E 2 Flashcards

(249 cards)

1
Q

Evermore

A

Daima ebediyen

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
2
Q

Every now and then/ every so often

A

Arada sırada

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
3
Q

One in every ten / 3 in every thousand etc.

A

Bir şey ne kadar yaygın olduğunu göstermek için kullanılır

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
4
Q

Every other day

A

Günaşırı, 2 günde bir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
5
Q

Every few days

A

İki üç günde bir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
6
Q

Every once in awhile

A

Arada bir

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
7
Q

Every which Way

A

Her Yöne, her tarafa

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
8
Q

Evict

A

Tahliye ettirmek

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
9
Q

Eviction

A

Tahliye ettirme

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
10
Q

Evidently

A

Delil olarak

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
11
Q

Evident

A

Açık belli

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
12
Q

Evocative

A

Akla getiren çağrıştıran

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
13
Q

Evoke

A

Aklına getirmek uyandırmak

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
14
Q

Evolve

A

Gelişmek

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
15
Q

ewe

A

Koyun (female)

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
16
Q

Exacerbate

A

Daha kötü bir duruma sokmak kötüleştirme kızıştırmak

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
17
Q

Exact

A

Zorla almak mecbur bırakmak Aynen tamamen Tam olarak kesin olarak

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
18
Q

Exacting

A

Titiz, müşkülpesent

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
19
Q

Exasperate

A

Canını sıkmak kızdırmak sabrını taşırmak

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
20
Q

Exasperation

A

Kızgınlık

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
21
Q

Exasperated

A

Öfkeli kızgın

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
22
Q

Exasperating

A

Sırma şıklık

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
23
Q

Exceed

A

Aşmak Üstün olmak geçmek

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
24
Q

Exceedingly

A

Son derece fazlasıyla

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
25
excel
Geçmek Üstün olmak
26
Excellence
Fazilet üstünlük, mükemmeliyet
27
Exceptional
Müstesna, istisnai
28
Excerpt
Seçme parça, alıntı alıntı yapmak, özel baskı, pasaj
29
Exchange
Değişme mübadele Ticaret yapma kısa görüşme
30
Exchange rate
Döviz kuru kur farkı
31
Excise
Dolaylı vergi
32
Excitable
Çabuk heyecanlanan
33
Exclamation
Nida bağırma ünlem
34
Exclaim
Çığlık atmak
35
Exclusive
Sınırlı, limitli, seçici, müstesna
36
Exclusively
Sadece yalnızca
37
Excrement
Pislik dışkı
38
Excrete
Dışarı çıkarmak
39
Excretion
Salgı
40
Excruciating
Dayanılmaz derecede acı veren
41
Excursion
Gezinti, kısa yolculuk
42
Excusable
Affedilebilir
43
Excuse oneself
Özür dilemek
44
Offer an excuse
Özür dilemek
45
Good excuse
Geçerli mazeret
46
Lame excuse
Sudan bahane
47
Execute
Uygulamak icra etmek yerine getirmek bir kimseyi idam etmek
48
Executioner
Cellat
49
Execution
Yerine getirme idam infaz
50
Executive
Idareci yönetici
51
Exemplify
Örnek olmak örnek temsil etmek
52
Exempt
Muaf ,müstesna ,muaf tutmak
53
Exertion
Gayret çaba emek
54
Exert
Güç kullanmak çaba sarf etmek
55
Exhale
Nefes vermek Duman çıkarmak
56
Exhaustive
Ayrıntılı detaylı etraflı kapsamlı
57
On exhibition
Sergide
58
Exhibitionist
Teşhirci
59
Exhilarated
Heyecanlı neşeli
60
exhilaration
Neşe canlılık
61
Exhilarating
Canlandırıcı, neşelendirici
62
Exhort
Teşvik etmek nasihat vermek
63
Exile
Sürgüne göndermek sürmek
64
Exodus
Kitleler halinde bir yerden çıkış ,göç
65
exonerate
Beraat ettirmek temize çıkmak
66
Exorbitant
Aşırı derecede çok fazla
67
Exorcism
Dualarla def etme, şeytan çıkarma
68
Exorcise
Dualarla cinleri kötü ruhları def etmek
69
Exotic
Dışarıdan gelme, yabancı, ecnebi
70
Expansive
Geniş genişleyen
71
Expanse
Geniş saha veya meydan
72
Expansionism
Yayılma politikası genişleme politikası
73
Expansionist
Genişlemeci
74
Expatriate
Kendi vatanı dışında yaşayan kimse Gurbetçi
75
Expedient
Uygun münasip
76
Expediency
Amaca uygun olma*
77
Elucidate
Bir konuya açıklık getirmek izah etmek
78
Elucidation
Tarif izah
79
Elude
Kaçamak yapmak sakınmak
80
Elusive
Ele geçmez kolay bulunmaz
81
Elves
Elf in çoğulu
82
Emaciated
Bir deri bir kemik kalmak zayıf sıska
83
Emanate
Çıkmak hasıl olmak
84
emancipate
Azat etmek serbest bırakmak
85
Emancipation
Azat etme serbest bırakma
86
Emancipated
Azad edilmiş
87
Embalm
Mumyalamak
88
Embankment
Set bent
89
Embargo
Ambargo, ticareti sınırlama
90
embark
Gemiye binmek veya bindirmek
91
embarkation
Gemiye binme bindirme yükleme
92
embarrass
Sıkmak sıkıntı vermek
93
Be embarrassed by lack of money
Para sıkıntısı çekmek
94
Embarrassed by debts
Borç sıkıntısı içinde
95
Embassy
Elçilik sefaret
96
Embattled
Savaş düzenine girmiş savunma durumunda savaş halinde
97
Embed
Yerleştirmek oturtmak kafasına sokmak
98
Embedded
Içine konulmuş dahil edilmiş
99
Embellish
Süslemek güzelleştirmek
100
ember
köz, Kor
101
Embezzle
Zimmetine geçirmek
102
embezzlement
Zimmete para geçirme
103
embittered
Gücenmek kızmak
104
emblazon
Süslemek yüceltmek örnek
105
emblem
object representing a quality, type, group, Etc. invisible figure representing an abstract idea. sign, token, symbol, badge, mark
106
Embodiment
Cisim haline gelen şekil alan, vücut bulmak
107
Embody
Isimlendirmek şekillendirmek
108
Embrace
Kapsamak içine almak kucaklamak
109
Embroider
Üzerine nakış işlemek, bir hikayeye hayalinden bir şeyler katarak süslemek
110
embroidery
Nakış süs işleme
111
Embroil
Karışıklık içerisine girmek
112
Embryonic
İlkel gelişmemiş
113
Emerald
Zümrüt, Zümrüt gibi
114
Emerge
Aniden Ortaya çıkmak belirmek
115
Emergency brake
Acil freni, el freni
116
emerging
Meydana gelen
117
eminent
Meşhur Güzide Seçkin
118
eminently
Başlıca
119
Eminence
Tepe itibar Doruk
120
emission
Dışarı çıkarma yayma
121
emit
Dışarı vermek yaymak
122
Emphatic
Kesin güçlü enerjik --> emphatically: Kesinlikle vurgulayarak
123
empirical
Deneysel
124
employ
Istihdam etmek iş vermek, kullanmak
125
employee
Bir başkası adına çalışan memur işçi
126
employer
Patron işveren
127
employment
Iş verme istihdam
128
empower
Yetki vermek müsaade etme
129
empress
Imparatoriçe
130
empty-handed
Eli boş
131
emulate
Gıpta etmek taklit etmek
132
emulsion
Bulamaç
133
Emulsion paint
Bulamaç gibi plastik boya
134
enact
Oynamak temsil etmek kalınlaştırmak
135
enactment
Kanun kararname irade
136
enamel
Diş minesi, emaye, Emaye ile kaplamak, Minelemek
137
enamoure
Büyülemek aşık etmek
138
enamoured
Aşık Tutkun
139
enc
eclosed kelimesinin kısa yazılışı
140
Encampment
Karargah ordugah
141
encapsulate
Özetlemek kısaltmak
142
encase
Sandığa koymak, sandıklamak
143
Enchant
Büyülemek tesir etmek
144
Enchanting
Büyüleyici etkileyici sihirli
145
Encircle
etrafını çevirmek, sarmak
146
Enclave
Yabancı ülkelerle kuşatılmış bir bölge
147
Enclose
Etrafını çevirmek
148
Enclosed
Çevrilmiş, zarf ağzı kapatılmış
149
enclosure
Kuşatma çevirme
150
Encompass
Ihtiva etmek için almak
151
encore
an extra repeated performance which is given in response to listeners' demand, ankor
152
encroach
Yavaş yavaş veya gizlice haklarına el uzatmak
153
encrusted
Kabukla kaplanmış
154
end-Product
Ürün, mamul
155
end user
Son kullanıcı
156
End-to-end
Uç uca dizilmiş
157
Endangered
Soyu tükenmek üzere olan
158
Endearing
Sevecen Müşfik
159
Endearment
Tatlı söz
160
Endeavor
Gayret etmek mücadele etmek
161
Endemic
Yaygın her zaman görülen
162
Endive
Hindiba yabani marul
163
Endorse*
* destek vermek onaylamak*
164
Endorsement
Ciro Onay
165
Endow
Bahşetmek vakfetmek
166
Endowment
Gelir sağlama
167
endurance
Tahammül dayanma
168
enfold
Katlamak sarmak
169
engage
Bağlanmak yer tutmak
170
engaged
Nişanlı sözlü meşgul
171
engaging
Çekici cazip hoşa giden
172
engender
Hasıl etmek vücuda getirmek
173
engine
Makine cihaz
174
engine driver
Makinist
175
engineer
Proje yapmak kurnazca tertip etmek
176
engrave
Kazmak kabartma işi
177
engraver
Oymacı gravürcü
178
engraving
Oymacılık oyma
179
engrossed
Kendini tamamıyla işe vermiş
180
engrossing
Zihni meşgul eden çok sürükleyici
181
engulf
Içinde kaybolmak yutmak
182
enhance
Değerini artırmak güzelliğini artırmak, geliştirmek
183
Enigma
Bilmece muamma
184
enigmatic
Anlaşılmaz gizemli
185
enlarge
Büyültmek genişletmek
186
enlighten
Öğretmek bilgi vermek aydınlatmak
187
enlist
Kaydetmek askere almak gönüllü olarak askere gitmek
188
Enlistment
Askere alma askerlik gönüllü yazılma
189
enliven
Canlandırmak neşelendirmek
190
en masse
Toptan
191
enmity
Düşmanlık husumet
192
enormity
Büyüklük Muazzamlık kötülük alçaklık
193
enough for the present
Şimdilik yetmek
194
earn enough to get along
Ekmeğini çıkarmak
195
have had enough of something
Bezginlik gelmek
196
fair enough
Oldukça mantıklı
197
just enough
Başa baş
198
Enquire
Bilgi toplamak araştırma yapmak
199
Enquirer
Araştırmacı
200
Enquiring
Araştıran sorgulayan soru sorarak
201
Enquiry
Sorgu soruşturma sorgu formu
202
enrage
Öfkelendirmek , kızdırmak
203
enroll
Üyeliğe, isim defterine kaydetmek kaydolmak
204
en route
Yolda yolu üzerinde giderken
205
ensconce
Yerleştirmek
206
ensemble
Topluluk orkestra koro
207
enshrine
Kutsal bir yere koyma kutsal olarak kabul etmek
208
ensue
Ardından gelmek, birbirini takip etmek
209
ensuing
Sonraki ardından gelen ertesi
210
en suite
Suit oda
211
Ensure
Garanti etmek sağlamak
212
entail
Gerekmek gerektirmek kapsamak
213
entailment
Şartlı bağışlama
214
entangle
Başını derde sokmak dolaştırmak karmakarışık hale getirmek
215
To entangle in / with
to involve someone in a situation that is difficult to get away from
216
Entanglement
Karmaşıklık dolaşıklık zorluk engel
217
enthralling
Büyüleyici
218
Entangled
Karışmış, dolaşmış
219
enter
Yarışa veya sınava katılmak üye olmak başlamak girmek
220
Enterprise
Teşebbüs girişkenlik
221
Enterprising
Uyanık Açıkgöz
222
entertainment
Eğlence davet toplantı
223
enthral
Büyülemek tesir etmek
224
enthuse
Gayrete gelmek göklere çıkarmak
225
entice
Ayartmak baştan çıkarmak
226
enticement
Ayartma
227
enticing
Ayartıcı baştan çıkarıcı cazip
228
entitle
Hak kazandırmak yetki vermek, ad vermek
229
entitlement
Yetkili mezun
230
Entity
Bütün tüm oluş
231
Entourage
arkadaşlar çevre muhit
232
entranced
Kendinden geçmiş mest olmuş
233
Entrance
Büyülemek hayran bırakmak
234
Entrant
Kaybolan başlayan kimse
235
entreat
Yalvarmak, yakarmak rica etmek
236
Entreaty
Rica Dilek temenni
237
entree
Ana yemek esas yemek giriş yetkisi
238
Entrenched
Sabit kolay değişmez
239
entrepreneur
Girişimci
240
entrepreneurial
Girişimciliğe ait
241
entrust
Emanet etmek
242
entry
Giriş yarışa katılma yarışmaya girilen Eser, bilgi girişi
243
Entwined
Bükülmüş dolaşmış, ayrılamaz
244
Entwine
Kıvırmak dolaştırma, bükmek
245
Enumerate
Birer birer saymak ve söylemek
246
envelop
Sarmak kuşatmak örtmek
247
Envelope
Mektup zarfı
248
Enviable
Gıpta edilen istenilen güzel başarılı
249
Envious of
Kıskanç, kıskanmak