Mobilitat(2) Flashcards

(7 cards)

1
Q

schwindende: azalan, gitgide kaybolan

Schienenverkehr: demiryolu taşımacılığı

umweltschonend: çevre dostu, çevreyi koruyan

A

Angesichts des schwindenden Schienenverkehrs fordern viele Experten mehr umweltschonende Investitionen in die Bahn.

Türkçesi:
Azalan demiryolu taşımacılığı karşısında birçok uzman, çevre dostu yatırımların demiryoluna yönlendirilmesini talep ediyor.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
2
Q

vorangetrieben: ileriye taşınmış, ilerletilmiş (genellikle projeler veya süreçler için kullanılır)

Anstrengungen: çabalar, gayretler

ungeachtet: -e rağmen, bakılmaksızın (örn. ungeachtet der Kritik = eleştiriye rağmen)

A

Die Energiewende wurde ungeachtet der Kritik mit großen Anstrengungen weiter vorangetrieben.

Türkçesi:
Enerji dönüşümü, eleştirilere rağmen büyük çabalarla ilerletilmeye devam edildi.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
3
Q

von der Hand zu weisen: göz ardı edilemez, inkâr edilemez

vorantreibt: ileriye götürmek, hızlandırmak (örn. süreci/projeyi)

dringend: acil, ivedi, öncelikli

Gesamtkonzept: genel plan, bütünsel konsept

A

Dass ein dringendes Gesamtkonzept notwendig ist, um die Energiewende voranzutreiben, ist nicht von der Hand zu weisen.

Türkçesi:
Enerji dönüşümünü ilerletmek için acil bir genel plana ihtiyaç duyulduğu inkâr edilemez.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
4
Q

verzahnten: iç içe geçmiş, birbirine kenetlenmiş, sıkı bağlantılı

geschmälert: azaltılmış, küçültülmüş, daraltılmış

zwingend: zorunlu, mecburi, kaçınılmaz

A

Die verzahnten Prozesse wurden durch die geschmälerten Ressourcen zwingend angepasst.

Türkçesi:
Birbirine kenetlenmiş süreçler, azalan kaynaklar nedeniyle zorunlu olarak uyarlanmak zorunda kaldı

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
5
Q

Nahverkehr: kısa mesafe toplu taşıma (şehir içi ulaşım)

Übel: kötü, nahoş, rahatsız edici

gewinnbringend: karlı, kazançlı, fayda sağlayan

A

Der Nahverkehr leidet oft unter üblen Zuständen, doch mit neuen Konzepten kann er wieder gewinnbringend gestaltet werden.

Türkçesi:
Şehir içi ulaşım genellikle kötü koşullardan muzdarip, ancak yeni konseptlerle yeniden karlı hale getirilebilir.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
6
Q

Stichworte: anahtar kelimeler, önemli noktalar

vielmehr: daha çok, aslında, bilakis

Auslastung: doluluk oranı, kapasite kullanımı

A

📝 Beispielsatz (Almanca):
Die Stichworte beziehen sich vielmehr auf die optimale Auslastung der Produktionsanlagen.

Türkçesi:
Anahtar kelimeler aslında üretim tesislerinin optimal doluluk oranına ilişkindir.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
7
Q

Eigenschaften: özellikler, nitelikler

besitzen: sahip olmak

Plenum: genel kurul, toplantı salonu (bir grup insanın toplandığı yer veya toplantı)

A

Die Mitglieder des Plenums besitzen unterschiedliche Eigenschaften, die für die Diskussion sehr wertvoll sind.

Türkçesi:
Genel kurul üyeleri, tartışma için çok değerli olan farklı özelliklere sahiptir.

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly