Tense Practice IV Flashcards
(163 cards)
1
Q
What is the aorist used for?
6
A
general facts, polite requests and questions, probable
situations, uncertain plans, guesses, habits, likes and dislikes
2
Q
The sun rises from the east
A
Güneş doğudan doğar
3
Q
Fısh lıve ın water
A
Balık suda yaşar
4
Q
penguıns do not fly
A
Penguenler uçmaz
5
Q
Could you open the door please? form
A
Lütfen kapıyı açar mısınız?
6
Q
‘Could you pass the salt please?’
A
Lütfen tuzu verir misiniz?
7
Q
Maybe we go to the movies tomorrow.’
A
Yarın belki sınemaya gideriz
8
Q
Maybe Selim also comes with us
A
Belki Selim de bizimle gelir
9
Q
In your opinion, who gets the world cup this year?’
A
Sence bu sene dünya kupasını kim alır?
10
Q
my mother wouldnt apprecıate thıs dress
A
Annem bu elbiseyi beğenmez
11
Q
‘I drink coffee with sugar.’
A
Ben kahveyi şekerli içerim
12
Q
I never drink coffee.’
A
Ben asla kahve içmem
13
Q
What kind of movies do you enjoy? (take pleasure from)
A
Ne tür filmlerden hoşlanırsınız?
14
Q
what kind of music do you like? (form)
A
Ne tür müzik seversiniz?
15
Q
Which verbs take -Ir?
Whäch take -Ar?
A
-Ir polysyllabic ending in consonants
-AR monosyllabic verbs ending in consonants,
-vowel ending verbs take only -r
16
Q
which are the irregular verbs in the aorist?
(13)
A
these take -Ir
almak (to take); bilmek (to know); bulmak (to find); durmak (to stop); gelmek; görmek; kalmak; olmak; ölmek (to die); sanmak (to suppose, think, reckon); vermek; varmak (arrive); vurmak (hit)
17
Q
What is irregular about negation in the aorist?
A
for ben and biz, there is no aorist marker after negation. In other persons, the aorist marker surfaces as -z. For negative questions, z surfaces for all pronouns.
18
Q
I take
A
Al-ır-ım
19
Q
I don’t take
A
Al-ma-m
20
Q
do I take?
A
Al-ır mıyım?
21
Q
don’t I take?
A
Al-ma-z mı-yım?
22
Q
you take inf
A
Al-ır-sın
23
Q
you don’t take inf
A
Al-ma-z-sın
24
Q
do you take? inf
A
Al-ır mısın?
25
don't you take? inf
Al-ma-z mı-sın?
26
he takes
Al-ır
27
he doesn't take
Al-ma-z
28
does he take?
Al-ır mı?
29
doesn't he take?
Al-ma-z mı?
30
we take
Al-ır-ız
31
we don't take
Al-ma-yız
32
do we take?
Al-ır mıyız?
33
don't we take?
Al-ma-z mı-yız?
34
you form take
Al-ır-sınız
35
you form don't take
Al-ma-z-sınız
36
do you form take?
Al-ır mısınız?
37
don't you form take?
Al-ma-z mı-sınız?
38
they take
Al-ır-lar
39
they don't take
Al-ma-z-lar
40
do they take?
Al-ır-lar mı?
41
don't they take?
Al-ma-z-lar mı?
42
I search
ararım
43
I wait
beklerim
44
I know
bilirim
45
you inf dance
dans edersin
46
you inf listen
dinlersin
47
you inf rest
dinlenirsin
48
he is late
geç kalır
49
he comes
gelir
50
he goes
gider
51
we drink
içeriz
52
we want
isteriz
53
we stay
kalırız
54
you form speak
konuşursunuz
55
you form run
koşarsınız
56
you form sıng a song
şarkı söylersiniz
57
they teach
öğretirler
58
they read
okurlar
59
they get ill
hasta olurlar
60
I dont like
sevmem
61
I dont sıng a song
şarkı söylemem
62
I dont sleep
uyumam
63
you ınf dont phone
telefon etmezsin
64
you ınf dont ask a questıon
soru sormazsın
65
you ınf dont gıve
vermezsin
66
he doesnt lıe down
yatmaz
67
he doesnt eat
yemez
68
he doesn't walk
yürümez
69
we don't take
almayız
70
we don't find
bulmayız
71
we don't think
düşünmeyiz
72
you form font get ıll
hasta olmazsınız
73
you form dont stand up
kalkmazsınız
74
you form dont learn
öğrenmezsiniz
75
they dont sıt
oturmazlar
76
they dont go on holıday
tatil yapmazlar
77
they dont travel
gezmezler
78
Birds fly
Kuşlar uçarlar
79
Babies cry
Bebekler ağlarlar
80
Children play games
Çocuklar oyun oynarlar
81
Tourists in Istanbul take photos
Istanbul’daki turistler fotoğraf çekerler
82
Students in Ankara study
Ankara’daki öğrenciler ders çalışırlar
83
Murat gives us sweets every year on Ramazan Bayram
Murat her yıl Ramazan Bayramı’nda bize şeker verir
84
Seda does laundry every weekend.
Seda abla her haftasonu çamaşır yıkar
85
Bears sleep in winter
Ayılar kışın uyurlar
86
Bees make honey
Arılar bal yaparlar
87
My best friend and I go on holiday together every year.
En yakın arkadaşım ve ben her yıl beraber tatile gideriz
88
I watch TV every night.
Ben her akşam televizyon seyrederim
89
Ayşegül always reads a lot of books
Ayşegül her zaman çok kitap okur
90
Sema gets a haircut once a year.
Sema senede bir kere saçını kestirir
91
Murat meets his friends twice a month
Murat ayda iki kere arkadaşlarıyla buluşur
92
My father never drinks during Ramadan
Babam ramazanda asla içki içmez
93
In our house, nobody gets up early on Sundays.
Bizim evde hiçkimse Pazar günleri erken kalkmaz
94
Ayşe is a very nice girl. She never fights with anyone.
Ayşe çok iyi bir kız. Hiçkimseyle kavga etmez
95
I never smoke
Ben asla sigara içmem
96
I never go on holiday alone.
Ben hiçbir zaman tek başıma tatile gitmem
97
Students in Ankara never swim in the sea.
Ankara’daki öğrenciler hiç denize girmezler.
98
Seagulls in Istanbul never leave Istanbul
Istanbul’daki martılar asla Istanbul’u terk etmezler
99
I don't like horror films.
Ben korku filmlerini hiç sevmem
100
What kind of films don't you enjoy?
Sen ne tür filmlerden hoşlanmazsın
101
Murat doesn't talk to anyone in the morning.
Murat sabahları hiçkimseyle konuşmaz
102
Can you open the door? ınf
Kapıyı açar mısın?
103
Can you hold on a second? ınf
Biraz bekler misin?
104
Will you come over here? ınf
Buraya gelir misin?
105
Do you want a newspaper? ınf
Gazete alır mısın?
106
. can you listen to me? ınf
. Beni dinler misin?
107
Can you put out your cigarette? ınf
Sigaranı söndürür müsün?
108
Will you stay here? ınf
Burada kalır mısın?
109
Will you sell me your old car? ınf
Eski arabanı bana satar mısın?
110
can you take the kids to Van? ınf
çocukları Van’a götürür müsün?
111
Can you phone the doctor? ınf
Doktora telefon eder misin?
112
Will you keep my book? ınf
Kitabımı saklar mısın?
113
Do you wear a tie? ınf
Kravat takar mısın?
114
Do you wear socks? ınf
Çorap giyer misin?
115
Can you smile? ınf
Gülümser misin?
116
Can you invite Metin to the party? ınf
Metin’i partiye çağırır mısın?
117
Will you water my flowers? ınf
Çiçeklerimi sular mısın?
118
Can you get the phone? ınf
Telefona bakar mısın?
119
Can you feed the cat? ınf
Kediye yemek verir misin?
120
Can you be honest? ınf
Dürüst olur musun?
121
Will you marry me? ınf
Benimle evlenir misin?
122
Ayşe went to Ankara yesterday. She'll be back tomorrow evening.
Ayşe dün Ankara'ya gitti. Yarın akşam gelecek
123
Have you heard? Sedef and Murat moved to Kayseri last week.
Duydun mu? Geçen hafta Sedef ve Murat Kayseri’ye taşınmışlar
124
Inshallah the letter will arrive tomorrow
Inşallah mektup yarın gelir
125
Have you seen the film Istanbul Under My Wings? (form) No, we have not seen it yet
Istanbul Kanatlarımın Altında filmini gördünüz mü? Hayır henüz görmedik
126
Who do you think will win the World Cup this year?
Sence bu yıl Dünya Kupası’nı kim kazanır?
127
Mrs Sedef: Would you like some more cake, Mr Murat?
Mr Murat: No, thank you
Sedef Hanım: Biraz daha kek alır mısınız, Murat Bey?
Murat Bey: Hayır, teşekkür ederim
128
Maybe tomorrow we'll go to Selim's party.
Yarın belki Selimlerin partisine gideriz
129
I never drink wine with dinner.
Ben asla yemekte şarap içmem
130
two times two is four
iki kere iki dört eder
131
Look, isn't that guy Mustafa? I think he's coming here
Let's say hello to him.
Bak, şu adam Mustafa değil mi? Galiba buraya geliyor
Hadi ona ‘merhaba’ diyelim.
132
We're going to Bodrum this summer on holiday. We bought our tickets. I hope the weather will be very nice.
Biz bu yaz tatilde Bodrum’a gideceğiz. Biletlerimizi aldık. İnşallah hava çok güzel olur.
133
Mrs Suna's exams are always very difficult.
Suna Hanım’ın sınavları herzaman çok zor olur
134
How do you drink your coffee? form
Kahvenizi nasıl içersiniz?
135
Do you think Murat and Ayşegül will get married this summer?
Sizce Murat’la Ayşegül bu yaz evlenirler mi?
136
My dad doesn't like spinach
Babam ıspanağı hiç sevmez
137
I am fond of spinach.
Ben ıspanağa bayılırım
138
Can you open the window, please?
Lütfen pencereyi açar mısın?
139
I ran into Kaya yesterday. She (seemingly) hasn't changed a bit.
Dün Kaya’ya rastladım
Hiç değişmemiş
140
I read in the newspaper that petrol has gone up again.
Gazetede okudum, benzine gene zam gelmiş
141
Did you call me yesterday?
Dün beni aradınız mı?
142
It turns out that Murat also got on the bus, but no one saw him.
Meğer Murat da otobüse binmiş ama onu hiçkimse görmemiş
143
Did you hear about it? Mustafa had a party last weekend.
He didn't invite Jale to the party.
Jale is very upset
Duydun mu? Mustafa geçen haftasonu bir parti vermiş
Partiye Jale’yi çağırmamış
Jale çok üzülmüş
144
there's (seemingly) no milk in the house! How come? I just bought a bottle yesterday
evde hiç süt kalmamış! Nasıl olur? Daha dün bir şişe aldım
145
Ahmet: Do you know French?
Mehmet: Unfortunately I don't
Ahmet: Fransızca biliyor musun?
Mehmet: Maalesef bilmiyorum
146
my mother and father were (seemingly) married in Izmir in nineteen seventy-two.
I wasn't yet alive then.
Annem ve babam on dokuz yetmiş iki'de Izmir’de evlenmiş
Ben o zaman henüz hayatta değildim
147
Murat graduated from university last year
He's still looking for work
Murat geçen yıl üniversiteden mezun oldu
O hala iş arıyor
148
Şeyda will move to Artvin next year
He's going to work in a small hospital there.
Şeyda gelecek yıl Artvin’e taşınacak
Orada küçük bir hastanede çalışacak
149
We have been living in Istanbul for six years
Biz altı yıldır İstanbul’da oturuyoruz
150
I was born in Adana in 1980
Ben bin dokuz yüz seksen'de Adana’da doğdum
151
Do you speak Japanese? form
Siz Japonca biliyor musunuz?
152
Ayşe plays tennis every Sunday morning
Ayşe her Pazar sabahı tenis oynar
153
Would you like another cup of tea? form
Siz bir çay daha içer misiniz?
154
Japanese tourists usually stay at this hotel
Bu otelde genellikle Japon turistler kalıyor
155
Which hotel did you stay in Bozcaada last summer? form
Siz geçen yaz Bozcaada’da hangi otelde kaldınız.
156
I went to Uludag last week, but I didn't ski.
Ben geçen hafta Uludağ’a gittim ama kayak yapmadım.
157
Have you ever seen a kangaroo?
Sen hiç kanguru gördün mü?
158
Unfortunately, I don't speak any Chinese.
Maalesef ben hiç Çince bilmiyorum
159
My dad was sick last week, but he's fine now.
Babam geçen hafta hastaydı ama şimdi iyi
160
When I was little I had long hair and glasses. Now I have short hair and wear contact lenses.
Ben küçükken uzun saçlı ve gözlüklüydüm. Şimdi kısa saçlıyım ve lens kullanıyorum
161
Who will water our flowers while we're on holiday?
Biz tatildeyken çiçeklerimizi kim sulayacak?
162
Osman is nine years old now. He wants to be a doctor when he grows up.
Osman şimdi dokuz yaşında. O büyüyünce doktor olmak istiyor.
163
What will you be when you grow up?
Sen büyüyünce ne olacaksın
