarihi ile doğum tarihi arsındaki süre olarak tanımlanır. Kemik Yaşı: ●Sol el-bilek grafisi çekilerek değerlendirilir. ●En sık kullanılan yöntem Greulich-Pyle atlasıdır. MUTLAKA ATLAS GEREKİR Boy Yaşı: ●Hastanın ölçülen boyunun persentil eğrisinde 50 persentile denk gelen yaşı olarak ifade edilir. Hedef Boy: •Büyümeyi etkileyen önemli faktörlerden biri kalıtımdır. •Bir çocuğun boyu 6-12 aylıktan sonra genetik potansiyeline uygun bir persentil değerine yaklaşır •Genellikle 2-4 yaşlarından sonra anne-baba boyu ile çocuğun boyu anlamlı korelasyon gösterir. K= (A+B)-13/2 E= (A+B)+13/2 Boy kısalığının derecesi; standart deviasyon skor(SDS) olarak verilmesi takipte önemlidir. BOY SDS= ölçülen boy-yaş ve cinse göre olması gereken boy/ populasyonun standart deviasyonu BOY KISALIĞI= Yaş ve cinsiyete göre boyun 3 persentil altında (<-2 SDS) olması olarak tanımlanır. Büyüme izleminde normal persentilde ilerlerken 2 persentil düşüşüde patolojiktir (veya 1 SDS kaybı)
139
PATOLOJİK BÜYÜME HIZLARI 0-1 yaş arası <11 cm 1-2 yaş arası <8cm/yıl 2-4 yaş arası <6 cm/yıl 4 yaş-Puberte <4,5 cm/yıl Puberte <5,5 cm/yıl DİSPROPORSİYONE: İskelet displazisi, Rickets PROPORSİYONE: Prenatal (IUGR, dismorf send, kromozom anomalileri) Postnatal (Malnutrisyon Kronik hastalıklar İlaçlar Psikosoyal cücelik Endokrin bozukluklar) Boy Kısalığının Nedenleri: 1) Normal Varyantlar –Ailevi (Genetik) boy kısalığı –Yapısal boy kısalığı ve puberte gecikmesi 2) Nutrisyonel (EN SIKKKK!!!!!!!!!!) 3) Endokrin Hipotiroidi Büyüme Hormon Eksikliği Cushing hastalığı Puberte prekoks (erken puberte) 4) Kromozom anomalileri –Trizomi 21 –Turner Sendromu 5) Dismorfik Sendromlar 6) İskelet Displazileri 7) Metabolik Kemik Hastalıkları (rikets) TY>BY>KY------Hipotiroidi, GH eks •TY>KY>BY------GH eksikliği, hipotiroidi •TY>KY=BY------Konstitüsyonel büyüme ve puberte gecikmesi •TY=KY>BY-----Genetik boy kısalığı HEPSİ NÖKS GRUBU!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! Lineer büyüme: GH> tiroid=androjenler Maturasyon: östrojen> androjen> tiroid GK HER İKİSİNİ DE AZALTIR OLGU 1: Anne 30 yaş SS , 1.61 cm (50-75 p) •Baba 33 yaş SS, 1.66 cm (10p) •Akrabalık var.(Hala dayı çocukları) G1P1: erkek, 11 yaşında G2P2: hastamız G3P3: kız, 6 yaşında (boyu hastadan uzun) 7,5 yaşında, erkek hasta Boy: 106.4cm (<3 p), Boy SDS= -3.03 Ağırlık: 18.2cm (<3 p) Boya göre ağırlık: %103 Baş çevresi: 51.5 cm Takvim Yaş: 7 yaş 5 aylık Boy yaşı: 4 yaş 6ay Kemik yaşı: 3 yaş Genel durumu iyi, infantil yüz görünümü mevcut,burun kökü basık, tiroidi palpe edilmiyor, trunkal obezitesi mevcut. Penis gergin boyu: 2.5 cm (<-2.5 SD) TFT: N •IGF-1: -2 SD ↓ •IGFBP-3: -2 SD ↓ Ön Tanı: Hipotiroidi: Tiroid değerleri normal olması nedeniyle ekarte ettik Büyüme hormon eksikliği : ITT (insülin tolerans testi, şeker düşürülğr ve GH artar mı diye bakılır) testi Zirve BH yanıtı 0,43 ng/mL L-Dopa testi Zirve BH yanıtı 1,3 ng/mL Zirve BH yanıtları <10 ng/ml olması nedeniyle Büyüme hormon eksikliği tanısı aldı erkeklerde östrojenin kaynağı aromatazla dönüşen testesterondur
boy ve ağırlık <3p kr malnutrisyon boya göre ağırlık <90 akut malnut >120 obez Büyüme Hormon Özellikleri: •Türe spesifiktir •Hipofiz asidofil hücrelerde sentez ve depo edilir •Pulsatil salınır ve infant döneminde yüksek olan pikler çocukluk çağında azalır. •Prepuberte ve erişkin dönemlerinde en düşük olan pikler, puberte döneminde en salınım frekansı ve amplitudü artar •Çok kısa yarı ömrü vardır (20 dakika) •Uyku, egzersiz ve hipoglisemide salınımı artar. Stimulasyon Fizyolojik -Uyku -Egzersiz -Fiziki stress -Amino asitler artışı -Glukoz azlığı İnhibisyon Fizyolojik stress -Yağ asidi artışı -Glukoz artışı OLGU 2: Hastanın 2 yaşından bu yana boyunun hiç uzamadığı ve gelişmediği ifade edildi. •Boy kısalığı dışında ek başka bir şikayetinin olmadığı öğrenildi. Anne 25 yaş 157 cm SS ●Baba 26 yaş 182cm SS ●Akrabalık yok ●Ailede önemli hastalık yok ●G1P1 Ağırlık:11,5 kg (3-10p) Boy: 83 cm (<3p) Boy SDS: -1,82 Boya göre ağırlık: % 104 •TY:2 yaş 9 aylık •BY: 20 aylık •KY: 12 aylık TY>BY>KY TFT: ●serbest T4: 0,44 ng/dl (0,8-1,5) ●TSH: >75 uIU/ml(0,35 5,5 uIU/ml) Tiroid USG: tiroid bezi görüntülenemedi Tiroid sintigrafisi: lingular tiroid ile uyumlu Tiroid Hormonları postnatal büyümeye katkıları en fazla olan hormonlardır. Etkileri: •Büyüme hormon salınımını artırır •Büyüme kıkırdağına direkt etkisi mevcuttur Hipotiroidizmde: •Spontan büyüme hormon salınımı azalır. •Büyüme hormon uyarı testlerine yetersiz yanıt alınır.
140
Primer Hipotiroidizm 2.Santral Hipotiroidizm (Sekonder veya Tersiyer) •Dünyadaki en sık nedeni iyod eksikliğidir, •İyot eksikliği dışındaki vakaların büyük çoğunluğu sporadiktir. •%2-15’inde genetik zemindeki defekte bağlı gelişmektedir •Çevresel faktörler (Endokrin bozucular) (agonist veya antogonist etki) Doğumsal Hipotiroidizm Klinik Bulgular: •Uzamış sarılık % 65 ●Hipotonisite, letarji % 40 ●Kaba yüz görünümü % 40 ●Hipotermi % 40 ●Makroglossi % 35 ●Umblikal herni %32 ●Kaba sesle ağlama ●Kabızlık ●Batın distansiyonu Ön ve arka fontanel genişliği (normal doğan infantların % 3’nde arka fontanel 0.5 cm büyüktür.). ●Kardiak üfürüm, bradikardi, perikardial efüzyon ●Takipte büyüme ve gelişme geri kalır, diş gelişimi gecikir ●Tanı konur konmaz tedavi edilmelidir, ●Tedaviye en ideal başlama <2 hafta ●Tedavide, L-Tiroksin 10-15 ug/kg/gün tek doz ●Sabah aç karna beslenmeden 30 dakika önce alınmalı
Konstitusyonel Büyüme ve Puberte Gecikmesi: ●Biyolojik olgunlaşma temposunda görülen fizyolojik bir yavaşlamadır. ●Puberte sıklıkla gecikmiştir ●Ailede benzer öykü vardır (%50-75) ●E>K ●KY daima geridir (2-4 yıl) Büyüme Temposu •3-6 aylardan sonra büyüme yavaşlar, •2-3 yaş arası alt persentile ulaşır •Puberteye kadar büyüme eğrisine parelel uzama gösterir. •Final boyları genelde hedef boy ile uyumludur GENETİK BOY KISALIĞI ●Poligenetik bir geçiş gösterir ●Ailede kısa boylu bireyler vardır. ●Doğum kiloları ve doğum boyları normaldir. ●Boya göre ağırlıkları normaldir ●KY’ı TY’ına uygundur (TY=KY>BY) ●Hipokondroplazi ile sık karışır. Büyüme Temposu •3-6 aylardan sonra büyüme yavaşlar, •2-3 yaş arası alt persentile ulaşır •Puberteye zamanında girmelerine rağmen nihai boyları kısadır (hedef boylarına ulaşırlar ama zaten hedef boy da kısa)
141
Nutrisyonel Boy Kısalığı Boy kısalıkların en sık nedenidir •Özellikle süt çocukluğunda ve adölesan dönem nutrisyonel ihtiyacın en yüksek olduğu dönem olması nedeniyle bu dönemde boy kısalığı daha aşikardır •Kr.Malnutrisyonda boy kısalığının diğer bir nedeni de büyüme hormonuna karşı gelişen dirençtir. •IGF-1 düzeyleri sıklıkla düşüktür. •Büyüme geriliği sadece enerji ve protein alım kısıtlılığına bağımlı değildir, çinko, demir, B ve A vitamin eksikliklerinde de görülebilir. İskelet Displazisi (Akondroplazi, Hipokondroplazi) ●Disproporsiyone boy kısalığının en sık nedenleri arasındadır ●OD, olguların çoğu sporadik ●İskelet yapısının gelişimsel defekti söz konusudur ●Tüm olgularda etyoloji saptanamamaktadır ●Ağır formlarında büyüme geriliği hayatın ilk yıllarında ort çıkar ●Tek gen mutasyonu %0,2-10 İskelet Displazilerinin ağır formlarında büyüme geriliği hayatın ilk yıllarında ortaya çıkar •Hipokondroplazide büyüme puberteye kadar normal olabilir ancak pubertal büyüme hamlesinin az olması ile pubertal dönemde büyüme geriliği ortaya çıkar. •İskelet displazilerinin büyük çoğunluğunda büyüme hamlesi azalmıştır.
TURNER SENDROMU Görülme sıklığı 1/4000 •Kromozom yapısı sıklıkla (%50-60) 45,X •Puberte gecikmiştir •Boyları kısadır. Boy kısalığı ile gelen kız çocuklarında mutlaka ekarte edilmesi gereklidir.!!!!!!!!!! DİYABETES MELLİTUS •Kronik kötü metabolik kontrol önemli ölçüde büyüme geriliği yapar. •Mauriac Sendromu: ●DM ●Hepatomegali ●Ağır boy kısalığı •Büyüme geriliğinin nedeni: –Kalori kaybı –Kronik asidoz CUSHİNG SENDROMU (GLUKOKORTİKOİD FAZLALIĞI) ●Boy kısalığı ●Trunkal obesite ●Azalmış kas kitlesi ●Ciltte strialar ●Cilt atrofisi ●Kolay berelenme ●Osteoporoz PSÖDOHİPOPARATİROİDİZM: •PTH’ya hedef doku yanıtsızlığı vardır. •Kronik hipokalsemi ve hiperfosfatemi olur. •Büyüme geriliği başvuruda sıklıkla vardır. • Gs protein aktivitesinde azalma saptanmıştır •TRH, TSH, gonadotropin,glukagon gibi hormonlara doku yanıtsızlığı da görülebilir. •Obesite,yuvarlak yüz, mental gerilik, kısa metakarplar diğer önemli bulgulardır. Erken Puberte (Periferik veya Santral): •Androjenler hem GH sekresyonunu güçlendirirler hem de IGF-1 üretimini direkt yolla artırırlar. •Östojenin GH sekresyonunu artırıcı etkisi daha fazladır. •Klinikte bu etkiler PUBERTE PREKOKS ve KONJENİTAL ADRENAL HİPERPLAZİ’de gözlenir. •Somatik büyüme hızlanır ve final boy kısa kalır. •Seks steroidi fazlalığı •Disproporsiyone iskelet maturasyonu!!!!! •Prematüre epifizyal füzyona yol açar.!!!!!!!
142
Kemik Tümörleri • Çocuklarda kemik lezyonlarının yarısı malign olup, diğer yarısı benign veya neoplazi dışı lezyonlardır. • Malign; • Osteosarkom • Ewing sarkom • kondrosarkom • undiferansiye pleomorfik sarkom • izole kemik lenfoması • metastatik tümörler • Benign; • osteoid osteom • osteoblastom • enkondrom • kondromiksoid fibrom • hemanjiomlar • Neoplazi dışı; • fibröz displazi • fibröz kortikal defekt • anevrizmal kemik kisti • miyozitis ossifikans, soliter kemik kisti • Osteomiyelit • Langerhans (malign gibi seyredebilir) hücreli histiyositoz ve dev hücreli tümörler ara grubu (intermed) oluşturur. • Malign kemik tm tüm kanserler içinde çocukluk çağı döneminde 6., ergen ve genç erişkinlerde ise 3. sıklıkta görülür. • Çocukluk çağı kanserlerinin %4-6’sını malign kemik tümörleri oluşturur. ÇOCUKLUK ÇAĞI TM: (SIKLIK SIRASI) 1) lösemi 2) lenfoma 3) SSS tm 4) Nb 5) wilms tm 6) kemik tm
OSTEOSARKOM • Çocuklarda en sık görülen birincil kemik tm • Primitif mezenkimal hücre kökenli malign kemik tm • Erkeklerde (E/K: 1.6/1) ve siyahîlerde daha sıktır. • Pik insidans hızlı büyümenin olduğu ikinci dekattadır (kızlarda 13 yaş, erkeklerde 15-17 yaş).*Puberte • Beş yaşın altında nadirdir. • Erişkinde yaşam boyu görülebilir • Tm %80’i eks ve distal femur, prox tibia ve prox humerus gibi hızlı büyüyen kemikler • Hastalar sıklıkla uzun boyludur. • Genellikle nedenini belirlemek zordur. •cPaget hastalığı ve fibröz displazi gibi önceden var olan kemik patolojisi ile ilişkili tümörlerin %25’den fazla olduğu erişkin dönem osteosarkomun tersine, pediatrik osteosarkomların çoğu normal kemiklerde ortaya çıkar. • İkincil osteosarkom için en tipik etiyolojik faktör RADYASYON • Ailesel retinoblastom (LOH mekanizması) ile ilişkili EN SIK görülen SEKONDER TM osteosarkomdur ve RT alanında veya dışında gelişebilir. • TP53 mut ile karakterize Li-Fraumeni send ve REC-helikaz ilişkili olan Rothmund-Thomson send, Werner ve Bloom send osteosarkom daha sıktır !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! ***Li fraumeni, Rothmund Thomson, Werner, Bloom OS SIKKKKKK ETYOLOJİ Büyüme: • Kemiğin hızlı büyüme dönemlerinde malign transform daha ­fazla • Olgular uzun boylu, kızlarda peak daha erken!! • Femur gibi hızlı büyüyen metafizlerden başlar.!!! Genetik: • Bazı olgularda RB gen mut, bazılarında p53 mut • Bilat. RBL’da risk 400 kat ­artmış Çevresel: • Radyasyon (RT sahasında %3, Bilat. RBL’da %12) Travma: • Öyküde travma KANITLI DEĞİLLLLLL
143
Primer Yerleşim Bölgeleri • En sık femur distal, tibia prox metafizi (1.EN SIK) • Humerus, fibula (2.) • Yassı kemiklerde nadir. • Uzun kemik metafizleri • En sık diz çevresi Klinik Bulgular • Semp spesifik değildir. • AĞRI EN SIK!! görülen başlangıç yakınmasıdır ve hastaların %90’ında bulunur. • başlangıçta aralıklı olabilir fakat zamanla devamlı ve şiddetli hale gelir. • Birçok hasta yakınmalarının başlangıcını travma ile ilişkilendirir ama etiyolojik olarak zedelenmenin etkisi açık değildir.!! • Ele gelen şişlik (hastaların yarısında) + hiperemi • Hareket kısıtlılığı • Patolojik kırık (hastaların %8’inde) görülebilir. • Artrit (eklem aralığına uzanırsa)!!! • Sistemik bulgu çok nadir. • Multifokal başlangıç çok nadir. • Tanı anında metastaz %20!! (SK %20!!!) • En sık AKC met.!! • Daha az oranda kemik ve yumuşak doku metastazı LAB VE GÖRÜNTÜLEME • Lab genellikle sonuç vermez. • Artmış LDH (%30) ve alkalen fosfataz (%40-50) düzeyleri görülebilir. • DG daha çok metafizlerde, epifize, diafize veya laterale doğru uzanan sklerotik lezyonlar (%45 olguda), yumuşak doku genişlemesi, ışınsal tarzda kalsifiye alanlar, korteks büt boz, periostun parçalanması veya elevasyonu, Codman üçgeni gibi malign kemik tümörlerine özgü bulgular saptanır.!!!!!!!!!! • Litik lezyonlar daha nadirdir (olguların %30’unda). • Patolojik kırık görülebilir. • Birincil tümör bölgesi MRG ile değerlendirilmelidir. • Met taramaları için toraks BT ve kemik sintigrafisi yapılmalıdır. Bölgesel veya met hastalık olduğu belirlenir. • Tanı histopatolojik inceleme ile konur. Biyopsi (iğne veya açık biyopsi) daha sonra yapılacak olan cerrahi eksizyon alanı içinde kalacak şekilde, deneyimli kişilerce yapılmalıdır (BX YAPACAK KİŞİ CERRAH OLMALI!!!!)
PATOLOJİ • Osteosarkom neop hüc tarafından OSTEOİD ÜRETİMİ ile karakterize ve bunun histopatolojik görülmesi ile tanı konan malign bir tümördür. • Osteoid üretimi az veya çok olabilir. • Dünya Sağlık Örgütü tarafından konvansiyonel EN SIK (tüm osteosarkomların %70-80’ ini oluşturur ve osteoblastik, kondroblastik ve fibroblastik olarak alt gruplara ayrılır), telenjiektatik, küçük hücreli, düşük dereceli santral, sekonder, parosteal, periosteal ve yüksek dereceli yüzeyel olarak sınıflandırılmıştır!! Hematoksilen eozin boyası (osteoid üretimi pembe boyayla gösterilir) EVRELEME • Tanı anında %80 mikromet hst nedeniyle pek kullanılmıyor. • Çoğunluğu yüksek dereceli. • Metastatik ve non-metastatik ayrımı önemli (BT İLE GÖSTERİLİR, HASTALAR GENELDE BÖYLE AYRILIR) TNM EVRELEME VAR VE KULLANMIYORUZ TEDAVİ (RT YOKKK KT+CERRAHİ!!!!!!!!!!!!) • 1970’lerde sadece cerrahi ile %10-15 • Bugün sistemik KT+cerrahi ile %60-75 • Pre-op KT (bxden sonra) + Cerrahi + post-op KT EN ETKİLİ AJANLAR • Metotreksat • Doksorubisin • Sisplatin • Ifosfamid Pre-op (Neoadj) KT: Metotreksat (yüksek doz), adriamisin, sisplatin, ifosfamid ve etoposid EN SIK kullanılan kemoterapi ilaçlarıdır. Cerrahi öncesi KT verilmesinin yararları: • Mikromet veya metastatik hst kontrolü • Lokal tm küçültmek • Eks koruyucu cerrahiyi mümkün kılmak • Tmde canlı hüc oranın saptanması, dolayısı ile tdv yanıtının değerlendirilebilmesidir (KT sonrası nekroz oranı minimal veya <%90 ise kötü prognozludur). Buna göre tedavi değişikliği yapılır CERRAHİ • Amputasyon: En az 6-7 cmlik emniyet sınırı ile yapılır. • Eks koruyucu cerrahi: Belirli kriterleri sağlayan tmde Radyoterapi Osteosarkom radyorezistandır, tedavide yok denecek kadar sınırlıdır. (çok hipoksik bir tmdür, RT etkili olabilmesi için tm hipoksik olmaması gerekir)!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! Met olmayan hst yaşam oranı %60-70 iken, metastatik hastalarda %20’nin altındadır
144
EWING SARKOM TÜMÖR AİLESİ • Küçük yuvarlak MAVİ hücrelerden oluşan ve malign osteoid üretiminden YOKSUN birincil kemik tümörü Nb, ewing sarkomu, NHL, wilms tm, RMS • Osteosarkomdan sonra kemiğin 2. sıklıkla görülen malign tm • Pik yaş 10-15 y, %80’i <20 y • <5y ve >30y de nadir. • E/K: 1.5/1 • Yıllık insidans < 20 yaşta 2.9/milyon • RT-PCR ve FISH yöntemleri ile kromozom 11 ve 22 arasında karşılıklı translok t(11;22)(q24;q12) ve füzyon ürünü EWSR1-FLI1 olguların %80-95’inde, t(21;22)(q22;q12) ve füzyon ürünü EWSR1- ERG ise olguların %5-10’unda gösterilebilir. • Bunlar hüc yüzeyi sialoglikoproteini CD99’un (MIC-2) aşırı eksp ile koreledir!!! AYIRICI TANISIDIR • Yumuşak dokuda da gelişebilir. • “Ewing Sarkom” DSÖ tarafından kullanılan resmi terimdir ve kemiğin Ewing sarkomu, iskelet dışı Ewing sarkom, göğüs duvarının Askin tm (ewing pNET), periferal nöroepitelyoma olarak da bilinen periferal primitif nöroektodermal tümörü içine alır. • Eskiden “Ewing sarkom ailesi tümörleri” olarak adlandırılmaktaydı. Kemiğin 2.SIKLIKLA görülen malign tümörüdür. • Etiyolojisi belli değildir. • Ailesel yatkınlık ve dış etkenlerin rolü gösterilememiştir !!!!!!!!! (OSTEOSARKOMDA AİLESEL YATKINLIK VARDI) NÖRAL FARKLILAŞMA Ewing Tümör Ailesi Klasik Ewing Sarkomu : YOK • Az dif küçük yuvarlak hücreli tm. • IHK ile nöral marker – Atipik ES: • Bir miktar nöral diferansiyasyon +, • Bir nöral marker + pPNET : (Periferik Primitif nöroektodermal tm) VAR • Nöral differansiyasyon ++, • İki veya daha fazla nöral marker ++
Ewing Sarkomu osteosarkom metafizde • %53 ekstremite !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! • %47 santral axis • Hem uzun, hem yassı kemikleri tutar Uzun kemikte diafizde yerleşir . (OSTEOSARKOM METAFİZDE) • Gövdenin yassı kemiklerini osteosarkoma oranla daha sık tutar. (OSTEOSARKOM YASSI KEMİKLERİ TUTMAZ!!!!!!!) %85 kemik%15 yd %23 göğüs duvarı %23 pelvis Klinik Bulgular • Ağrı %85 • Lokal şişlik %60 • Ateş %30 • Parapleji %2 • Patolojik kırık %5 • Nekroz ve tm içine kanama sık lokal ısı artımı, yumuşak doku şişliği ile osteomyeliti taklit edebilir. SİSTEMİK BULGU OLABİLİR (OS’da daha az) • Ağrı, şişlik ve hareket kıs sık görülür. Semp hatalı olarak kemik büyümesi veya spor yaralanması gibi travmalara bağlanabilir. • Yakınmalar hf veya aylar sürebilir. • Hastaların üçte ikisinden fazlasında bölgesel hassasiyet görülmesi tendinit, eklem enflam veya osteomiyelit tanıları almasına yol açabilir. • Göğüs duvarı tmde solunum zorluğu, paraspinal tmde ise kord basısı bulguları saptanabilir. • Tanı anında hst %20-30’u met olup bu hst ateş ve kilo kaybı gibi sis bulgular beklenir. ewing radyosensitif!!! osteosarkom radyorezistan!!! Pelvik, presakral kitle Glob vezikale + Bilateral Hidroüreteronefroz ASKİN TM sıkışmazzzz (sert, solid tm) %50 venöz MALFORM SIKIŞIR Göğüs duvarı Ewing sarkomu (Askin tm, vertebra korpusunda metastaz, patolojik kırık) met ewing tm etkin bir tdv yokkkk (PET BT) (cerrahi uygulanamadığında uygun dozda RT verirsen güzel lokal kontrol olur)
145
Tanısal Yaklaşım/Primer Tm Kemik grafisi • Sınırları belirgin olmayan YAMA tarzında destrüksiyon • SOĞAN ZARI görünümünde periost RXN, • Değişik oranda yumuşak doku kompanenti BT, MRG Metastatik Yayılım • %20-25 hasta tanıda görülebilen metastazla gelir. •AC met •Kemik met •Kİ met AKC MET COİN LEZYONLARI!!!!!!!!!! PATOLOJİK TANI • Rutin histopatolojik inceleme • Özel boyalar: • Periodic acid-Schiff (PAS) ve diastase ile %90 olguda glikojen + • İmmunhistokimya: • MIC-2 %98 oranında + bir yüzey p-glikoproteni (CD99) !!! !!!!!!! !!!!!!!!! • NSE, S100, kromagranin A ve B, sekretogranin (nöral belirleyiciler) Sitogenetik ve moleküler GENETİK: • Ewing sarkoma tm ailesi için yüksek oranda spesifik bir kromozomal translokasyon var : t(11;22) (q24;q12) ve füzyon ürünü EWSR1-FLI1 histopatolojik ES tanısı alan olguların %85-90’ında. (EN SIK) t(21;22)(q22;q12) ve füzyon ürünü EWSR1-ERG ise olguların %5-10’unda gösterilebilir. Bunlar hücre yüzeyi sialoglikoproteini CD99’un (MIC-2) aşırı ekspresyonu ile koreledir Ekstraosseöz Ewing Sarkomu • Gövdeyi sık tutar. • Tanı ve tdv yaklaşımı ES’da olduğu gibi ancak lenfatik yayılım riski daha yüksek.!! • Tanıda %15 met hastalık • En sık akc metastazı yapar. Ewing Sarkom Ayırıcı Tanısı • Osteomyelit (nekroz ve tm içine kanama, ısı artışı, yd şişliği) • Diğer Küçük Yuvarlak Hücreli tümörler: (• Rabdomyosarkom • Nöroblastoma • Küçük hücreli osteosarkom • Lenfoma )
TEDAVİ • Mikromet yok etmek ve primer tm küçültmek amaçlı uygulanan sitoredüktif KT, cerrahi ve/veya RT ile lokal tedavi ardından adjuvan KT standart tdv yaklaşımıdır. • Vinkristin, doksorubisin, aktinomisin-D, ifosfamid, siklofosfamid ve etoposit EN SIK kullanılan ilaçlardır. • Cerrahi uygulanamayan veya cerrahi sonrası makroskopik kalıntı bulunan hastalarda 55-60 Gy, cerrahi sınırda mikroskopik tümör varlığında ise 45-55 Gy radyoterapi verilmektedir. • Cerrahi sınır güvenli olan hastalarda RT’ye gerek yoktur ama bazı merkezlerde çıkarılan tm nekroz oranı düşük ise RT önerilmektedir. • Diğer sarkomlarda olduğu gibi tdv süresi yaklaşık bir yıldır. • Akc met olan olgularda myeloablatif KT sonrası otolog kök hücre naklinin standart KT’ye üstünlüğünü araştıran çalışmalar (Kİ nakli NBL veya ES ama bunda faydası tam gösterilemedi) Pre-op KT+ Cerrahi/RT+ Post-op KT •Ifosfamid •Etoposid •Vinkristin •Adriamisin •Aktinomisin D Sistemik Tedavi: Kemoterapi • Mikromet veya met hast. kontrol eder. • Lokal tm küçültür böylece cerrahi ve/veya RT daha sınırlı bir alana uygulanır. Lokal Tedavi: Cerrahi/RT • Cerrahinin türü, tm’ün yerleşim yeri ve tm yaygınlığı ile ilişkili • Lokal fibula, talus, kalkaneus gibi tut bu kemik çıkarılır, eks işlevi bozulmaz. • Geniş emniyet marjı ile tm çıkarılabilecekse, eks koruyucu cerrahi yapılabilir • Pelvis en sorunlu bölge • Cerrahi tam çıkarılamıyan tümöre RT!!!! PROGNOZ • Büyük tm hacmi, aksiyal/pelvik yerleşimli tm, kemoterapiye az yanıt alınması, 18 yaşından büyük hastalar ve tanıda met hastalık kötü prognostik özelliklerdir. Bu hastalarda sağkalım oranı %30’un altında iken, diğer hastalarda yaklaşık %75’tir. • Hastalıksız sağ kalım oranları : • Yaygın metastatik hastalık < % 15 • Lokalize hastalık % 60-70
146
Özet-Ewing sarkom • Ewing sarkomu, iskelet dışı Ewing sarkom, göğüs duvarının Askin tümörü, periferal primitif nöroektodermal tm aynı hastalık grubundadır. “Ewing sarkom” tanımı bunların hepsini kapsar. • t(11;22)(q24;q12) ve füzyon ürünü EWSR1-FLI1 olguların %80-95’inde bulunur. Tanıda kritik önemi olan CD99’un (MIC-2) aşırı ekspresyonu ile koreledir. • Özellikle yüksek ateş olan hastalarda osteomyelit ile karıştırılmamalıdır. • Radyolojik olarak litik lezyon oluşturan benign lezyonlardan, diğer primer malign kemik tümörlerinden ve met tümörlerden ayırt edilmelidir. • Tedavide mikromet yok etmek ve primer tm küçültmek amaçlı uygulanan kemoterapi, cerrahi ve/veya radyoterapi standart yaklaşımdır. • Yüksek riskli veya met hastalarda sağkalım oranı %30’un altında iken, diğerlerinde %75’tir
Özet-Osteosarkom • Osteosarkom çocuk ve adolesan yaş grubunda EN SIK görülen kemik tümörüdür. • Pik insidans hızlı büyümenin olduğu ikinci dekattadır ve hastalar sıklıkla uzun boyludur. • Etyolojide radyasyon önemlidir. Ailesel retinoblastom hastalarında osteosarkom gelişme riski fazladır. • Li-Fraumeni, Rothmund-Thomson, Werner ve Bloom sendromlarında osteosarkom riski daha fazladır. • Ağrı, en sık görülen başlangıç yakınmasıdır. Hareket kısıtlılığı ve patolojik kırıklar görülebilir. • Osteoid üretimi ile karakterizedir. Fibrosarkom ve kondrosarkomda ayırt edilmelidir. • Birincil tümör ekstremite koruyucu cerrahi veya amputasyon ile tedavi edilir. Yüksek doz metotreksat tdv, mikromet hastalığı kontrol etmek ve tedavi yanıtı hakkında fikir edinmek için preoperatif olarak kullanılır • Tanı anında uzak met bulunmayan ve metotreksata iyi yanıt veren hastalarda sağkalım oranları %60-70 iken, diğer hastalarda %20’yi geçmez.
147
OTOİNFLAMATUAR HASTALIKLAR sitokinlerin uyarımıyla ortak belirti ve bulgular ort çıkıyor (ateş, tkr, döküntü, eklem bulguları, bazı sis tut) ORTAK!! İnflamazom: ekzojen pat, toksin alarm sis res TLR (toll like res) sitoplazmik çoklu pro kompleksi, ortak amaç proinf “kaspaz”ların akt (1-12) inflamazom tetiklendiğinde inflamatuar sitokinler yoluyla hücreyi savunur ve karşı atağı koordine eder (IL1a, IL1b, IL6, TNF) aynı zamanda hüc akt rol oynayan diğer yokakları da akt ederler (NFKB, apoptozis) HER İNFLAMAZOM kendine ÖZEL ama ortak yapı var, NLR (nod like reseptör) NLRP3!!! bunlar otoinflamatuar panel çalışılan hastalarda bakılıyor PİROPİTOZİS!!!: ateşin de ort çıkmasına neden olan inflamatuar artıkların olduğu ölüm IL1B kriyoglobulinopati: cochlea etkilenir, işitme kaybı akdeniz ateşi: seröz zar tut amiloidozis: en çok böb etkiler ÇOĞUNLUKLA IL1 üzerinden, IL-1,6 ve TNFa etkileşir enflamasyon varsa kronik hal alır IL1B termoreg merkezde ateşe neden olur, eklemlerde arteite neden olur ve deri döküntüsü TALAMUSA gider ateş CRP lökosit trombosit artışı artralji IL17: ankilozan spondilit IL23: psöriazis
Oİ veya enf neden yokken kendiliğinden ort çıkan, çoğunluğu HEREDİTER (PFAPA HARİÇ), tkr ateş döküntü serozal inflamasyon (peritonit, plörit, perikardit, menenjit) ve eklem tut ile karakterize bir grup hastalık doğal bağ sis primer disfonk (IL1B, TNFa gibi inf sitokin ve res disreg) başlangıçta virüs olabilir ama sonra virüs olmadan da devam eder <10y ort çıkar EN ÖNEMLİ HÜC PNL HEREDİTER PERİYODİK ATEŞ SEND AAA TRAPS (tnf res ilişkiki periyodik ateş send) HIDS/MVK (hiper IgD send/mevalonat kinaz yet) CAPS (kriyopirin ilişkili send) kriyoglobülinopatiler (nomid: yd’da ort çıkan multisis inf hst, çok ender ve kronik) (soğuk ürtikeri) ( muckle wells send) piyojenik lezyonlarla giden el ayak vücutta yaygın püsküler lezyonlarla gider pannikülit/lipodistrofi ile giden yağ d atrofi ve enf ile gider PATOGENEZE GÖRE SINIFLAMA!!!!!!!!!!!! IL1B protein katlanma (traps) NFKB (blau) IL36 (dıtra) proteozom (candle) fmf ve traps ortak tdv IL1B durdurmak TRAPS ailesel hibernian ateş, irlanda, iskoçya OD (12p13), atak süresi uzun (>7g) (FMF ise 3 gün hastalığıdır!!!!!!!!!!!!!!) ateş, karın ağrısı, artralji, myalji yer değiştiren eritematöz döküntü BİLAT KONJUKTİVİT, PERİORB ÖDEM amiloidoz %25 akut faz yanıtı+ artrit NADİR gövdede veya kavşak kaslarda AĞRI, sertlik prox’tan distale yayılımmmm MRG: cilt, ciltaltı ödem, FASİİT+ atak sırasında steroidlere yanıt İYİ ANTİTNF VE ANTİIL1 YANITIIIIII tkr perikardit yapabilir, FMF değilse fasiit görüldüyse tanı koy T2de beyaz görünüm (MRG): ödem enflamasyon TRAPS OD DİKEY GEÇİŞ FMF OR YATAY GEÇİŞ
148
MEVALONAT KİNAZ YETMEZLİĞİ (HIDS) OR (12q24) MVK, hollanda periyodik ateşi atak süresi 3-7 gün sıklığı 1/2-8 hf ateş, serozit, artralji/ARTRİT (simetrik, poli, oligo), ishal, döküntü (makülopap, peteşi, purpura) KANLI İSHAL (GİS BULGULARI ön planda!!!!!!) ama çok nadir bilat servikal LAP, amiloidoz 2 olgu! simvastatin, etanercept mevalonik asidi 5-PM çeviren MVK eksikliği!!! total yetmezlik: nöromotor gelişim boz, yürüyemeyen, atipik yüz, idrarda mevalonik asit atılımı FAZLAAAA olan met hst parsiyel yetmezlik: biriken maddeler, hücreye stres yükler, tkr karın ağrısı, ateş, eklem bulguları ve döküntü KRİYOPİRİNOPATİLER (CAPS) aynı genin farklı noktalarında mut kriyopini kodlayan NLRP3 genindeki mut sonucu, inflamazomun kaspaz1 enzimini aşırı akt etmesi ve IL-1 aşırı üretilmesi 3 alt tipi var: ateş, ürtiker tipi döküntüden büyüme gelişme geriliği, işitme kaybı ve amiloidoza kadar uzanan geniş bir yelpazede bulgular vermekte NFKB gelen uyarıyı çoğaltır. CAPS: familyal soğuk ürtikeri, (soğukta indüklenen deri döküntüsü, artralji, konjuktivittttt) eklem ağrısı, 36-48s geçtikten sonra spn geçer) muckle wells send, (tkr ürtiker, nöral sağırlık, %25 AA amiloidoz) CINCA/NOMID (kr infantil nörolojik kutanöz ve artiküler sendrom, neonatal onset multisistem inflamatuar hst) (kr menenjit, sağırlık, görsel vs zihinsel hasar, boy kısalığı, dizlerde yıkıcı artrit bebeklikteki semp şiddetli yorgunluk myalji deri döküntüsü gözlerde ve eklemlde inflamasyon BİYOPSİDE MAST HÜC GÖRÜLMEZZZZ
FCAS OD (CIAS 1q44, kriyopirin) genel soğuk uyarısı, atak süresi 1-72 s makülopap döküntü (perivasküler PMN yani mast hüc ve degranül yokkkkk) ateş, artralji, konjuktivit amiloidoz nadir steroid antihis cvp yokkkkk ortak özellik: ürtiker tipi döküntü MUCKLE WELLS SEND (MWS) OD, CIAS 1q44, kriyopirin, kuzey avrupa atak süresi 1-2 gün ısı değişikliği atakları tetikleyebilir ateş, ürtiker bnz döküntü karın ağrısı, konjuktivit progresif SENSÖRİNÖRAL DUYMA KAYBI %70 FMF’ten farkı otopsi: corti organı ve vestibüler duyusal epitel kaybı, koklear sinir atrofisi amiloidoz %20-25 KOLŞİSİN, steroid IL1 inh CINCA/NOMID yd başlar ve EN CİDDİ SEYREDEN neonatal RAŞ, nörolojik hst, artrit PATELLA HİPERTROFİSİ ve kartilaj büyümesi körlük ve sağırlık da görülebilirr FASİAL DİSMORFİ hemen hemen kesin antiIL1 tdv ***dismorfik görüntü, optik atrofi, nötrofilik dermatoz, patella hipertrofisi, nonspe döküntü SSS ETKİLENMESİ ENDERDİR
149
PFAPA SENDROMU nedeni bilinmiyo, <5 yaş, periyodik, 3-5 gün dürer (FMF daha kısa) ateş, AFTÖZ stomatit, farenjit, servikal LAP (boğaz çevresi daha çok etkilenir) ateş öncesi halsizlik, iştahsızlık, huzursuzluk gibi bazı prodromal bulguları vardır ateş tipik olarak hızla yükselir ve daima 38.5-39 C düzeyinde!!!!! (kanıksanmış ateş) FMF MUT YOKKK, anne babada aynı öykü, fmf gibi küçük çocuklarda!!!!!!!!!!! ***periyodik, farenjit, aftöz stomatit, servikal adenit poliserözit YOK 7-8Y bulguları kaybolur ayda bir tekrarlar, STREP TESTİ NEGATİF FMF gibi monogenik değil FMF gibi periyodik FMFten daha uzun sürer FMFde aft görülmez genetik+epigenetik mekanizmalar NLRP3 inflamazomu: tonsiller lenfoid doku tarafından uyarılmasıyla daha lokalize periyodik ateş, ağızda aftlar, bembeyaz kıpkırmızı boğaz, <5 yaş altı çoğunlukla (B streptokokun görüldüğü yaşlar değil) **** PFAPA KLİNİK: ateş+farenjit+servikal LAP SERÖZİT HEMEN HEMEN HİÇ YOKKK TONSİLLEKTOMİ %80 ETKİLİ BULUNMUŞ servikal adenopati streptokok enf daha çok 5-15 yaş streptokoksik boğaz gibi membranöz tonsilit, ağızda aftöz lezyonlar ayda bir tekrarlar, 4-5 gün iştah azalması, kilo alma sorunu PFAPA TANI KRİTERLERİ: ateş 3-6 gün (aftöz stomatit, servikal adenit, farenjit en az birisi) ataklar arası normal büyüme gelişme normal 3-8 hf arayla tekrar periyodik PFAPA TEDAVİ VE PROGNOZ uzun süreli izlemde birçok olguda prognoz iyi amiloidoz eşlik ETMEZ en etkin tdv ateşli dönemde PREDNİSOLON 1-2 mg/kg/g dozunda, günde 1-2 doz uygulanması birçok olgu steroid tdv DRAMATİK yanıt verir ve hızla düzelir (TEK DOZ STEROİD) tdv tonsillektomi uyg gerekebilir (steroidle sıklaşan ataklar, yüksek remisyon oranı) >3y tonsilektomi düşünülür!! KOLŞİSİN TEDAVİSİ DE ÖNERİLEBİLİRRRR
AİLESEL AKDENİZ ATEŞİ doğu akdenize özgü, kardeşlik hastalığı herediter periyodik ateş send, arasında en eski tanımlanan ve EN SIK görülen, özellikle sefardik yahudi, türk, arap, ermenilerde ortaya çıkan hastalıkkkkk !!!!!!!!! diğerleri: italyan, yunan, kıbrıslı rum, ispanyol aile içi evlilikten dolayı doğuda daha fazla taşıyıcı da olsa klinik bulgu olabilirrrr uzun dönemde amiloidoz, böb etkilenmesi sorumlu genin 16. kromomun kısa kolunda olduğunun bildirilmesi MEFV geninin tanımlanması fenotip, genotip çalışmaları 10. ekzon, pürin proteini IL1B konvertaz, NFKB aktivasyonu FMF yersinia pestise karşı koruyucu, M694V, B726A mut önemli tipik otozomal mendelian kalıtımla gitmez, taşıyıcılar da hasta olabiliyor (epigenetik faktörler var) taşıyıcıysa bile şikayeti varsa tdv edilir!!! (epigenetik faktörler de var) DNA met, enfeksiyon, duyarlı psikolojik yapı, stres, menstruasyon atakları FMF ataklarını provoke ediyor seröz, splenomegali, artrit, artralji 2 vaskülit sık görülür:::::: 1) henoch schönlein purpurası !!!!!! 2) poliarteritis nodosa !!!!!! karın ağrısı 1-2 gün perikardit 15 dk mutasyonlu pürin, IL1Byı etkiliyor, NFKByi etkiliyor IL1in salgılanmasıyla atak karın ağrısı, ateş, eklem bulguları AMİLOİDOZ RİSKİ TAŞIYANLARRRRRR:!!!!!!!!!!! homozigot M694V SAA1 a/a erkekkkk ailede amiloidoz anamnezi artrit ataklarıııı
150
FMF TANI: MUTASYON ANALİZİ tanıyı destekler ama epigenetik de var homozigot veya bileşik heterozigot için: duyarlılık %64-78 yüksek riskli toplumlarda taşıyıcılık oranı ÇOK YÜKSEK (1/5!!!!!) hastalıklı kontrollü çalışmalar yetersiz 3 gün süren karın ağrısı tekrarlıyor AFP artışı (ataklarda) (CRP, SAA, fibrinojen) KLİNİK KESİNSE GENETİĞE BAKMA TDV KOLŞİSİN KLİNİK OLASIYSA GEN VARSA (+/+) KOLŞİSİN OLASI VE HETEROZİGOTSA KR ARTRİT VE AAA TANISI İZLEM ve KOLŞİSİN TEST TEDAVİSİİİİİ KLİNİK YOK AMA GENETİK +/+ ise PREKLİNİK AAA, aile anamnezi, kolşisin (fenotip3) proteinüri (fenotip2) PÜRİN PROTEİNİ KLİNİK YOK AMA GENETİK +/- ise TAŞIYICI
FMF ARTRİTİ erizipel benzeri eritem akuttur çoğunlukla rekürren akut skrotum (peritonun bir parçası) uzamış febril myalji (ör: 40C ateş, kolunu oynatamama, CK normal, ESH 80, CRP 100) rekürren ateş atakları tanı: klinik bulguları olan bir hastada MEFV mut homozigot veya bileşik heterozigot olarak bulunması AAA tanısını destekler AAA tanısı günümüzde hala KLİNİK verilere dayanmakta (klinik bulgular, AFP yanıtı, kolşisin yanıtı, mut analizi) ANKARA KRİTERLERİ: ateş, karın ağrısı, göğüs ağrısı, artrit, ailede FMF öyküsü en az 2 ölçüt MEFV ANALİZİ İSTENECEK DURUMLAR::: tekrarlayan ateş açıklanamayan yüksek CRP tanısal kriterleri karşılıyorsa (3 gün ateş) PFAPA düşündüren bulgular yoksa !!erizipel benzeri eritem olabilir ataklar sırasında eksüdatif farinjit yoksa oral ülser, psöriazis, yağ d enf gibi ender görülen bulgular yoksa ekzon 2-10 toplam 9 mut taranır
151
YUMUŞAK DOKU SARKOMLARI VE RABDOMİYOSARKOM abse ve solid tm ayrımı için USG yapılmalı ÇOCUKTA: RMS<20y!! %41, DFSP %8 (dermatofibrosarkoma protuberans), sinovyal sarkoma %7 ERİŞKİN>20y: kaposi sarkom %27, leiomyosarkom %13, malign fibroz histiositom %10 çocukta yarısı RMS tüm yd sarkomlarının %50sinden fazlasını rms oluşturur RMS (solid tm) Kİ’ ne gitmedikçe hemogram bulgusu vermez • Çocuklarda en sık görülen yumuşak doku tümörü.....Rabdomyosarkoma • İkinci en sık görülen yumuşak doku sarkomu... sinovyal sarkom • Bir yaş altı en sık yumuşak doku sarkomu.....fibrosarkom • Rabdomyosarkomanın en sık görüldüğü yer... Baş boyun bölgesi • Rabdomyosarkomanın 2. en sık görüldüğü yer.....Genitoüriner • Orbita yerleşimli rabdomiyosarkomda tipik klinik bulgu... proptozis • Küçük kız çocuklarında genital yerleşimli rabdomiyosarkom... Sarkoma botrydei • Rabdomyosarkomanın en sık tipi... Embriyoner • Rabdomyosarkoma kötü prognoz tipi... Alveoler tip (PAX-FOXO1 füzyon ekspresyonu) • Rabdomiyosarkom en sık metastaz... Akciğer RABDOMYOSARKOM • Kas dokusuna farklılaşacak immatür mezenşimal hücrelerden köken alır • Çocukta NB %8-10ve Wilms %6 tm. den sonra en sık görülen ekstrakraniyal solid tm. %4 • yıllık insidans ≤20 yaşta 4.3 olgu/ milyon • İki yaş grubunda sık: • ≤ 5 yaşta (~ 2/3 olgu) • Adolesanda (~ 1/3 olgu) • E/K : 1.5 çocukluk çağı kanserleri %25-30 Lösemi Lenfoma %20 sss tm %8-12 Nöroblastom %6 wilms tm %4-5 Rabdomyosarkom • Sıklıkla sporadik • Bazen genetik predispozisyon var (ALTTA BU HASTALIKLAR YATIYOR OLABİLİR) Li-Fraumeni Sendromu (p53 mut) NFM tip 1 (en sık beyin tm görülür) Beckwith Wiedemann (organomeg, hemihiperplazi, overgrowth send olur en sık wilms görülür)
RMS Yerleşim Yeri !!!!!!!!!!!! • Baş boyun* % 40 (Orbit, Parameningeal, Non-parameningeal) • Genitoüriner sis %20 • Ekstremite %20 (Eks kökenli RMS amputasyon ihtimali vardır!) • Diğer %20 • Histopat olarak alveolar (ARMS, %20-30) ve embriyonal (çoğuuu) (ERMS, %70-80) olarak ikiye ayrılır. • Bu iki grup aynı zamanda farklı klinik fenotip ile ilişkilidir. • ARMS daha çok büyük çocuklarda eks ve aksiyel kas gruplarında görülür. Prognozu daha kötüdür. • ERMS ise daha küçük çocukların baş, boyun ve genitoüriner bölgelerinde yerleşir ve daha iyi seyirlidir KÜÇÜK MAVİ HÜC TM: NB, ES, NHL, wilms, RMS !!!!!!!!!! • Çizgili kas farklılaşması az olması nedeniyle histopat tanı genellikle zordur. • Nöroblastom, Ewing sarkom ve Hodgkin dışı lenfoma gibi az dif hüc topluluğu olan “küçük yuvarlak mavi hücreli tümörler” grubunda. • Miyojenik farklılaşmayı gösterebilmek için MYOD!!!!!!!!, myogenin, desmin, miyoglobin ve iskelet kasına özel aktin gibi İHK ayıraçlar kullanılır. *** bu boyaları tutmasına göre küçük mavi hüc tm grubundan ayrılıyor FISH veya RT-PCR yöntemi ile PAX3-FOXO1 veya PAX7-FOXO1 yeniden düzenlenmesinin saptanması ARMS için spesifik genetik anomaliler olup RMS tanısını sağlama alır. • Vajen, uterus, mesane ve nazof. gibi boşluklu organlarda, üzüm salkımı şeklinde uzanan botroid tip RMS ve genellikle paratestiküler bölgede yerleşen, düz kası andıran yapıdaki iğsi hücreli RMS, EMRS’nin alt gruplarındandır.
152
Histopatolojik Tip/ Prognoz İlişkisi::::: 1. Botroid ve İğsi hücreli RMS: İyi prognozlu (Embriyoner RMS varyantları) Botroid histoloji vajen, nasofarinks gibi boşluklarda daha sıktır. 2. Embriyonel RMS: Orta prognozlu 3. Alveoler RMS: Kötü prognozlu!!! 4. Andiferansiye RMS: Kötü prognozlu!!! RMS KLİNİK BULGULAR: • Yeni tanı hst %15-25’inde uzak met vardır ve bunların yarısında tek bölge tut bulunur (en sık bir veya daha fazla pulmoner metastaz). • Daha nadir olarak Kİ (%20-30), kemik (%10-15) met ve birincil bölgeye göre LN tut (%40) saptanır. • Tipik belirti, bulgu ve yayılım özellikleri primer tm bölgesine göre değişir. • Tm %35-40’ı baş-boyun bölgesi (orbita, parameningeal ve diğer), %25 genitoüriner (mesane/prostat, vajina/uterus, paratestiküler), %20’si eks ve yaklaşık %10’u gövde ve nadir bölgelerde yerleşir A) BAŞ BOYUN Parameningeal RMS (EN SIKKKKK) • Periferik fasial paralizi • İletim tipi işitme kaybı • Otit, mastoidit, sinuzit (geçmeyen tkr) • Epistaksis • Kranium içine uzanarak MIB ve KİBAS bulguları Nonparameningeal • Scalp, yüz, yanak mukozası, orofarinks, larinks, boyunda kitle Orbit • Ptozis, ekzoftalmus, kemozis, oftalmopleji enfeksiyon gibi görünen kitlelerin malign olma olasılığı vardır yumuşak LAP nekrozu gösteriyor olabilir • Tüm RMS’ların yaklaşık %40’ı bu bölgede. • Bunların yarısı: nazal kavite, paranazal sinüsler, ptergopalatin/ infratemporal fossa, nazofarenks ve orta kulak bölgelerini içeren, sıklıkla kafa tabanı olarak adlandırılan parameningeal yerleşimlidir. !!!!!!!!!!!!!! • Kalan olguların da yarısı: orbita ve konjunktiva, diğer yarısı ise parameningeal ve orbita dışı bölgelerden (skalp, yüz, yanak mukozası, orofarenks, larenks ve boyun) köken almaktadır. NONPARAMEN • Ekzoftalmus, oftalmopleji, nazal, aural, sinüzal konjesyon ve/veya tıkanıklığı, kraniyal sinir tut, başağrısı, kusma, HT görülebilir.
B) GENİTOÜRİNER • En sık mesane ve prostat yerleşimlidir. (tdv zorrr, solid tm hepsine lokal tdv) • Mesane tm intraluminal büyüme eğiliminde. • Hematüri, üriner tıkanıklık görülebilir. Prostat tm büyük pelvik kitle oluştururlar ve üriner tıkanıklık, konstipasyona yol açabilir. • Paratestiküler tm genellikle prepubertal veya postpubertal erkeklerde, ağrısız, tek taraflı skrotal veya inguinal şişlik oluşturur. (çocuk hst söylemez) • Retroperitoneal LN yayılımı <10 yaş altı hastalarda nadirken, büyüklerde %50’nin üstündedir. (>10y bu bölgelerde LN diseksiyonu yapılır) • Genitoüriner yerleşimli tm alveolar histoloji oldukça nadirdir. C) DİĞER • Ekstremite • Gövde • Torask, retroperitoneum ve pelvis :: Primer tm ait kitle Kitlenin oluşturduğu çevre doku basısı bulguları Vital damarlara /sinirlere bası-invazyon ile oluşan bulgular • Ekstremite RMS’ları etkilenen vücut kısmının ŞİŞLİĞİ ile karakterizedir. Genellikle ağrısız olsa da bazen hassasiyet ve kızarıklık bulunabilir. Olguların %50-75’i ARMS’dir!!!!!! (GÜSTE NADİRDİ) Metastaz • En sık AKC metastazı yapar. • Primer bölge lenf nodları • Kemik, kemik iliği önce bx> tanı> kesitsel görüntüleme ve evreleme> neoadj KT> gecikmiş cerrahi> KT, RT
153
TANI/ EVRELEME • Tm dokusunun histopat değ ile olur. • Tm boyutlarını, çevre dokulara uzanım veya invazyonu saptamak için BT ve/veya MRG gereklidir. • Met araştırmasında toraks BT, kemik sintigrafisi, kemik iliği aspirasyonu/biyopsisi ve parameningeal tmde BOS’un sitolojik incelemesi gereklidir. • Konvansiyonel tetkiklerin belirleyemediği bölgesel lenf nodları, uzak met, kemik ve Kİ tut göstermede PET/BT ümit vericidir. tanı biyopsiyle konur tdv süresi 1 yıl • “Intergroup Rhabdomyosarcoma Study (IRS)” olarak bilinen ABD kaynaklı çalışmalara göre evreleme ve klinik gruplama • Sitogenetik çalışmalar tanıyı destekler Embriyonel RMS’da 11p15’de LOH Alveoler RMS: t(2; 13) Ayırıcı tanı ÖNEMLİİİİİ !!!! (bx ve İHK ile) • Travma • Sistit • Benign tm.ler: Lipom, rabdomyom, nörofibrom • Malign tümörler: Diğer yumuşak doku sarkomları Non-Hodgkin lenfoma Nöroblastom Ewing sarkomu Langerhans hücreli histiositoz Lösemi (kloroma) ÇOĞU ORTA RİSK HASTA grup 3 sadece biyopsi en çokk iyi olumlu bölge: orbita, baş boyun, güs kötü olumsuz bölge: mesane prostat, eks, kranyal, diğerleri, parameningeal dışı baş boyun Grup 1: Tam eksizyon. Mikroskopik ve gross rezidü yok Grup 2: Mikroskopik kalıntılı hastalık 2a: Mikroskopik olarak cerrahi sınır (+) 2b: Cerrahi sınır (-), lenf nodu tutulumu+ ancak hepsi çıkarılmış 2c: Uzak lenf nodu tutulumu (+) Grup 3: Gross kalınıtılı hastalık Sadece biyopsi yapılanlar veya tam olmayan eksizyon (çoğu zaten tam çıkarılamaz RMS) Grup 4: Uzak met Evre 1: Olumlu bölgeler: Orbita, yüzeyel baş-boyun, bilier sistem, paratestis, vajina ÖNEMLİİİİİİİİİİİİİİİİ Evre 2: Olumsuz bölgeler, tümör çapı≤5cm, nodlar (-) veya bilinmiyor. Olumlu bölgeler dışında olan herhangi bir bölge Evre 3: Olumsuz bölgeler, tm çapı>5cm, nodlar (+) Evre 4: Uzak metastaz
met >>> yüksek risk <%30 SK alveolar>> orta risk %50-70 SK grup3, olumsuz bölge >> orta risk grup 3 olumlu bölge> düşük risk grup 1,2 embriyonel> düşük risk %70-85 SK TEDAVİ • Cerrahi, RT ve KT yöntemlerinin hepsi tedavide kullanılır. • Cerrahi tedavide amaç tm tam olarak çıkarılmasıdır ancak KT kullanılmadığı eski yıllarda tm tam çıkarılsa bile yaşam oranı %8’in altında kalmıştır. (tm ampute etsen bile dolaşımda mikromet hst olduğu için KT vermezsen tm geri gelir, RT büyümeyi engelleme ve sekonder tm açısından riskli) • Tm tam olarak çıkarılması mümkün değilse (tam çıkarımı mümkün olmayan / işlevsel bir bozukluk /ciddi kozmetik bozukluk yaratacak tm.lerde), kitlenin küçültülmesine yönelik cerrahinin (debulking) faydası bulunamamıştır. • Bu durumda bx yapılmasının ardından sistemik KT ile tm küçültülmesi ve makro/mikro met kontrol altına alınması sağlandıktan sonra cerrahi eksizyon uygulanır. bulking tm: kitlesel tm • Bölgesel kontrol sağlanması için çok küçük bir hst grubu dışında hemen her hastaya radyoterapi verilir. (TM ÇIKARILDIKTAN SONRA, RT VERİLMEZSE NÜKS EDER) • KT protokolleri genellikle vinkristin, aktinomisin-D, siklofosfamid, adriamisin, ifosfamid, etoposid ilaçlarını içerir ve yaklaşık bir yıl sürer 1 yıllık tdv: sistemik KT+ cerrahi+ RT
154
PROGNOZ • Diğer tüm faktörler aynı olsa bile, sağkalım ARMS’de ERMS’den kötüdür. • Yerleşim yeri histolojiden bağımsız olarak prognozu etkiler. • Orbita, yüzeyel baş boyun, bilier sistem, vajen ve paratestis dışındaki bölgelerin hepsi olumsuz prognostik özelliktedir. !!!!!!!!! SINAV • Klinik evre ve gruplama başta olmak üzere, tm yerleşim yeri, boyutu ve histolojik tipi, hastanın yaşı, met ve bölgesel lenf bezi tutulumuna göre risk grupları belirlenir. • Olaysız SK oranları düşük risk grubunda %70’in üzerinde, hastaların büyük kısmının bulunduğu orta risk grubunda %50-70, yüksek risk grubunda ise %30’un altındadır 5y sk: • % 30 (tanıda met hastalık) en kötü • % 80-90 (tam çıkarılabilen lokalize hastalık) en iyi RMS ÖZETTT • RMS çocukluk çağı ve adolesan dönemde EN SIK görülen YUMUŞAK DOKU sarkomudur • Yumuşak dokulara ait diğer malign ve benign nedenler ayırıcı tanıda yer alır • Küçük yuvarlak mavi hücreli tm grubundandır • Tanıda MYOD, myogenin, desmin, miyoglobin ve iskelet kası özel aktin gibi immünohistokimyasal ayıraçlar kullanılır • Histopat olarak alveolar (ARMS) ve embriyonal (ERMS) olarak ikiye ayrılır. • ARMS büyük çocuklarda ekstremite ve aksiyel kas gruplarında görülür. Prognozu daha kötüdür • ERMS ise daha küçük çocukların baş, boyun ve genitoüriner bölgelerinde yerleşir. Daha iyi seyirlidir • PAX3-FOXO1 veya PAX7-FOXO1 yeniden düzenlenmesi ARMS için spesifik genetik anomalilerdir • Tdv cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi yöntemlerinin hepsi kullanılır • Sağkalım oranları, bölgesel, çıkarılabilir ve olumlu histolojik öz tm %90 iken, metastatik hastalarda %20’yi geçmez
Rabdomiyosarkom Dışı Yumuşak Doku Sarkomları (Non rabdo sarkomlar) • <15 yaş altı çocuklardaki kanserlerin %3-4’ünü, 15-19 yaş arasında ise %6’sını oluşturur. Erişkinliğe kaydıkça görülme sıklığı artar. • Ortanca tanı yaşı 13 yaş olup, infantil fibrosarkom ve rabdoid tümör küçük yaşta, sıklığı artar • sinovyal sarkom ve malign periferik sinir kılıfı tümörü (MPNST) ise ergenlik döneminde daha sık görülür. • Sinoviyal sarkoma, malign fibröz histiyositoma, malign periferik sinir kılıfı tümörleri (MPNST) ve fibrosarkom SIKKKK hemanjiosarkom, hemanjioperisitoma, epiteloid sarkom ve alveoler yumuşak doku sarkomu daha nadir görülürler • Erişkinlerde sık rastlanan leiomiyosarkom ve liposarkom çocuklarda nadirdir. • En sık alt ekstremiteler, gövde ve retroperitoneal bölgede yerleşir. • Met olmayan hst tedavisinde cerrahi eksizyon ilk tercihtir • Cerrahi sonrası güvenli sınır sağlanamayan tüm olgularda RT gereklidir • Cerrahi sınırın tümörsüz olduğu düşük der tmde RT endikasyonu olmadığı gibi, 5 cm’den küçük yüksek der tmde de RT verilmemesi yönünde görüşler vardır • Metastatik hastalar ve/veya metastaz riskinin yüksek olduğu tm ve tümörün tam olarak çıkarılamayacağı hastalarda RMS için etkin olan KT ilaçları uygulanır HER HASTAYA FARKLI TDV VERİLİR EN ÖNEMLİ TDV CERRAHİ
155
SSS ENFEKSİYONLARI ayeş+purpura/peteşi= meningokok men 20 cc/kg SF IV+ penisilin/3k SS cilt, ciltaltı nekrozu DİK amputasyon AKUT BAKT MENENJİT leptomeninkslerin inflamatuar hst inflamasyon araknoid, subaraknoid mesafedeki BOS Hib aşı öncesi en sık etyolojik neden H. inf pnömokok aşısı sonrası s pneu sıklığında %55-60 azalmaaa 2.aydan itibaren Hib ve pnömokok rutin aşıdır meningokok özeldir rutin değil YAŞA GÖRE ETKİLENME neonatal: GBS, e coli, listeria 1-3 ay: GBS, hinf, spneu, nmen 3 ay-3 yaş: spneu, nmen, GBS, hinf 3 yaş-10 yaş: spneu,nmen,hinf 10 yaş-18 yaş: spneu, nmen PREDİSPOZAN FAKTÖRLER!! Hib/meningokokal men hst ile yakın temas son 1 HAFTA geçirilmiş enf (resp, otit) penetran kafa travması otore/rinore (kulak ve burundan BOS gelmesi) şant operasyonu/kohlear implant cerrahisi anatomik defektler immunsup splenik disfonk
KLİNİK BULGULAR KLASİK: ateş %94+ kusma %82+ ense sertliği %77 (öz büyük çocuklarda) bilinç değ: irritabl, letarji %78 uykuya meyil %7 … %15 … kernig: supin poz kalça eklemi fleksiyondayken diz ekleminde fleksiyon 135 dereceyi geçmez veya diğer diz ekleminde de fleksiyon meydana gelir brudzinski: supin poz boynun pasif fleksiyonuyla alt eks fleksiyon hareketi meydana gelir ÖYKÜ hst gelişim seyri, men inf bulguları, nöbet, predispozan faktörlerin varlığı, aşılama öyküsü (Hib, pnömokok, meningokok aşılarının tümünün yapılmış olması LP endikasyonunu ortadan kaldırmazzz) ab kullanımı (hst seyrini etkilemezzz çünkü oraldir ama BOS bulgularını ve kültür sonuçlarını etkileyebilir) LAB TETKİKLERİ!! hemogram biyokimya kan kültürü (%50 hst pozitif, ab alımı yoksa %80-90, özellikle h.inf) lomber ponksiyon lateral dekübit poz fleksiyona gelmiş hastada L3-L4; L4-L5 intervertebral aralığından L2de omurilik sonlanır felç riskiii
156
BOS İNCELEMELERİ bos protein ve glukoz bos direkt bakı (eritrosit, lökosit, parçalı yüzdesi) bos gram boyama bos kültürü… … LP KONTRENDİKASYONLARI!! KVS instabilite KİBAS papil ödem solunum sıkıntısı kanama diyatezi cilt enfeksiyonu ***kan kültürü alınıp ampirik ab başlanır, bos almamıza bu hastalarda gerek yok BOS bulguları: pleositoz (PNL hakimiyeti) >1000 wbc normalde ise >3 ay >6 wbc 1-3 ay >9 wbc travmatik LP, düzeltilmiş wbc sayımı (1000 rbc için 1 wbc) protein yüksekliği 100-500 glukoz düşüklüğü bos glukoz/ kan glu oranı <0.6 gram boyamada mo saptanması: negatif olması tanıyı ekarte ETTİRMEZ spneu (gram + diplokok) %90 nmen (gram - kok) %80 gr negatif basil %50 listeria (gram + basil) %33 kültürde üreme saptanması: ab kullanmayan hst %97 oral ab kullanan %67 iv ab kullanan %56 CRP (ciddi enf açısından güvenli DEĞİL) PCT (>0.5 bakt viral ayrımında önemli) TNF, IL1, IL10 varlığı MENENJİT LEHİNE!!
GÖRÜNTÜLEME !!!!!! Koma, şant varlığı, hidrosefali öyküsü, SSS travma ya da cerrahi öyküsü, papil ödem, fokal nörolojik bulgu varlığı (kranyal sinir, dtr, işitme kaybı vs) KOMPLİKASYONLAR!! nöbet KİBAS serebral ödem uygunsuz ADH salınımı, hiponatremi iskemi enfekte subdural efüzyon sepsis, DIC dissemine hst (artrit H İNF, perikardit) UZUN DÖNEM SEKEL %15-30 işitme kaybı %5-30 parankimal hasar %5-20 öğrenme boz %5-10 serebral palsi kortikal körlük serebral herniasyon %3-20 hidrosefali TEDAVİİİİİİİİİ hemen ampirik tdv başla IV görüntüleme nedeniyle LP geciken vakalarda kan kültürü alındıktan sonra ampirik ab başlanmalı 3k ss+vankomisin!!!!!!! (s pneu %20-25 penisilin ve ss direnci, h inf penisilin direnci, n men sıklıkla penisilin duyarlı nadiren dirençli suşlar!!!!!, listeria ss direnci ama Ampisilin duyarlııı) 0-3 ay ampisilin (50-100 mg/kg 6-8 saat)+sefotaksim (100 mg/kg 8 saat) dda vankomisin (15 mg/kg 8-24 saat)+seftazidim 3 ay-50 yaş seftriakson/sefotaksim ilaca dirençli s pneu seftriakson+vanko beyin cerrahisi, BOS şant, kafa travması (MRSA, psödomonas) seftazidim+ nafsilin/flukloksasin+ vanko
157
TEDAVİ SÜRESİ s pneu 10-14 gün n men 5-7 gün h inf 7-10 gün LP TEKRARI!!! yd, gram negatif basil menenjiti, BL dirençli s pneu menenjiti tdv sonrası bos 24-48 saatte steril hale gelir (dirençli olmayan mo) DEKSAMETAZON KULLANIMI!!!! Hib’e bağlı akut bakt menenjit >6 hf çocuklar 0.15 mg/kg 6 saat arayla 2 gün ateşi düşürür, BOS proteinini ve laktatı daha çok düşürür, kalıcı odituar sinir hasarı daha azzzzz!!! ***ab’den 1-2 saat önce verilirse MAX ETKİ nonbakt etkisiz KORUNMA VE PROFLAKSİ n. men: TÜM 1 HF İÇİ TEMASLI KİŞİLERE rifampin 2x10 mg/kg max 600 mg 2 GÜN PO seftriakson <15y 125 mg tek doz IM >15y 250 mg tek doz IM 4 valanlı aşı (>2y tüm riskli hastalar: splenektomi, kompleman defekti) h. inf tip B: temaslı İMS (lösemi, nefrotik sendrom…) ve <2y kişilerrrrr rifampin 1x20 mg/kg max 600 mg 4 GÜN PO aşılama önemli s pneu’da da aşılama önemli VİRAL ENSEFALİTLERRRRRRRRRR meningeal irritasyon bulguları+ateş NÖROLOJİK DİSFONK YOKK bos’ta pleositoz, gram boyama, kültür NEGATİFFFF >%80-90 ENTEROVİRUSLAR (RNA virusu, 80den fazla serotip, coxsackievirus ve echovirus hafif kendini sınırlayan veya sekel ölüm, yaz sonbahar) HSV (uçuk, temporal lob tut kanama, işitme kaybı, nöbet TEDAVİ GEREKTİREN TEK ETKEN) HSV1: şiddetli, sporadik nekrotizan ensefalit, fokal tutupum, tdv almayanlarda %70 koma, ölüm HSV2: doğum esnasında anneden bebeğe geçerse diffüz ve ağır cinsel aktif genital herpes daha hafif ve geçiciiiii VZV: su çiçeği ile zamansal ilişki, EN SIK SEREBELLAR ATAKSİ, spinal veya kranyal sinir kökleri ganglionlarında latent kalır, herpes zoster ve hafif meningoensefalit kabakulak: aşının yaygın olmadığı yerlerde, hafif, 8. kraniyal sinir tutulumuna bağlı sağırlık CMV: konjenital, immunsup EBV HHV6 İNFLUENZA
VİRAL ENSEFALİT PATOGENEZ virüslerin doğrudan invazyonu (nöronal hasar) viral antijenlere karşı doku konak cevabı (demyelinizasyon, vasküler-perivasküler yıkım) KLİNİK şiddeti, meningeal ve parankimal tut derecesine göre akut başlangıçlı 2 gün süren febril dönem ateş, bulantı, kusma, baş ağrısı, fotofobi, fonofobi infantlarda irritabilite, letarji adolesanlarda retrobulber ağrı fokal nörolojik bulgular stupor, kona egzantemlerrrr (SSS bulgularıyla birlikte) - ekovirus, coxsackievirus, VZV, kızamık-kızamıkçık TANI: klinik bos: hüc sayısı<500, >%50 MNH, protein <80-100, glukoz normal eeg: diffüz yavaş dalga akt!! MR BT: beyin parankiminde şişme!! FOKAL BULGULARIN VARLIĞINDA HSV TEDAVİ HSV: asiklovir diğer: semptomatik KORUNMA aşılama: polio, kkk, su çiçeği, influenza kuduz için evcil hayvan aşılaması vektörlerin ilaçlamayla kontrolü
158
BEYİN ABSESİ çocukluk çağında nadir (neonatal ve 4-7y döneminde göreceli daha sık) klinik: ateş, baş ağrısı, kusma, bilinçte azalma, konfüzyon, yeni ort çıkan nöbet, hemiparezi, disfaji, ense sertliği, papil ödem (menenjitte nadir) tanı: MR/BT, LP KONTRENDİKEEE (yer kaplayan oluşumdur, yaparsan beyin herniye olur)
BEYİN ABSESİ PREDİSPOZAN DURUMLAR !! ennn sık sinüzit/ otit konj kalp hst (öz siyanotik olanlar) nörocerrahi penetran kafa travması immunsup kr akc hst BEYİN ABSESİ ETYOLOJİ: streptokok, stafilokok gr negatif aerob rodlar, anaerobik bakteriler (peptostreptokok, b fragilis) yd döneminde proteus ve citrobac ASIL TEDAVİSİ CERRAHİ DRENAJDIR (iğne asp, eksizyon) cerrahi yapılamıyorsa medikal tdv (4-8hf) vanko+seftri+metron serebrit fazında, multipl abse, kritik lokalizasyon ***BT/MR ile medikal tdv yanıtı değerlendirilmeli mort %4-12 KÖTÜ PROGNOZ!!!!!! <1 yaş multipl abse immunsup
159
HEPATOBLASTOM Kc kaynaklı emb tümör. (-blastom) • Çocukluk çağı kc tm 2/3’si malign tm. !! Çocuklarda en sık görülen primer Karaciğer tümörüdür. (%43) ve hcc (%23). Bu tm içinde EN SIK görülenler hepatoblastoma Nöroblastom, Willms, germ hücreli tümör => Kc metastazından saptanabilirler. Hamartom => Benign !! Gen yatkınlıkları emb tm için genellikle ortaktır. => Genetik sendrom ya da hastalıklar da Kc tümörüyle gelebilir. Çocukluk çağındaki tm heredite bulmak daha zor. Çocuklarda benign grupta EN SIK karşılaşılan grup hemanjiyomlardır. Daha çok süt çocukluğu zamanı görülür. HCC adolesana doğru artar. Çocukta gelişmesi için altta bir neden yatmalıdır. Hepatit vb. safra yollarını tutan RMS • %80’i ilk 3 yaşta tanı alır. • Erkek/kız oranı 1.7/1 • Çoğu sporadik => Nedensiz (bazı genetik hastalıklar daha sık) • Çeşitli doğumsal anomaliler ve bazı genetik sendromlarla ilişkili olarak da görülür. Hemihipertrofi Beckwith Wiedemann FAP overgrowth boz •Düşük doğum ağırlıklı çocuklarda daha sık !!! IVF bebeklerde çocukluk çağı tm daha sık görülüyor => nedeni saptanamamış (kohort çalışması gerekli) Organların aşırı büyümesi ile giden send hepatoblastom için bir neden olabilir. Biz bu çocukları 3 ay ara ile USG, idrar analizi, FM ile takip ederiz. Bu çocuklarda hepatoblastom, wilms, nöroblastom gibi birçok tm yatkınlık söz konusudur. Sıklıkla ASEMP • karında kitlenin ele gelmesi veya karında şişlik => Tombul bebek olarak sevilir, karınları büyük • Nadiren tm içine RÜPTÜR ve KANAMA büyüyen kitle , ciddi anemi, akut batın tablosu
TANI VE EVRELENDİRME USG=> Kesitsel görüntüleme (MRI)=>muayene=> kan analizi • Tam kan sayımı anemi ve trombositoz gösterebilir. !!MR radyasyon vermediğinden ve yumuşak dokuyu daha iyi görüntülediğinden daha üstündür • Karaciğer enzimleri %15-30 hst ılımlı yüksek bulunabilir • Hastaların ~ %90’ında serum alfafetoprotein (AFP) düzeyi yüksektir • AFP yaşamın ilk 6-8 ayındaki yd’da özellikle de prematürelerde fizyolojik olarak yüksektir!! Hepatoblastom, Germ Hücreli Tümör=> Tm markerlarına bakılır. !!! AFPnin prognozda önemi var. => AFP normal (<100), hepatoblastom tanısı olan bir hst prognoz DAHA KÖTÜ (%7 ihtimalle bu olay olur) MR çok daha duyarlı bir görüntüleme yöntemidir. AKC MET çok sever. Toraksa önce BT çekilir, abdomene önce USG ardından MR çekilir. İlk 8 aydaki bebekleri AFP açısından değerlendirirken özel skalalar kullanırız. Çünkü onlarda zaten fizyolojik olarak AFP yüksekliği var.!! Primer tm ve met tanımlanmasında ve vasküler tutulumun belirlenmesinde : • USG • BT=> Radyasyon var • BT anjiografi • MRG=> Radyasyonsuz !!!Hepatoblastom, Akciğer met sever. TANIIIIIIII • Kc tm kesin tanısı tümörden alınan bir biyopsi ile mümkün. !! Kapalı biyopsi: Kamera eşliğinde, iğnesiz • 6 ay ile 3 Y arasında serum AFP değeri yüksekliği ve radyolojik olarak bilat KC tut yapan malign tm ile uyumlu bulgu durumunda Bx yapılmadan da HB tanısı konabilir. => Doku tanısı olmadan RT başlanabilir. Olguların %95inde anormal yüksek 8 aydan sonra AFP düzeyi erişkinle eşit düzeydedir. 6 aylık bebek geldi. Kcinde kitle(ler)i gördük. AFP düzeyine baktık. Çok yüksek. Zaten biz bu bebekte hepatoblastom düşünüyoruz ama yine de doku tanısı istiyoruz. Ancak çocuğun genel durumu iyi değilse belki aile ile görüşüldükten sonra biyopsisiz KT düşünülebilir. Ama klasik olarak biz bu çocuktan biyopsi almak isteriz. Primer cerrahi düşünülebilir ama sıklıkla hastalar geç evrede geliyor. Tm büyümüş oluyor. Bu hastalara cerrahiden önce neoadjuvan KT verilir, sistemik met kontrol altına alınır, kitle küçültülüp ameliyata güvenli koşullarda girmesi sağlanır. Hastanın rezeksiyona mı transplantasyona mı ihtiyacı olduğu görüntüleme ile saptanır.
160
Ultrason eşliğinde karaciğer biyopsisi (çocuğun genel durumu izin veriyosa) Laparoskopik karaciğer biyopsisi (vermiyosa) Açık cerrahi ile karaciğer biyopsisi (son çare) Lezyonun yerleşim yerine göre farklı bx vardır. Lezyon kolay ulaşılabilir bir yerde ise USG ile biyopsi yapılabilir. 4 sektör 8 segment Pretext: Tdv vermeden kaç segment, kaç sektör tutulduğuna bakılır. (uygula- nacak cerrahiye karar vermek için) sayılar tutulduğu sektör sayısını gösteriyor 4te Kcin neredeyse tamamı tutulmuş, vasküler yapılarda tümör invazyonu var. Hiç sağlam segment yok, multifokal tutulum EKSTRAHEPATİK TUTULUM VCI ve/veya tüm üç majör hepatik ven (V) Ana portal ven ve/veya her iki sağ, sol portal venler (P) Biyopsi ile doğrulanmış ekstrahepatik (E) Abdominal hastalık Uzak metastazlar (M) Yine pretext 4 sayılırlar. multiodaklıdırlar PRETEXT 1-2-3 LOBEKTOMİ PRETEXT 4 NAKİL TEDAVİ • Multidisipliner yaklaşım önemli • Tanı konmasının ardından tm uzanımı evresi doğru bir şekilde değerlendirilmeli. • Cerrahi tek başına tdv edici değildir!! • Kemoterapi gereklidir!! RT’NİN TEDAVİDE ROLÜ YOK AMERİKAN: pri cerrahi+postop KT+sek cerrahi+KT *** Hekim risk almak istemiyor. Tm boyu pek mühim değil. Önce cerrahi yapılıyor. Tanı anında tam rez mümkün olduğu sınırlı, unifokal tm pri cerrahi ve ardından KT. Eğer tm büyük, multisentrik ise, portal veya hepatik vene yayılım varsa ya da tanıda pul met saptanmışsa neoadjuvan KT ile tm küçültülmesi sonrasında geciktirilmiş cerrahi ile tam rez şansı artırılmaya çalışılmaktadır. AVRUPA: neoadj KT+gecikmiş cerrahi+postop KT SIOPEL stratejisinde hemen tüm hst öncelikle neoadjuvan KT ile tm küçültülmesini ve böylece cerrahi rez şansının artırılması yanı sıra mikromet hst erken dönemde kontrolünün sağlanması prensibine dayanmaktadır. Bu sayede segmentektomi ya da lobektomi ile tam rez şansı elde edilebilir, ardından adjuvan KT verilir. ***platin grubu ilaçlar (doksorubisin, sisplatin vs) Türkiye buna daha yakın. !! İmmunsup tdv lenfoprolif hst yatkınlık yapar. (solid organ nakli olmuş hastalarda) SAĞKALIM !!! Kc nakillerinde kan grubu uyumu önemli. Canlı donörden alınarak yapılır. => Sebepleri: Enf., tm, Hepatit, ilaçlar Standard risk tm %90 => 5y sk %95-99 Yüksek risk tm %50 => 5y sk %30-35 Tm histopat öz, prognostik faktörlere bakarak • Neoadjuvan KT rağmen tam çıkarılabilir boyuta gelmeyen tm için tedavi seçeneği ortotopik kc tx.!! Overall Survival: Risk fak bağlı yaşam şansı Event Free Survival: Olaya bağlı problemlerle bağlantılı yaşam şansı
GERM HÜCRELİ TÜMÖRLERİ göç paterninde herhangi bir aşamada takıldığı zaman yerleşim yerini seçmiş oluyor. Bunlar sıklıkla; sakrokoksigeal (EN SIK) bölge, abdomende RP alan, pelvik bölge, over/testis, ön mediasten, servikal alan, kafada sella tursicanın üzeri olabiliyor. (intrankranyal) Sella tursicada old.zaman optik kiazmaya bası yapıyor ve hastayı endokrinopati ile getiriyor. • Çocukluk çağı kanserlerinin %2-3’ü •GHT’ler hücresi (PGH) olarak bilinen pluripot hüc köken alır, Patogenezinde emb germ hüc aberan migrasyonunun rol oynadığı düşünülüyor. Germ Hücreli Tümörler (GHT) çocukluk çağında iki dönemde peak yapıyor. 1.Peak <4 yaş • Ekstragonadal *(sakrokoksigeal) • Testiküler tumor 2. Peak adölesan • Testiküler tumor Adölesanlarda daha sık görülür. GENETİK RİSK FAKTÖRLERİ Turner, Klineferter • Seks kromozom anomalileri ile GHT gelişimi arasındaki ilişki nettir • 46, XY ve 45, X/46, XY gonadal disgenezili kişilerde %10-50 oranında gonadal GHT gelişme riski var. • Klineferter send (47,XXY) hst gonad dışı, özellikle mediastinal GHT’lerin gelişme riski yüksektir. • Ambigus genitalyalı mikst gonadal disgenezili hst veya Y kromozom materyali kalmış olan 45, X Turner send bir germ hücre ve seks kord stromal tm karışımı olan gonadoblastom gelişme riski vardır. • 46XY erkek psödohermafrodit, kız fenotipinde ve 46XY / 45XO mozaisizm olgularında gonadoblastom riski artmıştır. • İnmemiş testiste risk artmıştır. => Vücut ısısı, testise zarar veriyor. Tm riskini artırıyor.
161
Germinomatöz GHT’ler Primitif germ hüc benzeyen “farklılaşmamış” öncül hücrelerden köken alan GHT’ler olarak adlandırılır. E=seminom, K=disgerminom!! SSS’te germinom!! Germinom: 40-50 y pik Malign •Over (disgerminom) •Testis (seminom) •Ekstragonadal (germinom): Mediasten, Pineal %10 B-HCG+!! Saptama sıklığı düşük Belki B-HCG marker olarak kullanılabilir ama çok yararlı bir yöntem değil. Nongerminomatöz GHTler * Endoderm, mezoderm ve/veya ektodermal somatik dokulara farklılaşma gösteren GHT’ler teratomlar olarak bilinir. ** Sarı kese veya plesenta gibi embriyo dışı yapılara farklılaşabilen prekürsör hüc’den köken alan tm ise !!!! -“yolk sak” tm ( [YST] veya endodermal sinus tümörü) ve -koriyokarsinom (KK) olarak adlandırılır. Koriokarsinom çok olumsuz giden bir tablo. Embriyonal karsinom: 20-30y pik Malign Saf formunda tm marker - Yolk sak tumor (EST, YST): 3y pik Malign %100 AFP+ Koriokarsinom: 20-30y pik Malign %100 BHCG+ Teratom: 0-3y ve 15-30y Matür teratom benign, diğerleri malign Saf formunda tm marker-
Primer bölge 1) Gonadal (1/3) • Over • Testis Teratom=> Ön mediasten germ hüc tm. Klineferter’de görülebilir. 2) Ekstragonadal (2/3) • En sık:!!!!!!!!!!!! • Sakrokoksigeal • Retroperitoneum • Mediastinum • Boyun • Pineal bölge Pediatrik GHT Sınıflaması* 1. Teratom a. Matür b. İmmatür c. Malign (germ hüc dışı malign komponenti olan) 2. Germinom a. İnvaziv olmayan (intratübüler germ hücreli neoplazi) b. İnvaziv (seminom, disgerminom) 3. Emb karsinom 4. Yolk sak tm (endodermal sinus tm) 5. Koriokarsinom 6. Gonadoblastom 7. Miks malign GHT (birden fazla malign germ hüc bileşeni içeren) Teratom sakrokoksigeal bölgede yerleştiğinde tedavimiz cerrahidir. !! Koksix kemiği de çıkarılsın istiyoruz. Nüksleri engellemek için. Çünkü nüks geldiğinde malign dif daha yüksek oranda gelir. Pelvik bölgenin içine doğru büyüyorsa teratom, rektal tuşe ile palpasyon ya da görüntüleme yöntemleri ile kitleyi görebiliriz. Tip-4 diyoruz bunlara ve malignite riski daha yüksektir.!! Matür teratomda cerrahi, total çıkarım yeterli (benign) İmmatür teratomda cerrahi yapılır, nüks ederse- met varsa KT Malign ise KT şart
162
TÜMÖR BELİRTEÇLERİ::::::::::: AFP ve BHCG Tanıda & Tedavi yanıtında & Tümör yinelemesinin tanısında BETA HUMAN CHORIONIC GONADOTROPIN (BHCG) • Normalde gebelikte, plasentadaki sinsityotrofoblastlar tarafından salgılanır • Normal <5 mIU/mL • T 1⁄2 24-36 saat=> Tdv düşüş hızına bakılır. • Yükseklik: Koryokarsinom yani sinsityotrofoblast varlığı (**gebelik dışında yükselmesi gerekmez) ALFA FETO PROTEİN (AFP) • Fetuste en erken ve predominant serum-bağlayıcı proteini. • 8 ay-1 yaşta erişkin normal düzeyine düşer (<10 ng/dL) •T1/2: 5 gün GERMİNOM testiste: seminom overde: disgerminom ekstragonadal: disgerminom • ***İnmemiş testis ve disgenetik gonadda EN SIK görülen GHT • Kızlarda over, adolesan erkekte pineal bez/3. ventrikül Testis inmezse, vücut ısısına maruz kalmaya devam ederse tm tetiklenebilir. TERATOM • Endoderm, ektoderm, mezoderm (deri, yağ, matür beyin, intestinal epitel, saç, diş, vs) • Matür teratom iyi dif dokular içerir ,en sık sakrokoksigeal bölge ve overde. • İmmatür teratom, belli oranda immatür dokular (nöroektoderm gibi) içerir. Çocuktaki seyri benigndir. Tam çıkarımla kür olur. • Teratokarsinom: Teratomla emb karsinom veya koryokarsinomun, ya da her ikisinin birlikteliği •Teratom ,çocuklarda overde ve ekstragonadal bölgede en sık görülen GHT.!!! ALTMAN SINIFLAMASI: dışarıdan görülüyorsa tip 1,2,3 prognoz iyiiiiiiiiii Tedavi: Total rezeksiyon, coccyxin çıkarılması ALTMAN TİP 4 MALİGNİTE POTANSİYELİ YÜKSEK, Pelvis içine büyür. REKTAL TUŞE YAP (SADECE KABIZLIK ŞİKAYETİYLE GELEBİLİR, ÇOCUKTA MUTLAKA BUNU DA DÜŞÜN)
Embriyonal Karsinom • İnfantil tip : Saf emb karsinom çocukta nadir • Erişkin tip : En sık testis ve overde • AFP ve BHCG yükselmez. Yolk Sak Tümörü (Endodermal Sinus Tümörü) • Küçük çocukta en sık görülen saf malign germ hücreli tm (infant ve küçük erkek çocuk testisinde en sık, ayrıca overde) • Süt çocuğunda sakrokoksigeal bölgede gelişen tek malign GHT tipi !! • AFP salgılar Koryokarsinom • Genellikle diğer tiplerle beraber bulunur • Sinsityotrofoblast ve sitotrofoblast içerir. • BHCG yükselir. Gonadoblastom • 20 yaş altında, disgenetik gonadlarda görülen nadir bir tm (örn Turner Sendromu) • %20 malign bileşen vardır • Tm deki germ hücreleri PLAP + !! (Plasental Alkalen Fosfataz) EVRELEMEEEE Akciğer, kemik, lenf, Kc metastazını sever. Kİ metastazını sevmez.!! Testiste/overde, ekstragonadal yerleşimde yerleştiği yere göre evreleme yapıyoruz. TEDAVİ • Teratoma: Tedavi cerrahidir. • Malign GHT: mümkünse primer cerrahi ama vital doku-organ feda ederek değilllll • Başlangıçta rez edilemeyen (kritik yerleşim, organ koruma vs) tm KT ile kitlenin küçültülmesi sonrası rezidü tm için gecikmiş cerrahi. • Cerrahi mümkün değilse RT Malign GHT’de tüm silahlarımızı kullanıyoruz Cerrahi, KT, RT. KT sistemik tdv RT, cerrahi lokal tdv
163
RETİNOBLASTOMA • Emb nöral retinadan köken alır, malign Tek-çok odaklı, değişken boyutlu tm LOH: 1. vuruşta heterozigot allel oluşur. Doğumdan sonra 2. mut olursa allellerdeki heterozigotluk kaybolur. Homozigot hale döner. • Nadir, Kanser gelişiminde genetik fak rolünün anlaşılmasında bir kilometre taşı. • Knudson’un “Two-hit” hipotezi Rb=> 1. germline + 2. vuruş • İlk klonlanan tm sup gen (Rbl geni 13.kromozomda, q14 bölgesinde). OTOSOMAL DOMİNANT KALITILIR Lökokori=> Pupilde beyaz görüntü + Göz kayması = Klinik bulgular Knudson’un çift vuruş hipotezi önemlidir.Rb1 geninde 1.mutasyon germline (intrauterin zamanda mut olur). 2.mut ise bebek doğduğunda somatik olunca hst ortaya çıkar. Bunu ifade eder. Rb1 mutasyonu olan vakaların osteosarkom için genetik yatkınlığı artmıştır. !! (rt tedavisinden dolayı) Yaş= Familyal olgularda ilk 12 ay, ailesel olmayan olgularda 18 ay civarındadır. Çocuk gözde kayma, lökokori, gözde hafif ama anormal bir parlama hatta bilateral körlük ile gelebilir. Retinoblastomun seyri nöroblastom gibidir. Kemik iliğini, kemiği, lenf nodlarını sever. Gözün (glob) dışına çıktığı zaman kontrol etmesi çok zordur.
GENETİK • %40 kalıtsal ve %60 sporadik • % 15 kalıtsal ve unilateral • % 25 kalıtsal ve bilateral. % 60 sporadik -unilateral Trilateral=> Sağ ve sol göz retinoblastomu + pineal bezde tm Familyal olduğu zaman hem yaş küçülüyor hem de bilat olma riski artıyor. EPİDEMİYOLOJİ • TC’de çocukluk çağı kanserinin %2.8’i • Irk, cins, lateralite farkı yok. • Ort tanı yaşı 18 ay • Sporadik unilateral ort. 23 ay • Kalıtsal bilateral ort. 12 ay • %80 olgu 3-4 yaş öncesi tanı almaktadır. • 6 yaştan sonra görülmesi nadirdir. !! KLİNİK BULGULAR Lökokori: • EN SIK fark edilen İLK bulgudur. • Gözdeki normal kırmızı reflenin olmaması ve pupilin beyaz renkte parlamasıdır. • Başlangıçta göz hareketleri sırasında görünüp kaybolabilir. (Kedi Gözü Refleksi: Daha erken dönemde bir anlık beyaz görüntü yakalanır.) Strabismus: • Rb 2. sıklıkla görülen klinik bulgusudur. • Makulayı tutan ve santral görme kaybına yol açan tm varlığında, fiksasyon bozulduğu için tutulu gözde kayma olabilir. Görme kaybı: Özellikle bilat tm ilk dikkat çeken bulgu olabilir.
164
KLİNİK BULGULAR Diğer bulgular: Çoğu kez tümörün, enükleasyon gerektirecek şekilde ilerlediğini gösterir. !!!!!!!!!! • Heterokromi : İki gözde irisin farklı renklerde olması • Rubeosis iridis : İris yüzeyinin neovaskülarizasyon ile aldığı KIRMIZI renktir. • Spontan hifema : Rubeosis iridis nedeniyle ön kamaraya kanama olmasıdır. • Glokom : Ön kamara açısında neovaskülarizasyona bağlı Ekstraoküler tutulumda... !!! Nöroblastom gibi met yayılım gösterir. •Proptozis!! (gözün öne fırlaması) •Orbital kitle •Pre-auriküler LAP :Konjuntivayı infiltre eden tm •Nörolojik bulgular: SSS yayılımına bağlı. Retinoblastoma Yayılım Paterni: • EN SIK optik sinir boyunca yayılım.!!!!! Optik sinir> optik kiazma> pia> subaraknoid aralık • Intraoküler tm tedavisiz bırakılırsa, yaklaşık 6 ayda ekstraoküler yayılım yapar. !! • Ekstraoküler yayılım sonrası hematojen ve lenfatik met riski Hematojen, lenfojen, optik sinir boyunca direkt yayılım da gösterebilir.
TANI • RB tanısı oftalmolojik inceleme ile konur. Pupil dilatasyonu ile genel anestezi altında tüm retinayı değ şarttır. • Histopat tanı gerekli değildir. !!! Doku tanısı yoktur. Çok nadiren gerekebilen iğne biyopsisi, göze yapılan bu girişimin teorik olarak intraoküler bir tm ekstraoküler yayılımına neden olma riski nedeniyle önerilmez. !!!!!! Göz doktorunun muayenesi, yapılan MR tanı için yeterlidir. Evreleme Tetkikleri • USG • BT • MRG •Ekstraoküler yayılımı olan ileri evre hastada metastatik çalışma: Intraoküler/Ekstraoklüer ayrımı yapılır. Intraokülerde başarı şansı daha yüksek BOS analizi: SSS’e yayılım araştırılır Kemik iliği aspirasyonu ve biyopsisi Kemik sintigrafisi Trilateral retinoblastom kavramı var. Bunun için MRG ayrı bir önem taşır. Intraoküler/Ekstraoklüer ayrımı yapılır. Intraokülerde başarı şansı daha yüksek BT: Kitlede heterojen görünüm ve kalsifikasyonların varlığı ama özellikle kalıtsal retinoblastomalı çocuklarda X-ışını riskli!!! Manyetik rezonans görüntüleme, tümörün optik sinir ve orbita yapılarına yayılımı gibi ekstraoküler invazyonu göstermede EN DUYARLI yöntemdir.
165
AYIRICI TANI Özellikle göz hekimleri yapar. • Hatalı enükleasyonların engellenmesi açısından çok önemlidir. • İntraoküler RB taklit edebilen klinik tabloların %60’ını üç non-neop antite oluşturur: 1. Toxocara canis endoftalmiti 2. Persistan hiperplastik primer vitreus (PHPV) 3. Coats hastalığı Erken Tanı Çok Önemlidir ! • Henüz göz içine sınırlı kaldığı erken evrelerde tanınıp uygun tdv edilirse: Gözü, hatta görmeyi koruyarak kür olası • Evre 4 gelirse yaşatmak çok zor • Erken tanı ve riske dayalı tedavi ile sağkalım %80-90!!
TEDAVİ • Lokal oftalmolojik tdv • Lazer fotokoagülasyon • Termoterapi • Krioterapi • Brakiterapi (Plak RT) • KT ŞART!!! • Kemoredüksiyon (intraoküler tm) • Sistemik kemoterapi (ekstraoküler yayılım riski olan veya yayılmış tm) • Eksternal Radyoterapi => Çok tercih edilmez. • Cerrahi: Enükleasyon Egzenterasyon İKİNCİL KANSER Kalıtsal formda görülen ikinci primer kanserler : !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! osteosarkom yumuşak doku sarkomları beyin tümörleri melanoma gibi çeşitli malign tmler • Genel olarak ikinci neop geliştirme riski: 10yılda~%10 20yılda~%20 30yılda~%30 • Bilateral RB hastaların yaklaşık %8’inde “trilateral retinoblastoma” ( intrakraniyal tümör sıklıkla pineal bölge kökenli ) GENETİK DANIŞMA • RB bireylerin %40’ı hst kalıtsal formunu taşırlar. • Bu hst çocuklarında retinoblastoma gelişme riski : • Unilateral RB hastanın %15 • Bilateral RB hastanın %45 Preimplantasyon Genetik Tanı=> Hastalıksız embriyo geliştirme amaçlı
166
Aminoasit metabolizması bozukluklarına örnekler: Fenilalanin-tirozin metabolizması boz:  Fenilketonuri  Alkaptonuri Koma ile gelen hasta:  Sitrüllinemi  Akçaağaç şurubu hastalığı (MSUD)  Organik asidemiler PKU (Fenilketonuri) Tüm dünyada EN SIK görülen doğuştan met hastalığı (TR’de biotinidaz eks daha fazla) 1/6500 canlı doğum OR GEÇİŞLİ  Üç genetik nedenle vücutta Phe (fenil alanin) yükselir 1) Fenilalanin hidroksilaz (PAH) enzim eksikliği (PAH gen defekti) (en sık) 2) PAH enziminin kofaktörü olan tetrahidrobiopterin (BH4) met yer alan enzimlerin eks 3) PAH enziminin aktivatörü olan DNACJ12 pro eks Bu nedenlerle Fenilalanin (Phe) tirozine dönüşemez. Serumda ve MSS’de Phe birikir. Yani bu enzim sıkıntısında Fenilalanin birikimi Bütün vücut sıvılarında birikebilir Fenilalanin aa esansiyeldir ve normal serum değeri 2mg/dL nin altındadır. Yukarda sayılan 3 nedenden dolayı serumdaki seviyesi yükselir. Fenilalanin’in hem diyetle alım sonrası hem de vücutta katab duruma yol açacak bir hst durumunda plazma değeri artmaktadır. Ör enf gibi bir durumda Phe serum düzeyi 6-12mg/dLye çıkarken pnö gibi daha ileri bir durumda bu değer 12 nin üstüne çıkar. Artan Phe, Tyrosin’e dönüşemediği için diğer yan ürünleri olan Fenillaktik asit ve Fenilasetik asite dönüşür. Keton cisimleri olan bu met bir yandan idrarla atılırken (idrarda saptanabilirler ama tanısal değeri yok ve taramada kullanılmaz çünkü PKU hastalarda artmayabilir) diğer yandan MSS de birikir ve toksik etki fenil alanin esansiyeldir diyetle alınır tirozine “fenilalanin hidroksilaz” ile dönüşür DNACJ12 aktivatördür
Normal bireylerde serum fenilalanin düzeyi <2 mg/dL’dir Phe yüksekliği (hiperfenilalaninemi): Serum PA >2 mg/dL’dir Hafif-orta PKU: PAH enziminin kısmi eksik BH4 eks.ne bağlı PKU Tanı anında plazma Phe düzeyi 2-20 mg/dL arasında Klasik PKU: PAH enziminin tam eksikliği Tanı anında plazma Phe düzeyi > 20 mg/dL hastaların büyük bir kısmı >6 ise tedavi edilir Klinik bulgular:  Tarama testleri nedeni ile erken dönemde  Hst tüm klinik bulgularını taşıyan hastalar az  İlk 6 ayda genellikle bulgu vermez. !!Hastalığın taranma nedeni budur  Motor ve mental fonk gerilik, davranış prob (konuşma, oturma, baş tutma, göz teması, saldırganlık)  Sarı saçlı-mavi gözlü (Tirozinden melanin sentezlenemez) !!  Çevreye ilgisiz, anneyi tanımaz  Irritabilite, egzematoid raş  Tdv edilmeyen hst ort IQ düzeyi 50.  Idrarda kötü koku (Fenil asetik asit)  Konvülziyon RAŞ (cilt bulgusu)  Mikrosefali  Büyüme geriliği klinik bulg tarama girmeyen veya tdv uyumsuz hastalarda ortaya çıkar. Tanı: Plazma fenilalanin düzeyi ölçümü (TANI İÇİN BU GEREKLİ) PAH gen mutasyonu taranması (DOĞRULAMA VE TDV SEÇENEKLERİ İÇİN) Taramada Fenilalanin dehidrogenaz (PAH) enzimine değil kan Phe düzeyine bakılır. PAH düzeyini ölçmek için Karaciğer bx yapmak gerekir.( KC de eksp olur) TEDAVİ Yd beslenmenin bir kısmı anne sütüyle sağlanır, geri kalan kısım için Phe içermeyen mamalar kullanılır. Enzim tdv subkutan enzim verilir ve Fenilalanin düzeyini düşürmede etkilidir. Türkiye’de bu tedavi henüz yok. Protein ve enerji içeriği normal, ama Phe kısıtlı diyet. Doğal proteinler diyetteki proteinin %20’sini oluşturuyor (vegan diyet: Et, balık, süt ve süt ürünleri, kuruyemişler ve kurubaklagiller: Yasak ) KLASİK TEDAVİDİRRRR tahıllar, meyve ve sebzeler Geri kalan protein ihtiyacı Phe içermeyen formulalar ile tamamlanıyor  Kofaktör tedavisi Kalan enzimin max kapasitede çalıştırılabilmesi için BH4 verilmesi (PAH var ama az çalışır, ılımlı PKU’da)  Ayrıca, kofaktör eksikliği olanlarda yerine koyma tdv yapılır
167
YD taraması  PKU dünyada 1961 yılından beri (dünyada ilk tarama yapılan met hast)  Topuk kanının doğumdan 48 saat sonra alınması gereklidir (anne sütü ve yeteri kadar protein alıp metab ettiğinden emin olunması için). Genellikle doğumdan sonraki gün taburcu edildikleri için Phe düzeyleri henüz yükselmemiş olabiliyor ve hst atlanabiliyor. Bunun için 1 hafta sonraki kontrollerde tekrar Phe bakılır. 1986 TR’ DE TARAMA günümüzde bakt inhibisyon kullanılır “guthrie testi” bacilus Maternal fenilketonuri  Anne PKU- anne karnındaki bebekte hastalık yok  Tıpkı diyabetik anne bebeğinde olduğu gibi annenin yüksek kan Phe değerleri plasentadan geçerek bebeği etkiliyor.  Mental retardasyon  Kalp anomalileri  Düşük (sık)  Mikrosefali.  Düşük doğum ağırlığı  Önlenebilmesi için konsepsiyondan önce ve tüm hamilelik boyunca düşük Phe ve protein içeren sıkı diyet tdv gerekli. doğurganlığı ve üremeyi etkilemiyor sadece zekayı azaltıyor düzeyi >4 teratojendir (gebelikte normalde 2-4 olmalı) haftada 2 kere phe bakılır bu annelerde anne PKU diyetine uymuyor
AKU (Alkaptonuri) Fenilalanin yolağında Homogentisate 1,2- dioxygenase enzimin eks/yetersizliği nedeniyle ortaya çıkar. Alkaptonuri tanısında, organik asit analiziyle artan homojentisik asit düzeyi gösterilir. Fenilalanin - tirozin metabolizması yolağındaki homojentisik asit oksidaz enziminin eksikliği sonucu vücutta homojentisik asit birikimi ile giden dejeneratif met hst (BAĞ DOKUSUNA TOKSİK) 3. kromozomdaki HGD geninde defektlerden kaynaklanıyor OR geçişli Homojentisik asit özellikle eklemlerde/ kollajen dokularda birikerek toksik etki gösterir. Klinik bulgular en erken bulgu yd idrarda siyahlaşma Okronozis : ciltte siyahlaşma Homojentisik asitin doku hasarı yapması demektir. Kulak kepçesi, kulak zarı siyahlaşma Sklerada siyahlaşma Eklemlerde birikim ve dejenerasyon Kalp kapaklarında birikim ve dej İdrar içeriğinin değişmesi: Böbrek taşları, prostat taşı Tanı: -İdrarda homojentisik asit artışının göst - HGD geninde mutasyonu (enzim eks neden olan gen) AKU TEDAVİ Nitisinone Nitisinone, normalde bitkilerde mantarları öldürmek için kullanılan bir Phe-Tyr kısıtlı diyet (tirozin birikimi keratit yaptığından) *** Nitrisinone bir üst bas enzimi inh ederek homojentisik asit oluşumunu engeller. Tyrosine birikimine neden olur. Bu yüzden Alkaptonuri hst Fenilalaninden kısıtlı diyet de uygulanır. İdrardaki siyahlaşma idrar bekletildikçe oluşur.
168
Koma ile gelen hst ayırıcı tanı  Anemi, nötropeni, trombositopeni  Hipoglisemi  KCFT boz  Elektrolit imbalansı  BUN düşüklüğü  Met asidoz  Alkaloz Hiperamonemi  Ketonuri  Aminoasidüri Çok yüksek amonyak düzeyi, koma ile gelen hst tek başına Üre siklus defekti düşündürür. ÜRE SİKLUS DEFEKTİ:  KCFT bozukluğu  BUN düşüklüğü  Alkaloz Hiperamonemi Kesin tanı: - Plazma aminoasit düzeyleri Genetik testler SİTRÜLLİNEMİ  Argininosüksinik asit sentaz eksikliği (ASS eksikliği) Ütre siklus defektidir (Üre döngüsünde bozukluk) Sitrüllin ve amonyağı birleştirerek Argininosüksinat’a dönüştüren enzim olan Argininosüksinik asit sentaz enzim eksikliği söz konusudur. Sitrüllin ve amonyak birikir. Amonyak MSS için ileri derecede toksiktir. Glutamin, üre siklusuna amonyak taşıyan aminoasittir ve Sitrüllin ile birlikte Sitrüllinemi’de artar. 5 enzim 1 kofaktör 2 taşıyıcı pro bunların herhangi birinde defekt olursa üre siklus defekti (UCD)!! UCD-Sitrüllinemi-Klinik bulgular:  Bebekler doğumda normaldir (çünkü anne karnındayken plasenta, amonyağı temizlerrrrr)  Doğduktan sonraki günlerde anne sütü ile beslenmeye başlarlar  Vücutta amonyak ve sitrüllin birikmeye başlar. Bu dönemden itibaren klinik bulgular ortaya çıkar (2-3.gün)  Beslenme güçlüğü, kusma, koma  Havale geçirme  Solunum yet (amonyak direkt ponstaki sol merkezini durdurur ve beyin ödemi yapar)  Tdv edilemezse ölümle sonuçlanır  Hst önemli bir kısmı ilk atakta kaybedilir (tanı konulamadan)
Laboratuvar bulguları- Tanı Rutin lab tetkikleri normal BUN düşük pH normal veya hafif yüksek  Amonyak yüksek (gn 500 μg/dL’den yüksek)  EEG bozuklukları  KCFT hafif yükseklik Protrombin zamanında uzama UCD- Tedavi ömü boyu koma atağı riski vardırrr  Koma: Hemodiyaliz/periton diyalizi (yavaş düşürür)  İdame tedavi (Proteinden kısıtlı diyet) Amonyak 24 saat içinde normal sınırlara düşürülmelidir. kofaktör tdv yok çünkü üre siklus enzimlerinin kofaktörleri yok sitrüllin normalde 0-40 amonyak 20-90/120 (yd) asidoz+amonyak yüks=organik asidemi Sitrüllin düzeyini düşürmek için ağızdan pro alımını kesmek tek başına yeterli değil, hemodiyaliz de uygulanır. üre siklusundaki aa değerlendirilerek ve enzimin genetik mut gösterilerek tanı konur (ASS1 geninde homozigot c.1168G>A)
169
Akçaağaç şurubu idrarı hastalığı (MSUD)  Valin-lösin-izolösin yolağının boz  Esansiyel aminoasitler  Dallı zincirli -ketoasit dehidrogenaz eksikliği  OR geçişli Tüm birinci basamak testler normal Hasta ensefalopatik Bezinde, küvözünde çemen kokusu var: Tek BULGU Kesin tanı:  Plazma aminoasit (valin-lösin-izolösin) düzeyleri  Genetik testler Valin-lösin-izolösin aa met rol alan alfa- ketoasit dehidrogenaz enzim eks söz konusudur. Bu 3 aa vücutta birikir, özellikle LÖSİN amonyakta olduğu gibi MSS için ileri derecede toksiktir. ara ürünlerin yapılamamasının patogenezde bir yeri yok (İNTOKSİKASYON TİPİ MET HST) MSUD-Klinik bulgular 1. YD başlangıçlı ağır form: Bebekler doğumda normaldir Doğduktan sonraki günlerde anne sütü ile beslenmeye başlarlar Vücutta valin-lösin-izolösin birikmeye başlar. Bu dönemden itibaren klinik bulgular ortaya çıkar Beslenme güçlüğü, kusma, koma, Havale geçirme, Solunum yet Tedavi edilemezse ölümle sonuçlanır  Hastaların önemli bir kısmı ilk atakta kaybedilir. Geç başlangıçlı form: Daha sonraki yaşlarda nöbet, gelişme geriliği, mental retardasyon gibi bulgularla tanı alan form DAHA HAFİF, ENZİMLERİN KISMİ EKS MSUD - Tedavi Koma:  Hemodiyaliz / periton diyalizi İdame tedavi  Proteinden kısıtlı diyet (hst özgü mamalar) +TİAMİN tdv (ömür boyu, enzimin kofaktörüdür) Katabolizmayı arttıran her durumda ataklar tekrarlar  Koma sırasında hasta kaybedilebilir  Mental ve nörolojik sekel sık  Dikkatli diyet, enf korunma; ketoasidoz ataklarını önleme zeka ve nörolojik sekellerin önlenmesi açısından önemli  Diyet tdv sırasında izolösin yetersizliği (akrodermatitis enteropatika bnz lezyonlar) açısından yakından izlenmelidir. (haşlanmış deri send bnzdöküntüler) , yanık gibi lezyon
 Hipoglisemi  Metabolik asidoz  Hiperamonemi  Ketonuri +/- Sitopeniler= Organik asidemiler Kesin tanı:  İdrarda organik asit düzeyleri  Genetik testler Organik asidemiler  Aminoasit metabolizma ara yolaklarında defekt olması sonucu ara met olan organik asitlerin birikimi  OR geçişli 57 çeşit organik asidemi var Yolaktaki bir enzimde sorun olması ve o enzimin met ettiği organik asidin-ketoasid birikmesi durumu vardır. EN SIK biriken ve organik asidoza sebep olanlar !! izovalerik asit, metilmalonik asit ve propiyonik asittir.!! Klinik bulgular: (MSUD ve sitrülinemiyle aynı bulgular) B12 eksikliğinde de ortaya çıkabilir (MMA’nın kofaktörüdür)  Bebekler doğumda normaldir  Doğduktan sonraki günlerde anne sütü ile beslenmeye başlarlar Vücutta organik asitler birikmeye başlar Bu dönemden itibaren klinik bulgular ortaya çıkar Beslenme güçlüğü, kusma, koma Havale geçirme, Solunum yet Tdv edilemezse ölümle sonuçlanır !! Hastaların önemli bir kısmı ilk atakta kaybedilir Organik asidemiler-Tedavi Koma:  Hemodiyaliz / periton diyalizi İdame tedavi:  Proteinden kısıtlı diyet
170
CTX (Cerebrotendinous xanthomatosis) Kcde kolesterolden safra asit üretilmesinde rol oynayan ve 2. kro bulunan CYP27A1 geni tarafından kodlanan sterol 27-hidroksilaz enziminin eksikliği OR geçişli Sıklık: 1/100.000 Kol’den safra asidi üretimi bas görevli sterol 27-hidroksilaz’ın eks /yet durumunda yan ürünlere dönüşüm artar ve kolestanol düzeyi yükselir. kolesterol de bir miktar yükselebilir ama genellikle normal Klinik bulgular: Yenidoğanda kolestaz Bebeklik döneminden başlayan dirençli ishal (2-4 kere) Çocuklarda öğrenme güçlüğü, kognitif problemler, otizm spektrum boz (tek bulgu ob) Jüvenil katarakt (adolesan) Achilles ksantomu (2.-3. dekat) Nörolojik bulgular (2-3. dekatlar: ölünceye kadar artarak devam eder) Öğrenme güçlüğü / Demans / Kognitif bozukluklar / Psikoz / Şizofreni Serebellar bulgular=ataksi) Kortikospinal bulgular (güçsüzlük, denge bzk, ataksi, hiperrefleksi, spastisite, Babinski +) Epilepsi Polinöropati Ölüm: 5-6. dekatlar Aşil tendon ksantomu CTX için neredeyse patogonomiktir. (hiperlipidemiye sekonder de olabilir) ömrü yaklaşık 20y kısaltır, yatağa bağlı 20y KATARAKT basit tdv ile dönmez, katarakt cerrahisine gider hasta Radyoloji Nöroloji hastasında serebellum tutulumu varsa CTX düşünülmelidir. Dentat nukleus hiperintensitesi En tipik bulgusu serebellum tut ve ATAKSİ Jüvenil katarakt, nörolojik bulgular, ksantomlar gibi öykü ve klinik bulgularla CTX tanısı düşünülür. Hiçbir kan belirteci yoktur.
TANI •Plazmada kolestanol ölçümü (yükseldiğinin gösterilmesi) Kolesterol düzeyleri normal / hafif yüksek •Genetik çalışma (CYP27A1) geninde mut Tedavi: Oral CDCA (kenodeoksikolik asit) Tdv’de hastaya son ürün olan kenodeoksikolik asit verilerek negatif feedback ile yan ürünlerin (kolestanol) oluşumu engellenir. Hasta hızlı bir şekilde düzelir (eğer hst yatağa bağlı düzeye gelmişse normale döndürmek mümkün değil) Ksantomlar da ameliyatla çıkarılmalı!! Ksantomlar, deride bulunan histiyositlerde lipit birikimleri sonucu oluşur.
171
konj. glikozilasyon defektleri golgiyi veya ER’yi tutar 3 gruba ayrılır: İntoksikasyon tipi: Eksik olan enzimden önceki maddeler birikerek toksik etki yapar. Birikim Enerji eksikliği tipi: Enerji üreten met yollarda defekt vardır. Son ürün glikoz atp vs ise. Yapılamayan ürün enerji met yer alıyorsa ve o ürün yapılamadığı için klinik ve lab sonuçları ort çıkıyorsa. Kompleks moleküllerin sentezi veya katab boz sonucu ort çıkan metabolik hast İntoksikasyon tipi metabolik HASTALIK Aminoasit metabolizması bozuklukları:  Fenilketonuri  Maple syrup urine disease (MSUD)-Akçaağaç şurubu hastalığı  Üre siklus enzim defektleri  Organik asidemiler  Tirozinemi  Homosistinüri  Karbonhidrat metab. boz: (intoks+enerji tipi), yıkılamıyorlar Galaktozemi Fruktozemi Enerji eksikliği tipi HASTALIKLAR  Glikojenozis ve glikoneogenezis defektleri (glikoz meydana gelemiyor)  Yağ asidi oksidasyon defektleri (keton cis enerjide kullanılamıyor)  Mitokondrial solunum zinciri defektleri (ATP üretilemiyor)  Konjenital laktik asidemiler!! (pirüvat karboksilaz eks)  Peroksizomal hastalıklar
Kompleks mol sentezi veya katab boz sonucu ortaya çıkan HASTALIKLAR Lizozomal hastalıklar Konjenital glikozilasyon defektleri (proteinin işlev görmesi için glikozilasyon gerek) Peroksizomal hst (hemen hemen hepsi) Met hastalık tanısı koymak neden zor?  Pek çok hekim met hast çok nadir olduğunu düşünerek, benzer tablo yaratan başka hastalıkları öncelikle araştırır (sepsis, ensefalit, reye send)  akut tdv sonra (rehidratasyon gibi) klinik ve lab bulgular düzelir, spesifik tanısal testler N saptanır: Tanısal testler tedaviden önce alınmalı  özellikle YD döneminde, nonspe klinik tablolarla başvuru olur genelde sepsis bulgularıyla gelir (+nöbet ve ab yanıtsızlığı varsa DÜŞÜN)  Met hast nedeni ile ölen hastalarda otopsi bulguları nonspesifiktir . (aile öyküsünde ölü kardeş varsa akla gelmeli)  Metabolik hst genellikle OR geçişlidir. Akrabalık olması gerektiği düşünülür (şart değil)  Herediter oldukları için doğumdan itibaren bulgu vereceği düşünülür. Ancak erişkin dönemde ilk bulgularını veren met hastalıklar var
172
Hangi durumlarda DMH düşünülmeli? (kardeş ölümü, ailede açıklanamayan nörolojik bulgular) YD döneminde akut semptomlar: Emmeme, apne, hipotoni, kusma, dehidratasyon, letarji, konvulzyon, hipoglisemi Geç başlayan akut veya tekrarlayan semp: konvulzyon, ataksi, kusma, letarji, koma, ketoasidoz, hipoglisemi, hiperamonemi, akut ensefalopati atakları, tromboembolik olaylar Kronik ilerleyici semp: Gelişme geriliği, beslenme boz, kilo alamama, mental retardas, kazanılmış becerilerin kaybı, serebellar disfonk, mikrosefali, tonus değ, özel koku, yürüyememe, konuşamama Bir organ tutulumu: Dismorfik yüz, kardiomyopati, katarakt, lens dislokasyonu, organomegali, tubulopati, kornea vertisillata, EKO bulg, iskelet displazileri, marfanoid görünüm BULGULAR:  Kusma  Böbrek hast  Kalp hst / kas hst  İskelet hast  Kan hastalıkları  Damar tıkanıklıkları  Hipoglisemi  Hidrops fetalis  Koma  Zeka geriliği  Havale geçirme  İnme  Atipik yüz görünümü  Göz bozukluğu  İşitme problemleri  Kc hastalığı, siroz  Karaciğer-dalak büyüklüğü
DMH tanısı koymak için lab testleri BİRİNCİ BASAMAAKKK KAN: Tam kan sayımı, Açlık kan şekeri Elektrolitler, Ca, KCFT, BFT, ürik asit, Kan gazları, Amonyak, laktat, piruvat İDRAR: Tipik koku Rutin idrar analizi, Keton Glukoz BOS*** EKG, EKO*** AKCİĞER GRAFİSİ KÜLTÜRLER KRANİAL GÖRÜNTÜLEME KEMİK İLİĞİ ASPİRASYONU KEMİK İLİĞİ (gerekliyse yapılır) köpük hücreleri: gaucher, niemann pick A, B, C, lal eksikliği, AIDS, tbc, KLL, KML, lizozomal hst, glikojen depo hst sea blue histiositler: niemann pick B, C ORGANİK ASİDEMİLER: hipoglisemi met asidoz hiperamonyemi ketonüri ÜRE SİKLUS DEFEKTLERİ KCFT boz BUN boz (üretilemez, hasta dehidrateyse yüksek) alkaloz (sol merkezi uyarılır, nh3 tarafından) hiperamonyemi GLİKOJEN DEPO HASTALIĞI TİP B nötropeni hipoglisemi KCFT boz ketonüri aminoasidüri hepatomeg hiperlipidemi
173
YAĞ ASİDİ OKSİDASYON DEFEKTİ hipoglisemi KCFT boz ketonüri (hipoglisemi olmasına rağmen ketonu yok, üretilemiyor) GAUCHER HST nötropeni splenomeg kemik patolojileri kemik iliği asp (köpük hüc) İKİNCİ BASAMAK TESTLERİİİ Organik asit analizi Plazma-idrar aminoasitleri Karnitin düzeyi (total ve serbest) Açil karnitinler Çok uzun zincirli yağ asitleri Biotinidaz aktivitesi SPESİFİK TESTLERRRR Enzim analizi: Lökosit Fibroblast kültürü Mutasyon analizi: Kan Fibroblast POSTMORTEM ÇALIŞMALAARRRRRRR!!  Eritrosit (en az 5 mL)......+ 4°C  Serum örneği (en az 5 mL).... -20°C  İdrar örneği (en az 20 mL)....... -20°C  Guthrie kağıdına kan  DNA için EDTA’lı kan, deri biyopsisi veya fibroblast kültürü  Kas ve kc bx (patoloji için ve enzim çalışmaları için sıvı nitrojende dondurulacak)  BOS....... -20°C  Postmortem incelemeler (otopsi) hasta öldükten hemen sonra alınmalı ve saklanmalı!!! Met hst tanısının konulması neden önemli? Hastanın tedavi edilmesi Genetik danışma verilmesi Prenatal tanı sağlanması TEDAVİ ACİL VEYA İDAME TEDAVİSİ ŞEKLİNDE OLABİLİR
ACİL TEDAVİ  Toksik mad acil olarak vücuttan uzaklaştırılması (ensefalopati, hipogli, hiperamonyemi, organik asidemi)  İntoksikasyon tipi met hastalıklarda kullanılan tedavi yöntemi: Hemodiyaliz*: En etkili yöntemdir. !! Periton diyalizi ‘Exchange’ transfüzyon Hemofiltrasyon Forse diürez  Oral alım durdurulmalı  Santral kateter takılmalı!!  Hidrasyon sağlanmalı, sıvı, elektrolitler, HCO3 ve enerji yerine konulmalı  Yüksek doz glukoz (15-20 g/kg/g) verilmeli (Hipogliseminin önlenmesi ve katab engellenmesi için)  Gerekirse insulin (0.05 U/kg/h) (anabolik tarafta tutmak lazım!)  Lipidler enerji için kullanılmalı (katab önlenmesi için)  Eşlik eden enf tedavi edilmeli  Her 6 saatte bir e-, kan gazları bakılmalı  Asidozu ve bilinç durumu ağır olanlarda hemodiyaliz başlanmalı İDAME TEDAVİSİ Substratın diyetten çıkartılması: Galaktozemi: Galaktoz içermeyen diyet Herediter fruktoz intoleransı: Fruktoz içermeyen diyet Esansiyel subst vücudun gereksinimini karşılayacak minimum mik hastaya verilmesi: “Maple syrup urine disease”: Valin, lösin, izolösin kısıtlaması Fenilketonuri: Fenilalanin kısıtlaması Tirozinemi Organik asidemiler Üre siklus defektleri (sıkı bir diyet, esansiyel olduklarından minimum almaları gerekir!!) Vücudun ihtiyacı olan toplam proteinin %20 kadarı doğal gıdalarla verilir Çocuğun büyümesi için gerekli olan %80 protein, vitamin-mineraller, enerji, yağlar vb özel ürünlerden karşılanır Kofaktör tedavileri: Eksik enzimden geri kalan mik (vücuttaki rezidüel enzimin) max kapasite ile çalışabilmesi için kofakt olan vit çok yüksek dozlarda verilmesi Metilmalonik asidemi: B1 vitamini Propiyonik asidemi: Biyotin Fenilketonuri: BH4 Homosistinüri: B6
174
Son ürünün yerine konulması: NT üretimi yolaklarında boz mevcutsa ve nörotransmitter üretilemiyorsa hst serotonin, dopa gibi son ürünler verilir  Biyotinidaz eksikliği: Biyotin verilir  Serin sentez defekti: Serin verilir  Kreatin sentez defekti: Kreatin verilir  Serebrotendinoz ksantomatozis (CTX): Son ürün yerine konulur, negatif feedback ile yolaktaki ilk enzim inh edilerek toksik kolestanol’ün birikimi önlenir (yerine konan madde aslında eksik değil) Enzim yerine koyma tedavisi (ERT): Eksik olan enzimin rekombinan yolla üretilerek hst infüzyon şeklinde verilmesi  İlk olarak Gaucher’de kullanıldı: 1993  Özellikle lizozomal depo hast aktif olarak kullanılıyor Karaciğer nakli: Hastalık akut kc yet yapıyorsa: Tirozinemi tip 1, sitrin eksikliği, CTX, mitokondriyal hast. Hastalık kcde hasar yapıyorsa ve siroza götürüyorsa: Tirozinemi tip 1 Hastalık kcde hasar yapmıyor ama hasarlı yolak kcde ise ve nakil yapıldığında hastalık kontrol altına alınacak ise: Üre siklus defektleri, familyal hiperkolesterolemi çoğunda KÜR Ketojenik diyet: Günlük enerjinin %70-90’ı yağlardan gelecek şekilde yapılan diyet Metabolik hastalık endikasyonları: Beyne giden glukozun KBB’den geçişini sağlayan GLUT-1 pro genetik eks durumunda alternatif enerji kaynağı ketonların beyin tarafından kullanılması için ketojenik diyet uygulaması yapılır. Diğer endikasyonlar: Epilepsi, otizm, kanser, kilo verdirmek Glikolizin son basamağı piruvat dehidrogenaz eksikliğinde, glukolizi by-pass edip keton üretimi ile enerji sağlamak için (alternatif yolağa sokarak)
DMH önlenmesi:  Hastaya kesin tanının konulması  Aileye genetik danışma verilmesi  Preimplantasyon gebeliğinin kullanılması  Kontrolsüz gebe kaldı ise prenatal tanı konulmaya çalışılması  Akraba evliliklerinin önlenmesi  Fazla çocuk doğurulmasının önlenmesi BİOTİNİDAZ EKSİKLİĞİ Biyotin: Vitamin, kofaktör, Vücudumuzdaki 4 karboksilaz rxn CO2 taşıyıcısı , Dallı zincirli AA yıkılması Glukoneog, YA sentezi Yiyeceklerde (et, tavuk, balık, yeşil yapraklı sebzeler vb) bağlı şeklinde bulunur vücudumuzda bağlı ve serbest biotin şeklinde var Biyotinidaz: Kcde sentezlenir, seruma salınır Görevi: Biositini parçalamak: Biotin karboksilaz enzimlerinin lizin kalıntısına bağlanır (HC sentetaz) Karboksilazın işi bittiğinde enzim yıkılır, ama biositin (lizin + biotin) kalır !!Biotinidaz tarafından parçalanır Biotin tekrar kullanıma girer biositin idrarda birikirse zararlı değillll enzimi tdv etmek yerine son ürün verilir
175
Biotinidaz eksikliği 1/ 60 000 (TR: 1/3000) OR geçişli Geni 3p25 >100 mutasyon var tdv edilmeyen hast klinik bulgular (biotinidaz aktivitesi <%10): hayatın 2-5 ayları arasında başlar Hastalar koma ile kaybedilebilir Nörolojik: Konv, hipotoni, MR, ataksi, letarji, koma, bazal gang kalsifikasyon Cilt: Döküntüler, alopesi, seboreik dermatit Göz: Konjonktivit, optik atrofi Kulak: İşitme kaybı Solunum: Laringeal stridor, hipervent, apne İmmunolojik: Tkr enf yd taramasından dolayı klinik bulgu çok görülmez, ağırlarında 18-20 günlükkken bile görülebilir Her hastada lab bulgusu ortaya çıkmıyor: Ketoasidoz Laktik asidoz Hiperamonemi Organik asidlerin idrarla atılımı 1.bas testlerinde çıkmayabilir, akla gelmesi lazım
BİOTİNİDAZ EKS TANI: Biotinidaz enzim aktivitesinin ölçülmesi: Aktivite normalin <%10 tam eksiklik Aktivite normalin %10-30 arasında ise Kısmi eks, bu daha fazla BTD gen analizinde mut gösterilmesi Aile taraması YD TARAMASI: 48-72s topuk kanı, trde 2007 yılı İşitme kaybı, optik atrofi ve mental retardasyon geri dönüşümsüzdür !!!!!!!!!!!! Hastalığın taranma nedenidir. Bulgular başlamadan önce tdv başlanırsa ort çıkması engellenir İlk kez 1982 yılında taranmaya başlandı (biotin ucuz) pozitif çıkarsa biotinidaz enzim akt bakılır(kantitatif) tam eks veya kısmi eks çıkabilir, MUTLAKA TDV TEDAVİ Tam ve parsiyel eks olan hast tümü tedaviye alınmalı 5-20 mg/gün serbest biotin (oral) Semp hızla geriler: Konv birkaç saat-günde durur Cilt lezyonları birkaç haftada iyileşir Motor gelişim basamaklarını göstermeye başlar. İşitme kaybı, optik atrofi, mental retardasyon irreversible
176
HEMOSTAZ fizyolojik koşullarda kanın damar içinde sıvı halde bulunması ve aşırı kanamanın engellenmesi bileşenler=vazokons,trombosit,plazma pro primer hem=vasküler faz, tromb fazı ZAYIF TIKAÇ (trombosit tıkacı) oluşur tromb adezyonu (sn) tromb kümeleri (dk) sekonder hem= pıhtılaşma fak akt, fibrin oluşumu, koag proteinleri SAĞLAM FİBRİN PIHTISI fibrinolitik sistem (pıhtı eritici) pıhtı oluşum aşamasında sorun vars veya fibrinolizis (pıhtı eritici sis) aşırı akt ise KANAMA EĞİLİMİ PRİMER HEMOSTAZ 1) VASKÜLER FAZ sağlam damar duvarı subendotelle tromb arasında önemli bir bariyer endotel hüc, mükemmel bir NONtrombotik yüzey oluşturur endotel hüc aktif olarak pıhtı çözücü mad üretir ADP trombosit için agonist NO trombosit için inhibitör 2)TROMBOSİT FAZI trombosit adezyonu, akt, agreg, sekresyonu trombositler en küçük hüc, megakaryositten (en büyük hüc) fregmantasyonla oluşur, çekirdeksiz, çap 2-4 mikrom, hacim 7-10, 150-450.000 yaşam süreleri 7-10 gün %80 dolaşımda %20 dalakta sayıları yaştan bağımsız IL3,GMCSF: megakaryosit kök hüc M-CSF: megak öncül çoğalmask IL6-11: megak öncüllerinin megak dönüşmesi, enfeksiyonda da artış gösterir, bu nedenle enfeksiyonda da trombosit görülebiliyor TPO: megak sentezi, trombosit sayısının artması, EPO ile benzer yapı
Trombosit işlevleri: immun direnç, enflamatuar cevap, yara iyileşmesi, tm biyolojisi, emb gelişmesi (içerdiği büyüme fak ile) 1)trombosit adezyonu geçici: subend kollajen, 1a-2a (Gp) ve GpVI yayılma: 2b-3a, fibronektin, kollajen tr yüzey alanı artar fibronektin tr salınır veya plasmada dolaşımda sıkı: 1b-9, vwf, kollajen (aracıyla) özellikel yüksek kan akımına dayanıklı AKTİVE TROMBOSİT ÖZELLİKLERİ diskoidden psödopodlu şişmiş küreye döner granüller merkezde toplanır ve aktin mikrotübüllerinden oluşan bir halkayla salınır granüller açık kanaliküler sis memb ile birleşip içeriklerini kana ya da damar duvarına birikir yani şekil değişikliği, aktif med üretimi, degranülasyon (ADP, serotonin, Ca) tüm bu değ, tr agonistlerini tanıyan tr res sayesinde olur -trombin reseptörü EN GÜÇLÜ AGONİST, ITP oluşumu, memb fosfolipid hidroliziyle, granül sekresyonu -ADP res trombositlerde şekil değ ve agregasyon, granül sekresyonunun uyarılması -a2 adrenerjik res, TXA2 res memb fosfolipitlerin hidrolizi iskelet ağında değ intrasel kalsiyum kons artış fosfolipaz c ve guanilat siklaz enzimlerinde değ 2)trombosit agregasyonu: 2b-3a res (fibrinojen res), fibrinojen aracılığıyla köprü oluşur ve tr kümeleşir Gp2b-3a fibronektin, vitronektin, vwf de bağlayabilir 3)trombosit sekresyonu: açık kanaliküler sistem büyüme fak, nükleotidler, vazoaktif amin, koag proteini, hidrolitik enzimler dense granüllllll: ADP, serotonin, kalsiyum,epinef,histam a-granüllllll: koag fak, büyüme fak, VWF
177
von willebrand faktör: endotel hüc ve megak sentezlenir endotelde bir kısmı “weibel palade cis” depolanır ve bir kısmı subendotelyal dokuya geçer megak sentezlenen vwf, a granüllerde depolanırrrrrr yaralanma sırasında salınırlar dolaşımda büyük multimerler tr adezyonunda (bağ d ve gp1b-9’a bağlanarak) görev alır tr agregasyonunda (gp2b-3a ile etkileşim) ***dolaşımda faktör 8i taşıyarak inakt korur, yarıömrünü uzatır (proteolizden korur dolayısıyla SEKONDER hemostazda da görev alıyor GLANZMANN TROMBASTENİ gp2b-3a eks, kümelenemiyor, sayı normal BERNARD SOULİER SENDROMU gp1b-9, sıkı adezyon kaybı VON WİLLEBRAND FAK EKSİKLİĞİ “EN SIK GÖRÜLEN KANAMA DİYATEZİ” genellikle kadınlarda menometroraji, mukozal kanamalar PRİMER HEMOSTAZ BOZUKLUKLARI sağlam bir trombosit plağı oluşması için 1-sağlıklı damar yapısı✅ 2- von willebrand faktör✅ 3-normal trombosit✅ 1) DAMARSAL BOZUKLUKLAR konj: kalıtsal hemorajik telenjiekt, BDH (ehler danlos, marfan, osteog imp) edinsel: vaskülit (HSP), nutrisyonel (skorbüt-c vit kollajende çapraz bağ sağlar), enfeksiyon 2) VON WİLLEBRAND HASTALIĞI %1-3 hafif olduğundan gözden kaçabilir! TİP 1: parsiyel kantitatif eks ***en sık %60-80 OD geçiş TİP 2: kalitarif (yapısal, miktarı normal) %7-30 tip 2N OR, diğerleri OD (tip 2a,b,M) hipermenore TİP 3: tamamen yokkk <%5 faktör 8 çok düşükkk OR geçiş
3) TROMBOSİT HASTALIKLARI -azalmış yapım: konj megak trombositopeni, absent radil send, wiscott aldrich send, kalıtsal Kİ yetmezliği send, Xe bağlı trombositopeni diseritropoez, megaloblastik anemi edinsel Kİ yet (aplastik anemi, ilaç, virüs, myelodisplastik send) infiltratif Kİ hst (akut lösemi, metastatik kanser, depo hst) !! 3 seriyi de ilgilendiren konjenital trombositopeniler: fanconi AA, diskeratozis konjenita, schwachman-diamond sendromu -artmış yıkım: İTP, SLE, enf, posttransplant, neonatal, ilaç (İMMUN: gp1b-9a reseptör antikoru) HÜS+TTP= mikroanjiopatik hemolitik anemi kalp kapak hst DİK kasabach-meritt send (dev hemanjiom trombositik sekestrasyonu) hipotermi vwf tip 2b (NON İMMUN)
178
anormal trombosit dağılımı veya sekestrasyonu: masif transfüzyon (dilüsyonel), hipersplenizm, hipotermi (kc ve dalak sekestrasyonu) TROMBOSİT FONK BOZUKLUKLARI: adezivler (Bernard soulier miktar azalmış dev hücre 1b-9, glanzmann 2b-3a, 1a-2a) solübl agonistler anomali (TXA2, a2 adr res) tr granüllerinde boz (gama granül: hermansky pudlak, chediac higashi, viscott aldrich, TAR a granül: gri trombosit, quebec tr, paris trousseau) bunlar pigmentasyon boz ilaçlar: aspirin ve klopidogrel İRREVERSİBL, tr ömrü 7-10 gündür, o yüzden ameliyattan 7-10 gün önce bu ilaçlar kesilmeli ibuprofen, naproksen, dipridamol, diklofenak, SSRI böbrek yetmezliği!! (üremiye neden olur) kc hst!! KÜÇÜK TROMBOSİTLER (MPV<7) wiskott aldrich send (sık enf, egzama, mikrotrombositopeni) x’e bağlı trombositopeni NORMAL TROMBOSİT (MPV:7-11) konj amegak trombositop tar send BÜYÜK TROMBOSİT (MPV>11) MYH-9 ilişkili boz bernard soulier send digeorge send paris trousseau send gri trombosit send
İMMUN TROMBOSİTOPENİ (İTP) etyolojisi açıklanamayan, trombosit<150k ve mukakutanöz kanamalar (bir dışlama tanısı, tümörü dışla ALL) çocukta yüz binde 2-8, yetişkin 5 EN SIK 2-6 YAŞ ERİŞKİNDE 15-40 YAŞ (genç erişkin) solukluk, kemik ağrısı, organomeg, ateş, artrit varsa ALL LEHİNE İlk 3 ay: AKUT 3 ay-1 yıl: PERSİSTAN >1 YIL: KRONİK klinik semp ve bulguların sebebi dalak, kc, Kİ, akc’de trombosit yıkım hızının artmasıdır (tromb yarı ömrü kısa) trombositopeninin düzeyi, megakaryositler tarafından trombosit üretim hızı ile sensitize olmuş trombositlerin yıkım hızları arasındaki dengeyi yansıtmakta!! 1b-9, 2b-3a TÜM trombositlerde yer alır (dışarıdan verilen trombositler de yıkılır) yıkım yapımdan(ki) daha fazla periferik yaymada megakaryosit ARTMIŞ!! en sık akut formu enf öyküsü %40-80 purpura (ciddi kanama %2-3)2 spn remisyon %83 splenektomiye yanıt %71 tam iyileşme %89 kanama ile ex %1in altı intrakranyal kanama %1in altı
179
ITP <20.000 spn kanama artar 5-10k intrakranyal kanamaaaa 1)asemp 2)hafif: az peteşi, ekimoz, hafif epistaksis 3)orta: peteşi, ekimoz, mukozal kanamalar, uzun süreli epistaksis ve menoraji 4)ağır: ağır kutanöz ve mukozal kanamalar, retinal hemoraji, intrakranyal hemoraji, diğer sis kanamaları, hemorajik şok ***sıklıkla aile öyküsünde önemli bir özellik saptanmaz yaşam şekli ve sistemik semp sorulmalı İTP KLİNİK trombosit tipi kanama (peteşi, purpura, ekimoz, mukokutanöz kanamalar) HSM, LAP YOKKKKKKK İTP’de spn ortaya çıkan, deriden kabarık olmayan, basmakla solmayan ve 1-2 mm çapındaki peteşi ve biraz daha büyük olan purpuralar karakteristiktir ÜSYE öyküsü de eşlik eder PERİFERİK KAN: anemi yok, lökosit normal trombositopeni iri ve küçük trombositler retikülosit yüksek direkt coombs testi (+) ise EVANS SEND (immun hemolitik anemi varsa) tipik İTP öyküsü, FM, kan bulguları varsa Kİ incelemesine GEREK YOK ama Kİ yet/infiltratif hst düşündüren durumlarda MUTLAKA YAPILMALI İTP TEDAVİİİİİİİİİİ spn remisyon olması halinde izlem yeterli intrakranyal kanama ve fiziksel akt bağlı beklemmedik kanama korkusu tr sayısı <20k veya >20k ama mukozal kanama varsa HASTANE, STEROİD/IVIG steroid fc res ve antikor sentezini azaltır, çok yüksek doz metilprednizolon, prednizolon, deksametazon) daha çok IVIG tercih edilir (üsye falan da varsa) IVIG pahalı ama kalıcı yanıt steroid yan etki çok, enf varsa kötü ilk atakta yüksek doz IVIG kullananlarda kronikleşme oranı daha düşük! anti D tedavisi (hemoliz) persistan/kronik İTP’de yukardaki tdv ek olarak: trombopoetin res agonistleri (eltrombopag-po!!, romiplastin-sc) %50-70 YANIT rituksimab (antiCD20 mab, İYİ DEĞİL) splenektomi: kr itp <10k ve tkr kanama, >5-6Y !! (yanıt oranı 2/3, steroid ve IVIG yanıtı olmayanlarda başarı oranı düşük)
İTPli hastaya kan tx verilmez zaten verilen de yıkılıyor ama masif kanamayla acile gelmişse verilebilir bernard soulier send: gp1b-9 defekti OR geçiş ekimozlar, mukozal kanamalar lenfositlerden büyük, dev trombositler TAR send: doğumda callus yok iskelet anomalisi konj jalp hat FANCONİ anemisi: boy kısalığı, hiperpig başparmal radius hipoplazisi pansitopeni kafeole lekeleri glanzmann trombastenisi: OR geçiş tr sayısı normal agregasyon defekti (2b-3a) ADP, kollajen, epinefrin yetersiz ekimoz, mukozal kanama DİSKERATOZİS KONJENİTA: tırnaklarda hiperplazi, hiperpig lökoplaki, pansitopeni AMEGAKARYOSİTİK TP: iskelet sis anomali YOK, yd’dan itibaren trombositopeni MYH-9: OD, asemp, lökositlerde DÖHLE CİS, dev trombosit gri trombosit: hafif kanamalar, soluk renkli, oval trombosit NON İMMUN TROMBOSİTOPENİ VE TR FONK BOZ KANAMADA TEDAVİİİİ 10cc/kg aferezle elde edilmiş TS 1 ümite/10 kg random donörden elde edilmiş TS rekombinan aktive faktör7 mukozal kanamalarda antifibrinolitik ajanlar
180
NEONATAL RESÜSİTASYON yıllık doğum 130 mn yıllık ölüm 4 mn canlandırma gereksinimi %30 ilerisi %1 (kalp masajı, entübe) geçiş sürecinde gerçekleşen olaylar: alveollerin temizlenmesi plasental dolaşımın durması akc kan akımının artması fetal dolaşımın sona ermesi her doğumda deneyimli 1 personel, gerekirse destek %50 risksizdir YÜKSEK RİSKLİ DOĞUMLAR yalnız bebekle ilglenen en az 2 personel tam bir canalndırma yapabilecek en az 1 personel BAŞLANGIÇ BAS GEREÇLERİ radyant ısıtıcı aspirasyon malzemesi (temiz bez, puar, aspiratör) kurulama malzemesi omuz desteği steteskop radyant ısıtıcı doğumdan ÖNCE çalıştırılmalı aspiratörde en yüksek basınç 100 mmhg olmalıııı ve süresi max 3-5 sn olmalı (daha uzun sürerse solunumu biz durdururuz) kateter steril olmalı diğer parçaların sterilliğine/temizliğine dikkat edilmeli OKSİJENLE İLGİLİ MALZEMELER nabız oksimetresi hava o2 karıştırıcı: oda havasıyla %100 oksijeni karıştırır, karışım %21-100 arasında oksijen hortumu ve maskesi
VENTİLASYON GEREÇLERİ anestezi balonu: basınçlı gaz kaynağıyla çalışır, maske yüze tam oturmalıdır, PEEP/CPAP uygulanabilir, serbest akış oksijen verilebilir T parça canlandırıcı kendi şişen balon (her yerde olan) bizim kullandığımız uygun boyutta olannnn (250 ml) yd tidal volümü 4-6 ml/kg maskeler yastıklı (daha uzun) veya yastıksız olabilir ağzı ve burnu içe almalı OROGASTRİK SONDA 8 Fr beslenme sondası 20 mllik enjektör YENİDOĞAN CANLANDIRMA PROGRAMI AKIŞ ÇİZELGESİ 5 blok: altıgenler değerlendirme, dikdörtgenler girişimleri A: havayolu B: solunum C: dolaşım D: ilaç ALTIN DAKİKALAR!!! antenatal değerlendirme, doğum termin durumu, kas tonusu, solunumun varlığı, ağlaması: varsa anne yanında olağan bakım (ısıt, salgıları temizle, kurula, değerlendir) solunumu yoksa, iç çekme tarzındaysa, KAH<100 ise PBV uygula (poz basınç ventilasyon yani ambülasyon) SpO2 izle EKG izlemini düşün siyanoz veya sol güçlüğü varsa havayolunu temizle, SpO2 izle, gerekirse O2 desteği, CPAP (prematüre) BAŞLANGIÇ BASAMAKLARI (ALTIN DAKİKADA YAPILANLAR) bebeğin ısıtılması (hipotermi olmasın) pozisyon verilmesi gerekiyorsa sol yolunun temizlenmesi kurulanması uyarı verilmesi ısı kaybeden bebeklerin met hızları glukoz tük o2 gereksinimleri artar IVH, sol sıkıntısı, hipoglisemi, sepsis daha fazla görülür ortam sıc arttır (23-25 derece), radyant ısıcı daha erken açılır ve otomatik kontrol, bebeğe başlık tak, taşınabilir termal yatak varsa DİKKATLİ kullan önceden ısıtılmış taşıma küvözüyle taşı GH<32 hf ise polietilen torba, örtü bebek kurulanmaz!! boynuna kadar torba içine konulur buharlaşma ile ısı kaybı önlenmiş olur pozisyon: nötral poz, sırtüstü, koklama
181
ASPİRASYON İŞLEMİ önce AĞIZ, sonra burun 100 mmhg, 3-5 sn geçmesin aspiratör veya puar önce burun olursa refleksle burun içindeki madde trakeaya inip tıkar KURULAMADA DİKKAT EDİLECEKLER sol uyarmak için 30 sn sonuna kadar uygulanabilir başı kurulamaya özen gösterilmeli kurulama sonrası ıslak havlu uzaklaştırılır TAKTİL UYARAN bebek apnede ise uygun uyaranlardan BİRİ kısa süreli (en fazla 2 kez)!! ayak tabanına şağlak ya da fiske bebeğin sırtının sıvazlanması 2 kez taktil uyarana yanıt yoksa ventilasyon BAŞLANGIÇ BASAMAKLARI 30 SANİYEDİR DEĞERLENDİRME: solunum, KAH(6 sn dinle prekardiyumdan, 10la çarppp) sadece solunum var mı yok mu bakılır, sol diğer değişkenlerine bakılmaz İÇ ÇEKME AĞIR BİR SORUNU GÖSTERMEKTEDİR, APNE GİBİDİR KAH umblikal kordon hızlı ve kolay, kalp tepe atımı daha güvenilir, bunlar işe yaramazsa 3.bir kişi nabız oksimetresinden 3lü EKG elektrodu en güvenilir
OKSİJENİN DEĞERLENDİRİLMESİ doğumu izleyen ilk birkaç dk bebek siyanotik olabilir siyanoz sürekli olursa nabız oksimetreyle izlenmeli spo2 hedeften düşükse ve artmıyorsa OKSİJEN VERİLMELİ!! deri renginin klinik değ GÜVENLİ DEĞİL!! bunun yerine oksijene bak sağlıklı bebeklerde yaşamın ilk dk spo2 düşüklüğü normal olabilir 10.dklarda normalde istenen düzeye gelir fazla o2 morb ve mort arttırır prematüre %20-30 o2 ile başlanır saturasyona göre arttırılır term bebek oda havası VENTİLASYON ENDİKASYONLARI apne, iç çekme KAH<100 ***en önemli göstergesi: KAH yükselmesi nabız oksimetresinde yeterli oksijenlenme <27 GH başlangıç %30 o2 kons 28-32 ise %21-30 izlem doğumdan itibaren nabız oksimetreyle yapılmalı maske C biçiminde tutulur parmaklarla son 2 parmak çeneyi yukarı kaldırır yapılmaması gerekenler: maske yüze aşırı güçle bastırılmamalı, el parmaklar trakea ve gözlere bası yapmamalı (VAGAL YANIT, SOL DURMASI) vent işlemi uygun hacim basınç ve hızla her ventilasyonda 15-20 ml hacim bebek rahat nefes alıyor gibi görünmeli aksiller bölgeden steteskopla dinle derin nefes alıyosa HACMİ AZALT 20 cmsu başlangıç için yeterli KAH ve sat artmıyorsa yüksek basınç (vent basıncı) hedeflenen hız: 40-60 soluk/dakika
182
maskenin yüze tam oturduğu ve akc şişmekte olduğunun en iyi göstergesi KAH düzelmesi ve dinlemekle sol sesi duyulması PBV sonrası ilk değ (15 sn) KAH artıyorsa devam, 15 sn sonra tekrar kah artmıyor ama göğüste hareket varsa göğsü hareket ettiren PBV’ye devam edilir KAH, 15 sn sonra tkr değerlendirilir göğüs hareketi de yoksa, entüb veya laringeal maske, göğsü hareket ettiren PBV’ye devam edilir 30 sn sonra KAH tkr değerlendir OROGASTRİK SONDA maske ile ventilasyon sırasında mideye hava girişi olur bağ şişer ve trakeaya bası olur vent süresi 2 dk geçince uygulanırrr VENT SONLANDIRILMASI:!! KAH>100 spn solunum oksimetrede sat değerleri uygun laringeal maske: işler yolunda değilse >34 hf bebekse, veya entübasyon!! KAH<100, sol yok, iç çekme varsa PBV, spo2 izlemi KAH<100 ise hala ventilasyon düzeltici adımlar KAH<60 ise entübe, PBV ile birlikte göğüs kompresyonu uygulayın en son seçenek IV adrenalin uygula en az 30 sn etkin PBV karşı KAH<60 ise göğüs kompresyonu!! göğüs kompresyonuna başlandığında kompresyon-ventilasyon uyumunu arttırmak ve yeterli ventilasyon için entübasyon düşünülebilir GÖĞÜS KOMPRESYONU kalp sternumla omurga arasında sıkıştırılır intratorasik basınç arttırılır vücudun yaşamsal organlarına kanın ulaşması sağlanır sternum bırakıldığında venlerdeki kan kalbe dolar 2 kişi, ventilasyon baş ucunda, kompresyon ayak ucunda KOMPRESYON TEKNİKLERİ 1) başparmak tekniği: daha iyi derinlik kontrolü ve sabit basınç, daha iyi tepe sistolik basıncı ve koroner arteriel perfüzyon basıncı 2) iki parmak tekniği (endotrakeal tüp yerleştirilmişse) sternumun 1/3 alt kısmına 1/3 derinlikte masaj yapılır (göğüs ön arka çapının) iki meme ucunu birleştiren çizginin hemen altı tam dik olmalı
KOMPLİKASYON: kaburga kırıkları pntx kc hasarı 2 saniyede 3 kompresyon 1 ventilasyon 1 dakikada 90 komp 30 vent İŞLEMLERİN SONLANDIRILMASI: KAH 60-100 ise kompresyonu sonlandır, ventilasyon devam KAH>100 ve spn solunum varsa PBV de sonlandır!! KAH adrenaline rağmen yine <60 ise hipovolemi ve pntx düşün ADRENALİN ENDİKASYONU 30 sn etkin PBV 60 sn etkin PBV ve kompresyon (%100 o2 ile) kalp hızı<60 yd ilaç verme yolları: umblikal yol*** (kord kesilir, 2-3 cm ilerleyince ilaç verilir), endotrakeal tüp (entübeyse) , kemik içi ADRENALİN KULLANIMI (2.5 dkdan sonra) 1/10.000!!! IV 0.1-0.3 ml/kg (endotrakealle verilcekse 0.5-1 ml/kg düşünülmeli)!!! 1 mllik enjektör (endot daha büyük enj) hızlı veriliş hızı düzelme yoksa: vent ve komp etkinliği kontrol et, endotrakeal tüp yerleştir ve kontrol, doz her 3-5 dk bir yinele, düşük dozla başlandıysa yineleme dozları en yüksek dozdan verilir, yineleme dozları olanak varsa damar yolundan verilmeli eğer bebek şokta görünüyo ve canlandırmaya yanıt vermiyosa volüm genişletici vermek düşünülmeli ŞOK BULGULARI solukluk, kapiller dolma zamanında uzama, zayıf nabız, düşük ya da 0 KB VOLÜM GENİŞLETİCİLER %0.9 NaCl SF, RL, kan kayıplarında ağır fetal anemi durumunda 0 rh- ES SF 10 ml/kg umblikal ven 5-10 dkda ver !!! yaşamın ilk 20dksında kalp atımının olmaması (apgar 0) geç preterm ve term bebekte (kesin olmamakla birlikte) ağır sekel veya ölüm göstergesidir!! bebeğe göre devam kararı canlandırma sonrası anneye verme 24 saat gözlemle, yoğun bakım
183
SEKONDER HEMOSTAZ pıhtılaşma fak ardışık akt olmasını takiben fibrinojenin fibrine dönüşümü ve fibrinin polimerize olarak fibrin pıhtısını oluşturmasını kapsar doku faktörü, fosfolipit eksp, trombin akt, fibrin polimerizasyonu EKSTRENSEK YOLAK:TF+F7a PT İNTRENSEK YOLAK: F12,11,9a,8a, kalsiyum fosfolipitleri prekallikrein APTT ORTAK YOLAK: F10a,5a,trombin(2a), fibrinojen TT ile fibrine dönüşür, F13 ile stabilize PT, APTT trombin (2a) diğer yolakları da akt ediyor, aslında iç içedir başlangıç fazı trombin artış fazı pıhtı büyüme-uzama fazı fibrinojen (1a) en uzun ömürlü 1a ve 13a en kısa 7 KVİT BAĞIMLI KOAG FAK: protrombin(2), F7,9,10, protein S,C,Z kalsiyumu bağlayıp akt hale geliyolar!! DOĞAL ANTİKOAG: (eksikliğinde tromboza eğilim) DOĞAL ANTİFİBRİNOLİTİK: (kanamaya eğilim) SEKONDER HEMOSTZ BOZ A)KONJ FAKTÖR EKS SIKLIĞA GÖREEEE: vwf eks (faktör 8i hemolizden korur) hemofili A (F8 eks) x resesif hemofili B (F9 eks) x resesif B)KONJ ANTİFİBRİNOLİTİK EKS antiplazmin eks PAI eks C)EDİNSEL FAKTÖR EKS vit K eks kc hst DİK (tüm faktörler tüketilir)
HEMOFİLİ genetik, ağır bir hastalık hemofili A fak 8 eks (1/30k doğum) hemofili B fak 9 eks (1/10k doğum) X kromozomuna bağlı resesif Kadınlarda hemofili: hasta baba taşıyıcı anne x kromozomunda artmış inakt (iyonizasyon) turner sendromu (45,x) kadın fenotipinde olan erkekler (swyer sendromu) KLİNİK: erkek bir hastada anormal kanama bulguları varlığında akla gelmelidir hemofili A ve B kliniği aynıdır kanama sıklığı ve şiddeti faktör 8,9 seviyeleriyle DOĞRUDAN İLİŞKİLİ!! ağır hemofili: faktör <%1, %50-70 sıklık, kanama yaşı<1 yaş, sıklık hf 1-2 kez, spn kanama orta hemofili: faktör %1-5, %15-30 sıklık, kanama yaşı 1-2 yaş, sıklık ayda 1-2 kez, hafif travmayla hafif hemofili: faktör>%5-50, %15-20 sıklık, kanama yaşı 2-5 yaş, sıklık nadir, ciddi travma veya ağır girişimler HEMARTROZ (eklem içi kanama): yürüyen çocuklarda EN SIK %80 ağır hemofilide spn hemartroz diz, ayak bileği gibi ağırlık binenlerde ağrı, şişlik, hareket kıs eklem hasarı ve enflamasyon geliştikten sonra eklem kanamaya daha duyarlı hale gelebilir (kr sinovit, kalıcı hasar, HEMOFİLİK ARTROPATİ KALICI SEKEL!!!) İNTRAKRANYAL KANAMA daha az hayatı tehdit eden EN AĞIR KANAMA EN SIK ÖLÜM NEDENİ!! spn veya travma sonrası aile öyküsü olmayan yenidoğanlarda uzamış travay, forseps/vakum KAS/DERİN DOKU/CİLT ALTI HEMATOM kas yd hematomları im/sc hematom bacak kasları (kuadriceps, iliopsoas) kol kasları kompartman sendromu DİĞER KANAMALAR: epistaksis, oral, GİS kanama diş ile ilgili girişim veya cerrahi sonrası!! (girişim yapılacaksa mutlaka faktör replasmanıııı) RP kanama, karın duvarına kanama (akut batını taklit edebilir) genitoüriner trakt (hematüri)
184
HEMOFİLİ TAŞIYICISI KADINLAR: artmış iyonizasyon sonucunda F8 seviyelerinde azalma görülebilir jinekolojik, obstetrik kanamalar sık diğer kanamalar plasma faktör seviyesiyle ilişkili! YENİDOĞANLARDA HEMOFİLİ: göbek kordonu düştükten sonra kanama, sünnet, sefal hematom, İK kanama, topuk kanı, damaryolu girişimleri sonrasında, aşıdan sonra SÜT ÇOCUĞU/KÜÇÜK ÇOCUKLAR: morarma, eklem kanamaları yürümeye başladıktan sonra kas iskelet frenulum, ağız içi travma sonrası kanama alında hematom BÜYÜK ÇOCUKLAR/ERİŞKİN eklemler ve kaslar sinovyal hipertrofi gözükebilir HEMOFİLİ A VE B TEDAVİSİİİİİİİİİİİİİ eksik olan fak yerine konulması (F8,9) plazma kaynaklı ya da rekombinant taze donmuş plazma kriyopresipitat (hemofili A) desmopressin: hafif ve orta hemofili A, faktör 8 ve vwf sekresyonunu arttırır, 0.3 mikro/kg sc veya im <2y kontrendike! antifibrinolitikler (mukozal kanamalar): traneksamik asit epsilon aminokaproik asit ağır hemofililerde faktöre karşı inhibitör gelişiyor, rekombinantta daha çok gelişir
HEMOFİLİDE YENİ TEDAVİLER!!!!!!!!!!!!! emicizumab: hemofili A, bispesifik monoklonal antikor (faktör 9a ile 10’a bağlanarak faktör 8i taklit eder) haftada bir, subkutan!! kullanım (daha sonra 2 hfda bir) (ÖZELLİKLE İNHİBİTÖRLÜ HASTALARDA) uzun etkili faktör 8,9 preparatları gen tedavisi İLK İŞ DAMAR YOLU AÇIP FAKTÖR YAP!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! (DAHA SONRA TETKİKLER!!!) en kısa süre içinde eksik olan faktörü ver FM bulgularının oturmasını beklemeee izah edilemeyen her semp ver her girişim öncesinde FAKTÖR VER hemofilinin tipi BİLİNMİYOSA önce tipi belirlenene kadar TDP VER!!! KAFA TRAVMALARI/SSS KANAMALARI: EN SIK ölüm nedeni travma ve ciddi baş ağrısı, sss kanaması olarak düşünülmeli ve hemen faktör BOLUS verilmeli sonra BT çek ÖNCE FAKTÖR İNFÜZYONU!!! travma geçiren asemp hasta 24 saat gözlem altında tutulmalı HEMOFİLİ KOMPLİKASYONLARI: inhibitör gelişmesi :( kronik sinovit enfeksiyonlar (HIV, HBV, HCV, HAV, PARVOVİRUS, CREUTZFEKD JACOBS) allerjik rxn: ateş, titreme, ürtiker ilk başta plazma kaynaklı ürün, sonra rekombinant (HIV tehlikesi yok) HEMOFİLİ PROFLAKSİİİİİİİ ağır hemofili A,B ve vwH tip 3 (<18y ve uzun süreli faktör uygulaması) primer proflaksi (hedef eklem gelişmeden, erken yaşta) sekonder proflaksi (yaşı ne olursa olsun, hedef eklem geliştikten veya hayati bir kanamadan sonra yıllar süren)
185
VON WİLLEBRAND HASTALIĞI konjenital kanama diyatezlerinin EN SIK görüleni %1-3 (kalıtsal psödohemofili) kanama zamanı uzun her iki cinsiyeti de etkileyen TİP 1) parsiyel kantitatif eks, EN SIK %60-80, OD geçiş TİP 2) kalitatif, %7-30, TİP 2 N OR geçiş TİP 3) tamamen yok <%5, faktör8 çok düşük, OR geçiş tip 1 ve 2 primer hemostaz kliniğine benzer, mukozal kanamalar tip 3 ise eklem kanamaları VWH TEDAVİİİİİİİİİİİ Desmopressin: vwf’ün endotrlde weibel-palade cis endojen olarak salınmasını uyarır tip 1 ve 2de kullanılır (tip 2b hariç) tip 3de vwf hiç olmadığından yanıt olmaz vwf/faktör8 konsantreleri: tip 3, ağır tip 1,2 antifibrinolitikler: hafif mukokutanöz kanamalarda
KANAMA DİYATEZİ GENEL YAKLAŞIM aktif kanamayla gelen, kanamaya yatkınlığı olan çocukta iyi bir öykü ve FM ile %90 tanı konur epistaksis, kol ve bacaklarda morluklar, menoraji, menometroraji KANAMA DİYATEZİNİ DÜŞÜNDÜRENLER: spontan, tekrarlayan, birden fazla bölgede, atipik lokalizasyonda, küçük bir travma veya girişim sonucunda beklenmedik şiddette, demir tedavisi veya transfüzyon gerektirmiş kanamalar epistaksis 15 dk basınç sonrası menstruasyon >7 gün, >3 gün yoğun göbek kanaması, topuk kanı, aşı, enj sonrası kanama diş çekimi, sünnet, adenotonsillektomi sonrası uzamış veya tkr kanamalar kas içi ve eklem kanaması hematemez, melena, hematüri, hemoptizi, transfüzyon gereksinimi altta yatan hst: kc böb malabs DİK malign ilaç: ASA, antikoag aile öyküsü YENİ DOĞANDA: göbek kordonu düşerken kanama sünnet kanaması kafa derisi, intrakranyal kanama, IM enjeksiyon sonrası kanama, topuk kanı alındıktan sonra OYUN ÇOCUĞUNDA: yumuşak doku kanaması ADOLESAN KIZLARDA: menoraji KONJENİTALSE ERKEN BAŞLAR EDİNSELSE SİSTEMİK SEMP VE BULGULAR EŞLİK EDEBİLİR
186
KANAMA DİYATEZİ AYIRICI TANI: vasküler, trombositopeni, trombosit disfonk, pıhtılaşma fak azlığı, artmış fibrinolizis, mikst !!! PRİMER HEMOSTAZ: (trombositopeni, tromb disfonk) peteşi, ekimoz, mukoza kanamaları, epistaksis, menometroraji, GİS kanamaları, intrakranyal kanama görülebilir yüzeyel kesiler uzun ve fazla kanar derin kesiler ve diş çekimi hemen başlar, lokal bası ile durur, nadiren tekrarlar spn kanamalar yüzeyeel her iki cinsiyet aile öyküsü az !!!SEKONDAR HEMOSTAZ (pıhtılaşma fak eks) ekimoz, hematom HEMARTROZ, adele içine, derin yd, İK kanama görülebilir yüzeyeller hafif derinler geç başlar, lokal basıyla durmaz, tekrarlar spn kanamalar EKLEM İÇİNE erkeklerde sık aile öyküsü sık mukoza kanamaları: tr hst, vwh, herediter hemorajik telenjiektazi (burun, diş eti, anormal mens) eklem içi, yd: hemofili A, B, tip 3 vwh göbek kanaması: f13 eks KANAMA DİYATEZİ FM: peteşi, purpura, ekimoz, mukozal kanama, burun muayenesi, eklem muayenesi tam bir fm İLK BASAMAK LAB TARAMA TESTLERİİİİİİ PRİMER= tam kan sayımı, antikoagülansız kan örneğinde periferik yaymada trombosit değerlendirilmesi, kanama samanı (KZ)!! (ivy, PFA100) SEKONDER= protrombin zamanı (PT), aktive parsiyel tromboplastin zamanı (APTT), trombin zamanı (TT), fibrinojen düzeyi tayini
TAM KAN SAYIMI mikrosit anemi: kronik kanama normosit anemi: akut kanama makrosit anemi: Kİ yet, megaloblastik anemi trombosit ve lökosit sayısı (malignite eşlik edebilir) PERİFERİK YAYMA!!!!!!!!!! tam kandaki trombositopeni doğrulanır!!! mpv>11: BSS, mpv<7: WAS granülasyonu: gri trombosit kümeleşmemesi: glanzmann (kümeleşme yoksa sorun vardır) kırık eritrosit: HÜS, TTP lökosit: döhle cisimciğü MYH9, atipik hüc malignite KANAMA ZAMANI: primer hemostaz değerlendirilir (tr, vonwillebrand) duke testi ivy testi pfa100 (in vitro ölçüm) manşon, 40 mmhg, çift insizyon, 30 snde bir filtre kağıdına emdirilir 7-8 dkya kadar normall kanama zamanı veya pfa 100’ün patolojik olduğu durumlar: trombositopeniler vwh (tip 2,3) konj trombosit disfonk edinsel trombosit disfonk (aspirin, nsaii kullanımı)
187
PT+ APTT UZUNSAAAAAA: fibrinojen, F2-5-8 eks, ağır K vit eks, kc hst, masif transfüzyon, heparin ve varfarin fazla alınması TT UZUNSA: hipo/disfibrinojenemi heparin fibrin yıkım ürünleri trombin antikorları faktör 13 eksikliğinde PT ve aPTT NORMALDİR!!!!!! aptt: intrensek (12,11,9,8) temasla akt pt: ekstrensek (7) doku fak ile akt ortak:10,5,2,1 (trombin zamanııı) İLK BASAMAK TARAMA TESTLERİ SONUCUNDA GÖRE İLERİ TANISALLAR: karışım testi fibrinolizisin arttığı düşünülüyorsa fibrin yıkım ürünleri (FDP), d dimer trombosit boz düşünülüyorsa trombosit fonk testleri vwh düşünülüyorsa (vwf ag düzeyi, ristocetin kofakt akt, kollajen bağlanma akt, f8 düzeyi, kan grubu, sds jel elektroforezindr vwf multimer analizi) faktör düzeyleri diğer testler (kcft, ki asp, inhibitör tayini vb) PT ve APTT EN SIK LAB HATASI SONUCU UZUN ÇIKAR!!! F7 EKSİKLİĞİNDE APTT UZAR AMA KANAMA GÖRÜLMEZZZZ!!!
HEMOGRAM VE KOAG TARAMA TESTLERİ NORMAL OLABİLEN KANAMA DİYATEZLERİ: !!! hafif vwh hafif hemofili A, B, C faktör 13 eks a2 antiplazmin eks PAI-1 eks glanzman hastalığııııııııııı (PY!!) vasküler kanama boz PT ve APTT değeri genellikle faktör düzeyleri <%30-40 olmadıkça bozulmaz İZOLE APTT UZAMASIIII!!! hemofili A (F8 eks) hemofili B (F9 eks) faktör 11 eks vwh F12, prekallikrein veya yüksek mol ağırlıklı kininojen eks (kanama diyatezi yok) heparin etkisi inhibitör varlığı HEMOFİLİDE TEDAVİİİİİİİİİİİİİİİİİ en kısa süre içinde eksik olan fak vermek!! izah edilemeyen semp ver FM oturmasını beklemee tetkin öncesi FAKTÖR girişim öncesi FAKTÖR tipi bilinmiyorsa TDP proflaksi ise hfda 1ken 2-3e çıkabilir
188
OKUL SAĞLIĞI sağlık: yaşamı kısaltan, fonk veya iyilik halini bozan her türlü fiziksel, mental, sosyal strese karşı koyabilme kapasitesidir amaç herkesin en iyi sağlığa kavuşması ve toplumun çocukların okulda aldıkları sağlık mesajlarını arkadaşlarına ve ailelerine iletmede çok etkili oldukları görülmüştür 0-5 YAŞ: nispeten sağlıklı, sağlık temellerinin atılmaya devam ettiği dönem 5-18 YAŞ: riskli davranışlar (sigara, alkol, madde), kazalar, yaralanma, intihar girişimi 60k okul, 6-18y 17.9 mn öğrenci, 1 mn personel, nüfusumuzun %22si okullardaaa okuk çağındaki çocukların birçoğu için okul, kendi evleri dışında toplu olarak bulundukları ilk yer farklı tepkiler: çekingenlik, saldırganlık, depresyon okul sağlığı hizmetleri önemi: sağlık sorunları, öğrenmeyi etkiler (görme, işitme taramaları) yaralanmaların %30-50si okulda oluşur sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazandırılabilir (okul çağı, alma ve etkilenme evresidir, sağlık eğitimi programları mevcut) eşitsizlikler giderilebilir her yaşta iyi olma hali 3. kaliteli uygun hizmet 4. MEB sağlık işleri, sağlık bakanlığı aile hekimliği, TSM OKUL SAĞLIĞI PROGRAMINDA: okul sağlığı hizmetleri sağlık eğitimi çalışmaları okul ve çevresinin çevre sağlığına uygunluğı ve geliştirilmesi çalışmaları okul sağlığı kayıtlarının tutulması çalışmaları OKUL SAĞLIĞI EKİBİ 1) doktor (uyg, plan, danış, denet) öğrenci sayısı>3000 ise zorunlu 2) hemşire (koord, sağlık eğitimi, ilk yardım, aşılama, küçük sağlık prob çözümü, sevk zincirini kullanma, olguları izlem, sağlık kayıtlarını tutmak) 3) öğretmen (sağlık eğitimi, sağlık personeline destek ve işbirliği) 4) anne baba 5) psikolojik rehberlik 6) diş hekimi
İDEAL OSH yaş dönemi öz uygun (ergenlik) bireyselliklerine ve mahremiyetlerine özen kapsamlı, süreklilik, ilgili disip tarafından desteklenen okul sağlığı konısunda tecrübeli bir ekip ile yürütülmesi SAĞLIKLI OKUL ÇEVRESİ BİLEŞENLERİ temel ihtiyaç karşılanma biyolojik tehditlerden korunma fiziksel tehditlerden korunma (trafik, ulaşım, şiddet, suç, yaralanma, aşırı sıcak soğuk, radyasyon) kimyasal tehditlerden korunma (hava kirliliği, su kirliliği, pestisit, zararlı atık, asbestoz, temizleme ajanları) FİZİKSEL ÇEVRE bina yeri konumu (havalandırma, ısınma, aydınlanma, gürültü durumu) kişi başına düşen arsa büyüklüğü kat sayısı, koridor sistemi, zemin kaplaması, merdiven uzunluğu, duvar boyası yüksek gerilim hatlarına en az 600 m uzak tuvalet ve lavaboların uygunluğu, çöplerin durumu, okul bahçesi, mutfak, kantin, revir, yangından korunma, asgari teknik ve hijyenik şartları sağlaması PSİKOSOSYAL ÇEVRE samimi ve dostça ortam destekleyici ve iletişime açık ödüllü öğrenme yöntemi yarışmacı tutumdan ziyade işbirliğine teşvik fiziksel cezalandırma, zorbalık, şiddeti engelleyecek uyg kız ve erkeklere eşit fırsatlar ve demokratik uyg çocuk dostu okul: sosyal+fiziksel ortam, öğrenci merkezli, çocuk hakları, iletişim kanallarını doğru kullanan SAĞLIK HİZMETLERİ 1) izlem: büyüme gelişme, görme, işitme, konuşma, ağız ve diş sağlığı, taramalar 2)koruma ve geliştirme: bulaşıcı hst müc, sağlıklı beslenme, fiziksel etkinlik, şiddetin önlenmesi, sigara, alkol ve mad kullanımı
189
OKULA KAYIT MUAYENESİ %14 hst bulunur!! okula başlamadan hemen önce veya kayıttan hemen sonra öykü: okul öncesi deneyim, dil motor sosyal gelişim, uyum prob, fiziksel duygusal ailevi prob, bağışıklanma geçmişi BOY VE AĞIRLIK İZLEMİ büyüme geriliği, obezite İŞİTME VE GÖRME TARAMALARININ YAPILMASI 6,8,10,12,18y yapılması öneriliyor okula başlamadan yapılmalı!! başarıyı etkiliyor 1.sınıfta işitme taraması, odyometri cihazı, TSM’de görevli ebe hemşire doktor risk faktörü varsa test sonucuna bakmadan KBB sevki SKOLYOZ TARAMASI adolesan genç kız ARALIKLI FM: sağlığın değerlendirilmesi, büyüme ve gelişimin izlenmesi, varsa çocuktaki hst erken tanısının konulması ve gerekli olanların tdv edilmesi 6,8,10.y ve 18.yaşa dek her yıl sis muayene KRONİK HST VARSA DAHA SIK!! İLKYARDIM kazaya neden olacak ergonomik yetersizliklerin giderilmesi gereçleri ve personeli sağla trafik eğitim parklarının sayısını arttır ACİL VE AKUT HST MÜDAHALE kanama, bayılma, nöbet, alerjik rxn, kafa travmaları, burkulma, kırık, çıkık, kas ezilmeleri gibi spor yaralanmaları, ÜSYE, AGE, cilt enf ÇOCUĞUN SÜREKLİ KULLANDIĞI İLACI SAĞLIKÇI VERİRRRRRRR ÇOCUK ALAMAZ HER YIL ORT 7 GÜN DEVAMSIZLIK, %80 bulaşıcı belirtiler ve bulaşma yolları hakkında bilgilendir bulaşıcılık dönemi bitene kadar OKULA GELMESİN BULAŞICI HST İLE MÜCADELE: aşılama, taşıyıcıların tespiti, salgın incelemesi ve kontrolü 1)bağışıklama: UYGULAMA ŞEMASINDAN SORUMLU, güncel bağ protokol ***erişkin tip TD 13.yaşta yapılır!!!!!!!!! 2)taşıyıcıların tespiti: özellikle kantin ya da yemekhanesi olan okullar için çok önemli: parazitoz (askaris, oksiur, amibiazis, giardiasis) HBV salmonella tbc !!
SAĞLIK EĞİTİMİ kişisel ve diş hijyeni sigaranın zararları alkol ve ilaç kullanımının önlenmesi aile planlaması ve cinsel eğitim felaketlere hazırlık şiddetin önlenmesi (empati, duygu kontrolü, öfke yönetimi) okul güvenliği: çocuğun veya personelin okula gitmek amacıyla evden ayrılması anından başlayarak tekrar evine gelinceye kadar tüm aşamalar Güvenli okullar programı: çocuk güvenliğinde yeni bir kavram (eüğ6), WHO, lise öğrencilerinin %15i kesici delici alet %8i çete üyesi şiddetle karşılaşma %19 her 2 gençten biri sözel 4-5 gençten biri fiziksel 6-7 gençten biri cinsel şiddet okulların %62sinde şiddet olayları yaşanıyor
190
BAŞLICA SAĞLIK SORUNLARI TÜRKİYE ağız diş sağlığı %72 akut hastalık %59 kr hastalık %34 ruh sağlığı %30 görme boz %17 sağlıklı %4 !!!!!!18y altındaki herkesin sosyal güvenceye sahip olması TÜRKİYEDE EN İYİ!!!!!! KR HASTALIKLWR tkr üsy hastalıkları, yineleyen ağrı, enürezis nokturna, kalpte üfürüm, ürogenital sis hst, büyüme geriliği, doğumsal deformite RUH SAĞLIĞI okul çağı psikosos gelişim açısından önemli düşük sosyokültürel yapı sorunları arttırıyor sorunların kısa ve uzun vadede sonuçları bireyi aileyi toplumu etkiler düşük benlik duygusu geniş ailede baba egemenliği uyarı yetersizliği fiziksel güç üstünlüğü göç edenlerde sosyal uyum güçlükleri anksiyete-depresyon ölçeği en yüksek ADOLESAN DÖNEM 10-19 yaşlar erken adolesan 10-13 orta adolesan 14-15 geç adolesan 16-19 fiziksel gelişim cinsel gelişim psikososyal gelişim (bazen hiç bitmez) çocukluktan erişkinliğe geçiş büyüme ve gelişme süreci hızlı büyümeye alışamama uyum sorunları farklı deneyimler ADOLESAN SAĞLIĞINDA ÖNCELİKLER güvenli davranış geliştirme sağlıklı beslenme fiziksel hareketlilik istemsiz/istemli yaralanmaların kontrolü güvenli cinsellik zararlı alışkanlıklardan korunma psikososyal gelişimi sağlama ADOLESANA YAKLAŞIM ev okul yaşamını birlikte ele alma sosyal etkinlikler bilgi ve beceri kazandırma gizlilik (anne babaya da söyleme) güven verme güvenliği sağlama uygulamalar çok boyutlu yaklaşık gerektiriyo gerçekçi öncelik saptama, iyi ve geniş kapsamlı planlama, sağlam iş birliği, etkin eşgüdüm sağlanmalı
PRETERM BEBEKLER %12si pretermlerin %84ü 32-36 hf arasında sağ kalım oranları terme göre daha düşük PREMATÜR BEBEK TABURCU OLABİLİR: fizyolojik stabilse büyümeyi sağlayan ağızdan beslenme ev ortamında korunabilen vücut ısısı ev ortamında sorunsuz solunum birçok prematüre için 36-37.hf solunumda tam olgunlaşma 44.hf doğum ağırlığı ve gebelik haftası yoğun bakım süreci ve devam eden problemler İZLEM apne SIDS bronkopul displazi nörologelişimsel sorunlar GER prematüre anemisi hiperbilirubinemi cerrahi sorunlar BÜYÜMENİN İZLENMESİ ÖNEMİ Büyüme hızı; •sdc somatik büyüme izleminin değil, •nörolojik ve gelişimsel düzey ile •sağlık ve beslenme durumlarının da önemli bir göstergesi BÜYÜMENİN YAKALANMASI (Catch up) •Bebeğin yaşına uygun ağırlık düzeyine ulaşmasıdır •Ağırlık, boy ve baş çevresinin o yaşın 50 persentil değerine gelmesi beklenir. Önce BÇ (ilk 6 ayda) sonra ağırlık (2-3 yaşta), en son boy (3-7 yaş) büyümeyi yakalar. Hızlı olursa obezite, met send, yavaş olursa gerilik NÖROLOJİK ve GELİŞİMSEL DEĞ ●Nörolojik muayene kaba motor fonk, tonus, refleksler, serebellar fonk, kraniyal sinirler ve dil gelişiminin değ içerir. “Hammersmith neonatal nörolojik muayene metodu” önerilmekte ●Nörolojik değ yaşa uygun Amiel-Tison kullanılırken, “Bayley Scale of Infant Development II-III (BSID)” ise 1- 42 aylık bebeklerde anormal gelişimi belirlemede en yaygın olarak kullanılan testtir. ●Son yıllarda İlgi Ertem ve ark.ları tarafından bebeklik ve erken çocukluk döneminde gelişimin değ; kısa süren ve uygulayıcılar ve aileler tarafından kolay anlaşılan bir test olan Gelişimi İzleme ve Destekleme Rehberi (GİDR) geliştirilmiştir. Nörogelişimsel Boz •Motor bozukluk, serebral palsi (CP) •Öğrenme, algılama ve konuşma boz •İşitme ve görme boz •Davranış boz •Psikolojik sorunlar, Autism ●VLBW (<1500) bebeklerin adolesan dön %30-50 sinde akademik başarı düşük, %20-30 unda dikkat dağınıklığı-hiperakt ve %25-30 unda psikiyatrik boz görülüyor. ●Kilo ne kadar azsa kognitif yetenek, psikomotor beceri, sosyal beceri, akademik başarı o kadar yetersiz. ● Zamanla sekeller önemli ölçüde düzelebiliyor ve fonksiyonel birer erişkin olabiliyorlar. ELBW bebeklerin yaklaşık yarısında ciddi handikapların olduğunu göstermektedir. (%40 CP, %10 nöromotor bozukluk, %9 körlük ve % 2 sağırlık) •Davranış prob ve psikiyatrik boz daha sık
191
Taburculukta ciddi bir nör boz olmasa bile preterm bebeklerde daha sonra nörogelişimsel sorunlar görülebilir. Bu da erken neonatal morb ve postnatal çevrenin preterm bebeklerin gelişiminde ne kadar önemli olduğunu gösterir. •Preterm bebeklerde nörolojik prog için ilkokul yaşına kadar kesin konuşmamak gerekir. Çünkü hem beyin plastisitesi nedeniyle (cognitive recovery over time) iyileşme olabilir hem de ileride ne olacağını doğru olarak değ testler mevcut değildir. !!! prematüreler düzeltilmiş yaşa göre değerlendirilir, kronolojik yaştan ne kadar erken doğduysa o çıkartılır 2 yaşına kadar nör bulgu vermeyebilir, zamanla ort çıkabilir BESLENME Anne sütü/ anne sütü destekleyicileri Prematüre maması Anne sütü 80-100 ml/kg’a ulaştığında desteklenir 3.6-4.1 gr/kg/gün protein ve 110-130 kcal/kg/gün kalori Desteklenmiş anne sütü: 140-160 ml/kg/gün TABURCULUK SONRASI BESLENME: ●Taburcu edilirken PM yaşa göre uygun tartılı iseler::::::::::::✅ (10-90.persentil) •Sdc anne sütü!!!!!! •Prematüre maması ile besleniyorsa miadına (PM 40 hafta) ulaştıktan sonra LCPUFA’lı standart mama!!!!!!! (uzun zincirli doymamış yağ asitli term bebek maması) Vit D: ÇDDA’lı bebeklerde yaşamın ilk hf 200-400 IU/gün D vitamini başlanması ● VA>1500 grama ulaştığında ve tam enteral beslenme 400 IU/gün ●Demir desteği: 2-3 mg/kg/gün; en erken 2. haftada, ideali 6-8 hafta, 12-15 aya kadar sürdürülmelidir (TND) 1 aydan 1 yaşa kadar Bu bebekler sık kan tx aldıklarından demir proflaksisi öncesi ferritin düzeylerine bakılması: Serum ferritin <60 mcg/dl ise demir desteğinin 3-6 mg/kg/gün dozunda verilmesi önerilmektedir ● Serum ferritin >300 mcg/dl ise demir başlanması geciktirilir ●İzlemde hb ve ferritin düzeylerine taburculukta, 2. ve 6.ayda bakılmalıdır!!
Mikronütrientler açısından günlük gereksinimleri : ●Anne sütü destekleniyorsa (180 ml/kg) veya premat ya da taburculuk sonrası mamaları kullanılmakta ise bu gereksinimler çoğunlukla karşılanmaktadır kalsiyum, fosfor, magnezyum, bakır, çinko MULTİVİTAMİN Kanıtlar yeterli değil, kesin öneriler bulunmamaktadır ●Güçlendirilmemiş AS veya standart term maması alan ÇDDA’lı bebeklere ● 6 aylık veya 2000 gr olana kadar multivitamin verilebileceğini bildirilmektedir (WHO-2006) ●Bir başka yaklaşım; Beslenme 450 ml/güne ulaşana kadar veya bebek 2.5 kg olana kadar multivitamin ile desteklenmesi önerilmektedir Ek besinlere başlangıç •Dilde itme refleksini kaybetmiş •Kaşıkla beslenebilen bebeklere düzeltilmiş yaş 4-6. ayda ek besinlere başlanması önerilmektedir. !!!!!!!!! 6 ayda flor verilir AŞILAMAAAAAA •Preterm bebekler aşıyla önlenebilir hst açısından artmış morb riskindedir •Ancak zamanında aşılanma oranları daha düşüktür •İnfant döneminde önerilen tüm aşılar preterm bebekler için de güvenli •Aşıya ait hafif yan etkiler term ve pretermlerde benzerdir •Bazı aşıların immunogenisitesi küçük pretermlerde azalabilirse de antikor kons genellikle koruyucudur •Aşılar kronolojik yaş dikkate alınarak term bebeklerde olduğu gibi ve tam doz yapılır !!!!!!! term ve preterm bebeklerde tek fark HBV aşısında kronolojik yaş, <2 kilo doğduysa yapmayabilir, yapılmadı sayılır anne HBsAg+ ise: Bebek > 2000 g HB aşısı + HBIG (12 saat içinde) 0, 1 ve 6. aylarda!! 3 doz aşı Anti HBs ve HBsAg 9-15. aylarda bak (-) ise, 2 ay arayla 3 doz tekrar aşıla ve tekrar test yap Bebek < 2000 g HB aşısı + HBIG (12 saat içinde) 0, 1, 2-3 ve 6-7. aylarda!! 4 doz aşı Anti HBs ve HBsAg 9-15. aylarda bak (-) ise, 2 ay arayla 3 doz tekrar aşıla ve tekrar test yap HBV aşısı
192
HBsAg negatif (ANNE) Bebek > 2000 Tercihen doğumda HB aşısı yapılır 0-2, 1-4 ve 6-18. aylarda 3 doz aşı yap Bebek < 2000 g Bebek stabilse 30. günde, daha önce ise taburculukta aşıla 1-2, 2-4 ve 6-18. aylarda 3 doz aşı yap HBsAg durumu bilinmiyor (ANNE) Bebek > 2000 g Hepatit B aşısı (12 saat içinde) HBIG (7 gün içinde) anne HBsAg (+) ise Bebek < 2000 g Hepatit B aşısı (12 saat içinde) HBIG (12 saat içinde) anne HBsAg (+) ise
İnfluenza aşılaması preterm bebeğin bakıcılarına ve 6. aydan itibaren kendisine önerilir •Bebekle yakın teması olan 19 yaş üstü erişkinlere Pertusis (Tdap) aşısı yapılır. (KOZA STRATEJİSİ) RSV profilaksisi •Humanize bir monoklonal antikor olan Palivizumab!! (Synagis) kullanılmakta •Koruyuculuğu kanıtlanmış, hastaneye yatış gerektiren tdv gereksinimini %55 azaltır •Maliyet-etkinlik çalışmaları olumludur ve seyrek sayılabilecek yan etkilere sahiptir •RSV’ye bağlı ölümleri azalttığı yönünde bir veri elde edilememiştir ciddi bronşiolit, hava yolları dar olduğu için akıntı GH<29 hf veya gebelik yaşına bakılmaksızın doğum ağırlığı <1000 g ve RSV sezonunda kronolojik yaşı 12 aydan küçük tüm preterm bebekler. •Gebelik haftası 29-31 hf arası olup RSV sezonunda kronolojik yaşı 3 aydan küçük tüm preterm bebekler •Bronkopul Displazi tanılı preterm bebekler hemodinamik anlamlı kalp hastalığı olan bebekler Palivizumab Ekim-Mart ayları arasında kabul edilen RSV sezonu boyunca 1 ay aralarla bir hasta için en fazla 5 doz uygulanmalııııı (IM)
193
ROP İZLEMİ (prematüre retinopatisi) Premature bebeklerde vizüel fonk bozulma ve körlükle sonuçlanabilen vasoproliferatif retinal bir hastalıktır ● Gebelik yaşı ≤34 hf veya DA ≤1700 gr doğan tüm bebekler ●GY>34 hf veya DA>1700 gr olup "kardiyopul destek tdv uygulanmış veya “bebeği takip eden klinisyenin ROP gelişimi açısından riskli gördüğü” preterm bebeklerin taranması İlk muayene neonatolog/pediatrist sorumluluğundadır!! 4-6 hf postnatal kronolojik yaşa göre göz kontrolü •İlk muayene bulgularına göre 1-3 hafta arayla izlem sürer •İzlemin süresi ve tdv kararını oftalmolog verir •Aileye yatıştan itibaren ROP hakkında bilgi verilir Yüksek riskli eşik öncesi bebekler ve eşik değeri aşan tüm prematüreler tdv edilir. • laser fotokoag ve bevacizumab!! •Taburculuk sırasında son durum anlatılmalı, bundan sonraki izlem planı, tedavi zamanlamasının çok önemli olduğu ve körlükle sonlanabileceği net olarak belirtilmeli!! •Bu görüşme kayıt altına alınmalı!! ELBW bebeklerde görme boz %27, strabismus %14, myopi %14 ve astigmatism % 11 oranında saptanmış (5 yaşta) • Tedavi görenler düzeltilmiş 3. ayda, görmeyenler 9-12 ay arası kırma kusuru ve strabismus açısından oftalmolog tarafından değerlendirilmelidir. 2-3 yaşta bir kez daha kontrol edilmelidir.!!!!!!!!!!! 4-6 hf, 1.yaş, 3.yaş İŞİTME TARAMASIIIIIII (düzeltilmiş 9.ayda) binde 2 yüzde 1-4 (yb) Tüm YD doğumdan sonraki ilk ay içinde işitme taraması yapılmalıdır. •Otomatik ABR ile tarama yapılır. İşitme taramasında başarısız olan bebekler en geç üç ay içinde tekrar değerlendirilir. İşitme kaybı olanlara en geç altı aydan önce gerekli girişimler yapılır. (6. aya kadar işitme sorunu GİDERİLMELİ!!!!!!) İşitme izlemi •NICU (YB) dan taburcu olan bebeklerde işitme taraması otomatize ABR ile yapılmalıdır •Taburculukta işitme taraması mutlaka yapılmalı •Taramayı geçseler bile en azından 24-30. aylarda tanısal bir odiyolojik değ yapılmalı!! •CMV enf ve persistan pul HT’da daha sık odiyolojik inceleme •Her izlem muayenesinde işitme değerlendirilmeli
NICU dan taburcu olan bebeklerin %10-20 si , ELBW bebeklerin %45 i rehosp edilirler. ENNNN SIK nedenler: resp prob, enf, cerrahi prob ve beslenme sorunlarıdır. APNE-İZLEM En az 20 sn süren yada daha kısa sürüp bradikardi, siyanoz, solukluk yada belirgin hipotoninin eşlik ettiği ani sol tutulması •37. pm hf genellikle sonlanır !! •Ekstrem epizodlar 43. hf dek sürebilir •Kardiorespiratuvar monitörizasyon ve/veya kafein gibi sol stimülanları ile taburcu edilebilmekte !!!!!! •Ancak bunların ne zaman önerileceği ve ne zaman kesileceğine ilişkin net veriler yok SIDS-izlem (ani bebek ölümü) •1 yaşın altındaki bir bebekte •tam otopsi, ölüm yeri incelemesi ve klinik öykünün değ ile açıklanamayan ölüm 2-4 ay, erkek, kışın binde 1 •Yüzüstü poz yd erken döneminde faydası ne olursa olsun taburculuk sonrası risk çok fazla •Yatak sert olmalı, yastık kullanılmamalı ve yatakta yumuşak objeler bulunmamalı. Anneyle aynı odada ancak aynı yatakta değil. •Yalancı emzik SIDS a karşı koruyucudur Bebeğinizi sırt üstü yatırın •gebelikte ve bebeğin odasında sigara içmeyin •Bebek çok sıcak-çok soğuk ortamda kalmasın •Yatağın alt ucuna yakın yerde, başını örtmeden, yalnızca göğsüne kadar örtün, örtüyü yatak altına sıkıştırın •Yastık ve yünlü yorganları 1 y altında kullanmayın •İlk 6 ay geceleri sizinle aynı odada yatırın •Sigara/alkol/ilaç kullanıyorsanız, çok yorgunsanız, aynı yatağı paylaşmayın, divanda birlikte uyumayın •Bebeğiniz iyi değilse hemen sağlık kuruluşuna başvurun Osteopeni •Doğum tartısı <1000 g %55-60’ında •1000-1500 g olanların ise % 23’ünde Klinik osteopeni 6-12.haftalarda!! •ALP>800 IU/L veya P<3.5 mg/dl!! ÖNLEME: •Kalsiyum 100-160 mg/kg/gün •Fosfat 60-90 mg/kg/gün •Yeterli D vitamin 400-1000 iÜ. •Omuz, dirsek, kalça, diz, ayak bileğine fleksiyon-ekstansiyon •Osteopenik olguların izleminde: • Ca, P, ALP 6 aya kadar ayda 1, • daha sonra 3 ayda 1 tekrarlanır. GÖRH Prematürelerde sık •Tanıya tedaviden gidilir. Gerekirse pH/MII prob incelemesi •Tedavide non-farma yaklaşım ve prokinetik/H2 reseptör blokerleri ve PPI tdv denenir. PREMATÜRE ANEMİSİİİİİİ 4-8 hf Hb 7-10 g/dl •Normokrom, normositer, düşük retikülosit ve EPO düzeyi •2-4 mg/kg/gün demir 1 ay-1 yaş!! HİPERBİLİRUBİNEMİ Bb düzeyleri daha geç yükselir ve daha uzun sürer. •Kernikterus riski daha yüksektir. •Proflaktik fototerapi alanlarda bb düzeyleri daha düşük olsa da CP riski değişmez. !! CERRAHİ SORUNLAR 1) Umblikal herni: 1000-1500 g arası %75 görülür. En çok bu görülürrrrr Cerrahi yaklaşım 4 yaşa!! kadar gerilemezse, 2 cm den büyükse!! ve /veya abdominal ağrı!! yaparsa gerekir. İnkarserasyon varsa acil cerrahi.!! 2) İnguinal herni: 500-1000 g %30-42, 1000-1500 g %10, 1500-2000 g %3
194
doğal antikoag: antitrombin (trombin, faktör 10a, faktör 9a, faktör 11 inh, heparinin etkisini bin kat arttırır) protein C, S (faktör 5a ve 8a inh) TFPI (TF-F7a kompleksi inh) doğal antifibrinolitik: plazminojen akt inh: plazminojen ve F13 inh a2 antiplazmin: plasmin, trombin inh TAFI
195
MULLİKEN SINIFLAMASI: hemanjiom ve vasküler malformasyon!!!!!! HEMANJİOM!!!!!! doğumda yok, K>E endotel hiperplazisi var hızlı postnatal büyüme, yavaş gerileme VASKÜLER MALF!!!!!! daima doğumda mevcutt bazen silik olabilir K=E endotel düz çocuğun büyümesiyle orantılı büyüme malformasyon tm değildir, damar yapının gelişimsel boz tek bir sistemse (kapiller, lenfatik, venöz, arteriel) BASİT veya KOMBİNE DE OLABİLİR pembe silik tm proliferatif faz!! VASKÜLER TÜMÖRLER infantil hemanjiom (glut 1+, yüzeyel kapiller, derin kavernöz, mikst BUNLAR EN SIKKK): silik pembe başlangıçlı daha sonra hf içinde büyür konjenital hemanjiom (hızla gerileyen RICH, gerilemeyen NICH): bebek doğunca kocaman anjiomlarla çıkar kaposiform hemanjioendotelyoma ve hemanjioperistoma LOKAL AGRESİF ***AV malformasyon basittir, AV fistül kombine HEMANJİOMLAR: beyaz ten, dda, prematürede daha fazla hüc prolif markerları yüksekkk (tip 4 kollajenaz, VEGF, FGF) infantil hemanjiomlarda endotel hüc glut1, merosin, lewis Y antijen, Fcg res 2 ekspresyonları varrr diğer vasküler tmde bu yok!! en sıkkk deride olur (en sık baş boyun) en sık tek kc’de görülebilir, batın USG istenir uni/multifokal olabilir (tx gerekebilir) omurga, üriner sis, bağ duvarı (gis kanama), subglottik bölge (ses) VASKÜLER MALFORMASYONLAR: hücresel prolif markerları normal endotel hüc eksp yok
HEMANJİOM VE VASKÜLER MALF AYRIMI: klinikle olur doppler USG: hemanjiomlar prolif fazda vasküler dansite yüksek, rezistan düşük, ekojenite değişken, proliferatif fazda akım yüksek, parankimal tutulum vasküler malformasyondan daha fazla etkin, ucuz, basit, non inv MRI: yumuşak dokuyu çok iyi değerlendirir, arteriogram ve venogram laser doppler perfüzyon: non inv, kan akımını iyi gösterir hemanjiomların zaman içindeki akt değerlendirir, izlemde ve tdv cevabının monitorizasyonunda önemliiiii!! hemanjiomlar, çocukluk çağının EN SIK benign tm genetik geçiş YOK %10 aile öyküsü yavaş büyüyebilir veya agresif destrüktif olabilir %70-90 tektir çapları değişken sayıca fazla, milimetrikse DİSSEMİNE HEMANJİOMATOZİS (diffüz) ***yüksek outputlu KKY riski var, multipl hemanjiom varsa mutlaka batın USG ile kci kontrol et, intrakranyale de bak eşlik eden iç organ hemanjiomları olabilir özellikle kc kc, akc, kemik, kas, spinal kord, retroorbital, subglottik, dalak, LN, timus, GİS, tükürük bezi, beyin yerleşimli olabilir 3 evresi vardır: hızlı prolif (yüksek akımlı evre) 12-18 ay uzun involüsyon (spn regresyon, okul çağına kadar kaybolur) 1-12 yıl son evre fibröz-yağlı rezidü (yanık izi gibi iz kalır) 1) İNFANTİL HEMANJİOM süt çocukluğunun EN SIK tm %4 , K>E açık tenli, prematüre, LBW boyut değişken yüzeyel, derin, mikst olabilir doğumdan sonra birkaç hf içinde ort çıkar çoğu tek kutanöz veya subkutanöz %15 multipl pembe silik leke, sonra yüzeyel kabartı plak tipi olabilir segmental tip olabilir (arada normal alan var) TEDAVİ ENDİKASYONLARI: subglottik (solunumu tıkar) ağız mukozası, kanama, ülser, enfeksiyon labiumda ülser enf tahrişle 1) spn regresyonu İZLEM 2) propranolol (aktif prolif dönemde verilir yani ilk 1 yıl, regresyonda verilmez, vasküler endoteli bloke eder) 3) KS (topikal, intralezyonel, sistemik, KS kullanılıyorsa canlı aşı yapılamıyor, daha ağır enfeksiyon, 1 ay kullanılıp kesilir ve rebound büyüme, SSS glukoz met KCFT boz) 4) lazer (pulsed dyr laser) 5) cerrahi eksizyon 6) rekombinant IFa (anjiogenez inh) büyümeyi kontrol eder 2) KONJ HEMANJİOMLAR: intrauterin dönemde tam olarak gelişmiştir çevresinde solukluk hattı merkezde ülserasyon, depresyon K=E plasenta ilişkisiz fenotip hızlı involüsyon RICH involüsyona gitmeyen formu NICH batın+transfontanel USG
196
3) HEPATİK HEMANJİOMLAR multipl: yd, HM, kardiyopul distress, deride eşlik eden hemanjiomlar, nadiren diğer visseral (akc) gibi hemanjiomlar perinatal büyümeyle karakterize spn involüsyon endotelyal GLUT1 eksp ve diğer plasenta ilişkili marker eksp kutanöz formunda SIK tanımlanıyor soliter: İU dönemde TAM gelişmiş, doğumdan kısa bir süre sonra “santral nekroz ve kalsifikasyon” içeren büyük karın kitlesi halini alır KKY, anemi, hafif koagülopati eşlik edebilir deri ve subkutan dokunun hızlı involüsyon göseren konj hemanjiomdur 4) KAPOSİFORM HEMANJİOENDOTELYOM ***malign gidiş (agresif tdv) <2 yaş, bazıları konjenital, nadiren erişkin lokal infiltratif lezyon tdv edilmeden regrese olmaz!! kasabach merritt fenomeni gelişebilirrrr ort prezentasyon yaşı 43 ay olup, klasik infantil hemanjiomdan daha GEÇ bölgesel LN mettt kasabach merrit sendromu:!! trombositopeni, mikroanjiopatik hemolitik anemi, DİK infantil h, kaposiform h, tufted anjioma ekstremite korunamayabiliyor TDP DESTEĞİ GEREKİRRRRRRRR BU SEND HEMANJİOMLARIN KOMPLİKASYONLARI !!!!!!!!! Enn sık ülserasyon %5-11 kanama %3 enf %1 orta derecede trombositopeni periorbital yerleşim: gözde kırma kusuru, astigmatizma, miyopi, şaşılık, proptozis, ambliyopi subglottik yerleşim: akut solunm sıkıntısı gis yerleşimi: kanama, tıkanıklık GÜS: idrar çıkışı obs dev hemanjiom, organ yerleşimi (öz kc): hiperdinamik kalp yetmezliği MEDİKAL TEDAVİİİİ 2x1 mg/kg cerrahi önerilmiyor, çok kanlı timolol damla (periorb, küçük) propranolol Ülserasyon: pansuman/lokal ab, plastik cerrahi, yapışmayan örtücü veya biyosentetik hidrokolloid, hidrojelle örtme Enfeksiyon: pansuman/lokal ab, osteomyelit, sepsis gelişmesi halinde sistemik ab tdv gerekebilir Kanama: direkt bası, lokal hemostatik (gümüş nitrat, jel form, protamin), cerrahi
hemanjioendotelyoma, lokal destrüktif, bozuk endotel, trombüs adacıkları, tüketim koag, trombositopeni, aPTT PT INR ddimer uzar (DİK TABLOSU) debridasyon gerekebilir bazı kavernöz granülomatöz dokularda ağrısız, yumuşaktır stridor duyulabilir burun kökündeyse strabismus olabilir RMS ile karışır burun kıkırdağı zarar görür !!!!! vertebra üzerindeki deride renk değ, kıllanma, kapanma defekti varsa MUTLAK SPİNAL MR ENDİKASYONU !!!!!! HEMANJİOM TEDAVİ ENDİKASYONLARI yaşamı tehdit edenler: kasabach merrit send kalp yetmezliği sol yolu tıkanıklığı önemli yapılara bası, obs: göz, ağız, GÜS, burun, GİS, safra kanalı kontrolsüz lokal komp: kanama, ülser, yaygın enf ve sepsis göreceli endik: kozmetik, psikolojik, sosyal nedenler HEMANJİOM TDV SEÇENEKLERİİİİİ 1) propranolol 2) sistemik steroid (%30 dramatik cvp, lezyon içine triamsinelon) 3) lazer 4) interferon (ifn2a, steroide cevapsızsa) 5) cerrahi eksizyon 6) embolizasyon 7) kriyoterapi- kriyocerrahş 8) elektroliz-termokoter 9) ligasyon propranolol yan etkileri: özellikle >2 mg/kg doza çıkarsa bradikardi, hipotans, hipoglisemi, döküntü, GİS rahatsızlığı, halsizlik, bronkospazm tok karnına alınmalı astımda kontrendike
197
VASKÜLER MALFORMASYONLAR 1) düşük akımlı: kapiller (porto şarabı lekesi-ömür boyu, telenjiektazi, cutis marmorata) lenfatik (kistik higroma, primer lenfödem, int lakteallerin gelişmemesi ve pro kaybettiren enteropati): içi su dolu kitle gibi, tdv cerrahi venöz (regresyon YOKKKKKK) 2) yüksek akımlı: arter komponenti olan vask malform PEDİATRİK MALİGNİTELERDE HEREDİTER KOMPONENT adrenokortikal karsinom %50-80 optik gliom %45 retinoblastom %40 feo %25 wilms tm %3-5 lösemi %2,5-5 sss tm %1-3 KONSTİTÜSYONEL KROMOZOM ANOMALİLERİ 1) down send (trizomi 21): lösemi riski artmış (%60 lenfoid, %40 myeloid) 2) y kromozomu: dişi fenotipinde olup Y bulunduran hst, streak gonadlarda gonadoblastoma gelişme riski vardır, gonatlar proflaktik çıkarılmalııııı 3) 47 XXY (klinefelter sendromu) uzun vücut yapılı, jinekomastisi olan, infertil, sekonder seks karakterleri az gelişmiş erkek disgerminom ve ekstragonadal germ hüc tm gelişme riski artmış YAPISAL KROMOZOM ANOMALİLERİ WAGR send: wilms, aniridi, genital anomali, retardasyon wt1 geninin tümü veya bir kısmının delesyonu Dennys drash send: wilms tm, ürogenital anomaliler, nefropati wt1 gen mut wt2 heterozigosite kaybı (wilms tm) OVERGROWTH BOZ VE IMPRINTING HATALARI 1) beckwith wiedemann send (BWS): hiperplastik fetal visseromegali (böb, sürrenal, pankreas, gonad, kc) makroglossi karın duvarı defektleri (omfalosel, umblikal herni, diastasis rekti) hemihipertrofi, kulak kırışıklığı, mikrosefali, mental retardasyon, hipoglisemi, postnatal somatik gigantism 2) hemihiperplazi (hemihipertrofi): BWS ve hemihiperplazide abdominal tm (wilms, hepatoblastomA, nöroblastoma, adrenal karsinom, rms) gelişme riski artmıştır IVF ile gebelikte BWS riski yüksek önce kesitsel görüntüleme, 3-4 ay aralarla USG ve idrar incelemeleri, AFP
OTOZOMAL DOMİNANT BOZUKLUKLAR RB, lifraumeni, MEN, ailesel lösemi, FAP, lynch, turcot, FJP Fakomatozlar: NF1-2, tüberkskleroz, VHL hst, feo, gorlin goltz send p53 mut, Lİ-FRAUMENİ SEND: hayatın erken döneminde sarkom, premenopozal meme kanseri, lösemi, diğer sarkomlar <45y sarkom tanısı+, 1.der akrabada <45y herhangi bir kanser tanısı+, diğer akrabalarda da MEN (MULTİPL ENDOKRİN NEOP) men1: paratiroid, pank adacık hüc, pituiter bez tut, ZES men2a: medüller tiroid karsinomu, paratiroid adenomu, feo men2b: infant döneminde GİS’te ganglionöroma ve iskelet anomalileri MEN2 varsa PROFLAKTİK TİROİDEKTOMİ (5y altııııı) serum kalsitoninle tarama testi ATİPİK TERATOİD&MALİGN RABDOİD TM böbrek, çok nadir, prognoz kötüdürrr, agresif bir çocukluk kanseri infant böbreği EN SIK bazen sss yerleşimli 22.kromozom anomalisi tdv oranı düşük AİLESEL LÖSEMİ (THE ONE HİT MODEL) li fraumeni, NF 1: lösemi riski yüksek 9p 21-22 AML ile ilişkili AİLESEL KOLON KANSERİ: fap: binlerce, halı gibi, 20y polip, sonra kesin kanser, koruyucu kolektomiiiiiiii üst gis ca riski de artmış (duo, periamp adenoca), tiroid ca, medulloblastom, hepatoblastom gardner send: FAP, desmoid tm, epidermoid kist, mandibula osteomu, retina pigment epitelinde konjenital hipertrofiiiiii FAP>FJP HNPCC: polip yok, erken yaş, villöz adenom, uterus over üst gis böb üreter krk TURCOT SEND: beyin tm (medullablastom, glioblastom) + kolon ca
198
FAKOMATOZLAR !!!!!!!!!!!!!!!! 1) NF1: toplumda en sık nörokutan send en az 2 tanesi olmalı: cafe au leit (kafeola lekesi sütlü kahve) sayısı >6 prepub >5 mm postpub>15 mm axillar veya inguinal çillenme optik gliom lisch nodülü (iris hamartomu) >2 tane kemik lezyonları (sfenoid kemik displazisi, uzun kemik korteksinde displazi veya incelme) 1.der akrabada NF1 tanısı !!!!!!!!!! NF1 zemininde gelişebilcek ca: benign tm: nörofibrom, pleksiform (2 tane) nörofibrom, optik gliom, feo malign tm: optik gliom, periferik sinir kılıfı tm malign transformasyonla sarkom gelişme riski artmıştır AML, myelodisplazi, myeloprolif send 2) NF2: erişkin çağ hst, bilateral vestibüler schwannoma (CN 8 !!!), santral nörofibromlar, menenjiomlar juvenil post subkapsuler lentikuler opasite multipl tm gelişebilir katarakt, kafeola lekeleri 3) TÜBEROSKLEROZ: anjiomyolipom kist subependimal nodül kortikal nodül deride hipomelanoik makül shagreen patch (portakal kabuğu gibi) anjiofibrom (acnr sebaceum) *** intrakardiak kitle (rabdomyom) spn regresyon AKSİ İSPAT EDİLENE KADAR TS klasik triad: !! konvülziyon, mental retardasyon, fasial anjiofibromlar TSC1-2 geni (hamartin-tuberin) çocukluk çağında retinal hamartom, dev hüc astrositom erişkin çağda renal anjimyolipomlar (USG takibiiii!!) beyin tm ve rms riski artmıştır
4) VON HİPPEL LİNDAU HASTALIĞI serebellar hemanjioblastoma (erken mort) tip 2c hariç retinal anjiom rcc (erken mort) tip 1 feo tip 2 (rcc de varsa a yoksa b, sadece feo 2c) özellikle 2-3. dekatta feokromasitoma: benign veya malign olabilir, FEO gelişme riski yüksek olanlar: VHL, NF1, MEN2, PARAGANGLİOMA 5) NBCCS (gorlin goltz send): multipl bazal hüc epitelyoma, karsinoma odontojenik çene kistleri bifid kostalar medullablastoma önemli bir komponent RT sahasında deri ağır etkilenir, rt sonrası 5 yıl içinde bazal hüc karsinom gelişebilir yine rt alanında ikincil maligniteler (menenjioma, ependimom) OTOZOMAL RESESİF BOZUKLUKLARRR 1) dna tamir boz: kseroderma pigmentosum 2) helikaz boz: bloom send 3) ataksi-telenjiektazi KSERODERMA PİGMENTOSUM: OR, dna tamir defekti, deri duyarlılığı, fotosens, telenjiektaziler, çillenme oküler anomaliler SIK (kornea, göz kapağı, konjuktiva patolojileri) UV ışığıyla bcc ve scc deri kanseri binlerce kat fazla, ilk 2-3y doku kayıplarııııııı erken tanı BLOOM SEND: OR, aşkenazi yahudileri, doğumda küçük, sonrasında da vücut yapıları küçük, boyları kısa olur fotosensitif döküntü immun yetmezlik lösemi, lenfoma gibi solid tm yatkınlığı ***kelebek raş ATAKSİ-TELANJİEKTAZİ erken dönemde ataksi (trunkal) koreatetoz ve oküler motor apraksi sıktır zeka ETKİLENMEZZZZ 3-5 y okülokutanöz telenjiektaziler, konjuktivada gelişmeye başlar tanıda AFP, CEA yüksekliği lösemi, lenfoma riski artmış homozigot AT hst primer SSS tm dahil pek çok farklı tipte solid tm riski artmış HUMORAL immun yetmezlik !!karakteristik (IgG2 ve IgA azalmış, sinopulmoner enf riski artmış)
199
NUTRİSYONEL ANEMİLER 1)DEMİR: DNA, RNA, pro sentezi, imm sis, nörolojik etki, elektron transp, hüc solunumu, pek çok enzimin yapı ve fonk, uyku hem sentezinde boz(demir eks anemisi, sideroblastik anemi) globin sentezinde boz (talasemiler) demirin fazlası atılmaz hem= 2a 2 B globulinleri erişkin erkek 1-2 mg/g almalı AMA emilebilmesi için 10-20 mg/g almalı demir ferritinle kcde depolanı transferrinle taşınır %75 eritrositteki hbye katılır deskuamasyonla 1-2 mg/g epitelden demir kaybı bitkisel %5 emilim hayvansal %30 emilim yeterince alınamazsa, emilemezse, taşınamazsa, fazla deskuamasyon, kanama vs varsa PROBLEM demir eksikliğinde hepsidin düşer (hepsidin plasmaya demir akışını bloke eder) DEMİR EKSİKLİĞİNİN EVRELERİ!!!!!!!!! 1) depo demiri tüketmesi: depo demiri azalmış veya yok, anemi yok, MCV normal 2) demir eks: ferritin, serum demiri, transferrin sat düşük, MCV normal 3) demir eks anemisi: +Htc ve Hb de düşük hipokrom mikrositer anemi EVRE 1,2,3 HEPSİ TEDAVİ EDİLİR transferrin sat= demir bağ kapasitesi 4.ayda demir eks riski vardır, demir başlanırrrrr DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ dünyada EN SIK görülen anemi tipi %30 miadında doğmuş yd 0.5 gr Fe var, kaybedilen miktar için yaklaşık 1 mg/g Fe emilimi olmalı! %12,5-62,5 Türkiye SÜT ÇOCUKLUĞUNDA DEMİR yüksek Hb ile doğan çocuğun Hb’i fizyolojik anemi ile 2-3. ayda düşer, yıkılan eritrositlerden Fe eldesi olur gebeliğin sonuna doğru depolanan Fe ile birlikte 4. ayda boşalmaya başlar (anne ve apoptotik eritrosit kaynaklı) Fe eks anemisi 6 aylıktan önce planda düşünülmemeliiiiiiiii (talasemi taşıyıcılığı düşünülebilir) prematüre, dda, perinatal kan kaybında DAHA ÇABUK tükenirrrr
DEA ETYOLOJİSİ 1) diyet: kötü beslenme, ek gıda gecikme, sosyoekonomik, vejeteryanlık/veganlık, kilo verme, obesite (enflamasyon) 6 ay-3 yaş DEA DÖNEMİ!!!!!!!!!! kırmızı et (kuzu, dana), yumurta sarısı, kc, tavuk, baklagil, yeşil yapraklı sebzeler, kuru meyve, kavrulmamış yemiş (siyah kuru üzüm, erik) C vit içeren gıdalarla birlikte emilimi artar!! kırmızı et,balık,kc,dalak: Hem demir yumurta: hem+non hem bitkisel kaynaklar: NON HEM (çay emilimi azaltır) non hem demir diyette %90 var ama %5 emilir hem ise %20-30 emilir 2) kronik kan kaybı: GİS, süt çocuklarında inek sütü pro bağlı int kan kaybı, kancalı kurtlar, hp, hipermenore, menometroraji, iyatrojenik kan kaybı, intravasküler hemolizle hemoglobinüri (PNH), pul hemosideroz, wegener 3) demir emiliminde boz: çölyak hst, giardiasis, duo rezeksiyon (demirin emildiği yer), aklorhidri (gastrik bypass cerrahi, hp, kr ppi kullanımı, atrofik gastrit), fazla miktarda inek sütü (kalsiyum, kazein), çay kahve kırmızı şarap (tannin), fitatlar (kepekli ekmek) 1. PİK: 6 ay-3 yaş (hızlı büyüme, diyetle yetersiz Fe alımı, gestasyon sırasında depolanan Fe’in tükenmesi, sosyal fak) 2. PİK: adolesan çağ (hızlı büyüme, yetersiz dengesiz beslenme, kızlarda adet kanaması, sosyal fak) DEA KLİNİKKKK !!!!!! asemp (taramada insidental, 9-12.ay) iştahsızlık, halsizlik, çabuk yorulma, efor kısıtlılığı, Hb<5 ise anoreksi, letarji, kardiak üfürüm, TK, kalp yet, taşipne Hb<9 olunca solukluk başlar avuç içi çizgileri, konjuktiva, dudak ağız mukozası, kulak kepçesi, tırnaklarda düzleşme, aileler solukluğu yavaş yavaş geliştiği için fark etmeyebilir dudakta çatlak dilde düzleşme ve parlaklaşma (papilla atrofisi) plummer wilson (özof darlık), atrofik gastrit daha çok yetişkindeee angüler stomatit kaşık tırnak pika, mavi sklera (venler belirgin, floren sentezi) irritabilite, İRREVERSİBL NÖROBİLİŞSEL BOZUKLUK nöbet, katılma nöbeti, inme huzursuz bacak send boz hüc bağışıklık ve fagositoz boz (enfeksiyon eğilimi) pika (toprak, buz, çamur, kağıt, tuz, kuru kahve) toprak ve çamur gis demir ve çinkoyu bağlar ve demir eks arttırır ÇİNKO EKSİKLİĞİNDE DE GÖRÜLEBİLİR (DEMİR NORMALSE) !!!!!!!!!!!! papilla atrofisi tat almayı bozar, daha az yemek, daha fazla dea
200
DEA LAB hemogram: hipokrom mikrositer anemi MCV, MCH, MCHC düşüklük RDW yüksekliği (anizositoz) eritrosit sayısında düşüklük trombosit sayısında artma azalma olabilir periferik yayma: hipokromi, mikrositoz, anizositoz, poikilositoz, kalem hüc, hedef hüc, bazofilik noktalanma 1-10Y çocukta MCV’nin normal alt sınırı için formül: 70+yaş >10Y ise en az 80 olmalı MCV düşükken; RDW>%15-18 ise DEA RDW<%15 ise talasemi taşıyıcılığıııı!!! serum ferritin <10 (tarama için iyidir) serum demir düşük serum demir bağ kapasitesi YÜKSEK (boş olan transferrin) transferrin sat <%16 serum eritrosit protoporfirini YÜKSEK (çok duyarlı ama rutin değil) transferrin res YÜKSEK retikülosit Hb kon düşük FERRİTİN AKUT FAZ REAKTANIDIR enfeksiyon, inflamasyon, malign hst varsa N veya yüksek olabilir hastalarda CRP de bakılmalı enf kontrolünden en az 15 gün sonra ferritin değerine bakılmalı prusya mavisi GİZLİ KANAMAYA BAĞLI DEA İÇİN TETKİKLER ggk (yetişkinlerde tarama) meckel sintigrafisi (tkr karın ağrıları) endoskopi akc grafisi akc içine kanama kuşkusu varsa bronşlardan (bronkoskopi) alınan sıvıda hemosiderin yüklü makrofaj araştırması
DEA TDV nedene göre tdv et ilk tercih oral Fe preparatları 3-4 mg/kg elementar Fe olacak şekilde 2-3 dozda, aç karna max 200 mg/g ferröz (Fe+2) Fe içerenler ferrike göre İYİDİR TERCİH EDİLMELİ 1 aylık tdvden sonra kontrol (uyum yan etki beslenme yakınma hemogram) yanıt iyiyse 2-3 ay daha yarı dozdan tdvye devam edilir (depo Fe sağlamak için)!!!!!!! oral Fe tdv yan etkiler: tadı kötü, ishal, kabızlık, bulantı, epigastrik ağrı, kusma, gaytada siyahlaşma, sıvı preparatlarla dişte boyanma (KALICI OLABİLİR, ARKASINDAN HEMEN SU İÇİLİR) demir tdv yanıt: ilk düzelen halsizlik yorgunluk, 5-7. günlerde retikülosit artışo (RDW daha da artar) !!! tdv’den tanıya gidiş, tanıyı da doğrular birinci ayın sonunda Hb en az 1-2 g yükselmeli MCV normal değere 3-4 ay (eritrosit önrü 120 gün) sonra gelir ferritin 4-5 ay sonra demir profil testleri tdv bittikten en az 8 gün sonra yapılmalı (tdv bittikten 1-2 ay sonra depo için kontrol) ORAL FE TDV YANIT YOKSA: ilacın düzenli verilmesi doz yeterliliği uygun preparat devam eden kanama yanlış tanı (talasemi taşıyıcılığı) emilimi etkileyen hst PARENTERAL FE ENDİKASYONLARI: oral fe prep intolerans total parenteral nutrisyon malabs son dönem by ağır bağ hst varsa ve oral Fe bulguları artıyorsa kr kontrol edilemeyn kanama nedeniyle oral fe yetmiyosa akut ishal sosyal nedenler sosyal uyumu kötü IV demir sükroz, demir glukonat, ferrum oksitol, demir karboksimaltoz demirde 2,5 mg artış Hb 1 arttırıyor 10 mg/kg depo demiri de eklenir anaflaksi sıklığı %0.04-0.002 evde yapılmazzzzz IV im’ye tercih edilir DEA’da transfüzyon: ağır ve semptomatik anemide!!!!!! baş dönmesi, dekompanse, hemodinami bozuksa, (kalp yet, serebral iskemi ÇOK YAVAŞ TX YAPILMALI) PROFLAKTİK DEMİR TDV: term bebekte 4.ay dolunca 1 mg/kg/g preterm veya <2500 gr doğum ağırlıklı bebekte: 2.ay dolunca 2 mg/kg/g 1 yaşına dek DEVAMMMMMMM
201
MEGALOBLASTİK ANEMİLERRRRR 1) B12 eks 2) FOLİK ASİT eks folik asit ve kobalamin eks periferik kan ve Kİ değ birbiriyle aynı kobalamin eks ek olarak nörolojik boz olabilir, folik asit eks ön planda DEĞİLLLLLL DNA sentezi boz folat eks doğrudan, B12 eks dolaylı DNA sentezi yavaşlar hematopoetik hüc interfaz evrelerinde duraklama gelişir çekirdek ve sitoplazma arasında ASENKRONİZASYON var (çek olgunlaşamaz, sitop olgun) megaloblastik eritroid, myeloid, megarkaryositler izlenir periferde SİTOPENİ inefektif eritropoez: Kİ içinde eritrosit öncüllerinin yıkılması inefektif granülopoez ve megakaryopoez de görülür B12 vit (KOBALAMİN): sadece mo tarafından üretilir, kaynak sadece HAYVANSAL ürünlerdir büyük çocuk ve erişkinlerde 3-5 yıl yetecek b12 vit deposu bulunur günlük ihtiyaç 1-2 mikrogram yd’da eks OLMAZ çünkü plasentada depo annede eksikse 3-6 aylıkken bulgular ort çıkabilir emilimde boz veganlık transkobalamin tüm dokulara taşınmasından sorumlu pro %10-20 satüre ve dolaşımdaki B12nin sadece %20-30unu taşır hüc içine endositozla alınır ve asidik lizozomlarda TC degrade edilip B12 salınır ve kofaktör formlarına çevrilir haptokorin b12 ile %80-90 satüre %70-80 taşır asiyaloglikopro res ile kce alınır metilkobalamin (mutlaka gerekir) adenozil kobalamin metabolik aktif şekilleri DNA, RNA, pro sentezi için kritik önem eksiklikte metil malonik asit artar (folik asitte artmaz, nör bulgu yok) myelin yıkımıııııı folik asit eks ve b12 eks homosistein artar metyonine dönüşemez B12 vit emilim boz: çölyak crohn ileum rez pank yet bağ bakt artış if eks otoimmun pernisiyöz anemi genetik b12 emilim kusuru (imerslund-grasbeck send) non nefrotik konj proteinüri parazit enf giardia B12 EKS KLİNİKKKK güçsüzlük, letarji, beslenme güçlüğü, büyüme geriliği etrafa ilgisiz solukluk (açık limon sarısı) deri oral mukoza hiperpig glossit kusma ishal kanama (trombositopeni varsa) indirekt bb artışııııı (inefektif eritropoez) güneş maruziyeti olmadan tek bir parmakta vs hiperpig anguler stomatit Nörolojik: apati, irritabilite, gelişme geriliği, konv, el ve ayakta uyuşmalar, dengesizlik, unutkanlık, okul başarısızlığı, depresyon, uyku hali, tat almada azalma
FOLİK ASİT gıda ile alınması zorunlu yeşil yapraklı sebzeler, meyveler, hayvansal gıdalarda poliglutamat şeklinde bulunur keçi sütünde bulunmazzz ısıya duyarlı, suda çözünür jejunumdan emilir işlevi için THFye indirgenmesi gerekir bebek ve çocukta 50-200 mikrog yetişkin 300-400 gebede 500-600 ********DEPOSU SINIRLI!!!!! (2-3 ay içinde megalob anemi gelişebilir) ama nadirdir en sık 4-7 ay FOLİK ASİT EKS yetersiz alım ve emilim taşıma boz risk: premat, malnut, hemolitik hst!! (mutlaka folik asit desteği), malabs (çölyak, ke gastroenterit, cerrahi), antiepilep ilaç kullanımı, alkolizm FOLİK ASİT EKS KLİNİK anemi bulguları irritabilite kr ishal kilo alım azlığı konj boz bağlı folik asit eks (ağır enf, nörolojik boz, hipogammaglob) MEGALOBLASTİK ANEMİ LABBNHH makrositer MCV 100-150 birlikte talasemi minör veya demir eks varsa maskelenebilirrrrr lökopeni, trombositopeni eşlik edebilirrrr (inefektif hematopoez ilerleyen dönemde) !!! periferik yayma: makrosit, makroovalosit, gözyaşı şeklinde eritrosit, anizositoz, poikilositoz, howell jolly cis eritrositler, trombositopeni, lökopeni nötrofillerde hipersegmentasyon ERKEN BULGUDURRRRRRRR !!!!!!!!! nötrofiller büyük %5 veya faha fazlasında çekirdekte lop sayısı 5ten fazla z %1i 6dan fazla Kİ BULGULARI: artmış hücresellik, dev öncül hüc, apoptoz artışı (hüc olgunlaşamaz), gevşek çek yapıları!! b12 N: 200-900 <200 eksiklik serum metil malonik asit düzeyi YÜKSEK serum homosistein >15 serum folik asit N 5-20 <3 eksiklik eritrosit içi folik asit N 150-699 serum homosistein >15 LDH1 yüksek total ve indirekt bb 2-3 yüksekkkk B12 vit tdv: altta yatan nedeni tdv et hematolojik düzelme düşük dozlarla da olur bir hafta 100 mikrog IM (nörolojik) bir hafta gün aşırı iki hafta haftada iki gün Hb normal değere ulaştığında ayda bir oral B12 1000 mikrog/oral eritrosit tx sdc AĞIR SEMP ANEMİ VARSA FOLİK asit eks TDV: altta yatan neden tdv 0,5-1 mg/g oral veya parenteral folik asit (IV) 3-4 hf süreyle (hematolojik yanıt alınana dek) eritrosit tx AĞIR SEMP ANEMİ VARSA vücutta demir dengesi-hepsidin DEA ve talasemi taşıyıcılığı ayrımı (TKS, PY, Fe profili, Hb elektroforezi, mentzer indeksi)
202
akut geri dönüşümlü kr geri dönüşümsüz Renal Ünitenin Temel Fonk: Sıvı ve elektrolit dengesini sağlar Kandan met artıkları uzaklaştırır. Kırmızı kan hüc yapımını sağlar. (EPO) KB düzenler. (RAAS sis) Kalsiyum absorb yapar. (1a hidroksilaz) Sıvı hacmini, asit ve baz dengesini sağlar. Renal Hormon Reg * Kalsitriol (Vitamin D aktif formu) * Eritropoetin * ADH * PTH * Renin-angiotensin aldosterone sistemi AKUT BÖB HASARI * Böb fonk ani kaybı *Azotemi *Sıvı - elektrolit dengesinde boz Oligürik / anürik ABH (glomerüler hst düşünülmeli) *İdrar çıkışı * < 400 mL/m2/24 saat * < 0.5-1 mL/kg/saat *Hipoksik-iskemik hasar *HÜS *Akut nefrit Non-oligürik ABH (POLİÜRİ) TÜBÜLOİNT HST *Akut interstisyel nefrit *Nefrotoksik böb hasarı * Aminoglikozid toks * Radyokontrast nefropati * PRERENAL BÖBREK YETMEZLİĞİ *Efektif dolaşımın azalmasına bağlı yetersiz renal perf azalması ishal, kusma DAHA SIKKKKK nefrotik send, sepsis, KY *Ozmotik diürez, Diüretikler *Aşırı yanık, Hemoraji, Anatomik malform, Aritmi, Kardiyomiyopati *Tamponad, Kardiyak cerrahi sonrası * İNTRİNSİK RENAL YETMEZLİK *Renal hücre hasarı (glom veya tübüloint hst) * POSTRENAL BÖBREK YETMEZLİĞİ *İdrar akımının tıkanması obstrüktif (bilateral, kitlenin 2 üretere de bası yapması, postüretral valv) !!
PRERENAL BÖB HASARI * Böb yapısal olarak normal * Tübüller normal çalışıyor - su ve tuz emilimi normal * Normal perf ile renal fonk düzelir * Akut tübüler nekroz (vazomotor nefropati) gelişebilir * Temel amaç ÖNLEM: Hidrasyon (gastroenterit, kusma, ishalde sıvı veririz ama nefrotik sendda albumin) Kompansatuar mekanizmaları etkileyen ve nefrotoks ilaçlardan sakınılmalı * Prostaglandinler (NSAID) ibuprofen verme parasetamol ver!! * RAA sistemi (ACEI) KAÇINNNNN ***** bun kreatinini yüksek olan hst geldi: akut/kr ayır pre/renal/post ayrımı öykü (ishal kusma ilaç idrar rengi ve miktarı: glomerüler hst idrar çalkantı suyu gibidir (kola rengi), döküntü varsa artrit, dehidrateyse idrar konsantredir alt eks+hematüri HSP düşüüünn KB düşükse prerenal HT varsa glomerüler hst idrarda bol eritrosit varsa (dismorfik) glomerülonefritler akla gelmeli idrarda lökosit, granüler hyalen silendirler, lökosit silendirleri TÜBÜLOİNT NEFRİT OBS taş varsa BT çekilir, bazen hidronefroz POSTRENAL BY İDRARDA EOZ VARSA TÜBÜLOİNT NEFRİTTTTT DÖKÜNTÜ+KIZ HASTA+YANAKLARDA KIZARIKLIK LUPUSSSSS DÜŞÜN: C3, C4, ANA BAK!!
203
!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! PRERENAL RENAL BUN/kr >20 <20 FENa <%1 >%2 RFI <%1 >%1 İna <20 >40 D >1020 <1010 İosm >500 <350 İosm/Posm >1.3 <1.3 diüretik kullanılıyorsa fraksiyone sodyuma bakılır diüretikten etkilenmez (normalde diüretikten sonra sodyum artar) prerenalde RAAS akt olur ve sodyumu tutar renalde ise böb çalışmaz her şeyi atar, idrar dilüe oluyor !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! Destek tedavi ve medikal bakım * Sıvı dengesi * Elektrolit ve asit-baz dengesi * Kalsiyum ve fosfor dengesi * İlaçlar * Hipertansiyon * Nütrisyonel destek * Renal replasman tedavisi * Periton diyalizi * Hemodiyaliz * Hemofiltrasyon * Hasarı azaltmak ve iyileşmeyi hızlandırmak dilüsyonel hiponat varsa (GN) <120 ise HİPERKALEMİ * GFR düşüklüğü, asidoz, katab * Kardiak ileti boz * Sivri yüksek T dalgası * PR uzaması * P düzleşmesi * QRS genişlemesi * Ventr taşikardi ve fibrillasyon diüretik ver HİPERPOT (>5.5)N VARSA ACİL TDV, ARİTMİ, EKG ÇEKİLİR BULGU VARSA TDV kalsiyum glukronat bikarbonat salbutamol
!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! HİPERKALEMİ TDV kalsiyum glukronat gibi kalp koruyucu antidotlar kullanılmalı damardaki pot h içine alan ajanlar verilebilir (sodyum bikarbonat, insülin, glukoz) kayeksalat kolonda atar NaHCO3: 1 mEq/kg IV 15-30 dk 10-30 dK, Hipernatremi YAPARRR Ca-gluk: Membran Stab. 0.5-1 mL/kg IV Hemen 5-15 dk Aritmi, Bradikardi, Hiperkalsemi YAPARRR Glukoz: 0.5 g/kg 30-120 dk Hipoglisemi YAPARRR İnsulin: 0.1 U/kg IV 30 dk b-agonist (salbutemol): 5-10 mg 30 dk nebulizer Hipertansiyon, Taşikardi YAPARRR kayeksalat: 1 g/kg PO/PR 30-60 dk sorbitol içinde Kabızlık, Hipernatremi YAPARRR (KOLON K ATAR, NA EMER,VÜCUTTAKİ TOTAL POT DIŞKIYLA ATAR) HipertansiyonNPatofiz: *Volüm yüklenmesi * Vasküler tonus değ *Volüm yüklenmesi * Diüretik * Diyaliz Şiddetli HT (ensefalopati) * IV nitroprussid, labetolol, diazoksid Daha hafif HT * Kalsiyum kanal blokörleri Nutrisyonel destek * Katabolizmada artış…..İyileşmede gecikme * GİS sağlam ise enteral beslenme * Yüksek biyolojik değerli protein * Düşük fosfat * Düşük potasyum * Yeterli kalori (en az 120 kcl/kg) * Yeterli kalori verilemiyorsa (volüm yüklenmesi) * Diyaliz
204
Renal rep tdv endik::::::: * Sıvı yüklenmesi * Pul ödem ve/veya sol yetersizliği * Üremik ensefalopati veya kanama * Met boz * Hiperkalemi, asidoz, hiperfosfatemi * İntoks * Lityum, metanol, salisilat * Nütrisyonel destek tümör lizis send ürik asit çok yüksekse tdv yanıt vermeyen elektrolit KY sol yet PROGNOZ * Altta yatan nedene bağlı * Multisis hast bir parçası ise primer renal hast göre kötü * ATN ve akut int nefritte HÜS veya RPGN’e göre daha iyi!!!!!!!!! * ATN’de 10-21 gün süren oligüri-anüri olabilir!!!!!!!! * Yenidoğan döneminde kortikal nekroz ileride kronik böb yet yol açabilir * Postrenal ABY’de sıklıkla prenatal hasar vardır glomerüler hst daha zor Kötü prog kriterleri:::::::: *Anüri *Diyaliz ihtiyacı olması *Nörolojik komp varlığı *Respiratuar komp varlığı
KRONİK BÖBREK HASARI Böb fonk ilerleyici ve geri dönüşümsüz uzun süreli kaybıdır. EN SIK YAPISAL ANOMALİLER ÇOCUK BÜYÜDÜKÇE GLOMERÜLER HST *GFH azalsın yada azalmasın, 3 ay ve daha uzun süre devam eden böb yapısal veya işlevsel boz sonucu aşağıdakilerden 1 veya daha fazlasının olması * İdrar ve serum biyokimyasında anormallik (asidoz) * Görüntüleme testlerinde anormallik (USG'de ekojenite artışı) * Böbrek bx anormallik *GFH’ın 3 ay ve daha uzun süre ile <60 olması 5 evrede incelenir (çocuklarda 2y itibaren bu evreleme kullanılır) Evre GFH 1 ≥ 90 2 60-89 3 30-59 4 15-29 5 < 15 veya diyaliz *Kronik böbrek yetmezliği hastalığı evre 4 ve 5 transplantasyon, ayda 1 kontrol evre 5 ileri BY evre 1,2,3 3-6 ayda bir kontrol KBH *İlk 5 Y içerisinde daha çok vezikoüreteral reflü ve posterior üretral valv *Primer glomerülonefritler ve herediter böbrek hastalıkları ilerki yaşlarda
205
KBH riskini artıran durumlar *Ailede polikistik böb veya genetik böb hst olması *DDA bebekler *Perinatal hipoksi ve başka nedenlerle ABY hikayesi *Renal displazi ya da hipoplazi *Ürolojik boz (özellikle obstrüktif üropatiler) *Tekrarlayan İYE ve/veya VUR’u olan renal skarlı böb *Geçirilmiş nefritik veya nefrotik send öyküsü *Geçirilmiş HSP öyküsü *SLE *DM *Renovasküler HT İlerleyici BY Mekanizmaları Nefron kaybı Glomerül başına RBF (iş yükü artar) DÜŞÜK PRO DİYET (1. TDV) Glomerüler kapiller hidrostatik basınç ve HT Single nefron GFH artar (Glomerüler hipertrofi, Hiperfilt ACEİ 2. TDV) Proteinüri Hipertansiyon Böbrek yetmezliği/FSGS Endotel hasarı (Trombosit adezyonu, Fibrin oluşumu Antiplatelet td. Antikoagülan td. 3. TDV) Epitel hasarı Skleroz
Klinik Bulgular *İlk 2 evre asemp *Süt çocuklarında büyüme geriliği olabilir. *3. evrede de genelde semp yoktur, ama özellikle sıvı kayıplarında ve araya giren enf yada nefrotoks ilaç kullanımlarında normale göre daha erken üremi bulguları *4-5. evrede üremi bulguları ve çoklu organ etkileşimleri Klinik Bulgular su ve elektrolit boz ek olarak: *Anemi *Büyüme geriliği *İnsülin direnci Kronik Böb Hast Değ *Tanı ve evreleme yapılmalı *Eğer dehidratasyon, enf gibi tablolar varsa değ hasta düzeldikten sonra yapılmalı. *Tanıda akut mu, kronik mi böbrek hastalığı olduğunu anlamak önemli. ABY !!!!!!!!!! Öncesi sağlıklı MAHA, trombositopeni USG' de normal ya da hafif büyük böb KBY !!!!!!!!!! Geçmişte sık İYE, nefritik ya da nefrotik send bulguları, aile hikayesi Büyüme geriliği, soluk-gri cilt rengi, rikets bulguları, halsizlik, çok su içip çok idrar yapma Normokrom normositer anemi USG'de küçük/asimetrik böb, kistik ya da geniş toplayıcı sis, üreter ya da mesane bulguları Rikets ya da sekonder hiperparatiroidizme ait kemik bulguları
206
ETYOLOJİ VE EVRELEME İÇİN Kan tetkikleri: ● Tam kan sayımı, kan elektrolitleri, BUN, kreatinin, kalsiyum, fosfat, ALP, albumin, ürik asit, kan pH ve bikarbonat, PTH İdrar tetkikleri: ● Dansite, eritrosit, lökosit ve silendir değ, protein, kreatinin, elektrolit tayini Görüntüleme: ● Renal USG, kemik yaşı, tele, gerekirse VCUG ve erken evrelerde sintigrafi Böbrek biyopsisi: ● Evre 5 öncesi etyoloji için (kanama olur, zaten fibrotiktir) anemi, hiperparatiroidizm, küçük, kistik, ekojenite artışı varsa KBH pot düşük, asidoz, sağırlık RTA DÜŞÜN bun kr artışı fosfor artışı ürik asit artışı GLOMERÜLER HST bir böb küçük, diğer böbrekte hidronefroz var, ekoj artmış ve mesane geniş POSTÜRETRAL VALV VCUG yapılırrrrr KOMPLİKASYONLAR VE TEDAVİ ●Hastanın evresine göre değişir. ●SDBH gelişmeden önce destek tdv verilir. ●Amaç: KBH’na neden olan birincil hst tdv, böb fonk kaybının yavaşlatılması, HT, anemi, asidoz, büyüme geriliği gibi komp tdv edilmesi. ●GFH < 30 olan hastalarda aileye renal destek tdv hakkında bilgi vermek gerekir. BESLENME ● Sekonder hiperparatiroidi ve renal osteodistrofi ● Kronik asidoz ● Hiperlipidemi, Hiperinsulinemi ● Poliüri ● suda eriyen vitaminlerin, eser elementler, Çinko kaybı * Poliüri ve renal tuz kaybı olan hastada yüksek su ve tuzlu * Oligürik hastada su, tuz, potasyum ve fosfordan kısıtlı beslenme * Küçük yaşta NG veya gastrostomi
KBY DÜŞÜK PROTEİN ➢ÜREMİ SEMP ➢GLUKOZ İNTOL ➢MET ASİDOZ ➢HPT ➢BÖB HAST İLERLEME YAVAŞLAR (çünkü protein nefrotoksiktir) BÜYÜME GERİLİĞİNİN TDV KBH’ DE OLASI NEDENLER: ● ENDOJEN (bir sendromun komponenti olan böbrek hastalıkları) ● PROTEİN ENERJİ EKS ● SU VE ELEKTROLİT MET BOZ ● ASİDOZ ● RENAL OSTEODİSTROFİ ● RENAL ANEMİ ● HORMONAL BOZ ***BUNLARI ÇÖZMEMİZE RAĞMEN DÜZELMİYORSA GH HORMONU VERİLİR GH tedavisi *Sıvı-elektrolit, asit baz dengesi sağlandıktan sonra büyüme hızı beklenenden daha düşük olan hastalarda endikedir!! * Kalıcı bb hasarı olan çocuklar (GFR <75) * Büyüme geriliği varlığı (SDS< -2SDS) Doz: hf 6 gün 0.05 mg/kg 50 per de tdv kesilir Yan etkiler: KİBAS, aseptik nekroz, femoral epifizde kayma ve malignite
207
GFR azalması, Tübüler hasar Nonvolatil asit atılımı AZALIR HCO3 emilimi (pRTA) NH3 sentezi (pRTA) H+ sekresyonu (dRTA) Met asidoz: KO azalması Kas katab artışı Kemik mineralizasyonunda azalma ve büyüme geriliği Osteomalazi Üriner ve fekal Ca+ + atılımı 1-alfa hidroksilaz inh İzlem: * Evre 3,4,5 ve devamlı diyaliz tdv alanlarda izlenmeli Tedavi: * HCO3 tdv * Diyaliz *Hedef HCO3 22-28 ANEMİ *ERİTROPOESİSTE AZALMA: -EPO etkinliğinde azalma -Kemik iliği fibrosis *KIRMIZI KÜRE ÖMRÜNÜN AZALMASI: -Hemoliz *KAN KAYBI: *EKSİKLİK: -Demir eks -Folik asit ek - Vit. B12 eks Tedavi ●Rekombinan Eritropoietin tdv ●Demir tdv (●Ferritin <100 mg/L ●Transferrin sat<%20 ●Hipokrom eritrosit yüzdesi >%10) ●Folik asit/Vit. B12 tdv
Renal osteodistrofi: GFH de azalma P yüksek atılamıyor Kalsitriol düşük (1a hidroksilaz düşüklüğü) PTH’ nın kalsemik etkisi azalır İntestinal Ca emilimi azalır Hipokalsemi (P atılamadı ve Ca ile birleştiiiiii!!!) Sekonder hiperparatiroidizm Kemik yıkımı Renal osteodistrofi Fosfat: ● Ort ile -2SD arasında tut Kalsiyum: ● Normal sınırlarda tut Ca x P: ● <70 (<55) tut PTH: ● Normalin üst sınırının 3-4 katı düzeyinde tut Ek böbrek hasarından koruma: *İntraglomerüler hiperfiltrasyonu azaltmak *RAS bloke edilmesi *KB kontrolü *Proteinürinin önlenmesi *Diyette pro kısıtlaması *Enf korunma *Nefrotoks ilaçlardan kaçınmak *Hiperlipidemi *Antioksidan tedavi ACEİ kullanılır, renal kan akımını ve proteinüriyi azaltır
208
MYOKARDİT Enf EN SIKKK, BDH, toksik veya idiyopatik miyokard inflamasyonu, nekrozu, miyositolisis •İlgili hst sis bulguları veya endokard ve perikard tut eşlik edebilir/etmeyebilir •Koroner arter patolojisi olmamalı !!! (biyokim değ bu da yapar, ekarte etmek gerekir) • Erkek>kadın • Virüsle enf pop %5’inde kardiyak tut •Otopsi serilerinde %1-4’ünde miyokartda inflamatuar değ • Ani ölüm hikayesi olan gençlerin %20’sinde miyokarditin histolojik bulg (obstriktik send, aritmi daha ön plandaaaaaaa) viral: adenov, enterov (koksaki B), HCV, HHV6, parvov B19 ENNNN SIKKK VİRUSLARRRR bakt: brusella, c.difteri, m.tbc, streptokok A (romatizmal ateş-izole OLMAZ, perikarditle birlikteeeeee!!) Spiroket Borrelia burgdorferi (Lyme disease), Borrelia recurrentis(relapsing fever), Leptospira, Treponema pallidum (syphilis) İMM SUP İLK PLANDA: Candidiasis Histoplasmosis Riketsiyal • Tifus • Q ateşi • Kayalık dağlar benekli humması PROTOZOAL: Chagas' hst (Güney Amerika tripanazoması EN SIK) Uyku hst (Afrika tripanazoması) Toksoplasmosis Sıtma, Leishmaniasis, Amebiasis HELMİNTİK: • Trichinosis • Echinococcosis • Schistosomiasis • Ascariasis • Filariasis Toksinler İlaçlar • Katekolaminler• Antrasiklinler• Kokaine • Ağır metalller (bakır, kurşun, demir) • Alkol• Arsenik • Karbon monoksid (CO zeh myokardit) Hypersens rxn • Antibiotikler (penisilin, sefalosporin, sulfonamid) • Diüretikler • TCA• Lityum• Tetanoz toksoidi • Böcek ısırığı (arı, AKREP, örümcek) (göğüs ağrısıyla gelen çocukta düşün) • Yılan ısırığı
Sistemik hastalıklar • Sarkoidoz (İdiopatik granülomatöz miyokardit) !! (bxde ort çıkmış) • Skleroderma• SLE • Çölyak hst • Kawasaki hastalığı (koroner art tut, döküntü el ayak, 38,5, tek taraflı LAP) • Hipereozinofili • Wegener's granulomatosis • Tirotoksikosis tek taraflı • Diğer: • Transplant kalbin rejeksiyonu • RT Patogenik mekanizmalar • Konak (host) faktörleri -Malnütrisyon önemli rol oynar -Seks hormonları (östrojen, hamilelik) -Genetik: Majör histocompatibility haplotipleri HLA DQ lokus CD 45 polimorfizmi -Selenyum eks yatkınlık yarattığı bulunmuş -Vitamin E eks PATOFİZYOLOJİ • İnf ajanın miyosite direkt hasarı☑️ • İnfeksiyöz ajan toksininin (örn:C. diphtheriae) miyosit hasarı yapması☑️ • İmmun rxn, otoimm veya inf ajanın tetiklediği otoimmunite ile miyosit hasarı☑️ DİREKT VİRAL HASAR • Virüsün ürettiği pro miyositte direkt hasar yaratır • Miyositteki protein sentezini inh eder (Picornavirus protease 2A) • Hüc apoptosisini indükler (coxsackievirus tip B 3 protease) RNA ve DNA partikülleri Majör histokomplibilite antijenleri T lenfosit aktivasyonu (CD 8+, CD 4+) 4. günde temizlenmede gitmezse (kardiak fibrozis, KMP) Otoimmun zarar B hücre çoğalması, NK hücreleri Sitokinler(TNF-alfa, IL1-2) Miyosit fonk boz, miyositoliz • Kardiyomegali, kalp boş dilatasyon, kalp ağırlığında artış (ödeme bağlı) • Vent duvarlarında incelme (dissenkron atım), mural trombuslar, koroner emboliler, • Perikardial effüzyon olabilir • Fokal/diffüz mononükleer hc infiltr, myosit dej, myokard nekrozu, kas liflerinde ödem ve striasyon kaybı • Bakt ajanlar: mikroabseler, fokal süpürasyon; difteri egzotoksini: AF, iletim dokusuna affinite, AV blok • Myokard fonk boz. kardiyomeg LVED volüm artar Frank-Starling kuralı işlemez (myokard kontraktilitesi artamaz): kalp yet AKUT KY • Myokardit düzelirken myofibrillerin yerini fibroblastlar alır (skar dokusu) kontrakt boz: KRONİK KY Direkt sistolik disfonk, en tipik özellik Klinik Genelde kalp yet bulgusu • Yenidoğan,infant: (DAHA PROBLEMLİ) -Solunum zorluğu (%68) EN SIK -Taşikardi (%58) -Letarji (%39) -Ateş (%30) -Ciddi kalp yet -İştahsızlık -Siyanoz -Azalmış kalp sesleri ve nabızlar (sessiz prekordiyum) MYOKARD ÖDEMLİ !!!!!!!! -Ateşle uyumsuz taşikardi !!!! -Gallop ritmi,aritmiler(SVT,VT)ta (VT DAHA TEHLİKELİ) • Büyük çocuklar -ÜSYE, ishal hikayesi (çok tipikkk) -Göğüs ağrısı (sıkıştırıcı, kola çeneye yayılan) -Konjestif kalp yet -Aritmiler -Asidoz, şok, ölüm
209
EKG • Nonspe ST-T değişikliği -ST segment elevasyonu (AKUTTAKİ EN SIK!!!!) • PR segment depresyonu -ST segment depresyonu • Patolojik Q dalgası ve ST elevasyonu (iskemi ihtimalinden dolayı anjioya) • Sol atriyal dilatasyon ve atriyal fibrilasyonla birlikte • AV tam blok-repolarizasyon defektleri • Yeni başlangıçlı SVT ve VT (%53) (VENT EKSTRASİSTOL VE VT EN SIKKKK) MYOKARDİT 1. AŞAMADAKİ TESTLERRR EKG (ST elev konkav U, iskemide konveksti, AV blok: lyme hst, kardiak sarkoidoz, dev hüc myokardit QRS uzun olması survival için NEGATİF belirleyici) HER HASTAYA ÇEKİLMELİ!!!!!!!! AKC GRAFİ • Kardiyomeg (sistolik disfonk bağlı pulmoner venden gelen kan birikir) • Pul venöz konjesyon • İnterstisyel infiltrasyon •Plevral effüzyon (ÇADIR KALPPPPPP) LAB •Sedimentasyon, CRP, WBC↑ •Kardiyak enzimler ↑ (CK, CK-MB, TnI ve TnT) troponin yükselirse myokard etkilenir • Serumda viral antikor titrelerinde artış (negatif olması elimine etmez) • Vent biyopsi ve serum örneklerinde (PCR) ile viral genom bakılması (spesifik DNA, RNA) İmmunolojik/ • Sitokin • Kompleman • Anti kalp antikorları YÜKSEK bulunması KMP için risk • Miyosit-spesifik majör histokomplabilite (MHC) antijen eksp inflamatuar kardiyomiyopatilerde oldukça spesifik. troponin nonspe, normalse myokarditi ekarte ettirmez, pentraksin3, galektin3, GDF15 viral antikor+ olması tanı koydurtmaz EMB pozitifliği ve viral seroloji arasında korelasyon yok rutin viral seroloji ÖNERİLMEZ!! serum kardiak antikorları: EMB’de viral genom olmadan bu antikorların bulunması immun ilişkili myokarditi düşündürür • EKOKARDİYOGRAFİ -Sol vent fonk azalma (%69) -Sağ vent fonk azalma (%23) -Kalp boşluklarında genişleme, -Hipokinetik, akinetik alanlar, -Perikardiyal effüzyon, - r/o: ALCA-PA (pulmonerin deoksijenize kanıyla myokard beslendiğinden) kritik AS, AK -Mitral kapak yet - Ventrikül duvarında incelme AYRILMA NÜKLEER GÖRÜNTÜLEME sarkoidoz dışında rutin önerilmiyor, radyasyona maruz kalma spe düşük, sens değişken talyum tecnetium 99 (sarkoidoz) galyum 67 (daha sens-sarkoidoz) indium 111 MRG (EMB öncesi klinik stabilll, T2 artmış intensite, ödem erken gadolinyum tutulumu T1de gadolinyumun temizlenmesi aşamasında en az bir FOKAL lezyonun görülmesi 2/3 kriter=myokardial inflamasyon !!!!!!!!!!!!!) ALTIN STANDART BXXX dallas kriteri (lenfosit sayısı) bx rutin değil, 12-13 yerden alınmalı
Myokardit ayırıcı tanı • Yd’da hipoksi, hipoglisemi, hipokalsemi, sepsis (BUNLARI EKARTE ETTTTT) • İnfantta düşük KO ile giden KKH: • EFE, kritik AS,AK • ALCA-PA • Gln depo tip 2 TEDAVİ hemodinamik anstabil hst ECMO stabilse egzersiz YOK (en az 6 ay) egzersiz testi akutta KONTRENDİKEEE afterload azaltıcıı: ACEİ, diüretik, ARB, BB, NSAİİ aritmi: sinüs bradikardisi, uzamış QRS, LV hipokinezisi, uzamış troponin yüks troponin hasarla birlikte giderek artar immunmodulator TDV: antiviral, yüksek doz IVIG hemen akutta ÇOK FAYDALIIII, immunoadsopsiyon (elektroforez virusun antijenik öz çekilmesi) immunsup tdv: kr virüs-negatif form (EMB ve PCRda virüsü ekarte et), dev hüc, otoantikor + KS, AZA, CYCA ya tamamen spn iyileşir ya ex ya dilate KMP
210
PERİKARDİT Perikard kalbi ve büyük damarların prox kesimlerini saran 2 tabakalı bir zardır: Viseral perikard (epikard): myokarda yapışık iç tabaka Paryetal perikard: elastik lifler ve kollajen içeren dış tabaka İki tabaka arasındaki perikard 15-30 cc sıvı bulunur. 15 -30CC 'den fazla sıvı toplanır. Akut perikardit- perikardiyal effüzyon- perikard boşluğunda daha fazla sıvı toplanır. Enfeksiyöz perikarditler: (EN SIK) • pürülan perikardit (bakteriler): aureus*, H. influenza tip B*, pnömokok, • viral perikardit: Coxsackie, echovirus, adenovirus, influenza, kabakulak, varicella, HIV, EBV (EN SIKKKKK!!!!!!!!!) • tüberküloz perikardit İMMUN SUP: • fungus: Candidiazis, aspergillozis, aktinomikozis, • ricketsia ve protozoa (e.histolytica, toxoplazmozis, ekinokokkozis) Non-enfeksiyöz perikarditler: * JRA, ARA, SLE, FMF, Kawasaki send ARA 'da perikardi+myokardit HER ZAMAN, MY, AY !!!!!!!! • Post-perikardiyotomi send • Üremik perikardit → kronik böb yet. olanlarda görülür. Diyalizle kaybolur • Hipotiroidi (miksödem) • Şiloperikardiyum (cerrahi sonrası ductus thoracicus zedelenmesi) • İntraperikardiyal tm, neoplaziler • Radyasyon perikarditi → göğüs duvarına radyasyon tdv • Travma • Konjenital perikard defektleri → ektopia kardia • İlaçlar: hidralazin, izoniazid, prokainamid. (Karın duvarındaki defektten kalbin parsiyel ya da total olarak toraks kavitesinin dışında olması) Akut perikardit: perikard sıvısının niteliğine göre seröz, pürülan, fibrinöz, hemorajik Kronik perikardit: (>6 hf) perikard yapraklarında yapışıklık, fibröz prolif ve/veya kalsif, perikard kalınlaşması Sıkışma, büzülme, daralma. son aşaması: konstriktif perikardit (diastolik tipte KY sebep olur) kalın ve rijit perikard yaprakları, vent dolmasını engeller • Perikardın yapısı normalde esnektir, perikardda sıvı zaman içinde yavaş yavaş toplanırsa, iyi tolere edilir. • Perikardda sıvı kısa süre içinde, hızla toplanırsa, veya toplanan sıvı miktarı fazlaysa “kardiyak tamponad” oluşur. Perikard tamponadı • Perikard kesesi sıvıyla dolar, • Kalp boş diastolik basınçlar artar, • Kalbe venöz dönüş ve kalbin diastolde dolması güçleşir, • Kalp debisi azalır, (KO) • Kvs kollaps ve ölümle sonuçlanabilir. “BECK TRİADI”: 45 der yatar, venöz dolgunluk, azalmış kalp sesi (aşırı sıvı toplanması), hipotansiyon, taşikardiiii Akut perikardit KLİNİKKK Göğüs ağrısı: (hastaların % 80'inde) sol omuza veya sırta vurur poz ile değişir (hasta dik otururken daha rahat eder) öne eğilince rahatlıyorsa !!!!!!!!!! hasta sırtüstü yattığında şiddeti artar hareketle, solunum ve öksürükle artar Frotman: inflame perikard yapraklarının kalbin hareketleriyle sürtünmesi sonucu duyulur. Sırt üstünde DAHA İYİ DUYULURRRR genellikle inspiriyumda artar perikard effüzyonu arttıkça frotman kaybolur (çocuk iyileşiyor sanılırken TAMPONADA GİDERRRRRRRR !!!!!!!!!) • Ewart işareti: büyüyen kalbin sol akc komp yapması nedeniyle sırta perküsyonda sol subskapular bölgede matite alınır • Ateş: sık görülür, enfeksiyöz ajanlara, ARA, BDH bağlı olabilir • Dispne, takipne: perikard tamponadı yoksa YOKTURRRRRR • Öksürük (diaf. irritasyonuuuu), karın ağrısı, kusma •Taşikardi: tamponada gidiş habercisidir!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
Perikard tamponadı TİPİK BULGULAR: düşük kalp debisi hipotansiyon nabız basıncında düşme periferik vazokonstriksiyon santral ve kateterde artış CVP (santral venöz basınç) ve JVP (juguler venöz basınç) artışı kalp seslerinin derinden gelmesi taşikardi pulsus paradoksus (sistolik KB ciddi düşük), Kussmaul işareti !!!!!!!!! (insp juguler venöz basıncın daha da artmış olması) AKC’de GÖLLENMEDEN DOLAYI PULSUS PARADOKSUS Pulsus paradoksus • Perikardial tamponadda perikard içi basınç artar, kanın sağ kalbe dolması güçleşir, inspiriyumda sağ kalbe dönen kan fazla artamaz, akciğere atılan kan miktarı da azalır. • İnsp akc hacmi artar, sol kalbe dönen kan daha da azalır. • Sistolik KB düşer (>10 mm Hg), nabız çok hızlanır, filiform olur, duyulamaz. • Paradoks: nabzın insp hızlanması beklenirken duyulamamasıdır. Kussmaull işareti • zaten artmış olan JVP‘ın insp daha da artmasıdır: İnsp artan sistemik venöz dönüş sağ kalbe dolamaz, JVP artar. Normalde boyun venleri boşalır. Sonuçta santral ven basıncı azalır. İnspiriyumda boyun venlerinin dolgunluğunun artması patolojik bir durumdur ve Kussmaul belirtisi denir. Perikardit: EKG Perikard inf subepi myokarda yayılarak veya myokarda basınç yaparak EKG bulgularını verir • ST elevas çocuklarda EN SIK nedeni perikardittir!!!!!!!!! • Voltaj süpresyonu, QRS amplitüdünde düşme • Elektriksel alternans: sıvı dolu perikard boşluğunda kalp hareket ettikçe QRS amplitüdünün siklik bir varyasyon göstermesi !!!!!!! • T düzleşmesi veya inv: kalıcı olabilir (ömür boyu, kronik dönemde) !!!!!! • Aritmiler: seyrek görülür NÖKS !!!!!! ST elevasyonu: akut T düzleşmesi: subakut T negatifliği: kronik T düzleşmesi-inv Jeneralize voltaj süpresyonu (özellikle standart ekstremite derivasyonlarında QRS<5mm) ELEKTRİKSEL ALTERNANS: BİR POZİTİF BİR NEGATİF, sıvının içinde oynayan kalp TELE BULGULARI: !!!!! Kardiyomegali: sürahi kalp / çadır kalp diafragmatik sinüsler SİLİNİRRRRR Perikardial sıvı çok çabuk toplanırsa perikard gerilecek zaman bulamaz, kardiyomegali olmaz. Akciğer alanlarının incelenmesi: tbc, bakt enf, neop hst yakalanabilir. EKO • Epikard ve parietal perikard arasında sıvı görülür, • Fibrinli adhezyonlar varsa, perikard boşluğunda çizgilenmeler şeklinde belirir. !!!!!! diastolik disfonk sebep olabilir kardiak tamponadla gelen, ARA ile gelen BT & MRI Perikardın kalınlığını ölçeriz (KRONİK DÖNEMDE) Perikardial effüzyonu göstermede ekoya üstünlükleri yoktur (AKUT DÖNEMDE) Perikarda yayılan mediastinal kitleleri, konjenital perikard defektlerini iyi gösterir
211
PERİKARDİOSENTEZ: hasta 45 der yatırılır, sedasyon, EKG moniterizasyonu, sternum altından sol omza doğru uzun bir iğneyle ilerlet, Z şeklinde enjektörü çekerek ilerlet Perikard sıvısının incelenmesi: perikardiyosentez / perikardial tüp drenajı • Görünüm: bakteriyel perikarditte pürülan, perikarditte seröz-serösangüinoz, tbc serösangüinoz, viral saman rengi • Hücre: pürülan perikarditte PNL, tbc ve viral perikarditlerde lenfosit hakimiyeti görülür. • Protein ve şeker içeriği: pürülan ve tbc perikarditte pro yüksek, şeker düşüktür. Viral perikarditte pro hafif yüksek, şeker normaldir. • Gram boyaması, kültür (bakteri, virüs, tbc, mantar) Tüberkülozda perikard sıvısında ARB aranır, adenozin deaminaz akt artar. PCR ile viral etyoloji araştırılır. Sitolojik inceleme: malignite araştırılır. Şilöz effüzyonda sıvı süt beyazıdır, lenfosit hakimiyeti, protein >3 g/dl, trigliserid düzeyi plazmadan yüksektir. Miksödemde perikard sıvısında kolesterol yüksektir.!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! Pürülan perikardit: (virale göre NADİR) • Mortalitesi yüksektir (% 25-75) • Göğüs ağrısı, ateş ve/veya kardiyomeg ile gelen her hst akla gelmelidir. • Perikard pri olarak veya pnö, septik artrit, menenjit, osteomyelit seyrinde disseminasyona sek tutulabilir. • Bakt perikarditlerden EN SIK s.aureus, ikinci sırada H.inf tip B sorumludur. • Pürülan perikardite bağlı konstriktif perikardit gelişebilir. Pürülan perikardit: TEDAVİ Antibiotik+perikard sıvısının drenajı Ajan izole edilene dek EN SIK görülen iki ajana yönelik geniş spe ab tdv IV yolla başlatılmalıdır: Penisilinaza dirençli penisilin/vankomisin + 3.k ss kültür sonucuna göre gerekirse değiştirilir IV ab tdv 3-4 hf sürdürülür Effüzyon drenajı: perikard tüpü veya gerekirse perikardiektomi ile sağlanır Perikard tamponadı bulguları varsa: iv sıvı + acil drenaj Viral perikardit • daha sık görülür, daha benign seyirlidir. Sıklıkla geçirilmiş ÜSYE veya GİS enf öyküsü vardır. Birlikte myokardit varsa tablo daha ağır olur. • P. tamponadı yönünden yakından izlenmeli, tamponad belirtileri varsa drenaj yapılmalıdır. !!!!! • Kons perikardit NADİREN gelişir. Viral perikardit: TEDAVİ • Semptomatikdir: – Yatak istirahati, antienflamatuar salisilat, NSAİİ – Steroid: diğer ajanlar etkisizse ve bakteri kesinlikle ekarte edilmişse verilir. !!! • Tdv en geç 1-2 hf içinde cevap verir, % 15 hastada relaps görülebilir. Tbc perikardit Med LN direkt yayılım veya hematojen yayılım Tanı: perikard sıvısının incelenmesi, P. biyopsisi: histolojik incelemede granülom görülmesi. !! Tedavi: INH, pirazinamid, rifampin, streptomisin: 9-15 ay ototoksik, uzun süre kullanılmaz Steroidler:1-2 ay (inflamasyonu azaltır, perikard sıvısının rezorb hızlandırır) Konstriktif perikardit hastaların %35'inde gelişir (konstriktif perikarditin bilinen EN SIK nedeni) TBC PERİKARDİTİ !!!!!!!!
Diğer perikarditler • Fungus, protozoa ve riketsia perikarditleri: immün yet olanlarda daha sık görülür. • ARA-perikardit: ARA’da kalp tutulumu pankardit’tir, izole perikardit görülmez. Steroid tdv iyi cevap verir. !!!!!!!!! • Üremik perikardit: effüzyon dializle düzelir, düzelmiyorsa perikardiektomi gerekir. !! Postperikardiyotomi sendromu: Perikardın açıldığı cerrahi girişimlerden 2-6 hf sonra ateş, göğüs ağrısı, perikardiyal effüzyon, halsizlik, irritab, iştahsızlık, artralji Etyoloji: ASD'den sonra daha sık görülür. anti-heart antikorlar, antisarkolemmal antikorlar: immün-mediated Lökositoz (PNL artar), ESR artar Ayırıcı tanı: postop pürülan perikardit ve KY Tedavi: antienf (aspirin 50-75 mg/kg/gün, 4-6 hf prednizolon 2 mg/kg/gün, 3-4 hf), diüretik, semptomatik ise: drenaj Akut veya kr perikardiyal inflamasyonun son aşamasıdır (haftalar içinde): • Ety: tbc perikardit, pürülan perikarditler, KDH, neop, travma (EN AZ VİRAL) • Perikard kalınlaşması, yapışıklıklar: rijit perikard ventrikülün dolmasını engeller • Perikardda skarlaşma ve kalsifikasyon: alttaki myokardın perf bozulur • Vent erken diyastolik doluşu bozulmaz, mid ve geç diyastolik doluş azalır. Vent sistolik fonk normaldir. CVP ve PCWP artar, kardiyak debi düşer. (kalp yet) Perikardit seyrinde, kalp küçülürken (kardiyomeg GÖRÜLMEZ) yetersizliğinin sebat etmesi konstriksiyondan şüphelendirmelidir. !!!!!!!!! • JVP artışı, kc.de konjesyon, ödem, asit, kilo artışı, idrar azalması. ANAZARKA TARZI, CİDDİ doluşunun diyastol ortasında aniden kesilmesine bağlıdır. • Pulsus paradoksus %20, Kussmaull işareti %80 !!!!! EKG: QRS voltaj sup, intervent ileti gecikmesi Tele: kalp büyüklüğü genellikle normal, perikardta kalsifikasyon görülebilir. ÇADIR KALP YOKKK, KARDİOMEG YOKKK EKO: perikard kalınlaşması, IVC, SVC dilat, Doppler’de vent doluş paterninde boz BT, MRI: perikard kalınlaşması Kardiyak kateterizasyon: diyastolde tüm kalp boş basınçlar artar ve eşittir (RA, LA, LVEDP, RVEDP, PCWP). Vent basınç trasesinde diyastolik dip-plato bulgusu !! KARESK İŞARETİ: basınç trasesi, kons perikardit (diastolik doluş boz, diastolik yetmezlik restriktifte kalp transplantasyonu • Ayırıcı tanı: restriktif KMP • Tedavi: perikardiektomi (cerrahi).
212
EKSTRAHEP BİLİER ATREZİ intrahep safra yolları displastik ama LÜMENİ AÇIK ekstrahep (porta hepatisten sonra) safra yolları fibrotik, LÜMENİ KAPALI tip A: ana safra kanalı açık, koledok ve sistik kapalı tip B: ana safra kanalı kapalı, diğerleri açık tip C: ENNN ÇOK GÖRÜLEN, tamamen fibrotik ekstrahep (sistik, ana safra, koledok) BELİRTİ VE BULGULAR: direkt bilirubinemi !!!!! kc enzimleri genellikle normal (kc harabiyeti anne karnındayken olur) ilk 3 hf sarılık zaten fizyolojik ayırıcı tanı: yd hepatiti (İMİNODİASETİK ASİT SİNTİGRAFİSİ !!!!!!!! yd sarılığında kcden geçer ama bilier atrezide GEÇMEZZZZ eğer >3 hf süren sarılık varsa ve direkt bilirubinemi de varsa EKSTRAHEP BİLİER ATREZİYİ DÜŞÜN EKSTRAHEP BİLİER ATREZİ TDV: *****portoenterostomi ameliyatıııı ilk 60 gün içinde yapılmalı !!!!!! tanı 4 aylıktan sonra konulursa kc nakli jejunumla porto hepatis bağlanır PORTOENTEROSTOMİ %50 safra akımı var: !!!!!!!!!! bb<1 %30 sk 10 yıldan fazla (bunda 40-50 yıl kce ihtiyaç yoktur) bb>1 %20 sk<10 yıl (kc gerekir) %50 safra akımı YOK bilier siroz gelişir !!!!!!!!!!!!! kc yetmezliği 1-3 yılda kc nakliiiiiiii KOLEDOK KİSTLERİİİİİİ tip 1 en sıkkkkk !!!!! tüm koledoğun fuziform (iğsi) dilate olması, kolanjit ataklarıııı belirti ve bulguları: asemptomatik (USG kullanıldığı için insidental saptanır %90) kolanjit atakları (charcot triadı: titremeyle yükselen ateş, sarılık, sağ ÜK ağrısı) %10 enfeksiyon, taş, malign dej 30-40Y tdv: hepatiko-enterostomi (ana hepatik kanalın jejunuma anastomozu) koledok kist eksizyonu (dilate olmayan yere kadar)
213
LAP YAKLAŞIM her enf büyüyebilir ama önemli olan sonra küçülmesi Lenf nodülleri vücuttaki tüm lenfatik damarlar boyunca var olan kapsüllü yapılar Lenf sıvısı, lenfatik damarlar, lenf bezleri, dalak, tonsiller, adenoidler, Peyer plakları ve timus lenfatik sis elemanlarıdır. 500-600 adet YD lenf nodu (palpe edilebilir) yoktur. Lenf nodLARININ GELİŞİMİ: Doğumda genellikle LN palpe edilemez. Doğumdan sonra lenfoid doku kitlesinde devamlı artış olur. 8-12 y max ulaşır. • Puberte döneminde lenfoid dokuda başlayan atrofiye gidiş tüm hayat boyu devam eder. Lenf nodu büyümesi: • LN içerisindeki hüc prolif (intrinsik prolif) * Lenfositler, plazma hücreleri, monositler, histiositler (lenfadenit) (Ekstrinsik hüc tarafından lenf nodunun infilt) *Nötrofiller, malign hücreler (EKSTRİNSİK OLUP LN BÜYÜTEN TEK İMM HÜC NÖTROFİLLER) En sık lokal/jeneralize enf bağlı geçici, kendini sınırlayan prolif yanıt (lenfoproliferasyon) EN SIK SERVİKAL LAP GÖRÜLÜRRR küpe, diş çürüğü de büyütebilir Submental: Yanak, dilin 2/3 ön kısmı, ağız tabanı, dişler ve gingiva Submandibular: Submandıbular ve sublingual bez, göz kapakları, yüz, yanak cildi, burun Oksipital: Saçlı deri, boyun Mastoid-postaurikuler: Mastoid bölge Preaurikuler-parotid: Saçlı deri, aurikula, dış kulak, östaki tüpü, göz kapakları, zigomatik bölge Spinal aksesuar zincir: Oksipital nodlar, boynun üst yan bölümü, omuz Supraklavikular: Göğüs üst kısmı, akc, boynun alt lateral bölümü, GİS İnternal juguler zincir (=Anterior servikal): Supraklav LN dışında tüm nodlar, nazal fossa, farinks, tonsiller, damak, östaki tüpü, nazofarinks, tükrük bezleri, tiroid Aksiller: Göğsün üst lateral kısmı, kol, meme Epitroklear: El, ön kol, bilek İnguinal: Göbeğin altındaki karın cildi, penis, skrotum, vulva, vajina, perine bölgesi, kalça, alt eks, yüzeyel ve derin lenfatikleri Popliteal: Bacağın arka yüzü, diz
PATOLOJİK boyut: !!!!!!!!!!! Epitroklear, aksiller, oksipital, postaurikuler ≥ 5 mm servikal> 1 cm inguinal> 1.5 cm •Supraklavikuler (HER ZMN PATOLOJİKTİR VE ÇIKARILMASI GEREKİR, EN SIK HODGKİN LENFOMA) Enfeksiyon bölgelerini ilgilendiren lenf nodları: Saçlı deri, boyunu oksipital lenf nodu drene eder. Ağız tabanı ve dişleri submental lenf nodu drene eder. Kulak memesini kulağın altındaki lenf nodu drene eder. POSTaurikuler • Akut lenfadenopati: 2 hafta • Subakut lenfadenopati: 2-6 hafta • Kronik lenfadenopati: >6 hafta • “JENERALİZE LENFADENOPATİ” (YAYGIN) Birbirine komşu olmayan ≥2 lenf bezi bölgesinde LAP saptanması !!!!! • “BÖLGESEL LENFADENOPATİ” (LOKALİZE) Sadece bir lenf bezi bölgesinde LAP saptanması ise olarak tanımlanır. LENFADENOPATİLİ çocuk öykü: • Akut mu, kronik mi • Yaygın mı, lokalize mi • Tek taraflı mı, bilateral mi • Hassasiyet varsa enf daha ön planda düşünürüz • Sistemik semptomlar eşlik ediyor mu (ateş, öksürük varsa enf olabilir; kilo kaybı, gece terlemesi, ateş varsa lenfoma) Ağrısız, sert, lastik kıvamlı lenfadenopati Hodgkin lenfoma olabilir. !!!!!!! Kawasaki hst tek taraflı lap yapar. Viral ÜSYE, bilateral. Hassasiyet, ağrı varsa enf düşünürüz. B semptomları; ateş, gece terlemesi, kilo kaybı (eşlik eder.)!!!!!!!! LAP gelişme süresi, büyüme/küçülme Hayvan teması (kedi tırmığı) Aşı öyküsü (BCG) Diş problemleri (submental) Ailede/çevrede tbc öyküsü Gezi öyküsü İlaç kullanımı Büyüyen LN küçülme varsa enf FM Solukluk (lösemi, lenfoma ilk olarak ekarte edilmeli) Peteşi, purpura, ekimoz Hepatosplenomegali Kemik hassasiyeti (lösemi) Eklem bulguları Diş prob mobil, ağrılı, yumuşak (ENFEKSİYON) !!! sert, fikse, ağrısız (TM) !!! Sıklıkla servikal bölgede nadiren inguinal bölgede lap görüyoruz. Hassasiyet, ısı artışı, fluktuasyon varsa enf Fistülizasyon varsa tüberküloz. Pake yapma: çevre doku veya diğer LN yapışıklık Ağrısız ise malignite düşünülmeli.
214
LENFADENOPATİ NEDENLERİ: • İnfeksiyöz • İmmünolojik • Neoplastik • İdiopatik En sık nedeni enfeksiyözdür. !! En ciddi lap lenfoma için düşünülmeli. • MIAMI (Malignancies, Infections, Autoimmune disorders, Miscellaneous and unusual conditions, and Iatrogenic causes) Servikal LAP: • Özellikle servikal yerleşimdeki her “şişlik” büyümüş lenf bezi • Her lenfadenomeg onkolojik patolojiye işaret etmez!!!!!!!!!!!!! (dermoid kist, tiroglossal kist) • En sık nedeni enfeksiyonlar Viral enf ilişkili LAP: yumuşak, küçük, mobil, bilateral, deri değ ve hassasiyet yok GENEL DURUM DAHA İYİ Bakt enf ilişkili LAP: akut başlangıç, tek taraflı, daha sıklıkla submandibuler/üst servikal, fluktuasyon, hassasiyet gürültülü Malignite ilişkili LAP: hızlı büyüyen, sert, fikse, ağrısız ENFEKSİYONNN: ağrı, sıcaklık artışı, cilt kırmızı, fluktuasyon TBC: fistülizasyon MALİGNİTE: sert, lastik kıvamlı, yapışıklık, kitle yapan VİRAL SEBEPLER: ÜSYE (rinov, adenov, inf), EBV- downey hüc (HSM, AST ALT artışı, semp tdv, EBV ilişkili lenfoma olabilir çok nadir, yaymada blast gibi hüc görürüz ama aslında atipik lenfositlerdirrrrr) !!!! CMV, HIV, HSV, KKK BAKT SEBEPLER: streptokok, staf, anaerob, mikobak, kedi tırmığı DİĞER: toxo, histop SERVİKAL LAP EN SIKKKKKK kedi tırmığı en sık bak EBV en sık viral kawasaki en sık nonenf Kawasaki (tek taraflı LAP, parmak uçlarında deride soyulma, 5 gündür düşmeyen ateş, EKO bulguları) !!!!!!!!!! BAKTERİYEL NEDENLİ LAP: • S. Aureus * Yenidoğan ve <4 y • Grup B streptokok * Yenidoğan, 1-4 y sıklığı artar Anaeroblar (5-15 y) Büyük çocuk ve adolesanlar@@ * Diş ilişkili Bartonella henselae (5-15 y) Kedi tırmığı hastalığı tdv: oral klaritromisin. Akut unilateral servikal LAP * Viral üsye * Streptokokal farenjit * Kawasaki hst Akut bilateral servikal LAP * Streptokokal enf * Stafilokokal enf Subakut/kronik servikal LAP * Mikobakteriyel enf * Toksoplazmozis * Kedi tırmığı hst *EBV,CMV,HIV (viral enf daha uzun) LAP İLİŞKİLİ İMMÜNOLOJİK HAST: !! • RA • Mikst konnektif doku hastalıkları • SLE • Sjögren send LAP İLİŞKİLİ İMM YET: • Kronik granülomatöz hst • Lökosit adezyon defekti • LAP ile giden pri disgamaglobilinemi
LAP YAPAN İLAÇLARRRRRRRRRR: allopurinol kaptopril karbamazepin fenitoin TMP-SMX Karbamazepin ve fenitoin antiepileptik. (az kullanılır) Trimetoprim/sulfametoksazol (TMP-SMX) çocuklarda kullanılan bir ilaç. Kaptopril antihipertansif. SERVİKAL LAP AYIRICI TANI: •Kistik higroma (KBB ye gider) • Brankial kleft anomalileri, brankial kist • Tiroglossal duktus kisti • Dermoid kist/Epidermoid kist • Lenfovasküler malformasyon • Teratom • Neonatal tortikolis • Alt servikal vertebranın lateral proçesi supraklav LAP sanılabilir (servikal kosta) • Guatr • Tortikolise bağlı şişlik olabilir KBB ile ilişkili bazı hstlıklar: Supraklav LAP + organomeg (hepatosplenomegali..)+ Ateş, gece terlemesi, kilo kaybı+2 cmden büyük sert lenf nodu=Malignite <2 hf kısa sürede iyileşiyorsa malignite değildir. Ya da bir yıldan uzun süre aynı kalıyorsa malign olma olasılığı düşüktür !!!!!!!!!!! 1 senedir LAP’lı çocuk için tetkikler (malignite olamaz) ; AKC grafisi (mediasten genişliği), hemogram ve yayma, sedimentasyon MALİGNİTE DÜŞÜNNN • Supraklavikuler • Eşlik eden HSM (EBV düşünmüyorsam) • Açıklanamayan ateş, gece terlemesi, kilo kaybı (Hodgkin Lenfoma) • Boyut> 2-3 cm • >8Y SERVİKAL LAP + MALİGNİTE: • Lenfoma (HL ve lösemi EN SIKKKK) • Lösemi • Nöroblastom met • Rabdomyosarkom • Tiroid kanseri • Nazofaringeal karsinom • Histiositozlar (LHH, HLH, MAS) İlk 6 yaş nöroblastom ve lösemi en sık, rabdomyosarkom, Non Hodgkin lenfoma • >7-13 yaş HL=NHL, rabdomyosarkom, tiroid karsinom • >13 yaş Hodgkin lenfoma • Metastatik servikal LAP: Tiroid karsinom, nazofarinks karsinomu LAP LABORATUVAR: • Hemogram, periferik yayma İKİSİ DEEE • Akciğer grafisi • ESH yükselmesi (HL’de tm belirteci) • USG • LDH, ÜA (ürik asit) • BT / MR • Viral seroloji • PPD • Hızlı streptokok antijen testi Hodgkin lenfoma belirteci. Eğer malignite şüphesi varsa Kİ aspirasyonu USG / LAP AYIRICI TANI: (ŞART DEĞİLLL) • Oval, damar yapısında boz olmadan hiler ekojenite artışı Reaktif LAP (enf ilişkili) • Kısa aks/uzun aks oranı >0,5, ekojenik hilus yokluğu, periferik/mikst vaskülarite, hiler tip vaskülarizasyonun kaybı Malign LAP Hilus ekojenitesinde artış = REAKTİF Hilus ekojenitesinde azalma= MALİGN
215
BİYOPSİ ENDİKASYONLARI: • Malignite şüphesi • Uygun tdv rağmen 2 hf sonunda lenf bezi büyümeye devam ediyor ve diğer yöntemler ile tanıya varılamıyor ise o • Ab kullanımına rağmen 4-6 hf uzun süredir persiste eden, etyolojisi aydınlatılamayan LAP •>2cm, artan boyut Malign LAP ince iğne aspirasyonuyla çıkarılamaz. PEDİATRİDE İNCE İĞNE ASPİRASYONUNUN YERİ YOK. !!!!!!!!!!! Erken BİYOPSİ ENDİKASYONLARI: • Supraklavikuler LAP • Konstitüsyonel yakınması olanlar Ateş yüksekliği (Bir haftadan uzun ve başka bir nedenle açıklanamayan) Kilo kaybı, halsizlik, Kemik ağrısı • Akc grafisinde mediasten genişliği (mediastinal kitle) Lenfoma riskinden dolayı ab kullanılmadan BXXX gereklidir. !!!!!!!!!!!!!!!! 1) supraklav LAP 2) mediastende genişleme 3) konstitüsyonel semp Altın standart eksizyonel biyopsi (birden fazla ise en büyüğü intakt kapsülleeee) !! • Hemen gidecekse SF, bekleyecekse formol içine konur, alkol ile fikse edilmez • İNCE İĞNE ASPİRASYON BX İSTEMİYORUZ!!!! ÇOCUKLUK ÇAĞINDA LOKALİZE SERVİKAL DIŞI LAP NEDENLERİ: • Supraklaviküler (bunlar çok ciddi) !!!!!!!!! • Daima mediastinal bir hastalık düşünülmelidir (Tbc, histoplasmozis, sarkoidoz vb) Lenfoma araştırılmalıdır • Aksiller: • El, kol, lateral göğüs duvarı ve memenin lateral bölümünden kaynaklanan inf • Malignite • Kola uygulanan aşılar (BCG) • Epitroklear • El ve kolun ulnar tarafının enf sekonder görülebilir • EMN’da gözlenebilir • Parmakta ısırık olduğunda tularemi düşünülmeli • Sifilize sek olabilir • İnguinal • Alt eks, skrotum, penis, vulva, vagina, perine, alt abd derisi,gluteal bölge veya anal kanalda enf varlığı • Testiküler tm, alt eks kemik tm • Lenfogranuloma venereum
LÖSEMİ: • Genellikle yakınmalar nonspe • Yakınmaların süresi göreceli kısa !! • Solukluk, halsizlik • LAP, HSM • Aralıklı ateş • Ciltte morarma, kanamalar • Solunum sıkıntısı • Kemik hassasiyeti ve/veya eklem ağrısı, eklem şişliği • SSS bulguları • Testislerde şişlik, kitle Periferik yaymada blastları görürüz. Lökopeni, lökositoz, anemi, trombositopeni olabilir. Kemik iliğinde >%25 blast varsa ALL (akut lenfositik lösemi) tanısı konulur. TAM KAN SAYIMI: • Anemi • Trombositopeni • Lökopeni / lökositoz PERİFERİK YAYMA: Lösemik blastlar görülebilir veya görülmeyebilir (ekarte ettirmez) KEMİK İLİĞİ ASPİRASYONU: • %25’in üzerinde lenfoblast var ise ALL tanısı konur !! ENFEKSİYÖZ MONONÜKLEOZ: (öpücük hastalığı) EBV serolojisinde IgA+ Tdv: Semptomatik • Akut bir lenfoprolif hastalıktır. • Ateş, halsizlik, ÜSYE bulguları sıklıkla mevcuttur. • Membranöz tonsillit !!!!!, splenomegali, hepatomegali, döküntü görülür. • Lökositoz, atipik lenfositoz sıktır. !!!! • Küçük çocuklarda tanı için EBV virus serolojisi ve antikor titreleri bakılır. • Lenfomonositoz !!!!!!, KCFT ve LDH yüksekliği sıktır. ÜA LAP haftalar; lenfomonositoz aylarca sürebilir. !!!!!!!! EBV ilişkili kanserler: Burkitt lenfoma / Hodgkin lenfoma / Nazofarinks Ca !!!!!!!!
216
PERİODONTAL HASTALIK: • Submandibuler, submental LAP’lerde diş enf aklımıza gelmeli • Subkronik / kronik LAP yapar: Palpasyonla sert, zemine yapışık, ağrılı olabilir. • Anaerob inf akılda tutulmalı!!!!!!!!!! • Mutlaka diş hekimi görmeli. • Oral ab başlanmalı. TÜBERKÜLOZ: sara b!lateral @ Mycobacteria tuberculosis enfeksiyonlarında genellikle bilateral ve multiple lenf nodları tutulur. O Akciğer hastalığı ve sistemik belirtiler eşlik eder. *Atipik mikobak enf başlangıçta sıklıkla unilat. Genellikle başka enf odağı yoktur. Her iki ajana bağlı enf, lokal ısı artışı ve kızarıklık bulguları sık değildir. !!!! •Fistülizasyon var. İlk başta unilateral lenf nodu. Sonra bilateral. BCG aşısıyla subklavikuler, aksiller lenf nodu tutulabilir. !! BCG lenfadeniti: • Aşının en sık komplikasyonudur • 2 hafta-6 ay içinde gelişir • Aksiller, servikal, supraklaviküler olabilir. • Fluktuasyon olabilir, deri kızarıktır, sıcaklık yoktur. • Süpüratif olabilir / olmayabilir. • Spontan drene olabilir. • Kronik akıntı varsa, büyükse eksize edilmeli. • Süpüratif olmayan LAP, aşı sonrası normal yanıttır, sağaltım gerekmez. HODGKIN LENFOMA: Boyunda büyümüş lenf bezi: Sert elastik özellikte Pake halinde Ağrısız Palpasyonla duyarsız Az hareketli
KEDİ TIRMIĞI HASTALIĞI: Bartonella henselae (gram -) %87-99 kediyle (özellikle yavru kedi) temas var % 50 tırmalama, ısırık var Retiküloendotelyal abse oluşturan lenfadenit Aksiller, servikal, submandibuler, preauriküler, epitroklear, femoral, inguinal, intraabdominal LAP, ateş Klaritromisinle (Makrolid grubundan) tdv. ORAL Çocuğun en son ne zaman inf geçirdiği sorgulanmalıdır! • Klinik bulg akut bakt lenfadeniti destekliyorsa antibiyoterapi başlanmalı • Bulg bakt lenfadeniti desteklemiyorsa viral seroloji gönderilip izleme alınmalı (mutlaka kontrole çağırıyoruzzzzzz) • Boyundaki LAP çoğu, anterior superior servikal bölgededir ve çoğu reaktiftir. Bu bölgede malignite olasılığı azdır. Çoğu reaktif servikal LAP: • 4-6 hf geriler. • 8-12 hf kaybolur. • Kendi kendini sınırlar. • Tdv gerektirmez. • Klinik ve lab ile tanıya gidilemiyorsa; • Boyutu > 2 cm ve giderek büyüyorsa • Sert ya da lastik kıvamında, konglomere ise (birkaç tane birleşmiş) BİYOPSİ ALINMALIDIR!!!!!!!!!!
217
safralı kusma ilk başta cerrahi nedeni düşündürmeli safralı kusmuk yeşildir intestinal hava= yd hava yuttuğu için, GİS florası yoktur sürekli hava vardır ayakta direkt bakın grafisi çekilir 7-10 gün sonra flora vs gaz üretmeye başlar DUO TAM OBS: hava geçişine bile izin vermiyor duo atrezi “double bubble” çift hava odacığı görüntüsü daha proxta olsa safralı kusamazdı atrezi: doğuştan, lümeni tam tıkalı erkenden NG takılır, asp önlemek için çünkü aspirasyon pnömosi de sık mide distandü olursa bebek kusar kromozomal anomaliler eşlik edebilir (1/3 down sendromu) dilate duo, oddi’nin açıldığı yerin distali fetal hayatım erken dönemlerinde ort çıkar+down send: POLİHİDROAMNİOZ (amniyon sıvısını yutamadıkları için) erken doğum, dda ÇOĞUNLUKLA İYİ PROGNOZ duodenoduodenostomi (oddiye zarar vermeden) JEJUNAL ATREZİ birkaç hava odacığı duo distaline de inmiş ama tüm karna dağılamamış DİSTAL OBS erişkinde haustrasyon görülüyorsa kolon seviyesinde YD ayırt edilemez jejunum distalinde (hangisinde ayırmak zor) daha çok bağırsak katıldığı için DİSTANSİYON (yayvan) SIKINTI!!! bebekler genelde abdominal sol yapar ASPİRASYON ÇOK SAYIDA HAVA SIVI SEVİYESİ !!!!!!! bu hastalarda kolon grafisi çekmek lazım, opak madde vererek REKTAL VERİLİR
kolon grafisine gönderirken anüsün açık olduğuna emin olmak gerekir !!!!!!!!!!! DİSTAL OBS VARSA ANÜSE BAK KOLON GRAFİSİNDE SORUN YOKSA, İLEUMDA OBS VARDIR KOLON KULLANILMAMIŞSA MİRKOKOLON GÖZÜKÜR koyulaşmış, mekonyum tıkamış olabilir mekonyum tıkacı tanı+tdv: opak madde lavman etkisi var !!!!!!!!!!!!!! HİRSCHBURG HASTALIĞI kolonda çap farklı konj megakolon sigmoid rektumdan fazla JEJUNOİLEAL ATREZİ temel problem İSKEMİ (invajinasyon, volvulus) tip 1: sadece lümen kapalı, bağ ve mezo devamlılığı tip 2: mezo devamlılığı, fibröz bant tip 3: mezo defekti, fetal iskemiler atreziyle iyileşirler, belirli oranlarda bağ kaybı da var dilate segment eksizyonu+uç uca anastomoz MALROTASYON bağırsaklar mezo tabanında dönerse iskemiye gider, rektal kanama ve safralı kusma başlar hemorajik, hipovolemik, septik şokla birlikte gelişirse başlar normal gelişmede treitz ligamanı ve çekum, SMA üzerinde rotasyon yapar 9-10. hf’a kadar periton dışında bağ gelişir ve peritona dönmeye başlar, SMA dönme kaynağıdır çekum sol üst kadranda treitz sağ üstte kalır normalde mezo dar değildir, soldan sağa geniş bir tabana yayılır safralk kusma, LED bantları SMA’nın kanlandırdığı tüm bağı kaybedebilirler YD dönemini geçtikten sonra invajinasyon idiopatik olabilir ***yarım ay defekti ÇİLEKLİ JÖLE tarzında rektal kanama, mukusla karışmış pembe safralı kusma, distansiyon, ağrı, rektal kanama KOLİK TARZINDA AĞRI, ayaklarını karnına çeker, hipovolemi vişne çürüğü kanama (hematokezya): kısmen sindirilmiş meckel divertikülü (ileal seviye) VOLVULUS safralı kusma+ ani şok+ rektal kanama ilk 6-8 saat volvulus geri döndürülebilir 100 cmsu (5-6 cmhg) basınçla redükte olabilir sağ ak yerleştirilir USG ile gösterilebilir sucuk benzeri kitle palpasyonu kolon grafisi çekilir (tanı+tdv redükt)
218
SAĞLIKLI ÇOCUK İZLEMİ kazalar, anneye ait fak, çevre kirlenmesi, bes boz, korunma, tdv, kişisel sağlık kontrolü, malnut, ölüm toplumsal bakış açısı politikaların çocuk üzerinde olumlu veya olumsuz tut farkındalık 2000 yılında herkese sağlık 1978 ALMA ATA BİLDİRGESİ temel sağlık bakımının herkese ulaştırılabilmesi bu bakımın planlanmasında uygulanmasında değerlendirilmesinde toplum katılımının sağlanması sağlığın geliştirilmesi çabalarına diğer sektörlerin de katılması büyümenin izlenmesi !!!! oral rehidratasyon anne sütünün desteklenmesi bağışıklık programı !!!! beslenme annenin eğitimi aile planlanması çocuk sağlığı izlemi, çocuk hakkı sözleşmesinde yer alan temel bir hak 6. madde: gelişimin desteklenmesi 18. mad: ana babanın desteklenmesi 19. mad: istismardan korunmq 23. mad: engelli çocuklar 24. mad: sağlık ve sağlık hizmetlerinin sağlanması 31. mad: boş zamanların değerlendirilmesi ve kültürel etkinlikler !!! bebek ve çocuk ölümlerini azaltmak, önlemek hst ve sakatlıkları azaltmak, önlemek sağlığın geliştirilmesi ve gelişimin desteklenmesi böylece çocukların daha uzun sağlıklı ve üretken bir yaşam sürmeleri fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik hali+ sürdürülebilirlikkkkk en çok neonatal hastalıklar %42 %10 diyare %8 malaria %8 pnömoni AŞIYLA ÖNLENEBİLİR ÖLÜM NEDENLERİ: %32 pnömokokal hst %30 rotavirus %13 boğmaca %13 hib %8 kızamık %4 tetanoz
TÜRKİYE <5Y ÖLÜM SIKLIKLARI 1) prematüre %26 2) konj anomali %25 3) başka %20 4) doğumda asfiksi %9 5) akut sol yolu enf %8 6) neonatal sepsis %5 7) yaralanma %5 8) diyare %1 EN ÖNEMLİ NEDEN BESLENME YETERSİZLİĞİDİRRRRR %33 !!!!!!!!!! toplamda %58 enf kaynaklı ve %78i ÖNLENEBİLİR 1) tarama prog geliştirilmesi 2) aşılama 3) sağlıklı çocuk izlemi TR %96 aşılamayla avrupada birinci TR ÇOCUK ÖLÜMÜ %8.8 TR gençler fazla, üretim az 1.3 mn doğum 560 bin ölüm nüfus giderek artıyor kadınlar gelişsin toplum gelişsin TR TOPLAM DOĞURGANLIK HIZI 1.86 (<1.6 olursa nüfus artmaz) TR BEBEK ÖLÜM HIZI %8 (bebek ölüm hızı direkt gelişmemişlikle alakalı) ort sdc anne sütüyle beslenme 1.8 ay, toplam 16.7 ay sadece anne sütü (ilk 6 ay) %41 (60a çıkması isteniyor) obezite (11) > zayıflık (2) İŞİTME TARAMASI erken dönemde tanı konulamadığında gelişsel bilişsel konuşma boz bilateral binde 1-3 YBÜ yüzde 2-4 İLK 3 ayda TÜM bebekler tatanmalı GÖRME TARAMASI 0-3 ay: kırmızı refle, kornea ışık refleksi, inspeksiyon 6-12 ay: kırmızı refle, kornea ışık refleksi; inspeksiyon, fiksasyon ve takip 3 yaş: görme keskşnliği, kırmızı refle, kornea ışık refleksi, inspeksiyon KALÇA DİSPLAZİSİ ilk 3 ay her çocuk kalça USG ile HİPERTANSİYON ilk 3 yaş, çocuklarda genellikle sekonder (kalp, böbrek) İYE >5 y !! ANEMİ 6. ayda hemogram erken dönemde kilo azalması anne sütü eksikliği geç dönemde çölyak vs persentil anlık değil süreçtir İYONLAŞTIRICI RADYASYON (kızıl morötesi x ışını gama ışını) h memb bozar EKSİK MADDELERİN EKLENMESİİİ !!!! iyot (tuza) flor demir (prem 2. ay, term 4. aydan itibaren demir düzeyine bakılmadan verilir) vitamin suplemantasyonu (ilk 1 hf içinde K VİT TERCİHEN DOĞAR DOĞMAZZZ) Demir eks Tr’de %8 6. ay ek gıdaya geçilir (yoğurt, sebze ç, meyve p) yavaş yavaş arttırılır, öğleden sonra KAZALARDAN KORUNMA yatış poz, ev eşyalarının güvenliği, taşıt güvenliği, yabancıları ayırma (>3 y), oyun alanı güvenliği ilk 1 YAŞ DİL (okuma, okul, analiz, harflerin anlaşılması, anlamlandırma, ses çıkarma, ses ve kelimenin tanımlanması, ses seçimi ve artikülasyon) konuşma= sesli gösterimi (S) konuşma içerdiği msj= L alıcı dil, ifade edici dil sesbilim (fonetik), dil yapısı (morf), sözdizimi (sentaks)= BİÇİM anlambilim (semantik)= İÇERİK edimbilim (pragmatik)= İŞLEV DİL GELİŞİMİ KURAMLARI: davranışçı, nativist (doğuşçuluk), sosyal etkileşimci, biyolojik temelli
219
HEMOGLOBİNOPATİLER tüm genetik Hb boz dünya nüfusunun %7si anormal Hb geni EN SIK RASTLANAN TEK GEN HST!! 10^12 tane her gün eritrosit üretilir ve her birinde 600 mn Hb vardır a glob 16.kr B glob 11.kr gama ve beta fetal dönemdeki HbFn O2 aff daha yüksek (intrauterin), doğumdan sonra HbA protoporfirin+Fe= HEM 4 hem+ 4 globulin= HEMOGLOBİN fetal dönemde 8-12 hf sonra alfa ve gama üretimi artar HbF oksijene afinitesi yüksek plasentadan O2yi kolayca alır HbA= a2B2 %94-98 HbF= a2y2 <%1-2 HbA2= a2g2 %1,5-3,5 YD döneminde HbF %60-80 !!, ilk 1 yılın sonunda normale döner TALASEMİLER kantitatif: a ve B yapısal: orak hüc anemi (ss,sc,sb talasemi) ve diğer hb varyantları talasemiler, globin zincirlerinden bir tanesinin sentezinin azalması veya tamamen durmasıyla oluşur böylece a ve B globin zinciri arasında dengesizlik oluşur ve sağlıksız Hb taşıyan eritrositler, erkenden YIKILIR (Kİ, kc, dalakta yapım olur ama inefektif, HSM) B talasemide az olan Bdir, a globulinde görece fazlalık var, fazla olan a globulinleri sağlam tetramer oluşturamaz ve hücre içinde çökelti oluşturur !! (Kİ daha çok üretmeye başlar, yüz sternum vs) a talasemide a globulin azalır, betada görece fazlalık var, fazla olan BETALAR DAHA AZ TOKSİK inefektif hematopoez olur, üretim işe yaramaz talasemi kliniğini etkileyen faktörler:::: primer düzenleyici, sekonder düzenleyici, üçüncül düzenleyici anemi ve hemoliz sonucu kemik değ, demir yükü, sarılık, enf oluşabilir normal erişkin Hb %95i HbA’dır (a2B2) bu nedenle klinik olarak önem kazananlar alfa ve beta talasemilerdir diğerleri önemsiz en sık da bunlar görülür (a ve b) beta talasemi akdeniz ülkelerinde, alfa ise uzak doğu
BETA TALASEMİLER homozigotsa (aa) talasemi major veya intermedia heterozigotsa (Aa) talasemi minör/taşıyıcı tr’de 4500 hst, taşıyıcılık %2 B0 mut: beta glob zinciri HİÇ YOK B+ mut: var ama yapımı az 00>0+>++ KLİNİK ŞİDDETİ Homozigot hst: a/B zincir oranında belirgin dengesizlik, erken dönemde başlayan ciddi anemi, hayat boyu TX ihtiyacı, tdv edilmezse ilk dekatta ÖLÜM çeşitli genetik etkileşimler: orta derecede bozulmuş, geç ortaya çıkan orta der anemi, bazen tx gerektirir heterojen hst: asemp, genetik danışma gerekir 1) BETA TALASEMİ MAJOR homozigot, doğumda normal, klinik 6 ay-2 yıl, ilk 4-6 ayda anemi bulguları (çünkü HbA’ya 4-6.ayda ihtiyaç başlar) ilk bulgu anemi/solukluk büyüme geriliği anemiyle orantılı çarpıntı, halsizlik hafif sarılık ekstramed hematopoez nedenli HSM (batın bombe) düzenli tx uygulanmazsa Kİ’de hiperplaziye bağlı olarak yassı kemiklerde değişim (maksiller hipertrofi/hiperplazi, dental deformite, frontal/zigomatik kemiklerde hipertrofi, burun kökü çöküklüğü) düzenli tx verilmiyorsa büyüme gelişme geriliği Hb<7 retikülosit %2-4 (çok yüksek değil, bunlar da yıkılıyor) eritrosit sayısında ve indekslerdd düşüklük (MCV, MCH, MCHC düşük), RDW YÜKSEK Periferik yayma: hipokrom, mikrositer, gözyaşı hüc, anizositoz, poikilositoz, polikromazi, bazofilik noktalanma, target cell, normoblastlar serum demir ve ferritin YÜKSEKKK transferrin sat %80 !! tanı: HbF %50-90, HbA2 N/artmış (Hb elektroforezi) genetik çalışma: DNA PCR, anne ve babada b talasemi taşıyıcılığının yükselmesi TEDAVİ: eritrosit tx demir şelasyon tdv (her tx demiri de getiriyor, kalp ve endokrin prob) splenektomi komp tdv (büyüme gelişme tx yan etkileri) ***küratif tdv ALLOJENİK KÖK H NAKLİ, gen tdv eritrosit düzenli tx, Hb 9-10 ken 3-4 hfda bir, doku oksijenizasyonunun sağlanıp Kİ’deki inefektif eritropoezi baskılamak, normal fiziksel görünüm, büyüme ve cinsel gelişme, kaliteli psikosos yaşam, komp önlenmesi ferritin 4500 Fe+3 iyonunu depolar, plazmada transferrine bağlı OLMAYAN (NTBI) demir artar ve hüc demiri kontrolsüz alırrrrrrrr NTBI serbest radikaller oluşturur (Fe +2,3, H2O2, OH) oksiradikaller lipitleri, nükleik asitleri, proteinleri, tüm organelleri hasarlandırıp nekroz ve fibrozise yol açar ARİTMİ, KALP YET, SİROZ, KANSER, DM, İNFERTİLİTE, BÜYÜME GERİLİĞİ !!!!!!!! Vücuttaki demir yükünün takibi: serum ferritin, kc bx, MR-R2 kc T2 kalp !!!!!!!!!! BAŞLAMA KRİTERLERİ: düzenli tx 1 yılı doldurunca, 12-15 txdan sonra, ferritin 1000 mg ulaşınca !!!!!!!!! TANI KOYAR KOYMAZ DEĞİL deferasiroks günde 1 po, daha etkin defepiron günde 3 po desferrioksamin sc pe düzensiz şelasyon: koyu renk düzenli şelasyon: açık renk
220
B TALASEMİ MAJOR SPLENEKTOMİ lökopeni, trombositopeni (hipersplenizm) yıllık kan tüketiminin x1,5 olması *** splenektomi esnasında safra taşı kontrol edilmeli, kc bx ve gerektiğinde kolesistektomi yapılabilir <5Y UYGULANMAZZZZZZ splenektomi öncesi aşılar, sonrası penisilin proflaksisi allojenik kök h nakli ve gen tdv: sağlam hematopoetik kök h veriliyor, KT ile kemik iliği boşaltıldıktan sonra (enf, GVHD riski) nakil toksisitesi ! GVHD ! aile içi uygun verici varsa önerilir akraba dışı verici için tercih edilebilir bir seçenek gen tdv son yıllarda faz 1 ve 2 çalışmalarda başarılı (B+) luspatercept: eritrosit matürasyonu sağlayan sc yolla, tx ihtiyacında azalma CSF veya Ki asp ile defalarca örnek toplanabilir
BETA TALASEMİ İNTERMEDİA homozigot talasemi klinik major kadar ağır değil hastalıkta eritrositlerin yaşam süresi anemiye yol açacak kadar kısalmıştır, ama düzenli kan tx gerekmemekte!! klinik fenotip, talasemi minör ve major arasında hastalığın yetişkinlik dönemine kadar tamamen asemp formdan, 2-6 y arasında büyüme ve gelişme geriliğine yol açan forma kadar geniş bir klinik spektrumu var ilerleyen yaşlarda Kİ genişlemesine bağlı kemik değ ekstramedüller hematopoez kitleleri saptanabilir artmış demir emilimi sonucu demir birikimi Hb 6-10, retikülosit %2-4, LAB AYNI, HbA2 artmış B talasemi major: tanı<2 yıl Hb<7 HM/SM ağır HbF >%50 HbA2<4 ebeveynlerin her ikisinde de HbA2 yüksek beta talasemi mutasyon tipi ağırrrrr B talasemi intermedia: tanı>2 yıl Hb 8-10 HM/SM hafif orta HbF>%10-50 HbA2>4 ebeveynlerin biri veya ikisi de atipik taşıyıcı mut tipi hafif/sessiz BETA TALASEMİ TAŞIYICILIĞI tamamen sağlıklı fenotipte tam kan sayımı ve hemoglobin elektroforeziyle tanı konur tam kan sayımında hemoglobin ve MCV değerleri düşüktür, eritrosit sayısı yüksek Hb elektroforezinde ise A2 veya F yüksekliği söz konusu ***mentzer indeksi: MCV/eritrosit <13 talasemi taşıyıcılığı lehine (MCV daha çok azalır DEA’dakine göre) >13 DEA lehine (eritrosit DEA’da düşük, talasemide normal) MCV, Hb’ye göre daha önemli bir parametre, Hb düşük olmayabilir HbA2 ARTMIŞTIR (2 alfa 2 delta) >%3,5 MCV<80 talasemi taşıyıcılığı hst değildir ve tdv gerektirmez, bilinçli bilgilendirme gerekir PRENATAL GENETİK TANI: anne babadaki mut saptanmasından sonra, gebeliğin 9-10.hf, koryon villus materyalinden PCR PREİMPLANTASYON GENETİK TANI: hst taşımayan HLA doku grubu uygun embriyonun seçilmesi hem sağlıklı kardeş, hem kök h nakli vericisi
221
ALFA TALASEMİ a gen del, nokta mut sonuçta a globin zincir sentezi azalmasıyla alfa talasemi oluşur 4 farklı klinik tip: !! sessiz alfa talasemi taşıyıcılığı (1 kutu) alfa talasemi taşıyıcılığı HbH hst (3 kutu) hidrops fetalis (4 kutu) sessiz taşıyıcılık: 4 alfa geninden birinde parsiyel veya tama yakın delesyon klinik veya hematolojik olarak normal Hb elektroforezi YD dönemi hariç normal YD evresinde %1-2 Hb BARTS vardır fakat 6 ay sonra kaybolurrrr !!, TKS normal MCV hafif düşük olabilir alfa talasemi taşıyıcılığı: 2 alfa geninde parsiyel veya tama yakın del beta talasemi taşıyıcı bulgularıyla benzer Hb elektroforezi YD dönemi hariç normal (HbA2 daha DÜŞÜK OLABİLİR) YD evresinde %5-10 Hb BARTS vardır fakat 6 ay sonra kaybolur HbH hastalığı: 4 alfa geninden 3ü, klinik hafif, hafif veya orta düzeyde hemolitik anemiyle kendini gösterir splenomeg ve büyüme geriliği görülebilir (beta talasemi intermediaya benzer) YD evresinde %20-40 oranında Hb BARTZ görülür ama bunun yerini %5-30 HbH (B4) alır (retikülosit boyasıyla bakınca B tetramerlerinden oluşan inklüzyon cisimcikleri tenis topu gibi) hidrops fetalis: 4 alfa geni del, Hb BARTS’a bağlı hidrops fetalis gözlenir Hb BARTS’ın oksijene affinitesinin yüksek olması nedeniyle bebekler ya ölü doğar veya doğumdan birkaç saat içinde kaybedilir (!! intrauterin dönemde saptanır ve tx olursa hayatta kalabilir !!!!!!!!!!!!)
ORAK HÜC HASTALIĞIIIIIIIII B globin zincirinin 6. pozisyonunda glutamik asitin valinle yer değiştirmesi, Hb S OR geçişşşşşşş HbSS (homozigot HbS): orak hüc anemisi ORAKLAŞMA SENDROMLARI::::: HbSA (heterozigot HbS, taşıyıcı) HbSB (heterozigot HbS+heterozigot B talasemi) HbSC (heterozigot HbS+heterozigot HbC) HbSD (heterozigot HbS+heterozigot HbD) dünyada en sık görülen hemoglobinopati afroamerikalılarda sık normal Hb mol eritrositte oksijene bağlı olsun olmasın izoledir eritrosit normalde disk şeklinde orak hüc Hb’de ise oksijeni dokuya vermiş deoksihemoglobin mol birbirine yapılır ve uzun zincirli polimerler oluşturur, eritrositin yapısını ve esnekliğini bozar, sellüler dehidratasyonu tetikler, oraklaşma olur tıkanıklık, iskemi, reperf hasarı, enflamasyon mikrooklüzyonlara ve vasküler infarktlara neden oluyor, akut ağrı sendromuna neden olabiliyor hemoliz, Hb açığa çıkar, NO azalır, vazokons, tıkanıklık AKUT SORUNLAR ağrılı krizler, el ayak send (daktilit), akut göğüs send, abdominal ağrılı krizler, akut sss, priapizm ateş, hipoksi, sol sıkıntısı, akut felç %75 iskemik, venöz tıkanma %5-45 sekestrasyon krizi: splenik, hepatik, aplastik kriz, megaloblastik kriz, hiperhemolitik kriz, enf ani büyüyen dalak Hb>2 düşme hipovol şok parvov enf bağlı, Hb ve ret düşük, 7 gün sürer, folik asit eks ile MCV yükselir, retikülosit düşük KRONİK osteopeni, avasküler nekroz, seröz enfarktlar, pulmoner HT, safra kesesi taşları, intrahep kolestaz, hepatit, orak hüc nefropatisi (hematüri, tübüler defekt, nefrotik send, HT, BY) retinopati, cilt ülserleri, fonk hiposplenizm ORAK HÜC HST TANI Hb 5-11 MCV MCHC normal, RDW artmış normokrom normositer anemi retikülositoz periferik yayma: oraklaşmış eritrositler, polikromazi, hedef hüc, enf olmadan sola kayma, lökositoz Hb elektroforezi: HbS %80-96, HbF %2-20 SB talasemi: HbS %50-85, HbF %2-30, HbA2>%3,5 TEDAVİ: enf tdv (penisilin proflaksisi 3 aydan sonra otosplenektomiiiii!!!!!, aşılar) tx tdv (Hb<7 ise, kronik basit tx, kısmi/ tam kan değişimi !!!***basite göre daha ideal, osmotik basınç artmaz bunda) kriz ve komplikasyon tdv ağrılı krizlerde hidratasyon, analjezi akut göğüs send: hidrasyon, analjezi, O2, ab HbF yapımını arttıran tdv: hidroksiüre gerektiğinde şelasyon tdv seçilmiş ve endikasyonlu vakalara uygun donörü varsa KİT genetik danışmanlık HİDROKSİÜRE HbF artışını sağlar, vazookluziv olaylarda azalmaya neden olur (ağrılı krizler, akut göğüs send, daktilit) ve Hb değerini arttırır NO sal arttırır MCV yükseltir (hüc esnekliği artar) nötrofil ve trombosit sayılarını azaltarak kr inflamasyon ve tromboz riskini azaltır >9 ay OHA veya S/Beta talasemi tanısı olan tüm çocuklara orak hüc komp azaltalması nedeniyle başlanması önerilir !!!!!!! 15-20 mg/kg/g dozda başlanıp yanıta göre 5 mg/kg/g doz artışlarıyla 35e kadar çıkılabilir ORAK KÖK H NAKLİ ENDİKASYONLARI stroke GİA kranyal MR incelemelerinde silent enfarkt bulguları hidroksiüre tdv altında yılda en az 3 kez hst yatışı gerektiren ağrı krizi hidroksiüre tdv altında en az 1 kez akut göğüs send kr tx gerektiren hastada alloimmuniasyon gelişmesi pul HT orak hüc nefropati bulgularının olması avasküler nekroz tkr priapizm ORAK HÜC TAŞIYICILARI normorkom normositer hafif anemi normal hemoglobin oraklaşma testi+ Hb elektroforezinde HbS
222
ÇOCUKLUK ÇAĞI SSS TÜMÖRLERİ ●Çocuklarda EN SIK görülen SOLİD tümör: SSS tm !!!!!! ●Yılda 3,3 / 100.000 çocuk ●%75 genel sağkalım ●Hala 20 yaş altı çocuklarda kansere bağlı ölümün önde gelen nedeni ●Çocukluk çağı kanserleri arasında 3. sıklıkta!!!!!!! *Medulloblastom (EN SIK) !!!!!! *Pilositik astrositom *Diffüz astrositom *Ependimom *Kraniofarenjiom Hayatın ilk 2 yılı ve Geç adölesan ve erişkin çağda: supratentoriyal tm fazla !!!! *geri kalan bölümünde: infratentoriyal tm fazla *Çocuk ve genç erişkinde (özellikle ilk dekadda) embriyonel tümörler sık (medulloblastoma, sPNET, pineoblastoma) !!!! RİSK FAKTÖRLERİ!!!!!!!!!!!!!!! *HEREDİTE *OTOZOMAL DOMİNANT BOZ *Li-Fraumeni Sendromu : SSS tm, en sık astrositom *Fakomatozlar *Nörofibromatozis: Optik gliom, glial tümörler, meningiom *Tüberoskleroz: Glial tümörler, subependimal dev hücreli astrositom, ependimom *Von Hippel-Lindau Sendromu : Serebellar hemanjioblastom *Nevus bazal hüc karsinomu send veya Gorlin Goltz send: Medulloblastom *Turcot sendromu: Beyin tm (örn: medulloblastom, glioblastoma multiforme ve kolon kanseri ilişkisi OTOZOMAL RESESİF BOZUKLUKLAR Ataksi – Telanjiektazi İYONİZE RADYASYON DİĞER: İmmünsup, Wiskot Aldrich sendromu DSÖ 2021 MSS TM SINIFLAMASI *Gliomlar, glionöral ve nöral tm Pediatrik diffüz düşük der gliomlar Pediatrik diffüz yüksek der gliomlar Pilositik astrositom Glionöral ve nöral tümörler Ependimal tümörler Çocukluk çağı SSS EN SIK yerleşim yeri posterior fossa (~ %50) !!!!!!!!!!! Çocukluk çağında spinal kord tm nadir. !!
İNFANT DÖNEMİ SSS TÜMÖRLERİ *Pediatrik SSS tümörlerinin %10-15’i < 2Y *%60-70 supratentoriyal *En sık astrositomlar ve PNET *Tanıda büyük tümör volümü *Farklı biyolojik davranış *Kötü prognoz :( ÇOCUKLUK ÇAĞI SSS TM KLİNİK BULG tümör histolojisinden çok, *hastanın yaşı, *premorbid gelişim düzeyi *tümör yerleşim yeri ile ilgilidir. ☑️ *KLİNİK: *İntrakraniyal basınç artışı (KİBAS) *Lokalize belirti ve bulgular *Lokalize olmayan belirti ve bulgular *Tm tipi ile ilişkili spesifik sendromlar Supratentoriyal tümörler: !!!!!!!!!!!! *Baş ağrısı *Konvülzyonlar *ÜMN bulguları: Hemiparezi, hemipleji, duyu kayıpları, hiperrefleksi, klonus *Görme boz İnfratentoriyal tümörler: !!!!!!!!!!!!!!!!!!!! SORUUU Ataksi Ekstremite koordinasyon ve yürüyüş bozukluğu Kraniyal sinir tutulumuna bulgular Serebellar bulgular KİBAS: *Sabah baş ağrısı :( *Kusma *Görme boz KİBAS nedeni *BOS akımının engellenmesi (hidrosefali) *Çevre dokunun direkt infiltrasyon veya kompresyonu !! *Hızlı büyüyen posterior fossa veya orta hat tümörü !!!! *HT, bradikardi, anizokori ve ışık refleksine dikkat! !!!!! (anizokori BT endikasyonudur, hemen DEKSTAMETAZON 4x4 mg/kg/g BAŞLAAA !!!!!) Diensefalik sendrom: *Süt çocuklarının 3. ventrikül tabanı veya anterior hipotalamus yerleşimli tm bağlı ortaya çıkabilir *Çoğunlukla ağır ENDOKRİN DİSFONK *Bazal metabolik hız artışı *Ağır kaşeksi, kilo kaybı, vücut kitle indeksi ≤ 2 SD *Nistagmus, görme boz, hiperakt, öfori *Mortalitesi yüksek İnfant ve küçük çocukta: *Ön fontanelde gerginlik ve bombeleşme *Zamanla kr KİBAS sonucu makrosefali ve suturlerde ayrılma, *Gözlerde batan güneş manzarası gelişir. (geç evre) *İrritabilite *Tiz ses ile ağlama *İştahsızlık *Büyüme, gelişme geriliği *Göz dibi bakısında optik diskte siliklik (papil ödem) Okul çağındaki çocukta: *Akademik performansta azalma *Kişilik değ *Belirsiz, aralıklı ve artan baş ağrıları *Zamanla ortaya çıkan sabah baş ağrısı, kusma, letarji *Uzun süreli KİBAS sonucu papil ödem
223
SSS TM TANI *BT *MRG *Spinal MRG: Sadece spinal yayılım riski olan bir tm düşünülüyorsa gerekli. *Spinal görüntüleme, primer tm cerrahisinden önce yapılmalı, aksi halde post-op reaktif meningeal kontrastlanma paterni tm taklit edebilir. !!!!!! *Kafa içi yer kaplayan oluşum bulunduğu düşünülen *KİBAS bulguları olan *Radyolojik olarak kafa içi yer kaplayan oluşum saptanan hst LUMBAR PONKSİYON (LP) YAPILMASI KONTRENDİKEDİR !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! LP yapılması halinde: Herniasyon gelişebilir ve sol arresti ile hasta kaybedilebilir. Görüntüleme sonrası öncelikle semp sorunlara yönelik acil tedavi: *Beyin ödemini azaltmak için: *Öncelikle steroid (Deksametazon) !!!!! *Gerekirse antikonvülzan *Gerekirse ve fontanel açıksa hidrosefalide pre-op eksternal ventriküler drenaj (Ventriküler Tap) Cerrahi tanı ve tdv ana yöntemi: *Doku tanısı sağlamak *Kitle etkisini ortadan kaldırmak *Kür sağlamak *Cerrahi rez derecesi en önemli prognostik faktör !! *Talamus yerleşimi gibi seçilmiş olgularda !! MRG ve BT-guided stereotaktik bx !! *Cerrahi şart değil (mümkünse biyopsi) : Optik gliom, diffüz pons gliomu !! Postop görüntüleme ilk 72 saatte yapılmalı RADYOTERAPİ > 3 YAŞ üzeri çocuklarda cerrahi sonrası 2. tedavi yöntemi Küratif / palyatif yöntem Tdv etkin ancak geç yan etkiler sorun *Endikasyon sınırlarını daraltmak *Dozu azaltmak *RT kalitesini artırarak, lokal kontrolü arttırmak *Daha agresif tm modern tekniklerle dozu arttırmak KEMOTERAPİ *Kemoterapinin rolü diğer pediatrik tm göre daha düşük !! *Kan beyin bariyeri ilacın SSS’ne geçişinde problem !! *Çoğunda mitotik indeks düşük, KT’ye duy düşük !! *Standart intratekal ajanlar çok etkin değil ama bazı protokollerde yer alıyor Temel ilaçlar: ** Platinler (sisplatin/karboplatin) !! ** Alkilleyiciler (lomustin/siklofosfamid) ** Vinkristin !! *Temozolamid *Vinblastin *Vineralbin *Nimotuzumab *Bevacizumab
EMBRİYONEL TM 1) MEDULLABLASTOM: *Çocukluktaki en SIK görülen MALİGN beyin tümörü *0-14 yaş arası tüm SSS tümörlerinin %20’si, 15-19 yaş grubunda %6 *İnfratentoriyal yerleşimli !! *Tanıda %30 met, yayılım BOS yoluyla, spinal metastaz şeklinde !! *Erken ya da geç metastaz !! CHANG evreleme sistemi: Tümör hacmi ve yerleşimi, Komşu yapılara yayılımı, Metastatik hastalık önemli 4 mol alt tip: WNT ve SHH daha iyi grup 3 ve 4 daha kötü Medulloblastom tedavi: *Öncelik cerrahi *Sonrasında > 3 yaş radyoterapi *Ve kemoterapi *sağkalım oranlarını azaltmadan tedavi sekellerini azaltmak *Metastazları / nüksleri tedavi edebilmek *Çıkartılamayan tm cerrahiye uygun hale getirmek *< 3 yaş RT verene dek zaman kazanmak Standart tedavi: Cerrahi ve Kraniyospinal RT *Cerrahi sonrası ” posterior fossa sendromu” gelişebilir. SPN düzelir (trunkal ataksi, serebellar mutism). *Kemoterapi (KT) *Kemoterapiye en duyarlı beyin tümörlerinden biridir. *Alkilleyici ajanlar (Siklofosfamid), *Platinyum grubu ajanlar (Karboplatin) *Etoposid *Vinkristin 2) Primitif nöroektodermal tm *EN SIK serebral hemisferlerde, özellikle frontal ve temporal lobda *Sıklıkla ilk 5 yaşta *KİBAS, nöbet, motor kayıp *Spinal yayılım daha az ama kraniyospinal görüntüleme *sPNET’te yüksek riskli medulloblastom ile benzer KT uygulanmaktadır *Tdv sonuçları medulloblastomdaki kadar iyi değildir
224
Gliom, ependimom ve diğer embriyonel olmayan tümörler: 1) Düşük dereceli glial tümörler: •En sık serebellar pilositik astrositom •Supratentoriyal pilositik astrositom, oligodendriogliomlar, gangliogliom gibi mikst nöroglial neoplaziler •Total rezeksiyon önemli, ana tdv cerrahi, rezidü varsa recerrahi, çıkarılamıyorsa ve progrese oluyorsa RT/KT (konsey) 2) Optik gliom: •Sıklıkla düşük dereceli, pilositik astrositom •Biyopsi şart değil •NF1 tanılı hastada optik gliom gelişme riski %28 ☑️ •Optik gliom tanılı hastaların %70 inde NF 1 (+) ☑️ •Biyolojik davranış çok değişken, yıllarca sabit veya hızlı progresif •Tdv: İzlem, KT, RT •Tümör progresyonu ile görme bozukluğu / endokrin disfonksiyon geliştiyse KT !! •Optik gliom gibi düşük der progresif olan glial tümörlerde haftalık vinblastin, VCR / karboplatin 3) Yüksek der glial tümörler: •Anaplastik astrositom, glioblastoma multiforme •Çoğu supratentoriyal •Kötü prognoz •Tedavi cerrahi + RT + KT 4) Beyin sapı gliomları (diffüz pons gliomu): •Yüksek dereceli, kötü prognoz !!!!!! •TANI: Klinik ve radyolojik tanı (biyopsi şart değil) •Ancak güncel literatür tümör biyolojisinin ve biyolojik alt gruplarının ayrımının yapılması için mümkünse biyopsi alınması üzerinde durmaktadır. •RADYOTERAPİ ana tedavi yöntemi, eş zamanlı temozolamid, RT sonrası KT verilir !!! •Lokal yineleme riski yüksek •2 yıllık sağkalım < %20 !!! 5) Ependimom: •Çocukluk çağı SSS tümörlerinin %10’u •İlk 7 yaşta sık •Küçük yaş kötü prognoz •Ventriküler sistem ve santral spinal kanalı döşeyen ependimal hücrelerden köken alır. •%90 intrakraniyal, bunun 2/3’ ü posterior fossada, %10 spinal •Yeni sınıflama: * Supratentoriyal ependimomlar * Posterior fossa ependimomları * Spinal ependimolar BOS yayılımı (+), tanıda kraniyospinal MRG •Cerrahi rez derecesi en önemli prog faktör •3 yaş üzeri çocuklarda cerrahi sonrası RT, 3 yaş çocuklarda ise 3 yaşa gelene dek kemoterapi ile tedavi edilir. • RT sonrası da KT ile devam edilir. !!!!!!
6) Kraniyofarenjioma: •Faringeal-hipofizial kanalın emb artıklarından gelişen benign bir tümör •Sellar-suprasellar alanda yerleşen, hipofiz ve hipotalamusututan, sella tursika veya 3. vent içinde de olabilen tümördür. •Solid-kistik yapılıdır, kalsifikasyon izlenebilir !! •Yavaş büyür. •Endokrin disfonk (boy kısalığı, gecikmiş puberte, diabetes insipitus), görme kaybı, davranış prob •Ana tedavi cerrahi, tam çıkarılırsa ek tdv gerek yok. •REZİDÜ (+)  RT 7) Koroid pleksus tm: •Çocukluk çağı SSS tm.lerinin: %1–4’ ü •% 70’ i ilk iki yaşta •%75 lateral vent kaynaklı •Tm histolojisi (papillom / karsinom) ve cerrahi rez en önemli prognostik fak •Papillom benigndir, total eksizyon ile küratif •Karsinom, malign anaplaziktir, leptomeningeal yayılım %40 •Gross total tümör rez zor, rezidü varsa RT gündeme gelir, post-op KT umut verici 8) Pineal bölge tm ve germ hücreli tm: Germ hüc tm 2/3’ü pineal bölgede, 1/3’ü suprasellar bölgededir. •Preop AFP ve betahCG önemlidir. •Bu tümörler kemo ve radyosensitiftir. •KT kullanılarak radyasyon alanı ve dozunun düşürülmesi hedeflenmektedir. TAM KÜRDÜR (İK germ hüc tm) 9) İntramedüller spinal kord tm •Çocukluk çağı SSS tm % 1–10’u •Ortanca tanı yaşı 10 yaş, E > K •NFM yatkınlık yaratıyor. •% 70 astrositom, diffüz astrositom pilositik astrositomdan daha sık •% 30 ependimom ve diğer glial tümörler •Yüksek dereceli tümörlerde leptomeningeal yayılım yaklaşık %60, düşük derecelilerde nadir •Cerrahide tam çıkarım zor, morbidite riski yüksek •RT düşük derecelilerde tam çıkarım sağlanamadıysa verilebilir. •Yüksek dereceli spinal tümörlerde standart tedavi, sonrasında da KT Özet: ➢Çocukluk çağı SSS tm, çocuklarda en sık görülen solid tümörlerdir. ➢Çocukluk çağı kanserleri arasında 3. sıklıkta görülür. ➢İlk 2 yaşta supratentoriyal yerleşim daha sık iken, sonrasında infratentoriyal yerleşim sıktır. Geç adölesan ve erişkinde yine supratentoriyal yerleşim öne geçer. ➢Medulloblastom, pilositik astrositom, ependimom çocukluk çağında en sık gördüklerimiz ➢Çocukluk çağı SSS tümörleri gelişimine yatkınlık yaratan sendromları bilelim: NF-1, tuberoskleroz, Turcot….. ➢Multidisipliner yaklaşım önemli ➢Asıl tedavisi cerrahi olup, ikinci etkin tedavi radyoterapidir, kemoterapinin etkinliği sınırlıdır. derece 1 ve 2 cerrahiye gider derece 3 ve 4 + RT ve KT ***pilositik astrositom en iyi gideni *** riskler RT yoğunluğunu değiştirir RT için en az 3 yaş olması lazım ama çok riskli agresif tm 2,5y da verilebilir fakat yan etkileri vardır
225
Entezit bölgeleri; simfisiz pubis, omurlar, iliak kanatlar, trokanterler, patella, kalkaneus, Bu bölgelerde inflamasyon (entezit), İyileşme ise YENİ KEMİK OLUŞUMU ve fibrozis ile gerçekleşir.
226
HIŞILTI İntratorasik havayollarının daralmasından dolayı (bronkospazm, sekresyon, yabancı cis) •Ekspiryumda duyulan • Sürekli•Müzikal ses Küçük çocuklarda hışıltının en sık nedeni BRONŞİOLİT her yaşta duyulabilir •Ancak süt çocukluğu çağında EN SIK prevalansı % 4-32 arasında değişir Yaklaşık 3 çocuktan 1’inde Okul öncesi çocukluk döneminde hst başvurunun en sık nedenlerinden biridir Tekrarlayan hışıltı %20-30 %80-90’ında viral enfeksiyon gösterilmektedir. Erişkinlerde tekrarlayan hışılFnın en sık nedeni astım (bilateral astım, tek taraflı malignite) Hayatının herhangi bir döneminde 3 ve daha fazla hışıltı atağı geçiren çocuklar “hışıltılı çocuk” veya “tekrarlayan hışıltılı çocuk” olarak adlandırılır Sütçocukluğunda hışıltıya eğilim yaratan özellikler: Göğüs kafesinin kompliyansının çok olmasından dolayı solunumda bir güçlük belirdiğinde göğüs kafesinin alt kısımları içeri çökerek akc hacmini azaltır. Süt çocuklarında periferik havayolu direnci yüksektir. Süt çocuklarında akc elastikiyet basıncının yetersiz olduğu gösterilmiştir. (en ufak enf sekresyon obs hışıltı duyarız) Bronş kık yumuşak olması yüzünden havayolu, içinde oluşan negaaf basınçla kolaylıkla kollabe olur. Süt çocuğu akc kohn delikleri ve kanallar yoktur. Enfeksiyonlar: (EN SIK VİRALLLLLLL) • Respiratuvar sinsityal virüs • Parainjuenza • Adenovirüs (bronşiolit riski*) • İnjuenza • Rinovirüs (alerjik yatkınlık*) •Klamidya trakomatis (vajinal yol, yd pnö) •Tüberküloz (her yaşta akla gelmeli)
Hışıltı fenotipleri: • Geçici erken hışıltı • Non-atopik hışıltı (Viral enf ile tetiklenen hışıltı) • Atopik vizing (Astım) Yapısal anomaliler (Hışıltının başlama yaş 6.ay’ın altında ise yapısal anomali düşünülmelidir.) • Santral solunum yolu duvar anomalileri: Laringomalazi (asla viral enf olmamalı kas gelişince hışıltı geçer), trakeomalazi, bronkomalazi, H api trakeoözafagial fistül, Laringeal yarık • Enf veya tm ikincil mediastinal LAP • Mediastinal tm veya kitle • Solunum yollarına dışarıdan kompresyon yapan nedenler • Vasküler halka Solunum yolları lümen içi obs nedenleri: • Sol yolu hemanjiomu • Kistik adenomatoid malformasyon • Bronşiyal veya akc kistleri • Konj lobar amfizem • Aberan trakeal bronş • Sekestrasyon • Soldan sağa şantlı konj kalp hastalığı Kalıtımsal hastalıklar • Kistik fibrozis • Primer siliyer diskinezi • İmmün yetmezlikler • Bronşektazi Bronkopul displazi (erken doğum, küvezde kalma, sol cihazına bağlı kalma!!!!!!!) Aspirasyon sendromları • Gastroözafagial reflü • Farengeal/yutma disfonk Bronşiolitis obliterans (>6 hf bronşiolit) Yabancı cisim (emekleyen çocukkkkk) ÖYKÜÜÜÜ: • Üst solunum yollarına ait semp – horlama ile karıştırılabilir, video isteriz vs • Doğumdan itibaren • Yenidoğan döneminde mekanik ventilasyon - bronkopul displazi • Ani başlangıç • Balgamlı/yaş öksürük Balgam varlığı daima patolojiktir • Beslenmeyle ilgisi olan semptomlar GÖRH, H tipi fistülü (hep aynı yerde tkr pnö) • Yabancı cisim asp semp (hep aynı yerde tkr pnö) • Sistemik immün yetmezlik • Sürekli olan semptomlar Hışıltı ani mi başladı☑️ Yabancı cisim asp Hışıtının bir patern gösterip göstermediği☑️ Epizodik astım, Persistan konjenital veya genetik neden Hışıltının öksürük ile ilişkisi☑️ GÖR, uyku apnesi, astım, alerji Hışıltının beslenme ile ilişkisi☑️ GÖR Hışıltının çok sayıda solunum yolu hastalığı ile ilişkisi☑️ Kistik fibrozis, immun yetmezlik Hışıltının mevsimsel özellik gösterip göstermediği☑️ Alerji; sonbahar ve ilkbaharda Krup; sonbahar ve kışta Human bocavirüs (senenin ilk,ikinci ve dördüncü çeyrek zamanlarında) Human metapnömovirus (Aralık-Nisan) RSV (sonbahardan ilkbahara) Hasta pozisyon değiştirmesi ile hışıltının seyri☑️ Trakeomalazi, büyük damarların anomalileri Hışıltıda aile öyküsü☑️ Enfeksiyonlar ve alerjik durum FM • Sistemik muayene yapılmalı. Tamamen soyulup muayene edilmeli (malnut, ekimoz) • Çocukta allerjik rinit ve atopik dermaat gibi astım tanısını destekleyen bulguların varlığı araştırılmalıdır Nazal polip varlığı KF, rekürren enf öyküsü immun yet araştırılmasını gerektirir. Nazal polip , aksi ispat edilene kadar kisak gbrozis düşün !!!!!!!! Sonra alerjik rinit Parmaklarda çomaklaşma ve büyüme geriliği kronisite bulgusudur. • Parmaklarda çomaklaşma • Büyüme geriliği • ÜSY ait bulgular • Stridor (insp supraklav çekilmeler olur) • Asimetrik hışıltı (çocuklarda öncelikle yabancı cis, erişkinlerde malignite düşünülmeli) • Kardiyak üfürüm (KY) • Nörolojik gelişme geriliği • Santral siyanoz • Dekstrokardi (kalbin sağda olması, primer siliyer diskinezi düşünülmeli!!!!!) (KARTAGENER SENDROMUUU !!!!)
227
Beslenme ile ilgili öksürük ve kusma: Gastroözafagial reflü (24 saat ph monitorizasyonu ÖMD) Pozisyonel değişiklik: Trakeomalazi, büyük damar anomalileri (Anjiografi, Bronkoskopi, Akciğer grafisi, CT veya MR, EKO) Oskültasyonda ral ve ateş: Pnömoni (Akciğer grafisi) Epizodik patern, öksürük, bronkodilatör tedaviye yanıt: Astım (Alerji testi, SFT) Boyun fleksiyonu ile şiddetlenme, hiperektansiyonu ile rahatlama: Vasküler ring (Anjiografi, ÖMD, Bronkoskopi, Akciğer grafisi, CT veya MR) Kalpte üfürüm veya kardiyomeg, solunum sıkıntısı olmaksızın siyanoz: Kardiak hastalık (Anjiografi, Akciğer grafisi, EKO) Çok sayıda sol yolu hastalığı hikayesi: Kistik fibrozis veya immun yetmezlik (Silier fonksiyon testleri, Immunglobulin düzeyleri, Ter testi) Mevsimsel patern, interkostal çekilme: Bronşiolitis (RSV), krup (Akciğer grafisi) Salya akması ile beraber stridor: Epiglottis (Boyun grafisi) Ani başlangıçlı hışıltı ve boğulma: Yabancı cisim aspirasyonu (Bronkoskopi) Küçük çocuklarda hışıltının EN SIK nedeni Bronşiolit • 2 yaş altındaki çocuklarda üst solunum yolu enf ve ardından alt havayolunda infl • RSV, RhinoV, parainfluenza, HMPV, inf • Küçük bronş ve bronşiollerde ödem, mukus artışı, epitel hüc dökülmesi sonrası obs • Solunum sıkıntısı, hışıltı, öksürük <5 yaş Çocuklarda Sık Rastlanan Ayırıcı T: Asit mide içeriği özof res uyararak refleks bronkospazma neden olur. GÖRH Refleks bronkospazm Beslenme ile öksürük Tkr göğüs inf Aşırı beslenmeden sonra kusma Astım ilaçlarına cevapsızlık YABANCI CİS ASP Oyun veya yeme sırasında stridor Tkr göğüs infeks. ve öksürük Ani ve ağır öksürük atakları Fokal akc bulguları TRAKEOMALAZİ • Yemek, ağlama ve ÜSYE ile gürültülü solunum • Kaba öksürük • İnsp veya eksp retraksiyonlar • Doğumdan başlar • Astım ilaçlarına zayıf cevap Gürültülü sol ekstratorasik ise inspiratuvar, intratorasik ise ekspiratuar olur. Trakeomalazide bronş kık yeterince matüre olamamışlardır ve inspiryum sırasında lümene çökerler (normalde her insp açılması lazım) İzole bronkomalasi (vasküler basıdan bağımsız) genellikle sol ana bronşun başlangıcını etkiler ve p ekscavatum ile birliktedir. Okul öncesi çocuklarda persistan veya tkr hışıltı ile gelir. Tek taraflı obs rağmen hışıltı yaygın duyulur. Ancak dikkatli muayenede solda sol seslerinin azaldığı dikkati çekebilir. Düz filmde o tarafa hiperinflasyon görülerek astıma bağlı bir mukus tıkacı sanılabilir. P ekscavatum ve hışıltı varsa mutlaka bronkoskopi düşünülmelidir. !!!!!!!!!! Çoğu büyüdükçe kurtulur, fuzuli astım ilaci verilmemelidir. TÜBERKÜLOZ Lenfadenomegaliler Normal ab cevap vermeyen ateş Persistan gürültülü solunum ve öksürük korakosteroidlere cevapsızlık Bronkodil ve kortikosteroidlere cevapsızlık Tbc ile temas
Laboratuvar • Tam kan sayımı Anemi, nötrofili, nötropeni, lenfopeni, eozinofili • Akciğer grafisi • İmmunolojik değ (Ig’ler, lenfosit paneli, Burst testi) • Ter testi, KFTR mut analizi • Kardiyak değ (EKG, EKO, BT/MR, anjiografi) • Toraks BT/MR • Bronkoskopi • YD veya erken süt çocukluğu döneminde başlayan semp (öz.büyüme geriliği ile) • Sol semp ile ilişkili kusma, • Sürekli hışıltı, • Solunum yolu enf ile ilişkisiz hışıltı, • Büyüme geriliği, • Lokalize akc bulguları, • Kardiyak hast bulguları, • Çomak parmak, • Viral hast dışında hipoksemi Trakeomalazi: Doğumdan itibaren şikayetler, Ağlama, gülme, üsye sırasında gürültülü solunum ,eşlik eden stridor, kaba sesle öksürük, astım tdv yanıtsızlık Vasküler ring: Doğumdan itibaren, Pozisyonla değişen bulgular, beslenme güçlüğü Kusma, stridor, astım tedavisine yanıtsızlık Konjenital kalp hast: Üfürüm, kardiyomegali, beslenirken siyanoz, büyüme geriliği, astım tdv yanıtsızlık Trakeoözof fistül: Doğumdan itibaren, beslenme ile ilişkili öksürük, tekrarlayan akciğer enf Yabancı cisim asp: Ani başlayan, tdv yanıtsız hışıltı, öksürük, tkr akciğer enf, lokalize muayene bulguları, lokalize akciğer grafi bulguları İmmun yetmezlikler: Büyüme geriliği, tekrarlayan ateş , enfeksiyonlar Kistik fibrozis: Büyüme geriliği, tekrarlayan akciğer enf, kronik ishal, akraba evliliği öyküsü, bronşektazi Primer siliyer diskinezi: Doğumdan itibaren, kronik öksürük ,tekrarlayan akciğer, kulak, sinüs enfeksiyonları, dekstrokardi (%50) Bronkopulmoner displazi: Prematüre doğum, yd yoğun bakım ünitesinde yatış, solunum desteği alma öyküsü Gastroözefagial reflü: Kusma, karın ağrısı, iştahsızlık, kilo almada azlık Tüberküloz: Ateş, kilo kaybı, gece terlemesi, akciğer grafisinde infilt, hiler LAP, tüberkülozlu erişkinle temas öyküsü Hışıltı Fenotipleri Astım geliştirme riski yüksek olan infantları doğru sınıflandırmak Uzun süreli klinik seyri öngörmek Sekonder koruyucu önlemlerden yarar görebilecek çocukları ayırt edebilmek açısından çok önemlidir.
228
OKUL ÖNCESİ HIŞILTI FENOTİPLERİ 1) Epidemiyolojik Geçici (<3 yaşta başlar ve biter) Persistan (<3 yaşta başlar ve 6 yaşa kadar) Geç başlangıçlı (> 3 yaşta başlar) 2) Şiddet ve atopi Hafif Ağır atopik Ağır non atopik 3) Semptoma dayalı Episodik (viral, epizodlar arası asemp) Çoklu tetikleyenli (epizodlar arasında da semp, akvite- gülme-ağlama ile tetiklenebilir) ERKEN GEÇİCİ HIŞILTI  Kendilerinde veya ailede atopi öyküsü yok  Havayollarındaki yapısal veya fonk değ bağlı düşük akc fonk ile doğarlar. (doğduğunda SFT zaten düşük)  Sol yolu enf yatkınlık Çocuk ileride sigara içerse KOAH’a dönebilir. Akc fonk 18 yaşına dek düşük kalıyor. (SFT düşük) Risk faktörleri !!!!!!!!!!! Prematürite Okula giden kardeş olması veya kreşe gitme Pasif sigara içimi Anne yaşının genç olması Annenin gebeyken sigara içmesi PERSİSTAN ATOPİK HIŞILTI Klasik allerjik astım  Ailede astım veya hastada başka bir atopik hst öyküsü  Metakolin duyarlılığı pozitif  Sağlıklı ve hiç hışıltısı olmayan yd ile eşit ve normal akc fonk ile doğarlar. !! Ancak solunum fonk 6 yaş civarında belirgin olarak azalır. !! Persistoan hışıltının belirteçleri Ebeveynlerde astım olması Rinovirus olduğu ASYE sırasında hışıltı öyküsü Egzema olması Eozinofili (9 aylık iken %4 ve üstü) Egzema (atopik dermatit allerjinin ilk bulgularındandır. Bu yüzden önemli bir belirteç) Erken çoklu sensitizasyon (besin yoğurt yiyince kızarma gibi / aeroallerjen) Erken yaşlarda düşük SFT ETS (çevresel tütün maruziyeti) Bunlara sahip olan hastalar risk altında, tanıda yardımcı olur !!!!!!!!!!!! GEÇ BAŞLANGIÇLI HIŞILTI Non atopik , non alerjik astım !!!!!! adolesan döneminde kaybolma eğiliminde.  Genellikle geç infant veya okul çağı öncesi başlar, 6 yaş civarında devam eder; erken Sol fonk doğumdan 11 yaşına dek yaşıtlarına göre hafif düşüktür. (3-11y SFT düşük)  Kişisel veya ailesel atopi öyküsü yok  Akut respiratuar enfeksiyonlar özellikle RSV temel tetikleyicidir.
HIŞILTI FENOTİPLERİ • Heterojen • Multifak • Stabil değil !!!! Tipler zaman içinde değişebilir, kombine olabilir • Prognozu belirlemede yardımcı olabilir SEMPTOMA GÖRE HIŞILTI FENOTİPLERİ Episodik Viral Hışıltı: (EN SIK !!!!!!) • Viral ÜSYE sırasında hışıltı • Diğer zamanlar semptomsuz • Solunum fonk azalma yok (SFT normal) • Havayolunda eosinofilik inflamasyon ve remodeling yok Çoklu Tetikleyenli Hışıltı: • Hem viral enf hem diğer zamanlarda hışıltı •Egzersiz, gülme, ağlama, sigarayla ARTAR • Atopik • Ailede astım (epidemiyolojik, persistan hışıltısı) • Solunum fonk azalma vardır • Havayolunda eosinofilik inflamasyon ve remodeling var Tekrarlayan hışıltı: Tetikleyiciler Viral (episodik) hışıltı: • Viral solunum yolu inf Multipl tetikleyicili hışıltı • Viral solunum yolu inf • Allerjen • Egzersiz • Yoğun duman • Gülme, ağlama • NSAİD Küçük Çocuklarda Astım Tanısını Destekleyen Testler:::: 1) Atopi testleri (alerjene duy) (Atopi testlerinin pozitifliği anlamlıyken negatifliği ekarte etmez) 2) Göğüs röntgeni (hst akc, astım atağında simsiyah görünür, hava birikmiş çıkamıyor). Hışıltı tekrarlıyorsa çekilir, atakta da çekilmez 3) Akc fonk testleri (>6Y) 4) Verilen solukta nitrik oksit (çok pahalı, rutin değil) <5Y küçük çocuklarda da astım tanısı konulabilir !:  Öksürük, hışıltı gibi yakınmalar sadece viral ÜSYE sırasında ort çıksa bile, ayda 2 defadan fazla tekrarlar ya da 8-10 günden uzun sürerse, astım ekarte edilmelidir (astımdan şüphelenilebilir). Sabaha karşı derin uykuda duyulan ve/veya uyutmayan öksürük atakları (noktürnal astım) astımı düşündürmelidir. Ataklar arasındaki iyi dönemde gülme, ağlama ve eforla öksürük ya da hışıltı ort çıkması astımın en karakteristik bulgularıdır. !!!!!!!!!!!! HIŞILTILI ÇOCUKTA ASTIM TANISINI DESTEKLEYEN BULG: • Hava yolu obs bulguları (hışıltı, öksürük, balgam, göğüs ağrısı...) • Semptomların astım tdv ile düzelmesi, kesince yeniden başlaması • Reversibilite (bronkodil verilince bulgular geriler) • Ayırıcı tanıların dışlanması • Semptomatik dönemde kanda EOZ (>%4) • Aile öyküsü • Besin alerjisi ve atopik dermatit • Atopik bünye (sIgE yüksekliği, deri testi pozitifliği) • Çoklu tetikleyenli • Çabuk yorulma
229
astım olma riski daha fazla olan çocuk !!!!!!!!!!!!!!!!!! SORUUU ilk 3 yaşta 3ten fazla hışıltı atağı geçiren çocukta 1 major veya 2 minör kriter varsa YÜKSEK RİSKLİ Modifiye Astım Öngörü İndeksi (MAPİ) : 4 ve daha fazla hışıltı atağı Hışıltı ataklarının >24 saat sürmesi En az bir atağın doktor tarafından saptanması Major kriterler: !!!!!!!!!!! Anne veya babada doktor tanılı astım Doktor tanılı atopik dermatit (önceden geçirilmiş olabilir!!) En az 1 aeroallerjene duyarlılık Minör kriterler: !!!!!!!!!!! Soğuk algınlığı olmadan hışıltı (egzersiz,gülme...) Periferik yaymada eozinofili (≥%4) Besin alerjisi (süt, yumurta veya fıstık) Yüksek riskli bebek 76’sında hışıltı devam ediyor Düşük riskli bebek %95’inde hışıltı devam etmiyor ASTIM PREDİKTİF İNDEKSİ (APİ) Yaşamın ilk 3 yılında hışıltısı olan çocuğun 6-13Y hışıltısının devam etme riskini belirler Major: 1. Bir ebeveynde Dr tanılı asKm 2. Dr tanılı ekzema Minör: 1. Dr tanılı A rinit 2. Soğuk dışında hışıltı 3. Eosinofili >%4 EPİSODİK VİRAL HIŞILTIYA YAKLAŞIM astım düşünmediğimiz grup çocuklarda intermittan astım için montelukast veririz bu çocuklara okul öncesi inhale steroid verelim GİBİ FARKLI DÜŞÜNCELER VAR, ANLAMLI FARK YOK !!!!!!!!!*** SADECE HST ŞİKAYETİ OLUDUĞU DÖNEM İNHALE STEROİD KULLANIR, YANİ ATAKLARDA profilaktik tedaviye gerek yok. Sistemik steroid ihtiyacında azalma sağlayabilir Solunum bulgularında anlamlı fark yok İnfantlarda İKS ye bağlı yan etki çok!!! ÇOKLU TETİKLEYENLİ HIŞILTI TEDAVİSİİİİİİİİİİ * Bu yaşta havayolu inflam ve sol fonk saptamak zor * Okul çağı astımı ile aynı özellikler göstermez * Koruyucu ilaç tdv almalıdırlar (Cevap değerlendirme: 2-3 ay) * Montelukast * İnhale kortikosteroid * Devamlı veya aralıklı? Dozlar x 2 veya x 4 ? İnhale kortikosteroid alanların yıllık boy takipleri yapılmalıdır Tekrarlayan Hışıltı: Çevresel Maruziyet, Genetik Yatkınlık, Viral Enfeksiyon
Tedavinin iki amacı Semp kontrol altına alınması Ç̧ocuğun günlük akt sağlıklı çocuklar gibi yapabilmesi Yakınmaları kontrol altına alabilen en düşük doz ilaçla  atak önleme  solunum fonk koruma  ilaca bağlı yan etkilerden korunma !! Hastanın şikayeti varsa B2 agonist ve steroid başla Salbutemol verebilirsin Düşük doz İKS astımda çok etkili <5Y TDV BAŞLAMA KRİTERLERİİİİİİ !!!!!!!!!!!!!!!!! 3 yıldan uzun wheezing en az 1 major faktör (anne/baba doktor tanılı astım, çocukta doktor tanılı atopik egzema, aeroallerjen duyarlılığı) VEYA en az 2 minör faktör (eozinofili, besin allerjisi, soğuk algınlığı dışı nedenlerle tetiklenen wheezing) sık tdv gerektiren çocuk (son 1 ayda haftada >2 gün) son 6 ayda >1 sistemik steroid gerektiren atak önceden kötüleşme görüldüğü mevsim boyunca < 4Y Ölçülü doz inhaler + hazne (yüz maskeli) / Yüz maskeli nebulizatör 4-6Y Ölçülü doz inhaler + hazne (ağız parçalı) / Yüz maskeli nebulizatör > 6Y Kuru toz inhaler veya ölçülü doz inhaler + hazne / Ağız parçalı nebulizatör Direkt ağza değil , önce hazneye sonra ağza . (ARACI TÜP) Flutikazone propionat 100 mikrog (≥4 yaş) Beklametazone dipropionat 100 mikrog (≥5 yaş) Budezonid (nebulize) 500 mikrog (≥1 yaş) Tekrarlayan vizingi olan çocuklarda:  Vizing epizodları sık ise (bir mevsimde üçten fazla)  Hasta 3 ya da daha fazla atak geçirmeyebilir ama ataklar şiddetli ise  Sık β2 agonist ihtiyacı oluyor ise düzenli kontrol edici tedavi başlanır Annenin gebelikte ve erken süt çocukluğu döneminde sigara içmesi tkr hışıltı ve akciğer fonk azalma ile ilişkilidir. Pasif sigara içiciliği önlenmelidir (kanıt düzeyi yüksek) Doğru tanı muhtemel risk faktörlerini kapsayan ayrıntılı öykü, fizik muayene ve lab bulguları ile ayırıcı tanının iyi yapılmasına dayanır.
230
bebeklerin %60-80 sarılık %8-10 bebekte ağır hiperbilirubinemi tdv edilmeyen ağır hiperbil, akut bb ensefalopatisine veya kr kernikterusa yol açabilir ! Yd döneminde direkt hiperbil neden olan patolojiler erken tanı ve tedavi gerektiren durumlardır. artmış bb üretimi: fetal eritrosit ömrü kısa, eritrosit kitlesi fazla azalmış bb klirensi: UGT1 enzim akt immatür bb enterohepatik dolaşımında artış hem>demir+ CO HEMOKSİJENAZ !!!!! (VÜCUTTAKİ TEK KARBONMONOKSİT ÜRETİLEN YER) ÖLÇÜLDÜĞÜNDE HEMOLİZ HAKKINDA BİLGİ VERİRRRR biliverdinden bilirubine çeviren biliverdin redüktaz glukronil transferaz= UGT1A1 organik anyon kanalları (MRP2) Enzimler SIRASINI BİL !!!!!!!!!!!! i.Hem oksijenaz ii.Biliverdin redüktaz iii.Glutatyon transferaz iv.UGT v.Beta glukuronidaz FİZYOLOJİK SARILIK kord kanındaki indirekt bb düzeyi 1-3 Yaşamın ilk 24 saatinde < 5mg/dL olacak şekilde yükselir 2-4 günlerde 5-6 mg/dl’yi bulur 5-7. günlerde düşme eğilimi gösterir PATOLOJİK SARILIKKKKK !!!!!!!!!! 1. İlk 24 saatte sarılık gözlenmesi (hemolizle olur çoğunlukla) 2. Serum Total Bilirubin (STB) kons ilk gün saatte 0,3 (günde 7) mg/dL sonraki günler saatte 0,2 (günde 5) mg/dL’den fazla artış göstermesi. 3. Direkt hiperbil varlığı (Tekrar eden ölçümlerde direkt bilirubinin 1mg/dL olması veya konjuge bilirubinin 0.3 mg/dL üzerinde olması) 4. Uzamış sarılık varlığı (Anne sütü ile beslenen bebeklerde 3-4 hf, mama ile beslenen bebeklerde 2 hf uzun süren sarılık) 5. STB kons fototerapi tdv sınırını aşması galaktozeminin tek bulgusu hafif sarılık olabilir bu yüzden tanı ve tdv önemli >5 mg klinikte gözükür kernikterus 6 ay-1 yaş BIND SKORU EN AZ 0 OLMASI GEREKEN >3 ise ORTA-AĞIR BB
CİDDİ hiperbilirubinemi RİSKLİ OLANLAR !!!!!!!!!!!!!!!!!!!! •Düşük gestasyon yaşı (40 hf önceki her bir hf için risk artmaktadır) •Postnatal ilk 24 saatte sarılık •Taburculuk öncesi transkutan bilirubin (TcB) veya total serum bilirubin (TSB) ölçümünün fototerapi sınırına yakın olması •TSB veya TcB’nin ilk 24 saatte saatte >0.3 mg/dL, 24 saatten sonra saatte >0.2 mg/dL artması nedeniyle şüphelenilen veya bilinen herhangi bir hemoliz durumu •Taburculuk öncesi fototerapi gereksinimi •Fototerapi veya kan değişimi gerektiren kardeş veya ebeveyn •Glikoz-6-fosfat dehidrogenaz (G6PD) dahil kalıtımsal kan hüc hast düşündüren genetik veya aile öyküsü •Yetersiz anne sütü ile beslenme •Skalp hematomu veya cilt altı kanama •Down sendromu •Diyabetik annenin makrozomik bebeği Bilirubin Nörotoks için Riskli OLAN!!!!!!!!!!!! •Düşük gestasyon yaşı (38 hfdan önceki her bir hf için risk artmaktadır) •Albumin <3.0 g/dL •İzoimmun hemolitik hastalık, G6PD eks, Diğer hemolitik durumlar •Sepsis (KBB zayıflatabilir) •Son 24 saatte belirgin klinik instabilite Yaşamın ilk günü sarılık gözlenen bir bebekte aşağıdakilerden hangisini öncelikle düşünmezsiniz ? a)Grup uyumsuzluğu b)Rh uyumsuzluğu c)Sepsis d)Crigler Najar❌ e)Subgrup uyumsuzluğu Serum bb = Bb yapımı – Bb atılımı Üretim artışı •İzoimmün Hemoliz (ABO-Rh uyuşmazlığı, subgrup uyuşmazlıkları) •Kalıtılsal eritrosit memb defektleri (Herediter sferositoz) •Eritrosit enzim defekti ( G6PD eksikliği, piruvat kinaz eksikliği) •Sepsis Klirens azalışı • UGT1A1’i kodlayan gendeki kalıtsal defektler (Crigler Najar Tip 1-2, Gilbert) • Organik anyon transport pro (OATP2) polimorfizmi •Maternal diyabet, konj hipotiroidi, galaktozemi Enterohep dolaşım artışı •Beta glukuronidaz fizyolojik artış •Emzirme başarısızlığına bağlı sarılık (erken anne sütü sarılığı) •Anne sütü sarılığı (anne sütü içeriğine bağlı) •İntestinal obst FETÜS ve YD HEMOLİTİK HASTALIĞI •Alloimmün hemolitik hastalık ya da “eritroblastosis fetalis“ •Fetal veya neonatal eritrositlerin, fetal eritrosit antijenlerine karşı gelişen maternal alloantikorlar tarafından hemolizidir. •Rh (D) hemolitik hastalık: •ABO uyumsuzluğu •Minör kan grubu uyumsuzlukları (Kell (K), MNS, Duffy ve RhE.) ****oluşan IgM antikorunun IgG’ye dönüşmesi için zaman gerekiyor bu yüzden ilk gebelikte sorun çıkmaz İnfant ve annenin kan grubunun uyumsuz olması, En yaygın uyumsuzluklar: •Rh (D) + bebek ile Rh (D) - anne, •A ya da B kan grubu bebek ve O grubu annedir. •D.Coombs testi: Maternal antikorların neonatal eritrositlere bağlı olduğunu gösterir. •Hemoliz bulgularının gösterilmesi: PY, retikülosit ↑ !! Yd A ve B antijenleri diğer yaş gruplarına kıyasla zayıf özellikte olduğundan D.Coombs testi negatif olabilir Hidrops Fetalis Yaygın cilt ödemi, vücut boş sıvı birikimi (plevral, perikardial efüzyon ya da asit) •Rh (D) ya da minör kan grubu uyumsuzluğunda ABO uyumsuzluğuna göre daha sık •Antenatal yaklaşımda yd hemolitik hast neden olacak maternal antikorlar araştırılır (İndirekt Coombs testi) •Anemi bulg varlığında gerekli görülürse fetal eritrosit tx yapılır. •Antenatal takip ve Rh sensitizasyonu önlemleriyle (Maternal Anti-D= Rhogam) ağır hast sıklığı azalmıştır.
231
SARILIK KLİNİK DEĞERLENDİRME ● Detaylı anamnez ● Risk faktörlerinin değ ● FM •Beslenme durumu •Genel durumu, sarılığın gözle değ, sarılıkla ilişkili olabilecek solukluk, hepatosplenomegali, sefal hematom, ciltte yaygın ekimoz vb durumlar •Nörolojik tutulum- Akut bilirubin ensefalopatisi bulguları Beslenme değerlendirilmesi !!!!!!!!!! •Beslenme öyküsü (anne sütü, nasıl emdiği, formüla desteği var mı, doygunluk belirtileri …) •Doğum tartısına göre kilo kaybı: ilk 3-4 gün max % 7-10 kayıp, sonrasında kilo almaya başlaması, 7. gün civarında (en geç 10 gün) doğum tartısına ulaşması •İdrar rengi, miktarı, sıklığı (ilk günden sonra en az 5-6 kez bol ve açık sarı renk olmalı) •Gayta rengi , sıklığı (1.günde mekonyum siyay cıvık, 5.günde altın sarısı) Tüm yd doğum sonrası taburculuğa kadar en az 12 saatte bir sarılık açısından görsel olarak fm ile değerlendirilmelidir. •Doğal ışıkta •Cilde parmakla bası •Solan cildin değ •Sefalo-kaudal yayılma (güvenilir değil) AKUT BB ENSEFALOPATİSİİİ !!!!! •Persistan hiperbil neden olduğu üç faz halinde gelişen klinik durumdur. •Faz I (ilk 1-2 gün): hipotoni, letarji ve emme zayıflığı •Faz II (3-7 gün): stupor, iritabilite, hipertoni, retrokollis, opistotonus •Faz III (>7gün) : İrreversibl SSS hasarı, opistotonus-retrokollis, tiz sesle ağlama, beslenememe, apne, ateş, derin stupor-koma, nöbet ve ölüm
Bilirubin ölçüm yöntemleri TcB (transkutan=noninv) fotometrik cihazlar (kapiller TSB topuktan) kimyasal lab analizörleri (direkt bb görmek için tüple !!!!!!) •İlk 24 saatte sararan bebeklerde TcB güvenilir değil •Tdv kararı alındığında TSB bakılmalıdır •Tarama testi olarak kullanılabilir TcB >15 mg/dl veya fototerapi sınırına 3 mg/dL yakınsa, 24 saat içinde FT aldıysa TCBii bakılmalıdır. Aşağıdaki bulgulardan hangisi hemolizi düşündürür ? A.Retikülositoz B.Periferik yaymada şistozitler, parçalanmış eritrositler C.Karboksi Hb (COHb) artışı D.İlk 24 saatte başlayan sarılık E.Hepsi☑️ Hemolizi düşündüren klinik ve lab bulgular: !! Yaşamın ilk 24 saatinde görülen sarılık Düşük Hb ve Htc değerleri Pozitif Cooms testi Retikülositoz Periferik kan yaymasında hemoliz bulguları Hızlı TSB artışı Total bb artışı > 0.2 mg/dl/saat (İlk 24 saat 0.3 mg/dl) ETCO veya COHb yüksekliği* ilk 24s ortaya çıkan sarılık: TSB ölç (total serum bb) bebeğin normalden daha sarı gözlenmesi: TcB veya TSB ölç fototerapi alan, TSB hızla yükselen, öykü ve fm ile açıklanamayan sarılık: kan grubu, coombs testi, TKS, periferik yayma, direkt bb ölçümü, retikülosit sayısı, G6PD, bebeğin yaşı ve TSBye göre 4-24 s içinde TSB tekrarla kan değişimi gerektirecek düzeyden olan veya fototerapiye yanıt vermeyen TSB: retikülosit sayısı, G6PD, albumin direkt hiperbil: TİT ve idrar kültürü, sepsis araştırması (öykü ve fm düşündürüyosa) •Direkt hiperbilirubinemi her zaman patolojiktir. •Tdv gerektiren tüm sarılıklı bebeklerde total bb ile birlikte direkt bb bakılmalıdır. •Hasta bebekler ve uzamış sarılığı olan bebeklerde mutlaka bakılmalıdır. (DİREKT BBBBBBB!!!!) Direkt bil> 1mg/dl ise kolestaz açısından değerlendirilmeli
232
Direk bilirubinde artma *Intrauterin enf *Bilier atrezi *İntrahep safra kanalı azlığı *Sepsis, dev hüc hepatit *Galaktozemi, tirozinemi, hipermet *Kistik fibrozis, koledok kistleri *Alfa-1 antitripsin eks *Koyulaşmış safra send İndirekt bb artma: Coombs (+) *İzoimmunizasyon *Rh, ABO, Subgrup Damar dışına kan sızması Artmış eneterohepatik dol. Anne sütü sarılığı Pilor stenozu İleus Metabolik-endokrin Crigler-Najjar I,II, Gilbert Galaktozemi Hİpotiroidizm Diyabetik anne çocuğu Yetersiz kalori alımı eritrositlerin morfolojik anomalisi Nonspe anomali *ABO uygunsuzluğu *G6PD, Pruvat kinaz eks *Diğer enzim eks *Alfa talasemi, DIC *İkizden-ikize trans. *Maternofetal trans. *Kordun geç klemp. *SGA *Diabetik anne
Anne sütü desteklenmelidir •Her anneye emzirme danışmanlığı verilmelidir •Yaşamın ilk günlerinde anneye sık sık emzirmesi önerilmelidir •Su ve dekstrozlu mayi sarılığı önlemez, azaltmaz •Aile bilgilendirilir (yeterli emzirme, sarılık) Kan gruplarının belirlenmesi •Tüm gebelerin ABO ve Rh (D) kan gruplarına, indirekt Coombs testine bakılmalıdır •Anne kan grubu bilinmiyor veya Rh - ise - Yd ABO, Rh (D) kan grubu - Direkt Coombs testi bakılmalıdır •Annenin kan grubu 0 - Bebeğin kan grubu ve direkt Coombs testi Not: Bu testler için kord kanı önerilir Sarılık açısından izlem •Tüm yd sarılık açısından takip edilmelidir •Doğumdan sonra ilk muayene sırasında cilt rengi kontrol edilmelidir •12 saat ara vital bulgularla birlikte ile sarılık varlığı değerlendirilmelidir •Yaşamın ilk 24 saatinde sararan bebekler - Hemolitik hast riski - Diğer patolojik nedenler açısından değ - TSB bakılmalıdır UZAMIŞ SARILIKKKK !!!!!!!!!!!!!!!!! •Sarılık, anne sütü ile beslenen bebeklerde 3-4 hf, formül mama ile beslenen bebeklerde 2 hfdan fazla süredir devam ediyorsa •Öykü •Gebelik haftası •Kardeşte sarılık •Beslenme •Akrabalık •Fizik muayene, ağırlık artışı •Emmesi ve kilo alımı iyi •İyi görünümlü, ateşi yok •İdrar ve gayta miktarı yeterli •İdrar ve gayta rengi normal •Aile öyküsü yok •Tarama testleri normal Uzamış sarılık •Direkt, indirekt bb •Anne ve bebek kan grubu •Direkt Coombs testi •Hemogram, periferik yayma •G6PD •TİT, idrar kültürü •Tiroid fonksiyon testleri, •İdrar indirgen madde (galaktozemi) •İdrar ve gaita rengi •Direkt bb yüksek değilse KCFT gerek yok ACİL TANI !!!!!!!!!!!!!!!!!!! ●Ekstrahepatik bilier atrezi ●Konjenital hipotiroidi ●Doğuştan metabolizma hastalıkları (galaktozemi, tirozinemi) ●Enfeksiyonlar
233
Glomerüler Hastalık: Tesadüfen saptanan hafif hastalık Diyaliz gerektiren oligoanürik hızlı ilerleyen hastalık Glomerüler Hasar: 1.Akut / kronik glomerülonefrit (GN) • Hematüri • Hipertansiyon • Akut / kronik böbrek hasarı 2.Nefrotik sendrom (NS) • Proteinüri • Hipoalb • Ödem 3.Hemolitik üremik sendrom (HÜS) • Mikroanjiopatik hemolitik anemi (PY’da şiştozitler görülür) • Trombositopeni • Akut böb hasarı GN: inflamasyon, prolif, perf azalır, infilt azalır, tuz ve su birikimi, ödem, HT, azotemi Nefrotik send: Glomerüler hasar • İnflamasyon yok • Proliferasyon yok Hipoalbuminemi Onkotik basınç azalır Ödem Glomerülonefritlerde ayırıcı tanı • Klinik bulgular: – Hematüri – Proteinüri – Ödem – HT – Akut böb hasarı (ABH) • İdrar sedimentinde eritrosit ve hüc silendir varlığı: Aktif hastalık bulgusu !!!!!! Kronik GN, hast ilerleyinceye dek asemp olabilir: KR HST BULGULARI: Ağır anemi (istisnalar: HÜS, SLE) Renal osteodistrofi Küçük ekojenik böbrekler Sol vent hipertrofisi Uzun süreli HT bulgusu: Asemp HT Akut baş şiddetli hipertansiyon: Baş ağrısı, nöbet • Eşlik eden ekstrarenal bulgular – Akciğer, sinüs: Wegener – Eklem, deri, kas: HSP – SSS: SLE • Enfeksiyon bulgusu – Renal hast öncesi: PEAGN – Renal hast ile eş zamanlı: IgA Nefriti Düşük C3 beş hastalıktan birini düşündürür: 1. Post-enfeksiyöz GN 2. Lupus nefriti 3. C3 glomerülopati 4. aHÜS 5. Kronik enf ile ilişkili GN (subakut bakt endokardit, şant nefriti) • C4 düşüklüğü Primer olarak klasik ve alternatif kompleman yolağının etkilendiği hast ayırt ettirir • Hızlı ilerleyen GN, kresentik GN varlığını düşündürür !! Nefrotik sendrom eşlik ediyor mu: • Daha şiddetli glomerüler histopat • Daha fazla immünsüp tedavi ihtiyacı
NEFROTİK SENDROM • Tanım – Ağırrrrr proteinüri • >50 mg/kg/gün veya >40 mg/m2/saat • >2 mg/mg protein/kreatinin – Hipoalbuminemi • <3 g/dL – Ödem – Hiperlipidemi • NS, proliferatif GN’lerin her birinde gelişebilir; ama çocuklarda sıklıkla nefrit olmaksızın ortaya çıkar !! Olay konjenital veya infantil mi: • Podosit gen mut – Özellikle nefrin ve podosin – WT1, LAMB2 • Konjenital enf Böb hast izole mi, sis hast bulg var mı: Sekonder NS sıklığı: %10-15 – Enf, vaskülit, malignansi, amiloidoz vs – Tedavi altta yatan hast tedavisi Herediter NS’larda da ekstrarenal bulgu olabilir – WT1, SMARCAL, LAMB2, LMX1B, COL4A5 vs Steroide yanıtlı nefrotik sendrom (SYNS) mu: • Kortikosteroidler NS’lu çocukların büyük çoğunluğunda remisyon sağlar • Bu nedenle, tipik NS bulguları ile başvuran çocuklarda, steroid tdv öncesi böbrek bx gerekli değildir !!!!!!!!!! • Bu hastaların prognozu en iyidir !!!!!!!!!!! Sık tkr nefrotik sendrom (STNS) mu? • 6 ayda ≥2, 12 ayda ≥4 atak • Steroid yan etkileri sorun olur • İlaca uyumsuzluk ve gizli enf odağı (dental, sinüs) dışlanmalı • Böbrek bx: Yapılır ise hemen hepsinde minimal değ hastalığı saptanır • Tedavi – “Eşik” steroid dozu ile uzun süreli tdv – Steroid dışı bir ajan (siklofosfamid, levamizol) Steroide bağımlı nefrotik sendrom (SBNS) mu? • Steroid tedavisi sırasında veya kesildikten sonraki 14 gün içinde 2 ardışık relpas • Steroid yan etkileri sorun olur • Tedavi – “Eşik” steroid dozu ile uzun süreli tedavi – Steroid dışı bir ajan (siklofosfamid, levamizol) • Prognoz iyi Steroide dirençli nefrotik sendrom (SDNS) mu !!!!!!!! SORUUUUU 6-8 hf tam doz (2 mg/kg/gün veya 60 mg/m2/gün) steroid tdv karşın remisyon sağlanmaması Biyopsi: MDH dışında bir histopat olasılığı yüksek (Fokal segmental görülebilir) Genetik test: Podosit gen mut saptama olasılığı yüksek Diğer immünsüp tedavilere yanıt alınabilir veya alınamayabilir Bu hastaların prognozu en kötüdür !!!!!!
234
Glomerülonefritlerin sınıflaması • Böbreğe sınırlı vs sistemik • Patolojik özellikler • Genetik inceleme sonuçları Konjenital hastalıklar – CMV, HIV, Sifilis, Tokso Monogenik Monogenik hastalıklar – İnce bazal membran hast. (COL4A3, COL4A4) – Alport sendromu (COL4A5, COL4A3, COL4A4) – Denys Drash send. (WT1) – Frasier sendromu (WT1) – Tırnak patella send. (LMX1B) – Pierson sendromu (LAMB2) – Schimke immüno-osseöz displazi (SMARCAL1) Primer edinsel hastalıklar – Akut PEGN – MPGN – C3 glomerülopati – IgA nefropatisi (EN SIK) – Anti-GBM hastalığı Sistemik hastalıklar – Enfeksiyöz (akut, kronik) – SLE – HSP – ANCA ilişkili vaskülitler (GPA, EGPA, MPA) – Goodpasture sendromu • Akut GN’lerin çoğu postenf– Böb sınırlı – Spontan geriler • Geçirilmiş enf + hipokomplementemi – Biyopsiye gerek yok – İmmünsuptedaviye gerek yok • Sol sistemi bulguları varlığında – Pulmoner ödem: HT, volüm yüklenmesi – Pulmonorenal send: SLE, Goodpasture, vaskülit GN vs Proteinürik böb hast • İdrar sedimentinin analizi anahtar rol oynar – Eritrosit, eritrosit silendiri ve prolif sediment (inflamasyon bulgusu) yoksa GN dışı bir durum (izole proteinürik hast) düşünülmeli İdiopatik (ÇOCUKLARDA EN SIK:MDH, FSGS, memb nefropati Kalıtsal: Podositopatiler Diyabet ilişkili: Tip 1 DM, Tip 2 DM, MODY/HNF1 mutasyonu Neoplazi: Lösemi, lenfoma, Kimura hastalığı İlaç: Antibiyotikler (sefiksim, norfloksasin, rifampin), NSAİİ, lityum, INF, bevacizumab Enfeksiyon: Herpesvirüsler (CMV, EBV, VZV, HHV7) İnfluenza, HIV, Parvovirüs B19 Otoimmün hastalık: Guillain-Barre, Myasthenia gravis, sarkoidoz, tiroid hastalıkları
Trombotik mikroanjiyopatiler (Hemolitik üremik sendrom) • Klinik triad !!!! 1. Glomerüler hastalık 2. Trombositopeni 3. Mikroanjiyopatik hemolitik anemi • Diyare pozitif – STX üreten E.coli, Shigella • Diğer enfeksiyonlar – H. İnfluenza, S.pneumonia, – STX üretmeyen diyare etkenleri: Campylobacter, Clostrudium difficle – Virüsler (CMV, Coxackie, Dengue, HBV, HCV, EBV, VZV, HHV6, HIV, influenza, norovirüs, parvovirüs) – Plazmodium falciparum • İlaçlar – Antimikrobiyal (cipro, INF, valasiklovir), anti-VEGF antikoru, kalsinörin inhibitörü, KT (bleomisin, sisplatin, mitomisin), illegal ilaçlar (kokain, ekstazi, eroin) • Kalıtsal boz – Kompleman fonk kaybı mut: CFH (%24-27), trombomodülin (%5) – Kompleman fonk kazanım mutasyonları: C3 (%2-8), CFB (%1- 4) – Diğer genler: DGKE (<%1) • Otoimmün hastalıklar – SLE; anti-ADAMTS13, CFH, CFI ve kardiyolipin antikorları • Diğer – Kök hüc nakli ilişkili TMA, kobalamin B12 eks, malign hipertansiyon, radyasyon nefropatisi, gebelik/postpartum böb hasarı, yaygın karsinom • En sık HÜS nedeni: Diyare (+) HÜS !!!!!! • En dık diyare ilişkili HÜS nedeni: STX üreten E.coli !!!!!!!!!!!!!!!!! Postenfeksiyöz akut GN (PEAGN) • Ekstrarenal bir enf konak yanıtından kaynaklanan immün aracılı glomerüler hasar • Klasik örneği: Poststreptokokal akut GN (PSAGN) • Non-streptokokal PEAGN – Gelişmiş ülkelerde – Risk fak olan erişkinlerde (DM, HIV, alkolik, madde bağımlısı vs) !! • %95 PSAGN • Çoğu Grup A • Grup C epidemileri • M serotipleri – ÜSYE:1,2,4,12,18,25 – Pyodermi: 49,55, 57,60 • M proteini nefritojenik değil • Nefritojenik proteinler –(NAPlr) – (SPeB) Her 3 kompleman yolağı da uyarılır Erken dönemde klasik yolak daha belirgin olabilir!! PSAGN: Klinik • Erkeklerde daha fazla • 4-14 yaş • Latent dönem – ÜSYE (1-2 hafta) – Pyodermi (3-5 hafta) • Klinik tablo – Subklinik: Klinik vakalardan 4-5 kat fazla – Akut nefritik send (hematüri 1/3 olguda makroskobik) – Nefrotik sendrom (%2-4) – Hızlı ilerleyen GN • Anti-streptokok antikorları – ASO • Deri enf artmayabilir !! • İlk bulgulardan sonra 4 hf kadar artmaya devam eder (pik düzeye 3. hf ulaşır) – Anti-DNAase • Piyodermide daha iyi gösterge – Kompleman • C3 düşüklüğü: Hematüriden önce !! • C4 genellikle normal !! – Erken dönemde düşük olabilir – Klinik daha ağır • Normo komplementemi – Kresentik nefrit ile ilişkili
235
PSAGN: Klinik seyir SPONTAN DÜZELME – Makroskobik hematüri, azotemi, hipertansiyon: 2 hf – Proteinüri: 3 ay – Mikroskobik hematüri: 12 ay – Hipokomplementemi: 8-12 hf • Rekürrens – Çok nadir – Antibiyotik profilaksisi önerilmez PSAGN dışı tanıları düşün !!!! • Normal kompleman düzeyleri (IgAN) • Düşük kompleman >2 ay (SLE, MPGN) • Nefrotik proteinüri • RPGN, artan proteinüri • Yaş <2 • Ekstrarenal bulgular PSAGN: Biyopsi ENDİKASYONLARI !!!!!!! Erken dönem • Hipertansiyon >2 hf • Böbrek fonk. boz. >2 hf • Normal kompleman • Streptokok Ab olmaması • RPGN • Nefrotik send • Ekstrarenal bulgular İyileşme dönemi • Böbrek fonk. boz. >4 hf • Hipokomplementemi >12 hf • Proteinüri >6 ay • Mikroskobik hematüri >18 ay PSAGN: Tedavi • Destek tedavi – HT, ödem, böbrek yetmezliği – Diyaliz gerekebilir • Antibiyotik – Nefritojenik suşu eradike etmek için • İmmünsüp tedavi – RPGN var ise steroid ve diğer immünsüp düşünülebilir. – Ancak randomize kontrollü bir çalışmada plasebodan farklı bulunmamış PSAGN: Prognoz • Genellikle iyi – HT ve proteinüri %3-5 civarında • Gelişmemiş ülkelerde – Başlangıçta %30 diyaliz ihtiyacı – Bunların ancak 1/3’ü tam düzeliyor • Yıllık izlem – Kan basıncı, proteinüri, renal fonk IgA NEFRİTİ (IgAN) • Mezangial alanda baskın olarak IgA depolandığı glomerülopati • Primer IgAN (Berger Hastalığı) • Sekonder IgAN (ENNN SIKKKK) – Henoch Schonlein purpura (ENNN SIK) – Dermatitis herpetiformis – İnflamatuar barsak hastalıkları – Spondiloartropatiler – Celiac hastalığı – Kronik kc hastalıkları IgAN: Epidemiyoloji Tüm yaş gruplarında görülür Tüm biyopsilerin %30-40’ı – Çocukluk yaş grubunda daha iyi huylu – Erişkinlerde 10 yılda %25-30, 20 yılda %40 SDBH IgAN: Klinik RPGN (<%5) Nefrotik sendrom (%7) Mukozal enf eşlik eden makroskobik hematüri (%10-15) Asemp mikroskobik hematüri ± hafif proteinüri (%70-80) IgAN: Tedavi • Hafif proteinüri – RAAS blokajı • Persistan proteinüri – Kortikosteroidler • RPGN – IV pulse metil prednizolon – IV siklofosfamid – Azathioprine • Yeni tedaviler Tonsillektomi, Probiyotikler
Membranoprolif GN (MPGN)/ C3 glomerülopati • Patolojik tanı • MPGN(IM) – Glomerülde lobülasyonda belirginleşme – GBM kalınlaşması ve çift kontur görünümü (tramvay yolu) !!!!!!!💢 • Klasik sınıflama (IF, EM) – Tip 1: Subendotelyal, mezangial IC – Tip 2: GBM C3 (DDD) – Tip 3: Subendotelyal ve subepitelyal IC C3 glomerülopati • Alternatif kompleman yolağının anormal kontrolü • Patoloji – Glomerüllerde sadece veya dominant olarak C3 birikmesi (en az 2 kademe daha yüksek) – Klasik yolak komponentleri (C1q, C4d vs) olmayacak !! • Etiyoloji: – Kompleman pro kodlayan genlerde mut – Kompleman pro karşı antikor oluşumu C3 glomerülopati – Mikroskobik hematüri, proteinüri, hipertansiyon – Nefrotik sendrom – Akut nefritik sendrom – Genelde ağır ve ilerleyici seyreder • Laboratuvar – C3, C4, CH50 – C3NeF, Anti-CFH – Kompleman gen mut • Tedavi – Hafif proteinüri: ACEI – İlerleyici böb yet: Kortikosteroid, siklofosfamid – C3 akt: Eculizumab – Antikorlar: Plazmaferez, rituximab FSGS(IM) Nefrotik sendrom (%20): SDNS Non-nefrotik proteinüri İdiopatik FSGS (Renal transplant sonrası rekürens yüksek) Genetik FSGS: >50 mutasyon %60 ✓WT1 ✓NPHS1 ✓NPHS2 Daha hızlı SDBH’na gidiş TEKRARLAMAZZZZZ KRESENT GN İmmün kompleks: ❑SLE ❑IgAN ❑PEGN ✓ANA, anti-dsDNA ✓C3, C4, ASO Pösi-immün: ❑MPA ❑GPA ❑EGPA ✓pANCA, cANCA GBM’da lineer antikor: ❑Anti-GBM nefriti ❑ Goodpasture ✓Anti-GBM antikorları Tedavi Yaklaşımı (Hemolitik üremik sendrom) Diyare (+) HÜS: Destek tedavi Atipik HÜS: Anti C5a tedavi (eculizumab) Plazmaferez • Spesifik glomerüler hastalıklar (IgAN, MPGN, MLH, FSGS) – Kendineözgütedavialgoritmalarıvar • Enfeksiyon ilişkili GN (PSAGN) – Çoğunlukla immünsüp tdv gerekmez – Hızlı ilerleyen GN ise immünsup verilebilir • Tbc, HBV, HCV, HIV ilişkili nefropatiler – Spesifik anti-infektif tedaviler • Genetik nefropatiler – CoQ10 biyosentez yolağındaki genetik boz bağlı SRNS (COQ2, COX6, ADCK4, PDSS2): CoQ10 • Antiproteinürik tedavi (RAAS blokajı) – Diyabetik nefropati – Başka tdv dirençli kronik glomerüler hast • Hipertansif proteinürik hastalar: İlk seçenek (kontraindike değil ise) • Hipertansif olmayan proteinürik hastalıklar: – Başlangıçta – İmmünsüp dirençli persistan proteinüride İntravasküler volüm Sodyum geri emiliminin artması: Düşük FENa Hipotans, taşikardi, hemokons, prerenal azotemi var Az dolum • Tek başına diüretik: • Renal hipoperf• Akut böb hasarı•Albumin ile birlikte diüretik Çok dolum • Tek başına diüretik verilebilir • Albumin: Volüm yüklenmesi Hast akt monitorizasyonu • İdrar analizi – Aktif sediment: Tdv gerektirir – İzole mikroskobik hematüri: Hast yatışsa da uzun süre devam edebilir • Böbrek bx – Skar: İmmünsüp faydasız • SLE: Anti-dsDNA antikorları, C3, C4, ESH • Wegener, mikroskobik polianjiitis: Anti-PR3, anti-MPO • Membranöz nefropati: Anti-PLA2R • IgAN: Anti-hipogalaktozile IgA1
236
İNGUİNAL KANAL (oblik yapıda, karın içi ve kasların arasında seyreden kanal) kızlarda inguinal bölgede cilt altına uzanır erkeklerde skrotuma AYAKTA DURAN BİR KİŞİ* !!!!!!!!!! • Ön duvar: M. Obliqus Externus kasının Aponörozu • Arka duvar: Fasia Transversalis • Üst duvar: Transversalis Abdominis kası ile M. Obliqus İnternus kasının aponörozlarının birleşimi (Tendon Conjuan- Falx inguinalis) • Alt duvar: İnguinal ligament !!!! (Poupart ligamanı) inguinal kanaldan erkekte testisin ekleri geçer (testiküler arter ve ven, ductus deferens a ve veni, kramaster kası, arter ve veni, ilioinguinal sinir kızlarda da overin asıcı ligamenti geçer ++++ PERİTON YAPRAĞI DA VARDIR BÜTÜN BUNLARA EK OLARAK, PATOLOJİLERİ DE VAR giriş batına, çıkış kas fasyalarının üzerine açılır erkeklerde skrotuma, kızlarda inguinal böl doğru devam eder parietal peritonun kanalın içine doğru devam etmesi proc vaginalis açık ise patent proc vaginalis girşimlerde her zaman laparoskopiyle bu bölgeye bakılır İNDİREKT İNGUİNAL HERNİ ÇOK SIK Median, medial ve lateral umblikal ligamentler Urakus=Median umb lig (mesane ve göbek bağı arasında bağlantı, açıksa göbekten idrar gelir veya kist olur) Umblikal arterler=Medial umb lig olup dönüşür Epigastrik arter ve ven=Lateral umb lig Hesselbach üçgeni (Med ve Lat umb lig arası) inferioru=femoral bölge İnternal inguinal ring yoluyla Direkt herni alt duvar kaynaklı indirekt inguinal herni: inguinal kanal boyunca olur, gözle görülebilir şiştiği için !!
SPERMATİK KORD YAPILARI Testiküler arter (aort), Kremasterik arter (inf epig arter) Deferensiyel arter (inf vezikal arter) 2- Venler -Panpiniform pleksus Testiküler ven (sağ da VCİ solda renal ven), Kremasterik ven (inferior epigastrik ven-eksternal iliak ven) Deferensiyel ven (vezikal ven-internal iliak ven) 3-Sinirler -Genitofemoral sinirin genital dalı (kremasterik kası inerve eder) -ilioinguinal sinir -sempatik sinirler (testiküler pleksus) 4- Lenfatikler 5-Vas deferens İnguinal kanaldan ilioinguinal sinir, erkekte spermatik kord ve yapıları, kızlarda round ligament (lig. Teres uteri) geçer. !! İNDİREKT İNGUİNAL HERNİ çocuklarda EN SIKKK GELİŞEN, şişlik tablosuyla gelir PROSESSUS VAGİNALİS Fetal hayatın ilk kez 12. hf görülür ve parietal peritonun inguinal kanal yoluyla invagine olması. Embriyolojide suçlananlar: - Karın içi basınç artışı - İntraabd testisin 7-9. aylar arası inguinal kanal boyunca inişi %80-100 açık patent PV ile doğum, yaşamın ilk 6 ayında (%20 hayat boyu asemp açık) Patent PV inmemiş testiste sık** !! testisin skrotuma inişi PV kapanması için bir gereklilik olabilir. periton yaprağı herkesde kapanmalıdır herkesde kalıntı şeklinde görülür ilk 1 yılda bakılırsa açık bulunabilir ama ameliyat etme kriter semp vermesiiiii inguinal kanala kadar açık geliyor bağırsak geçemezse sıvı vardır (hidrosel) periton mez hüc oluşur, bunlar sıvı salgılayabilir, kapalı kalırsa büyüyebilirler kızlardaki hidrosel NUCK KANAL KİSTİİİ !!! HERNİYE KATKI SAĞLAYANLAR: !!!!!!!!! Tek taraflıdan çok BİLATERAL 1. Ürogenital: İnmemiş testis, mesane ekstrofisi 2. Periton sıvısının artması: Asit, ventriküloperitoneal şant, periton diyalizi 3. İntraabd basınç artışı: Omfalosel-gastroşizis onarımı, mekonyum peritoniti 4. Kronik sol sis hastalıkları: Kistik fibröz (öksürük, katatonik bir durum, zayıf olursa KİB artışı) 5. Bağ doku hastalıkları: Ehler-Danlos send, Hunter-Hurler send, Marfan send 6. Konj kalça çıkığı **Postop nüks yüksek PROSESSUS VAGİNALİS ARTIKLARI Kasıkta ve/veya skrotumda şişlik Öykü FM **(Skrotumda testislerin palpasyonu MUTLAKAAAAA !!!!!!) morluk varsa strangüle olmuştur Şişlik var: Şişliğin kasık kanalı ve pubik tüberkül ile ilişkisi, Şişliğin testis ile ilişkisi Şişlik yok: İnguinal kanal değ İpek belirtisi, plastik torba belirtisi aile var diyorsa fotosunu çekip atsın Radyolojinin genelde YERİ YOK İnguinal Herni % 0,8-4,4 sıklıkta Erkek/Kız 6:1 Prematüre (en sık %30) ve 0-1 yaş ↑ Erkek ve kız çocuklarda %60 sağ, %30 sol, %10 bilat. Kordon kisti (KIZLARDA NUCK KİSTİ) !!!!!!!!!!!!!!!!!!!! SORU Testisten ayrı kistik kitle Yavaş yavaş şişip dolması Testis kistik kitlenin içinde Komünikeveyanonkomünike Hidrosel (2y kadar kendi kendine kapanabilir) IŞIK TUT, SIVI PALPE ET 2 yaşından sonra ameliyat İnguinal herni gelişme riski Testis gelişimini etkiler ***inguinal herni tanısı FM’dir özellikle indirektler radyoloji YOKKKKK tespit edilen şey ameliyat edilir ama kanıt yoksa veya tespit edilmediyse tespit edilince gelinmesini söylüyoruz
237
Richter hernisi: Bağ sadece bir duvarı proc vaginalis içerisinde sıkışmıştır (GEÇ FARKEDİLME). Maydl hernisi: Bağ kese içerisine W şeklinde girer ve orta kısmı nekroze. Littre hernisi: Meckel divertikülünün bulunması Amyand herni: Apendiksin bulunması Sliding herni: Kız çocuklarda over dokusunun herni kesesi içerisinde olması (torsiyona dikkat et, İÇİNDE ORGAN VAR) TEDAVİ İnkarserasyon riski vardır Kanlanma bozulması İnguinal herni spn olarak düzelmez !!!! Hidrosel de sp? gerileyebilir !!! En uygun zamanda ameliyat ! “High Ligation”-yüksek bağlama, Günü birlik cerrahi +laparoskopik kontrol açık ameliyatta proc vaginalis dediğimiz periton yaprağı, kasıktan çıkartıyoruz, iki ucunu ayırıyoruz ve karın zarının hemen üzerinden bağlıyoruz Premat dikkat edilmesi gereken durumlar: • Premat bebeklerde inguinal herni olasılığı (2000 gr altında %13 ve bunların %44’ü bilat) • Postkonsepsiyonel 60 hf (düzeltilmiş yaş) kadar olan bebeklerde; Postop anesteziye bağlı sol merkezinin baskılanması  periferik res hipoksiye olan yanıtın azlığı ve diyafram/interkostal kasların immatüritesi nedeniyle apne (%39) riski yüksektir. Ameliyat sonrası 12-24 saat izlem • Dev hernisi olan premat bebeklerde barsakların iki taraflı redüksiyonunu takiben mekanik vent ihtiyacı olabilir (%34). Bu durumda aşamalı tedavi HIGH LIGATION KOMP: 1. Skrotal şişlik 2.İyatrojenik inmemiş testis 3.Tekrarlama 4.Vas deferensin yaralanması 5.Testikular atrofi 6.Bağ yaralanması 7.Kronik ağrı
İnmemiş Testis • Öncül gonad (T10) ⇒ testis (6.-7. hf) (Y kromozomu kısa kolunda SRY geni) • Wolf kanalı ⇒ Spermatik kord • Medüller kordonlardan gelişen sertoli hüc FSH etkisi ile müllerian inhibiting substance (MIS) salgılar, gubernakulum büyür, Müllerian yapılar invol uğrar ve leyding hücre memb androjen res artar. • 60. günde mezenşimden leyding hüc oluşur. Leyding hüc önce hCG, sonra fetal hipofiz etkisiyle testesteron ve INSL-3 salgılar. non palpabl testis ya abdomende ya da atrofiye gider testisler inguinal kanaldan skrotuma girer Transabdominal faz (8-15. hf): Post abd duvardan internal inguinal ring düzeyine iniş. Androjenler kranial asıcı ligamanın regresyonunu sağlarken, INSL3 ise gubernakulumun kalınlaşarak inguinal bölgeye bağlanmayı sağlar. MIS bu aşamada etkili diğer bir faktördür. !! bu fazda kesintiye uğrayan testis ne kasıkta ne torbada ele gelmez (NON PALPABL) Inguinoskrotal faz (26-40. hf): Androjenlerin kontrolünde. Bu aşamada hipotalomo- hipofizer- gonadal aksın normal olması gerekmektedir. Testesteronun etkisi ile genitofemoral sinirden salgılanan CGRP gubernakulumun skrotuma doğru uzamasında etki gösterir. !! bu fazda ise PALPABL AMA SKROTUMA İNMEZ HER İKİ FAZDA DA HİÇBİR MANİPÜLASYON İNDİRMEZ BUNLAR SORUUUU !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! İnmemiş testis: İntrauterin dönemde karın içerisinde yeralan testisin, normal (inguinoskrotal inişini tamamlayamaması ve bu nedenle skrotum içerisine yerleşememiş olmasıdır. (transabd faz sorunun non palpabl %20) Vanishing testis (testiküler regres send): Agenezi veya intrauterin vaskuler sorunlara bağlı testisin tamamen kaybolmasıdır. Ektopik testis: Dış inguinal halkayı geçen testisin skrotum dışı bir lokalizasyona yerleşmesidir. Retraktil testis (utangaç testis): Normal olarak skrotuma inmiş olan testisin hiperaktif kremaster refleksi ile supraskrotal poz geri çekilmesi. (skrotumda ama muayenede bir yukarı bir aşağı hareket eder) Asendan testis: Önceden skrotuma indiği görülen testisin kalıcı olarak kraniyale yerleşmesidir. İatrojenik inmemiş testis: Daha önce indiği görülen bir testisin hidrosel veya inguinal herni cerrahisi sonunda insizyon böl yapışmasından dolayı kraniyale yer değiştirmesi İnmemiş testis Sağ %50 Sol %25 Bilat % 25 Prematürelerde sık (x8) MALİGNİTE İHTİMALİ ARTMIŞŞŞŞ ektopik testis: testisin sünnet derisinin içinde olması asendan testis: doğduğunda testisler torbada ama boy uzamasıyla damarlar ve duktus deferens çocuğun boy uzamasının altında kalır, yukarıya doğru çıkmış testis !!!!!!! SINAVV İnmemiş Testis Komp: Spermatogenezde azalma, infertilite Testiküler malignensi (x40) Germ hüc tm sıklığı 5-10 kat artış Testiküler atrofi Torsiyon, travma İnguinal herni Psikolojik sorunlar En uygun zaman 6 ay ve sonrası Orşiopeksi, Laparoskopi (orşiopeksi, Fowler-Stefens) testesteron, HCG, LHRH, GnRH (testiste apoptoza neden olabilir) Cerrahi tdv sonrası ebeveynlerin infertilite ve malignite açısından bilgilendirilmesi**
238
AKUT SKROTUM (kızarıklık, ısı artışı OLMASA BİLE ani başlayan skrotal ağrı da AKUT SKROTUMDUR) Testis torsiyonu İnkarsere herni Apendiks testis torsiyonu Epididimo-orşit Akut skrotal ödem Akut hematosel* Travma* Henoch-Schölein vaskuliti TESTİS TORSİYONU (testisin kendi damarları etrafında dönmesi, EN ÇOK KORKTUĞUMUZ) • 14-16y pik (yd-erişkin) Z • Sol>sağ •Sıklığı 1/4000, yaklaşık %42si orşiektomi ile sonlanmaktadır. •Predisp fak;soğuk hava (kremaster kasında artmış akt bağlı), testis travması • İnmemiş testis intorsiyonu %2-5. • Neonatal (İntrauterin dahil) EKSTRAvajinal (kılıfla beraber dönmüş) !!!!! • Diğer tüm çağlarda İntravajinal ** (kılıf normal, içinde dönmüş, anatomik sorun kaynaklı, bilat olma ihtimali yüksekkkk) **(BELL CLAPPER DEFORMİTESİ-UZUN MEZORŞİUM) TESTİS TORSİYONU • Tek taraflı skrotal şişlik, ödem • Kasık ya da karın ağrısı • Skrotumda ısı artışı • Kusma (%40) • Kremaster refleksinin yokluğu • Ger işareti: Skrotum tabanında tors bağlı geri çekilme olması • Prehn belirtisi: Elevasyon ile ağrının tors değişmemesi, epididimitte ise azalması !!!!!!!!!!! • ADBG, Radyonuklid sintigrafi, Doppler (testis kanlanması azalmış veya YOK) HIZLI TANI VE TDV GEREKİRRR Başlangıç semp itibaren; • 6 saat altında yapılan eksplorasyonda testiküler kanlanma normalize olmaktadır • 6-12 s atrofi görülme sıklığı artar (catch-up growth) (%55-85) • 12-24 s arası sürede iskemik nekroz gelişik ve atrofi kaçınılmazdır. Takip önemli (%20-80). • 24 saat üzerinde <%10. • İnguinal eksplorasyon-testikuler fiksasyon • Karşı testisin fiksasyonu • Fertilite:::::: sperm kalitesinde bozulma Anti-sperm antikorlar (karşı testis), Toksik radikallerin etkisi Normal endokrin fonk (testesteron) • Kozmetik sorunlar: Protez
İNKARSERE İNGUİNAL HERNİİİİİİİİİ İnguinal hernide inkarserasyon riski %3-16 arasında değişir. Premat artmış risk (göreceli olarak dar internal inguinal ring) Akut skrotum tablosuna ek inguinal bölgeye uzanan şişlik !!!!!!!!! Boğulma ve strangulasyon!! (2/3’ü 1 yaş altı) (%90-95 başarılı redüksiyon-24/48 saat izlem) AMELİYAT ENDİKASYONLARI: !! Kasıkta ağrılı kitle (akut batın bulguları) Şok, pertonit, kanlı gaita ADBG (hava-sıvı seviyeleri, pnömoperitonyum) Testis ve overde dolaşım boz Testiste ATROFİ ( %10) Bağ nekrozu (%2) *****hst unstabil ve perforeyse REDÜKTE EDİLMEZZZZZ APENDİKS TESTİS VE APENDİKS EPİDİDİM TORS • 4 adet apendiks vardır bunlar: Apendiks testis (müllerian kanal artığı), Epididimal apendiks (wolf kanal artığı), apendiks paradidimis ve apendiks vas aberansdır. • Etyolojisi tam bilinmiyor • Kliniği testis torsiyonunu andırır • Başvuru zamanı daha geçtir !! • Blue dot sign (Mavi nokta belirtisi) • Sıklıkla Doppler’de epididimde ARTMIŞ kan akımı • Tdv: yatak istirahati, lokal soğuk uyg, antienflamatuar ilaçlar yeterlidir CERRAHİNİN YERİ YOKKKKKK!!!!!!!! • Fiziksel akt semp alevlendirebilir • Nadiren şiddetli semp ve ayırıcı tanı zorluğu nedeniyle cerrahi gerekir. EPİDİDİMİT/ORŞİT (birlikte veya ağrı, ikisi aynı klinik) •Tanısı güç •Retrograd bakt kolonizasyon, Enfekte idrarın vasal reflüsü, anatomik sorunlar (nöropatik mesane, persistan müllerian artıklar- prostatik utrikul, ektopik üreter • Çocuklarda akut skrotumun 1.sıradaki nedenidir(%37-65). !!!!!!!! • Viral veya bakt olabilir. • Çocuklarda viral enf (Kabakulak orşiti) • Son yıllarda Brusella orşiti ilave olmuştur. • Semp genellikle yavaş gelişir • Bulantı kusma nadirdir • İşeme semptomları bulunabilir. • Skrotal kızarıklık, ağrı, dizüri, ateş (FM mutlaka eksternal üretral meatus kontrol edilmeli) • Kremasterik refleks korunmuştur. • Tanıda: İdrar mikroskobisinde piyüri, bakteriüri, idrar kültüründe üreme Doppler US: ARTMIŞ vaskularite - (torsit şüphesi varsa bile hemen cerrahi yapılır) Tedavi: Antibiyo, NSAİD, izlem CERRAHİ 1-Testis torsiyonu dışlanamıyorsa 2-Testiküler ya da skrotal abseyi boşaltma amacıyla **Tkr olgularda anatomik sorunlar AKUT SKROTAL ÖDEM (alerjik olabilir, böcek ısırığına bakkk) • Prepub yaş grubunda sık (pik 5-6 yaş) • İdiyopatik • Klinik: Skrotal hiperemi, ödem, inguinal bölgeye de yayılabilir. Ağrı çok azdır ya da yoktur. • Tdv: Çoğunlukla 24-48 s kendiliğinden gerileme Henoch-Schölein vaskuliti • Klinik: skrotal kızarıklık, hassasiyet, renk değişikliği • Purpurik rash görülmesi!!! AYIRICI TANI İÇİN DOPPLER YAPPPP TRAVM ve HEMATOSEL - - > • Skrotal travma olgularında testis parankimi ve kanlanması mutlaka değerlendirilmeli. • Hematosel durumunda boşaltım (bir boşlukta kanama oluyorsa ciddi enf yol açabilir, cerrahi boşaltım yapılmalıdır, KÜÇÜKSE TAKİP YETERLİ)
239
ENFEKTİF ENDOKARDİT en sık nativ (el değmemiş) ve prostetik kapakları tutar EN SIK mitral kapak (%28-41) * Septal defekt, mural endokardium, intravaskuler yabancı cis, intrakardiak patchler, cerrahi oluşturulan şantlar, iv kateterlerde de oluşabilir * Eskiden subakut ve akut olarak şimdi etyolojik ajana göre SUBAKUTLAR: α hemolitik streptokok (viridans) (ağızda) Enterokok (E.fekalis) (barsakta) veya koagülaz negatif stafilokok (s.epidermitis) (Deride) AKUT (YÜKSEK VİRULANS) Stafilokokus aureus, streptokokkus pnömonie, β hemolitik streptokok son 2 dekatta (20 yıl) doğumsal kalp hast VSD, PDA, aort kapak anomalileri, Fallot Tetrolojisi !!!!!!!!!! Düzeltici ve palyatif kalp cerrahisindeki ilerlemeler, vaskuler greftlerin ve yabancı mat kullanılmasındaki artışlar bu değişiklikten sorumludur Gelişmekte olan ülkelerde RKH (romatizmal kalp hst) ları halen ön plandadır Yd santral venöz kateterlerin daha çok kullanılması, altta bir kalp hastalığı olmasa da riski arttırıyor PATOGENEZ 1. KONAK FAKTÖRÜ: Patojen mo bir çekirdek oluşturması için hasarlanmış ya da erozyona uğramış bir endotel gereklidir 2. BAKTERİ FAKTÖRÜ: Hem native hem de prostatik kapaklarda baskın organizma olan stafilokoklar, inf başlaması ve ilerlemesi için !!!! ADHESİN denen substratlar oluşturur Hasarlı endotel için konağın ilk cvp, bu bölgede trombosit ve fibrin depolanmasını yaratmaktır. Oluşan bu yapıya nonbakt trombotik endokardit(NBTE) denir NBTE bakteriyemi, fungemi olması durumunda mooturması için bir nidus oluşturur, nidusa oturunca enfekte bir nidus ortaya çıkar ki ''vejetasyon'' denir (EKO'da sallanan kitle) VSD'de jet akım sağdan sola, vej sağda çıkar PS'de pul arter içinde vej AS'de sol ventrikülde Vejetasyon sıklıkla basınç farkının distalinde ort çıkar Tek istisnası aort stenozunda (aort darlığı) ventriküler tarafta (proksimal) meydana gelir (AY (aort yetmezliği) eşlik ettiği düşünülmektedir) !!
erozyon bir kateterin travmasına bağlı olabileceği gibi, intrakard defektlerin, kapak kaçakları ya da stenozlarının yarattığı kan türbülansı ile de ort çıkabilir mo, durağan bölgelere oturur Adhezinler: Bakt yapışmasını sağlayan virülans faktörleridir Özellikle gram pozitif kokların birden fazla adhezini vardır Adhezinler yapışma dışında, bakt endotel hüc, trombosit tarafından yutulmasını sağlar ve kalıcılığı arttırır PROSTATİK MATERYALDE PATOGENEZ Dikiş halkaları enf odağı oluşturur. Enfekte mo prostatik materyal üzerinde küme oluşturular ve biyofilm !! meydana getirirler. Kendileri tarafından üretilen polimerik bir madde içine gömülürler Ağız içi florası: Sağlıklı çocukta ağız florasında α hemolitik streptokok, neiserria, stafilokok, hemofilus türleri vardır * Diş plakları odak haline gelir. Konağın cevabı diş eti çatlakları oluşumudur. Bu çatlaklar diş tdv sırasında ister rutin diş temizliği sırasında olsun infektif endokardit için risk teşkil ederler Dental girişimler özellikle α hemolitik streptokok için sık görülen bir bakteriyemi kaynağıdır. Diş çekimi, diş enjeksiyonu gibi bir çok işlemden sonra kan kültüründe yüzlerce bakterinin ürer Bakteriyeminin büyüklüğü ve süresi diş fırçalamada daha az bulunmuştur amoksisilin Ağız hijyeni yoğun antibiyotik profilaksisinden daha önemlidir!! ROMATOİD FAKTÖR: İE ekstrakardiak başka mekanizmalarla ilişkisi olduğunu gösteren önemli bir immünolojik belirteçtir Konakta hiperimmunizasyon olduğunu gösterir ve endokarditli olguların yarısında 6 haftadan fazla serumda kalır. Özellikle α hemolitik streptokok, koagülaz negatif stafilokok, s.aureus endokarditlerinde artar Tedaviyle azalır !! (tdv açısından yol gösterici) Teşhis Klinik başlangıç genellikle sessizdir, uzun süreli düşük der ateş ve yorgunluk, halsizlik, artralji, miyalji, kilo kaybı, terleme gibi nonspe şikayetler ort çıkar Özellikle s.pnömoni ve s.aureus endokarditlerinde ani yükselen ateş ve hızlı değ semp acil müdahale gerektirecek kötüleşme ort çıkabilir
240
Çocuklarda klinik bulgular altta yatan 4 nedenle oluşur: !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! -Bakteriyemi (fungemi) -Valvulit (mitral veya aort iltihabı) -İmmunolojik yanıtlar -Emboli !!! Bakteriyemi: Genel semp, ateş* Valvulit kardiyak oskultasyon bulgularının gelişmesine ve KKY bulgularının oluşmasına neden olur (ör: mitral yetmezlikte pansistolik, aort yetmezliğinde diastolik üfürüm)* !!!!!! İmmunolojik yanıt: İmm kompleks ilişkili GN, Roth’s lekeleri, Osler nodulleri * !!!!! Emboli: Peteşi, hemoraji, Splinter hemoraji, Janeway lezyonları, !!!! splenomegali SPLİNTER HEMORAJİ Tırnak yatağında vertikal, küçük emboliler sonucu oluşan kanamalardır. Spesifik değildir. Skleroderma, SLE, hematolojik malignitelerde, İE JANEWAY LEZYONLARI Avuç içi veya ayak tabanlarında, milimetrik, hassas olmayan, küçük eritemli veya hemorajik maküler, papüler lezyonlardır konjuktival kanama, kranyal kanama, mukozalarda peteşiler OSLER NODÜLÜ İmmun kompleks depolanmasına bağlı eller ve ayaklarda AĞRILIII,kırmızı şişlikler ROTH'S LEKELERİ Retinada fundoskopi ile görülen kırmızı, beyaz ve soluk merkezleri olan lekelerdir. İmmun kompleks depolanması ile oluşur Mikotik anevrizmalar (enfektif anevrizmalar): MANTAR DEĞİLLLLLLL !!!! Damar duvarındaki enf nedeniyle bir arterin genişlemesi Profilaksi ne zaman yapılabilir * Prostatik kapak * Önceden İE geçirmiş * Düzeltilmemiş siyanotik kalp hast (VSD'de 90 cmhg basınç farkı endotel hasarı yaparken ASD'de 2 mmhg basınç farkı var bu yüzden ASD'de proflaksi yok) * Prostatik materyalle düzeltilmiş kalp defekti olanlar cerrahiden sonra 6 ay süresince * Prostatik materyalle düzeltilmiş kalp defekti olanlarda rezidüel defekt olanlar * Kardiyak transplant hastaları dışındaki hastalarda profilaksi önerilmiyor Oral girişimlerde amoksisilin (PO) 1 s önce 50 mg/kg max 2 gr olacak şekilde TEK DOZ * Penisilin allerjisinde klindamisin * Genitoüriner girişimlerde (örneğin sünnet) ampisilin ve gentamisin !!!!!! (diyafram altı) 50 mg/kg max 2 gr, ilk dozun yarısını ver 6 saat sonra 1.5 mg/kg max 200 gr ver
FM Lifletlerin hasarlanmasına bağlı regürjitan üfürümler duyulur Sağ taraf endokarditlerinde semp olmayabilir. Kateterden pul embolilere bağlı astım benzeri semp ortaya çıkabilir Çocuklarda modifiye edilmiş Duke kriterleri, enfektif endokardit teşhisinde yararlıdır ama özgüllük sorunu Majör kriterler 1. Enfektif endokardit için pozitif kan kültürü ≥2 kan kültüründen enfektif endokardit ile uyumlu tipik moüremesi -S.viridans, s.bovis, HACEK grubuveya -Birincil odak olmadan toplumdan edinilmiş s.aureus veya enterokok B. Kan kültüründe sürekli Enfektif endokardit ile uyumlu mo üremesi -En az 12 saat arayla alınan ≥2 kan kültüründe Enfektif endokardit ile uyumlu mo üremesi -Zamanlamadan bağımsız olarak 3 kan kültürünün tamamında veya ≥4 kan kültürünün çoğunluğunda Enfektif endokardit ile uyumlu mo üremesi Coxiella burnetti için tek kültürde pozitiflik veya IgG antikor titresi >1:800 tanı için yeterlidir 2. Endokardial tut bulguları (EKO ya BT ile gösterilir) A. Enfektif endokardit için pozitif EKO (Prostetik kapaklar için, klinik olarak olası İE veya komplike İE düşünülen hastalarda TÖE,diğer hastalarda TTE yapılması önerilmektedir) bulguları şu şekilde tanımlanmıştır: -Kapakta veya destekleyici yapılar üzerinde, yetersizlik jeti yolunda veya implante materyal üzerinde alternatif anatomik açıklaması olmayan, sallanan intrakardiyak kitle veya Abse veya Prostetik kapağın yeni parsiyel açılımı veya B. Yeni ortaya çıkmış valvuler yetersizlik (önceden var olan üfürümün şiddetlenmesi veya değişmesi yeterli değildir) Minör kriterler 1.Yatkınlık yaratan kalp hst olması veya IV ilaç kullanımının olması 2.≥38 °C ateş 3.Vasküler belirtiler: Majör arterial emboli, septik pul infarktüs, mikotik anevrizma, intrakranial kanama, konjoktival kanama, janeway lezyonları 4.İmmünolojik bulgular: GN (pyüri), Roth’s lekeleri, osler nodülleri, romatoid faktör pozitifliği 5.Mikrobiyolojik kanıt: Yukardaki majör kriterler içinde belirtilen kriterleri karşılamayan kan kültürü üremeleri veya İE ile uyumlu mo aktif enf ait serolojik kanıtlar
241
Glomerülonefrit: Dolaşımdaki imm komplekslerin artış göstermesi Böb bu imm komplekslerin depolanması fokal ve diffüz GN oluşumuna yol açar İmmunflorasan çalışmalar glomerül bazal membranında, mezengiumda immun globülin G ve kompleman birikimlerini göstermektedir İdrar analizi normal olabilir. Hematüri, silindirüri,piyüri görülebilir Erişkinde *Prostetik kapak çevresinde FDG-PET/BT veya lökosit işaretli SPECT/BT anormal akt tut. *Kardiyak BT ile paravalvüler lezyon varlığı bunlar erişkinde duke kriterlerine girmiş major olarak. İE teşhisinde klinik Duke kriterleri: Kesin enfektif endokardit: Patolojik kriter -Vejetasyonda, embolize bir vejetasyonda veya intrakardiak absede mo kültür veya histoloji ile gösterilmesi veya Aktif endokardit histoloji ile doğrulanmış vejetasyon veya intrakardiyak absenin varlığı * Klinik kriterler ile kesin tanı (kültürde üreme+EKO'da vejetasyon) 2 majör kriter 1 majör kriter ve 3 minör kriter 5 minör kriter * Enfektif endokardit tanısının ekarte edilmesi::::::::::::::: Endokardit belirtilerini tanımlayan kesin alternatif tanı varlığı Veya Endokardit belirtilerinin ab tdvi ile ≤4 gün çözülmesi Veya 4 gün ab tedavisinden sonra ameliyat veya otopside enfektif endokardite dair patolojik kanıt olmayışı
Lab testleri: Kan kültürü *Nedeni açıklanamayan ateşi ve patolojik kalp üfürümü, kalp hast öyküsü veya önceden endokarditi olan hast kan kültürleri alınmalıdır. *Enfektif endokardit hastalarında bakteriyemi genellikle sürekli ve düşük der olduğundan, kültürlerin ateş döngüsünün herhangi bir aşamasında alınıp alınmadığı önemli DEĞİLLLL *Çocuklarda erişkinlerdeki gibi yüksek volümlü kan alınamaz (infantlarda 1-3 ml, daha büyük çocuklarda 5-7 ml) KAN KÜLTÜRÜ !!!!!! SINAV !!!!!! * İE nadiren anaerobik bakt neden olduğu için, genellikle aerobik inkübasyon yapmak gerekir *İlk gün venden 3 kan kültürü elde etmek ve inkübasyonun ikinci gününde üreme yoksa 2 veya 3’den fazla kan kültürü almak mantıklıdır. *Hst son 2 hf içinde ab tedavisi görmedikçe, 2 gün içinde 5’den fazla kan kültürü elde etmenin genellikle bir değeri yoktur. *Akut hast olmayan ve kan kültürleri negatif kalan hastalarda, İE nedenini belirlemek için ab 48 saat veya daha uzun süre kesilip ek kan kültürü alınması düşünülebilir *Ağır hasta ve stabil olmayan akut İE hastalarda, 1 ila 2 saat gibi kısa bir süre içinde 3 ayrı ven ponksiyonuile kan kültürü alınmalıdır ve ampirik ab başlanmalıdır *Arteriyel kan kültürü verimi artırmadığı için yararlı değildir (venden alınması yeterli) *BACTEC (Becton, Dickinson ve Co, Franklin Lakes, NJ) gibi kan kültürü sistemleri ve daha yeni mol tanımlama yöntemleri geleneksel yöntemlere göre daha hızlı ve daha hassastır. !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! sınavvvvv *Çocuklarda İE neden olan organizmaların çok büyük çoğunluğu Gram pozitif koklardır -Grup viridans streptokok (α hemolitik streptokok) Streptokokkus mitis sanguis mutans Stafilokok Stafilokokkus aureus Koagulaz negatif stafilokok -β hemolitik streptokok -Enterokok Daha az sıklıkla HACEK grubu mo etkendir
242
Yaşamın ilk yılından sonra grup viridans streptokoklar (s.viridans) doğumsal kalp hast olan çocuklarda EN SIK izole edilen mikroorganizmadır !!!!!! *S.aureus ikinci sıklıktadır, hızlı ilerleyen endokarditin ise EN SIK sebebidir !!!!! *Kalıcı vasküler kateterler, protez materyali veya prostetik kapaklarla ilişkili enfektif endokardit, sıklıkla S. aureus veya koagülaz negatif stafilokoklardan kaynaklanır* Bu organizmalar genellikle ameliyat sırasında implante edilir ve enf, kalp ameliyatından sonraki 60 gün içinde ortaya çıkar, ancak koagülaz negatif stafilokok enf ameliyattan sonraki 1 yıl gibi geç bir zamanda ort çıkabilir !!!! *Yd bebeklerde S. aureus, koagülaz negatif stafilokoklar ve Candida türleri enfektif endokarditin en yaygın nedenleridir !!!! * Gram neg basillerin neden olduğu kateter ilişkili bakteremiler, YBÜ pediyatrik hastalarda nispeten sık görülmesine rağmen, İE nadiren bu organizmalardan kaynaklanmaktadır. *Bunun nedeni muhtemelen gram-negatif basillerin kalp kapakçıklarına zayıf yapışmasına bağlanabilir. *İntravenöz olarak ilaç kullanan pediyatrik hastalar, özellikle S.aureus'un neden olduğu enfektif endokardit riski altındadır *Mantar endokarditine öncelikle candida (c. Albikans) ve aspergillus yol açar. Çok büyük ve kolay kopabilen vejetasyon yaparlar. Emboli büyük problemdir !!!!! CERRAHİ İSTERRR Kültür neg endokarditler: Klinik ve eko bulgusu olmasına rağmen kan kültüründe üreme olamayan endokarditlerdir 4 gün öncesine kadar ab alınması HACEK grubu gibi güç üreyen mo oluşan endokardit Sağ taraf endokarditleri (akc fagositik sis giren) Mantar endokarditleri Coxiella brunetti Brusella endokarditi Legionella Mikoplazma Klamidya bu grupta olabilir Diğer laboratuvar testleri * Anemi: hemolitik veya kronik hastalık anemisi olabilir * Lökositoz enfektif endokarditin devamlı bir özelliği değildir ancak periferde genç hücreler olabilir. Akut durumda görülmesi muhtemeldir * Trombositopeni özellikle yenidoğan enfektif endokarditlerinde görülür * Hipergamaglobulunemi ve akut faz reaktanları artışı (eritrosit sedimentasyon hızı ve CRP) hastaların büyük kısmında mevcuttur * Hematüri-lökositüri-proteinüri: immunkompleks glomerulonefriti gelişen hastalarda olabilir. Proteinüri ve böbrek yetmezliği gelişebilir * Hipokomplementemi: İmmunkompleks olan hastalarda ortaya çıkabilir * Romatoid faktör: Hastalık süresi 6 haftadan fazla olan çoğu hastada pozitiftir Sol taraf endokarditlerinde periferal emboli, ve buna bağlı iskemi, enfarktüs veya mikotik anevrizma daha sık görülür * Sağ taraf endokarditlerinde oluşan emboliler küçükse akciğerlerde filtre olurlar * Ateş yeni doğanlar dışında çocuklarda endokarditlerde en sık görülen semptomdur. (yenidoğanlarda trombositopeni görülebilirdi) * Ateş yüksekliği etkene bağlıdır örneğin hemolitik streptokoklarla oluşan endokardit düşük iken stafilokok endokarditinin ateşi > 40 C * Hastalık haftalar ve aylar sürerse splenomegali olabilir * Nörolojik tut %20 hastada vardır: abse, infarkt ya da aseptik memenjit ifade eder
Tedavi (genel prensipler) *Ciddi der hast olmayan ve kan kültürleri hala neg olan veya kültürleri sıklıkla kontaminasyon organizmalar için pozitif olan hastalarda, ek kan kültürleri alınmadan önce ab≥48 saat boyunca kesmek mantıklıdır. *Tedavi süresi parenteral olarak genelde 4-8 hf olmalıdır *Bakterisidal ilaçlar seçilmelidir *Bebeklerde ve çocuklarda, hastanın küçük kas kütlesi nedeniyle kas içi ajanlardan ziyade intravenöz ab ilaçlar kullanılmalıdır *Bakteriyemi genellikle uygun tdv başladıktan sonra birkaç gün içinde düzelir. Stafilokokta daha uzun sürer *Katetere bağlı endokarditlerde kateter çıkarılmadan bakteriyemi düzelmeyebilir *Native kapak (prostatik değil) varsa Penisilin G veya Seftriakson başlanmalı Nispeten penisiline dirençli : (MIC 0,12-0,5 mikrogr/ml)mAlternatif vankomisin ve gentamisin (BFT’yi monitörize et) *Prostatik kapak varsa (ampisilin ekle süre 6 hf çıkart) *Penisilin G-Seftriakson veya Ampisilin 6 hf ve 2 hf gentamisin !!!!!!!!!!!!!!!!!!!! Enterokok (prostatik veya native) *Penilin G veya ampisilin *Gentamisin (4-6 hafta) Stafilokok (native veya prostatik) * MSSA * Beta laktamaz resistans penisilin (nafsilin-oksasilin TRDE YOKKK) ve İlk 3-5 gün gentamisin veya 1 kuşak sefalosprin (sefazolin) Metisiline dirençli ise (MRSA) Vankomisin !!!!!! Veya daptomisin Vankomisin rezistans ise Daptomisin !!!!!!!!!! Bütün Stafilokoklar için eğer prostatik kapak varsa + rifampisin !!!!!!!!! Gram negatif (HACEK dahil) * Seftriakson veya diğer 3. kuşak sefalosporinler Veya Ampisilin ve gentamisin Diğer gram negatiflerde (E.Coli, P.Auriginoza, serratia) (nadir) Piperasilin/tazobaktam Nazokomial-vasküler kanül-erken prostatik kapak endokarditi (<1 yıl cerrahi) * Vankomisin ve gentamisin (prostatik kapak varsa + rifampisin) Ampirik tedavi (kültür negatif) SADECE KLİNİĞİ VAR * Ampisilin + gentamisin * Vankomisin + gentamisin + siprofloksasin Prostatik kapak varsa * Vankomisin + gentamisin + sefepim + rifampisin Ampirik tdv dikkat edilecekler (nerde ne düşünülür) * IV ilaç kullanımı-Stafilokoklar * Medikal device yerleştirilenler-Stafilokok * GÜS girişimi-enterokok * Kötü ağız hijyeni- grup viridans streptokok (a hemolitik) * Alkolizm-Bartonella * Yanık hastaları-stafilokok * Diabetli hasta –stafilokok * Erken prostatik kapak (<1 yıl)- KNS * GIS lezyonu-Streptokokus bovis (tus sorusu) (ülseratif kolit, gis tümörü vs) !!!!
243
dirençli mo bağlı ölüm %40 Hücre membranı: Lipopeptidler (Daptomisin) Polimiksinler (Polimiksin B Kolistin) Ribozom: Makrolidler Tetrasiklinler Linkozamidler (klinda) Aminoglikozidler Oksazolidinonlar Rifamisinler Florokinolonlar Streptogramlar Nükleik asit: Metronidazol TMP-SMX β-Laktam antibiyotikler * Penisilinler * Sefalosporinler * Karbasefemler * Karbapenemler * Monobaktamlar en çok kullanılan PENİSİLİNLERRR Doğal penisilinler (+,-,0) * Penisilin G * Penisilin V Benzatin penisilin G Prokain penisilin G Penisilinaz-dirençli ajanlar (trde yok) * Oksasilin * Nafsilin * Metisilin * Flukloksasilin Aminopenisilinler (+,-,0) * Ampisilin * Amoksisilin * Bakampisilin * Geniş spepenisilinler * Karbenisilin * Tikarsilin * Mezlosilin * Piperasilin*** (antipsödomonal, hst enf kullanılır) Doğal Penisilinler * Grup A streptokkal farenjit (HEPSİ DUYARLI, S.PYO, CİDDİ ATEŞ YAPARLAR: tonsillofarenjit, bakteriyemi, pnömoni * Alt solunum yolu enf * Cilt ve yumuşak doku enf * Neonatal grup B streptokok enf * Sifiliz * Meningokok enf * Difteri * Antrax * Aktinomikoz * Romatizmal ateş profilaksisi
Geniş Spe Penisilinler * Pseudomonas aeruginosa* * E coli * Klebsiella * Enterobacter * Serratia * B fragilis * Acinetobacter *En etkili piperasilin * İntraabd enf * Jinekolojik enf * İdrar yolu enf * Sepsis Piperasilin * Pipraks® fl 2 g * 200-300 mg/kg/gün, 4-6 doz, İV, İM β-laktam/ β-laktamaz inh kombinasyonları: * Amoksisilin-klavulanik asit (EN SIKKK)!! * Ampisilin-sulbaktam * Piperasilin-tazobaktam * Sefaperazon-sulbaktam (sefalosporin) influenza A (H3N2) tipiyle birlikte sekonder bakt enf de arttı: otit, sinüzit, pnö Amoksisilin-klavulanik asit * β-laktamaz üreten S aureus * H inf * M catarrhalis * S pnö * N gonorrhoeae * E coli * Proteus * Klebsiella * Bazı anaerobik bakt * Otitis media * Sinüzit ve diğer sol yolu enf * İdrar yolu enfeksiyonu * Cilt-yumuşak doku enfeksiyonları * İnsan-hayvan ısırıkları Amoksisilin-klavulanat ES-600 * Dirençli pnömokoklar (pnömokoklarda yüksek bir penisilin direnci var, bu direnci yüksek doz penisilinle yenebiliriz) * Amoksisilin/klavulanat (14/1 diğerlerinde 7/1 idi, 600 mg amok, 42.9 mg klavul klavulanata bağlı GİS yan etkisi daha az) * Tekrarlayan veya persistan akut otitis media (otitlerin başlıca etkeni pnömokok) Ampisilin-sulbaktam IV PARENTERAL * Preseptal-orbital sellülit * Derin boyun enf * Pnömoni * Cilt enf * Kemik ve eklem enf * Polimikrobiyal enf (intraabdominal, jinekolojik, yumuşak doku enf) Piperasilin-tazobaktam (ANTİPSÖ) * β-laktamaz üreten stafilokoklar * Enterobacteriaceae * Tüm gram-pozitif ve negatif anaeroplar * Alt solunum yolu enf * İntraabdenf * Cilt ve yumuşak doku enf * Febril nötropeni (KT alan maligniteli hastalarda gelişen) * Piperasilin-tazobaktam * 240 mg/kg/gün, 3 doz İV
244
Penisilinlerin Yan Etkileri * Elektrolit boz ( Sodyum yüklenmesi, Hipokalemi, Hiperkalemi) * Diyare * Enterokolit * Hemolitik anemi * Nötropeni * Trombosit disfonk * AST’de yükselme * Konvülzyon * İnterstisyel nefrit * Hemorajik sistit * Allerjik reaks (Tip 1-4) (EN ÇOK TİP 1DEN KORKULUR, NADİRDİR) SEFALOSPORİNLER * Konsantrasyon-bağımsız bakterisidal etki * Geniş spe antibaktetki * Doza bağlı toks yokluğu * β-laktamaz stafilokoklara karşı stabilite Enterokoklar, MRSA, L.mono, Chlamydia, Clostridium diff etkisiz * Hızlı direnç gelişimi (yenidoğan ve yoğun bakım üniteleri) 1. KUŞAK SS: Sefazolin IM, IV (cerrahi proflaksi, MSSA) Sefapirin IM, IV SSS geçmez, menenjitte YOK, ÜSYE'de YOK * Stafilokokkal ve streptokokkal cilt ve yd enf * Kemik ve eklem enf * Farenjit * İdrar yolu enf * Cerrahi prof (sefazolin) EN SIKKK 2. KUŞAK SS: DİRENÇ nedeniyle kullanamıyor Sefuroksim IM, IV, PO Seftibuten Sefoksitin Sefotetan 3. KUŞAK SS: artmış gram - etki Cefixime (PO) Cefotaxime (İM,İV) Ceftriaxone (İM,İV) EN ÇOKKKK Ceftazidime (İM,İV) Cefoperazone (İM,İV) antipsö: seftazidim, sefoperazon !!! (kistik fibrozis, kr süpüratif otit, malign otitis eksterna, febril nötropeni) SSS iyi geçerler, menenjitte VAR * Akut otitis media (direnç) * Sinüzit (direnç) * ASYE * Menenjit * Sepsis * İdrar yolu enf. * İntraabdominal enf. * Kemik-eklem enf. * Tifo * Cinsel yolla bulaşan hast. *Enterobacteriaceae spp ESBL üretimi ►direnç !!!!!!! 3KSS 4. KUŞAK SS: ciddi enf, febril nötropeni *Enterokoklar *Metisilin-rezistan stafilokoklar *S maltophilia etkisizler Yan Etkiler (GİS yan etki bulantı sık) * Enjeksiyon yerinde ağrı, tromboflebit * Hipersens rxn (morbiliform raş, ürtiker, kaşıntı) * Anaflaksi * İlaç ateşi * Antibiyotiğe bağlı ishal * Reversibl nötropeni, Coombs-pozitif hemolitik anemi, kanama * Nefrotoks * Safra çamuru, biliyer psödolitiyazis, asemp obstruktif biliyer hast (SEFTRİAKSONNN) * Serum hast benzer rxn (sefaklor) karın ağrısı, bulantı kusma varsa kc enzimlerine ve USG ile safra yoluna bak, çoğunda safra çamuru görülür
KARBAPENEMLER * İmipenem-silastatin (konvülzyon eşiğini düşürüüürr!!!) * 60-100 mg/kg/gün, 4 doz * Meropenem * Meropenem fl 500 mg (İV,İM) * 60-120 mg/kg/gün, 3 doz * Ertapenem anaerobik kapsamı iyi, özellikle hastane enf etki spe ÇOK GENİŞ gereksiz yere kullanılırsa flora da baskılanır ve invaziv enf artar 6 ay-5 yaş arası çocuklardas febril konvülzyon !! * Menenjit * Febril nötropeni * Pnömoni, Nozokomiyal pnömoni * Pseudomonal akc enf kistik fibrozis hastaları * Toplum kökenli pnö * İntraabdominal enf * Yumuşak doku, eklem ve kemik enf * İdrar yolu enf BOS'a da iyi geçerler Yan etkiler * İmipenem/silastatin: konvülzyon: diyare, kusma, enjeksiyon yerinde irritasyon (konvülziv çocukta meropenem kullan!) * Meropenem: en sık yan etkiler diyare, raş, bulantı/kusma ve enjeksiyon yerinde irritasyon * En sık lab. yan etkiler trombositoz, KCFT yükselme!! Kİ SUP DE YAPARRRRRRR !! ANTİPSÖ olmayan ERTAPENEM bu yüzden febril nötropenide kullanılamaz (ateş+ <500 PNL) * Komplike idrar yolu enf * Komplike cilt ve yd enf * Toplum-kökenli pnö * Komplike intraabd enf * Akut pelvik enf * 3 ay-12 yaş 15 mg/kg/doz 2 doz, max 1 g/gün * ≥13 yaş 1 g/gün, İV, İM GLİKOPEPTİTLER gram + * Vankomisin (BOS'a geçer, FDA onaylı, Amerika) * Teikoplanin (büyük olduğu için BOS'a geçemez, FDA onaysız, Avrupa) * Vankomisin + gentamisin:::::::::::!! enterokoklar nonenterokokkal grup D streptokoklar, viridans streptokoklar S aureus’a karşı sinerjistik Vankomisin Kulanımının Uygun Olduğu Durumlar * β-laktam-dirençli gram-pozitif organizmalara bağlı ciddi enf * β-laktam ajanlara ciddi allerjisi olan hast gram-pozitif mo bağlı enf * Antibiyotik-kaynaklı kolit * Endokardit profilaksisi * Cerrahi profilaksi (MRSA) * Bakteriyel menenjit Vankomisin Kullanılmaması Gereken Durumlar: !! * Rutin profilaksi * β -laktam ajanlara allerjisi olmayan * Çok düşük doğum ağırlıklı bebekler * Ayaktan sürekli periton diyalizi ve hemodiyaliz alan hastalar * Santral veya periferik katater kolonizasyonu veya enf önlenmesi (sistemik veya antibiyotik-kilit) * Febril nötropenik hast ampirik tedavi * Tek pozitif koagülaz-negatif stafilokok kültür sonucu * BL dirençli, gram pozitif organizmalar için kültür sonucu negatif olan hastalarda ampirik tedavinin devamı * GİS dekontaminasyonu * MRSA kolonizasyon eradikasyonu * Antibiyotik-kaynaklı kolitin primer tdv * BL ab duyarlı gram pozitif organizmaların enf * Topikal uygulama veya irrigasyo Yan Etkiler * “Red man” veya “red neck” veya anaflaktoid rxn * Ototoks ve nefrotoks (renal fonk ve kan düzeyini izle) * Reversibl nötropeni, trombositopeni, maküler raş, kardiyovasküler kollaps Aşağıdaki hastalar yakın izlenmeli !! * Böbrek fonksiyonları bozuk * Yüksek doz alanlar * Anefrik dializ hastaları * Nefrotoksik ajan alanlar Teikoplanin * Cilt ve yd enf * Kemik ve eklem enf * Sepsis * Endokardit * Kateter enf * Yan etkileri vankomisine göre AZZZ !! * Kan düzeyi izlemi gerekmez !! Ayaktan tedavi * Doz 10 mg/kg 12 saat ara ile 3 kez daha sonra 24 saatte bir 10 mg/kg * Kritik hastalarda (yoğun bakım hastaları) 10 mg/kg/gün MOL BÜYÜKTÜR, MENENJİTTE KULLANILAMAZ
245
AMİNOGLİKOZİTLER * Streptomisin * Amikasin * Gentamisin * Neomisin * Aerobik gram-negatif basiller * Enterokoklar * Metisilin-duyarlı stafilokoklar * Mikobakteriler HİDRASYONU sağla sonra ver AYAKTAN VERME, sağır olur GRAM - VE AEROB * Gram-neg enterik basillerin enf * neonatal sepsis * sepsis * abd ve sis enf * komplike idrar yolu enf * Penisilin G, ampisilin, vankomisin +aminoglikozid * endokardit (enterokok, viridans streptokoklar, stafilokokkal) * P aeruginosa enf * Antipsödomonal ajan + aminoglikozid * Tüberküloz, tularemi, bruselloz (streptomisin) Yan Etkiler * Nefrotoks * Ototoks * Nöromusk blok Aminoglikozid serum kons * Renal fonk bozuk olanlar * Nefrotoksik ilaç alan * Obes ve malnütre çocuklar * 2-3 günden uzun alanlar * Preterm ve düşük-doğum ağırlıklı bebekler * Yanıklar * Kronik hastalığı olanlar (kistik fibrozis) MAKROLİDLER * Eritromisin (hipertrofik pilor stenozu, ilk 2 ay kullanmıyoruz, ARİTMİ) * Klaritromisin * Azitromisin * Difteri * Boğmaca * Klamidya enf (konjunktivit, pnömoni, üretrit) * Mikoplazma pnömonisi * Legionella pnömoni * Penisilin allerjisi olanlarda bakt endokardit ve romatizmal ateş profilaksisi * H.pylori * Kedi-tırmığı hast * Sifiliz Yan Etkiler * GİS Semptomlar * Kolestatik hepatit !! * Hipertrofik pilor stenozu (eritromisin) !! * İlaç etkileşimleri * Kardiyak iletim anomalileri TETRASİKLİNLER * Bakteriyostatik, gram +,-,o * Pediatride kullanımı sınırlıdır, büyüyen çocukta diş ve kemiklere bağlanır, dişlerde KALICI boyanma ve enamel hipoplazisi oluşur, >8 yaş ve üstünde kullanılır * Tetrasiklin * Doksisiklin (EN SIK) * Tigesiklin** PSÖDOMONAS DEĞİLLL * Hafif-orta şiddette sol yolu enf. * Cilt enf (akne) * Rickettsia, tularemi, brusella, kolera, Lyme hast, Chlamydia genital enf. İLK TERCİHHHHHHH
LİNKOZAMİDLER Klindamisin gram +,0 invaziv GAS enf toplum kaynaklı MRSAAAAAAA * Stafilokokkal kemik ve eklem enf. * Pnömoni, ampiyem ve akc apsesi * Pnömokok ve stafilokok enf ikinci ajan olarak * Cilt ve yumuşak doku enf. * Toksin aracılı enf. (S. aureus, S. pyogenes toksik şok send) TOKSİN ÜRETİMİNİ DURDURUR * Kr süpüratif otit * Kr sinüzit * Grup A streptokok taşıyıcılığı * Odontojenik enf * Endokardit proflaksisi Yan Etkiler * Morbiliform-benzeri döküntü!! * Diyare (%2-20) * GİS semptomlar * Psödomemb kolit * Ürtikeryal raş, ilaç ateşi, eosinofili * Geçici nötropeni, agranülositoz, trombositopeni * Transaminazlarda yükselme * İlaç etkileşimleri * Kloramfenikol ve makrolidler ile antagonististik etki FLOROKİNOLONLAR * Siprofloksasin * Oflaksasin * Norfloksasin * Levofloksasin * Kistik fibrozisli çocuklarda P aeruginosa’ya bağlı pulmoner enf * Çoklu dirençli gram-negatif bakt enf * Komplike idrar yolu enf * Kr otitis media * Akut veya kronik osteomyelit * Menenjit * Çoklu dirençli mo bağlı gastroenteritler (Salmonella, Shigella) * Tifo * Çoklu dirençli mikobakteri enf * Antraks kemoprofilaksisi veya tedavisi Yan Etkiler * Genç hayvanlarda ağırlık taşıyan eklemlerde kartilaj hasarı (<18 Y KULLANILMAZ, KIKIRDAK HARABİYETİ) * Artralji, sıvı birikimi ve eklem şişliği * Tendinopati * GİS bulgular * SSS bulguları başağrısı, ajitasyon, uykusuzluk, nadiren konvülzyonlar * Cilt döküntüleri, allerji ve fotosensitivite * Nötropeni, eosinofili ve transaminazlarda yükselme * Nefrotoks, anaflaktik rxn, hemoliz, kardiyotoks, hepatotoks ERİŞKİNLERDEKİ DİRENÇ ÇOCUKLARI DA ETKİLİYOR Antibiyotik istismarı-yanlış kullanım: Mikrobiyotada selektif basınç, 1yıl değişim, Cl difficile psödomembranöz kolit Panrezistan patojenler tüm antibiyotiklere dirençli Priority 1: CRITICAL Acinetobacter baumannii, (carbapenem resistant) Pseudomonas aeruginosa, (carbapenem resistant) Enterobacteriaceae, (carbapenemresistant, ESBL producing) * Acinetobacter baumannii * ESBL üreten Enterobactericeae * P.aeruginosa * MRSA * VRE- Enterococcus faecium * KPC üreten Enterobactericea LİNEZOLİD (oksazolidinon) * Bakteriyostatik etkilidir * Oral biyoyar %100 * Cilt, kemik, kas, yağ dokusu, ekstrasel akc sıvısı ve BOS’ta yeterli konsantrasyona ulaşır * MRSA (ilk başta vankomisin, eğer direnç gelişirse linezolid) * KNS * S penumoniae (penisilin-dirençli) * Enterokoklar (VRE) * Vankomisine orta veya dirençli S.aureus * Atipik mikobakt (M fortuitum ve chelonea) * Nocardia Yan etkiler * Diyare, sulu gaita ve kusma * Linezolid zayıf, reversibl MAOİ, bu nedenle tiramin içeren besinlerden kaçınılmalıdır !! * Serotonerjik veya adrenerjik ajan alanlarda veya kontrolsüz HT olanlarda dikkatli kullanılmalı * Hematolojik toks (anemi, myelosupresyon Kİ SUPPPPP 2 HF'DAN SONRA) * Periferal/optik nöropati * Serotonin send * Mitokondriyal toks (laktik asidoz ve nöropatiye neden olur) !!
246
Diğer Antistafilokokkal Ajanlar: Dalfopristin-quinupristin (streptogramin) * 16 yaş ve üstü * Artralji ve myalji Daptomisin (siklik glikopeptid) (çocuklarda mecbur kalmadıkça kullanmıyoruz) * CPK artışı, myopati Yeni semisentetik 2. jen glikopeptidler (-vancin) Yeni β-laktamlar * Seftobiprol * Doripenem * Faropenem KOLİSTİN * Polimiksin-E * Kolistin sülfat ve metansülfonat (CMS) * CMS daha az potent, daha az toksik * Kolistin sülfat oral ve lokal uygulamada kull * CMS parenteral kull dirençli gram- kullanılıyor * Nefrotoksik * Nörotoksik: anestezi, parestezi, baş dönmesi, vertigo, görme boz, konfüzyon, ataksi, solunum yetmezliği ve apneye neden olan nöromuskuler blok TİGESİKLİN * Semisentetik glisilsiklindir * FDA onayı Temmuz 2005 * Bakteriostatiktir * P aeruginosa’ya etkili değil !! <8 Y KULLANIM OLAYI YOK * MRSA * Penisilin-dirençli S. pnö * Vankomisin-dirençli enterokoklar (VRE) * A baumannii * ESBL-üreten Enterobacteriaceae * S maltophilia * DİRENÇLİ NOZOKOMİYAL BAKT İNSİDANSI TÜM DÜNYADA ARTIYOR * YENİ ANTİBİYOTİKLERİN ACİLEN GELİŞTİRİLMESİ GEREKLİ Antimikrobiyal yönetimin başlıca amacı antibiyotiklerin istenmeyen sonuçlarının (toksisite, direnç, maliyet..) azaltılması, klinik sonuçların optimal olmasıdır Antimikrobiyal Yönetim: Ab optimal kullanımını (seçim, doz, kullanım yolu, süre) düzenlemek için planlanmış koordine girişimler ve sistematik ölçümler * Enfeksiyon hastalıkları uzmanı * Klinik farmakolog * Klinik mikrobiyolog * Bilgi sistem uzmanı * Enfeksiyon kontrol uzmanı * Hastane epidemiyologu
Aktif Antimikrobiyal Yönetim Stratejileri * Prospektif denetim ve geribildirim * Formüler kısıtlama ve ön onay Tamamlayıcı Antimikrobiyal Yönetim Stratejileri * Eğitim * Periyodik antimikrobiyal sikling ve antimikrobiyal değişim * Antimikrobiyal order formları * Kombinasyon tedavi * Tedavinin düzenlenmesi veya azaltılması (de-eskalasyon) * Optimal doz * Parenteral tedaviden oral tedaviye Antibiyotik Yönetiminin Yararları: Hasta sonuçlarında düzelme Yan etkilerde azalma (Cl. difficile) Antibiyotik duyarlılığında düzelme Kaynakların optimum kullanımı 1- hastanın İYE tanısını doğrula ve enf kanıtlandığında (kültür, analiz) ab duy testine göre en dar spektrumlu ab seç 2- bakt pnö tdv önce alternatif tanıyı dışlayın, infantlarda RSV enf çoğu bakt enf komplike değil, bronşiolitte eşlik eden bakt enf olmadıkça ab endike değil 3- antimikrobial ajanlar uygulanmadan önce uygun kültürler ve tanı testleri alınır 4- yerel antimikrobial direnç kalıplarının farkında olun 5- şüpheli veya kanıtlanmış enf için derhal antimikrobial tdv başlayın ve endikasyonu, dozu, zamanlamayı ve beklenen süreyi belgele 6- hst yatan hastalar için antibiyotik time out, 48 S içinde yanıtı değerlendir, en dar spe kullan eğer bakt dışlandıysa hemen kes Enfeksiyona Neden Olan Organizmanın Tahmini * Patojen tahmininde ilk adım enf yeri veya tutulan organ sistemini tanımlamaktır * N.meningitidis, grup B streptokoklar ve S.pneumoniae menenjit * S.pneumoniae, H. influenzae, M.catarrhalis akut otitis media için * S.aureus ve S.pyogenes sellülit, osteomyelit ve pyojenik artrit kc yet olan hastaya seftriakson veremeyiz Konakçı Defans Mekanizmaları * Konakçı sağlıklı ise neden olan patojenler tahmin edilebilir * Çocuğun altta yatan hst varsa, örn, granülosit sayı veya fonk bozulma gibi, hem konakçı hem de çevreden nonpatojenik bakt enf neden olabilir * Cilt veya mukozaları travmaya maruz kalan, cerrahi geçirmiş veya çeşitli medikal araçları olan imm sis normal olan çocuklarda nonpatojenler etken olabilir, daha geniş spe tedavi gerektirir Çocuğun Yaşı * İmmunitesi normal olan konakta spe organ enf neden olan enfeksiyöz ajanlar sıklıkla tahmin edilir, hastanın yaşına özel spesifik patojenler * Grup B streptokoklar ve E. coli hayatın ilk 90 gününde menenjit etkenleridir !!!!!!!! * Üç yaşına kadar imm sistemin gelişimsel matürasyonu nedeniyle polisakkarid kapsüllü patojenlere bağlı enf sık (S. pneumoniae veya H. influenzae gibi) * Küçük çocukların kreşte bulunması, immunize olmayan çocuklarda antibiyotik-dirençli S. pneumonia ile enf veya taşıyıcılıkla ilgilidir ve yüksek-doz amox tedavisi gerektirir * Okul yaşlarında S. pyogenes’e bağlı farenjit !! * Adölesanlarda seksüel yolla geçen patojenler N. gonorrhoea pyojenik artrit nedeni !!
247
Tanısal Testlerin Yapılması * Enf etyolojisini saptamak ve duy testi için izolat elde etmek için uğraşılmalı * Gram boyama, yararlı hızlı test, patojen, patogenez ve kx sonuçlarının yorumunda ipuçları sağlar * Doku örneklerinde Gram boyama ampirik tedavinin daha geniş verilmesini sağlayabilir, fakat bu enf ampirik tedavisinde kullanılan antibiyotiklerin kullanılmamasını gerektirmemelidir * Menenjitte BOS’ta gram-negatif diplokokların görülmesi, Hib veya S. pneumoniae’yi kapsayan ampirik tedaviyi önlememelidir * Gram-boyama işlemleri veya yorumlanmasındaki hata bakt menenjitin etkisiz tedavisine neden olmamalıdır * Pnömonili nötropenik çocukta endotrakeal sekresyonda gram-pozitif kokların gösterilmesi, stafilokoklara karşı ajan eklenmesini gerektirir, fakat Pseudomonas aeruginosa için aktif ajan başlanmasını elimine etmemelidir * Nükleik asit saptanması bakteriyel, mikobakteriyel, viral, fungal ve parazitik enfeksiyonları saptamak için sık kullanılır Şüphelenilen Patojenlerin Antibiyotik Duy Değerlendirilmesi * Farklı topluluklarda, ülkeler arasında, aynı ülkede bölgeler arasında ab duyarlılık paterni değişik olabilir * Hastaya ait özellikler ab duy önemli * Örn. sağlıklı çocukta idrarda E. coli ile onkolojik problemi olan hastada idrarda E. coli duyarlılığı farklı olabilir * Hastanedeki antibiyogram her bir antibiyotiğe her bir patojen için lokal direnç paternleri hakkında klinisyene yardımcıdır İlacın Farmakokinetik/Farmakodinamik Öz Değerlendirilmesi * İlaçların absorbsiyon, dağılım ve eliminasyonu çocuklarda yaşa ve organ fonksiyonuna göre değişir * Enfeksiyona neden olan patojenin eradikasyonu enfeksiyon yerinde uygun antibiyotik maruziyetini gerektirir * Antibiyotiğin farmakokinetik özellikleri, antibiyotiğin patojene maruziyeti nasıl bakteriyostatik nasıl bakterisidal etkiye yol açtığını tanımlar ve antibiyotik doz rejiminde önemlidir Hedefe Ulaşmanın Değerlendirilmesi * Herhangi bir çocuğun tedavisinde, klinisyen ab etkili olmadığında enf ciddiyetini ve hasar ve ölüm riskini değerlendirmelidir * Hayatı-tehdit etmeyen ve minimal morb neden olan enf için güvenilir ve ucuz antibiyotikle % 70-80 kür oranı kabul edilebilir (impetigo) * Diğer enf organ hasar riskine göre kür oranı % 80-90 arzu edilir (piyelonefrit, AOM) * Ciddi, hayatı-tehdit eden enf beklenen kür oranı % 100 (bakt menenjit veya nötropenik çocukta sepsis)
* Ciddi enfeksiyon şüphesinde, uygun geniş-spektrumlu antibiyotikler en yüksek tolere edilen dozlarda ampirik tedavi için seçilir * Ağır hasta çocukta, şüphelenilen patojenler için lokal direnç paternlerinin bilinmesi > % 95 kür oranıyla antibiyotik tercihine neden olur * Daha az kritik hastalarda, ampirik tedavide geniş-spektrumlu ajan gerekmeyebilir, özellikle kxsonuçları 48-72 saat içinde çıkacak ise ve gecikmiş tedavi klinisyen ve aile için kabul edilebilir ise * Kombine ampirik tedavi tüm potansiyel patojenler için yeterli antimikrobiyal aktivite sağlamak için kull * Toplum kaynaklı bakteriyel menenjit: Vankomisin + 3. jen sefalosporin * Hayatın ilk 2 ayında ampirik menenjit: Ampisilin + 3. jen sefalosporin (Listeria, grup B strep, E. coli) * Febril nötropenik hastalarda kombine ampirik tedavi * Patojen saptandıktan sonra dar spe anitibiyotik verilmeli * Başlangıçta hastanede tedavi edilen ağır enf, bazı koşullarda hastane dışında oral veya parenteral tdv ile ayaktan tedavi devam edebilir (kemik-eklem enf. ..) * İlaç alerjisinin değ antimikrobiyal seçiminde önemlidir * İlaç rxn derecesi ve tipi önemli (anaflaktik veya ciltte döküntü) * Maliyet * Şüphelenilen patojenin antibiyotik direnci * Solunum yolu enf için antimikrobiyal ajanlarla tedavi edilen çocuklar dirençli respiratuar flora ile kolonize olma riski yüksektir (S. pneumoniae, H.influenzae) * Daha sonra solunum yolu enf gelişen bu çocuklarda antimikrobiyal tedavi başarısız olur ve çevresinde yakın temaslılara dirençli bakterileri yayarlar OTİTİS MEDİA * Akut otitis media’da (AOM) antimikrobiyal ajanlar endikedir, fakat orta kulak efüzyonlarında değil * AOM tanısı akut başlangıç, orta kulakta sıvı varlığı, kulak zarı kızarıklığı ve orta kulak inflamasyon bulgularını gerektirir SEMP: ateş 39 3 günden fazla, kulak ağrısı >48 saat, kulak zarı pembe * Komplike olmayan AOM’de antimikrobiyal ajan verilmeden gözlem seçilmiş çocuklarda (kesin tanı, yaş, hastalık şiddeti ve takip) yapılabilir * AOM’de antimikrobiyal ajan olarak, dar-spektrumlu antimikrobiyal ajan (amox- klavulanat 80-90 mg/kg/gün) 2 dozda 2-5 yaş 7 gün verilmeli, >6 yaş 5-7 gün ilk 2 yaş 10 gün * Küçük çocuklar ve altta yatan hastalığı olan çocuklar, kraniofasiyal anomaliler, kronik veya rekurren otitis media veya timpanik membran perforasyonu daha komplike ve farklı durumlardır * AOM tedavisinden sonra 2-3 ay orta kulak sıvısı devam eder ve tekrar tedavi gerekmez AKUT SİNÜZİT * Akut bakt rinosinüzit tanısı 10-14 gün boyunca klinik düzelme olmaksızın nazal veya postnazal akıntı varlığı, gün boyunca devam eden öksürük veya öksürük olmaması ile birlikte (öksürük gece artabilir), veya hasta görünümlü çocukta 3 gün ateş ≥ 39C veya bol ve pürülan nazal akıntı veya fasiyal ağrı varlığını gerektirir * Sinus radyogram bulguları hastalıkla uyumlu olmadığından kullanılmamalıdır * BT sinüzit semptomları persiste ettiğinde veya tkr veya komplikasyon şüphesinde gerekebilir * Başlangıç ab tedavisi dar-spektrumlu ajanla olmalıdır amox- klavulanat 80-90 mg/kg/gün 2 doz en az 10 gün ÖKSÜRÜK/BRONŞİT * Nonspe öksürük/bronşit süreye bakmaksızın antimikrobiyal tedavi gerektirmez * Uzamış öksürük B. pertussis, B. parapertussis, Mycoplasma pneumoniae veya Clamydophila pneumoniae’ye bağlı olabilir * Bu organizmalardan şüpheleniliyorsa uygun antimikrobiyal tedavi gereklidir, YOKSA DEĞİL FARENJİT * Grup A streptokok (GAS) tanısı uygun lab. testleri ile saptanmalıdır * Farenjitlerin çoğunda etken viruslar * Antimikrobiyal tedavi GAS dışı farenjitlerde verilmez * Nadiren diğer bakt (C. diphtheria, Francisella tularensis, grup G ve C hemolitik streptokoklar, N. gonorrhoae, Arcanobacterium haemolyticum) farenjite neden olabilir ve tdv verilmesi gerekir * GAS farenjitinde penisilin tercih edilir 10 GÜN NEZLE VİRALDİRRRRR RİNOVİRUS * Antimikrobiyal ajanlar nezlede verilmemelidir * Mukopürülan rinit sıklıkla nezleye eşlik eder ve antimikrobiyal tedavi endikasyonu değildir
248
KALSİYUM FOSFOR METAB kalsiyum iskelette ve yd hüc dışı sıvıda fizyolojik aktif SERBEST (iyonize) formu (plazma Ca %50si) PTH, paratiroidden sentezlenir 4 tane ve kemikten Ca çıkarır böb kemik, Fosforu atar PTH fazlaysa Ca fazlaysa paratiroid adenomu olabilir D VİT EN ÇOK İNSAN ÜRETİR %90 GÜNEŞTEN ALIR, DEPOSU ÖLÇÜLÜR 1,25 OH2 D aktiftir intoks: >100 yeterli: 20-100 yetersiz: 12-20 (alt sınır 20 çocukta) eksik: <12 1) HİPOKALSEMİ preterm yd <7 term td<8 daha büyük çocukta <8.5 ***albuminle taşınır, hipoalb olabilir ölçülmeli erişkinde trombositopeni, hipokalsemi varsa albumine de bakılmalı maternal: DM, hiperparatiroidi, PT adenomu, d vit eks neonatal: hipomagnezemi, hipermagnezemi, bikarbonat tdv, osteopetrozis, dda hipoparatiroidizm: (PO4 YÜKSEK) 22q11.2 del (digeorge SIK kmp ve timusum gelişmemesi) PTH direnci (psödohipoparatiroidi) otoimmun poliglandüler send (APECED) D vit eks, met boz: (PO4 DÜŞÜK) EN SIK NEDENDİRRRRRR!! diğer: kalsiyum eks, hiperfosfatemi, sisplatin, aç kemik send, akut ve kronik hst HİPOKALSEMİ BELİRTİLERİ apne, stridor, laringospazm (ufak çocuklarda ateş ve burun akıntısı yok) kilo alamama, huzursuzluk zaman zaman ağrılı olabilen kas spazmları (karpopedal spazm) karıncalanma, kramp, uyuşma fokal veya jeneralize konvülziyon akut değilse asemp yd ve infantlarda irritabilite, tetani, siyanoz daha büyük çocuklarda: CHOVSTEK belirtisi (%75, sağlıklılarda da olabilir, tragusun hemen önüne vurulunca ağız kenarında çekilme, göz kırpılması) TROSSEAU belirtisi (yüksek basınçta kolda spazm manşon 120de, DAHA DUYARLIDIRRRRR) kronik hiperkalsemi: subkapsüler KATARAKT ve PAPİLÖDEM RİCKETS BULGULARI: fosforun düşmesi lazım (d vit azalır, pth artar, fosfor düşer) kondrositlerin kemiğe dönüşmesi için fosfor lazım, kıkırdak kalırlar, el bileği genişler, kemikler zayıflar, X bacak maternal öz sorgula (d vit eks, hiperparat) kullanılan ilaç ve hst beslenme öyküsü (süt, tarhana) d vit proflaksisi (1y kadar 400ü sonrası 600ü) fm bulguları (rickets) aile öyküsü HİPOKALSEMİ LAB serum Ca, iyonize Ca, fosfat, albumin, magnezyum, ALP, kreatinin, PTH, 25 OH D VİT Fosfat (yüksekse PTH az veya etkisiz, düşükse PTH fazla ve etkili) bazı rickets olgularında 1,25 OH2D vit tübülopatilerde CA ve P DÜŞER kan değerleriyle eş zamanlı idrar Ca, P, kreatinin düz tespiti (kanda az olmasına rağmen böb atılıyorsa renal sorun var) EKG (QT uzaması) genetik inceleme hipomagnezemide PTH ne kadar artarsa artsın vücut toparlayamaz fosfor düzeyi: 10y kadar 4, sonra 3 10 aylık için 4-6 HİPOKALSEMİ GÖRÜNTÜLEME kondrositlerden dolayı epifiz ve diyafiz arası mesafe artmış çanaklaşma eklem aralığında genişleme ve düzensizleşme kalsiyum: 8,8-10,8 (10 aylık) D VİT BAĞLI RİKETS: Ca, P, D vit düşük, ALP ve PTH fazla brakimetakarpi metastatik kalsifikasyonlar albright herediter osteodistrofisi PSÖDOHİPOPARATİROİDİ: Ca düşük P fazla PTH fazla (direnç) D vit normal hepsi normalse sadece fenotip vars a psödopsödohiperparatiroidi
malign infantil osteopetrozis: Kİ transplantasyonuyla hayata dönebilir osteoklastlar PTH dirençli, kemikten Ca rezorbe edemiyor, Kİ’ne yer yok, hematopoez de gerçekleşmiyor kc ve dalak büyümeye başlıyor ekstramedüller hematopoez başlıyor ***kemikte medulla ve korteks ayrımı yapılamaz, hepsi bembeyaz Ca ve P düşük, bisitopeni BT: uzun süreli hipokalsemide bazal gang kalsifikasyonu BÖB USG: nefrokalsinoz (ilaç verilşyosa hipokalsemi için) HİPOKALSEMİ TEDAVİSİİİİİİİİ tetani veya konvülzyon: %10luk IV kalsiyum glukonat !! (yavaşça verilir, bradikardi gelişmesin diye, ekstravaze olup nekroz olabilir) 1-3 ml/kg dozunda <1 ml/dk hızında puşe edilir asemp ise (rikets dahil) ORAL 50-100 mg/kg/g dozunda elemental kalsiyum hipomagnezemi, elemental Mg IM veya IV hipoparatiroidi, kalsiyum + kalsitriol (aktif d vit) !! hiperkalsiüri-nefrokalsinoz açısından DİKKATTTT, spot idrar Ca atılımı takibi RİCKETS HASTALIĞI (OSTEOMALAZİ) fosfor eksikliği sonucu (en sık sebep D vit eks) büyüme plağının genişlemesi ve kemiklerde mineralizasyon eks büyüme plağındaki matriks mineralize olamaz kondrositler osteosite dönüşemez büyüme plağı kalınlaşır ve metafiz genişler kemikler yumuşar yük taşıyan kemiklerde deformiteler gelişir (yürümeyen bebekte OLMAZ 6-9 aylıklarda genu valgum beklemeyiz) D vit maternal, nutrisyonel, ciltte sentez eks malabs, metab prob (kc vit D: hst, ilaç böb 25OH: hst, enzim patolojisi ALOPESİ İLE BİRLİKTE OLUR res duyarsızlığı 1,25 OH: VDDR tip 2**** alopesi+rikets) fosfor eksikliği (yüksek PTH (D vit ve Ca eks sekonder) primer met boz) hipofosfatemik rikets (kaybediyor, renal tübüler hst, onkojenik, bunlar edinsel veya genetik olabilir) D vit dirençli rikets kalsiyum eks (yetersiz alım) RİCKETS ÖYKÜ: beslenme d vit proflaksisi veya tdv ishal, karında şişlik (malabs) ek hastalık ailede benzer öykü akrabalık durumu (genetik olma ihtimali var) RİCKETS BELİRTİLER tetani, konvülzyon, uyuşmalar hipokalsemi ile ilişkili diş çıkmasında gerilik ön fontanel genişliği deformite bilek genişliği raşitik rozari (kostokondral eklemde genişleme) genu varum (O bacak) /valgum (X bacak) ricketsial plak RİCKETS LAB kalsiyum, fosfor, ALP, kreatinin 25 OH d vit, PTH evre 1: kalsiyum normal, az, fosfor normal, PTH normal, fazla evre 2: aynı evre 3: kalsiyum az, pth fazla ALP HER ZAMAN YÜKSEKKKKK !!!!!! spot idrar kalsiyum, fosfor, kreatinin (TRP, TMP/GFR) 1,25 OH2 D vit genetik analiz
249
RİKETS GÖRÜNTÜLEME kostokondral eklemler geniş sol el bilek grafisi femur grafisi Ayırıcı Tanı: fizyolojik genu varum/valgum da olabilir metafizyel displazi yüzünden de olabilir (kondrositler normal, ALP normal, mesafe artmamış) blount hastalığı da olabilir (burda tibia yüzeyinde, tibia vara, lab normal) osteogenezis imperfekta (kollajen dokuda problem var, üstüne yük binmeden gelişir, tekrarlayan kırık, ALP normal, büyüme plağı normal, kemik içi boş) RİCKETS TANISI d vit eks, tdv süt tüketimi az, tahıldan zengin beslenme, motorda gerilik yok (nutrisyonel Ca eks) eşlik eden GİS belirtisi (malabs) ebeveyn öyküsü (hipofosfatemik rikets lehine) FM: alopesi (vit D bağımlı rikets tip 2) LAB: ALP yüksekliği tip 2de 1,25OH2D fazladır, 25OHD azdır, PTH fazla, Ca normal veya az tip 1de 1,25 az 25OH fazla PTH fazla Ca normal veya az hipofosfatemik rickets PTH NORMAL VEYA HAFİF YÜKSELMİŞ, KALSİYUM NORMAL, FOSFOR AZ hiperkalsiürikte kalsiüri olabilir fankoni sendromunda aminoasidüri, glukozüri olabilir Rikets – Tedavi •D vitamini –Eksikliği •Korunma… (1y kadar 400ü/g sonra 600ü/g) •Oral yol tercih edilir –Minimum 2000 ü/12 hafta •Stoss tedavi (tek doz, tdv uyumsuzluğu olacaksa) –Hiperkalsemi yapabilir (konv olmasın diye) –Komplians düşük olacaksa –Malabsorpsiyon -> Çölyak tedavisi (IM, IV) –VDDR Tip 1 ve 2 •Kalsitriol, alfakalsidiol –KALSİYUM Hipofosfatemik Rikets: Fosfat ve (çoğunluğunda) kalsitriol burosumab !!!!!!! x’e bağlı hipofosfatemi tdv hipokalsemi olunca PTH artar Ca düşük, P düşük, ALP yüksekse D vit eks bağlı RİCKETS hipofosfatemikste pür fosfor kaybı
HİPERKALSEMİ Yd ve infantlarda >10,8 Daha büyük çocuklarda >10,5 –Şiddetli hiperkalsemi, >14 mg/dL !! •Hipokalsemiye oranla daha az psödohiperkalsemi: kan Ca düzeyi yüksek ama iyonize normal hiperalbuminemi, trombositemi, multipl myelom maternal: hipotiroidi (çocukta PTH artar, sonra otonom sekresyon, doğumdan sonra adenomatöz durum) D vit aşırı alımı hiperparatiroidi (FOSFOS DÜŞÜK) aşırı Ca ve D vit alımı immobilizasyon diğer: infiltrasyon sebepli (lösemi, lenfoma gibi maligniteler !!!!!!!!) HİPERKALSEMİ BELİRTİLERİ: kilo alamama, iştahsızlık bulantı, kusma, kabızlık, karın ağrısı (mide ülseri, akut pankreatit) kemik ağrısı çok su içme ve idrara çıkma hipotoni, irritabilite ve konvülziyon kronik: böbrek taşı nadiren psikiyatrik değ hafif hiperkalsemi asemp olabilir rastgele bulunabilir poliüri (dehidratasyon) vazokonstrüksiyon (hipertansiyon) kalp bloğu ya da asistoli dismorfik ya da iskelet displazisi ile ilgili bulgular ***williams send: hafif hipotiroidi, geniş ağız, gülümseme, hiperkalsemi, üfürüm, büyüme geriliği ***subkutan yağ nekrozu: travmatik doğumdan sonra, muayenede cilt altında palpe edilen nodüler lezyonlar, makrofajlar kalsitriol üretir HİPERKALSEMİ ÖYKÜ kalsiyum, A veya D vit D vit içerebilecek herhangi bir ilaç/gıda takviyesi kullanımı (reçetesiz satılıan ilaçlar özellikle) ebeveynlerde hiperkalsemi, nefrolitiazis varlığı yd gestasyonel öykü HİPERKALSEMİ LAB: kalsiyum, iyonize Ca, fosfat, albumin, ALP, kreatinin, PTH, 25OHD vit, 1 25 OHD VİT, kan değerleri ile eş zamanlı olmak kaydıyla idrar Ca, P, kreatinin EKG genetik inceleme HİPERKALSEMİ GÖRÜNTÜLEME DG: –Osteopeni, kırık –Subperiostal kemik rezorp –İskelet displazilerine özgü bulgular -içe doğru çentiklenme •USG –Nefrokalsinozis, nefrolitiazis –Paratiroid adenomu •Sintigrafi –Paratiroid adenomu •BT, MRG -Paratiroid adenomu (devam eden sekanslarda da tutulum) HİPERKALSEMİ TEDAVİSİİİİ <12 mg/dL •Diyette kalsiyum kısıtlanması •Oral hidrasyon •D vit alımının kısıtlanması >12 mg/dL •IV hidrasyon •Furosemid –Nefrokalsinoza dikkat (böbte Ca kristallerinin çökmesi) •Bifosfonatlar (Alendronat, Pamidronat: hidroksiapatitlerin üstünü kaplar, osteoklastın yaptığı yıkımı önler) •Kalsitonin –Etkisi kısa sürelidir (taşiflaksi) •Kortikosteroidler –D vit entoksikasyonu •Diyaliz –Dirençli ağır olgularda •Paratiroid adenomu –Cerrahi !! (İLK TEDAVİ) –Sinakalset !! (kalsiyumdan daha kuvvetli bağlanır, ben burdayım diye sinyal gönderir) •Hipofosfatazya –Rekombinan ALP
250
Çocukluk çağında OSTEOPOROZ Normalde, erişkinlerde kemiğin –%50-70 mineral •Osteomalazi/rikets –%20-40 osteoid •%90’ı kollajen –%5-10 su –%3 lipid •Kemik mineral içeriği zirve 18-20y !!, kemik kütlesi ise 17-35 y !! osteoporoz, primer osteoid dokunun zayıflığı, çoğunluğu pediatrik yaşta kazanılır –Mineral yanında matriks kütlesinde de azalma sonucunda dayanıklılığın zayıfladığı –kırık riskinin arttığı patolojik bir durumdur. Osteoporoz - Kırık •<18 yaş, bir kırık + –Erkeklerin %50’sinde –Kızların %40’ında –En sık distal radius •Anormal kırık !!!!!!!!! –Travma şiddeti düşük ise –Vertebra kompresyon kırığı –Spontan femur kırığı •Kırıkların başladığı yaş, kırık şekli •Önceki kırıklara ait lab bulguları •Eşlik eden kr hastalık ya da ilaç kullanımı, fiziksel akt durumu, beslenme şekli ve vitamin kullanımı •Aile öyküsü kemiğim güçlenmesi için yük binmesi lazım, serebral palsi ve spina bifidada aktif egzersiz yapılması lazım ki güçlensin OSTEOPOROZ TANISI !! •Dual enerji X-ışını absorbsiyometri (DEXA) ile KMY (kemik mineral yoğunluğu) Z skoru yaş ve cinsiyete göre < -2 SD + •Minör travma ile uzun kemik kırığı –<10 yaş en az 2 –> 10 yaş en az 3 YA DA Vertebralarda kompresyon kırığı T skoru 30y kadar Z skoru her yaşa ayrı değ primer/genetik suboptimal nutrisyon endokrinopati/met hst immobilizasyon inflamatuar hst ilaç kr hst OSTEOPOROZ TEDAVİ •Primer ve sekonder osteoporoz tdv en sık kullanılan ilaç grubu bifosfonatlardır. –Hidroksiapatit kristallerini kaplarlar ve osteoklast işlevini engellerler –Oral (hafif olgular) •Alendronat –Parenteral •Pamidronat •Zoledronik asit •Bifosfonat tedavisinin en ideal süresi, en as dozla arayı açarak tdv OSTEOPOROZ KORUNMA •Risk fak kaçınmak •Sistemik glukokortikoid tedavisi –Mümkün olduğunca kısa ve lokal (intraartiküler, topikal, rektal, inhaler) •Puberte gecikmesi, hipogonadizm, kalsiyum ile D vitamini eksikliği ve hareketsizlik hipokalsemiyi kompanse eden PTH artması çocuklarda 25OH D normal aralığı 20-10 bifosfanatlar: hiperkalsemi, osteoporoz, osteogenezis imperfektada kullanılır
HİPOGLİSEMİ •Önemli bir metabolik durum –Glukoz beynin en önemli enerji kaynağı •GLUT1…kolaylaştırılmış difüzyon –Hipoglisemi → geçici ve kalıcı nörolojik sonuçlar KONVÜLZYON •En duyarlı bölgeler hippocampus ve serebellum !! •Yenidoğanda daha sık ve daha ağır IM GLUKAGON YAP İNSÜLİNİN KARŞITI HORMONLAR: glukagon kortizol büyüme hormonu epinefrin bunlar glikojenolizi glukoneog lipolizi ve ketojenezi uyarır kan şekeri 80-85 olunca insülin düşer 65-70 olunca antiinsülin hormonlar artar hipoglisemi olmadan açlık süresi infant !!ve çocuk 24-36 saat erişkin 48-72 saat ilk saatlerde kc glikojenoliz EN BÜYÜK ORAN 6-8 saatte biter sonra keton daha geç ketogenez glukoneog İSE SÜREKLİ DEVAM EDER HİPOGLİSEMİ TANIMI erişkinler için whipple triadı !!!!!! 1)tipik hipoglisemi belirtileri 2)semp sırasında glukoz<50 mg/dl 3)kan glukoz seviyesinin normal sınırlara yükseltilmesiyle belirtilerin düzelmesi Adrenerjik belirtiler •Anksiyete, sinirlilik •Çarpıntı, Terleme •Solukluk, Titreme, Halsizlik •Açlık hissi •Bulantı-kusma •Anjina Nöroglikopenik belirtiler •Baş ağrısı, konfüzyon, konvülzyon •Huzursuzluk, hırçınlık •Görme keskinliğinde azalma •Kişilik değ, tuhaflık •Konsantrasyon güçlüğü •Konuşma boz, sabit ve boş bakış •Duyu boz, baş dönmesi •Hafıza kaybı, ataksi, inkoordinasyon •Sersemleme, letarji, koma •Mani, depresyon, psikoz •İnme, hemipleji, afazi •Deserebre-dekortike postür yd ve küçük çocuklarda tipik değil: sıçrama, tremor, apati, siyanoz, solukluk, konvülzyon, apne-takipne, bradikardi zayıf ve tiz sesle ağlama hipotoni, letarji, beslenme güçlüğü göz kürelerinin kayması terleme atakları kalp yetmezliği hipotermi Hayatın ilk 12 saat içinde takip !!!!!!!!!!!!! •Diyabetik anne çocuğu (annede hiperglisemiden dolayı çocukta hiperinsülinemi) •Preterm (<37 GH) (yeterli depo yok, glikojenoliz için) •SGA •LGA •Perinatal stres APGAR SKORU DÜŞÜKLER •Doğum sonrası ilk saatte beslenmeliler ve 30 dk sonra kan şekeri ölçülmeli! Diyabet takibinde <70 mg/dL !!!!!!!!!!! (diyabette insülin kullanılıyor diye çünkü insülin ketogenezi de engeller, beyin tehlikede) Beklemiş kan ↓7-10 mg/dL/saat çöker >24s <50, çocuk ve adolasenda <50 IV MÜDAHALE İÇİN ALT SINIRDIR, ASEMP OLSA BİLE HEDEF >60-70 İLK 2 SAATTE 35-40 kabul edilebilir (belirti yoksa) HİPOGLİSEMİ SINIFLAMA 1) GEÇİCİ YD HİPOGLİSEMİ: yetersiz substrat, immatür enzim, prematür, yetersiz beslenme 2) GEÇİCİ HİPERİNSÜLİN: diyabetik anne bebeği, RH uyumsuzluğu, kan değişimi, sülfürilüre, terbütalin 3) STRES UZUNSA HİPERİNS: prematüre ***!!!doğumsal asfiksi ***!!!eklampsili anne bebeği 4) DİĞER: hipoksi, hipotermi, sepsis, DKH, KY, polisitemi 5) DİRENÇLİ HİPOGLİSEMİLER: endokrin, metab hst, ***ketotik hipoglisemi (büyük yaşlarda daha sık!), ilaçlar ve zehirlenmeler (salisilat, alkol, beta blokör !!!***), reye sendromu kc sistemik hst yapay hipoglisemi (munchausen send) HİPOGLİSEMİ ÖYKÜSÜ Maternal-Aile •DM öyküsü, İlaç kullanımı, Preeklampsi •Hipertansiyon, Anneye doğum sırasında glukoz verilmesi •Kardeş ölümü •Akraba evliliği Çocuk •Başlama yaşı, Öğün ve kalori eks •Yemek-açlık ilişkisi •Doğum şekli •Gestasyon yaşı ve doğum tartısı •Uzamış sarılık •Gelişme geriliği, İlaç / alkol alımı •Sepsis, hiperviskozite
251
AYIRICI TANI önceden sağlıklı-yeni enf öyküsü: ketotik hipoglisemi (2-9Y arası en sık, zayıf çocuk, akşam öğünü yeterince alınamadığında ertesi sabah hipoglisemi) **dışlama tanısı: GSDO (glukojen sentaz eks) bunlar açlığa dayanamaz Postprandiyal hipoglisemi: •<18 yaşında açlık adaptasyon sorunları •Postprandiyal hipoglisemiye yol açan hastalık sayısı az –Nissen fundoplikasyonu –Hiperinsülinizm&Hiperamonyemi –İnsülin ya da insülin res yönelik antikor –Herediter fruktoz intol –Galaktozemi –Konj portosistemik şant FM •Taş bebek yüzü, organomegali, karın şişliği –Glikojen depo hastalığı •Makrozomi, hemihipertrofi, dil büyüklüğü, omfalosel –Beckwith Wiedemann Sendromu •Orta hat defektleri, mikropenis –Hipopituitarizm •Sarılık, katarakt -Galaktozemi •Hiperpig, belirsiz dış genital yapı -Primer adrenal yetersizlik Açlıkta hipoglisemi–Toklukta hiperglisemi •Fanconi Bickel (GLUT2 defekti) –Hepatorenal glukojenoz -Hepatomegali -Tübülopati, glukozüri, hipofosfatemik rikets •Glikojen sentaz eksikliği (GSD tip 0) •İnsülin reseptör –Antikoru (Tip B insülin direnci) Otoimmün ya da malign hastalıklara eşlik edebilir -Mutasyonu (Leprechaunism/Donohue send) Substratlar-Ürünler •Glukoz –Glukagona yanıt •SYA •Keton (kan-idrar) •Laktat •Ürik asit •Amonyak •Kan gazı •İdrarda –Organik asitler –Redüktan madde (galaktozemi) Hormonlar •İnsülin, C peptid •Kortizol, ACTH •Büyüme Hormonu •IGFBP1 KRİTİK OLANLARRRR!!!!!!!! •Venöz glukoz •Keton (kan-idrar) •Kan gazı •İdrar saklanması •İnsülin, C peptid •Kortizol, ACTH •Büyüme Hormonu •Serum saklanması Laboratuvar ile Ayırıcı Tanı – [İnsülin] ↑ & [C-peptid] N •İnsüline yönelik antikor •Egzojen –Munchausen –Munchausen by Proxy •!! Bazı cihazlar piyasadaki insülinleri ölçemeyebilir… •Ölçülebilir insülin –İnsülin > 2 µU/mL •Düşük kan ketonu –Betahidroksibütirat <2 mmol/L •Glukagon uygulamasından sonra –Δ[glukoz] >30 mg/dL HİPERİNSÜLİNEMİK HİPOGLİSEMİ: beckwith wiedemann usher trizomi 13 mozaik turner santral hipoventrilasyon send maternal diyabet intrauterin büyüme geriliği perinatal asfiksi Rh izoimmünizasyonu doğumsal glikozilasyon boz tirozinemi tip 1 dumping send (nissen fundoplikasyonu) insülinoma (sporadik veya MEN1 ile birlikte) insülin ve insülin res otoantikorları insülin res geni mut yapay hiperinsülinizm (munchausen by prox)
ASİDOZ: laktik: G6Paz eks,F1,6 eks, pürivat karboksilaz eks, normal çocuk, glukoneog boz keto: ketotik hipoglisemi, GDH, GH eks, kortizol eks, normal çocuk ASİDOZ YOK: High FFA, low ketone: oksidasyon prob, normal çocuk (karnitin profili normal, istisna HMGcoA sentetaz eks myopati) Low FFA, low ketone: hiperinsül, panhipopitüitarizm HİPOGLİSEMİ ZAMANLARI::::: Glikojen depo hastalığı, tip 1 2-4 saat Glikojen depo hastalığı, tip 0 4-16 saat Glikoneogenez sorunları 8-12 saat !! Karşıt düzenleyici hormon eksikliği 10-16 saat Yağ asidi oksidasyon bozuklukları 10-16 saat !! Hiperinsülinizm Değişken Sık beslenmeden ötürü glikoneog ve YAO boz yenidoğan döneminde hipoglisemi ile ilişkili belirti vermez Acil / özgün olmayan tedavi •Semptomatik hipoglisemi –Oral alabiliyorsa meyve suyu/şeker –Oral alamıyorsa: •Bolus –%10 Dekstroz 2-4 mL/kg/doz (2 cc), IV yavaş puşe !!!!!!!! SORUUUU •İdame –Dekstroz 6-8 mg/kg/dk, IV sürekli (yaşına uygun cins ve miktarda mai ile) »2,5 katına kadar çıkılabilir »>%12,5 Dekstroz konsantrasyonu için PERİFERAL YOL KULLANILMAMALI (ekstravaze olur- fazla kons SANTRAL YOL) •Altta yatan hastalığa özgü tedavi için ayırıcı tanı gerekli… dekstroz daha stabil (glukozun D izomeri), monosakkarit Özgün tedavi – Ketotik hipoglisemi •Yüksek khidrat sık beslenme esastır. •Gece açlık süresi kısaltılmalı, gece yatmadan önce karbonhidratlı bir ara öğün verilmelidir. –Pişmemiş mısır nişastası •Araya giren akut hast dönemlerinde ketonüri takibi –Oral karbonhidrat içeren sıvı verilmeli. –Oral alamazsa IV glukoz verilmek üzere hastaneye başvurulmalı •Ailelere bu bilgiler verilir, hipoglisemi gelişmesi önlenir Konjenital hiperinsülinizm (insülin ve C peptit artmıştır) •Yüksek hızda dekstroz infüzyonu •Glukagon •Diazoksit •Oktreotid •Kalsiyum kanal blokörü bazı hst •Sirolimus hüc mek yavaşlatır •Parsiyel/total pankreatektomi (insülin eks, DM olabilir) Karşıt düzenleyici hormon eksikliği: •Primer ya da sek adrenal yet –Hidrokortizon •Eşdeğer dozda, kısa süreyle, prednizolon, metilprednizolon •Büyüme Hormonu Eksikliği: •Somatotropin Direnci: (Laron send, aşırı kısa boy, hipoglisemik) •Mecasermin (IGF1 analogu) •Hipoglisemi hayatın ilk 1-2 gününde sık görülebilse de ciddi bir durumun göstergesi olabilir •Sekel gelişimini engellemek için kritik örnekler hızlıca alınmalı ve gerekli tedaviler uygulanmalı glu kolaylaştırılmış dif ile beyne alınır hipogliseminin en sık görüldüğü yaş yd tip 1 dm sınır 70 (onun dışında 50) hipoglisemi anında verilmesi gereken testler: venöz glukoz (kapiller cihaz sağlam olmayabilir), insülin, C peptit oral alamayan hipoglisemili hst %10 dekstroz 2 cc/kg IV puşe (daha yoğunsa SF ile seyrelt)
252
ÜSYE sağlıklı bir çocuk yılda 6-8 geçirir en sık etken virüsler %50 tonsillit grup A beta hemolitik streptokok %15-30, %50 asemp taşıyıcı, %50 gerçek enf nonsüpüratif: ARA adenovirusta da beyaz memb olabilir influenza soluk tonsiller+kas ağrısı+konjuktivit GABHS kıpkırmızı tonsiller GABHS tanısını doğru koymak, süpüratif ve nonsüpüratif komp önlemek tipik viral ÜSYE bulguları olan hastalarda gereksiz tetkik ve tedavi yapılmasını önlemek GABHS taşıyıcılarında uygun yaklaşımda bulunmak BAKTERİYİ DESTEKLEYEN BULGULAR: boğaz ağrısı aniden başlangıç yutma güçlüğü >38.5 ateş baş ağrısı bulantı, kusma karın ağrısı semp süresi <5 gün faringial, tonsiller eritem veya eksüda anterior servikal lenfadenit damakta peteşi skarlatiniform döküntü !! 5-15y (okul çağı) kış ve erken ilkbahar temas öyküsü VİRALİ DESTEKLEYEN BULGULARRR düşük ateş, öksürük, burun akıntısı !! ses kısıklığı, diyare,ç konjuktivit !! anterior stomatit !! ülseratif lezyonlar KLİNİK SKORLAMA SİSTEMİ düşük puan alanlarda test yapılmayabikir tanı koymada yetersiz TANISAL TESTLERİN GEÇERLİLİĞİ boğaz sürüntü kültürü ALTIN STANDART !!! sens %90-95 koloni sayısı taşıyıcılık ve gerçek enf ayrımı yapmaz kültürün dezavantajı 24-48 saatte sonuç vermesi :( HIZLI ANTİJEN TESTLERİ sens düşükkkk, spe yüksek hızlı sonuç verir (5-20 dk), yatak başı pahalı negatif sonuçlar kültürle konfirme edilir !!!! BOĞAZ KÜLTÜRÜ ALINACAKLAR klinik ve epidemiyolojik GABHS destekleniyorsa toplumda prevalansı yüksekse (TR) tanısal testlerin selektif yapılması, pozitif test oranını arttırır, taşıyıcılardan çok gerçek enf saptanır TDV AMAÇ GABHS eradikasyonu non süpüratif komp önlenmesi (AER) lokal invaziv komp önlenmesi (servikal lenfadenit, peritonsiller, retrofaringeal abse, sinüzit, mastoidit, OM, menenjit, pnömoni) klinik iyileşmenin hızlandırılması yakın temasa bağlı yayılımı azaltmak streptokokal farenjit self limiting, tedavisiz 2-4 g semptomlar geriler, AER (akut eklem romatizması) tdv 9.günde bile başlansa önlenebilir !! GABHS enf destekliyorsa lab sonucu beklenmeden antimikrobial tdv başlanabilirrrr kriptlerin üstünde nokta nokta şeyler var PENİSİLİN YAPILIR PO 10 gün !!!!!!!! (asla bırakmasın semp gerilese bile yoksa ARA gelişebilir) PE benzatin penisilin G (IM) çok ağrılıdır, eğer tdv uyumsuzluk şüphesi varsa, tek doz yeterli, enjektörde donabilir penisilin etkili, güvenli, dar spe, ucuz, AER gelişimini önlüyor, GABHS’ta direnç gelişimi bildirilmemiş
sefdinir, sefodoksim ve AZT 5 günlük tdv için FDA onayı almıştır GABHS destekliyor; RADT neg kültürle konfirme et RADT poz hemen ab tdv taşıyıcılık, tam iyileşme, iyileşmeme REKÜRRENS VE KLİNİK BAŞARISIZLIKTA TEDAVİ oral klindamisin 20-30 mg/kg 10 gün amoks klav 40 mg/kg/ 10 gün parenteral benzatin penisilin G/+rifampisin AGBHS için ev hayvanları bulaştırıcı DEĞİL tdv sonrası bulaştırıcılık 24 saat sonra kaybolur !! <3y klinik bulgular nonspe, seröz rinit, ateş, irritabl, iştahsızlık (klasik DEĞİL) ARA ve PSAGN hst temasta olduğu ev halkımda kültür alalım test + ise semp bağımsız tedavi ver ev halkında birçok kişide farenjit veya diğer GABHS enf varsa hepsinden kültür ve tdv okullarda KÜLTÜR TARAMASI YAPILMAMALI (%15 taşıyıcılık, eğer birden fazla ARA veya PSAGN veya invaziv enf saptanırsa yapılabilir) tdv başladıktan 24 saat sonra okula gidebilir, sıkı temastan yine de kaçınmalı indeks vakayla temas eden kişi semptomatikse tetkik ve tedavi yapılmalı
253
RİNOSİNÜZİT •USYE ‘larının % 5-13’unun komplikasyonu olarak gelişir •En sık 3-6 yaş arasında •USYE: Viral USYE (adeno,rhino, parainfluenza, influenza virus) •Allerji: RS çocukların % 80’inde ailede allerji öyküsü (+), % 50’si asthma ile birlikte •Adenoid vegetasyon: Adenoidektomi ile semptomlar % 70-80 düzelme •Hava kirliliği •Nazal kavite ve sinus yapısal anomalileri (Septal deviasyon,….) •GÖR (özellikle KRS) •İmmun yetmezlik •Primer siliyer diskinezi •Kistik Fibrozis (ağır dirençli RS) •S. pneumoniae % 30-66 •H. influenzae % 20-30 •M. catarrhalis % 12-28 •S. pyo, S. aureus, anaeroplar daha nadir •Virüsler % 3-15 Rinosinuzit TANI • Klinik bulgularla konur - Persistant ve ağır USYE bulguları (> 10 gün) - Yüksek ateş (>39), postnazal pürülan akıntı ve öksürük (> 3 gün) • Fizik muayene; - Yüz ağrısı ve duyarlılık - Maksiller ve frontal sinüs üzerinde tek taraflı ağrı !! - Periorbital şişlik (ethmoid sinüzit) !! • 2 hf içinde USYE geçiren olgularda, başka nedenle çekilen BT’de anormal bulgu % 97 • Tüm yaş grupları için komplike olmamış olgularda radyografi, BT, MRI ÖNERİLMİYOR • BT endikasyonu: !! - Orbital ve intrakraniyal komp olgular (periorbital sellülit, kranyal abse) - Medikal tdv yanıt vermeyen persistan veya rekürren olgular - Cerrahi gerektiren olgularda anatomik bilgi elde etmek için • Nazal sürüntü kültürünün tanısal anlamı yok • Orta meatus sürüntü kültürünün geçerliliği için yeterli veri yok. • Sinus aspirasyonu - Tanı için altın standart!! (> 104 CFU/mL) - Fakat invaziv, zaman alıcı, ağrılı, deneyim gerektirir ve iyatrojenik enf riski var - Rutin tanı için önerilmemektedir Rinosinuzit TEDAVİİİİİİ • Amaç: - Akut enfeksiyonun tedavisi - Komplikasyonların önlenmesi • Spn düzelme % 40-45 olmasına rağmen antibiyotik tedavisi öneriliyor • Ab seçiminde; - Hastalığın şiddeti - Yakın zamanda ab kullanımı (90 gün içinde) - Ab direnci önemlidir Penisilin direnci: s pnö %25 h inf %50 m catarrhalis %100 Spontan kür: s pnö %15 h inf %50 m catarrhalis %50-75 Risk faktörleri yokluğunda amoksisilin tedavisine yanıt % 80’dir
Rinosinuzit-Tedavi !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! Risk Faktörleri • Çocuk bakım evlerine gitmek • 90 gün içinde antibiyotik tedavisi • < 2 yaş • Risk fak taşıyan veya ilk basamak tdv yanıt vermeyen olgularda; - Amoksisilin/Klavulonat (80-90 mg/kg/gün) !!!!!!!!!!! - Sefuroksim (30 mg/kg/gün), Cefdinir, Cefpodoxime - Kusan ve oral tedavi alamayan, komp gelişen olgularda; Seftriakson veya sefotaksim !! (PE) • Risk fak olmayan HAFİF-orta ARS’de ilk basamak tedavi; - Amoksisilin 45-90 mg/kg/gün bid • Penilin allerjisi; - Sefalosporin (sefuroksim, sefprozil) - Klaritromisin (15 mg/kg/gün), azitromisin - Penisilin dirençli S. Pneumoniae için Klindamisin İki kür tdv yanıt vermeyen olgularda: • KBB konsultasyonu maksiller sinüs asp ve kültür veya • İV seftriakson veya sefotaksim tedavisi, yanıtsız ise KBB kons • Önerilen süre 10-21 gün arası (10-14 gün) veya • Semp düzeldikten sonra 7 gün daha devam edilmesi Rinosinuzit-DİĞER TDV • Nasal irrigasyon (hipertonik, SF) • Dekonjestan (topikal 3-5 gün) • Antihistaminik • Mukolitik • Topikal intranazal steroid Rutin kullanımlarını önermek için yeterli kanıt yok
254
AKUT OTİTİS MEDİA • % 12’si AOM tanısı almaktadır • < 3 yaş çocukların % 83 en az bir atak, % 46’sı en az 3 atak geçirmekte • 7 yaş sonunda çocukların % 35’i > 6 AOM • Timpanostomi tüpü yerleştirilmesi ikinci en sık cerrahi operasyon !!! • S. pneumoniae % 25-50 • H. İnfluenzae % 15-30 • M. catarrhalis % 3-20 • Virüsler (RSV, rinovirüs, coronavirüs, influenza, parainfluenza,..) % 10 • % 16-25 olguda etken saptanamaz AOM-RİSK FAKTÖRLERİİİİİİİİ !!!!!!!!!!! • < 2 yaş • İmm yetmezlik • Genetik fak • Kreşe gitmek • Anne sütü almamak • Biberonla yatarak beslenmek, emzik kullanmak • Sigara dumanı • Anatomik ve fizyolojik bzk’lar (yarık damak, östaki silier disfonk.) • Erkek cinsiyet AOM TANISI • Semptom ani başlangıcı - Kulak ağrısı (infantın kulağını çekiştirmesi), irritabilite, aşırı ağlama, kulak akıntısı ve/veya ateş • Orta kulakta sıvı bulunması - Timpanik memb bombeleşme - Timpanik memb hareket kaybı veya azlığı - Timpanik memb arkasında hava-sıvı seviyesi - Kulak akıntısı • Orta kulak enfl bulgularının olması - Timpanik memb kızarıklık, - Belirgin kulak ağrısı (normal akti ve uyku düzenini etkileyen) • Tdv ilk amaç ağrının azaltılması olmalı • Antibiyotik kullanımından bağımsız • Özellikle ilk 24-36 saat önemli - Öneri: Asetaminofen veya ibuprofen (daha çok) • Komplike olmamış AOM’lı olgularda ab tdv seçilmiş olgularda 48-72 saat ertelenmesi • Antibiyotiksiz gözlem yaklaşımı; - Hasta yaşı - Tanının kesinliği - Hastalık ağırlığı - Takip güvenilirliği - Ailenin doktor ile yakın iletişim içinde olması - Gerektiğinde ailenin uygun tedaviye ulaşılabilirliği - Sistemin hastanın tekrar muayene edilebilmesine uygun olması
Yaş Kesin Tanı Kesin Olmayan Tanı < 6 ay Ab başla Ab başla 6 ay-2Y Ab başla Ab başla > 2Y Ağır hst ab 48-72 saat gözle Ağır olmayan hst 48-72 saat gözle** Ağır hasta: orta-ağır kulak ağrısı veya ateş > 39 **Ağır olmayan hasta: hafif kulak ağrısı ve son 24 saatte ateş < 39 !! otore ve otit varsa bütün yaşlarda AB unilat AOM 6 ay-2y ve >2y izlem veya ab AOM Tedavi Risk Grupları !!!!! (Dirençli mo açısından) • Kreşe devam etmek • 30 gün içinde antibiyotik tedavisi almak • Yaş < 2 yaş • Şiddetli hastalık (orta-ağır otalji, ateş >39) varlığında; • Beta-laktamaz pozitif H. inf ve M. Catar H. influenzae % 50, M. catarrhalis % 100 beta-laktamaz (+) otitlerde yüksek doz Yüksek doz Amoksisilin/Klavulonat (90 mg/kg/gün amoksisilin, 6.4 mg/kg/g klavulonat; 14/1) > 2 yaş, risk grubu ve ağır klinik bulguları olmayan olgularda; • İlk seçenek: Amoksisilin • Amoksisilin dozu: 80-90 mg/kg/gün Başlangıç tdv: 48-72 s sonraki değ: Gözlem Amoksisilin 80-90 mg/kg/gün Amoksisilin Amoks-klav 90 mg/kg/gün Amoks-klav Seftriakson IM/IV 3 gün Eritromisin ve Tmt/Smx hem birinci hem de ikinci basamak AOM tedavisinde yeri yok (diğer ÜSYE’de de) • < 5 yaş ve ağır klinik 10 gün tedavi • > 6 yaş ve hafif ve orta klinik 5-7 gün AOM-Önlenmesi • Anne sütü ile beslenme (en az 6 ay) • Supin pozisyonda biberonla beslenmenin önlenmesi • Emzik kullanmanın önlenmesi (ilk 6 ay’dan sonra) • Pasif sigara içiciliğinin önlenmesi • İnfluenza aşılaması (canlı atenüe intranasal aşı, > 2 yaş %30 etkili) • Konjuge pnömokok aşılaması • Dekonjestan ve antihistaminik kullanımı • Mukolitik kullanımı Rutin kullanılmaları önerilmiyor
255
TİP 1 DM t hüc, pankreas beta hüc oi veya oi dışı nedenlerle haraplanması insülopeni hiperglisemi kronik met hst obez olmayanlarda gürültülü tablo şeker>100 olduğunda insülin salınır insülin azdır TİP1 tüm yaşlarda görülebilir, tüm ırklarda, akut ve ciddi başlangıçlı, %70-80 adacık antikoru, çoook düşün insülin salınımı, %40 ketoasidoz, %20-25 obezite, %70-80 DM oranı, 1.der akraba %5-10 non-mendelian kalıtım, sporadik TİP2 pubertal başlangıç, zenci, ispanyol, kızılderili, sinsi başlangıç, %25-30 adacık antikoru, yüksek insülin sekresyonu, %33 ketoasidoz, >%90 obeziteee, %20-25 DM oranı, 1.der arkaba %80, non-mendelian kalıtım, kuvvetli aile öyküsü MODY tüm yaşlarda, beyaz ırk, sinsi başlangıç, <%1 adacık antikoru, değişken insülin sekresyonu, nadir ketoasidoz, obezite sık değilll, <%5 DMMMM ORANI, 1. der %100 !!, OD kalıtılır zayıf kişi, monogenik, DM<40Y, insidental saptanır, preop taramada ketoasidoz YOK, 3 kuşak DM OLACAK !! BUNLARIN AYRIMINI BİL !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! tip 1 ciddi, tip 2 ve mody sinsidir tip 2 dm insülin direncidir, bunun FM bulgusu !!! akantozis migrikans (koltukaltı ve ensede kararma, hiperkeratotik etki) TİP 1 DİYABET multigenik, multifakt, 4 tane dm antikorunun en az bir tanesi %80 her yaşta görülebilir sıklığı giderek artıyor (%40 artış, yıllık %3-4), başlama yaşı düşüyor K=E, en sık 5-7y ve 10-14y TİP 1 DM, ÇOCUKLUK KR HST EN SIK GÖRÜLENİİİİİİİ yüzbinde 14,3 (tr) en yüksek finlandiya, en düşük çin otoimmun= Tip1A %90 (antikor+) idiopatik= Tip1B %10 (antikor-, klinik bulgu var) Tip 1A DM’de beta hüc otoimmun harabiyeti, insülin eks, hiperglisemi ve ketoasidoz t hüc tetiklenir Tip 1B DM insülin bağımlı, otoantikor negatif GENETİK+ÇEVRESEL= Oİ GENETİK !! tanımlanmış bir geçiş yok, kompleks ve multifak (poligenik) kardeşler %6, baba %7, anne %2, ikisi de %30, monozigot %30-50, dizigot %6-10 HLA genleri !! HLADR3,4 (tehlikeli istanb) HLADR2,5 (koruyucu erzurum) !! dirençli HLA DR3/4 genel popülasyonda %50 pozitif, tip 1 DM hst %90 +, %10 - %30 heterozigot (dr 3 ve 4+) koruyucu antijen (dr2) ise <%1+ 😞
ÇEVRESEL FAK: mevsim, perinatal, enf, nutrisyonel sonbahar ve kışın daha sıkkk (viral enf sıklığı da artar) perinatal fak: konjenital rubella (%12-20 tip 1 dm gelişiyor, %40 oral glukoz tol testi boz) !!! anne yaşı>25, sarılık (ABO uyumsuzluğu), yd resp hst gibi risk fak var ama kesin değilllllll aşılarla İLİŞKİSİZZZZZZZ İNEK SÜTÜ anne sütü oi karşı koruyucu ama erken suplementasyonlar riski arttırıyorr!!!!! inek sütünde bulunan bovin albumin yapısında bulunan 17 aa ICA69 ilişkili VİT D immunmodülatör, kısmen ilişkili vit D suplementasyonu yapılanlarda göreceli risk daha düşük OTOİMMUNİTEEE %80-80 harabiyet olunca KLİNİK çıkar yıkım süresi değişken, büyüklerde daha uzun süre dm antikorları: !!!!! -adacık hüc antikoru (ICA) %70-80+ -GAD65 antikoru %60-80+: tanı, tarama DAHA SENS SPE UCUZ !!!!!!!!!!! -insülin antikoru %40-60+ (bazen tek bu) -transmemb pro tirozin fosfataz 3.hfda şeker düşüyor, insülin dozu kademeli azalt, pankreasın %20si korunsun diye, hipoglisemi önlenir TİP 1 DM KLİNİKKKKKKK KLASİK BULGULAR %50-75: poliüri (>2L), polidipsi, polifaji (az), kilo kaybı (ketozisin anoreksik etkisi), enürezis, halsizlik, idrar kaçırma KETOASİDOZ %25: karın ağrısı, kusma, kussmaull solunumu, ağızda aseton (çürük elma) kokusu kanda betahidroksibütiran idrarda asetikasit KOMA !!küçük çocuklarda daha erken tanı konur ama daha kötüdür TİP 1 DM TANIIIIIIIIII: hiperglisemi (rastgele kan ş >200 açlık kan ş >126 OGTT’de 2 s kan ş >200 glukozüri (kan glu >180 olması glukozüri nedenidirrrrr) ketonüri (idrarda keton+) açlıkta 120-160 toklukta 140-200 PREDİYABET
256
DİYABETİK KETOASİDOZ 1) hipergli (kan glu>200) 2) kan gazı (venöz ph<7.3, HCO3<15) 3) ketonemi ve ketonüri halsizlik, yorgunluk poliüri, polidipsi, kilo kaybı bulantı ve kusma %50-80 karın ağrısı %30 hemorajik gastrit %25 ağız kokusu kussmaul solunum mental durum boz veya koma %20 vücut ısısı enf rağmen genellikle normal veya düşük TİP 1 DM 1) insülin tdv 2) boy yaşına uygun kalori 3) egzersiz (yemekten sonra 30-40 dk) 4) eğitim 5) komp önlenmesi (en önemlisi hipoglisemi) !!!!!! SORUUUUUU: BOLUS çok hızlı etkili: aspartat, glulisin, lispro 6-30 dk başlar 3-5 saat sürer hızlı etkili: regüler/solübl/kristalize insülin 30-60 dk başlar 5-8 sürer BAZAL orta etkili: NPH 12-24 saat sürer uzun etkili: glarjin, detemir (en çok kullanılan) 24 saat sürer çok uzun etkili: degludec, ultralent >24 saat sürer ***açlık kan şekeri düşükse uzun etkili, tokluk kan şekeri düşükse kısa etkili verrrrr bazal= hepatik glukoz üretimi, yemek yemese bile normal, normalin %50si glarjin>detemir>NPH>regular>aspartat, lispro, glulisin bolus insülin ÖĞÜN SAYISI KADAR verilir
İNSÜLİN TDV KOMPLİKASYONLARIIII hipoglisemi (akut) insülin allerjisi insüline karşı direnç lipodistrofi insülin ödemi rebound hiperglisemi (somogyi etkisi) lipodistrofi: lipoatrofi ve lipohipertrofik bölgeleri insülin antikor kons yüksek olduğu bölgelerdir !! kozmetik sorunlara neden olur insülin emilimini bozarak glisemik kontrolü zorlaştırmakta ayak sırtında geçici ödemlenme hep aynı yere iğre, duyarsızlaşma, lipodistrofi İĞNE VURULURKEN ROTASYON YAPILMASI GEREKİRRRRR !!!!!!!!!!!!!! lipoatrofi hastaların %3ünde gözlenen subkutan dokunun atrofisidir, tekrarlanan insülin enj bölgelerinde gözlemlenir (insülinin lipolitik etkisi) nedeni tam bilinmiyor immun kökenli olduğu düşünülüyor lezyonların birkaç yıl içinde düzeldiği bildirilmekte UZUN DÖNEM KOMP retinopati nefropati nöropati mikro ve makrovasküler hastalıklar kas iskelet sistemi (sınırlı eklem hareketi send) : PRAYER BULGUSU, kollajen yapının nonenzimatik rxn enfeksiyonlara eğilim EŞLİK EDEN OTOİMMUN HASTALIKLAR (YILLIK TARANAN HASTALIKLAR) tiroidit (en sık, tiroid antikor +, bulgular siliktir, rutin taramada saptanır, DM süresi ve yaşla ARTIYOR, tiromegali, büyüme hızında yavaşlama, hipoglisemi sıklığında artış, hipotiroidizme özgü bulgular) gluten enteropati (karın ağrısı, ishal gibi klasik bulguları olmayabilir, tip 1 DM tanısı aldıktan 3-6 ay sonra ve takiben 1-2 yılda bir, açıklanamayan sık hipoglisemiler, büyüme geriliği) adrenal yetersizlik=otoimmun adrenalitis (sık açıklanamayan hipogli atakları, insülin ihtiyacında azalma, adr yet bulguları hiperpig, hipotans, halsizlik, sık görülmediği için rutin taraması önerilmiyor) pernisiyöz anemi oi gastrit
257
HİRSCHSPRUNG HASTALIĞI Konjenital Aganglionik Megakolon Myenterik ve submukozal pleksuslarda gang hüc konjenital olarak yokluğu ile karakterize, Fonksiyonel bağ obs oluşturan bir hastalıktır parasemp gang hüc kranyalden kaudele doğru göçer bu göçteki sorunlar bu hst sebep olur nöral krest hüc gang hücrelerine dönüşür muskuler olana auerbach submukozal olana meiisner denir normalde bağırsaklarda bir ileti sis var bu hst ise sinir iletimi yok, o segment durur o segmente kadar her şey ilerler kranyalden kaudele doğru göç olduğu için göçün bittiği yerden anüse kadar olan yerde gang hüc olmuyor çok yukarda başladıysa bütün kolonu tutabilir özof 5. hf midgut 7. hf distal kolon 12. hf anokutaneal hat Ganglionik Bağırsakta Kasılma ve İntrensik sinir sis (nonkolinerjik, nonadrenerjik) sağlar Nitrik oksit (gevşetme etkili) Propulsif aktivite (gevşeme/kasılma/gevşeme peristaltizm) Aganglionik Bağırsakta Kolinerjik ve adrenerjik innerv 2-3 katı ↑ kasılma↑↑ gevşeme↓↓ Düz kas tonusu ↑↑ Myenterik pleksuslarda Nitrik oksit synthase Ø NO Ø Propulsif akt Ø Aganglionik, aperistaltik segment (fonk barsak tıkanıklığı) proksimalde birikim Genişlemiş proksimal segmentler toksik megakolon da olur, gayta birikiyor, üreme olur, bağ permeabilitesi bozulur, sepsis riski !! %70-80 erkek !! % 70 rektosigmoid !! % 8 – 10 total kolonik !! % 4 -5 ince bağ tutulumu Ailesel yatkınlık % 2-10 Ek anomaliler: Malrotasyon, intestinal atreziler genitoüriner, kardiovasküler, SSS, extremite, yarık damak-dudak Down send, Waardenberg-Shah, Goldberg-Shprintzen, Nörokristopati send Konjenital santral hipovent sendromu neurofibramatosis !! !! özellikle de konj santral hipovent sendromu yani solunumu spontan olarak başlatamayan çocuklarda bu hst olabiliyorrrrrrr !!!!!!!
Klinik Tablolar: • Yenidoğan dönemi – 24 saatten daha geç mekonyum çıkarma (%90) (İLK SORULAN SORU !!) – İntestinal obs (%30-50 (Safralı kusma, distansiyon, hava sıvı seviyesi) – Apandisit – Çekum perforasyonu Ayırıcı tanı: intestinal atrezi, mekonyum ileus, mekonyum plug send • Büyük Çocuklar -Kronik kabızlık -Enterokolit !! (%10 ateş, distansiyon, ishal) SEPSİSE GİDEBİLİR (intestinal immunglobulin ve musin artışı Bariyer disfonk, invazyon) -Büyüme gelişme geriliği (yemek yemiyor) -Hipoproteinemi -Anemi FM Kollar ve bacaklarda zayıflık Karında şişlik Geniş bağ loopları ve Peristaltizm izlenmesi Fekal kitle palpe edilmesi Rektal tuşede rektumun boş olması !!!! Ampulla dar !!!! RT sonrası Fışkırır tarzda gaita çıkışı !!!! SORUUUUU TANI: • Ayakta direk karın grafisi (int obs bulguları, hava sıvı seviyesi) • Kolon grafisi • Anorektal manometri • Rektal biyopsi *** !!!!!!!!!! (gang hüc GÖRÜLMEMESİ GEREKİR) – Aspirasyon (mukoza bx) – Myomektomi (tam tabaka bx) normalse rektum/sigmoid>1dir bu hastalarda ise<1 24. saat geç boşaltma filminde baryum izlenmesi (GÜNCEL OLARAK ASLA BARYUM KULLANMIYORUZZZ, EMİN OLMAK İÇİN YAPILIR) Yenidoğan da geçiş zonu izlenmeyebilir (%10) “?” şeklinde kolon (uzun segment) Tanı ve tedavi (mekonyum plug send) Anal manometri Rektoanal inhibituar refleks (RAİR) (anal manometrede bunun kaybolduğu gösterilir) Rektal distansiyon, internal sfinkterde gevşeme, çocuklarda uygulama zor Rektal biyopsi ALTIN STANDART !! Dentat çizginin 1-1.5 cm üzerinden Aspirasyon (mukoza biyopsisi) Myomektomi (tam tabaka biyopsi) Hemotoksilin- eosin, asetilkolin esteraz Altın standart Submukozal ve myenterik pleksuslarda ganglion hüc. yok hipertrofik sinir uçları prematürelerde bx uygun değilll TEDAVİİİİ • Yd intestinal obstrüksiyon -Kolostomi, biyopsi -lavman, enema • Enterokolit tedavisi – Sıvı – elektrolit dengesi – N/G dekompresyon – Parenteral beslenme – Anemi ve hipopro düzeltilmesi – Antibiyotikler (aerob – anaerob dahil) – Rektal yolla kolon irrigasyonu Çok geniş ganglionik segment - rektal kolon irrigasyonu (kolonun yıkanması) - kolostomi CERRAHİİİİİİİ Transanal Soave (Endorektal pull-through) DAHA SIKKKKK 10ar cmlik segment bx nerede gang görülüyosa orayı anal kanala dikiyoruz Duhamel (Rekto-rektal pull-through) Komplikasyonlar • Enterokolit – Entreokolit tedavisi • Gaita inkontinansı, soiling – Tuvalet eğitimi • Perianal dermatit • Kabızlık HİRSCHSPRUNG AYIRICI TANI • Kronik habitüel konstipasyon (en sık karışan, RT’de gayta vardır bunda !!) • Anal akalazya – RAİR – Ganglion hücre var (internal sfinkterotomi, botoks) • İntestinal nöronal displazi (Her şey Hirschsprung'a benziyor ameliyat yapılıyor ancak tedavi olmuyor) – Ganglion hücre artışı ve ektopik yerleşimi – Sinir lifleri hiperplazisi (Semp tedavi) ***gang hüc var ama çalışmıyor
258
Normal akc grafisinde 2 parametre önemli: 1 Normal pozisyonda olması 2 Uygun radyasyonda çekilmesi Havalanan 2 alan var: ön ve arka. Lateral film zor; her şey üst üste süperpoze. İnspiryum & Ekspiryum fark Yetersiz ins. : mediastende vasküler yapılar büzük, patolojik görüntü. Yetersiz inspiryumda mediasten geniş yenidoğan akciğeri; timus en önemli radyoopasite, kalp üzerinde mediastende. timus çentiklenme ya da yelken işareti şeklinde görülebilir, normalin varyasyonudur. 1-Medikal tedavi gerektirenler: Respiratuar diststress sendromu Hyalen membran hastalığı: Alveoller opak havalanmıyor, sürfaktan yetersizliğine bağlı prematüre bebeklerde görülür. 2-Cerrahi tedavi gerektirenler Pnömomediasten: Travmatik doğum sonucunda mediastene hava girmesiyle oluşan tipik radyolojik görüntü veren bi hastalık Timus, melek kanat şekliyle. Pnömotoraks: visseral ve parietal plevra yapraklar arasına hava girmesidir. Görmek için dansite arttırılmalı. Diafragma Hernisi: Cerrahi tedavi gerektirir. Gelişimsel bir kusur söz konusu. Bağ mediastende yer alıyor, kalp sağa doru itilmiş. TORAKS USG -Plevral Sıvı -Kolay uygulanabilir -Non invaziv bir yöntem TORAKS BT ENDİKASYONLARI -Kemik toraks değerlendirilmesi -Mediastinal kitle -Vasküler ring -Hava yolu: anomali, stenoz, bronşektazi -Enfeksiyon: ampiyem, apse, (-) X-ray -Travma: pnx, kontüzyon, laserasyon, havayolu fraktürü -Neoplaziler: metastaz, primer kitle natürü Toraks BT çocuklara çok fazla radyasyon vermektedir. TORAKS MRG ENDİKASYONLARI ØMediastinal kitle: spinal invazyon, hiler kitle, vasküler yapıları vasküler olmayan yapılardan ayırdetmek ØVasküler ring ØSekestrasyon ØKemik iliği görüntüleme ØDiafragmanın direkt görüntülenmesi ØTransdiafragmatik lezyonların orjinini saptamak tomografide de belirgin lenf nodları var. lenfomaya ait aksillada da lenf nodlar belirgin.
Bronşiolit: Akc hast çocuklarda, enfeksiyonlar 2 önemli bölgede gelişir. Hava yolu ve hava aralığı hast; bronşiyolit ve bronkopnömoni. Bronş etrafı kalınlaşma: bronşiyolit. Bronkopnömoni:sağ kalp kontürünü silen bir radyoopasite var. Radyoopasite pnömonik infilt ile uyumlu. Normalde anatomik olarak sol kalbin kenar akc lobu sol akc’ in üst lobu lingula segmentidir. Sağ kalp kontürü silinmiş , orta lobta bir infiltrasyon: silüet bulgusu. Akc alt lobu apexte bir konsolidasyon var. sol hemitoraksta opak hemitoraks var. Trakea sağa doru itilmiş. Volüm artışına sebep olan bir patoloji var. Ampiyem, tm, kanama olabilir. Sol kalp içinde mikroapse formasyonlar ve yoğun sıvı var. Çocukluk çağı pnös.aureus mikroabse formasyonlar ile seyreder. Hava kabarcıkları gelişmiş. Tüberküloz Enfeksiyonu: Tr’de önemli. Asıl tanı bakterinin/basilin eredikasyonu ile olur. (mide açlık suyundan elde edilir.) Radyoloji tanı da destekleyicidir. Sağ orta zon parankimal konsolidasyon var. Paratrakeal lenf nodu da mevcut. Öksürüğü geçmiyor. Genel durumu çok kötü değil,belirgin ateşi yok. Mediasten geniş. Noduler, timus olarak değerlendirilemeyecek dansitede, kontürleri düzensiz bir radyoopasite. Akc parankim alanlarında milier radyoopasiteler var. Milier akciğer tüberkülozu. Aynı hastanın tomografisinde Lenf nodlar içerisinde kazeifikasyon nekrozu mevcut. Cocuklarda tbc vakasının mutlaka index vakası olmalı. Her iki apexte kaviter aktif tbc var babasının akc grafisinde. Yabancı cisim asp: Çocuklarda önemlidir. Yabancı cis bronşu tıkayarak pnömotansiyon oluşturur. Sol akc belirgin bir hava hapsi mevcut. Yardımcı olsun diye dekübit filmler çekilir. Her iki yana yattığı zaman aşağıda daha az yukarda daha fazla hava görmeyi bekleriz. O tarafın tersine yattığında hava hapsi üstte kalıyorsa yabancı cismi düşünürüz KİSTİK FİBROZİS Kistik fibrozis gibi kronik enf oluşturduğu sekel değişiklikleri ve Buna bağlı oluşan bronşektaziler görüntülenir BT bronşektazileri görüntülemede önemlidir. Taşlı yüzük; bronşla arterin yan yana seyrederken bronşun daha büyük olmasıdır. Arter daha büyükse pul arter hipertansiyon.
259
KALP YETMEZLİĞİ met ihtiyacı karşılayacak kalp debisinin sağlanamaması vasküler yapılarda, kalpte, nörohormonel sis akt olan kompansatuar mekanizmaların olumsuz etkileri Kalp Yet Send: kalp debisi azalır venöz basınçlar ARTAR (geride birikir, sistemik ve pulmoner) moleküler boz (myokard fonk progresif kötüleşmesi, prematür myokard hüc ölümü) kalp debisi= atım hacmixkalp hızı AZALIR KARDİAK DEBİYİ BELİRLEYEN FAK: önyük (preload) ardyük (afterload) myokard kontraktilitesi (hepsinde bozulacak diye bir kaide yok, sağlam olabilir) nabız **fizyolojik koşullarda kalp debisini istirahatin 5-6 katına dek arttırabilir (kardiak rezerv, AMA KY’DE BU YOK)
KALP YET TİPLERİ TİP 1: kalp kası normal, iş yükü artmış (volüm yükü artışı, basınç yükü artışı) TİP 2: myokard kontraksiyonları boz (sistolik fonk boz) TİP 3: diastolde doluş boz (diastolik disfonk) TİP 1 KY 1) volüm yükü artışı: LR şantlar EN SIK!! (ASD, VSD, PDA, AVSD, aortikopul pencere) kapak yetersizliği (ARA öyküsü, MY, tekrar tekrar sol vent’e gider) yüksek kardiak output halleri !!! (sistemik AV fistül, anemi, hipertiroidi, beriberi) !! 2) basınö yükü artışı: vent çıkım yolu obs (AS, PS, AK) vent giriş yolu obs (MS, kor triatriatum) TİP 2 KY (sistolik disfonk) myokardın pri ve sek hst (inflamasyon, infiltrasyon, metab nedenler, endokrin nedenler, iskemi) perikardit, GDH (dilate KMP yapar), tm, hipo/hipertiroidi nedenleri, iskemi (iskemi yetişkinde sık, çocukta NADİRRR EĞER KAWASAKİ VARSA koroner art tutar ve tromboz, FAMİLYAL HİPERKOL, OBSTRUKTİF LEZYON) TİP 3 KY (diastolik disfonk) vent kompliansı az, gevşeme zamanı uzar, doluş yavaşlar, diastolik basınçlar artar taşikardiler (dolacak zaman yok) hipertrofik KMP (kalp kası çok kalın, dolacak yer yok) restriktif KMP (genişleyemiyor) perikardit (akut: tamponad, kronik: konstruktif perikardit) sistolik/diastolik disfonk olunca: pul ve sis venöz konjesyon, sis perf boz, vent dilatasyon ve hipertrofi, adrenerjik akt artışı, sıvı retansiyonu olur SİSTOLİK+DİASTOLİK DİSFONK NEDENİ dep: Ca hüc içine, kontraksiyon rep: Ca s. retikuluma, relaksasyon bunlar için ATP gerekli, KY’de ATPaz akt azalmıştır, bu hareketler bozulur !! B1 adrenerjik sti, kalp hızı ve kontraktilitesini arttırır, KY’de buna cevap YOK !! sempatik SS ve RAAS akt (myokard oksijen tüketimi artar, zararlı kardiak remodelling olur, hipertrofi, fibroblast stim, kollajen birikimi, myokardial fibrozis, kapiller yoğunluğunda azalma, myosit apoptozisi, vent hipertrofisi, fibrozis, dilatasyon, FONK BOZULUR)
260
KALP YET ADAPTİF DEĞİŞİKLİKLER amaç debiyi sabit tutmak, vital organ perfüzyonunu korumak sonuç ise olumsuz etkiler 1) SEMP SS AKT B1 adr akt (kalp hızı, kontraktilite, debi artar, o2 tük artar, ektopiye eğilim artar, RAAS akt, kardiak hipertrofi ve myosit apoptozisi indüklenir) ** zamanla kalpte B1 res duyarsızlaşma, sayıları azalır alfa adr akt (kalp debisinin vücuda DAĞILIMI değişir: myokard ve SSS korunur, BÖB, GİS, DALAK, KC, DERİ KANLANMASI AZALIRRR, çocuk bembeyazdır, derialtı ve splanknik VK) (aktif dol katılan kan volümü artar, kalbe dönen kan artar, ventrikül EDV artar, frank starling kuralı işler, kontraktilite ve kalp debisi artar) !! alfa adr stim cevap normal kalır (kalbe dönen kan pompalanamaz, venöz konjesyon, VK, SVR artar, afterload artar, KO düşer) BÖB AZ KAN GELDİĞİ İÇİN PROX TÜBÜLDEN SODYUM REABSORB ARTAR RAAS AKT: distal tübül ve toplayıcı kanallardan Na rearb artar ANJ 2: vk, hipertrofi, apoptoz ALDOSTERON: myosit apoptozisi, myokardial fibrozis sistemik ve pulmoner konjesyon, ventriküler remodelling kc kan akımı azalır ve fonk boz, khidrat ve pro met bozulur, aldosteron katab azalırrr santral venöz basınç artar (VCS, VCI biriken kan bağ lenfanjektazi gelişir)
NATRİÜRETİK PEPTİTLER maladaptif nörohormonel kompanz mek karşı etki diürez, natriürez, vazodilatasyon sempatik SS ve RAAS akt suprese ederler vasküler düz kas ve myokard hipertrofisini, fibrozisi inhibe ederler önyük ve ardyük azalır, kalp debisi artar !!!!!!!! ANP, BNP (ventrikül ve beyinden, KY ilerledikçe etkisi azalabilir Anj2 res interferansı ile, takip bunun düzeyiyle yapılırrrrrrr), CNP (endotel, zayıf natriüretik etki, RAAS üzerine etkisi yok) eritrosit oksijen transportu (2,3DFG mekanizmasıyla oksihemoglobin dissosiasyon eğrisi sağa kayar ve doku oksijenizasyonu artar) KALP YET SEMP: !!!!!!!!!! huzursuzluk, emerken yorulma, beslenememe, beslenme sonrası kusma, bulantı, iştahsızlık, karın ağrısı, gelişme geriliği kr produktif öksürük, nefes darlığı, sık akc enf ortopne, uyku boz (birkaç yastıkla uyuma) yüz karın şişliği, idrar azalması halsizlik, yorgunluk, efor intoleransı KALP YET BULGULAR !!!!!!! 1) myokard performans boz: kardiomeg, hipotans, taşikardi, gallop ritmi (S3), pulsus paradoksus (perikarditte de var), pulsus alternans (ciddi AS’de var) periferik nabızlar filiform (çok zayıf) periferik siyanoz (KY’de İLERİ EVRE HARİÇ SANTRAL SİYANOZ GÖRÜLMEZ !!) soğuk ve soluk eks (alfa adr) soluk gri yüz soğuk terleme (alfa adr) 2) pulmoner konjesyon: hiperpne, dispne, takipne, wheezing, raller (İLERİ EVREDE KREPİTAN), öksürük, siyanoz (ALVEOLAR ÖDEM FAZINDA) 3) sistemik konjesyon: (KKY/i, izole sağ) hepatomeg, periferik ödem, periorbital ödem, boyun venlerinde distansiyon, asit büyüme geriliği artmış: metab gereksinimler (katekolamin akt, artmış solunum işi), azalmış kalori alımı kardiopulmoner prob, beslenme güçlüğü >20 dk, (beslenme sonrası kusma) pro kaybettiren enteropati yağ malabs egzersiz intoleransı (süt çocuğu: beslenme güçlüğü, emerken yorulma !!!!!!!!!! 5 dk bile sürmez mutlaka emzirmeyi sor) (büyük çocuk: çabuk yorulma, yaşıtlarından geri kalma) ***VSD, PDA, kapak yet de olabilir bu semp sebebi
261
NYHA SINIFLAMASI 1) asemp 2) olağan fizik akt semp 3) hafif fizik akt semp 4) istirahatte bile semp ROSS SINIFLAMASI 1) asemp 2) süt çocuğu: beslenmeyle hafif takipne/ terleme, büyüme geriliği büyük çocuk: egzersiz dispnesi 3) süt çocuğu: belirgin, uzamış beslenme süresi, büyüme geriliği büyük çocuk: belirgin 4) istirahatte takipne, retraksiyonlar, inleme, terleme YAŞA GÖRE KY NEDENLERİİİİİİİİİİ !!!!!!!!! 1) FETUS: disritmi EN SIK (annede sjörgen çocukta tam AV blok, kalp hızı 40a düşer ama normalde 120-180 olması gerekir veya çocukta AF 250-300 atıyor) anemi (ikizden ikize transfüzyon, ikizlerden birisi anemik diğeri polisitemilidir ikisi de KY) AV kapak yetersizliği Sistemik AV fistül ***16.hf itibaren en iyi 21-22.hf intrauterin tarama hidrops fötalis NON İMMUNSE KY !!!!!! 2) YENİDOĞAN: asfiksi, sepsis hipogli, hipokalsemi hiperviskozite duktusa bağlı lezyon hipoplazik sol kalp sendromu (sol yapıların hepsi hipoplazik, EN KÖTÜSÜDÜR) *** VSD, ASD, PDA FETUS VE YD KY YAPMAZ !!!!!!! 3) SÜT ÇOCUKLUĞU: PVR düşünce (2-6. hf): VSD, PDA, AVSD, AP pencere, tek ventrikül, tr arteriosus TAPVD, ASD (SOLDAN SAĞA ŞANTLILAR) sol kalp obs lezyonları (AS, AK, MS) koroner anomaliler ALCAPA SEND: sol koroner art pul arterden köken alır, deoksijenize kan, çok nadir 4) ÇOCUKLUK: Romatizmal KH, AS, AY, PS, Eisenmenger send, İE, Kollajen vasküler hst
KALP YETERSİZLİĞİ LAB BULGULARI !!!! telekardiogram: kardiomeg, pul konjesyon, perikardial effüzyon EKG: nonspe, altta yatan hst bağlı, iskemi, aritmi, blok EKO: altta yatan hst, boşluk genişlikleri, sistolik-diastolik disfonk KK-anjiografi egzersiz testi: treadmill, 6 dk yürüme testi semp, O2 satürasyonu hemogram: anemi (dilüsyonel, hematopoez inh, kr hst anemisi), lökositoz kan gazı: PH elektrolitler: dilüsyonel hiponatremi, hipokloremi, hiperpot, hipokalsemi, hipomag idrar: oligüri, protenüri, mikroskobik hematüri, idrar dansitesinde artış hipoglisemi (kc glikojen depolarında boşalma) KALP YET TEDAVİİİİİİİİİİİİ kontraktilite arttırılmalı art yük azaltılmalı ön yük optimize edilmeli kompansatuar nörohormonel akt suprese etmek AKUT KY TDV: oksijen, pozisyon (45 derece oturur), damar yolu 1000-1200 cc/m2 sıvı (N: 1600) dijitalizasyon furosemid 2 mg/ kg IV !! (çok potenttir, hemen semp düzeltir) dijitalizasyon: digoksin >2y 0.04 mg/kg = 10 kg ise 0.4 mg 1 mg 60 damla ise 0.4 mg 24 damladır !! bu total damla sayısıdır, yükleme doz 12 damla hemen çay kaşığına, idamesi ise 3 sabah 3 akşam (1/4tür) 6-8 saat aralıklarla furosemid: IV 0.5-1 mg/kg oral 6-12 saatte bir diğer şeyleri de tdv et: anemi (ES, kan tx), polisitemi (flebotomi), disritmi (VT ise lidokain, SVT ise adenozin veya BB), enfeksiyon (ab), hipoglisemi (dekstroz), hipokalsemi (Ca), hiponat (Na), asidoz, hipotermi (ısıt), ateş (antipiretik) ***TGA’da acil tdv hipogli hipokalsemi varsa B1 ago: kont ve kalp hızı, B2 ago: vd a ago: vk, PDE inh: inotrop, vazodilatör dopamin: B1 ago dobutamin: B1, B2, a ago adrenalin çok ciddi vakalarda PDEİ (milrinon)= nonglukozidal-nonkatekolamin ajanlar IV VAZODİLATÖR (nitrogli, nitrat, sodyum nitroprussid, hidralazin, ACEİ, a bloker) MORFİN (0.1 mg/kg sc, iv) NESRİTİD (rekombinan BNP, vd, sss ve raas inh) LEVOSİMENDAN (kalsiyum duyarlaştırıcı, myokardda kalsiyumun etkisini uzatır: inotrop, vd, kronotrop) en son çare mekanik destek (ECMO, IABP, VAD) ve kalp nakli KRONİK KY TDVVVV primer nedene yönelik tdv (obs, VSD kapat) digoksin (idame dozu) diüretik (loop furosemid, tiyazid, aldosteron antag spironolakton çok küçüklerde KULLANMA BFT BOZAR VE ACEİ İLE BİRLİKTE ALIRSA POTASYUM TUTAR) ACEİ (afterload azaltır, aorta kan gitsin diye) ARB (losartan, valsartan) BB (karvedilol, negatif inotrop, kr dönemde dilate KMP) diyet (orta der tuz kısıtlaması, yüksel cal)
262
VASKÜLİTLER damar inflamasyonu, genellikle idiopatik, enf, ilaç, oi damad hasarının paterni vaskülit formunu belirler küçük dm (kapil, arterioş, venül), orta dm (renal a., mezenter, koroner) büyük dm (aorta ve prox dalları) HSP benign, kendini sınırlar WG katastrofik end organ hasarı ciltteki damarlar patlayıp dökülürse (peteşi, purpura, ekimoz) bunlar basmakla solmaz sorumlu olduğu organın kanlanması boz (yorgunluk, halsizlik, uykuya eğilim MALİGNİTE ile ayırıcı tanı) BÜYÜK DM= takayasu ORTA DM= PAN, kawasaki (+LAP) KÜÇÜK DM= granülomatöz (WG, CSS), nongranülomatöz (MPA, HSP) diğer= behçet, HBVye sekonder PAN, malignite, COGAN (kör, topal, sağır, aortit) !!! VASKÜLİT KLİNİĞİ !!! ateş, kilo kaybı, yorgunluk, deri lezyonları (palpabl purpura, ürtiker, livedo reticularis, nodül, ülser) nörolojik (baş ağrısı, mononöritis multiplex) artralji, artrit, myalji, myozit serözit HT (periferik direnç artışı, böb tut) pul infiltrat veya hemoraji (pleksus koroideus, böb, akc bunlar riskli organlar) VASKÜLİT LABBB CRP, ESH artışı lökositoz, anemi (kanama) eozinofili (PAN) ANCA (CSS, WG, MPA) F8 yükselmesi (endotelde sentezlenir vwf) kriyoglobulin (soğukta çöker, HBV HCV)
HENOCH SCHÖNLEİN PURPURA çocuklukta EN SIK VASKÜLİT lökositoKLASTİK !! deri, eklem, GİS, böb küçük dm IgA depolanması (arteriol, kapiller, venül) !! en sık 3-10Y, %90 çocuklarda görülür erişkinde nadir ve DAHA AĞIR en sık sonbahar kış, ÜSYE SONRASI !! patoloji: nötrofil, monosit, TİPİK endokapiller proliferatif GN !!** fokal segmental süreçten YAYGIN KRESENTRİK TUT (bowmana kanar, parietal epitel çoğalır ve nefron işlevini görür) immunfloresanda IgA BİRİKİMİ! ayırıcı tanı: meningokoksemi, lösemi, lupus, ITP !! özellikle grup A streptokokla tetikleniyor, IgA1 (bozuk) birikir ve buna karşı antikor oluşur, her yere yapışır HLA-B34, B1 HSP NEFRİTİYLE İLİŞKİLİ HSP KLİNİKKKK tipik döküntü: pembe maküller şeklinde başlayıp peteşi, purpura, ekimoza dönüşebilen PALPABL PURPURA !! bül ve ülser gelişebilir simetrik, yerçekiminden dolayı alt eks veya basıya maruz kalan yerlerde (kalça) görülür !! GRUP halinde çoğalır, 3-10 gün SÜRER !!! TEKRARLAYABİLİR (özellikle EGZERSİZLE) **el ve ayak dorsali, periorb bölge, dudak, skrotum, kafada subkutan ödem (YENİDOĞANDAAAAA) artrit, artralji %75, kendini sınırlar, deformite bırakmaz !! %75 GİS bulgusu (akut batın, kanlı ishal, kusma, paralitik ileus, melena, invajinasyon jöle kıvamı dışkı ve sağ AK kitle, mezenterik iskemi, perforasyon) karın ağrısı varsa DAHA AĞIR intestinal purpura %50 böbrek tut (hematüri, proteinüri, HT, frank nefrit, nefrotik send, ABY KBY) nörolojik bulgular HT veya SSS vaskülitine bağlı (intraserebral hemoraji, nöbet, baş ağrısı, davranış değ) nadiren orşit, kardit, enfl göz hst, testis torsiyonu, pul hemoraji HSP TANI: !!!!! tipik döküntü mutlaka olacak (%25 diğer bulgulardan sonra çıkabilir, ayırıcı tanıda diğer küçük dm vasküliti, enf, koagülopati, diğer akut karın olayları) amerikan: palpabl purpura, <20Y, postprandial abdomen ağrısı, kanlı diyare, biyopsi ** 2 tanesi avrupa: palpabl purpura (koagülopati YOKSA)+ (diffüz karın ağrısı, artrit/artralji, biyopsi IgA) HSP LABBBB AFP yüksek, lökositoz, anemi, ESH YÜKSEK, GGK+ olabilir, serum IgA (%50!!!!!!!!! hepsinde değil) TİT ve serum kreatinin GİS şikayeti varsa USG ile intestinal duvarda ödem veya invajinasyon araştırılır (baryum lavman hem tanıda hem tdv) ***tipikte deri ve böb bx gerek yok ama atipik ve ağırsa IgA birikimi gösterilmeli HSP TDVVVV hidrasyon, destek, analjezi GİS tut steroid IVIG ve plasma exchange ağırsa böb hst İMS (AZA, CYP, MFM) HSP KOMPPP intestinal perforasyon böb hst %8 son dönem böb yet gelişir (döküntüden sonra 6 ay boyunca gelişebilir, 6.ayda tam idrar analizi ve KB kontrolü yapılır) HSP PROGNOZ prognoz çok iyi, kendini sınırlayan relapslarda semp daha hafif başlangıcı ağır olanlarda relaps riski daha fazla
263
TAKAYASU ARTERİTİ “nabızsızlık hst” kr büyük damar vasküliti aorta ve major dallarında 4 ekstremitede de yok (AK sadece femoraldi) döküntü olmayabilir TANI ZOR !! aortit en sık asya, başlangıç 10-40Y %20 <19Y K>E, adolesan>yetişkin okluziv komp abd batı japonya anevrizma güney asya, afrika !! vazo vazorumdan başlayan infl t hüc, NK, plazma hüc, makrofaj infilt ***media tabakasında DEV HÜC ve granülomatöz İNFL elastik lamina ve musküler mediada persistan infl, damar dilatasyonu ve anevrizma formasyonu progresif SKAR ve intimal prolif damarlarda stenoz ve oklüzyon (tam tıkanma) sebep olur !! EN SIK subklavien, renal (RAS, intimal fibroplazi de RAS yapar, HT ve batında üfürüm), karotis (BAŞ DÖNMESİ, SENKOP) t hüc hücresel imm gösterir aktiflerde IL1,6, TNFa daha yüksek !! antiendotelyal antikor artışı !! TAKAYASU ARTERİTİ KLİNİKKK tanı gecikmesi çocukta daha sık ateş, halsizlik, kilo kaybı, HT, myalji, karın aşrısı (prepulseless evresinde) damar hasarına bağlı hipoperf (baş dönmesi, senkop) sonraki dönemlerde nabızlarda azalma, asimetrik KB, kladikasyo, raynaud fenomeni, BY, pul veya kardiak iskemi semp inflamasyon aortik valve uzanırsa AY perikardial efü, perikardit, plörit, splenomeg, artrit anjiogram: poststenotik dilatasyon, darlık TAKAYASU ARTERİTİ TDVVVV GK (prednizon 1-2 mg/kg) progresyon ve rekürrenste MTX, AZA ağır veya refrakter hst siklofosfamiddd !! bazı hst MFM, antitnf !! renovask hst bağlı HT için antihipertansif (ACEİ, ARB bilat renal arter stenozunda KONTRENDİKEEE) TAKAYASU ARTERİTİ KOMPPPPP arteriel stenoz, anevrizma, oklüzyonlar sonucunda iskemi inme, böb hasarı ve BY, MI, mezenterik iskemi kan akımının sağlanması için stent veya anjioplasti (ama bunlardan sonra bile rekürren stenoz sık) ciddi AY aort kapak replasmanı
POLİARTERİTİS NODOSA VE KUTANÖZ PAN küçük ve orta dm tutan “nekrotizan” bir sistemik hst etkilenen arterlerde “düzensiz” aralıklarla anevrizma ve stenozlar oluşur kutanöz PAN deriye sınırlı !! çocuklukta NADİR K=E, ort başlangıç yaşı 9 postenfeksiyöz oi yanıt (GAS, HBV, HCV, EBV, CMV, PB19, tbc) patoloji: granülosit ve monosit infilt !! segmental, bifurkasyonlar !!!!! (türbülanstan dolayı, iliak) !!!!! granülomatöz infl YOKKK kompleman ve imm kompleks birikimi nadir hafif infl değişiklikten PANMURAL FİBRİNOİD NEKROZa kadar değilen inflamasyon evreleri görülür (buna bağlı anevrizma, tromboz, oklüzyon !!) immun kompleksler sorumlu, genetiği tam bilinmiyor, inflame duvar kalınlaşır ve daralır, kan akımını bozar, “end organ hasarı” PAN KLİNİKKK başlangıçta konstitusyonel semp kilo kaybı ve karın ağrısı mezenter iskemiyi düşündürür glomerüler tut tipik değil (renovask arterite bağlı HT, hematüri, proteinüri) purpura, livedo retikularis, ülser, ağrılı nodüller SSS arteritine bağlı SVO, transient iskemik atak, psikoz, iskemik periferal nöropati (mononöritis multipleks) myokardit, koroner arterit, KY, MI, perikardit, aritmi !! artralji, artrit, myalji SIK GÖRÜLÜR testis torsiyonunu taklit eden testis ağrısı, kemik ağrısı, retinal arterite bağlı GÖRME KAYBIIIII GEÇMEYEN KARIN AĞRISI+ATEŞ !! koroner artert tut LAP eşlik ediyorsa kawasaki etmiyorsa PAN düşün KUTANÖZ PAN: hafif, sistemik değil, nadiren sistemik PAN TANIIII bx veya anjiografiyle damar tut göster **kutanöz lezyonların biyopsisi küçük veya orta dm tut gösterir ** böb tut olanlarda böb bx ile nekrotizan arterit gösterilir ** periferik nöropati olanlarda EMG tutulan siniri gösterir, sural sinir bx vasküliti gösterir *** !! ALTIN STANDART ARTERİOGRAFİ, anevrizma ve segmental stenoz görülür, klasik görünüm “beads on a string” (ipe dizilmiş BONCUKLAR) PAN AYIRICI TANI: erken deri lezyonları HSPye benzer nodüller ve sistemik bulgular pulmoner lezyonlar, ANCA ilişkili vaskülit veya GP hst düşündürür SLE karakteristik organ tut ve antikorlarla ayırt edilir !! uzamış ateş, kilo kaybı varsa İBH VE MALİGNİTE EKARTE ET !!!!!!!!!!! PAN LAB ESH, CRP artışı hipergamaglobulinemi böb tut proteinüri, hematüri kutanöz PANda lab testleri normal veya sistemik PAN benzeri KCFT YÜKSEKLİĞİ HBV HCV ENF GÖSTERGESİ (antikora ve antijene bak) PAN TDVVV oral (1-2 mg/kg) veya IV KS (30 mg/kg) +siklofosfamiddd HBV varsa antiviral tdv kutanöz PAN’da KS kullanılabilir (1-2 mg/kg) enf tetiklediğinde ab proflaksisi PAN KOMP Kutanöz nodüller ülsere olup enfekte olabilir Renovasküler tut bağlı HT ve kronik böbrek hast gelişebilir • Kardiak tut bağlı KY veya koroner arter hastalığı olabilir • Mezenterik vaskülitte intestinal infarkt, perforasyon, malabsorb • Hepatik arter anevrizma rüptürü nadir PAN PROGNOZ •Hafif hastalıktan ağır multiorgan tut kadar değişen tablo •Erken ve agresif İMS tedavi remisyonu artırır •Çocuklukta yetişkine göre mortalite daha düşük •Erken tanı ve tdv ile uzun dönem vasküler komp azaltılabilir
264
ANCA İLİŞKİLİ VASKÜLİT Küçük dm tutulumu •Dolaşımda ANCA + •Etkilenen dokularda pauci-immün kompleks birikimi !! •3 formu vardır: –Wegener granulomatosis (WG) –Mikroskopik polyangitis (MPA) –Churg-Strauss sendromu (CSS) WG nekrotizan granülomatöz vaskülit •Her yaşta olabilir •Solunum ve böbrek tutulumu olur (hemoptizi+hematüri+ANCA=WG) •Çoğunlukla yetişkinde, ort başlangıç yaşı 14 •K>E, pediatrik WG en çok beyazlarda •MPA küçük damar nekrotizan vasküliti olup WG ile benzer •CSS da küçük damar nekrotizan granulomatöz vasküliti, refrakter astım ve periferik eozinofili ile birlikte •MPA ve CSS çocuklarda nadir, cinsiyet farkı yok WG ve MPA’da nekrotizan vaskülit !!!! •Böbrek bx kresentik GN, çok az veya hiç immunkompleks birikimi yok (“pauci-immune”) !!!!!! •WG ve CSS granülomatöz inflamasyon sık, MPA’da yok. !!!!!!!!!!!!! •Bx perivasküler eozinofilik infiltrasyon CSS sendromunu MPA ve WG’den ayırır. !!! Patogenez: •ANCA- ilişkili vaskülit etyolojisi bilinmiyor, patogenezde nötrofil, monosit, endotel hüc rolü var •ANCA, ANCA-ilişkili antijen proteinaz-3 (PR3) ve myeloperoksidaz (MPO) ile nötrofil ve monositleri akt eder, TNF-α ve IL-8 gibi proinfl sitokinler salınır. •İnflamatuar hüc endoteldeki yerleşimine göre damar hasarı ve vaskülitin tipi belirlenir •WG ve MPA’da neden solunum sistemi ve böbreklerin öncelikle tutulduğu bilinmiyor •Enfeksiyonlar ve genetik faktörler sorumlu olabilir ANCA VASKÜLİTİ KLİNİKKK Erken dönemde nonspe semp (ateş, halsizlik, kilo kaybı, myalji, artralji) •WG’de ÜSY tut sinüzit, nazal ülser, epistaksis, otitis media, işitme kaybı !!! •ASY tutulumunda öksürük, wheezing, dispne, hemoptizi •Pul hemorajiye bağlı ani solunum yet •WG çocuklarda yetişkine göre daha sık subglottik stenoz ile komplike olur !! •Burun kıkırdağında infl indüklenen hasar nedeni ile “semer burun”deformitesi (konj sifilizde de) •Göz tut konjunktivit, sklerit, üveit, optik nörit, invaziv orbital psödotm, propitozis !! •Perinöral vaskülit veya granülomatöz lezyonun yaptığı sinir basısına bağlı kranial ve periferik nöropati !! •Böbrek tutulumunda hematüri, proteinüri, hipertansiyon •Palpabl purpura ve ülser gibi kutanöz lezyonlar •WG’de venöz tromboemboli nadir fakat fatal seyirli bir komplikasyon •WG’ de tutulum sıklığı: solunum sistemi %84; böbrek %88; eklem %44; göz %60; deri %48; sinüsler %56; nörolojik %12.
ANCA VASKÜLİTİ TANIII Tanı •WG inatçı sinüzit, pul infiltrasyon, nefrit olan hastalarda düşünülmeli •Pul lezyonları göstermede toraks BT kullanılır (nodül, buzlu cam görünümü, mediastinal LAP, kavite) !! •Tanıda anti–proteinaz 3 (anti-PR3)–spesifik ANCA (PR3-ANCA) •Bx akciğer, sinus veya böbrekte “nekrotizan granulomatöz” vaskülit •WG’de çocuklarda ANCA %90 pozitif, anti-PR3 varlığı spesifisiteyi artırır •MPA’da da ANCA pozitif olabilir, ama myeloperoksidaza reaktivitesi var (MPO-ANCA). •MPA küçük damar tutulumu ve ANCA varlığı ile PAN’dan ayrılır !! •CSS’da ANCA %70 pozitif, MPO-ANCA daha sık •Kronik astım ve periferik eozinofili CSS düşündürür !! ANCA VASKÜLİTİ AYIRICI TANI •Sarkoidoz ve tbc gibi granülomatöz hast ANCA yok •Goodpasture hastalığı (pulmorenal send) glomerüler bazal membrana karşı antikorlar ile karakterize (ANCA-, hemoptizi, hematüri) •Propiltiourasil, hidralazin ve minosikline bağlı ilaç ilişkili ANCA vasküliti görülür !! •SLE’ta pulmoner kanama ve nefrit ANCA VASKÜLİTİ LABBB •ESH ve CRP yüksekliği, lökositoz, trombositoz •Anemi kronik infl veya pulmoner kanamaya bağlı •İki farklı immünfloresan ANCA paterni: –perinükleer (p-ANCA) ve stoplazmik (c-ANCA). •Ayrıca ANCA, PR3 veya MPO antijenine spe göre değişir •WG c-ANCA/anti-PR3 antikorlar ile ilişkili MPA= c+p anca p anca myeloperoksidaza gelişen ab, idiopatik GN ANCA VASKÜLİTİ TDVVV •Alt sol yolu veya böbrek tut KS (2 mg/kg/gün oral veya 30 mg/kg/gün 3 gün IV) oral sikolofosfamid ile kombine (2 mg/kg/gün). •Remisyon sağlanınca daha az toksik ilaçla devam edilir (MTX, AZA) •Pneumocystis carinii !! proflaksisi ve S.aureus kolonizasyonunu azaltmak için TMP-SMX (3 gün/hafta) !! •Hastalık ÜSY sınırlı ise KS (1-2 mg/kg/gün) ve MTX (0.5-1.0 mg/kg/hafta) ANCA VASKÜLİTİ KOMP •ÜSY lezyonlar orbitayı ve optik siniri tutabilir, kulaktakiler işitme kaybına neden olabilir •Sol komplikasyonlar; pul kanama, subglottik stenoza bağlı hava yolu obs •Granülomatöz infl bağlı kr akciğer hastalığı, kavite, skar, enf •Kronik GN bağlı son dönem böbrek yet PROGNOZ KÖTÜ %75 RELAPS ÇOCUKTA DAHA İYİ KAWASAKİ HST= >5g ateş, LAP, çilek dil, konjuktivit, deskuamasyon, döküntü, koroner art tut tdv: steroid, IVIG (antienflamatuar özellik, antijen antikor immun klirens)
265
SİSTEMİK HST BÖB TUT idrar değ hepsi patolojik değildir fizyolojik de olabilir 1) SİSTEMİK LUPUS ERİTEMATOZUS Damarlar ve bağ d yaygın iltihabı ile karakterize, ataklar ile seyreden bir multisistem hast TANI KRİTERLERİ !!!!!!!! (4/11) • Malar bölgede döküntü • Plevrit- Perikardit • Nefrit (proteinüri>0.5 gr/g, hüc silendir) • Diskoid döküntü • Fotosensitivite •Non- eroziv artrit •Sitopeni (hematolojik tut) • Oral-Nazal ülserler • ANA pozitifliği • Ensefalopati (psikoz, nöbet) • İmmünoseroloji – Anti-ds DNA – Anti Sm - LE hüc + (lupus eritematozus) - Yanlış (+) VDRL (seksle geçen hst pozitifliği, aslında bir sifiliz testi, lupusta yanlış pozitif çıkar) malar raş güneşe maruziyetle artar nazolabial sulcusta döküntü olmaz • Asya ve Afrika kökenlilerde daha yaygın SLE PATOGENEZ: • İmmün sis kusurları (otoimmun) • Virüsler • MHC kökenli yatkınlıklar • Kompleman veya kompleman res kusurları • Biyokimyasal anormallikler • Bozulmuş DNA tamiri • Sex hormon dengesizlikleri (adolesana kadar k=e ama sonra K x9, lupuslu kadınlar hamile kaldığında hst çok ağırlaşır) • Bozulmuş apoptoz !!!! (her bir hüc parçasına antikor oluşur ve bunlar birleşerek imm kompleks oluşturur, bazal memb gelip GN yaparlar) Dolaşım • Nükleozom/otoantikor komplekslerinin varlığı lupus nefritinin ortaya çıkışı ve alevlenmesi ile ilişkili Glomerül •Lupus nefritinde glomerüler depozitlerde aşağıdakilerin varlığı – Nükleozom – Anti- nükleozom antikorları – Nükleozom/Ig kompleksleri Nükleozom oluşturmanın tek yolu apopitoz SLE’de apopitotik hüc temizlenmesi bozulmuştır Nükleozomlar GN gibi doku hasarı oluşumu için önem taşır Lupus nefritinde: Nükleozomlar, Nükleozom-spesifik antikorlar, Nükleozom/IgG kompleksleri
1. Antikorların doğrudan çapraz yanıt oluşturması (Anti-ds DNA) 2. GBM bulunan heparan sülfata nükleozom aracılı ANA bağlanması 3. GBM bulunan tip 4 kollajene nükleozom aracılı antikor bağlanması • Lupus nefritinde glomerüler depozitler histonlar ve nükleozomlar içerir Çoğunlukla aktif SLE ile ilişkili: •Artmış Anti ds-DNA (anti-nükleozom daha iyi) •Azalmış Kompleman seviyesi (C3, C4, CH50) •Artmış Kompleman yıkım ürünleri •Artmış ESR; CRP (enfeksiyon, normalde SLE’de normaldir) •Artmış Çözünebilir T hücre aktivasyon belirteçleri !! !!!!!!!!!!!! • EVRE 1 : Normal, Saptanabilen hastalık yok • EVRE 2: Mezanjiyal hastalık (Evre 2A Minimal değişiklikler) (Evre 2B Mezenjiyal glomerülit) • EVRE 3 :Fokal ve segmental proliferatif glomerülonefrit • EVRE 4 :Diffüz prolif glomerülonefrit • EVRE 5 :Membranöz glomerülonefrit • SLE değişken seyirli bir hastalıktır • Çoğu hst alevlenme ve iyileşmeler ile seyreder • SLE için ARA kriterleri: ▪ Sayı arttıkça prognoz kötüleşir! I- Küçük damar vaskülitleri ✓Wegener granülomatozu (GRANÜLOMATÖZ) ✓Churg-Strauss sendromu (GRANÜLOMATÖZ) ✓Mikroskopik polianjit ✓Henoch-Schönlein purpurası ✓Esansiyel kriyoglobülinemik vaskülit ✓Kütanöz lökositoklastik anjit II- Orta çaplı damar vaskülitleri ✓Poliarteritis nodoza ✓Kawasaki hastalığı III-Büyük damar vaskülitleri ✓Temporal (dev hücreli) arterit ✓Takayasu arteriti
266
VASKÜLİTLERDE ORTAK LAB BULGULARI Anemi, Lökositoz, Trombositoz ESR yüksekliği, CRP yüksekliği Böbrek tut ait bulgular (Proteinüri, Mikroskopik hematüri, Eritrosit ve lökosit silendirleri) ALP yüksekliği, Hipoalbüminemi Hiperglobülinemi İmmün kompleksler, Romatoid faktör HSP NEFRİTİ IgA, immünogenetik alt yapı, infl mediatörler, enfeksiyonlar • IgA – Büyük mol ağırlıklı IgA1-IgG içeren imm kompleksler – Galaktozdan yoksun IgA1 (Gd-IgA1) seviyesinde artış, antiglikanIgG artışı • Kompleman sistemi – Alternatif yol – Lektin yolu HSP TANI KRİTERLERİ: •Palpable purpura (zorunlu kriter) •Ek olarak aşağıdakilerden en az biri: • Karın ağrısı • IgA ağırlıklı depolanma görülen biyopsi • Artrit veya artralji • Böbrek tut (hematüri ya da proteinüri) ➢ Özellikleri - Trombositopeni olmadan gelişen purpura - Artrit/artralji - Karın ağrısı - Glomerülonefrit • Geçirilmiş streptokok enf • Ağır ödem • Ateş • Döküntü • Poliartralji • Müphem karın ağrısı • Serebral kanama C-PAN TANISI Küçük ve/ veya orta dm “nekrotizan vasküliti” gösteren bx veya anjiyografide anormallik + aşağıdakilerden en az ikisinin bulunması: 1.Cilt tutulumu 2.Miyalji ya da kas hassasiyeti 3.Hipertansiyon 4.Periferik nöropati 5.Anormal idrar bulgusu ve/ veya böbrek fonk bozukluk 6.Testis tutulumu 7.Diğer sistemlerde vasküliti düşündüren bulgu (kardiyak, GİS, nörolojik, sol) WEGENER GRANÜLOMATOZU TANISI Aşağıdakilerden en az üçünün varlığı: 1 ) Anormal idrar bulgusu (hematüri, proteinüri) 2) Biyopside granülomatöz enflamasyon 3) Üst hava yolunda enflamasyon 4) Subglottik, trakeal ya da endobronşiyal stenoz 5) Anormal akc grafisi ya da BT (Pulmoner tutulum) 6) Pozitif ANCA
FMF & AMİLOİDOZ • Tkr ataklar halinde: – Ateş yüksekliği – Serozit – AFP artış • Klasik özellikleri: – OR kalıtım – Doğu akdeniz kökenlilerde – Tkr ateş öyküsü • Türk: 1/1075 (1/5) TAŞIYICI Arap, Ermeni, Yahudi, Rum • MEFV geninde mut – 16. kro kısa kolunda (16p) – 10 exon içeren bir gen • Sentezlenen protein: Pyrin* (FMF’de pirin bozuktur, inflamasyon durdurulamaz) – En çok exon2 ve exon10 – Bilinen 29+ mut EN TEHLİKELİ MUT M694V Tel Hashomer Tanı Kriterleri: • Majör Kriterler – Serozitin eşlik ettiği tkr ateş atakları (peritonit, artrit, perikardit, plörit) – AA tip amiloidoz – Kolşisin tdv iyi yanıt • Minor Kriterler – Tkr ateş atakları – Erizipel benzeri eritem – Birinci der akrabada FMF öyküsü 2 major/ 1 major+ 2 minör Amiloidoz: – Çeşitli nedenlerle çeşitli organ ve dokularda, hüc arasında biriken; patolojik; protein yapısında EN SIK RENAL AMİLOİDOZ GÖRÜLÜR AMİLOİDOZ KLİNİKKK • Proteinüri ya da nefrotik sendrom • Hemen her zaman normotansif • Hematüri beklenen bir bulgu değil !! • Öyküde FMF atakları varlığı (Fenotip I) • Nadiren: Tipik FMF atağı yok (Fenotip II) – %90 fibril proteinler ile %10 ‘P’ bileşeninden oluşur KONGO RED BOYASI, YEŞİL ELMA GÖRÜNTÜSÜ Amiloidin kimyasal yapısı: – AL: Amiloid hafif zincir (Ig hafif zinciri içerir) – AA: Kc tarafından sentezlenen, amiloid ilişkili İg dışı protein (Amiloid Associated) – β2 Mikroglobülin: MHC-I molekülü – β2 Amiloid proteini: 4000 dalton peptid (A4) Kolşisin Proflaktik amaçla ömür boyu •Doz: 0.03-0.05 mg/kg •Etki mekanizması: – Lökosit kemotaksisini önler – Hüc içi fibriller yapıların oluşumunu önler •Lökosit içindeki konsantrasyon ile ilişkili ***kolşisine dirençli ise IL1 inh kullanılır (anakinra, kanakizumab) FMF SONUÇ: • FMF sık görülen bir hast • Sadece doğu akdenize özgü değil, batı dünyasına da yayılmış • En önemli ve önlenebilir komp amiloidoz !!!!! • Bazı hast FMF ile ilişkili olarak daha sık görülmekte
267
SİSTEMİK SKLERODERMA (PROGRESİF SİSTEMİK SKLEROZ) •Skleroderma benzeri cilt değ ve visseral anormallikler ile seyreden bir hastalık Etiyoloji: (HİPOTEZLER) •Bilinmeyen •Metabolik •Vasküler •İmmünolojik fibrozisden dolayı “karıncayiyen ağzı” gibi ağız yapısı ortaya çıkar gözler kapanmaz, deri sertleşir BY, HT T hücre ve Makrofaj aktivasyonu Fibroblast, büyüme ve kemotaktik faktör salınması Fibroblast aktivasyonu Non-immün faktörler: Endotel hücre hasarı Platelet aggregasyon ve aktivasyonu Küçük damarlarda daralma ve kalınlaşma İskemik doku hasarı FİBROZİS PATOGENEZ: • Kollajen tipi anormallikleri • Azalmış kollajenaz akt • Kollajen mol glikolizasyon ve hidroksilasyonunda sorunlar • Kollajen sentezini kontrol eden geri-bildirim mek noksanlık • Serum faktörleri – Fibroblast fonk – Endotel hüc hasarı • Hüc artmış kromozomal kırıklar
SARKOİDOZ • Multisistem hastalığı, granülomatöz bir hastalıkkk • Sarkoid granülom; hast ve anormal kalsiyum metab ‘“histolojik imzası’” !!! • Hiperkalsemi/ hiperkalsiüri • Granülomatöz interstisiyel nefrit ve glomerüler granülomatöz infilt ve hiperkalsemi böb hastalığına yol açar çocuklukta görülen triad: artrit/artralji döküntü üveit D vit karşı hipersensitif, buna bağlı hiperkalsemi, hiperkalsiüri, böb taş hst erişkinde akc ve LAP bulguları hiler LAP, tübülointerstisyel kelebek görüntüsü GOODPASTURE SENDROMU • Anti GBM antikorlarına bağlı gelişen; Bu hst da hemoptizi ve hematüri var, hem alveolar hüc bazal memb hem de glomerüler bazal membranda tutulum vardır • Hızlı ilerleyen glomerülonefrit (RPGN) ve pulmoner hemoraji hematüri ve hemoptiziyle gelen hst ANCA+ ise WG, antiGBM+ ise GP
268
Perthes kalçanın avasküler nekrozudur. Femur başı, fovea capitis femoristeki arterden beslenir. Nedeni bilinmeyen bir şekilde beslenemez ve küçük yaşlarda, 3-4 yaşlarında başlayan aksayarak yürüme ve MR'da da erken bulgusu ortaya çıkabilir. Damarlanma artar, sitokinler buraya gider, lökositler buraya çağrılır... Kanlanma artarsa bu kemik uzunlamasına büyür. Gece terlemesi AmcaEdamı Kilo kaybı Amcasında aktif tbc. PPD Akc. grafisi Açlık mide suyundan nazogastrik sondayla 3 gün asidorezistan basil var mı diye bakılır. Antaljik duruş gözükmekte, sol kalça etkilenmiş üstüne basamıyor. Sağ-sol kalça arasında bir dansite farkı var. Sağ daha beyaz, sol daha silik (femura bakıyoruz). Burada hareket azlığına neden olduğunu gösterir, Ca çökemez çünkü aldığımız kalsiyum yaptığımız egzersizle, basınçla kemiğe çöker. Tüberküloz tip 4 reaksiyon olduğu için geç ortaya çıkar ppd 72 saat sonra çıkar hiler kalsifikasyon PPD'de aşılı bir çocukta 15 mm endurasyon yapması lazım. Tbc’da; uzamış öksürük, AB'lere yetersiz yanıt, AC grafisinde atelektetik bulgu... Tbc sinsi bir enfeksiyon. İyileşmemiş pnö yapabilir, atelektaziye neden olabilir. Bazen doku bx gerekebilir. Langhans tipi dev hücreyi görürüz (Ortada nekrotik alan çevrede de mononükleer hücreler). Tüberküloz:::::::: • Aile öyküsü • Büyüme-gelişme geriliği • Kronik öksürük, hemoptizi • Gece terlemesi • Vertebra, kalça, diz • Topallama, bel ağrısı • PPD • Akciğer grafisi Bruselloz • Pastörize edilmemiş süt ve süt ürünleri • Endemik bölge • Ondülan ateş, kilo kaybı • Hepatosplenomegali • Vertebra, kalça • Brucella aglutinasyon testleri bilinç kaybı varsa göz dibine bakmak lazım
Avasküler nekroz/mekanik ve dej boz: Perthes’ hastalığı Overuse send (Osgood Schlatter, Scheuermann’s, chondromalacia patellae) Femur başı epifiz kayması Hipermobilite Reaktif artrit (Poststreptokoksik Postenteritik, Postviral) Travma Lösemi Lenfoma Hemoglobinopati Endokrin ve metabolik nedenler (IDDM , Rikets, Hipo/hipertiroidi, Doğuştan metabolik hast) Infeksiyon (Septik artrit, Osteomyelit) Tümör (Nöroblastoma, Lenfoma, Lokalize Kıkırdak, kemik, kas tm.) Idiopatik Ağrı Sendromları (Diffüz,lokalize,nokturnal Algodistrofi (RSD)) Sistemik konnektif doku hastalıkları (SLE, Juvenil Dermatomyozit, Vaskülit, FMF) !!!!!!!!!!!!!!! SORUUU aksama, topallama, sabah tutukluğu ÖNEMLİ DURUMLARRR !!!!!!!!!! Ağrı aktivite ve dinlenmede vardır Ağrı her zaman olabilir, sabah sertliği görülebilir Gece ağrısı uykudan uyandırır, masaj ağrıyı artırır Objektif eklem şişliği vardır Hipermobil olmayan eklemler Kemik duyarlılığı var Kas güçsüzlüğü Büyüme geriliği, malnutrisyon Lökopeni/lökositoz, anemi, yüksek sedimentasyon, atipik hücreler Periost reaksiyonu, radyolusent alan, osteoporoz
269
LOKALİZE AĞRI Genel durum iyi: Büyüme ağrısı Mekanik diz ağrısı Strain ve sprainler Kemik tm Oligoartiküler başlangıçlı JIA Spondiloartrit Genel durum iyi değil: Septik artrit (tek eklem tut) Osteomyelit ***ateş vardır DİFFÜZ AĞRI Genel durum iyi: Hipermobilite Diffüz idiopatik ağrı sendromu Genel durum iyi değil: Lösemi Nöroblastoma Sistemik başlangıçlı JIA Poliartiküler JIA Sistemik Lupus Eritematozus Juvenil Dermatomyozit Tek büyük eklem şiş-kızarık, 39 derece ateş varsa septik artriti ekarte etmeliyiz Yumuşak doku romatizması diffüz ağrıdır. Kız çocuklarında daha fazla görülür. Stresle agreve olur, sırtta, belde tetik noktalarında ağrı olur. Sınav stresiyle artabilir. Bu hastada septik artrit yok, hiperemi yok. Bu çocukta gezici artrit olsa ARA olabilir. Tek eklem tutuluşunda septik artrit değilse, ARA değilse ağrılı bir eklemse tekrarlayan ateş varsa FMF. Bu hastada kronik artrit düşünülmüş SEPTİK ARTRİT • Akut monoartrit (Son 72 s içinde) • Tek ve büyük eklem. • Eklem şiş, kızarık ve çok duyarlı. (psödoparalizi) • Sistemik bulgular (Yüksek ateş, septik görünüm) • Geç kalınırsa 4-6 saatte geri dönüşümsüz eklem destrüksiyonu Septik artritten en ufak miktarda dahi şüpheleniliyorsa eklemi kurtarmak için acil davranmak gerekir. Eklem sıvısı incelenmelidir. bakteri ulaşma yolları: incelenmelidir. 1.HEMATOJEN YAYILIM (ENNN SIK YAYILMA) !!!!!!! SORUUUUU 2.OSTEOMYELİT 3.YUMUŞAK DOKU ENF. 4. İYATROJENİK 5.AÇIK TRAVMA Küçük çocuklarda phisis hattında (metafi- eklem arası) direkt vaskülarizasyon vardır. Bu yüzden çocuklarda osteomyelit ile birlikte septik artrit gözükebilir (osteomyelitten septik artrit olabilir veya tam tersi de olabilir). Septik artritten şüphelenilen bir çocukta eklem sıvısı incelemesiyle eş zamanlı olarak kan kültürü de alınmalıdır. Sonuçları beklemeden IV tedaviye başlanmalıdır. Yenidoğanda en sık etkenler G(-) bakterilerdir. YD septik artrit olmakla kalmaz sepsise de ilerler. YD dönemi dışında en sık karşılaşılan etken stafilokokus aureus'tur. Buna yönelik tedavi uygulamak gerekir. talus en çok etkilenen kemik kan kültürü al Sonuçları beklemeden çocuklarda ve erişkinde en önde beklediğimiz etkene karşı İV ampirik tedavi başlanır. Beklenen etmen staf. aureusdur Bu tedaviye ampirik tdv denir. Süresi 4-6 haftadır. Bu süre boyunca hst yatış zorunluluğu yoktur. Çocukların CRP,ESH, ateş vs. değerleri genellikle 8-10 gün içerisinde normal düzeye gelir. Hastaneden çıkma endikasyonu bu normal değerlerin en az 48-72 saat sürmesidir. Bu durumda oral tdv geçilir.
NEOPLAZİ • AKUT LÖSEMİ • NÖROBLASTOMA • KEMİK TÜMÖRLERİ İlk septik artrit, osteomyelit sonra malignite düşünüyoruz Nöroblastomlarda gözlenen ortasında nöropil (nörofilament) içeren Homer-Wright rozetleri en bilinenlerdendir. Hücrelerin bir salgı yapmamasına karşın lümen veya benzeri bir homer-wright yapının çevresinde dairesel dizilim göstermesi biçiminde tarif edilir Basamıyor, oynamıyor, ateşi var, yatakta ayakta duran bir çocuk, kemik duyarlılığı var. Nöroblastom düşünülmelidir.!!! ROZET Radiusta periost reaksiyonu var, kalkmış; yumuşak dokuda kalsifikasyon var yumuşak doku şiş, eklem çevresinde kemikte bir olay var. OSTEOSARKOM spiral kırık Çocukta yaş ağaç kırığı olur. Hemartroz. (genelde dirsek yada dizde olur) Mekanik travma olabilir, kanama diyatezi olabilir Eklem içine kanar, kas içine kanar, kronik artrit yapabilir. (eklem kanı sevmez) HEMOFİLİ Erythema chronicum migrans: Kene lyme hst -Eritema kronikum migrans-> Lyme hastalığı ile ilişkili -Eritema marginatum-> ARA ilişkili -Eritema multiforme-> Enfeksiyöz hastalıklarla ilişkili SORUUUUUUUU !!!!!!!!!!!! Kene ısırdıktan 2-3 hf sonra oluşan yavaşça yayılan, başlangıçta ateşin de olduğu eklem bulguları kronik artrite benzer ve zamanla nörolojik bulguları da olur. Lyme serolojisini istemek gerekir. Kronik artrit yapabilen bir hastalıktır. AKUT ARTRİT ERİZİPEL BENZERİ ERİTEM FMF, Rekürren akut skrotum, Uzamış febril myalji, Rekürren ateş atakları 3 günde geçen ayda bir şişlikler, küçükken orşit atakları geçirmiş yani tekrarlayan bir periton inflamasyonu da var. Bu hasta m694v homozigot mutasyonuna bağlı tekrarlayan ateş ve karın ağrıları olan FMF'tir. Küçükken karın ağrısı yan ağrısı olmaz kanıksanmış bir ateşi vardır (alışılmış 3-4 gün süren ateş kendiliğinden geçiyor) ANKARA KRİTERLERİ • Ateş • Karın ağrısı • Göğüs ağrısı • Artrit • FMF aile öyküsü 5 kriterden 2 veya fazlası • Aksiller ısı > 38, 6-72 sa, > 3 atak
270
Mekanik Kökenli bozukluklar • Legg-Calve-Perthes • Tibial-femoral anteversiyon • Osgood-Schlatter • Femur başı epifiz kayması • Hipermobilite İçe basmayla giden bir hastalıktır. TİBİAL FEMORAL ANTEVERSİYON Pes planusu var, içe basıyor, eklem ağrısı yapabilir. Pes planus uygun ayakkabıyla geçebiliyor OSGOOD SCHLATTER 13-14 yaşında uzun boylu hızlı buyuyenlerde patella tendonunun duyarlılığı olması. Çocukluk çağında sık rastlanan bir diz ağrısı sebebidir. Diz kapağının alt ucundan, kaval kemiğine (tibia) yapışan patellar tendon ve yapışma yerinde ağrı ve hassasiyet olmasıdır. Quadriceps'i yoracak aktiviteler (zıplama, merdiven çıkma, futbol/basketbol) kısıtlanır. Alçıya, atele almadan mümkünse yüzme ile kaslar güçlü tutularak NSAİİ verilir. BENİGN HİPERMOBİLİTE Sabah tutukluğu yok, şişlik yok ama ağrı var. Akşam ağrı olur. Özellikle yorgunlukla ortaya çıkar. Hasta bel ağrısıyla gelmiş. Ayırıcı tanıda şunlar dikkate alınmalıdır: - Ehler Danlos Sendromu - Deride Parşöen Kağıdı Görünümü - Dens Dislokasyonu - Aort Yetmezliği - Marfan Sendromu Hastaya kol kası-bel kası güçlendirmeleri verildi. Uygun ayakkabı (iç arkusu olan, geniş tabanlı, yüksek tabanlı, önü geniş spor ayakkabı) önerildi. Şikayetleri azaldı. Örneğin hast kol boyu ve gerçek boyu ölçülür. Çoğunlukla ikisi birbirine eşittir. Kol boyu daha fazlaysa marfonoid bir habitus'ta olduğu söylenebilir. Ultrasonda koyu renkler sıvıyı gösterir. Sıvı var, normalde olmaması lazım... heterojen değil partikül yok, ateşi yok, CRP ESH normal sınırlarda, lökositoz yok o zaman rahatlıyoruz toksik sinovit diyoruz. (eklem kapsülü) TOKSİK SİNOVİT (KALÇANIN TRANSİENT SİNOVİTİ) • Başlangıç yaşı: 3-10 • Cinsiyet: Erkek çocuk> Kız çocuğu • Belirtiler: Öncesinde ÜSYE, aksama, uyluk ağrısı • Bulgular: Kalça hareketlerinde kısıtlılık, hafif ateş • Lab: ESH normal/hafif artmış • Radyoloji: Eklem aralığında artma, kapsül distansiyonu • Tedavi: Dinlenme, NSAID,1-2 hf düzelme Çoğunlukla enfeksiyon sırasında reaktif bir sıvı artışına bağlı femur başında düzleşme var PERTHES (3-10 yaş bu da), femur başı avask nekrozu Femur başı epifiz kayması da bir kalça ağrısı nedenidir. 10-15y arası kilolularda görülür, kalça ağrısı yapar, epifiz içerde kalır femur başı kayar FEMUR BAŞI EPİFİZ KAYMASI • Femur büyüme plağı hasarı • 10–15 yaş, %20–40 bilateral, E>K • Akut veya kronik gelişebilir • Obez çocuk+travma akut • Kronik olguda neden? – Hipotiroidi – Poliartiküler tip JIA + HLA DR4
271
DİSMORFİK BULGULAR %4-6 görülür Fertilizasyondan önce gametlerin, sonra da embriyo/fetus’ün taşıdığı kromozomal ya da gen düzeyindeki anormallikler, maruz kaldığı çevresel ve epigenetik faktörler konj anomalilere yol açabilmekte. Canlı doğumların %5inde konj. anomali var. Basit anomaliler dahil %20ye çıkabiliyor. - Doğumda farkedilen %2-3 ve 5 yıl içinde farkedilen %2-3 majorler daha erkem tanı alıyor 10 bebekten biri doğumsal malf nedeniyle ölüyor Dünya genelinde her yıl 300 bin bebek yaşamının ilk 4 haftası içinde konjenital anomaliler nedeniyle ölüyor. 1) prematür 2) asfiksi, doğum travması 3) neonatal sepsis 4) diğer 5) konj malf Prenatal - obstetrik öykü: Maternal ilaç kullanımı %1-2 İnfeksiyonlar %2.5 Maternal diyabet %1.5 Genetik analizi vs ne kadar çok yaparsak genetik oranı artar Multifaktöriyel (pilor stenozu+kvs hst)-Idiopatik %20-30 İlaçlar %8-10 Teratojenle karşılaşıldığında 3 kuşak etkili olabilir. Etkileri torun farede de görülür. Annenin maruz kaldığı bir radyasyon hem anneyi hem bebeği hem de bebeğin gonatlarını etkiler Gebe fare (F0), embriyo (F1) ve bir sonraki jenerasyonun (F2) kaldığı çeşitli çevresel faktörlerden (toksik kimyasallar, radyasyon, diyet değişiklikleri..) etkilenmekte. embriyo (F1) içinde oluşan germline hattı etkileniyor sadece öykü ile tanı %80 konuyor 3 kuşak içeren pedigri
1. Aile öyküsü: Soy ağacı (pedigri) (3 NESLİ İÇERMELİ EN AZZZZZZ !!!) Akrabalık Ölü doğumlar, düşükler (2 ya da fazla) YD ölümleri – çocuk kaybı Bilinen konjenital anomaliler, hastalıklar Zihinsel yetersizlik Kanser (Özellikle 40 yaş altında) Etnik kimlik 2. Prenatal ve obstetrik öykü 3. Öykü pedigride çift çizgi sembolü akraba evliliğini gösteriyor 1. der: kendi çocukları, kardeşleri, anne baba 2. der: torun, kardeş çocuğu, nene, dede TR’DE EN SIK 3. DERECE YANİ KUZEN EVLİLİKLERİ GÖRÜLÜR 2. Prenatal ve obstetrik öykü  Uterus anomalisi, oligohidramnios varlığı, bası olasılığını akla getirir  Anormal fetus pozisyonu fetusun tonusu ve hareketleriyle ilgili bir sorun olabileceğini  Plasental morfoloji tanı ile ilgili ipucu verebilir  Prenatal dönemde bebeğin büyüme verileri  Prenatal dönemde yapılmış tetkikler, girişimler, bulgular  Doğumdaki vücut ölçümleri. Örn; simetrik IUGR erken başlangıçlı, asimetrik düşündürür IUGR geç başlangıçlı bir etiyolojiyi etkeni ön planda Oligohidramnios- böbrekte sıkıntı Polihidramnios- yutma disfonksiyonu Çevresel Faktörler: (Teratojenler%5-10!!!) Annenin hastalıkları (DM, ht, Fenilketonüri...)  İlaçlar (%1-2 ) & Kimyasallar (Talidomid, fenitoin, folik asit antagonistleri, warfarin, retinoik asit...)  İnfeksiyon ajanları (TORCH+... sifilis, parvovirus, varisella zoster, zikavirus) %2.5  Fiziksel ajanlar (Radyasyon, Isı...) anne saunaya gitmemeli
272
DİABETİK ANNE bebeği; !! - Gestasyonel yaşa göre iri bebek - Hipoglisemi riski - Doğumsal anomali riskinde artış - Kaudal regresyon - Hemifasiyel mikrozomi !! - Konjenital kalp hastalıkları - SSS defektleri MATERNAL FENİLKETONÜRİ/ Hiperfenilalaninemi; ~%100 bizim dönemimizde çok görücez. Düzenli takip olmazsa fenil alanin düzeyi sınırlar içinde tutulamazsa oluşur. %99.9 ağır sss anomalileri ve kardiyak defektler ***bebek zor doğdu diye geçiştirilir ama aslında bebekteli anomali zor doğuma sebep olmuş olabilir ters gelen bebek hipotonik olabilir normalden büyük plasenta overgrowth send gebelikte hareketler nasıldı, ne zaman hissedildi, günde kaç defa tekme atıyordu gibi sorulr sorulmalı 3lü veya 4lü tarama yapılmış mı diye sorulmalı ANNENİN BESLENME YETERSİZLİKLERİ gebelikten 2-3. ay önce folik asit başlanmalı ki nöral tüp defekti riski azalsın iyot eksikliği, kretenizm, mental retarde bebekler SINIFLAMA (KLİNİK AĞIRLIK) 1. MİNÖR DİSMORFİK BULGULAR: fonk olarak sorun yok daha çok kozmetik anlamı var. Ama altta yatan majör anomaliye işaret eder. Daha ileri inceleme istemeliyiz. 2. MAJOR DİSMORFİK BULGULAR: konj kardiak defekt, renal agenezi, SSS anomalileri “PREAURİKULER SKIN TAG” = Kulak önü deri çıkıntısı, böbrek anomalisi, işitme sıkıntısı yaratacaksa MAJOR SAKRAL GAMZE= myelosel/ meningomyelosel varsa görülebilir. Direkt USG çek, spina bifida occulta gibi, çocuk tuvaletini tutamıyor olabilir, spinal disrafism, ilerleyip paraplejik olabilir, parapleji, parestezi BİFİD UVULA= orta hat defekti, corpus collosum ve vertebra anomalileri de olabileceğini gösterir EPİKANTUS= down send ne kadar fazla minör anomali o kadar major anomali ihtimali, minör anomali %71 baş, boyun, eller Antropometrik ölçümler: Kısalık-uzunluk orantılı mı diye sorgulamalıyız. Turner – orantılı Kraniyositoz, plagiosefali orantısız: akondroplazi, mukopolisakkaridoz ilk önce çocukta döküntüler, kilo, boy bakılır Büyüme geriliği (Boy – kilo -2SD altı) Obezite (kilo +2SD’nin üstü) Hipotoni - Hipertoni Makrosefali >+2 SD Mikrosefali !!! <-2 SD Koroner sütur-brakisefali Sagittal – skafosefali En çok plajiosefali görülür !!!!!!!!!! (koroner sinostoz da denir, bir taraf erken kapanır, diğer taraf büyümeye devam eder) çocukta oluşan mikrosefali, kraniosinostoz nedenli ise (kemik anomalileri) hemen tanı konulmalıdır beyin büyümek istiyor ama kemikler erken yapıştığı için büyüyemiyor (zeka anomalisi) Alopesi (total veya parsiyel) Hirşutizm Parsiyel Hipopigmentasyon (nörolojik komp, imm yetmezlikle birliktelik olabilir, Griselli sendromu Waardenburg sendromu Tuberoz skleroz) !!! “Widow’s peak” (alında V şeklinde oyuk) annesinin saçı da bu şekilse normal olarak değerlendirilebilir Anormal sayı / yerleşimli “whorl” Kaba yüz görünümü (mukopolisakkaridoz, mukolipidoz) dar alın Alın çıkıklığı-frontal bossing Hipertelorizm/ Telekantus (gözler birbirinden ayrık) Synofiri (kaşlar bitişik, öyküyle anlamlı olmalı, annesinde de varsa normal olabilir, de lange sendromu) “Up - slanting palpebral fissürler”= down sendromu “Down - slanting palpebral fissürler”= aşağı eğimli gözler Kriptalmos: 2 göz çukuru da oluşmamış mikroftalmi: küçük anoftalmi: gözü hiç yok İris kolobomu= yarık strabismus= gözde kayma Korneal opasite= katarakt heterokromi Epibulbar dermoid
Katarakt: Galaktozemi, Fabry, Mannosidoz Heterokromik iris: Waardenburg Mavi sklera: Bağ dokusu hastalıkları (osteogenezis imperfekta) Kısa/ Uzun filtrum basık burun: down send uzun burun, fabry varsa not edilmeli Heminazal aplazi dış kantustan oksipitale doğru hat çizildiğinde kulağın 1/3lük kısmı yukarda kalmalıdır (düşük, yüksek, xe eğimli) Preauriküler çukur Preauriküler skin- tag not edilmeli Kepçe kulak Mikrotia (küçük- displastik) İnce çadır dudak (cubids bow) Makrostomi Mikrostomi (küçük ağız) Dudak çukuru, gamzesi !! Yarık dudak Makroglassi + bifid dil ucu Bifid uvula Yüksek- dar damak Mikrognati Retrognati (çenenin geride olması) Prognati (çenenin önde olması) Eklem mobilite anomalileri: !!!Beighton Skorlaması!!! (baş parmak öne kola yatıyor, 5.parmak ekstansiyonda (>90) fazla geriliyor, diz ve dirsekte (>190) açılanma. Her bir eks pozitif ise birer puan (9 max puan) Hiperlaksite Kemik- eklem deformiteleri: bowing dizde dislokasyon artrogripozis (fleksiyonda alt eks) genu valgum multipl kırıklar, deformasyon Eller & Ayaklar: Post aksiyel- serçe parmak hizesında Pre aksiyel- başparmak tarafında Mezo aksiyel- ortadan (polidaktili) araknodaktili (marfan, ehler danlos) tapering parmaklar (deniz yıldızı gibi üçgen parmaklar) tırnaklae distrofik olabilir sindaktili (yarasa) Poli-sindaktili Klinodaktili (C şeklinde parmak) yumruk el !! SİMİAN ÇİZGİ : down send spesifik DEĞİL hemimelia, apedi, splint hand DERİ: Hipo/hiperpigmente lekeler !! tüberosklerozda hipopig alanlar hemanjiom Cafe au lait lekeleri Hiperelastik deri Hemihipertrofi + nevüs Piterigium (fazla deri) Deride kuruluk, pullanma Deri ekleri/ uzantıları direkt tanıya götürür (appendaj) boyunda yelelenme kısa boyun Pektus ekskavatum: sternum içe çökük Pektus karinatum: sternum bombe ayrık meme başı aksesuar meme başı (>2) meningomyelosel, anansefali, ensefalosel… hepsi not edilmeli BATIN: Gastroşizis Umblikal herni Hepatosplenomegali GENİTAL: Bifid skrotum Kliteromegali Mikropenis Profil analizi Davranışsal fenotip Hareketle değişen yüz bulguları, Tik Konuşma- ses “Unique” laboratuvar bulguları Tikler zarar verici davranış Stereotipik davranışları da gözlemlememiz gerekli. Çocuk çok sıcakkanlı geliyor sarılıyor ÇOK AĞIR MENTAL RETARDE (Angelman sendromu): Hasta kahkahalar atar. Bu hastaların gülüşleri biraz rahatsız edicidir. Yürüme defekti var, tipik nöbet paternleri var HAFİF/ORTA MENTAL RETARDE (Williams Sendromu): Küçük doğar. Şirin cana yakın çok sevimli gülerler (kokteyl kişiliği denirmiş) supravalvüler aort darlığı ve aort odağında üfürüm olur. Ne kadar yeseler de kilo alamalar, büyüme geriliği var
273
SORUUU !!!!!!!!!!!!!! OTİSTİK BULGULAR: angelmann, rett, frajil x, tuberoskleroz, FKU ANKSİYETE: rett, williams KENDİSİNE ZARAR VERME: lesch-nyhan, smith-magenis, FKU HİPERFAJİ: prader willi (hotdog yerken boğulma) KOKTEYL KİŞİLİĞİ: williams angelman ve prader willi 15q1.1 del, angelman annedeki del, prader babadaki Konjenital Kalp Hast:  Supravalvuler aort stenozu: Williams  Konotrunkal anomaliler: 22q11 delesyon send (DiGeorge send, myokardial fasyal anomali) down send AVSD Pulmoner stenoz veya Hipertrofik KMP: Noonan S tip 1 4 Costello S Cardiyofasiyokutanez sendrom BUNLAR RASOPATİLERDİR NEONATAL HİPOTONİİİİİİİİİİİ  SMA tip1  Prader Willi  Zelweger S.  Lowe S (erkekse) prader willide bebek 1,5-2 yaşına kadar hipotoniden yemek yiyemez Hipotonili bebekler gevşektir. İlk yıllarda gevşeklikten dolayı yutma zorluğu çekerler, sonralarda aşırı yeme davranışı sergilerler bu nedenle ölenler bile varmış. Başta sepsisten şüphe edilebilir. SMA ve Prader Willi ikisinin de tedavisi var ama SMA için daha hızlı olmak lazım kaybolan nöronlar geri gelmiyor. FM Saptanan bulgu/ bulguların major anomali, minör anomali Diğer aile bireyleriyle karşılaştırmak Foto incele. Aile ve kendi eski fotoları (hangi bulguları önemsememiz gerektiğini belirlemek için) Resmetmek önemli. Özellikle bebek kaybedilirse (kan- doku örn-saç, X-Ray....) Gelişimini gör Altta yatan etiyoloji van der woude sendromu: yarık damakla doğdu, dudak gamzesi Waardenburg sendromu: Sağırlık riski Parsiyel hipopigmentasyon anomalisi Yaygın deri lezyonları Malignite riski Hirschprung riski Heterokromi  Öncelikle en nadir bulguların üzerinde durulmalı.  Çok nadir bulguların ayırıcı tanı listesi kısadır ve saptanırlarsa, tanıya hızlı gidilir. ne kadar nadirse K skoru o kadar yüksek !!!!!!!!!!! Dilde hamartom: OFD (ÇOK YÜKSEK) Kutis vertical gyrata (forehead) : Beare – Stevenson S Ear kist : Diastrofik displazi (hitchiker thumb) Oro-Fasio-Dijital (OFD) Sendrom: Bifid dil, dilde hamartomlar, büzüşmüş dudaklar, multipl frenula Diastrofik Displazi: SLC26A2- OR (kulakta kistik yapı ve boy kısalığı) yarık dudak midline, polidaktili (santral, mezoaksial), boy kısalığı (orantısız) K skoru YÜKSEK Tanı olasılığını güçlendirmek için tanıyı ayrıntılandırmak önemli Wolf Hirschhorn S = “4 p DELESYONU” (hement, glabella ve burun ucu birleşmiş) Williams Sendromu: 7q11.23 del elvian face, büyüme geriliği, kardiak anomali, mental retardasyon CHARGE Sendromu (CHD7, SEMA3E) assosiasyonu c: kolobom h: kalp defekti a: koanal atrezi r: retardasyon g: genital anomali e: kulak anomalisi fasial asimetri (fasial sinir paralizisine bağlı MRI: «Hypoplastic semicircular canals»
• Ekokardiyografi • Abdominal ultrasonografi • Göz muayenesi • İşitme değerlendirmesi • Transfontanel sonografi • Gerekirse CT- MRI • Tüm vücut iskelet grafileri • Ayrıntılı dermatolojik muayene - SİTOGENETİK (>4.5 mB ise, kromozomal) - MOLEKÜLER-SİTOGENETİK (FISH, aCGH, MLPA) ***aCGH tüm genom - MOLEKÜLER TANI YÖNTEMLERİ (akondroplazi, diastrofik displazi, frajil X) Werding-hoffman hastalığı yani SMA tip 1, SMA hast erken infantil tipidir. Etiyolojisinde SMN gen del vardır ve sıklıkla OR geçiş gösterir. Kas zayıflığı, DTR kaybı ve kaslarda fasikülasyon görülen bulgulardandır ve hastamızda da mevcuttur.Tanı için en basit ve en kesin tanı koydurucu test SMN gen mut saptanmasıdır. MLPA analizi, hipotonik, MR, gelişim geriliği Hastada stroke atakları ,asidoz ve myopati mevcut. Mitokondiyal kalıtım gösteren MELAS (myopati, ensefalopati,l aktik asidoz, strok benzeri ataklar) hast da bu bulgular bulunuyor. Bu nedenle mitokondriyal hast öncelikle düşünülebilir. Hastada bulunan mental retardasyon, kalın dudak, devamlı gülmesi yani pozitif kişilik yapısı ve supravalvuler aort darlığı Williams Sendromu özelliklerindendir. Hipokondroplazi ise FGFR3 genindeki mut neden olduğu OD kalıtım gösteren bir hastalıktır. Kromozomal kırık send örnek olarak bloom sendromu, kseroderma pigmantosum, ataksi- telenjektazi, fanconi anemisi, nijmegan-breakage sendromu, werner sendromu verilebilir. Bunlarda DNA hasarının tamirindeki genler bozuk olduğu için hasar tamir edilemez kromozmal instabilite artar ve indüklenmiş ya da spontan kromozom kırıkları artar. Noonan sendromunda ise PTPN 11,SOS1,RAF1,KRAS gibi genlerde mut bulunmaktadır. Oküler kolobom retinal yarığın herhangi bir aşamasında korneadan optik sinire kadar herhangi bir göz yapısının tam oluşamadan bir açıklık bırakacak şekilde gelişmesidir. Kolobomda iris, koroid, retina, optik sinir ve siliyer cisim tut. Mikroftalmi ,katarakt gibi durumlar da eşlik edebilir. Sklerada görülmez. !!!!!!!!! SORU: down send (AVSD) turner send (AK, bikuspit aorta) noonan send (PS, hipertrofik KMP) williams send (supravalv aort stenozu) marfan send (dilate aort anevrizması) fetal alkol send (VSD, ASD) maternal rubella (PDA) loeys dietz send (anevrizma) Aicardi sendromu X’e bağlı dominant kalıtılan bir sendromdur. Korpus kallozum kısmi ya da tam olarak yoktur. Retina anomalileri ve infantil spazm şeklinde nöbetler görülür. GENOMİK İMPRİNTİNG SEND !!!!!!!!!!!!!! (2 anneden, 2 babadan gelebilir) angelmann prader willi beckwith wiedemann (tombik, göbekte fıtık, dil dışarda, kulağında çizikler veya gamzeler) silver russell Noonan send saç çizgisi düşüklüğü, yele boyun gibi özellikler açısından turner send benzer ancak bu send OD kalıtılır. Düşük kulak, kriptorşidi, küçük penis, kanama boz (trombositopeni) !!! aynı lokasyon hst: prader willi-angelmann miller dieker-smith magenis turner send (sık kulak enf, boy<-3 SD, meme başları ayrık, meme gelişimi tanner evre1 ile uyumlu, kubitus valgusun olduğu ve 4. metakarpın kısa olduğu saptanmış) Sotos send 5q35 mikrodel ile giden bir sendromdur. Aşırı büyüme, makrosefali, büyük el ve ayaklar, tipik yüz bulguları, mental etkilenme ile karakterizedir Fetal alkol send gebelik döneminde alkol alan annelerin çocuklarında alkolün teratojenik etkisine bağlı olarak ort çıkan değişik anomalilerle karakterize bir send. Prenatal başlayan ve devam eden tartı, boy, baş çevresi düşüklüğü, yüz anomalileri (kısa palpebral fissür, epikantus, maksiller hipoplazi, mikrognati, uzun filtrum, ince üst dudak), kardiak defekt, minör eklem ve eks anomalileri (Hareket kısıtlılığı, palmar kıvrımlarda değişiklik paterni), mental simetrik gelişim geriliği, gyruslar azalmış ve dikkat eks bulguları mevcuttur. Down send kromozom anomalileri içinde en sık görülen anöploididir ve gametogenez sırasında mayotik nondisjunction sonucu ortaya çıkar. Zigot oluştuktan sonra mitotik bölünmenin erken aşamasında nondisjunction meydana gelirse mozaizm ortaya çıkar.
274
Normal besin öğesi absopsiyonunun 3 fazı: Luminal ve fırçamsı kenar proçesi İntestinal mukozada absorpsiyon Dolaşıma taşınma BİR VEYA DAHA FAZLASI Malabsorpsiyon Bir tanı değil bir klinik durumdur İshal yokluğu hatta normal dışkılama malabsorbsiyon olmadığı anlamına gelmez orta kol çevresi 6 ay-5 yaş >13.5 ise normaldir akut ishal tdv sadece oral sıvı desteği, bol proteinli NORMAL diyet Malabsorbsiyon ince bağırsak hastalığıdır. ---> ince bağırsak tipi ishal olur. (bol miktarda dışkılama) Asidik ishal pH:5, çok şiddetli pişik yapar ve khidratların emilim bozukluğunda asidik ishali görürüz. Yağlı ishal: dışkının üzerinde parlaklık, tuvalette suyun üzerinde yağ damlacıkları. Kabızlıkla da malabsorbsiyonlar karşımıza çıkabilir. (çölyak) Yaygın mukozal anormallikler sonucu görülen birçok besin öğesinin malabsorpsiyonu Spesifik besin öğeleri malabsorpsiyonu (Karbonhidrat, yağ, protein, vitaminler, mineraller, eser elementler) I. Mukozal bozukluklar Gluten sensitif enteropati (Çölyak hastalığı) İnek sütü ve diğer protein duyarlı enteropatiler Eozinofilik enteropati II. Protein kaybettiren enteropati Lenfanjiektazi (konjenital ya da akkiz) Mukozal inflamasyona yol açan bozukluklar (Crohn hastalığı) III. Konjenital mukozal defektler (NADİR) Mikrovillus inklüzyon hastalığı Tufting enteropati IV. İmmun yetmezlik bozuklukları Konjenital immun yetmezlik boz. Kazanılmış immun yetmezlik V. Otoimmun enteropati IPEX (immun regülasyon boz., poliendokrinopati, enteropati, X’e bağlı geçiş) VI. Sınıflandırılamayan İmmunoproliferatif ince bağırsak hastalığı Kısa bağırsak sendromu Kronik malnütrisyon Radyasyon enteriti İlaçların neden olduğu !!!!!!!!!!!!!! Sulfasalazin, metotreksat, yüksek doz neomisin: Folik asit malabsorpsiyonu Kolestiramin :Kalsiyum ve yağ malabsorpsiyonu Fenitoin : Kalsiyum malabsorpsiyonu
Anamnezde, Karın şişliği Soluk, kötü kokulu, hacimli dışkılama Kilo alamama ve/veya kilo kaybı Büyüme geriliği Süt çocuğunda;(1 ay-2 yaş) enerji depoları sınırlı yüksek kalori gereksinimi, kilo alımı ve boy uzaması dramatik olarak etkilenir FM, Antropometrik değerlendirme: Vücut ağırlığı, boy, orta kol çevresi, deri kıvrım kalınlığı Cilt altı yağ dokusu, ödem, solukluk, döküntü, perianal dermatit (pişik) varlığı, saçların durumu Ödem varlığı bize protein kaybını düşündürür. İdrarla atılım yoksa alımı da iyiyse dışkıyla kaybı düşünülür. Anemi: solukluk. Çinko met. bozukluklarında ciddi pişikler olur. Karında distansiyon, perküsyonda timpan ses, asit varlığı Özellikle çölyakta prox kaslarda güçsüzlük olur. Uzun vadeli bir hastalık  Çomak parmak gelişir. Çomak parmağın fizyopatolojisi bilinmiyor. Raşitizm-D vitamini eksikliği A vitamini eksikliği (kserozis, gece körlüğü..) Distale doğru Radius ucunda bir genişleme (Radius konveks olması gerekirken konkav olmuştur, şarap kadehi manzarası, gövdesinde de litik lezyonlar) Raşitik rosarie : fossacongral birleşim yerlerinde yuvarlak şişkinlikler: ağrısız: raşitizm A vit eks: gözde mitot lekeleri, göz kuruluğu. Doğumda ilk beslenme ile başlayan ishal….Konj. laktaz eksikliği Ek gıdalara geçildikten sonra başlayan ishal…çölyak hastalığı Dışkı köpüklü ise : KH malabsorbsiyonu, pH düşük. Toddler diyaresi: çocuk sağlıklı, çok fazla meyve suyu tüketimine bağlı ishal, günde 8-10 kere yapıyor. İshal ile başvuran ve ishal süresi 15 günü geçmiş hastalarda laboratuvar: (ARTIK MALABS) Mikroskobi: eritrosit ve lökosit varlığında İBH, kist (örn; Giardia) pH ve redüktan madde: karbonhidrat malabsorbsiyonu Yağ: yağ malabsorbsiyonu Fekal elastaz-1: (egzokrin pankreas yetersizliğni gösteriyor) yağ malabsorbsiyonu, egzokrin pankreas fonk α-1 antitripsin düzeyi: protein kaybettiren enteropati, inflamatuvar süreçler İshal uzadığı zaman mukoza harabiyeti olduğu için enfeksiyon olmadan da eritrosit, lökosit görebiliriz. Giardia’yı göstermek için antijen testini kullanıyoruz. Redüktan-indirgen pozitifliği: şeker var dışkıda Yağ atılımını anladığımız test: stia… Tam kan sayımı ve periferik yayma: Hipokrom mikrositer anemi: Demir eks anemisi –EN SIK Mikrositer anemi + lenfopeni +nötropeni: Schwachman sendrom Makrositer anemi: Folik asit ve B12 eksikliği Parlak dışkılama + büyümesi yavaşlamış+ mikrositer anemi + sitopeni : Schwachman diamond Makrositer anemi : nötrofillerde hipersegmentasyon olucak. Akantosit varlığı : Abetalipoproteinemi Akantosit varlığı : gözyaşları hücreleri dediğimiz eritrosit memb prob var buralarda. Bunlar A beta lipoproteinemilerde sık görülür. Akantosit var + ishal var + büyümesi geri : kan lipitleri de düşük :a beta lipoproteinemi !! Antiendomisium antikor (IgA, IgG tipi) ÇÖLYAK Doku transglutaminaz Antikoru (tTG) (IgA, IgG) ÇÖLYAK Dışkı elektrolitleri Serum Cu, Zn düzeyleri Doku transglutaminaz enzimi proteinlerden bir glutamin mol ayırarak başka bir proteinin lizin ucu ile kovalent bağ kurulmasında katalizördür. Dokularda hüc dışı matriks stab sağlar. Gliadinler glutaminden zengindir. Glutamini bağlarken gliadin tTG’e entegre olabilir ve bu otoantikor yapımını tetikleyebilir.
275
Görüntüleme Yöntemleri (malabs) Baryumlu grafiler: Özellikle segmental tutulum, Flokülasyon, mukozal kalınlaşma, Tropikal sprue. İnce bağ dilatasyon, baryumda fragmantasyon Endoskopi-biyopsi: Biyopsi ENZİM AKT ölçümü, aspirat, kantitatif kültür, parazit-giardia Görüntüleme yöntemleri malabsorbisyonlu hastalarda çok işe yaramaz. Baryum bi yerde takılır. Segmental kum, mukozal kalınlaşma söylenir. Endoskopi- biyopsi önemli: duo 2. kısmına kadar geçebiliyoruz. Ordan alınan bx birçok tanı konur. Enzim akt ölçmek mümkün. Aspirete alınır, kültür yapılır, giardia gösterilir. Giardia yağ malabs yapan en önemli, en sık parazittir. BİYOPSİ: !! Gluten sensitif enteropati Abetalipoproteinemi (lipit yüklü makrofajlar) Lenfanjektazi (protein kaybettiren enteropatide işimize yarar) Konj mikrovillus inklüzyon hastalığı Eozinofilik gastroenterit Enfeksiyoz bozukluklar Whipple hastalığı Kaloi: Kilo kaybı, iştah normal Yağ: Soluk-bol miktarda dışkılama, gaz olmadan ishal, steatore Dışkıda yağ >6 g/gün Protein: Ödem, kas atrofisi, amenore, Hipoalbuminemi, hipoproteinemi Karbonhidratlar: Sulu ishal, gaz, asidik dışkı pH’sı, süt intoleransı, dışkıda osmotik gap, Artmış nefes hidrojeni Vitamin B12: Anemi, spinal kordun subakut kombine dejenerasyon (erken semptomları paresteziler, vibrasyon ve pozisyon duyusunun kaybı ile birlikte ataksi), Makrositik anemi, vitamin B12 azalır, Schilling testi anormal, serum metilmalonik asit and homosisteini artmış. Folik asit: Makrositik anemi, serum and RBC folatı azalmış, serum homosisteini artmış Vitamin B: Keliozis, ağrısız glossit, acrodermatit, angular stomatit   Demir: Mikrositer anemi, glossitis, pagofaji, Serum demir ve ferritini düşük, total demir bağlama kapasitesi artmış Kalsiyum ve D vitamini: Parestezi, tetani, osteomalaziye bağlı patolojik kırık, positif Chvostek veTrousseau bulguları Hipokalsemi, artmış serum ALP, anormal kemik dansitometresi Vitamin A: Folliküler hiperkeratoz, gece körlüğü, Serum retinolü düşük Vitamin K: Hematoma, kanama bozuklukları, Uzamış PT, vitamin K-bağımlı pıhtılaşma faktörleri azalır
KARBONHİDRAT MALABSORBSİYONU Laktoz malabsorpsiyonu Konjenital laktaz eksikliği (nadir) Hipolaktazia (erişkin tip) Sekonder laktaz eksikliği !!!!!!!!!!!!!!!!!!! Konjenital sukraz-izomaltaz eksikliği Glukoz galaktoz malabsorpsiyonu KLE’de emmeye başlar başlamaz çok şiddetli bir ishal başlar. Anne sütünün yüzde 100’ü laktoz: emilmiyor. Çok şiddetli gaz ve sıvı çıkışı olur. Lümene dokudan sıvı çeker. Ozmotik bir ishal görülür: şiddetli ishalle hastada dehidratasyon, metabolik asidoz, elektrolit dengesizliği. Beslenmeyi kes düzelsin. Ömür boyu laktozdan fakir beslenme ile ishal olmaz. Hipolaktazia 4 yaşından sonra görülen laktaz enzimininin akt düşük olduğu, süt içince problem yaşayan insanlar. Toplumun yüzde 40’ında vardır bu. Malabs değildir, karında sıkıntı yaratır sadece. Sekonder laktaz eksikliği: ÇOK SIK. Çocuklarda görülen AKUT EN SIK ROTAVİRUS ishali. Mukozanın en üst kısmında yer alan enzim (laktaz) harap olur. 7- 8 gün rotavirüs olur düzelir, ama ishal uzar (sec laktaz eks). Bu eksiklik klinik olarak önemli değil. Diyet yaptırmaya gerek yok.!! Bu laktoz sıfır mamaları çok özel koşullarda, kronik hastalığı olan, imm yet, <3 ay, ağır malnut çocuklarda üzerine rotavirüs geçirirlerse kullanıyoruz. Laktaz enzimi birkaç gün içinde rejenere olup işlevine başlayabiliyor. !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! Konj sükraz-izomaltaz eksikliği yine aynı mekanizmayla ort çıkar. Çok hafif tipleri var: ishal oluyor + hafif büyüyor : uzun yıllar hayatını idame ettirebiliyor. Glukoz galaktoz malabsorbsiyonu: laktoz malabs benzer. Galaktoz içeren ürünleri de kullanamazlar ek olarak. Laktozsuz süt içemez. Tatlandırıcı olarak galaktoz var. Galaktoz içeren meyve sebze (domates, karpuz ) tüketince ishal olurlar. Biz bu hastalıkları eskiden biyopsi ile enzimlerine bakmak için çok uğraşırdık artık mutasyonları belli, gönderiyosun mutasyonları çalışılıyor ve tanısı konuyor. Yurtdışında oluyor ama yurtiçinde de pahalı var. Köpüklü, asidik dışkı-şiddetli diaper dermatit (pişik) Dışkıda redüktan madde (Sükroz ve nişastaya dikkat !) Osmotik ishal Dışkıda şeker kromotografisi (atılan şekerin ne olduğunu anlarız.) Nefes hidrojen testi İnce barsak bx örneklerinde laktaz, sükraz, maltaz, palatinaz kons ölçümü Sükroz ve nişasta indirgenmez. Ancak hidroklorik asitle hidrolize edildikten sonra redüktan şeker haline gelir ve rxn verir Nefeste hidrojen yüksekse Kh malabsorpsiyonu var demektir. Bu test için antibiyotik almıyor olması lazım (kolon florasını baskıladığı için). 6 yaşından büyük çocuklara nefes hidrojen testi yapılıyor ama klinikte pratikte pek kullanmıyoruz çünkü çocukların koopere olması oldukça zor. Biyopsi örneklerinde enzim hemen hemen hiç çalışmıyoruz, onları mut analizleriyle tanıyoruz. Konjenital Laktaz Eksikliği, Laktoz içeren süt alımı sonrası bol-sulu ishal, batın distansiyonu, karın ağrısı, perianal dermatit Tanı: İnce barsak biyopsisinde mukozal laktaz konsantrasyonunda düşüklük Tedavi: laktozsuz diyet
276
YAĞ MALABSORBSİYONU Ekzokrin pankreas yetmezliği (Kistik fibrozis, Shwachman-Diamond sendromu, Kronik pankreatit, Pearson sendromu, PEM) Kc ve biliyer sis hastalıkları (Kolestatik kc hastalıkları, Safra asit sentez boz, Safra asit malabs (terminal ileal hastalık) Mukozal nedenler (Abetalipoproteinemi, Homozigot hipobetalipoproteinemi, Şilomikron retansiyon hastalığı (Andersen hastalığı)) Kistik fibrozis’ in yüzde 95i (silier epitelin her yerini tuttuğu için) ekzokrin pank yetmezliğyle doğar. Yüzde 5i de 5-10 yıl içinde yetmezlik geliştirir. dışkıda ekzokrin pank yet göstermek için fekal elastaz 1 testini kullanıyoruz. Kc rahatsızlığını KCFT, kolestaz olup olmamasıyla, safra asitlerini kanda ölçebiliriz. İleumda (safra asitlerinin emildiği yer) sorun görebiliriz. Dışkıda yağ globülleri görülmesi * Steatokrit Kantititif yağ atılımı ve yağ absorb kat sayısının ölçümü Duodenal sıvı aspiratında safra asit ölçümü Vitamin A, D, E serum seviyeleri, PT Fekal elastaz-1 *Dışkıda yağ globüllerinin görülmesi her zaman patolojik değildir. Prematürler normal beslenmeyle aldıkları yağın % 65-75’ini, term bebekler % 90’nını, daha büyük çocuklar % 95’ten fazlasını emerler. Fekal elastaz bir endoproteaz olup sadece insana ve pankreasa özgüdür. İntestinal transport boz.ları ve dışardan pankreas enzimi verilmesinden etkilenmez. Tek dezavantajı primer ekzokrin pankreas yetm. İle intestinal villus atrofisine bağlı ekzokrin pankreas yetm.’ni ayırtetmez. Akut ishalde yanlış pozitiflik verebilir. Serum tripsinojen düzeyi 5-7 yaş üzeri KF ve Shwachman sendromunda düşer. Dışkı toplanıyor, kantitatif yağ ölçülebiliyor ya da safra sorunu düşünüyosanız duodenal aspirat yaparsınız safra asitlerini orda ölçersiniz, kanda ölçersiniz. En güzeli kanda yağda eriyen vitamin seviyelerine bakmak çok yüz güldürücü yağ malabsorbsiyonunu anlamak açısından. Protrombin zamanı bize indirekt olarak k vit hakkında fikir veriyor. Dışkının yağ için mikroskobik muayenesi: Hint yağı, mineral yağ, yd fizyolojik olan düşük pankreas enzimleri, yüksek lifli gıda tüketimi ve olestra tüketimi yanlış pozitif sonuç Pozitif test için 72 saatlik niceliksel dışkı yağ testi ile doğrulama Toplam yağ alımının %7’sinden fazlasının çıkarılması patolojiktir Duodenal aspiratta safra asidi ölçümü A ve D vit serum seviyeleri ölçülebilir Vitamin E seviyesi lipit seviyeleri ile eş zamanlı ölçülmeli !!!!!! Artmış kan lipit düzeyi vit E seviyelerini doğru olmayan bir şekilde yükseltebilir Serum vitamin E’nin serum total lipitlerine oranı ölçülmelidir Normal: >12 yaş 0.8’den büyük <12 yaş 0.6’dan büyük Vitamin K depoları ise PT ve aPTT ölçülerek değerlendirilir 1 gr fekal ağırlık için FE-1 düzeyi: Normal pank egzokrin fonksiyonu >200 mcg Sınırda pankreas fonksiyon yetmezliği 100-200 mcg Şiddetli pankreas fonksiyon yetmezliği < 100 mcg Serum tripsinojen düzeyi fizyolojik olarak 5-7y üzerinde ve Kistik fibrozis ve Shwachman sendromunda düşer. Sekretin ve kolesistokinin uyarısı sonrası duodenal aspiratta bikarbonat, tripsinojen, lipaz ölçümü - ALTIN STANDART!!!
KİSTİK FİBROZİS Klor kanallarında defekt Na ve Cl kaybı, hipokloremik metabolik alkaloz Kr akc hastalığı Ekzokrin pankreas yet Yağda eriyen vitamin eks Büyüme geriliği (şiddetli) Endokrin prob Erişkin yaşta biliyer siroz Tanı: Aile öyküsü (OR) Terde Cl yüksekliği Mutasyon analizi Klor kanallarında defekt olduğu için 1000 in üzerinde mut var, CFTR geninde. Na ve Cl kaybı terle mevcut. Terleri tuzlu. Metabolik alkalozları vardır. HİPOKLOROMİK METABOLİK ALKOLOZ. Viral ishallerde bikarbonat kaybına bağlı asidoz görülür. KF’de ise terle klor kaybı nedeniyle metabolik alkoloz görülür. (AYIRICI) Mineral ve vitamin malabsorpsiyonu: Konj klor diyaresi Konj sodyum absorpsiyon defekti Akrodermatitis enteropatika (çinko malabsorpsiyonu) Menke hastalığı (bakır malabsorpsiyonu) Vit D bağımlı raşitizm Folat malabsorpsiyonu (çölyak veya konj) Vit B12 malabsorpsiyonu (Otoimmun pernisyöz anemi Gastrik asit azlığı (H2 res. blokürü, PPI) Terminal ileal hastalık (Crohn hast.) veya rezeksiyon Vit B12’nin metabolizma ve transport defektleri) Primer hipomagnezemi
277
PROTEİN MALABS Sindirim ve emilim bozukluğundan kaynaklanan pro kaybı direkt ölçülemez Dışkı nitrojeninin önemli bir kısmından bakt pro sorumludur Serum alb düzeyinin düşüklüğü her zaman emilim boz bir sonucu değildir İndirekt yollarla söyleriz. -> hastanın oral pro alımının iyi olduğunu anlamamız gerekir, idrarda pro atılımı olmadığını bilmemiz gerekir. Dışkıda protein atılımını a-1 antitripsin olarak göstermemiz gerekir Dışkı AF1-AT ile serum AF1-AT eksikliği farklı Diette bulunmaz Dışkı AF1-AT sadece intravasküler alandan barsağa geçen proteini gösterir Molekül ağırlığı albümin ile aynıdır Bir proteaz inh olması nedeni ile bağ değişikliğe uğramadan atılır Dışkıda yüksekliği protein kaybını gösterir, inflamatuvar süreçlerde de atılımı artar. Yd ilk bir haftada fizyolojik olarak yüksek olabilir İntestinal lenfanjiektazi (primer ya da fontan (kardiyak) op sonra venöz ..’a bağlı olarak da gelişir. Mukozal inflamasyon ile sonuçlanan hastalıklar İnflamatuvar barsak hastalığı Çölyak hastalığının ilk dönemi İntestinal Lenfanjektazi: İntestinal lenfatik drenajın obst sonucu görülür Lenfatik anormallikler ile ilişkili: Turner, Noonan ve Klippel – Trenaunay - Weber send görülür Konstriktif perikardit, kalp yetmezliği, Fanton op sonrası, retroperitoneal fibrozis ve malignensi, abdominal tbc bağlı görülür Proteinden zengin lenf sıvısı ve lenfositlerin bağ lümenine kaçışı görülür Hipoalbüminemi, hipogamaglobulinemi, ödem, lenfositopeni, yağ ve yağda eriyen vitamin malabsorbsiyonu Tanı: Dışkıda artmış α-1 anttripsin düzeyi Sintigrafik yöntem Endoskopik biyopsi submukozadaki genişlemiş lenf damarlarını görüyoruz beyaz beyaz. Lenf damarları genişleyince albüminden başka bütün immünglobinleri kaybederiz dışkıyla. (hipogamaglobunemi) Lenfositler de atılır (lenfopeni) Sintigrafide kullanılan ajanlar çocuklarda hemodinamik bozukluklar yapar, terk edildi. Akrodermatitis Enteropatika: OR geçişli, nadir görülen intestinal çinko taşıyıcı gende defekt Hayatın ilk aylarında özellikle anne sütünden ek besinlere geçildiğinde ortaya çıkan simetrik vezikülobülloz, ekzematöz cilt lezyonları (Perioral, akral, perianal) Saçlar kırmızı renkli , yer yer dökülmüş Stomatit, glossit Fotofobi, konjonktivit, korneal distrofi, Kronik ishal Serum çinko düzeyi düşük Tedavi: Oral çinko 50-150mg/gün Ağız çevresi, uçlarda, diyaper bölgede çok şiddetli simetrik döküntüler oluyor. Bunlar egzamatöz cilt lezyonları. Islak döküntüler.
Gluten-Sensitif Enteropati (ÇÖLYAK HASTALIĞI) !! Genetik olarak duyarlı kişilerde glutene karşı kalıcı duy neden olduğu immun aracılı enteropati ek gıdaya normal zamanda başla Otoimmun bir hastalık: anti–TG2 antikorlarının varlığı ile diğer oi hastalıklar da eşlik edebilir (tiroid, kc, diabet, adrenal). T hüc aracılı kr inflamasyon + Genel populasyonda sıklığı %1 Buğday, arpa, çavdar HLA DQ2 ve DQ8 allelik birliktelik çok yüksek !!!!!!!!!!! SORUUU Çevresel: Adenovirus tip 12, 7, rubella, human herpesvirus 1 (aa sekansı gliadine benzer) Tekrarlayan ishal atakları Karında distansiyon, Büyüme geriliği, Nörolojik bulgular Huzursuz, mutsuz Karın ağrısı, kusma, kas güçsüzlüğüne bağlı hipotoni ve motor gelişme geriliği Fizik inceleme: Boy ve kilo 25.persentilin altında Kaslarda güçsüzlük Abdominal distansiyon Ödem Çomak parmak Raşitizm bulguları Dermatitis herpetiformis adıyla bilinen cilt tutulumu. Farklı bir depolanma söz konusu. Tırnak değişlikleri çok sık görülür. Eğer tedaviye yanıt vermiyosa demir eks düzelmiyorsa çölyak düşünülür. Alt ast transaminaz yüksekliği varsa çölyak araştırılmalı. Artritlerde serebral kalsifikasyonlarda düşünmek lazım. Malignitesi olan hastalarda çölyak araştırılmalı. Oksipital kalsifikasyonla birlikte epilepsi, baş ağrısı, depresyon, ataksi, miyelopati Turner, Down, William send Çölyak hastalığının TARANMASINI gerektiren RİSK FAK SORUUUUUUUUUUUUUUUUUU !!! 1. der akrabalarında çölyak hastalığı varlığı (yüzde 30 diğerlerinde de olma ihtimali vardır) DM tip 1 Tiroiditis (otoimmun tiroit) Down sendromu Turner sendromu William sendromu IgA eksikliği ÇÖLYAK TANI: Anti-doku transglutaminaz Ig A (ilk başta), G Anti-endomisium Ig A Anti-gliadin IgA, G, anti-retikulin Ig A HLA İnce bağırsak biyopsisi: Parsiyel ya da total villöz atrofi Kriptlerde uzama, villus/kript oranının azalması İEL artışı, IEL mitotik indeks >%0.2 Epitel hücrelerinin uzunluğunda azalma ve nükleer polaritede kayıp De amide anti gliadın Ig A bu çok önemseniyo. 2 yaş altında değerleri azalıyor, tanı koymak daha zor. Çölyakla birlikte ıg a eksikliği varsa bu antikorları yakalaymazsın. O zaman g tipine bakarsın. Doku tipleri tek başına tanı koydurmaz. Deniz tarağı manzarası !! Çölyak için yüzde yüz olmasa da spesifik bulgu. İntraepitelyal lenfosit var. <2 yaş tanı alan vakalarda hızlı büyüme dönemi tamamlandıktan sonra gluten challange test ( 3 biyopsi) Diyet başlandıktan sonra mukoza 3 4 ay içinde normale döner. Antikorlar 1 yıl içinde negatifleşir. Ömür boyu glütensiz diyet (20 ppm in altında glüten) Kontrol: semptomlar, büyüme, diyete uyum 6 ay sonra doku transglutaminaz Ig A Yıllık doku transglutaminaz Ig A serolojisi (pozitifleşiyosa kaçak var demektir.) ÇÖLYAK PROGNOZ: Glutensiz diyetin uzun dönemde yol açtığı komp yok İntestinal lenfoma, ince barsakta, özofagus ve farinkste adenokarsinom, enteropati ile birlikte T hücreli lenfomanın görülme sıklığı Çölyak hastalığında artmış 1 yaş altında başlanan sıkı glutensiz diyet malignensi gelişimini önlemektedir.
278
ANAFLAKSİ hızla ortaya çıkan, ölüme neden olabilen ciddi bir sistemik alerjik reaksiyon Son 10 yılda 7 kat artış göstermiş (Tanınmasında artma, Besin alerjisinde artış olması) yaşam boyu yaygınlığı % 0,3-5,1'dir. Hastaların %26-54 ünde rxn tekrarlıyor Mortalite düşük (%0.5) Bebekler: Anafilaksi, özellikle de ilk atak ise fark edilemeyebilir; hasta belirtileri tanımlayamaz Ergenler ve genç-erişkinler Gebelik: Yoğun ve çeşitli ilaç kullanımı (örn. beta-laktam ab) ve tıbbi/cerrahi girişim olasılığı (örn.sezaryen uygulanması) periopve lateks anafilaksisi gibi iyatrojenik nedenlerle anafilaksi riski oluşturabilir Yaşlılar: Ek hast ve ilaçlar nedeniyle anafilaksiye bağlı ölüm riskleri yüksek Astım ve diğer kronik solunum yolu hastalıkları Kvs hastalıklar Mastositozis Allerjik rinit ve Atopik dermatit (egzema): Atopik hast besin, lateks ve egzersiz İlişkili anafilaksi için risk faktörüdür ama çoğu ilaç ve venom anafilaksileri için risk faktörü değildir !! Psikiyatrik/psikolojik hastalıklar İlaçlar * Beta-adrenerjik blokörler. * ACEİ * Sedatifler, antidep, narkotikler, bağımlılık yapan / uyuşturucu amaçlı kullanılan ilaçlar, alkol Anafilaksiyi şiddetlendiren yardımcı faktörler Egzersiz: Besin veya ilaç (NSAİİ) ilişkili veya sadece egzersiz ile Akut enf Duygusal stres Rutin dışı işler: Seyahat Premenstruel dönem İmmünolojik olarak genelde IgE kaynaklı alerjik rxn anaflaksi ortaya çıkar. Bazen IgG ve diğer mol ile de ortaya çıkabilir Nonimmünolojik anaflaksi, hücrenin doğrudan uyarılması ile olur IgE kaynaklı Anaflaksi::::::::::::::: Klasik allerjik mek olduğu gibi, kişinin duyarlı Ag. (antijen) nin mast ve bazofil yüzeyindeki IgE ile çapraz bağlanarak degranüle olması ile gelişir. IgG kaynaklı anaflaksi:::::::: Belirgin santral vücut ısısında düşme (hipotermi) ve kardiyopulmoner farklılıklar Alerjen makrofaj ve bazofillerde Fc gamma RIII (FcγRIII) ne bağlı IgG ye bağlanır ** ( IgE aracılı anafilaksiden burada ayrılır. ) IgE kaynaklı olana göre DAHA FAZLA Ag ve Ab gereklidir. Makrofaj akt sonucu histaminden daha çok PAF salınır PAF platelet agregasyonuna, potent vasokonstruktör thromboxane A2 ve serotonin salınımına neden olur. Vasküler permeabiliteyi arttırır. Diğer mek ise; nötrofiller üzerindeki Fc gamma RIV (FcγRIV) reseptörlerine bağlanan allerjen spesifik IgG2 ile Ag nin bağlanması sonucu oluşur. Burada da en önemli mediyatör PAF dır. PAF katab yavaş olan insanlarda (PAF asetil hidrolaz enzimi düşük olanlarda) anaflaksinin daha ağır olduğu bildirilmiştir. !!! Ag düşük dozda olduğunda IgG abları IgEye bağlı anaflaksiyi bloke edebilir. DÜŞÜK DÜZEYDEKİ IgG de IgG kaynaklı anaflaksiyi oluşturmada yetersizdir. Fc Gamma: IgG ile ilişkili. Daha çok nötrofillerde bulunur. Fc epsilon: IgE ile ilişkili IgE ile ilişkili anafilakside Histamin görev alırken, IgG ilişkili anafilakside PAF görev alır. !!!!!!!!!!!!!! buğdayla ilişkili anaflaksi egzersizle tetiklenir hiç rxn yoksa test yapılmaz vazovagal senkopta hastanın bacaklarını kaldır omeluzumab IgG kaynaklı anaflaksi kemoterapötik kompleman ilişkili anaf makrofajlar PAF salgılar bunlar da mast akt eder ve daha şiddetlenir
İlaç ve IgG’den oluşan immun komp kompleman sistemini akt ederek reaksiyona neden olduğu duşunulmektedir Kompleman sis aktive eden immun kompleksler C3a ve C5a gibi anafilatoksinlerin üretimini sağlar. C3a’nın sıçanlarda ve insan hücre kültüründende mast hucreleri aktive ettiği gosterilmiştir Ayrıca C3a’nın IgG aracılı mast hucre aktivasyonuna sinerjistik etki gostererek aktivasyon reseptoru olan FcγR (Fc gamma R) ekspresyonunu iki kat artırdığı saptanmıştır Kompleman akt sonucu gelişen rxn klinik bulguları IgE aracılı rxn ayırt etmek zor olsa da bazı karakteristik bulguları vardır. Reaksiyon daha önce o ilaçı kullanmamış olan hastada ilk maruziyet sonrası meydana gelir ve tekrar eden karşılaşmalarda reaksiyon olmaz veya daha hafif reaksiyonlar görülür. Ayrıca reaksiyonlar infüzyon hızının azaltılması ve premedikasyon uygulanmasına cevap verir. Kompleman aktivasyonu ile oluşan anaflakside tekrarlayan maruziyette daha hafif reaksiyonlar olur NON İMMUNOLOJİK mekanizmalar:::::::::::: Egzersiz, soğuk ve ceşitli ilaçlar (opiatlar,vankomisin, radyokontrast madde, siklooksijenaz [COX]-1 inhibitorleri) yer almaktadır. Non-imm anafilakside mast hüc hangi mekanizmalar ile akt edildiği ve mast hüc veya bazofillerin anafilaksi patofiz hangi olçüde yer aldığı tam olarak aydınlatılamamıştır. NEDENLERİ !!!!!!!!!!! Anafilaksi: Ig E aracılı reaksiyon: Gıdalar ***(En sık) (hastane dışı) !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! İlaçlar **(En sık 2. neden) !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! Böcek sokmaları (özellikle arı) Egzersiz Lateks Alerjen aşıları Hormonlar Hayvansal proteinler Enzimler Polisakkaritler Çocuklarda gıda olarak en sık süt, yumurta balık, fıstık anafilakside rol oynar IgE bağımsız: NSAİİ, mab, radyokontrast, dekstran, demir nonimmunolojik (direkt mast hüc akt): fiziksel faktörler, etanol, opioid Bazı anafilaksilerde allerjenin ne olduğu bilinmemektedir. Bunlara idiyopatik anafilaksi denir. Atopi; besin yoluyla alınan antijenler, lateks, egzersiz anafilaksisi, idiyopatik anafilaksi için bir risk fak. Astım, saman nezlesi ve kronik dermatit ile ilişkili özel bir alerjik duy türüdür. Penisilin, böcek sokmaları, insülin ve kas gevşetici ilaçların neden olduğu IgE aracılığıyla oluşan anafilaksi ilişkisiz atopiyle. Meslek, ırk, mevsim ve coğrafi lokalizasyon anafilaksi için risk faktörü değildir IV kas gevşetici , lateks ve aspirin nedeniyle oluşan anaf kadınlarda daha sık Böcek sokmalarına karşı oluşan anafilaksi ise erkeklerde daha sık görülmektedir. Anafilaksi, mast hüc ve bazofilden salınan mediatörlerin hedef organı etkilemesi sonucu ortaya çıkmaktadır. Mast hücresi mediatörleri: 1. Akt hemen sonra salgılanan depolanmış mediatörler: Histamin, ECF (Eoz kemotaktik fak), NCF, kininojenaz, arilsülfataz-A, süperoksit, eksoglikozidaz, serotonin, triptaz, kimotriptaz 2. Akt sonra yeni sentezlenerek salgılanan mediatörler: Lökotrienler, prostoglandinler, tromboksan, PAF, adenozin, süperoksit, HETE, HPETE 3. Depolanmış olan fakat aktivasyondan hemen sonra granülden ayrılmayan mediatörler: Heparin, tripsin, kimotripsin, peroksidaz, süperoksit dismutaz, arilsülfataz B HİSTAMİN En önemli mediyatör 4 tip reseptörü var H1 res uyarılması: vaskuler düz kas gevşer, vazodilatasyon ve vaskuler geçirgenlikte artış meydana gelir; mukus viskositesi artar; ekstravaskuler düz kaslarda kasılma, bronkospazm, GİS ve uterusta spazm meydana gelir; KVS taşikardi ve koroner vazospazm gelişir H2R uyarılması ile vazodilatasyon ve vgde artış olur, mukus sekresyonu artar, uterus gevşer, kalp hızını ve ventriküler kasılmayı arttırır miyokardın oksijen ihtiyacı artar H3R uyarılması: sempatik sinirlerin presinaptik terminallerini uyararak noradrenalin salınımını inhibe, HİPOTANSİYON H4R: kemotaksis ve mast hücrelerden sitokin salınımını uyarma Serum histamin düzeyi ile anafilakside görülen KVS bulguları arasında korelasyon gösterilmiştir.
279
TRİPTAZ Mast hüc, bazofillerde ve myeloid prekursor hücrelerde. BETA triptaz enzimatik olarak AKTİFolan formudur, sekretuar granüllerde depolanır ve degranülasyon sırasında salınır. Triptaz kompleman sistemi, koagulasyon yolağı ve kinin-kallikrein kontakt sistemini aktive edebilir. Bu yolakların aktivasyonu sonucu !! anjiyoodem, hipotansiyon ve DİC gelişebilir Bağ d mast hucrelerde triptaz duzeyi yüksek iken, solunum sistemi ve GİS mukozasında bulunan mast hucreleri daha az triptaz icermektedir Dolayısıyla besin ilişkili anafilaksilerde triptaz duzeyi ile korelasyon daha zayıf olabilir. KİMAZ ACE’den bağımsız olarak anjiyotensin 1’in anjiyotensin 2’ye dönüşümü, hipotans engeller Heparin triptaz aktivitesini düzenler, kompleman akt, pıhtılaşmayı, plazmini ve kallikreini inhibe eder Araşidonik asit, lipooksijenaz ve COX yolağı ile LT, PG ve PAF gibi ceşitli proinf med donuşur. Bu med bronkospazm, hipotansiyon ve eriteme neden olurlar. PAF VE PAF-AH PAF’ın akc ve dolaşımdaki mast hcden histamin salınımını uyarmak ve mast hüc akt. Anafilaksi şiddeti ve serum PAF duzeyi ile pozitif korelasyon, PAF-AH düzeyi ile negatif korelasyon saptanmıştır. !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! PAF-AH aktivitesi düşük olanlarda fatal yer fıstığı ilişkili anafilaksinin daha sık olduğu saptanmıştır. NO hem olumlu hem de olumsuz etkileri bulunmaktadır. Mast hc den mediyator salınımını inhibe eder, bronşial düz kası gevşetir vasküler geçirgenliği artırır. Dolayısıyla bronkospazmı azaltırken hipotansiyonu artırır. Anafilaksideki net etkileri ise vaskuler düz kasta gevşeme ve gecirgenlikte artıştır IL-4 ve IL-13 anafilaksiye erken cevapta rol oynayan sitokinlerdir. (Th2 aracılı) STAT-6’yı aktive etmesine bağımlı !!!!!! SORUUU Th17 hücreler tarafından üretilen IL-25, eozinofiliyi uyarmakta ve dokuda IL-4, IL-5 ve IL-13 eksp artırmaktadır. !!!!!!!!! IL-33’un antijenden bağımsız olarak mast hüc degranulasyonu ve sis anafilaksiye neden olduğu gösterilmiştir. !!!!!!1 Uzamış Anaflaksi uygun tedaviye rağmen arada semptomsuz saatlerin bulunduğu, ancak günler boyu devam eden uzamış anafilaksi gözlenebilir. %1 oranında görülebilen, uzamış anafilakside ölüm oranı yüksektir (%2) Anafilaksi kesin tanı konulması için: !!! 1- Ürtiker veya anjiyoödem mutlaka olmalı 2- Bunların yanında bir de 3 ana sistemden en az birinde bulgu olmalı. (Örneğin solunum sisteminde nefes darlığı, GIS’te şiddetli kusma gibi ağır bulgular) Diğer bir kesin tanı kriteri: Bilinen bir allerjen ile karşılaşmasından hemen sonra gelişen hipotansiyon, bronkospazm ya yutma güçlüğü seste kalınlaşma gibi bulgular. Anaflaksi geçiren hastaya 1. bas yapılması gerekenler: Epinefrin enjeksiyonu yaz Hastaya önemini anlat Tetikleyici nedenlerin saptanması ve tedavi planı için mutlaka allerjiste yönlendir. Adrenalin oto-enjektörü için endikasyonlar: !!!!!!!!!!!!! Besin, lateks, hayvan epi veya bir başka aeroallerjen kaynaklı ya da sakınılması olanaksız etkene bağlı anafilaksi geçmişi Egzersizin tetiklediği anafilaksi Önceden idiyopatik anafilaksi öyküsü Besin allerjisine (oral allerji sendromu/polen-gıda sendromu hariç) eşlik eden kontrolsüz veya orta veya şiddetli düzeyde persistan astım Sistemik rxn öyküsü olan arı venom allerjisi olan erişkin hasta (arı venom immunoterapisi uygulanan idame safhasındaki hastalar dışında) ve mükerrer sistemik mukozal/deri rxn öyküsü olan çocuklar Altta yatan mast hücre boz veya bazal serum triptaz kons yüksekliğinin eşlik ettiği, herhangi bir böcek sokması sonrası sistemik rxn öyküsü olan hastalar (venom İmmunoterapİsİ yapılanlar dahil)
ANAFLAKSİ Patolojik Bulgular !! Fatal sistemik anafilaksinin patolojik bulguları: Pulmoner hiperinflamasyon Larinks ödemi Visseral konjesyon Pulmoner ödem İntraalveoler hemoraji Ürtiker ve anjiödem Bronşların mikroskopik incelemesinde bronşial hipersekresyon, submukozal ödem, peribronşial vasküler konjesyon ve bronş duvarında eoz infilt görülebilir. Fatal vakaların %80’inde miyokardiyal hasar söz konusudur. ANAFLAKSİ KLİNİK: Anafilakside EN SIK deri tutulur. EN SIK respiratuvar ve kvs tutulmasına bağlı ölümler. Deri, konjonktiva, üst ve alt hava yolları, kardiyovasküler sistem, gastrointestinal sistem birlikte etkilenebileceği gibi tek olarak da etkilenebilir. Nörolojik tutulum gözlenebilir. 1.Deri (en sık >90%): Kaşıntı,Kızarıklık Ürtiker,Angioödem 2. Solunum Sistemi (40-70%): stridor hışıltı Öksürük, dispne Hipoksi ve solunum yet 3. Kardiyovasküler sistem (%10): Aritmi, Vasküler kollaps, Hipotansiyon, şok 4. Nörolojik sistem (bunlar sık atlanıyor): Baş dönmesi, baş ağrısı, Senkop, konvülzyon, konfüzyon, Şuur kaybı 5. Diğer Bulgular: Terleme Gaita ve idrar inkontinansı Ölüm Bifazik anaflaksi: Semptomların sona ermesini takiben allerjen maruziyeti olmaksızın bulguların tkr ortaya çıkması Genellikle 4-12 saat içerisinde. Adrenalin verilmesinde gecikme ya da yetersiz adrenalin verilmesi EN SIK neden Steroid verilmesinin bu fazı önlemede etkili olabileceği belirtilmektedir. erken faz 15-30 dk ve mast hüc geç faz eoz baso mono lenfo Bifazik reaksiyon için tanımlanan risk faktörleri: Adrenalinin 90 dk daha geç yapılması Hipotans 6-9 yaş aralığı Hışıltılı solunum İnhale beta agonist ihtiyacı olması Diyare Sebebi bilinmeyen tetikleyici varlığı İlaç allerjisine bağlı anafilaksi varlığı Histamin en erken salınan mediyatördür. Triptaz 15 dk-3 saat Adli vakalarda laboratuvar testlerinde mediyatörler önemli Anafilaksinin TEDAVİSİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİ Hemen: Epinefrin 1:1000 lik 0.01mg/kg (Maksimum 0.3ml İM), gerekirse 15 dakika arayla maksimum üç doz verilmelidir BALDIRA !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! SORUUUUUUUU bacakları yukarı kaldır ******* Genelde 2 dozdan sonra yanıt alınır Nasal oksijen Kan basıncı ve nabzı kaydet Hastalığın ağırlığına ve yanıtına bakarak Antihistaminik ilaçlar İntübasyon ve hipotansiyon için hazırlıklı ol Ağır bronkospazm varsa ; nebulize b2 agonist (salbutamol) SKB <90mmhg ise 2 yönlü İV damar yolu açılır Yükleme 20ml/kg saline Beta adr bloker alan hastalar için; Glukagon 1-5mg İV bolus, 5-15 mikrogr/dk gidecek şekilde idame doz verilir (beta res bağımsız adenilat siklazı aktive ederek etki eder) Bradikardi varsa Atropin: 0.3-0.5mg İM veya İV maksimum 2 mg Hasta geç faz reaksiyonu açısından izlenmelidir. Steroid anafilaksi akut tedavisinde (Erken faz reaksiyon) yararlı değildir. Ancak tkr anafilakside ve geç faz rxn için steroid verilebilir. Solunum yakınması ile gelen olgular 6-8 saat, dolaşım boz tablosunda gelenler ise 12-24 saat izlenmelidir
280
YENİDOĞANDA SOLUNUM SIKINTISI hem term hem de preterm bebeklerde yd ybü hasta yatışlarının EN SIK nedenidir. *Erken yd döneminde yaklaşık %7 solunum sıkıntısı görülür * Çok sayıda risk fak içerisinde SEZARYEN doğum önemli yer tutar * Gebelik haftası ilerledikçe solunum sıkıntısı insidansı azalır * 39. gebelik haftasından önce sezaryen ile doğumdan kaçınılmalıdır en sık preterm neden: resp distress send !! term/terme yakın: yd geçici takipnesi !! postterm: MAS Solunum sıkıntısının en olası nedeni: !!!!!!!!!!!!! SORUUUUUUUU T ransient tachypnea of newborn- YGT R espiratory infections- Pnömoni A spiration syndromes - MAS C ongenital malformations- Konj diafram hernisi , Konj kistik adenomatoid malformasyon H yaline membrane disease -(RDS) E dema, pulmonary- Konj kalp hastalıkları !!! A ir leaks, Acidosis (metabolic)- PNX Diğer nedenler: Sepsis, hipoglisemi, metabolik asidoz, hipotermi, hipertermi, hidropsfetalis, doğumsal metabolik hastalık, hipermagnezemi, hiponatremi, hipernatremi, ağır hemolitik hastalık, anemi, polisitemi Neonatal Respiratuvar Distres: (1/6) * Takipne (>60) * Çekilmeler * Burun kanadı solunumu (ağızdan sol yoktur yd'da) * İşitilebilir inleme (glottis ekspiryumda kapanır) * Siyanoz (daha ilerlerse solunumsal asidoz, sol yet hali) Sol güçlüğü belirtileri yanı sıra; kan gazında hipoksi, hiperkarbi ve solunumsal asidoz varlığı ise sol yetmezliği olarak tanımlanır. (KAN GAZINA YANSIMIŞ HALİDİR) Transition-Geçiş döneminde en sık Yd büyük çoğunluğu intrauterin yaşamdan ekstrauterin yaşama sorunsuz ve kolayca geçebilmektedir (1/10 hariççç) * Pulmoner adaptasyon (fetal alveolar sıvı kollabe olmasın diye intrauterinde var) * Kardiyovask adaptasyon * Diğerleri - Termogenezis, - Hormonal ve Metabolik, - Renal, - Hematolojik, - Gastrointestinal - Sinir Sistemi Pulmoner adaptasyon * Fetal akc sıvısının reabsorbsiyonu * Düzenli soluk alışverişin başlaması * Pulmoner hava boşluklarının genişlemesi * Surfaktan sentez ve salınımı Yetersiz adaptasyon: * TTN- yetersiz Fekal Alveolar Sıvı klirensi * RDS- yetersiz surfaktan * Doğum sonrası solunum sıkıntılarının %40’ını TTN oluşturur fetal akc sıvısını üretenler tip 2 pnömositler doğum eylemi sırasında tip 2 pnömositler karakter değiştirir ve sıvıyı geri emer, epitelyal sodyum kanallarıyla bu sıvı geri emilir (ADRENALİN VE GLUKOKORTİKOİDLERİN SAYESİNDE) bebek büyümesi ilerledikçe fetal akc sıvısının üretimi azalır
TERM YENİDOĞANIN GEÇİCİ TAKİPNESİNDE RİSK FAKTÖRLERİ * Sezaryan ile doğum * Erkek cinsiyet * Annede astım öyküsü * Makrozomi (>4500 g) * Çoğul gebelik * Uzamış doğum eylemi * Amnion sıvısında (-) fosfatidilgliserol * Perinatal asfiksi * Anneye sıvı yüklenmesi * Makat doğum * Maternal diyabet * Maternal obezite * Annede ilaç bağımlılığı (öz. narkotikler) * b-mimetik ilaçlar * Hızlı vajinal doğum * Kentsel yaşam * İlk doğum * İnfertilite tedavisi öyküsü * Vakum/forseps ile doğum * Düşük (<7) apgar skoru * Prematür membran ruptürünün olmaması * Bebekte hipotiroksinemi * Maternal epilepsi TTN için hiçbir spesifik biyokimyasal veya hematolojik belirteç yoktur !! Klinikle tanı konur * Postnatal ilk saatlerde başlayan takipne * Takipnenin 4-6 saatten fazla sürmesi * TTN ile uyumlu grafi bulguları * Takipneye yol açan diğer nedenlerin olmaması (ekartasyon tanısıdır) * Semptomlar genellikle 48-72 saat içinde geriler, bazen 5 güne kadar sürer * 3 günden sonra sürüyorsa diğer nedenleri araştırmak gerek !!! (PDA, enfeksiyon) “gecikmiş geçiş dönemi” Eğer solunum sıkıntısı bulguları artıyorsa, FiO2 ihtiyacı 0.4’ün üzerine çıktıysa, anormal akciğer grafisi bulguları varsa ya da bunlar olmasa da iki saat geçmesine karşın bebek düzelmiyorsa yenidoğan ybü yatırılmalıdır. TTN- RADYOLOJİ: PA akc grafisinde interstisyum ve alveol içleri sıvı dolu KOTLAR DÜZZZZZ veya hava girmiş çıkamamış, kotlar düz ***film, sol sıkıntısını açıklayacak diğer tanıların yokluğunu göstermek için çekilir (pntx gibi) TTN- LAB: * Hafif-orta hipoksemi * Genellikle respiratuvar asidoz * Enfeksiyonu destekleyen bulguların yokluğu (CRP -, CBC normal, Kan kültürü: Üreme yok) TTN- TEDAVİ: * Destekleyici tdv yeterlidir * Sıvı kısıtlaması yararlıdır * Oksijen saturasyonunu % 90 ın üzerinde tutacak şekilde NIV ile oksijen tedavisi yapılır (alveol açık tutucu) * Nadiren mekanik ventilasyon gerekebilir * Solunum hızı dakikada 60’ ın altında olana dek oral beslenme kesilir (orogastrik sondadan veya damardan besle) * Başlangıçta konj pnömoni ile ayırmak çok güç olsa da klinik ve lab bulgular TTN lehine ise antibiyotik tedavisi verilmez TTN - özet * Fetal alveolar sıvının yetersiz geri emilimi * Term ve terme yakın bebeklerin hastalığı * Elektif C/S, annede diabet ve astım varlığı önemli risk * Genellikle 2-3 gün içinde kendiliğinden düzelir, bu sürede hafif oksijen desteği ve oral alım gerçekleşene dek damardan beslenme gerektirir * Prognoz genellikle iyidir * Mekanik ventilasyon ihtiyacı, hava kaçağı sendromları (pntx), pulmoner hipertansiyon görülebilir * TTN’li özellikle erkek bebeklerde çocukluk çağında astım gelişme riski artmıştır. TTN - önleme * Elektif sezaryandan kaçınılmalı * 39. gebelik haftasından önce medikal endikasyonu olmayan doğumdan kaçınılmalı * Sezaryan uygulanacaksa spinal anestezi tercih edilmeli
281
RESPİRATUAR DİSTRESS SENDROMU Surfaktan bileşenleri: Lipid % 90-95, Proteinler % 5-10 Hidrofilik proteinler (SP-A, SP-D) % 2-4 Hidrofobik proteinler (SP-B, SP-C) % 1-2 sürfaktanı da tip 2 pnömositler sentezler (tip 1 gaz değişimi) 24. hfda alveol oluştuktan sonra sentezlenmeye başlar sentezin YETERLİ olabilmesi için 36. HF DOLMALI !!! sentezlenip paketler halinde doğuma kadar bekler, doğumda yüzeyi kaplar Surfaktanın işlevi: -Yüzey gerilimini azaltır (alveol daha kolay şişer) -Kompliyansı arttırır -FRK oluşmasını sağlar (alveollerin açık kalmasını sağlar) küçük alveoller daha kolay kapanır, bu sefer hava büyük alveollere dolar, büyük alveol de çok şişer ve patlar (pntx) Surfaktan protein A ve D: İmmun fonksiyonu düzenler Surfaktan protein B ve C: Yayılım ve geri emilim (prematülerde daha az) ***protein B homozigot yokluğunda yaşamla BAĞDAŞMAZ diğerlerinin eksikliğinde ise kr akc hst görülür akc sönmüş gibidir vermiks kazeoza amniyon aspirasyonunu engeller RDS- RADYOLOJİ 4 evre (sürfaktan rezerviyle alakalı durum) 1- retikülogranüler pattern 2- hava bronkogramları (normalde alveol ve bronşlar ayırt edilmez, alveoller sönükse edilebilirrr) 3- buzlu cam 4- akcde hiç hava yok, alveoller kapanmış, sınır YOK * RDS’ye yönelik müdahale doğum öncesinde başlar * Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı ile çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı perinatal takımın birer parçasını oluşturur * Ortak hareket ederek anne ve bebek sağlığına yönelik yararlı olabilecek kararları verirler * RDS riski olan prematüre bebeklerin doğumu, uygun stab ve gerekebilecek solunum destek tdv imkanlarını sunan merkezlerde gerçekleşmelidir. !!!!!!!!!!!!!! * Uygun ise inutero (maternal) nakil düşünülmelidir. * Bebeğin hekim eşliğinde, transport küvözü ile ve solunum destek tedavisi devam ettirilerek hastayı kabul eden merkeze uygun nakli sağlanmalıdır Preterm doğumun nedenleri: !! Enfeksiyon ve enflamasyon Uteroplasental iskemi veya hemoraji Uterin overdistansiyon Stres Diğer immunolojik bilinmeyen süreçler Bazı maternal demografik özellikler 22-24. hf mort %80 25-26. hf mort %40 27-28. hf mort %20 29-30. hf mort %10 * RDS, prematüre bebeklerde ölüm ve ciddi morbiditelerle sonuçlanabilen bir hastalıktır. * Temel olarak akciğerde yapısal immatüriteye eşlik eden alveolar surfaktan eksikliğinden kaynaklanır. * Klinik olarak, doğum sonrası erken dönemde takipne, retraksiyon, inleme ve siyanozun eşlik ettiği solunum sıkıntısı bulguları ile ortaya çıkar. * Solunum yetmezliği tablosu kan gazı değerleri ile tespit edilebilir ve tanı akciğer grafisinde klasik buzlu cam ve hava bronkogramları görüntüsü ile desteklenir. TTN, 32. hfda başlar RDS RİSK FAKTÖRLERİİİİİİİİ !!!!!!!! Arttıranlar: Prematürite, Çoğul gebelik, Beyaz ırk, Erkek cinsiyet, C/S, Diyabetik anne bebeği, Asfiksi, Hipotermi, Enfeksiyon Azaltanlar: Kronik intrauterin stres, Maternal hipertansiyon, Kokain kullanımı, IUGR, Tiroid hormonu, Kortikosteroidler, Tokolitik ajanlar Doğum öncesi yapılabilecekler: Prenatal steroid Tokolitik tedavi Enfeksiyon tedavisi
Prenatal steroid: * Erken doğum tehditi olan 23 -34 hafta arasındaki tüm gebelere önerilir. * RDS, mortalite, IVH ve NEK riski azalır Etkinliği 24. saatte başlar ve 7 gün sürer 24 saat arayla 12 mg betametazon IM (toplam 2 doz) son dozdan sonra doğum için süre geçmeli 12 saat arayla 6 mg deksametazon IM (toplam 4 doz) * Tedavinin en etkin olduğu dönem steroid tedavisinin başlangıcından sonraki * Ancak kür tamamlanamayacaksa bile gebede bir kontrendikasyon yok ve doğum kaçınılmaz değilse steroid tedavisine başlanmalıdır Tokolitik ve antibiyotik kullanımı: Kürün tamamlanabilmesi ve inutero naklin sağlanabilmesi için preterm eylem, membran rüptürü ve kontraksiyonlara yönelik antibiyotik ve tokolitik ajan kullanmak gerekir Erken doğum tehditi tekrarlarsa: !! * Kürün uygulamasından sonra 2 hafta geçmişse !! * Ancak gebelik halen 34. haftadan önce ise İkinci bir kür veya tek doz kurtarıcı steroid uygulaması ile RDS ve ilişkili kısa dönem sağlık problemlerinin azalması sağlanabilir Ancak bunun doğum ağırlığında azalmaya yol açabileceği bilinmelidir Doğum salonu hazırlıkları: Risk tanımlaması ve uygun ekip oluşturulması Kordun geç klemplenmesi Hipo-hiperterminin önlenmesi Oksijenizasyonun takibi Tidal volüm kontrolü * Takım lideri tarafından doğum öncesi roller tanımlanmalı ve canlandırmanın uyum içinde uygulanması sağlanmalıdır * Canlandırma işleminde bulunacak sağlık personeli NRP sertifikalı olmalıdır * Prematüre bebeğe yapılacak tüm müdahaleler 25-26C oda ısısında ve radiant ısıtıcı altında yapılmalıdır * 28 hafta altındaki tüm bebeklerde başlık ve polietilen torba kullanılarak hipotermi riski azaltılmalıdır * Surfaktan uygulaması ile mortalite, hava kaçağı sendromları ve BPD/ölüm hızında belirgin azalma sağlanır !!!!! * Surfaktanın mortalite azaltıcı etkinliği en çok 30 hafta altı veya 1250 g altı doğum ağırlıklı prematürelerde belirgindir doğal surfaktan (daha çok domuz) tercih edilir: curosurf yapay: surfaxin * RDS’li bebeklerde FDAHA ETKİLİ olduğu gösterilmiş olan doğal surfaktanlar tercih edilmelidir. * Surfaktan preparatları arasında farklılıklar bildirilmekle birlikte; RDS tedavi etkinliği, BPD, mortalite ve uzun dönem nörogelişim açısından fark yoktur Surfaktan dozu: * Önerilen doz 100 mg/kg şeklindedir * Proktant alfa (curosurf) 200 mg/kg başlangıç dozunda uygulandığında mortalite ve tekrar doz ihtiyacı daha düşüktür * Poraktant 1.25-2.5 ml/kg * Beraktant 4 ml/kg * Infasurf 3 ml/kg * Erken CPAP kullanımı; surfaktan ve entubasyon gerektiren ileri solunum destek tedavi ihtiyacını azaltır. * RDS’li bebeklerde kurtarıcı surfaktan uygulaması, doğum sonrası en geç 1-2 saat içinde yapılmalıdır. * Non invaziv ventilasyona rağmen FiO2 ihtiyacının > %40 olduğu durumda surfaktan uygulanmalıdır Profilaktik surfaktan * Antenatal steroid uygulanmamış 26 gestasyon haftasından küçük prematürelerde * Stabilize etmek için doğum salonunda entübasyon gereken prematürelerde önerilir INSURE yöntemi: Entübe et, surfaktan ver, yeniden ekstübe et LISA yöntemi: Entübe etmeden NIV yapılırken bir kateterle trakeaya uygulama * Surfaktan uygulanmasından 6-24 saat sonrasında tekrar ihtiyaç duyulduğunda 100 mg/kg dozunda surfaktan uygulaması tekrarlanır * Maksimum 3 doz kullanılmalıdır * Tekrarlanan surfaktan uygulamasının mort ve hava kaçağı send azaltıcı etkisi vardır
282
KARINDA KİTLEYE YAKLAŞIM benign: plastrone apandisit, invajinasyon (sucuk şeklinde ele gelen kitle, çilek jölesi dışkı), fekalit (hareketli), bezoar, polikistik over, glob vezikale (post üretra valvi, nörojenik mesane), GDH, over torsiyonu, hidrohematokollaps (imperfore himen, mens kanı uterusta birikir), hipertrofik pilor stenozu (ağlar, kusar), parazit, böb kistleri, at nalı böbrek, renal ven trombozu (karında şişlik, ani hematüri, üfürüm), hidronefroz, inmemiş testis, streak gonad Kemik, Kİ met: kemik ağrısı, solukluk, peteşi, kontrol edilmeyen ateş, topallama kulaktan kronik akıntı: RMS, LHH ateş+ kemik ağrısı: ewing, OS, lösemi, solid tm kemik metastazı sabah kusma, baş ağrısı: SSS tm boyunda kitle: HL, NHL gözde beyaz nokta: RB karında kitle: wilms, NB, burkitt, hepatoblastoma solukluk, halsizlik: lösemi, lenfoma topallama: kemik tm kemik ağrısı: lösemi, ewing, NB vajinal kanama: germ hüc tm, RMS kilo kaybı: HL %85 bu bulgularla gelir, %10-15 paraneop send (primer tm, lokal met, uzak met, paraneop send) !! alışmışın dışında bulgular: NB: kronik diyare, opsomyoklonus, horner send HL: nefrotik send (Oİ), kaşıntı (Oİ) ALL: hiperkalsemi, cilt nodülleri, aplastik anemi, SLE, renal yetmezlik, pulmoner nodüller AML: over kitlesi, kloroma, perikardit, mediastinal kitle, periorbital kitle BURKİTT LENFOMA !! okul çağı en sık, en sık abdomende tm hüc ikilenme zamanı<24 saat Ki67 veya MIB-1 reakt yüksekkk >%95 !!! CD19,20,22,10,79 ve monoklonal SIg+ L3 tipi lenfoblastlar “yıldızlı gökyüzü manzarası” klonal B hüc küçük, beyazsı yıldızlar ise makrofaj diffüz büyüme patterni monomorfik orta boyutlu hüc Endemik: 5-10y, afrika, TR, daha sık, ÇENE, ABDOMEN, CD20, %95 EBV ilişkili, 8.kro kırılma noktaları introndan uzakta, nidus, invajinasyon Sporadik: 6-12y, amerika, avrupa, abdomen, CD10, 8.kro kırılma noktaları intron içinde !!!!!!!!!! ÖNEMLİ: OKUL ÇAĞINDAKİ ÇOCUK İNVAJİNASYINLA GELİYORSA BURKİTT LENFOMA DIŞLA NÖROBLASTOM en sık ekstrakranyal solid tm en sık 2 yaş en sık abdominal tm daha az sıklıkla torakal (spinal kord basısı), pelvik, servikal (horner send) tm %50si metastatik :( ******* Kİ asp ROZET görünümü !!!!!! **** MIBG sintigrafisi ***** idrarda HVA, VMA, kreatinin ****serum LDH, NSE, ferritin moleküler sitogenetik risk dak: histopat (tm dif, MKI indeksi), SHIMADA klasifikasyonu, MYCN amplifikasyonu, 1p, 11q, 17q aberasyonları, DNA plöidisi
WİLMS TÜMÖRÜ (NEFROBLASTOMA) hemihiperplazi, beckwith wiedemann eşliğinde olabilir (bunlar varsa 3-4 ay aralıklarla fizik inceleme, USG takibi, idrar analizi) %10 rcc adolesan çağda (15-19y) clear cell daha nadir %7 böb tm EN SIK WİLMS idrar renk değ, hematüri, karında ele gelen kitle, HT (paraneop send tmden renin salınımı veya karın içi kitlenin renovasküler yapıya basısı sonucu) met ilişkili yakınma (kemik ağrısı) !!! FM’de palpasyon nazikçe yapılmalı, çünkü kitle ÇOK FRAJİL, tm karın içine saçılmasın diye !!! eritropoetin salınımı, polisitemi tdv: KT, cerrahi, RT !!! EN SIK AKC MET, lenf, kc met wilms çok hassas ve çok büyür, bir şey çarparsa kanar WT1, 2 gen mut wagr sendromu, denny drash DENNY DRASH: GÜS malf (hermafrodit), tübülopati (proteinüri, glikozüri), kitle gelişi overgrowth sendromlarında embriyonik tm gelişme oranı (özellikle wilms) artar WAGR SEND: wilms tm, aniridi, genital anomali, mental retardasyon WİLMS Kİ MET SEVMEZ !!! SSS’e giderse daha öok RCC, clear cell ca düşünürüz iki taraflıysa evre 5 %5 hastada predispozan genetik send: WT1 kaybı WNT yolağı akt IGF2 artmış ekspresyon (beckwith wiedemann WT2 makroglossi, organomeg, hemihipertrofi, hipoglisemi, emb tm) bloom, lifraumeni, NFM, simpson, sotos RT (cerrahi sonrası ilk 10 gün içinde) postop 1. günde aktinomisin, KT büyük tm varsa 4 hf KT, cerrahi (LN örnek çıkarım, karşı böb kontrolü, renal tromboz) düşük risk (vinkristin, aktinomisin) wilms bilaterallerse büyük böbrek total çıkartılır, diğeri parsiyel nefrektomi met çoğunluğu senkron diğerleri ilk 4 yıl metakron (PLNR varsa ilk 12 ay) %40 tm rüptürü ile korele olmayan ağrı FM’de karnın dış kısmına lokalize flank bölgesine uzanan düzgün yüzeyli bir kitle palpe edilir kitle etkisine bağlı çıkabilecekler: akc met bağlı sol yet kky karın duvarı damarlarında belirginlik VCİ obs bağlı varikosel ve sonuçta spermatik ven trombozu, nadiren pulmoner embolidir WT, lokal veya hematojen yayılabilir lokal olarak tm direkt renal kapsül yoluyla ilerleyebilir ve en tipik olarak da bu büyüme sırasında inflamatuar bir psödokapsül oluşturur tm direkt renal sinüs veya üreterin içine doğru da büyüyebilir komşuluk yoluyla VCİ, direkt sağ atriuma %15-20 rejyonel LN tut tanı anında hematojen met nadir, en çok akc %80, kc %15, nadiren kemik ve ki ve beyne met yapar çocuk tek böbrekli, bol sıvı, İYE dikkat et, travma içeren sporlardan uzak tut (kanama), tuzu kısıtla PY, TKS, KCFT, BFT, kalsiyum koagülasyon testleri akc met “coin lezyonları” virchow nodülü KT yoğunluğu hastanın risk grubuna göre belirlenir ANAPLASTİK OLMADIĞI SÜRECE TDV İYİ WİLMS TM TANI klinik ve radyolojik biyopsi almadan, radyolojik tanıyla neoadj KT uygulanması ilk tercih tm evresi, dif der risk grubunu belirlemede önemli neoadj KT+cerrahi+KT/RT (ilk 10 günde)
283
RABDOMYOSARKOM kas dokusuna farklılaşacak immatür mezenşimal hüc köken alır NB ve wilms tm sonra gelir hastaların 2/3ü <5y , 1/3 adolesan %20 genitoüriner yerleşimli embriyonel RMS orta prog botroid iğsi iyi prog alveoler kötü prog andif kötğ prog ***histopat alt tipin prognostik önemi var, tdv için önemli genitoüriner rabdomyosarkom: sıklıkla embriyonel histoloji mesane: hematüri, üriner obs prostat: büyük pelvik kitle, üretral obs, konstipasyon vajina/uterus: sıklıkla infant, akıntı, kanama, kitle paratestiküler: pre/postpubertal, ağrısız kitle, RPLN met sık
EWING SARKOM OS’dan sonra kemiğin 2. malign tm osseöz veya ekstraosseöz olabilir en sık primer tut: pelvis kemikleri, femur, kostalar, tibia, fibula, vertebra, skapula, humerus ağrı %85, lokal şişlik %60, ateş %30, patolojik kırık %5, parapleji %5 nekroz ve tm içine kanama sık lokal ısı artımı, yd şişliği ile OM taklit edebilir osseöz (iliak) ekstraosseöz (yumuşak doku) HEPATOBLASTOMA kc primer emb tm mini mini infant serum AFP neoadj KT, geciktirilmiş cerrahi, KT GERM HÜC TM over testis (kriptorşidizm, gonadal disgeneziler) ekstrakranyal intrakranyal (suprasellar, orta hat) serum AFP ve bHCG ***koryokarsinom, yolk sac wilms tm evrelemeye gerek yok
284
* M. tuberculosis insanlarda tüberküloz hastalığının en önemli nedeni aside ve alkole dirençli, çoook yavaş çoğalırlar 2 tane besiyeri var (BACTEC sıvı besiyeri hızlı çoğalır 1-3 hf ve duy testi 3-5 gün, löwenstein jensen yavaş çoğalma 45 gün) bu testleri yaptıktan sonra antitbc duy testi yapıyoruz *Tbc basilleri spor oluşturmayan, hareketsiz, pleomorfik, zayıf grampozitif basiller, 1-5μm uzunlukta, tipik olarak silindirik, kıvrık *Obligat aerop *Lipitten-zengin hüc duvarı antikor ve komplemanın bakterisidal etkilerine dirençden sorumludur aside dayanıklı ve asitlerle dekolorasyona dirençli (Aside Rezistan Basil, ARB) *Solid sentetik ortamda klinik örneklerden izolasyon 3-6 hf ve ilaç duyarlılığı ek 1-3 hf gerekir *Tüberkülozun 3 evresi var: !!!!!!! bu 3 evreye yaklaşım farklı *Temas (yalnızca proflaksi verilir, hiçbir bulgu yok) *Enfeksiyon (PPD+, klinik yok, radyolojide sdc kalsifikasyon, proflaksi verilir) *Hastalık (PPD+, klinik+, radyolojik+, tedavi verilir, IFNg+) *Enfekte kişiler hastalık gelişimi için aynı riske sahip değildir *Tedavi verilmeyen TB enfeksiyonlu immun sistemi normal erişkin yaşam boyu hastalık gelişme riski % 5-10 (%95 latent veya yok) *< 1 yaş enfekte çocukta 9 ay içinde TB hastalık gelişme şansı %40 !!!! <4 yaş için tbc hst riski %40, yaş ilerledikçe oran azalır * Tüm dünya populasyonunun 1/3 M. tuberculosis ile enfekte *Global tbc yükü çeşitli faktörlerle etkilenir: HIV pandemisi, multidrug-rezistan TB ve kaynakları sınırlı bölgelerde hem tanısal testler hem efektif tedaviye erişimin düşük olması *TB olgularının %95’i gelişmekte olan ülkelerde DSÖ'ye göre türkiye insidansı düşük ülkeler arasında (yüz binde< 25) eğer >100 olsaydı yüksek derdik 2018'de TR 14.1 Çocuklarda kaynak olgu çoğunlukla ev içi temastır Okul, kreş, yurt gibi birlikte ve uzun süre zaman geçirilen yerlerden de bulaşma olabilir tbc hava yoluyla bulaşır (kkka, su çiçeği, covid19, kızamık) Tbc enfeksiyonu için risk faktörleri: Yüksek riskli erişkinlerle temaslı çocuk Prevalansı yüksek olan bölgelerde doğanlar Evsiz kişiler İlaç bağımlıları Islah kurumlarının, evsiz, sığınma evlerinin ve bakımevlerinde olanlar Yüksek riskli hastalara bakım veren sağlık çalışanları (enfeksiyon kontrolü yeterli değilse) Tüberküloz enf tüberküloz hastalığına ilerlemesi için risk faktörleri:::::::: !! ≤ 4 yaş infant ve çocuklar, özellikle < 2 yaş Adölesan ve genç erişkinler HIV’le enfekte kişiler Son 1-2 yıl içinde TDT konversiyonu olanlar İmmunsuprese kişiler, malignite, solid organ tx, immunsupresif tedavi alanlar (anti-TNF dahil), diabet, KBY, silikozis, malnütrisyon İlaç-dirençli tüberküloz için risk faktörleri: Tüberküloz için kişisel veya temaslı tedavi geçmişi İlaç-dirençli tüberkülozlu hastalarla temas İlaç direnci yüksek olan ülkelerde doğum veya yaşama Uygun tdv başladıktan ≥ 2 ay sonra pozitif balgam smear (ARB poz.) veya kültür * TDT konversiyonu: !! * Arada BCG yapılmamış olmak kaydıyla son iki yıl içerisinde TDT’de en az 6 mm artış olması ve pozitifleşmesi ya da TDT tek başına 10 mm artış olmasıdır Çok İlaca Dirençli Tüberküloz (MDR-TB): INH ve RIF direnci Yaygın İlaç Direnci Olan Tüberküloz (Extensive Drug Resistant Tuberculosis, XDR-TB): INH ve RIF direncine ek bir kinolon ve bir parenteral ilaca (amikasin, kanamisin, kapreomisin) direnç * Enfekte bir akıntı veya kontamine fomit ile doğrudan temasla bulaş nadir * Balgamda ARB (+), yaygın üst lop infiltrasyonu veya kavitesi, bol miktarda balgam ve şiddetli ve kuvvetli öksürükle geçiş artar (ERİŞKİNDE ÖKSÜRME BALGAM KAVİTE DAHA FAZLA) * Çevresel fak (hava sirkülasyonunun kötü olması) geçişi artırır * Erişkinlerin çoğu tedavi başlandıktan sonra birkaç gün ile 2 hf içinde bulaştırıcılığı kaybolur * Tüberkülozlu küçük çocuklar diğer çocuklar veya erişkinleri nadiren enfekte ederler
* Akc olguların >%98 giriş yeri * Primer komplex (Gohn kompleksi) giriş yerinde lokal enf ve bu alanı drene eden bölgesel LN içerir * Tbc basilleri başlangıçta alveolde ve alveolar kanallarda çoğalır * Basillerin çoğu öldürülür, fakat bazıları nonaktive makrofajlar içinde yaşar, lenfatik damarlarla bölgesel LN taşınır * Primer enf akc olduğunda, hiler LN genellikle tutulur * Organizmanın sayısı arttıkça ve doku hipersens geliştikçe 2-12 hf içinde akc parankiminde ve LN doku rxn belirginleşir (PPD TESTİ YAPILIR) * Primer kompleksin parankimal kısmı sıklıkla, kazeöz nekroz ve enkapsülasyondan sonra fibrozis veya kalsifikasyonla iyileşir, bazen büyümeye devam eder, fokal pnömoni ve plörezi oluşur * Kazeifikasyon yoğun ise, lezyonun merkezi likefiye olur ve bronş içine boşalıp reziduel bir kavite bırakır !!! kalsifiye odak tbc basilinin alındığını gösterir, akut tbc asla göstermezzz * Başlangıç tbc enf, çoğu LN normal büyüklükte * Hiler ve paratrakeal lenf nodları konakçı inflamatuar rxn bir parçası olarak önemli derecede büyür, bölgesel bronşa bası yapar * Eksternal kompresyon bronşun parsiyel obs, distal akc segmentinde hiperinflasyona neden olabilir * Tam obs atelektaziye yol açar * Enflame kazeöz nodlar bronşial duvarı atake ve erode ederek endobronşial tbc veya fistül traktına neden olur (KAZEİF NEKROZU BRONŞA AÇILIR VE YAYILIM) * Kazeum bronşun tam obs neden olur, sonuçta lezyon pnömonitis ve atelektazi kombinasyonu ve kolllaps-konsolidasyon lezyon veya segmental lezyon olarak adlandırılır * Primer komp gelişimi esnasında tbc basilleri kan ve lenfatik damarlarla vücudun birçok yerine taşınır * Dissemine TB, dolaşan basillerin sayısı fazla ve konakçının hüc immunitesi yetersiz ise oluşur * Sıklıkla basil sayısı az, birçok organda klinik olarak görünmeyen metastatik odaklara yol açar, bu uzak odaklar genellikle enkapsüle hale gelir, hem ekstrapul tbc hem de reaktivasyon pulmoner TB’nin kaynağı olabilir * Ekstrapul belirtiler çocuklarda erişkinlerden daha sık ve TB’li çocukların %25-35’inde gelişir, immun sis normal erişkinlerde ise %10 !!!!!!!!!!!!!!!!!!! *Dissemine ve meningeal TB erken belirtilerdir, sıklıkla organizmanın alınmasının 2-6 ayı içinde oluşur * LN veya endobronşial TB genellikle 3-9 ayda görülür * Kemikler ve eklem lezyonlarının gelişimi yıllar sonra, renal lezyonlar enfeksiyondan dekatlar sonra görülür * Primer enf > 1 yıl oluşan pulmoner TB genellikle parsiyel enkapsüle lezyonlarda persiste eden basillerin endojen olarak tekrar çoğalmasıyla oluşur (reaktivasyon TB) * Reaktivasyon TB çocuklarda nadir, adölesan ve genç erişkinlerde sık * En sık üst lopların apeksinde infiltrat veya kavite inkübasyon süresi çocuklarda daha kısadır, klinik daha çabuk ort çıkar * Akciğerdeki odağın yaklaşık %70 i subplevraldir ve lokalize plörezi sıktır * Akciğer tüm lober segmentleri başlangıç enf için eşit risklidir !!!!!!! primer pulmoner TB’nin karakteristik özelliği, başlangıç akciğer odağının nispeten ufak ama çok daha büyük bölgesel lenfadenittir *Gecikmiş-tip hipersens geliştikçe, hiler LN bazı çocuklarda büyümeye devam eder (özellikle infantlarda), bölgesel bronşa baskı yapar ve obs neden olur *Bunun sonucu hiler LAP, fokal hiperinflasyon ve sonra atelektazi, radyografik bulgu kollaps-konsolidasyon veya segmental tbc olarak adlandırılır * Subkarinal LN büyümesi özafagusun kompresyonu ve nadiren bronkoözafagial fistüle neden olabilir * Bazen primer odak veya bölgesel LN residual kalsifikasyon olur * Kalsifikasyonun görünmesi lezyonun en az 6-12 aydır olduğunu gösterir !!! AKUT DEĞİLLLLL * Segmentin iyileşmesi skar veya silindirik bronşektaziyle (nadir) * Çocuklar belirgin hiler LAP olmaksızın lober pnömoniye sahip olabilir * Eğer primer enf progresif olarak destruktif olursa, akc parankimin likefaksiyonu ince duvarlı primer TB kavite oluşumuna neden olabilir * Nadiren, akciğerlerde bülloz lezyonlar oluşur ve rüptüre olursa pnömotoraks Kan veya lenfatik damarlar içine tbc parankimal odağının erozyonu basillerin disseminasyonu ve miliyer paterne neden olabilir, göğüs grafisinde dağılmış ufak nodüller (ÖZELLİKLE BEBEKLER VE MALNÜTRİSYON) * Primer tbc’de radyografik değişiklikler belirgin, semptomlar ve fizik bulgular belirsiz, genelde bulunmaz * İnfantlar bulgu ve semp göstermeye daha eğilimli * Nonproduktif öksürük ve hafif dispne EN SIK semptomlar * Sistemik yakınmalar, ateş, gece terlemesi, anoreksi ve aktivitede azalma az * Kilo alamama veya birkaç ay aktif tdv alana dek düzelmeyen gelişme geriliği * Pulmoner bulgular az * Bronşial obs bazı infantlar ve küçük çocuklar, takipne veya nadiren respiratuar distresin eşlik ettiği lokalize wheezing veya solunum seslerinde azalmaya sahip * Bu pulmoner semp ve bulgular antibiyotiklerle bazen düzelir, bakteriyel süperenf gösterir
285
Progresif Primer Pulmoner Hastalık: * Nadir, ağır form, primer odak giderek büyüdüğünde ve büyük kazeöz merkez geliştiğinde oluşur * Likefaksiyon çok sayıda tbc basiliyle birlikte primer kavite formasyonuna neden olabilir * Büyüyen odak komşu bronş içine nekrotik debrisi boşaltabilir, intrapulmoner disseminasyona neden olur * Önemli bulgular ve semp lokal progresif hastalıkta sık * Yüksek ateş, balgam oluşumuyla birlikte ciddi öksürük, kilo kaybı ve gece terlemesi sık (tbc çocuklar 7-8y kadar balgam çıkaramaz, tbc örneğini mide açlık suyundan alırız, sabah erken tuvaletini yapmadan) * Azalmış solunum sesleri, raller ve kavite üzerinde matite ve egofoni * Prognoz uygun tedaviyle çok iyi Reaktivasyon Tüberkülozu > 7 yaş başlangıç enf kazanan çocuklarda sık *En sık tutulum yerleri erken enf hematojen fazı esnasında orjinal parankimal odak, LN veya akciğer apeksleri (Simon odakları) *En sık radyolojik bulgular üst loplarda yaygın infiltratlar ve kalın-duvarlı kaviteler, ÇOK BULAŞTIRICI * Reaktivasyon TB’li büyük çocuklar ve adölesanlar ateş, anoreksi, halsizlik, kilo kaybı, gece terlemesi, produktif öksürük, hemoptizi ve göğüs ağrısı * FM bulguları genelde az veya yok (kaviteler veya büyük infiltratlar olduğunda bile) * Balgam ve öksürük nedeniyle bulaşıcı * Uygun tedaviyle prognoz çok iyi * Plevral efü lokal veya yaygın, subplevral pul odak veya kazeöz lenf nodundan plevral aralık içine basillerin geçişiyle oluşur * Asemp lokal plevral efüzyon primer tüberkülozda sık, primer kompleksin bir parçası olarak düşünülür * Büyük ve klinik olarak önemli efüzyonlar primer enfeksiyondan aylar yıllar sonra oluşur * TB plevral efüzyon < 6 yaş az, < 2 yaş nadir * Efüzyonlar genelde unilateral * Nadiren segmental pulmoner lezyonla birlikte ve dissemine tüberkülozda nadir * Klinik başlangıç sıklıkla ani, ateş, nefes darlığı, derin inspiryumda göğüs ağrısı ve sol seslerinde azalma * TDT %70-80 pozitif * Radyolojik düzelme geç, aylar sonra * Plevral sıvı ve plevral membran incelenmesi tanıda önemli * Plevral sıvı genellikle sarı ve bazen çizgi şeklinde kan içerir * Dansite 1.012-1.025, protein düzeyi 2-4 g/dL, glukoz genelde düşük-normal sınırlarda (20-40 mg/dL), erken dönemde PNL, takiben lenfosit hakimiyeti * Plevral sıvı ARB nadiren pozitif * Plevral sıvı Tbc PCR * Plevral sıvı kx <%30 pozitif * ADA düzeyi tanıda yardımcı * Plevral memb bx ile ARB veya kx pozitiflik daha sık ve granülom formasyonu Perikardiyal Hastalık: * En sık formu perikardit * Nadir * Perikardit genellikle direk invazyon veya subkarinal LN lenfatik drenajla oluşur * Başvuru semptomları nonspesifik, düşük ateş, halsizlik ve kilo kaybını içerir, Göğüs ağrısı çocuklarda nadir * Perikardiyal frotman veya pulsus paradoksusla, kalp seslerinin derinden duyulması * Perikardiyal sıvı tipik serofibrinöz veya hemorajik * Sıvıda ARB nadiren görülür, kx %30-70 pozitif * ADA düzeyleri yüksek * Perikardiyal biyopsi kx pozitifliği daha yüksek ve granülomların varlığı sıklıkla tanıyı gösterir * Konstruktif perikardit geliştiğinde, parsiyel veya tam perikardiyektomi gerekebilir Lenfohematojen (Dissemine) Hastalık * Basiller karaciğer, dalak, cilt, ve akciğer apekslerine yayılır * Lenfohematojen yayılım genelde asemp * Klinik primer odaktan salınan organizmaların yükü ve konakçı immun cevabına bağlı * Sıklıkla sessiz ve uzun süreli, organizmaların kana salınmasına eşlik eden ateşle birliktedir * Multipl organ tutulumu sık, hepatomegali, splenomegali, yüzeyel veya derin lenfadenit ve ciltte papülonekrotik tüberkülidler * Kemik ve eklemler veya böbrekler de tutulabilir * Menenjit hastalığın seyrinde geç oluşur * Erken pulmoner tutulum hafif, fakat diffüz tutulum uzamış enfeksiyonda görülür infant ve malnütrisyonlu çocuklar Miliyer TB * Dissemine tbc en önemli klinik formu * Masif sayıda tbc basilleri kan akımına salındığında oluşur, 2 veya daha fazla organ tut * Genellikle primer enf komplikasyonu, enfeksiyonun 2-6 ayı içinde oluşur * İnfantlar ve küçük çocuklarda sık * Lezyonlar akc, dalak, karaciğer ve kemik iliğinde daha fazla * Bu form sıklıkla infantlar ve malnütre veya immunsuprese hastalarda * Sıklıkla başlangıç sinsi, anoreksi, kilo kaybı, ve düşük der ateş * Nadiren, miliyer TB başlangıcı ani, hasta birkaç günde ağır hasta hale gelir * Jeneralize LAP ve HSM %50 olguda birkaç hf içinde gelişir * Ateş giderek yükselir ve daha sürekli olur *Birkaç hf içinde akc tüberküllerle dolabilir, dispne, öksürük, raller veya wheezing oluşur *Pul hastalık ilerledikçe alveolar hava blok sendromu, belirgin respiratuar distres, hipoksi, pnömotoraks veya pnömomediastinum * Menenjit veya peritonit semp ilerlemiş hastalarda %20-40 * Kutanöz lezyonlar papülonekrotik tüberkülidler, nodüller veya purpurayı içerir * Koroid tüberkül %13-87’sinde oluşur, miliyer TB tanısı için oldukça spesifik !!! * TDT dissemine TB’li hastaların %40 nonreaktif * Sıklıkla nedeni bilinmeyen ateşle başvuru * Kc veya Kİ biyopsisi bakteriyolojik ve histolojik bulgularla erken tanıyı koyar * En önemli ipucu enfeksiyöz TB’li erişkinle temas öyküsü * Prognoz erken tanı ve uygun kemoterapi ile iyi * Laringeal TB krup-benzeri öksürük, boğaz ağrısı, seste kalınlaşma ve disfaji * Orta kulak TB enfekte pul sekresyonların orta kulağa asp veya büyük çocuklarda hematojen disseminasyon sonucu * Ağrısız unilateral otore, tinnitus, işitmede azalma, fasiyal paralizi ve perfore timpanik membran * Tanı zor, kulak sıvı boyamalar ve kx sıklıkla negatif ve etkilenen dokunun histolojisi sıklıkla granülom formasyonu olmaksızın nonspesifik akut ve kronik inflamasyon
Lenf Nodu Hastalığı *Skrofula, yüzeyel LN *Çocuklarda en sık ekstrapulmoner tbc formu !!! *Birbirinden ayrı, hassas olmayan, sabit, fakat sert olmayan lenf nodları *Nodlar alttaki veya üstteki dokuya fikse *Sıklıkla unilateral *Düşük ateş dışında sis bulgular ve semp yok *TDT genelde reaktif, göğüs grafisi %70 normal *Tdv verilmezse LN kaybolabilir, fakat sıklıkla kazeifikasyon ve nekroza ilerler, nodun kapsülü yıkılır, komşu nodlara enf yayılır, nodun rüptürü, sinus traktına neden olur * İnce iğne aspirasyonu tanıyı koymada başarılı değilse, nodun ekzisyonel biyopsisi gerekir KESİN TANI BX * Lenf nodu doku kx %50 pozitif * Nontuberculosis mycobacteria (NTM) de TDT+ SSS Hastalığı * TB menenjit primer enf lenfohematojen yayılımı serebral kortex veya meninkslerde met kazeöz lezyondan oluşur * Beyin sapı en fazla tutulan yer, kraniyal sinir III, VI ve VII disfonksiyonu * Eksuda, basiler sistern düzeyinde normal BOS akışını önler, commmunicating hidrosefali oluşur * Vaskülit, infarkt, serebral ödem ve hidrosefali kombinasyonu ağır hasara yol açar * Tuz kaybı veya uygunsuz ADH sendbağlı elektrolit anomalileri %0.3 tbc menenjitle komplike * 6 ay-4 yaş çocuklarda en sık * Hızlı progresyon infantlar ve küçük çocuklarda 1. dönem 1-2 hf, ateş, başağrısı, irritabilite, uykulu ve halsizlik * Fokal nörolojik belirtiler yok, fakat infantlarda durgunluk ve gelişim basamaklarında kayıp * 2. dönem ani başlar, en sık letarji, ense sertliği, nöbet, pozitif Kernig ve Brudzinski, hipertoni, kusma, kraniyal sinir palsileri ve diğer nörolojik bulgulardır * Klinik hastalık hidrosefali gelişimi, artmış intrakraniyal basınç ve vaskülitle korele * Bazı çocuklarda meningeal irritasyon bulguları olmaz, dezoryantasyon, hareket hastalığı veya konuşma boz gibi ensefalit bulguları görülür * 3. dönem koma, hemi-veya parapleji, hipertansiyon, deserebre postür * Küçük bebeklerin prognozu büyük çocuklardan daha kötü * Basiler menenjit ve hidrosefali, kraniyal sinir palsi veya diğer görünen etyoloji olmadan stroke gelişen herhangi bir çocukta antitüberküloz tedavi düşünülmeli !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! * BOS lökosit sayısı genelde 10-500 hüc * Başlangıçta PMNL olabilir, fakat çoğunda lenfosit hakim * BOS glukozu < 40 mg/dL, nadiren <20 mg/dL * Protein yüksek ve hidrosefali ve spinal bloğa sekonder çok yüksek (400-5,000 mg/dL) * Lumbar BOS anormal, ventriküler BOS normal * 5-10 ml lumbar BOS alınabildiğinde, BOS sedimentinin ARB boyası %30’unda pozitif ve kx %50-70 pozitif * BOS PCR ve ADA düzeyleri tanıda yardımcı *Beyin BT veya MRG hastalığın erken dönemlerinde normal olabilir *Hastalık ilerledikçe serebral ödem veya erken fokal iskemiyle birlikte basiler kontrastlanma ve kominikan hidrosefali EN SIK bulgular Tüberküloma: *Kazeöz tüberküllerin agregasyonu sonucu tümör bnz kitle *Erişkinlerde tüberkülomalar sıklıkla supratentoriyal, çocuklarda infratentoriyal *Lezyonlar en sık tek *TDT genelde reaktif, göğüs grafisi genelde normal *Cerrahi ekzisyon beyin tümöründen ayrımda gerekli (HİDROSEFALİ HARİÇ MEDİKAL TDV) Kemik ve Eklem Hastalığı: *Genellikle vertebra tutulur *Tbc spondilitin klasik belirtisi Pott hastalığına ilerlemesidir, vertebral destruksiyonu gibbus deformitesi ve kifoza neden olur *Kemik biyopsi tanıyı koymak için şart *Cerrahi girişim kür için genelde gerekli değil ve prognoz medikal tedavi ile iyi Abdominal ve Gastrointestinal Hastalık * TB peritonit genç erkeklerde sık * Jeneralize peritonit subklinik veya miliyer hematojen disseminasyondan kaynaklanabilir * Lokalize peritonit abdominal LN, intestinal odak veya genitoüriner TB’den direkt yayılımla oluşur * Abdominal ağrı veya hassasiyet, asit, anoreksi ve düşük-dereceli ateş tipik belirtiler * TDT genelde reaktif * TB enteritis akc atılan tbc basillerinin yutulması ile veya hematojen disseminasyonla oluşur * Peyer plaklarına yakın jejunum ve ileum ve apendix EN SIK tutulum yerleri !!! * Ağrı, diyare veya konstipasyon, kilo kaybı ve düşük ateşe neden olan yüzeyel ülserler * Büyümüş lenf nodları intestinal obstruksiyon veya omentumu erode ederek jeneralize peritonite neden olabilir * Kronik GİS şikayetli ve reaktif TDT veya pozitif IGRA testi olan çocukta şüphelenilmeli
286
Genitoüriner Hastalık * Renal TB çocuklarda nadir * Lenfohematojen yayılım * Ufak kazeöz odaklar renal parankim içinde gelişir ve tübüller içine basil salınır * Erken dönemde steril piyüri ve mikroskopik hematüri * Dizüri, yan veya abdominal ağrı ve gros hematüri hastalık ilerledikçe gelişir * Hidronefroz veya üreteral striktürle komplike olabilir * İdrar kx %80-90 pozitif * Büyük miktarda idrar sedimentinin ARB boyası % 50-70 pozitif * Pyelogram veya BT kitlesel lezyonlar, prox üreterlerin dilatasyonu, multipl ufak dolma defektleri, üreteral striktür, hidronefrozu gösterir * Hastalık sıklıkla unilateral * Genital sistem TB puberte öncesi çocuklarda nadir * Adölesan kızlarda fallopian tüpler en sık tutulur (%90-100) * En sık semp alt abdominal ağrı ve dismenore veya amenore * Adölesan erkeklerde epididimit veya orşit * Ağrısız, unilateral nodüler skrotum şişliği Tanı * TB hastalığının kesin tanısı mikrobiyolojik olarak basilin gösterilmesi * Basilin gösterildiği durumlarda tanı “bakteriyolojik tanı”, gösterilemediği durumlarda ise “klinik tanı” adını almaktadır * Çocuklarda basilin gösterilme oranları oldukça DÜŞÜK * Basilin gösterilemediği durumlarda çocuğun bulaştırıcı TB hastası ile temas hikayesi, klinik ve radyolojik bulguları, TDT/İGST pozitifliği gibi veriler bir arada değerlendirilerek tanı konulur Tüberkülin Deri Testi (TDT) *Geç tip bir aşırı duy yanıtıdır, hüc bir yanıttır duyarlılaşmış T hücreleri gelir ve ortama lenfokinler salarlar. Bu lenfokinler, o bölgede vazodilatasyona, ödeme, fibrin birikimine ve diğer enflamatuvar hücrelerin toplanmasına yol açar ve böylece endurasyon (kabartı-sertlik) oluşur 48-72 saat sonra ölçülmeli, bazı hastalarda >72 saat sonra endürasyon başlar, bu da pozitif olarak kabul edilir *Tüberkülin sensitivitesi organizmaların inhalasyonundan sonra 3hf-3 ay sonra gelişir (sıklıkla 4-8 hf) *BCG aşısı alan büyük çocuklar ve erişkinler tüberkülin reaktivitesi gelişmesi daha olası, aşılamadan 5-10 yıl sonra reaktivite çoğunda kaybolur >15 mm POZİTİF (BCGli) >10 mm POZİTİF (BCGsiz) >5 mm POZİTİF (İMS) * İki İGST vardır; QuantiFERON-TB Plus (QFT Plus) EN ÇOK BU ve TSPOT * TDT ve İGST TB basili ile enfekte olunduğunu gösteren testler hastalık ve TB enf ayırt etmez !!!!!!!!!!!! * İGST testlerinin 5 yaş altında hastalarda verileri sınırlı, bu nedenle bu yaş grubunda ilk seçenek olarak kullanılması tercih edilmez * BCG aşısı yapılan ve TB insidansının düşük olduğu toplumlarda, İGST’lerin TDT’ye göre özgüllüğü daha yüksek * Çocuklar ancak 8-10 yaşından sonra iyi bir balgam örneği verebilirler. * Balgam örneği veremeyen çocuklarda açlık mide suyu (AMS) örnekleri gece boyunca yutulan balgamın alınması amacıyla toplanır * Akciğer TB’li çocuklarda 3 gün üst üste alınan AMS örneklerinde, direkt mikroskopide basil gösterme olasılığı %5-10, kültürde basil üretme olasılığı %30-40’dır * Balgam indüksiyonu ile elde edilen balgam örnekleri veya bronkoalveoler lavaj sıvısı örnekleri mikrobiyolojik inceleme için kullanılabilir 2 ay HRZ ve 4 ay HR EĞER AĞIRSA: 2 ay HRZE ve 4 ay HR (menenhitse 10 ay HR) izoniazid 10 mg/kg: KCFT yükselmesi, hepatit, gastrit, periferik nöropati rifampisin 15 mg/kg: turuncu salgı, kusma, hepatit, grip benzeri pirazinamid 35 mg/kg: hepatotoks, hiperürisemi, artralji etambutol 20 mg/kg: kırmızı yeşil renk körlüğü, görmede azalma, optik nörit
* Çocuk tüberkülozunda kortikosteroid kullanılabilecek klinik durumlar: !! * 1. TB menenjit, * 2. Masif sıvılı TB perikardit, * 3. Hipoksi ile giden miliyer TB, * 4. Endobronşial TB, hipoksiye neden olabilecek büyümüş lenf nodu basıları * Genellikle prednizolon 1-2 mg/kg dozunda başlanır, 2 haftalık tedavi sonrası doz azaltılmasına geçilir ve ortalama 4-8 haftada tedavi kesilir Tüberkülozlu anneden doğan bebek: !!!!!!!!!!!!!! * TB’li anneden doğan bebeklerde konjenital TB hastalığı araştırılır. FM, akciğer grafisi, TDT, AMS ya da gerekirse lomber ponksiyon örneğinden yayma ve kültür yapılır ve bebek hasta ise tedavi başlanır * Plasentanın histopat ve mikrobiyolojik açıdan incelenmesi önerilir * Bebekte aktif hast düşünülmüyorsa ve TDT negatif ise İzoniazid ile koruma tedavisi (profilaksi) başlanır * Bebek üç aylık olunca tekrar klinik olarak ve TDT ile değerlendirilir * Hastalık yoksa, TDT sonucuna bakılmaksızın İzoniazid 6 aya tamamlanır * Koruma tedavisinin altıncı ayının sonunda tekrar TDT yapılır ve negatif bulunursa BCG uygulanır. Annenin balgamının teorik olarak negatifleşeceği iki haftalık tedavi süresince bebekten ayrı tutulması önerilir. Bu dönemde annenin sağılan sütü bebeğe verilebilir * Sosyal koşulları uygun olmayan ailelerde ise annenin tedavisini ve bebeğin koruyucu tedavisini düzenli alması şartı ile, anne ve bebek bir arada kalabilirler ve anne cerrahi maske takarak bebeği emzirir * Koruyucu tdv etkinliği %60-90’dır * Koruma tedavisinde İNH (10 mg/kg, maksimum 300 mg) olacak şekilde 6 ay süre ile günlük olarak kullanılır * Bağışıklığı baskılanmış çocuklarda 9 ay * Kaynak olgu İNH dirençli ise RİF 4 ay süreyle (günlük 10 mg/kg,maksimum 600 mg) * İNH+RİF/gün 3 ay (haftada bir, 2 yaştan büyükse) * İNH/gün 6-9 ay BCG AŞISI * Virulansı azaltılmış, canlı aşı, intradermal uygulanır * Erişkin ve çocuklarda pulmoner TB önlemede BCG %50 efektif * Dissemine ve meningeal tbc için koruyucu etki %50-80 * Lokal ülserasyon ve bölgesel süpüratif adenitis %0.1-1 * Osteitis nadir komplikasyon * Ağır immunsprese hastada BCG aşısı sonrası disseminasyon gelişebilir bildirimi zorunlu A grubu hastalıktır !!!
287
ÇOCUKTA GİS KANAMASI Genellikle kusma ve dışkı ile karışık * Kendini sınırlar ve durur Taşikardi belirleyici hipotansiyon %30 kan kaybıyla olur duodenojejunal bileşke treitz ligamanı hasta hematemezle geldiyse NG sonda tak, mide içeriğinde kan var mı diye bakarız hem içeren kan melena doğumdan hemen sonraysa ya amniyon yutmuştur ya da K vit ve faktör eksikliğinden dolayı, APT testine göre K vit verilir, buna bağlıysa deride peteşi de vardır APT testi: Hb türü, HbA ise yutulmuş anne kanı, HbF ise yd kaynaklı bu test negatifse gatstrit (distres sebeplerini kaldır, PPI veya antiasit ver) süt çocuğunda gastrit özofajit peptik ülser hipertrofik pilor stenozu (USG ile bak projektil kusmaysa) varislere ligasyon peptik ülsere skleroterapi yapılır çocukta anjiografi belirli bir hızın üstündeki kanamaları algılar laparotomi kanama devam ediyorsa yerini belirlemek için, en son çare Kan (+) dışkı, rektal kanama, hematokezya (daha çok ileumdan) ya da melena: ÇOCUKTA ÇOK ERKEN YAŞTA ENDOSKOPLA FAZLA İLERİ GİDEMİYORUZ ÇÜNKÜ LÜMEN ÇAPI KÜÇÜK Yenidoğan: - Anal fissür (kabızlık, anorektal açının darlığı, en çok saat 6 yönünde - Nekrotizan Enterokolit !!!!!!!!!!!! - Malrotasyon, Volvulusla birlikte Süt çocuğu: (<2 yaş) - Anal fissür - Süt protein allerjisi - İnvajinasyon - Meckel Divertikülü - Duplikasyon - Polipler !!!!!! Çocuk: - Polipler DAHA ÇOK - Meckel Divertikülü - Vaskülitler - İnfeksiyöz kolit - İnflamatuar barsak hst - Vasküler lezyon Ayakta karın grafisi --Nekrotizan enterokolit--Destekleyici tedavi, Seri inceleme Üst GİS grafi--Malrotasyon --Laparotomi (Ladd ameliyatı) Anal fissür--Dışkı yumuşatıcılar, Ilık oturma banyosu, krem US (safralı kusma)--Baryumlu kolon grafisi--Sintigrafi, Anjiografi, Laparotomi Dışkı kültürü--Kolonoskopi
Nekrotizan enterokolit (NEK) * Prematürite (kalbi çok gelişmediği için hipoksik ortam, bakt kolonizasyonu artar, nekroz daha fazla olur, hipoperistaltizm, geriye dönüş-tersiyer peristaltizm ve safralı kusma) ‐ Çok düşük doğum ağırlığı (VLBW) ‐VLBW <1500 gr - Mort %50 ** ilk bulgusu safralı kusma+distansiyon iskemide ekstremitelerden ve sonra intestinal sistemden kan çekilir, intestinal mukozada kan damarı yok submukoza ve muskularis mukozadan difüzyon yapar IgA fazla, lümendeki bakt serozaya geçemez prematürede immatür bağ, bakteriler submukozaya geçer, overgrowth olur kan damarların destrüksiyon rektal kanama perfore olup peritona yayılabilir Epidemiyoloji  * Yaş ve maturite * Beslenme * Hiperosmolar mama ve tedaviler * İlaçlar (NSAİİ, intestinal kan akımını düşürenler) * Kokain * Sitokinler ve büyüme faktörleri Patogenez  * Bozulmuş bağ bariyer fonksiyonu * İnfeksiyöz ajanlar (hastane enf) Klinik bulgular: * Abdominal distansiyon (birikim) * Kusma (safralı) (tersiyer motilite) * Kanlı dışkılama (submukoza ve musk mukozadaki nekroz damar destrüksiyonu yapar) * Beslenme sonrası gastrik rezidü artışı (20 cc verildikten 2 saat sonra tekrar verilir aynı miktar, önce kontrol edilir NG asp ile 10 ccden fazla içerik varsa motilite az demektir) * Diare (enf, periton irritasyonu) Laboratuar  * Nötropeni (Kİ baskılanması) * Trombositopeni (Kİ baskılanması) * Metabolik asidoz (hipoksi, sepsis) Mikrobiyoloji  * Nazokomiyal enf * Gram (‐) bakt (E coli, Klebsiella Pn., Proteus Mr.) * Gram (+) bakt (Stafilokokus Au., Streptokokus Ep., Enterokoklar) * Funguslar (Kandida türleri) * Toksinler (Klostridyum türleri ve diğerleri) Görüntüleme yöntemleri Ayakta ya da lateral dekübit grafisi: * İntestinal distansiyon * Pneumatosis intestinalis (bağ duvarında gaz, ÇEMBER ŞEKLİNDE SİYAHLIK) * Portal vende gaz (AĞAÇ DALI GİBİ) * Pneumoperitonium (karın içinde serbest hava) * İntraperitoneal sıvı * Persistent dilate loops özellikle belirli aralıklarla çekilir eğer bağırsak başparmaktan daha büyükse dilate, distansiyon göstergesidir Lateral dekübit grafi: distansiyon hava sıvı seviyeleri pnömoperitoneum NG VARSA FUNDUS GAZI GÖRÜLMEZZZ, İLERİ DERECEYSE GÖRÜLÜR
288
Bell sınıflaması * Öykü * Gastrointestinal bulgular * Radyolojik bulgular * Sistemik belirtiler * Evre I (şüpheli) MEDİKAL (ama cerrahi de yapılabilir) * Evre II (kesin) CERRAHİ * Evre III (ileri) CERRAHİ portal sistemde gaz+persistan dilate loop kötü prog ama cerrahi endikasyonu değil bazen cerrahi yerine dren yerleştirip hastanın genel durumunun düzelmesini bekliyoruz Tedavi  * Oral beslenme kesilir * Nasogastrik sonda (asp engellemek ve drenajı sağlamak için) * Parenteral beslenme * Antibioterapi (geniş spe) * Destek tedavisi (entübasyon, O2 tdv) * Aralıklı karın grafisi (6‐8 saat) Cerrahi tedavi * Ana amaç gangrenöz segmentin çıkarılması intestinal uzunluğun korunması CERRAHİ ENDİKASYONLARIII * Pnömoperitonium * Parasentez (et suyu şeklindekse NEK) * Karın cildinde ödem, renk değişikliği (peritonit, enf, nekroz) * Klinik bozulma (medikal tdv rağmen) * Asit * Sabit dilate intestinal segment * Portal vende gaz Cerrahi tedavi * Peritoneal drenaj * Laparotomi * Fokalse Rezeksiyon + uç uca anastomoz * Multisegmentse Stoma * Totalse Stoma eğer nekrozsuz spn perforasyon varsa dren takıp izleyebiliriz
Komplikasyonlar :::::::: * İntestinal striktür * Kısa barsak sendromu (EN KORKULAN) * İntestinal malabsorbsiyon * Kolestatik karaciğer hastalığı * Tekrarlayan NEK * Anastomoz ülserleri * Nörolojik gelişim boz Önlemler  * Enfeksiyon kontrolü * Bakteriyel kolonizasyonun önlenmesi Probiotikler Enteral antibiotikler Mamaların asidifikasyonu İnflamatuar mediatör antagonistleri * Bebek savunmasının artırılması Oral immünglobülin Anneye glukokortikoid Anne sütü !! Beslenme şekli Polipler * Juvenil polipler (BENİGN, İNFLAMATUAR, AĞRISIZ, DAMLA ŞEKLİNDE KANAMA) İnflamatuar bir süreç Genellikle tek, rektumda ve saplı Rektal kanama Rektal tuşe (ANAL FİSSÜR YOKSAAA!!!), kolonoskopi, sigmoidoskopi Eksizyon * Adenomatöz (PREMALİGN, MULTİPL) * Lenfoid tedavisi eksizyondur Polipozis sendromları  * Juvenil polipozis Diffüz polipozis süt çocuğunda Diffüz polipozis Polipozis koli * Peutz‐Jeghers sendromu * Ailesel adenomatöz polipozis * Gardner sendromu * Turcot sendromu en önemlisi kolonoskopi kontrastlı grafi (dolma defekti)
289
Ateş, SSS tarafından kontrol edilen, spe biyolojik cevabın bir parçası olarak oluşan anormal vücut sıcaklığıdır İnsan homeotermiktir Vücut sıcaklığı gün içinde fluktuasyon gösterir (1C) sabah erken saatlerde en düşük ve öğleden sonra geç saatlerde pik Termoregülatör alan preoptik alan ve ant. hipotalamusta Üç farklı mekanizma: *Pirojenler *Isı artışı (Salisilat zehirlenmesi ve malign hipertermi) *Isı kaybında defekt (Ektodermal displazili çocuklar veya yüksek ısıya maruziyet) vk, titreme, kortikal yol (üzerini örtmek) * Rektal ateş ≥ 38C !!!!!! > 40C hiperpireksi aksiller ve TM >37.5 * Oral termometre, dil altına yerleştirilmeli, karotid arterin kollarından beslenir, büyük çocuklarda kullanılır, sıcak-soğuk yemekle etkilenir * Rektal termometre, sıklıkla küçük çocuklarda kullanılır, kor sıcaklığı ile korelasyonu iyi, komforu bozar, nötropenik hastada kontrendike * Aksiller termometre, okumada değişikliklere neden olabilir, özellikle yenidoğan ve küçük çocuklarda güvenilir değil Dijital termometreler İnfrared termometreler * Kulak zarından yayılan infrared radyasyonu saptar * Timpanik sıcaklık kor sıcaklığın doğru tahminini sağlar, kan desteği karotid arter * Timpanik termometreler küçük infantlarda güvenilir değil * < 4 hf bebeklerde aksiller * 4 hf-5 yaş arası çocuklarda * Aksiller * Chemical dot aksiller termometre (multipl ölçüm gerektiğinde alternatif tip termometre kullanılmalı) * Timpanik * Alın termometreleri güvenilir değil, kullanılmamalı * Febril konvülzyon !!!!!!!!!! (SADECE 6 AY-5 YAŞ) *6-30 ay arası daha sık, rekurrens sık (1/3 olguda) *Beyin hasarı yapmaz ve entelektüel veya nörolojik defisitle birlikte değil !! *Antipiretik kullanımı febril konvülzyonu önlemez * Ateş o2 tüketimi, CO2 üretimi ve kardiyak debiyi↑ * Kalp hast veya kronik anemili çocukta (sickle cell hast.) kalp yetmezliği * Kronik akc hastalıklı çocukta pulmoner yetmezlik * Diabet veya metabolik hastalıklı çocukta metabolik dengesizlik * Epileptik hastalarda ateş konvülzyon sıklığını ↑ * Gebelikte yüksek ateş teratojenik !!!!!!!!!!!!!!!!!!! Ateşin Yararlı Etkileri * Konakçı cevabını artırır * Enfeksiyöz ajanların çoğalmasını inh eder, serum demirinde azalma ve ferritinde artış (bakterilerin yüksek ateşte artmış demir ihtiyacı) * Kızamıkta aspirin kullanımı hastalık süresini uzatır ve respiratuar komp ve diyare * Suçiçeğinde asetominofen tedavisi kabuklanma süresini uzatır * Antipiretik kullanımı viral yayılımı artırır, nötralizan antikor cevabını baskılar, nazal semp artırır Ateş Tedavisi * En sık antipiretik endikasyonu hastanın komforunu düzeltmek * İmmunizasyon öncesi profilaktik asetominofen VERİLMEZ (ANTİKORLARI AZALTIR !!) Kardiyak ve pul hastalık, ciddi nörolojik problemler, sepsis ve sıvı-elektrolit dengesinde önemli değişiklerde düşünülmeli novaljin kullanılmaz (agranülositoz) < 39C ateşli sağlıklı çocukta tdv genellikle gerekmez * Ateşin metabolik etkileri nedeniyle hidrasyon çok önemli * Hiperpireksi (> 41C) antipiretikle tedavi edilmeli rektal ölçümle timpanik ölçüm aynı Antipiretikler * Asetominofen ve ibuprofen * Aspirin Reye sendromu, trombosit fonk inhibisyon, gastrit, GİS kanama, astım alevlenmesi, toksisite (kullanılmamalı) * Preoptik anterior hipotalamusta prostaglandin sentezini inhibe ederler * İbuprofen SSS dışı dokularda da prostaglandin sentezini inhibe eder Asetominofen !!! * Deneyim daha fazla ve İLK TERCİH * Terapötik dozlarda yan etkisi az * Anti-enflamatuar aktivitesi yok * Artmış astım riski ile birlikte * Asetominofen 10-15 mg/kg/doz 4 saatte bir, günde max 5 kez * Supozotuar formu önerilmez İbuprofen (max doza rağmen asetaminofen işe YARAMIYOSA) * Trombosit fonk inhibe eder * GİS mukozada bozulma ve kanama * İbuprofen dozu 5-10 mg/kg/doz, 6 saatte bir * İbuprofen ateşi asetominofene göre daha iyi düşürür, myaljiye daha etkili * Etkisi daha uzun süreli * Antiinflamatuar etkili aksiller 37.3 rektal timpanik 38
Eksternal Soğutma: *Komforu bozar *Ilık su tercih edilir *Alkol ve alkollü solüsyonlar kullanılmamalı Rutin antipiretik tedavi hastanın komforu bozulmadıkça veya ateşin yan etkileri olabilecek durumlar dışında önerilmez Odağı Bilinmeyen Ateş: ilk 3 yaş, ab gerekli, DAHA HIZLI değerlendir, 1 hafta veya daha kısa süreli ateşi olan çocukta nedenin bulunmaması, başlıca neden enfeksiyonlar * Akut başlangıçlı ateş * Lokalize bulgusu olmayan Ateşli ≤ 90 gün Bebek: Ayaktan Değerlendirme Etyoloji Viral Enfeksiyon * Küçük çocukta ateşin EN SIK nedeni * Rinovirus, RSV, inf, parainf en sık * Viral enf < 28 gün yd eşlik eden invazif bakteriyel enf. riski yüksek !!!!!!!!!!!!!!!!!!! * Febril infantta ciddi hast neden olabilen viruslar * HSV, VZV, enteroviruslar, influenza virus, adenovirus, RSV İnvazif Bakteriyel Enfeksiyon (IBE) * Bakteriyemi, bakteriyel menenjit, bakteriyel pnömoni, cilt ve yumuşak doku enf., osteomyelit, bakteriyel gastroenterit, septik artrit, İYE EN SIK * E. coli ve grup B streptokoklar EN SIKKKKKKK İBE için Risk Faktörleri::::::: !!!!!!!!!!!!!!! SORUUU * Yaş, özellikle < 28 gün * Hasta görünüm * Rektal ateş ≥38.6°C * İmmunizasyonun olmaması (ilk doz Hib ve pnömokok aşısının olmaması) * Prematürite * Komorbidite veya kronik hast. * Değerlendirmeden 3-7 gün önce ab alımı (antibiyotiklerin yarı ömürleri nedeniyle) * Maternal geçişli enf. riski (maternal ateş, uzamış membran rüptürü, maternal grup B strep kx, maternal herpes öyküsü) * Takip problemleri *Teknoloji bağımlı (oksijen, ventilatör, santral vrnöz kateter) İBE (bakteriyemi, menenjit) veya ciddi viral enf. (HSV) açısından riskli olanları ve ampirik antimikrobiyal tedavi ve hospitalizasyon gerekenleri saptamak Küçük ateşli bebeklerde fizik muayenede altta yatan hastalıkla ilgili ipuçları görülmeyebilir IBE için yüksek riskli olabilen bulgular: !!! * Davranış değişiklikleri (beslenmede azalma, irritabilite, letarji veya uyku hali) bakteriyel menenjit veya HSV ensefalitin semptomları olabilir * Dökümente edilmiş rektal ateş ≥38.6°C * Son 7 gün içinde antibiyotik kullanımı * Prematürite (<37 hafta) Artmış vertikal enf. riski (< 28 gün yenidoğanlar için) * Maternal ateş * GBS maternal kolonizasyon ve/veya doğumda profilaksi alımı * Annede seksüel yolla geçen enf öyküsü (HSV, gonore, klamidya) * Uzamış membran rüptürü * Komorbiditeler veya kronik hast. * İmmunize olmayan infant (ilk doz Hib ve pnömokok aşısı olmayan) * Eşlik eden semp (rinore, öksürük, wheezing, kusma, diyare, gaitada kan veya mukus veya döküntü) * Hasta kişilerle temas * Ayaktan izlemde sosyal problemler *Respiratuar veya dolaşımı bozuk olanlar (apne, respiratuar distress, şok bulguları) hızla saptanmalı ve stabilize edilmeli *Hasta görünümlü bebekler (tam sepsis değerlendirmesi ve hemen ampirik antibiyotik) Hasta görünümlü bebekler: !!!!!!!!!!!!!! * Hemogram, periferik yayma * Kan veya serum glukoz * İnflamatuar markerler (PCT; CRP) * Kan kx * İdrar analizi * İdrar kx (kateter veya suprapubik aspirasyonla) * Göğüs grafisi * Diyareli veya kan veya mukus içeren gaitalı infantlarda gaita kx * BOS (Hücre, glukoz, protein, kx ve Gram boyama) * BOS PCR * Enteroviruslar yüksek prevalans esnasında veya BOS pleositozlu hastalarda * HSV klinik bulguları olan veya maternal HSV geçiş riski yüksek olanlarda * BOS viral kx (pleositoz varsa) * Septik şok: PT, aPTT, INR, Fibrinojen ve D-dimer, serum laktat, total bill., ALT, iyonize Ca İnfantlarda Sepsis Dışı Hasta Görünüm Nedenleri : !!! Konjenital kalp hast. Konjenital adrenal hiperplazi Metabolik hast. Volvulusla birlikte malrotasyon Yenidoğanlar (≤ 28 gün) Tam sepsis değerlendirmesi !!!!!!!!!!!!!!!!
290
29-60 Günlük Genel Durumu İyi Odağı Bilinmeyen Ateşli Bebeğe Yaklaşım: RF VARSA *Tam sepsis değerlendirmesi *Ampirik antibiyotik ve hastaneye yatış *Aşağıdaki risk faktörlerinden yalnız birine sahip ise hasta im seftriakson ile ayaktan yakın takip ve 24 saat sonra kontrol -Ateş ≥38.6°C, < 40oC -Son 7 gün içinde antibiyotik tedavisi -Bir maternal faktör VE < BK 20,000 /mm3, BOS’da pleositozun olmaması ve akciğer grafisinde bakteriyel pnömoni bulgusunun olmaması Bronşiolit varsa ürolojik anomali varsa: *İdrar analizi ve kx *İdrar analizinde İYE bulguları varsa ampirik oral antibiyotik *Oksijenasyon, hidrasyon, oral alım izlemi *İnfluenza (+) ise antiviral tedavi Bronşiolit varsa ürolojik anomali yoksa: *İnfluenza (+) ise antiviral tedavi *Oksijenasyon, hidrasyon, oral alım izlemi Bronşiolit yoksa: * Hemogram, periferik yayma * Kan kx * İdrar analizi, idrar kx * CRP ve/veya PCT * Göğüs grafisi (solunum bulguları varsa) * Gaita kx (diyare veya kan veya mukuslu gaita) * BOS Aşağıdakilerden biri; *BK ≤ 5,000, BK ≥ 15,000 *Bant sayısı ≥1500 *Bant/BK >0.2 *PCT >0.5 mg/mL *CRP> 20 mg/dL *Göğüs grafide infiltrasyon *BOS alınmış ise pleositoz VARSA: LP, ANS> 1000, BOS’da pleositoz, göğüs grafide bakteriyel pnömoni yatış, ampirik antibiyotik *Diğer hastalar kx sonuçları için yatış veya ayaktan im seftriakson ile yakın izlem YOKSA: İYE varsa oral ve yakın izlem, yoksa da yakın izlem YENİDOĞANDA TEDAVİ *Ampisilin ve sefotaksim/gentamisin ve asiklovir *Vankomisin yüksek MRSA prevalansı olan bölgelerde (> % 10) septik şoklu veya fokal cilt ve yumuşak doku enfeksiyonlu infantlarda 29-60 GÜNLÜK İNFANTTA TEDAVİ * Seftriakson veya sefotaksim * Ampisilin (grup B streptokoklar, Enterococcus spp, Listeria monocytogenes ) * Vankomisin (menenjit ve sefotaksim/seftriaksona duyarlı olmayan Streptococcus pneumoniae için) * Asiklovir veziküler döküntülü ve/veya HSV enf gösteren laboratuar bulgular (artmış KCFT), 4 haftadan sonra nadir, 6 haftadan sonra olası değil 61-90 GÜNLÜK İNFANTTA TEDAVİ *Seftriakson veya sefotaksim ve *Vankomisin (menenjit ve sefotaksim/seftriaksona duyarlı olmayan Streptococcus pneumoniae için)
3-36 Aylık Çocuklarda Odağı Bilinmeyen Ateş : Öykü ve FM ile odağı saptanmayan ateş < 5 gün ateş Rektal ateş ≥ 39°C Gizli Enfeksiyon Odakları: Üriner sistem enf, Bakteriyemi, Pnömoni Üriner sis enf *Ateşli infant ve çocuklarda en sık bakteriyel enfeksiyon *Prevalans demografik özelliklerden (yaş, cinsiyet, ırk, sünnet durumu) etkilenir Bakteriyemi: * Gizli bakteriyemi genel durumu iyi ateşli çocukta kan kültüründe bakteriyel patojenin izolasyonu * Tam aşılı çocukta gizli bakteriyemi insidansı < % 1 * Konjuge aşılar öncesi gizli bakteriyemi sıklığı % 3-11 * Gizli bakteriyemi tedavi edilmediğinde invazif enf % 5 * Tam immunizasyon !!! 3 doz konjuge pnömokok aşısı ve 2 veya 3 doz Hib aşılı çocuk *< 6 ay her çocuk eksik aşılı *Antipiretik tdv yanıt, genel durumun iyi olması, AOM veya nonspesifik ÜSYE varlığı gizli bakteriyemi riskini azaltmaz *Küçük yaş, yüksek ateş ve yüksek BK veya ANS pnömokokkal gizli bakteriyemi riskini artırır *Konjuge aşı sonrası E. coli ve S. aureus sık !!! AŞILARI YOK Gizli Pnömoni: ateş+ BK>20.000+ODAK YOK MUTLAKA AKC FİLMİ ÇEKTİR (DİNLEME BULGUSU OLMASA BİLE) Genel Durumu İyi Çocuğun Değerlendirilmesi: Amaç, klinik olarak gizli bakteriyel enf riski ve ek araştırma ve/veyaantibiyotik tedavisinin gerekliliğini değerlendirmek * İmmunizasyon durumu sorgulanmalı * Çocuğun oral alımı, irritabilite veya letarji varlığı, akt değ, eşlik eden semp sorgulanmalı * Öksürük, respiratuar semp * Üriner sistem enfeksiyon bulguları ve semp (dizüri, sık idrara çıkma, karın ağrısı, sırt ağrısı, inkontinans, idrarda pis koku) * Yürümeme, eks hareketinde azalma yumuşak doku ve kemik enf * Altta yatan hastalık varlığı sorgulanmalı * Açıklanamayan taşikardi * Orofarinkste lezyonlar viral hast. (herpesvirus, Coxsackie virüs) * Takipne veya pulse oksimetre % ≤95, burun kanadı solunumu, retraksiyonlar, * Suprapubik veya kostovertebral açı hassasiyeti * Kemik palpasyonuyla veya pasif eklem hareketiyle ağrı * Cilt bulguları, peteşi, sellülit veya viral ekzantem
291
3-36 aylık Odağı Bilinmeyen Ateşli, İmmunizasyonu Eksik Çocuğun Değerlendirilmesi: Ateş süresi < 5 gün *Prokalsitonin (PCT) *Hemogram, PY *Kan kx (BK sonucuna göre) *İdrar analizi ve kx İdrar analizinde aşağıdakilerden biri: *LE veya nitrit (+) *Piyüri *Gram boyama (+) İYE tedavisi !! Göğüs grafisi infiltrasyon var *Gizli pnömoni *Kan kx al *Ampirik antibiyotik Göğüs grafisinde infiltrasyon yok *Kan kx *Ampirik antibiyotik (pnömokok için) (Seftriakson 50 mg/kg im) Aşağıdakilerden biri: *PCT> 0.5 mg/dL *BK ≥ 15,000/mm3 *ANS ≥ 10,000/mm Evet *Kan kx *Ampirik tedavi S. pneumoniae için Hayır *İdrar kx sonucu beklenir *Tedavi başlanmaz Kan kx S. pneumoniae (+) Hasta görünümlü *Kan kx, LP, iv antibiyotik *Hospitalizasyon Hasta görünümlü değil *Ateş ≥ 38 C ise *Kan kx, LP, parenteral antibiyotik *Yatış veya ayaktan yakın izlem *Ateş yok *Kan kx *7-10 gün oral antibiyotik Hasta *< 24 ay kız çocuk? *< 12 ay sünnetsiz çocuk? *< 6 ay sünnetli çocuk? Evet *İdrar analizi ve kx *İYE bulguları varsa tedavi *İYE bulguları yoksa idrar kx sonucunun beklenmesi *İzlem Hayır *Ek tetkik gerekmez *İzlem Gizli bakteriyemi PCT>0.5 ng/mL WBC ≥15,000/microL ANC ≥10,000/microL Parenteral antibiyotik (kan-idrar kx) Seftriakson (50 mg/kg/gün, im) Allerji, klindamisin
Nedeni Bilinmeyen Ateş: Öykü, FM ve başlangıç lab. verilerle ateş odağı gösterilemeyen ≥ 8 gün ateşli çocuk Sık görülen hastalıkların nadir belirtilerine bağlı FUO Nedenleri (en sık) *Enfeksiyon hast. *Kollajen doku hast. (JIA, SLE, tanımlanmamış vaskülit) *Maligniteler (lösemi, lenfoma) Klinik Değerlendirme *Öyküde enfekte veya hasta kişilerle temas, hayvan teması (evcil veya yabani) *Kedi-tırmığı hastalığı *Köpeklerde leptospiroz *Seyahat (histoplasmosis, coccidioidomycosis, blastomycosis, leishmaniasis, malaria) *Böcek teması (Rocky Mountain spotted fever, tickborne relapsing fever, arboviruses) *Palpebral konjunktivit (enfeksiyöz mononükleoz, - lupus eritematozis) *Bulber konjunktivit (Kawasaki hast., leptospirozis) *Fundoskopik muayene (miliyer tbc, vaskülit, tokzoplazmozis) *Pürülan veya persistan burun akıntısı (sinüzit) *Farenkste hiperemi (eksudalı veya eksudasız) (enfeksiyöz mononükleozis, CMV, tokzoplazmozis, tularemi, leptosprirozis) *Gingival hipertrofi veya inflamasyon ve dişlerin kaybı (lösemi, Langerhans hücreli histiyositoz) *Kemik ve kaslar dikkatle muayene edilmeli, kemikte hassasiyet osteomyelit veya malignite *Kalpte yeni üfürüm (enfektif endokardit) *Kas hassasiyeti (trişinozis, dermatomyozit, poliarteritis, arboviral enf.) *Cilt lezyonları ve döküntü *Peteşi (endokardit, bakteriyemi, viral veya riketsiyal hast.) *Rektal muayene (apse veya tümör) *Gaitada gizli kan *Genital sistem muayenesi Laboratuar Değerlendirme Kapsamı: *Hastanın yaşı *Ateş süresi *Öykü *Fizik muayene bulguları Kritik hasta çocukta değerlendirme hızlıdır Klinik durumu daha iyi ise, değerlendirme daha yavaş RUTİN Hemogram ve periferik yayma (anemi, trombositopeni, trombositoz, atipik lenfositler) ESH, CRP (inflamasyonu gösterir, hastalık seyrini takipte önemli) Kan kx İdrar analizi ve kx Göğüs radyogramı (diğer grafiler kliniğe göre) Tüberkülin cilt testi rutin (OLMAZSA OLMAZDIR) Kan biyokimyası Enfeksiyöz FUO Nedenleri Sistemik enf. * Brusella * Kedi tırmığı hast. * Leptospirozis * Tokzoplazmozis * Malarya * Salmonellozis * Tbc * Tularemi * Viral enf * İmmun yetmezlik (konjenital veya akkiz) Enfeksiyon Dışı Nedenler * SSS disfonk * Diabetes insipidus * İlaç ateşi * Yalancı ateş * Familyal disotonomi * Hemafagositik lenfohistiyositoz * İnflamatuar barsak hast. * İnfantik kortikal hipersotozis * JIA * Periyodik ateşler (FMF, hiperglobulinemi D sendromu,….) Antibiyotikler veya diğer ilaçlar ampirik olarak verilmemeli!!!!!!!!! Antibiyotikler FUO etyolojisini gizleyebilir (menenjit, parameningeal enf., endokardit, osteomyelit) JIA düşünülen hastada nonsteroid antiinflamatuar Dissemine tbc düşünüldüğünde antitbc Yaklaşık % 10-20 olgu kesin tanı almaz Mortalite düşük Prognoz erişkinlere göre daha iyi
292
TOPLUM KÖKENLİ PNÖMONİLER *Tüm pnömoni ölümlerinin %81'i <2 yaş <5 yaş çocuklarda başlıca enfeksiyöz ölüm nedeni (%33) Risk Faktörleri * Düşük sosyoekonomik gruplar * Konjenital kalp hast * Bronkopulmoner displazi * Kistik fibrozis * Astım * Orak hüc anemi * Nöromuskuler hast * Gastrointestinal hast (reflu, trakeoözafagial fistül) * Konjenital ve akkiz immun yetmezlik * Sigara içimi * Adölesanların sigara, alkol ve diğer kötüye kullanılan ilaç alımı ASY hava boşluklarının lökosit, sıvı ve sellüler debrisle dolması Akc. kompliyansında ↓, dirençte ↑, ufak havayollarında obstrüksiyon, distal havayollarında kollaps, hava hapsi ve ventilasyon-perfüzyon ilişkisinde bozulma Geçiş * Damlacık yolu * Kontamine fomitler (RSV) * S. pneumoniae (Nazofaringeal kolonizasyon, Bakteriyemi) * Pnömonide etyolojiyi saptamak zor * Akciğer dokudan örnek alma invazif :( * Balgam kültürü/ ÜSY örnekleri etyolojiyi doğru yansıtmaz :( <3 hafta= grup B streptokok, gram (-) aerop mikroorganizmalar 3 hafta-3 ay= en sık viruslar, bu dönemin özelliği ateşsiz pnömoni de olması !!! Ateşsiz pnömoni= anneden bebeğe doğum sırasında vajinal trakttan chlamydia trachomatis geçmesine bağlı görülür. Etkenin inkübasyon süresi 3 hafta. !!! 4 ay-4 yaş= en sık etken viruslar, bazen bakteriler de etken olabilir >5 yaş= en sık etken mycoplasma pneumonia !!! <5 yaş en sık viruslar (RSV, rino, parainf...) >5 yaş sağlıklı çocuklarda S.pneumoniae, Mycoplasma pneumoniae ve Chlamydia pneumoniae en sık !!!! Toplum kaynaklı MRSA tüm yaşlarda artan bir problem, özellikle nekrotizan pnömonide 12 ve 13. takvim haftalarında, SARS-CoV-2 tek solunum yolu virüsü * Başvuru bulguları ve semptomları nonspesifik * Pnömoni için patognomonik tek bir bulgu veya semptom yok M. pnömoninin atipik semp var fotofobi, döküntü, başağrısı gibi Genel Görünüm: Küçük çocuklarda çevreye ilgi, beslenme, teselli edilebilme Farkındalık durumu ve siyanoz değ Radyolojik pnömonili çocukların çoğu hast görünümlü VİTAL BULGULAR Ateş * Nonspesifik * Bebeklerde ateşsiz pnömoni (C.trachomatis) !!!!!!!!! * Bronşiolitte pnömoniye göre daha az, astımlılarda tipik olarak olmaz * “Occult pneumoniae-gizli pnömoni” Takipne * Hipoksi veya artmış solunum yüküne göre daha az prediktif * Takipnenin olmaması pnömoni dışlanmasında yardımcı * Takipne hipoksemiyle birlikte (>70/dak) * Takipne hastalığın erken döneminde daha az yardımcı (<3 gün) Respiratuar Distres * Takipne * Hipoksemi (oda havasında SaO2 < %90, ağır hastalık ve hospitalizasyon bulgusu) * Artmış solunum yükü: İnterkostal, subkostal veya suprasternal retraksiyonlar Burun kanadı solunumu Hırıltı Yardımcı solunum kaslarının kullanımı Head bobbing (kötü dönemi gösterir) Akciğer Muayenesi * Raller * Konsolide akc parankimiyle uyumlu bulgular: Solunum seslerinde azalma Bronşial solunum sesleri Bronkofoni Whispered pectoriloquy (fısıltılı hecelerin geçişi) Taktil fremitus Perküzyonda matite * Wheezing (atipik bakteri , viruslar, bronşiolit, astım) * Plevral efüzyon bulguları Batıcı göğüs ağrısı, perküzyonda matite, solunum seslerinin derinden gelmesi, plevral sürtünme sesi
*Enfeksiyonların %50 miks bakteriyel/viral (influenza +S.pneu veya S.aureus) *Göğüs radyogramları genelde yardımcı değil BAKTERİYSE !!!!!!!!! SORUUU *GİS bulguları (abdominal distansiyon, hepatomegali) *Karın ağrısı: alt lop pnömoni *Meningismus: üst lop pnömoni !!!!!!!!! wheezing YOKKKKKK *Ani başlar, genel durum kötü *Dinleme bulguları lokaldir, bilat DEĞİL ATİPİK BAKTERİYSE (mikoplazma, klamidya) *Öksürük 2-4 hf, daha uzun, nonproduktif UZAMIŞ ÖKSÜRÜK *Raller, ronküsler, wheezing *Hasta görünüm olmaz *“Walking pneumoniae” * myalji, baş ağrısı, döküntü, konjunktivit, fotofobi, boğaz ağrısı * ekstrapul bulgular (steven johnson, hemolitik anemi, hepatit) *Afebril pnömoni: 2 hf-4 ay arası bebeklerde, etken Chlamydia trachomatis *Diğer ajanlar CMV, Mycoplasma hominis, Ureaplasma urealyticum *Fizik muayene tipik diffüz inspiratuar raller !! *Konjunktivit olabilir veya öyküde olabilir *EOZİNOFİLİ *sinsi başlangıç, burun akıntısı (rinore) VİRAL: *<5 yaş çocuklarda sık !! *Nontoksik görünüm !! *Wheezing !!!!! *Bilateral akciğer oskültasyon bulguları !!!! *Öncesinde ÜSYE öyküsü !!! *Kan kültürü: Ayaktan hasta Toksik olmayan, aşıları tam olan hastada kan kültürü alınmamalı *Antibiyotik tedavisinden sonra klinik olarak düzelmeyen ve semp ilerleyen veya klinik bozulması olan çocukta kan kültürü *Kan kültürü: Yatan hasta Kan kx alınmalı, bakteriyel pnömoni nedeniyle hospitalizasyon gereken, özellikle komplike pnömonili çocuklarda *Klinik olarak düzelen çocukta (pnömokok bakteriyemisi) tekrar kan kx gerekmez *S.aureus bakteriyemili çocuklarda tekrar kan kx alınmalı *Balgam çıkarabilen, hospitalize çocuklarda balgam kx ve gram boyama Viral Patojenler için Test: *Önerilir *Pozitif influenza test ek tanısal çalışma ve antibiyotik kullanımını azaltır *Uygun antiviral kullanımını sağlar *Mycoplasma pneumoniae şüpheli bulgu ve semp olan çocuklar antibiyotik seçimi için test edilmeli *Chlamydophila pneumoniae için tanısal test önerilmez *Hemogram *Ayaktan izlenen pnömoni şüpheli çocuklarda rutin gerekmez *Ağır pnömonili hastalarda alınmalı !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! * ESH, CRP, serum PCT kons viral ve bakteriyel pnö nedenlerini ayırmak için tek belirleyici olarak kullanılamayabilir * Tam aşılı ayaktan tedavi edilen pnömonili çocukta AFR rutin önerilmez * Ağır hasta, hospitalize edilenler, pnömoni komplikasyonları olanlarda, klinik bulgularla birlikte tedaviye cevabı değerlendirmek için kullanılabilir *Pnömonili ve hipoksemi şüpheli tüm çocuklarda pulse oksimetre ölçülmeli Ayaktan hastada başlangıçta göğüs radyogramı: *Şüpheli pnömoni tanısı için göğüs grafisi gerekli değil *Hipoksemi şüpheli veya saptanmış veya önemli solunum distresi olan hastalarda posteroanterior ve lateral göğüs grafisi Gizli pnömoni ile birlikte olan bulgular öksürük, >5 gün ateş, ateş, >39C ve lökositoz (20.000/mm3) Takipne ve resp distresi olmayan, uzamış ateş ve öksürüklü çocukta göğüs radyogramı rutin olmamasına rağmen çekilmeli *Yatan hastalarda (P-A, lat.) parankimal infiltratların varlığı, genişliği ve karakteri ve pnömoni komp saptamak için önerilir Takip Göğüs Radyogramı * Sorunsuz iyileşen çocukta önerilmez !! * Tedaviden 48-72 saat sonra klinik düzelme olmayan ve semptomları ilerleyen veya klinik olarak kötüleşen çocuklarda önerilir * Günlük göğüs radyografi parapnömonik efüzyonlu komplike pnömonili çocuklarda tüp takıldıktan sonra veya VATS sonrasında klinik olarak stabil ise önerilmez *Aynı lobu tutan rekurren pnömoni, lober kollaps, göğüs kitlesi veya yabancı cisim aspirasyonu şüpheli hastalarda pnömonitanısından 4-6 hafta sonra tekrar göğüs radyografisi
293
RADYOLOJİDE TAM AYRIM MÜMKÜN DEĞİL Bakteriyel * Segmental konsolidasyon * Alveolar infiltrat * Round pnömoni * Pnömontosel, kavitasyonlar, büyük plevral efüzyonlar, nekrotizan pnömoni Atipik Bakteriler * Bronkopnömonik patern * İnterstisyel tutulum !! Viruslar * Bronkopnömonik patern * İnterstisyel tutulum !! *Akc konsolidasyonları ve hava bronkogramları veya efüzyonları saptamak için hasta başı portabl USG oldukça sensitif ve spe *Pnömoni tanısı için güvenilirliği kullanıcı-bağımlı MV çocuklarda endotrakeal tüp takılma esnasında viral test ve trakeal aspirat gram-boyama ve kültür alınmalı * Başlangıçta tanısal testler pozitif değilse, ağır pnömonili immun sistemi normal çocuklar için bronkoskopik veya kör protected spesmen brush örnekleme, BAL, perkütan akciğer aspirasyonu veya açık akciğer biyopsisi düşünülmeli Toplum Kaynaklı Pnömonili Çocuk Ne Zaman Hastaneye Yatırılmalı: *Respiratuar distres ve hipoksemi (SaO2<%90) gibi kriterlere göre tanımlanmış orta ve ağır pnömonili çocuklar hospitalize edilmeli *Bakteriyel pnömoni şüpheli 3-6 aydan küçük çocuklar *Virulansı yüksek patojene bağlı pnömoni olduğu düşünülen veya kanıtlanmış olan çocuklar (örn MRSA) *Evde takibi veya tedaviye uyumu problem olabilecek çocuklar resp distress bulguları !!!!!!!!!!! SORUUUUUUU 1) TAKİPNE (0-2 ay>60, 2-12 ay>50, 1-5 yaş >40, >5 yaş >20) 2) DİSPNE 3) RETRAKSİYON (suprasternal, interkostal, subkostal) 4) BURUN KANATLI SOLUNUM 5) APNE 6) MENTAL DURUM DEĞİŞİKLİĞİ 7) ODA HAVASINDA PULSE OKSİMETRE <%90 YBÜ: -İnvazif ventilasyon gereken çocuk PICU yatırılmalı -Noninvazif pozitif basınçlı ventilasyon gereken (kontinu pozitif havayolu basıncı veya bilevel havayolu basını) -Solunum yetmezliği beklenen çocuk -Sürekli taşikardi, KB düşüklüğü veya KB, perfüzyon için farmokolojik destek gereksinimi olan çocuk -İnspire edilen oksijen ≥0.50 iken SaO2<%92 ise PICU’ya yatırılmalı -Pnömoniye bağlı hiperkarbi veya hipoksemiye bağlı mental durum değişikliği *Ayaktan hasta *Okul öncesi pnömonili çocukta antimikrobiyal tedavi rutin önerilmez *Bakteriyel pnömoni şüpheli, sağlıklı, aşılı infant ve okul öncesi çocuklarda ilk tedavi amoksisilin *Makrolid antibiyotikler atipik pnömoni ile uyumlu hastalarda (başlıca okul-çağı ve adölesanlar) Uygun mevsiminde influenza virusla uyumlu orta-ağır pnömonili çocuklara antiviral tedavi Erken antiviral tedavi maksimum yarar sağlar Negatif test sonuçları, özellikle hızlı antijen testleri, influenzayı dışlamaz Ciddi hastalığı olanlarda 48 saatten sonra tedavi klinik yarar sağlayabilir *Yüksek-düzey penisilin direnci olmayan aşılı infant veya okul-çağı çocukta ampisilin veya penisilin G verilmeli * 3. jen SS (seftriakson veya sefotaksim) eksik aşılı, yüksek-düzey penisilin direnci olan bölgelerde önerilir * Klinik, lab. veya görüntüleme özellikleri S. aureus ile uyumlu ise vankomisin veya klindamisin (lokal duyarlılık veriye göre) β-laktam tedaviye eklenmeli BAKT PNÖ: <5 yaş Amoksisilin oral 90 mg/kg/gün, 2 doz ≥5 yaş Amoksisilin oral 90 mg/kg/gün, 2 doz, max 4 g/gün, atipik kaynaklı pnömoniden ayırt edilemiyorsa makrolid tedavisi β-laktam tedaviye eklenebilir ATİPİK: Azitromisin oral (10 mg/kg/gün 1.gün, takiben 5 mg/kg/gün 2-5 gün) VİRAL: (İNFLUENZA TEK ENDİKASYON) <5 yaş Oseltamivir ≥5 yaş Oseltamivir veya zanamivir (≥ 7yaş), alternatifler: peramivir, oseltamivir ve zanamivir (tümü iv) Yenidoğan dönemine spesifik etkenler: gram – bakteriler, GBS Viral mi bakteriyel mi ayırt edemezsen ikili tedavi ver
Yatan hasta (tüm yaşlar) BAKT: Tam immunize (Hib, KPA) pnömokok penisilin direnci minimal: Ampisilin veya pensilin G; alternatifler: seftriakson veya sefotaksim CA-MRSA şüphesinde vankomisin veya klindamisin Eksik aşılı, invazif pnömokok suşlarında lokal penisilin direnci: Seftriakson veya sefotaksim (alternatif: levofloksasin) CA-MRSA şüphesinde vankomisin veya klindamisin; ATİPİK: Azitromisin (atipik pnö şüphesi varsa β-laktama eklenmesi); alternatifler: klaritromisin veya eritromisin; >7 yaş doksisiklin; makrolidleri tolere edemeyen veya büyümesi tamamlanmış çocuklarda levofloksasin VİRAL (İNF): Oseltamivir veya zanamivir (≥ 7 yaş), alternatifler: peramivir, oseltamivir ve zanamivir (tümü iv) KOMPLİKASYONLAR Bakteriyel pnömonide sık Plevral efüzyon ve ampiyem Nekrotizan pnömoni * S. pneumoniae EN SIK neden, S.aureus ve group A Streptococcus ve M. pneumoniae, Legionella, Aspergillus Akciğer apsesi * Yetersiz veya gecikmiş tedavi edilen lober pnömoni veya daha sık aspirasyona bağlı * ÜSY anaerobik florası ve S.aureus EN SIK Pnömotosel (S.aureus) Hiponatremi * TKP çocukların %45 (serum Na ≤135 mEq/L) * Hospitalize çocukların 1/3, genelde hafif (serum Na 130-135) * Artmış hospitalizasyon süresi, komplikasyonlar ve mort ile bilikte * Uygunsuz ADH salınımıyla birlikte pntx, amfizem, bronkoplevral fistül, sol yet, menenjit, beyin absesi, perikardit, endokardit, OM, septik artrit, SIRS, sepsis, HÜS *TKP vakalarının %3'ü komplike *Nekrotizan pnömoni %7 *PCV13 öncesi S.pneu, bağışıklama sonrası S. pyo ve S.aureus göreceli olarak artan insidans *10 günlük tedavi *Bazı patojenlere bağlı enfeksiyonlar, CA MRSA daha uzun süreli tedavi *Yeterli tedavi alan çocuklarda 48-72 saatte klinik ve lab. bulguları düzelmeli *Antimikrobiyal tedaviden sonra kötüleşen veya 48-72 saatte düzelme göstermeyen çocuklar için ileri araştırma yapılmalıdır Parapnömonik efüzyon nasıl saptanmalı: *Öykü ve FM ile saptanır, göğüs radyogramı plevral sıvı varlığını saptamak için alınmalı *Göğüs radyogramı şüpheli ise, USG veya BT önerilir Parapnömonik efüzyonda drenaj ne zaman gerekli: *Efüzyonun büyüklüğü önemli >10 mm ve sol bozuksa *Çocuğun solunum yetersizliği derecesi parapnömonik efüzyon tedavisinde önemli bir faktör Plevral sıvıda hangi lab testleri yapılmalıdır: * Gram boyama ve bakt kültür * Antijen testi ve PCR plevral sıvıda * pH, glukoz, protein ve LDH gibi analizler hasta tedavisini nadiren değiştirir ve önerilmez !!!!!!!! * Plevral sıvıda WBC ve periferik yayma bakteriyel etyolojiyi mikobakt ve maligniteden ayırdığı için önerilir * Ufak, komplike olmayan parapnömonik efü rutin drene edilmemeli * Solunum distresi ile birlikte olan orta parapnömonik efüzyonlar, büyük parapnömonik efüzyonlar veya kanıtlanmış pürülan efüzyonlar drene edilmeli *Fibrinolitik ajanla birlikte tüp torakostomi ve VATS *Tercih tecrübeye bağlı *Orta-büyük efüzyonlu hastalarda lokulasyon yoksa göğüs tüpü * Kan veya plevral sıvı kültürü pozitif ise, ab duyarlılığına göre tedavi * Kültür-negatif parapnömonik efüzyonlarda, antibiyotik seçimi hospitalize hastalar için önerilere göre yapılmalı * Ab tedavi süresi her bir hasta için klinik cevap ve drenaj yeterliliğine bağlı * Birçok çocukta 2-4 hafta tedavi yeterli Pnömonili çocuk ne zaman taburcu edilebilir: * Klinik düzelmesi olan hasta (en az 12-24 saat aktivite, iştah ve ateşte düşme) taburculuk için uygun * Pulse oksimetre en az 12-24 saat oda havasında >%90 ise taburculuk için uygun * Stabil ve/veya bazal mental durum * S. pneumoniae, Haemophilus influenzae type b, boğmacaya karşı aşılanmalı * ≥ 6 ay tüm infantlar ve çocuklar influenza aşısı ile aşılanmalı * < 6 ay infantların ebeveynleri ve bakıcıları influenza ve boğmaca aşısı ile aşılanmalı * İnfluenza virüs enf sonrası pnömokok pnömonisi influenzae aşısı ile azaltılır * Yüksek-riskli infantlar RSV’ye bağlı ağır pnömoni ve hospitalizasyon riskini azaltmak için RSV-monoklonal antikorla immunprofilaksi yapılmalı Hasta 24-48 saat afebril ve oral tolere edebilirse oral tedaviye geçiş Komplike olmayan pnömonide total antibiyotik süresi 7-10 gün Komplike pnömonide 4 haftaya kadar antibiyotik tedavisi gerekebilir Pnömoniden düzelen çocuklarda öksürük birkaç haftadan 4 aya dek sürebilir Sağlıklı çocuklar genellikle uzun süreli sekel kalmaksızın iyileşirler
294
≤36 6/7 hf: prematüre (WHO) – 22-27 hf: Aşırı prematüre ( immatür) – 28-31 hf: Ağır prematüre – 32-33 hf: Orta prematüre – 34-37 hf: Geç prematüre !!!!!!!!!!!! SORUUU 22. hf önce yaşam belirtisi yok <500 gr mikropremi İntrauterin enfeksiyon * Preterm doğum eylemi ve preterm memb rüptürü prematüre doğumların 2/3 ünden sorumlu * % 40’ında maternal inf ve inflamasyon sorumludur ama önemli bir oranda subklinik * Gestasyon haftası azaldıkça intrauterin enfeksiyon sıklığı ve etkilenme ciddiyeti artar erken doğum tehdidinde ab proflaksi verilmezzz Korioamnionit Neonatal Sonuçlar fetal zarların ve amnion sıvısının inflamasyonu * Preterm gebeliklerin % 40-70 ● 21-24 hafta arasında %67 ● 33-36 hafta arasında %22 * Prematüre doğum * BPD +/- (bronkopulmoner displazi, prematüre bebeğin kronik akc hst) * PDA (patent ductus arteriosis, prematürelerde ductusun açık kalma ihtimali artar) * Sepsis * PVL (periventriküler lökomalazi) ve CP (serebral palsi) * NEK (nekrotizan enterokolit) Aşağıdaki morb hangisi preterm bebeklerde term bebeklerden daha fazla görülür * a. Respiratuar distres sendromu (RDS) * b. Nekrotizan enterokolit (NEK) * c. İntraventriküler kanama * d. Yenidoğanın geçici takipnesi * e. Hepsi *DOĞRU CEVAP* !!! term bebekte daha fazla olan ise mekonyum aspirasyon sendromu (term, dismatür, anne karnında fazla zaman geçiren, fetal displazisi olan bebeklerde) prematür bebekler 34.hfdan önce mekonyum yapmıyorlar (nadiren yapıyorlar) Prematüre bebeklerde genel problemler * Vücut sıc kontrolü (hipotermi riski ) * Solunum sis ( immatür solunum merkezi, immatür akc, prematüre apnesi ) NIMV gerekir, entübe etmeden * İmmatür beyin: Apne, kanama, kistler.. * Beslenme (TPN) * İmmunolojik immatürite * Organ hasarı (Beyin, bağ, göz…) * Uzun dönem sorunlar HİPOTERMİ (< 36 C) * Cilt ince, saydam * Hassas * Verniks kazeoza çok az * Subkutan yağ dokusu çok az * Vücut yüzey alanı geniş * Transepidermal sıvı kayıpları fazla * Isı regülasyon mekanizmaları gelişmemiş
Respiratuar Distres Sendromu(RDS) İmmatürite ve surfaktan eksikliği, disfonk. nedeniyle akc yeterli havalanamaması * Solunum sıkıntısı * Oksijen gereksinimi * Mekanik ventilasyon desteği gereksinimi * RDS ile uyumlu PA akciğer grafisi ne kadar ağırsa diğer sorunlar da o kadar ciddileşir (pulmoner ödem, kafa içi kanama riskinde artış) RDS Komplikasyonları: * Pulmoner hava kaçakları – Pulmoner interstisyel amfizem %50 – Pnömotoraks %5-10 * Hemorajik pulmoner ödem * İVH * BPD * Prematüre retinopatisi Patent Duktus Arteriozus * < 32 hf : % 20 * < 28 hf : % 60 * Fonksiyonel kapanma term bebeklerde ilk 72 saatte, pretermlerde daha uzun sürebilir * < 1000 gr : % 48 semptomatik PDA ductus arteriosus, aort ve pul arter arasında bebek ne kadar küçükse PDA o kadar büyük Duktal kapanmayı etkileyen faktörler: * Gestasyon yaşının düşüklüğü * RDS varlığı * Surfaktan uygulaması +/- * Korioamnionit * Aşırı sıvı verilmesi riski arttırabilir * Antenatal steroidler riski azaltır !!!!!!!! (anneye verilen steroidler RDS riskini de azaltır) PDA sonucu aorttan pul artere durmadan kan gider ve akcde ödem, sistemik kan akımı azalır, böbrekte yetersizlik, bağırsakta NEK, iskemi, kafa içi kanamalar İNTRAVENTRİKÜLER KANAMA * < 30 hf %25–35 * < 1000 gr %45 ( Grade 3-4 %15 ) *İlk 48-72 saat en sık Antenatal STEROİDLER (RDS PDA İVK azaltır) ve Postnatal İndometazin Kafa içi kanama riskini azaltır !!!!!!!!!!!!!!!!!!! SORUUU Astrositlerde glial fibriler asidik protein ↓ ***steroid prematür riski olan annelere verilir sadece (<34 hf) Serebral kan akımında bozukluk ** ( Serebral kan akımında fluktuasyonlar,: Hipoksi, hiperkarbi, ağır asidoz, ventilatör solunumunda asenkroni, Ağır RDS, PDA, Sık havayolu asp, Hızlı NaHCO3 infüzyonu Serebral venöz basınç artışı, :Pnömotoraks, Yüksek ventilatör basınçları, Uzamış eylem, vajinal doğum Anormal kan basıncı,: Hipotansiyon, HT, Sepsis, dehidratasyon PDA Pressure passive sirkülasyon (otoregülasyon kaybı): Doğum ağırlığı<1000 gr, Unstabil klinik (solunum yetm, sepsis)) Germinal matriks damarlarında frajilite, KBBde inflamasyon, Hipoksik-iskemik hasar, sepsis, korioamnionit Koag boz, Hemostaz bozuklukları (Trombositopeni, DİK) Klinik, TRANSFONTANEL USG IVH Sınıflaması !!! –Asemptomatik –Giderek kötüleşme –Ani klinik kötüleşme *Hiperglisemi, hiperkalemi, hipotansiyon *Apne, bradikardi *Fontanel şişliği *Ani Hematokrit düşüşü * Stupor/koma/konvülsiyon * Deserebre postür Beyaz cevher hasarı (isviçre peyniri, en ağır form, CP adayı) –Periventriküler lökomalazi
295
NEKROTİZAN ENTEROKOLİT (NEK) batın lüpen (distansiyon) hipoksi ve enf sekonder apne, sepsis benzeri klinik pretermlerde 3-4 hf civarında Risk fak: florayı bozan etkenler (anne sütü az, gereksiz ab, H2 res blo) konak duy konj kalp hst enteral beslenmeyi hızlı yapmak (hiperosmolarite) PDA, akc gden kan artarken diğer organlara giden kan azalır sepsis normalde medikal tdv, yanıtsız ve ileri vakalarda cerrahi ADBG Yeni Tanı Yöntemleri: MR, Real –time ultrason NEK-Komplikasyonlar Cerrahi NEK majör komplikasyonları * Sepsis- peritonit (% 24-65) * İntestinal striktür (%25) * Kısa bağ send (%11) (En az 25-40 cm barsak gerekli) uzun dönemde * Büyüme geriliği * CP/ mental gerilik (%57) (beyinde beyaz cevher etkileniyor, perivent lökomoz) Yönetim- Doğumdan Önce – III. Düzey YYBÜ olan merkeze gebenin nakli (< 30 haftada) – Tokolitik ted (Antenatal steroid ve güvenli nakil süresi): doğumu geciktirmek için – Antibiyotik ted (PROM, korioamnionit varlığında) – MgSO4 ( < 32 hafta doğumda nöroprotektif amaçlı) – Antenatal steroid – Uygun transport koşulları : Transport küvöz içinde, solunum destek tedaviyle üst merkeze nakli Antenatal steroid – Mortalite ve morbiditeyi azaltır *RDS, NEK, İVK, Kistik PVL, CP ↓ !!!!!!!!!!!!!!!! *BPD’ye net etki yok (multifaktöriyel olduğu için) — Olası etki mekanizmaları * Kardiyovasküler stabiliteyi sağlayarak * Postnatal hipotansiyon sıklığını azaltarak (plasental kan akımı) * Serebral vasküler otoregülasyonu sağlayarak * Germinal matriks mikrovasküler maturiteyi arttırarak * Transepidermal sıvı kaybını azaltarak Antenatal steroid Betametazon, Deksametazon – 24 0/7 ve 33 6/7 arası , preterm doğum riski olan gebelere tek kür antenatal steroid önerilir ( Annede COVİD şüphesi bile olsa) (membran rüptüründen bağımsız) – Periviable dönem (22-23 hf) için bireysel bazda düşünülmeli – 34 0/7 -36 6/7 hafta arasında daha önce uygulanmadıysa ve klinik koroamnionit yoksa koşullara göre düşünülebilir. <34 hf verilir Profilaktik antibiyotikler * Preterm doğumun en sık nedeni iu enfeksiyon * İU infeksiyon ve fetal inflamasyon preterm ensefalopati riskini arttırıyor * Rutin ab kullanımı önerilmez –Korioamnionit veya PROM yoksa * Kordun geç klemplenmesi – Kordun klemplenmesi resüstasyon gerekmiyorsa en az 30-60 sn geciktirilmeli, daha iyi Hb, kan hacmi, serebral kan akımı (kafa içi kanamayı azaltabilir) – Kordun sıvazlanması : yetersiz kanıt , nörolojik morbiditede artış (< 29 hafta önerilmiyor) Kordun geç klemplenmesi ile ilgili hangisi yanlıştır a) İVH yı azaltır b) Sarılığı azaltır CEVAP, SARILIĞA NEDEN OLABİLİR c) NEK’i azaltır d) Transfüzyon ihtiyacını azaltır e) Hipotansiyonu azaltır
BRONKOPULMONER DİSPLAZİ «Prematüre bebeğin kronik akciğer hastalığı» Alveoler ve mikrokapiller maturasyon duraklaması ve anormal gelişim Klinik: Uzamış oksijen ve solunum destek ihtiyacı o2ye ve MV'ye bağımlılık (noninv PEEP toksik değil onun dışındakiler toksik) * Akc gelişim ve fonk bozulma * Bozulmuş pulmoner immun yanıt * Pulmoner HT * Pulmoner tamir mek bozulma Prematüre Retinopatisi (ROP) Erken doğan bebeklerde retinal damarların anormal prolif bağlı oluşan ve patogenezi tam olarak bilinmeyen fizyopat bir durum ! < 34 hafta veya < 1800 gram hasta grubunun postnatal 4 haftası dolduğundan itibaren ROP açısından göz dibi taraması !!!!!!!! SORUUU artmış o2 kullanımı riskli 29 haftalık 1500 gram doğan bebeğin ROP taraması ne zamanyapalım a) Doğumda b) 32. gestasyonel haftada c) 34. gestasyonel haftada d) 33. gestasyonel haftada *DOĞRU CEVAP* 29+4=33 e) 40. gestasyonel haftada TARAMA (Türkiye) Gebelik yaşı ≤34 hafta veya DA ≤1800 gram doğan tüm bebekler ve GY>34 hafta veya DA>1800 gram olup kardiyopulmoner destek tedavisi uygulanmış veya “bebeği takip eden klinisyenin ROP gelişimi açısından riskli gördüğü” preterm bebeklerin taranması uygundur GEÇ PRETERM Pretermlerin: %75 Solunum, metabolik, nörolojik, immünolojik immatürite C/S: solunum sıkıntısı↑ prematüre gibi davran
296
Yatarak çekilmiş DB grafisi İnce ve kalın barsakta hava dağılımı, distansiyonu Çekum sağ alt kadranda mı Mide, kalın ve ince barsak lokalizasyonları Herni açıklıklarında, diafragma altında hava var mı Organomegali,Kitle, Kalsifikasyon Psoas gölgeleri Properitoneal yağ hattı Akciğer bazalleri Kemik yapılar ve disk mesafeleri Ayakta batın grafisi * Batında serbest hava * İntestinal hava-sıvı seviyesi Batın içi serbest hava diyafram üzerinde şekillenir. Ayakta çekilen grafide hava, yerçekimi nedeniyle üstte olur. Kontrastlı radyografik incelemeler: * ÖMD , kolon ve ince barsak grafileri * Non-iyonik suda çözünür iyotlu kontrast madde (aspirasyon ya da perforasyon riski varsa) !!!!!!!!!!!! Kullanılan kontrast madde; atom numarası yüksek iyotlu kontrast madde ya da baryumlu kontrast maddedir. İyotlu kontrast madde suda çözünürdür daha çok aspirasyon ya da perforasyon riski varsa tercih edilir. !!!!! Ultrasonografi Çocuklarda en fazla kullanılan abdomen görüntüleme yöntemidir. !!!!! * Solid organ patolojisi * Batında kitle * Abdominal serbest sıvı * Bağ duvar kalınlığı * Peristaltism rahatlıkla değerlendirilebilir Bilgisayarlı Tomografi (RUTİN DEĞİL) * Radyasyon önemli bir risk (Çocuklarda kullanımından çekinilir. Kanser riski yaratır) * IV iyotlu kontrast madde + * Oral kontrast madde – (Çocuklarda oral kontrast madde kullanılmaz. Erişkinlerde kullanılır. Çocuklarda tolerasyon kötüdür.) !!! * Diğer radyolojik incelemelerle tanı konamayan durumlarda başvurulmalı
Yenidoğanda Akut Batın Nedenleri KARIN AĞRISI+KUSMA: Safrasız kusma -Gastrik volvulus -Hipertrofik pilor stenozu -Antral web Safralı kusma (olay, safra kanalının da ötesindedir) -Duodenal atrezi -Duodenal stenoz -Anüler pankreas -Malrotasyon + midgut volvulusu KARIN AĞRISI+DİSTANSİYON+KABIZLIK+KUSMA -Jejunal atrezi/stenoz -İleal atrezi/stenoz -Malrotasyon + midgut volvulusu -Mekonyum ileusu -Mekonyum tıkaç sendromu (hipoplastik sol kolon) -Hirschsprung hastalığı GASTRİK VOLVULUS 2 eksenli olabilir: 1- Organoaksiyel Rotasyon 2- Mesenter Aksiyel Rotasyon (kısa eksende dönüş) Mezenteroaksiyel volvulus Baryumlu kontrast madde verilerek mide görünür kılınır ve kısa ekseninde dönüş varlığı tespit edilir Hipertrofik pilor stenozu 1 aylık bebeklerde devam eden fışkırır tarzı kusmalarda aranan bir hastalık grubudur. Pilordaki kas tabakası kalınlaşmıştır ve pilorda geçişe izin verilmeyen bir incelik vardır. Dolayısıyla midenin boşalması giderek gecikir. Ultrason ile çok iyi görülebilir. Hipertrofik pilor stenozu için seçilecek ilk görüntüleme yöntemidir. !!!!!!!!!!!!!!!!!!!! Bebek annesi tarafından iyice beslendikten sonra sağ yanına yatırıldığı zaman pilor görünür hale gelir. Duodenal atrezi “Double-bubble” görünümü. Duodenum pasajında sorun vardır. Sonrası genişlemiyor. Jejunal atrezi, “triple bubble” görünümü Normalde bağ gelişiminde intrauterin hayatta bağ karnın dışında 270 derece rotasyon yaparak normal olması gereken yere yerleşir. Hatalı rotasyon olması durumuna malrotasyon denir. Değerlendirme yapılırken çekum ve duodenum'un yerine bakmak gerekiyor ÖMD ve kolon grafisi aynı zamanda çekilmez. Çünkü mideye ve rektuma aynı anda kontrast madde verilmesi değerlendirme güçlüğüne neden olur. Midgut volvulusu Batında gaz distansiyonu
297
İntrauterin hayatta barsak içerisinde biriken gaita'ya mekonyum denir. Bebeğin ilk dışkısıdır. Mekonyum çok katı olabilir. Dolayısıyla barsağı tıkayabilir. Bu duruma mekonyum ileusu denir. Çocuk bir türlü kakasını yapamaz. Barsaklarda hava birikir. Rektal yolla kontrast madde verilir ve barsak içerisinde katılaşmış olan mekonyumun nasıl obstrüksiyona neden olduğu görülür. Mekonyum ileusu /akut batın KF Li çocuklarda karşımıza sık çıkan bir tablo. Mekonyum ileuslu çocuğun distasyonunun artması halinde perforasyon da gelişebilir. Bu durumda batında serbest hava görülür. ADBG'de batında serbest hava incelenebilir YD bebeklerde bağ içeriğindeki bakterilerin bağ duvarında nekroz oluşturarak bağ iskemisiyle devam eden bir süreçtir. İskemi olunca bağ hareketleri, ve fonksiyonları yok olur. Hava bağ duvarına ordan da portal sistem yoluyla KC'ye geçer. Grafide Nekrotizan bağ duvarında veya KC'de/v.porta'da hava görülebilir. Hirschprung hastalığı-agangliyonik megakolon Sinirsel gelişimi olmayan, ganglionların gelişmediği, büyüyemeyen kolonda normal peristaltizm görülmüyor kabızlık gelişiyor. Lateral rektum grafisi Hirschprung hastalığı olduğu düşünülen çocuklarda mutlaka çekilir ve S/R oranına bakılır. Normalde anatomik olarak rektum sigmoidden daha büyüktür. Fakat Hirschprung hastalığında S/R oranı 1'den büyüktür. !! Batında kitle-yenidoğan * Hidronefroz (Böb toplayıcı yapısında genişleme söz konusu) * Multikistik displastik böbrek (Böb konj olarak gelişmemiştir, sadece kistlerden oluşur) * Ovaryan kist * Renal ven trombozu * Nöroblastom (Böb dışından gelişir) !! * Wilm’s tümörü (Böb içerisinden gelişir) * Mesoblastik nefroma (Böb içerisinden gelişir) * Polikistik böbrek hastalığı * Omental veya mezenterik kist * Hidrokolpos * Gastrointestinal duplikasyon Batında kitle için ilk olarak kullanılması gereken yöntem USG'dir.!! Görüntüde birbirlerine benzerler: !! *Nöroblastom *Wilm’s tümörü *Mesoblastik nefroma Pelvikaliksiyel genişleme. Renal pelviste obstrüksiyon vardır. Kaliksler genişlemiştir. Multikistik displastik böbrekte grafide bağlantılar gözükmezken hidronefrozda görüntüde bağlantılar seçilebilmektedir. NÖROBLASTOM * Nöroblastom semp sistemin primitif hücrelerinden köken alan nöroblastik tümördür. * Çocukluk çağı maligniteleri arasında 3. sıradadır, ayrıca en sık ekstrakranial solid malign tümördür. * Sempatik ganglionun bulunduğu herhangi bir yerden veya adrenal medulladan köken alır. * Benignden maligne doğru ganglionörom, ganglionöroblastom ve nöroblastom olarak sıralanır, ayrım histopatolojik olarak yapılmaktadır.
Çocuklarda Akut Batın Nedenleri Mekanik barsak obstrüksiyonu -İnvaginasyon -Malrotasyon -Duplikasyon kistleri -Postoperatif adezyon -İnkarsere herni -Volvulus (mide, ince barsak, sigmoid kolon) Fonksiyonel ileus -Postoperatif ileus -İnflamatuar nedenler (appendisit, enterit vb.) -Toksik megakolon -Ekstraabdominal nedenler (sepsis, bazal pnö, metabolik) İnvaginasyon En sık İleokolik Proksimaldeki bir barsak segmentinin distal barsak segmenti içine girmesidir. En sık ileum çekumun içerisine girer. “hedef” görünümü “yalancı böbrek” görünümü BATIN USG Kanlı dışkılama ve huzursuzluk şikayetleri tablosu Su verildiğinde açılmazsa cerrahi girişim gerekir. Akut apandisit Batın USG USG ile şiş ve obstrükte olan apandis tübüler yapı şeklinde görülebilmektedir. USG ile rahatlıkla akut apandisit tanısı konulabilir. USG: hava seviyesi çoksa görüntülemek zordur Çocuğun gazı fazla olduğunda USG yapılamaz. Akut apandisit cerrahi gerektiren bir durum olduğu için bu durumda Batın BT çekilir. BT ile tübüler yapı görülebilir. Gastroenterit Hava sıvı seviyesi ve bağ distansiyon görülebiliyor. Mekanik obstrüksiyonla karışabilen bir durumdur.
298
Kistik Fibrozis Beyaz ırkın en sık rastlanan öldürücü kalıtsal hastalığıdır 1/3000, 1/4000 7. kromozomun uzun kolunda • Salgıladığı protein 1480 aa oluşur ve “KF Transmembran Regülatör” (KFTR) protein • Sol yolu epitel hüc: Apikal memb İntrasellüler organellerin memb • Pankreas • Tükrük bezi • Ter bezi • Bağ • Üreme sistemi • cAMP ile regüle olan klor kanalı !!!!!!!!! • Diğer iyon kanallarının reg Diğer Cl kanallarının stim (ORCC) Epitelyal Na kanalının inh • KFTR normal hüc endoplazmik retikulumdan salgılanmakta, Golgi cis glikolize olmakta ve Epitel hüc apikal memb yerleşir Bozuk KFTR nedeni ile hüc dışarıya klor sekresyonu olmaz. Na kanallarının da ikincil etkilenmesi ile hücre içine sodyum girişi artar ve oluşan sekresyon su ve elektrolitten fakir hale gelir. >2000 mutasyon Class I Hatalı sentez AĞIR HİÇ YOK Class II Hatalı işlem AĞIR HİÇ YOK Class III Defective regulation Class IV hatalı ileti Class V azalmış mik Class VI Hızlı geri dönüşüm Hastalığın ağırlığı mutasyonun tipine, çevresel düzenleyicilere göre değişir. Sınıf I, II ve III; CFTR pro üretimi, hüc yüzeyine taşınması ve reg bozulma (Daha ağır klinik) Sınıf IV, V ve VI; Kanal iletkenliği, sentezi ve stab boz (Daha hafif klinik) Sınıf VII; Kurtarılamaz mutasyonlar olarak adlandırılan, farmakoterapiye uygun olmayan, büyük del ve çerçeve kayması mut içerir. mRNA sentez boz. Yeni tanımlanmıştır. • 7q31 yerleşimli CFTR geninde mutasyon • En sık: 508. pozisyonda fenilalanin delesyonu (%66) •Türk CF hastalarında F508 mutasyonu %32, Delta F508 %18.8
Pankreas yetmezliği • Pank enzimleri kanallarda birikir, bağ ulaşamaz ve enzim yet oluşur • Kronik yağlı ishal • Malabs • Büyüme gelişme geriliği • Yağda eriyen vit eksiklik • Pankreatik endokrin disfonk (KF ilişkili diabet) Kistik fibroziste karaciğer: kc ve safrada obs Mukusla dolu kolanjioller Proliferasyon/inflamasyon Fokal bilier siroz %25-30 Multilobüler bilier siroz%5-10 Portal HT Palpe edilen sert kc HSM, Hipersplenizm, GI kanama, Asit Normal sağlıklı insanda ter kollektor tüplere geliyor ve buradan Cl ve Na içeri alınıyor. KFli hastalarda bu kanallar düzgün çalışmadığı için terle atılan Na ve Cl mik daha yüksek oluyor. (tam ters gibi düşün) ***hiponatremik hipokloremik met alkaloz !!! PSÖDOBARTTER SEND Yenidoğan Dönemi: • Anne baba akrabalığı • Kardeş öyküsü • Mekonyum ileusu (bununla geliyorsa mutlaka aklımıza gelmeli, 24-48s yapılmazsa ALERT OLLLLLLLL) • Obstrüktif sarılık (direkt hiperbil !!!*) • A,D,E,K vitamin eks bulguları (örneğin K vit eks bağlı kranyal hemorajiler, kanamalar) Çocukluk Dönemi: • Bol yağlı kötü kokulu gaita • Batın distansiyonu • Rektal prolapsus • Büyüme geriliği • Tekrarlayan sol yolu enf •Hışıltılı çıcuk • Anemi • Hipoproteinemi, ödem • Cilt lezyonları • Psödobartter sendromu Adölesan-Erişkin Dönemi: • Kr balgamlı öksürük • Nazal polipozis, kronik sinüzit (NAZAL POLİPLİ HASTADA İLK BAŞTA KF SONRA ALERJİK SİNÜZİT DÜŞÜN) • Bronşektazi • Hemoptizi • Parmaklarda çomaklaşma • Biliyer siroz • Distal intestinal obs sendromu • Pankreatit atakları • Glukoz intoleransı • İnfertilite (CBVD) yokluğu • Gecikmiş puberte KF’li hst görülen üst ve alt sol sis bulg: • Nazal polipozis • Tdv yanıt vermeyen pansinüzit • Tkr bronşiolit • Tkr pnömoni • Bronşektazi (yaygın, özellikle ÜST LOBLARDA MUTLAKA DÜŞÜNNN!!!) • Pnömotoraks • Sol yetmezliği ve kor pulmonale KF’li hst görülen GİS bulg: • Malabs (çok miktarda kokulu ve yağlı gaita, karında distansiyon ve gaz) • Büyüme geriliği • Mekonyum ileus ve distal intestinal obs sendromu • Rektal prolapsus • Kolelithiasis • Hepatik siroz • Pankreatit • A,D,E,K vit eksiklikleri • Hipoproteinemi, anazarka ödem KF’de diğer sis ait bulgular: • Tuz kaybı, sıcak çarpması, hipokloremik metabolik alkaloz • Diabetes mellitus • Osteoporoz • İnfertilite (Vas Deferens agenezisi): %98 • Cilt bulguları (Akrodermatitise benzer bulgular) *** Bir hasta 10 yaşını geçtiğinde mutlaka DM yönünden incelenmeli. Çünkü pank ilk 10 yılda önce ekzokrin sonra da endokrin fonk bozuluyor KF TANISI KF düşündüren klinik bulgular (≥1 ) veya KF’li kardeş öyküsü veya YD tarama testi pozitifliği ve KFTR boz gösteren lab bulgusu EN AZ 1 Ter testi pozitifliği veya Anormal nazal potansiyel fark veya 2 KF mut varlığı Ter Testi • KF’te anormal iyon transportu sonucunda terde sodyum ve klor artar • Ter testi tanıda “altın standart” • KF hast %98’inde terde klor yüksektir !!! TER TESTİ UYGULANMASI •Standart ter testi metodu kantitatif pilokarpin iontoforez yöntemi ile ter toplanması •Toplanan terde Cl ̄ veya kondaktivite ile elektrolitler ölçülür !!
299
TER TESTİ SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ: SORUUUUUU!!! Terde Cl ̄ (<6 ay) N:<30 30-59 Y: >60 >6 ay N:<40 40-59 Y>60 kondaktivite (her yaş) N:<50 50-89 Y:>90 KF dışında terde klor değ yükseldiği durumlar: Adrenal yetmezlik Anoreksiya nervoza Atopik dermatit Egzersiz Ailevi hipoparatiroidizm Malnutrisyon Nefrojenik DI Protein kalori malnutrisyonu Psödohipoaldosteronizm Psikososyal büyüme geriliği Çölyak hast Hipogamaglobülinemi G6PD eksikliği Fukosidoz Mukopolisakkoridoz Nazal potansiyel fark ölçümü: Sol yolu epitelinde iyon hareketlerinden doğan elektriksel farkı ölçer (nazal veya rektal, %2lik neg kısım için, araştırma amaçlı, rutin değil) Yenidoğan taramaları • Yd alınan topuk kanlarında immünreaktif tripsinojen (IRT) bakılması. • IRT/IRT TRDE BUUUUUU !!! • IRT/PAP • IRT/DNA • Tarama testleri ile tanı alan bebeklerin kilo, boy ölçüleri daha iyi. • Akc ve SFT de daha iyi. Pank dokusunun tıkanıklıktan dolayı enzimlerin birikmesiyle otohemolize uğraması sonucu kana çıkıyor bu. Sadece ERKEN DÖNEMDE bakabiliyoruz çünkü sonradan pank dokusu zaten harap olduğu için kana çıkacak bir şey kalmıyor. IRT (1-3. gün) >100 ng/mL ise IRT tekrarla(2. hafta) >70 ng/mL ise Ter Testi (2-4.hafta) ANCAK • Taşıyıcı tespit edilmiyor • Genetik danışmanlığa gerek yok • Yanlış pozitiflik oranı yüksek Tanı alan hast izlemi  KF tanısı alan hastalar KF merkezleri tarafından izlenir.  KF merkezinin bulunmadığı illerde eğitim almış çocuk uzmanı izlemde yardımcı olabilir. Bu hastaların da yılda en az 1 kez en yakın KF merkezinde kontrolü önerilir.  Hastalar 2-3 aylık aralıklarla izlenmelidir,  Klinik prob olanlar daha sık. Prenatal tanı *Amnion sıvısı hüc *Koriyonik villus örnekleri Daha önce KF’li çocuğu olan ailelerde prenatal tanı imkanı sağlar. 8-12.hf Atipik KF !!!!! • Hast tüm klasik öz göstermeyen çocuk ve erişkin hastalar (Non-klasik KF). • Tüm KF’li hastaların %2’si. Class 5,6,7, GGK yok, büyüme geriliği yok *Kronik sinüzit *Bronşektazi *ABPA (alerjik bronkopul aspergilloz) *Diffüz panbronşiolit *İdiyopatik rekürren pankreatit *Fokal bilier siroz, kolastaz, safra kesesi taşı *Anormal glukoz intoleransı *Sterilite *Sıcak intoleransı Kistik Fibroziste Sol Yolu Tedavisi HAVA YOLU TEMİZLİĞİ ENFEKSİYONLARIN TEDAVİSİ ENFLAMASYONUN TEDAVİSİ • Fizyoterapi • Bronkodilatörler • Mukolitik tedaviler (NAC, HS, rhDNase) • Antibiyotikler • Antiinflamatuarlar • NIMV • Akc transplantasyonu • Beslenme • Klor kanalını çalıştırmaya yönelik tdv • Gen tedavisi HAVA YOLU TEMİZLİĞİ Göğüs fizyoterapisi • Postüral drenaj-perküsyon • Nefes egzersizleri • P.E.P valve, Flutter valve • Fizyoterapi yelekleri Bronkodilatör • Siliyer fonk düzelme Mukolitik tedavi • Dornase alpha/recombinant DNase • Hipertonik salin nebulizasyonu • Mannitol FT: Hasta asemp olsa dahi her aileye ve hastaya uygun olan ftyöntemi öğretilmelidir ve solunum semp olur olmaz başlanmalıdır. Yaşa ve hast şiddetinde değişime göre yöntem değiştirilebilir Flutter - P.E.P Eksp sırasında PEP ile birlikte ossilasyonlar oluştururarak sekresyonun santral sol yoluna hareket etmesine yardımcı olur. Öksürme ve zorlu eksp takiben sekresyonlar atılır FT yelekleri daha iyidir ama daha pahalı, 20 Hz MUKOLİTİK TEDAVİLER 1.HİPERTONİK SALİN (%7) 2.REKOMBİNAN DNASE 3.MANNİTOL
Dornaz alfa- Pulmozym® • Mukolitik etkili • Nötrofil ve bakt yıkımı ile oluşan DNA’yı parçalayan sentetik bir enzimdir. • Balgamın akışkanlığını artırır. • Akc fonk koruyucu ve düzeltici etki • Yaşam kalitesini iyileştirir. • Günde bir kere 1 ampul (2,5) • Jet nebülizatörler ile uygulanmalıdır. • Buzdolabında tutulmalı, ışıktan korunmalıdır. • Öncesinde ventolin verilmesine gerek yoktur. • Sulandırmaya gerek yoktur. • İncelmiş mukusu hızlıca atabilmek için Pulmozyme sonrası 0,5-1 saat içinde fizyoterapi uygulanmalıdır. • Her yaş grubunda kullanılabilen güvenli bir ilaçtır. Dornase Alfa başlama endikasyonları Dornaz alfa tdv SFT ne olursa olsun 6 yaşına gelen tüm hast başlanması önerilmektedir Okul öncesi dönemde ise sol semp olan hastalarda başlanabilir Akc grafisinde persistan ya da fokal değ olan hastalara başlanması önerilir. tdv devamlılığı önemli bu ilaçta, devlet ödüyor Dornaz Alfa • Hast ağırlığından bağımsız olarak akc fonk iyileşme ve pul alevlenme sıklığında azalma sağlar • Akc fonk düşüşü yavaşlatır • Yaşam kalitesini iyileştirir • Tdv kesildiğinde ilaç etkisi devam etmez, bu nedenle tedavide devamlılık gereklidir Hipertonik salin- Hyaneb ®: öncesinde mutlaka salbutamol/vantolin veriyoruz çünkü bazılarında bronkospazm olabiliyor • % 7’lik kons steril tuzlu su çözeltisi + %0,1 hyaluronik asit • Uzun süreli idame tedavide veya KF’de akc hast akut alevlenme zamanlarında mukosiliyer klirensi iyileştirmek için • Hava yollarındaki sodyum (tuz) mik artırarak etki • Tuz, hava yollarına su çekerek mukusu inceltir ve öksürüğü kolaylaştırır. • Akc enf sıklığında azalma, KISMEN DÜZELTİR • 6 yaş ve üzeri, günde iki kez • FEV1 % 40 ve üzeri KF’li hastalar • İlk doz hastanede verilmelidir. • Dornaz alfa ile birbirini tamamlayıcı etki Mannitol- Bronchitol ® >14y 6 aydan uzun kullanımda FEV1 de artış • Kuru toz inhaler form • >6 yaş 2x400 mg • Uygulama süresi kısa • İrritan etkili, kullanmaya başlamadan önce test uygulanması gerekiyor. İNHALE BRONKODİLATÖRLER 1. Fizyoterapi 2. Hışıltı 3. Bronş hiperreaktivitesi 4. Nebülize tedavilerden önce *** inhale ab verilirken bronkospazm oluyor, salbutamol veriyoruz ENFEKSİYONLARIN TEDAVİSİ Gerçek enfeksiyon mu? Kolonizasyon mu? Enf eradike etmek güçtür: Ab dirençleri Sekresyon içine yetersiz ab girişi Alginate üretimi ile mukoid Psödomonas (biofilm) KF-ilişkili mukozal savunma defektleri geç dönemde psödomonas tespit edersen asemp olsa bile hemen servise yatır ve kolonize değilse geç kolonizasyonu sağlar Sol Sistemi Alevlenme Tanımı: Balgam renginde veya mik değişiklik Öksürükte artma Halsizlik Yorgunluk İştahsızlık, kilo kaybı SFT’de ≥%10 azalma Dispnede artış Radyolojik değ İki ya da daha fazlası varsa ANTİBİYOTİK TEDAVİSİ Hastaneye Yatış Endikasyonları !!!!!!!!!!!!!! • İlk pseudomonas üremesi • Oral antibiyotik direnci • Semptomların tedaviye rağmen ilerlemesi • Yüksek doz IV antibiyotik ihtiyacı Tobramisin inh solüsyon- TOBİ Nebulize Kolistin İnhale antibiyotikler İnhale aztreonam (Cayston) Kuru toz tobramisin (Tobi podhaler) Kuru toz kolistin (Colobreathe) İnhale levofloksasin (Quinsair) İnhale lipozomal amikasin (Arikayce)
300
KİSTİK FİBROZİSTE ANTİİNFLAMATUAR TEDAVİ RUTİNDE YOKKKKKKK ORAL STEROİDLER: YAN ETKİLER nedeni ile uzun süreli tedavide yeri yoktur IBUPROFEN: kullanmıyoz INHALE STEROİDLER: Antiinflamatuar etkinlik, sadece hiperreakt durumunda verilir yoksa verilmez çünkü psödomonasa zemin hazırlar Azitromisin Tedavisi Anti-enflamatuvar öz hem antimikrobiyal hem de immünomod etkilerine bağlıdır alevlenme sayısını azaltır FEV1de %5.5lik artış, oral ab kullanımında azalma en az 2 sürer etkisinin başlaması, 4 ay sonra yanıtı değerlendir günde tek doz haftada 3 gün direnç gelişimi olabilir Akciğer Transplantasyonu FEV1 < %30 çocukların %50`den fazlası 2 yıl içerisinde kaybediliyor !!! ömür boyu immunsup tdv KFTR modülatör tedaviler: • Modülatör tdv, CFTR pro yapımı ve fonk iyileştirilmesini amaçlamaktadır. • Yüksek verimli tarama yöntemi ile geliştirilmiş küçük mol ajanlardır. • CFTR mut üzerindeki etkilerine bağlı olarak I) Güçlendiriciler II) Düzelticiler III) Stabilizatörler IV) Okuma ajanları V) Amplifikatörler • İvacaftor (Kalydeco® Ivedeco ®) • Lumacaftor / ivacaftor (Orkambi® Lumiva) • Tezacaftor / ivacaftor (Symdeko®, Symkevi ®) • Elexacaftor/tezacaftor/ivacaftor (Kaftrio ®,Tricafta ®) SFT’lerinde düzelme Akc alevlenmelerinde azalma Kilo alımında artış Egzersiz kapasitesinde artış Ter testlerinde azalma Akc kaynaklı ölüm oranlarında azalma Yaşam kalitesinde artış gen tdv başarılı değil Adenovirus (AV) Adenoasosiye virus (AAV) Katyonik lipozom Katyonik polimer CFTR geni çok büyük Sağlam geni bronş epi götürüp bağlanacak tek vektör bulma zorluğu Sağlam gen distal havayoluna ulaştırılmalıdır Viral ve non-viral vektörler epi hüc yüzeyel kaliks tarafından tutulup, siliyer akt ile dışa atılıyor. Distal havayolunda makrofajlar fagosite edip yıkılıyor Vektör inhalasyon ile distal HY ulaştırılamamaktadır • Diyet: Kalori %150-200, Protein %150, Yağ kalori gereksinimin %45’i • Vitaminler: (A,D,E,K) • Tuz • Pankreas enzimleri • Enteral beslenme:(gastrostomi, jejunostomi) • Ursodeoksikolik asit • Karaciğer transplantasyonu
ZEHİRLENMELER %65 insan sağlığı ürünleri 6-12 yaş: psikoleptik, psikoanaleptik, yanmanın zehirli ürünleri ORAN AZ 13-20 yaş: antienf ve antiromatik, psikoanaleptik, analjezik, psikoleptik SUİSİT AMAÇLI çamaşır suyu koroziv değilll EN FAZLA ANALJEZİKLER!!! Zehirlenmeye yol açmayan maddeler ▪ Antiasitler ▪ Antibiyotikler ▪ Oral kontraseptifler ▪ Deodorant ▪ Diş macunu ▪ Ruj ▪ Şampuan ▪ Sabun ▪ Çamaşır yumuşatıcısı ▪ Civalı termometre ▪ Alçı ▪ Cam macunu ▪ Gazete ▪ Kurşun kalem ▪ Kuru boya ▪ Mum ▪ Tebeşir ▪ Yapıştırıcılar ▪ Tükenmez kalem mürekkebi 10 kgluk bir çocuk için tek bir tablet öldürücü olabilir Hangi hastalarda zehirlenme düşünülmelidir? 1-5 yaş, adolesanlar ani başlangıç çoklu organ tutulumu kafa karıştırıcı klinik bulgular açıklanamayan ani bilinç değişikliği ani aritmi (kvs hst yok) aynı anda birçok kişide görülen bulgular daha önce zehirlenme öyküsü olması psikolojik boz, intihar girişimi riskli çevre (aile içi geçimsizlik, yeni kardeş, okul başarısızlığı) ÖYKÜ alınan madde, miktar, form, zaman, şekli, ek madde alımı, ort çıkan belirtiler, başvurudan önce uygulanan yöntemler, kr hst, evde bulunan ilaçlar, düzenli kullanılan ilaçlar (kolşisin, antiepi), benzer öykü, en son ne zaman yemek yediği Pediatrik değerlendirme üçgeni (Görünüm- Solunum- Dolaşım) Birincil değerlendirme (ABCDE) Yaşamsal bulguları değerlendir. Monitörize et ve Müdahale et İkincil değerlendirme (Belirti ve bulgular Alerji Son beslenme İlaçlar Tıbbi öykü) Üçüncül değerlendirme tüm sistemleri incele!!! bilinç değ (GKS, tonus, nöbet) vital bulgularda hızlanma ya da yavaşlama aritmi, cQT pupil değ cilt ve mukoza bulguları (ısı, renk, terleme, salivasyon) karakteristik kokular bağ sesleri, glob vezikale Gecikmiş bulgular İlk 2-4 st Pik kons geç ulaşılması Enterik kaplı yavaş salınımlı ilaçlar Toksik metabolitin geç oluşması (metanol, parasetamol) Toksisite bulg geç oluşması (kolşisin) GİS yavaşlama, pilorospazm yapan ilaçlar (karbamazapin, difenhidramin) Sempatomimetik= Hiperalert, ajitasyon, halüsinasyon, paranoya, Midriyazis, Hipertermi, taşikardi, HT, geniş nabız basıncı, takipne, hiperpne, Diaforezis, tremor, hiperrefleksi, nöbet !!!! SORUUUU Sempatomimetikler (efedrin, amfetamin, kafein)/ B agonistler (salbutamol, teofilin)/ Antikolinerjikler/ Ca kanal bl-dihidropridin türevleri Kolinerjik= Konfüzyon, koma, Miyosis, Bradikardi, hipertansiyon, takipne/bradipne, Salivasyon, lakrimasyon, idrar ve fekal inkontinans, diyare, bulantı, diaforezis, GİS krampları, (SLUDGE) bronkokonstrüksiyon, faskülasyon, güçsüzlük, nöbetler (DUMBELS) !!!!!!!! SORUUU BB/KKB/Organofosfatlar/Karbamatlar/Kardiyakglikozitler/ Opiatlar/ Sedatif- hipnotikler/ Fizostigmin karbonmonoksit zeh yanıı veya duman kokusu Laboratuvar: Kan şekeri Kan gazı Elektrolitler Anyon açığı BFT, KCFT, koag parametreleri İdrar analizi Gebelik testi EKG, kardiyak enzimler Serum osmolalitesi, osmolar açık Toksikolojik tarama Toksik madde kan düzeyi Parasetamol 4 saat > 150 mg/L Salisilat 2-4 saat > 30 mg/dl Fenobarbital 1-2 saat > 50 mg/L Teofilin 1-2 saat > 20 mcmol/L Fenitoin 1-2 saat> 20 mg/L Methemoglobin Hemen> %15 (en çok sünnette lokal anestezik, oda sıc sat artmaz) Karboksihemoglobin Hemen> %10 !!!
301
1) Emilimin Engellenmesi Göz: Bol su ile yıkama, lensin çıkartılması Deri: Giysiler çıkartılır, deri bol su ve sabunla yıkanır (30dk) İnhalasyon: Ortamdan uzaklaştırma, oksijen tedavisi Ağız yolu: GİS dekontaminasyon 2) GİS dekontaminasyon: Kusturma- İpeka Şurubu ÖNERİLMİYOR (ama öyküde sorulması lazım) Gastrik lavaj Aktif kömür Tüm bağ yıkaması Katartikler ÖNERİLMİYOR GASTRİK LAVAJ: toksik dozda sola yatır, SF ver, büyük boyut, 10-15 ml/kg çeşme suyu verirsen hiponatremi ve hipotermi riski ilk 1 saatte başvurmuşsa (antikol zeh 4 saate kadar çıkabilir) bilinç değ olmayan (önce havayolunu güvenli hale getir) ***kostik madde, hidrokarbon ve alkol alımında kontrendike Gastrik Lavaj- komplikasyonlar %3 ▪ Aspirasyon pnö ▪ Laringospazm ▪ Hipoksi ve hiperkapni ▪ Boğaz, özefagus ve midenin mekanik hasarı ▪ Sıvı-elektrolit boz ( Hipo-hipernat) ▪ Küçük konjonktival kanamalar ▪ Pnömotoraks ▪ Aritmi AKTİF KÖMÜR ▪ Odun veya hindistan cevizi kabuğunun yüksek ısıda yakılması ve akt işlemi ile elde edilir, TOKSİK VE İLK 1 SAATTEYSE VER, bir süre sonra NG çek asp olmasın diye, çekerken ucu kapatılır ▪ Yüzey alanı çok geniş (950-2000) ▪ Her 10 gr aktif kömür 1 gr toksini adsorbe eder AKTİF KÖMÜRE BAĞLANMAYANLAR:::  Ağır metaller (arsenik, kurşun, çinko, demir, lityum)  Alkoller  Korozivler  Hidrokarbonlar  Solventler  Siyanid  Esansiyel yağlar Aktif kömür KONTRENDİKASYON ▪ Havayolu korumasızsa (bilinci boz) ▪ Entübasyon sonrası ▪ GİS tıkanıklık, hemoraji ve perf riski ▪ Koroziv madde ▪ Hidrokarbon ▪ AK tarafından bağlanmayan madde alımlarında AKTİF KÖMÜR KOMPLİKASYON ▪ Kusma (%15-20) ▪ Aspirasyon (en ciddi komp.), ARDS, bronşiolitis obliterans ▪ Direkt NG ile akc verilme ▪ Kabızlık (tekrar dozlarda) ▪ Bağ tıkanıklığı TÜM BAĞ İRRİGASYONU - Yavaş salınan, enterik kaplı ilaçlar (teofilin) - Eroin ve kokain gibi paket içinde yutulmuş maddeler - Aktif kömür tarafından bağlanmayan yüksek mort sahip maddeler (demir, lityum, kurşun) Polietilen glikol  <6yaş 0,5L/st  6-12 yaş 1L/st  >12 yaş 1,5-2L/st  Şeffaf dışkı çıkana kadar devam edilir 3) Atılımın arttırılması Tkr doz aktif kömür Zorlu diürez İdrar alkalinizasyonu Ekstrakorporal metodlar  Hemodiyaliz  Hemoperfüzyon  Hemofiltrasyon  Plazmaferez  Exchange transfüzyon Hiperbarik oksijen Şelasyon tedavisi (demir, civa, kurşun, arsenik)
Lipit kurtarma tedavisi  Lokal anestezik (bupivakain, lidokain...)  Ca kanal bl (verapamil)  Beta blo  Bazı TCA  Bazı antiaritmikler (Flekainid)  Klorpromazin  Organofosfat  Ketiapin, flekainid %20 lipit 1,5ml/kg bolus sonrası 0,25ml/kg/dk inf (30-60 -dk/ hemodinamik stab sonra 10 dk) (>70 kg, 100ml)  Yan etki Hipertrigliseritemi Enfeksiyon Pankreatit DVT Hipersensitivite Yağ embolisi KCFT artışı Trombositopeni ARDS Lab değerleri okunamaması 4) ANTİDOTLAR parasetamol: n-asetil sistein organofosfat: atropin, pralidoksim KKB: kalsiyum demir: deferoksamin BB: glukagon methemog: metilen mavisi opioid: nalokson TCA, salisilat, kokain: NaHCO3 antikol: fizostigmin A) PARASETAMOL ZEHİRLENMESİ: 6 yaş büyük >200 mg/kg veya >10 gr 6 yaştan küçük >150 mg/kg veya >6 gr evre 1: 0-24s, asemp, kusma evre 2: 24-72s, hepatotoks, nefrotoks, pankreatit evre 3: 72-96s, kc yet, çoklu organ yet, ölüm  Rumack-Matthew nomogramına göre parasetamol düzeyi tedavi sınırının üzerinde ise  150mg/kg’ın (7,5gr’ın) üzerinde alımlarda ilk 8 saat içerisinde parasetamol düzeyi bakılamayacaksa  24 saatten uzun olmak üzere alım zamanı bilinmiyor ve parasetamol düzeyi 10mg/L’nin üzerinde ise  Alımın üzerinden 24 saatten uzun süre geçmiş ve hepatotoksisite bulguları varsa NASETİL SİSTEİN VERRRRRRRR B) DEMİR ZEHİRLENMESİ <20mg/kg Asemptomatik 20-60mg/kg Semptomatik >60mg/kg Ağır toksisite  Serum Fe >500  Persistan kusma, ishal, bilinç boz  Taşikardi, perf boz gibi sistemik bulgu  ADBG’de radyoopak görüntü 30 dk - 6 st: Lokal irritasyon, Karın ağrısı, kusma, ishal, Melena, Hematemez Hipovolemik şok-EX 6 - 24 st: Stabil (Gisten Rese geçiş) 6 - 72 st: ŞOK ve Met asidoz Hipovolemik Distributif Kardiyojenik GIS kanama Koagülopati ARDS, BY, her şeyin supresyonu 12 - 96 st: KC yetmezliği 2. en sık EX nedeni 2 – 8 hf: Barsak obs, En sık pilor stenozu TEDAVİ: DESFERROKSAMİN KLİNİK EVRELER (Fe) Ciddi klinik bulgular Yüksek anyon gap’li met asidoz Serum demir kons >500mcg/dl Direkt grafide demir tabletleri görülmesi C) TCA ZEHİRLENMESİ  Antikolinerjik etkiler  Başlangıçta KTA artışı ve HT varken sonra baskılanma olur.!!  Sinüs taşikardisi en sık- PR uzama, Geniş QRS, uzun cQT (ilk 6 st riskli) !!  Hipotansiyon: SF, NaHCO3, İnotrop- NA  Disritmi: NaHCO3 (1-2 mEq/kg), Lidokain 1mg/kg  Nöbet: BZD, Fenobarbital, NaHCO3 NaHCO3 endikasyonları: !!!!!!!!!!!!! Metabolik asidoz Disritmi, QRS veya cQT uzaması Hipotansiyon Nöbet
302
KRİTİK HASTA • Gerçek ya da olası bir tehdit altında • Genellikle bir veya daha fazla organ yetersizliği olan • Solunum yet, dolaşım yet, travma, arrest pediatrik değerlendirme üçgeni (görünüm, solunum, dolaşım) santral nabız >1y karotis interna <1y brakial nabız periferal eks uç kısmında 10 SN İÇİNDE SORUUUUUU !!!!!!! görünüm: nörolojik durum (uyku, sese yanıt, huzursuz, ajite) solunum: sol çabası, yardımcı kas katılımı, dispne, taşipne, stridor, wheezing dolaşım: mukozada eks solukluk, alacalanma, dudakta morarma KARDİYOPULMONER DESTEK GEREKEN DURUMLAR • En önemli ve en hızlı şekilde müdahale edilmesi gereken hasta grubu • Çocuklarda arrestin en önemli nedeni SOLUNUMSAL Kardiyak arrest nedenleri; • Çoğunlukla şok veya solunum yetmezliği • Bilinen, pre-,postop konj kalp hastalıkları • Bilinmeyen, hKMP, aberan koroner arter, aort stenozu, uzun QT sendromu çocuklarda ise %80 solunumsal nedenler Görünüm • Çevreyle etkileşim • Avutulabilirlik • Bakış/Gözle ilişki kurma • Uygun Konuşma/Ağlama • Kas Tonusu Solunum • Anormal hava yolu sesleri • Anormal pozisyon (duruş) • Çekilmeler • Burun kanadı solunumu • Kafa sallama (solunumla) Dolaşım • Solukluk, soğukluk • Benekli veya alacalı görünüm • Siyanoz İlk Olası Tanı Listesi (Sınav) !!!!!! SORU • Stabil • Solunum sıkıntısı • Sol yetersizliği • Şok • Santral sinir sistemi işlev bozukluğu • Kalp-Solunum durması/yetersizliği MONİTÖRİZE EDİLİR İlk Olası Tanı/İzlenim • Çocuk Değerlendirme Üçgeni • Birincil Değerlendirme (ABCDE) a- hava yolunu aç b- sol çabası yoksa balon valf maske, varsa geri solumasız maske (%95 fiO2 verilebilir, geri solumalılarda ise %65) c-Periferik nabızlar, Deri (kapiller doluş zamanı, sıcaklık, renk, beneklenme), Kalp hızı, Kan basıncı d-D- Disability / Kısa nörolojik muayene Postürü Etrafa ilgisi Ağrıya yanıtı Kas tonusu Pupilla boyutları Fokal bulgu Fontanel e- baştan aşağı muayene, ısı kontrolü pasif ısı kaybı hipotermi-hipertermi Döküntüler, ekimoz ve travma izleri Ödem, ikter,kronik hastalık bulguları çocuklarda üsy obs en önemli nedeni krup (akut larenjit), anaflaksi, yabancı cis A-Havayolu • Havayolu manevraları • Baş geri çene yukarı manevrası • Çene itme manevrası (servikal TRAVMA) • Aspirasyon: Özellikle süt çocuklarında aniden dramatik bir düzelme B- SOLUNUM •Hava yolu yabancı cisim tıkanıkları: • <1 yaş: Sırt vuruşu/Göğüs itişi • >1 yaş: Abdominal manevra (heimlich) • Grunting (İnleme): Yetersiz oksijenizasyon; pnömoni, boğulma, akc kontüzyonu akc iyidir (met asidoz, sepsis, kardiak şok) Çocuklarda üst hava yolu obs en sık nedenleri 1. yabancı cisim asp 2. krup 3. anafilaksi Çocuklarda alt hava yolu obs en sık nedenleri astım ve bronşiyolit İnspiryumda ral duyuluyorsa bu akc parankimal hast gösterir. Çocuktaki en sık nedeni pnömonidir. C- Dolaşım • Nabız kalitesi: Hem santral hem de periferik nabızları değerlendir • Cilt ısısı: Soğuk/Ilık sınır çizgisinin değişimini izle • Kan basıncı (normal olsa da kritik olabilir) • Kapiller geri dolum zamanı (1 sn altı ve 2 sn üstü patolojik) **tırnağa basılır D- Nörolojik Durum • Hızlı nörolojik muayene • USAY Ölçeği: • Uyanık • Sözel uyarılara yanıt veriyor • Ağrılı uyarılara yanıt veriyor • Yanıtsız • (Pediatrik) Glasgow Koma Ölçeği • Beyin sapı refleksleri 2. değ öykü ve FM 3. değ lab ve görüntüleme en çok takipne, taşikardi santral nabız zayıflıyorsa ciddi orofaringeal (bilinç kapalıysa) nazofaringeal (bilinç açıksa) TERMİNAL ARİTMİLER asistol nabızsız elektriksel akt VT (nabızsızsa VF ile aynı), nabızlıysa 0.5-1J) VF (CPR endikasyonu 2 dk arayla 3 şok en son adrenalin 2J BK KO= 3,5-5,5 L 40-60 ml/kg sıvı ver her 20 cc 15 dkda
kardiak debi= atım hacmi x atım sayısı atım hacmi= ön yük, myokard kasılması, ard yük Kalp debisi daha çok çocuklarda kalp atım hızı ile belirlenir. Çocuklarda atım hacmi sınırlı olduğu için Kanın o2 içeriğini belirleyen en önemli 2 faktör hemoglobin ve oksijen satürasyonu Parsiyel oksijen basıncı önemsiz !!!!!! Şok nedenleri • Dolaşan kan volümünde yetersizlik • Kalbin pompa fonk boz • Vasküler dirençte değişiklik • Kan akımının engellenmesi Şok nedenleri • Çocuklarda yetersiz kardiyak debinin EN SIK nedeni, düşük atım hacmi ve ön yük yetersizliğidir !!!!!!!! • Dehidratasyon !! Hipovolemik ve septik şok (EN SIK görülenler) • Kanama !! • Vazodilatasyon Kompanzasyon mekanizmasında 1. yanıt kalp hızı artar EN ÖNEMLİSİ*** 2. yanıt sistemik vasküler direnç artar (alacalı görünüm Hipotansiyon geç bulgu, kalp debisi düşmüş olmasına rağmen hipotans saptanamaz, vasküler dirençteki artışla kompanse edilir Hemoraji, hipovolemiye yanıt 1)*** tansiyonu normal değilse dekompanse (saatler içinde) Kalp hızında artış: Taşikardi SVR artışı: Soğuk, soluk, terli, Uzamış kapiller geri dolum zamanı, Periferik nabız zayıf, nabız basıncında daralma Hipotansif şok (dekompanse şok) • Mental durum değişikliği • Taşipne • Met asidoz (kompanse etmek için sessiz takipne) • Zayıf santral nabızlar (periferik nabızlar erken dönemde zayıflar.) •Kapiller dolum zamanın çok uzun olması 8-10 sn •Oligüri • Hipotansiyon Yaş ve SKB Alt sınır SINAV NÖKS SORU !!! 0-28 gün 60 mmHg 1 ay-1 yaş 70 mmHg 1-10 yaş 70 mmHg + (2 x yaş) > 10 yaş 90 mmHg • Hipovolemik şok (en sık) • Distribütif şok (septik şok, anaflaktik şok, nörojenik şok) • Kardiyojenik şok • Obstruktif şok (tamponad, pul emboli, pnömotoraks) ***anaflaktik ve nörojenikte yaygın sistemik vazodil var Çocuklarda %80 soğuk septik şok Soğuk septik şokta hipovolemi ve kardiyak disfonk görülür. Sıcak septik şokta ana patoloji aşırı sistemik vazodil. (hastande yatan çocuklarda daha çok sıcak şok görülür) sıcak şokta nabızlar dolgun, eks sıcak kardiojenik şok !!! SORU (akc ödemi, perif ödem, JVD, HM)
303
Hipovolemik şok • Tüm dünyada en sık şok nedeni • Gastroenterit • Kanama • Kusma • Yetersiz sıvı alımı • Osmotik diürez (Diabetik ketoasidoz) • Yanık • Üçüncü boşluklara sıvı kaybı Önyük az Kontraktilite n/ artmış Ard yük artmış En önemli kompanzasyon mek taşikardi. Deri turgor, tonus bzk, göz küreleri ve fontanel çökük !!!!!!! Sıcak septik şok tanıması kolaydır: 1) Periferik nabızlar dolgundur. 2) Kapiller geri dolum zamanı <1sn 3) Ekstremiteler sıcaktır. Hipovolemik şok, Soğuk septik şok, Kardiyojenik şok benzerdir. 1) Kapiller geri dolum zamanı uzadıysa 2) Periferik nabızlar zayıfsa 3) Taşikardi SOĞUK SEPTİK ŞOK Distributif Şok Uygunsuz kan volümü dağılımı (vasodilatasyon, kapiller geçirgenlikte artış, rölatif hipovolemi) Distribütif şok tipleri: 1)Septik Şok 2) Nörojenik şok 3) Anaflaktik şok • Kalp debisi değişken • Sıcak şok (hiperdinamik): Kardiyak debi↑ , SVR↓ • Soğuk şok (hipodinamik): Kardiyak debi ↓, SVR ↑ Septik şok: (SIRS+infeksiyon)+ KVS bzk • Kardiyovasküler disfonksiyon (1 saatte 40 ml/kg isotonik sıvı uyg rağmen) • Hipotansiyon: Yaşa göre < 5p veya < 2 SD olması veya • KB normal sınırlarda tutabilmek için vazoaktif ilaç kullanılma gereksinimi (dopamin > 5 g/kg/dk, epinefrin veya norepinefrin) veya • Aşağıdaki bulgularda en az 2: • Açıklanamayan met asidoz, baz açığı > 5 mEq/L • Arteryal laktat düzeyinin normalin x2 • Oliguri: İdrar çıkışının < 0.5 mL/kg/saat • Uzamış kapiller geri dolum zamanı > 2 sn • Santral ve periferal ısı farkının >3C Resüsitasyon Paketi İlk 1 saat!!! BİLLL • 5 dk içinde IV/IO erişim • 30 dk içinde sıvı resüsitasyonu • 60 dk içinde geniş spe ab • Sepsis ilişkili organ disfonk var ancak şok yok ise ilk 3 saat içinde • Kan kültürü (ab tedavisini geciktirmeden) • 60 dk içinde periferik ve santral uygun vazoaktif ilaç • Laktat düzeyi Yeterli sıvı ve uygun ab vermek önemli Anaflaktik şok: • Veno-vasodilatasyon, kapiller geçirgenlikte artış, pul vazokons • Klinik: • Ajitasyon, anksiyete • Bulantı, kusma • Ürtiker • Anjioödem • Stridor veya hışıltı • Hipotansiyon • Taşikardi !!! stridor, bronkospazm, VD bulguları varsa acil tdv Nörojenik şok NADİR • Kalp ve damarlarda sempatik innerv kaybı, anormal vd • Sıklıkla servikal travma (>T6) (otonom disfonk) • Geniş nabız basıncı ile hipotans • Normal kalp hızı veya bradikardi • Kompansatuvar taşikardi yoktur !!!!! (Medulla spinalis disfonksiyonuna bağlı olarak kompanzasyon mekanizmaları çalışmaz. !!!!!!!) Kardiyojenik şok • Myokard disfonksiyonu • Konj. kalp hast. • Myokardit • Kardiyomyopati • Aritmi • Sepsis • Ritim bzk. • Entoksikasyon • Travma Kardiyojenik şok kalbin pompa fonk bozuluyor. 4 önemli kriter: SORU !! 1) Akciğer ödemi 2) Hepatomegali 3) Juguler venöz dolgunluk 4) Alt ekstremitede ödem Önyük Değişken Kontraktilite Azalmış Ard yük Artmış  KKY (pulmoner ödem, HM, JVD, venöz dolgunluk, gallop ritmi)  Siyanoz (KKH, pulmoner ödem)  Soğuk, soluk ve terli cilt Mental durum değişikliği  Oligüri KARDİOJENİK ŞOKTA KISITLI SIVI VERİLİR Obstrüktif Şok • Kardiyak tamponat • Tansiyon pnömotoraks • Pulmoner emboli (çocukta nadir) Kalp debisi belirgin azalmış, sistemik vasküler direnç artmış Tedavinin amaçları • Kan oksijen içeriği ve taşıma kapasitesinin arttırılması • 10L/dk, %100 oksijen !!!!! • Volüm replasmanı (IV-iki damar yolu, açılamazsa IO) • Sıvı tedavisi • Kalp debisinin düzeltilmesi • İnotropik, vazopresör, vazodilatör • Oksijen ihtiyacının azaltılması • Erken entübasyon • Sedasyon • Metabolik bozuklukların düzeltilmesi • Hipoglisemi, hipokalsemi, hiperkalemi, metabolik asidoz • Kan transfüzyonu • Ventilasyonun sağlanması (entübasyon) Şokta mort azaltan en önemli tedavi sıvı tedavisi.
Pediatrik septik şokta mortalite ilk saat verilen sıvı miktarıyla ilişkili en az 40 ml/kg verilmeli !!! Hemoglobini düşük olan hastalara sıvı verilirse bu ölümcül olur. Sıvı verirken ral ya da HM gelişirse sıvı verme durdurulur, idame sıvıya ve inotropik ajanlara geç. septik şokta 10-20 ml/kg 15-20 dk kardiojenik şokta 5-10 ml/kg 1 saat Yükleme sıvı miktarı: (60 ml/kg ilk 1 saatte SF veya RL !!!!!!!!!!!!) • Taşikardide gerileme • Nabız dolgunluğunda artma • Kapiller geri dolum zamanı < 2 sn • Tansiyonda yükselme YÜKLENME BULGULARI • Akciğerde raller • Karaciğerde büyüme • Taşipne, öksürük KULLANILACAK SIVI • İzotonik kristaloid sol (SF veya laktat ringer !!!!! SORUUU: SF’te Cl çok fazla kana göre o yüzden met asidoz yapabilir) • Kolloid solusyonlar (%5 albumin, dextran, jelatin, hidroksietilstarc) • Eritrosit süspansiyonu (hemorojik şokta) FAYDASI ÇOK YOK Septik şokta SF ve ringer laktat Serum Fizyolojik •Etkinlik farkı yok • Ucuz • Kolay bulunabilir İnotropik, Vazopressör Tedavi: Hipovolemi varlığında etkisiz Sıvı replasmanı yapılırken ikinci bir damar yolundan başlanmalıdır • Adrenalin *** SOĞUK ŞOK • Noradrenalin *** SICAK ŞOK • Dobutamin (tansiyon normal, kardioj) • Milrinon (tansiyon normal, kardioj) adrenalin B res üzerinden kontrakt arttırır noradrenalin A res üzerinden VK MİLRİNON, ventrikül relaksasyonuyla diyastolik volümü en çok arttıran, aynı zaman inotropik ve lusitropik ajan fosfodiesteraz inh, cAMP arttırır Septik şokta • Adrenalin (0.05-0.3 mig/kg/dk) • Noradrenalin (0.05-0.3 mig/kg/dk) Kardiyojenik şokta • Dobutamin veya milrinon ilk tercih (tansiyon normalse) • Hipotansiyon var ise adrenalin Anaflaktik şok • Adrenalin IM, 0.01 mg/kg (max. 0.3-0.5 mg), 3-5 dk tekrar, yanıt alınmazsa infüzyon (0.1-1 mig/kg/dk) •İlk olarak adrenalin uygulanır, tekrarlanmasın diye histamin blokörü uygulanır Refrakter şokta; • Adrenalin infüzyonu • Dopamin infüzyonu
304
SEPTİK ŞOK Bakteriyemi: Kanda canlı bakterilerin varlığının kültürle dökümante edilmesi Sistemik İnflamatuvar Yanıt Send (SİYS): Enf, pankreatit, iskemi, multipl travma ve doku hasarı, yanıklar, hemorajik şok, imm kökenli organ hasarı ve TNF ve diğer sitokinler gibi infl med verilmesi gibi çok çeşitli klinik durumlara karşı oluşan sis inflamatuvar yanıttır Sepsis; enf tarafından uyarılan immun sis anormalliği, mikrodolaşım bozukluğu ve uç organ yet ile birlikte olan sistemik enflamatuvar yanıt sendromu ile karakterize klinik bir sendromdur Sistemik Enflamatuvar Yanıt Sendromu (SIRS): 4 kriterden en az ikisi ●Taşikardi veya infantta bradikardi (Kalp atım hızı yaşa göre > 2 SD (Eksternal uyarı, ağrı, kronik ilaç alımı olmamalı veya 0.5-4 saat süresince başka bir şekilde açıklanamayan taşikardi) veya infantta bradikardi) ●Taşipne veya mekanik ventilasyon ihtiyacı (Sol hızının yaşa göre >2 SD üzeri olması veya nöromuskular hastalık veya anestezi almaksızın ani gelişen MV endikasyonu olması) ●Santral ısının > 38.5 veya < 36 ●Yaşa göre lökopeni veya lökositoz veya immatür nötrofil >%10 Kardiyovasküler fonksiyon bzk. (1 saatte 40 ml/kg isotonik sıvı uyg rağmen) ●Hipotansiyon: Yaşa göre < 5p veya < 2 SD olması veya ●Kan basıncını normal sınırlarda tutabilmek için vazoaktif ilaç kullanılma gereksinimi (dopamin > 5 mig/kg/dk, adrenalin veya noradrenalin) veya ●Aşağıdaki bulgularda en az ikisinin varlığı: ●Açıklanamayan met asidoz, baz açığı > 5 mEq/L ●Arteryal laktat düzeyinin normalin 2 katından fazla artışı ●Oliguri: İdrar çıkışının < 0.5 mL/kg/saat ●Uzamış kapiller geri dolum zamanı > 2 sn ●Santral ve periferal ısı farkının > 3C Ağır sepsis = Sepsis + KVS bzk. veya ARDS veya > 2 organ yet Sol yetmezliği: ●PaO2/ FİO2: <300 (konj kalp hast veya kronik akc hast yokluğunda) ●PaCO2> 65 mmHg veya bazal değerin 20 mmHg ↑ ●Sat.O2 > % 92 için FİO2 >% 50 ●Mekanik ventilatör ihtiyacı Nörolojik disfonksiyon ●GKS<11 ●Akut bilinç durum değ (GKS > 3 basale göre) Hematolojik sistem ●Trombositlerin < 80.000 veya kronik hematoloji ve onkoloji hast için son üç gündeki en yüksek değerin % 50 azalması veya ●INR>2 Renal disfonksiyon ●Kreatinin >2 kat artması( yaş için normal üst sınırın) ●Başlangıç kreatinin değ 2 kat artması ●Oligüri Hepatik yetmezlik ●Total Bb > 4 mg/dl (Yenidoğan dışı) ●ALT’nin yaşa göre üst sınırının 2 katı artması enflamatuar yanıt= SIRS SIRS+ MOD= SOFA SOFA+ KVS boz= ŞOK Septik şok kontrol listesi (3/8+, 2/8+ ama yüksek riskli) ●Vücut sıcaklığı anormalliği ●Hipotansiyon ●Taşikardi ●Takipne ●Kapiller dolum zamanı anormalliği ●Mental durum bozukluğu ●Nabız anormalliği ●Cilt anormalliği •Maligniteler •Aspleni (SCD) •Kİ transplantasyonu •Santral veya kalıcı katater varlığı •Solid organ tx •Ciddi MR/CP •İmmünyetmezlik, immunsupresyon
SOĞUK ŞOK: periferik nabızlar azalmış, zayıf KDZ> 3 sn cilt soğuk ve alacalı SICAK ŞOK: nabızlar sıçrayıcı, dolgun KDZ<1 sn kırmızı, al yanaklı, eritroderma NONSPE: Peteşi , purpura İrritabilite, konfüzyon, uygunsuz ağlama, aileyle zayıf iletişim, letarji, uyanıklıkta azalma hasta hipotansifse hemen septik şok tdv eğer değilse bile kriterlerin 3/8+ veya yüksek riskli 2/8+ hemen septik şok tdv eğer bunları da karşılamıyorsa rutin bakım ●Myokardiyal disfonk ön planda ve mort ile ilişkili ●Soğuk şok daha sıktır (Düşük KD, yüksek SVR) !! ●Çocuklar daha fazla inotropik destek tdv ●Hipovolemi daha ön planda ●Solunum yet olasılığı daha yüksek ●DİK, hipogli, hipokalsemi riski daha fazla !! ●Sepsisle karışacak klinik tablolar daha fazla ●Hipotans gelişmeden sepsis tanısı ve tdv mort belirleyen en önemli faktördür Günümüzde çocuk mort < %10 ●Mort erişkinlerden daha düşük ●Erişkin septik şokta mort esas nedeni vazomotor kollaps, düşük SVR ●Çocukta septik şokta mortalitenin esas nedeni düşük kalp debisidir !!!!!!!!!!!!!! ●Pediatrik septik şok ağır hipovolemi ile birliktedir ve agresiv sıvı resüsitasyonuna iyi yanıt verir ●Doğumsal met hastalıklar, ●İntoks, ●PDA’ nın kapandığı PDA bağımlı doğumsal kalp hast , ●Pankreatit, ●DM vb asidoza yol açan durumlar, ●İnvajinasyon vb cerrahi karın send, ●Yanık, ●İskemi ve reperf hasarı, ●Hematolojik maligniteler, ●Kollajen doku hast bazıları Yenidoğan ●B grubu beta hemolitik streptokok ●Enterobakterler ●L. monositogenez ●S. aureus ●N. meningitidis İnfant ●H. influenza ●S. pnömonia ●S. aureus ●N. meningitidis Çocuk ●S. pnömonia ●N. Meningitidis, ●H. İnfluenza ●S. aureus ●Enterobakterler İmmun yetmezlikli ●Enterobakterler ●S. aureus ●Pseudomonas ●Kandida albikans ● Erken, Hızlı, Agresif, Hedefe yönelik tedavi mort düşüren en önemli faktör ●Erken tanı ●Oksijen ●İV/İO yol ve Sıvı ●Antibiyotik ●İnotropik ve vazopresör ●Steroid ●Tedavi hedefleri ve monitorizasyon ●Ekstrakorporal tedaviler Israrlı katekolamine dirençli şok: Perikard effüzyonu, pnömotoraks ve karın içi basıncı >12 mm/Hg varlığını değerlendir, varsa düzelt refrakter şok: ECMO ●Oksijen başla !!!!!!!!!!!!!!! ●İV veya İO yol aç ●Sıvı yüklemesine başla ●Geniş spe antibiyotik başla ●Kan kültürü al (Ab uygulamasını geciktirmeden) ●Sıvı dirençli şokta periferik veya santral uygun inotrop başla Tedavi hedefleri ● KDZ < 2 sn ● Normal santral ve periferik nabız ● Sıcak ekstremite ● Normal mental durum ●Mental durum ve perf bozukluğunu tanı, oksijen başla ●Geri solumasız rezervuarlı oksijen maskesi ●Yüksek akımlı nasal oksijen ●İV/ İO damar yolu sağla ●Oksijen ve hava karışımının ısıtılarak ve nemlendirilerek yüksek akımla verilmesi ●Yüksek akım > 6 L/dk ●İnfantta > 2 L/kg/dk ●Çocukta > 1 L/kg/dk vazokonstrüksiyondan dolayı damar görülmez, girilse dahi kan gelmez tibia ön yüzden intraosseöz girişim yapılır, buradan sıvı tdv başlanır
305
Sıvı tedavisi: ●% 0.9 NaCl 20 ml/ kg iv puşe Perfüzyon düzelene dek devam et (≥ 60 ml/kg/saat) ●Hipoglisemi/ hipokalsemiyi düzelt ●Antibiyotik başla ●10-20 cc/kg IV sıvı bolusu, 5-10 dk !!! ●Her sıvı yüklemesi sonrası hastayı yüklenme bulguları açısından tekrar değerlendir ●Hepatomegali, ral ya da gallop ritmi açısından Serum fizyolojik ● Etkinlik farkı yok ● Ucuz ● Kolay bulunabilir ARTIK RİNGER LAKTAT DA KULLANILIYOR ● Mümkün olan en kısa sürede ilk 1 saat içinde başlanmalıdır ● Münkünse kültürleri alınmalı, ama kültür almak için antibiyotik tedavisi geciktirilmemelidir !!!!!!!!!!!!!!!!!!!! Toplum kökenli ●Vankomisin + (seftriakson veya CFX) ●GİS kaynaklı ise ilave Klindamisin, Metronidazol (gram neg için) ●GÜS kaynaklı ise aminoglikozid İmmunsuprese ise; ●Vankomisin + Seftazidim/Karbapenem/Sefepim Fungal enf riski, AmpB/Kaspafungin ●İV/ İO inotrop başla ●Sıvı yüklemesi yapılırken ikinci bir damar yolundan (santral yoksa periferik yoldan) inotropik tedavi !!!!!!! ●Soğuk şok: Adrenaline (0.05-0.3 mcg/kg/dk) !!! (bulunamazsa Dopamin 5-9 mcg/kg/dk) ●Sıcak şok: Noradrenalin(0.05 mcg/kg/dk) !!! ●Entübasyon ●Santral kateter yerleştir ●Kalp debisinin %40’ı solunum işi için ●Oksijen tük azalır ●Havayolu güvenliği sağlanır ●Hastanın monitorizasyonu kolaylaşır ●Sedasyon için; ●Ketamin+atropin ●Etomidat adrenal sup yaptığı için kullanılmamaıldır !!!!!!!!! PEDİATRİDE ADRENALİN İLK BAŞTA ateş 1 derece arttığında nabız >10-20 artıyorsa ve taşipne varsa septik şoktan ŞÜPHELEN
Steroid tedavisi; sıvı ve katekolamin dirençli şok, şüpheli ya da kanıtlanmış adrenal yetmezlik varsa verilmelidir Şüpheli adrenal yetmezlik: ● Purpura ile birlikte septik şok ● Kronik steroid tedavisi alan çocuk ● Hipofizer ve adrenal anormallik olması ● Kortizol düzeyi için kan örneği al ● Hidrokortizon 1-2 mg/kg/g’lük stres dozunda veya 50 mg/kg/g’lük şok dozunda başla ●KDZ < 2 sn ● N, santral ve periferik nabız ● Sıcak ekstremite ● Normal mental durum ● İdrar çıkışı >1 mL/kg/saat ● CVP 8-12 cmH20 ● Normal perfüzyon basıncı (MAP-CVP, MAP-IAB) ● ScvO2 > %70 ● CI 3.3-6.0 L/dk/m2 ● Normal INR, anyon gap ● Laktat (anaerobik glikolizin son ürünü, laktatın monitorizasyonu basittir diye önemli) Refrakter Şok ● Kaynak kontrolü (Örn: yara yeri debridmanı, uygun ant.) ● Perikardiyal effüzyon (perikardiyosentez) ● Pnömotoraks (torasentez) ● Artmış IAB (peritoneal kateter) ● Hipoadrenalizm ● Hipotiroidi ● Devam eden kan kaybı ECMO RRT ●Sıvı ve katekolamin dirençli septik şokta ●Çoklu organ yetersizliklerinde Plazma exchange tedavisi
306
RESÜSİTASYON • İnsidans 30/100 000 çocuk Hastane dışında resüsite edilen olguların % 5-10 pediatrik hasta • %50’si<1yaş • % 60-80 evde veya kreşde • Çok azına % 26-30 KPR uygulanmakta • Arrest sırasında görülen terminal ritim; • % 78 asistol !!!!!! SORU • % 12 bradikardi • % 10 VF / VT (Adolesanlarda %15) !!!! Hastane içi arrest • PYBU oran % 2-6 • En sık neden solunum yet, şok !!!!! • Olay anında KPR başlanma %95 • Son 15 yılda yaşam oranında iyileşme • ROSC* % 39dan % 77e • Sağlıklı taburculuk % 24ten % 43e Rosc= spontan solunuma başlama oranı Hastane dışı arrest • Yıllar içinde belirgin iyileşme yok, % 8.3 • Sadece solunum arresti yaşam şansı % 75 • % 88’inde nörolojik sekel yok Hastane dışı arrest durumunda kurtulma oranı %7-8 Yaşam şansını etkileyen faktörler: • Ani kardiyopulmoner arrest • Arrestin erken tanınması • Arrestin görülmesi • KPR’ye erken başlanması • Ritim • VF veya pVT % 20 • Asistol/NEA % 5 • <1 yaş Kardiyak nedenlilerin yaşam şansı daha yüksek 1 yaştan küçük olması şansı düşürür. !!!!! Canlandırma Uygulamaları Temel Yaşam Desteği • Tek kurtarıcı • İki ve fazla kurtarıcı İleri Yaşam Desteği Aynı anda nabız kontrolü ve solunumu değerlendir (solunum yok, gasping ) (maks 10 sn) !!! Solunum anormal ve nabız var: • 2-3 sn’de bir solut, 20-30/dk • Eğer, yeterli oksijen ve ventilasyona rağmen perfüzyon kötü ve nabız ≤ 60/dk ise göğüs kompresyonu başla • 2 dk’da bir nabız kontrolü, nabız yok KPR • 2 dk sonunda aramadıysan 112 ara Solunum anormal/yok ve nabız yok: 112 ara, OED ayarla Şahit olunmuş ani kardiyak arrest Kompresyona başla (30:2, İkinci kişi gelince 15:2) 2 dk sonra, 112 ara (aramadıysan), (OED/defibrilatör) OED gelince hemen kullan OED ritim analizi şoklanabilir ritim mi evet (1 şok ver Hemen KPR başla (2dk) İleri yaşam desteğine ulaşıncaya kadar devam) hayır (KPR devam (2 dk) 2 dk’da bir ritim kontrolü İleri yaşam desteğine ulaşıncaya kadar) KPR* başlama kararı: • Uyaranlara yanıtsız • Solumuyor veya gasping yapıyorsa • Sağlık çalışanları için nabız kontrolu (<10 sn) • Yeterli oksijenizasyon ve ventilasyona rağmen nabız < 60/dk ve perfüzyon kötü ise Kpr*= kardiyopulmoner resüsistasyon Dolaşımın Değerlendirilmesi: ALTIN STANDART nabız kontrolüdür. Diğer işaretler; • Solunumun olmaması • Öksürüğün olmaması • Siyanoz ya da solukluk Nabız muayenesi (1 yaş altı): • Üst kolda dirsek ile omuz arasında işaret ve orta parmak ile brakiyal arter palpe edilir Nabız muayenesi (1 yaş üstü): • 2.-3. parmak ile trakea ile scm arasındaki karotid arter palpe edilir • Sağlık personeli, femoral nabzı da palpe edebilir
KRİTİK HASTALAR İÇİN ABC ARREST HASTALAR İÇİN CAB*** • Dolaşım/Havayolu/Solunum • Tek kurtarıcı 30 kompresyon 2 vent • Çift kurtarıcı 15 kompresyon 2 vent • C-A-B ile ilk kurtarıcı soluk 5.7-6.0 sn gecikiyor • A-B-C ile ilk gögüs basısı 18.0-24.3 sn gecikiyor • Daha fazla hastanın KPR almasının sağlanması umularak CAB uygulaması önerilmekte Artık kurtarmada önce göğüs basısı uygulanması tercih ediliyor. Etkili Göğüs Kompresyonu: • Göğüs basısı güçlü olmalı • Hızlı, en az 100/dk en fazla 120/dk • Kalp masajı ve solutma yapılan hast mümkün olduğunca ara verilmemeli • Göğüsün kalkmasına izin verilmeli • Aşırı vent kaçınılmalı • Göğüs ön-arka çapının 1/3’ü kadar derinlikte •İnfant 4 cm, •Çocuk 5 cm •Adolesan 5 cm (6 cm geçmemeli) • Göğüs komp derinliğini ve hızını ölçen aletlerin kullanılması öneriliyor (qKPR) Süt çocuklarında kalp masajı (İki parmak tekniği): • Bir el ile sırt desteklenir iken diğer elin 2-3. parmakları, iki meme başını birleştiren çizginin hemen altında, sternum üzerine dik olarak yerleştirilerek masaj yapılır • Her iki el sırt ve göğsü kavrayacak şekilde sarılır. • Başparmaklar, iki meme başını birleştiren çizginin hemen altında, sternum üzerine dik olarak yerleştirilerek masaj yapılır. Bu teknik iki parmak tekniğine kıyasla daha etkili, tercih edilmeli. !!!!!!! İKİ KİŞİYSEK BU TEKNİK Çocuklarda kalp masajı: • Vücut boyutuna veya kurtarıcının vücut boyutuna göre tek veya iki elle • El topuğu, iki meme başını birleştiren çizgi hizasında, orta hatta sternum üstüne yerleştirilir, ksifoide veya kostalara bası yapılmaz Hava Yolunun Açılması: • Hava yolunu rahatlatma pozisyonu • Baş geri çene yukarı pozisyonu • Çene itme manevrası • Oral havayolu yerleştirilmesi (Havayolunu rahatlatma pozisyonu) < 2 yaş (süt çocuğu) • Oksipital çıkıntı boynun fleksiyonuna neden olur, bu da havayolunu tıkayabilir • Omuzun altına bir havlu konularak hava yolu açıklığı sağlanır >2 yaşta ise başın altına havlu koyulur (Baş Geri Çene Yukarı Manevrası) • Tek el ile çene hafifçe kaldırılır, diğer el ile alın geriye doğru itilir Solunum sıkıntısı olan çocukta da bu yapılır. Eğer O2 vermemize rağmen ısrarla monitörde satürasyon değişmiyorsa baş pozisyonu hatalı olmasından şüphelenilebilinir. (Çene İtme Manevrası/Servikal travma şüphesi varsa) • Eller yüzün her iki yanına yerleştirilir ve çene, parmaklar ile çene açısından yukarı doğru itilir • Bu manevra ile çene ve dil ileri doğru kayar ve boyunda harekete neden olmadan havayolu açılır Tüm trafik kazalarında servikal travma var kabul edilir. ZORDUR SADECE BU HASTALARA Uygun boy ‘oral havayolu’: Uygun boy seçimi: dudak kenarından mandibula köşesine göre HASTA KESİNLİKLE BİLİNCİ KAPALI OLMALI dil hava yolunu kapatmasın diye orofaringeal Solunumun değerlendirilmesi: • Solunum desteği başla • Hasta yanıtsız • Solunum eforu yok • Gasping yapıyorsa • Nabız > 60/dk, solunum yetersiz ise; • 2-3sn’de bir solut, 20-30/dk • Her 2 dk’da bir nabız kontrolü Solunum Desteği: • Göğsü kaldıracak tidal volümü oluşturacak güçte olmalı • Yaklaşık 1 sn’de soluk verilmeli • Solutma yaptırdıktan sonra yükselen göğsün yeniden eski haline gelmesine izin verilmeli • Aşırı solutmadan kaçınılmalı
307
Solutma hızı Dolaşımı yeterli ise (nabız > 60/dk) Süt çocuğu ve çocuklarda: •20-30 solunum/dk (yaklaşık 2-3 sn’de bir) • < 1 yaş 30 solunum/dk • >=1 yaş 20 solunum/dk !!!!! SORUUU Erişkinlerde ise: • 10 solunum/dk (yaklaşık 6 saniyede bir) Sağlık personelinin müdahale ettiği, “ileri hava yolu” sağlanan tüm yaş grubu olgularda: •20-30 solunum/dk (yaklaşık 2-3 sn’de bir) • < 1 yaş 30 solunum/dk • >=1 yaş 20 solunum/dk !!!!!!! SORUUU Ventilasyon • Ağız yoluyla • Balon-maske • Trakeal Entübasyon • Entübasyonun doğrulanması • Entübe hastanın aniden kötüleşmesi • Laringeal maske • Kritotirotomi SÜT ÇOCUĞUNDA SOLUTMA Uygulayıcının ağzı, çocuğun ağız ve burnunu kapsayacak şekilde yerleştirilir, eğer ağız ve burun tam kapsanamazsa ağızdan ağıza solutulur. GÖĞÜS KALKMIYORSA BAŞKA POZİSYON VERİP TEKRAR DENE >1 YAŞ SOLUTMA İŞLEMİ Bir yaş üzerinde solutma işlemi Havayolu açılırken, uygulayıcının ağzı çocuğun ağzını kapsayacak şekilde yerleştirilir, burun KAPATILARAK solutulur. ***ağızdan ağza solutmak istemiyorsak balon maskeyle ventilasyon yapacağız *** O2 rezervuarlı olmalı eğer olmazsa oda havası içeri gireceği için yüksek kons O2 veremeyiz Balon-maske Kullanım Tekniği: Tek Kişi entübe edemezsen balon maskeyle ventile et, C E TEKNİĞİ Balon-maske ile Ventilasyonda Hedef: Amaç göğüsü kaldırmaktır • Tidal volüm: Göğsü kaldıracak kadar • Hız: Normokapni hedeflenir • Hiperventilasyondan kaçın! Balon-maske ile ventilasyonda Göğüs Kalkmıyorsa.. • Başa yeniden pozisyon verilir • Maskenin yerleşimi kontrol edilir • Havayolu aspire edilir • Balon ve O2 kaynağı kontrol edilir • Gastrik distansiyon kontrol edilir Kalp masajı/solutma koordinasyonu • Kalp masajı ve solutma yapılan hastalarda mümkün olduğunca kalp masajına ara verilmemeli • İleri havayolu elde edinceye kadar senkronize • Entübe veya laringeyal maske ile solutulan hastalarda kalp masajı ve solunum bağımsız • Kalp masajı en az 100/dk • 20-30 solunum/dk (yaklaşık 2-3 sn’de bir) • < 1 yaş 30 solunum/dk • >= 1 yaş 20 solunum/dk erişkinlerdeki temel arrest nedeni aritmi (VF, VT) Sadece göğüs kompresyonlu KPR? • İnfant ve çocuklarda konvansiyonel KPR çok daha etkin*** • Sadece göğüs basısı, primer kardiyak hastalığı olan ve solutma yapmak istemeyen kurtarıcılarda önerilmekte 2 kişiysek 30’a 2 tek kişiysek 15 e 2 yapmalıyız Çocuklarda olmaz Çünkü genelde solunum yet kpr ihtiyacı duyuyorlar. YABANCI CİSİM ASPİRASYONU • Yabancı cis bağlı ölümlerin %90’ı 5 yaş altında görülür. • Krup ve epiglottisten ayırımı yapılmalı • Kısmi tıkanma/tam pkanma ayrımı yapılmalı • Yabancı cis çıkartma manevraları: Süt çocuğu: •Sırt vuruşu (2 scapula arasına 5 defa el ayasıyla sertçe) •Göğüs vuruşu (5 defa) >1 yaş: Abdominal manevra MÜDAHALE ENDİKASYONLARI !!! • Öksürük yetersizse • Sesi kesilirse • Solunum sıkıntısı artarsa • Stridor gelişirse • Çocuk tepki vermemeye başlarsa Kendiliğinden öksüren ve sol çabası olan çocuğa müdahale etmeye gerek yok !!!
SÜT ÇOCUĞUNDA YABANCI CİS ÇIKARILMASI • Bir el ile göğüs desteklenerek baş gövdeden daha aşağıya kaydırılır • Diğer elin topuğu ile iki skapula arasına 5 kez vurulur Cisim çıkmamışsa: • Bebek sırtüstü pozisyona getirilir. Bir el ile sırt ve baş desteklenerek trandelenburg pozisyonuna geLrilir. Sternum alt yarısına baş yönüne doğru bası yapılarak göğüs kafesi toplam 5 kez sıkıştırılır Abdominal manevra yapılmamalıdır !! Cisim görülüyorsa elini sok çıkar BİLİNCİ AÇIK ÇOCUKTA YABANCI CİS ÇIKARTILMASI (HEIMLICH MANEVRASI) • Çocuğa ne yapılacağını anlat • Bir eli yumruk yapıp diğer eli üzerine sararak sternumun altına gelecek şekilde yerleştir • Yabancı cisim çıkana kadar veya hastanın bilinci kapanana kadar içeri-yukarı doğru bastırılır. BİLİNCİ KAPALI ÇOCUKTA YABANCI CİS ÇIKARTILMASI • Parmak körlemesine sokulmamalı • Ağızda yabancı cis varsa, diğer el ile çıkartılır. • Farinksteki yabancı cis sadece sağlık personeli çıkarmaya çalışmalıdır. !!! • Yabancı cis çıkarıldıktan sonra tekrar solutulur. Yabancı cis asp bağlı bilinci kapalı olan çocukta yerde Heimlich manevrası uygulaması önerilmiyor*** Hastaya direkt 30 göğüs basısı ile başlanılarak KPR uygulanmalıdır !! LMA: Laryngeal Mask Airway: entübe edemediğimiz veya balon maskeyle ventile etmekte zorlandığımız çocuklarda kullanıyoruz kısa boylu, büyük dilli kütleye göre ayarlanır uç kısmı ozefagusa dayanır ozefagusu tıkar. TRAKEAL ENTÜBASYON ENDİKASYONLARI:::::::: • Santral sinir sis sorunları • Fonk veya anatomik hava yolunun tıkanıklığı • Yüksek inspiryum basıncına gereksinim olması • Ağır hemodinamik düzensizlik, şok • Derin sedasyon gereksinimi • Solunum iş yükünde aşırı artış (yorulma olasılığı) • Transport edilecek hastada yukarıdaki olasılıkların herhangi birinin olma olasılığı • Çocuklarda GKS<8 ACİL DURUMLARDA ALTIN STANDARTTIR. !! Başarı için Aspiratör hazır olmalıdır ve hatta kusma pıhtı gibi aspiratör ucunu tıkayan durumlarda birden fazla aspiratöre ihtiyaç duyulur. Entübasyon öncesi hastaya yüksek kons oksijen uygulanır. Yüksek kons oksijen uyg apne ve desatürasyon süresini kısaltır. Oral nazal hava yollları, değişik boyutlarda entübasyon tüpleri, laringoskop ve değişik büyüklükte bıçaklar hazır bulunmalıdır. Tüm ilaçlar hazır olmalıdır. Posterior farenksin stim bağlı bradikardiye karşı atropin, laringoskopi, sedatif ve nöromüsküler bloke eden ilaçlara bağlı adrenerjik yanıta karşı lidokain hazır tutulmalıdır. Girişimler sırasında kalp ve solunum fonk izlemek için monitörler kullanılır. ENDOTRAKEAL ENTÜBASYON • Malzeme eksiksiz ve çalışır durumda olmalı • Vital bulgular sürekli izlenmeli • Entübasyon öncesinde hiperoksijenasyon Küçük çocuklarda vagal uyarı baskın olduğundan işlem sırasında bradikardi hatta kalp durması gerçekleşebilir. Bunu önlemek için atropin kullanılması uygun olur. Atropin hesabında minimum doz 0.1 mg’dır. Atropin yapılması hipoksemiye bağlı bradikardi yanıtını engelleyeceğinden hipoksemi gözden kaçabilir. !!! Girişimler sırasında kalp ve sol fonk izlemek için monitörler kullanılır. entübasyon yapmadan önce mutlaka hastalar balon maskeyle solutulur. saturasyon yükseltilir, AC havayla, kan o2 ile doldurulur sonra entübe edilir çünkü entübasyon zaman alır. Arrest hastada (nabız yok) kalp masajı başladık, solutuyoruz, nabız döndükten sonra entübe edilir. Hiperoksijenasyon: • 2-5 dk %100 oksijen uygulanması !!!!!! • FRC nitrojenin oksijenle yer değiştirmesi • Hipoksemi olasılığını azaltmak • Oksijen sat normal bile olsa uygulanmalı !!!!!!!!!!! Endotrakeal Entübasyon • Trakeal tüpler • Laringoskop ve bıçakları • Stile • Aspiratör ve kateterler • Şırınga (10 cc) • Kapnometre • Balon maske • Monitorizasyon • İlaçlar Erişkinde eksternal çapı belirleyen glottik bölge olmasına rağmen çocuklarda subglottik bölge (krikoid kıkırdak) tüpün dış çapını belirler. vokal kord işareti, cm işaretleri ve radyoopak çizgisi bulunmalı Alt uçta yan tarafta da delik tercih edilir (“Murphy gözü”) • Yd dönemi hariç kaflı veya kafsız tüp seçilebilir Özellikle kaflı** tüp seçilmesi gereken durumlar: • Aspirasyon olasılığı • Yanık hastaları • Yüksek basınçlı vent ihtiyacı (Akut Bronşiolit, Pulmoner kanama, Kronik akciğer hastalıkları, Astım, ARDS) Kafı şişirirken trakea mukoza doku basıncından düşük olmasına dikkat edilmelidir. Yüksek basınç uygulandığında etraftaki mukoza perf bozulur. İskemi yaratır. Nekroz gelişir ve bir süre sonra o bölgede çepeçevre skar dokusu ortaya çıkarak havayolun çapının daralmasına yol açar. Hasta ekstübe edildiğinde tolere edemez ve tekrar entübe etmek hatta trakeotomi açmak gerekebilir. Kaflı tüplerin basıncı manometre ile ölçülmeli ve basınç 20 cmsu altında olmalıdır.
308
Kaflı trakeal tüp: •Daha düşük re-entübasyon oranı •Daha başarılı vent •Kapnografi okuma doğruluğunun artması •Komp oranının çok düşük olması •Asp riskini azaltması • Kaflı tüp kullanırken kaf basıncı < 20 • Önerilen Tüp Çapı: • <1 yaş: 3.0 mm kaflı • 1-2 yaş: 3.5 mm kaflı Trakeal Tüp Derinliğinin Belirlenmesi • Dudakta tüp hizası: Hastanın küçük parmağının çapı yaklaşık tüp çapı hakkında fikir verir !! ama tek başına yetersiz Entübasyon öncesi 0.5 mm küçük ve büyük boy olmak üzere 3 trakeal tüp hazır Laringoskop seçimi: < 1-2 yaş çocuklarda düz Miller (“düz”) > 1-2 yaş büyük çocuklarda eğri bladeler kullanılır. Macintosh (“eğimli”) laringoskop sol elle tutulur !!, çünkü bıçağın açıklığı sağa bakar Direkt laringoskopide vokal kord mutlaka görüldükten sonra tüp ilerletilmelidir. sol elle tutup çocuğun ağzının sağından girip dili sola doğru toparlıyoruz. Krikoid Basısı (Sellick Manevrası): BMV esnasında uygulanabilir Entübasyon esnasında rutin önerilmez Vent bozuyor veya entübasyonu zorlaştırıyorsa uygulama yapma Krikoide bası yaparak özofagusun proksimal ucu krikoid kıkırdak ile servikal vertebra arasında sıkıştırılır ve kapatılır. Sellick manevrası ile hastanın mide içeriğini aspire etmesi ve mideye hava kaçarak midenin dilate olarak diafragmayı yukarıya doğru itmesi önlenir. Hasta entübe olana kadar bu manevraya devam edilmelidir. Aşırı baskı uygulandığında trakeayı da tıkayabilir. Entübe ise nazogastrik veya orogastrik tüp konur. Tüp regujitasyonu arttırır. 2010 önerisi: Trakeal entübasyon yapılırken krikoid basısının rutin kullanımı aspirasyonu önleyemeyebilir ve entübasyonu zorlaştırabilir. önce dil kökü sonra vokal kortlar görülür. açılandırma yapmamalıyız Asıp vokal kordlar görülmeye çalışılır. küçük çocuklarda epiglottis uzun ve hareketlidir, görüş açımızı daraltır, düz başlıkla entübasyon tercih edilir ET yerleştirilmesi: düz blade kullanıyorsak epiglotu blade’in arkasına alıyoruz çünkü küçük çocuklarda epiglot uzun ve hareketlidir. daha büyük çocuklarda vallicula denilen yere yerleştirilir. Entübasyon Tekniği • Entübasyon girişimleri 30 saniyeden daha uzun sürmemelidir! • Vital bulgular sürekli izlenmelidir! Entübasyon süresi uzadığında hasta hipoksemide kalacaktır. Hipoksemi bradikardiye yol açar ve kalbin durmasına neden olabilir. Uzamış hipoksemi, iskemi beyine zarar verir. Entübasyon işlemi sırasında bir kişi monitörden hastanın vital bulgularını izlemelidir. Oksijen sat düşüyor veya bradikardi gelişiyor ise işleme ara verilir hasta balon maske ile ventile edilir. Oksijenizasyon düzeltildikten sonra işleme devam edilir veya daha tecrübeli birinin gelmesi beklenir. Entübasyon Doğrulama Yöntemleri: • Sol havasında CO2 monitorizasyonu • Göğsün simetrik kalkması • Bilateral aksiller bölgelerde sol sesleri • Mide üzerinde sol seslerinin duyulmaması !!! • Oksijen sat artması, rengin pembeleşmesi • Direkt laringoskopi (özellikle CO2 bakılamıyorsa ve arrest hastada) entübasyonu doğrulamak için altın yöntem atılan CO2 nin ölçülmesidir. Trakeadaysa tüp değerler artar. ET-CO2 • Entübasyon doğrulanması • Vent hasta izlemi • Hastane içi ve hastane dışı transport • Resüsitasyon etkinliğinin değ ET-CO2 izlemi !!! SORUUUUUU Etkin göğüs basısının ve KPR kalitesinin değ öneriliyor pEtCO2sürekli olarak <10-15 mmHg ise göğüs kompresyonları daha etkin yapılmalı ve aşırı vent kaçınılmalıdır Ani yükselip devamlı yüksek kalması spontan dolaşımın döndüğünün bir bulgusu Entübe Bir Çocuğun Stabilken Aniden Kötüleşmesi: 1. Tüp yerinden oynamış olabilir • Ekstübe • Sağ bronşta 2. Obstrüksiyon (tıkaç) 3. Pnömotoraks 4. Alet sorunu (ventilatör, devre) Yardım çağır, elle ventile et, hastayı değerlendir!
Nabız alamadıysak asistol, bradikardidir veya nabızsız ritimler denilen VF nabızsız VT olabilir. Monitorize etmek gerek bunları görebilmek için. şoklanabilir ritim: %10 VF, VT 1. şok 2j/kg 2 dk CPR, IV/IO aç 2. şok 4j/kg 2 dk CPR, adrenalin 0.01 mg/ kg 3-5 dkda bir 3. şok >4j/kg 2 dk CPR, amiodaron/ lidokain, Mg şoklanabilir ritim değil: %90 asistol, BK hemen adrenalin ver, 3-5 dkda bir IV/IO açıp o sırada 2 dk CPR ve her 2 dkda bir ritim ve nabız kontrolü, KPRye devam 6H, 5T tedavi et !!!!!!!!! 6 H, 5 T Hipovolemi Hipoksi Hidrojen iyonları (Asidoz) Hipo-/hiperkalemi Hipoglisemi Hipotermi Toksinler Tamponat Tansiyon pnömotoraks Tromboz (koroner) Tromboz (pulmoner) Defibrilasyon • Miyokard hüc ani dep • Nabızsız ritimlerde*** kullanılır (VF, nabızsız VT) • Şok sonrası – VT/VF sonlanır, doğal ritim başlar – VT/VF durur, asistol – VT/VF sonlanmaz Kardiyoversiyon (Miyokardın senkronize depolarizasyonu) • Enerjinin dağılımı EKG’de R dalgaları ile senkronizedir. • Nabzın hissedildiği ritimlerde (Nabızlı VT, SVT) • Doz: İlk doz: 0.5-1 J/kg, İkinci ve sonraki dozlar: 2 J/kg (elektif olgularda sedasyon yapılabilir) pratikte en çok görülen, hızlı nabız, baş dönmesi, gözlerde kararma Vagal Manevralar Uygulama alanı; Hemodinamik olarak stabil SVT ve Hemodinamik unstabil SVT (kardiyoversiyon ve ilaç hazırlığı yapılırken) İnfant ve çocuklar için en etkili yöntem yüze buz uygulaması (10-15 sn) Daha büyük çocuklarda Valsalva manevraları ve karotid sinus masajı Ucu kapalı bir boru içine ü;eme etkili bir yöntemdir Eksternal oküler bası retinal dekolmana ve İnfantlarda karotid sinus masaji kardiak arreste neden olabileceği için uygulanmamalı !!!!!!!! BRADİKARDİ TDV Oksijenizasyon/vent rağmen perf İyi değil, kalp hızı 60/dk altında ise Kapalı Göğüs Masajı Yap devam ediyorsa Epinefrin (HİPOKSİYE BAĞLIYSA) · IV/IO (0.01mg/kg)/Trakeal Tüp(0.1mg/kg) · Devamlı infüzyon · Her 3-5 dk.da bir aynı doz tekrarlanabilir ATROPİN rutin olarak uygulanmaz. Atropin 0,02 mg/kg Max doz çocuklarda 0,5 mg, adolesanda 1 mg.dır Vagal uyarı – kolinerjik ajan – AV blok Gerekirse tekrarla Kalp pili düşün. SVT: · Öykü ile uyumsuz, qrs genişliği normal (<0.09) · P dalgaları yok/anormal · Kalp hızı aktivite ile değişmez · Kalp hızında ani değişiklikler olabilir · İnfantlarda: >220/dk · Çocuklarda: >180/dk vagal uyarı adenozin (0.1 mg/kg IV tek seferde max doz: 6 gr, hızlıca ve kalbe en yakın damardan yapılır, eritrosit üzerindeki enzimlerle çabucak parçalanır HIZLI BOLUS VER) kardioversiyon (0,5-1 J/kg) (Başlangıç dozu etkili olmazsa 2 J/kg'a çıkılabilir, Kardiyoversiyondan önce sedasyon uygula) VT qrs geniş (>0.09) Adenozin denenebilir Ritim regüler QRS monomorfik · Amiodarone 20-60 dkda 5 mg/kg IV (Amiodaron ile prokainamidi rutin olarak birlikte kullanma) veya · Prokainamid 30-60 dakikada 15 mg/kg IV Kardioversiyonnn
309
BAŞ AĞRISI Başta Ağrıya Duyarlı Oluşumlar ** beyin ağrıya duyarlı değil İntrakraniyal *Dura materdeki venöz sinüsler ve büyük venler *İntrakranial büyük arterler ve menenjial arterler *Kafa tabanını örten duramater, falks serebri ve tentorium serebelli (zarlar ve damarlar) *5, 9 ve 10. kranial sinirler (duysal sinirler) *1, 2 ve 3. servikal sinirlerin intra ve ekstrakraniyal parçaları Ekstrakraniyal *Kulak, burun, boğaz, dişler, buradaki mukoza ve periost *Yüz ve baştaki arter ve arterioller (öz temporal arter) *Baş, yüz ve boyun çizgili kasları *Orbita ve gözler Ağrıya duyarlı yapıların *Gerilme, çekilme, yer değiştirmesi *Basıya uğraması *Enflamasyonu *Kas kontraksiyonu *Vazodilatasyonu baş ağrısını oluşturur PRİMER BA (sebebi yok) *Migren (EN SIK) *Gerilim tipi (2. EN SIK) *Küme baş ağrısı (gözün arkasında) *Diğer primer baş ağrıları SEKONDER BA (altta başka bir sebebi var) *Baş veya boyun travmasına bağlı *Kraniyal veya servikal vasküler hastalığa bağlı (vaskülit, otoinflamatuar) *Nonvasküler intrakraniyal hastalığa bağlı *Madde kullanımı ya da madde yoksunluğuna bağlı *Enfeksiyonlara bağlı *Homeostaz bozukluklarına bağlı *Kraniyum, boyun, gözler, burun, sinüsler, dişler ve diğer fasiyal ve kraniyal yapılara bağlı *Psikiyatrik hastalıklara bağlı *Kraniyal nevralji ve fasiyal ağrının santral nedenleri Çocukluk çağının en sık baş ağrısı nedeni viral enfeksiyonlardır. (sekonder) Primer olarak da en sık migrendir. Enfeksiyon İntrakariyal basınç artışı Diğer *Viral enfeksiyonlar* *Farenjit *Otit *Sinüzit *Diş hastalıkları *Bakteriyel menenjit *Viral ansefalit *Orbital/serebral abse İK basınç artışı* *Tümör *Hidrosefali *İntrakraniyal kanama *İdiyopatik intrakraniyal hipertansiyon (kafa içinde venöz sinüslerin tromboze olması, bos emilemez, fibrin birikimi Ender* *CO zehirlenmesi *Hipertansif ansefalopati *Temporomandibuler eklem disfon Primer* *Migren** *Gerilim tipi başağrısı *Kronik günlük başağrısı Akut Baş ağrısı: Aniden başlar, aniden şiddetlenir. Akut tekrarlayıcı baş ağrısı şeklinde olabilir. Migren genelde böyledir. Kronik-Progresif Baş ağrısı: Günler- hf içinde ortaya çıkar, azalmaz. KİBAS’ta genelde böyle olur. Kronik- Nonprogresif Baş ağrısı: Genelde sınav zamanları ortaya çıkar. Hiç geçmeyen, aynı şiddette devam eden baş ağrısıdır. Gerilim tip Miks Baş ağrısı: Kronik baş ağrısının üstüne 2-3 haftada bir migren eşlik eder. Anksiyete Jeneralize: kafanın her yerinde hissedilen lokalize: bir bölgede hissedilir *Akut rekürren migrenin tipik ağrısıdır.* !!!!!!!! AKUT JENERALİZE: ateş, sistemik enf, SSS enf, toksinler, nöbet sonrası, elektrolit dengesizliği, HT, hipoglisemi, LP sonrası, travma, emboli, vasküler tromboz, kanama, egzersiz AKUT LOKALİZE: sinüzit, otit, oküler anomali, diş hastalığı, travma, oksipital nevralji, temporomandibuler eklem disfonk AKUT REKÜRREN: migren, komplike migren, küme başağrısı, paroksismal hemikrania, egzersiz KR PROGRESİF: tm, psödotm, beyin absesi, subdural hematom, hidrosefali, kanama, HT, vaskülit KR NONPROGRESİF: kas kontraksiyonu, konversiyon, depresyon, anksiyete, konküzyon sonrası KİBAS AĞRISI: *Sabahları en fazla (+/- sabah kusmaları) kusma fışkırır tarzda olabilir. *Diffüz, jeneralize tipte *Vertekste hissedilen *Öksürük, aksırık, ıkınma ile şiddeti artan (intraabd basıncı arttıran durumlarda ağrı şiddetlenir.) Başağrısı ile başvuran olgunun muayenesinde *Kan basıncı *Ağırlık, boy, baş çevresi (mikrosef, hidrosef, venöz anomali) *Boyun ve kafa oskültasyonu (steteskopla temporal boşluğu dinlersek ve üfürüm duyulursa kitle etkili baş ağrısını gösteriyor olabilir) !! *Göz dibi (papil ödem) *Yürüme ve Romberg, simetrik olarak kraniyal sinirler, motor, duyu, refleks ve serebellar test bakısı Tepeden tırnağa çocuğun muayenesi yapılmalıdır. LP NE ZAMAN GEREKLİ: *Nonfokal enfeksiyon kuşkusunda (menenjit, ansefalit) *Benign intrakraniyal HT (psödotümör serebri) düşünüldüğünde *Görüntüleme yapıldıktan sonra açılış basıncını saptamak için Ateş, kusma, baş ağrısı varsa menenjitten kuşkulanılabilir. Nörolojik muayenede de meninks irritasyon bulgusu varsa LP yapılabilir. Ateş yok, kusmayla baş ağrısı varsa idiyopatik intrakraniyel hipertansiyon olabilir. Görüntüleme yapıldıktan sonra kitle yoksa LP yapılabilir. LP hem tanı hem de tedavi sağlar. Fazla BOS alındığı için çocuk rahatlar. NÖROGÖRÜNTÜLEME *Anormal nörolojik bulgular (fokal bulgular, KİBAS bulguları, bilinç değ) *Giderek şiddet ve sıklığı artan subakut başağrıları ör:KİBAS *Şiddetli ve akut başlayan başağrıları ör: subaraknoid kanama !!!!!!! *Gece uykudan uyandıran başağrıları *Sabahları başağrısı ile uyanma *Başağrısının nitelik değiştirmesi, tedavilere yanıt vermemesi *Başağrısına yeni eklenen nöbet, motor bulgular, öğrenme güçlüğü ör: kitle etkisi *Çocukta kişilik ve/veya davranış sorunlarının ortaya çıkması (lökodistrofiler bazen kişilik değ ile başlar) MRG tercih EDİLİR (BT aşağıdakileri atlar) *AV malformasyonlar *Düşük grade tm *BOS dinamikleri *Vaskülitler *Demiyelinizan hastalıklar Hasta acilse BT çekilebilir.
MİGREN *Çocukluk çağının en sık akut rekürren başağrısı nedeni* Tanı için biyolojik marker yok Zonklayıcı ağrı verteks ağrıyorsa KİBAS temporal bölgeyse migren baş ağrısı yiyeceklerle artıp azalabilir (dondurma, kırmızı şarap, peynir) ** aktivite, migrende olumsuz etkili, gerilimde etkisiz ** migrende başka yakınma yok bazen ağrı kesiciler rebound BA yapabilir böbrek problemi varsa HT olabilir klasik migrende aura olur *"çekiçle vuruyorlar" *"kafamda bir şey atıyor" "Alice in Wonderland syndrome“ (boyut distorsiyonu) Görme alanı etkilenir. Aura 1 saat sürer. His kaybıyla giden duyusal auralar olabilir. ICHD-II migren tanı kriterleri !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!1 SORUUUUU A. Aşağıdaki B-D seçeneklerini karşılayan en az 5 atak (aurasız 2 atak yeter) B. Atak 1 ila 72 saat sürer erişkinde 4-72 saat KESİNNNNNNNN C. Başağrısı aşağıdakilerden en az ikisini içermeli (2) *Bilateral veya unilateral yerleşimli (temporal / frontal) (erişkinde tek taraf, genelde frontal) *Zonklayıcı karakterde *Orta veya ağır şiddette *Rutin fiziksel aktiviteyle şiddeti artan D. Başağrısı sırasında aşağıdakilerden en az biri olmalı (1) *Bulantı ve/veya kusma *Fotofobi VE fonofobi (ses ve ışıktan rahatsız) E. Altta başka hastalık olmamalı KESİNNN ICHD-II gerilim tipi başağrısı tanı kriterleri A. Aşağıdaki B-D seçeneklerini karşılayan en az 10 atak ve atakların en az 3 ay ve ayda 1-15 gün sürmesi B. Atağın 30 dk ila 7 gün sürmesi C. Başağrısı aşağıdakilerden en az ikisini içermeli *Bilateral yerleşimli *Basınç veya gerilme karakterinde *Orta veya hafif şiddette *Rutin fiziksel aktiviteyle şiddeti artmayan D. Başağrısı sırasında aşağıdakilerden en az biri olmalı *Bulantı veya kusma yok *Ya fotofobi ya fonofobi var (ikisi birlikte yok) E. Altta yapısal veya metabolik başka hastalık olmamalı daha hafif ama daha uzun sürer Kronik-Günlük Baş ağrısı: Adolesanda sık, ayda 15 günden fazla sürer. Beyin anormal nedenlerle uyarılmaya hazırdır. Oksibitalden anteriora yayılan 1.8 mm/dk hızda vazokonstrüksiyon atağı olur. Trigeminovasküler sisteme geldiği zaman steril sitokin yanıtı oluşur. Bu iki olay birbirini besler. Aynı zamanda santral ve periferik sensitizasyona da yol açılır. Bazı vazoaktif maddeler (ör:substans P, NO) salınır. Bunlar vazodilatasyona neden olur. Ağrı vazodilatasyon döneminde ortaya çıkar. Görme alanlarında vazokonstrüksiyon olursa auralı migren oluşur. Görme alanı etkilenir. anormal kortikal hipereksitabilite, kortikal yayılan depresyon, trigeminovask sis akt, buraya ulaşınca VD ve ağrı, steril nörolojik inflamasyon,
310
KOMPLİKE MİGREN Vk uzun sürmesiyle oluşur. Genelde geçicidir. •Hemipleji •Oftalmopleji •Vertigo •Tinnitus •Ataksi •Parestezi •Güçsüzlük Migren varyantları İyi huylular, beyin sapının tam mature olmamasıyla oluşurlar. İleride bu çocuklarda migren oluşabilir. •Benign paroksismal vertigo •Epizodik kusma •Abdominal migren •Benign paroksismal tortikollis •İnfantil kolik MİGREN TEDAVİSİ •Koruyucu önlemler (SEDANTER YAŞAM ÖNERİLİR) •Atak tedavisi (baş ağrısı sırasında) •Profilaktik tedavi (çok sık baş ağrısı varsa verilir.) Migren ağrısını uyaran faktörler: Yorgunluk Fizik egzersiz Stres Anksiyete Hipoglisemi Açlık Uykusuzluk Aşırı uyku Parlak ışık, Gürültü Koku, Bazı yiyecekler (ör:mayalı gıdalar) Soğuk, Sıcak, Menstrüasyon, Kafein varlığı veya yokluğu Koruyucu Önlemler: •Düzenli uyku •Düzenli egzersiz yapma •Düzenli yemek •Sık ağrı kesici almamak (çok alınırsa rebound yapar) •Kafein kısıtlanması •Biofeedback •Derin nefes alma •Kas gevşetme egzersizleri İLAÇ asetaminofen ibuprofen naproksen sodyum 2,5-5 mg/ kg doz ikinci basamak 5HT agonistleri sumatriptan, zolmitriptan, rizatriptan •Triptanların çoğu için pediatrik kullanım FDA onayı yok. Çoğunlukla vazokons neden olurlar, selektif değiller. Sistemik etkileri fazladır. •Ancak çocuk ve adolesanlarda sayısız çalışma etkin ve güvenilir olduklarını göstermiştir. 12 yaş altı çocuklarda akut migren tedavisi •Asetaminofen 15 mg/kg •İbuprofen 7.5-10 mg/kg etkili ve güvenilir Adolesanlarda •Aurasız, seyrek ataklar •Basit analjezikler, yine asetaminofen verilebilir. •Nonsteroid antienflamatuar(NSAIDs) •Auralı, şiddetli ataklar •Sumatriptan nazal sprey 5 ve 20 mg etkili •Zolmitriptan nazal sprey Nazal sprey önerilir, sistemik yan etkisi daha azdır. Analjezik kullanımı ile ilgili hastaya önerilecekler: •İlaç başağrısı başlar başlamaz alınacak. Ne kadar erken başlanırsa vazokonstrüksiyon atağı o kadar erken söner. Sitokin salınımı engellenir. •İlaç uygun dozda alınacak (35 kgdan sonra yetişkin dozu) •Haftada 3-5 defadan fazla analjezik kullanılmayacak •Antiemetikler kusan çocuğa verilebilir. •Metoklopramid •Ondansetron •Proklorperazin •Antihistaminikler (Difenhidramin) Profilaksi endikasyonları: •Akut migren tdv rağmen hastanın günlük rutinlerini yapamayacak şekilde sık migren ataklarının olması •Ayda en az iki kez ve 3 saatten fazla süren atak •Atak nedeniyle ayda 3 günden daha fazla okula gidememe durumunda devamlı ilaç verilebilir. • Günlük akt haftada 1-2 kez yapamama • Hemiplejik migren, Kalıcı migren, nörolojik hasar riski olan hastalarda yine kullanılabilir. • Akut atak ilaç tdv rebound baş ağrısı gelişimi riski varsa -Siproheptadin -Antidepresan -Betabloker -Antikonvülzan -NSAİİ -Flumarizin -KKB Profilaksi süresi: •Büyük çocuklarda 3-6 ay (okul ayları boyunca) yazın ilaç bırakılabilir. •Küçük çocuklarda 6-8 hafta Sorulan 15 sorudan tam cevap alınamazsa hastadan baş ağrısını günlük olarak yazması istenir. 1 ay sonra kontrolle tanı konur.
EPİLEPSİ Anormal, aşırı, SENKRON nöronal aktiviteye bağlı ortaya çıkan, GEÇİCİ, bilinç değişikliğinin eşlik ettiği veya etmediği belirti ve/veya bulgular • Motor • Duysal • Otonomik • Psişik Epilepsi hastalığı Pratik (klinik) tanım: Aşağıdakilerden herhangi birinin varlığı 1. 24 saat ara ile en az 2 kez nonprovake nöbet geçirilmesi 2. Tek bir nonprovake nöbet geçirilmekle beraber nöbet geçirmeye %60 üzerinde eğilimin olması 3. Bir epileptik send tanısının varlığı (west, absant nöbetler) Yaşa bağlı epilepsisi olan olgularda tanımlanan yaş aralığı geçildi ise veya kişi son 5 yıldır ilaçsız ve 10 yıldır nöbetsiz ise epilepsisi düzelmiş olarak kabul edilir non provoke: aynı zamana rastlayan ve nöbete neden olabilecek bir hastalık veya akut serebral hasara bağlı olmayan • Normalde sağlıklı olan bir beyinde nöbet eşiğini geçici olarak düşüren ve beyine kalıcı etkisi olmayacak bir etkenle tetiklenen bir nöbet epilepsi tanısını karşılamaz • provake nöbet • reaktif nöbet • akut semptomatik nöbet Nöbetleri provake eden faktörler • Ateş • Hipoksi • Enfeksiyonlar • Toksik nedenler • Metabolik nedenler (hipoglisemi, vs) • Sıvı-elektrolit, asit-baz dengesizlikleri •Güneş çarpması • Alkol veya madde yoksunluğu • Beyin sarsıntısı (Konküzyo serebri) NÖBET • Nöbet bir hastalık değil, farklı nedenlerle oluşan bir semp • Nedeni ortaya konmalıdır • ACİLDİR • Tanı ve tedavi eşzamanlı yürütülmelidir STATUS EPİLEPTİKUS • Nöbetin 30 dk veya daha uzun süre devam etmesi durumu • Nöbet süresi arrtıkça Nörolojik sekeller artıyor Tr’de epilepsi sıklığı %7 EPİLEPSİ ETİYOLOJİSİ • Bilinmeyen %30-50 • Konjenital • SSS malformasyonları • İntrauterin enfeksiyonlar • Hipoksik iskemik ensefalopati • Tuberoskleroz • SSS enfeksiyonları • Toksik/metabolik • Beyin tümörleri • Travma • Serebrovasküler olaylar Primer idiopatik epilepsilerin % 30-50 genetik Patogenetik Mekanizmalar • Nöron membran yapılarında işlev bozukluğu • İyon kanalları ve res anormallik • Eksitatör ve inhibitör sistemler arasındaki dengenin bozulması Hemen hemen tüm nöbetler fokal veya jeneralize olarak sınıflandırılabilirler
311
FOKAL BAŞLANGIÇLI farkındalık normal/ bozulmuş motor başlangıçlı: otomatizmalar, atonik, klonik, epileptik spazmlar, hiperkinetik, myoklonik, tonik motor dışı başlangıç: otonom, davranışsal duraklama, bilişsel (kognitif), duygusal (emosyonel), duyusal (sensory) fokalden bilateral tonik-klonik nöbete ilerleyen JENERALİZE BAŞLANGIÇLI motor motor dışı (absans): + göz kapağı myoklonisi BAŞLANGICI BİLİNMEYEN motor: tonik-klonik, epileptik spazmlar motor dışı: davranışsal duraklama 1) JENERALİZE NÖBETLERRRR Jeneralize tonik-klonik nöbet • Bütün nöbet tipleri içinde en sık • Hayatın ilk 6 ayında nadir (Nedeni serebral myelinizasyon eks) • Tonik faz 10-20 sn (kasılma) • Klonik faz 40-90 sn (atma) Tonik faz • 10-20 sn. • Ani bilinç yitimi, düşme ve tüm istemli kaslarda kasılma • Tonik deserebrasyon ya da opistotonus postürü • Solunumun durması, siyanoz • Baş ve gözlerde deviasyon • Ağızda segresyon birikmesi Klonik faz • 40-90 sn. • PaCO2 yükselmesi ile sol merkezinin uyarılması • Solunumun başlaması • Bir veya birkaç ekstremitede • Kaslarda yineleyici, sık ve güçlü kasılma ve gevşemeler • Mesane ve anal kontinansın kaybı • Bazen saatlerce süren postiktal dönem (uykuya dalabilir) myoklonik elektrik vermiş gibi sıçrama şeklindedir EEG: Jeneralize diken-dalga deşarjları tek sol çift sağ Absans nöbet • Dalma nöbetleri • Genellikle 4-10 yaşlar arası görülür • Sadece bilinç değ ile görülebilir • Hafif derecede klonik kasılmalar • Atonik, tonik nöbetler, otomatizma (amaçsız tuhaf hareket) ve otonomik özelliklerle birlikte olabilir *** kısa sürer, HİPERVENT DUYARLI !! EEG: • Normal zemin aktivitesi • Ani başlayıp biten 3-3.5 Hz • Diken-dalga deşarjları !!! • Simetrik • Senkron • Jeneralize • Düzenli Nöbetler gün içinde birçok kez yineleyebilir !!!!!!!! • Hiperventilasyona duyarlıdır !!!!!! • EEG’de 3Hz diken dalga deşarjları görülür !!!!!!!! • Tedavide valproik asit ve ethosüksimid etkindir !!!!!!!! SORUUUUUUUUUU Miyoklonik nöbet Kas gruplarının ani, çok kısa süreli (200 msn’den kısa), ritmik olmayan, sıçrayıcı fleksiyon veya ekstansiyonu şeklinde kasılması • %90 olguda JTK, %10-30 olguda absans görülür !!! • Tipik olarak sabah uyandıktan sonraki ilk birkaç saat içinde olur !!! • Nöbetler yorgunluk, alkol, uyku deprivasyonu, stres ve fotik stimülasyon ile agreve olabilir • BİLİNÇ AÇIK !!! EEG: düzensiz, bilateral, • Normal zemin akt ile birlikte jeneralize, simetrik 4-6 Hz diken ve dalga, çoklu diken dalga aktivitesi
2) FOKAL NÖBETLER Farkındalığın bozulmadığı fokal nöbetler • Bilinç kaybolmaz • Motor belirti: Fokal motor nöbetler Versiv (dönücü nöbetler) Postüral nöbetler Fonatuvar nöbetler ( Konuşmanın ani kesilmesi, devamlı aynı şeylerin tekrarı) • Duyusal belirti: Somatosensoriyel (karıncalanma) Vizüel (ışıklı görme, görme kaybı) Odituar (gök gürültüsü, vınlama) Olfaktör (kötü kokular) Gustatuar (değişik tatlar) Vertiginöz (dönme) • Otonom belirti: Epigastrik yükselme Solukluk, Terleme, kızarma, Tüylerin dikleşmesi Pupil dilatasyonu Kan basıncı değişiklikleri • Psişik belirti: Dismnezik (Deja vu) Kognitif (rüya benzeri durumlar, zaman hissinde değişiklikler) Affektif (korku,öfke) İllüzyon (makropsi) Gelişmiş halüsinasyonlar Farkındalığın bozulduğu fokal nöbetler • Bilinç etkilenmesi var • Genellikle temporal lob kaynaklı !!!!!!!! • Genellikle psikomotor otomatizma eşlik eder Elbiselerle oynama, yatak çarşafını çekiştirme, çiğneme, yalanma, yutkunma, ağız şapırdatma • Otomatizma 30 sn’den 5 dk’ya kadar sürebilir (DAHA UZUN) • Jeneralize nöbete ilerleyebilir Rolandik Epilepsi EEG • Sentro temporal bölge kökenli diken-yavaş dalga boşalımları izlenir • Hastalığın seyri sırasında var olan odak kaybolabilir, yer değiştirebilir ya da karşı hemisfere geçebilir • En önemli bulgusu uyku sırasında diken dalgaların boşalım sıklığı ve genliklerinin artmasıdır • Ergenlik öncesi sıklıkla EEG normale döner Epilepsi ile Karışan Nonepi Paroksismal Fenomenler: • Senkop • Breath holding spell (soluk tutma atağı) • Pavor nokturna (gece terörü) • Benign paroksismal vertigo • Benign paroksismal tortikollis • Masturbasyon • Psödonöbetler (konversiyon) ******** EEG ALTIN STANDART !! EPİLEPSİ TEDAVİSİ Farmakolojik Nonfarmakolojik • Cerrahi • Vagal sinir stimülasyonu • Ketojenik diet • Predispozan nedenlerden sakınma EPİLEPSİ TEDAVİSİ Amaç, Beyin fonk olumsuz yönde etkilemeden hastanın nöbetsizliğinin sağlanması EEG’nin normalleşmesi ANTİEPİLEPTİK İLAÇLAR fenobarbital fenitoin benzodiazepin etosüksimid (absans 2.) okskarbamazepin (fokal) valproat (tonik klonik, myoklonik, atonik, absans) vigabatrin gabapentin levetirasetam fokallerde karbamazepin 10-20 mg/kg 2-3 gün etosüksimid sadece absans nöbette 20-30 mg/ kg 1-2 gün Dirençli epilepsi • %60-80’inde monoterapi ile yanıt alınır • %10’unda kombine terapi ile yanıt alınır • %25 hastada AEİ tedavisine yanıt alınamaz!!! Takip • Doz ayarı • Yan etkiler • Nöropsikolojik gelişim • Okul başarısı • EEG (6 AYDA BİR) !!! İlaç Kesimi • En az 2 yıl nöbetsiz • EEG düzelinceye kadar • Birden fazla ilaç alıyorsa önce bir ilaç kesilmeli, daha sonra diğerinin kesimine başlanmalı • İlaç kesimi aylar içinde yapılmalı • Relaps için en kritik dönem ilaç kesim süreci ve sonraki 6 aydır. !!!
312
WEST SENDROMU (İnfantil Spazm) Yaşa özgü epileptik ansefalopati Başlangıç yaşı genelde 3-7ay Olgular %90 <1 yaş altındadır %3-6 aile öyküsü %30 spontan remisyon TRİAD !!! 1. İnfantil spazmlar 2. Gelişimsel duraklama/gerileme 3. EEG’de hipsaritmi İNFANTİL SPAZM * İzole (2-5sn) * Kümeler şeklinde (%80) * Kümeler 1-2 dakika ila 10 dakika sürebilir * 5-30 sn aralarla * 1 kezden 50’ye kadar değişen sayıda * Spazmlar esnasında * Ağlama,bağırma,inleme * Sadece göz yaşının belirmesi * Gülme, gülümseme * Göz kapaklarında titreme * Göz kürelerinde yukarı dönme * Yüzde kızarma olabilir Fleksör %34 Ekstansör %23 Mikst (en sık) %43 !!! Çoğu uykudan hemen önce veya uyanırken * Önceden iyi olan bebekte hastalıkla beraber belirgin davranışsal gerileme görülür !! * Sosyal gülümseme kaybolur !! * Bebek apatik ve hipotonik !! * Görme kaybı kuşkusu oluşturacak kadar çevreyle ilgisizdir * Gelişim geriliği spazmlar başlamadan önce de var olabilir %68-85 % 25 idiyopatik (Nöbetlerin ortaya çıkış zamanına kadar normal motor ve mental gelişim, Serebral patoloji gösterilemez) % 75 semptomatik ( Önceden gelişim geriliği var, Prenatal-perinatal etkilenme (IUE, beyin kanaması, HİE), nörokutan hastalıklar (tuberoskleroz), SSS malformasyonu/enfeksiyonu, nörometabolik hastalıklar) Semptomatik West Sendromu: * Prenatal nedenler %30 * Perinatal nedenler %25-80 * Postnatal organik lezyonlar %15-45 Prenatal Nedenler 1. Konj serebral anomaliler 2. Kromozom anomalileri 3. Nörokutan displaziler 4. İntrauterin enf 5. Metabolik hastalıklar 6. Nörolipidozlar Perinatal Nedenler 1. Hipoksi 2. Hipoglisemi 3. Neonatal enf Postnatal Nedenler 1. Hipoglisemi 2. Enfeksiyon 3. Metabolik nedenler 4. Ensefalopati EEG “ Hipsaritmi ”: Diffüz yüksek amplitüdlü 3-5 Hz’lik yavaş dalgalar Asenkron multifokal tek/çoklu dikenler, keskin dalgalar Uyku ile artış gösterir HER TARAF DİKEN west send tdv: 1) ACTH (CRH baskılar, İrritabilite Hipertansiyon, Enfeksiyon eğilimi, Hiperglisemi, Serebral atrofi %60) 2) Vigabatrin Fokal kortikal lezyon → Cerrahi Prognoz: * İdiyopatik grup iyi * Semptomatik grup kötü * Epilepsi % 35-60 * Lennox-Gastaut sendromu % 30 * Psikomotor gerilik, davranış prob
FEBRİL KONVÜLZYON Daha önceden afebril nöbet geçirmemiş 1 ay-60 ay arası çocuklarda Santral sinir sistemi enfeksiyonu veya akut metabolik anormallik dışında olmak üzere Herhangi bir ateşli hastalık sırasında görülen nöbet * İnsidansı: %3-5 * Genellikle 6 ay- 6 yaş arası * Genellikle birkaç sn-10 dk (kısaaaaa) * Genellikle jeneralize tipte * Ailede febril konvülziyon öyküsü olabilir * Genellikle viral ÜSYE, akut otitis media ve roseola infantum enfeksiyonu sırasında görülür * Menenjit olasılığı akıldan çıkartılmamalı !!!!!!!!!!!! SINIFLANDIRMA SORUUUUUUU !!!!!!!!!!!!!!!!!! Basit (tipik) FK <15 dk kısa Jeneralize nöbet Aynı ateşli hastalık döneminde tek nöbet (Beyin hasarı yapmaz, zekayı etkilemez, benign prognoz) Komplike (atipik) FK >15 dk uzun Fokal nöbet Aynı ateşli hastalık döneminde birden fazla nöbet tekrarı (Olguların yaklaşık % 30’u) FK için risk faktörleri !!!!!!!!!!!!!! SORUUUUUUUUUUUUUUU 1. 1. veya 2. derece akrabada FK öyküsü 2. YD döneminde 30 günden daha uzun süre tıbbi bakım almış olmak 3. Nörolojik gelişim geriliği mevcudiyeti 4. Bakımevi çocuğu olmak Tekrar ve epilepsi için risk faktörleri Rekürren Febril Nöbet Kesin * Ailede FK öyküsü * Yaş <18 ay * Ateş pikinin düşmesi * Ateşin süresinin düşmesi Olası * Ailede epilepsi öyküsü Risk faktörü değil !!! * Nörogelişimsel anormallik * Komplike febril nöbet varlığı * Birden fazla kompleks özellik * Cinsiyet * Etnik köken Epilepsi Kesin * Nörogelişimsel anormallik * Komplike febril nöbet varlığı * Ailede epilepsi öyküsü * Ateşin süresinin düşmesi Olası * Birden fazla kompleks özellik Risk faktörü değil * Ailede FK öyküsü * İlk FK yaşı * Ateşin piki * Cinsiyet ** FK nöbetleri sadece motor olur Görülen nöbet tipleri * Jeneralize tonik-klonik * Jeneralize atonik * Jeneralize tonik * Jeneralize klonik * Fokal motor !!!!!!!!! * Fokal duyusal, otonomik, miyoklonik, psişik semptomlu nöbet görülmez !!!!! * Etnik köken Fizik muayene Ateş odağının belirlenmesi (otitis media, faranjit viral ekzantem) Baş çevresi ölçümü Altta yatan nörolojik, metabolik, nörokutanöz hastalık SSS enfeksiyonunun dışlanması (meninks irritasyon bulguları) Laboratuvar İncelemeler Öyküde ishal, kusma, sıvı alım eksikliği yoksa Muayenede kuşkulu bulgular yoksa Tam kan sayımı, Elektrolitler Kan şekeri, BUN Ca, Mg, Ph YARARI YOKKK LP ENDİKASYONU: FK’lu olgularda menenjit olasılığı %2-5 Klinik kuşku varsa yapılır !!! Risk faktörleri: Son 48 saatte doktora başvurma Fokal nöbet (konvülzyonda olmaz) Kuşkulu muayene bulguları Hastalığın ikinci gününden sonra FK geçirilmesi Febril status (en az 15 dk sürer) ACİL TEDAVİ Nöbetin durdurulması Sol yolunun açık tutulması, oksijen Vital bulguların monitörizasyonu Damar yolunun açılması Diazepam 0.2-0.3 mg/kg IV Ateşin düşürülmesi Ateş nedeninin tedavisi Profilaksi: Febril nöbetlerde intermitan veya devamlı antiepileptik ilaç tedavisi önerilmemekte Prognoz: Basit FK’da çok iyi %70 bir kez geçirilir Küçük bir grupta profilaksi gerekir Mental veya nörolojik probleme yol açmaz
313
TROMBOZ Vasküler endotelin sağlam olması, düşük trombin jenerasyon kapasitesi, alfa-2-makroglobulin (trombin inh) düzeylerindeki artış çocuklarda tromboz riskini azaltan faktörlerdir. Çocukluk çağında tromboz YD dönemi ve ergenlikte daha çok gelişir. Yenidoğanlarda: Yüksek hematokrit ve hemostatik sis protein S, C, antitrombin az Ergenlerde: Obezite ve sigara içimi Çocuklarda: - Daha sık olarak altta yatan bir neden vardır (İdiopatik tromboz çocukta <%5, erişkinde %40) - Altta yatan nedenler farklıdır - Üst eks derin ven trombozu !! çocuklarda daha sık görülür (Çocuklarda %40, erişkinlerde <%2) (katetere bağlıdır) Virchow triadı: 1) hiperkoag: (Kalıtsal ve akkiz nedenler) 2) staz: (Post-op, immobilite, lökostaz) 3) endotel hasarı: (SVK, sepsis, travma, APA, homosisteinemi, toksin, KT) ARTERYEL TROMBOZ Etyolojide kalıtsal trombofili nedenleri az. *Endotel hasarı ve trombositlerin hiperaktivasyonu önemlidir. 1. Hematolojik hastalıklar (miyeloprolif hastalıklar, orak hücreli anemi) 2. Biyokimyasal bozukluklar (Hiperhomosisteinemi, lipopotein-a artışı, PAI-1 polimorfizmi, hiperlipidemi) 3. İmmunolojik veya inflamatuvar hastalıklar (vaskülitler, APA sendromu 4. Ateroskleroz, diyabet, HT 5. Arteryel anomaliler - Miyokard infarktüsü - İnme çocukta (çocukta EN SIK) - Periferik arter tıkanması - Mezanter arter tıkanması - Umbilikal arter tıkanması Periferik arter tıkanması daha çok anjiyo komp olarak karşımıza çıkar. Soğuk ve nabız alınamayan bir eks varlığında düşünülmelidir. Umbilikal arter tıkanmasında alt eks aynı bulgular görülebilir. VENÖZ TROMBOEMBOLİSM - Kateter ile ilişkili - Kateterle ilişkili olmayan Çocuklarda trombozun en sık görüldüğü yaşlar ilk 3 ay ve adolesan dönemidir. Venöz tromboza ait klinik tablolar: 1-Derin ven trombozu (DVT) 2-Pulmoner emboli (PE) 3-Sinovenöz tromboz (SVT ) 4-Renal ven trombozu (RVT) 5-Posttrombotik sendrom (iyi tdv edilmemiş hastadakş sekel) Daha nadir olarak, Budd- Chiari sendromu (hepatik venlerin trombozu), splenik ven trombozu, livedo retikülaris Lenfanjit, lenfödem, sellülit ve enfekte travma varlığında tromboz akla gelmeli. Derin Ven Trombozu: Bulunduğu yere göre ağrı, hassasiyet ve ödem görülür. Eks olursa, eks çapında artış dikkati çeker. Temas edildiğinde soğuk. Sinovenöz Tromboz: İnme olarak ortaya çıkar. Konvsülsiyon, hemiparezi, letarji ve koma olabilir. Pulmoner Emboli: Dispne, göğüs ağrısı, solukluk, çarpıntı ve hemoptiziye ilaveten birçok defa DVT bulguları vardırrrrrrrrr Renal ven trombozu: Daha çok yenidoğanlarda görülür. Hayatın ilk günlerinde hematüri, proteinüri, trombositopeni ve ele gelen abdominal kitle ile karakterizedir. Posttrombrotik sendrom: Tromboz gelişmiş bölgede daha sonra ödem, ciltte renk değişikliği, ülserasyon ve kollateral dolaşım ile kendini belli eder. İyi tdv edilmeme
Çocuklarda inme (stroke) olur - İnme arter veya venlerde tıkanma veya rüptür sonucu, ani ort çıkan nörolojik defisitle karakterize, fokal serebral hasar olarak tanımlanır. Bu tanım iskemik ve hemorajik infarktları ve intraserebral ve subaraknoid kanamaları içermektedir. - Çocuklarda %45’i hemorajik, %55’i iskemiktir. !!! İnfarkt ve inme vasküler rüptür sonucunda oluşmuş ise primer olarak intraserebral veya subaraknoid hemorajiye bağlıdır ve hemorajik inmedir. İskemik inmeler vasküler oklüzyon sonucu oluşurlar. Vasküler oklüzyon arteriyal sis ise, arterial iskemik inme (Aİİ serebral art DAHA SIK), beynin venöz drenajında ise, sinovenöz tromboz (SVT) denilir. Kalıtsal protrombotik bozukluklarda sıklıkla: a. Pozitif aile hikayesi (<40 yaş) b. Tekrarlayan tromboembolik olay c. İlk tromboembolik olayın erken yaşta meydana gelmesi d. Önemli akkiz bir nedenin bulunmaması e. Trombozların sık görüldüğü bir yerin dışında görülmesi f. Antikoagulan tedaviye direnç g. Kumadin nekroz sendromu (pro C eks) h. Tekrarlayan abortuslar bulunur. *** çocuklarda tromboz gelişmedikçe kanser, kateter varlığı gibi akkiz risk fak bile olsa genetik risk fak taranması önerilmiyor, genetik tarama ÖNERİLEN: 1) VTE sıklığının arttığı adolesan dönemde OKS kullanılacaksa, ailede 1. der yakınlarında <40y önce tromboz öyküsü varsa OKSye başlatma! 2) Ailede pozitif tromboz öyküsü ve bilinen kalıtsal bir risk fak varsa hastada tarama yapılmalı 3) spn ve nedensiz tromboz geçiren ergenler 4) tkr tromboz olan çocuklar, purpura fulminans, sepsise bağlı olmadan gelişen yaygın intravask koag send 5) kateter dışı nedenle tromboz gelişen yenidoğanlarda da Kalıtsal trombofili nedenleri KESİNNNNN - Faktör V Leiden mutasyonu EN SIK!!! - Protrombin G20210A mut - Protein S eksikliği - Protein C eksikliği - Antitrombin eksikliği - Disfibrinojenemiler - Faktör VIII, vWF Ag düzeyinde artış, ADAMTS13 mut - Sistatyonin beta-sentetaz, metiyonin sentetaz ve metilen tetrahidrofolat redüktazın kalıtsal eksikliklerine bağlı hiperhomosisteinemi (homosisteini yükseltmiyorsa ve homozigor değilse risk faktörü DEĞİLDİR) - Heparin kofaktör II eksikliği - Plazminojen eksikliği - Faktör XII eksikliği - Histidinden zengin glikoprotein artışı - Plazminojen aktivatör inhibitör artışı - Trombomodülin mut MTHFR mutasyonu tek başına neden değilll homozigot faktör V leiden mut varsa immobil kalmamalı, obez olmamalı Aktive protein C direnci: !!!!!!!!! %90-95 nedeni FV Leiden mutasyonu !!!!%5-10 diğer nedenler - APC'ye karşı antikor - F8 gen mut - Fonksiyonel PS eksikliği - APC'ye karşı oluşmuş APA'lar - Diğer FV mu - Gebelik ve oral kontraseptif kullanımı *** aktive protein C, S ile birleşerek faktör 8 ve 5i inhibe eder (burdaki mut faktör 5in sürekli aktif kalmasına neden olur) Protrombin G20210A moleküler defektinde fonk-kazandırıcı mut söz konusudur: - Protrombin pro sentezinde artış olur. - Plazma PT düzeyi yüksektir. - FV Leiden’e göre daha az trombotik risk yaratır. - PC, PS, AT kalıtsal eks daha çok çocukluk çağında tromboemboliye (%2-5) neden olur.
314
EDİNSEL TROMBOFİLİ Kanser Cerrahi, özellikle ortopedik Santral venöz kateter, Travma Hamilelik, OKS, Hormon replasman tdv, Sepsis, Kemoterapi, İmmobilizasyon Uzun süreli seyahat, Konjestif kalp yet, Hiperlipidemi Lipoprotein(a), Hiperhomosisteinemi, Antifosfolipid antikorlar, Myeloproliferatif hastalıklar Çocuklarda tromboz riskinin yüksek olduğu durumlar: -Kateter varlığı -Enfeksiyon -Kanser (En sık lösemide) !! -Dehidratasyon -Yoğun bakım gerektiren durumlar (başta yenidoğan ybü olmak üzere) -Talasemi major, orak hücreli anemi gibi kronik hemolitik anemiler -Nefrotik sendrom -Antifosfolipid sendromu damarlarda -Transplantasyon Trombozda laboratuvar tetkikleri: Tam kan sayımı, PY PT, APTT, TT Fibrinojen D- dimer %99+ SORU Fibrin yıkım ürünleri (FDP) D- dimer (-) olan bir olguda tromboz tanısına süphe ile bakılmalıdır. Ancak sepsis, infeksiyon, kanama ve kanser gibi durumlarda yalancı poz olabileceği unutulmamalıdır. Genetik testler ve enzim düzeyi Homosistein düzeyi Antikardiolipin IgM, IgG Lupus antikoagülanı Lipitler, lipoprotein(a) düzeyi vWF:Ag ve F-VIII düzeyleri Diğer tetkikler: Faktör IX, XI, XII düzeyleri Plazminojen düzeyi PAI-1 polimorfizmi t- PA Trombin – antitrombin kompleksi (TAT) Protrombin fragman (PF) 1+2 Trombin aktivabl fibrinoliz inhibitörü ( TAFI ) Trombomodülin defekti Heparin kofaktör II Paroksismal noktürnal hemoglobinüri, orak hücreli anemi tanısına yönelik tetkikler EKG, EKO *** EKO arteriel tromboz *** BT anjio venöz tromboemboli *** renkli doppler USG, periferik/DVT’lerde venografiye göre tercih edilir, subklavien ven trombozunda önerilmez Trombozda Tedavi - Destek tedavi - Trombusun büyümesinin engellenmesi ve korunma sağlanamaz (antitrombotik tedavi) 1. Heparin 2. Düşük moleküler ağırlıklı heparin (LMWH) 3. Oral antikoagulan kullanımı 4. Antiagregan ilaç kullanımı 5. Diğer trombin inhibitörleri - Trombusun eritilmesi (Ürokinaz, streptokinaz veya t-PA) - Trombektomi Destek tedavi: -Kısa sürede mobilizasyonun sağlanması, -Fizik tedavi ve rehabilitasyon desteği, -Dehidratasyon ve ateş yüksekliğinden korunma, -Obezite ve komp tedavisi, -Ergenlerde alt eks venöz trombozlarında en az bir yıl varis çorabı kullanımı önemlidir. !!!!!!! Heparin Standard heparin trombin, FXa ve diğer aktive faktörleri inaktive eden AT’nin doğal etkisini güçlendirir. intravenöz 10 dakikada yavaş bolus sonrası sürekli infüzyonla Tedavinin 4. saatinde aPTT testi istenir, istenen hedef değer aPTT'nin 60-85 saniye arasında olmasıdır. Sonra 24. saatte tekrar istenir - Küçük çocuklarda heparin ihtiyacının daha yüksek olmasının nedenleri heparin klirensinin daha fazla olması ve küçük çocuklara daha geç tanı konulduğunda trombozun yaygınlaşması, bunun sonucunda yine heparin klirensinin artışıdır. YD’da AT düzeyinin düşüklüğü de dozu etkiler. - aPTT yükselmiyorsa anti-FXa düzeyi ile izlem yapılır Sürekli IV infüzyon DEZAVANTAJ Heparin tedavisi sırasında kas içi enjeksiyon, lomber ponksiyon, intratekal tedavi ve arteryel kan örneği alma gibi işlemler yapılmamalıdır. Heparin yarılanma ömrü kısa olan bir ilaçtır, ancak heparinin etkisini acil olarak sonlandırmak gerektiğinde antidot olarak "Protamin Sülfat Tedavisi" kullanılır !!!!!!!!!!!!!! SORUUU Heparinin yan etkileri: - Kanama %2-%18 !!! - HİT %2,3 - Osteoporoz nadir
DMAH: Subkutan yoldan uygulanır, primer olarak antitrombinin FXa üzerindeki inh etkisini güçlendirir. Damar yolu, sık aPTT kontrolü gerektirmemesi, ilaç yarı ömrünün uzun olması, plazma proteinlerine minimal düzeyde bağlanması, diyetten etkilenmemesi, HIT ve osteoporoz yan etkilerinin az olması avantajlarıdır. Kanama sıklığı düşüktür. Tedavinin takibinde PT, aPTT testlerinin hiçbir yeri yoktur, anti-faktör Xa düzeyine göre doz ayarlanır. İlk dozdan 4-6 saat sonra bakılır. *** en çok kullanılan antikoag ** akut tromboz günde 2, koruyucu günde 1 Artık DMAH kullanıyoruz, klasik anjioda kullanılıyor Enoxaparin Reviparin antifaktör 10a !!! SORUUU normal değer 0.5-1 ml 4-6. SAATTE BAK SC VEYA IV Kumadin= VARFARİN karboksilasyonu sırasında etkileşime girerek plazma akt azaltır, böylece bu faktörlerin trombin oluşturma potansiyelleri azalır. K vitaminine bağlı faktörlerin (protrombin, VII, IX ve X) Doz ayarında PT (sınır değişken) ve özellikle INR (uluslararası) takibi gereklidir. Genellikle istenen hedef INR değeri 2-3, mekanik kalp kapakçığı olanlarda 2,5-3,5, protein C eksikliğinde 3-4,5 arasında tutmaktır. Yenidoğanlarda kullanılmaz. Dezavantajları tablet olması, diyetten etkilenmesi, izlemi zor Heparin tedavisinin 1 veya 2. günü (5-7 gün heparin kullanımında) veya 5. günü (>7 gün heparin kullanımında) tedaviye başlanmalı, bu esnada heparin tedavisi en az 5 gün devam etmelidir, bu dönem sonunda üst üste 2 gün INR 2'den fazla saptandığında heparin tedavisi kesilmelidir. Başlangıç yükleme dozu 0.2 mg/kg'dır (max: 10 mg, günde tek doz), hastada kc disfonksiyonu varsa veya Fontan operasyonu yapıldıysa veya bazal INR ≥1.2 ise yükleme dozu 0.1 mg/kg verilmeli, bu hastalarda maksimum doz 5 mg olmalıdır. Yan etkileri kanama, deri nekrozları, alopezi, GİS komplikasyonları, trakeal kalsifikasyon, osteoporoz, teratojenik (gebelikte kullanılmaz) !!!!!!!!!!! *** kumadin kullanan, hayatı tehdit eden kanaması olan çocukta TDP onun dışında IV K VİTAMİNİ !!! SORUUU ANTİAGREGAN TDV Aspirin Venöz tromboemboli tedavi veya profilaksisinde KULLANILMAZ. Kalp hastalıkları (kalp kapakçığı protezi, Blalock Toussing şant operasyonu, damar içi stentler), bazı SVO (arteryel), Kawasaki hastalığı endikasyonlarını oluşturmaktadır. Çocukluk çağında iskemik inmenin sekonder prof düşük doz aspirin kullanılır. Yan etkiler: Kanama, Reye sendromu, allerjik reaksiyon Antiagregan Klopidogrel (Plavix, 0,2 mg/kg tek doz) Dipiridamol TROMBOLİTİK TDV Organ veya ekstremite viabilitesini tehdit eden trombozlarda, masif pulmoner embolide, heparin tedavisine cevapsız pulmoner embolide, arteriyel oklüzyonlarda, akut yaygın derin ven trombozunda kullanılabilir. Endojen plazminojeni plazmine çevirerek fibrin pıhtısını eritirler. Streptokinazın belirgin allerjik reaksiyon riski taşıması, Amerika'da FDA'nın uyarıları nedeniyle giderek ürokinaz kullanımının azalması nedeniyle bu gruptaki ilaçlar arasında t-PA pediatrik popülasyonda tercih edilen ilaçtır. Yd düşük plazminojen düzeylerinden dolayı trombolitik ajanların etkinliğini azalmıştır. Plazminojen içeren plazma desteği ile bu olgularda trombolitik ilaçların etkileri arttırılabilir. TROMBEKTOMİ -Cerrahi olarak trombozun çıkarılması -Wilms tümöründe VCI’da tromboz -KKH’da BT şant sırasında gelişen trombüs -Hayatı tehdit eden intrakardiyak tromboz -Prostatik kapak trombüsleri -YD’da katetere bağlı arteryal trombüs -Organ kaybına neden olabilecek akut trombüs Yüksek risk * F VIII düzeyinin 150 U/dL veya üstünde olması * D-dimer düzeyinin 500 ng/mL veya üstünde olması * Trombofili için risk faktörü sayısının en az 3 olması * Dirençli antifosfolipid antikoru varlığı * Vena kava trombozu varlığı * Tıkayıcı DVT * Trombotik risk faktörü 1 veya 2 olan küçük çocuklar; -Rekürren tromboza sahipse -Ailede rekürren venöz tromboz hikayesi varsa -12 aylık antikoagülan sonrası persistan D-dimer yüksekliği * Antifosfolipid sendromu olanlarda tedavi kesildiğinde tekrarlama olursa (tekrarlama riski çok yüksektir) Hayatboyu antikoagülan tedavi !!! SORU * Trombofilisi ve ciddi aile öyküsü olan olan çocuklarda puberte döneminde hayatboyu antikoag tedavi başlamak gerekmektedir * Sistemik inflamatuvar hastalığı (SLE, İBD, RA) ve tromboz öyküsü olan çocuklar inflamasyon kontrol altına alınıncaya kadar profilaktik antikoagülan tedavi almalıdırlar. Mortalite, hemorajik inmede %41, iskemik inmede %20-30 şeklinde oldukça yüksektir. Yine yenidoğan trombozunda mortalite % 9-18 oranında olup, bunun yarısında ölüm nedeni trombüstür. Çocukluk çağı tromboembolilerinde tekrarlama riski genel olarak % 21 civarındadır. Bunlarda % 7 civarında pulmoner emboli riski vardır. Eğer ilave faktörler varsa (kateter vs) bu oran 2-3 katına çıkmaktadır. Yenidoğan döneminde arteryel iskemik inme (Aİİ) geçiren çocukların % 40’ında, sinovenöz tromboz (SVT) geçirenlerin % 16’sında orta veya ciddi nörolojik sekeller vardır. Çocukluk çağlarında bu rakamlar AII için %50’nin üstü, SVT için % 25 civarındadır.
315
ASTIM kronik havayolu inflamasyonu ile karakterize hışıltı, nefes darlığı, göğüste sıkışma ve/veya öksürük gibi solunum semptomları ve değişken ekspiratuar hava akımı kısıtlılığı ile tanımlanır. Semptomlar ve şiddeti, zaman içinde değişir. Bu yakınmalar egzersiz, allerjen ve irritanlarla temas, veya viral respiratuar enf gibi faktörler tarafından tetiklenir. mast hüc, eoz, th2, baso, neu, plt, epitel, düz kas, fibroblast, endoteylay sinir h histamin, sitokin, LT, PAF, NO, BF bronkospazm, plasma eksüdasyonu, mukus sekresyonu, havayolu hiperreakt Semptomlar olmadan ve akciğer fonksiyon testleri normal iken bile inflamasyon devam eder. Ancak tedavi ile normale dönebilir ENFLAMASYON SONUCU: remodelling ve fibrozis Havayolunda daralma Havayolu hava akımında azalma Düz kas kalınlığında artma Düz kasların hava yolunu daraltması Havayolu duvarında enflamasyon ve kalınlaşma Mukus salınımında artma Alveollerde hava hapsi Ülkemizde % 2,8-% 14,5 Sayı giderek artıyor !!! Kıyı kesimleri Büyük şehirler ve metropoller Yüksek sosyoekonomik yaşam koşullarında astım daha sık görülmektedir. Kişisel Risk Faktörleri: Genetik Atopi Bronş hiperreaktivitesi Cinsiyet Tetikleyiciler: Allerjenler Sol yolu infeksiyonu Egzersiz Hava kirliliği Gıda katkı maddeleri İlaçlar Çevresel Etkenler: Allerjenler Solunum sistemi infeksiyonları Sigara Hava kirliliği Meslek Sosyoekonomik düzey ASTIM İÇİN ÖNEMLİ: Birden fazla bulgunun olması Gece ya da sabah erken saatlerde yakınmaların artması Kuru öksürük olması Semptomların zaman içerisinde değişen yoğunlukta olması Viral enfeksiyonlar, egzersiz, hava değişiklikleri, iritan maddelerle temas sonrası, gülme gibi tetikleyicilerle artması Soğuk algınlığı sonrası hemen akciğere giden bulguları olması ya da öksürüğün düzelmesi 10 günden fazlaysa ASTIM DÜŞÜNÜLMELİ !!! Bronkodilatör kullanımı sonrası rahatlama bulgusu öyküde önemli ATOPİK YÜRÜYÜÜŞ::: !! Öyküde atopik dermatit, gıda allerjisi ya da allerjik rinit varlığı Ailede astım veya allerji öyküsünün varlığı (Anne-baba-kardeş) ASTIM FM: Normal olması astımı dışlamaz… !!!!!!!!!!!!!!!!!! Atak sırasında takipne, taşikardi İnterkostal, subkostal çekilmeler, burun kanadı solunumu !!!!!!!!!!! (bunlar astımda, kruptaki ve larenjitteki supraklav) !!! SORU Ekspiryum uzunluğu, ronküs Sessiz akciğer (*** ciddi obs, sol yet) Allerjik rinite ait nazal mukoza bulguları AD varsa ona ait bulgular
En önemli laboratuar bulgusu SFT ile hava yollarında ekspiryumda akımın kısıtlılığının gösterilmesidir. !!!!!! FEV1/FVC < %90 : ekspiratuar hava akımında azalma FEV1< %85 FEV25-75< %60 REVERSİBİLİTE TESTİ Hava yollarındaki daralmanın geri dönüşümlü olup olmadığını göstermek için yapılır. Astım tanısında çok önemlidir. Reverzibilite testleri erken (salbutamol) ve geç (IKS) olmak üzere iki şekilde yapılır. Reverzibilite: havayolu hiperaktivitesi Erken reversibilite: Salbutamolden 15-30 dk sonra Geç reversibilite: İKS başlandıktan 2-8 hafta sonra FEV1 de %12 ya da 200ml üzerinde artış olması !!!!!!!! PEF değişkenliği: Sabah akşam değişkenliği %20 üzerindeyse astım lehine kabul edilir. PROVOKASYON TESTLERİ: ALTIN STANDART !!! Yakınma var, fizik muayene bulguları ve SFT normal ise astım tanısını desteklemede bronşial provokasyon testlerinden yararlanılır. En sık kullanılanlar; metakolin, histamin ve egzersiz provokasyon testleri olup, soğuk hava, allerjen uygulanması ile de provokasyon yapılabilir Egzersizin tetiklediği bronkokons: Astımlı hastalarda önemli bir bulgu Genelde egzersiz tamamlandıktan sonra 5-10 dk içinde ortaya çıkar, 30-45 dk içerisinde geçer Egzersiz öncesi bronkodilatatör verilmesi düzelme sağlar Egzersiz testi tanıda yardımcıdır. AKC GRAFİSİ: Hafif astımı olan hastalarda, akc grafisi sıklıkla normaldir. Ayırıcı tanı için ilk değerlendirmede istenir. (DAHA ÖNCE VARSA GEREK YOK) Astım olduğu bilinen hastada pnömotoraks, pnömomediastinum gibi komplikasyon şüphesi olmadıkça film çekilmesi gerekli değildir Atak sırasında; kotlar düzleşmiş, hava hapsi var (Akcler simsiyah !!!), diyafram aşağı inmiş Allerjik Durumun Değerlendirilmesi: Epidermal deri testleri; akarlar, ot, ağaç ve tahıl polenleri, yabani otlar, tüyler, hayvan epitelleri, mantarlar, kakao, hamam böceği, lateks antijenleri, pozitif kontrol olarak histamin, negatif kontrol olarak salin kullanılarak her iki kolun volar yüzüne veya sırta epikutanöz prik yöntemle uygulanmaktadırlar. Duyarlılığı %95’in üstündedir Kolay ve hızlı uygulanabilir (15 dk) Yaygın egzema ve dermografizmi olanlarda, aşırı duyarlılık nedeni ile anaflaksi riski taşıyanlarda, serumda allerjen ''spesifik IgE tayini'' yapılabilir. !!! Bunlar daha az sensitif ve daha pahalı testlerdir. Allotop veya Phadiatop testleri ile birden fazla antijene karşı spesifik IgE varlığı test edilebilir ''Total eozinofil'' Eozinofiller, IL-5 ve GM-CSF tarafından akt edilmekte, major bazik protein ve eozinofilik katyonik protein gibi birçok sitotoksik protein salgılamaktadırlar Bu proteinler havayolu epitel hasarında ve havayolu duyarlılığında artmaya neden olmaktadırlar Çocukluk çağındaki IgE düzeyleri; yaş, genetik yapı, çevresel etkenler ve paraziter hastalıklar gibi bir çok faktöre bağlıdır. Bazı çalışmalarda, artmış IgE'nin; astım ciddiyeti, tekrarlayan hışıltı ve bronş hiperreaktivitesi gelişimi için risk faktörü olarak bulunmuştur Havayolu inflamasyonun noninvaziv belirleyicileri!!!!!!! SORUUUUUUU Balgamda eozinofiller ve metokromotik hücreler Ekshale edilen havada ölçülen NO ve CO düzeyleri (Astımlı hastalarda yüksek) 1 BT 400 AKC FİLMİ KADAR
316
ASTIM AYIRICI TANISI: Üst hava yolu kaynaklı öksürük send Yabancı cisim asp (tek taraflı ral) Bronşektazi Kistik fibrosiz Primer silier diskinezi Konjenital kalp hastalığı Vokal kord disfonksiyonu ASTIM AKIŞ ŞEMASI Solunum sistemi yakınması var. (hışıltı, öksürük, dispne) Semptomlar/FM astımı düşündürüyor SFT/PEF ve reverzibilite -Astım için tedavi ver -Ayrıcı tanı (Tanıya uygun tedavi) -Testleri tekrarla (Tedavi dene, ileri merkeze sevk et, tekrar değerlendir) Klinik aciliyet var, diğer tanılara benzemiyor Tedavi ver (İKS ve SABA)Tedaviye yanıtı değerlendir. 1-3 ay içerisinde tanısal testleri yap Alternatif tanıyı düşündüren bulgular: Neonatal dönemde başlayan semp (BPD) Gelişme geriliği (KF, bronşektazi) Kusma (GÖRH) Tipik tetikleyicilerle ilişkisiz ataklar Sürekli hışıltı varlığı Fokal akciğer ya da kardiyak bulgular, çomak parmak varlığı Hipoksi varlığı Tedavi denemesine yetersiz yanıt ASTIM TANISININ ZORLUĞU: Pediatrik astımın doğal seyri özellikle risk faktörlerinin geç çocukluk ve erişkin astımı ile ilişkisi tam olarak anlaşılamamıştır. Astım heterojen bir hastalıktır. Bulguları nonspesifiktir. Solunum fonksiyon testlerinin çocukta uygulaması zordur Standart ve kabul edilmiş biomarkerlar yetersizdir En tipik bulgu olan hışıltı erken çocuklukta sık ve birçok tipi vardır. % 60’ı 6 yaş civarında kaybolan ”erken geçici hışıltı”dır Erken geçici hışıltının %15’ i persistan astım gelişir Doğumdan ölüme izlemlerde tam remisyon şansı vardır. Çocuklarda daha dar hava yolu ve daha düşük akım hızı nedeniyle tedavisi sırasında havayolunda ilaç depolanabilir. Tedavisi özellik arz eder. ASTIM TDV AMAÇ: minimal semp gece ve gündüz kurtarıcı tedaviye ihtiyaç duyulmaması veya nadiren duyulması atak olmaması fiziksel aktivitelerde kısıtlama olmaması normal akc fonksiyonları >12 yaş kuru toz inhaler öncesi aracı tüplü Hasta eğitimi Tetikleyici etkenlerin uzaklaştırılması Hastalığın ağırlığının ve kontrol durumunun belirlenmesi Uzun süreli tedavi için plan yapılması Atak için tedavi planı yapılması Hastanın düzenli takibi
Hafif intermitan: SORUUUUUUUUUUU !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! < Haftada 1 Ataklar dışında asemptomatik, normal PEF gece semp ≤ Ayda 2 FEV1 veya PEF Beklenenin ≥ % 80 Değişkenlik < % 20 Hafif persistan: > Haftada 1 Ancak her gün değil gece semp > Ayda 2 FEV1 veya PEF Beklenenin ≥ % 80’i Değişkenlik % 20 - 30 Orta persistan: Her gün Fiziksel aktivitede tetkilenme gece semp > Haftada 1 FEV1 veya PEF Beklenenin % 60 – 80’i Değişkenlik > % 30 Ağır persistan: Sürekli Günlük aktivitede kısıtlanma gece semp sık FEV1 veya PEF Beklenenin ≤ % 60’ı Değişkenlik > % 30 Kontrol edici ilaçlar: IKS LTRA OKS LABA KOMBİNASYONLARI Rahatlatıcı (kurtarma) ilaçlar: SABA IKS-LABA Şiddetli astımı olan hastalar için ilave tedaviler: Tiotropium Anti-IgE Anti IL5/5R Anti IL4R Temel önlemler Yastık, yatak, yorgan için özel dokunmuş kılıfları kullanmak Yatak çarşaflarını her hafta 55-60ºC’de yıkamak Diğer önlemler Halıları kaldırmak Değiştirilmeyen halıların akarisidlerle temizlenmesi Evin her hafta çift kat torbası ve HEPA filtresi olan süpürgelerle temizlenmesi Perdelerin sık sık yıkanması Toz tutan malzemelerin kapalı dolaplarda saklanması Tüylü oyuncakların kaldırılması Dış ortam Çayır biçmekten, yaprak toplamaktan, saman veya bitkisel materyal ile çalışmaktan ve ahır temizlemekten kaçınma İç ortam “Air conditioner” veya nem gidericiler ile nemi azaltma Fungisitler veya %10’luk çamaşır suyu ile mantar olan yüzeylerin temizlenmesi Buzdolabı veya nem gidericilerin çamaşır suyu ile temizlenmesi Evde sıvı sızdıran yerlerin tamiri Yemek pişirme veya duş alma sırasında havalandırma Ev içi bitkilerinin azaltılması Bodrum katında yaşamaktan kaçınma Bu dönemlerde mümkün olduğu kadar iç ortamda kalmak, evde ve arabada pencereleri kapalı tutmak yararlı olacaktır. Dış ortama çıkılacaksa yüz maskesi ve gözlük kullanımı önerilebilir. Polen geçişine engel olan filtrelerin takıldığı ventilasyon sistemlerinim kullanımı faydalı olabilir. Astım semptomları iyi kontrol edildiğinde ve akciğer fonksiyonu 3 veya daha fazla ay boyunca stabil olduğunda azaltmayı düşünün KONTROLSÜZ: Herhangi bir haftada kısmi kontrol kriterlerinden ≥3 KRİTERLER: Gündüz semptomları Aktivite kısıtlaması Gece semptomları Kurtarıcı ilaç kullanımı SFT (PEF. FEV1) Ataklar PROGNOZ DEĞERLENDİRME Tedavi başlandıktan sonra astım kontrolü için 2-6 hafta içinde hastayı ciddiyetine göre tekrar değerlendirmeli 4-6 hafta içinde tedaviye cevap alınamamışsa tedaviyi ve alternatif tanıları gözden geçirmeli AKUT ASTIM ATAĞI: Astımlı hastalarda nefes darlığı, öksürük, hırıltılı/hışıltılı solunum, solunum güçlüğü ya da göğüste tıkanıklık gibi yakınmaların ort çıkması veya bu yakınmaların giderek artması ile solunum fonksiyonlarında bozulma
317
SIVI VE ELEKTROLİT h içi sıvı %40 %15 hüc arası %5 plazma Organizmada tüm sıvı kompartmanlarında ( hücre içi, hücreler arası , damar içi) osmotik basınç eşittir ( N: 275-285 mOsm/kg) Kompartmanlarda osmotik basınç değişikliği meydana geldiğinde, su yarı geçirgen zarlardan yer değiştirir yaşlanınca total sıvı azalır intrasel artar ekstrasel azalır HÜCRE İÇİ SIVI: K, Mg,, Hpo4, so4, hco3, PROTEİN HÜCRE DIŞI SIVI: Na, Cl, HCO3 Her bir sıvı kompartmanında anyonların ve katyonların toplamı ile oluşan elektriksel yük birbirini nötürlemektedir. Kompartmanlarda elektrolitler belli konsantrasyonlarını korumak zorunda kalmaktadır. [ Na+]HDS arttığında ya da azaldığında böbrek HDS miktarını arttırarak veya azaltarak [ Na+]HDS u sabit tutmağa çalışacaktır. HDS osmolalitesi değişmeyecek; kompartmanlar arasında su alış verişi olmadan, osmolalite dengesi bozulmadan homoestazis sürdürülecektir. Böbreğin [ Na+]HDS değişiklikleri kompanse etmek için kullandığı başlıca mekanizmalar : antidiüretik hormon ve renin - anjiotensin salınım ve işletim sistemleridir. GFR yaşla birlikte gittikçe artar günlük üretilen su 10 ml/kg kaybedilenler: insensibl 45 ter 10 dışkı 5 idrar 50 TOPLAM 110 dışarıdan 100 ml/kg su almamız lazım ALINMASI GEREKEN SIVI MİKTARI: 2.5-10 kg 100 ml/kg 10-20 kg 1000 ml+10 kgdan sonra 50 ml/kg >20 kg 1500 ml+ 20 kgdan sonra 20 ml/kg VÜCUT YÜZEY ALANI (VYA) (m2 ) (4 x VA (kg)) + 7 / VA (kg) + 90 mEq/100 ml su/gün Sodyum 2-3 (70) Potasyum 1-2 (40-45) Klor 2-3 (70) İnsensibl 750-1000 ml İdrar 650-750 ml Dışkı 50-100 ml Ter 100-150 ml TOPLAM 1500-2000 ml sıvı almamız lazımmm İNSENSİBL SU KAYBINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER: prematürite radyant ısıtıcı fototerapi hiperventilasyon hipertermi kapalı inkübatör nemli hava sedasyon azalmış akt ateş her derece %12 (39 DERECEDEN İTİBAREN) hipervent 10-60 ml terleme 10-25 ml hipertiroidizm %25-50 GİS kaybı ve renal hst, kaybı izle, analiz et, tdv ayarla
İZONATREMİK DEHİD: serum Na 130-140 (aynı) su ve tuz aynı oranda kaybedilmiş HİPONATREMİK DEHİD: serum Na<130 sodyum daha fazla kaybediliyor HİPERNATREMİK DEHİD: serum Na>150 su daha fazla kaybedilmiş göreceli bir parametre, kandan alınan örnekteki sıvıya göre Na yoğunluğu totali temsil etmeyebilir 1) HİPONATREMİ NEDENLERİ: diüretik, adr yetmezlik, tuz kaybettiren nefrit, osmotik diürez, ketonüri, bikarbonatüri, kusma, ishal, 3.boş eğer renal sebepliyse idrardaki Na>20 diğerlerinde <10 addison, hipotiroidizm, ağrı/stres, ilaç, uygunsuz ADH send idrar Na>20 nefrotik send/KKY/siroz (gerçek hiponat değil, dilüsyoneldir, hastaya Na verilmez, tuz kısıtlaması yapılır) ABY, KBY 2) HİPERNATREMİ NEDENLERİ: osmotik diürez, adr yetmezlik, üre, mannitol, fazla terleme, ishal (çocukta) santral DI, parsiyel DI, nefrojenik DI, hipodipsi conn send, cushing send, hipertonik DI, hipertonik NaHCO3 (bunlar gerçek hipernatremi, Na retansiyonu vardır) idrar Na>20 azalmış hüc dışı sıvı, azalmış perfüzyon, anaerobik met, laktik asit artışı, met asidoz, üremi, ketoasidoz (açlıkla da), ölüme gidebilir HAFİF DEHİDRATASYON sadece susamıştır, çocuk ağlar ve su içince susar, fm normal, total sıvı kaybı<%5 40-50 ml/kg yeter ORTA DEHİDRATASYON susamış, huzursuz solunum derin ve hızlı nabız hızlı ve zayıf SKB normal veya düşük deri turgor ve tonus azalmış ön fontanel çökük göz küreleri hafif yumuşak gözyaşı yok idrar az ve koyu total sıvı kaybı %5-10 60-90 ml/kg yeter AĞIR DEHİDRATASYON: halsiz, dalgın, şok SKB<80 idrar yok total sıvı kaybı>%10 100-110 ml/kg yeter HİPONATREMİKSE hipotonik sıvı verilme öyküsü uzun ishal letarji sık deri turgor tonus çok azalmış nabız çok hızlı KB azalmış HİPERNATREMİKSE !!!!!!!! SORUUU *** en kötü prognoz menenjit geçiriyormuş gibi <1 yaş, hipertonik mama öyküsü *** yüksek ateş (inler, ağlar, gözler eritemli) *** iştahsızlık ve kusma başlangıçta belirgin *** bilinç bozuk olabilir (konvülzyon) *** letarji sık ve belirgin *** huzursuzluk belirgin *** kas tonusu ARTMIŞ, ense sertliği, kas titremeleri *** DERİ TURGORU İYİDİR, HAMUR GİBİ !!! *** nabız ateşle orantılı KB normal veya hafif az mukoza ÇOK KURU
318
HİPONATREMİK DEHİDRATASYON sodyum kaybı su kaybından fazla sodyum <130 HDS azalmış, Na kaybedildiği için osmotik basınç düşer ve h içine sıvı girer intravasküler kompartmandan intrasellüler kompartmana her iki OB eşitleninceye kadar sıvı geçişi olur aynı miktarda sıvı kaybı olsa bile klinik tablo daha ağır HİPERNATREMİK DEHİDRATASYON öncelikle HDS kaybedilir su, HDS’nin başlıca katyonu olan sodyumdan göreceli olarak daha fazla kaybedilirse HDS’nin OB yüksek, intrasellüler kompartmandan intravasküler kompartmana su geçer, iki taraf eşitlenince durur hastada dehid bulguları belirgin değil ama ateş yüksek serebral inleme, kırmızı göz bilinci kapalı çünkü nöronlar SU kaybedince büzüşür vücut bunu dengelemek için nöronun OB arttırıp (idiojenik osmol!!) dışarı kaçan suyu içeri çeker nöron tekrar stabil kalmaya çalışır bu sırada Na yüksektir eğer hastaya elektrolitsiz %5lik dekstroz verirsek nöron sıvıyı tutar ve şişerr, damar patlar (intrakranyal vasküler hemoraji) !! OB normalleşip nöron şişmeye başlarsa tdv sırasında çocuk konvülzyon !! geçirebilir bu aşamada hst kurtarmak için MANNİTOL/ %30LUK DEKSTROZ/ %3LÜK NACL verilir HDS’de OB artar ve sıvı hüc dışına çıkar DEHİDRATASYONLU OLGUDA DÜZELTİLMESİ GEREKENLER SIRAYLA!!!!!!!!!!!!!! SORUUU 1) volüm 2) osmolalite (hipo/hipernat ort çıktıysa) 3) hidrojen iyon bozukluğu 4) hüc içi iyon kaybı (potasyum yerine konulacak) 5) kalsiyum dengesi (nadir bozulur) 1) VOLÜM * çocuk şokta veya ağır dehid geldiyse damar içi sıvı vol arttır %0.9 NaCl** RL** %0.9 NaCl+%5 Glukoz+NaHCO3 20-40 ml/ kg, 1 saatte nabız düşüp tansiyon yükselip, idrar çıkışı sağlanana kadar 3 DEFA tekrarla %5 albumin (hipopro varsa) veya kanama varsa plazma 20 ml/ kg , 30 dakikada ardından %10 glukoz 20 ml/ kg, 30 dakikada idrarını yapıp KB normale döndükten sonra klasik dehidratasyon tdv uygulanır izotonik NaCl: Na 154, Cl 154 RL: Na 130, Cl 109, K 4, Ca 3, HCO3 28 *** VOLÜMÜN YARISI İLK 8 SAATTE, KALANI İKİNCİ 8 SAATTE, TOPLAM 16 SAATTE VERİLİR hastaya verilecek sıvı= kaybedilen+idame idame sıvısı: 1500-2000 ml/m2 hafif dehid: 2000-2500 ml/m2 orta dehid: 2500-3000 ml/m2 ağır dehid: 3000-3500 ml/m2 şok: >3500 ml/m2 !!! çocuklarda elektrolitsiz su daha fazladır, daha hızlı soluk alıp verirler, Na miktarı yaşla değişir çünkü YD solunumla daha fazla elektrolitsiz sıvı kaybeder ilk 3 günlük çocuklara elektrolitsiz sıvı verilir 3-10 gün 750 ml/m2, Na 20-30, K 10-15 (8lik ve 5 lik karışım) 10 gün-9 ay 1500-2000 ml/m2, Na 30-40, K 15-25 (5li ve 4lü tdv) >9 ay 1500-2000 ml/m2, Na 40-50, K 20-30, (4lü ve 3lü tdv) !!!!!!!!!!! 1/2 SF: 77 1/3 SF: 51 1/4 SF: 38 1/5 SF: 30 %3 NaCl: 513 (volüm az ama sodyum miktarı fazla)
OSMOLALİTE: sodyum açığı hiponatremik çocuk (130-x). 0.6. kilo eğer Na<125 ise açığın yarısı hemen diğer yarısı 6-8 saatte IV (%3 NaCl) 125 ise doğrudan hastaya SF+%5 dekstroz karışımı kullanılabilir (1/2 SF) serum sodyumu saatte 0.5 artacak şekilde izlenir (!!!!!!! hiponat ve hipernat YAVAŞ DÜZELTİLMELİ, yoksa NÖBET!!!) AKUT HİPONATREMİ SEMPTOMATİK İSE: 5-6 ml/kg %3 NaCl 5-10 dk sodyum dağılım volümü 0.6 olduğuna göre 4-5 artış elde edilir eğer semp devam ederse 3-4 ml/kg %3 NaCl 10 dk semp düzelince saatte 0.5 artacak şekilde hastanın sodyum ihtiyacı giderilir 3) HİDROJEN İYON BOZUKLUĞU (asidoz, perf azalmış) eksik HCO3= (15-x). 0.3. kilo !!!! SORU 1/2si hemen geriye kalan 1/2 6 saatte (1/6 NaHCO3 178 kullanılır) normal HCO3 22-26dır, 15e tamamlıyoruz çünkü alkaloz olmasın diye perfüzyon devam ettikçe 4) HÜCRE İÇİ İYON KAYBI ** hipopotasemi görülebilir idrar çıkışı GÖZlendikten sonra idame sıvılarına KCl ilave edilir (2 mmol/kg) 20-40 yeterli (24 saatte bu oranı AŞMAMALI!!!) 1 ml KClde 1 meq K var ** çocuk idrarını yapmadan seruma K konmaz, idrarını yapmadan verilirse hiperkalemi oluşabilir, potasyum infüzyonla verilir, damardan puşe yapılmaz, kalbi DİASTOLDE durdurur !!! (ağır hipokalemik ve ybü ise yapılabilir) 5) KALSİYUM DENGESİ hipokalsemi saptanması halinde hastaya 6 saatte bir 1-2 ml/kg Ca glukonat infüzyonu ÇOK YAVAŞ, monitörize edilerek yapılır !!! Ca puşe yapılırsa kalp sistolde durur -hasta kusuyorsa ya da ishalse kaybedilen sıvı idame sıvıya eklenir (SF şeklinde) hiponatremiden etkilenen organlar: SSS, KVS, kas ve iskelet sistemi !!! 1 yaşında 10 kg ağırlığında ishalli bir çocukta ağır dehidratasyon bulguları ve uykuya eğilim Na: 120 K: 5 Cl: 98 CO2: 5 volüm= vücut yüz hesapla (4x+7/90+x) günlük sıvı gereksinimi 3500 ml/m2=1800 ml verilecek sıvının ilk 1/3 SF ile yarısı ilk 8 saat kalanı 16 saatte kusma ve ishal kaybı da buna eklenmeli osmolalite= 130-120= 10 meq Na artışı istiyoruz 10. 0.6= 6 Litre 10 x 6= 60 meq (yarısı hemen yarısı 6 saatte, 6 saatte 10 meq verilmiştir ama saatte >0.5 oldu fakat çocukta 10 meq yükselmez çünkü idame sıvı seyreltilmiştir) %3lük NaCl 1000 ml 513 varsa 60 için 117 ml gerekir 59 ml ilk 2 saat, kalan yarısı (58 ml) 6 saatte hidrojen iyon boz= (15-5)x10x0.3= 30 meq 1 ml= 1 meq (molar NaHCO3) verilecek sıvı mik 30 ml 30 ml yarısı 1/6 oranında sulandırılarak hemen verilir, 15 ml 45-60 dk geri kalan 15 ml 6 saatlik sıvı hüc içi iyon kaybı= hasta idrarını yaptıktan sonra 1-2 meq/kg K eklenmesi gerekir bu nedenle 20 ml KCl günlük sıvısına eklenir
319
SODYUM YÜKLENMESİNİN FİZYOLOJİK SONUÇLARI arteriel basınçta artış hüc dışı sıvıda artış peritübüler kapiller plazma hidrostatik basınç artışı tübüler sodyum geri emilimi azalır sodyum atılımı azalır HİPERNATREMİNİN ETKİLERİ !!! SORU supresyon yolu supraoptik nucleus post hipofiz ADH susama merkezi yüksek merkezler sıvı akım değişikliği HİPERNATREMİK DEHİDRATASYON dehidratasyonla fonk güçleşen böb yeterli kompanzasyonu yapamayabilir HDS osmolalitesi yükselecek su hüc içinden hüc dışı kompartmana gider damar içi hacim kaybı, hüc içinden gelen suyun katkısıyla bir dereceye kadar giderilecektir tdv her şey aynı ama süre 24 s değil 48 SAAT, YAVAŞ YAVAŞ kaybedilen su hacminin ileri derecede hipovolemi tablosu (kaybedilen suyla orantılı TK ve hipotans) yaratmamasının nedeni damar içi hacmin hüc içinden gelen suyla desteklenmesi !!! klinik bulgular hipovolemiden çok kompartmanlar arası su-elektrolit dengesizliği ile ilişkili (Disequilibrium Sendromu !!!) HİPERNATREMİK DEHİDRATASYONUN ÖNCELİKLE SSS BULGULARI: konvülzyon (tdv: 0.03lük NaCl Mannitol, %30luk dekstroz) letarji hipertermi koma ensefalopati *** DİAZEM VERİRSEN ÇOCUK ÖLÜRRRRRRRRRRR !! KBBde su iki yönlü difüzyon yapar Na kanda artışıyla su nöron içinden damara doğru hareket eder, damar içi hüc arası ve hüc içi osmotik basınç eşitleninceye kadar bu işlem devam eder nöronların suyu azalır ve hacmi küçülür beyin içindeki kapillerlerin hacmi artar ve gerilerek yırtılmaya yatkın hale gelirler nöron içinde “ İDİOJENİK OSMOLLER” sentezlenir (taurin aa, sorbitol, metilamin) !!!!!!!!!!! SORU böylece nöron içi osmktik basınç artar suyun nörondan damar içine hareketi azalır nöronun hacim kaybetmesi önlenir Hipernatremik dehid tdv ile HDS Na veya diğer solüt maddelerin (glukoz) kons hızlı düşer damar içi OB azalır tdv ile su damardan nöronlara gider nöronlar şişer (BEYİN ÖDEMİ) konvülzyon (SIK) letarji koma ölüm osmotik basınç artınca idiojenik osmoller artıyor, suyu geri çekiyor serum kalsiyum düzeyleri 1-3 mg kadar düşebilmekte glukoz homeostazisi bozulabilir azotemi ve hiperglisemi özellikle osmolaliteyi hipernatremiye ek olarak arttıran faktörlerdir damar içi osmotik basınç yüksekliğiyle trombozis yatkınlığı olur, intrakranyal ve renal ven trombozu gelişebilir benzer mekanizmalarla yaygın damar iöi pıhtılaşma sendromu gelişebilir (DIC) DAMAR İÇİ OSMOTİK BASINÇ KISA SÜREDE, İLERİ DERECEDE DÜŞÜRÜLMEMELİ HİDRASYON YAVAŞ SAĞLANMALI HİDRASYON SIRASINDA SERUM SODYUM DÜZEYİ YAVAŞ DÜŞÜRÜLMELİ 3 şekilde sonlandırılır: 1- çocuk idrara çıkınca 2- KB normale dönünce 3- kardiak nabız normale dönünce (en iyi gösterge CVP, kalp yet varsa CVP yüksek)
hipernatremik dehidratasyonda sodyum kaybı ve hüc dışı sıvıdaki su kaybı izonatremik ve hiponatremik dehidratasyona göre çok daha az olduğundan rehidratasyon sırasında su ve sodyum gereksinimi diğer dehidratasyon tiplerinden daha azdır HİPERNATREMİK DEHİD TEDAVİSİ: hastanın sıvı açığı hesaplanır günlük idame sıvısı+sıvı açığı verilecek şekilde hesaplama yapılır verilecek sıvı izonatremik dehidratasyondaki gibi yaşına uygun idame sıvı niteliğinde olabilir <9 aylık: 1/5 SF >9 aylık: 1/4 SF verilecek olan toplam sıvı 48-72 SAATTE yerine konmalı serum sodyumu düşme hızı saatte 0.5 aşmamalı 24 saatte 10-15 mmol aşmamalı 4-6 saat aralarla elektrolit takibi yapılmalı asidoz, hipokalemi, hipokalsemi düzeltilmeli HİPOKALEMİ: serum K<3 nedenler= GİS kaybı (ishal, kusma, NG asp), renal kayıp (diüretik, tübüler hst, mineralokortikoid fazlalığı) klinik= aritmi, nöromusk instabilite artışı, düz T dalgası, kısa PR-QRS U dalgası tdv= KCl (met alkaloz), K fosfat (hipofosfatemi), K sitrat (RTA), K bikarbonat (RTA) HİPERKALEMİ: serum K>5.5 nedenler= psödohiperkalemi, met asidoz, katab, böb yet, hipoaldosteronizm, konj adr hiperplazi, ACEİ klinik= aritmi, parestezi, paralizi, sivri T dalgası, kısa QT, ST çökmesş (>6), QRS genişlemesi (>8) tdv= IV kalsiyum glukonat, IV NaHCO3, IV glukoz+kristalize penisilib, kayexalate (Na polistrin sülfonat, kronikte yardımcı), diyaliz (EN SON) !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
320
Aktif immunizasyon mo ya da ürünlerinin (toksid, pürifiye antijen ya da genetik müh. yöntemi ile elde edilen antijen) doğal enfeksiyondaki gibi ancak, alıcıda çok az ya da hiç risksiz olarak bağışık yanıt oluşturması Aşısı olan hastalıklar (25%) eğer bir ülke 3 doz DTP aşısını %85 uygulayabiliyorsa aşılamada başarılıdır Avrupa oranının üstünde aşılama yapıyoruz İNAKTİVE AŞI: bakteriyel, hastalık yapmaz verem bakteriyeldir ama canlı aşı canlı atenüe genelde viral İNAKTİVE Aşi içeriğindeki mo tümüyle inaktivedir. İnakt aşılar içeriğindeki antijenler ile inf neden olmadan immun sistemi uyararak antikor oluşumunu sağlarlar sadece vurulan kişiye etki eder çünkü çoğalmıyor Tüm hücreyi içeren Subunit aşı (hst yapan kısmı içeren) Toxoid aşı (boğmaca, tetanoz) CANLI ATENÜE Canlı attenüe aşılar konakta çoğalma yeteneğinde olan CANLI mo içerirler ve konakta çoğalarak immun sistemi uyarırlar. • Bu canlı mikroorganizma attenüe edilerek yani hastalık yapma yeteneği azaltılarak organizmaya zarar vermesi engellenir, diğer insanlara da geçebilir Canlı: BCG, kızamık, kabakulak, kızamıkçık, suçiçeği, rota, OPV Tüm hücreli: wP, HepA, IPV Subunit: HepB, Hib, PCV, aP, influenza, meningokok, PPV Toxoid: Difteri, Tetanus CANLI AŞILAR CD 4+ and CD 8+ stim yap Sitokinler üzerinden (Interferon) Daha az antijen Depolama sırasında daha az stabil Daha az güvenli Adjuvanları kritik değil İNAKTİVE AŞILAR Ana olarak CD 4+ Sitokinler üzerinden etkisi az Daha çok antijen Depolama sırasında daha stabil Daha güvenli Adjuvanları kritik antijen vücuda girdiğinde eğer vücut onu tanıyorsa o mo anında yok eder, MHC1-2 ile ürettiği bilgiyi CD8 t hüc oradan da B hüc aktarılır b hüc ömrü 7 gün bir antijen hüc içinde gezerken belli bloklarla karşılaşılır bu blokları aşmak için aşıya adjuvan denilen bir kuyruk takılır canlı influenza aşısı intranazal aşılama ADJUVANLAR Kendileri immunojen olmayan, antikor oluşturmayan, ancak verildiklerinde antijen bağışıklığı artıran ve güçlendiren maddeler, ● Canlı aşılar için (pratik olarak) gerekli değil ● Ölü / atenüe aşılar için gerekli Tüm canlı aşılar aynı gün verilebilir (MMR, varicella, BCG) aynı günde 3 canlı aşı yapılabilir FARKLI YOLLARLA veriliyorsa 3-4 gün arayla AYNI YOLLA YAPILIYORSA 28 gün (eğer aynı gün yapamayacaksan) inaktifse gün fark etmez
1- BCG VEREM AŞISI Genellikle 2. ayda olmak üzere, 0-3/6 ay arasında yapılabilir. Uygulamada deneyimli bir sağlık çalışanı tarafından sol omuza, deri içine, ilk bir yaşta 0,05 Ml, 1 yaştan sonra 0,1 mL olarak uygulanır. İlk 6 ayda PPD deri testi yapılmadan, daha sonra PPD deri testi yapılarak ve test negatif bulunursa yapılır. tek doz kontrendike: *Gebelik* jeneralize malign hastalık, lenfoma, lösemi, konj immün yetmezlik ya da HIV enf nedeniyle immün cevabın bozulduğu durumlar *Kortikosteroidler, alkilleyici ajanlar, antimetabolitler veya radyasyon nedeniyle immün cevabın baskılandığı durumlar düşünülebilir: HIV enfeksiyonu riski altındaki 2- Hepatit B Aşısı “0, 1 ve 6. ay” çizelgesiyle 3 kez uygulanır. İlk aşı bebeğin doğduğu gün ya da doğum sonrasındaki birkaç gün içinde yapılmalıdır. İkinci hepatit B aşısı birinciden en az bir ay, üçüncü hepatit B aşısı birinciden en az 4 ay, ikincisinden en az 2 ay sonra yapılmalıdır. Üçüncü (son) B hepatiti aşısı, altıncı ay bitmeden yapılmamalıdır. <24 saat doğmuşsa ekstra bir doz daha (total 4 doz) Doğum ağırlığı 2.000 gr altında olan bebeklerde; Anne B hepatiti taşıyıcısı değil (HBsAg negatif) ise, 1. ayın sonunda ya da bebek 2000 g’a ulaştığında ilk B hepatiti aşısı yapılır, aşı ilk dozdan 1 ve 6 ay sonra tekrarlanarak toplam 3 kez uygulanır. (4 doz) b) Anne B hepatiti taşıyıcısı (HBsAg pozitif) ise ya da bu açıdan durumu bilinmiyorsa, ilk B hepatiti aşısı doğumdan sonraki ilk 12 saat içinde uygulanır, daha sonra bu aşı yapılmamış, etkisiz kalmış gibi davranılarak, “0, 1 ve 6. ay” çizelgesiyle, 1, 2 ve 6-7. aylarda aşı 3 kez tekrarlanır. ● aBDT-İPA-Hib Beşli Karma Aşısı, dT Aşısı, Aselüler Boğmaca- Ergen/Erişkin Tip Difteri-Tetanoz (abdT) Aşısı Beşli karma aşı, 2 ay arayla (2, 4 ve 6. aylarda) 3 kez temel aşılama, ● 18-24. ayda 4. aşı (1. pekiştirme) olarak toplam 4 kez uygulanır. ● Dördüncü aBDT-İPA-Hib aşısı, 3. aşıdan en az 6 ay sonra olmak koşuluyla, 12. ayda yapılabilir. ● Beşli karma aşı 3 ve 4. aşıları eşliğinde, ek olarak, toplam 2 kez ağızdan canlı çocuk felci aşısı (OPA) (toplamda 2 doz) uygulanır. aBDT aşısının yapılmasını engelleyen durumlar: Aselüler boğmaca aşısının istenmeyen etkileri daha azdır. • aBDT-İPA- Hib aşısı için üst yaş sınırı 72 aydır. 7 yaşından sonra ya da son aBDT-İPA aşısından 10 yıl sonra, ergen/erişkin tip dozu azaltılmış aselüler boğmaca-ergen/erişkin tip difteri- tetanoz (abdT) aşısının bir kez uygulanması, sonrasında aşılamanın 10 yılda bir dT aşısıyla sürdürülmesi önerilir. !!!!!!!!!! SORUUU YAN ETKİSİ EN FAZLA OLAN BOĞMACA -ensefalopati (ilk 10 gündeyse bir daha yapılmaz, 4 aşı olur) -ateş (40-41 derece) -nöbet -3 saatten fazla süren ağlama atağı Çocuk Felci (Polio) Aşıları ● Polio aşısı, inaktif poliovirüs aşısı (İPA) ya da oral polio virüs aşısı (OPA) olarak yapılabilir. ● Ulusal bağışıklama çizelgemizde ilk 2 doz beşli karma içinde (aBDT-İPA-Hib), sonraki 2 doz eş zamanlı beşli karma aşı içinde İPA (aBDT-İPA-Hib) ve OPA olarak uygulanır. ● OPA ülkemizin konumundan ötürü uygulamadaki önemini korumaktadır. Bu nedenle, engelleyici bir durumun olmadığı bütün çocuklara, ulusal bağışıklama çizelgemiz uyarınca 2 kez OPA yapılması önerilir. 6 ayda canlı+inaktif ● Canlı virüs aşısı olmasından ötürü, OPA immün sorunlu (yetmezlikli ya da baskılanmış, kanser tedavisi gören) ve ailesinde immün sorunlu birey bulunan çocuklarda uygulanmamalı. ● Böylesi durumlarda bütün çocuk felci aşıları, beşli (aBDT- İPA-Hib aşısı) ya da dörtlü (aBDT-İPA) karma aşı yoluyla İPA olarak verilir. sadece afganistan, pakistan, nijeryada Tr’de 1998den beri yok H. İnfluenza Tip B (Hib) Aşısı: • Hib aşısı, aBDT-İPA-Hib beşli karması içinde, 2 ay arayla (2, 4 ve 6. aylarda) 3 kez temel aşı dizisi, 18-24. ay • 5 yaşından sonra, risk altında olmayan sağlıklı çocuklara GEREKMEZ
321
Pnömokok Aşıları; Konjuge Pnömokok Aşısı (KPA), Polisakkarit Pnömokok Aşısı (PPA) ● On üç bileşenli konjuge pnömokok aşısı (KPA-13), ulusal bağışıklama KPA 2, 4 ve 6. aylarda temel aşılama dizisi olarak 3 kez, 12. ayda (12-18 ay arasında) pekiştirme aşısı olarak 4. Bir yaşından küçük çocuklarda 1. ve 2. KPA dozları ile 2. ve 3. dozlar arasındaki süre en az 1 ay, 3. KPA aşısı ile son (dördüncü) aşı (pekiştirme aşısı) arasındaki süre 4 Pekiştirme aşısı 12. aydan önce yapılmamalıdır. PPV (Polisakkarit) Avantaj: • serotip fazla (23) Dezavantaj: • 2 yaş altı koruma sınırlı • etkinlik PCV göre sınırlı • uzun dönem koruyuculuk yok (opsonizasyon boz olanlarda ekstradan yapılır) PCV (Konjuge) !!! RUTİN Avantaj: • ≤2 yaş altı etkili • PPV göre tüm serotipler için daha etkili • uzun zaman bellek oluşturur Dezavantajı: • içerdiği serotip az (10-13)
322
Kızamık 1 yaştan sonra uyguluyoruz öncesindd yaparsan maternal antikorlar aşının etkisini yok ediyor KKK AŞISI KKK aşısı 12. ayda ilk aşı ve 4-6 yaş arasında ya da İÖO 1. sınıfta pekiştirme aşısı olarak toplam 2 kez yapılır Aşının uygulanmasında gecikme olan çocuklarda, en az bir ay arayla toplam 2 kez KKK aşısı yapılmalıdır. 2020 BAŞINDA TEKRAR AYDA MMR YA DA KIZAMIK !!! aşının çalışabilmesi için vücutta ona özel antikorlar olmamalı, kızamık 9. aydan sonra yapılır çünkü anneden gelen antikorlar 9 ay bebekte kalır SU ÇİÇEĞİ AŞISI Suçiçeği aşısının 12. ayda ilk doz ve 4-6 yaşında ya da İÖO 1. sınıfta pekiştirme aşısı olarak toplam 2 kez Ancak ulusal bağışıklama çizelgemizde şimdilik yalnızca 1. yaşın bitiminde suçiçeği aşısı yapılmaktadır, pekiştirme aşısı uygulamada yoktur, Daha önce suçiçeği aşısı yapılmayan 4 yaşından büyük çocuklara 1-3 ay arayla 2 aşı yapılması önerilir. YANİ 1.YAŞTA ZORUNLU AŞI (%85 KORUR) ilkokul 1.de olunan paralıdır Hepatit A Ülkemizde 12. aydan büyüklerde uygulanması onaylıdır, ancak ülkemizde annelerdeki enfeksiyona ikincil antikor düzeylerinin yüksekliği nedeniyle, erken aşılamanın etkinliğine ilişkin çalışmalar yetersizdir. Şema. 18 ve 24. aylarda 6 ay arayla 2 kez yapılması önerilir. AHA erişkin dozu çocuk dozundan farklıdır ve genellikle çocuk dozunun 2 katıdır. • Altı yaşından küçük çocuklarda aşılama doğrudan uygulanır, daha önce aşılanmamış olan 6 yaşından büyüklerdeyse farklı yaklaşım olarak AntiHAVİgG bakılabilir, negatifse aşılama yapılabilir. 14.Rotavirüs Aşısı (RVA) zorunlu akut ishalli çocuklarda önemli bir etken Önemli düzeyde ölüm oranı ve uzun süreli art sorun oluşturmamasına karşın, rotavirüs hastalık yükünün fazla olması ve önemli oranda sağlık hizmeti harcamasına yol açması, Ailelere konuda bilgi verilmesi, yapılmasının istenmesi durumunda aşının uygulanmasını önerilir. ZORUNLU DEĞİL EN ERKEN 8.AYDA YAPILIR, DAHA ERKEN YAPILIRSA VOLVULUS ilk dozu 1,5 aydan önce yapılmaz
GRİP AŞI İnfluenza virüs enf özellikle küçük çocuklarda daha ağır seyretme eğilimindedir, daha ağır seyreden solunum sis enfeksiyonlarının gelişmesine zemin oluşturur. İnfluenza enfeksiyonlarının özellikle okul çağı çocuklarında salgınlar yaptığı, çocuklarda başlayan salgınların erişkinlere yayıldığı bilinmektedir. İnfluenza virüs aşısı, çocukları tüm grip enfeksiyonlarından koruyamasa bile, aileler bilgilendirilerek, 6 aylıktan büyük tüm sağlıklı çocuklara uygulanmasına yönelik çabalar desteklenmelidir. senelik aşı yapılır çünkü mut geçirir !!!!!!!!!! SORUUU Ülkemizde halen sadece 3 bileşenli inaktif influenza aşısı (İİA-3) vardır. 2018 eylül 4 bileşenli kullanılıyor Canlı zayıflatılmış influenza aşısı(CZİA-3) henüz ülkemizde uygulama onayı almamıştır. H1N1 H3N2 B victoria HPV AŞISI HPV aşılarının, özellikle serviks kanseri (2 ve 4 bileşenli; HPA-2 ve HPA-4) ve siğillere (dört-bileşenli, HPA-4) karşı koruyucu etkisi var HPA ergenlik döneminde uygulandığında, daha ileri yaşlardaki uyg göre daha etkin koruyuculuk sağlar Aşı 9 yaştan önce önerilmez. Aşı öncelikli olarak kız çocuklara uygulanır Ülkemizde 2 ayrı üreticinin geliştirdiği HPV aşıları uygulama onayı almıştır. HPA, kız çocuklarda, genellikle 11-12 yaştan itibaren “0, 2 ve 6. ay” (HPA-4) ya da “0, 1 ve 6. ay” çizelgesi (HPA-2) ile 3 kez kas içine yapılır Konjuge Meningokok Aşısı (KMA): Ülkemizde A, C, Y, W135 serogrup kapsül polisakkaritlerini farklı proteinlere (difteri toksoidi, CRM-197 mutant difte~ri toksini, tetanoz toksoidi) konjuge dilmiş olarak içeren, 3 ayrı üreticinin 4 bileşenli konjuge meningokok aşısı e- (KMA-4) ve bir 4 bileşenli polisakkarit meningokok aşısı (PMA-4) vardır. Ülkemizde, bazı ülkelerde kullanımda olan tek bileşenli (serogrup A, serogrup C, 2013’te Avrupa’da uygulama onayı alan serogrup B) RUHSATI YOK meningokok taşıyıcılık oranı %1-21 yıllık invaziv meningokok hastalığı görülme sıklığının, DSÖ ölçütlerine göre orta ya da düşük-orta endemisite Dünyada olduğu gibi ülkemizde de olguların özellikle bebeklerde (<1- 2 yaş) daha fazla. pnömokok 2+1 oldu (6.ayı çıkardık)
323
Bağışıklık yetersizliği Primer (doğuştan) Sekonder (edinsel) olabilir. Sekonder immün yetersizlikler daha sık İmmün yetersizlik düşünülen çocukta öncelikle bağışıklığı baskılayan sekonder nedenler araştırılmalıdır !! her enf geçiren kişide imm yetmezlik düşünülmeli SEKONDER NEDENLER o Malnütrisyon o Prematür doğum, küçük yaşta çocuk o Konj genetik anormallikler, sendromlar o Nörolojik ve metabolik hastalıklar (diyabet, kronik böbrek yetm., kistik fibrozis) o Ağır infeksiyon, viral etkenler (kızamık, EBV, HIV) o Antikor-lenfosit kaybı (üriner ve GİS mesela kronik ishal, protein kaybettiren enteropati total pro albumin IgG azalmış) o Otoimmün hastalıklar o Malignite, transplantasyon o Bağışıklığı baskılayan ilaçlar o Radyasyon yara yeri iyileşmelerinin geç olması, bir komp geçilirse SORGULAMA Başlama yaşı, YDda sepsis Akraba evliliği Aile; Düşük, Ölü doğum Ölen çocukların cinsiyeti (xe bağlı geçen hst için önemli agamaglobinemi) Ev; Kişi sayısı, Büyüklüğü Bulunduğu bölge • Sosyal; Gelir düzeyi Antibiyotik kullanımı Tedaviye yanıt Yan etkileri Hastanede yatma Acil tedavi gereksinimi Beslenme alışkanlıkları • Çevresel faktörler; Yuva, Sigara • Viral ve bakteriyel, ÜSYE, ASYE • Akut veya kronik FİZİK MUAYENE Vital bulgular, boy, ağırlık Cilt muayenesi (Egzema, siğil, mantar, herpes, impetigo) • Hepatosplenomegali Farinks muayenesinde • Özel klinik belirtiler; Ülser-ginjivostomatit Dişler, Tonsiller doku, monilyasis • Diğer organlardaki patolojik belirtiler ; MMR, Dişlerde bozukluklar ataksi, telenjiektazi Adenopati; submandibuler lenf adenopatinin varlığı En sık rastlanan klinik tablolar • Kronik enfeksiyon • Tekrarlayan enfeksiyonlar • Alışılmamış etkenlerle Oluşan enf • Tedaviye yanıt vermemesi • Deri döküntüleri (egzama, deride mantar enfeksiyonu) • İshal (kronik) • Gelişme geriliği • Hepatosplenomegali • Tekrarlayan apseler • Tekrarlayan osteomyelit • Otoimmün sisteme ait bulgular
PIY DÜŞÜNDÜREN BELİRTİLER !!!!!!!!!! 1 yıl içerisinde >=4 kulak enf 1 yıl içerisinde ≥2 den fazla ağır sinüs enf 1 yıl içerisinde ≥2 veya daha fazla pnö ≥2aydan fazla ab kullanımına rağmen enfeksiyonların düzelmemesi Çocuğun kilo alamaması ve büyüme geriliği Tekrarlayan cilt ve organ apseleri Ağızda kalıcı pamukçuk veya ciltte mantar enf Enfeksiyon tedavisi için IV ab gereksinimi Septisemi dahil ≥2 fazla ağır derin yerleşimli enf Ailede primer immün yet öyküsü Sık karşılaşılan enfeksiyöz ajanlarla ağır enfeksiyon Yaşla enfeksiyonların sıklık ve şiddetinin artması Erken yaşta başlayan kr ve ab tedavisine yanıtsız ishal Birden fazla romatizmal veya kronik iltihabı hastalığın varlığı Primer immün yetersizlikler • Innate (nonspesifik) immünite boz • Adaptif (spesifik) immünite bozuklukları DOĞAL Benzer Molarda ortak bulunan yapılar, kısıtlı Sınırlı, hafıza yok, vücudun kendi antijenlerine yanıtsızlık var Deri, Mukoza, Antimikrobiyal moleküller Kompleman, antimikrobiyal peptitler (Fagositler, nötrofiller, makrofajlar, NK hücreleri) ADAPTİF Mikrobiyal ve mikrobiyal olamayan tüm moleküler örüntüler Özgül Çok fazla, genlerde somatik rekombinasyonlarda üretilen res hafıza var kendi hüc yanıtsızlık var Epiteldeki lenfositler, epitel yüzeyinde sekrete edilen antikorlar innate imm sis ilk 8-12 saat İMM YET LAB hemogram (eozinofili ve egzama varsa hiper IgE send) (lenfopeni t hüc yet giden PIY, ağır kombine imm yet) (nötropeni, doğumsal veya edinsel, enf bağlı) (abse s aureus veya aspergillos üredi, nötrofili, kr granülomatöz hst) (göbek geç düştü, cilt enf var, lökositoz, lökosit adezyon defekti, kr granülomatöz hst) *** meningokok menenjitinde hipokomplementemi !!! *** akc grafisinde timik agenezi/hipoplazi, ağır kombine imm yetmezlik, digeorge sendromu *** ESH ve CRP aşırı yükselirse otoinf hst *** azalmış pro ve polisakkarit antikor yanıtı ağır kombine imm yet flowsitometri ileri aşamadır, CDler, hüc içi sitokin tayini, oksidatif patlama, apoptoz testi, hüc içi/yüzey pro tayini ***NBT testi kr granülomatöz hst (nitrobluetetrazolium) lenfosit prolif testi INNATE (nonspesifik) bağışıklık • Konağı dış çevreden gelen her türlü Ag den koruyabilmek üzere, fiziksel, kimyasal bariyerler bu bariyerden geçen Agler için hücresel (fagositler,dentrik hücreler, NK) ve diğer humoral (kompleman, sitokin gb) elemanları içerir. • Mo larda bulunan Patojen ilişkili moleküler paternlerleri (PAMP), patern tanıyan reseptörleri (PR-Rs-) yoluyla tanır • Doğal immun sistemde antiviral savunma sırasında virüsle enfekte hcler sitokin ilişkili olarak NK hcleri tarafından öldürülür !!!!!!!!!!! • Kontrol edilemediğinde kronik inflamasyon & otoimmünite görülür Sendromik Kombine IY: Hiper IgE (STAT3 eks), WAS, Kartilaj Saç Hipoplazisi; Digeorge Sendromu AB eksiklikleri: X e bağlı (BTK) ve OR agamaglobulinemi, OR HiperIgM Sendromu, selektif IgA eks Fagositer Sistem Hst: Konjenital nötropeniler Kompleman bozuklukları: Dissemine Neisseria enfeksiyonları, tekrarlayan piyojenik enfeksiyonlar, SLE, Atipik HUS Kİ yetmezlikleri: pansitopeni, Fanconi AA, Diskeratosis konjenita !!!!!!!!!!!!!!!! Tekrarlayan Streptokokkus pneumonia ve H. İnfluenza enf: antikor eks Tekrarlayan Giardia Lablia Eksikliği: IgA eks Ailede çok sayıda otoimmun Hastalık (SLE;pernisiyöz Anemi): Yaygın değişken IY veya Selektif IgA eksikliği Pneumocystis enfeksiyonları Kriptosporiodiosiz veya toksoplazmosis: t hüc boz Viral, fungal veya mikobakteriyel (fırsatçı) enfeksiyonlar: t hüc boz Canlı-atenüe aşılara bağlı klinik enfeksiyon gelişmesi (varisella, polio, BCG,MMR): t hüc boz Kan transfüzyonlarına bağlı GVH hastalığı: t hüc boz Stafilokokal enfeksiyonlar, Gr (-) organizmalarla enf (ör Serratia veya Klebsiella) veya fungal enf (Aspergillosiz): Fagositer hüc boz veya hiperIgE send ishal, büyüme geriliği: SCID (ağır kombine imm yet) yaşamı tehdit eden enf: SCID Hipokalsemik tetani, KKH, karakteristik yüz, DİGEORGE Okulokütanöz albinizm nörolojik değişiklikler, lenfadenopati: CHS (chediak Higaishi Sendromu) Göbeğin geç düşmesi, lökositoz, periodondit, yara iyileşmesinde bozukluk: LAD Cilt, akc, eklemler ve visseral organlarda tekrarlayan stafilokok apseleri, pnömoteseller, kaba yüz görünümü,kaşıntı, dermatit: Hiper-Ig-E sendromu GIS kanama (kanlı ishal) egzema Wiskott Aldrich Send enf, WAS (Trombusitopeni, Egzama, Tekrarlayan enf atakları) Oral polio aşısı sonrası paralizi: X’e bağlı agamaglobulinemi Ataksi, tekrarlayan sinopulmoner enfeksiyonlar, nörolojik kötüleşme, telenjektaziler: Ataksi-Telenjektazi Tekrarlayan sinopulmoner enf, malabsorbsiyon, splenomegali, otoimmun bozukluklar, GİS’de noduler lenfoid hiperplazi, giardiasiz, lenfoid intestisyel pnömoni, Yaygın değişken IY (5y sonra şüphelenip tanı konuluyor)
324
Çocukluk çağı primer immün yetersizlik tiplerinin dağılımı !!!!!!!!!!!!! SORUUU • % 60 Antikor (B hücre) eks (EN SIK) • % 10-15 T hücre yetersizliği • % 15-20 Kombine (T&B) immün yet • % 10-15 Fagositer sis eksiklikleri • % 1- 3 Kompleman eksiklikleri B-Hüc Yetersizliği: !!!!!!!! ➢ Süt çocuğunun geçici hipogammag ➢ Agammaglobulinemi; X’e bağlı, OR ➢ Değişken imm yetersizlik (CVID) ➢ Selektif IgA eksikliği ➢ IgG alt grubu eksikliği ➢ Spesifik Antikor eksikliği ➢ IgM eksikliği ➢ Hiper IgM Klinik Bulgular Yineleyen sinopul enfeksiyonlar; Pnömokok, Kapsüllü organizmalar (H.inf, Neisseria, S.aureus) Ciddi komplikasyonlar; Bronşektazi Prognozu en çok etkileyen akc tutulumudur !!!!!!!!!!! (antikor eks en çok AKC etkilenir) (Enterovirüs, poliovirüs hariç) viral enf normal geçirir ancak koruyucu düzeyde antikor yanıtı gelişmez • İmmün regülasyon bozuk (Otoimmünite, Alerji, lenfoid hipertrofi) B hüc yetersizliği, virüs enf normal geçirir ama koruyucu antikor oluşturmaz Enfeksiyonlar genellikle 6 aylıktan sonra başlar !!!!!!!!!!!!!!!!!! • Kapsüllü mikroorganizmalar ile enf sık Anneden gelen antikorlar ilk 6 ay koruyor S.pneu, H.inf tip b, N.meningitidis X-bağlı Agammaglobulinemi (Bruton) antikor %0-2 ÇOK AZ Süt Çocuğunun Geçici Hipogammaglo %10-20 antikor CVID B hüc %10-20 Serum immünglobulin değerlerinin yorumlanması: • Iglerde yaşa bağlı değ vardır • Gebeliğin 2. tri IgG nin plasentadan aktif taşınması başlar ve doğumda serum IgG düzeyi çok yüksektir !!! • Maternal IgG nin katabolizması ve endojen ab üretiminin yavaş gelişmesi 4-6 aylık serum IgG nin fizyolojik olarak düşmesine neden olur değerlendirir. • 6 aylıktan sonra anneden gelen ablar artık tamamen kaybolur bu dönemde Difteri ve tetanoza özgü IgG abları yararlı olur • İzohemaglutinin ölçümü 2y üzerindeki hastaların Spesifik IgM yapabilme kapasitesini değ • 4 yaş üzerinde serum IgA düzeyi 7mg/dl den düşükse IgA eks • Serum IgG antijen yükünü de yansıtır. Sık ve kronik inf yüksek IgG görülür • Antikor üretimi eks nonspesifik antikor ve otoantikor oluşumu artar Süt çocuğunun geçici hipogamaglobulinemisi: hayaItın ilk 6 ayında görülen fizyolojik hipogamaglobulinemini uzaması • Bebeklik döneminde Ig sentezinde ilk olarak M sonra G ve en son A üretilmeye başlar. • 4-6 ay arası Ig sevilerinin en düşük olduğu dönemdir (SÇ nun fizyolojik hipogamaglobulinemisi) • Spontan iyileşme 2-4 y arasında görülür Tanı kriterleri: • Yaşa göre 2 SD nun altında bir veya daha fazla Ig düzeyinde düşüklük • Normal İzohemaglutinin titresi (Adölesan ve erişkinde 1/10 ve üstü) • Başvuru sırasında 4 yaş altında olmak** • Normal hüc bağışıklık olması ve diğer immun yetmezlik send klinik ve lab bulgularının olmaması** • Lenfosit alt grubları normaldir !!** • Büyüme gelişme ve fizik muayene bulguları normaldir • Spesifik bir tanı testi olmayıp Ig değerlerinin normale dönmesi Humoral İmmun Yetersizlikde Tedavi: Genel Koruma •İlk amaç enf karşı korumak •Kendi özel odası ve yatağı olmalı •Enfekte kişilerden, Sigara dumanından Uzak TUT •Beslenme ve vitaminler •Büyüme ve gelişme 3-6 ay arayla kontrol •Profilaktik ab kullanımı ve özel aşılama programı gerekli. İmmun yet tanısına göre risk altında bulunduğu fırsatçı mo lara yönelik proflaksi önerilir. En sık Amoksisilin ve TMP-SMZ önerilir. Antibiyotik Tedavisi; Karaciğer enzimleri senede bir kez kontrol Ig azsa IVIG ver Humoral İmmün Yetersizlikde Tedavi • IVIG • Ab öncesi kültür • Abse varsa drenaj • Antibiyograma göre yoğun antibiyotik Humoral İmmun Yetersizlikde IVIG Tedavisi • X-bağlı Agammaglobulinemi • Değişken İmmün Yetersizlik (CVID) Hiper IgM Sendromu Selektif IgA Eksikliği; IgG alt grup eksikliği+Antikor yanıtı yetersiz • Spesifik Antikor eksikliği (Normal Ig) hastaya göre değerlendir. • IgG Alt Grup Eksikliği; Antikor yanıtı yetersiz Serum IgG düzeyi 500 mg/dl üzerinde tutulmalı !!!!!!!!!!! Hastanın yanında hazır tutulması gerekenler; Epinephrine, Diphenydramine ve Methylprednisolone
T hücre eksikliğinde klinik özellikler: Gram neg. bakteri, intrasel yerleşen patojenler (mikobakteri), virüs, mantar ve protozoon inf. erken bebeklik döneminde ortaya çıkar Mukokutanöz/ sistemik kandida, herpes virüs, PCP gibi ağır inf tipiktir Antikor eksikliği de birlikte görülebilir T öncü hüc kemik iliğinden TİMUS a göç ederler ve orada olgunlaşırlar T HÜC EKS LAB Lenfosit sayı ve morfoloji (lenfopeni yenidoğan <3000/mm3, daha sonra <1500) !!!!!!!!!!!!!! SORUUU • Bebekte akc grafisinde timus gölgesi, deri testleri (PPD, Candida) • T hücre alt grupları ( CD3, CD4,CD8), NK, HLA DR • Proliferasyon (mitojen,antijen) • HLA tiplendirme • Sitotoksik değ • Enzim (ADA, PNP) • Sitokin, sitokin reseptör analizleri (gama interferon res, IL-12 res gibi) Ağır kombine immün yetersizlik (SCID) EN KORKTUĞUMUZ T ve B (bazen NK) hüc ağır eks vardır Hayatın ilk aylarında sık ishal, pnömoni, otit, sepsis ve deri inf görülür Candida, Pneumocystis, RSV, CMV, EBV, BCG inatçı, ölümcül infeksiyona yol açar Graft versus host hastalığı riski vardır *** erken dönemde Kİ tx hayat kurtarır SCID-Başlıca klinik belirtiler • Tekrarlayan ağır fırsatçı inf • İnatçı ishaller ve gelişme geriliği • Tekrarlayan oral candida inf • Lenfadenopati • Hepatosplenomegali • Eritrodermik döküntü (Omenn sendromu) •Lenfopeni B hc. Tirozin kinaz eksikliği X’e bağlı agamaglobulinemi X’e bağlı SCID T(-)B(+)NK(-) ADA gen mutasyonu T(-)B(-)NK(-) DİGEORGE timik aplazi aort ark anomalisi hipoparatiroidiye bağlı hipokalsemi atipik yüz görünümü daha çok T ama B de etkilenir ağır klinik de olabilir minimal de Ağır kombine immün yetersizlik (SCID) varyantlarına yol açan diğer eksiklikler: • Adenozin deaIminaz (ADA) enzim eks toksik pürin metabolitleri T ve B hüc azalmaya yol açar • Rekombinaz akt edici genler (RAG1/RAG2) ve ARTEMİS gen defektleri sonucu antijen res rekombinasyonu bozulur. Yeterli çeşitlilikte antijenlere imm yanıt gelişemez DiGeorge sendromu ve 22q11.2 delesyonu-Timus gelişme bozukluğu sonucu T hücre yetersizliği: • Hipoplastik timus • Kalpten çıkan damarlarda anomali • Hipokalsemik tetani (Paratiroid bez defekti) • T hüc immün yetersizliği+Antikor eks de birlikte • Atipik yüz görünümü • İmmün yetersizlik çok ağır olabilir, minimal de olabilir • Hastalarda imm fonksiyon normal bulunabilir (parsiyel/ inkomplet DiGeorge sendromu) DiGeorge sendromunda atipik yüz görünümü: •Mikrognati •Düşük kulak •Burun şekil bozukluğu •Uzun filtrum •Balık ağzı görünümü !!!!!!!!!!!! DiGeorge send başlıca inf: Gram negatif bakteri, hüc içine yerleşen patojenler (mikobakteri), virüs, mantar ve protozoon inf erken bebeklik döneminde ortaya çıkar Candida, Herpes virüs, Pneumocystis jiroveci gibi patojenlerle ağır inf tipiktir her ay ciddi hasta oluyor, WBC az, siklik nötropeni, PFAPA, konj nötropeni burst testi NBT’nin yerini aldı yaygın değ IY 2-3y başlar ppd, t hüc çalıştığını gösterir wiskott aldrich MPV<6
325
Ataksi - telenjiektazi AFP proteini artar tkr sinopulmoner enf temelde IgA eks vardır Kompleks kombine immün yetersizlik sendromudur DNA tamirinde defekt, sık kromozomal anormallikler vardır • İlerleyici serebellar ataksi, okülokutanöz telenjiektaziler, kronik sinopulmoner inf. ve lenfoid malignitelerin sık görülmesi başlıca klinik özellikleridir Wiskott – Aldrich sendromu: • X’e bağlı resesif geçişli WASP geni mut • WASP, trombosit üretim ve akt rol oynayan çok fonk bir proteindir • IgM eksikliği ve polisakkarid antijenlere yetersiz bağ cevabı görülür • Ekzema, Trombositopenik purpura, küçük defektif trombositler, infeksiyona eğilim başlıca klinik özelliklerdir Fagosit bozuklukları: Degranülasyon ile ilgili bozukluklar Lökosit adhezyon (yapışma) eksikliği Kemotaksis bozukluğu Mikrobisidal (bakteri öldürme ile ilgili) işlev eksikliği Fagosit (nötrofil, monosit,makrofaj fonk değerlendirilmesi) Kantitatif : Nötrofil sayısı <500/mm3 ağır nötropeni 500-1000/mm3 orta dereceli nötropeni 1000-1500/mm3 hafif nötropeni Oksidatif işlev: Nitroblue tetrazolyum (NBT) Kemotaksis İntrasellüler öldürme Adhezyon molekülleri : CD11 a,b,c/ CD18 Diğer: Nötrofil granül, myeloperoksidaz
Bakteri-Nötrofil etkileşmesi •İyileşme ile sonuçlanabilir •Hüc içinde bakt öldürülemezse doku hasarı ve inflamasyon, patojenin yayılması KRONİK GRANÜLOMATÖZ HASTALIK Lökositlerde hüc içi öldürme boz Hüc içi öldürme için gerekli reaktif oksijen ara ürünleri oluşamaz. Katalaz oluşturan bakt ve mantarlarla ağır inf görülür !! (s.aureus, aspergillus) Fagositler tarafından yok edilemeyen bakteri/fungus kronik olarak T hücre yanıtını uyarır Makrofaj aktivasyonu sonucu granülom 2/3 olgu X’e bağlı geçişli; en sık phox-91 membran proteini defekti !!!!!!!!!!!!!! Kompleman eksikliği: Tekrarlayan infeksiyonlar- özellikle Neisseria tipi sepsis, menenjit (özellikle geç kompleman komponent eks, MAC oluşumunda en sık C7 eksikliğinde) Otoimmün hastalıklara eğilim- Sistemik lupus eritematozus Kompleman sis değerlendirilmesi • Klasik yol • CH50 hemolitik assay • Kompleman komponent düzey ve fonk • Alternatif yol • AH50 hemolitik assay • Kompleman komponent düzey ve fonk • Mannoz bağlayıcı lektin analizi Bağ yetersizliğinde önleyici tdv önceliklidir • Prenatal tanı, genetik danışmanlık • Beslenme • İnfeksiyondan korunma • Temasta profilaksi (IVIG, VZIG, Asiklovir) • Uzun süre koruyucu ab (sinüzit,bronşit) • Sol fonk izlemi, göğüs fizyoterapisi • Kan transfüzyonunda ışınlama, CMV neg. donör • Canlı aşı, ağır T ve B eks uygulanmaz Bağışıklık yetersizliğinde özgül tedavi • İnfeksiyonlarda kültür alınarak uygun antibiyotik, antifungal ve antiviral ilaçlar • Abse drenajı • Pneumocystis jiroveci pnö karşı profilaksi • IVIG replasmanı • Lökosit transfüzyonu, timus hormonları, sitokin, enzim (ADA) • Transplantasyon (Fetal timus,kemik iliği, stem cell) • Gen tedavisi İmmün yetersizliği olan çocuğun aşılanması: !!!!!!!!!!!!!!!! Genel kural canlı zayıflatılmış aşıların (kızamık, kızamıkçık, kabakulak, BCG gibi) uygulanmamasıdır (T hüc yetersizliklerinde önemli) Polio aşısı hasta ve çevresindekilere IPV olarak uygulanır Kızamık ve varicella aşıları HIV infeksiyonunda ağır imm yetersizlik yoksa uygulanabilir (CD4+ T hüc >%15) B hüc ağır olmayan yetersizliklerinde canlı aşılar uygulanabilir, antikor yanıtı oluşmayabilir Kompleman eks tüm aşılar uygulanabilir +pnömokok ve meningokok aşıları yapılmalıdır
326
PATOLOJİ piloid çıkıntılar insan saçını andırıyor, posterior fossada kistik nodül, pilositik astrositom, poligonal hücreler, iğsi elonge nukleuslu İNCE FİBRİLER UZANTILAR (hemanjioblastomla benzer) neoplastik bir tm çünkü hüc gösterdiği pleomorfizm, sellüleritenin olması, yer yer çok yakın seyretmesi SSS tmleri, lösemilerden sonra çocukluk çağında en sık görülen tm glial tm 2/3ü pleositik astrositom tüm çocukluk çağı SSS tmlerin 1/5i “ROSENTHAL FİBRİLLERİ” hemanjioblastom, gliositler, pilositik astrositomda görülür, sferik eozinofilik granüller içerir Pilositik Astrositom: 􏰀 Düşük proliferatif indeks 􏰀 Yavaş büyür SIĞ 􏰀 WHO derece I 􏰀 İyi sınırlı 􏰀 Periferal bölgelerde infiltratif 􏰀 Sıklıkla kistik 􏰀 Mural nodül cerrahi olarak tam çıkarıldığında nüks ya da ek klinik tdv gerekmez koag nekrozu görülebilir büyüklerde posterior fossa EMBRİYONEL TM daha kirli bir zemin hüc primitif, ilkel differansiyasyon YOK (Medullablastom, PNET, Nöroblastom, Atipik Teratoid Rabdoid Tümör) Medulloblastom 􏰀 WHO derece IV 􏰀 %75 vermiste 􏰀 BOS ile yayılım arka fossada infratentoriyel yerleşimli cerebellum vermis malignitesi asıl BOSla yayılmasından dolayı izokromozom 17q genetik anomalisi Klasik tür 􏰀 Desmoplastik/nodüler (iyi) 􏰀 Ekstensif nodüleriteli (iyi) nodül yoğun 􏰀 Büyük hücreli (kötü) 􏰀 Anaplastik (kötü) BOS yayılımı fazlalar klasik tür: embriyonel tipte, primitif, blast tipli hücreler, yer yer rozet yapmaya çalışırlar desmoplastik/nodüler tip: yer yer nodüler alanlar, prognoz daha iyi büyük hüc/anaplastik: daha büyük, pleomorfik, mitotik akt yüksek SHH beta katenin sitoplazmik pozitifliği p53 mut grup 3 ve 4te hiçbir yolak akt olmamış WNT akt iyi seyirli NÖROBLASTOM kapsüllü, yer yer kanamalı yer yer nekrotik adrenal bezde kitle gördük (ilk tanı nöroblastom) homer wright rozetleri Nöroblastomdaki diferansiasyon: Tm hücrelerinde sitoplazmalar yavaş yavaş oluşmaya başlamış, nöropil artmış, nucleuslar nükleer kromatin yapısının ve nükleolun gang hücresine benzemesiyle az bir diff iyi diff ise artık iyice ganglion hücresine benziyor schwannion stroma tümörler zaman içinde daha fazla schwaniam stromaya maruz kalıyor, bunun oranı >%50 ise GANGLİONÖROBLASTOM nöroblastik adalar tamamıyla %100 schwanian stromadan oluştuysa, blastlar yoksa GANGLİONÖROM matürleşmiş gang hüc benzemiş nöroblastlar squamöz epitel kraniofarenjioma
Periferal Nöroblastik Tumörler * Nöroblastom (EN MALİGN) * Ganglionöroblastom * Ganglionörom (EN BENİGN) * Semp sinir sisteminin embriyonal tümörleridir. * Nöral krest hüc köken alırlar. * Adrenal medulla, semp ganglionlar ve paraganglionlar (paravertebral alan) Nöroblastom * Differansiyasyon *Mitotik Karyotik İndeks yüksekse kötü * NMYC Amplifikasyonu kötü * Yaş 18aydan küçük bebekte 5 yaş üstü çocuklarda daha kötü seyirli * DNA ploidi, sitogenetik (11q) WİLMS TM sferik, iyi sınırlı santrali nekrotik 􏰃 2-5 yaş (%90’ ı 6 yaştan küçük) arası görülür. 􏰃 Kitle, ağrı, hematüri ve ateş ile gelebilir. 􏰃 Genetik alt yapısı olan olgular olabilir. (WT1 geni, aniridi, beckwith wiedemann) 􏰃%95 olguda prognoz iyidir. 􏰃 Genelde iyi sınırlı sferik bir kitledir 􏰃 %10 multisentrik 􏰃 %5 bilateral 􏰃Kesit yüzü değişik özellikler gösterebilir. !!! TRİFAZİKTİR: blastik komponent, mezenkimal komponent, epitelyal komponent (glomerül, tübüle benzer) mezenkimal komponent çizgili kas hüc benziyor, iyi diff olmuş Patoloğun Rolü I-Risk Grubunu Belirleme 􏰃Histolojik tanı 􏰃Anaplazi (nükleomeg x3, atipik mitoz) 􏰃Nekroz ve komponent oranını (Tedavi gören olgularda) II-Evrelendirme diffüz anaplazi en kötü prognoz, fokal daha iyi atipik mitozlar tetrapolar, pentapolar rabdoid tm ve berrak hüc sarkom kötü prognoz Çocukluk Çağı Böbrek Tm Wilms Tümörü ... %84 Mesoblastik Nefroma ... %5 Berrak Hücreli Sarkom ... %4 Rabdoid Tm … %2 ÇÖLYAK HASTALIĞI 􏰀 Glutenli diete karşı gelişen T hüc aracılı immun mekanizma 􏰀 İnce bağ villöz mukoza epi incinme 􏰀 Besin malabsorbsiyonu * İnce bağ biyopsisi altın standart 􏰀 İntra epitelyal lenfosit sayısında artış 􏰀 Kript hiperplazisi 􏰀 Villöz epitel atrofisi (bulbus, duo) lenfosit sayısı kritik olduğu için İHK ile boyarız, CD3+ lenfosit sayımı ile İEL HİRSCHSPRUNG HASTALIĞI submukoza ve muskuler tabaka arasındaki sinir pleksuslarında gang hüc olmaması peristaltizm yok kolon genişlemesi sinir pleksusları hipertrofik olmasına rağmen gang hüc olmaması tanı intraoperatif konur AUERBACK PLEKSUSU DUCHENNE MUSKULER DİSTROFİSİ X e bağlı geçiş CPK çok yüksek EMG miyojenik ailede kas hst normal kas bx: boyutları eşit, düzgün dağılım, arada enflamasyon yok, kaslarda patolojik değişim yok muskuler distrofide boyutlar farklı, santral nukleasyon (periferik fizyolojik), hyalin dejenere fibriller !!!!! rejeneratif nekrotik fibriller nekrotik fibrilleri makrofajların atake ettiği sakrolemmal yerleşimli distrofik proteinin ekspresyonuna bakarız duchenne’li hastalarda distrofin YOK Duchenne Muskuler Distrofi 􏰁 Genellikle konj değildir. 􏰁Çocuklarda ve genç erişkinlerde görülür. 􏰁Herediter hastalıklardır. 􏰁Kas güçsüzlüğü şiddetlidir. 􏰁Genellikle progresiftir. (40y solunum kas tut) 􏰁Farklı kaslar tutulur. KONJENİTAL SİROZ 􏰀 Doğum ağırlığı 1500g 􏰀 İUGG (<1 persentil) 􏰀 Pulmoner kanama (3. gün) 􏰀 Hepatik yetmezlik hastası 􏰀 Şiddetli met asidoz, Yoğun Bakım 􏰀 Kranyal US (Frontal ve oksipital ekodansiteler, KERNİKTERUS) Karaciğer: 􏰀 Siroz 􏰀 Kolestaz 􏰀 Massif hemosiderin birikimi (prusya) Hemosiderin birikimi: 􏰀 Karaciğer 􏰀 Renal tübül 􏰀 Pankreas 􏰀 Tiroid 􏰀 Kalp 􏰀 Trakeal bezler Neonatal Hemokromatoz: 􏰀 Ender görülür 􏰀 Herediter formu vardır 􏰀 Rekürrens riski 100% 􏰀 Prematür doğum 􏰀 İUGG 􏰀 Hidrops 􏰀 Neonatal hepatik yetmezlik 􏰀 Ölü doğum 􏰀 İn utero massif kc hasarı 􏰀 Metabolik hastalık 􏰀 Safra metabolizması 􏰀 Karnitin Palmitoil Transferaz eksikliği 􏰀 Mitokondriyal 􏰀 Konjenital malformasyon sendromu 􏰀 Viral infeksiyon
327
KIZAMIK • Kızamık virusu tek-zincirli, lipid-zarflı RNA virusu Paramyxoviridae ailesinden ve Morbillivirus cinsi • Kızamık aşısı kızamık epidemiyolojisini değiştirdi •damlacıklarla direkt temas veya havayolu yaylımı ile bulaşır • En bulaşıcı enfeksiyon hastalıklarından biri !! • Hastalar döküntü başlamadan 3 gün önce ve 4-6 gün sonra enfeksiyöz !!! • Temaslı duyarlı kişilerin yaklaşık % 90’ı kızamık geçirir • 1 saat havada kalabilir nekroz ve lenfositik infiltrasyona neden olur • Cilt ve oral müköz membranlarda ufak damar vasküliti • 26 nükleusa kadar epidermal sinsityal dev hücre formasyonuyla birlikte intrasellüler ödem ve diskeratozis gösterir • Viral partiküller bu hücrelerin içinde bulunur • Enfekte hüc füzyonu kızamık için patognomik olan “Warthin- Finkeldey dev hücreler”, multinükleer dev hücrelere neden olur !!!!! • Dört faz inkübasyon dönemi, prodromal faz, ekzantamatöz faz ve iyileşme • İnkübasyon döneminde virüs bölgesel lenf nodlarına göçer • Primer viremi ile virüs retiküloendotelyal sisteme yayılır • Sekonder viremide virüs vücut yüzeylerine yayılır • Virus yayılımı prodromal fazda başlar • Döküntünün başlamasıyla antikor yapımı başlar ve viral replikasyon ve semp kaybolmaya başlar • Kızamık virüsü CD4+ T hüc de enfekte eder, Th1 immun cevapta supresyona ve diğer immunsupresif etkilere neden olur PPD TESTİ YALANCI NEGATİF OLABİLİR Klinik *Kızamık yüksek ateş, enantem, öksürük, nezle, konjunktivit ve belirgin ekzantemle *8-12 gün inkübasyon döneminde sonra prodromal faz başlar, hafif ateş, takiben fotofobiyle birlikte konjunktivit, nezle, belirgin öksürük ve ateş olur Koplik lekeleri (zaman spe enantemler) • Patognomonik, döküntüden 1-4 gün önce görülür, dudak, sert damak ve gingivaya yayılabilir, konjunktival katlantı ve vajinal mukozada da görülebilir • Olguların % 50-70’inde koplik görülür Prodromal dönem: *Sıklıkla 2-4 gün, 8 güne kadar uzayabilir *Ateş + 3C (cough, coryza, nonpurulan conjunctivitis) !!!!!!!!!!!!!!!! (öksürük nezle konjuktivit) *Döküntü alında (saç çizgisi çevresinde), kulak arkalarında ve üst boyunda makülopapüler olarak başlar, sonra gövde ve ekstremitelere yayılır, olguların % 50’sinde avuç içi ve ayak tabanına ulaşır *Döküntünün başlamasıyla, semp kaybolmaya başlar !!!!!!!!!!!! *Döküntü 7 günde ciltte hafif deskuamasyon bırakarak kaybolur !!!!! *Öksürük uzun sürer, sıklıkla 10 güne dek *Ağır olgularda, yaygın LAP olabilir, servikal ve oksipital Modifiye Kızamık Enfeksiyonu • İnfantlar ve kan ürünleri alıcıları gibi pasif kazanılan antikoru olanlarda kızamık subklinik • Döküntü belirsiz, kısa süreli veya olmayabilir • Aşılı ve kızamık teması olan bazı kişilerde de döküntü olabilir, fakat diğer semptomlar az • Modifiye kızamıklı kişiler çok bulaşıcı değil KIZAMIK LAB bölgede zaten kızamık görülüyorsa, salgın varsa konulabilir aksi halde klinik tanının konfirme edilmesi (doğrulanması) gerekir. • Tanı klinik ve epidemiyolojik bulgular • Akut dönemde BK’de ↓, lenfositler daha belirgin ↓ • Absolut nötropeni de oluşur !!! • Bakteriyel enfeksiyonla komplike olmadıkça ESR ve CRP normal !!! KIZAMIK TANI • Salgın olmadığında, klinik tanının doğrulanması gerekir • Serolojik doğrulama serumda Ig M !!!!! • Döküntüden 1-2 gün sonra Ig M oluşur ve 1 ay kadar saptanabilir • Akut ve konvalesan örneklerde Ig G’de 4 kat artış • Kan, idrar veya solunum sekresyonlarında virüs izolasyonu • PCR
KIZAMIK KOMPLİKASYONLAR • Morbidite ve mortalite < 5 yaş ve > 20 yaş fazla • Gelişmekte olan ülkelerde, yüksek olgu fatalite oranları kalabalıkla birlikte (ev içi temas sonrası yüksek inokulum) • Malnutrisyon kötü • Düşük serum retinol düzeyleri yüksek morbidite ve mortalite ile birlikte !!! • Kızamık serum retinol kons azaltır • İmmunsuprese kişide kötü • Pnömoni kızamıkta EN SIK ölüm nedeni, direkt viral enf bağlı dev hüc pnömoni veya bakteriyel enf bağlı • Krup, trakeit ve bronşiolit infantlar ve küçük çocuklarda • Akut otitis media EN SIK komplikasyon • Sinuzit ve mastoidit • Viral ve/veya bakteriyel trakeit • Retrofaringeal apse • Tüberkülin cilt test cevabında supresyon, pulmoner tbc aktivasyonu • Diyare ve kusma, dehidratasyon • Apendisit veya karın ağrısı (lenfoid hiperplaziye bağlı apendiks lümeninde obs) • Febril konvülzyon < % 3 • Ensefalit (1-3/1,000, postenf, immünolojik aracılı, sonuçları kötü) • Hemorajik kızamık veya «kara kızamık» • Keratit • Myokardit • Çeşitli bakt enfeksiyonlar (bakteriyemi, sellülit ve toksik şok sendromu) • Gebelikte yüksek maternal morbidite, fetal kayıp ve ölü doğum ve konjenital malformasyon % 3 Subakut Sklerozan Panensefalit • Kronik komplikasyon, fatal • SSS’de intrasellüler defektif virusun tekrar virulans kazanması • SSPE’li hastaların % 50’si 2 yaş öncesi , % 75’i 4 yaş öncesinde kızamık geçirmiş • Klinik kızamık enf 7-13 yıl sonra başlar • Evre 1 davranışlarda veya okul performansında değişiklik • Evre 2 masif myoklonus • Evre 3 koreoatetoz, immobilite, distoni, demans, stupor, koma • Evre 4 solunum, kalp hızı ve KB merkezlerinin etkilenmesi, takiben ölüm • Önleme, başlıca aşılama ile primer kızamık enf önlenmesine bağlı Tedavi • Destek tedavisi • Vitamin A tedavisi, tüm hastalara Önleme • Döküntüden 4-6 gün sonrasına dek virüsü yayar • Hastanede standart ve havayolu izolasyon önlemleri Aşı-Temas Sonrası Önlemler • 12-15. ayda ve 4-6 yaşta MMR aşısı • Duyarlı kişilere teması takiben ilk 72 saat içinde aşı yapılırsa kızamık önlenebilir veya modifiye olabilir • Temas sonrası 6 güne dek Ig (IM Ig, immun sistemi normal çocuklar) • IVIG (< 6 ay, gebe kadınlar ve immunsuprese hastalar) !!! KIZILLLLLLLL (**tek bakteriyel olan) • Etken group A streptococcus (GAS) veya Streptococcus pyogenes • Streptokokkal pirojenik ekzotoksinler • Ekzotoksinler spesifik antitoksin antikor oluşumunu uyarırlar • GAS 12 farklı pirojenik ekzotoksin oluşturabilir, TEKRARLAYAN kızıl atakları olabilir !!! • Karakteristik döküntüyle birlikte GAS farenjiti !!!!! • Döküntü semptomlar başladıktan sonra 24-48 saat içinde görünür • Sıklıkla boyun çevresinde başlar ve gövde ve ekstremitelere yayılır • Diffüz, hafif papüler, ciltte parlak kırmızı renk oluşturan eritematöz erupsiyondur, basmakla solar !! Sıklıkla dirsek, aksilla ve kasık çizgilerinde döküntü yoğun (Pastia çizgileri) KATLANTI BÖLGELERİNDE !!! Cilt kaz-derisi gibi, pürüzlü !!! Yanaklar ağız çevresinde soluklukla birlikte eritematöz olabilir !!! *3-4 gün sonra, döküntü solmaya başlar ve takiben deskuamasyon, önce yüzde, aşağı doğru ilerler ve hafif güneş yanığını andırır !!! *Bazen tırnaklar, avuç içleri ve ayak tabanlarının serbest kenarlarında tabakalı deskuamasyon olabilir • Farinks kırmızı ve tonsiller büyük ve klasik olarak sarı, kanlı eksuda ile kaplı (GAS farenjitiyle aynı) • Yumuşak damak ve post. farinkste peteşi veya halka şeklinde lezyonlar olabilir • Ön servikal lenf bezleri büyük ve hassas Dil genelde kaplı ve papillalar şiş, başlangıçta böyle beyaz çilek gibi Deskuamasyondan sonra, kızarmış papillalar belirginleşir, çilek dili KIZIL TANI: • Boğaz kültürü altın standart • Hızlı antijen testleri (+ ise doğru, - ise kültürle doğrula) • ASO (akut tanıda önemli değil çünkü 2 hafta sonra pozitifleşir) KIZIL TEDAVİ • Penisilin oral (250 mg/doz ≤ 27 kg ve 500 mg/doz > 27 kg PO), 10 gün !!! • Benzathine penicillin G (600,000 IU ≤ 27 kg, 1.2 million IU > 27 kg, IM), 10 gün • Penisilin allerjisinde oral SS • Anaflaktik reaksiyon makrolid, klindamisin SEMP SONRA 9 GÜN İÇİNDE TDV BAŞLA ARA GELİŞMESİN DİYE BOĞAZ KÜLTÜRÜ 3 GÜNDE ÇIKAR, BEKLEYEBİLİRİZ
328
KIZAMIKÇIK (RUBELLA) 3 günlük-kızamık • İnfant ve çocukların hafif, ekzantamatöz hastalığı • Erişkinlerde daha ağır ve komplikasyonlarla seyreder • Başlıca klinik önemi konjenital rubella sendromu (KRS) tek-zincirli RNA virüs, lipid zarflı • İnsanlar tek konak • Postnatal kızamıkçıkta nonspesifik lenforetiküler inflamasyon ve mononükleer perivasküler ve meningeal infiltrasyon • Konjenital rubella sendromunda patolojik bulgular ağır ve her organ sistemini tutabilir • Enf takiben virüs solunum epi çoğalır, sonra bölgesel LN yayılır, viremi oluşur ve viremi enfeksiyondan sonra 10- 17. günlerde en yoğun • Nazofarinksten viral yayılım enfeksiyondan 10 gün sonra başlar ve döküntüyü takiben 2 haftaya dek saptanabilir • Bulaşıcılığın en yüksek olduğu dönem döküntüden 5 gün önce ve 6 gün sonra • Ağır konj defektler için en önemli risk faktörü enfeksiyon esnasındaki gestasyon dönemidir • Gestasyonun ilk 8 haftasındaki maternal enfeksiyon en ağır ve yaygın defektlere neden olur • 11. gestasyonel haftadan önce maternal enfeksiyon için konjenital defekt riski % 90 • 16. haftadan sonra defekt oluşumu nadir, fetal enfeksiyon olsa bile • İnkübasyon süresi 14-21 gün • İnkübasyon dönemini takiben prodrom ateş (düşük), boğaz ağrısı, göz ağrısıyla birlikte veya olmadan kırmızı göz, başağrısı, halsizlik, iştahsızlık ve LAP • Suboksipital, postaurikular, ve ön servikal lenf nodları en belirgin olanlar *Çocuklarda, rubellanın ilk belirtisi döküntüdür *Yüz ve boyunda ufak, birleşmeye eğilimli düzensiz pembe maküller olarak başlar ve sentirfugal olarak gövde ve ekstremitelere yayılır, buralarda ayrık maküller olmaya eğilimlidir *Döküntü başladığında, orofarinkste ufak, kırmızı-renkli lezyonlar (Forchheimer spot) veya yumuşak damakta peteşiyal hemorajiler *Döküntü yüzden başlayarak solar *Döküntü süresi 3 gün ve genelde deskuamasyon olmaksızın kaybolur *Subklinik enf sık, çocukların % 25-40’ında döküntü olmayabilir *Büyük çocuklar ve erişkinler daha semptomatik ve kadınların %70 artralji, artrit • Lökopeni, nötropeni ve hafif trombositopeni KIZAMIKÇIK TANI • Rubella Ig M, döküntüden 4 gün sonra • Konjenital enfekte bebekler • Yalancı-neg olabilir (dolaşan Ig G antikorları nedeniyle) • Ig M capture test, PCR veya viral kx • Nazofaringeal sekresyon, idrar, kord kanı, plasenta viral izolasyon • Amnion sıvıda PCR KIZAMIKÇIK KOMPLİKASYONLARI • Postenfeksiyöz trombositopeni • Artrit (erişkinlerde, kadınlarda sık, döküntü başladıktan sonra 1 hafta içinde, elin ufak eklemleri) • Ensefalit • Guillain-Barre sendromu, periferal nörit, myokardit nadir
Konjenital Rubella Sendromunun (KRS) Klinik Belirtileri* !!!!!! SORUUU Sağırlık, Katarakt, Retinopati, Kalp hastalığı, PDA, Sağ pulmoner arter stenozu, Sol pulmoner arter stenozu, Valvuler pulmoner stenoz, Düşük doğum ağırlığı, Psikomotor retardasyon, Neonatal purpura, Ölüm *Diğer bulgular hepatit, kemiğin lineer çizgilenmesi, konj glakom, büyüme geriliği KIZAMIKÇIK TEDAVİ • Spesifik tedavi yok • Destek tedavisi (antipiretik ve analjezikler) • IVIG veya steroidler ciddi, şiddetli trombositopenide • KRS’li bebeklerde pediatrik, kardiyak, odyolojik, oftalmolojik, nörolojik değerlendirme ve UZUN SÜRELİ TAKİP KIZAMIKÇIĞI ÖNLEME • Postnatal enfeksiyonlu kişiler döküntü başladıktan sonra 7 gün boyunca izole edilmeli • Standart + damlacık izolasyonu • KRS’li çocuklar virüsü solunum sekresyonlarında 1 yıla kadar ekskrete edebilir, temas önlemleri, tekrarlayan idrar ve faringeal sekresyon kültürleri negatif olana dek Aşı • MMR aşısı 12-15. ay ve 4-6 yaş • Temas sonrası 3 gün içinde aşı verilirse etkili olabilir ERİTEMA ENFEKSİYOZUM (5. Hastalık) • Parvovirus B19 • Zarfsız, tek zincirli DNA virusu (ilk DNA) • Virus geçişi damlacık yoluyla • Benign, kendini sınırlayan ekzantamatöz hastalık • İnkübasyon peryodu 4-28 gün • Prodromal dönem hafif ve olguların % 15-30’unda hafif ateş, başağrısı ve hafif üsye semp • Ayırt edici özelliği karakteristik döküntü, birbirinden ayrılamayan üç evrede oluşur *Başlangıçta eritematöz fasiyal kızarıklık «TOKATLANMIŞ YANAK» *Döküntü 2. dönemde diffüz maküler eritem olarak gövde ve eks yayılır *Maküler lezyonların ortası açılır, DANTEL gibi, retiküler görünüm oluşur *Döküntü ekstensör yüzlerde daha belirgin, avuç ve ayak tabanını TUTMAZ *Hasta afebril ve hasta görünümlü değil *Bazen peteşi olur *Büyük çocuklar ve erişkinlerde hafif kaşıntı *Döküntü deskuamasyon olmadan 1-3 hafta içinde artma ve azalmalar göstererek kaybolur, güneş ışığı, sıcak, egzersiz ve stresle tekrar oluşabilir *LAP, atipik papüler, purpurik, veziküler döküntüler de tanımlanmış 5. HASTALIK TANI • Tanı tipik döküntüye dayalı ve nadiren virolojik kanıt gerekir • Serolojik testler B19-spesifik Ig M enfeksiyondan hemen sonra oluşur, 6-8 hafta devam eder • İmmunsuprese hastalarda viral DNA saptanması (PCR..) Önleme • Eritema infeksiyozumlu çocuklar döküntü döneminde enfeksiyöz değil (bunlar postenfeksiyöz immun-aracılı fenomen) !!!!!! • İzolasyon gerekmez!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! *** gebeyle temas olursa anemi, hidrops !!!!! SORUU ROSEOLA İNFANTUM Ekzantem subitum • Çocukluk çağının 6. ekzantamatöz hastalığı • HHV-6A ve HHV-6B, HHV-7 • HHV-6B olguların çoğundan sorumlu • Çift-zincirli, lipid zarflı DNA virusları • Çocukların % 95’i iki yaşına kadar HHV-6 ile enfekte olurlar • Primer HHV-6B pik yaşı 6-9 ay • Enfeksiyonlar sporadikdir, mevsimsel özellik göstermez • HHV-7 enfeksiyonu çocukluk döneminde daha geç, daha az, 3 yaşına dek çocukların % 50’si enfekte olur • HHV-6 ve HHV-7 başlıca asemp erişkinler veya büyük çocukların tükürüğünden alınır • HHV-6 ile konjenital enfeksiyon • İnfant ve küçük çocukların kendini sınırlayan akut enf • Ani başlangıçlı ateş, huysuzluk • Eşlik eden bulgular az, farinks, palpebral konjunktiva veya timpanik memb hafif kızarıklık ve suboksipital bezlerde büyüme ateş yüksektir 40 dereceyi bulabilir ama eşlik edenler azdır.ateşle beraber febril konvülziyon görülebilir.Aynı menenjit gibi ama menenjitten farkı ateşi düştüğünde huzursuz değil keyiflidirler.menenjitli çocuk hep keyifsizdir.Ayrıca menenjitten farklı olarak bilinç bulanıklığı,letarji,uyku hali bunlarda bulunmaz. tipik olarak bu yüksek ateş birden düşer. Ateş 72 saatten sonra akut olarak düşer Gövdede soluk pembe veya gül-rengi, kaşıntısız, 2- 3 mm döküntünün görünmesiyle ateş kaybolabilir *Döküntü 1-3 gün sürer, fakat sıklıkla gelip geçici olarak tanımlanır ve yalnızca saatlerce görülebilir, gövdeden yüz ve ekstremitelere yayılır • Lökosit, lenfosit ve nötrofil sayısı düşük • Trombositopeni, serum transaminazlarda ve atipik lenfositlerde artış
329
ROSEOLA İNFANTUM TANISI • Roseola benign, kendini sınırlayan bir hastalık • 3 gün devam eden ateş, gövdede solan makülopapüler döküntüsü olan 10 aylık nontoksik görünümde hasta tanıyı koydurur • Spe tanı genelde gereksiz, enf belirtileri ciddi ve antiviral tedavi yararlı olabileceği durumlar dışında • Tanı hastada serokonversiyonla birlikte kanda aktif çoğalan virusun gösterilmesi ile konur !!! • Viral kx • Aktif HHV-6 replikasyonu DNA PCR, RT-PCR ile saptanır • Seroloji • Roseolanın en sık komplikasyonu konvülzyonlardır, hastaların 1/3’inde olabilir !!! Tedavi: • Destek tedavisi • Hidrasyon sağlanması, antipiretikler Prognoz: Kendini sınırlayan, tam iyileşmeyle birlikte olan bir hastalık Önleme: Geçişi önlemek mümkün değil !! VARİCELLA ZOSTER Virus Enfeksiyonları • Primer, latent ve reakt enfeksiyonlara neden olur • Primer enfeksiyon suçiçeği • Duyusal gang latent enfeksiyon • Latent enf reaktivasyonu herpes zoster • VZV nörotropik human herpesvirus • Çift-zincirli, zarflı DNA virüsü • Suçiçeği küçük infantlar, erişkin ve immunsuprese hastalarda daha ağır • Suçiçeğinde geçiş, döküntü öncesi 24-48 saat ve veziküller krutlanana dek (döküntüden 3-7 gün sonra), cilt lezyonlarında virusun aerosolizasyonu ile yayılımını gösterir, orofaringeal sekresonlardan yayılım daha az • Suçiçeği, herpes zosterli hastadan yakın, direkt temasla, yine cilt lezyonlarında virusun aerolizasyonu ile alınır, ÇOK BULAŞICI • Herpes zoster çocuklarda erişkinlere göre daha hafif ve daha az postherpetik nöralji !!! • Herpes zoster aşısı >50 yaş ve üstüne • VZV aşısı herpes zostere neden olabilir, fakat doğal enfeksiyona göre daha az • Suçiçeği üst sol sistemi mukozası ve tonsiller lenfoid dokuya virusun inokulasyonunun sonucudur • 10-21 günlük inkübasyon süresinin erken döneminde, virüs lokal lenfoid dokuda çoğalır ve viremi ile cilde gelir • İnkübasyon döneminin sonunda yaygın cilt lezyonları gelişir • Konakçı immun cevabı (hücresel immunite) viral replikasyonu sınırlar ve enfeksiyondan iyileşmeyi kolaylaştırır • Virus spinal kord boyunca duyu aksonlarıyla dorsal kök ganglionlara ve kraniyal sinir ganglionlarına retrograd olarak transport edilir, virus ganglionik nöronlarda latent enfeksiyon oluşturur • Latent virusun reaktivasyonu dermatomal dağılımlı herpes zostere neden olur • Temastan 14-16 gün sonra başlar, inkübasyon süresi 10-21 gün • Subklinik suçiçeği nadir, tüm hastalar genelde döküntüye sahip TANI KLİNİK • Prodromal semp olabilir (ateş, halsizlik, iştahsızlık, başağrısı ve karın ağrısı döküntüden 24-48 saat önce olabilir) • Ateş ve sistemik semp döküntüden sonra 2-4 günde kaybolur
SU ÇİÇEĞİ *Lezyonlar önce kafa, yüz veya gövdede *Başlangıç ekzantem yoğun kaşıntılı eritematöz maküller, papüler evreden berrak, sıvı-dolu veziküller oluşur *24-48 saat içinde lezyonlarda bulanıklık ve göbeklenme başlar *Başlangıç lezyonlar kabuklanırken, gövdede ve daha sonra ekstremitelerde yeni lezyonlar oluşur *Çeşitli evredeki lezyonların aynı anda görülmesi (polimorfizm) karakteristik!!! *Döküntü dağılımı başlıca santral veya sentrapedaldir, gövde ve proksimal ekstermitelerde daha belirgin lezyonlar kabuklandıktan sonra enfektif değildir. makül,papül,vezikül,püstül aynı dönemde görülür *Orofarinks ve vajinal mukozanın ülseratif lezyonları sık !! *Gözkapakları ve konjunktivada lezyonlar olabilir, kornea ve ciddi okuler tutulum nadir *Hipo veya hiperpigmentasyon günler haftalarca sürer, lezyonlar enfekte olmadıkça skar nadir !!! Aşılılarda Suçiçeği (Breakthrough Varicella) • Tek doz aşı orta-ağır suçiçeğini önleme % 98, vahşi-tip VZV temasından sonra hastalığı önleme % 82 • Breakthrough suçiçeği aşıdan > 42 gün sonra, vahşi VZV bağlı • Döküntü atipik, genelde makülopapüler, vezikül çok nadir, süresi daha kısa, ateş var veya yok, komplikasyonlar az • Enfeksiyöz kabul ediliyor, lezyon sayısı < 50 ise normal vakalardan üçte biri kadar bulaştırıcı, lezyon sayısı > 50 ise normal vakalar kadar bulaştırıcı !!! İlk 20 Hafta: Konjenital varisella sendromu, Annenin su çiçeği geçirmesine bağlı embriyopati riski %2 Son 20 Hafta: Erken yaşta herpes zoster Doğuma yakın dönem: Yenidoğanda şiddetli enfeksiyon Doğumdan 5 gün önce ve 2 gün sonra suçiçeği olan anne bebeklerinde risk yüksek (%20) Konjenital Varisella Sendromu Skatrisyel lezyon, hipopigmentasyon, büllöz lezyonlar Hipoplastik ekstremite, musküler atrofi/denervasyon, Parmak anomalisi/yokluğu Koryoretinit, mikroftalmi, anizokori Kortikal atrofi, ensefalit, mental retardasyon, konvülsiyon Özefageal dilatasyon/reflü Hidronefroz/hidroüreter KOMPLİKASYONLAR: • Sekonder bakt cilt enf (% 5, GAS, S aureus) • Serebellar ataksi • Ensefalit • Pnömoni • Trombositopeni (% 1-2), kanamalar nadir (purpura, hemarojik vezikül, hematüri, GİS kanaması) • Hepatit • Nefrit • Nefrotik sendrom • HÜS • Artrit • Myokardit • Perikardit • Pankreatit • Orşit • Akut retinal nekroz en çok görülen komplikasyonlar sebebi de lezyonların çok kaşıntılı olması Progresif Suçiçeği • Visseral organ tutulumu, koagülopati, ağır hemoraji ve veziküler lezyonların çıkmasının devam etmesi (> 7 gün) ile karakterize ağır primer VZV enfeksiyonu • Sağlıklı adölesan ve erişkinlerde, immunsup çocuklarda, gebe kadın ve yenidoğanlarda sık HERPES ZOSTER • Bir veya daha nadir iki komşu dermatomda kümelenmiş veziküler lezyonlar • Çocuklarda erişkinlerden farklı olarak lokalize ağrı, hiperestezi, kaşıntı ve ateş az • Çocuklarda döküntü hafif, birkaç gün yeni lezyonlar çıkar, tam rezolusyon 1-2 hafta • Postherpetik nöralji nadir • Hastaların yaklaşık % 4’ü 2. kez herpes zoster geçirir, 3 ve daha fazlası nadir İmmunsup çocuklarda daha ağır, dissemine olabilir (suçiçeğine benzer), visseral yayılım (pnömoni, hepatit, ensefalit, DIC) SUÇİÇEĞİ TANI • Suçiçeği veya herpes zoster tanısı klinik • Breakthrough varisellanın tanısı zor • Döküntüden sonra ilk 72 saatte lökopeni, takiben relatif ve absolut lenfositoz !!! • KCFT hafif yüksek (% 75) • Nörolojik komplikasyonlu hastalarda BOS’da lenfositik pleositoz, hafif protein artışı, glukoz normal !!! • Hızlı tanı için VZV, cilt lezyonlarında (veziküler sıvı) DFA, PCR (veziküler sıvı, kabuk), spesifik immunfloresan boyamayla hızlı kx (shell vial teknik) ile saptanabilir • Viral kx, nadir • Tzanck smear • VZV IgG geçirilmiş enfeksiyon • IgG’de 4 kat artış akut enf gösterir !!! • VZV Ig M tanıda yararsız, güvenilir değil! • Suş identifikasyonu (genotip) vahşi virüsü aşı virusundan ayırt edebilir, fakat özel laboratuarlarda bulunur lezyonun tabanından örnek alınıyor sonra yayma yapılıyor multinükleer dev hücreler görülebilir. Tzanck Testi • Herpes simpleks virus ve VZV enfeksiyonlarını ayırt edemez !!! multinükleer dev hücre Tedavi, Suçiçeği: • Asiklovir oral, 20 mg/kg/doz, max 800 mg/doz, 4 dozda, 5 gün (İMS değilse) • Kronik kutanöz veya pul hastalıklı > 12 ay çocuklar • Kısa süreli, intermitan, veya aerosol kortikosteroid tedavisi alanlar • Uzun süreli salislat alanlar • Ev içi temaslılar • Ekzantemin ilk 24 saati içinde başlanırsa daha etkili • 2 yaş ve üstü valasiklovir • İV asiklovir, (500 mg/m2, 8 saatte bir), 7-10 gün veya 48 saat yeni lezyon çıkmayana dek • İmmunsuprese hastalar • Ağır hastalar, dissemine VZV bulguları olanlar (pnömoni, ağır hepatit, trombositopeni, ensefalit) Herpes Zoster Tedavi • Sağlıklı çocuklarda gerekmeyebilir, fakat verilebilir • İms çocuklarda iv asiklovir • Oral asiklovir, famsiklovir veya valasiklovir komplike olmayan herpes zosterli ve disseminasyon riski düşük olan immunsuprese hastalarda Prognoz • Suçiçeği mortalitesi 2-3/100.000 olgu, infant ve erişkinlerde mortalite artmış • Pnömoni, SSS komplikasyonları, sekonder enf ve hemorajilere bağlı mortalite • İms çocuklarda mortalite % 7 • Herpes zoster prognozu iyi, immunsuprese çocuklarda fatal olabilir Önleme • 12-15. ay ve 4-6 yaşta 2 doz varisella aşısı • Temas sonrası duyarlı kişilere 3-5 gün içinde aşı • Temas sonrası (10 gün içinde) antiVZV İG veya IVIG immunsuprese çocuklar, gebeler ve yenidoğanlar
330
ANEMİ •Hb • Htk Yaş ve cinse göre normal populasyon ortalamasının 2 standart sapma altında olması Çocuklarda yaşa göre ve cinsiyete göre (adelösan dönemden sonra) hemoglobin alt sınırı değişir. 1. Eritrosit yapım azlığı (demir eks, Kİ yet, aplastik anemi) 2. Kanama 3. Artmış eritrosit yıkımı (hemolitik) Kemik iliğinden (Kİ) ayrılan çekirdeksiz, olgun eritrositin dolaşımdaki ömrü 100 -120 gün • Normal durumda bir günde eritrositlerin yaklaşık %1’i yıkılır • Yerine benzer sayıda yeni eritrosit ve retikülosit Kİ’nden salınır Hemolitik anemilerde yapım ve yıkım arasındaki denge bozulur. Retikülosit • RNA kalıntıları içeren, nükleussuz genç eritrositler • Kemik iliğinden eritrosit yapım hızını gösterir Retikülositler parlak krezil mavisi ile boyanarak içerisindeki ağsı yapıyla birbirlerine bağlanmış RNA kalıntıları görülebilir. !!! Hemolitik Anemilerde Patofizyoloji: • Eritrosit ömründe kısalma • EPO artışı ile Kİ yıkılan eritrositlerin yerine geçmek üzere eritrosit yapımını arttırır • Retikülosit sayısı artar (ND: %0,5-1,5) Çok ağır hemolitik anemilerde çok kısalmış olabilir. Örn: G6PD eksikliği var, bakla yiyince hemoglobin saatler içinde 12'den 4'e düşebilir. Ya da hafif olabilir örn: hafif bir herediter sferesitozu var, hemoglobin neredeyse normal olabilir. Kemik iliği yıkılanı hemen yerine koyar yıkım da o kadar hızlı değildir. Yani hafiften ağıra geniş bir tabloyla karşımıza gelebilir. • Kronik hemoliz durumunda Kİ’nde eritroid seride hiperplazi olur ve normalde 3-4/1 olan miyeloid-eritroid seri oranı azalır Nötrofilik serinin ömrü kanda 5 saat kadardır. Bu yüzden normalde kemik iliğinde myeloid serinin yapımı eritrosit yapımından 3-4 kat fazladır. Hemolitik anemilerde eritrosit yapımının artmasına bağlı olarak bu oran azalır !!!!!!!! • Şiddetli hemolizin kronik olduğu durumlarda Kİ dokusunun hipertrofisi • Meduller aralık genişlemesi ile kemik değişiklikleri oluşabilir • Herediter sferositoz, talasemi major/intermedia, orak hücreli anemi gibi Artmış eritropoetik akt bağlı • Özellikle kafatasında olarak uzun kemikler dışında yüz kemiklerinde de eritropoez başlar. Normalde hematopoeze katılmayan kemikler de artmış akt bağlı olarak hematopoeze katılıyor. Örn: +kafatasında diploe aralığı genişliyor, yoğun bir genişlemede radyografide ışınsal saç gibi bir görüntü olabilir +yüzün yassı kemikleri katılıyor, yüz değişikliği • Kronik hemoliz ile İD bb pigmentleri safra yollarından fazla ekskrete edilir • Safra taşları Küçük siyah safra taşlarının gelişme riski artmıştır. Taşlar küçük olduğu için koledok kanalına kaçabilir, kolanjit gibi yaşamı tehdit eden safra yolları hastalıkları açısından hastalar 6-12 ayda bir batın usg ile taranmalıdır +diş deformiteleri +maksilla çıkıklığı +burun kökü basıklığı vs. Yani kronik hemolitik anemide hasta iyi transfüze edilmezse, Kİ hiperaktivitesi uzun süre devam ederse kemik değişikliği bile yapıp ciddi kozmetik sorunlara yol açabiliyor. Hemolitik Anemilerde Klinik Bulgular • Solukluk • Sarılık*** ayırt edici • İdrar renginde koyulaşma • Splenomegali • Hepatomegali • Büyüme geriliği Hemogloblinüri veya idrarda ürobilirojen artışına bağlı idrar renginde koyulaşma. Sadece kemik iliğinde eritrosit yapımı yeterli gelmediği için karaciğer ve dalakta da ekstramedüller hematopoez olur ve buna bağlı hepatosplenomegali görülür. Dokulara oksijen taşınamamasına bağlı olarak büyüme geriliği. Hemolitik Anemilerde TANI • Hemoliz ile açığa çıkan metabolitleri ölçme • Serumda total ve İD bb yüksekliği • Serumda LDH yüksekliği • İdrarda ürobilinojen yüksekliği • İdrarda hemoglobin (intravask hemoliz) • Retikülosit sayısında yükseklik • Haptoglobulin düzeyinde azalma !! Periferik yayma bulguları: • Polikromazi, anizositoz, poikilositoz, normoblastlar !!!!!! • Altta yatan patolojiye göre eritrositin şekil boz (Herediter sferositoz- sferositler Dissemine intravasküler koagülasyon gibi bir mikroanjiyopatik hemolitik anemide - kırık eritrositler (ŞİSTOSİT) görüyoruz. Sıtma- eritrosit içinde paraziti görebiliriz. Karaciğer hastalığında- akantositler Böbrek hastalıklarında- ekinositler) Polikromazi: genç eritrositlerin daha mavismi-morumsu boyanması sonucu eritrositler arasında renk farklılığı Normoblastlar: durum çok ciddiyse kemik iliğinden olgunlaşmadan çekirdekli bir şekilde çıkan normoblastları görebiliyoruz. Retikülosit sayısında artışın diğer nedenleri: • Kanama • Demir eks veya B12 vit eks anemisinde tedaviye yanıtta • Aplastik bir durumdan çıkış döneminde (örn. Parvovirus B19 enf) Kemik iliği baskılanmasında (kemoterapi, parvovirüs gibi) baskılayan etken ortadan kalktıktan sonra retikülosit sayısında artış görülebilir.
İNTRİNSİK ERİTROSİT BOZUKLUKLARI (sorun eritrositte) Eritrosit membran bozuklukları Herediter sferositoz Herediter eliptositoz Hipofosfatemi PNH Eritrosit metabolizma hastalıkları Hekzos monofosfat şant bozuklukları (G6PD eks.) Embden-Meyerhof yolu bozuklukları (pirüvat kinaz eks.) Hemoglobinopatiler Talasemiler Orak hücre hastalığı Unstabil Hb varyantları EKSTRİNSİK ERİTROSİT BOZUKLUKLARI RES hiperaktivitesi Hipersplenizm İmmunolojik bozukluklar Otoimmun hemolitik anemi • Sıcak Ak • Soğuk Ak Sıtma, Babesiosis, Bartonella Mekanik travma Yaygın damar içi pıhtılaşması TTP/HÜS Marş hemoglobinürisi Kalp kapak bozuklukları Malign hipertansiyon Toksinler Oksidan ajanlar Bakır (Wilson hastalığı), Kurşun, Akrep, yılan, böcek Mikronanjiopatik hemolitik anemi (DIC) Hemolizin Yeri 1) Ekstravasküler • Hemolitik anemilerin ÇOĞU • Anormal veya hasarlı eritrositler dalak, KC ve Kİ gibi RES organlarında yaşlanmış eritrositler gibi ortadan kaldırılır • Örn.: Herediter sferositoz, sıcak AK’lu OİHA Eritrosit yıkımı RES’de makrofaj içerisinde güvenli bir şekilde yıkılır. Böbreğe toksik etki yaratmaz. Açığa serbest hemoglobin çıkmaz. İdrarda ürobil. artar (ekstravasküler***) 2) İntravasküler • Eritrosit ağır hasara uğradığında • Eritrosit damar içinde yıkılır ve hemoglobin açığa çıkar • Örn.: G6PD eks., PNH, toksinler, soğuk agglutinin hastalığı Hemoglobin serbest olduğu anda böbreğe toksik etki yapıyor. Akut tübüler nekroz, böbrek yetmezliği vs yapacak şekilde zarar verebiliyor. Vücutta bunu önleyecek haptoglobulin, globin gibi mek var. Haptoglobulin bu hemoglobini bağlıyor ve direkt RES'e götürüyor ama kronik hemoliz sonucunda haptoglobinler yetersiz kalır ve hemoglobin böbreğe toksik etki yaratır. Oksihemoglobin Alkali (Kırmızı) Methemoglobin Asit (Kahverengi) intravasküler*** Herediter Sferositoz (HS) • Ailesel hemolitik anemi • Splenomegali sık • Periferik yaymada sferositler (+) Eritrosit donut biçimindeki bikonkav yapısını kaybederek küre şekline gelir. Bu nedenle eritrositin esnekliği kaybolur ve dalak içinden geçerken yıkılır. Yaklaşık 3 yaş civarında splenomegali gelişir. Eritrositin çift katlı lipit membranının arasındaki dikey ve yatay proteinlerin eksikliğine veya bozukluğuna bağlı, membrandan madde kaybı olur ve eritrosit yüzey alanı azalır. Eritrosit küre şeklini alır, bazen protein vezikülleri de kaybedilir lipit kaybettiğindr yüzeyi az ama hacmi fazla, daha rijit HS • 3⁄4 OD geçiş • Sporadik mut, OR geçiş Patofizyoloji→ Eritrosit memb yapısal pro eksiklik veya bozukluk - Spektrin - Ankyrin - Band3 - Protein 4.2 Klinikte hangi proteinin eksik olduğu önemli değil. → Eritrosit membranından lipit mikroveziküllerinin kaybı ile eritrosit yüzey alanı azalır, eritrosit küre şekline dönüşür → Çift katlı lipit tabakasının membran iskeleti ile olan dikey bağlantısında zayıflık → Sferosit rijit yapıda → Dalak geçişinde dalak sinüzoidlerinde tutulma ve metabolik stres Dalak sinüzoidlerinin dar olması, pH’ın daha düşük olması ve birçok makrofajın burada bulunması kırılgan sferositlerin burada hemolize uğramasına neden olur. HS Klinik: • Yd döneminde anemi ve hiperbb • Çocukluk veya erişkin dönemde splenomegali ve kronik anemi • Aneminin derecesi değişken, aile içinde benzer • Genellikle hafif sarılık • İki-üç yaş sonrası splenomegali genellikle (+), ağrılı olabilir • Bazen tanı aplastik veya megaloblastik kriz ile belirginleşen anemi olduğunda konur • Parvovirus B19, folik asit eks. Normalde parvovirüs enf bağlı biraz düşen eritrosit sayısı, Herediter sferositozlu hastalarda zaten eritrosit sayısı düşük olduğundan ciddi klinik gösterir. HS'li hastalarda kemik iliği retikülositozla hgb seviyelerini 8-9 gibi tutabiliyor. Ama bunun üstüne parvovirüs gibi ya da folik asit eksikliği gibi bir durum binince eritropoez duruyor ve hastalarda ciddi aplastik krizler gelişebiliyor. Hastanın hemoglobini 2, 3 gibi seviyelere düşebiliyor. Bazı HS hastalarına böyle aplastik kriz durumlarında tanı koyulabiliyor. HS Laboratuvar: • Anemi • MCHC yüksekliği (36 g/dL ↑) !!!!! • Retikülositoz • Hiperbilirubinemi • Periferik yaymada sferositler • Kİ’nde eritroid hiperplazi !!!!! HS Laboratuvar Ozmotik Frajilite Çalışmaları • Eritrositler hipotonik tuz solüsyonuna konunca hücreden su girer ve hücre şişer • Sferositler max hacimde oldukları için daha fazla şişemezler ve daha yüksek tuz kons hemolize olurlar • Artmış ozmotik frajilite !!! • Eosin-5-maleimide binding test • Membran protein Elektroforezi (araştırma) Edinsel Sferositoz Nedenleri !!! • Otoimmun hemolitik anemi • Yd ABO uygunsuzluğu • Akut oksidan hasar • Hemolitik transfüzyon rxn • Klostridial sepsis (gram -) • Yanık, ısıya bağlı hasar • Ağır hipofosfatemi • Hipersplenizm Otoimmun hemolitik anemide ve yd ABO uyumsuzluğunda eritrosit yüzeyindeki bir antijene karşı antikor gelişir ve makrofajlar tarafından o kısım koparılır. Bu nedenle eritrosit yüzey alanı azalır ve sferositler oluşur. HS TEDAVİ • Destek Tedavi • Transfüzyon • Folik asit• Ağrı tedavisi Eritrosit yapımı çok arttığı için folik asit eksikliği 2-3 ay içerisinde megaloblastik anemiye neden olabilir. Her hastaya folik asit desteği verilir. !! (aplastik kriz oluşmasın diye) • Splenektomi → Endikasyon klinik ağırlığa göre konuyor (Egzersiz intoleransı, dalağın kitle etkisi) • Mümkünse 6 yaş sonrasına bırakılmalı, öncesinde kapsüllü bakt aşıları tamamlanmalı (pnömokok!!) • Profilaktik penisilin • Anemi, sarılık ve retikülositoz kaybolur • Sferositler artabilir, yıkım azalmış olur • Safra taşı gelişimi ve aplastik krizi önler • Safra taşı gelişiminin izlemi ve yönetimi • Çok ağır olgularda hematopoietik kök hücre nakli
331
Eritrosit Glikolitik Enzim Bozuklukları • Glikolitik enzim eks sonucunda ATP yapımı bozulur • Eritrosit enerjiyi elde edemez ve ömrü kısalır • Enzim eks gösterilerek veya glikolitik metabolitte azalma gösterilerek tanı konabilir !!! Pirüvat Kinaz Eksikliği • ATP yapımı az • PK enzim aktivitesi düşük • 2,3 DPG artışı (+), O2 diss. eğrisi sağa kayar • Hafif- ağır hemolitik anemi bulguları • PY’da polikromazi ve yer yer ekinositler • Ağır hastalıkta transfüzyon Ekinosit: dikensi eritrosit Glukoz-6-fosfat Dehidrogenaz Eksikliği • Sık görülür • X’e bağlı resesif geçişli, kızlarda hastalık daha az sıklıkta • Eksiklik doğumdan itibaren, ama hemoliz atakları akut • İlaçlar ve enfeksiyon ile atak tetiklenebilir Eritrositler oksidan bir strese maruz kaldığında atak gelişiyor. • Klas I varyant tipinde ağır eksiklik ile kronik nonsferositik hemolitik anemi görülür. • Farklı enzim varyantları var • Akdeniz tipi bölgemizde sık (Klas II) • Enzim %5’in altında • Türkiye geneli %0,5, Çukurovada%8 • G6PD heksoz monofosfat yolundaki hız sınırlayıcı enzim • Eritrositi oksidan stresten koruyor Patofizyoloji → Oksidan metabolitler artınca Hb denatüre olup çöküyor, membran lipitleri okside oluyor → eritrosit hasarı ve damar içi + damar dışı hemoliz meydana geliyor G6PD okside olan hemoglobinin tekrar indirgenmesinde görevli. Hb indirgenemediği için serbest radikaller ortaya çıkar. Membran bozulur. BAKLA DA OKSİDATİF HASAR YARATIR G6PD Eksikliğinde Atak Tetikleyiciler: • Enfeksiyon • Oksidan ilaçlar/maddeler: Antimalaryal, sülfonamid, nitrofuran, naftalin, fenilhidrazin, nalidiksik asit, Toluidin mavisi, mentol, kına ve diğer • Favizm: Akdeniz tipinde bakla alımı, bakla poleninin solunması G6PD Eksikliği Klinik • YD sarılığı, hemolitik anemi • Hemolitik atakta • Anemi - Çok ağır olabilir • Sarılık • Kırmızı-kahve koyu renkli idrar (Hemoglobinüri) • Akut renal yetmezlik (intravask hemoliz) G6PDH Laboratuvar • Anemi • Hiperbilirubinemi • Hemoglobinüri • Retikülositoz • PY’da hayalet, yarı hayalet hücreler (PATOGNOMONİKTİR !!! • Böbrek fonk bozulma olabilir. (intravasküler hemolize bağlı) • G6PD enzim düzeyi → Enzim atak dönemi normal olabilir (retikülosit enzimleri de daha aktif olduğundan), 2 ay sonrakararlı durumda tekrarlanmalı !! G6PD TEDAVİ – Atak Önleme • Atakta • Tetikleyici varsa uzaklaştırma • Semptomatik ve şiddetli hemolizde transfüzyon • Hidrasyon • ABY tedavisi • Atak Önleme • Hastaya/aileye kaçınılması gereken maddelerin listesinin verilmesi (kına yakmak, naftalin, bakla, fava) • Atak bulgularının anlatılması • Kardeş taraması Çukuroavada %8 gibi daha fazla görülmesinin sebebi: G6PD eksikliği olan kişilerde eritrosit içi daha oksidan bir ortama sahip. Dolayısıyla malarya bu kişilerde eristrositin içinde yaşayamıyor. Çukurova ve çevresi de sıtmanın çok görüldüğü orta afrika, afrikaya türkiyenin en yakın bölgesi olduğu için burada yaşayan kişilerin bu sıtma ataklarından kurtulan kişiler olduğu düşünülüyormuş sıtmadan koruduğu için. (benim anladığım bir nevi doğal seçilim gibi bir şey olmuş işte) OTOİMMUN HEMOLİTİK ANEMİ • Eritrosit memb antijenlerine karşı gelişmiş antikor (+) • Eritrosit hasarlanır ve hemoliz olur • Direkt antiglobulin testi = Direkt Coombs testi (+)’liği ile tanı konur • Primer OİHA: Altta yatan ek sistemik hastalık kanıtı yoksa • Sekonder OİHA: SLE, diğer otoimmun hastalıklar, malignite, enfeksiyon, immun yetmezlik, ilaç ilişkili !!! ya RES'te makrofajlar tarafından tanınıp antikorlarca işaretlenmiş bu bölge hasar alıyor ve ya anemi gelişiyor ya da membrandan bir parça kopuyor kalan kısıp birleşip daha az yüzey alanına aship olduğu için bir sferosit halina geliyor. ya da soğuk antikorlarla (özellikle IgM) daha dolaşımdayken intravasküler bir hemolize uğruyor. Otoimmun Hemolitik Anemi Tipleri 1- Sıcak reaktif otoimmun hemolitik anemiler (IgG tipi antikor) 2- Soğuk reaktif otoimmun hemolitik anemiler - Soğuk agglutinin hastalığı (IgM tipi antikor) - Paroksismal soğuk hemoglobinüri (IgG tipi antikor) Soğuk Agglutininli Hemolitik Anemi • Yüksek titrede soğuk reaktif antikor ile intravasküler hemoliz • Hemoglobinüri • Mikoplazma veya viral enf sonrası • Ak’lar IgM sınıfı • Spontan agglutinasyon • PY’da rulo formasyonu • Sıklıkla kendiliğinden sınırlanır OİHA Patogenez • IgG tipi Ak ile kaplı eritrositler dalakta monosit veya makrofajlar tarafından üzerlerindeki Fc res bağlanarak hemolize olurlar. EKSTRAVASKÜLER HEMOLİZ. • IgG ve özellikle IgM tipi antikorlar eritrositlere bağlanınca kompleman akt • IgM tipi Ak komplemanı aktive ederek C3b meydana gelir ve C3b ile kaplı eritrositler KC makrofajları tarafından tanınır • Kısmi fagositoz olursa kalanı sirkülasyonda sferosit halinde kalır, dalakta sekestre edilir Membran atak kompleksi sonuna kadar çalışır ve hücre yüzeyinde delik açılır. Hücre içine su girer. OSMOTİK LİZİS. İNTRAVASKÜLER HEMOLİZ. OİHA Klinik • Solukluk, sarılık • İdrar renginde koyulaşma (ürobilinojen artışı, Hbüri) • Primer OİHA’de genellikle daha akut, sekonderde daha kronik seyir görülebilir • Sekonder OİHA’de sistemik hastalığın ek bulguları saptanabilir
OİHA Laboratuvar • Anemi ağır olabilir • Hiperbilirubinemi • Retikülositoz • PY’da mikrosferositler, polikromazi, anizositoz, normoblastlar • Direkt Coombs testi = Direkt antiglobulin testi pozitifliği (IgG veya komplemanlı) • İmmun trombositopeni/nötropeni eşlik ediyorsa → Evans sendromu !!! Sferositler , normoblastlar, polikromozi, anizositoz DİREKT COOMBS TESTİ: Eritrositin yüzeyine bağlı bir antikor varsa anti-IgG antikoruyla bunları birbirine bağlıyoruz, bir agglütinasyon oluyor ve test pozitif oluyor. Eğer kompleman varsa eritrosit yüzeyine anti-C3 bağlanıyor öyle pozitif çıkıyor. Buradan işte "IgG tipi, 3 pozitif, 2 pozitif vs" tarzı sonuç alabiliyoruz. Hiç bağlanmıyorsa negatif oluyor. OİHA TEDAVİ • Sekonderse altta yatan hast tedavisi • Transfüzyon → Çapraz karşılaştırması uygun ES bulmak zor olabilir • Steroid → Hemoliz kontrol alınana kadar (öz. sıcak antikorlu OİHA) *** TEMEL TDV • İmmunsupresif ajanlar • Plazmaferez • Rituksimab • Splenektomi Karaciğer Hastalığında Hemolitik Anemi: İleri evre sirozda eritrosit memb lipit yapısının bozulması, Vit E eks, eritrosit enzim inh Akantositler, ekinositler İleri evre siroz ve Wilson hst gibi karaciğer hastalıklarında nonimmun hemolitik anemi görülür. •Wilson hastalığında toksik bakırın eritrositte birikimi ile Coombs negatif hemolitik anemi Nörolojik bulgular + karaciğer hastalığı + hemolitik anemi = Wilson Mikroanjiyopatik Hemolitik Anemiler: Küçük kan damarlarındaki faktörlere bağlı ortaya çıkan eritrosit yıkımı PY’da şistositler, parçalanmış eritrositler saptanır Nedenleri: • Yaygın damar içi pıhtılaşması • Trombotik trombositopenik purpura / Hemolitik üremik sendrom • Yapay kalp kapağı • Yanıklar • Akrep, böcek ve yılan sokmaları • Akut oksidan hasar • Malign hipertansiyon • Ağır horizontal memb protein defekti Mekanik hasara bağlı hemoliz. En önemli bulgu şistositler (ısırılmış gibi gözüken eritrositler) damar içinde olmaması gereken fibrinler, eritrositi giyotin gibi keser
332
JUVENİL İDİOPATİK ARTRİT (JİA), temel olarak artrit ile giden kronik idiyopatik inflamatuar hastalıklar grubudur. Çocuklarda en sık görülen kronik romatolojik hastalık (1/1000) Başlangıç yaşı < 16 Artrit (tek veya çok eklem) (şişlik veya efüzyon, 2 veya daha fazla kriter varlığı: hareket kısıtlılığı, hareketle hassasiyet veya ağrı, ısı artışı) ≥6 hafta Diğer jüvenil artrit nedenlerinin dışlanması Başlangıç tipi ilk 6 aydaki seyre göre belirlenir: Poliartrit: ≥5 eklem Oligoartrit: ≤4 eklem Sistemik hastalık: Döküntü ve karakteristik ateş Artrit: Bir eklemde şişlik, kızarıklık, ısı artışı ya da fonksiyon kaybından herhangi birisinin görüldüğü yangısal durumdur Şişlik ön planda Sabah tutukluğu belirgin Bulgular aktivite ile düzelir Hareket kısıtlılığı var Eklem yüzeyi sıcak Bulgular sürekli -Sistemik JİA -Oligoartiküler JİA -Seronegatif poliartiküler JİA -Seropozitif poliartiküler JİA -Juvenil psöriatik artrit -Entezitle ilişkili artrit Ortalama prevalans değerleri ise 12-113/100.000 arasındadır. Ülkemizde belirlenmiş olan JIA prevalansı 64/100.000‘dır. Hastalığın alt gruplarına göre cinsiyet ve yaş dağılımı değişmektedir: Oligoartiküler ve poliartiküler tutulum kızlarda daha fazla (3:1 ve 2.8:1) !!! Entezit ilişkili artrit sıklıkla 10-12 yaş erkek çocuklarında görülür. !!! Sistemik başlangıçlı artrit ise yaş ve cinsiyet farklılığı gözetmez. Oligoartiküler ve psöriyatik artrit sıklıkla 1-3 yaşları arasında Poliartiküler grup iki pik yapar (1-4 yaş ve 6-12 yaş). !!! İmmunolojik yatkınlık + çevresel etkenler İmmunolojik: HLA-B27 (ERA) ve HLA DR4 (Poliartiküler) Çevresel etkenler: Enfeksiyonlar (Parvovirus B19, rubella, EBV, enterik enf, kabakulak, hepatit B ve mikoplazma enf) !!! Stres Travma Humoral ve hüc immun yanıtta bozukluklarla seyreden otoimmun bir hastalık. CD-4+ T helper hücreler ön planda!! Sistemik tip JİA ise otoinflamatuar bir hastalık olarak görülmekte FMF ile benzer şekilde fagositik protein S100 eksp arttığı ve IL-1 res antagonistlerine belirgin yanıt gösterilmiş !!! İnflamatuar sinovit (T hüc mononükleer ve plazma hücre infiltrasyonu) = Pannus KLİNİK PREZENTASYON VE SEYİR Artrit, Sabah tutukluğu Eklem kısalığı/uzunluğu, Ateş Döküntü, Gelişme geriliği Kilo kaybı, Anemi, Serözit Uyku bozukluğu, Kolay yorulma Hepatosplenomegali, LAP Konjonktival hiperemi, Üveit Tırnak değ, Romatoid nodüller Daktilit, Mikrognati (Temporomandibuler eklem tut) Topallama (Kalça) vb. Tedavisiz olgularda servikal vertebra tutulumu görülebilir. Ekstansiyon kısıtlılığı görülür ve atlantoaksiyel subluksasyon nedeniyle nörolojik sekel riski taşır.
Ön tanılar: Malignite (lösemi? Lenfoma?) Tüberküloz İmmün yetmezlik veya HIV/AIDS Otoimmun/Otoinflamatuar hastalık (Sistemik JİA? Vaskülit? FMF?) Önemli!!! Ön planda tanınız sistemik JİA olsa dahi unutulmamalıdır ki JİA bir dışlama tanısıdır!!! Sistemik JİA başlangıçta artrit olmaksızın sadece sistemik semptomlarla ortaya çıkabilir. ÇOCUKLARDA UZAMIŞ ATEŞ NEDENLERİ: -Enfeksiyonlar Bakteriyel endokardit Üriner sis enf, Karın içi abse Osteomyelit, Kedi tırmığı hast Lyme hastalığı, Salmonelloz, Bruselloz, Tüberküloz Malaria, Viral enfeksiyonlar EBV, HBV, HIV, parvo B19 -İmmun yetmezlikler: Primer, sekonder AIDS -İnflamatuvar/otoimmun: Sistemik JİA (MAS) Vaskülitler (Kawasaki) Periodik ateş sendromları İnflamatuvar bağ hast. -Neoplastik: Lösemi, lenfoma Nöroblastom Langerhans h. histio. -Endokrin, metabolik: Fabry hastalığı Sürrenal yetmezlik -Hipertermi Familyal disotonomi Ektodermal displazi Diabetes insipitus -Diğerleri İlaç ateşi Cıva entoksikasyonu Munchausen by proxy İSTENECEK TETKİKLER: Tam kan sayımı, periferik yayma Akut faz reaktanları (ESH, CRP) ALT, AST, LDH Kan ve idrar kültürü PA akc grafisi, PPD Seroloji (HIV, EBV, CMV, HBV, Parvo B 19, Brucella, salmonella) ANA, C3, C4 ANCA, ENA paneli Immunglobulinler Kemik iliği inceleme Görüntüleme (EKO, MRG, BT, MR anjio) Biyopsi Mutasyon analizi SİSTEMİK TİP JİAAAAAAA Artrit **İntermittan ateş günde 1-2 kez yükselen, en az 15 gün Tipik ateş paterni en az 3 gün dökümante edilmeli Ek olarak en az biri: Ateşle belirginleşen, yer değiştiren eritematöz döküntü (erythema circinnatum) !!!!!!!!!!! Hepatomegali, splenomegali Jeneralize lenfadenopati Serozit JİA gurubu içinde % 10 -20 Sistemik öz taşıyan en ağır grup Sistemik osteoporoz (kortikosteroid kullanımından bağımsız) !! Büyüme-gelişme geriliği İkincil amiloidoz Makrofaj aktivasyon sendromu !! 1/3 – 2/3 kronik persistan artrit, 1/2 engelli Tedavisi en sorunlu grup MTX etkisi en zayıf !! Biyolojik tedaviler de her zaman başarılı değil !! Kİ transplantasyonu gerekebilir !! SİSTEMİK JİA ARTRİT Başlangıç: Oligoartiküler İzlemde: Ağır poliartiküler gidiş, kontraktür ve bağımlılık !! Temporomandibuler eklem tutuluşu: % 50 Kalça eklemi de tutulabilir Tenosinovit: % 10 olguda, EN SIK el ve ayak sırtları ektensör tendon kılıfları Sistemik JİA – diğer alt tiplerden farkı Klinik farklar: Tüm çocukluk dönemi boyunca başlayabilir K:E oranı eşit Sistemik bulgular ön planda Patogenezde farklılıklar: MHC ilişkisi Otoantikor varlığı (ANA-, RF-, a-CCP-) Sitokin/kemokin gen polimorf (IL6, IL1B, IL18, TNFA) Makrofaj aktivasyon sendromu (MAS) ile ilişki Sistemik JİA günümüzde ortak patogenez ve klinik nedeniyle otoinflamatuar bir hastalık olarak da değerlendirilmekte Ciddi komplikasyon: MAS ** NON-REMİTTAN ATEŞ** Sitopeni, HSM Yüksek trigliserid, LDH ve FERRİTİNNNNNN ARTIŞI Düşük ESH Anormal koagulasyon profili SSS bulguları Artmış KC enzimleri Kemik iliğinde makrofaj hemofagositozu
333
Migratuar artrit!!! Asimetriktir Büyük eklemler tutulur (diz, dirsek, ayak ve el bileği) El, ayak küçük eklemleri ve kalça eklemi tutulumu seyrek Aksiyal iskelet tutulumu hemen hiç görülmez !! Poliartrittir (rekürrenslerde monoartrit olabilir) Salisilata iyi yanıt !! Jones kriterleri! Ateş, LAP, organomegali beklenmez. Yaş grubu daha büyük! OM: Akut monoartrit (Son 72 s içinde) Tek ve büyük eklem. Eklem şiş, kızarık ve çok duyarlı. (psödoparalizi) Sistemik bulgular (Yüksek ateş, septik görünüm) Geç kalınırsa 4-6 saatte geri dönüşümsüz eklem destrüksiyonu OLİGOARTİKÜLER JİA !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! NÖKS Jia grubunun %50si Tipik olarak 2-3 yaşlarında topallayan kız çocuk, ek şikayet yok 1-4 eklem tutulumu Alt eks eklemleri asimetrik olarak tutulur. En sık diz ve ayak bileği . Kalça ekleminde nadir . !! Romatoid faktör (RF) negatif Hastaların %70’inde ANA pozitif !! Hastaların yaklaşık dörtte birinde kronik iridosiklit gelişir. (özellikle antinükleer antikor (ANA) pozitif ise dikkat!!!!) ÜVEİT EN SIK OLİGODA !!!!!!!!!!!!!!! Tutulan eklemdeki hasarın şiddetine bağlı olarak eks arasında belirgin uzunluk farkı görülebilir ancak genel büyüme geriliği nadirdir. Sekonder skolyoz gelişebilir. !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! Sinsi başlangıçlı olabilir Tedavi edilmezse band keratopati, katarakt, körlük !!! Hastalığın izlem süresinde yeni eklem tutulumu olup olmamasına göre iki alt grupta değerlendirilir. a. Sürekli (persistent) oligoartiküler JIA: 6 aydan sonra da tutulan eklem sayısı 4 veya daha azdır. b. Uzamış (extended) oligoartiküler JIA: 6 aydan sonra hastalık ilerler ve tutulan eklem sayısı giderek artış gösterir. Bu çocukların %95’inde antinükleer antikor (ANA) pozitif Göz bakısı!! POLİARTİKÜLER JİA 5 ve daha fazla eklem Jia grubunun yaklaşık %30-40’ı Yorgunluk, hafif ateş, hafif kilo kaybı ve anemi, Orta derecede hepatosplenomegali ve hafif düzeyde büyüme geriliği görülebilir. Elin küçük eklem tutulumu (özellikle proksimal küçük eklemler ve metakarpofalengeal eklemler) ve el bileği eklemlerinin simetrik olarak tutulumu tipiktir. Üveit %5 RF negatif hastalık tüm JIA’lıların %20-30’ nu oluşturur, Yaş değişken Akut ya da sinsi başlangıç Büyük ya da küçük eklemlerde RF pozitif gruptaki hastalar tüm grubun %5-10’nudur. Erişkin romatoid artritli hastalara benzemektedir. Tipik olarak adolesan yaş grubunda, simetrik ve yıkıcı artrit Çoğunlukla el bileği ve el ve ayak küçük eklemlerini tutar. Ateş yüksekliği gibi sistemik bulgular ve romatoid nodüller görülebilir RF ve Anti-CCP pozitifliği daha agresif hastalık göstergesi ENTEZİT İLİİŞKİLİ ARTRİT !!! Entezit, tendonların kemiğe yapışma bölgelerinin enflamasyonudur. En çok Aşil tendonu Ayrıca plantar fasyanın kalkaneusa yapışma yeri, tuberositaz tibia, simfiz pubis ve trokanterler entesopatilerin sık görüldüğü lokalizasyonlardır !! TANI: artrit/entezit ile birlikte aşağıdakilerden en az 2si: !!! sakroileit HLAB27+ 6 yaş üstü erkek akut üveit ailesel spondilit DIŞLAMA KRİTERİ: hastada veya ailede psöriazis öyküsü IgM RF+ Çoğunlukla erkek ve 10 yaşından sonra RF ve ANA negatif Eklem tut çoğunlukla alt ekstremitede asimetrik ve oligoartiküler tiptedir. !! Kalça eklemi sıklıkla etkilenir. !!! Hastalık başlangıcında alt ekstremitede uzun süren artralji görülebilir. Hastaların yaklaşık %60’ında HLA B27 pozitif olarak saptanır.. Hastaların %10-20‘sinde üveit saptanabilir. Üveit tek taraflı ve ataklar halinde belirginleşebilir. Eklem bulgularından önce ort çıkabilir. !!! ENFEKSİYON VE MALİGNİTE DIŞLANDIKTAN SONRA ROMATİZMALHST DÜŞÜNÜLÜR !!!KIZARIKLIK VARSA AKUTTUR USG'DE EKLEMDE SIVI ARTIŞI, SİNOVYAL HİPERTROFİ, SİNOVYAL KONTRAST ARTIŞI ANA+ İSE ÜVEİT !!!!!!!!!!!!! (JİA'DA ÖN ÜVEİT, BEHÇETTE PANÜVEİT) SİSTEMİK JİA= SİTOKİN FIRTINASI, DÖKÜNTÜ, İNTERMİTTAN ATEŞ, YÜKSEK DOZ STEROİD VERİLİR, IL1 İNH ANTALJİK DURUŞ: SAĞLAM TARAFA BASAR BACAK UZUNLUĞU FARKI, ASİMETRİK TUT, SEKONDER SKOLYOZ RİSKİ, HASARLI TARAF UZAR, VASKÜLARİTE ARTIŞI RF+ POLİARTİKÜLER TİP DAHA AGRESİFTİR, EL BİLEĞİNİ DE TUTAR, DOMİNANT VE ŞÜPHELİ EL MR RF+İSE HEMEN JİA DÜŞÜNME, ENFEKSİYONDA DA POZİTİF TDVDEN SONRA SERÖZİT VE POLİARTRİT DEVAM EDER ENTEZİT İLİŞKİLİ ARTRİTTE BURUN YÜRÜYÜŞÜ, YENİ KEMİK OLUŞUMU VE TOPUK DİKENİ, 1. VE 5. METATARS ÇOK DUYARLI
PSÖRİATİK ARTRİT 9–12 yaş Kızlarda daha sık (3:2) IL 17, 23 Jüvenil psoriatik artrit (JPsA) tanı ölçütleri : Majör: Artrit, Tipik sedef plakları Minör: Daktilit, (PIF+DIF) !! Yüksük tırnak, Sedefe benzer döküntü, Ailede sedef öyküsü Kesin JPsA için 1 majör artı 3 minör ya da 2 majör kriter gerekmekte, Olası tanı içinse 1 majör artı 2 minör yetmektedir. Artrit %50 olguda cilt lezyonlarından önce (BAZILARINDA SEDEF ÖN PLANDA DEĞİL) Küçük eklemleri tutan asimetrik oligo/poliartrit !!! Sosis parmak (%20-40) parmakta artrit ve fleksör tenovit sonucu Sakroileit ve spondilit tipi tutulum (aksiyel tutulum erişkinlere oranla daha azdır) da görülebilir !!! Sedefin deri bulgularını bazen özellikle aramak gerekebilir. Sedef plakları eklemlerin ekstansör yüzlerine, saçlı deriye, umbilikal çukura, perineye yerleşir. Yüksük tırnak görünümü, subungal hiperkeratoz, onikoliz ERKEN DÖNEMDE MTX, BİYOLOJİK AJAN Üveit %17 TEDAVİİİ Amaçlar: Hastalık remisyonu Eklem hasarının engellenmesi Normal büyüme ve gelişmeyi sağlamak İlaç toks takibi ve önlenmesi Tedavide kullanılan ilaçlar: NSAİİ Steroidler DMARDs (MTX, sülfosalazin, leflunamid, siklosporin) Biyolojik ajanlar (TNF alfa blokerleri, IL-1 veya IL-6 blokerleri, kostimülan inhibitörler, rituximab, İVİG) NSAİİ JİA tedavisinde birinci basamak!!! COX enzimini inh ederek PG oluşumunu engellerler Çocuklarda en yaygın olarak non-selektif NSAII’lar olan İbuprofen (3-40mg/kg/gün), İndometazin (1,5-3 mg/kg/gün), Tolmetin (20-3mg/kg/gün) ve Naproksen sodyum (10-20 mg/kg/gün) kullanılır. Oligoartritli hastalar yalnızca NSAII tedavisi ile remisyona girebilir !!! Diğer JIA alt gruplarının tedavisinde çoğunlukla NSAII’lar yalnız başına etkili olamazlar. En sık YE: karın ağrısı !!!!!!!!! KORTİKOSTEROİDLER: Antijen sunan hücreler ve T lenfositler üzerine etkilidir. IL-1 ve IL-6 gibi sitokinlerin hüc yüzeyinde eksp olmasını önler. Ayrıca IL-2’nin üretimini baskılayarak T hüc prolif da engel olur. Kortikosteroidler anti-enf ilaçlar içinde EN ETKİLİ olanıdır. Ancak yan etkilerinin fazla olması (Cushing, büyüme geriliği, osteopeni) ve destrüktif eklem hasarını belirgin olarak önlememeleri nedeniyle kullanımı sınırlıdır. Sistemik Kullanım: Hastalığı kontrol edici anti-romatizmal ilaçlar (DMARD) etkilerini gösterene dek kısa dönem köprü tedavisi olarak kullanılır Sistemik başlangıçlı JIA grubunda eklemdeki ağrı, şişlik, duyarlılık veya hastalıkla ilişkili kardit, hepatit, pulmoner hastalığa ek olarak ateş, kaşeksi ve anemi gibi bulgular steroid tedavisine anlamlı yanıt verir. Prednizon oral tedavide en çok uygulanan seçenektir. Sabah tek dozda genellikle 1 mg/kg/gün’den daha az dozda verilir. Bazen metilprednizolon 30 mg/kg (maksimum 1 gram/gün) gibi yüksek dozlarda kısa süreli şiddetli sistemik hastalığı baskılamak için parenteral yolla kullanılabilir. Lokal kullanım- Eklem içi Kortikosteroid Enjeksiyonları: Özellikle NSAII’lara cevap vermeyen persistan oligoartrit tedavisinde sık kullanılan bir seçenektir. Büyük eklemlerin enjeksiyonunda triamsinolon heksasetonid (0,25-1mg/kg), küçük ve ulaşılması zor eklemlerin enjeksiyonunda metil prednizolon asetat (5- 40 mg) öncelikli olarak tercih edilir. Artritin tekrarlaması halinde enjeksiyon yılda 3 defaya dek tekrarlanabilir. En sık görülen yan etkisi ilacın eklem kapsülü dışına sızması ile oluşan cilt atrofisidir. İyatrojenik septik artrit potansiyel bir risk olabilir. Hastalık modifiye edici antiromatizmal ilaçlar (DMARD) Metotreksat Sülfasalazi Leflunomid Siklosporin A MTX, Folik asit analoğudur, dihidrofolat redüktaz enzimini geriye dönüşümlü olarak baskılar. TNF-α, INF-γ, IL-1, IL-6 ve IL-8 salınımı azalır. Sistemik, poliartrit, refrakter oligoartrit Oral veya subkutan yolla haftada 30 mg/m2/hafta veya 0,5- 1 mg/kg (max 25 mg) 1 mg/gün folik asit ile birlikte verilir Mukozit, alopesi, gastrointestinal intolerans ve transaminaz yüksekliği kendini sınırlar Biyolojik ajanlar: Kötü prog faktörlere sahip hastalar ile ciddi başlangıçlı hastalarda Dramatik ve hızlı yanıt IL-1 ve IL-6 reseptor antagonistleri ciddi ve uzamış sistemik başlangıçlı hastalığı olan çocuklar için umut vadedici -cept, -mab Biyolojik ajanlarla tedavi öncesinde mutlaka tüberküloz varlığı !!!!!!!!!! araştırılmalı, gerekli ise tedavi başlanmalı Canlı aşılardan kaçınılmalı Uzun dönemdeki olası karsinojenik, üreme sis üzerindeki etkileri bilinmemekte Demiyelizan hastalıklar, İBH, psöriazis, SLE, vaskülitik döküntü yönünden izlenmeli Destek tedavi: Yeterli kalori, kalsiyum, D vitamini Fizyoterapi ve egzersiz Göz muayenesi takibi Ekstremite boy farklarına sekonder skolyozun önlenmesi Psikolojik ve sosyal destek
334
Yenidoğanda solunum sıkıntısı yaratan cerrahi nedenler: Makroglossi Koanal atrezi Subglottik stenoz Laringomalazi,Trakeomalazi Konjenital lober amfizem Konjenital kistik adenomatoid malformasyon Pulmoner sekestrasyon Bronkojenik kist Diyafram hernisi Özefagus atrezisi POSTEROLATERAL DİYAFRAM HERNİSİ (BOCHDALEK HERNİSİ) Pleuro-peritoneal kanal Sol (%80) Sağ (%20) (sağda daha az gözükmesinin nedeni karaciğer) nadir görülüyor 5000 doğumda 1 Kinin, nitrofen, talidomid, Vit A-1 Yenidoğan hernilerinin çoğu posterolateral herniler. İkinci sıklıkta görülen Morgagni hernisi. Morgagni hernisi daha çok süt çocukluğunda görülüyor. Posterolateral diyafram hernisinde hayvanlara kinin, nitrofen verildiğinde diyafram hernisi oluşmuş. Ek anomaliler: Nöral tüp defektleri Kardiak anomaliler Özefagus atrezisi, omfalosel Trizomi 13,18,21 Tanı: Prenatal -Fetal MRI -FetalUS Postnatal -Solunum sıkıntısı -Çökük (skafoid) karın -Torakal asimetri - Akc grafisi -ADBG Herniden dolayı organlar (mide, dalak, kalın bağ, ince bağ, akciğer, kalp) yukarı itilmiş durumda. Yeni doğanlarda giderek artan bir solunum sıkıntısı var. Entübe etmek gerek. Genelde anne karnında tanı alıyorlar. Yenidoğanlarda akciğerleri dinlediğimizde bir tarafta ses alınmaz. Kalp atımını sağda duyabiliriz. TEDAVİ: Primer onarım (laparotomi, torakotomi) (laparoskopi, torakoskopi) Organlar aşağı çekilir ve diyafram onarılır. Persistan fetal dolaşım AC hipoplazisi Arteriyel Parsiyel O2 basıncı ↓ Pulmoner hipertansiyon! AC kanlanmasında↓ Gaz alışverişi Ø Akciğerlerin gelişmemiş olması bu çocukların fetal dolaşımdan çıkmasını engelliyor. Normalde bebek doğduğu zaman ağlıyor, derin bir nefes alıyor ve bebekte O2 basıncı yükseliyor. Böylece akciğerdeki pulmoner basınç düşüyor. Basınç düştükçe sol kalp sağ kalp basıncı eşitleniyor ve böylece ductus arteriozus kapanıyor. Fakat diyafram hernili bebeklerde bir akciğer hipoplazisi var. Terminal hava yolları ve alveoller çok az geliştiğinden parsiyel O2 basıncı düşük. O2 basıncı düşük kaldıkça pulmoner basınç yükseliyor ve akciğer kanlanması azalıyor ve gaz alışverişi de olmuyor. Bebeği ameliyat etmeden önce bu durumu düzeltmemiz lazım. Pulmoner vazodilatatörler (a bloker, PGE2, prostasiklin) (çok etkili olmadığı gösterilmiş) Nitrik oksit (EDRF) (Solunum yoluyla) (ŞU ANDA KULLANILAN !!!) Surfaktan Gecikmiş cerrahi onarım✓✓ HFOV, JV PFD’dan çıkması beklenir Ekstra korporeal membran oksijenizasyonu (ECMO) !!!!!!!!!! SORU (Yapay akc. Akciğerleri devre dışı bırakarak parsiyel O2 basıncını yükseltip fetal dolaşımdan çıkmasını sağlıyor. Pahalı bir yöntem. Başında hemşire dışında sürekli bir teknikerin de olması gerekiyor.) Türkiye’de daha çok doğum öncesi prenatal gukokortikoid verilerek akc gelişimini biraz daha hızlandırıp ventilatörlerle izledikten sonra ameliyatı yapılır. Yeni Tedaviler: 1) İntrauterin tedaviler, Açık fetal Cerrahi, PLUG (Tıkaç) Prenatal glukokortikoidler 2) Sıvı Ventilasyon 3) AC Nakli
ÖZOFAGUS ATREZİSİ Adriamisin (deneysel) Düşük tehditi (Hormon kullanımı) Uzun süre oral kontraseptif kullanımı Diabetik anneler Genç anne yaşı Gelişim esnasında özefagus ve trakea tam ayrılamazsa aralarında fistüller oluşur ve bir süre sonra özefagus oluşamıyor. Buna özefagus atrezisi deniyor. Agenezi: Parankim organların hiç olmaması Atrezi: Lümenli organların lümeninin olmaması, tıkalı olması, gelişmemesi %85 Fistüllü Özefagus Atrezisi: Özef üst ucu kör sonlanıyor, alt ucu da trakeaya fistülize oluyor. !!! %10 İzole Özefagus Atrezisi: Özefagusun iki ucu da kör sonlanıyor, trakeayla bir bağlantısı yok. %5 Trakea Özefageal Fistül Tanı: Prenatal: Polihdroamniyozis, mide odacığının izlenmemesi Postnatal: İnspeksiyon ⇒ Tükürük Beslenememe Kusma Solunum sıkıntısı Atelektazi Pnömoni Bebek doğduktan sonra tükürüğünü yutamayıp süt ememiyor. Bu durumda özefageal atreziden şüplenmemiz gerekebilir. 14F orogastrik sonda TEDAVİ: Primer onarım Torakostomi, torakoskopi Gecikmiş onarım: !!! SORU -Pnömoni -Uzun aralıklı özefagus atrezisi miyotomiler (2 VK -l) -İzole özefagus atrezisi Gastrik pull-up (Primer onarım sırasında) Özefagostomi, gastrostomi kolon interpozisyonu (1 yaş) Özefagus atrezisi ile birlikte görülen anomaliler: V-Vertebra A-Anus C-Kalp (Cardiac) T-Trakea E-Özefagus R-Böbrek (Renal) L-Ekstremite (Limb) Özefagus atrezisi olan hastayı ameliyata almadan önce bu sistemler kontrol edilir. H-tipi fistül: Süt çocukluğu döneminde Beslenirken öksürme, morarma Sık pnömoni Kesin tanı; sine-özefagogram (anjiyo gibi hasta opak maddeyi içerken seri kesitler alınır) Tedavi; Fistülektomi +Trakea ve özefagus onarımı
335
ÇOCUK İSTİSMARI VE İHMALİ şüphelenmek de bildirmeye yeter yoksul kesimde ihmalden dolayı ölüm daha çok fiziksel %30-35 cinsel %14-18 (adli bildirilen en çok) ev kazası nedeniyle acile başvuranlarda %16 cinsel istismarla karışan anogenital send var fiziksel istismar mongol lekesi istismar çeşitleri: cinsel, fiziksel, duygusal, ekonomik !!!!!!!!! SORUUU BİRİNCİL: evrensel, sağlıklı çocuk izlemi, ev ziyaretleri, aile eğitimi, toplumsal, düzenli sağlık bakımı, doğurganlığın düzenlenmesi, yoksullukla ve işsizlikle savaş İKİNCİL: riskli kesimde (göç, çatışma, yoksulluk, çalışan çocuk, afet, evsiz çocuk, engelli) ÜÇÜNCÜL: bireysel (erken tanı) 11y çocuğun onamı ihmal çeşitleri: fiziksel, ruhsal, duygusal, tıbbi, gözetimsel süt çocuklarında kazaya bağlı çürük olasılığı az buralardan şüphelenme !!! (ön kol, çene altı, alın, bacak ön yüz, diz, kemik çıkıntıları) YANIKLAR daldırma veya sıçratma şeklinde daldırmada demarkasyon hattı belli daha çok vücudun kapalı bölgelerinde, daha büyük, daha derin obje şekilli ciddi kafa travması için büyük ölçüde güç gerekir ısırıklar çok sayıda, gelişigüzel, iyi tanımlı saç kaybı: saçlı deri yüzeyinde veya altında kan bulunur SARSILMIŞ BEBEK SENDROMU 2 yaş altı EN SIK (0-6.ay enn sık) dış travma kanıtı olmayabilir bilinç değişikliği, nöbet, kusma, kafa travmasının diğer bulguları !!! SORU alışılmadık biçimde ağlama bilinç değ tek belşrti olabilir 240 derece !!!*** 1) kafa içi kanama %100 2) retina kanaması %85 3) kemik kırığı 4) iç organ yaralanması CİNSEL İSTİSMAR SED ve ırk farkı gözetmez kız %20, erkek %10 erkek çocuklar daha güç öykü verir suçlu genellikle aileye yakın biri risk etkenleri: evde çocukla biyolojik bağı bulunmayan bir erkeğin varlığı, anne baba çocuk ilişkisinin kötü olması ağrı, kanama, akıntı, vajinada inflamasyon, dizüri, olguların çoğunda FM normal çocuğun sözleri olduğu gibi kaydedilir isteksiz çocuk muayene edilmez ciddi genital ağrı ve aşırı kanama olmadıkça çocuk soyulmaz, genital muayene edilmez CYBE için testler
cinsel istismar FM anogenital normal bulgular dışlatmaz pozitif bulgu %10 sırtüstü kurbağa/ diz-göğüs vajinadan kanama/akıntı: ayırıcı tanı yapılmalı (üretrada prolapsus, yabancı cisim) İHMAL çocuk istismarının en yaygın biçimi %60 genellikle anneler sorumlu en tanınmayan ve bildirilmeyen istismar biçimi risk etkenleri aynı tıbbi: ilgi yetersiz, başvuruda gecikme, çocuk astım atağında iken anne çocuğu evde bırakarak alışverişe gider işaretler: kötü hijyen, uygun olmayan uyku koşulları, gözetim yokluğu, madde kullanımı, yangın riski, çevresel tehlikeler fiziksel ihmal: obezite, yetersiz beslenme, bakım ve barınma koşulları tıbbi: sağlık bakımını red, gecikme gözetimsel: güvensiz çevre, aile içi şiddet, terk, velayet sorunları duygusal: yeterli sevgi göstermeme, alkol ve madde kullanımına izin verme, gerçekçi olmayan beklentiler eğitim: zorunlu eğitimi almaması, yetenekleri ölçüsünde eğitim görmesine engel olmak İHMAL GÖSTERGELERİ davranışsal: göz temasından kaçınma, gülümsememe, çevreye ilgi göstermeme, kendini ifade etmede güçlük, sarılmaya negatif yanıt, tkr davranışlar, uygun olmayan biçimde yabancılarda sevgi aramak fiziksel: ciddi bez dermatit, impetigo, özbakım kötü, karın şişliği, oksipital bölge düz !!! MUNCHAUSEN BY PROXY (TIBBİ İSTİSMAR) mental hst çocuk anne baba bakıcıyla yalnız bırakılmamalı bakım verenin oluşturduğu yapay bulgu/hastalık/tıbbi çocuk istismarı !!! kayıtların amacı: hastayı ve diğer çocukları korur, istismarın ort çıkarılmasına yardım eder ve gelecek hecmeleri önler, sağlık çalışanlarını yasal yükümlülükten korur etkin tedavi erişkin dönemde istismarcı olma riskini azaltır güç ve kontrol teorisi aile içi şiddette önemli
336
YARALANMA KONTROLÜ BASAMAKLAR: temel (primordial): bireysel ve toplum eğitimi birincil (primer): yaralanma riskini azaltmak, ortadan kaldırmak, güvenli ambalaj, hız limitleri, havuz güvenliği sekonder: yaralanmanın önlenmesi, bisiklet kaskı, güvenlik kemeri, üçüncül (tersiyer); yakıt sistemi, acil tıbbi tedavi, rehabilitasyon YARALANMA RİSKİNİN AZALTILMASI birey: tanı, bildirim, tdv, rehabilitasyon çevre: gözlem, risklerin belirlenmesi toplum: epidemiyolojik araştırmalar ve yaygınlığı azaltma !!! her gün 2500 çocuk, sıklık sırasıyla: 1) trafik 2) boğulma 3) yanık 4) düşme 5) zehirlenme SORUUUUU evde: düşme, yanık, zehirlenme 1-3y: trafik, zehirlenme 15-29y: trafik, intihar, cinayet, boğulma, yanık, savaş, düşme YARALANMA KONTROLÜNDE ETKİN GİRİŞİMLER çocuk yolcuların güvenliği bisiklet güvenliği yaya güvenliği okul temelli sürücü eğitimi bireysel danışmanlık yanıklar boğulmalar ev kazalarının önlenmesi için mekan düzenlemeleri koltuk, kemer, kask, dizlik, dirseklik, neon rengi kıyafet 4Y kadar yatak bariyeri 2Y sonra genç yatağı yastıksız uyuyacaksa: **uyanıkken,**gözlem altında,**kısa süreli !!! yüzükoyun yatırılabilir SBS= kaza dışı kafa travması iskemi, kanama, hipoksi, ödem, herniasyon baş tutma normalde 1-2. ay *** yürüteç önerilmiyorrr, yaralanma riski, normal kas kontrolüne ve mental gelişime olumsuz etki 8 aydan sonra haşlanma tipi yanık: elektrik, sıcak su, sıcak yüzey, kimyasal boğulmalar: >5 cm derin su, hipotermi iyidir, sekelsiz iyileşmeyi sağlar 5y sonra, sumersiyon, larinks spazmı (aspirasyon yok, hipoksik ansefalopati, asfiksiden) >15 cm ip boğulma yapar
zehir için 114 trafikte ölümlerin %50si bisiklet kullananları, yayaları ve motosiklet kullananları kapsıyor her gün 2000 çocuk 28 ülke 5 ana risk etkeni: 1) hız %90-95 2) alkollü 3) koruyucu başlık 4) güvenlik kemeri 5) güvenlik koltuğu 6) cep telefonu, SMS !!! 10 Y küçük çocuklar yalnız bırakılmayacak araçtan 1 m uzakta durulmalı TV izleme süresi 1-2 saati geçmemeli çocuğun odasında TV bulunmamalı UVA gün boyunca güçlüdür, derinin yaşlanmasından daha çok sorumludur UVB saat 10-17 arasında en yüksektir, az miktarda deri kanserine, makula dejenerasyonuna, katarakta yol açabilir açık renk kıyafetle örtükğ, şapka, güneş gözlüğü, en az 15 SPF güneş kremi !!! sütçocuklarında güneşten koruyucu kimyasal maddelerin kullanımı güvenli değil risk algısı zehirlenmeler için en yüksek, yanıklar için en düşük YD: araç koltuğu, banyo suyu sıc, duman, uyku SÇ: araç koltuğu, banyo suyu sıc, banyoda güvenlik, tıkanmanın önlenmesi küçük, okul öncesi: araç içi, suda, zehirlenmenin mnlenmesi, düşmelerin önlenmesi ilkokul: yaya güvenliği, suda güvenlik, araç içi güvenlik, bisiklet güvenliği, ateşli silahlarım güvenliği ortaokul: araç kemeri, ateşli silahlar, suda güvenlik, spor güvenliği ve sarsıntıların önlenmesi adolesan: araç kemeri, alkol ve madde kullanımı, araç sürerken cep tlf kullanımı, ateşli silahlar, spor güvenliği ve çarpışmalar, iş kazaları iç mekanda: duman alarmı sıcak su termometresi dolap kilitleri, çengel kilit yangın söndürücü
337
KOLLAJEN DOKU HASTALIKLARI SLE> JDM Kolajen doku hastalıklarında; Çoklu organ ve sistem tut vardır. Yakınma ve bulgular çok çeşitlidir. Otoimmün yolla hedef organlarda inflamasyon olur: Otoreaktif T hücre (+) Otoantikorlar (+) Kolajen doku hastalıklarında en sık: * Ateş * Halsizlik * Eklem ağrısı * Döküntü Kardiyopulmoner * Perikardit * Aritmi * Kalp yet * Plörit * Akc fibrozisi * Pulmoner emboli Nöropsikiyatrik Bulgular: Nöbet Periferik sinir paralizisi Hemipleji Transvers myelit Psikoz SLE Ölçütleri!!!!!!!!!! *Kelebek döküntü *Diskoid döküntü *Fotosensitivite *Oral ve nazal ülserler, ağrısız *Artrit, non eroziv, en az 2 *Serozit, Plörit ve /veya perikardit *Böbrek tutulumu 0. 5 gr/gün veya +++‘ten fazla persistan proteinüri veya hücresel silendirler (eritrosit, hemoglobin, granüler, tübüler) *Nörolojik bozukluk, Nöbet, psikoz *Hematolojik tutulum a. Hemolitik anemi b. Lökopeni: <4000 veya c. Lenfopeni: <1500 veya d. Trombositopeni : <100000 *İmmunolojik bozukluk, Anti ds-DNA (+) Anti Sm Ab (+), Antifosfolipid antikorların pozitifliği: antikardiolipin antikorlar ve lupus antikoagülanı pozitifliği, yalancı pozitif sifiliz testi *Antinükleer antikor pozitifliği (İlaçlara bağlı nedenler dışlandıktan sonra) Klinik ölçütler 1. Akut kutanöz lupus 2. Kronik kutanöz lupus 3. Oral veya nazal ülserler 4. Skar olmaksızın alopesi 5. Sinovit 6. Serozit 7. Böbrek tutulumu 8. Nörolojik tutulum 9. Hemolitik anemi 10. Lökopeni 11. Trombositopeni İmmünolojik ölçütler 1. ANA 2. Anti dsDNA 3. Anti-Sm 4. Antifosfolipid antikor, LA, yalancı pozitif WDRL, AC (IgA,M,G), anti-2-glikoprotein I(IgA,M,G) pozitifliği 5. C3, C4, CH50 düşüklüğü 6. Direkt coombs pozitifliği (hemolitik anemi olmaksızın) * ACR kriterlerine göre 4 kriter * SLICC kriterlerine göre 4 kriter gerekli: * Bunların en az biri klinik ve biri laboratuvar kriteri olmalı * Biyopsi tanılı böbrek tutulumu varsa ANA veya anti-dsDNA pozitifliği yeterli *** lupusta ek bir enf yoksa CRP DÜŞÜK AMA ESH ÇOK YÜKSEK
Ne zaman SLE den şüphelenelim: Ø Halsizlik, ateş, artralji, myalji gibi non spe yakınmaları olan ADOLESAN kızlar Ø Bu yakınmalara eşlik eden lokopeni, özellikle lenfopeni Ø ANA pozitif ITP Ø Antibiyotik /antitüberküloz tedaviye yanıtsızlık Ø Artralji, döküntü, ateş, kilo kaybı ve idrarda anormal bulguları olan adölesan kızlar Ø Açıklanamayan multisistemik hastalık SLE Cilt Bulguları * Kelebek şeklinde döküntü (%60-85) *Diskoid lupus eritematosus, büllöz lupus * Fotosensitivite (%23-53) * Alopesiler * Raynaud fenomeni * Palmar, plantar, periungual eritem * Livedo retikülaris * Vaskülitik döküntüler * Dijital ülser Mukokutanöz Bulgular * Sert damak ülseri *Nazal septum ülseri Kas-İskelet sistemi Artrit %80, Ağrısız, minimal ağrılı non eroziv poliartrit Artralji, Yaygın ağrı sendromu, gece ağrıları, gündüz halsizlik ve yaygın ağrı Myalji, Avasküler nekroz Böbrek tutulumu * Hastaların %50-75 (ilk 2 yıl içinde) * Minimal proteinüri <-------> böbrek yetmezliği Nöropsikiyatrik tutulum * Santral ve periferik SS tutulumu * Hastaların %65’inde tüm hastalık seyri boyunca * Başağrısı (%50-90), major depresyon (%20) * Psikoz , Nöbet, Kore, Mononöritis multipleks Hematolojik tutulum * Sitopeni (>%50 en az bir seride ) * Anemi (otoimmun, demir eksikliği, kronik hastalık) * Tromboz (%40) anti kardiyolipin Ab (+) Gastrointestinal sistem * Karın ağrısı –steril peritonit * Transaminaz yüksekliği Kardiyo-pulmoner sistem * Perikardit/plörit >%30 * Myokardit, endokardit, pulmoner hemoraji Diğer sistemler * Üveit, episklerit * Otoimmun tiroidit SLE Etiopatogenez: *Östradiol, testosteron, *Progesteron, DHEA *Prolaktin *UV ışınlar *De metilasyon yapan ilaçlar *Enfeksiyöz ajanlar (EBV-B hücre etkileşimi, INF α salınımında artış) *MHC gen lokusu *Interferon alfa (INF-a) yolağı *STAT4 geni SNP *CRP-A geni SNP HLA-DRB1*0301 ve HLA-DRB1*1501 SLE yatkınlığını arttırırken, HLA-DRB1*1401 varlığında risk azalır *Otoreaktif T ve B hüc down regulasyonu bozuktur *İmmun kompleksleri temizlenmesi yetersizdir. *Antikor üretimini kontrol eden idiotip-antiidiotip dengesi bozuktur *Hücre yüzeyindeki kompleman reseptör sayısı azalmıştır *FcyR aracılı fagositoz bozuktur Antinükleer antikorlar: Yaşla beraber artar Kadınlarda daha sık Sistemik otoimmün hast: SLE, MKDH, Skleroderma, polimyozit, Dermatomyozit, Sjögren, RA, JIA Organ spesifik otoimmün hast: Otoimmün hepatit, primer otoimmün kolanjit, Otoimmün tiroid hastalıkları İlaçlar: Prokainamid, hidralazin, İNH, minoksiklin, penisilamin, antikonvülzanlar, metildopa, klorpromazin, diltiazem Enfeksiyonlar: EBV, Parvovirus, Sıtma, Hepatit C Anti-Sm ve antiscl-70 özgüllüğü en yüksek ANA duy en yüksek tdv: NSAİİ, HQK, GK yanıt yoksa MTX, MMF, CYP, AZA yanıt yoksa RTX, CNI, IVIG, Plazmaferez CK: JDM antidsDNA: SLE
338
Nöromuskuler hastalık ayırıcı tanı: Proksimal > Distal Tutulum !! Dermatomyozit Steroid myopati Tirotoksik myopati Sarkoid myopati Muskuler distrofi (Duchenne, Becker) Proksimal familyal nöromuskuler hastalık Glikojen depo hastalığı (Pompe, Asit maltaz) Distal > Proksimal Tutulum !! Polimyozit Konjenital myopatiler Muskuler distrofi (Emery-Dreifuss..) Myotonik distrofi İnkluzyon cisim myoziti JUVENİL DERMATOMYOZİT !!! SORU * Karakteristik döküntü * Simetrik proksimal kas güçsüzlüğü * Kas enzimlerinde yükselme * Elektromiyografik değişiklikler: inflamatuvar miyopati * Kas biyopsi histopatolojisi * MRG’de miyozit bulguları Cilt Bulguları *Göz kapaklarınde heliotrop döküntü (%80) !!! * Eklem (MKF , PIF, dirsek, diz ve ayak bileği) ekstansör yüzlerinde eritematöz papül (gotron papül) !! (%90) * Kapiler anormallikler * Kalsinosiz (%30) Kas iskelet Bulguları * Proksimal kaslarda simetrik güçsüzlük (%95) *Gower’s bulgusu * Sekel bırakmayan artrit Laboratuvar Bulgular *Otoantikor pozitifliği (>%70) * Kas enzimlerinde yükseklik * EMG * MR * Kas biyopsisi lifazik, kısa , küçük potansiyel fibrilasyon; pozitif keskin dalga MR :simetrik kas ödemi !! Kas biyopsisi: nekroz, perifasiküler atrofi, dejenerasyon ve rejenerasyon, perivasküler alanla MNH infiltrasyonu !!! * Kız/Erkek: 2.5 * Ortalama başlangıç yaşı 7 yaş * Çevresel tetikleyiciler * Enfeksiyonlar (USYE, GIS enf) * Grup A β hem streptokok * Genetik yatkınlık * HLA alt grupları * B8, DRB1*0301, DQA1*0501, DQA1*0301 * Sitokin polimorfizmleri * (TNFα)–308A ve ILRN * Maternal mikrokimerizm !! * GVH benzeri reaksiyon * Otoreaktif T hücre JDM Tedavi 1. Basamak: Steroid , metotreksat ve IVIG 2. Basamak: IVIG, Rituximab, siklosporin, azatiopürin Destek tedavi: UV koruma, hidroksiklorokin, kalsiyum ve D vit
JUVENİL SKLERODERMA (JScl) *Çocukluk çağında nadiren görülen ciltte sertleşme ve parlak görünüm *Deride ve deri altı dokusundaki artmış kollajen depolanması *Jüvenil sklerodermalı olgularda klinik bulgular ve gidiş çok çeşitlidir. MAKİNİST ELİ !!! AKCDE EN ÇOK FİBROZİS YAPAN BDH, TAM KÜRÜ YOKKKKKK!!! * Lokal skleroderma (morfea, Lineer skleroderma, eozinofilik fasiit) !! * İnsidansı 1-3/100,000 !! * Sistemik skleroderma (%10) * İnsidansı 1/1 milyon Sistemik Jüvenil Skleroderma Major Kriter: Proksimal skleroz Minör Kriterler >2: Sklerodaktili Raynaud Fenomeni Tırnak dibi kapiller anormallikleri, Dijital ülser Disfaji, GÖR Aritmi, KKY Renal kriz Pulmoner fibrosis (BAL/HRCT), Azalmış DLCO, Pulmoner HT Nöropati, KTS Artrit, myozit Serolojik ANA, Anti Scl 70, Anti PM Scl JScl etyopatogenez: Genetik alt yapı Enfeksiyonlar / Kimyasallar/ mikrokimerizm B hücre sayısı normal ancak aktivitesi fazla, Hipergammaglobulinemi, Kyroglobulinemi Anti scl 70 vaskülopati ve fibrozis Diffüz Sistemik Skleroz * Yaygın, hızlı ilerleme * El bileği ve diz proksimali * Erken iç organ tutulumu * Anti SCL 70 Ab (%20-34) Sınırlı kutanöz Sistemik Skleroz * Sınırlı, ilerlemeyen * Sadece distalde * Geç iç organ tutulumu * Anti centromerAb (%2-16) CREST sendromu Kalsinoz, Raynaud F, Özafagus dismotilitesi, sklerodaktili, telenjiektazi Overlap * DkSS / SkSS * SLE * Dermatomyozit * Anti U1RNP Ab * Anti PM-Scl Ab (%2-16) Tedavi * Metotreksat * Steroid * Bosentan * Nifedipin Lokalize skleroderma Sınırlı Morfea, Oval, yuvarlak lezyonlar: *Plak morfea: Epidemis ve dermise sınırlı *Derin morfea: subkutanöz dokuya kadar Lineer Skleroderma Dermis, subkutanöz doku, kas, kemik Gövde/ ekstremite Baş, yüz: En coup de sabre / Parry-Romberg sendromu Jeneralize Morfea: > 4 geniş plak (>3cm) (2-7 anatomik alanda): baş/ boyun, sağ ve sol üst ekstremite, sağ ve sol alt ekstremite , ön gövde, arka gövde Pansklerotik Morfea: Kol ve bacaklarda sınırlı morfea Karışık tip Morfea: >2 alt grubun kombinasyonu SJÖRGEN SENDROMU Tükürük ve gözyaşı bezlerinin inflamatuvar hastalığı Primer veya sekonder Parotit, Keratokonjuktivit sicca, Kserostomi Sistemik bulgular Otoantikor poz Romatoid Faktör (RF) %66 ANA %78; SS-A %74; SS-B %65 Nadir (145 olgu)
339
LİZOZOMAL DEPO HASTALIKLARI lizozom ph düşük hidrolitik enzimlerin, enzim aktivatörü proteinlerin, transport proteinlerin ve lizozom için lipit trafiğinde görevli proteinlerin eksikliği sonucu oluşan hastalıklar Parçalanmak için lizozoma giren makromoleküller parçalanamaz, lizozomda sıkışır Depolanma bulguları ortaya çıkar *** spesifik taşıyıcı mol Fabry, MPS tip 2 (hunter send), Danon hastalığı X-linked geçişli, diğerleri otozomal resesif geçişli Hastalıkların toplam sıklığı 1/ 8000 olduğu tahmin ediliyor Çoğu ülkede YD tarama programında değil (bizde de) farklı yaşlarda farklı prezentasyonlar Klinik bulgular mutasyonlara ve hastalıkta biriken maddenin tipine göre değişir - klinik bulgular keder bulgu vermen gag!ne çocuklukta bulgu verir. Aynı enzim eksikliği yenidoğan döneminde non-immun hidrops fetalis ile gelirken, bir başka hastada erişkin dönemde hafif bulgularla ortaya çıkabilir. Aynı hastalığın ağır veya hafif formda olacağının en önemli belirteci mutasyonun ağır/hafif olması ve hastadaki rezidüel kalan enzimin miktarı/aktivitesi Hafif klinikte uzun prodrom görülür. Ağır klinikte inkübasyon kısadır DEPOLAMA BULGULARI Anormal-kaba yüz görünümü Korneal opasite Hepatosplenomegali İnguinal – umblikal herniler (HSMden dolayı) İskelet deformiteleri kalp tutulumları (hKMP) DEJENERASYON BULGULARI nörolojik bulgular, kas yıkımı böbrek yetmezliği Gn. normal geçen bir periyottan sonra klinik bulgular hayatın ilk birkaç yılı içinde ortaya çıkar: substratın vücutta depolanması ve birikimi için bir süre gerekli Aynı anda birden fazla ilgisiz organ tutulur Yıllar içinde yeni organ tutulumları eklenir ve tutulan organlarda ilerleme görülür Rutin pratikte bir hastada LSD hastalığı olabileceğini düşündüren bir biyobelirteç yoktur Tam kan sayımı, rutin biyokimya, kan gazı, vitamin düzeyleri, idrarda keton vb testlerde genellikle tanısal ipucu elde edemeyiz, komp yoksa normaldir Klinik bulgularla beraber laboratuvar verilerini analiz etmek gerekli glikojenozis: pompe sfingolipidozis: fabry, gaucher, niemann pick LSD TANI Klinik / laboratuvar / biyopsi / görüntüleme Biriken substrat ölçülür. Akraba taraması yapılır. Metabolit analizi: Lyso Gb1, Lyso-Gb3, GAG, kitotriosidaz Enzim analizi (N: %0-20) ** TANI (Mutlaka enzim ölçümü yapılır. %15 altı LSD için değerlendirilir.) Mutasyon analizi ** TANI Asemptomatik hasta Aile taraması: ailede bir klinik bulgusu olan indeks vakadan sonra diğer bireylerin hastalık açısından taranması LSD tedavisinde diyetle toksik substratı azaltmak, kofaktör tedavisi ve son ürünü yerine koyma tedavileri işe yaramaz. LSD TDV İŞE YARAYANLAR: 1) enzim yerine koyma tdv 2) KİT/ kök hüc nakli 3) farmakolojik şaperon tdv GAUCHER HASTALIĞI  Sfingolipid katabolizmasındaki glukoserebrozidaz enziminin eksikliği  Otozomal resesif geçişli  GBA geninde (1q21-q22) >400 mut tanımlanmış  EN SIK görülen LSD  Genel popülasyonda 1/40 000  Askenazi Yahudilerinde 1/850 TİP1: çocuk/ yetişkin, en sık, HSM ilk ve tek bulgu olabilir, iskelet tut, MSS YOKKKKK, pulmoner ve kardio tut hafif, ömür 6-80 yıl (kronik-nonnöronopatik) TİP2: infant, nadir, HSM, MSS tut, pulmoner tut (pnömositlerde köpük hüc depolanması, nöbet dışında aspirasyon ölüm nedeni de var), iskelet TUT YOK, ömür<2 yıl ÇOK FATAL (akut-nöronopatik), OPİSTOTONUS TİP3: yetişkin, HSM, iskelet, MSS (görme boz, myoklonik nöbet, şaşılık), pulmoner, KARDİAK (tip 3c aortik valvüler kalsifikasyon), ömür 2-60 yıl, ** TRDE EN ÇOK BU Tip 1 Gaucher klinik bulgular (KML ile karışabilir splenomeg ve bisitopeni) Splenomegali (genelde)/ hepatosplenomegali KC enzim yüksekliği: Hafif-orta düzeyde Gaucheroma - tümör benzeri, hcc gelişebilir, yeniden oluşur, tüberküloma ile karışabilir kalsifikasyondan dolayı Hipersplenizm ve/veya kemik iliği infiltrasyonuna bağlı sitopeniler: Trombositopeni (en sık), peteşi, anemi, lökopeni, nötropeni A Kemik patolojileri / kemik iliğinde depolanmalar Pulmoner tutulum: İnterstisyel akciğer hastalığı, daha hafif seyreder Kalp tutulumu: Kapak tutulumu, kalsifikasyon, hKMP Göz tutulumu: Gözdibinde opak birikimler GİS tut: endoskopta beyaz birikimler Puberte gecikmesi Dalak daha ön planda yaklaşık Büyüme geriliği (mideye HSM nedeniyle yer kalmaması ve inflamasyon nedenli) 20 kat büyür Karaciğer 2 kat kadar büyür inguinal herni Gaucher kemik tutulumu (en sevdiği organ ve en kötü etki) Enflamatuvar markerların artışı osteoklast (Y) ve osteoblast (D) fonk olumsuz etkiliyor Osteopeni, osteoporoz, Kortikal incelmeler, Fraktürler Kemik iliğinin Gaucher hüc ile infiltrasyonu, endotel disfonk: Fibrozis, kemik iliği yetmezliği, Enfarktlar Avasküler nekroz, Akut kemik krizleri, Aseptik osteomiyelit, Artrit / Gaucheroma *** İRREVERSİBL Osteolitik lezyonlar, kistik kemik lezyonları, balpeteği görünümü !!!, çökme fraktürleri çok nadir Erlenmeyer deformitesi ortaya çıkar. Gaucher hastalığı için tipik !!! SORU Uzun kemiklerin uç bölgelerinde anormal kemik yapımı nedeniyle %15-20 görünür, ÜÇGEN GİBİ
GAUCHER Tanı Klinik bulgular Kemik iliği asp. Gaucher hücr.: Artık tanı koymak için Kİ aspirasyonu yapılmıyor. Dalak, kc, gis, akc'de birikebilir. Kİ aspirasyonunda her zaman köpük hücre görülmeyebilir. Bunu yerine kan enzim değerlerine bakılır. Lökositlerde beta-glukosidaz enzim aktivitesi: Normalin %0-15’i arasında Mutasyon: GBA geninde mut gösterilmesi Gaucher tedavi: Enzim yerine koyma tedavisi Ömür boyu 2 haftada 1. Tedavi sonrası KC küçülmeye 6. ayda başlar, 10 yılda normal hale döner. Dalağın normalleşmesi 10 yılı aşar. NIEMANN PİCK HASTALIĞI TİP A, B Sfingolipid met asid sfingomiyelinaz (ASM) eks  SMPD1 geninde mutasyon s  Sfingomiyelin birikir  Otozomal resesif geçişli  Tahmini sıklık: 1/100 000  3 tip NPD mevcut:  Tip A ve B Lizozomal ASM enzim eksikliği  Tip C Lizozom içi lipit trafiğinde görevli taşıyıcı proteinlerin eksikliği Klinik bulgular: Tip A Şiddetli form:  Yenidoğanda Kolestaz  2-4 ay Hepatosplenomegali  7-10 ay Nörolojik bulguların başlaması, hipotoni, tiz sesle ağlama  Gelişimde duraklama  MR: Demiyelinizasyon  12 ay: Gözdibinde makulada kiraz kırmızısı leke (cherry red spot) (sahanda yumurta)  Akciğerlerde birikime bağlı sol yetmezliği  24 ay Exitus (tdvsi yok) Klinik bulgular: Tip B Hafif form, fenotip çok değişken, Parsiyel enzim eks  Çocukluk – erişkin yaşta başlayan splenomeg  Hepatomegali  Akciğer tutulumu ve solunum zorluğu  Trombositopeniye bağlı kanamalar  Hiperlipidemiye bağlı erken koroner hast  Lab:  Trombositopeni (hipersplenizm)  LDL-kolesterol Y, HDL-kolesterol D  ALT-AST yüksekliği **Tip 1 Gauchere benzer Tip 1 Gaucherde Kİ tutulumu ön planda, Tip B Niemann Pickte AC tutulumu ön planda Nieman Pick Tanı Klinik bulgular Kemik iliği asp. köpük hücr.: Artık tanı koymak için Kİ aspirasyonu yapılmıyor Lökositlerde ASM enzim aktivitesi Mutasyon: SMPD1 geninde mut NP tedavi NP tip A: Tedavi yok NP tip B: Enzim yerine koyma tedavisi FABRY HASTALIĞI  Alfa-galaktosidaz A eksikliği  X’e bağlı geçişlidir: GLA geni !!!  1/40 000 – 1/ 177000 canlı doğum  Yenidoğan taramalarında sıklık çok daha yüksek bulunmuş: 1/7000-1/8000  Öz. genç stroke’lu, hipertrofik kardiomyopati, KBY hastalarında sıklık YÜKSEK !!! ** erkeklerde ağır form, kadınlarda hafif form Enzim eks sonucu substrat (globotriosylceramide: Gb3) endotel hücrelerinde birikmeye başlar Hemizigot hasta erkekler hastalığı sadece kız çocuklarına aktarır Heterozigot kadın taşıyıcılar hem kızlarına hem erkek çocuklarına eşit oranda aktarır Taşıyıcı kadınlarda da klinik bulgular ortaya çıkıyor (çok hafif veya çok ağır olabilir) Klinik bulgular En erken bulgular 5-6 yaşlarında başlayabilir: Parmaklarda ağrılı ataklar (nöropatik ağrılar: akroparestezi) . !!! + karın ağrısı + ishal Ateş nöbetleri, Hipohidrozis (otonom terleyememe, ishal de olabilir), Egzersiz intol. Anjiyokeratomlar Kornea verticillata !!! Ağır end-organ hasarları 20’li yaşlardan sonra ort çıkar Kalp: Sol ventrikül hipertrofisi (hipertrofik kardiomiyopati), aritmi ÖLÜM NEDENİ SSS: İnme Böbrek: KBY (önce proteinüri) Kornea: Kornea verticillata (simli kornea, enzim tdv ile genellikle gerilemez) GÖRMEYİ ENGELLEMEZ Spoke-like katarakt (çok nadir ama çok spesifik) Konjonktiva: Lenfanjiektazi Retina: Retinal damarlarda tortiozite FABRY TANI *Alfa galaktosidaz enzim aktivitesi *GLA geni mutasyon analizi Taşıyıcılarda (kadınlar) enzim akt normal çıkabilir, klinik varsa mutasyon bakılır. Tedavi Enzim replasman tedavisi (ERT) POMPE HASTALIĞI (Glikojen depo hastalığı tip II) Alfa glukosidaz enzim eksikliği (glikojenolizde yer almadığı için hipoglisemi yapmaz, HSM yok) Otozomal resesif geçişli 17. kromozomdaki GAA geni 1/40 000 (dünya prevalansı) Lizozomdaki glikojenin glukoza yıkımında defekt olması ve lizozomda glikojen birikmesi Kas hasarı Doğumdan itibaren her yaşta bulgu verebilir ve tanı konabilir İki form var İnfantil başlangıçlı (IOPD)** enzim sıfır Geç başlangıçlı (LOPD) İnfantil Pompe: (ENZİM HİÇ YOK) 12 aylıktan önce başlar Hipotoni Motor gelişim olmaması (baş tutma, oturma, vb) Kas güçsüzlüğü, solunum yetmezliği (entübe et) Beslenme bozukluğu Makroglossi Hipertrofik kardiyomiyopati **ölüm sebebi Exitus (2 yaştan önce) **EĞER YD İKEN TANIYIP İLK 1.AYDA TDV VERİRSEN YAŞAR !!! Geç başlangıçlı Pompe: 12 aylıktan sonra başlar Proksimal kas güçsüzlüğü (Becker distrofisiyle karışır) Belirgin kardiyomiyopati yok (zor tanı) Progresif ve bir süre sonra sandalye bağımlı hale gelir Diafragma tutulumu, Solunum yetm. Mutlaka CK bakılmalı, geç formlarda ilk başta çıkmayabilir. Tanı CK yüksekliği (AST, ALT, LDH yüksekliği) Hastalar bazen karaciğer hastalığı ön tanısı ile yönlendirilir Akciğer grafisi, EKO: Kardiyomegali, kardiyomiyopati EKG: Kısa PR, QRS uzama Kas biyopsisi: PAS pozitif boyanma ve lif kaybı. ANLAMSIZDIRRRRRRRR TANI: Alfa glukozidaz enzim aktivitesi GAA mutasyonları (ikinci etapta) EL-Mİ: Miyositlerde sitoplazmada glikojen birikimi, miyofibril kaybı POMPE TEDAVİ: Enzim replasman tedavisi İnfantil Pompe hastasının tek hayatta kalma şansı ERT !! MUKOPOLİSAKKARİDOZLAR Arilsulfataz B eks Lomber lordoz Umblikal herni Fleksiyon kontraktürü (tip 4 hariç çok gevşektir, toplam 7 tip) Pençe eli Toplam sıklığı 1/25000 Glikozaminoglikanların parçalanma yolağındaki lizozomal enzimlerin eksikliği GAG: Ortada protein olan ve tekrarlı disakkarit yapılarından oluşan kompleks moleküller Görevleri: Eklemler, hücre büyümesi, hücre memb ve destek dokularda bulunurlar Tipler arasında büyük benzerlikler var Kaba yüz Korneal bulutlanma (korneada birikim, görme kaybı yapmıyor) ** tek tdv kornea tx, ert işe yaramaz !!! Makroglossi (dil küçültme ameliyatı yapılabilir) İşitme kaybı SSS bulguları Davranış problemleri Pulmoner enfeksiyonlar, solunum sıkıntısı İskelet deformiteleri (dysositosiz multiplex) !!! Vertebralarda gagalaşma, kifoz, osteopeni, Metafizlerde genişleme, epifizlerde düzensizlik, Asetabulum ve femur başı deformiteleri, Radius ve ulna, proksimal MCP eklemlerde düzensizlik bullet-shaped, ulna ve radius arasında açı olması Eklem rijiditesi Büyüme geriliği Kardiak problemler Tekrarlayan küçük cerrahiler!!! MPSli çocuklar tekrarlayan herni ameliyatları olurlar, adenoid için tüp takılır. MPS TANI  Klinik bulgular  Radyolojik bulgular (hafif vakalarda görülmez)  Spesifik enzim aktivitesi tayini (Lökosit ve fibroblastlarda) !!  Mutasyon analizi Tedavi  Destek tedavileri, ilk 1-2y ki nakli önerilir  Bazı tiplerde enzim yerine koyma tedavisi ENZİMLER KBBYİ AŞAMAZLAR, SSS KOMP ETKİSİZDİRLER.
340
AKUT ROMATİZMAL ATEŞ postenfeksiyöz BDH GABS tonsillofarenjitinin non süpüratif komplikasyonu (otoimmun cevap) ARA, GABS tonsillofarenjitinden 1-5 (ort.3) hafta sonra görülür (asemptomatik latent dönem) Kalp, eklemler, SSS, deri ve derialtı dokular tutulur Kalp dışındaki organ ve dokularda sekel bırakmaz !! ** MS, AS Romatojenik M-tipleri (ÜSYE), kapak patolojileri yapar Klas I, SOF - : ARA Klas II, SOF+ : PSAGN Ekstraselüler ürünler: (tanıda rolü var, patogenezde yok) Streptolizin O, Streptolizin S, Streptokinaz, NADaz, hyaluronidaz, DNaz A-B-C-D (geçirilmiş GABS enf tanısında bunlara karşı antikorlar) Egzotoksinler (kızıl döküntüsü) GABS tonsillofarenjiti: Hastaların 1/3’ünde hafif, asemptomatik geçer Tedavi edilmeyenlerin %3’ünde ARA gelişir 9 gün içinde tedavi edilirse ARA gelişmez Tonsillofarenjit dışı GABS (ör. pyodermi) sonrası ARA görülmez ARA- patogenez: Mikroorganizma dokulardan izole edilemez GABS antijenlerine immün hiperreaktivite Sitotoksik lenfositler Çapraz reaktif antikorlar (GABS komponentleri x insan dokuları) Genetik olarak predispoze bireylerde GABS enf ile başlayan anormal humoral veya hücresel immün cevap sonucu dokularda (kalp, eklem, beyin) inflamasyon Çapraz reaksiyon: GABS komponentleri: Kapsül hyaluronik asidi Hücre duvarı polisakkaridi (grup spesifik KH): GrA KH Hücre duvarı M-proteini (tip spesifik aj): >100 M tipi Hücre membranı proteini İnsan dokuları: Eklem kapsülü ve kıkırdağı Myokard ve endokard (kapaklar) Beyin (subtalamik ve kaudat nukleuslar) arasında antijenik benzerlikler Ailevi yatkınlık Spesifik B-cell alloantijenleri (%99) Class I ve II HLA antijenleri ARA’lılarda HLA-DR 3,7, B16 Avustralya’da aborjinler, Y.Zelanda’da maoriler, Pasifik adaları, Hawai, Samoa yerlileri Yalnızca insanda ARA-epidemiyoloji 5-15 yaş, K=E !!!!!! Erişkinlerde ilk atak çok nadir, rekürrens olası Okul, kışla gibi kalabalık ortamlar Düşük sosyoekonomik koşullar Ilıman ve tropik iklimlerde, kış sonu-ilkbahar ARA Majör bulgular: !!!!!!!!!!! SORU Artrit/ poliatralji (EN SIK VE EN NONSPE) Kardit (sessiz olsa da) Sydenham koresi Eritema marginatum Subkütan nodüller
Artrit: Eksudatifdir Artiküler ve periartiküler yapılarda inflamasyon, sinovial fibrinoid dejenerasyon, eklem aralığında seröz effüzyon Eklem yüzeyinde erozyon yapmaz, sekel bırakmadan iyileşir Gezicidir: saatler içinde bir eklem düzelir, diğerinde başlar !!!!!!!! Antienflamatuvar ajanlar erken başlanırsa geziciliği baskılanabilir, Asimetriktir. Büyük eklemler tutulur: (diz, dirsek, ayak ve el bileği) El, ayak küçük eklemleri ve kalça eklemi tutulumu seyrek Aksiyal iskelet tutulumu hemen hiç görülmez. VERTEBRA HİÇ GÖRÜLMEZ Poliartrittir, rekürrenslerde monoartrit olabilir İLK atakta monoartrit <%15 Eklem ağrısı, hassasiyet Genellikle şiddetlidir, aktif-pasif hareketlerle artar: psödoparalizi; hafif de seyredebilir Eklem şişliği, eritem, ısı artışı belirgin olmayabilir Tedavi edilmeden 1 hafta içinde spontan, sekelsiz iyileşir, >4 hafta sürmemelidir Salisilata dramatik cevap !!! <72 saat içinde cevap yoksa salisilat düzeyi bakılmalıdır (20-25 mg/dl mi?), BAŞKA TANI Kardit: İlk ARA atağında hastaların %50’sinde Morbidite ve mortalitesi en yüksek olan majör bulgudur !!! Valvülit (endokardit) MUTLAKA olmalıdır Myokardit veya perikardit izole görülmez En geç artritten sonraki 1-2 hafta içinde çıkar (2-3 hafta yakın izlem!) Pankardit: myokardit ve endokardit proliferatif, perikardit eksudatiftir akut dönem: eksudatif, fibrinoid değişiklikler 2-3 hafta sürer, anti-enflamatuar ajanlara cevap verir subakut-kronik dönem: proliferatif değ patognomonik lezyonu myokardda Aschoff cisimciği !!!!!!!!!!!!!!! (6 hfdan sonra oluşur) Aschoff cisimciği SORUUUUUUUUUUU !!! Myokardial interstisyum, subendokardda ve endokardda Ventrikül ve atriyal apendiksler içinde Proliferatif fazda (4-13 hafta) tipik görünümünü alır: Fuziform bir yapı, merkezde fibrinoid nekroz, çevresinde hücre prolif; kollajen liflerde ödem, fragmantasyon Hastalık aktivitesi ile korele değildir İlk hastalıktan yıllar sonra ort çıkabilir Aschoff cisimciği Hücre proliferasyonu lenfosit, makrofaj, plazma hücresi, nötrofiller Anitschkow hücreleri: myosit veya histiosit (tartışmalı), geniş sitoplazmalı, transvers kesitlerde baykuş gözü görünümü Modifiye Anitschkow hücreleri: bazofilik sitoplazmalı, multinükleer (1-4), mononükleer veya non-nükleer hücreler Endokardit: Valvüler ve mural endokard tutulur, MV>AV>TV>PV Yaprakçık ve kordalarda ödem (AKTİF), yaprakçık uçlarında verrüler fibrozis, kalsifikasyon Kapak yetersizliği, kapak stenozu Sol atriyumda “MacCallum patch” jet akımıyla arka duvar kalınlaşır, PATOGNOMONİKKK ** kronikte kalınlaşmış mitral kapak görüntüsü ARA-kardit: bulgular SORUUUUUUUU !!! Üfürüm (valvülit) Yeni çıkan veya değişen üfürüm Apekste pansistolik üfürüm (MY), !!! 1. ses azalmıştır Apekste middiastolik üfürüm (ağır MY+relatif MS: Carey-Coombs) !!!!!! SORU Bazal erken diastolik üfürüm (AY) Austin Flint rulmanı (AY) !!! SORU MY (%62), MY+AY (%35) izole AY (%3) Taşikardi (ateşle uyumsuz, uykuda) !!! Kardiyomegali !!! Kalp yetersizliği (ciddi KY %5) Öksürük, dispne-ortopne, göğüs ağrısı, pulmoner ödem, hepatomegali Sinüs taşikardisi, kavşak ritmi, atriyal fibrilasyon, sinüs nod disfonksiyonu, AV blok (>1°), SVEA, VEA, ST-T değ. Perikardit (endokarditle birlikte) Fibrinöz eksuda, serosanguinöz sıvı veya effüzyonsuz perikardit Perikardiyal frotman, göğüs ağrısı: %5-10 Perikardiyal effüzyon hafif-orta; tamponad ender Frotman kapak yetersizliği üfürümünü maskeleyebilir, EKO gerekir EKG değişiklikleri, kardiyomegali
341
Kardit EKO Üfürümün ayırıcı tanısını yapar: Yanlış (+) ARA kardit tanısını önler Üfürüm duyulmayan karditi saptar (sessiz kardit) Kapaklar, ventrikül dilatasyonu, fonksiyonları, perikardiyal effüzyon değerlendirilir Tüm ARA’lı hastalara yapılmalıdır! Normal ise 2-3 hafta sonra tekrarlanmalıdır ** ekoda valvülit çok önemlidir SESSİZ KARDİT: ARA’nın aktif döneminde, FM’de üfürüm duyulmadığı halde EKO’da valvülit (kapak yetersizliği) saptanmasıdır. EKO’da fizyolojik kapak yetersizliği ile karışabilir EKODA VALVÜLİT, MY, AY MAJOR KRİTERLER Mitral yetersizliği: Holosistolik yetersizlik akımı > 2 planda görülüyor Akım LA arka duvarına doğru, LA içine >1 cm uzanıyor, Renkli Doppler ile mozaik patern Aort yetersizliği: Holodiastolik yetersizlik akımı > 2 planda görülüyor Akım MV AL’ine doğru, LV içine >1 cm uzanıyor SİNSİ KARDİT (GAS KANITI ARAMAAA) ARA’nın aktif dönemi subklinik olarak geçirilmiştir, ARA öyküsü olmadan, 1-2 ay içinde: Non-spesifik semptomlar, hafif ateş, Halsizlik, iştahsızlık, solukluk Efor dispnesi, göğüs ağrısı Artralji Ardından kapak hastalığı/kalp yetersizliği bulguları ortaya çıkar. Geç ortaya çıkar. SYDENHAM KORESİ (GAS KANITI ARAMAAA) (St. Vitus dansı) ARA’ lıların %15’ inde görülür, K>E SSS tutulumu bazal ganglionlar ve kaudat nukleus Latent dönem >3 ay 2 hafta-2 yıl sürer Hastaların % 50’sinde MY saptanır Geç ortaya çıkar İstemsiz, inkoordine, sıçrayıcı hareketler; emosyonel labilite, konsantrasyon güçlüğü Hipotoni, konuşma ve ince motor hareketlerde bozulma, pronator işaret, kaşık işareti, süt sağma işareti, dilde solucan dolu torba işareti Eritema marginatum: Nadir görülür (% 3-5), spesifiktir. Vaskülit: ortası soluk, yılankavi, pembe; gövdede ve ekstremitelerin proksimal kesimlerinde görülür, yüzde olmaz; basmakla solar, ısıyla artar, kaşıntısızdır. İzole görülmesi ender, artrit veya karditle birliktedir; çabuk kaybolur. Tek majör bulgu olarak ARA tanısı koydurmaz. Subkütan nodüller: Son yıllarda <% 5 Aschoff nodüllerine benzer Romatizmal kapak hastalarında görülür, sekel bırakmadan kısa zamanda iyileşir Eklemlerin ekstansör yüzeyleri, oksipital bölge ve spinal çıkıntılar üzerinde görülür Ağrısızdır, cilde yapışık değildir İzole değil, karditle birliktedir Tek majör bulgu olarak ARA tanısı koydurmaz ARA- minör bulgular Klinik: Ateş (38.5-40°) Artralji Artrit varsa, artralji minör bulgu sayılamaz Laboratuvar: Akut faz reaktanları artışı (ESR, CRP) ESR kalp yetersizliğinde düşük bulunur, anemide artar Kore ve sinsi karditte normale dönmüş olurlar PR uzaması (veya tedaviyle kısalması) ARA- diğer bulgular Klinik: Karın ağrısı, Epistaksis, Romatizmal pnömoni (karditli hastalarda) Laboratuvar: Anemi, lökositoz KcFT bozukluğu: inflamasyon veya salisilat toksisitesi GABS enfeksiyonu delilleri n Korede, sinsi karditte bu deliller aranmaz n Boğaz kültürü veya hızlı antijen testi n Boğaz kültürü pozitifliği %25 (latent dönem, antibiotik almış olabilir) n Yeni enfeksiyon/taşıyıcı ayırımı yapılamaz n Hızlı antijen testleri spesifiktir, ama sensitif değildir; (-) ise boğaz kültürü şarttır n Geçirilmiş kızıl öyküsü Streptokok antikor testleri: n ASO, anti-DNazB, anti-streptokinaz, anti-NADaz, anti-hyaluronidaz, Streptozyme, anti-A KH n Antikor titresinin yüksek bulunması veya artmakta oluşu n 2-4 hafta arayla bakılan akut ve konvalesan dönemler arasında >2 dilüsyon artış ASO ASO düzeyi GABS enfeksiyonundan 3-4 hafta sonra pik yapar, 6 ayda normale döner GABS farenjiti geçirenlerin %80’inde yükselir **ARAyı göstermez, GAS ile karşılaştığını gösterir
Modifiye Jones kriterleri: !!!!!!!!! SORUUU Majör bulgular Kardit Poliartrit/ Poliartralji Kore Eritema marginatum Subkütan nodüller Minör bulgular Ateş>38 Artralji (mono) Akut faz reaktanları (ESH>30, CRP>3) PR uzaması 2 majör veya 1 majör+2 minör bulgu geçirilmiş GABS enf delillerinin varlığında yüksek olasılıkla ARA gösterir (1.atak) Geçirilmiş ARA/RKH olan hastalarda rekürren atak tanısında geçirilmiş GABS enfeksiyonu delilleri (+) olmak koşuluyla Jones kriterlerine kesin bağlılık gerekmez. İki minör bulgu yeterlidir. RKH oturmamışsa rekürren atakta da Jones kriterlerine tam bağlılık gerekir Rekürran kardit atağı: Üfürümün değişmesi Yeni üfürüm çıkması Kardiyomegalinin artması Açıklanamayan akut kalp yetersizliği Perikardit Geçirilmiş GABS enfeksiyonu delilleri*** TR İNSİDANSI YÜKSEK TOPLUM Ayırıcı tanı-kardit n Fonksiyonel üfürüm n MVP, biküspid aorta, konjenital MY, AY n Konjenital kalp hastalıkları n Hipertiroidi, anemi n İnfektif endokardit n KDH, Kawasaki hastalığı n Enfeksiyöz ve non-enfeksiyöz myokarditler n Enfeksiyöz ve non-enfeksiyöz perikarditler Ayırıcı tanı-artrit n JRA, SLE, FMF, MBDH, vaskülitler, HSP, Kawasaki hst, Behçet hst n Bakteriyel (tb, go, brucella, salmonella) ve viral (poliomyelit) enfeksiyonlar, Lyme hst n Septik artrit, toksik sinovit n Serum hastalığı, ilaç reaksiyonu n Lösemi, orak hücreli anemi, malignansiler n Metabolik hst, spondiloartropatiler, gut n Reaktif artrit (Salmonella, Shigella, Yersinia enterocolitica, Campylobacter jejuni, giardia, EMN, viral hepatit, GABS) PSRA vs ARA Geçirilmiş GABS + + Latent dönem <2 hafta 2-4 hafta Simetrik + - Gezici - + Küçük eklemler + nadir Aksiyal iskelet + - Sabah sertliği + - ASA/NSAİ cevabı geç (1-2 ay) <72 saat Artrit süresi 1 hf-8 ay <4 hf Kardit <% 5 % 50 Klas II HLA aj + + ARA- tedavi Primer profilaksi: streptokok eradikasyonu Kültür (-) de olsa yapılmalıdır!!! Sekonder profilaksi: GABS farenjiti ve ARA rekürrenslerinin önlenmesi Klinik bulguların tedavisi benzatin penisilin 600 bin Ü tek doz IM penisilin V oral 10 gün 2x 250 mg ARA- sekonder profilaksi süresi Kardit ve kalıcı kapak hastalığı olan hast son ataktan sonra 10 yıl veya 40 yaşına kadar ÖMÜR BOYU Kardit geçiren ve kalıcı kapak hastalığı olmayan hastalarda son ataktan sonra 10 yıl veya 21 yaşına kadar n Kardit geçirmeyen hastalarda son ataktan sonra 5 yıl veya 21 yaşına kadar olmalıdır !!!!!!!!!!!!!! Yüksek risk grupları: Okul çocukları-adolesanlar, öğretmenler, askerler, küçük çocuk anne-babaları, sağlık personeli, kalabalık ortamlarda yaşayanlar sekonder proflaksi: benzatin penisilin 3 haftada bir aynı doz IM ARA-artrit: tedavi Salisilat: 75 mg/Kg/gün (max 3 g) !!! SORU 2-4 hafta verilir, 2-3 haftada kesilir. Toksikasyonunda kulak çınlaması, kc hasarı İstirahat: 2 hafta yatak, 2 hafta ev Haftada 1 sedim, kcFT, salisilat düzeyi Hafif kardit (KM yok) Salisilat: 100 mg/Kg/gün (max 3 g) 4-6 hafta verilir, 4 haftada kesilir (kardiyomeg varsa) Prednizolon: 2 mg/Kg/gün 1 hafta + Salisilat 4 hafta verilir, 4 haftada kesilir İstirahat: 3 hafta yatak, 3 hafta ev Akut kardit süresince (6-12 hafta) istirahat Orta kardit (KM+) Prednizolon 2 mg/Kg/gün 2-3 hafta verilir, 2-3 haftada kesilir, son hafta başlanan salisilat 4-6 hafta verilir. Ağır kardit (KM+, KY+): KY tedavisi Prednizolon 4 hafta verilir, 3-4 haftada kesilir, son hafta başlanan salisilat 4-6 hafta verilir. İstirahat: 6 hafta yatak, 6 hafta ev Kore- tedavi İstirahat, sedasyon Fenobarbital (15-30 mgx3-4/gün), Haloperidol (0.5-2 mgx3/gün), Sodyum valproat (15-20 mg/Kg/gün) Antienflamatuvar tedavi gereksizdir (aspirine ve steroide gerek yok korede) Primer ve sekonder profilaksi zorunludur Prognoz Prognozu kardit varlığı belirler (kapak hastalığı, KY, ölüm) İlk atak kardit ise rekürrenslerde de kardit görülecektir ve AĞIR: “mimetik kardit fenomeni” İlk kardit atağı sonrası tam düzelme (klinik+eko) %27’dir; rekürrensler daha ağır seyreder ve tam düzelme enderdir RKH ilk atakla olabilir, ancak genellikle tekrarlayan ataklarda yerleşir Rekürrens: %10 (hepsi de profilaksiye uyumsuzluk nedeniyle), ilk 5 yıl içinde en sık Boğaz kültürü (+) ise: Enfeksiyon vs kronik kolonizasyon-taşıyıcı 1 kür tedavi verilir (eradikasyon) Tedavi sonrası kültür endikasyonları: Semptomlar sürüyor veya tekrarlıyorsa Hasta ARA geçirmişse Ailede ARA geçirmiş birey varsa Aile içi GABS yayılımı varsa ARA, AGN, GABS salgını varsa Yine kültür (+) ise 2. kür tedavi verilir: Benzatin PenG, klindamisin, amoksisilin-klavulonat, sefalosporinler, Pen+rifampin, dikloksasilin GABS taşıyıcılığı Okul çocuklarında %15-20 GABS kolonizasyonu GABS antijenlerine immün cevap yok Hastalık yok, semptom yok Bulaştırıcılığı düşük ARA riski yok
342
Ürogenital Sistemin Doğumsal Anomalileri böbreğin her organda olduğu gibi agenezi (yokluğu) hipoplazi (yeterince gelişmeyip küçük olması) gibi sorunları olabilir. Bunun yanında yerleşimsel problemleri olabilir ektopik böbrek (olması gereken yerin dışında olması) pelvik ektopiler, cross ektopiler . .. tek başına tedavi endikasyonu değiller. Olası sorunlar için u yarıcı. Pelvik böbrek travmaya açıktır. füzyon anomalileri olur. Buna at nalı böbrek diyoruz. Bu tarz böbreklerde Wilms tümörü ihtimali normale göre daha yüksektir. Bir sıkıntıya yol açmıyorsa tedavi edilmesi gereken bir durum değildir. !!!!! Üreterapelvik bileşke darlığı varsa bu tarz böbreklerde pelvisi mobilize etmek daha zordur. üreteropelvik bileşkede darlık obstrüksüyon görülebilir. Plevral usg'nin yaygın kullanımı sonucu üriner sistemin en sık görülen patolojisi hidronefrozlardır. Bunun da en sık nedeni üretrapelvik bileşkedeki sorunlardır. Prenatal dönemde tek taraflı hidronefrozu olan hastalarda cerrahi girişim düşünülmez. Takip edilir. Kendi kendine düzelebilir çünkü. sintigrafiler dinamik sintigrafiler ve statik sintigrafiler olmak üzere ikiye ayrılır. Statik sintigrafilerde böbreklerde değişmeden atılan bir madde (MAG 3 sintigrafisi metil alanin glisin gibi) bağlanır. Böylece gama kamera altında pelviste biriken madde birikir. Ne kadarının mesaneye atıldığı izlenebilir. Bu Pelvisin maddeden temizlenme yarılanma zamanını verebileceği gibi aynı zamanda böbrek fonksiyonlarını da gösterir. Karşı böbreğe göre %10'dan fazla kayıp varsa ciddi obst. göstergesi. Ameliyat gerektirir. !!! Dmsa sintigrafisi: statik sintigrafilerdir. Böbrek tübül hücrelerine yapışan maddelere radyoaktif madde bağlanır. Böylece fonksiyon gören tübüller görüntülenir. Daha çok pyelonefritlerde renal skarı göstermek için kullanılır. Renal fonk. hakkında bilgi verir. !!! Üretropelvik bileşke darlıklarında ilerleyici hidronefroz varsa ya da fonk kaybı varsa ameliyat gerektirir. Bu dar segmenti eksize edip üretrapelvik reanastomoz yaparız. Darlık ortadan kaldırılır. üretrerovezikal bileşkede de darlık ortaya çıkabilir. Birçoğunda geçici dilatasyonlar vardır. Yine böbrek fonk. kaybı varsa müdahale etmek gerekir. vezikoüreter reflü, mesaneye gelen idrarın gerisin geri böbreğe kaçmasıdır. Asendan enfeksiyonlar açısından risklidir. Özellikle kız çocuklarda bu enfler daha sık gözükür. Böbrekte pyelonefrit oluşturabilir. Zamanında tedavi edilmezse böbrekte skar oluşur. Bunu göstermek için dmsa sintigrafi kullanılır. İdrar yolu enfeksiyonuyla gelen hastada reflüyü göstermenin yolu sistogram !!!!! çekmektir. Sistogram hastaya üretra yoluyla mesane sondası takılır. Bu sondadan verilen radyoopak madde aracılığıyla görüntülenir. Bu radyoopak madde üreterin distal kısmını dolduruyorsa 1. derecede bir reflü var demektir. Tüm kaliksleri ve pelvisi dolduruyorsa ancak anatomik deformasyona yol açmıyorsa 2. derece kalikse yerleşme varsa 3. derece kaliksiyel küntleşme belirginse 4. derece Kaliksiyel küntleşme + hidronefroz+ üreterde trotiyosite = 5. derece erkek üretrasında posterior üretral valvler görülebilir. Verumontarumda yerleşim gösterir. Üretrayı kapatan membranlardır. Sistoskopik görünümde verumontarumdan kalkan membranlar değişik oranda lümeni kapatırlar. Doğumsal olduğundan doğumdan itibaren mesane çıkışı obst yaparlar. Fetal hayatta vezikoüretal reflüye rol açar. Böbreğe zarar verir. Hasarlı böbrekle doğar çocuk. Yenidoğanda böbrek yetmezliğine neden olur. Bir bıçakla bu valv yırtılır. Genitalyada en çok fimozisleri görüyoruz. Sünnet derisinin glans penisten aşağı sıyrılamaması. Normal bir durumdur. Yeni doğanda geriye sıyrılamaz. Zamanla sıyrılabilir duruma gelir. Diğer bir anomali ise hipospadiastır. Üretra dış ağızının penis ventraline açılmasıdır. Delik ne kadar gerideyse o kadar ağır anomali vardır. Perine açılıyorsa perinea. Skrotuma açılıyorsa skrotal. Penis köküne açılıyorsa penoskrotal gibi isimler verilir. kordi eşlik edebilir ( penisin ventrala doğru eğriliği ve ventralde sünnet derisi eksikliği). hipospadias şüphesi olan bebekleri sünnet etmemek gerekir. O deri ameliyatta bize lazım. !!! genitalyada asimetri. Ağır hipospadiyasa eşlik eden inmemiş testis (tek taraflı) varsa ağır gelişim bozukluğu intersex durumu olabilir. !!! epispadias üretranın dorsale açılımıdır. Daha nadir görülür. Sünnet derisi defekte değildir.
reflünün nedeni üretiyavezikal bileşkedeki antireflü mekanizmasının yetersiz çalışmasıdır. Bu mekanizmanın temel bileşeni üreterin mesaneye girdikten sonra submukoza bölümünde kaydettiği mesafedir. Mesane idrarla dolduğunda bu bölüm bası altında kalır ve geriye kaçması engellenir. Reflüye yol açan yetersiz submukozal üreter, çocuklarda mature o lup bu durum düzelebilir. Ya da var o lan reflünün derecesi düşebilir. İzlerken pyelonefriti engellemek içim profilaktik antibiyotik kullanılır. Normal dozdan daha düşük dozlarda günde tek doz şeklinde kullanılır. Tercihen gece yatarken verilir. Hala düzelme olmazsa cerrahi düşünülür. Ameliyatta mesaneyi açıp üreterleri mesanenin içinden serbestleştiriyoruz. yeni bir submukozal tünel hazırlıyoruz. Üreteri bu submukozal tünelden geçirip mesaneye yeniden anastomoz e diyoruz. b öylece antireflü mekanizmayı kendimiz oluşturuyoruz. Buna üreteroneosistostomi denir Mesanenin anatomik sorunu ise ekstrofi vezikalardır. Bir karın ön duvar defektidir. Ön duvar direkt yok. Üretra ikiye ayrılmış durumdadır. Klitoris ikiye ayrılmış durumdadır. Erkek bebekte de her iki corpus cavernozum yanlara ayrılmıştır. symphis pubisi birleştirerek tedavi etmeye çalışırız. Olmazsa ileak osteotomiler yapmak durumunda kalırız. Her iliak kemik kesilerek mobilize edilir ve orta hatta birleştirilmeye çalışılır. Çok sık görülmez. subüreterik enjeksiyon düşük dereceli reflülerde başarı şansı yüksektir. Yüksek derecelerde tekrarlanma ihtimali vardır mesaneyi açmadan yaptığımız girişimler. üreterin tabanına vücut tarafından emilmeyen orda destek dokusu oluşturucak birtakım maddeler verilir. Sağlam stabil taban oluşur ve o taban üzerinde üreter durur. Böylece reflü engellenir. buna da subüreterik enjeksiyon tedavisi denir kızların genitalyasında sık karşılaşılan durum labial sineşilerdir. labialar orta hatta yapışıktır. İşemeyi engellemez. Yatan bebekte idrar birikebilir. Enf ortaya çıkabilir. Mekanik olarak ayrılabilirler. Ama travma yaratabilir. Östrojenli pomadlar kullanılabilir kendi kendine açılır. Adölosan çağdan kendiliğinden açılıcak zaten. üreterin sayısal anomalileri var. Böbreğin komplet duplikasyonunu görüyoruz. Böbreğin üst kısmını drene eden ayrı bir üreter var alt kısmını drene eden ayrı bir üreter var. İnkomplet tipi de olabilir. mesanenin fonksiyonel ve anatomik sorunları olabilir. Fonksiyonel sorunlar mesanenin inervasyonunu ilgilendiren sorunlardır. Medulla spinalisteki doğumsal sorunlarla ilişkilidir (spina bfida), meningomyolesel (hem meningsler hem de medulla spinalis etkilenir) idrar tutamama işeyememe sorunlar olur. En önemlisi sfinkterin gevşiyememesi sorunudur. Mesane içi basınçlar sekonder vezikoüreter reflülere sebep olacak kadar artabilir. Kritik basınç 40 cm/ üzerindedir. Bunun üzerindekilerde sekonder vezikoüreter reflü ortaya çıkabilir. Detrüsör kasın kasılması sonucu işeme meydana gelir. Bu sırada sfinkterin gevşemesi gerekir. Sfinkter gevşemeszse tüm basınç mesane içine iletilir bu da vezikoüreter yoluyla böbreğe iletilir. bu duruma detrüsör sfinkter dissinerjisi denir. Bunun yanında çocukluktan itibaren yanlış kasma alışkanlıkları sonucunda bu hareketleri yapamayabilir. Bunlara işeme disfonksiyonları denir. üst sistemi drene eden üreter daha kaudale açılır, alt sistemi drene eden üreter daha craniale açılır. Buna weigert Meyer kuralı denir. genelde mesaneye üretrosel ile açılır. Ektopik açılan üreterler görülebilir genellikle kız çocuklarda daha sık görülür. mesanenin sfinkterik mekanizmasının distaline açılırsa çocuktan sürekli idrar gelir.
343
Havayolu ve Solunum Sistemi § Büyük bir baş, kısa boyun ve belirgin oksiputları vardır § Dil nispeten büyüktür. § Başın duruş pozisyonu, balon maske vent veya glottisin görüntülenmesine yardımcı değildir § Başın nötr konumda olması gerekir § Yenidoğanlar tercihen burunlarından nefes alır. § Burun pasajları dardır, kolayca tıkanır ve nazogastrik tüp veya nazal entübasyon sırasında hasar görür § Hava yolu huni şeklindedir ve krikoid kıkırdak seviyesinde en dardır § Yenidoğan ve bebek sınırlı solunum rezervine sahiptir § Göğüs duvarı daha komplianttır miyokard daha az kasılır, ventriküllerin daha az kompliant olmasına neden olur strok volümü düşüktür, bu nedenle kardiyak output hıza bağlıdır Vagal parasempatik tonus baskındır, bradikardiye daha yatkındır Bradikardi, kalp debisinin azalmasıyla ilişkilidir ve çoğunlukla hipoksiye bağlıdır Bu nedenle öncelikle oksijen ve ventilasyon ile tedavi edilmelidir Patent duktus yaşamın ilk birkaç gününde kontrakte olur ve 2-4 hafta içinde fibrozis ile kapanır Yenidoğanın Normal Kan Hacmi 85 –90 ml/kg Dehidrasyonu tolere edemezler Prematüre bebekler daha geniş bir yüzey alanına sahip olduğundan, insensibl sıvı kayıpları artmıştır Kc fonksiyonları immatürdür, hepatik enzimlerin fonk yetersizdir İmmatür kc nedeniyle K vit eks § Stresli yenidoğanlarda hipoglisemi sıktır ve düzenli olarak izlenmelidir, § Nörolojik hasar hipoglisemiden kaynaklanabilir, bu nedenle önlemek için %10 glukoz infüzyonu gerekebilir. § İnfüzyonun aniden kesilmesi hipoglisemiye neden olabilir, kademeli olarak azaltılmalıdır § Hiperglisemi genellikle iyatrojeniktir veya sepsise bağlı aşırı stres kaynaklı da olabilir § Yenidoğanda bir hb seviyesi, yaklaşık 18-20 g/dl civarındadır, § Dolaşım hacmindeki artış kemik iliği işlevini daha hızlı artırdığı için hemoglobin seviyeleri 3-6 ayda 9-12 g/dl'ye düşer. § K vitaminine bağlı pıhtılaşma faktörleri (II, VII, IX, X) ve trombosit işlevi ilk birkaç ayda yetersizdir. § Transfüzyon genellikle kan volümünün %15’i kaybolduğunda önerilir Isı Kontrolü Geniş yüzey alanına ve minimal subkutanöz yağ dokusuna sahiptirler, Titreme, terleme ve vazokonstriksiyon mekanizmaları zayıf gelişmiştir, Kahverengi yağ dokusu termogenezis için gereklidir, Isı kaybını önlemek için en uygun ortam sıcaklığı prematüre bebeklerde 34C, termlerde 32C Düşük vücut ısısının sonuçlar; § Solunum dep ve asidoza, § Kalp debisinin azalmasına § İlaçların etki süresinin uzamasına, § Trombosit fonk bozukluğuna ve enf riskinin artmasına neden olabilir. Yenidoğanlar ağrıyı hisseder; bu ise kalp hızı, kan basıncını arttırır ve nöro-endokrin değ neden olur, Kan beyin bariyeri tam oluşmamıştır, Prematüre bebekte serebral damarlar ince duvarlı, frajildir, IVK riski vardır!!! Şu durumlarda kan basıncı ve serebral kan akımı artar; !!!!!!!! § Hipoksi, hiperkarbi, § Hipernatremi, düşük hematokrit düzeyi § Hava yolu manipülasyonları ve hızlı bikarbonat uygulanması § Stres hormonunun artmasına ve enfeksiyona karşı azalmış koruma § Bu nedenle morbidite ve mortaliteyi azaltmak için tüm yenidoğanlar, özellikle erken doğanlar; “Sıfır Ayrım” politikasını sürdürmek zorundadır. sepsise yatkınlık: erken memb rüptürü, omfalit, maternal ateş ve maternal taşikardi asfiksi için doğumda resüs ihtiyacı ve HİE sorulur Dokun ve hisset Bebeği sıcak tut Boynuna pozisyon ver ve solunumu kontrol et Apne/Gasping Solunum distresi: Eğer solunumu yoksa destek iste PPV, eğer solunum eforu yeterli değilse O2 suplementasyonu veya CPAP Eğer %100 O2 ile HR<60 ise göğüs kompresyonu HR hala < 60 ise volüm replasmanı ve adrenalin Eğer hipoglisemi varsa, oral almıyor ise 2 ml/kg % 10 Dextrose bolus Eğer şoka kanama neden olmuş ise; § 10 ml/kg normal salin 30’ infüzyon § Enteral beslenmeyi kes § Vit K IV Şokun nedeni kanama değil ise; § 10 ml/kg normal salin 30’ infüzyon şok= Zayıf ve hızlı nabız (HR>180 /dk) VE Eksteremiteler dokunmakla soğuk VE Kapiller dolum zamanı >3 sn solukluk veya letarji veya bilinç kaybı Sepsis Eğer aşağıdaki bulgulardan herhangi biri varsa: § Solunum güçlüğü § Anormal hareketler § Letarji § Beslenememe veya beslenme güçlüğü § Abdominal distansiyon veya kusma VEYA Sepsis için maternal risk faktörlerinin varlığı Protokolü uygula Hipotermi yönetimi: § Yenidoğan 4 mekanizma ile ısı kaybeder (Buharlaşma, Radyasyon, İletim ve Konveksiyon) § Cildinin ıslak, soğuk duvarın veya hava akımının yakınında olmadığından veya soğuk yüzeyde tutulmadığından emin olun, § Orta-ağır hipotermide yeniden ısıtma son 3 saatte, 0.5C/h olacak şekilde ise başarılıdır, § Çevresel nedenleri ekarte ettiktem sonra, enfeksiyonu araştırmayı unutmayın. Hipertermi yönetimi: § En sık nedeni çevresel nedenlerdir, § Diğer sık neden hipernatremik dehidratasyon ateşidir, § Bu ikisi dışında enfeksiyonun ekarte edilmesi gerekir. Hafif (mild) hipotermi 36C-36.4C § Odanın sıcaklığından emin ol (25-28C) § Anne ile skin-to-skin (KMC) pozisyonu ver § Emzirmeye devam et § Bir saat içinde ısıyı kontrol et Orta (moderate) hipotermi 32C-35.9C § Sıcaklık sağlamak için ısıtıcı kullan § Eğer yoksa, KMC, kıyafetler ile ört § Odanın sıcaklığından emin ol (25-28C) § Emzirmeye devam et § Kan glukoz düzeyine bak, <45mg/dl ise tedavi et § Her 15’da bir değerlendir, düzelme yoksa, ısı ayarını yükselt-tekrar değerlendir Ciddi (severe) hipotermi <32C § Sıcaklık sağlamak için ısıtıcı kullan § 34C oluncaya kadar hızlı, sonra yavaş ısıt § Oksijen ve IV sıvı tedavisine başla § Eğer durumu bilinmiyorsa IM K vit. § Odanın sıcaklığından emin ol (25-28C) § Kan glukoz düzeyine bak, <45mg/dl ise tedavi et § Her 15’da bir değerlendir, düzelme yoksa, ısı ayarını yükselt-tekrar değerlendir Aksiller vücut ısısı > 37.5C Hipertermi § Olası nedenleri kontrol et § Oda ısısını kontrol et (25-28 C) § Enfeksiyon bulgularına bak § Dehidratasyon bulgularını değerlendir § Bebeği ısıtıcılardan uzak tut § Ekstra kıyafetlerini çıkar § Eğer gerekli ise çevresel ısıyı düşür § Bebeğin ısısını her 1 saatte bir normal oluncaya kadar takip et § Eğer > 390C ise sünger ile ılık su uygula § Altta yatan nedeni tedavi et § Yeterli beslenme ve sıvı durumundan emin ol § Eğer varsa* dehidratasyonu tedavi et § Kan glukozunu kontrol et, eğer < 45mg/dl ise tedavi et *Yenidoğanda dehidratasyon bulguları § Gözlerde çöküklük § Fontanelde depresyon § Deri elastisitesinde kayıp § Dil ve mukoz memebranlarda kuruluk
Perinatal Asfiksi Yönetimi !!! § Apgar skoru, nörogelişimsel prognozu tahmin etmek için çok önemli bir parametredir. Not edilmelidir § Doğumdan sonraki 6 saat içinde başlatılabilirse “Terapötik hipotermik tedavisi”nden fayda görebilir. § Terapötik hipotermik tedavisi, hipoksi ve hipo perfüzyon nedeniyle hasar gören beyini ikincil zararlardan korur § Gerekirse taburculuk sırasında pasif soğutma uygulanmalıdır Hipotermiden dışlanma kriterleri: İlk 6 saati geçen yenidoğanlar GA < 36 veya < 1800 gr Major konjenital anomalileri olan bebekler Uygun tedavi ve takip ekipmanının yetersizliği Kriter A !!!!!!!!!!!!!! HI Hasarın Objektif Bulgularının Varlığı 1. Apgar skorunun 5. ve 10.dk <5 olması 2. Fetal umbilikal arteriyel pH <7.0 veya baz açığının ≥12 mmol/L veya her ikisi 3. MRI veya MR spektroskopide akut hipoksi-iskemi ile uyumlu beyin hasarının görülmesi 4. Hipoksik iskemik ensefalopati ile uyumlu multiorgan yetmezlik bulgularının olması Hafif Asfiksi: § 60 saniyeden az BMV gereksinimi § Doğumda ilaç veya entübasyon gerekmeyen Normal tonus ve duyu değ, Anormal hareketler yok, Diğer komplikasyonlar yok, Anne yanına geçiş, Emzirmenin başlanması, Eğer emzirme mümkün değilse alternatif beslenme Orta veya Ağır Asfiksi § 60 saniye veya daha fazla BMV ve/veya § Doğumda entübasyon veya ilaç gereksinimi Anormal tonus/duysal değ Anormal hareketlerin varlığı 1. Normal vücut ısısının sağ: Eğer hipotermi varsa protoke bak Hipertermiden kaçın (> 37C) 2. Oksijenizasyon ve vent sağlanması: Havayolunu güvene al SpO2 < %90 ise nazal kanül veya hood ile oksijen ted.başla 3. Normal perf sağlanması: Eğer CRT uzamış ise SF ile bolus, Eğer kan kaybı var ise transfüzyon, Eğer şok var ise protokole bak 4. Normal kan glukozunun idamesi: %10 dextrose ile ted.başla İlk 48-72 saatte 12 saat arayla kontrol et Glukoz düzeyini 60-120 mg/dl arasında tut Eğer hipoglisemi varsa, protokole bak 5. Nöbetlerin takibi: Eğer nöbet varsa fenobarbital tedavisine başla Eğer ensefalopati var ise her 8 saatte bir 72 saate kadar izle (bilinç, tonus, nöbet, emme, solunum..) Hafif HIE veya yok: Vital bulgular stabil oluncaya kadar alternatif beslenme Mümkün olan en kısa sürede anne sütü ile beslenme Orta veya ağır HIE: Vital bulgular ve idrar çıkışı, IV tedavi, sıvı kısıtlaması 60ml/kg/gün Orogastrik beslenme Sepsis değerlendirilmesi Daha ileri değerlendirme NÖBET § Havayolunu güvene al, § Solunum, dolaşım ve ısıyı optimize et, § Siyanoz ve/veya düşük SpO2 varlığında oksijen başla 20 mg/kg IV fenobarbital yavaş 20 dakikada ver !!!!! Oral kalsiyum başla *IV kalsiyum uygularken kardiyak monitörizasyon gerekir Normal kan şekerine rağmen nöbet devam ediyor ise Her 30’ arayla 10 mg/kg FB tekrarla, total doz 40 mg/kg oluncaya kadar
344
Havayolu ve Solunum Sistemi § Büyük bir baş, kısa boyun ve belirgin oksiputları vardır § Dil nispeten büyüktür. § Başın duruş pozisyonu, balon maske vent veya glottisin görüntülenmesine yardımcı değildir § Başın nötr konumda olması gerekir § Yenidoğanlar tercihen burunlarından nefes alır. § Burun pasajları dardır, kolayca tıkanır ve nazogastrik tüp veya nazal entübasyon sırasında hasar görür § Hava yolu huni şeklindedir ve krikoid kıkırdak seviyesinde en dardır § Yenidoğan ve bebek sınırlı solunum rezervine sahiptir § Göğüs duvarı daha komplianttır miyokard daha az kasılır, ventriküllerin daha az kompliant olmasına neden olur strok volümü düşüktür, bu nedenle kardiyak output hıza bağlıdır Vagal parasempatik tonus baskındır, bradikardiye daha yatkındır Bradikardi, kalp debisinin azalmasıyla ilişkilidir ve çoğunlukla hipoksiye bağlıdır Bu nedenle öncelikle oksijen ve ventilasyon ile tedavi edilmelidir Patent duktus yaşamın ilk birkaç gününde kontrakte olur ve 2-4 hafta içinde fibrozis ile kapanır Yenidoğanın Normal Kan Hacmi 85 –90 ml/kg Dehidrasyonu tolere edemezler Prematüre bebekler daha geniş bir yüzey alanına sahip olduğundan, insensibl sıvı kayıpları artmıştır Kc fonksiyonları immatürdür, hepatik enzimlerin fonk yetersizdir İmmatür kc nedeniyle K vit eks § Stresli yenidoğanlarda hipoglisemi sıktır ve düzenli olarak izlenmelidir, § Nörolojik hasar hipoglisemiden kaynaklanabilir, bu nedenle önlemek için %10 glukoz infüzyonu gerekebilir. § İnfüzyonun aniden kesilmesi hipoglisemiye neden olabilir, kademeli olarak azaltılmalıdır § Hiperglisemi genellikle iyatrojeniktir veya sepsise bağlı aşırı stres kaynaklı da olabilir § Yenidoğanda bir hb seviyesi, yaklaşık 18-20 g/dl civarındadır, § Dolaşım hacmindeki artış kemik iliği işlevini daha hızlı artırdığı için hemoglobin seviyeleri 3-6 ayda 9-12 g/dl'ye düşer. § K vitaminine bağlı pıhtılaşma faktörleri (II, VII, IX, X) ve trombosit işlevi ilk birkaç ayda yetersizdir. § Transfüzyon genellikle kan volümünün %15’i kaybolduğunda önerilir Isı Kontrolü Geniş yüzey alanına ve minimal subkutanöz yağ dokusuna sahiptirler, Titreme, terleme ve vazokonstriksiyon mekanizmaları zayıf gelişmiştir, Kahverengi yağ dokusu termogenezis için gereklidir, Isı kaybını önlemek için en uygun ortam sıcaklığı prematüre bebeklerde 34C, termlerde 32C Düşük vücut ısısının sonuçlar; § Solunum dep ve asidoza, § Kalp debisinin azalmasına § İlaçların etki süresinin uzamasına, § Trombosit fonk bozukluğuna ve enf riskinin artmasına neden olabilir. Yenidoğanlar ağrıyı hisseder; bu ise kalp hızı, kan basıncını arttırır ve nöro-endokrin değ neden olur, Kan beyin bariyeri tam oluşmamıştır, Prematüre bebekte serebral damarlar ince duvarlı, frajildir, IVK riski vardır!!! Şu durumlarda kan basıncı ve serebral kan akımı artar; !!!!!!!! § Hipoksi, hiperkarbi, § Hipernatremi, düşük hematokrit düzeyi § Hava yolu manipülasyonları ve hızlı bikarbonat uygulanması § Stres hormonunun artmasına ve enfeksiyona karşı azalmış koruma § Bu nedenle morbidite ve mortaliteyi azaltmak için tüm yenidoğanlar, özellikle erken doğanlar; “Sıfır Ayrım” politikasını sürdürmek zorundadır. sepsise yatkınlık: erken memb rüptürü, omfalit, maternal ateş ve maternal taşikardi asfiksi için doğumda resüs ihtiyacı ve HİE sorulur Dokun ve hisset Bebeği sıcak tut Boynuna pozisyon ver ve solunumu kontrol et Apne/Gasping Solunum distresi: Eğer solunumu yoksa destek iste PPV, eğer solunum eforu yeterli değilse O2 suplementasyonu veya CPAP Eğer %100 O2 ile HR<60 ise göğüs kompresyonu HR hala < 60 ise volüm replasmanı ve adrenalin Eğer hipoglisemi varsa, oral almıyor ise 2 ml/kg % 10 Dextrose bolus Eğer şoka kanama neden olmuş ise; § 10 ml/kg normal salin 30’ infüzyon § Enteral beslenmeyi kes § Vit K IV Şokun nedeni kanama değil ise; § 10 ml/kg normal salin 30’ infüzyon şok= Zayıf ve hızlı nabız (HR>180 /dk) VE Eksteremiteler dokunmakla soğuk VE Kapiller dolum zamanı >3 sn solukluk veya letarji veya bilinç kaybı Sepsis Eğer aşağıdaki bulgulardan herhangi biri varsa: § Solunum güçlüğü § Anormal hareketler § Letarji § Beslenememe veya beslenme güçlüğü § Abdominal distansiyon veya kusma VEYA Sepsis için maternal risk faktörlerinin varlığı Protokolü uygula Hipotermi yönetimi: § Yenidoğan 4 mekanizma ile ısı kaybeder (Buharlaşma, Radyasyon, İletim ve Konveksiyon) § Cildinin ıslak, soğuk duvarın veya hava akımının yakınında olmadığından veya soğuk yüzeyde tutulmadığından emin olun, § Orta-ağır hipotermide yeniden ısıtma son 3 saatte, 0.5C/h olacak şekilde ise başarılıdır, § Çevresel nedenleri ekarte ettiktem sonra, enfeksiyonu araştırmayı unutmayın. Hipertermi yönetimi: § En sık nedeni çevresel nedenlerdir, § Diğer sık neden hipernatremik dehidratasyon ateşidir, § Bu ikisi dışında enfeksiyonun ekarte edilmesi gerekir. Hafif (mild) hipotermi 36C-36.4C § Odanın sıcaklığından emin ol (25-28C) § Anne ile skin-to-skin (KMC) pozisyonu ver § Emzirmeye devam et § Bir saat içinde ısıyı kontrol et Orta (moderate) hipotermi 32C-35.9C § Sıcaklık sağlamak için ısıtıcı kullan § Eğer yoksa, KMC, kıyafetler ile ört § Odanın sıcaklığından emin ol (25-28C) § Emzirmeye devam et § Kan glukoz düzeyine bak, <45mg/dl ise tedavi et § Her 15’da bir değerlendir, düzelme yoksa, ısı ayarını yükselt-tekrar değerlendir Ciddi (severe) hipotermi <32C § Sıcaklık sağlamak için ısıtıcı kullan § 34C oluncaya kadar hızlı, sonra yavaş ısıt § Oksijen ve IV sıvı tedavisine başla § Eğer durumu bilinmiyorsa IM K vit. § Odanın sıcaklığından emin ol (25-28C) § Kan glukoz düzeyine bak, <45mg/dl ise tedavi et § Her 15’da bir değerlendir, düzelme yoksa, ısı ayarını yükselt-tekrar değerlendir Aksiller vücut ısısı > 37.5C Hipertermi § Olası nedenleri kontrol et § Oda ısısını kontrol et (25-28 C) § Enfeksiyon bulgularına bak § Dehidratasyon bulgularını değerlendir § Bebeği ısıtıcılardan uzak tut § Ekstra kıyafetlerini çıkar § Eğer gerekli ise çevresel ısıyı düşür § Bebeğin ısısını her 1 saatte bir normal oluncaya kadar takip et § Eğer > 390C ise sünger ile ılık su uygula § Altta yatan nedeni tedavi et § Yeterli beslenme ve sıvı durumundan emin ol § Eğer varsa* dehidratasyonu tedavi et § Kan glukozunu kontrol et, eğer < 45mg/dl ise tedavi et *Yenidoğanda dehidratasyon bulguları § Gözlerde çöküklük § Fontanelde depresyon § Deri elastisitesinde kayıp § Dil ve mukoz memebranlarda kuruluk
Perinatal Asfiksi Yönetimi !!! § Apgar skoru, nörogelişimsel prognozu tahmin etmek için çok önemli bir parametredir. Not edilmelidir § Doğumdan sonraki 6 saat içinde başlatılabilirse “Terapötik hipotermik tedavisi”nden fayda görebilir. § Terapötik hipotermik tedavisi, hipoksi ve hipo perfüzyon nedeniyle hasar gören beyini ikincil zararlardan korur § Gerekirse taburculuk sırasında pasif soğutma uygulanmalıdır Hipotermiden dışlanma kriterleri: İlk 6 saati geçen yenidoğanlar GA < 36 veya < 1800 gr Major konjenital anomalileri olan bebekler Uygun tedavi ve takip ekipmanının yetersizliği Kriter A !!!!!!!!!!!!!! HI Hasarın Objektif Bulgularının Varlığı 1. Apgar skorunun 5. ve 10.dk <5 olması 2. Fetal umbilikal arteriyel pH <7.0 veya baz açığının ≥12 mmol/L veya her ikisi 3. MRI veya MR spektroskopide akut hipoksi-iskemi ile uyumlu beyin hasarının görülmesi 4. Hipoksik iskemik ensefalopati ile uyumlu multiorgan yetmezlik bulgularının olması Hafif Asfiksi: § 60 saniyeden az BMV gereksinimi § Doğumda ilaç veya entübasyon gerekmeyen Normal tonus ve duyu değ, Anormal hareketler yok, Diğer komplikasyonlar yok, Anne yanına geçiş, Emzirmenin başlanması, Eğer emzirme mümkün değilse alternatif beslenme Orta veya Ağır Asfiksi § 60 saniye veya daha fazla BMV ve/veya § Doğumda entübasyon veya ilaç gereksinimi Anormal tonus/duysal değ Anormal hareketlerin varlığı 1. Normal vücut ısısının sağ: Eğer hipotermi varsa protoke bak Hipertermiden kaçın (> 37C) 2. Oksijenizasyon ve vent sağlanması: Havayolunu güvene al SpO2 < %90 ise nazal kanül veya hood ile oksijen ted.başla 3. Normal perf sağlanması: Eğer CRT uzamış ise SF ile bolus, Eğer kan kaybı var ise transfüzyon, Eğer şok var ise protokole bak 4. Normal kan glukozunun idamesi: %10 dextrose ile ted.başla İlk 48-72 saatte 12 saat arayla kontrol et Glukoz düzeyini 60-120 mg/dl arasında tut Eğer hipoglisemi varsa, protokole bak 5. Nöbetlerin takibi: Eğer nöbet varsa fenobarbital tedavisine başla Eğer ensefalopati var ise her 8 saatte bir 72 saate kadar izle (bilinç, tonus, nöbet, emme, solunum..) Hafif HIE veya yok: Vital bulgular stabil oluncaya kadar alternatif beslenme Mümkün olan en kısa sürede anne sütü ile beslenme Orta veya ağır HIE: Vital bulgular ve idrar çıkışı, IV tedavi, sıvı kısıtlaması 60ml/kg/gün Orogastrik beslenme Sepsis değerlendirilmesi Daha ileri değerlendirme NÖBET § Havayolunu güvene al, § Solunum, dolaşım ve ısıyı optimize et, § Siyanoz ve/veya düşük SpO2 varlığında oksijen başla 20 mg/kg IV fenobarbital yavaş 20 dakikada ver !!!!! Normal kan şekerine rağmen nöbet devam ediyor ise Her 30’ arayla 10 mg/kg FB tekrarla, total doz 40 mg/kg oluncaya kadar Kalsiyumuna bak, düşükse IV kalsiyum* ver Oral kalsiyum başla *IV kalsiyum uygularken kardiyak monitörizasyon gerekir Nöbet devam ediyor § IV *Lorezepam 0.05 mg/kg bolus 2-5 dk § IV fenitoin 20 mg/kg yavaş 20 dakikada *Lorezepam ciddi solunum depresyonuna neden olabilir, vent ekipmanı gerekebilir, Eğer yok ise fenitoin kullan § Eğer ön fontanel bombe, opistotonus, letarji ve bilinç değişkliği varsa LP uygula !!!!!! Nöbet Hareketin hem hızlı hem de yavaş kompenenti vardır (1-3 jerk/saniye) Uyarı ile provake edilemez Tutma ile hareket sonlanmaz Sıklıkla anormal nörolojik bulgu vardır Sıklıkla göz hareketleri eşlik eder (tonik deviasyon veya sabit bakış) ve/veya otonomik değişiklikler (kalp hızı değişiklikleri) Jitterines Hareketler hızlıdır (4-6/saniye); eşit amplitüdde tremorlar vardır provoke Edilebilir (dokununca, küveze tıklatınca) tutunca Sonlanır Nörolojik muayene genellikle normaldir Anormal göz hareketleri veya otonom değişiklikler yoktur HİPOGLİSEMİLİ YENİDOĞANIN YÖNETİMİ Eğer asemptomatikse, yeterli emzirmenin sağlandığından emin olun § Yarım saat sonra kan şekerini tekrar kontrol edin § Eğer bebek semptomatik ise; nöbet, letarji, jitterines, apne v.b., 2 ml/kg bolus %10 dekstroz IV verin, düşükse tekrarlayın § Emzirmeyi değerlendirin ve stabilize olduktan sonra sık sık besleyin. Şüphe; § Doğum ağırlığı < 2 kg § Doğum ağırlığı > 4 kg § Diyabetik anne bebeği Bebek stabil oluncaya veya bulgular düzelinceye kadar her 12 h arayla kan şekerini kontrol et Kan glukozu 25-45 mg/dl ve Semptom yok: Anne sütü ile besle veya sağarak ver Kan glukoz düzeyini 1 saat sonra ve her beslenme öncesi kontrol et Kan glukozu < 25mg/dl veya 25-45 mg/dl ve hipoglisemi semptomları var 2 ml/kg bolus şeklinde % 10 Dextrose IV veya 5 dk üzerinde (IV yol yoksa, aynı miktarı intra-gastrik tüp ile ver) Kan glukoz düzeyini her 3 satte bir kontrol et; Arka arkaya 2 ölçüm ≥ 45 mg/dl ise glukoz infüzyonunu azalt ve oral beslenmeyi arttır Oral beslenme günlük ihtiyacının 2/3’üne ulaştığında IV tedaviyi kes; Anne sütüyle beslenmeye izin ver, Ful oral beslenmeye geçtikten sonra 2 kan glukozu değeri ≥ 45 mg/dl ise izlemi bırak § Yenidoğanda, tansiyon pnömotoraks tanı veya şüphesi varsa sevk öncesi iğne aspirasyonu yapılabilir, § İğne/IV kanülü mid-klaviküler hattın ikinci veya üçüncü interkostal aralığı kestiği noktada kostanın üstüne yerleştirilir. (altta damarlar vardır)
345
Neonatal Şok o Zayıf ve hızlı nabız (HR > 180/dk) o Dokunmakla ekstremiteler soğuk o CRT > 3 sn Aşağıdaki bulgular var veya yok o Renk çok soluk o Laterji, sesli uyarana yanıt yok Isıt Havayolu güvenliği Solunum, dolaşım ve ısının desteklenmesi Eğer SpO2 < %90 ise O2 başla Eğer hipoglisemi varsa düzelt Eğer nedeni kanama değilse: o IV kateter o IV SF veya RL 20 ml/kg 1 h o IV %10 Dextrose idame dozu o Sepsis tedavisi o Gerekli ise O2 Eğer nedeni kanama ise: IV kateter o IV SF veya RL 10 ml/kg 10 dk o Düzelme yoksa 10 ml/kg tekrarla 20 dk o Acil kan transfüzyonu «Orh-» o IV K1 vitamini Neonatal Kardiyak Aciller § Konjenital kardiyak deformiteler yaşamın ilk saatlerinden günlere veya haftalara kadar ortaya çıkabilir. § Kardiyojenik şokun yönetimi farklıdır § Anormal embriyogenezin bir sonucudur. § Siyanotik ve asiyanotik olarak sınıflandırılabilir. § Siyanoz, oksijensiz kanın sistemik dolaşıma sağdan sola şantının bir sonucudur asiyanotik: VSD, AK (YD'DA DAHA KÖTÜ) !!! ÜFÜRÜMSÜZSE : TGA, PPHN (persistan pulmoner HT), TAPVR (total pul venöz dönüşü anomalisi) !!! femoralde nabız yoksa AK, HLHS (hipoplastik sol kalp sendromu), AS fazla o2 solunum eforunun başlamasını geciktirir ve toksiktir HbF ömrü kısa hem hipotermi hem de hipertermide enf düşünülmeli
KEMİK İLİĞİ YETMEZLİKLERİ PANSİTOPENİ NEDENLERİ A) Kemik iliğini infiltre eden durumlar * Lösemi * Metastatik infiltrasyonlar (Evre IV Nöroblastom, lenfoma) * Miyelofibrozis * Osteopetrozis B) Hipersplenizm C) Vit B12 ve folat eksik., megaloblastik anemi (DNA senteziyle bütün myeloid seriyi etkiliyor) D) SLE E) Diğer * Enfeksiyonlar (viral, bakteriyel, protozoal)→Enfeksiyöz mononükleoz, Brucella, Kala-Azar… * Gebelik * Miyelodisplastik sendrom * İlaçlar * Depo hastalıkları (Niemann Pick H., Gaucher H.) Kemik iliği yetmezliği: Kemik iliğinden olgun eritrosit, nötrofil ve trombositlerin yapımının azalması Sonuçta; Periferik kanda; ▪ Pansitopeni (anemi+trombositopeni+lökopeni) ▪ Bisitopeni (anemi+trombositopeni, anemi+lökopeni, trombositopeni+lökopeni) ▪ Tek hücre serisinde azalma 1) Kemik iliğindeki öncül hücrelerin sayıca azalması (örn. aplastik anemi, koloni az) 2) İneffektif hematopoiezis (kemik iliğinde sayıları normal veya artmış fakat periferik kandaki olgun formlarını yapamıyor) * Konjenital diseritropoetik anemi * Myelodisplastik send (40 yaştan sonra) * B12, folik asit eksikliğine bağlı megaloblastik anemi Aplastik anemi * Kemik iliğinde hematopoetik öncül hücrelerin yokluğu nedeni ile serilerin yapılamaması ve kemik iliğinin yağ dokusu ile infiltre olması ile ortaya çıkan tablo ** otoimmun zemin olduğu düşünülüyor EDİNSEL ▪ İyonize radyasyon (akut, kronik → 4,4 Gy’den fazla): DNA harabiyeti ile ▪ İlaçlar → Kloramfenikol, antiinflamatuvarlar (idiosinkratik), analjezikler, sitotoksik KT, antitiroid ilaçlar ▪ Kimyasal maddeler ▪ Virüsler → EBV, Non a-Non-B-Non C (sıklıkla) Daha nadir hepatit A ve B, HHV-6, Parvovirus B19, HIV ▪ Timoma (otoimmun mekanizmalar) ▪ Gebelik ▪ PNH (Paroksismal nokturnal hemoglobinüri) KALITSAL ▪ Fanconi A, OR ▪ Diamond- Blackfan Anemisi, Sporadik, OR, OD ▪ Diskeratozis Konjenita, XLR, OR, OD ▪ Schwachman-Diamond sendromu, OR ▪ TAR, OR ▪ Ağır konjenital nötropeni, OR, OD ▪ Pearson Sendromu, Mitokondriyal ▪ Vakaların %65’i idiyopatiktir EDİNSEL APLASTİK ANEMİ: İnsidans: 2/10.000 yılda, Asya’da fazla K=E Yaş: 20-25 y ve 60 y üstünde pik yapar FİZİK MUAYENE * Trombositopeni → Peteşi, ekimoz, mükoz memb kanamaları * Nötropeni → Oral ülserasyonlar, mukozit, bakteriyel enf., ateş * Anemi → Solukluk, halsizlik, taşikardi * LAP, hepatosplenomegali yok !!! PATOFİZYOLOJİ 1) Hematopoetik kök hücre, öncül hücreler: İn vitro kültürlerde sayısı az 2) Mikro çevre bozukluğu a) Stroma (fibroblast, yağ hücreleri, endotel) defekti ? b) Hematopoetik büyüme faktörleri: Eritropoetin, IL-3, G-CSF ve GM-CSF yüksek IL-1 ve stem cell faktör düşük c) Hematopoiezi inhibe eden büyüme faktörleri: INF g, TNF, TGF B ağır AA vakalarında yüksek (stem cell apopitozisini arttırır) 3) İmmun sistemde bozukluk a) Klinik destek: İmmunsupresif tedavi ile düzelme b) Laboratuvar destek: Aktive sitotoksik supresor T lenfositleri ve bazı idiyopatik ve ilaca bağlı aplastik anemilerde antikor artmış
346
APLASTİK ANEMİ LABORATUVAR: ▪ Pansitopeni, retikülositopeni, PY’da göreceli lenfositoz ▪ Anemi normokrom normositer/makrositer ▪ Kemik iliği: Kemik iliği asp genellikle yeterli örnek alınamaz. Kemik iliği biyopsisinde yağ infilt, hücresellik azalmış, lenfositler, plazma ve mast hücreleri göreceli artmış ▪ Serum demiri yüksek, transferrin sat. > %50 (N:16-40) ▪ Hb F hafif artmış Ağır aplastik anemi tanısı: * Kİ biyopsisinde sellülarite < %25 ve * Periferik kanda aşağıdakilerden en az ikisi: * Nötrofil < 500/µL * Trombosit <20.000/µL * Düzeltilmiş retikülosit: <%1 EDİNSEL AĞIR APLASTİK ANEMİDE TEDAVİ DESTEK TEDAVİ: * Eritrosit süsp. ( Sık transfüzyondan mümkün olduğunca kaçınılmalı, kök h başarısını etkiler :( ) * Trombosit süsp. (kanama varsa ve trombosit sayısı 10.000‘in üzerinde tutulacak şekilde) * Enfeksiyondan koruma, varsa tedavisi ALLOJENEİK KÖK HÜCRE NAKLİ ▪ Sık transfüzyon yapılmamışsa iyileşme %75-80: Tam uygun, özellikle kardeş verici varsa çocuklarda ilk tedavi seçeneği ▪ Sık transfüzyon yapılmışsa iyileşme %55-60 ▪ İmmunsupresif tedavi ile %50-70 kür ve bu grupta gelecekte klonal hastalık gelişimi riski (PNH, MDS, AML) KHN’ye göre daha fazla !!! İMMUNSUPRESİF TEDAVİ (3-4. ay sonra hüc yükselir) * Antitimosit globulin * Siklosporin * Kortikosteroidler * Hematopoetik büyüme faktörleri * Kombinasyon ANDROJENLER (Eritropoetin ve eritropoezis arttırır) FANCONİ ANEMİSİ !!!!!!!!!!!!!!!!!!!! * OR geçiş, nadiren X’e bağlı * EN SIKKKKK görülen konjenital kemik iliği yetmezliği nedeni !! * DNA tamir mek bozuk (Bloom send., Ataksi telenjiektazi, Kseroderma pigmentozumda da bozuk) * Şimdiye dek 22 ayrı gende bozukluk (komplementasyon grupları) ** KOR KOMPLEKSİ** * Hücre siklusunda G2 fazında uzun kalma, oksijene, iyonize ışınlara, alkilleyici ajanlara hassasiyet var * Taşıyıcılık frekansı 1/100-300 * Median tanı yaşı erkekte 6,5, kızlarda 8 yaş Fanconi anemisinde diepoksibutan (DEB) veya Mitomisin-C ile artmış kromozom kırıkları (EN YAYGIN VE EN ÖNEMLİ TEST !!!) ''klastojenik ajan'' FİZİK MUAYENEDE FENOTİPİK ÖZELLİKLER !!!!!!! Deri (hipo ve hiperpigmentasyon, cafe au lait) % 62 Boy kısalığı % 59 Üst ekstremite anomalileri (RADİUS yokluğu, başparmak anomalileri) % 48 Hipogonadizm % 42 Göz (Hipertelorizm, mikrooftalmi) % 25 Böbrek (üreter ve böbrek anomalileri) % 24 Düşük doğum ağırlığı % 14 Mental retardasyon % 13 Sağırlık % 10 Yaklaşık %25’inde fiziksel anomali yok! (edinsel aplastik anemide mutlaka fanconi anemiyi dışlamak gerekir çünkü kök hüc naklinde fanconili hst kaybedebiliriz !!) Estren-Damashek tipi (DEB testi+ ama !!) * LAP, KC, dalak büyüklüğü yok * Malignite oranı yüksek (AMLve MDS EN SIK, baş-boyun, vulva vajen skuamöz hücreli karsinom, hepatosellüler karsinom gibi) LABORATUVAR ▪ Hematolojik bulgular genellikle 1 y sonra başlar (2-4 y en sık) ▪ Önce trombositopeni, daha sonra anemi, lökopeni (pansitopeni) ▪ Retikülosit sayısı az ▪ Makrositer anemi, MCV yüksek, Hb F hafif yüksek (zorlu eritropoezden dolayı) ▪ Kİ: Hiposellüler, yağlı **uzun süre devam etmiş edinsel aplastik anemide de kalıtsal Kİ yet de MCV yüksek olur KESİN TANI → Klastojenik etki; Diepoksibütan (DEB) ve/veya Mitomisin C ile lenfositlerde kromozomla kırıkların arttığının gösterilmesi Diğer Yöntemler: ▪ FA komplementasyon gruplarının hücre füzyon, mutasyon analizi ve Western Blot gibi yöntemlerle gösterilmesi ▪ DEB testi prenatal tanıda da kullanılır ! KORUNMA ve TEDAVİ * Prenatal tanı ile hasta çocukların doğumunun engellenmesi (DEB testi) * Allojeneik kök hücre nakli en uygun tedavi şekli * Androjenlere iyi cevap (yaşam süresi uzar) Kİ nakli AML ve MDS olma riskini azaltır ama diğer kanserler açısından ömür boyu izlenmesi lazım (vulva-vajen, hcc, özofagus ca
SHWACHMAN-DİAMOND SENDROMU * Otozomal resesif geçişli * Mutant gen SBDS 7q11’de (olguların %90’ı) * Pankreasın ekzokrin fonksiyon bozukluğu (ishal, kilo alamama) * Kistik fibrozisten sonra çocukta en sık 2. PANK YET nedeni !!!! * Gaitada yağ ve yağ asitleri artmış * İskelet anomalileri (höğüs kafesinde vs) * Nötropeni (infant döneminde başlar sonra anemi ve trombositopeni → % 25’inde aplastik anemi gelişir) * AML ve ALL’ye dönüş sık **** çok küçük çocukta nötropeni ve sık ishal, pank yet varsa düşün tdv kök hüc nakli AĞIR KONJENİTAL NÖTROPENİ * Karakteristik olarak mutlak nötrofilsayısı <200-500 * Sık bakteriyel ve fungal enfeksiyonlara yatkınlık (+) * Çoğu otozomal resesif/dominant geçişli * G-CSF veya kök hücre nakli olmadan mortalite ilk yılda yüksek !!! HAX 1 Eksikliği (KOSTMANN Hastalığı) (SCN 3) OR (%30) Türkiye’de en sık!! * ELANE Eksikliği (Nötrofil elastaz) (SCN 1) OD (%60) AMERİKADA * G6PC3 (Glukoz 6 fosfataz katalitik subünit) (SCN4) OR * GFI 1 Eksikliği (Transkripsiyon faktörü) (SCN 2)….OD * XLN (Wiskott Aldrich Sendromu )….....XLR * WHIM Sendromu…….OD * Monositoz ve eozinofili nedeniyle total lökosit sayısı genellikle normal * Kemik iliğinde nötrofil öncüllerinde farklılaşmada promiyelosit veya miyelosit düzeyinde duraklama * İzlemde %10 AML/MDS gelişimi (uzun süreli GCSF tdv sonrası) HAX-1 homozigot mut SİKLİK (DÖNGÜSEL) NÖTROPENİ * OD geçiş * Semptomlar ilk yaş-erişkin döneminde başlayabilir. * MNS: 21 ± 3 gün ara ile 3 – 5 gün sürer, 0-200/mm3’e düşebilir. * TANI: 6 - 8 hafta haftada 2-3 kez nötrofil sayılmalı. Bu sayımlarda en az 2 kez nötropenik olmalı * KI asp nötropenik dönemde myelosit fazında duraklama, nötropenik olmayan dönemde normaldir. * ELANE Mutasyonu (+) KLİNİK: Ateş, oral ve genital ülserler, gingivit, peridontit. TEDAVİ: G-CSF (MNS <500/mm3) DESTEK TEDAVİ: Ağız bakımı PROGNOZ: MDS ve lösemi bildirilmemiş **2-3 haftada bir şikayeti olur, ülser, diş etinde şişme, kesin tanı elane mut+ DİSKERATOZİS KONJENİTA-1 ◼ X-linked (en sık), otozomal resesif ve dominant Erkekte 10 kat fazla ◼ Nadir genodermatozlardan ◼ Hematolojik bulgular 10’lu yaşlardan sonra ortaya çıkar (Aplastik anemi) 5-15 yaşlarda: ◼ Distrofik tırnak ◼ Lökoplaki (premalign) ◼ Diş anomalileri ◼ Deride retiküler tarzda hiperpigmentasyon (mozaik cilt) ◼ Karsinomlar sık saçlarda erken dökülme * DK genlerinin 6’sı telomeraz kompleksinin proteinlerini oluşturur * DKC1, TERC, TERT, NOP10/NOLA3, NHP2/NOLA2, WDR79/TCAB1 * Biri ise (TINF2) telomerlerin ucunda bulunan koruyucu shelterin kompleksi proteinini kodluyor * Yaşla birlikte kromozom rearanjmanları artıyor * Kromozom instabilitesi meydana geliyor * Özellikle telomer idamesinin çok gerekli olduğu, hızlı çoğalan dokuları etkilemekte (Epidermis, Kemik iliği, Gastrointestinal sistem) - Kİ yetmezliği - Pulmoner komplikasyonlar - Malignite riski (karsinomlar) Tedavi: - Androjenler - Eritropoietin, G-CSF ile destek tedavi - Kök hüc nakli küratif olabilir *Kök hücre naklinin başarısının arttırılması için çalışmalar devam ediyor→ Pulmoner komplikasyonlar sık TAR Sendromu * Hipomegakaryositik trombositopeni * Bilateral radius aplazisi, BAŞPARMAK VAR !!! * Ek olarak iskelet, cilt, kardiak ve gastrointestinal anomaliler * OR geçişli * Lösemi, diğer kemik iliği yetmezlikleri veya kansere yatkınlık oluşturmuyor !!! * Fanconi A’sinde radius yoksa başparmaklar da ya yoktur ya da hipoplastiktir * 1/3 kardiak anomaliler * Lab: * Kemik iliği yapım azlığına bağlı trombositopeni * Kemik iliği sellülaritesi normal ancak megakaryositler azalmış veya yok !!!!! tanı: Kİ ASPİRASYONU * Patogenez: Defektif megakaryopoez/trombositopoez. Trombopoietin res sinyal iletim yolunda trombopoietine yanıtsızlığı * Tedavi: * En büyük kanama riski hayatın ilk 1 yılında * Ölüm genellikle intrakraniyal veya GİS kanaması ile * İlk yaşlarını doldurabilirlerse trombosit sayısı genellikle güvenli seviyeye ulaşıyor * Tedavi trombosit süspansiyonu ile destek tedavi * Persistan hayatı tehdit edici trombositopenide kök hücre nakli Amegakaryositik Trombositopeni * İnfant döneminde izole trombositopeni (kemik iliği megakaryositlerinde azalma veya yokluk) * Trombopoietin reseptörü (c-mpl) mut * Hayatın ilk yıllarında %45’inde aplastik anemi gelişimi * Artmış kromozom frajilitesi yok * Yarısında fiziksel anomaliler (serebral-serebellar atrofi, mikrosefali, atipik yüz, konjenital kalp hast.) !! * Lösemi yatkınlığı (+) * Patogenezde intrinsik hematopoietik kök hücre defekti * Tedavide IL-3, küratif olarak da kök hücre nakli (AMLye dönüşüm riski fazla olduğundan kök h nakli öneriliyor) DİAMOND BLACKFAN ANEMİSİ (Konjenital saf eritroid aplazi) (DBA)-1 * Kesin geçiş şekli tam bilinmiyor (Sporadik, OR, OD) * % 25 19q13 → ribozomal protein 519 mutasyonu var * % 75’inde aile öyküsü yok Diagnostik Kriterler 1. Genellikle makrositik, bazen normositik, erken çocukluk çağında başlayan anemi (% 30’u doğumda anemik) 2. Retikülositopeni 3. Normal veya hafif azalmış lökosit sayısı 4. Normal veya artmış trombosit sayısı 5. Kemik iliği aspirasyonu sellüler, sadece eritroid öncüller az, miyeloid ve megakaryositik seri normal !!!!!!!!!!!!!!! *** HSM VE LAP YOKKK MCV yüksek, izole anemi * Burun kökü basık, hipertelorizm, üst dudak kalın * Başparmak anomalisi (trifalangiyal, bifid) * Yarık, yüksek damak * Şaşılık, pitozis, katarakt * Boyun kısa * Ürogenital ve kardiyak anomaliler * Düşük doğum ağırlığı * LAP, hepatosplenomegali yok tamamen normal de olabilir TEDAVİ * İlk bir yıl ES transfüzyonu (büyümesi steroid yan etkisinden etkilenmesin diye, güvenli aşılama fırsatı) * Kortikosteroidlere iyi yanıt (%80) (1. yıldan sonra etkili olan en düşük dozla başlıyoruz) * Tedaviye dirençli vakalarda allojeneik KİT
347
GÖRH * Mide içeriğinin kardiyadan özefagusa geçmesine gastroözefageal reflü (GÖR) denir. * Günde 8-10 kez fizyolojiktir. !!! * Yaşamın ilk 1 yılında fizyolojiktir. !!! – GÖR %66 iken GÖRH yaklaşık %5’tir. – GÖRH, 18 aylık dönemde %2’ye geriler. (vücut büyüdükçe özof uzunluğu artar) - Kusma, – Solunum şikayetleri, – Sık tkr alt solunum yolu enfeksiyonları, – Gelişme geriliği, – Disfaji (özofofajit gibi), – Retrosternal ağrı (ileri yaş grubunda), – Özefajit. * Görülme sıklığı %10- 15 aralığındadır. Alt özefagus sfinkteri (AÖS,LES) – Yaklaşık 3-4 cm kadar yüksek basınç zonu, – Özefagus sirküler düz kasları + hiatal diyafram krusları, – Freno-özefageal memb tarafından desteklenir. – AÖS tonüsü; nöral, hormonal ve parakrin olarak düzenlenir. * Hipotansif AÖF – Sfinkter istirahat basıncı düşüktür (<10 mmHG) – Stres reflüsü ve normal reflüye neden olur. * Geçici alt özefageal sfinkter gevşemesi (%70-90) (GAÖSG – TLESR) * Anatomik yapıda bozukluk – İntraabdominal özefagus segmentinin uzunluğu – Sliding tip hiatal herni (%30 olguda sorumlu) * His açısı ve flap-valv mekanizması * Özefagus motilitesi ve içeriğin klirensi * Özefagus mukozal rezistansta azalma – Asit (pH<3,5), pepsin, safra asitleri, panreatik enzimlerin teması. basınç normal değeri 15 - 25 mmHg 15in altı yatkınlık 10un altı GÖRH !!!!!!!!!!! GÖRH- Semptom ve Bulgular * Regurjitasyon ve kusma (% 70-80) * Pirozis (%80) (Büyük çocuk ve erişkinlerde) * Disfaji (%35-40) * Resp semptomlar (% 30-40) – Kronik tkr pnömoni – Astma benzeri solunum sıkıntısı atakları (KALICI OLABİLİR, tdv gecikirse) – Bronkopul displazi – Pulmoner fibrozis, atelektazi * Karın ağrısı (% 10) * Göğüs ağrısı (% 10) (Erişkinlerde) * Bulantı (% 8) * Geğirme (% 7-10) * Kanama (% 4-5) * Tortikollis (görh engellemek için yapılan boyun hareketi) * Larenjit * Otit * Sinüzit * Ses kısıklığı * Vokal kord granülomu * Polip * Diş çürükleri * Halitozis Fizik Muayene * Büyüme gelişme geriliği * Diş hastalıkları * Akciğer bulguları * Karında hassasiyet * Sendromlara ait bulgular – Tortikollis – Nörolojik bulgular – Yutma disfonksiyonu Tanı Yöntemleri * Semptomatik değerlendirme (%10 hastada) – Pirozis, dispepsi, disfaji, pnömoni. – Duyarlılık %96, pozitif prediktif değeri %87 * Üst GİS kontrastlı çalışmalar (ÖMD grafisi) – Anatomik bozuklukların değerlendirilmesi !!!!!!!!! – Reflü derecelendirmesi – Doğruluk oranı % 25-75 (her zaman reflü olmuyor, çakışma aralığı kısa) – Dezavantaj radyasyon
* Özefageal pH monitorizasyonu ve impedans (doğruluğu en yüksek !!!) – 24 saatlik izlem – Özefageal pH < 4 olması – Toplam sürenin % 5’ inden fazla reflü (patolojik) – 5 dakikadan uzun reflü süresi (patolojik) – Duyarlılık % 85-90, özgüllük %95-98 – Dezavantaj uygulama zorluğu * İmpedansta reflü olan maddenin iyon yükü değerlendirilir. – Elektriksel direnç sıvıda düşük, havada yüksektir. * Gastroözefageal reflü sintigrafisi – Radyoaktif işaretli “99mTc -Sülfür kolloid” – Mide boşalma zamanını verir * Özefagoskopi ve biyopsi – Özefajit değerlendirmesi – Barrett özefagus * Manometri – Özefagus alt uç basıncı ölçülmesi – İmpedans ve pH monitorizasyonu ile kombinasyon – Ameliyat tipini belirlemede önemli - uygulaması zor Tedavi- Konservatif Yöntemler * Özefagus striktürü gelişmemiş ve 18 aylıktan küçük bebekler: !!!!! – Koyu mamalar ile beslenme – Sık sık, az az beslenme – Beslendikten sonra dik yatırma – Baş taraf 30 derece yüksekte yatırma – Yüzükoyun yatırılma Büyük çocuklar için: – Kilo verme (BMI<25 kg/m2) – Fermente ürünlerin tüketiminin azaltılması – Tütün ve alkol tüketiminin engellenmesi Tedavi- İlaç Tedavisi * Anti-asit tedavi * H2 reseptör blokerleri – Asit sekresyonunu azaltma, mukus salgısını arttırma * Proton pompa inhibitörleri – Asit sekresyonunu azaltma * Diğer ajanlar – Sucralfat, aljinik asit, * Prokinetik ajanlar – Metoklopramid – Trimebutin - Cerrahi !!!!!!!! * Özefagus striktürü gelişen bebekler * 18 aylıktan büyük çocuklar * Anatomik bozukluk (Hiatal herni vs.) * Konservatif tedaviye yanıt alınamaması * Nörolojik hastalık (serebral palsy) * Komplikasyonların önlenememesi Cerrahi Yöntemler * Nissen fundoplikasyonu NÖROLOJİKTE BU !! EN SIK (mide fundusu özof 360 derece sarar) * Thal anterior fundoplikasyonu EN SIK (270 derece) * Toupet posterior fundoplikasyonu * Boix-Ochoa fundoplikasyonu * Boerema anterior gastropeksisi nörolojik hastalarda beslenmelerini sağlamak için gastrostomi kullanılır Komplikasyonlar * Özefageal erozyonlar, ülserasyonlar, Barrett özefagus * Yutma güçlüğü, gaz şişkinliği * Cerrahi onarımın bozulması, nüks * Özefagus yaralanması, pnömotoraks (<%1) * Hiatal herniasyon (Öğürme, akciğer enfeksiyonları) * Adeziv intestinal adezyon, obstrüksiyon ** mide boşalma hızı ameliyattan sonra kontrol edilmeli
348
KROMOZOM HASTLAIKLARI muktifakt hst> gen boz> genom, kromozom boz Kromozom analizi=Sitogenetik analiz, Kromozom anomalilerini tanımlamak için kullanılan sitogenetik yöntemler 350-400 bant düzeyinde sayısal anomalilerin tanımlanmasında yeterlidir. Yapısal anomalilerin, daha küçük değişimlerin tanımlanabilmesi için “High resolution” yöntemi ile 500-1200 bant elde edilerek daha yüksek çözünürlükte. 22 çift otozomal + 1 çift seks kromozomu Bir kromozom parçasının ya da tam bir kromozomun eksikliği ya da fazlalığının; %50’si düşükle sonuçlanır, %1’i canlı doğar Kromozom bozuklukları ✓ Sayısal kromozom anomalileri, ✓ Yapısal kromozom anomalileri, AMA ✓ Mikrodelesyon sendromları (Di George, Williams, Prader Willi……) ✓ Kromozom kırık sendromları (Fanconi, Bloom, Ataksi Talenjektazi) Gelişme geriliği, zihinsel yetersizlik, ambigus genitale varlığında hasta mutlaka kromozom anomalileri açısından değerlendirilmelidir * zihinsel yetersizliklerin %30’undan, * konjenital anomalilerin %20’sinden, * puberte sorunlarıyla başvuran hastaların %20’sinden, * doğumsal kalp hastalıklı çocukların %15’inden, sorumlu oldukları bilinmektedir. Kromozom anormallikleri, önemli bir kısmı mayozda sperm ve ovumun oluşması sırasında meydana gelir veya fertilizasyondan hemen sonra, sıklıkla bilinmeyen nedenlerle kendiliğinden meydana gelir. ✓ Bazı durumlarda ebeveynlerden de kalıtılabilir. Sağlıklı bir erkeğin spermlerinin 1/5 inde kromozomal defekt vardır. Ovumda da anöploidi %18-62 (ort.%25) Poliploidi MONOPLOİDİ VE POLİPLOİDİLER YAŞAMLA BAĞDAŞMAZ Monozomiler yaşamla bağdaşmaz Trizomilerden; 13,18 ve 21 canlı doğabilir DOWN SENDROMU Trizomi 21 İnsanlarda en sık rastlanılan kromozom anomalisi ✓ Zeka geriliğinin en sık nedeni (Tüm ZG %10’u) ✓ Trizomi 21 olgularının %70’i terme ulaşamaz ✓ Canlı doğumlar arasında görülme sıklığı 1/600-700 dür. Belirgin hipotoni, gelişme geriliğine ek olarak karakteristik yüz görünümleri ✓Ağız açık, dil dışarıdadır, “Brushfield lekeleri” bulunabilir, rölatif boy kısalığı ve özellikle adölesan çağda aşırı kilolu olma eğilimleri vardır. ✓Zor öğrenir ve çabuk unuturlar ve dikkat süreleri kısadır. Baş tutma 6-7.ci ayda (N:1-2. ay) Oturma 12-15.ci ayda (N:8-9.ay) Yürüme 2-3 yaş 3 çeşit sitogenetik tip mevcuttur; ✓Regüler Down (%95) 47,XX+21, 47,XY+21 ✓Translokasyon tipi (%2,5-3) D/G veya GG ✓Mozaik tip (%2-2,5): bir kısmı normalken bir kısmı trizomik Nondisjunction: Maternal %90 Regüler Down sendromlu çocukları olan bir çiftin sonraki gebeliklerinde tekrar aynı hastalığın gözlenme riski %1-2’dir. Hasta çocukta translokasyon mevcudiyetinde tekrar riski %1’in altındadır. En sık rastlanan translokasyon 14/21 translokasyonudur. Ebeveynlerin herhangi birinde 21/21 translokasyonu varsa tekrar riski %100’dür. !!! DS’lu olguların %2,5-3 → 46, XX,t(14;21), +21 46, XY,t(14;21),+21 Yaklaşık 2/3 yeni mutasyon 1/3 anne/baba taşıyıcı Mongoloid aks 82 Ensede deri bolluğu 81 Brakisefali 75 Hipermobilite 73 Yassı burun kökü 68 Sandal açıklığı 68 Kısa, geniş eller 64 Epikantus 59 Virgül parmak 58 Transvers çizgi 53 Küçük displastik kulaklar 50 ✓ Spesifik yüz bulguları ✓ Zihinsel yetersizlik ✓ Konjenital kalp hastalığı (endokardial yastık defekti) ✓ Hipotiroidi ✓ Hipotoni ✓ Artmış lösemi riski ❖DS’lu çocuklar, ortalama IQ :60-70 ❖DS’da beyin volümünde azalma özellikle serebellum, hipokampus, temporal superior girus ve inferior frontal girus hipoplazik En sık endokardiyal yastık defektleri olmak üzere PDA, VSD, ASD, TOF gibi kardiyak defektler %40 oranında eşlik eder. ✓Hipotiroidi ✓Daha nadir olarak duodenal atrezi, gibi gastrointestinal anomaliler, konvulziyonlar, eşlik edebilir. ✓Gözde katarakt (%30-60), strabismus olabilir. ✓Seröz otit ve işitme kaybı, atlantoaksiyel eklem instabilitesi (%12-20) ✓İmmun sistem anomalileri (T ve B hücre defektleri) görülebilir. ✓Lösemi görülme riski 15-20 kat artmıştır. ✓IQ 35-70 (ortalama 55 civarındadır. Erkek vakalar hemen her zaman infertildir ve Down Sendromlu kadınların (regüler Down Send) çocuklarına hastalığı aktarma riski %50’dir. Tipik dermatoglifik patern gözlenir . !!!!!!!! ✓Down Sendromlu çocuk doğurma olasılığı anne yaşı ile doğru orantılı olarak artar
TRİZOMİ 18 (Edwards Sendromu) Görülme sıklığı son yıllarda ileri maternal yaş sayısının artışına paralel olarak yükselmiştir (1/3600-10 000). Olguların %95’i düşükle sonuçlanır. Doğan hastaların %70’i ilk 3 ay, %90’ı 1 yaş altında ölürler. Doğum ağırlığı genellikle 2200 gr civarındadır Karakteristik bulguları arasında; Üçgen yüz görünümü, bitemporal darlık, “prominent” oksiput, displastik/malforme kulaklar, mikoretrognati, Kısa sternum, Parmaklarda fleksiyon kontraktürü (yumruk el), hipoplastik tırnaklar çekiç ayak deformitesi olarak sayılabilir. ağır hipotoni, motor- mental retardasyon, santral sinir sistemi (SSS) anomalileri, konvulziyonlar Renal anomaliler bulunur. (AT NALI BÖBREK) İnguinal herni sık rastlanan bulgulardandır, Kardiyak defekt (hastaların %90’ında) TRİZOMİ 13 (PATAU SENDROMU) Görülmesıklığı 1/4 000-10 000 arasında bildirilmiştir. Terme ulaşanların sayısı trizomi 18’den fazladır. Erken yaşlarda kaybedilirler. Canlı doğan hastalarda ortalama sağ kalım 7 ila 10 gündür ve %90'ı 1 yıldan az yaşarlar Ağır SSS anomalileri (siklops, holoprosensefali vb) ağır mental retardasyon, mikrosefali, yarık damak-dudak (%60-80), !!!!!!!! polidaktili, parmaklarda fleksiyon kontraktürleri, oftalmik bulgular (iris kolobomu, anoftalmi gibi), kardiyak ve renal malformasyonlar Skalp defektleri (aplasia cutis) Mikroftalmi, korneal anomaliler Yarık dudak ve damak (olguların %60-80’inde) Mikrosefali Eğimli alın Holoprozensefali (arhinensefali) Kapiller hemanjiyomlar Sağırlık ✓Multipl konjenital anomalileri olan hastalar, öncelikli olarak kromozom analizi ile değerlendirilmelidir 45,X0 Turner 47,XXX, 48, XXXX Süper dişi 47,XXY, 48, XXXY Klinefelter 47,XYY, 48, XXYY yaşamla bağdaşmaz TURNER SENDROMU ✓Kısa boy ✓Primer amenore ✓İnfertilite ✓Kardiyak ve renal anomaliler ✓Hipotiroidizm ✓İşitme ve görme problemleri ✓Gastrointestinal- dermatolojik problemler ✓Doğumda farkedilen eller ve ayaklarda lenfödem ✓Displastik veya hipoplastik tırnaklar ✓Boyunda yelelenme ✓Düşük ense saç çizgisi ✓Düşük kulaklar ✓Kubitus valgus (açılanmış dirsek) ✓Yüksek damak ✓Kısa 4. metakarpal kemik !!!!!! ✓Ayrık meme başları ✓Geniş göğüs kafesi ✓Madelung deformitesi AORT KOAKT BİKÜSPİT AORTA AT NALI BÖBREK KLİNEFELTER SENDROMU (XXY) ✓ Erkek yenidoğanlarda 2/1000 oranında gözlenir. ✓ Hipogonadizm, uzun boy, mikrotestis, jinekomasti başlıca bulguları arasında sayılabilir. ✓ İnfertildirler ✓ Kronik akciğer hastalığı, diabetes mellitus, otoimmun hst görülme sıklığı artmıştır. ✓ IQ genellikle normaldir ancak eğitim güçlüğü, davranış bozuklukları vardır. * Translokasyon ve inversiyonlar, kırık noktalarında genomik materyalden kayıp ya da fazlalık olmadığı zaman “dengeli” olarak adlandırılır. Böyle durumlarda fenotipe yansıyan bir problem olmamasına rağmen, bu kişilerin bu değişimleri sonraki kuşaklara “dengesiz” bir biçimde aktarma riski ve sıklıkla da tekrarlayan düşüklere yol açması nedeniyle önemlidirler. DELESYON Bir kromozomda parça kaybıdır. Işık mikroskopu, ya da FISH ile tanı konabilir. Kedi miyavlaması Sendromu “Cri du chat” Tanımlanan ilk otozomal delesyon sendromudur. kromozom 5'in kısa kolunun delesyonuna bağlı bir bozukluktur, %85 oranında sporadik de nova delesyon şeklinde karşımıza çıkıyor ancak anne-babada mevcut translokasyona sekonder olma ihtimali mevcuttur (%15). Hastalığın klinik tablosu, şiddeti ve ilerlemesi, delete kromozom bölgesine göre değişiklik gösterir. Mental retardasyon, mikrosefali, hipertelorizm, simian çizgi, bebeklikte tiz, yüksek perdeli “kedi miyavlaması gibi” ağlama tipik bulguları arasında sayılabilir. IQ genellikle 30’un altındadır. Wolf Hirschhorn S = “4 p DELESYONU” Akılda tutabilmek için bir ünlüye-sembole vs benzet DUBLİKASYON Dublikasyonlar aynı segment delesyonlarına göre daha hafif fenotipe neden olurlar İNVERSİYON Tek bir kromozom üzerinde meydana gelen iki kırık sonucu bir kromozom parçasının ters dönmesidir. – PERİSENTRİK * 9 NOLU??? * Sonraki nesilde sorun çıkabilir. – PARASENTRİK TRANSLOKASYON * Bir kromozomdan diğer kromozoma genetik materyal geçişidir. Resiprokal (1/500) * Toplam kromozom sayısı 46 * 11 ve 22 arası sıktır Robertsonian (1/1000) * 13 ve 14 arası sık * Akrosentrikler arası * Toplam kromozom sayısı 45 Translokasyon tipi Down 45,XY,+t(14q21q) İNSERSİYON (ins) Kromozom üzerindeki bir bölgeye, fazladan genetik materyal eklenmiştir. RING KROMOZOM (r) Kromozomum iki ucundan kırılması sonrasında bu kırık uçların birleşmesiyle oluşur. MARKER KROMOZOM (mar) Diploid kromozom sayısına ek olarak, fazladan var olan bir kromozom parçasıdır. 46,XX,+mar şeklinde ifade edilir. İZOKROMOZOM (i) Kromozomun bir kolunun (p ya da q) kaybolup diğer kolunun dublike olmasıdır
349
MİKRODELESYONLAR (<4-5 megabaz) Hafif fiziksel anomalileri ve MR’u olanlarda düşünülmesi gereken ve subtelomerik delesyonlar ve ring kromozomlar gibi bulgu veren antitelerdir. FISH yöntemi, array CGH, MLPA gibi tetkikler Williams Sendromu (elf yüz) Prader Willi Sendromu Angelman Sendromu Zeka ve gelişme geriliği, belirgin konuşma bozukluğu, epileptik nöbetler, Sürekli gülümseyen yüz ifadesidir. Bu ifadeden dolayı “Happy Puppet Syndrome” (Mutlu Kukla Sendromu) diye de adlandırılmaktadır. Hastaların %80’inde epileptik nöbet, mikrosefali, skolyoz bulunur. KROMOZOMAL KIRIK SENDROMLARI ❖Ataksi Telenjektazi (ATM mut, serebellar ataksi) ❖Nijmegen kırık sendromu ❖Fanconi Anemisi ❖Bloom Sendromu ❖Cockayne Sendromu ❖Kseroderma pigmentosum ❖Trikotiodistofi ❖Werner Sendromu ❖ICF Sendromu Metafaz kromozomlarında izlenebilen kromozomal instabilite gösteren bir grup hastalık *** DEB testi ✓Spontan ya da DNA’ya hasar veren endojen- ekzojen ajanlar nedeniyle oluşan genomik instabilite; bir grup genetik hastalığa neden olur. ✓Defektin tanınması- fark edilmesi ve/ veya tamirinde sorun vardır. ATAKSİ TELENJEKTAZİ “LOUİS BARR” SENDROMU ✓11q23 lokusunda, ATM geni (11q22.3-23) , OR ✓ATM, DNA çift sarmal kırıklarına cevap olarak aktive olur (DNA onarım ve hücre döngüsü düzenlenmesinde defekt) ✓DNA hasarı ve rekombinasyon hücresel yanıtı regüle eden yolakta kritik rol oynar Ataksi Serebellar kökenli ✓İlk 1 yıl (1-4 yaş) içinde farkedilir ✓10-15 y tekerlekli sandaliye (muskuler koordinasyonun progressif kaybı) ✓Konuşma bozukluğu- Disartri ✓Distoni - Tipik baş pozisyonu ✓Okülomotor apraksi ✓ Koreoatetoz (%90) ekstrapiramidal tutulumun göstergesidir. !!! Klasik MRI bulguları; frontal ve posterior vermis ve her 2 hemisfer atrofisi, küçük çocuklarda serebellum hipoplazisi her zaman gözlenmeyebilir. Okulokutanöz telanjiektazi ✓Karakteristik telenjiektaziler ilk 1 yıl içinde konjuktivada gelişir (Sıklıkla 6 y civarı belirginleşir) ✓Bulboz konjuktiva ve derinin güneş gören yerlerinde İmmun yetmezlik (% 50) ✓Özellikle bronşial pulmoner infeksiyonlar sık ✓Timik hipoplazi ile birlikte hücresel immunite eksikliği, tonsil ve adenoid- lendoid doku hipoplazisi, lenfopeni, ✓Hipogamaglogulinemi özelikle Serum IgA – IgM anomalileri ✓Fonksiyonel T hüc yetmezlikleri lösemiye yatkınlığı da var ✓16 yaşından sonra karsinom riski artıyor Deri, GİS, meme, santral sinir sistemi, ve diğer kanserler FANCONİ ANEMİSİ 5-7 yaşlarında başlamış. Mikrosefali, normal zeka, deride yaygın pigmentasyon artışı, testis hipoplazisi, şaşılık 1:200 000 - 360.000 görülür. Dünyada en yüksek prevalans (faunder effect) İspanyol Çingenelerinde, İsrail (1/35 000) Amerika’da yılda 30 hasta. Taşıyıcılık (1/180) ✓Konjenital anomaliler, ✓Progressif Kİ yetmezliği, ✓Malignite riskinde artış *** DEB testi ÜST EKSTREMİTE ANOMALİLERİ (tek ya da çift taraflı) “Radial ray anomalileri” 1/3 hastada Baş parmak %35-70 Geniş tabanlı proksimal falanks %8 Radial % 7- 26 Sindaktili %8 Deri (%40); gövde, boyun, intertrijinöz alanlarda jeneralize hiperpigmentasyon, “cafe au lait” lekeleri, hipopigmente alanlar Mikrosefali (25%) Göz anomalileri (%20- 90); strabismus, epikantus, hipo- hipertelorizm, %90 mikroftalmi Üçgen yüz, küçük çene Boy kısalığı; GH eksikliği ya da hipotiroidizm ile birlikte olabilir Endokrin anomaliler %70 IUGR/Short stature Hypothyroidism Diabetes GH deficiency İnfertilite FANCONİ SENDROMU: Böbrekte proksimal tubüler defekt! Kardiyak anomaliler %10 Böbrek/üriner sistem % 20-35 İskelet % 80 Kulak anomalileri/ sağırlık %10 “FANCONİ” ANEMİSİ-HEMATOLOJİK TUTULUM Hiposellüler ve yağlı Kİ Ağır aplastik anemi 10y’da %5, 50y’da kümülatif insidans %50 Hematolojik malignite PREMALİGN LEZYONLAR Squamöz hc li karsinoma dönüşme riskleri %0-20 (1 -30 yıl içinde) Lökoplaki “beyaz plaklar” Eritroplaki “kırmızı plaklar” **HPV aşıları mutlaka yapılmalı FANCA FA-A % 60-70 En sık görülen hafif hastalık FANCB FA-B ~ % 2 Maligniteye yatkınlık en fazla FANCD1/ BRCA2 biallelik mutasyon varlığında; ✓AML, medulloblastom, Wilms tm riski belirgin olarak artmış. ✓Ağır fenotipik bulgular (VACTERL-H) FANCQ/ ERCC4 Artmış kromozom kırıklarının ve artmış radial forms of lenfositlerin DEB ve MMC ile indüklenmiş saptanması tanıyı akla getirir.
GENETİK DANIŞMA Genetik bir hastalığın; tanısı, prognozu, riskler, seçenekler, tanı testleri, tedavi yöntemleri ve kalıtım şekli hakkında bilinenleri kişi/aileye aktarmak Profesyoneller tarafından verilmeli Tekrarlama riski Ailenin karşılaştığı riski anlaması. Sonraki gebelikler için plan yapması. Kalıtsal hastalıkların, aile bireyleri için riskini ve bu riskleri değiştirecek imkanları bildirmek genetik danışmanın ana konularından biridir. Gebe kalma, gebeliğini devam ettirip ettirmeme, evlat edinme kararını verebilmesi. Genetik danışmanlık gerektiren durumlar: Konjenital anomaliler Mental retardasyon = Zihinsel yetersizlik Akrabalık Kalıtsal bir hastalık için şüphe duyulması veya varlığının bilinmesi Kromozom anomalili İleri anne yaşı, ikili, üçlü test vs’de şüpheli bulgular Tekrarlayan gebelik kayıpları Fertilite/ cinsel gelişim problemleri Planlanan genetik test/ genetik test sonucu anormallik+/- Sonraki çocuklar için ailenin genetiğinin incelenmesi önemli Hem inceleme öncesi hem de inceleme sonrası aileye testle ilgili bilgi verilmeli Öykü/ Aile Öyküsü: aile hikayesi, pedigri analizi, tıbbi hikaye, yapılan test sonuçlarının değerlendirilmesi Aile ile iletişimin devamlı olması hastalığın takibi ve olası risk değişimlerinin gerekirse tekrar konuşulması açısından önemli Geç bulgu veren hastalıklar veya tanımlanamayan durumlarda klinik takip Riski değerlendirebilmek için hastalığın kesin tanısının konulmuş olması gerekir. PEDİGRİ Kalıtımın türü tespit edilir. En az 3 kuşak içermeli ve akraba evliliği varsa belirtilmeli Benzer şekilde etkilenmiş erkek çocukların varlığı ya da anne tarafından erkek akrabalar; X’e bağlı kalıtımı düşündürür Vertikal geçiş, OD bir hastalığı düşündürür. Hele de erkekten erkeğe geçiş varsa Düşük, ölü doğum ve erken neonatal ölüm; anne ya da babada dengeli translokasyon taşıyıcılığı olasılığı ilk akla gelen 1. Aile öyküsü: Soy ağacı (pedigri) 3 jenerasyon Akrabalık Ölü doğumlar, düşükler (2 ya da fazla) YD ölümleri – çocuk kaybı Bilinen konjenital anomaliler, hastalıklar Mental retardasyon Kanser (Özellikle 40 yaş altında) Etnik kimlik . Prenatal ve obstetrik öykü 3. Öykü Genetik olan her şey kalıtsal değilken kalıtsal olan her şey genetiktir. Frajil x, mental retardasyonun en sık kalıtsal sebebidir Mental retardasyonun en sık genetik nedeni down sendromudur. Sayısal kromozom anormallikleri: Anöploidiler en sık rastlanan anormalliktir. Sayısal anormalliklerin büyük çoğunluğu, gebeliğin erken dönemlerinde kaybedilir. (İleri anne yaşı %95, ileri baba yaşı %5 önemli) Genetik hastalıklar, klinik ile tanı konulsa bile genetik inceleme mutlaka yapılmalı. Çünkü hastalığın seyri açısından önemli X kromozomu monozomisi (Cinsiyet kromozomu anöploidilerinde paternal mayotik hatalar ön plandadır) Down Sendromu gibi tipik sendrom bulguları klinik olarak tanınsa bile mutlaka sitogenetik tanı önerilmelidir. Ailede bir çocukta saptanırsa takip eden gebelikte prenatal genetik tanı önerilmelidir (Sayısal kromozom bozukluklarının tekrarlama riski) İleri anne yaşının sayısal kromozom bozuklukları açısından risk oluşturduğu unutulmamalıdır. Spontan abortus olgularında kromozom anormallikleri: !!! Monozomi-X %20 Trizomi 16 %15 Triploidi %15 Yapısal kromozom hastalıkları: Dengeli ve dengesiz olarak iki başlık altında toplanır. Dengeli yapısal kromozom bozuklukları; Fenotip normaldir (resiprokal translokasyon, robertson tipi translokasyon, inversiyon) Dengeli taşıyıcılarda dengesiz gamet oluşumu nedeniyle anomalili bebek doğumu, spontan abortus (tekrarlı düşük) veya infertilite riski bulunur. Trizomi 21 ve taşıyıcı yaşamla bağdaşır. Fakat monozomi 21, trizomi 14 ve monozomi 14 yaşamla bağdaşmaz. TEK GEN DEFEKTLERİ Otozomal dominant hastalıklar %50 olasılıkla hastalık aktarılır Akondroplazide mutant olan gen (FGFR3) dominant kalıtılır. Akondroplazide hidrosefali riski bulunduğundan dikkat edilmeli Akondroplazi’de İlk bulgu kafanın büyük olmasıdır (vücuda oranla) Genetik danışma açısından sorunlu durumlar: Gonadal mozaisizm: De novo mutasyon (yeni mutasyon) Bu durumda ebeveynlerin sadece gametlerinin bir kısmında mutasyon mevcuttur. Bu yüzden dominant olmayan genin fenotipine sahip olan ebeveynlerin, dominant genin fenotipine sahip çocukları olabilir. Penetrans eksikliği: Dededeki mutant gen kızına geçmiş, ondan da toruna geçmiş. Fakat annede fenotip yokken dedede ve torunda fenotip mevcut. Ekspressivite değişkenliği: Kuşak arttıkça dominant genlerin fenotipi ağırlaşabilir. Otozomal resesif hastalıklar En sık rastlanan otozomal gen hastalıklarıdır. Hastalığın ortaya çıkabilmesi için, sorumlu genin her iki allelinin de mutant olması gereklidir. Akraba evlilikleri bu grup hastalıklar açısından riski arttırmaktadır Taşıyıcılar belirlenmelidir. Allelik heterojenite -birleşik heterozigotluk sonucu hastalık gelişebilir Akraba evliliklerinde genetik danışma: Bu çiftler için: Anomalili bebek sahibi olma riski toplum riskinin iki katıdır Resesif hastalık taşıyıcılığı açısından hasta bebek sahibi olma olasılıkları rasgele evliliklerden yüksektir Taşıyıcı sıklığını arttırırlar Çocuk sahibi olduklarında diğer gebelik 3-4 yıl sonra düşünülmeli (geç bulgu veren hastalıklar açısından) Frajil x çocuğu olan anneler daha erken menopoza girer. X’e bağlı resesif hastalıklar: Hemen daima erkeklerde görülür (istisnalar var). Babadan oğluna geçmez Kadınlar fenotipik normal taşıyıcıdır. X inaktivasyonu sonucu hastalık genini taşıyan X aktif kalırsa kadınlarda da hastalık bulguları görülebilir. Taşıyıcıların belirlenmesi genetik riskler açısından önemlidir. Becker fenotipine sahip DMD hastalarında bulgular daha geç ortaya çıkar ve hastalar daha çok yaşar. Bu yüzden hastalığa sebep olan mutasyonun özellikleri de önemli X’e bağlı Dominant kalıtım: Kalıtım tipi pedigride otozomal dominant hastalıklar gibidir. Tek fark hastalığın babadan oğuluna geçmemesidir. Bu tip hastalıklar genellikle erkekler için öldürücüdür. (çünkü tek X var) Hastalık dişi bireylerde tanımlanır. Mitokondriyel kalıtım: Hastalık anneden aktarılır, hasta babanın çocuklarında risk yok Nükleer genlerdeki mutasyonlara bağlı olarak da mitokondri fonksiyonları bozulabilir, bu durumda kalıtım maternal değildir. Klinik heterojenite, heteroplazmi ile açıklanabilir. Annenin gametlerindeki hastalıklı mitokondrinin dağılımına ve birikimine göre çocukların kliniği değişebilir. Multifaktöriyal bozukluklar: Polidaktilinin bazı formları “düşük penetranslı OD kalıtım” da gösterir Pek çok genetik hastalık doğum öncesi dönemde tanı alabilir = PRENATAL TANI
350
HİPERTANSİYON KB= KO X PERİFERİK VASKÜLER DİRENÇ (afterload, miyokontraktilite, damar elastisitesi) KO= atım volümü (preload, myokontraktilite) x hız (SSS) KAN BASINCININ REGÜLASYONU * Renin, Anjiotensin, ANP, ADH, Aldosteron. * Sempatik & Parasempatik * Kalp hızı & Kontraktilitesi * Kan Volümü * Sodyum, Mineralokortikoidler, ANP OAB, pratikte yatan hastada ve yoğun bakımda kullanılır, 2xdiastol 1 sistol bölü 3 3 YAŞINDAN İTİBAREN TÜM ÇOCUKLARIN KB RUTİN MUAYENELER SIRASINDA ÖLÇÜLMELİDİR! * < 3 YAŞTA KB DÜZENLİ OLARAK ÖLÇÜLMESİ GEREKEN ÇOCUKLAR: ▪Umblikal arter kateterizasyon öyküsü olanlar ▪Konjenital kalp hastalığı olanlar ▪Tekrarlayan İYE, hematüri, proteinüri öyküsü olanlar ▪Bilinen renal / ürolojik hastalık öyküsü olanlar ▪Solid organ / KI transplantasyonu öyküsü olanlar ▪Malignite öyküsü olanlar ▪HT’a yol açacak ilaç kullanımı öyküsü olanlar ▪HT’a yol açacak sistemik hastalık öyküsü olanlar ▪İntrakranyal basınç artışı olanlar ▪Steroid kullananlar ▪DİREKT İNTRAARTERİYEL ÖLÇÜM (ALTIN STANDART) !!: yoğun bakımda santral katater, onun dışında pratikte yok ▪İNDİREKT ÖLÇÜM ✓Palpasyon (UYGUN DEĞİL, renk değişimi) ✓Oskültasyon (Cıvalı sfigmomanometre ALTIN STANDART, Aneroid sfigmomanometre taşınabilir) ✓Ossilometrik (dijital) ✓ABPM (Yaşam içi kan basıncı monitörizasyonu) ✓Ev ölçümleri Sistolik Ölçüm: 1. Korotkof sesi Diastolik Ölçüm: 5. Korotkof sesi (bazı durumlarda 4. Korotkof sesi). Çocuklarda bazen ses kesilmez, azalmaya başladığı an diastoliktir Oskültasyon vs. Ossilasyon *Ossilasyon yöntemi ile ! * SKB 10 mmHg, DKB 5 mmHg daha yüksek ölçülüyor. !! * HT tanısı için oskültasyon yöntemi ile ölçüm yapılıp doğrulanmalı. Uygun boyutta manşon kullanılmalı * Manşon eni: orta kol çevresinin %40’ını * Manşon boyu: kol çevresinin %80-100’ünü kaplamalı * Manşon eni / boyu: 1:2 olmalı * Küçük manşon: ↑ kan basıncı ölçümü * Büyük manşon: ↓ kan basıncı ölçümü Hasta ağlıyorsa sakinleştirip ölçülmeli Uygun ortamda ve uygun pozisyonda ölçülmeli * Süt çocukları ! Supin pozisyonda * Daha büyüklerde hasta oturur pozisyonda olmalı, sırtı dayanmalı, ayakları yere basmalı * Manşon beklenen sistolik KB’nın 20 – 30 mmHg üzerinde şişirilmeli ve 2-3 mmHg / saniye hız ile söndürülmelidir. * Her defasında kan basıncını en az 2 kere ölçülmeli * Bu ölçümlerin ortalaması kullanılmalı * HT tanısı için farklı zamanlarda en az 3 kez (birer hafta ara ile) ölçüm yapılmalı!!!!!!!!!!!!!!!!! Hasta 3-5 dk. dinlenmeli * SAĞ kol kullanılmalı (aortun yönlenmesiyle sağ kol daha yüksek) * Antekübital fossa kalp düzeyinde desteklenmeli Steteskopun ucu manşonun içine tam girmemeli * İlk muayenede 4 ekstremiteden de ölçülmeli. * Arteriofemoral nabızlar kontrol edilmeli. Alt ekstremitede bilateral femoral, dorsalis pedis ölçümleri yap Karotislere bak
HİPERTANSİYON TANIMI 1-13 YAŞ: <90 p normal yükselmiş: 90-95 p 120/80 evre 1 HT: >95 p 130/80-139-89 evre 2 HT: >95 p >140/90 >13 YAŞ: <120/80 normal yükselmiş: 129-80 evre 1 HT: 130/80-139/89 evre 2 HT: >140-90 ABPM (YAŞAM İÇİ KAN BASINCI MONİTÖRİZASYONU) pratikte çok kullanıyoruz Kullanılmayan koldan gündüzleri 15-20 dk’da bir, geceleri 20-30 dk’da bir ölçüm yapılır. AVANTAJLARI: ■ Uyku-uyanıklık dönemlerini karşılaştırma şansı verir. ■ Uç organ hasarı ile daha yüksek korelasyon gösterir. ■ Non-dipper hastalarda risk artar. yük kavramı: gün içinde yapılan ölçümlerde tansiyonun ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor, yükü >%50 olan hastalarda risk artar dipping: gece- günüz tansiyon farkı, >%10 dipi var, >%20 hiperdip (sekonder HT düşündürür), <%10 non-dip (sekonder HT düşündürür) ■ Primer/sekonder HT ayrımına yardımcı olur. ■ Sekonder HT’de uyanıklık diastolik kan basıncı yükü ↑, uyku sistolik kan basıncı yükü ↑ ve non-dipper HT ■ Antihipertansif ilaçların gün boyunca etkinliğini gösterir. ■ Beyaz önlük HT tanısının koyulmasını sağlar. ■ Maskelenmiş HT tanısının koyulmasını sağlar. (hastanede normal, evde artıyor, kronik böb hastalıkları, transplantasyon hastaları, endokrinopati, sol ventrikül hipertrofisi) Klinik ölçüm ABPM Kan basıncı yükü Normal: < 90p < 95 < % 25 PreHT ≥90p veya >120/80 < 95p % 25-50 Ambulatuar HT > 95p >95p % 25-50 Ağır Ambulatuar HT > 95p > 95p > % 50 Beyaz önlük HT ≥ 95p < 95p < % 25 Maskeli HT < 95p > 95p > % 25 !!!!!!!!!!!!!!! Kimlere ABPM uygulanmalı * Tanı sırasında, ❖Beyaz önlük HT ayrımı ve tedavi öncesi ❖Hedef organ hasarı olan maskeli HT ❖Tip1 ve Tip2 DM ❖Solid organ transplantasyonu ❖Ciddi obezite (OSAS +/-) ❖Ölçümde tutarsızlık * Antihipertansif ilaç kullanımı sırasında, ➢Dirençli HT ➢Hedef organ hasarı + olanlar ➢Hipotansiyon semptomları + * Klinik araştırmalar * Diğer (anatomik disfonksiyon, katekolamin salgılayan tm şüphesinde, prematür doğum) Özellikle yüksek riskli olgulara ABPM, hem HT ciddiyetini belirlemede hem de hedef organ hasarını gösteren anormal KB sirkadiyen ritmini belirlediğinden rutin olarak önerilmektedir. Ölçüm kurallarına dikkat ederek oskultasyon / ossilometrik yöntem ile KB ölç ≥90 p 2. kez tekrar ölçüp ortalamasını al, Ortalama ≥90 p Oskulatuvar ölçüm. *Artmış KB (>90 p) *Evre 1 HT (≥95 p), *Evre 2 HT (≥95 p+ 12 mm Hg) Çocuklarda ya da adölesanda 3 farklı kontrolde oskulatuvar ölçülen ve ≥95 p olan kan basıncı ölçümü ile her sağlık görevlisi hipertansiyon tanısı koyabilir. HT: * %1-10 arası değişmekte * Primer HT prevalansı giderek artmaktadır. * Çocukluk çağı obesite epidemisi * Yüzyılın eğilimi * İnaktivite * Kötü beslenme alışkanlıkları * Yüksek tuzlu diyet ÇOCUKTA SEKONDER % 85 Yenidoğan / infant ■ Umbilikal arter kateterine bağlı renal parankimal infarkt ■ Prematürite ilişkili kronik akc hastalığı ■ Renal arter veya ven trombozu ■ Aort koarktasyonu 1-6 yaş ■ Pyelonefrite bağlı renal skar ■ Aort koarktasyonu ■ Renal arter stenozu ■ Glomerüler hastalıklar 6-12 yaş ■ Glomerüler hastalıklar ■ Pyelonefrite bağlı renal skar ■ Renal arter stenozu ■ Primer hipertansiyon ■ Kronik böbrek yetersizliği >12 yaş ■ Primer hipertansiyon ! ■ Glomerüler hastalıklar ■ Kronik böbrek yetersizliği
351
KAN BASINCINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER - Yaş - Cinsiyet (erkek) - Boy (uzun boy) - Obesite - Fizik aktivite - Irk ve etnik özellikler (zenci- amerikan) - Aile öyküsü - Genetik özellikler - Düşük Doğum ağırlığı - Az Nefron sayısı - Uyku bozuklukları - Anne sütü - Homosistein - Ürik asit düzeyleri - Tuz alımı HİPERTANSİYONUN SONUÇLARI UÇ ORGAN HASARI retinopati sol vent hipertrofisi damar kalsifikasyonları nefropati çocuklarda daha az görülür RETİNOPATİ * Evre I: Arteriollerde hafif/orta kalınlaşma * Evre II: A-V çentiklenme * Evre III: Yumuşak eksüdalar, alev şeklinde hemorajiler * Evre IV: Bilateral papilödem Mikroalbuminüri (proteinüriden önce bu görülür) 24 saatlik idrarda * 30 – 300 mg/gün Sabah ilk idrarda alb/kr * 30 – 300 mg/g VASKÜLER HASAR * Karotis intima-media kalınlığı * Arteriyel sertlik SSS HASARI * Hipertansif ensefalopati: * Başağrısı * Bulantı * Kusma * Şuur bozukluğu * Nöbet * Koma * Papilödem HEMORAJİ - İNFARKT - İNME ANAMNEZ * Prenatal öykü (Annede sigara içme, ilaç kullanımı, madde bağımlılığı, HT öyküsü, malignite) * Doğum öyküsü (prematürite, umbilikal kateter, perinatal asfiksi, BPD vs) * İYE öyküsü (pyelonefrit, renal skar) * Faranjit, gross hematüri, ödem, döküntü, artralji vs (glomerüler hastalık) * Sekonder HT lehine öykü (dizüri/poliüri/noktüri/hematüri/ödem, kilo kaybı, büyüme geriliği, çarpıntı, terleme, ateş, yüzde kızarma, klodikasyon, genital anomali, virilizasyon, amenore) * Uç organ hasarına yönelik öykü (başağrısı, burun kanaması, vertigo, görme bozuklukları, fasyal paralizi, inme) * Uyku bozuklukları (horlama, apne) * İlaçlar, sigara, alkol * Aile öyküsü * Esansiyel HT * Kardiyovasküler, serebrovasküler, renal ve endokrin hastalık * Fizik muayene * Boy (kısalık, yüksek persantil) * Vücut ağılığı (Büyüme geriliği, obesite) * Kalp hızı * Her dört ekstremiteden kan basıncı ölçümü * Terli, soğuk eller (anksiyete) * Ciltte cafe au lait, hipopigmente alanlar, tuber, stria * Aydede yüzü, Bell paralizisi * Tiromegali (hipertiroidi) * Acantosis nigricans * Kardiyovasküler muayene (üfürüm, femoral nabızlar) * Akciğerlerde ral, ronküs * Batın muayenesi (üfürüm, kitle, hepatomegali) * GUS (virilizasyon, genital anormallik) Bun, kr, üa, elektrolit, KG, Tit, Renal USG, EKO İleri tetkik (24 sa. İdrar, genetik) PRA, aldesteron, Doppler USG MRG, DSA Üriner KK (feo için), TFT, PTH İleri tetkik (tiroid USG ve antikorlar, sürrenal MRG) liddle sendromu: alkaloz, hipopot gordon send: asidoz, hiperpot hem hipo hem hipertiroidi HT yapar Tedavi yöntemleri * Yaşam tarzı değişiklikleri (tüm çocuklara önerilir) * Farmakolojik tedavi YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİKLERİ -beslenme- * Tuz alımı * 4-8 yaşta 1.2 gr/gün ve 8 yaş üstü 1.5 gr/gün veya 1.5-2.0 gr/m2 * Sebze-meyve ve hububattan zengin beslenme * Potasyum, kalsiyum, magnezyum (Natriürezis, Renin salınımının inhibisyonu) * Karbonhidrattan kısıtlı beslenme * İnsülin sekresyonu * Doymuş yağlardan kaçınma * Obez çocuklarda HT sıklığı %11, BMI ≤ 75 persentil olanlarda %2-3 * Yaş ve cinsiyete göre BMI belirlenmeli * Overweight: > 85 persentil * Obez: >95 persentil -egzersiz- * Sempatik tonus ↓ * Vücut ağırlığı ↓ * Serum insülini ↓ ve insülin direnci ↓ * TG düzeyini ↓ * Baroreseptör yanıt değişmesi * Artmış endorfin yapımı * Sistemik vasküler direnç ↓ Aerobik egzersiz ▪ 3-5 gün/hafta, 40 dk/gün ▪ 2 saatten uzun sedanter etkinlikten kaçınma Farmakolojik tdv gerekli olmadıkça VERME -Beta-blokörler- * Negatif kronotropik ve inotropik etki * Renin sekresyonunu azaltırlar * Kardiyoselektif B blokörler (yüksek b1/b2 oranı) * Bronkokonstruksiyon * Glukoz tolerans bozukluğu * Lipid profil değişiklikleri riski düşük * Yan etkiler: Yorgunluk, baş dönmesi, bronkospazm, hiperlipidemi, hiperglisemi -KALSİYUM KANAL BLOKÖRLERİ (KKB)- ▪ İntraselüler kalsiyum geçişini önler ▪ Mezangial hüc proliferasyonunu azaltır (AT2 reseptörünü ↓) ▪ GFR ↑→ RPF ↑ → Natriüresis ↑ → Diüresis ↑ * NİFEDİPİNE (kısa etkili) * Ani hipotansiyon, senkop, geçici nörolojik bozukluklar * AMLODİPİN (uzun etkili) * Çocuklarda yaygın kullanılır * En az negatif inotrop etkiye sahip * Ani kan basıncı azalması daha az ve etkin * Yan etkileri: Periferik ödem, baş dönmesi, bulantı, baş ağrısı, flushing, güçsüzlük, geçici postural hipotansiyon, gingival hiperplazi !Anjiotensin II tip 2 reseptörleri: Ilımlı vazodilatasyon Hc proliferasyon ve büyüme inh Natriürezis AT1 vazokonstriksiyonuna ters aktivite
-ACE inhibitörleri/ARB- ▪Kardiyoprotektif, renoprotektif ▪GFR < 30 ml/dk ise verilmemeli ▪Yan etkiler: ▪Ortak ▪Hiperkalemi, böbrek fonk bozulma, nötropeni, anemi, teratojenik ▪ACE inh ▪Öksürük, anjiyoödem -diüretikler- * Solüt reabsorb bloke edip ve idrar akımını artırır * Bazıları periferik vazodilatör *Tuz kısıtlamasına yanıt veren HT’da daha etkili !!! *Diğer antiHT ile birlikte kullanıldığında sinerjist etki *Yan etkileri geniş Loop Diüretikler * Henle kulpunda Na+/K+/2Cl kotransportuna etkili * En sık kullanılan diüretik (özellikle KBY’de) * Düşük GFR’larda etkili (10 ml/dk GFR) * Yan etkiler: * Nefrokalsinozis, ototoksisite, elektrolit bzk, metabolik alkaloz Thiazid Diüretikler * Distalde Na+/Cl- kotransporturuna etkili * Arterioler düz kası gevşeterek PVR azaltırlar * GFR <30 ml/dk ise etkisizdirler * Yan etkileri: *Hiperglisemi, elektrolit bozuklukları K+ tutucu diüretikler * Aldosteron reseptör antagonisteleri (ARA) * ENaC inhibitörleri * Antihipertansif etkileri sınırlı * Monogenik HT’larda etkin * Yan etki: * hiperpotasemi, metabolik asidoz, jinekomasti, amenore... * UZUN KULLANIM ÇOCUKLARDA ÖNERİLMEZ Aşağıdakilerden en az biri: Semptomatik Sekonder Organ hasarı Diyabet (tip 1 veya 2) ** EVRE 2 İSE DİREKT İLAÇ VER, EVRE 1 İSE 6 AY İZLE SONRA !!!!!!!!!!!!! SORUUUUUUU: Renovasküler HT: ACE-İ, ARB, diüretik, vazodilator Aort koarktasyonu: Beta blokör Kronik böbrek hastalığı: ACE-İ, ARB Obezite ilişkili HT: ACE-İ, ARB Obezite dışı primer HT: ACE-İ, ARB, KKB Hipertansif atlet: ACE-İ, ARB, KKB Nefritik Sendrom: Diüretik Monogenik HT: Diüretik !!!!!!!! SORUUU Kontrendikasyonlar Β blokörler: Bronşial astım, Diyabet KKB: Konjestif kalp yetmezliği ACE-İ ve ARB’ler: Bilateral renal arter stenozu, Soliter böbrekte renal arter stenozu, Hiperkalemi, Gebelik Diüretikler: Nefrokalsinozis (loop diüretikler) Hiperbilirübinemi (tiazid grubu) Hiperkalemi VE KBY (K+ tutucu diüretik) Step 1: Tek ilaç önerilen başlangıç dozda başlanır (4-8 HF) Step 2: Doz hedef kan basıncı değerlerine ulaşana kadar artırılır Step 3: Aktivasyonu tamamlayıcı mekanizma ile 2. ilaç eklenir, gerekli ise en yüksek doza kadar artırılabilir Step 4: farklı sınıf 3. ilaç eklenir veya bir uzmana yönlendirilir TEDAVİDE HEDEF * Kan basıncının < 90 p * Kronik renal hastalıkta: * Kan basıncı < 75 p (proteinüri yok) * Kan basıncı < 50 p (proteinüri var) HT’lu hasta ABPM monitorizasyonu ile takip edilmeli Şayet yok ise ofis veya ev KB monitorizasyonu SVH ve retinopati gerileyebiliyor
352
Böbreğin görevleri Geri emilim Sekresyon Su - Hidrojen Elektrolit - Potasyum Bikarbonat Kalsiyum Fosfor Magnezyum Amino asitler Glukoz Glomerüler Hastalıklar: Tanı görece kolay Belli klinik bulgular mevcut, Hematüri, Proteinüri, Ödem, Hipertansiyon Tübüler Hastalıklar: Tanı zor Semptom ve bulgular Değişken Non-spesifik Proksimal tübülün görevleri: Yüksek kapasiteli kütle transportu Glukoz, Amino asitler, DMA proteinler, Albumin HEPSİ EMİLİR Bikarbonat , Fosfat %85 Sodyum, Klor, Su %60 Bazolateral kısımda temel itici gücü sağlayan Na-K ATPaz dır. 3 sodyum atıp 2 potasyum içeri alır. Bu sayede lüminal tarafta sodyum içeri kolayca taşıyıcılar yardımıyla alınır. Birçok taşıyıcı var ( aminoasitler, glukoz, fosfat vb. için ). Bu maddeler sodyum ile aynı anda taşınmış oluyor. Bunlara eş zamanlı taşıyıcı diyoruz. Sadece bikarbonat farklı. Bikarbonat direkt sodyum ile taşınmıyor. !! Prox. Tübülün başlıca görevi bikarbonatı emmek. Diğer görevi de glutaminden amonyak oluşturmak. Distal kortikal tübüllerde amonyak lümene geçip ordaki hidrojenle birleşip amonyuma dönüşüyor ve bu sayede idrar tamponu olmuş oluyor. Distalde hidrojen atılmasını sağlayan proxta yapılmış olan amonyak . Distal nefronun görevleri: İdrarın nihai modifikasyonu Maksimal konsantrasyon Maksimal asidifikasyon Potasyum sekresyonu Sodyum korunumu Distal nefronda 2 bölge vardır: aldesteronun etki ettiği distal tübül ve ADH etkisinde çalışan medüller toplayıcı kanal. Bu bölgenin asıl görevi ince ayardır. Aldosteron etkisi ile potasyum salınımı burada olur. Renal tübüler bozukluklar Genel (parankimal hastalıkların seyrinde) -Akut tübüler nekroz -Tübülointerstisyel nefrit -KBY İzole (sadece tübül) Kalıtsal Edinsel Toplayıcı kanal aldesterona bağlıdır. Aldesterona direnç ya da eksikliği varsa hiponatremi hiperkalemi ve asidozla seyreden pseudohipoaldesteronizm görülür. Ya da tam tersi sürekli aldesteron varmış gibi çalışırsa hipertansiyonla seyreden Liddle sendromu. ADH nın etki ettiği alanlardaki bozukluklarda (adh direncinde) nefrolojik D. İ. Görülür. PROKSİMAL TÜBÜL: Hipofosfatemik raşitizm Proksimal renal tübüler asidoz İzole/jeneralize aminoasidüri Renal glukozüri Fanconi sendromu ** EN ÇOK HENLENİN ÇIKAN KOLU: Bartter sendromu DİSTAL TÜBÜL: Gitelman sendromu Distal renal tübüler asidoz (TİP 1) TOPLAYICI KANAL: Pseudohipoaldosteronizm Liddle sendromu Nefrojenik diabetes insipitüs Renal tübüler bozuklukları düşündüren özellikler: Büyüme geriliği, kilo alamama Poliüri, polidipsi Tuzlu yiyecekleri tercih etme Dirençli raşitizm Böbrek taşı, nefrokalsinozis Açıklanamayan hipertansiyon Özellikle otozomal dominant hipertansiyon kliniği varsa bir ailede. Hiperkloremik metabolik asidoz Hipokalemik metabolik alkaloz Hiponatremi ve hiperkalemi Hipofosfatemi Proksimal tübül fonksiyonları Sodyum, glukoz, fosfat, kalsiyum, bikarbonat, aminoasit geri emiliminin değerlendirilmesi Distal tübül fonksiyonları İdrar asidifikasyonu İdrar konsantrasyonu Toplayıcı kanalda H+ sekresyonu: Hidrojen sodyumdan bağımsız taşınıyor. Bu kanalın aktivitesini aldesteron düzenliyor. Hidrojen amonyakla birleşip amonyum yapıyor ve amonyum klorür olarak atılıyor. Amonyum klorürün önemi bazı testlerin değerlendirmesinde bize yardımcı olması. Tübüler fonksiyonların değerlendirilmesi, Tarama testleri Kan: Sodyum, potasyum, klor Fosfat, kalsiyum, magnezyum pH, bikarbonat İdrar pH Dansite, osmolalite Sodyum, potasyum, klor, kalsiyum, fosfor, magnezyum Protein Glukoz **Fosfor prox. Tübül fonk. Değerlendirirken. Klor alkoloz değerlendirirken. İdrar asidifikasyon testleri Çocuklarda hiperkloremik met asidozun önemli nedenleri !!!!!!! -Renal tübüler asidoz (RTA) -Diyare Bunları diğer nedenlerden ayırmak için yapılacak testler: Plazma anyon açığı İdrar anyon açığı İdrar pH Fraksiyonel bikarbonat atılımı (idrarda bikarbonat bakamıyoruz) Plazma anyon açığı = Na+ – (Cl- + HCO3+) = 10-12 mEq/L ARTMIŞ ANYON AÇIKLI MET ASİDOZ: Laktik asidoz Diyabetik ketoasidoz Etilen glikol zehirlenmesi Organik asidemiler NORMAL ANYON AÇIKLI MET ASİDOZ: Gastrointestinal HCO3 kaybı, pank fistülü, int stoma -Diyare, Kusma Renal HCO3 kaybı -Proksimal RTA Renal H+ sekresyon bozukluğu -Distal RTA İdrar anyon açığı: Amonyum üretiminin göstergesi İdrar anyon açığı = Na+ + K+ - Cl- Normal koşullarda Pozitif (>0) Sülfat, fosfat vs Normal koşullarda Pozitif (>0) Sülfat, fosfat vs Metabolik asidozda NH4+ yapımı artar Gastrointestinal HCO3 kaybı ve pRTA Negatif (artmış NH4+ yapımı) !!!!!!! dRTA (H+ sekresyon bozukluğu) !!!!!!!!! Pozitif Eğer böbrek sağlamsa (Gis kaynaklı kayıp) ya da sadece prox hasar varsa klor atılımı amonyakla beraber artıyo idrar anyon açığı negatifleşiyor. Distal rta da (hidrojen salgılaması bozuk olduğu için) ise amonyum klorür atılamadığı için idrar anyon açığı pozitif İDRAR PH İdrarda serbest H+ konsantrasyonunun göstergesi Metabolik asidozda idrar pH’sı asidik olur pRTA’da kan HCO3 düzeyi düşünce idrar asidik olur (pH<5.5) dRTA’da H+ sekresyon defekti: İdrar pH’sı 5.5’in altına düşmez pRTA da başlangıçta hasta bol miktarda bikarbonat kaybedeceği için idrar alkali olabilir. Bi süre sonra kan bikarbonatı düşünce (18 altına) süzülen bikarbonatın çoğu geri emilebiliyor. Bu zamandan sonra idrar ph sı aside dönebilir. pRTA da kanda asidoz varken idrar ph si 5.5 in altına düşer ancak dRTA da düşmez. Fraksiyonel HCO3- atılımı (FEHCO3) Proksimal tübülde bikarbonat emiliminin göstergesi Normal: <%5 pRTA: >%15 dRTA: Normal Fosfat transport testleri Fosfatın homeostaz bölgesi: Proksimal tübül Tübüler fosfat geri emilimi (TPR)(%) Normali >%85 TPR plazma fosfatı ve GFR ile değişir Eğer daha azı geri emiliyorsa bir prox. Tübül disfonksiyonu düşünülmelidir. Sabah ilk idrarda dansite ve osmolalite Dansite >1015 Osmolalite >800 mOsm/kg Su kısıtlama testi 6-8 saat su kısıtlaması sırasında saatlik idrar osmolalitesi ve ağırlık takibi POsm >300 iken İOsm <300 Diabetes insipitüs İOsm >750 ise primer polidipsi İOsm <750 ise vasopressin testi Vasopressin (desmopressin) testi Subkütan 1-3 mg uygulamadan 1 saat sonra İOsm %50 artar ise santral DI Nefrojen DI’de İOsm artmaz veya çok az artar Psikojenik mi çok su içip çok idrara çıkıyor ya da böbrek hastalığı sonucu mu olduğunu anlamak için gece uykudan su içmek için kalkıp kalkmadığını sormalıyız. Transtübüler K gradienti (TTKG) !!!!!!!!!!!! Distal nefronda aldosteron etkisini gösterir Hiperkalemik hastada <7 Aldosteron eksikliği/direnci Hipokalemik hastada >3 Aldosteron etkisi artışı Aldesteron etkisini göstermede en etkili test budur. ***
Tübüler sendromlar Metabolik asidoz ve hipokalemi Metabolik alkaloz ve hipokalemi Hipofosfatemik raşitizm Spesifik aminoasidüriler Poliüri MET ASİDOZ VE HİPOKALEMİ İki temel neden Gastrointestinal bikarbonat kaybı (diyare) RTA Hipokalemik RTA Tip 1 RTA (dRTA) Distal nefronda H+ sekresyon bozukluğu EN SIK Tip 2 RTA (pRTA) Proksimal tübüler HCO3 emilim bozukluğu İzole bozukluk (seyrek) Genel proksimal tübüler bozukluk (Fanconi sendromu) Renal Fanconi sendromu nedenleri: genetik neden az, sistinüri İlk adım: GİS kaybı ve RTA ayırımı Klinik: Poliüri, tuzlu besin arama, kilo alamama, raşitizm (RTA) İdrar pH ve anyon açığı İkinci adım FEHCO3 pRTA saptanan çocuklarda !!! Diğer proksimal tübül fonksiyonları: fosfatüri, glukozüri, aminoasidüri, DMA proteinüri Etiyoloji araştır: Sistinozis, Wilson hastalığı vs !! dRTA saptanan çocuklarda !!! Hiperkalsiüri ve hipositratüri sık görülür. Kemikten yıkılıma bağlı olarak (asidoz sonucu) kalsiyum atılımı artmıştır. Asidoz sebebi ile hücreler sitratı kullanır (tamponlamak için) idrar sitratı azalır. Bu iki durum nefrokalsinozis ve böbrek taşına sebep olur. USG ile nefrokalsinozis ve reflü nefropati, obstrüktif üropati vs gibi nedenleri ara Pseudohipoaldesteronizm : tip 4 RTA (hiperkalemili dtra) obstrüktif üropatilerde ona eşlik eden idrar yolu enf çocuklarda sık görülür. Metabolik asidozun düzeltilmesi Bikarbonat (sodyum ve potasyum tuzu şeklinde) pRTA: >5-10 mmol/kg/gün dRTA: 1-2 mmol/kg/gün Fanconi sendromu tedavisi Fosfat desteği Aktif D vitamini Spesifik tedavi Sistinozis: Sisteamin Wilson hastalığı: Penisilamin Galaktozemi: Galaktozsuz mama MET ALKALOZ VE HİPOKALEMİ 1) Renal tübüler nedenler Azalmış elektrolit geri emilimi Henle kıvrımının çıkan kolu: Bartter sendromu (Furosemide etkisi) Distal kıvrımlı tübül: Gitelman sendromu (Thiazid etkisi) Artmış mineralokortikoid etkisi (TEMEL BULGU HT) Liddle sendromu Aşikar mineralokortikoid fazlalığı. Aktivasyon mutasyonu vardır. Çok mineralokortikoid varmış gibi sonuçlar görülür. Glukokortikoid ile tedavi edilebilen hiperaldosteronizm 2) Ekstrarenal nedenler DAHA SIKKKKKKK Gastrointestinal kayıplar Kusma (pilor stenozu) ÇOK NADİR Konjenital klor diyaresi Deriden kayıp Kistik fibrozis İlk adım Öykü: Üst GİS kaybı: Kusma, nazogastrik drenaj Diüretik kullanımı Fizik muayene: Kan basıncı (bartter ve gitelmanda normal) İdrar Cl düzeyi !!!!!!!!! SORUUU <10 mmol/L ise ekstrarenal kayıp >20 mmol/L ise renal kayıp İkinci adım Plazma renin aktivitesi Plazma aldosteron düzeyi Kortikosteroid ve spironolaktona yanıt POLİÜRİ Günlük idrar miktarı >2 L/m2 Yenidoğan >6 ml/kg/saat; 3 yaş altı >4; 3 yaş üstü >2 Birçok tübüler hastalıkta görülür RTA Nefrojenik diabetes insipidus Pseudohipoaldosteronizm Bartter sendromu Ekstrarenal hastalıklar Diabetes mellitüs Santral DI Adrenal yetmezlik Psikojenik polidipsi Renal tübüler asidozda tanısal değerlendirme İDRAR PH: dRTA >5.5 pRTA <5.5 Spot idrarda Ca, sitrat: dRTA: Hiperkalsiüri, hipositratüri Tübüler fosfat geri emilimi: Proksimal tübül hasarında <%60 (normali >%85) Renal USG: Nefrokalsinozis (dRTA) pRTA İzole? Genel (Fanconi sendromu)? Diğer proksimal tübül fonksiyonları kontrol edilmeli Fosfatüri: Hipofosfatemi, raşitizm Fanconi sendromunun en sık nedeni: Sistinozis, Sistinozis lizozomal depo hastalığıdır. Lizozomda protein yıkılınca ortaya cıkan sistin, sistinozin ile atılır. Taşıyıcı bozulduğu için hücrede birikiyor. Klinik bulgular İlk 2 yılda başlar (6 aydan sonra) Renal Fanconi sendromu Fotofobi: Korneada sistin kristallerinin birikimi SDBY: İlk dekatta Diğer bulgular daha geç (mypati, hipotiroidi, diabetes mellitüs) SİSTİNOZİS Tanı Yarık lamba incelemesi: Korneada sistin kristalleri birikmesi 18 aya kadar tüm hastalarda oluşur Lökosit sistin düzeyi Genetik test Melanin sentezi de bozuk olduğu için açık tenli ve açık saçlı olurlar. Aile esmer olsa bile. Sistamin böbrek yetmezliğine gidişi ve göz kristali oluşumunu yavaşlatır. Durduramaz. Tedavi Destek tedavi Cysteamine: Sistemik ve göz damlası Komplikasyonları geciktirir dTRA Bulgular Metabolik asidoz Anyon açığı = 137 – (113 + 18) = 6 Nefrokalsinozis İdrar pH 7 (>5.5) İdrar K 40 mmol/L, Na 25 mmol/L, Cl 30 mmol/L İdrar kalsiyum / kreatinin artmış İdrar sitrat azalmış Distal renal tübüler asidoz: Hiperkalsiüri Kronik metabolik asidoz HCO3 ve non-HCO3 tamponların tüketilmesi Kemikten tampon mobilizasyonu Hipositratüri Asidoza bağlı mitokondriyal sitrat oksidayonu artar Nefrokalsinozis DTRA NEDENLERİ: PRİMER: OR ± Sensörinöral sağırlık, OD, Sporadik SEKONDER: Hiperkalsemi, hiperkalsiüri Sistemik hastalıklar Orak hücreli anemi Osteopetrozis Renal hastalıklar Nefrokalsinozis Piyelonefrit******ÇOCUKTAKİ EN SIK Renal transplantasyon Otoimmun hastalıklar İlaç/toksinler Amfoterisin B Lityum dRTA renal tübüler asidozun en sık görülenidir. pRTA en sık fanconi ile görülür. Kabızlıgın sebebi hipokalemiye bağlı barsak kaslarının aktivitesinin azalmasından kaynaklı. Dehidratasyon, şok Sepsis? (Tarama negatif) Hiponatremi, hiperkalemi, azotemi, asidoz Böbrek yetmezliği? Ca ve HCO3 tedavisine karşın persistan hiperkalemi, idrarda Na yüksek , renal tübüler Na kaybı Ayırıcı tanı Akut böbrek yetmezliği Konjenital adrenal hiperplazi Primer hipoaldosteronizm Tübülopati Ayırıcı tanı Elektrolit dengesizliği böbrek yetmezliğinin derecesi ile uyumsuz (ABY değil) Plazma renin ve aldosteronu yüksek (Primer hipoaldosteronizm değil) 17-OH-progesteron normal (CAH değil) Hiperreninemik hiperaldosteronizm, hiperkalemik asidoz ve ağır tuz kaybı Aldosterona tübüler duyarsızlık Pseudohipoaldosteronizm Tip 4 RTA Tip 4 RTA Genellikle sekonder Üriner obstrüksiyon ve/veya İYE Reflü nefropati İnterstisyel nefrit İdiopatik Pseudohipoaldosteronizm tip 1 OR, süt çocukluğu döneminde Pseudohipoaldosteronizm tip 2 Geç dönemde, hiperkalemi daha az Tip 1 de sodyumu geri emen epitelyal sodyum kanalı bozuk ve ememez. Tip 2 de aldesteronun reseptörü bozuk Tip 4 RTA Tedavi K kısıtlaması Na desteği (NaHCO3, 2 mmol/kg/gün) Tiazid + furosemid (hiperkalemi, hiperkalsiüri için). Aldosteron eksikliği varsa: Fludrokortizon 0.1-0.3 mg/gün Potasyum bağlayıcı reçineler Serum ozmolalitesi 290 mOsm/kg İdrar osmolalitesi 30 mOsm/kg Diabetes insipitus DDAVP (desmopressin) enjeksiyonuna idrar dansite artışı yanıtı yok Nefrojenik DI NEFROJENİK DIABETES INSIPITUS Etiyoloji: Elektrolit anormallikleri (Hipokalemi, hiperkalsemi) İlaçlar Aminoglikozidler, amfoterisin B, lityum Böbrek hasarı İnterstisyel nefrit, obstrüksiyon, displazi, polikistik böbrek, nefrokalsinozis Konjenital NDI (X’e bağlı, OR, OD) Genetik AVPR2 (V2 reseptör) bozukluğu %90 X’e bağlı, DAHA ÇOK ERKEKLERDE GÖRÜLÜR AQP2 (Aquaporin 2) bozukluğu %10 OR veya OD
353
Konjenital nefrojenik diabetes insipitüs Yaşamın ilk haftalarında İrritabilite Beslenme bozukluğu Kilo alamama Açıklanamayan ateş ve dehidratasyon atakları Poliüri, polidipsi Daha geç dönemlerde Daha büyük çocuklada Büyüme geriliği Hidronefroz (non-obstrüktif) Noktüri, enürezis Hipernatremi ataklarına bağlı mental gerilik gelişebilir. Tedavi Yeterli sıvı desteği Diyetteki solüt miktarını azaltmak 1 mmol/kg/g Na 2 g/kg/g protein Diüretikler (Hidroklorotiazid, Amilorid) PG inhibitörleri (İndometazin) aferent arteriolü kontriksiyon yaptırarak GFR azaltır. PGI verirken kusma ishal şikayeti olmamalı yoksa böbrek yetmezliği gelişir. Hipokalemik alkolozda klor bakılmalı ! İdrarda fazla olması böbrekten kaybı düşündürtüyor. Az olsaydı gis kaybı ya da kistik fibrozis düşünücektik. İdrar Ca/kreatinin oranı artmış (1.5; normali bu yaş için <0.8) USG: Bilateral nefrokalsinozis Renal Na, Cl, K, Ca emilim bozukluğu Bartter sendromu (küçük çocuklarda ilk akla gelmeli) Kıvrım diüretiği etkisi (büyük hastalarda düşünülmeli; toksikolojik tarama) Kronik diüretik kullanımına bağlı (kilo vermeye çalışan adölasanlarda) BARTER SENDROMU Hipokalemik hipokloremik metabolik alkaloz İdrarla Na, K ve Cl kaybı Normal kan basıncı Hiperreninemi ve hiperprostaglandinemi Jukstaglomerüler aparat hiperplazisi Poliüri Hiperkalsiüri, nefrokalsinozis Polihidramniyoz, prematür doğum Maküla densa hücreleri tübüler Cl kons NKCC2 ile algılar. NKCC2 bozulduğunda, MD hücreleri yanlış olarak tübüler elektrolit içeriğini azalmış görür ve PGE2 sentezini arttırarak bir yandan tübüloglomerüler geri bildirim yolu ile GFH’ını arttırır; öte yandan, renal tübüler tuz geri emilimini ve ADH’nın toplayıcı kanaldaki etkisini inhibe ederek tuz ve elektrolit kaybını arttırır. PGE2 artışının bir nedeni de yüksek tübüler tuz yüküdür. Bu nedenle sadece su ve tuz desteği kıvrım bozukluklarında tuz ve su kaybını daha da arttırır. Dolayısı ile su ve tuz desteği yanısıra PGE2 sentezinin de inhibe edilmesi gerekir. Barter sendromuna sebep olan birçok genetik bozukluk var. Tip 4 A ve B'de erken böbrek yetmezliği, sağırlık gelişiyor bunu engelleyemiyoruz. !!!!!!!! ROMK un çalışması için K varlığı gerekli Geçici neonatal hiperkalemi Devamında hipokalemi DCT’de Na geri emiliminden sorumlu taşıyıcıların fonksiyon kaybına yol açan ve genellikle OR kalıtılan mutasyonlar TUZ KAYBETTİREN TÜBÜLOPATİLERE yol açarken, CCD’de Na geri emiliminden sorumlu taşıyıcı ve yolaklarda genellikle OD kalıtılan mutasyonlar MONOGENİK HİPERTANSİYON SENDROMLARINA neden olur. Bartter-like sendromlar Tedavi İndometazin (PG inhibisyonu) GFR, elektrolit ve su kaybı azalır K desteği (KCl) 10 mmol/kg/g gibi yüksek dozlar gerekebilir Gitelman Çocuk, erişkin poliüri polidipsi YOK nefrokalsinoz YOK *** hipomagnezemi ***hipokalsiüri ***idrarda Mg yüksek Gitelman sendromu Tedavi: MgCl2 (Distal tübüldeki sodyum klorür taşıyıcı bozukluğudur. Hipomagnezemi olur. Büyük çocuklarda kas kramplarıyla kendini gösterir. ) PSEUDBARTER SENDROMU Hipokalemik hipokloremik metabolik alkaloz Gastrointestinal sıvı-elektrolit kaybı: Kusma (Pilor stenozu) Konjenital klor diyaresi Deriden sıvı-elektrolit kaybı: Kistik fibrozis Ayrımını idrar kloru ile yapıyoruz.
YENİDOĞANDA SEPSİS ateş+emmeme+letarji aksi ispat edilene kadar SEPSİS Sık karşılaşılır (1-8/1000) * Erken doğan ve yoğun bakımda yatan bebeklerde çok daha sık (% 10-50) Özgül belirti ve bulguları yoktur. Yenidoğan her hastalığında benzer klinik bulgular gösterir (emmeme, hipotoni, letarji) !!! * Yenidoğan dönemine ait enfeksiyon dışı klinik tablolar ile karışabilir * Tanı koyduracak iyi bir belirteci yoktur, testlerin duyarlılığı düşüktür * Gereksiz antibiyotik tedavisi zararlıdır * Yanlış sepsis tanısı altta yatan asıl hastalığın tanısını geciktirir ERKEN BAŞLANGIÇLI SEPSİS (YAŞAMIN İLK 3 GÜNÜ): risk etmenleri var, **vertikal geçiş yolu, fulminan seyirli, çoklu organ tut, ölüm %5-20 GEÇ BAŞLANGIÇLI SEPSİS: (4-30. GÜN) risk etmeni yok, vertikal veya postnatal çevreden, klinik sinsi ve akut, menenjit, lokal enf, ölüm %5 ÇOK GEÇ SEPSİS (dda, erken doğum 30 günden sonra da neonatal sayıılır): risk değişken, geçiş çevreden, klinik sinsi, ölüm az, genellikle nozokomiyal Kanıtlanmış sepsis: Klinik ve laboratuvar bulgularının sepsis ile uyumlu olduğu ve etkenin gösterildiği hastalar Klinik sepsis: Klinik ve laboratuvar bulgularının sepsis ile uyumlu olduğu ancak etkenin gösterilemediği hastalar Şüpheli sepsis: Bir bebekte risk etmenleri bulunması (klinik bir belirti olsun olmasın) ya da izlemde sepsis düşündüren bulguların görülmesi 1) MATERNAL RİSK FAKTÖRLERİ * Erken membran rüptürü (> 18 saat) !!! * Koryoamniyonit !!! Annede odak olmaksızın ateş yüksekliği ( ≥39C veya 30 dakika arayla iki ölçümde 38.0-38.9C) ve aşağıdakilerden en az biri: 1. Annede lökositoz (15 000/mm3 üzeri) ve sola kayma (bandemi), 2. Fetal taşikardi (160 atım/dk üzeri en az 10 dk. süreyle) 3. Spekulum muayenesinde serviksten pürülan akıntı görülmesi *Tek başına ateş olması da koryoamniyonit düşündürmelidir Annede GBS kolonizasyonu Annede idrar yolu enfeksiyonu !! Serklaj, amniosentez öyküsü !! Düşük sosyoekonomik durum 2) DOĞUMA AİT RİSK FAKTÖRLERİ * Fetal distres * Sık vagina muayenesi * İntrapartum monitorizasyon * Mekonyum boyalı amniyon !!!!!!!!!!!!!! (enf, hipoksi) * Düşük Apgar skoru ve canlandırma gereksinimi 3) BEBEĞE AİT RİSK FAKTÖRLERİ * Düşük gestasyon yaşı******** * Düşük doğum ağırlığı******** * Erkek cinsiyet !!!!!!! SORUUU RİSK FAKTÖRLERİ * Vasküler kateterizasyon * Mekanik ventilasyon * Enteral beslenmeme * Parenteral nutrisyon * Gastrointestinal sistem patolojisi * İlaçlar (H2 blokörleri, proton pompa inhibitörleri, steroidler, sefalosporinler) * Nötropeni * Düşük serum IgG konsantrasyonu * Uzamış hastanede kalış süresi * Doğum kilosuna ulaşma süresinde gecikme GBS, erken yenidoğan sepsis etkeni !!!!!! Yenidoğan sepsisinde genel bulgular: İyi görünmeyen bebek Beslenme güçlüğü, emmeme Hipoaktivite, huzursuzluk Isı düzensizliği Dolaşım bozukluğu Genel: hipo-hipertermi, iyi görünmeme, ısı düzensizliği GİS: beslenme intoleransı, emmede azalma, abdominal distansiyon, kusma, diare, hepatomegali KVS: taşikardi, bradikardi, periferik dolaşım bozukluğu, kapiller dolum zamanı uzaması, hipotansiyon Solunum sistemi: takipne, apne (pretermde ilk), solunum distresi Santral sistem: letarji, irritabilite, huzursuzluk, tremor, hipotoni, hiporefleksi, fontanel bombeliği, nöbet Hematolojik sistem: solukluk, sarılık, peteşi, purpura, kanama Deri bulguları: beneklenme, raş, püstül, abse, omfolit, sklerem !!! sepsisli hastada meninks irritasyon bulgularına bakılmaz !!! bebeğin göbeğinde akıntı, kötü koku, kızarıklık varsan veya yoksa kaydedilmeli !!! klinik bulgusu yoksa sarılıklı hastada sepsise bakılmaz
354
SEPSİS SIRS kriterlerinin kanıtlanmış veya şüpheli enfeksiyon bulgularıyla birlikte olması SEPSİS KLİNİK BULGULAR * EN AZ 2 TANE (farklı sistemden) Vücut ısısı: > 38,5°C’ ya da < 36°C’den veya ısı düzensizliği. Solunumsal: Apne, Taşipne, Artmış oksijen ihtiyacı, Ventilasyon desteği Kardiyovasküler: Bradikardi, Taşikardi ve/veya Ritm düzensizliği İdrar < 1 ml/kg/s, Hipotansiyon, Bozulmuş periferik perfüzyon Gastrointestinal: Beslenme intoleransı, Emmede azalma , Abdominal distansiyon Cilt ve cilt altı lezyonları: Peteşiyel döküntü, Sklerem Non-spesifik: İrritabilite, Letarji, Hipotonisite SEPSİS LABORATUAR BULGULARI * EN AZ 2 TANE Lökosit sayısı - < 4000/mm³ veya - > 20.000/mm³ (ilk 24 saat 30.000) İmmatur/total nötrofil oranı= > 0.2 !!!!!! SORU Trombosit sayısı< 100.000/mm³ CRP >15 mg/L veya prokalsitonin ≥ 2 ng/ml Kan şekeri izlemi (en az iki kez) Hiperglisemi (>180 mg/dl) Hipoglisemi (< 45 mg/dl) Metabolik asidoz Baz açığı > (10) mEq/L veya Serum laktat > 2 mMol/L En az 2 klinik bulgu varlığında birlikte 2 laboratuvar bulgu varsa şüpheli sepsis * Kan kültürü ya da PCR pozitifliği kesin sepsis ** işte sepsiste gerekli olanlar bu 6 tane lab testi ve kültür KAN KÜLTÜRÜ* * ALTIN STANDART * Özgüllük düşük, negatifse dışlanamaz * % 50-80 duyarlılık * Düşük kolonili ve aralıklı bakteriyemi * Antibiyotik kullanılması * Alınan kan volümü asıl belirleyici * Minimum 1 ml olmalı!! LP * * Yüksek riskli ama sağlıklı görünen bebekte olasılık çok düşük * Semptomları başka bir hastalıkla açıklanan bebeklerde olasılık çok düşük * Bakteriyemili bebeklerin % 25’ine menenjit eşlik eder * Sadece kan kültürü pozitiflere yaparsak % 38 menenjit atlanabilir Kimlere yapalım ? * Klinik ve lab olarak bakteriyel sepsis düşünüp antibiyotik başlanacaksa !!! * Önceden yapılmamış ancak kan kültüründe üreme olmuşsa !!! * Antibiyotik tedavisine rağmen bebek kötüleşiyorsa !!! ***Kimlere yapmayalım !!!!!!!!!!!!!!!! ÖNEMLİ * İşlemin bebeği kardiyovasküler ve solunumsal olarak bozacağı düşünülen kritik hastalarda stabilleşme beklenir * Trombositopeni (<100.000 dl/mm3) İDRAR KÜLTÜRÜ Erken sepsiste anlamlı değil (bakteriyemi sonucu üreme olabilse de İYE değil, erken sepsiste lokal enf beklenmez Geç sepsiste mutlaka !!! (İYE sık, sonda veya suprapubik aspirasyon) TRAKEAL KÜLTÜR * Yeni entübe edilmişse anlamlı (<12 saat) !!! * < 12 saatte %74 duyarlılık, % 98 özgüllük * Uzun zamandır entübe bebeklerde anlamsız * Kolonizasyonu gösterir * SEÇİLMİŞ VAKALARDA DEĞERLİ David Isaacs, Evidence –based neonatal infections, 1st ed.2014 Gastrik aspirat ? Önerilmez Yüzey kültürleri ? Önerilmez
Akut Faz Reaktanları: IL6-IL8, PCT hemen yükselir ama rutin değil CRP 12.saatten sonra yükselir, öncesinde negatif olabilir eğer 24 saat arayla iki CRP negatifse sepsis dışlanır!! SEPSİS TDV “Sağlıklı görünen” sepsis gelişimi için yüksek riskli yd erken belirlenmeli ve tedavi başlanmalı * Sepsis olmayan ya da başka bir hastalığı olan bebekler sepsisten ayırt edilmeli, gereksiz ve yanlış tedavi önlenmeli 1) ERKEN SEPSİS TDV **genellikle menenjit eşlik etmez Ampisilin + Aminoglikozit (amikasin, gentamisin) menenjit varsa: ampisilin+sefotaksim Etkenler, * GBS EN ÇOK, E. coli, * Viridan streptokoklar* Enterokoklar, * Koagülaz negatif staf. (hst yatış öyküsü varsa)* S.aureus * H.influenzae * Listeria monocytogenes * Klebsiella memenjit ihtimali yüzünden boşuna sefotaksim verme, mort daha fazla, LP yap 2) GEÇ SEPSİS TDV Etkenler * Koagülaz negatif stafilokok * S. aureus, Candida * E. coli * Enterokoklar Menenjit varsa: Ampisilin +Gentamisin+Sefotaksim Hastanede yatan * Vankomisin + gentamisin (ya da amikasin) Gram negatif sepsis şüphesi ya da fulminan gidiş * Vankomisin + seftazidim toplam tdv süresi 7-10 gündür menenjit varsa 14-21 gün klinik ve lab yoksa: annede kanıtlanmış koryoretinit varsa veya bebek prematüreyse tetkikleri yapıp hemen ab başla eğer >18 saat EMR varsa ve bebek<34 hf ise tetkik ve ab başla bebekler iyiyse 48 saat izlem kan kültürü pozitifse LP yap ve ab başla kan kültürü negatif ama klinik/lab varsa ab başla * Erken sepsis: 7 – 10 gün !!! * Toplum kökenli geç sepsis: 7 – 10 gün !!! * Hastane kaynaklı geç sepsis: 10 – 14 gün !!! * Menenjit (+): 14 – 21 gün !!! Sepsis şüphesi ile antibiyotik alan bebeklerin çoğu gereksiz tedavi alıyor * Pretermlerde >5 gün antibiyotik; geç sepsis, NEK ve mortalite artışı ile ilişkili * Sepsis olasılığı ortadan kalkar kalkmaz 48 saat içinde antibiyotik tedavisine son verilmeli Destek tedavi: -Hemofiltrasyon, Kan değişimi -Pentoksifilin -Laktoferrin
355
TETANOZ BOĞMACA DİFTERİDE HASTALIĞI GEÇİRMEK YETMEZ AŞI OLMADAN BAĞIŞIKLIK OLMAZ Difteride psödomembran / lab a difteriden şüphelenildiği söylenmeli Yara bakımında tetanoz profilaksi aşı yapımı 3 aydan küçüklerde boğmaca DİFTERİ Corynebacterium diphtheriae bağlı akut toksik enfeksiyon Daha nadir toksijenik Corynebacterium ulcerans (hayvan kaynaklı) Aerobik, kapsülsüz, spor oluşturmayan, hareketsiz, pleomorfik, gram-pozitif basil Difteroid basiller doğada sık (ama hepsi toksik değil) C. diphtheriae insanların muköz membranı ve cildinde bulunur Yayılım semptomatik kişilerin respiratuar sekresyonları veya cilt lezyonlarıyla direkt temasla Solunum sisteminde asemptomatik taşıyıcılık geçişte önemli Difteri endemik olduğunda, sağlıklı kişilerin % 3-5’i toksijenik organizmayı taşıyabilir, difteri nadir olduğunda taşıyıcılık çok nadir Cilt enfeksiyonu ve cilt taşıyıcılığı C. diphtheriae’ nın sessiz rezervuarları Organizmalar tozlarda veya fomitlerde 6 aya dek kalabilirler Salgın dönemlerinde sağlıklı erişkinlerde taşıyıcılık fazla. 10 yılda bir difteri aşısı yapılmalı. Organizmanın başlıca virulansı potent polypeptide exotoxin oluşturma yeteneğidir, protein sentezini inhibe eder ve lokal doku nekrozu ve lokal inflamatuar yanıta neden olur Solunum yolu enfeksiyonunu takiben farinkste yoğun nekrotik organizma koagulumu, epitelyal hücreler, fibrin, lökositler ve eritrositler önce beyaz, takiben gri-kahverengi, deri-benzeri yapışkan pseudomembran oluşturur Membranı kaldırmak güç ve kanamalı ödematöz submukoza oluşur Difteri toksininin erken lokal etkisi damak ve hipofarinksin paralizisi Toksin absorbsiyonu sistemik belirtilere neden olabilir: böbrek tübül nekrozu, trombositopeni, kardiyomyopati ve/veya sinirlerin demyelinizasyonu Kardiyak ve nörolojik komplikasyonlar mukokütanöz enfeksiyondan 2-10 hafta sonra (immunolojik aracılı?) Hastalık yapabilmesi için hastada antitoksinin hiç olmaması lazım. Antitoksin çok düşük olsa bile yeter. 1) Solunum Sistemi Difterisi (EN SIK) Primer enfeksiyon odağı sıklıkla tonsiller veya farinks, daha sonra burun ve larinks 2-4 gün inkübasyon peryodundan sonra, lokal inflamasyon bulguları ve semptomlar gelişir İnfantlarda ön burun deliklerinin enfeksiyonu daha sık ve membran oluşumuyla birlikte serözanjinöz, pürülan, erozif rinite neden olur Eksternal burun delikleri ve üst dudağın yüzeyel ülserasyonu karakteristiktir Bazen oluşan membran aşağIya yayılıp respiratuvar distres yapabilir. boğaz ağrısı yaygın erken semptom *Hastaların yarısında ateş ve daha az disfaji, boğuk ses, halsizlik veya başağrısı olur *Uni veya bilateral tonsiller membran oluşumu (uvula, yumuşak damak, post. orofarinks, hipofarinks veya glottik alana yayılabilir) Difteriye bağlı servikal LAP’ın boğa-boynu görünümü Karakteristik membran, farinks dışına yayılım, disfaji ve nispeten ateşin olmaması difteriyi S. pyogenes veya EBV’ye bağlı eksudatif farenjitten ayırmada yardımcı olur Vincent anjini, juguler venin trombozuyla birlikte enfektif filebit (Lemierre hast.) ve kanser kemoterapisi alanlarda mukozit klinik olarak ayrılmalıdır Laringeal difterili hastalar: Yumuşak doku ödemi, difteri membranı, yoğun respiratuar epitel ve nekrotik koagulumla havayolu obstruksiyonu nedeniyle boğulma riskindedirler Artifisiyal havayolu ve psödomembranların rezeksiyonu hayat kurtarıcı olabilir, fakat ek obstruktif komplikasyonlar sıktır ve sistemik toksik komplikasyonlar kaçınılmazdır 2) Kutanöz Difteri Nonprogresif, gri-kahverengi membranlı yüzeyel, ektima-benzeri, iyileşmeyen ülserle karakterize Streptokokkal veya stafilokokkal impetigodan ayrılamayabilir ve sıklıkla birlikte bulunur Dermatoz, laserasyon, yanık, ısırık veya impetigo C. diphtheriae ile sekonder enfekte olur Ekstremitelerde daha sık Ağrı, hassasiyet, eritem ve eksuda tipik Lokal hiperestezi veya hipoestezi nadir 3) Diğer Enfeksiyon Yerleri Kulak (otitis eksterna) Göz (pürülan ve ülseratif konjunktivit) Genital sistem (pürülan ve ülseratif vulvovajinit) Sepsis (nadir, fatal) Sporadik endokardit, pyojenik artrit DİFTERİ TANISI Burun, boğaz ve diğer mukokutanöz lezyondan kültür alınmalı Memb bir kısmı çıkartılmalı ve alttaki eksudayla birlikte kültüre gönderilmeli Laboratuar, selektif besiyeri kullanmak için uyarılmalıdır Coryneform organizmalar tür düzeyine tanımlanmalı ve C. diphtheriae isolatları için toksijenisite ve antimikrobiyal duyarlılık testleri yapılmalı DİFTERİ KOMPLİKASYONLAR Psödomemb bağlı solunum sistemi obstruksiyonu bronkoskopi, entübasyon ve mekanik ventilasyon gerektirebilir Toksik kardiyomyopati Respiratuar difterili hastaların % 10-25, ölümlerin % 50-60’ından sorumlu Genellikler faringeal hastalık düzeldikçe, hastalığın 2. ve 3. haftasında, fakat hastalığın ilk haftasında da oluşabilir (kötü prognostik bulgu) veya 6. hafta kadar geç Toksik nöropati Nörolojik komplikasyonlar primer enfeksiyonun şiddetine paralel ve başlangıç multifazik Akut veya orofaringeal inflamasyondan 2-3 hafta sonra, hipoestezi ve yumuşak damağın paralizisi Kraniyal nöropatiler 5. haftada, okulomotor ve siliyer paralizi (strabismus, bulanık görme veya akomadasyon güçlüğü) Simetrik demiyelinizan polinöropati orofaringeal enfeksiyondan 10 gün-3 ay sonra ve derin tendon refleksleriyle azalmayla birlikte motor defisitlere neden olur DİFTERİ TEDAVİ *Spesifik antitoksin klinik tanı konduğunda verilmelidir *Antimikrobiyal tedavi Toksin üretimini durdurmak, lokalize enfeksiyonu tedavi etmek ve temaslılara organizmanın geçişini önlemek C. diphtheriae penisilinler, eritromisin, klindamisin, rifampin ve tetrasikline duyarlı Eritromisin (40-50 mg/kg/gün, 6 saatte bir oral veya iv), kristalize penisilin G (100,000-150,000 U/kg/gün, 6 saatte bir iv/im) veya prokain penisilin (25,000-50,000 U/kg/gün 12 saatte bir im) 14 gün Antibiyotik, antitoksin tedavinin yerini tutmaz Tedavi bittikten sonra burun ve boğazdan (veya cilt) 24 saat ara ile alınan en az 2 ard arda negatif kültürle organizmanın eliminasyonu gösterilmelidir Faringeal difterili hastalarda damlacık izolasyonu, kutanöz difterili hastalarda temas önlemleri (tedavi kesildikten sonra alınan kx sonuçları negatif olana dek) Kutanöz yaralar sabun ve suyla yıkanmalı Yatak istirahatı hastalığın akut fazında şart, genelde ≥ 2 hafta, semptomatik kardiyak hasar riski geçene dek Laringeal difteri veya boğa-boynuna bağlı mekanik obs ve myokardit ölümlerin nedeni Solunum sistemi difterisi olgu fatalite oranı % 10 Enfeksiyondan sonra difteri toksinine karşı antikor gelişmediğinden, iyileştikten sonra, immunizasyonun tamamlanması gerekli Ağır hastalıktan korunma immunizasyona bağlı Difteri toksini için min koruyucu antitoksin düzey 0.01-0.10 IU/mL Şüpheli tüm olgular ilgili birime bildirilmeli Hastanın ev içi temaslılarında taşıyıcılık oranı % 0-25 Ev içi temastan sonra difteri gelişme riski % 2, taşıyıcıyla temastan sonra risk % 0.3 Difteri toksoidi ile koruyucu antitoksin seviyelerini sağlamak için hayat boyu immunizasyon tek kontrol önlemi İmmunizasyon solunum veya kutanöz taşıyıcılığı önlemez, lokal doku yayılımını azaltır, toksik komplikasyonları önler, organizmanın geçişinde azalmayı ve herd immuniteyi sağlar (toplum % 70-80 immunize olduğunda)
Tüm ev içi temaslılar ve hastayla yakın solunum veya alışılmış fiziksel teması olanlar 7-gün inkübasyon süresince hastalık açısından izlenmelidir Burun, boğaz ve cilt lezyonlarının kültürleri alınmalıdır Antimikrobiyal profilaksi immunizasyon durumuna bakmaksızın verilir (eritromisin 40-50 mg/kg/gün, 4 dozda po 10 gün) veya tek doz benzatin penisilin G (600,000U IM <30 kg, 1,200,000U IM ≥30 kg) Difteri toksoid aşı, yaşa uygun olarak, 5 yıl içinde booster almayanlara verilir 4. dozu almayanlar aşılanmalı < 3 doz difteri toksoidi veya immunizasyonu bilinmeyenler yaşa göre primer immunizasyon yapılmalı Asemptomatik taşıyıcı 10-14 gün antimikrobiyal profilaksi ve yaş-uygun difteri toksoid booster doz son 1 yıl içinde verilmemişse hemen verilir Tedavi bittikten sonra 24 saat ara ile en az 2 ard arda negatif kültür alınana dek damlacık (solunum kolonizasyonu) veya temas (cilt kolonizasyonu) izolasyonu Antimikrobiyal tedavi taşıyıcılığı % 100 eradike etmez 2) TETANOZ C. tetani ile oluşturulan nörotoksine bağlı akut, spastik paralitik hastalık Clostridium tetani, hareketli, gram-pozitif, spor-oluşturan obligat anaerop Toprak, toz ve çeşitli hayvanların sindirim sisteminde bulunur Doku-invazif değil, tetanospazmin (tetanus toksini) ile hastalık yapar Tetanospazmin, botulinum toksininden sonra en zehirli madde *Neonatal tetanozdan ölümler Güney Afrika ve Sub-saharan Afrika’da *Erişkinlerde mortalite başlıca maternal tetanoza bağlı *Yenidoğan dışı vakaların çoğu travma ile oluşur *İllisit ilaç enjeksiyonu, hayvan ısırığı, apseler, kulak ve vücut piercing, kronik cilt ülserasyonu, yanıklar, kırıklar, donma, gangren, intestinal cerrahi, enfekte böcek ısırıkları ile birlikte olabilir Anne immun değilse yenidoğan tetanozu görece sık görülür. Genelde bebek ex olur. Annede tetanoz aşısı tamsa bebeği izlemek yeterli. Travma alanında sporların anaerobik koşullar altında vejetatif hale geçerek tetanoz toksini üretmesiyle tetanoz oluşur Tetanus toksini nöromuskuler bileşkeye bağlanır ve motor sinire endositozla alınır, sonra retrograd aksonal transport ile -motornöron sitoplazmasına geçer Toksin spinal kordda motornöronda bulunur ve komşu spinal inhibitör internöronlara girer, glisin ve GABA salınımını önler Tetanus toksini antagonistik kasların normal inhibisyonunu bloke eder, etkilenen kaslar maksimal kontraksiyonda kalır ve relaks olamaz Otonomik sinir sistemi de unstabildir Toksin hem agonist hem antagonist kasları kasar. Tetanoz sıklıkla generalizedir, fakat lokalize de olabilir İnkübasyon periyodu 2-14 gün, fakat travmadan aylar sonra olabilir Generalize Tetanoz Olguların yarısında başvuru semptomu trismus (masseter kas spazmı) Başağrısı, huzursuzluk, irritabilite erken semptomlardır, sıklıkla takiben katılık, çiğnemede güçlük, disfaji ve boyun kas spazmı olur Risus sardonicus yüz ve bukkal kasların kontrolsüz spazmları sonucu Paralizi abdominal, lumbar, kalça ve uyluk kaslarına yayıldığında, hastanın vücudu aşırı hiperekstansiyon, opistotonus, oluşabilir (baş ve topuklar) u kasılmalar çok ağrılıdır. En ufak uyarı kasılmaları tetikleyebilir. Işık ses vb. Hastada asla şuur kaybı olmaz. *Laringeal ve solunum kas spazmı havayolu obstruksiyonu ve asfiksiye neden olabilir *Tetanus toksini duyu sinirlerini veya kortikal fonksiyonu etkilemediği için, hastanın bilinci açıktır, aşırı ağrılı ve diğer tetanik konvülzyonu korkuyla bekler *Dizüri ve üriner retansiyon, mesane sfinkter spazmına bağlı, zorlu defekasyon olabilir *Ateş (bazen 40C), spastik kaslarla tüketilen metabolik enerji nedeniyle sık *Önemli otonomik etkiler taşikardi, disritmiler, labil hipertansiyon, terleme ve kutanöz vazokonstruksiyon *Tetanik spazmlar ilk hafta içinde daha ciddi, 2. haftada stabil ve 1-4 haftada iyileşir Neonatal Tetanoz Doğumdan sonra 3-12 gün içinde başlar, progresif olarak beslenme güçlüğü, eşlik eden açlık ve ağlama Paralizi veya azalmış hareket, dokunma ile sertlik ve rijidite ve opistotonus Umblikus kirli, pıhtılaşmış kan veya serum kalıntıları olabilir veya normal görünümde Tek neden annenin tetanoz aşısı olmaması ve asteril doğum. Başlangıç çocukta septik şoku anımsatır. Sefalik tetanoz *Nadir *Baş, burun delikleri veya yüzün yabancı cisim veya yaralarıyla oluşan bulber kasları tutan lokalize tetanoz formu *Kronik otitis media ile birlikte olabilir *Retrakte gözkapağı, deviye gözler, trismus, risus sardonikus ve dil ve faringeal kasların spastik paralizisiyle karakterizedir Çok nadirler Sefalik tetanoz çok kötü prognoz TANI KLİNİKTİR, LAB YOK Travmalı veya 2 hf içinde doğum yapan immunize olmayan trismus, disfaji, jeneralize kas rijiditesi ve spazm ve bilinci açık hasta tipik Rutin lab. genelde normal Lökositoz sekonder bakteriyel enfeksiyon veya sürekli tetanik spazmlara bağlı BOS normal, fakat basınç artabilir EEG veya EMG karakteristik patern göstermez Serum kas enzimleri (kreatinin kinaz, aldolaz) yükselebilir C. tetani yarada Gram boyamada her zaman görülmez, olguların % 30 ‘unda izole edilir Spatula testi*** Orofarinkse spatula ile dokunulması tetanozlu hastalarda masseter kaslarında refleks spazm ve spatülü ısırma (pozitif test) (duyarlılık ve özgüllüğü yüksek) Öğürmek yerine cubugu ısırır Spesifik denebilicek bir test Ayırıcı Tanı Trismus nedenleri (parafaringeal, retrofaringeal veya dental apseler, beyin sapını tutan ensefalitler) Kuduz (hidrofobi, belirgin disfaji, klonik konvülzyonlar ve pleositoz) Striknin zehirlenmesi (trismus nadir, spazmlar arasında generalize gevşeme) Hipokalsemi (trismus olmaz) Epileptik konvülzyon Narkotik çekilme İlaç reaksiyonları Antb. + yara debridasyonu (temizlenmesi) ve antitoksin ana tedavi Bakteri yarada bulunur. C. tetani eradikasyonu Yarada anaerobik koşulların ortadan kaldırılması Tetanoz toksininin nötralizasyonu Konvülzyonlar ve solunumun kontrolü Destek bakımı Rekurrenslerin önlenmesi Cerrahi yara eksizyonu ve debridmanı (Human Tetanus Immunglobulin (TIG) ve antibiyotikten sonra) TIG (yoksa IVIG, at veya inek derive tetanoz antitoksin) Oral veya iv Metranidazol, Penisilin G alternatif, 7-10 gün Jeneralize tetanozlu tüm hastalarda kas gevşeticiler (diazepam, magnezyum sülfat, diğer benzodiazepinler, klorpromazin, dantrolen, baklofen) Otonomik instabilite standart a ve B blokerler, morfin Sessiz, karanlık, tenha bir ortamda dikkatli destek bakım Ufak uyarılar tetanik spazmlara neden olduğundan hastalar sedatize edilmeli ve gereksiz tüm sesler, görüntü ve dokunuşlardan korunmalıdır Endotrakeal entübasyon gerekmeyebilir, fakat laringospazm gelişmeden önce sekresyonların aspirasyonunu önlemek için yapılmalıdır, trakeostomi seti el altında bulundurulmalıdır Tetanoz Komplikasyonlar Sekresyonların aspirasyonu ve pnömoni Entübasyon ve mekanik ventilasyona ait komplikasyonlar (pnömotoraks, mediastinal amfizem) Konvülzyonlar ağız ve dilde laserasyonlara, i.m hematomlara, myoglobüniri ile birlikte rabdomyoliz ve renal yetm., uzun kemik ve spinal kırıklar Venöz tromboz, pulmoner emboli, gastrik ülser, paralitik ileus ve dekübit ülserler Kas gevşeticilerin aşırı kullanımına bağlı apne Kardiyak aritmiler, unstabil kan basıncı ve labil ısı İlginç bir şekilde, tetanoz, toksin nötralize edici antikorların üretilmesine yol açmaz, çünkü muhtemelen hastalığa neden olmak için gereken küçük miktarlarda toksin bir bağışıklık tepkisi ortaya çıkarmak için yeterli değildir. Bu nedenle, primer aşı serisinin tamamlanması şartıyla, iyileşme sırasında ve / veya taburculukta tetanoz toksoid ile aktif aşılama zorunludur.
356
Mortalite küçük ve ileri yaşlarda en yüksek Uzun inkübasyon süresi, ateş yokluğu ve lokalize hastalık iyi prognoz Travmadan sonra < 7 gün trismusun başlaması, trismusdan sonra < 3 gün generalize tetanik spazmların başlaması kötü prognoz Kısaca neonatal tetanoz prog. Kötü Fatalitelerin çoğu hastalığın ilk haftası içinde Generalize tetanoz için fatalite oranları % 5-35, neonatal tetanoz için yoğun bakım ile < % 10, yoğun bakım desteği olmaksızın > % 75 Sefalik tetanoz prognozu kötü, solunum ve beslenme güçlükleri nedeniyle Tetanoz tamamen önlenebilir bir hastalıktır ≥0.01 U/mL serum antikor düzeyi koruyucu Aktif immunizasyon 2-4-6. ay, 15-18. ay ve 4-6 yaş DTaP, 11-12 yaş Tdap, 10 yılda bir Td Kadınların tetanoz toksoidi ile immunizasyonu neonatal tetanozu önler ve her gebelikte 27-36. gestasyonel haftada Tdap Tetanoz toksoidi köpek veya diğer hayvan ısırıklarından sonra her zaman verilmelidir, C. tetani köpek ağız florasında nadiren bulunsa bile Yara anaerobik koşullar geliştirebilen yabancı cisimler ve herhangi bir nekrotik dokuyu kaldırmak için hemen cerrahi olarak yıkanmalı ve debride edilmelidir Temiz, Minor Yaralarda TIG yok eğer imm bilinmiyorsa veya aşının üstünden >10 yıl geçmişse aşıları yaptır *Kirli, feçesle ve tükrükle kontamine yaralar; delici yaralar; parçalanmalar; mermi, ezici, yanıklar ve donma sonucu yaralarda imm bilinmiyorsa TIG yaptırt ek olarak. < 7 yaş çocuklar için DTaP, Tdap ≥ 7 yaş için tercih edilir TIG olmadığında IVIG kullanılmalı Sık booster dozlar gerkemez ve yan etkileri artırabilir BOĞMACA (PERTUSSİS) Bordetella pertussis epidemik pertusisin tek ve sporadik pertusisin sık nedeni Aşı ile olgularda > % 99 ↓ Boğmaca çok bulaşıcı, atak oranı aerosol damlacıklara maruz kalan yakın temaslı duyarlı kişilerde % 100 Boğmaca diğer hastalıklardan çok daha sık görülür Herkes boğmaca olabilir. Ne doğal hastalık ne de aşı tam veya hayat-boyu immunite sağlamaz Öksüren adölesan ve erişkinler B. pertussis için başlıca rezervuar ve infant ve çocuklar için kaynak Bordetella organizmaları yalnız silli epitelde kolonize olan ufak, gram (-) kokobasillerdir PT çeşitli biyolojik aktivitelere sahiptir (histamin sensitivite, insülin sekresyonu, lökosit disfonksiyonu), bunların bazıları hastalığın sistemik belirtilerinden sorumludur PT patogenezde önemli, fakat tek faktör değil Filamentöz hemaglütinin (FHA), aglütinojenler, pertaktin, trakeal sitotoksin, adenilat siklaz, dermonekrotik faktör hastalıkta rol oynayan diğer faktörler Kataral faz (1-2 hafta) Paroksismal faz (2-6 hf) Konvalesan faz (> 2 hf) Halk arasında 100 gün hastalığı denir. Kataral faz (1-2 hafta): 3-12 gün inkübasyon döneminden sonra konjesyon, rinore, hafif ateş, hapşırma, lakrimasyon ve konjunktival sulanma gibi belirsiz semptomlar Başlangıç semptomları azaldıkça, öksürük başlar Paroksismal faz (2-6 hf): Bu faz boğmacaya spesifiktir. Gözler dışarı fırlamalı, paroksismal öksürük ve öksürük sonu derin bir insp. Öksürük nöbeti bitince kusabilir. Öksürük kuru, intermittan, irritatif olarak başlar ve pertusisin özelliği olan durdurulamayan paroksisizm gelişir İyi görünen, oyun çocuğu önemsiz bir provokasyonla aniden kaygılı aura sergiler, çene ve göğüs öne doğru, dil maksimal dışarı, gözlerde maksimal protrüzyon ve sulanma, yüzde morarma, öksürük, takiben parsiyel kapalı havayolundan hava geçerken sesli bir whooping Paroksisizmlerin sayısı ve şiddeti günler-haftalarca artar ve günler-haftalarca platoda kalır Paroksismal dönemin pik yaptığı dönemde, hastalar saatte birden çok epizod geçirirler Konvalesan faz (> 2 hf): Epizodların sayısı, şiddeti ve süresi azalır <3 ay infantlar (ÖNEMLİ) 3 ay altında hastalık mortalitesi çok daha fazla. 3 aydan önce hastalığı geçiren bebek 1 yıl boyunca arada öksürmeye devam eder Bu 1 yıldaki öksürük alevlenmeleri (arada olan öksürüğün artması) ikincil enf. Vb. sebebi ile olur boğmaca sebebiyle değil. Klasik fazlar göstermez Kataral faz birkaç gün veya farkedilmez ve önemsiz bir uyarıdan sonra iyi görünen bebek kızarmış bir yüzle boğulma, nefes nefese kalma, tıkanma ve ekstremitelerini sallamaya başlar Öksürük erken dönemde belirgin değil, whoop nadir Apne ve siyanoz, paroksismal öksürüğü izleyebilir veya apne tek semptom (öksürüksüz) olabilir Apne ve siyanoz her ikisi pertussisde neonatal viral enfeksiyonlardan daha sık Paroksismal ve konvalesan dönem küçük bebeklerde uzun Paradoksik olarak, bebeklerde, öksürük ve whooping konvalesan dönemde daha gürültülü ve daha klasik Çevremizdekiler boğmaca olmuş olabilir sadece 21 gün nonspesifik öksürük Fizik muayene bulguları genellikle bilgi vermez Sekonder bakteriyel pnömoni olmadıkça alt solunum yolu hastalık bulguları beklenmez Konjunktival hemoraji ve vücudun üst bölgesinde peteşi sık Çocuk çok öksürüyor dinliyoruz akciğerde ses yok ateş yok boğmaca olabilir. Boğmaca ateş, myalji veya halsizlik, ekzantem veya enantem, boğaz ağrısı, seste kalınlaşma, takipne, wheezing ve ralleri olmayan, pür veya başlıca öksürük yakınması olanlarda düşünülmelidir < 3 ay bebeklerde apne, öğürme, gasping, siyanoz veya hayatı-tehdit eden olay varlığında düşünülmeli Ayırıcı Tanı: Adenoviral enfeksiyonlar (ateş, boğaz ağrısı, konjunktivit) Mycoplasma (ateş, başağrısı, raller, uzun süreli öksürük) Chlamydia trachomatis (pürülan konjunktivit, takipne, raller, veya wheezing, kısa ve güçlü öksürük) RSV Sekonder pnömoni olmadıkça, boğmacalı infantın muayene bulguları paroksizimlar arasında tamamen normaldir, (solunum hızı) Lenfositoza bağlı lökositoz (15.000-100.000/mm3) kataral dönemde karakteristik Ağır klinik seyir ve ölüm belirgin lökositoz ve trombositozla korele Göğüs radyogramı perihiler infiltrasyon veya ödem ve değişken atelektazi Pnömotoraks, pnömomediastinum ve subkütan amfizem görülebilir Lökositoz ve trombositoza bağlı pulmoner hipertansiyon gelişir bu mortaliteyi arttırır. Boğmaca Tanı: PCR (nazofaringeal yıkama örneği) Kültür (derin nazofaringeal aspirasyonla alınmalı) Direct fluorescent antibody (DFA) İmmunize olmayan, tedavi almayan çocuklarda kataral ve erken paroksismal dönem esnasında PCR ve kültür pozitif <3 ay şüpheli vakalar hastaneye yatırılmalı Kalp hızı, solunum hızı, pulse oksimetre ile sürekli izlenmeli Detaylı öksürük kayıtları, beslenme, kusma ve kilo takibi yapılmalı Boğmacadan şüphelenildiğinde veya tanı konduğunda antimikrobiyal ajanlar verilmelidir (primer olarak enfeksiyonun yayılımını sınırlamak ve sekonder olarak klinik yararı nedeniyle) Azitromisin tüm yaş gruplarında tedavi ve temas sonrası profilaksi için önerilir
Damlacık yoluyla bulaşır Solunum yolu izolasyonu (maske) Azitromisin tedavisinden 5 gün sonrasına dek Ev içi ve yakın temaslıların, kreştekilerin tümüne azitromisin başlanmalıdır < 6 ay yüksek morbidite ve mortaliteye sahip < 2 ay bebeklerde en yüksek hospitalizasyon ( % 82), pnömoni (% 25), konvülzyon (% 4), ensefalopati (% 1) ve ölüm (% 1) görülür < 4 ay bebekler fatal pertussis olgularının % 90’ından sorumlu Komplikasyonlar apne, sekonder enfeksiyonlar (otitis media ve pnömoni) ve kuvvetli öksürüğe bağlı fiziksel sekel Öksürüğe bağlı konjunktival ve skleral hemoraji, vücudun üst bölümünde peteşi, epistaksis, SSS ve retinada kanama, pnömotoraks ve subkütanöz amfizem ve umblikal ve inguinal herniler Progresif pulmoner hipertansiyon ve sekonder bakteriyel pnömoni mortalite nedenleri ************** en mortal Fatal sonuçlu pulmoner hipertansiyon ve kardiyojenik şok yüksek lenfosit ve trombosit sayısıyla birlikte Konvülzyonlar (hipoksemiye bağlı) Bronşektazi (nadir) DTaP aşıları 2-4-6 ve 15-18. aylar, 4-6 yaş Tdap aşıları 11-12. yaşta tek doz Gebelerde 27-36. gestasyonel haftada, her gebelikte KABAKULAK Kendini sınırlayan akut enfeksiyon Ateş, unilateral veya bilateral parotiste şişlik ve hassasiyet, sık meningoensefailit ve orşitle karakterize Mumps virusu Paramyxoviridae ailesinde ve Rubulavirus cinsinde Tek zincirli pleomorfik, kapsüllü RNA virusu Tek konak insan Damlacık yoluyla insandan insana yayılır Virus tükrükte parotis şişmeden 7 gün önce ve 7 gün sonra bulunur Mumps virusunun hedefleri tükrük bezlerini, SSS, pankreas, testisler ve daha az tiroid, overler, kalp, böbrekler, karaciğer ve eklem sıvısı Başlangıçta viral replikasyon üst solunum yolu epitelinde oluşur Enfeksiyon lenfatik direnajla komşu lenf bezlerine yayılır ve viremi oluşur Mumps virusu enfekte hücrelerde nekroza neden olur ve lenfositik inflamatuar infiltrasyon ile birliktedir Tükrük bezi kanalları nekrotik epitelle doludur ve interstisyum lenfositlerle infiltredir Menenjit klinik bulguları olmayan kişilerde bile sıklıkla BOS’da mononükleer pleositoz (aseptik menenjitlerin en sık sebebi) Genelde hasta 1-2 gün süren prodromla başvurur (ateş, başağrısı, kusma, ağrı) Takiben parotitis, başlangıçta unilateral, fakat olguların % 70’inde bilateral olur Parotis bezi hassas ve parotit aynı taraf kulak ağrısı birlikte olabilir Ekşi veya asidik yiyecek ve sıvıların alımı parotis bölgesinde ağrıyı artırabilir *Şişlik ilerledikçe, çene açısı kaybolur ve kulak lobu yukarı ve dışa itilebilir *Stensen kanalının ağzı kırmızı ve ödemli *Parotis şişmesi 3. günde pik yapar, 7 günde kaybolur *Ateş ve diğer sistemik semptomlar 3-5 günde kaybolur *yalnız submandibular tükrük bezleri de tutulabilir, parotits olmadan *Lenfatik obstruksiyona bağlı sternum üzerinde ödem de olabilir KABAKULAK TANI İmmunizasyonu yüksek olan toplumlarda nedeni bilinmeyen > 2 gün parotitis için spesifik tanı gerekir, virolojik veya serolojik olarak Virus hücre kx, viral antijen saptanması veya PCR Virus akut hastalık esnasında ÜSY sekresyonları, BOS veya idrardan izole edilebilir, orofarinks PCR hızla negatif (parotitis ilk 3 günde yapılmalı) Serolojik test daha uygun Akut ve konvalesan serum örneklerinde serum mumps Ig G’de artış tanıyı koyar Ig M yeni geçirilmiş enfeksiyonu saptamak için kullanılır Kabakulakta akıntı olmaz Serum amilaz artabilir Komplikasyonlar: En sık komplikasyonlar ensefalitle birlikte veya birlikte olmaksızın menenjit ve gonadal tutulumdur Nadir komplikasyonlar konjunktivit, optik nörit, pnömoni, nefrit, pankreatit, mastit ve trombositopeni İlk trimesterde mumpsla maternal enfeksiyon yüksek fetal kayıpla sonlanır, fetal malformasyon yok Mumps virusu nörotropikdir, SSS’ye koroid pleksus yoluyla girdiği düşünülür Enfekte hastaların % 10-30’unda semptomatik SSS tutulumu, parotitli hastaların % 40-60’ında BOS pleositozu oluşur İnfant ve küçük çocuklar ateş, halsizlik ve letarji, büyük çocuklar, adölesanlar ve erişkinler başağrısı ve meningeal bulgular gösterirler Genelde semptomlar 7-10 günde kaybolur BOS’da 200-600 /mm3 lenfosit hakimiyeti, glukoz normal, fakat hastaların % 10-20’sinde düşük olabilir, protein normal veya hafif yüksek Nadir komplikasyonlar transvers myelit, ADEM, aquaduktal stenoz, fasiyal palsi Sensorinöral işitme kaybı nadir Orşit ve Oforit: Preadölesan dönemde nadir Puberteden sonra orşit % 30-40 Olguların çoğunda parotitisi takiben oluşur ve orta-yüksek ateş, üşüme ve şiddetli ağrı ve testislerde şişlikle birlikte Olguların < % 30 orşit bilateral Testis atrofisi gelişebilir, fakat sterilite bilateral tutulumdan sonra bile nadir Postpubertal kızlarda ooforit nadir, ciddi ağrı yapabilir ve apandisitle karışabilir Pankreatit parotis tutulumu ile birlikte veya birlikte olmadan olabilir Ağır hastalık nadir, ateş, epigastrik ağrı, kusma Myokardit Endokardiyal fibroelastazlı hastaların kalp dokusunda mumps virusu tanımlanmıştır Artralji, monoartrit ve gezici poliartrit Parotid şişliğin başlamasının 3 haftası içinde oluşur genelde hafif ve kendini sınırlar Nadir, parotitis olmaksızın bildirilmemiştir Çoğu kaybolur, bazen relaps olur ve hipotroidiye neden olur Spesifik antiviral tedavi yok Menenjit veya orşitle birlikte ağrı azaltılır ve hidrasyon sağlanır Antipiretikler verilebilir Ensefalitle komplike olsa bile sonuç mükemmel Menenjit olsa bile prognoz çok iyi SSS tutulumu veya myokardite bağlı fatal olgular bildirilmiştir MMR 12-15. ay ve 4-6 yaşta 2 doz Salgın esnasında 3. doz
357
NÜKLEER TIP Radyofarmasötik Oral, İ.V. Gama Kamera Dinamik Statik -Planar -Tomografik (SPECT/BT) 1) NÜKLEER ONKOLOJİ Tümöre özgü olmayan F-18 FDG (pet bt glukoz met) gama C-11 Methionin (aa met) gama Tümöre özgü I-131 (tiroide ait radyoaktif iyot, hem görüntüleme hem tdv) I-131 MIBG (görüntüleme ve tdv, gama ve beta) ** NB spesifik I-123 MIBG (tdv gama) ** NB spesifik Ga-68 Octreotide (somatostatin res spesifik) tedavi için gerekli ışın alfa veya beta ışın yaymalı görüntüleme için gama ışını kullanılır (123), direkt grafide X ışını Endikasyonlar: * Benign-malign ayırımı * Evrelendirme * Kemo-radyoterapiye yanıtın değerlendirilmesi * Tedavi sonrası nüks-skar dokusu ayırımı * Kemo-radyoterapiye direnci belirleme * Radyonüklid Tedavi (internal RT) **lenfomada evreyi en çok diyafram belirler, diyafram altında yoksa evre 2 Tedaviye yanıt / I-123 MIBG / Spesifik Nöroendokrin Tm, feo: Ga-68 DOTANOC 2) GİS * Özefagus transit zamanı ölçümü * Mide boşalma zamanı ölçümü * Gastroözefagial reflü sintigrafisi * Gastrointestinal kanama tespiti * Meckel divertikülü sintigrafisi * Karaciğer dalak sintigrafisi * Hepatobiliyer sintigrafi Hepatobilier sintigrafi endikasyonları: Biliyer atrezi ve neonatal hepatitin ayırımında ''mebrofenin'' verilir ve bilirubin gibi davranır, kc'de konjuge olur, kc'den sonra bsğırsağa geçiyorsa bilier atrezi yoktur Kanama: Üst GIS kanaması (endoskopi) * Ülser; duodenal, gastrik, stres ülserleri * Gastrit * Özefagus varisi Alt GIS kanaması (nükleer tıp) * Divertikül * İBH * Tümörler * Anjiodisplazi GIS kanaması/Tc-99m RBC/sülfür kolloid ** hastanın eritrositleri işaretlenip tekrar hastaya verilir, lümene kanıyor mu diye bakılır GÖR * Fizyolojik GÖR– infant * Hangi çocukta yapılmalı: wheezing, akc enf, atelektazi, gelişme geriliği !!!!!!!!!!! GÖR/Tc-99m tin kolloid ile işaretli süt
Meckel sintigrafisi – Meckel Divertikül kanaması Meckel divertikülü - % 50 gastrik mukosa * Sintigrafi: en duyarlı ve özgül test !!! * False negatif Cimetidine / ranitidine, glukagon Meckel sintigrafisi/Tc-99m perteknetat 3) ENDOKRİNOLOJİ Tiroid sintigrafisi * Konjenital Hipotiroidi (1/4000) Morfolojik gelişim bozukluğu (% 90) Hormon üretim bozukluğu Aşırı iyot veya radyoiyota maruz kalma, antitiroid ilaç * Throglossal duct kisti * Tc-99m perteknetat (İV) / I-123 (per oral) 4) ÜROGENİTAL SİSTEMLER -Dinamik böbrek sintigrafileri -Statik böbrek sintigrafileri -Radyonüklid voiding sistoüreterogram (VUR'da*) -Testis sintigrafisi Dinamik çalışmalar (her iki böb ayrı ayrı değerlendirebiliriz) Böbrek Sintigrafileri * Böbrek fonksiyonları Kanlanma, konsantrasyon ve süzme, GFR ölçümleri * Obstrüksiyonlar (postrenal) Üreteropelvik, üreter, üreterovezikal * Renovasküler hastalık tanısı * Renal transplant Fonksiyon, kaçak, rejeksiyon (ATN) Radyofarmasötikler !!!!!!!!!!!!!!!!! SORUUU dinamik**Glomerüler Filtrasyon Ajanları: Tc-99m DTPA, idrarla atılır, GFR hesaplanır dinamik **Tübüler Ajanlar: Tc-99m MAG3 idrarla atılır, GFR hesaplanır Parankimal Ajanlar: Tc-99m DMSA VUR: Tc-99m kolloid (mesanenin içinde kalırlar, emilemez) RENOGRAM EĞRİLERİ dinamik çalışmalardır ilk 5 sn her iki böbreğin de kanlanması lazım 1 dklık görüntüde 60 resim alınır kalan 39 dkda 39 görüntü I. Faz (vasküler faz): Sayımlarda İV enjeksiyon sonrası hızlı artış, bolus kalitesi, kanlanma II. Faz (parankimal): Radyofarmasötiğin tübüler hücre veya glomerüler membran tarafından lümen ve nefronlara transferi III. Faz (ekskresyon): Böbrek piki, radyofarmasötik böbreğe ulaşmaya devam ederken, ekskresyon da başlıyor. Mesanede aktivite + Diüretik Renografi * Obstrüksiyonun değerlendirilmesi Üreteropelvik, pelvik, üreter * Obstrüksiyonun Renogram eğrisine etkisi III. Fazda düzleşme !!! II. Faz sürekliliği, ekskresyon izlenmemesi üreteropelvik (up) darlık: retrograd eğer diüretik verirsek ve durum kısmen düzelirse kalıcı obs değildir !!! (non-obs dilatasyon) diüretiğe rağmen grafi değişmiyorsa obs yani cerrahi **böbrek arkaya yakın olduğu için arkadan çekilir, ayna görüntüsü değil
358
Renal Transplantasyon * Renal transplantasyonlarda artış (hemodiyalizden korur) * Transplant yaşam sürelerinde artış * Akut rejeksiyonlarda azalma Siklosporin A Transplant böbrek sintigrafisi / Tc-99m DTPA ** böb kanlanması iyiyse (aort piki gibi) rejeksiyon yoktur !!! kadavradan alınmışsa böb bir süre iskemik kaldığı için akut tübüler nekroz görülebilir (süzme fonk gecikme, perf iyi ama atılımda sorun var) !!! ATN için tipik bulgu, daha sonra düzelir akut rejeksiyonda perf azalır kreatinin artar siklosporin toksisitesinde perfüzyon görülmez **ATN ve siklosporin toks ayrımı zamanla yapılır. ATN ilk 3 ayda atılım bozuk, siklosporin toks 5-6 ay sonra tübül fonk bozabilir Renovasküler Hipertansiyon Dinamik Çalışmalar * Yetişkinde Hipertansiyon (% 90 esansiyel) * Çocukluk çağında Hipertansiyon En sık sebep: Renal Patoloji !!! Yaygın skar (VUR, UTI) Renovasküler Hastalık (en sık renal arter stenozu) Adrenal, Renal Tümörler Atrofik Böbrekler Renovasküler Hipertansiyon * Ani başlangıçlı orta veya şiddetli * Tedaviye yanıt vermeyen uzun süreli * Jeneralize vasküler hastalığı olanlarda izlenen * Abdominal üfürümün eşlik ettiği * GFRde azalma ile birlikte izlenen * 25 yaşından küçüklerde ani başlayan RAAS efferent vk yaparak GFR arttırır, ACEİ ile bu mekanizma bozuluyorsa renovasküler HT vardır STATİK ÇALIŞMALARRRRRRRR 1-DMSA böbrek Sintigrafisi Patofizyoloji Kan akımı (kortikal tutulum) Distal tübüler hücre membranı transport fonksiyonu böbreğin konturlarına, enf, skar odaklarına bakılır, çocuklarda İYE sık olduğu için bakılmalı DMSA tutulumunda azalma (fokal, difüz): -Enfeksiyon -Skar (çentikliyse özellikle, üçgenimsi) -Renal kist, kitle -Dilate yapılar -Böbrek yetmezliği ** yani hasarlı yerler az tutulur **İYE'de 6 ay sonra tekrar bakıldığında hala varsa skar var demektir VUR * Radyonüklid voiding sistoüreterogram: VUR varlığı ve şiddetini saptamak Operasyon sonrası takip * VUR Renal skar, Renal enfeksiyon yol açar Duyarlı ve güvenilir * VCUG den daha düşük radyasyon dozu * Grade I (hafif reflülerde) VCUG dan daha duyarlı * Radyofarmasötik mesaneye direkt doldurulur * Tekrar çalışmaları – reflü intermitan bir olaydır VUR sintigrafisi / Tc-99m kolloid %80 işerken görülür Testis sintigrafisi * Nükleer Tıp acil – acil cerrahi * Spermatik kord torsiyonu * Apendiks testis torsiyonu * Klinik yüksek olasılık – cerrahi * Klinik şüpheli – sintigrafi epididimit, orşit, hematom, hidrosel Testis sintigrafisi / Tc-99m perteknetat yoğun bir koyuluk: enf, orşit tutulum azsa: torsiyon kanlanma iyiyse: enf kanlanma kötüyse: torsiyon RVHT: kaptoprilli DBS, TC99M MAG3 Obstrüksiyon, Perfüzyon: Diüretikli DBS, Tc-99m MAG3, Tc-99m DTPA Transplant, Fonksiyon: Dinamik, Tc-99m DTPA (ATN, AR, KR) Fonksiyon: Dinamik, Tc-99m MAG3 (ATN, ABY, KBY) Enfeksiyon, Skar: Statik Sin, Tc-99m DMSA 5) LOKOMOTOR SİSTEM Endikasyonlar * Kemik enfeksiyonu * Avasküler kemik nekrozu * Travma Okült Şiddete maruz kalan çocukların değerlendirilmesi Kemik enfeksiyonu * Akut hematojen osteomyelit Altta yatan hastalık yok Staphylococcus aureus Uzun kemiklerin metafizleri Yavaş kan akımı - staz Fizis hattı (18 ay) * Septik Artrit * Nedeni Bilinmeyen Ateş ***** hepsinde lökosit sintigrafisi kullanılır !!!!!!!!! Avasküler nekroz * Kemik sintigrafisi en kesin tanı yöntemi Lokalizasyon = kan akımı Direkt grafiden daha önce pozitif Pinhole görüntüleme * LCP *** çocukluk çağında EN SIK (leg corve perthes) Femur başı AVN (avasküler) İdiopatik, Travma 5-10 yaş az tutulum Travma Child abuse * Kosta kırıkları; multipl ve lineer * Metafiz kırıkları, diafiz kırıkları * Değişik şiddette aktiviteler * Tekrarlayan stres veya akut travma * Callus oluşumu başlamadan radyografi negatif * İyileşen kırıklarda sintigrafi negatif 6) SİNİR SİSTEMİ * Kan Beyin Bariyeri * Beyin tümörleri * Serebral kan akımı * Serebral kan volümü * BOS bozuklukları * Reseptör görüntüleme IMP, Tc-99m HMPAO, ECD !!! (beyin kan akımını gösterir, lipofiliktirler, KBB geçerler) Standart uygulama, SPECT, 2-3 başlı gama kameralar, yüksek matriks, görüntüleme zamanı Normal perfüzyon Beyincik, temporal, parietal, frontal Tek taraflı el hareketi Gözler kapalı-açık Beyin Ölümü Klinik karar (refleks, solunum, koma değerlendirmesi) EEG (ilaç, hipotermi) Anjiografi (dört damar) Beyin Kan Akımı: Sintigrafi Tc-99m ile işaretli herhangi bir ajan (DTPA, HMPAO) PET-BT ile beyin görüntüleme (FDG ile) * Demans * Epilepsi (odağı gösterir, kriz anında enjeksiyon, zor) * Parkinson
ÇOCUKLUK ÇAĞI LENFOMALARI Erken evrede tanı zor ! Semptom ve bulgular; Diğer çocukluk çağı hastalıklarını taklit eder. Erişkinde kanser düşündüren bulgular çocukluk çağı kanserlerinde nadir. 1.Lösemi 27.2% 2. Lenfoma & RES tm 16.7% (dünyada 3.) 3. SSS tm 11.6% (dünyada 2.) 4. Nöroblastom 10.6% %60 Non-Hodgkin lenfoma Çocukluk çağındaki NHL’lerin tümü “high grade” klinik agresif kategoride lenfomalardır. !!!!!!!!!!!!! %40 Hodgkin lenfoma NON HODGKIN LENFOMA Klinik olarak, çocukluk çağı NHL’nın HL’dan daha sistemik bir hastalık olduğu, hematolojik yayılımının lösemiye benzediği bilinmektedir. 5-10y NHL daha sık, onun dışında hep HL daha sık NHL erkeklerde daha sıktır. Bu sıklık 15 yaş altı çocuklarda daha belirgindir. Burkitt lenfoma (matür B hücreli NHL) çocukluk çağında en sık Özellikle 5 – 15 yaş çocuklarda sıktır. Lenfoblastik lenfomanın belli bir yaş grubu tercihi yoktur. Her yaş grubunda görülebilir. Büyük hücreli lenfoma, diffüz büyük B hücreli lenfoma, anaplastik büyük hücreli lenfoma tipleri özellikle büyük çocuk ve adölesanlarda karşılaşılan NHL tipleridir Kalıtsal ya da akkiz immün yetmezlikler NHL gelişimi için risk faktörüdür. İmmün yetmezlik zemininde lösemi ve lenfoma gelişmesine yatkınlık söz konusudur. İnfeksiyöz ajanlar etyolojide suçlanmaktadır Özellikle EBV – Burkitt lenfoma ilişkisi üzerinde durulmaktadır Pestisid maruziyeti kanıtlanmamış Fenitoin, ilacın kesilmesi ile kendiliğinden gerileyen yalancı lenfomaya yol açar. Çocukluk çağı lenfomaları hızlı seyirli, yaygın hastalıklardır. NHL’da mitotik indeks yüksektir. !!! Onkolojik aciller: !!! süperior/inferior vena kava tıkanması, akut hava yolu obstrüksiyonu, spinal kord basısı, perikard tamponantı, bağ obstrüksiyonu santral sinir sistemi (SSS) komplikasyonları sayılabilir. Hücrelerin hızlı çoğalma ve hızlı yıkılması hiperürisemi ve tümör lizis sendromuna (TLS) yol açar. Burkitt lenfoma %35-40 T lenfoblastik lenfoma %15-20 Difüz büyük B hücreli lenfoma %15-20 Anaplastik büyük hücreli lenfoma, ALK pozitif %15-20 Öncelikli laboratuar testleri; tam kan sayımı, BFT, elektrolit ve LDH Klinik olarak uygun vakalarda eksizyonel biyopsi tercih Histoloji, akım sitometrisi, sitogenetik ve moleküler çalışmalar. Tanıdan sonra göğüs, karın ve pelvis BT çekilmelidir. PET-BT duyarlılığı arttırmaktadır. Evrelendirme için iki taraflı kemik iliği aspirasyonu ve biyopsi / BOS incelenmeli Lenfomanın en sık görülen bulgusu LAP’tır. Büyük çocukta invaginasyon varsa lenfoma düşünülmelidir. Normalde ilk 5 yaşta lenfosit hakimiyeti vardır. 5 yaştan büyük çocukta lenfosit baskınsa lenfoma açısından dikkatli olunmalıdır. LDH nonspesifik bir tümör marker’ı, lenfomada evrelemede tümör yükünü gösterir. PET lenfomada tanıda, evrelemede, tedaviye yanıtta ve izlemde kullanılabildiği için değerlidir. Tümör liziste: hiperpotasemi, hiperfosfatemi, hiperürisemi ve hipokalemi görülür. !!!!!!!!!!!!!!! Superior mediasten sendromu = superior vena cava sendromu + trakea basısı 1) Burkitt Lenfoma Burkitt lenfomada tümör hüc ikilenme zamanı <24saat: ve Ki67 veya MIB-1 reaktivitesi yüksek (> %95) Burkitt lenfoma immünofenotipik olarak olgun B hücre kökenlidir. Tümör hücreleri, yüzeylerinde CD19, CD20, CD22, CD10 ve monoklonal yüzey memb immünoglobulini (s Ig) (surface immunglobulin) eksprese ederler. İmmünoglobulin genellikle IgM AĞIR zincir tipindedir. Morfolojik olarak BL orta büyüklükte lenfoblastlarla karakterizedir. Bazen bazofilik olan sitoplazma orta büyüklüktedir. Çekirdekleri yuvarlak ya da oval şekilli olabilir. Çoklu, belirginlikleri değişken bazofilik çekirdekçikleri vardır. Sitolojik preparatlarda lipid içerikleri nedeni ile lenfoblastların sitoplazmaları vakuollü görülür (L3 lenfoblast morfolojisi) Doku kesitlerinde '' yıldızlı gökyüzü manzarası '' izlenir. Mavi renkli tümör hücreleri arasında hızlı bölünen tümör hüc apoptotik artıklarını fagosite etmiş makrofajlar yıldızlı gökyüzü manzarası oluştururlar. L3 tipi lenfoblastlar karakteristik. Yıldızlı gökyüzü görünümü (BL için özgül değildir) Burkitt lenfoma: Abdominal kitle/ler, GİS tümörler; Waldeyer halkası tutulumu olabilir. t (8;14): EN SIK (%80 sıklıkta) karşılaşılan translokasyon olup IgH-cMYC genini etkilemektedir. t (2;8): ikinci sıklıkta (yaklaşık %20) karşılaşılan translokasyon olup Igκ-cMYC genini etkilemektedir. t (8;22): daha nadir karşılaşılan translokasyon olup Igλ-cMYC genini etkilemektedir. Virüs ilişkili olan ilk insan tümörü, tekrarlayıcı kromozomal translokasyonlarla ilişkili ilk tümörlerden biri ve HIV enfeksiyonu ile bağıntılı ilk tümör olma özelliklerine sahiptir. Endemik, sporadik ve immün yetmezlik ilişkili formları farklı klinik ve biyolojik özelliklere sahiptir. endemik BL malarya kuşağı denen ekvator bölgesinde görülür. Yüksek riskli bölgelerde çocukluk çağı kanserlerinin yarısını oluşturur ve sporadik BL’nın 50 katı sıklıktadır. İmmün yetmezlik ilişkili form, HIV enfekte çocuklarda olmayanlara göre 1000 kat fazla görülür. Endemik Burkitt Lenfoma: 5-10 y, E> K afrika, brezilya, türkiye 100 binde 10 **çene, abdomen, orbit, paraspinal ** diffüz büyüme paterni, monomorfik orta boyutlu hüc, yıldızlı gökyüzü görünümü ** CD20+, IgM kapa gama, CD10+, BCL2- EBV İLE %95 İLİŞKİLİ 8.14 2.8 8.22 bulunur 8. kromozom kırılma noktası introndan uzakta !!! Sporadik Burkitt Lenfoma: 6-12y, E> K kuzey amerika, avrupa 100 binde 0.2 ** abdomen, Kİ, lenf nodları, nazofarinks, overler %15 EBV ilişkili 8. kromozom kırılma noktaları intron içinde Endemik BL’da kemik iliği tutulumu nadir olmak ile birlikte MSS veya epidural tutulum 1/3 hastada görülür. Sporadik BL, > 6 YAŞ çocuklarda en sık İNVAJİNASYON nedenidir. Sıklıkla apandisit ile karıştırılır. İlioçekal bölgedeki tüm lenfomalar BL’dır. Bağırsağın tutulu segmentinin ilişkili mezenter ile birlikte tam rezeksiyonu ardından uç uca anastomoz önerilen cerrahi yaklaşımdır. İntestinal kanalın tam çıkarılan BL’sı, St Jude evreleme sistemine göre evre II kabul edilir ve az sayıda kemoterapi kürleri ile mükemmel sonuçlara sahiptir . Ancak abdominal BL hastalarının çoğunda, mezenter, retroperiton, böbrekler, overler ve periton yüzeyinin tutulduğu (sıklıkla malign asit ile ilişkili) masif hastalık tablosu vardır Bu hastalarda cerrahi olarak kitle küçültme operasyonu (debulking) ne mümkün ne de uygundur. Sporadik BL’da, nazofarenks, paranazal sinüsler ve tonsiller ve kemik iliği (%20) tutulumu görülebilir. Genellikle 8q24 kromozomunda cMYC onkogen lokusunu tutan translokasyon içerir. Lokalize olmayan hastalığın tedavisi, genellikle siklofosfamid içeren kısa, yoğun kemoterapi blokları ve MSS profilaksisi ile yapılır
359
Diffüz büyük B hücreli lenfoma (DLBCL): en sık germinal merkez fenotipidir. Tipik olarak hızlı büyüyen kitle ve ileri evre hastalık ile ortaya çıkar. Kemik iliği ve MSS tutulumu nadirdir. DLBCL immün yetmezliklerde EN SIK görülen lenfoma tipidir. Agresif seyreder ve tedavisi BL ile aynıdır. Primer mediyastinal (timik) büyük hücreli lenfoma, tüm NHL %1-2’sini oluşturur ve daha çok ergenlerde görülür. Yaygın skleroz ve nekroz nedeniyle özellikle küçük mediyastinal biyopsilerde klinik ve morfolojik olarak HL’dan ayırım zor olabilir. Ancak immünfenotipik değerlendirme ile ayrılabilir. Prognozu DLBCL’den daha kötüdür anterior kompartman: germ hüc tm, lenfoma !!, paratiroid, substernal tiroid, timoma orta kompartman: anevrizma, bronkojenik kist, LAP, diafragmatik herni, plörokardial kist posterior kompartman: nörojenik kitle, meningosel, lenfoma!!, özof hst, anevrizma Öncül hücreli veya Lenfoblastik lenfoma (LL): %50-70’i T hücreli LL Klinik ve patoloji ALL ile çok benzerdir. ALL’de kemik iliğinde ≥%25 blastik hücre bulunur. SIg (surface immunglobulin) negatif !! (BL'de +ti) TdT (terminal deoksitransferaz) vakaların >%95’inde pozitif !!!!! T hücreli lenfoblastik lösemide T hücre belirteçleri pozitif CD1a, CD2, CD5, CD7, CD4, ve/veyaCD8. !!! Lenfoblastik lenfoma olgularının %10 – 15’i öncül B hücre belirteçlerini taşıyabiliyor. !!!! LBL’nın küçük ya da orta büyüklükteki lenfoblastları; dar sitoplazmaları, yuvarlak ya da sarmal şekilli (“convoluted”) çekirdekleri, gevşek kromatini ve belli-belirsiz çekirdekçikleri ile ALL lenfoblastlarına benzer !!! T-LBL ve T-ALL’de en sık tanımlanan kromozomal anomaliler: kromozomların 14q11 ya da 7q34 bölgelerindeki T-hücre reseptörü (TCR) gen lokuslarında bulunmaktadır. !!! T-ALL ve T-LBL’da sık rastlanan partner genler TAL1, MYC, HOXA gen kümesi ve MYB’dir. !!! T-LBL ve T-ALL’de görülen diğer kromozomal anomalilerdir arasında NOTCH1 mutasyonları, CDKN2A/CDKN2B lokuslarınn bulunduğu kromozom 9 değişiklikleri, kromozom 6p delesyonları sayılabilir. Saptanan bir bulgu LL’da del 6q olup kötü prognostik önem taşımasıdır. !!! hızla büyüyen boyun ve mediasten LAP ile başvururlar. Sıklıkla Mediastinal hastalık vardır. Ancak nadiren subdiyafragmatik hastalık da olabilir. Vena kava superior send / superior mediasten sendromu Hemodinamik bozulma, perikard effüzyonu gelişebilir. Subdiyafragmatik hastalıkta HSM, böbrek infiltrasyonu, retroperitoneal nodal hastalık olabilir. Erkeklerin <%2 sinde testis tutulumu olabilir. !!!!!!!!! Evre IV Tanı anında SSS ve / veya kemik iliği tutulumu olan tüm tümörler Kemik iliğinde %25’den fazla blastı olan tüm vakalar lösemi, BOS’ta malign hücre tanımlanmış tüm vakalar SSS tutulumu olarak kabul edilir. **Normalde diğer tm uzak organ metastazı varsa direkt evre IV oluyor ama burada sadece SSS ve/veya kemik iliği tutulumu varsa evre IV oluyor. SEDASYON YAPILMAMALI Zaten solunum yolu daralmış olduğu için entübe etmek zorlaşır. Mitoz ne kadar fazlaysa tümör kemoterapiye o kadar duyarlıdır. NHL tanısı alan hastalarda evreleme ve risk gruplaması yapıldıktan sonra Risk grubuna göre tedavi yoğunluğu belirlenmiş antikanser kemoterapi uygulanmaktadır. Bu kemoterapi şemaları ağızdan, damar yoluyla ve intratekal olarak kemoterapi uygulanabilir. Matür B hücreli lenfomalarda AntiCD20 monoklonal antikor (Rituximab) uygulamaları yapılmaktadır. !!! NHL’da CD30 yönelik Brentuximab vedotin (BV) CD30’u hedefleyen antikor uygulamaları yapılmaktadır. Antikanser tedavi ile NHL yaşam oranları oldukça yüksektir.
TÜMÖR LİZİS SENDROMU !!! Potasyum artar Ürik asit artar Fosfor artar Kalsiyum azalır BUN, kreatinin artabilir Anaplastik büyük hücreli lenfoma: Çocuklarda olgun T hüc lenfomaların en sık görülenidir. Tipik olarak CD30 + ve genellikle nükleer fosfoprotein geninin ALK genine füzyonu ile sonuçlanan, kromozom 5’in uzun kolunu içeren kromozomal yeniden düzenlenme ile ilişkilidir. Klinik bulgular değişkendir. Nodal veya ekstranodal tutulum görülebilir. Cilt tutulumu olabilir. Prognozu DLBCL ve BL’dan biraz daha kötüdür. !! ALK inhibitörü olan crizotinib ile erişkin relaps ALCL hastaları için yapılan erken çalışmalar, ümit vericidir. HL için etkinliği gösterilen, tubulin inhibitörü-konjuge monoklonal anti-CD30 olan brentuximab vedotin, yeni tanı pediatrik ALCL hastalarında da araştırılmaktadır T hücre kökenlidir ama B hücre kökenli gibi tedavi edilir. Hücreler CD30 ve ALK pozitiftir. !!! en sık t (2;5) (%72,5) ilişkili füzyon proteini Nükleophosmin !!! t (1;2) (%17,5) ilişkili füzyon proteini Tropomiyosin 3 !!! Çok ajanlı kemoterapi protokolleriyle antikanser tedavi Sistemik Anaplastik büyük hücreli lenfomada relaps oranı yaklaşık %25-35 ikinci tam remisyon oranı yaklaşık %30-60 Brentuximab vedotin (BV) CD30’u hedefleyen antikor olup monometil auristatin-E (MMAE) ile konjugedir. Brentuximab vedotin CD30 ile bağlanır, internalize edilir, MMAE salınır ve antitübülün etki göstererek apoptoza yol açar. (tübüline vinblastin ile aynı bölgeden bağlanarak) Crizotinib preklinik ve klinik olarak ilk kullanıma giren ALK inhibitörüdür. Crizotinib ALK fosforilasyonunu inhibe etmekte ve bu da ALK pozitif ABHL hücrelerinde potansiyel bir antitümöral etki oluşturmaktadır. Çocukluk çağı HDL tedavisinde son 25 yılda belirgin ilerleme olmasına karşın, hastaların %25’i relaps yapar veya başlangıç tedavilerine yanıt vermez. Ek olarak antrasiklin ilişkili kardiyomiyopati, ikincil kanserler, endokrin anomaliler ve infertilite devam eden önemli sorunlardır. HODGKIN LENFOMA Bimodal yaş dağılımı Gelişmişlerde 20’li adölesan yaşlar ve > 50 yaş Gelişmemişlerde Adölesan öncesi erken yaşlar ve > 50 yaş Epidemiyolojik çalışmalara göre 3 ayrı yaş grubu ≤ 14yaş  erkeklerde biraz daha fazla 15 – 34 yaş  E = K 55 – 74 yaş NOT: < 5 yaş Hodgkin lenfoma nadir görülür Çocukluk çağında Hodgkin lenfoma: Geniş aileler ve düşük sosyoekonomik durum ile ilişkili Erişkin çağda, gelişmiş ülkelerde Hodgkin lenfoma yüksek sosyoekonomik durum ile ilişkili Genç yaşlarda: Mikst sellüler tip sık Erişkin yaşlarda: Nodüler sklerozan tip sık Bazı ailelerde HL sık karşılaşılması Genetik yatkınlık Sık karşılaşılan bir etyolojik ajana maruz kalma Spesifik bir HLA Ag ile ilişki Aynı cinsiyetteki kardeşlerde de HL tanımlanmış HL gelişme riski: Kardeşte x3 kat, ikiz kardeşte x7 kat İmmün sistem yetmezliği varlığında da HL riski ↑ Genetik: ataksi telanjiektazi İnfeksiyöz: HIV İatrojenik Epidemiyolojik ve serolojik çalışmalar EBV ile HL ilişkisini destekleyici !!!!!! Reed Sternberg hücrelerinde '!!!!! EBV genomu varlığı gösterilmiş EBV early RNA (EBER 1, EBER 2) varlığı gösterilmiş EBV ile enfekte Reed Sternberg hücreleri Latent membran protein 1 (LMP 1), LMP 2A ve EBV nükleer Ag 1 (EBNA 1) eksprese ediyor !!! EBNA 2, Viral kapsid Ag, early Ag eksprese etmiyor Konstitüsyonel B semp. : TNF, LT-α, IL1, IL6 -Klasik HL Nodüler sklerozan * %40-70 Mikst sellüler * %30 Lenfositten zengin * <%5 Lenfositten fakir * <%5 -Nodüler lenfositten zengin HL * <%5
360
Klasik HL sıklık %92-95 **reed stenberg hüc CD15, CD30 sık EBV ile %40 ilişkili erkeklerde %50 pik yaş 15-20 başvuruda çoğu evre 2 veya daha ileri evrede mediasten tut sık Nodüler Lenfosit Predominant HL sıklık %5-8 **popcorn hüc CD20 sık EBV ile İLİŞKİSİZ** erkeklerde %75 pik yaş 13 hastaların çoğu 1a veya 2a, med tut NADİR Reed Stenberg hücreleri Hodgkin lenfoma için karakteristik olup, benzer hücreler enfeksiyöz mononükleoz ve Hodgkin dışı lenfomada da görülebilir. Bu hücreler klonal özelliktedir ve B hücrelerinin germinal merkezinden kaynaklanır. Histopatolojik incelemede az sayıda malign hücre (%1-10), çevresinde T lenfosit rozetleri, polimorf inflamatuar hücre topluluğu (histiyositler, plazma hücreleri, eozinofiller, nötrofiller) ve fibrozis görülür. LENFADENOPATİ (LAP) Genellikle ağrısız supraklavikuler veya servikal LAP Lenf nodu orta sertlikte, lastik kıvamındadır, hızlı büyüme varsa palpasyon ile hassasiyet olabilir 2 / 3 hastada değişik derecelerde mediastinal tutulum (+) Non-prodüktif öksürük veya trakea / bronş basısının diğer bulguları Ayırıcı tanıda HL düşünülüyorsa mediasten genişlemesini değerlendirmek üzere PA ve lateral AC X-Ray Hastaya girişimsel işlemler için sedasyon uygulanacaksa hava yolunun açıklığı mutlaka değerlendirilmeli Küçük çocuklarda timus ve mediastinal LAP e bağlı mediastinal genişleme karışabilir Nadiren hasta ilk olarak aksiller veya inguinal LAP ile başvurabilir. Primer subdiafragmatik hastalık nadirdir (%3) Erişkinlerde kaşıntı, alkol alımı ilişkili ağrı gibi belirtiler de tanımlanmaktadır. İİABX YAPILMAZ SİSTEMİK SEMPTOMLAR Nonspesifik sistemik sx: Halsizlik, iştahsızlık, hafif kilo kaybı B SEMPTOMLARI  kötü prognostik !!! SORU Prognoz ile ilişkili 3 spesifik konstitüsyonel yakınma: ≥38ºC (oral) açıklanamayan ateş yüksekliği (Pel-Ebstein Ateşi) Tanı öncesi 6 aylık dönemde açıklanamayan %10 kilo kaybı Gece terlemesi (prognostik önemi daha düşük) Laboratuvar Nötrofilik lökositoz Lenfopeni (çocuklarda genelde ALC N, yaygın hastalıklı erişkinlerde lenfopeni) Eozinofili Monositoz Anemi: yaygın hastalık ve demir depolarının mobilizasyonunda bozukluk ile ilişkili Coombs (+) hemolitik anemi, retikülositoz, Kİ normoblastik hiperplazi Ağır otoimmün bozukluklar: Nefrotik send Otoimm. Hemolitik anemi Otoimm. Nötropeni ITP (%1 – 2) ve Otoimm. Hemolitik anemi ile birlikte olabilir. Tedavi tamamlandıktan sonra remisyonda gelişebilir ESR ↑ Serum bakır ve ferritin ↑ (RES aktivasyonu) CRP ↑ HL'li hastalar tanı esnasında çeşitli immün sistem anomalileri sergilemekte olup, bunlar terapi süresince ya da sonrasında da sürebilmektedir. Natural katil hücre sitotoksisite tedavi edilmemiş hastalarda azaltılabilmektedir. Tipik olarak, tanı esnasında supresör T lenfositlere karşı artmış bir hassasiyet bulunmaktadır ve bu da anormal hücresel bağışıklığa sebep olur. Tedavi sonrasında, humoral bağışıklık kısa süreli olarak bastırılabilmektedir. Tanısal yaklaşım: Fizik inceleme ve LN boyutlarının ölçümü CBC, PY, ESR, CRP, KC ve böbrek fonk, ALP Lenf nodu Biyopsisi PA AC grafisi: Mediastinal genişleme ? BT: Boyun, Toraks BT, MRG: Abdomen, Pelvis Hastaların %17’sinde pulmoner hastalık (mediyasten tutulumu olmadan görülmez) saptanabilir Hodgkin’de kemik iliği tutulumu non-hodgkin’e göre daha nadirdir. Lenf nodu biyopsisi eksizyonel olmalı. Fonksiyonel görüntüleme yöntemleri arasında pozitron emisyon tomografi (PET) en çok tercih edilendir. Radyoaktif glukoz analoğu olan florodeoksiglukoz (FDG) tutulumu tümördeki proliferatif aktivite ile uyumludur. BT ile birleştirilmesi ile elde edilen PET-BT sonucunda hastalığın anatomik ve fonksiyonel özellikleri belirlenir. PET-BT evrelemede ve tedavi sonrası kalıntı dokunun canlılığını göstermede önemlidir. Ayrıca tedavi arasında yapılan PET-BT ile tedaviye yanıt ve prognoz belirlenebilir. Seçilmiş hastalarda LN örneklemesi ile cerrahi evreleme Kemik iliği aspirasyon ve biyopsi Kemik iliği tutulumu oranı %5 olup, daha çok ileri evre hastalıkta beklenir. Evre I ve evre IIA hastalar haricindeki hastalara kemik iliği biyopsisi yapılsa da son çalışmalar FDG-PET’in kemik iliği biyopsisinin yerini alabileceğini desteklemektedir. Kemik grafileri Kemik tutulumu çok nadir olup, saptanmasında Tc-99 sintigrafisi kullanılabilirse de PET-BT tercih edilir bütün vakalarda sırasıyla son ek A ve B harfleri ile temsil edilmektedir. Son ek E harfi, bitişik nodal hastalıktan ekstralenfatik büyümeyi temsil etmektedir. Dalağı içeren hastalık son ek S harfi ile gösterilmektedir ve mediastinal kitle çogunlukla X harfi ile gösterilmektedir. Temel tedavi yöntemleri kombine kemoterapi ve düşük doz tutulu alan radyoterapidir. Radyasyon hacmi ve kemoterapi yoğunluğu/süresi B semptomlarının varlığı, evre, “bulky” hastalık varlığı gibi prognostik faktörlere göre belirlenir. İlk geliştirilen kombine kemoterapi rejimi Mustard, Onkovin, Prednizolon, Prokarbazin içeren MOPP olup daha sonra mustard yerine siklofosfamid konması ile COPP rejimi oluşturulmuştur. Non hodgkin’de radyoterapi kullanmıyorduk ama hodgkin’de gerekirse düşük dozlu olarak verebiliriz. !! Adriamisin, Bleomisin, Vinblastin, Dakarbazin içeren ABVD, ikinci önemli rejimdir. ALTIN STANDART Erkeklerde steriliteye yol açan prokarbazin ve ikincil kanserlerden sorumlu olabilen alkilleyici ajan içermesi COPP rejiminin, özellikle mediyastinal RT verilen hastalarda kardiyak yan etkileri belirgin olan adriamisin ve pulmoner toksisiteye yol açabilen bleomisin içermesi ABVD rejiminin istenmeyen özellikleridir. En çok korkulan etkisi olan ikincil kanserler (tiroid kanseri, kızarda meme kanseri) nedeniyle radyoterapi (RT), bazı hastalarda tedaviden çıkarılmaya çalışılmaktadır. Erken evre olan kız hastalardan, tedaviye erken tam yanıt alınanlara RT verilmeksizin sadece kemoterapi ile tedavi. Relapslar genellikle tanıyı takip eden ilk 3 yılda görülür. Dirençli veya tedavi başlangıcından 12 ay içinde relaps yapan hastalar miyeloablatif kemoterapi ve otolog kemik iliği transplantasyonu (KİT) adayıdır. Olaysız sağ kalım (EFS) olumlu prognostik özelliklerde ve erken evre hastalarda %85-90 iken, ileri evre hastalarda %80-85’tir. Histolojik alt tip prognoz ile kesin olarak ilişkili değilse de, NLPHL’nin prognozu klasik HL’ya göre daha iyidir. İleri evre hastalık (III ve IV), B semptomları, Bulky hastalık, ekstranodal tutulum, erkek cinsiyet, artmış sedimantasyon hızı, anemi (Hb<10 g/dl), lökositoz (beyaz küre>11500/mm3), hasta yaşının 5-10 yaş arası olması ve fazla sayıda bölgenin tutuluşu kötü prognostik özelliklerdir. !!!! Burkitt ve benzeri tümörlerin tümör lizis sendromuna, lenfoblastik lenfomaların ise superior vena kava sendromu/superior mediyastinal sendroma yol açma riski yüksektir. Anaplastik büyük hücreli lenfoma çocuklarda olgun T hücreli lenfomaların en sık görülenidir Hodgkin lenfoma (HL) Tüm lenfomaların %40’ını oluşturur ve tedavi başarısı en yüksek çocukluk çağı kanserlerinden biridir Yaşam oranları ileri evre hastalarda bile %80’in üstündedir
KONSÜLTASYON-LİYEZON PSİKİYATRİSİ ● KLP genel tıp ile psikiyatri arasında bağlantı ve iş birliği yöneten bölüm. ● KLP 1920 lerden bu yana ayrı bir bölüm ● ÇKLP 60 yıllık bir geçmiş konsültasyon: başka bir hekimin isteği üzerine, çocuk ergen ve anne babanın psikolojik durumunun nasıl olduğu sorusuna yanıt veren profesyonel görüştür. ● Liyezon: biyopsikososyal anlayışı hayata geçirmeye fiziksel bakım ve tedaviyle ruhsal tedavi ve psikososyal bakımı bütünlemeye dönüktür. (ortak bir çalışma) Kronik hastalıkların çocuklarda prevalansı:%10-20* ● Kronik hastalıklara ikincil psikiyatrik sorunların prevalansı:%10-30** SORU Psişik durum fiziksel durum (hangisi hangisine yol açmış) ●depresyon eşgüdüm-eş zaman Suisid fiziksel destek BİYOPSİKOSOSYAL YAKLAŞIM ● Çocuğa yaklaşım: bedensel, bilişsel, ruhsal ve toplumsal özellikleri ile bir bütün olarak kabul edip onu koruma ve geliştirmeye özen gösterilmesi gereğini taşır. ÇOCUKLA İLGİLİ DEĞİŞKENLER ● yaş ● huy özellikleri ● kullanılan savunma düzenekleri ● psikososyal gelişim evresi HASTALIKLA İLGİLİ DEĞİŞKENLER ● Lokalizasyon ● Kronisite ● Şiddet AİLE İLGİLİ DEĞİŞKENLER ● Çocuğu etkileyen tüm uyaranlar öncelikle aile süzgecinden geçerek çocuğa ulaşmakta, ailesi çocuğun bir bütün olarak korunması ve gelişmesinde en temel öğeyi oluşturmaktadır. ● anne babanın nitelikleri (yaş) ● kişilik özellikleri (mizaç, kişilik) ● hastalığı anlamaları (başa gelen çekilir, ceza, fıtrat) ● hastalığa karşı tutumları ● tutarlılık ve birliktelikleri ● İletişimleri ● evlilik ilişkileri ÇEVRESEL ETMENLER ● tıbbi personelle ilişkiler ● hastane ortamı ● sosyal ilişkiler ● okul yaşantıları ÇOCUĞUN MİZACI ● Olayların kendisini üzmesine izin vermeyen dışa dönük ● içe çekilmiş, introvert, narsisistik Hastalığa sürekli kötü uyum yapanlar (inhibe mizaçlı) ●1 . korkak pasif anneye aşırı bağımlı, anneler sürekli koruyucu ve aşırı kaygılı ●2. aşırı derecede bağımsız, asi gençler, yadsıma, meydan okuma, bana bir şey olmazcı, anneler aşırıcı isteyici, suçlayıcı, müdahaleci ●3. konjenital deformite ve engeli olan çocuklar utangaç, gücenik, yalnız, düşmanca tavırlar, anneler defekte aşırı vurgu, utanarak saklama, izole etme 0-1 yaşta bebeğin tek ihtiyacı annesinin sıcaklığı, temel güven/ güvensizlik evresi BEBEKLER ● Bedensel-duyusal uyarım ● Kesintisiz ilişki ● Temel güven duygusu ● İrritable , anksiyöz ise Anne’ de anksiyöz ● Ağlama, emmeden zevk almama ● Hamile annenin en büyük korkusu defektli çocuk Yas. Suçluluk kızgınlık ● Bağlanma sorunları ve düşük benlik değeri ● 6-8 ay ayrılma anksiyetesi Yenidoğan döneminde başlayan hastalık: ● tekrarlayan ağrıya maruz kalma ● sosyal uyaran azalması sonucunda ● ağrı duyarlılığı, beyin volümü, nöroendokrin işlevsellik, davranış ve biliş etkilenecektir* 18 AY –3 YAŞ ● araştırma, vertikal düzeyden horizontal düzeye geçilen dönem ● Otonomi: kendi kendilerine yapmak isteme ● dil yetilerin kazanımı ● motor gelişim ● tuvalet eğitimi ● irritable, huzursuzluk içe dönük ● apatik ● Pasif yapışkan ● dürtü denetimde sorunlar öfke, abartılmış karşıt olma ve karşı gelme, dışa fazla dönük ● ben merkezcilik kendilerini suçlama 3-6 YAŞ ● cinsel kimlik oluşumu: her iki ebeveynle kararlı, süre giden ilişki ● motor kontrol ve sosyal yeterlilik ● girişimcilik ● bedensel işlevlerde sorunlar yaşıt ilişkileri kuramama, sosyal onay görememe ● bedensel zarardan aşırı korku, korkak, pasif, aşırı bağımlılık ● ben merkezci-büyüsel düşünce: cezalandırma ilahi adalet ● mümkünse elektif cerrahi girişim yapılmamalı (sünnet 2 yaştan önce yapılmalı) OKUL ÇAĞI ( 6-12 ) ● aileden ayrılma, özdeşim ● sosyal beceri kazanma ● başarı duygusunun gelişimi ● stres anksiyete. dürtü ve engellerle başa çıkma ● duyguların sosyal onay çerçevesinde dışa vurma ● okula uyum ● self yeterlilik beceri ve tutumların kazanılması yaşıtlarında farklı olma duygusu ● yaşıt ilişkilerini etkileme kaygıları ● yaşıtları çok acımasız ● self yeterliliklerinde sorun ● “başarısızlık” ● “değersizlik” ● “depresyon” ● “anksiyete” ● kızgınlık ve yaramazlıklarına ->ceza ERGENLİK ● Cinsellik ● Beden imgesi : narsisistik ● Bağımsızlık: otoriteye isyankarlık, savaş alanı= tedaviye uyum güçlüğü ● Kimlik duygusunun gelişimi ● Meslek seçimi ● Yaşıtları tarafından kabul ● Sınırlanma : aşırı stres yaşama, hastalıkla aşırı iç içe girme, yetersizlik ümitsizlik ve öfke ● Yadsıma: Gerçekçi olmayan büyük amaçları başaramayınca hayal kırıklığı ● Yalıtma ● “ Ergen gerilemekten korkar içindeki çocuğa katlanamadığı gibi çocuk yerine konmaya da katlanamaz” AİLE İŞLEVLERİ ve AİLENİN TEPKİLERİ ● Hastalık öncesi işlevler ● Konsültasyon sırasındaki işlevler ● İlk tanı konulduğunda ailenin anksiyetesi -> çocuk ● Şok, akut korku ve anksiyete ● Şokla birlikte gelen inanmama, yadsıma ● Kızgınlık, içerleme, eşi ya da kendini suçlama ● Kabullenme Ebeveyndeki anksiyete çocukta Psikiyatrik bozukluklar için risk ● Soruna karşı çaresizlik ● Annelik becerilerinde kendine güvenin azalması ● Eşinden ve diğer çocuklarından uzun süre ayrı kalma nedeniyle sorunların artışı ● Çocuğun ölümü ile başa çıkamayacak korkusu ● Maddi sorunlar ● Sağlık personelince eleştirileceklerinden korku ● Anneler genellikle çocuğun bakımı ve hemşirelik hizmetlerine fazla katıldıkları için ve hastanede uzun süre kaldıkları için depresyon gelişimi sıktır. ( Lösemi için % 28 ) Kr –hastalık, annede dep, evlilik uyuşmazlığı ailenin tutumu, kültür ve ekonomik düzeyi tdv uyumda etkili Kronik Hastalığın Aile İlişkilerine Etkisi ● “ İncinebilir Çocuk Sendromu” -Bağımlılık -Aşırı sağlık servislerinin kullanımı -Aşırı koruyucu ebeveynlik ● ‘Çocuğun ömrü az’ kaygısı disiplinsiz ebeveyn → öz denetimsiz çocuk. Kardeş ● Yaş, Cinsiyet ● Hastalığın tipi ● Aile çevresinin özellikleri ● Ailede işlevsellik ● İletişimin niteliği Kronik Hastalık ve Emosyonel Gelişim ● Kronik hastalık ve hastanede kalış : ● invaziv işlemler, ● aileden, okuldan ve arkadaşlardan ayrılma nedeni ile ● gerekli gelişimsel ilgi ve becerileri geliştirme ile ilgili eksiklikler ● emosyonel gelişimi bozmaktadır. Çocuğun kendilik kavramı, Ailenin hastalığa bakışı, Ailenin nasıl işlev gördüğü ilişkili KRONİK VE ÖLÜMCÜL HASTALIKLAR ● Beden imgesi ve fiziksel görünüm çocuklar için çok önemlidir. ● Sık kan alımı hoşa gitmeyen ağrılı araştırmalar ve tedaviler tedavi sonrası bulantı- kusma oluşması alopesi maske takma eğer kortikosteroid kullanıyorsa kushingoid görülüm çocukta yoğun anksiyete yaratabilir. ● Mobililite azalması yoğun ağrı izolasyon duyusal ve duygusal deprivasyona neden olup çocuğun depresyonunu kolaylaştırır. ● Sağlıklı akranlarının yapabildiği şeyleri yapamamak çocuğu çok etkiler RUHSAL VE DAVRANIŞSAL YARDIM ● Bilgilendirme belirsizliği azaltır. Bilgi verilmezse çocuk hayal ve fantazilerle karar verir. Yanlış düşünceler gerçekten daha zedeleyeci olabilir. !!!!! ● Hekim ve diğer personelin iletişimi yeterli değilse anne babanın anksiyetesi ve aşırı koruyuculuğu artar tedavi uyumu azalır. ● Çocukta açık yeterli ve uzlaşmacı iletişimle güven ve yeterlilik duygusu yerleştirilir. Benlik saygısı artar başa çıkma yetenekleri artar. Hastalıkla ilgili duyguların dile getirilmesine olanak sağlanmalıdır. Karşılıklı duyguların konuşalabilinmesine olanak sağlanmalıdır. Soru sorması cesaretlenmelidir Genel İlkeler ● Depresyon belirtileri ve gelişimi konusunda personel uyanık olmalı ve bu durumda ek ilaç gereksinimi göz önünde bulundurulmalıdır. ● Girişimden önce ne yapılacağını ayrıntılı olarak anlatılmalıdır. ● Hekimlerin ve diğer personelin girişim ve tedavi zamanları dışında da iletişim kurması ve paylaşımının olması çocuğun hasteneye uyumunu kolaylaştırır. ● Kısa süreli sık ziyarete izin verilmelidir. ( sadece sevdikleri ve yakınları ) ● Oda içinde evindeki sevdiği oyuncaklar ve eşyalara yer verilmelidir. TV, kitap okuma, oyun, resim ve uğraş olanakları sağlanmalıdır. ● Klinisyen optimistik olmalı çocuk ve aileye bunu aşılamalı, olası kür için söz verebilmeli, hasta ve ailenin detayları akıllarında tutması için detayları verip anksiyete düzeyleri artırılmamalıdır. ● Ölüm anksiyetesi ve diğer korkuları için çok yoğun olduğunda diazepam veya alprozolam kullanımı önerilebilir.
361
ADRENOGENİTAL SENDROM/KONJENİTAL ADRENAL HİPERPLAZİLER İ.U. 5-6. haftalarda mezonefrozun gonadal kenarından gelişir. Hem gonad hem adrenal korteksin steroidojenik hücreleri İ.U. 8. haftanın sonunda adrenal bezin kapsülü oluşur ve böbrek üst polüne yerleşir. Salgılanan başlıca hormonlar: Mineralokortikoidler Glukokortikoidler Sex steroidleridir. DIŞ (Zona glomerulosa,%15)→ Mineralokortikoidler (ALDOSTERON) ORTA (Zona fasciculata,%75)→ Glukokortikoidler (KORTİZOL) İÇ (Zona reticularis,%10)→ Seks steroidleri (DHEAS, ANDROSTENEDİON, TESTESTERON) *İ.U.hayatta dışta definitif zon ve içte fetal zon vardır. Postnatal 1. yılda kaybolur. *Dış ve orta zon 1 yaşından sonra büyür ve 3 yaşına dek farklılaşmaz. *İç zon: 15 yaşında tümüyle farklılaşır. Farklılaşan iç zonun eklenmesiyle adrenal korteksten seks steroidleri salınır ve bunlar da adrenarş dediğimiz hormonları salgılar. Çevresel her türlü uyarı sss inde uyarı yaratıyor. Hipotalamus→CRH, Ön hipofiz→ACTH salgılanıyor Acth her 3 zonu uyarıyo fakat –feedback i sağlayan en önemli hormon fasciculata’daki kortizol Mineralokortikoidler renin angiotensin sisteminin uyarısıyla salgılanıyor. Tübüllerden na k geri emilimini sağlayan hormonlar bunlar. Adrenal androjenler de zona reticularisten salgılanıyor OR geçişli kalıtsal hastalıklardır. Adrenal steroid hormonların sentezinde defekt vardır. Bu steroidojenik enzimler sitokrom P450 denilen oksidatif enzimlerdir. Negatif feedback bozulduğundan ACTH sekresyonu artar ve adrenal hiperplazi gelişir. Gen defektinin yerine ve ağırlığına göre (homozigot, heterozigot, compaund heterozigot) farklı fenotipik bulgular söz konusudur. Temel olay→bir veya birden fazla enzimde problem olduğu zaman – feedback çalışmıyor ve acth uyarısı giderek artıyor, bezin sağlam taraflarında sekresyon artıyor ve böylece klinik tablolar ortaya çıkıyor. Hepsi kolesterolden sentezleniyor. 17 Hidroksilaz ve 17,20 Lyaz aynı gen tarafından yönetildiği için genellikle homozigot problemlerde her ikisinde birden defekt ort çıkıyor. LİPOİD KONJENİTAL ADRENAL HİPERPLAZİ Steroidogenik regulatory protein (StAR) eks Kolesterol, hormon sentezi için mitokondrilere taşınamaz ve hücrede birikir, adrenal hiperplazi belirgindir. Tuz kaybı krizleri ve XY fötuslarda dişi dış genitalia Tüm steroid hormon düzeyleri düşüktür. ACTH ve PRA yüksek olur. Tedavi: glukokortikoid + mineralokortikoid+ tuz replasmanı+ pubertede sex steroidi replasmanı XY fötuslar gonadektomi yapılarak kız olarak ya da testosteron verilerek penoskrotal plasti ile erkek olarak yetiştirilirler. Otopside adrenal korteks çok büyük ve kolesterol dolu hücrelerden oluştuğu için lipoid adrenal hiperplazi denilmiş. 3β-Hidroksisteroid Dehidrogenaz eksikliği Tuz kaybı krizleri, adrenal yetmezlik bulguları XX ve XY fötuslarda pseudohermafroditizm Dişilerde virilizasyon ve erkeklerde yetersiz androjenizasyona bağlı her iki cinsiyette ambiguous genitalia olur Δ5(DHEAS)/ Δ4(Androstenoidon) steroidlerin oranı yüksektir. ACTH ve PRA yükselmiştir. Tedavi: Glukokortikoid+ mineralokortikoid+ tuz Genital bölgeye cerrahi düzeltme+ gerekirse sex steroidi replasmanı P450c17 EKSİKLİĞİ (17α-Hidroksilaz/17,20 Lyaz Eksikliği) Sadece mineralokortikoid yolağı sağlamdır Erkeklerde ambiguous genitalia olur. Hipertansiyon, hipokalemi Tüm mineralokortikoidler artmıştır. ACTH yüksek, PRA düşüktür. Tedavi: Glukokortikoid replasmanı+ genital düzeltme+ pubertede sex steroidi replasmanı Aynı gen tarafından yönetiliyolar. Sağlam tek yolak mineralokortikoid yolağı. Fazla yüklenme oluyor ve hipertansiyon ort çıkıyor Kortizol sentezlenemiyor→ primer adrenal yetmezlik oluşuyor Sağ taraftaki yolak da sentezlenemiyor. Hem dişi hem erkek çocuk kız fenotipi ile doğar testesteron yokluğundan. Kız bebekler östrojen olmadığı için puberteye giremez, pubertede sex steroidi replasmanı şart. 21-Hidroksilaz Eksikliği Tüm konj adrenal hiperplazi olgularının % 90’ından fazlasını oluşturur. Mineralokortikoid ve glukokortikoid sentezi bozuk olup tek sağlam yolak olan adrenal androjenler İU dönemden itibaren artar Enzim defektinin şiddetine göre farklı klinik tipleri vardır: Tuz kaybettirici tip (%75) Basit virilizan tip (%25) Non-klasik tip (? ) Adrenogenital send. İçin tarama→çok yeni, topuk kanından 17-OH progesteron bakılarak sadece 21-OH eksikliklerinin yakalanması planlanmış. Akraba evliliği olan toplumlarda sık Tuz kaybettiren formda yaşamın 2-3. haftalarında adrenal yetmezlik gelişir, tedavi edilmezse hasta kaybedilir. XX olgular ambiguous genitale ile doğar. Basit virilizan formda adrenal yetmezlik bulguları yok ya da siliktir. Bebek büyüdükçe kümülatif olarak androjen birikimine bağlı virilizasyon gelişir. Erkekte penis büyümesi, kızlarda klitoral hipertrofi, her iki cinste erken başlayan pubik kıllanma başlıca başvuru nedenidir. Non-klasik Tip-Klinik Yalnızca ılımlı androjen fazlalığı bulguları (+) Genellikle kız olgular tanı alırlar Prematür adrenarş Hirsutismus Amenore, oligomenore İnatçı kistik akne Kısa boy, infertilite PCO benzeri tablo HİPERPİGMENTASYON ACTH artışına bağlı oluşur. ANDROJEN FAZLALIĞI BULGULARI Prenatal, postnatal virilizasyon XX Fötuslarda ambiguous genitalia Kliteromegali, labial füzyon Erken pubik kıllanma, hirsutismus Kemik yaşı ileriliği Somatik büyümenin hızlı olması MİNERALOKORTİKOİD EKSİKLİĞİ BULGULARI Hiponatremi, hiperpotasemi Vasküler kollaps Dehidratasyon Metabolik Asidoz GLUKOKORTİKOİD EKSİKLİĞİ BULGULARI Hipoglisemi Kusma, iştahsızlık, kilo kaybı Kan basıncında düşme Eozinofili Yaşamın 2-3. haftasında böyle bulgular gösteren YD’ı atlamamalıyız 17-OH Progesteron yüksekliği ile tanı konur. Serumda adrenal androjenler ve testosteron düzeyi çok yüksektir. İdrarda 17-Ketosteroidlerin atılımı artmıştır. Tuz kaybettirici tipte hiponatremi, hiperkalemi, metabolik asidoz, hipoglisemi, hipotansiyon gibi adrenal yetmezlik bulguları vardır. Non-klasik tipte 17-OH Progesteron düzeyleri tanı koyduracak yükseklikte değildir. Bu nedenle ACTH testi ile uyarılmış 17-OH Progesteron düzeylerine bakılarak tanı konur. Kemik yaşı ileriliği genç olgularda değerlidir. Serumda adrenal androjenler ve testosteron düzeyi çok yüksektir ama buna başka hastalıklar da sebep olabilir. Tuz kaybettirici tipte hiponatremi, hiperkalemi, metabolik asidoz, hipoglisemi, hipotansiyon →sepsisle karışır, ishalle karışır. Standart doz (250 mikrogram) ACTH testi 0 ve 60. dakikalarda elde edilen 17-OHP değerlerinin nomogramı klasik>nonklasik>taşıyıcı>normal 21-Hidroksilaz Eksikliği- Tedavi: Glukokortikoid replasmanı Hidrokortizon (Genkort) 10-30 mg/m²/gün PO Mineralokortikoid replasmanı Fludrokortizon(Astonin-H) 0.05-0.1 mg/gün PO Tuz suplementasyonu (yenidoğanda)→ağızdan XX olgularda genital bölgeye düzeltme Tuz kaybı krizlerinde İV sıvı, sodyum, glukoz replasmanı ve aile eğitimi Glukokortikoid ve mineralokortikoid verme amacı→ ACTH artışı suprese ederiz, androjen fazlalığı olmaz.
P450c11 İzoenzimleri Eksikliği (11 Hidroksilaz ve CMO eksikliği) İkinci sıklıkta görülen enzim defektidir (%5) Androjen fazlalığı ve buna bağlı klinik bulgular 21-Hidroksilazdaki gibidir. Yenidoğanda tuz kaybı krizleri olmasına rağmen yaş ilerledikçe DOC’un kümülatif mineralokortikoid etkisi ile hipokalemi, HİPERTANSİYON ve metabolik alkaloz meydana gelebilir. ACTH artmış ve PRA supresedir. (21-OH eksikliğinde ikisi de artar) Zayıf mineralokortikoid olan 11-deoksikortizol bunlarda yüksek. Bu nedenle hipertansiyon meydana gelebiliyor bu çocuklarda. 21-Hidroksilaz eksikliğindeki gibi 11-Hidroksilazın da enzim eksikliğinin ağırlığına göre değişen klinik formları vardır. Bazal ya da ACTH ile uyarılmış 11-Deoksikortizol düzeylerinin yüksek olmasıyla tanı konur. Tedavi :10-30 mg/m2/ gün Hidrokortizon PO Tedaviyle hipertansiyon düzelir. Stres durumlarında (operasyon, ateşli hast vb.) idame doz 3-10 kat artırılmalıdır. hidrokortizon 100, idame doz 15-18 prednizolon 20, idamesi 4-5 deksametazon 1.25, idamesi 0.23-0.27 Konjenital Adrenal Hiperplazi-İzlem Büyüme tamamlanıncaya dek 3 ay aralıklarla izlem gereklidir. Kontrollerde serum 17-OH Progesteron,11-Deoksikortizol ve androstenedion bakılmalıdır. TA ve ağırlık artışı izlenir Glukokortikoid dozu ACTH’yı suprese edecek, ancak büyümeyi bozmayacak şekilde ayarlanır.Yıllık KY ve boy artışı izlenmelidir. Pubertede vajinal dilatasyon gerekebilir. KAH-Tedavide Önemli Noktalar Komplikasyonlar Adolesan dönemde Hidrokortizon ihtiyacı artar. Tedaviye uyum ya da Hidrokortizon dozu yetersizse kızlarda adet düzensizliği, oligo-amenore olur. Erkek KAH olgularında santral puberte prekoks sık görülür. Atlanır ya da GnRH analog tedavisi verilmezse ciddi final boy kaybı meydana gelir. Büyüme tamamlandıktan sonra Hidrokortizon yerine gece 23:00’de Dekzametazon verilebilir. Tedavi dozu ya da uyumu yetersiz erkek olgularda adrenal rest tümör (adrenal/testiste), kız olgularda overde multipl kistler oluşabilir. Ortamdaki fazla androjen kızlarda puberteyi baskılarken, erkeklerde puberte prekoksa yol açabiliyor. Dekzametazon→ büyümeyi baskılar o yüzden replasman tedavisinde kullanmıyoruz. Ancak büyüme tamamlandıktan sonra deniyoruz. POR (P450 Oksidoredüktaz eksikliği) En yeni tanımlanan form. POR, tüm sitokrom P450 enzimleri için elektron transferi yapan 2-flavin proteini Defektinde 17,20 Lyaz, 21Hidroksilaz ve Aromataz enzim işlevleri bozulur. Klinik fenotipi çok geniş OR geçer, steroid sentez defektine ilaveten çoğu olguda iskelet deformiteleri(Antley-Bixter S.) Her iki cinste ambiguous olur, 17 OH Progesteron artmıştır.Fetal testiküler steroid sentezindeki defekt nedeniyle erkekte yetersiz virilizasyon, plasental aromataz eksikliğine yol açtığından dişide ve annesinde virilizasyon yapar. Annede gebelik sırasında tüylenme artışı, ses kalınlaşması gibi bulgular çok tipik. 21-Hidroksilaz Eksikliği-Tarama Yenidoğanda topuktan filtre kağıdına alınan kanda 17-OH progesteron bakılır. İnsidens tuz kaybettiren ve basit virilizan tiplerde 1/14.000-1/16.000 Taşıyıcı insidensi %1.2-% 6 arasında Prenatal tanı mümkündür. Prenatal anneye deksametazon verilerek bebekteki virilizasyon azaltılabilir. Fransa vs de→ Prenatal tanı→ indeks vaka biliniyosa yapılır yani ilk bebek 21oh eksikliği ile doğmuşsa 2.bebeğe hamile kalır kalmaz anneye deksametazon verip intrauterin bebeğin adrenal korteksini baskılamaya çalışılır. Baskılanırsa avantaj bebek ambigusla doğmayacak ve cerrahi ameliyatlara gerek kalmıyor. Bebeğin cinsiyeti öğrenildiğinde erkekse deksametazon kesiliyor, kızsa doğuma kadar devam ediliyor.
362
ense sertliği şu durumlarda da yüksek: enf, servikal adenit retrofaringeal abse servikal bölgede OM SAK posterior fossa tm servikal vertebrada kırık, tortikolis de olabilir