C 5 Flashcards
(207 cards)
1
Q
Congenial
A
Uygun, uyumlu, Cana yakın, hoş, sempatik
2
Q
congenital
A
Doğuştan, kalıtımsal
3
Q
congested
A
Tıkanık, kalabalık, sıkışık
4
Q
congestion
A
Tıkanıklık, izdiham, kalabalık
5
Q
conglomerate
A
Holding, Şirketler Topluluğu
6
Q
congregate
A
Toplamak, birleştirmek, toplanmak
7
Q
congregation
A
Toplama
8
Q
Congress
A
Kongre, meclis, toplantı
9
Q
Congressman
A
Milletvekili, kongre üyesi, meclis üyesi
10
Q
conical
A
Koni şeklinde
11
Q
Conifer
A
Kozalaklı bitki
12
Q
conjecture
A
Tahmin, varsayım
13
Q
conjugal
A
Evlilikle ilgili, evlilik
14
Q
conjugate
A
Birleşmek, çekmek (fiil)
15
Q
conjunction
A
Birleşme ,bağlaç, bağlayıcı
16
Q
in conjunction with
A
Bir şey ya da kimse ile bağlantılı olarak, birlikte, beraber çalışan ya da olan
17
Q
conjure up
A
Yaratmak, fikir vb. oluşturmak
18
Q
Conjuring
A
Büyüleme, hokkabazlık yapma
19
Q
conjuror
A
Sihirbaz, Hokkabaz
20
Q
Connive
A
Göz yummak, görmezlikten gelmek, hoş görmek, suç ortağı olmak
21
Q
Connivance
A
Göz yumma, hoşgörü, suç ortaklığı
22
Q
Connoisseur
A
Bir şeyden anlayan kişi, uzman
23
Q
Connotation
A
Çağrışım, diğer anlam
24
Q
Conscience
A
vicdan, İnanç
25
Conscientious
Dürüst, vicdanlı, insaflı, güvenilir
26
Conscientious objector
Askerlik yapmayı doğru bulmayan kimse
27
Conscript
askere çağırmak
28
Conscription
Asker alma
29
Consecrates
Kutsamak, adamak, vakfetmek
30
Consecration
Kendini adama
31
Consecutive
Ardışık, birbirini takip eden
32
Consensus
Fikir Birliği, ortak görüş, oybirliği
33
Conservation
Koruma, sahip çıkma, muhafaza
34
Conservationist
Muhafazakar kimse
35
Conservative
Muhafazakar, tutucu, eski kafalı
36
Conservatory
Sera, konservatuvar, Limonluk
37
Conserve
Korumak, muhafaza etmek
38
Considerate
ince düşünceli, saygılı, nazik
39
Considering
Göz önünde tutulursa, yine de, rağmen
40
Consign
Teslim etmek, emanet etmek, göndermek, sevk etmek
41
Consignment
Sevk edilen mal, sevk, teslim, gönderi
42
Consistency
Yoğunluk, katılık, kıvam, tutarlılık, uyum
43
Consolation
Teselli, avunma, teselli eden şey
44
Console
Teselli etmek, avutmak
45
Consolidate
Sağlamlaştırmak, pekiştirmek, toplamak, birleştirmek
46
Consonant
Sessiz harf
47
Consortium
Uluslararası ticaret Birliği, haklar
48
Consort
Eş, yoldaş, refakatçi, arkadaşlık etmek
49
conspicuous
Aşikar, göze çarpan, bariz
50
Conspicuousness
Dikkat çekme
51
Conspire
Gizlice Plan yapmak, gizlice anlaşmak
52
Conspiracy
Gizli plan
53
Conspirator
Suikastçi, komplocu
54
Conspiratorial
Suikast ile ilgili
55
Constable
ingiliz polisi-> constabulary: polis örgütü
56
Constellation
Takım Yıldızi burç, Seçkinler topluluğu
57
Consternation
Dehşet, korku, şaşkınlık
58
Constituency
Seçim bölgesi, seçmenler, seçim bölgesi halkı
59
Constituent
Seçmen, tamamlayıcı, birleşen
60
Constrain
Zorlamak, kısıtlamak, mecbur etmek
61
Constrict
Kısıtlamak, büzmek, sıkıştırmak, daraltmak
62
Constriction
Kısıtlama, büzme, daralma
63
Constructive
Olumlu, Yapıcı
64
Construe*
tercüme etmek, yorumlamak çeviri yapmak
65
Consul
Diplomat, Elçi, konsolos, sefir
66
Consular
Konsolosluk, konsolos ile ilgili
67
consulate
Konsolosluk
68
Consultancy
düşünce, danışma
69
Consultant
Danışman, uzman doktor -->consultation: muayene, danışma
70
Consumerism
Tüketicilik
71
Consummate
Tam, eksiksiz, mükemmel
72
Consummation
Tamamlama
73
Container
kap, hazne
74
Contamination
Bulaştırma, kirlilik
75
Contemporary
Aynı zamanda yaşamış, güncel, eş zamanlı şey, yaşıt ,akran
76
Contempt
Aşağılama, küçümseme, Hor Görme, hakaret
77
Contemptible
Aşağılama, küçümseme, Hor Görme
78
Contemptuous
Hor gören, küçültücü
79
Contend
Iddia etmek, ileri sürmek
80
To content oneself with
Kendini meşgul etmek, oyalamak
81
Contented
Memnun, tatmin, kanaatkar, razı
82
Contention
Çekişme, mücadele, rekabet
83
Contentious
Çekişmeli, ihtilaflı, kavgacı
84
Context
Bağlam, sözün gelişi, kaynak, şartlar, durum
85
The continent
Britanya ve İrlanda haricindeki Avrupa kıtası
86
Continental breakfast
Mısır gevreği ve meyve suyu içeren kahvaltı
87
Continental breakfast
Mısır gevreği ve meyve suyu içeren kahvaltı
88
Contingency
ihtimal, olasılık, tesadüf, beklenmedik olay
89
Contingent
olası, muhtemel, şartlı, Topluluk, Grup, heyet, takım, askeri birlik, birim
90
Continuous
Durmadan devam eden bir şey, zincirleme
91
Continuity
Devamlılık, süreklilik, akıcılık
92
Contort
Eğmek, bükmek, çarpıtmak, kıvırmak, saptırmak
93
Contour
Dış hatlar, çevre, şekil, eş yükselti eğrisi
94
Contraband
Kaçak mal, kaçakçılık, yasadışı satılan ya da dağıtılan
95
Contraception
Doğum kontrolü, gebelikten korunma, doğum kontrol hapı
96
Contract
kısalmak, daralmak, kısaltmak, anlaşma, sözleşme, sözleşme yapmak, anlaşmak, ciddi bir hastalığa yakalanmak
97
Contraction
Kasılma, çekilme, daraltma ,Hastalık kapma, dilbilgisinde kaynaşmış sözcük
98
Contractor
Müteahhit, taraf, anlaşmalı taraf
99
Contractual
Sözleşme, sözleşmeli, sözleşmeden Doğan
100
Contractual
Sözleşme, sözleşmeli, sözleşmeden Doğan
101
Contraption
Belirli bir iş için ilginç alet, faydalı alet ya da mekanizma
102
To be contrary to a rule
Bir kurala uymamak
103
Contrast
Iki şey ya da iki kişi arasındaki belirgin fark karşılaştırmak kıyaslamak çok farklı olmak çelişmek
104
By or in contrast
Kıyasla kıyaslayarak karşılaştırıldığında
105
Contrasting
Çok farklı
106
Contravene
Karşı çıkmak, başkaldırmak, itiraz etmek --> contravention: kanuna aykırı, ihlal
107
Contrite
Pişman, pişmanlıktan kaynaklanan
108
Contritely
Pişmanlıkla, pişmanlıktan kaynaklanarak
109
Contrition
Pişmanlık
110
Contrive
Planlamak, tertip etmek --> contrived: suni, yapmacık
111
Contrivance
Entrika, tertip
112
Conundrum
bilmece, Kelime Oyunlu bilmece, muamma
113
Conurbation
Sihirlerin genişleyip birleşmesi, birleşik kent
114
Convalesce
iyileşmek, toparlanmak (from)
115
Convene
Toplamak, bir araya gelmek, toplanmak
116
convenience
Uygunluk, elverişlilik, müsait oluş, yarar, kazanç
117
convenience food
Hazır yemek
118
convenience store
Bakkal
119
convention
Toplantı, kongre, toplanma, ülkeler arasında resmi anlaşma
120
conventionally
Adetçe
121
converge
Birleşmek, kavuşmak, yaklaşmak, toplanmak
122
convergence
Uyum, yakınsama
123
conversant
Tanınmış, bilinen, bilen, deneyimli
124
Conversational
Konuşkan, güzel konuşan
125
Converse
Konuşmak, sohbet etmek, karşı, zıt
126
Conversion
Değişim, dönüşme, din değiştirme
127
Convex
Dışbükey, konveks
128
Conveyance
Nakletmek, Terk
129
Convict
Mahkum etmek, suçlu bulmak
130
Conviction
Suçlu bulma, mahkumiyet, inanç, görüş, Haklı olma, kanaat
131
Convivial
Neşeli, keyifli
132
Convoluted
Anlaması zor, complex
133
Convoy
Konvoy, Kafile
134
Convulsion
Patlama, çırpınma, kasılma, sarsıntı
135
Cooker
Fırın, ocak, tencere, pişirme kabı
136
Cookbook
Yemek kitabı
137
To cool down / off
Serinletmek, soğutmak, yatışmak, sakinleşmek, sakinleştirmek
138
To keep one's cool
Serinkanlılığını korumak, sakin olmak
139
To coop up
Kafeslemek, kapatmak, tıkmak
140
Cooperative
Yardımcı, yardıma hazır
141
Coordinate
Koordine etmek, düzenlemek, uyum sağlamak
142
Coordinator
Planlayıcı, koordinatör
143
Cop
Polis memuru
144
Cope
Başa çıkmak, üstesinden gelmek, çare bulmak, uğraşmak
145
Copier
Fotokopi makinesi
146
Copious
Bol ,çok, bereketli, AMPLE
147
Copiously
Bolca , bol miktarda
148
Copse
Koru ağaçlık çalılık
149
The copy out
Dikkatlice yazmak, yazarak bir yere geçirmek
150
Cord
Bağ, ip, sicim, şerit, fitil, kordon
151
Cordial
Samimi, candan, içten
152
Cordless
Kablosuz, kordonsuz
153
Cordon
Kordon, insan dizisi, şerit, Kordon altına almak
154
Corduroy
Fitilli kadife
155
Core
Merkez, iç, çekirdeğini çıkarmak, içini çıkarmak
156
Coriander
Kişniş
157
Cork
Mantar (şişe için)
158
Corkscrew
Tirbuşon
159
From / out of the corner of one's eye
Bakmadan, gözünün ucuyla
160
Around / round the corner
Hemen olacak, yakında
161
To corner the market
Piyasayı ele geçirmek, marketi kontrol etmek
162
Cornerstone
Temel, esas, kök, kaynak, Öz
163
Coronet
Kornet, Dondurmalı Külah
164
Cornflour
Mısır unu
165
Corny
Modası geçmiş, bayat, çok kullanılan
166
Coronary
Kalp krizi, kalp ile ilgili
167
Coronation
Taç giyme töreni
168
Coroner
Sorgu Yargıcı, şüpheli ölümü araştıran kimse
169
Corp
Kurum, şirket, Dernek
170
Corporal
Onbaşı, bedensel, vücutla ilgili
171
Corporal punishment
Dayak, işkence, dövme
172
Corporate
Şirkete ait, birleşmiş, toplu
173
Corps
Kolordu, Birlik, kıta, heyet, topluluk
174
Corpus
Külliyat, dermece, anapara, gövde
175
Corral
Büyükbaş hayvanların kapatıldığı Ağıl
176
Correlate
ilişkili olmak, bağlantı kurmak, ilişkisini ortaya çıkarmak
177
♥Correspond
Benzemek, karşılığı olmak, uyumak, haberleşmek, yazışmak, mektuplaşmak*
178
Correspondence
Yazışma, haberleşme
179
Correspondent
Muhabir, yazışan
180
Corresponding
Ilgili, benzer, benzeyen, uyumlu
181
Correspondence course
Mektupla öğretim
182
Corroborate
Doğrulamak, onaylamak
183
Corroboration
Onaylama
184
Corrode
Aşındırmak, yıpratmak, çürütmek, kemirmek, yıpranmak
185
Corrosion
Korozyon, pas, çürüme
186
Corrosive
Aşındırıcı, paslandırıcı
187
Corrugated
Dalgalı, oluklu, kıvrımlı
188
Corset
Korse
189
Cosmonaut
Kozmonot, uzay adamı
190
Cosmopolitan
Kozmopolit, çok uluslu, dünya vatandaşı
191
Cosmos
Evren, Kainat
192
Cost
Neden olmak, fiyatında olmak
193
Cost-cutting
Masrafını azaltma
194
Cost effective
Maliyet etkinliği olan
195
Co-star
Başrolü paylaşan oyuncu
196
Cot
Bebek karyolası, portatif karyola
197
Cottage
Kır evi, kulübe
198
Cottage industry
Ev içi üretimi Sanayii
199
Cotton wool
Ham pamuk, hidrofil pamuk
200
Couch
Ifade etmek, söylemek, kanepe, sedir, Divan
201
Couch potato
Kanepe patatesi, Televizyon karşısında çok yemek yiyerek şişmanlayan televizyon hastası
202
Cough
Itiraf etmek, öksürmek, hastalık
203
Cough up
Öksürerek çıkarmak, istemeden para vermek
204
Council
Meclis, kurul, Divan, yönetim kurulu, konsey
205
Councillor
Meclis üyesi, kurul üyesi
206
Council Estate
Sosyal Konutlar
207
Counsel
Avukat, dava vekili, Danışman, nasihat, nasihat etmek, Akıl vermek
