Book 5-1 Flashcards

(801 cards)

1
Q

알다시피

아시다시피

알(다) + 다시피

보다시피 / 보시다시피

A

As you know

Gördüğün gibi / gördüğünüz gibi

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
2
Q

지사

분사

A

Şube, ajans, vali

Genel merkez (şirket)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
3
Q

파견

N1을/를 N2 (으)로/에 파견하다

N1이/가 N2 로/ 에 파견되다

정해진 일을 주고 ~ (으)로 보내다

A

Yollama, gönderme

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
4
Q

당장

A

Hemen, derhal

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
5
Q

접하다 = 경험하다

N을/를 접하다

A

Deneyimlemek, i bilmek, dokunmak, değmek, temas etmek

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
6
Q

토론

A

Tartışma, münakaşa (karşılıklı zıt farklı fikirler)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
7
Q

토의

A

Tartışma, münakaşa (aklımızdaki paylaşma)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
8
Q

설교

A

Kilise, cami gibi dini yerlerde halkı bilgilendirmek amacıyla yapılan dini konuşma

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
9
Q

연설

A

Konuşma, söylev, demeç, görüşme

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
10
Q

평론 [평논]

A

Eleştirme, review

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
11
Q

개요

A

Özet, anahat

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
12
Q

수강생

A

Ders öğrencisi

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
13
Q

각기

A

Ayrı, her

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
14
Q

동기 = 이유

A

İrade

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
15
Q

구별

A

Ayrım, ayırt etme

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
16
Q

재직하다

~ 에 재직하다

A

…..da çalışmak, …..de görev yapmak

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
17
Q

중산층

상류층

하류층

A

Orta sınıf

Üst sınıf

Alt sınıf

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
18
Q

불과하다

~에 불과하다

그저 …….에 불과하다

A

….den ibarettir, sadece, yalnız

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
19
Q

징병제

A

Zorunlu askerlik

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
20
Q

배정되다

~ 에/ 을/를 배정하다

A

Yerleştirmek

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
21
Q

망치다

을/룰 망치다

A

Zarara yol açmak, bozmak, 결과가 나쁘다

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
22
Q

구르다

~ 에/ 에게 구르다

A

Kendi üzerinde dönerek hareket etmek, yuvarlanmak

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
23
Q

연속되다

이/가 연속되다

A

Devam etmek

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
24
Q

시민기자

A

Sivil gazeteci

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
25
기사재목
Makale
26
정치
Politika, siyaset
27
부교수
Docent
28
해군
Deniz kuvvetleri
29
국방
Milli savunma
30
난생 처음
Hayatımda ilk defa
31
정확하다
Doğru bir şekilde
32
제도
Kural
33
일반적
Evrensel, genel
34
수준
Seviye, düzey
35
속하다
Ait olmak
36
수량
Miktar
37
급수
Dizi, sıralama
38
평범하다
Normal, hiçbir özelliği olmayan
39
-차 인사차 여행차
For the purpose of (목적) Selamlamak amacıyla Gezmek amacıyla
40
영원한
Forever, edebi, sonsuz
41
원어민
Bir dili anadili olarak konuşan kişi
42
다만
Sadece, yalnız
43
출석 시간
Katılma (ders, oturum, toplantı)
44
정규 과정
Regular course
45
평점
Puan, derece, değerlendirme
46
표현 능력
Anlatım (ifade) becerileri
47
이해 능력
Anlama becerileri
48
전체 평가
Genel değerlendirme
49
필사하다
Kopya etmek, kopyasını çıkarmak, temize çekmek
50
세부 내용
Ayrıntılı içerik
51
전공을 살리다 전공을 못 살리다
Ana dalınız kaydetmek, ana dalında mezun olup okuduğun bölüme göre iş yapmak Ana dalından mezun olup başka bölüme ait işte çalışmak
52
성취감
Başarı hissi, amaçlanan şeyi başarmış olma hissi
53
보급하다
Tedarik, genellemek
54
유출되다
Sızmak, sızıntı
55
능통하다 = 능숙하다 에 능통하다
Maharetli, çok kabiliyetli (dil konusunda)
56
모집하다 = 뽑다 = 모이다
Toplamak (insanlar), nefer kaydetmek, devşirmek
57
지원하다
1) Desteklemek 2) desire, wish, aspire to
58
번거롭다 ↔ 간단하다
Karışık, sıkıcı, zahmet edici ↔ Kolaylık, basit
59
겸손하다 (A) ↔ 거만하다 = 교만하다 = 잘난 척하다
Alçak gönüllü, gösterişsiz ↔ Kibirli
60
말풍선
Konuşma balonu
61
결재
Onay, tasvip
62
매형: 누나의 남편
Enişte
63
촉박하다
Yumurta kapıya dayanmak, yapılacak iş için zaman çok daralmak
64
자네
Sen (biraz saygılı 너) erkekler kullanır
65
총각
Evlenmemiş adam
66
성가시다
Sırnaşık, sıkıntı veren
67
주체 (주어)
1) Özneye saygı vardır 2) Ana yapı,özdeşlik
68
객체
Nesneye saygı Nesne, varlık, obje
69
상대 = 대상
Dinleyen kişiye karşı saygı Karşı taraf, muhalefet
70
체계
Sistem, dizge, düzen
71
간혹 = 가끔
Arasıra, arada bir, bazen
72
꺼림칙하다 N 이/가 꺼림칙하다 N 을/를 꺼리다 ↔ 개운하다
Huzursuz, rahatsız edici ↔ Ferahlanmış, hafiflenmiş, tazelenmiş
73
나뉘다
Sınıflanmak, bölünmek
74
종결
Sona erdirme, sonuç, bitirme
75
서술어
Yüklem, tanımlama, anlatma
76
어미
Çekim eki, ek, yapım eki
77
식순
Alfabetik sıra, tören programı
78
대체
1) Acaba, acep 2) Yerine geçmek
79
결례
Saygısızlık, kötü davranış
80
허용하다
Rıza göstermek, onamak, uygun bulmak
81
연하
Kadından küçük erkek sevgili
82
특수
Özel, special
83
사례
Örnek, ödül, mükafat, misal
84
진행되다
Cereyan etmek
85
짐작하다 = 추측하다 = 예상하다
Tahmin etmek
86
미루다
1) Sallamak (tahmin etmek) 2) Ertelemek, umursamamak
87
측면
Yön, bir şeyin yan tarafı
88
통념
Ortak fikir, yaygın düşünce
89
곤란하다
Zor, sıkıntı, açmaz, çetin
90
발달되다
Gelişmek, ilerlemek
91
호칭
Hitap, sözü birine veya birilerine yöneltme
92
연애
Aşk, flört, kadınla erkek arasındaki yakın ilişki
93
다소간
Az çok
94
표현되다
İfade etmek, anlatım
95
통계청
İstatistik kurumu
96
적성
Yetenek, kabiliyet (iş konusunda)
97
경쟁 선의의 경쟁 = 좋은 의미로 하는 경쟁
Rekabet, müsabaka, yarışma Dostça rekabet
98
뚫다 = 구멍을 내다 N 을/를 뚫다 N 이/가 뚫리다
Delmek, aşmak
99
고려하다
Öngörmek, göz önünde tutmak, dikkate almak
100
가치관
Değer
101
소신 = 확신 = 생각 소신을 지키다
Kanaat, inanç, kanı
102
보람 보람은 느끼다 보람이 있다/ 없다
Yarar, fayda
103
옮기다 1) 이사하다 2) 이작하다 = 직장은 옮기다
1) Taşınmak 2) İş değiştirmek
104
신중하다
Ağır başlı, onurlu, sağduyulu, dikkatli olmak
105
안정성
İstikrar, aynı kararda
106
주위의 평가
Çevrenizden gelen yorumlar
107
근무조건
Çalışma koşulları
108
장래성 장래성이 있다 장래성이 밝다
İleriye dönük, potansiyel
109
복수
Çoğul, çokluk
110
뜻을 이루다
Yerine getirmek, gerçekleştirmek için
111
마찰
Sürtünme, ovma, değme
112
후유증
Yan tesir, etkiler sonrası
113
원만하다
Dostane, pürüzsüz
114
마디 대답을 한 마디
Kelime (tane)
115
언어 능력 수리 능력 공간 지각 능력 운동 조절 능력
Dil becerileri Aritmetik, sayısal beceriler Uzamsal algılama, mekansal algı Motor kontrol yeteneği
116
사고형 ↔ 행동형
Düşünme ↔ Davranışsal
117
고독형 ↔ 사교형
Yalnız, asosyal ↔ Sosyal
118
냉정형 ↔ 흥분형
Soğuk kalpli ↔ Heyecanlı
119
순종 형 ↔ 지배형
İtaatkar tip ↔ Baskın tip
120
안정형 ↔ 독립형
Kararlı ↔ Bağımsız
121
이론형 경제형 심미형 사회사업형 권력형 종교형
Teorik Ekonomi Estetik Sosyal hizmet Güç türü Dini
122
인도하다 = 이끌다 = 안내하다
Rehberlik etmek, yol göstermek
123
배치하다 = 놓다 = 나누다
Yerleştirmek, yerine koymak
124
유식하다 ↔ 무식하다
Bilgili, okumuş ↔ Cahil
125
끔찍하다
Müthiş, korkunç, dehşetli
126
진리 [질리]
Evrensel gerçek
127
탐구하다 = 연구하다 = 찾아보다
Araştırmak, irdelemek
128
긍지 = 자부심
Gurur
129
비중 = 중요하게 생각하는 정도
Yoğunluk, özgül ağırlık Önem derecesi
130
추구하다 = 좇다
Aramak, takip etmek, peşinden koşmak
131
헌신하다
Feda etmek, vakfetmek, bir şeyin bütününü bir işe vermek
132
숭배하다
Tapmak, tapınmak (Tanrı’ya)
133
합산하다
Toplayıp hesaplamak
134
기업
Şirket, firma
135
창의적
Yaratıcı
136
친화력 조직내에서의 친화력
Yakınlık, sokulganlık, uyuşkan Kurum içinde uyumluluk
137
성과 = 결과 = 보람 성과가 좋다 성과가 나쁘다 성과를 올리다
Yarar, fayda, bir şeyden elde edilen iyi sonuç
138
끈질기다 = 고집스럽다 = 끈기있다
Israrlı, inatçı, yapışkan
139
근성= 끈기
Cesaret, azim, bir şeyi sonuna kadar yapmaya özen gösteren inatçı kişilik
140
대처하다 = 대응하다
Çaresini bulmak, başa çıkmak, karşı koymak
141
자질 = 능력 = 실력 = 재능
Yetenek, nitelik
142
수행 = 실천 = 실행 = 실시 수행하다
İcra, yapma, başarma
143
주도하다 상황을 주도하다 ↔ 상황에 휘말리다
Öncülük etmek
144
선도하다
Ulaşmak, başkalarından önce varmak
145
요구하다 = 원하다
İstemek, talep etmek
146
가치
Değer, kıymet, value
147
거두다 = 얻다
Toplamak, biçmek, elde etmek
148
원만하다
Dostane
149
인간관계
İlişkiler, human relations
150
중시하다
Önem vermek, önemsemek
151
협동심
Takım ruhu, iş birliği
152
실행력
Yönetici yeteneği
153
갖추다
Hazırlamak, hazırlanmak, elinde bulundurmak
154
안목
Yargı, anlayış, ayırt etme
155
구사하다
Bir şeye hakim olmak, bir şeye yetkin olmak, (genellikle) yabancı bir dil konuşabilir
156
어학
Dil öğrenimi
157
추구하다
Takip etmek, aramak, izlemek, bir şey yapmaya çalışmak
158
영업
Ticaret, iş
159
향상하다
Geliştirmek, yükseltmek, iyileştirmek
160
지향하다
Amaçlamak, yöneltmek
161
정직하다
Dürüst, doğru
162
의사소통
İletişimin iyi olması, iyi anlaşma
163
소매 – 도매상인
Perakende – Toptan satış
164
동향분석
Trend analizi
165
대형 할인점
Büyük indirim mağazaları Emart, homeplus, megamart
166
전문 매장
Özel mağazalar, sadece bir ürünün satıldığı mağazalar Ör. Ayakkabı mağazası gibi
167
- 에 응하다 = 대답하다
Bir isteğe uymak, karşılık vermek
168
사은품
Hediye
169
증정하다
Armağan etmek
170
빈틈없다 N이/가 빈틈없다 빈틈없이 V 빈틈없는 사람이다
Her şey yapabilen, açık göz, dikkatli
171
일 처리 = 힘을 모으다 일 처리가 빠르다 ↔ 일 처리가 느리다 일 처리가 빈틈없다
İşleri halletmek ex) 회식
172
단합 대회
Birlik yarışmaları
173
날을 잡다 = 날짜를 결정하다
Tarih / gün belirlemek
174
사무직 현장직
Ofiste çalışma Dışarıda çalışma, saha çalışması
175
음주가무
İçki içilip şarkı söyleme ve dans etmek
176
지시하다
Doğrudan, belirtmek, göstermek
177
시장 조사
Pazar araştırması
178
회계과
Muhasebe departmanı
179
자그마한
Küçüçük, küçük
180
매사
Her şey, her iş
181
맛 나다 V을/ㄹ 맞 나다 = V하고 싶어지다
Zevk almak, yapmak istiyorum
182
소비자
Tüketici
183
현장
İş sahası, olay yeri
184
총무부
Organizasyon, genel işler
185
기획부
Planlama departmanı
186
인사부
İnsan kaynakları departmanı
187
영업부
Ticaret, satış ekibi
188
자재부
Malzeme departmanı, satın alma
189
경리 회계부
Muhasebe departmanı
190
홍보부
Pazarlama, halkla ilişkiler departmanı
191
박리다매
Sürümden kazanmak
192
화합
Bileşik, birlik
193
책자
Kitapçık
194
원자재 수입
Hammadde ithal etmek
195
생산
İmalat, üretim
196
가동하다
İşlemek, çalışmak
197
마누라
Kadın, eş
198
야근
Gece mesaisi
199
툭하면
Her fırsatta, sık sık
200
도끼눈
Öfkeli, nefret dolu ve korkutucu bakışlar
201
얼어붙다
Donmak, dona kalmak
202
부진
Durgunluk, gelişmemişlik
203
자금난
Sermaye sorunu, finasman sıkıntısı
204
비위를 맞추다
Lütfetmek, titiz olmak
205
겁을 주다
Korkmak
206
동창
Mezunlar
207
재원
Finans, mali kaynak
208
복지
Refah
209
한파
Soğuk dalga
210
노후
İhtiyarlık, yaşlanma
211
비난이 일다
Suçlamalar havalarda uçuşuyor
212
기회를 붙잡다 ↔ 기회를 놓치다
Fırsatı değerlendirmek ↔ Fırsatı kaçırmak
213
우박 얼음
Dolu (dolu yağdı da ki dolu) Buz
214
비처럼 내림
Yağmur gibi yağıyor
215
방충망
Cibinlik, sineklik
216
실적
Başarı, randıman, elde edilen sonuç
217
기피 기피하다 = 싫아하다 = 멀리하다 = 피하다
Kaçınma Kaçınmak, esirgemek
218
추진력 추진하다
İtici güç, momentum
219
사기 사기가 떨어지다 사기가 하늘을 찌르다 사기가 높다
Moral Moral bozukluğu Moralin yüksek olması
220
해치다 = 망치다 = 망가트리다
Öldürmek, zarar vermek, sağlığını bozmak
221
배치되다
1) Yerleştirmek, atamak 2) Çelişmek, ters düşmek
222
튀다
Sekmek, sıçramak, fırlamak, göz alıcı olmak, göze batmak
223
확산되다
Yayılma, yayılmak
224
도입하다
Tanıtmak, getirmek (teknik, yöntem, eşya) İnsanlarda kullanılmaz
225
손실 손실이 나다 / 생기다 손실이 있다/ 없다
Zarar, ziyan, hasar Zarar etmek Zarar var / yok
226
연간
Yıllık, bir yıllık süre
227
돈독하다 = 끈끈하다
Samimi, yakın, dostane
228
현저히
Belirgin ölçüde, gözle görülür derecede, farkedilebilir şekilde, çok olmaya yakın
229
옳다 (맞다) ↔ 그르다
Gerçek, doğru, dürüst ↔ Yanlış, hatalı, sorunlu
230
일쑤이다 V기 (가) 일쑤이다
Bazen, sıklıkla, alışkanlık (kötü alışkanlık)
231
자리를 내놓다
Koltuğundan vazgeçmek
232
인화
Birlik, uyum
233
주가가 오르다
Fiyatın yükselmesi, ilgiden dolayı hissesinin artması
234
치열하다
Şiddetli, intense
235
또라이
Crapper, freak, weirdo, ucube, tuhaf
236
이직
1) İş değiştirme, başka bir işe girme 2) İşyerini taşıma
237
합리성
Rasyonellik, mantık, doğru düşünme sanatı
238
총 동원
Genel seferberlik
239
원활히
Sorunsuzca, sorunsuz bir şekilde
240
애사심
Bağlılık, eklenti, çalıştığınız şirketi önemsemek ve sevmek
241
능률
Verim, yeterlilik, randıman
242
제출기한
Son teslim tarihi
243
포상 내역
Ödül ayrıntıları, ödül tarihi, ödül geçmişi
244
구상하다
Tasarlamak
245
반면
Ters taraf, öbür taraf
246
일사천리 일사천리로 + V
Engelsiz çok hızlı ilerleme
247
수시로 수시로 + V 수시 + N
Sık sık, arasıra, zaman zaman
248
요청하다 N에게 N을/를 요청하다
Talep etmek, istemek, rica etmek
249
잡담 잡담을 하다 = 수다를 떨다
Gevezelik, laf, sonuçsuz, fasa fiso
250
부쩍 부쩍 + V
Hızla
251
트집을 잡다
Kusur bulmak
252
질시하다 = 질투하다 = 부럽다 = 부러워하다 N을/를 질시하다
Haset etmek, kıskanmak
253
거부감 거부감을 들다 거부감을 주다 거부감을 보이다 거부감이 있다 / 없다
Tiksinme, kabullenmeme
254
반발 N에/에게 반발하다 반발감 반발심
Tepki, reaksiyon Tiksinti hissi İsyan, başkaldırma duygusu
255
사석 ↔ 공석
Yerinde, kişisel konum, durum 개인적인 자리 / 상황
256
치켜 세우다 N을/를 치켜 세우다
Onurlandırmak, şereflendirmek, şeref vermek
257
차 N+ 차
Boyunca
258
해치우다 N을/를 해치우다
Halletmek, çözmek, yok etmek
259
야단치다 =혼내다 = 혼나다 N을/를 야단치다 N에게 야단치다
Azarlamak
260
유지하다 N을/를 유지하다
Sürdürmek, korumak, muhafaza etmek, yaşamak
261
당하다
Konu almak, karşılaşmak, başına gelmek, uğramak
262
안사성이 밝다
İyi aydınlatılmış
263
꽁무니를 (싹) 빼다 꽁무니
Kuyruğunu kıstırmak, yavaşça kaçmak Kuyruk
264
핑계를 대다
Bahaneleri geçersiz kılmak
265
밉상
Fesatlık, nefret dolu
266
고충
Güç, güçlük
267
부장
Şef, daire başkanı
268
비난하다
Suçlamak, kötülemek
269
때우다 N을/를 N으로 때우다 끼니 = 식사
Karnını doyurmak, doldurmak, zaman öldürmek Öğün
270
거르다 N을/를 거르다
Elemek, yapmadan geçmek Ör. Bir işi yaparken sırasıyla değil atlayarak yapmak 1,2,3 2’yi yapmadan 3 yapmak
271
챙기다 N을/를 챙기다
Tutmak, korumak, bakmak
272
업체
İşletme, firma, şirket
273
절약되다 ↔ 낭비되다 = 낭비하다
Kaydetmek, be saved, birikim yapmak, tasarruf yapmak ↔ İsraf etmek, savurganlık
274
통근 = 출퇴근
İşe gitme, işe gidip gelme
275
단축되다 ↔ 연장되다 = 연장하다
Kısaltmak ↔ Uzatmak
276
시달리다 N에/에게 시달리다
Sıkıntı çekmek, etkilenmek
277
이르다
Erken
278
교통 체증 = 길이 막히다 = 길이 복잡하다
Trafik sıkışıklığı
279
그나저나
Bu arada, her neyse
280
데우다 ↔ 식히다
Isıtmak (yemeği) ↔ Ilıtmak, soğutmak (yemeği)
281
가공식
İşlenmiş gıda
282
자연식
Organik gıda
283
쳇바퀴
Her gün aynı şeyi yapmak Ör. Ben her gün sabah okula gidip öğlen işe gidiyorum
284
다람쥐
Sincap
285
막막하다 = 답답하다
Belirsiz, çaresiz
286
근교
Banliyo, şehre yakın bir kasaba
287
바람을 쐬다
Morali düzeltmek için dışarı çıkmak
288
거닐다
Gezinmek, yürüyüş yapmak, bir yerde dolaşmak
289
바삐
Meşgül, çok acelesi olan, hızlı olarak
290
전형적
Tipik, bir grubun en karakteristik özelliği
291
도시인
Şehir insanları
292
끊이다
Kesinti, devam ekmekte olan şeyin kesintiye uğraması
293
평균
Ortalama, vasat
294
세대
Kuşak, nesil
295
안절부절못하다
Diken üstünde oturak, rahat edememek
296
선식
Öğütülmüş tahıllardan yapılan sağlıklı tahıllar
297
민망하다
Utanç verici hissetmek, çekinmek, sinmek
298
귀농하다
Geri dönmek (için), çiftçiliğe dönüş, köye çiftliğe geri dönüş
299
축사 목장 N 을/를 차에 싣다 N 을/를 돌보다
Ağıl, ahır, kümes Çiftçilik Arabaya yüklemek Korumak, gözetmek, özen göstermek, himaye etmek, ilgilenmek
300
확장하다 = 연장하다 ↔ 축소하다 = 줄이다 = 단축하다
Genişletmek, genişlemek, genişleştirmek ↔ Azaltmak, kısaltmak
301
여물
Hayvanyiyeceği, yem
302
뿌듯하다 = 만족스럽다 = 보람되다 = 보람치다 N이/가 뿌듯하다
Gurur, kıvanç, övünç duymak
303
동참하다 N에/에게 동참하다
Beraberinde gitmek, arkadaşlık etmek, eşlik etmek
304
든든하다 N이/가 든든하다
Kuvvetli, güçlü, sağlam
305
지원군 지원하다
Takviye kuvvetleri, destek ekini (asker gibi) Ailemiz ya da arkadaşlarımızın desteklemesi de olur
306
불어나다 커지거나 = 많아지다
Arttırmak, çoğalmak Büyümek, daha çok sayıda olmak
307
자산 자산 관리 자산을 모이다/ 쓰다
Varlık, mal, mülk Varlıkların yönetilmesi Varlıkların toplanması / harcanması
308
누리다
Eğlenmek, zevk almak, hoşça vakit geçirmek
309
일정하다 N이/가 일정하다
Sabit, belli, tespit edilmiş, biçimlenmek
310
나름대로 나름의
Kendiliğinden, kendi yöntemiyle, kendi yolunda Kendi yolunda
311
대출금을 갚다 갚다 = 빌리다 대출하다 ↔ 돌려주다 = 갚다
Krediyi ödemek Ödemek, geri vermek
312
기상
Yataktan kalkma
313
험하다 N 이/ 가 험하다
Pürüzlü, engebeli, tehlikeli
314
계기
Şans, fırsat, sebep
315
넉넉하다 N이/가 넉넉하다 시간이 / 자리가 넉넉하다
İhtiyacı karşılayacak kadar olan, yeter
316
노후를 누리다
Yaşlanmak
317
신도시
Yeni şehir
318
여유
Geçim (para acısından), vakit
319
시간제
Yarı zamanlı
320
혼돈 혼돈에 빠지다 가치관의 혼돈 혼돈의 세계 ↔ 질서의 세계 혼돈이 되다 혼란스럽다
Kaos, karışıklık Kaosa düşmek Değerler kaosu Kaos Dünyası ↔ Düzen Dünyası Kaotik hale gelmek Kafası karışmak
321
뒤바뀌다 N 이/가 뒤바뀌다 N 을/를 뒤바꾸다
Tersi, değiştirilmek, karıştırılmak
322
질서 정연하다 N 이/가 질서 정연하다 무질서
Düzenli Kaos
323
해소하다 = 풀다 = 없애다 N 이/가 해소되다 N 을/를 해소하다
Çözmek, üstesinden gelmek
324
위계질서 = 상하 질서 = 신부의 상하 구조
Hiyerarşi
325
벗어나다 = 벗다 - 나오다 N 에서 벗어나다 N 을/를 벗어나다 터널에서 / 터널을 벗어나다 부산을 벗어나다 조직에서 벗어나다 시험에서 벗어나다
Yakayı kurtarmak, kurtulmak, sapmak, önceden belirlenmiş, tespit edilmiş
326
확립하다 N 을/를 확립하다 N 이/가 확립하다 민주주의를 확립하다 가치관을 확립하다
Sabitleştirmek, kesinleştirmek, tespit
327
심화하다 심화되다 심화 학습 대기 오염이 심해지다
Derinleşmek, derinleştirmek
328
파격적이다
Olağandışı, alışılmadık, sıradışı
329
난장판
Karışıklık, ortalık karışık, dağınık bir durum
330
잦다 = 자주 하다 N이/가 잦다
Sık
331
짜여지다 꽉 짜여지다 사회가 짜여지다 사회 질서가 짜여지다
Örgü Sıkıca örülmüş Toplum örgütlemek Sosyal düzel örülmüştür
332
기존 ↔ 새 = 새롭다 = 새로운
Mevcut ↔ Yeni
333
한층 더
Hatta daha fazla, daha ileri
334
이르다 = 도착하다 N에 이르다 약속 장소 / 시간에 이르다 결론에 이르다 난장판의 상태에 이르다 죽음에 이르다 높은 수준에 이르다 1970 년에서 2000년에 이르기까지
Yetişmek, ulaşmak Belirlenen yere / zamana ulaşmak Sonuca varmak Düzensizlik durumuna ulaşmak Ölüme ulaşmak Yüksek bir seviyeye ulaşmak 1970 den 2000 e
335
대기업 ↔ 중소기업
Büyük firma, holding ↔ Küçük ve orta büyüklükteki işletmeler
336
개 – 강아지 소 – 송아지 말 – 망아지
Kedi – Kedi yavrusu İnek - Buzağı At - Tay
337
주 5일 근무제 격주 휴무 징검다리 휴일 월차 휴가
5 günlük çalışma haftası 2 haftada 1 tatil, bir Cumartesi çalışıp diğer Cumartesi çalışmamak Tatil – çalışma – tatil (resmi) Ayda bir gün tatil (istediğim bir gün)
338
하긴 = 하기는
Tabii (konuşma dimi dili)
339
여가 여가활동 / 여가문화
Boş zaman
340
활용하다 이용하다 사용하다
Faydalanmak, den yararlanmak Servislerden faydalanmak, servisleri kullanmak Ör Trenden faydalanmak Eşyaları kullanmak
341
알차다 N이/가 차다 ↔ N이/가 비다 시간을 알차게 보내요 휴가를 알차게 보내다 수업이 알차다 알찬 수업, 알찬 사람, 알찬 유학 생활
Dolu dolu, içi dolu olan (meyve veya içerik, kitap, zaman) Zamanı dolu dolu değerlendirin Tatilinizi dolu dolu geçirin Sınıflar dolu
342
꾸벅꾸벅 졸다
Uyuklamak (uykuya direnip kafanın aşağıya ve yukarıya doğru sallanarak uyuklamak)
343
기분 전환 = 기분을 바꾸다
Ruh halini değiştirmek
344
귀하다 = 소중하다 = 값지다 N이/가 귀하다 ↔ 흔하다
Kıymetli, değerli ↔ Yaygın, ortak
345
보람있다 N이/가 보람있다
Ödüllendirici
346
생산적 생산하다
Verimli, doğurkan, çok eser ortaya koyan Üretmek, oluşturmak, ortaya koymak, meydana getirmek
347
지치다 (V) = 피곤하다 = 피로하다 N이/가 지치다 N에 시달리다 = N 때문에 힘들다
다 Harap, bitkin, yorgun, bezgin olmak
348
삶의 활력소가 되다 활력 = 활기
Yaşam kaynağı olmak Canlılık, dinçlik
349
생활에 활기를 불어 넣다 활력 = 활력소 = 생기 = 원기
Hayata hayat katmak, hayata canlılık katın Canlılık, dinçlik
350
재충전을 하다 충전 ↔ 방전
Deşarj olmak Şarj ↔ Deşarj
351
활기차다
Heyecanlı, enerjik
352
원기를 되찾다 원기 = 활력 = 활기 = 기력
Gençleştirmek, gençleşin Canlılık, dinçlik
353
대학로
Üniversite bölgesi
354
술에 찌들다
İçki çok içip içkiye bağışıklık kazanmak
355
실행에 옮기다
Harekete geçmek, eyleme geçmek, düşündüğümü hemen yapmak
356
메마르다
Kurak, susuz, fazla zayıf, can sıkan
357
감성
Duygu, duygusal
358
되살아나다
Canlandırmak, dirilmek, tekrar yaşamak (ölen bitkinin tekrardan çiçek açması), tekrardan duygusal ya da duyguyu tekrardan yaşamak
359
자신을 돌아보다
Kendinize iyi bakın
360
마련하다
Hazırlamak (başkaları için), düzenlemek
361
다루다
Elealmak, uğraşmak
362
찬찬히
Yavaş yavaş dikkatlice
363
접근하다 N 에 / N 에게 접근하다
Yaklaşmak, yanaşmak
364
단적으로 단적으로 + 보다, 말하다 ile kullanılır 단적으로 + V
Doğrudan
365
증명하다 N 을/를 N에게/에 증명하다 증명사진
Kanıtlamak, ispatlamak
366
전적으로 = 무두 = 대믿다 = 동의하다 = 공감하다 = 완전히 전적으로 + V
Tamamen
367
떠안다 N을/룰 떠안다
Üstlenmek, üzerine almak (sorumluluk)
368
저렴하다 = 값이 싸다
Ucuz
369
인프라 인프라를 형성하다
Altyapı Altyapı oluşturmak
370
턱없이 = 말도 안되게 턱없이 + 부적하다, 분족하다, 모자라다
Anlamsızca, saçma, çok aşırı
371
압도적이다 N이/가 압도적이다 N을/를 압도하다
Karşı konulamaz, çok kuvvetli
372
팽창일로 팽창일로에 있다 팽창일로를 걷다 성장일로 = 악화일로
Genişlemek, çoğalmak
373
양극화 = 북극과 남극 소두 양극화
Kutuplaşma, farkılaşma
374
야기하다 N을/를 야기하다 N을/를 일으키다 = N이/가 일어나다
Neden olmak, yaratmak, meydana getirmek
375
문제점으로 꼽다 N을/를 문제점으로 꼽다
Sorunları parmakla saymak
376
확충하다 N을/를 확충하자
Genişletmek, büyütmek
377
웰빙 붐을 타다
Sağlıklı yaşam patlamasından faydalanmak
378
내맡기다
Teslim olmak, ayrılmak
379
사교육
Paralı eğitim, özel eğitim
380
인터넷 서핑
İnternet surfing
381
계모임
Eski yöntem para verip club buluşması
382
사교모임 사교: 여러 사람들과 서로 사귐
Arkadaş buluşması
383
뚜렷하다 = 짙다 = 선명하다 = 명백하다
Belli, belirgin, açık
384
단절되다 단절하다
Kesilmek, bağlantının kesilmesi, iletişimin Kesmek, bağlantıyı kesmek
385
설문지
Anket kağıdı
386
개별
Bireysel, ayrı ayrı
387
제외
Hariç, istisna
388
실태
Gerçeklik, gerçek durum, gerçek ortam
389
만족도
Memnuniyet
390
연령
Yaş
391
최종 학력
En yüksek eğitim seviyesi, en son okuduğun okul
392
농업
Çiftçilik
393
어업
Balıkçılık
394
자영업
Serbest meslek
395
기능자
Sanat gerektiren meslekler Ör mimarlık
396
생산직
Mavi yakalı
397
관리직
Yönetici
398
전문 자유적
Freelance
399
가정주부
Ev kadını
400
공무원
Devlet memuru
401
문학 = 문예
Edebiyat
402
창작
Yaratıcı, kreasyon
403
조각하다
Heykel yapmak
404
도예 = 도지기 만들다
Çömlekçilik
405
속보 (경보)
Hızlı yürüyüş
406
줄넘기
İp atlamak
407
맨손 체조
Cimnastik, egzersiz
408
격투기
Dövüş sanatları
409
승마
Ata binme
410
사냥
Avcılık
411
사격
Atıcılık
412
삼림욕
Doğa yürüyüşü
413
명승지
Turistik yer
414
기행문
Gezi günlükleri
415
낮잠
Öğle uykusu, uyuklama
416
종교 활동
Dini faaliyetler
417
해당되다
Uygulanabilir, e denk gelmek, e uymak
418
대인 관계
İnsan ilişkisi
419
교제(하다)
Flört etmek, karşı cinsten biriyle yakın ilişkide bulunmak
420
향상 (되다)
Geliştirmek, yükselmek
421
자아실현
Kendini gerçekleştirme
422
시간을 때우다
Zaman öldürmek
423
항목
Öğe, madde
424
비정기적
Düzensiz
425
정기적
Düzenli, periyodik
426
공간
Meydan, uzay
427
실외
Açık havada, dışarda
428
중심
Merkez
429
기능성
Fonksiyonel
430
단절
Bağlantının kesilmesi
431
비율
Oran, nispet
432
특이하다 N이/가 특이하다 ↔ 평벙하다 = 보봉이다
Özgü olmak
433
친근하다 = 가깝다 N이/가 친근하다
Yakın, samimi
434
조합하다 N을 /를 조합하다 합하다
Birleştirmek, karıştırmak Toplamak, birleştirmek
435
홈피
Ana sayfa
436
세련되다 ↔ 촌스럽다 Modası geçmiş, kaba görgüsüz
Şık, ince ve kibar ↔ Modası geçmiş, kaba görgüsüz
437
원활하다
Kolay, uyumlu
438
제한되다
Sınırlanmak, kısıtlanmak
439
꾸미다
Tasarlamak, süslemek
440
방문하다
Ziyaret etmek, uğramak
441
남기다
Bırakmak, ayrılmak
442
달다
Bağlamak, takmak, koymak
443
퍼가다
Yaymak, yayılmak, almak, araklamak
444
지속적
Devamlı, sürekli
445
겨우
Ancak
446
운영하다
Yönetmek, idare etmek, işletmek
447
음악이 나오다
Müzik çalıyor
448
어느새
Birden, siz farkına bile varmadan, habersiz
449
솜씨
Hüner, ustalık
450
속속들이 드러나다
Ayrıntılı olarak ortaya çıkarmak
451
결심하다
Karar vermek, kendi kendine söz vermek
452
다채롭다
Çeşitli, renkli
453
마음껏
Gönlünüzce, istediğiniz kadar
454
해맑다
Parlak, güneşli
455
공황 상태
Panik
456
건망증
Unutkanlık
457
깊다
Derin (ilişkilerin derinleşmesindeki derin)
458
공론 공론를 하다 공론을 벌이다 공론에 부치다
Teori, hep beraber konuşmak hayat teknoloji gibi konularda, kamuoyunun görüşü Kamuya açık olarak tartışmak Kamuya açık bit tartışma başlatmak Kamuoyu tartışmasına sunmak
459
개방 수입 개방 ↔ 폐쇄
Açılım, açılış, public İthalata açık ↔ Kapalı, kapama
460
미덕
1) Erdem, meziyet, marifet 2) 좋음 점 Güzel nokta
461
여론 여론 조사 여론을 형성하다
Kamuoyu Kamuoyu yoklaması Kamuoyu oluşturmak
462
주장하다
Öne sürmek, iddia etmek
463
쟁점
Sorun, mesele
464
뒤엉키다 ↔ 엉키다
Kafa karıştırmak
465
제기되다 = 제시하다
Dile getirmek (sorun, fikir)
466
꺼리다 = 기피하다 = 멀리하다
Çekinmek, beğenmemek, uzak durmak, kaçınmak
467
안락사
Ötenazi
468
뇌사 뇌간
Beyin ölümü Beyin sapı
469
고립자 형 하이에나 형 논의 주도 형
İzolatör tip Sırtlan tipi Tartışma odaklı
470
전기 = 상반기 ↔ 후기 = 하반기
İlk yarı yıl ↔ Yılın ikinci yarısı
471
소수 다수
Azınlık, ondalık Çoğunluk
472
이끌다
Yol göstermek, elinden tutup götürmek
473
위반
İhlal, bozma, tecavüz
474
충돌
Çatışma, çarpışma
475
교차로
Kavşak, dönek kavşak
476
중앙선
Trafiğin ortasındaki çizgi
477
침범하다
Saldırmak, istila etmek
478
서행하다
Yavaş sürmek, yavaş gitmek
479
씁쓸하다
Acı tatlı
480
우려
Tasa, endişe, sıkıntı, kaygı
481
본성
Doğal benlik, asıl karakter
482
자아 정체성
Özbenlik, kişilik kimlik
483
노출
Maruz kalma, ifşa, meydana çıkarma
484
무책임
Sorumsuzluk
485
붕괴되다
Yıkılmak, devrilmek
486
의식 = 생각
Bilinç, şuur
487
시시각각 = 일각일각
Her an
488
진화사키다 = 발전시키다 N을 /를 진화사키다
Evrim geçirmek, gelişmek
489
생사 생노병사 생사를 걸다 전투를 벌이다 생사를 걸고 전투를 벌이다 생사를 걸고 수술을 하다
Hayat ve ölüm, ölüm – kalım Yaşamnın dört evresi (doğmak, yaşlanmak, hastalanmak, ölmek)
490
전사
Gazi, muharip
491
사뭇 사뭇 + V
Oldukça çok , epeyce
492
뿌리박다 N에 N을 뿌리박다
Kökleşmek
493
임의적 = 자의적 임의적+ V
İsteğe bağlı
494
우발적 = 돌발적 = 우연적 우발적+ V
Ani, tesadüfen
495
팔아치우다 = 팔아버리다 팔다 + 아/어/여 치우다 아/어/여 치우다 = 쉽고 빠르게 하다
Satmak, hemen hızlıca satmak, temizlemek
496
다중적
Çeşitli, çoklu
497
연속성 연속성이 있다/ 없다/ 유지되다 연속성을 유지하다
Devamlılık
498
동일성 동일성이 있다/ 없다/ 유지되다 동일성을 유지하다
Benzerlik, aynılık
499
생명 과학
Biyoloji bilimi
500
유전 인자 인자 N이/가 N에게/함테 유전되다 유전 공학 유전자
Irsi, gen, genetic Faktor
501
복제 복사
Klon, kopya
502
장기 이식
Organ nakli
503
불치병 난치병
İyileşmeyen hastalık (AIDS gibi) Tedavisi zor olan hastalık
504
이치 자연의 이치 이치에 맞다 이치에 어긋나다
Neden, sebep Doğanın kanunları Mantıklı Mantıksız
505
혜택 = 덕분 혜택을 받다/ 입다/ 누리다
Yarar, ayrıcalık
506
부작용
Yan etki
507
맞춤형
Kişiselleştirilmiş
508
크나큰
Çok büyük
509
따지다
Ölçüp biçmek, itiraz etmek
510
현명하다
Akıllı, bilge
511
대처하다 N에 대처하다
Çaresini bulmak, başa çıkmak, karşı koymak
512
염색체
Kromozom
513
조작
Şike yapmak, oynamak, değiştirmek, Ör. GDO organic olmayan
514
수명 연장
Yaşam süresini uzatma
515
동물 실험
Hayvan deneyi
516
신약 개발
Yeni ilaç geliştirmek
517
수면
Sleep
518
윤리
Etnik
519
욕구
Arzu, gönül, istek
520
비약적으로
Hızlı, büyük adımlarla
521
위축되다
Yılmak, bir işten gözü korkup vazgeçmek
522
무궁무진하다
Sonsuz olmak, sınırsız
523
존엄성
Haysiyet, şeref
524
윤리적
Ahlaki
525
유지하다
Sürdürmek, korumak, muhafaza etmek
526
풍요롭다
Zengin, bolca, verimli
527
의존하다
....e bağlı kalmak, bağlı olmak, güvenmek
528
병행하다
Yanyana gitmek, beraber gitmek
529
해롭다
Zararlı
530
통제하다
Kontrol etmek, denetlemek
531
의지력
İrade gücü
532
미지
Bilinmeyen, meçhul
533
노사 문제
İş gücü sorunları, emek sorunları (işçi ve işveren)
534
선진국
Gelişmiş (kalkınmış) ülke
535
발돋움하다
Parmak ucunda durmak, adım atmak
536
무모하다
Hesapsız, düşüncesiz, riskli
537
Kalite, nitelik
538
배아
Embriyo
539
재앙
Uğursuz, ansızın gelen felaket
540
인권
İnsan hakları
541
감지하다
Sezmek, ön görmek
542
홍채
İris (göz)
543
인식하다
Kavramak, algılamak
544
소실되다
Ortadan yol olmak
545
복원하다
Restore etmek, onarmak
546
입체
Üç boyutlu
547
후각 (코) 미각 (입, 맛) Tat (ağız, tat) 청각 (귀) İşitme (kulak) 시력 (눈) 청력 (귀)
Koku alma, koklama duyusu Tat (ağız, tat) İşitme (kulak) Görme (göz), genellikle kontrol zamanı kullanılır İşitme (kulak), genellikle kontrol zamanı kullanılır
548
융합하다
Füzyon, kaynaşmak, kavrama, birleşme A+B=C
549
시청자
Seyirci, izleyici
550
화면 화면에 뜨다
Ekran Ekranda görünmek
551
보도하다
Haber yayımlamak
552
조절
Ayar, ayarlama
553
저장
Kaydetme
554
가상
Sanal, hayal
555
개구리
Kurbağa
556
동일하다
Aynı olan, her türlü nitelik bakımından eşit olmak
557
소실
Ortadan yok olma, gözden kaybolma
558
문화재
Kültürel miras
559
외출
Dışarıya çıkmak, gezi
560
국방
Milli savunma
561
군복
Silahlı kuvvetlerin resmi giysisi, üniforma
562
개발하다
Geliştirmek, kalkınmak
563
하늘을 날다
Gökyüzünde uçmak
564
수직
Dik, dikine, dikey
565
이착륙
Kalkış ve iniş (uçak)
566
상승
Yükseliş, arttırma
567
시속
Saatlik, bir saatte giden hız
568
임무를 수행하다
Bir görevi gerçekleştirmek
569
강력하다
Çok kuvvetli, güçlü
570
설치하다
Kurmak, kondurmak, donatmak
571
접근하다
Erişim, yakınlaşmak
572
실용화
Hayata geçirme, uygulama, gerçekte kullanmak
573
수색 수색하다
Arama, tarama Arama yapmak, aramak
574
침투
Nüfuz etme
575
구난 = 구제
Kurtarma
576
활주로
Pist
577
성능
Kabiliyet, yetenek (makine için kullanılır, fonksiyon)
578
향상시키다
İyileştirmek
579
시제품
Numune, ilk örnek
580
상용화
Ticarileşme
581
투입되다
İçine sokmak, girmek
582
영생
Ebedi yaşam
583
불멸
Ölümsüzlük
584
도래하다
(dönem veya fırsat) yaklaşıp gelmek
585
수혜자
Yararlanan kişi
586
보편화되다 = 일반화되다
Yaygınlaşmak, yayılmak
587
내다보다
Tahmin etmek, içerden dışarı bakmak
588
맞먹다
Nitelik veya güç yönünden eşit olmak, eşit olmak
589
사력을 다하다
Son nefesi, gücü bitmek
590
회의적 의심하다 회의를 느끼다 회의감이 들다
Kuşkulu, şüpheli Şüphe etmek, kuşkulanmak
591
두뇌 두뇌 회전에 빠르다
Beyin Hızlı beyin, hızlı düşünmek
592
미래학
Gelecek bilimi
593
예측하다 예상하다
Sanmak, tahmin etmek, ummak Tahmin etmek
594
정서
Duygu, his
595
살아남다
Survive, hayatta kalmak, kurtulmak
596
멀리
Uzak, uzakta
597
진지하다 (+) = 심각하다 (+,-)
Ciddi olmak
598
이뤄내다
Başarmak, ulaşmak
599
조종
İdare, yönetme, ülke işlerinin yürütülmesi
600
두려움 (두렵다)
Korku, korkmak
601
입력하다
Girmek, bir makineye verilen elektrik gücü
602
추락하다
Düşmek
603
차원
Boyut
604
전지구적
Küresel
605
첨단
Gelişmiş, doruğa ulaşmak
606
지니다
Yanında taşımak, …..e sahip olmak
607
태도
Davranma, davranış, biçim
608
늘어나다 = 늘다 = 많아지다 = 불어나다 = 길어지다 옷이 늘어나다
Artmak, uzamak, çoğalmak
609
줄어들다 = 줄다 = 적어지다 = 작아지다 = 짧아지다 옷이 줄어들다
Azalmak, kısalmak
610
확연히 = 뚜렷하게 = 분명하게 = 분명 = 분명히
Kesin
611
표가 나다 티가 나다 V은/는 표를 내다 표가 안 나다
Belli olmak, anlaşılmak Belli olmak (davranış veya yüzünden belli olan) Belli etmek Belli olmuyor (saç değişikliği gibi)
612
보상하다
Bedelini ödemek, karşılamak
613
소비자 보호원
Tüketici koruma
614
고발하다
Şikayet etmek (polise ya da yetkili kişiye)
615
피해를 입다 = 받다 ↔ 피해를 주다 / 끼치다/ 입히다
Zarar görmek ↔ Zarar vermek
616
손해 배상 보상 배상
Tazminat Hukuka aykırı davranış için maddi tazminat Yasal bir eylemden kaynaklanan zarar ve tazminat
617
고려하다
Göz önünde tutmak, dikkate almak, düşünmek
618
필요성
Gereklilik, lüzum
619
가성비
Fiyatı uygun ama kalitesi yüksek
620
품질
Kalite, bir şeyin iyi veya kötü olma özelliği
621
분실하다 = 유실하다
Kaybetmek, unutmak, bir şeyi dalgınlıkla bir yerde bırakmak
622
탈색 = 색깔이 빠짐
Renk kaybı, saçı açmak
623
변형
Değişme, başkalaşma, bir şekilden başka bir şekle dönme, biçim değiştirme
624
탈락 ↔ 부착
Düşmek (kıyafetteki takının düşmesi, kelimeye ek gelince harfin düşmesi) ↔ Takma, yapışık
625
불량
Hata, bozukluk
626
판매처 ↔ 구매처
Ürün satılan yer ↔ Ürün alınan yer
627
생산자
Üretici, üretici fabrikatör
628
하자가 있다 하자 = 문제 = 이상
Kusurlu
629
반품하다
İade ürün
630
환불하다 환불을 받다
Refund, iade etmek
631
무상 수리(를) 하다/ 받다 무상 ↔ 유상
Ücretsiz tamir, onarım Ücretsiz ↔ Ücretli
632
접수(를) 하다 = 접수시키다
Kabul etmek
633
신고(를) 하다
İhbar etmek
634
청구(를) 하다 청구 = 신청 = 요구 = 요청 = 주문
Talep etmek
635
보상(을) 하다/ 받다
Zararı karşılamak
636
성의껏
Samimi olarak
637
도저히
Katiyen, ne olursa olsun
638
입씨름
Ağız kavgası, ağız dalaşı
639
울퉁불퉁하다
Engebeli, topaklı, yumrulu
640
잔뜩
Aşırı derecede
641
지구촌 촌: 대학촌, 빌딩촌
Küresel köy
642
성향
Eğilim
643
개방도 개방도가 높다 / 낮다
Açılım, açık
644
실용주의
Pragmatizm, faydacılık, yararcılık
645
감성 = 감정 ↔ 이성 = 지성
Hissi, duyu ↔ Akıl, mantık
646
밀려나다 N이/가 (N에/ 에게서/ 한테서) 밀려나다
İtilip çekilmek
647
대목 = 부분
Mevcut
648
순환주기 순환: 돌다 = 반복 = 되풀이 주기: 반복되는 기간
Devir, sıra ile gelme, dolaşım, geri dönüşüm,
649
욕구 = 고 싶다 = 바라다
Gönül, istek
650
선호도
Rağbet, ilgi
651
희박하다 N 이/가 희박하다
Zayıf, nadir
652
과연
Gerçekten de, beklendiği gibi
653
민감하다 ↔ 둔감하다
Hassas, duyarlı, özen gösterilmezse ↔ Kaba, hissiz
654
격차 = 차이
Fark
655
품질
Kalite, nitelik
656
중시하다 = 중요하다
Önem vermek, önemsemek
657
사치스럽다
Lüks, gösterişli
658
재화
Mal
659
추세
Eğilim, yönelim
660
애호하다
Dadanmak, severek kullanmak, sevmek
661
과시하다 = 자랑하다
Hava atmak, gösteri yapmak
662
동조
Benimsemek
663
돋보이다 = 튀다
Ön plana çıkmak, göze çarpmak
664
환상 = 공상
Hayal, fantasy
665
질시
Haset, kıskançlık
666
성취감
Tahmin, başarı hissi
667
조장하다
Körüklemek (olumsuz anlam)
668
부추기다
Körüklemek (hem olumlu hem de olumsuz anlam)
669
고급스럽다
Üstün kaliteli, lüks
670
상류층
Yüksek tabakadan
671
속하다
Ait olmak
672
모방하다
Öykünmek, taklit etmek, birinin yaptığı gibi yapmak
673
적극적
Aktif, pozitif
674
나서다
Dışarıya çıkıp beklemek
675
고가품
Pahalı mallar
676
유난히
İstisnai olarak, alışılmadık şekilde
677
흔히
Sık, çok kere, çoğunlukla
678
재력
Maddi güç, zenginlik
679
계층
Hiyerarşi, makam sırası
680
검소하다
Tutumlu, sade
681
대체로
Genellikle, çoğu
682
성취
Başarı, elde etme
683
졸부
Aniden çok zengin olan kimse
684
사치품
Lüks ürün
685
선호하다
Beğenmek, diğerlerinden daha üstün görüp ona yönelmek
686
경향
Meyil, bir yön veya tarafa doğru eğilme
687
욕구
Gönül, istek, arzu
688
경제력
Ekonomik güç
689
동기
İrade, istenç
690
부유층
Zengin sınıf
691
사촌이 땅을 사면 배가 아프다
Kuzenim arazi satin aldığında karnın ağrıyor, kıskançlık
692
평등
Eşitlik
693
의식
Şuur, bilinç, zihin
694
손에 넣다
Bağlantı kurmak
695
연결망
Network, ağ
696
형성
Oluş, oluşma, bir durumdan öteki duruma geçiş
697
유지
Sürdürme, koruma, muhafaza etme
698
제시되다
Göstermek, belirtmek
699
정의
Hakkaniyet, adalet
700
분류
Sınıflandırma
701
영향
Etki, etkilik
702
기여
Bağış, katkı, katkı sağlamak
703
조언
Akıl vermek, öğüt vermek
704
무작정 ↔ 작정
Plansız ↔ Planlı
705
한탕 하다 = 한간 하다 한탕주의
Tek seferde büyük para yapmak için yapılan iş
706
투기 투기꾼
Vurgun, spekülasyon Vurguncu, spekülator
707
투자 투자자
Yatırım (iyi anlamda) Yatırımcı
708
욕심을 부리다 고집을 부리다 변덕을 부리다 멋을 부리다
Açgözlülük yapmak İnat etmek, inatlaşmak Kapris yapmak Hava atmak, şık giyinmek
709
보너스 = 상여금 연말 보너스 추석 보너스
İkramiye
710
Kuruş, küçük paraları söylerken kullanılır
711
저축 = 저금 = 적금
Tasarruf, bankaya para yatırma, para biriktirme
712
예금 = 저금 = 입금
Hesap, yatırım
713
적금 = 저축 적금 들다 / 붓다 ↔ 적금을 타다
Taksit taksit yatırılan para
714
재테크
Yatırım
715
분산 투자
Farklı şirketlere az az yatırım yapma
716
직접 투자 ↔ 간접 투자
Şahsi yatırım ↔ Uzman aracılığıyla yatırım
717
미술품
Sanat eseri yatırımı
718
분양가 (격)
Bir binanın her dairesini farklı birine satmak
719
매매가 (격)
Satış
720
전세가 (격)
Kiralık
721
이자 = 금리
Faiz
722
금리 = 이자
Rant, faiz oranı
723
환율 = 외환율
Döviz kuru, para değiştirme
724
수익률 = 이익률
Gelir oranı
725
상승하다 = 오르다 ↔ 하락하다 = 떨어지다 = 내리다 = 내려하다
Yükselmek ↔ Düşmek, azalmak
726
급등하다 = 치솟다 ↔ 급락하다
Artmak (fiyat) ↔ Azalmak (fiyat)
727
폭등하다 ↔ 폭락하자
Birden fiyat artması ↔ Birden fiyatın azalması
728
늘어나다 = 증가하다 ↔ 줄어들다 = 감소하다
Artmak, çoğalmak ↔ Kısalmak, azalmak
729
소액
Az miktar (para)
730
시점 = 시간
Vakit, zaman
731
열풍
Çılgınlık
732
활황 ↔ 불황
Piyasada canlılık ↔ Piyasada durgunluk
733
십상
Tam doğru, tam isabet
734
장기 ↔ 단기
Uzun zaman ↔ Kısa zaman
735
치중하다 N이/ 가 N에 치중하다
Önem vermek, ağırlıkta olmak
736
액수
Para miktarı
737
붓다 N을/를 붓다
Para koymak
738
유동적이다 N이/가 유동적이다 ↔ 고정적이다
Değişken, hareketli ↔ Sabit
739
저축은행
Birikim bankası
740
투신사 = 투자 신탁 회사
Yatırım şirketi
741
한몫 잡다
Pay almak
742
공돈
Bir anda ortaya çıkan para
743
정도 정도를 가다
Standart
744
차곡차곡 차곡차곡 +V 차곡차곡 쌓다 차곡차곡 모으다 차곡차곡 정리하다
Düzgün bir şekilde
745
종잣존 종잣돈
Tohum bölgesi Tohum parası
746
부업 ↔ 주업 = 본업
İkinci iş, ek iş ↔ Ana meslek
747
부수입 ↔ 주수입
Yan gelir, extra gelir ↔ Ana gelir
748
유혹 N을/를 N으로 /로 유혹하다
Baştan çıkarma, teşvik
749
뿌리치다 N을/를 뿌리치다
Reddetmek
750
유동적
Akıcı, hareketli
751
누구도 당해낼 수 없다 = 누구도 이길 수 없다
Kimse başa çıkamaz, kimse kazanamaz
752
애초에 싹을 잘라라 = 맨처음부터 하지 마라
Bunu baştan yapmayın
753
목표를 달성한 = 목표를 이루다
Ulaşılan hedef
754
기존 = 원래의
Mevcut
755
씀씀이
Harcama, kullanım
756
실질적이다
Gerçek
757
속성
Nitelik
758
사금융 = 사채
Tefecilik
759
국민연금 퇴직
Emeklilik parasının devlete yatırmak Emeklilik
760
대가
Bedel, karşılık
761
갈라놓다
Bölmek, ayırmak
762
의심을 사다 = 의심을 받다
Şüphelenmek
763
본래 = 원래
Esas, esasen, başlıca
764
잔인하다
Acımasız, gaddar
765
허술히 ↔ 꼼꼼히
Tembelce, savurma
766
청소년
Gençlik, 9 ile 24 yaş arası
767
철학
Felsefe
768
회계사
Muhasebeci
769
출판사 출간되다
Kitap basım evi, yayın evi Yayımlamak
770
이론 ↔ 실제
Öğreti, teori ↔ Gerçek, gerçeklik
771
다루다
Elealmak
772
(경제)서
İktisat, ekonomi
773
대하다
Karşılamak, muamele etmek
774
지혜롭다
EQ Akıllı ve iyi bir insan, bilge
775
위험성
Risk
776
장만
Hazırlamak (yemek, hediye)
777
이슈
Sorun
778
시각
Zaman, saat ve dakika
779
보증을 서다
Garanti vermek
780
공격
Hamle, hücum, saldırma
781
수비
Müdafaa, savunma
782
원칙
İlke, prensip
783
내주다
Teslim etmek, vermek
784
대비하다
Hazırlanmak, hazır bulunmak
785
충실하다
Sadık, güvenilir
786
진정한
Eşsiz, içtenlikle
787
세금
Vergi
788
의무
Sorumluluk, yükümlülük
789
덧붙이다
Elemek, katmak, ilave etmek
790
노동
İşçilik, çalışma, emek
791
과하다
Aşırı, fazla
792
애정
Sevda, sevgi
793
해치다
Zarar vermek, dokunmak
794
재정
Finans, maliye
795
당당히
Doğrudan, cesurca, kendine güvenerek
796
땀 흘려 번 돈
Alın teriyle kazanılan para
797
딱 잘라 말하다 = 단언하다
Açıkça konuşmak
798
막연히
Belli belirsiz bir şekilde
799
맴돌다
Olduğu yerde fırıl fırıl dönmek
800
맴돌다
Olduğu yerde fırıl fırıl dönmek
801
한계
Sınır, limit