All Words 02 Flashcards
(1001 cards)
전원
Power supply, socket, (electric) outlet, power point, güç kaynağı
전자사전
Electronic dictionary
배터리
Battery
충전하다
Şarj etmek, to charge (with electricity), fill in, fill up, recharge
자판
Keyboard
젖다
마르다
젖다 ↔ 마르다
To get wet, ıslanmak, ıslak duruma gelmek, yaşarmak
1) To dry, kurumak
2) Zayıflamak
To get wet ↔ To dry
화면
화면에 뜨다
Screen, ekran
Ekranda görünmek
뾰족하다 = 날카롭다
To be sharp, sivri, sipsivri
액정
Liquid crystal, sıvı kristal
작동
Operating, çalışmak, işlemek
+ 안색 = 낮빚
안색이 좋다/ 나쁘다
- 안색이 굳어지다
+ Complexion, görünüm, yüzün rengi
- Yüzün koyulaşması
몸살이 나다
To be aching all over, her yerin ağrıyor olmak
뭐니 뭐니 해도
After all, yine de
불면증
Insomnia, sleeplessness, uykusuzluk
흡연
Smoking, sigara içme
+ 비만
- 몸무게 = 체중 / 재다
+ 복부비만
- 내장비만
+ 소아비만
- 청소년 비만
+ Obesity, şişmanlık
- Weight (to gain a weight)
+ Abdominal obezite
- Viseral obezite
+ Çocukluk çağı obezitesi
- Ergen obezitesi
운동 부족
Hareket yetersizliği, to be lack (shortage) of exercise, insufficient exercise
+ 유혹
N을/를 N으로 /로 유혹하다
- 유혹하다
+ 유혹에 빠지다
+ Temptation, cezbedicilik, baştan çıkarma, teşvik
- To entice, lure, seduce
+ To fall into temptation
수다를 떨다
Gevezelik etmek, boş konuşup bıkkınlık vermek, chatter, natter, shoot the breeze
영원히 = 영영 = 영구히
영원한
Forever, eternally, permanently, for good (ever, eternity)
Forever, edebi, sonsuz
야식 = 밤창 = 야천
Late-night meal (snack)
밀간요법
Folk remedy, kocakarı ilacı
뿌리치다 = 거적하다 = 거부하다
N을/를 뿌리치다
To repel, silkmek, reddetmek
충고를 하다
To give advice Bir kimseye yapması veya yapmaması gereken şeyler için söylenen söz, nasihat (Duyunca biraz moralin bozulduğu tavsiyeler)