C 4 Flashcards

(201 cards)

1
Q

Collection

A

Derleme, koleksiyon, tahsilat, yığın

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
2
Q

Collective

A

Genel, toplu, ortak

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
3
Q

Collectively

A

Toplu olarak, ortaklaşa

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
4
Q

collector

A

Koleksiyoncu, toplayıcı, yardım toplayan kimse

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
5
Q

Collegiate

A

Üniversitelilere özgü, üniversite ile ilgili

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
6
Q

collide

A

Çarpışmak

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
7
Q

colliery

A

Kömür ocağı

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
8
Q

colloquial

A

Günlük konuşma dilinde

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
9
Q

Collude

A

Gizlice anlaşmak, dolap çevirmek

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
10
Q

Collusion

A

Gizli anlaşma

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
11
Q

Colonel

A

Albay

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
12
Q

Colonial

A

Sömürge, koloni ile ilgili

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
13
Q

Color

A

(müzik) ton

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
14
Q

flying colors

A

üstün başarı

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
15
Q

colorless

A

tarafsız

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
16
Q

to color in

A

boyamak, bir şeyin içini boyamak

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
17
Q

colossal

A

çok büyük, kocaman, muazzam, devasa

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
18
Q

Colt

A

tay, sıpa, küçük at

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
19
Q

columnist

A

köşe yazarı

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
20
Q

comb

A

taramak, tarakla düzeltmek, dikkatlice aramak

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
21
Q

combatant

A

savaşçı

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
22
Q

combative

A

kavgacı, hırçın

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
23
Q

combustible

A

yanıcı

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
24
Q

combustion

A

yanma, tutuşma

How well did you know this?
1
Not at all
2
3
4
5
Perfectly
25
column
kolon, sütun, makale
26
combination lock
şifreli kilit
27
combined
birleşmiş
28
Comeback
Dönüş, yeniden ortaya çıkma, eski gücüne ulaşma
29
come down
Düşüş, gerileme, Hayal Kırıklığı
30
comet
Kuyruklu yıldız
31
come about
Meydana gelmek
32
come across
Rastlamak, izlenim bırakmak
33
come along
Birlikte gelmek, Eşlik etmek, Ortaya çıkmak
34
Come around
Uğramak, kabul etmek, kendine gelmek, dediğine gelmek
35
Come between
iki ya da daha fazla insanın ilişkisine zarar vermek
36
Come by
Zor bir şeye ulaşmak
37
Come down on
Yere düşmek, daha düşük olmak, bir kişiyi ya da tarafı tutmak, eleştirmek, cezalandırmak
38
Come in
Içeri girmek, almak, sağlamak, yaygın olmak
39
Come on
Başlamak, çalıştırmak, ilerleme kaydetmek, gelişmek
40
Come out
Var olmak, Ortaya çıkmak, sonuçlanmak
41
Come over
Uzaktan gelmek, başına gelmek, Yön değiştirmek, ziyaret etmek, görünmek, Ortaya çıkmak, bir mesajı iletmek
42
Come round
Ziyaret etmek, ayılmak
43
Come through
Geçirmek, iyileşmek, başarmak, sonuca ulaşmak, farketmek, yükselmek
44
Come to
Kendine gelmek, ayılmak
45
A comfort to somebody
Size yardımcı olan kimse, teselli eden kimse
46
Command
Sorumluluk, hakimiyet, kontrol, komuta, Emir
47
Commandant
Komutan
48
Commandeer
El koymak, Askerliğe mecbur etmek, benimsemek, kendine mal etmek
49
Commanding
Saygın, etkili, mükemmel birinci sınıf, emreden, hükmeden, hakim
50
Commemorate
Anısını kutlamak, anısına bir şey yapılmak
51
commence
Başlamak, başlatmak
52
commencement
Başlangıç, diploma töreni
53
commend
Takdir etmek, övmek
54
commendation
Takdir etme, övgü
55
commensurate
Orantılı, oranlı, uygun, eşit
56
commentate
Değerlendirmek, yorumlamak
57
Commerce
Ticaret, iş, alım satım
58
commercialized
Kar etmek için organize olmuş
59
commiserate
Acımak, Merhamet etmek, kederini paylaşmak Başsağlığı dilemek
60
commiseration
Acıma
61
commissary
Askeri kantin, Büfe, Komiser vekil
62
commission
Yetki vermek, görev vermek, yetki
63
commissioner
Yetkili kişi, vekil
64
commit
Yetki vermek, üstlenmek
65
commitment
Taahhüt, yüklenme, sorumluluk
66
Committed
Kendini adamış, zamanını ve enerjisini bir hedef uğrunda vermeye hazır
67
committee
Komite, Heyet, komisyon, Kurul
68
commodity
Eşya, mal, hammadde
69
Common Ground
Ortak zemin
70
common law
Medeni hukuk
71
Common room
Dinlenme odası
72
in common with
Birisiyle ya da bir şeyle aynı şekilde
73
commonplace
Sıradan, olağan, bayağı
74
Commonwealth
millet
75
commotion
Karışıklık, kargaşa, heyecan, ayaklanma, telaş koşuşturma
76
Commune
Birlikte yaşayan, sahip oldukları işi ve eşyaları paylaşan insanlar grubu
77
communal
Toplumsal, halkın malı olan, müşterek
78
communicative
Konuşkan, açık yürekli, söylemeye hazır
79
Communion
Duygu ve düşünceleri paylaşmak
80
communiqué
Duyuru, bildiri, tebliğ
81
Community College
2 yıllık Okul, öğrencilerin beceri öğrenmek için ya da üniversiteye hazırlanmak için gittikleri 2 yıllık kolej
82
Community Service
Toplum hizmeti, hapishaneye girmek yerine toplumun yararına yapılan iş
83
Community Centre
Halkevi
84
commute
Ev ile şehirdeki işyeri arasında Her gün gidip gelmek, değiş tokuş etmek, değiştirmek
85
comparatively
Nispeten, hemen hemen
86
compartment
Bölüm, kısım, bölme, göz
87
Compasses
Pergel
88
Compatriot
Vatandaş, yurttaş
89
compelling
Ilgi uyandıran, sürükleyici, zorlayan, saygı uyandıran
90
compulsion
Zorlama
91
compensate
Tazmin etmek, bedelini ödemek
92
compère
Eğlence programı sunucusu
93
Competitiveness
Yarışmacılık
94
Competence
Yetenek, yeterlik, ehliyet, yetki --> competent: yetenekli, yeterli
95
Competently
Yeteneklice
96
complacent
Halinden memnun, rahat, ilgisiz, boşveren
97
complacency
Rahatlık
98
complement
Tamamlayıcı şey
99
complementing
Tamamlayan
100
complementary
Tamamlayıcı
101
Complex
Blok, site, karışık şey
102
complexion
Cildin genel dış görünümü, yön, gidişat
103
compliance
Uyma, itaat, Rıza
104
compliant
Uysal, itaatkar, Yumuşak başlı
105
complicate
Zorlaştırmak, içinden çıkılmaz hale getirmek, karıştırmak
106
complication
Bir durumu daha da kötüleştiren bir şey, komplikasyon, hastalığın başka bir hastalıkla karışması
107
complicity
Yardakçılık, suç ortaklığı
108
complimentary
Karşılıksız, parasız
109
comply
Itaat etmek, Kanunlara uymak
110
component
Bir bütünün parças,ı bileşen, unsur
111
to compose oneself
Sakinleştirmek, yatıştırmak
112
composed
Sakin, kendi halinde
113
composition
Bileşim, oluşum, beste, kompozisyon, yazı, derleme
114
composite
Bileşik, karma, karışık
115
compost
Gübre
116
♥Composure
Sakinlik, dinginlik, huzur
117
Compound
Bileşik, Bileşim, alaşım, duvarla çevrili binalar topluluğu, bir sorunu daha da kötüleştirmek, derinleştirmek
118
Comprehensible
Anlaşılması kolay
119
comprehensive
Kapsamlı, detaylı
120
comprehensive School
Sanat okulu, çok amaçlı Okul
121
compress
Bastırmak, sıkıştırmak, özetlemek, kısaltmak, compress yapmak
122
compression
Basınç, sıkıştırma
123
compromise
Uzlaşmak, anlaşmak, tehlikeye atmak
124
compulsion
Zorlama, baskı, mecburiyet, yükümlülük, dürtü
125
compulsive
Zorlayıcı, saplantılı
126
con
Dolandırmak, kandırmak ,ezberlemek, hile ,Kandırma
127
conman
hilekar ,sahtekar
128
Concave
içbükey ,konkav
129
concede
Kabullenmek, taviz vermek, kabul etmek zorunda kalmak
130
conceit
Kendini beğenme ==> conceited: kibirli
131
conceive
Tasarlamak, tasavvur etmek --> conceivable: makul, akla uygun
132
To be concentrated around in / on
Yoğunlaştırma, kalabalıklaştırmak, birikmek, çok sayıda olmak
133
conception
Kavrama, fikir
134
concern
Bilgilendirmek, kapsamak ,birini üzmek, hayal kırıklığına uğratmak, hakkında olmak, endişe, şirket ya da iş
135
concert
Ses bütünlüğü, ahenk, konser
136
Conciliate
Sakinleştirmek, gönlünü almak
137
conciliatory
Yapıştırıcı, uzlaştırıcı
138
Concise
Kısa ,özlü, küçük ,kompakt
139
conclusive
Son, kesin, inandırıcı
140
conclusively
Ikna ederek, inandırıcı bir şekilde
141
concoct
uydurmak, tertip etmek
142
concoction
uydurmasyon, tertip
143
Concord
Uyum, ahenk, dostluk
144
Concourse
Toplanma, açık alan, terminal Salonu
145
concrete
Somut varlık, Beton
146
concur
Razı olmak, mutabık olmak
147
concussed
Baskı altında tutulan, Baskıdan acı çeken
148
concussion
Beyin sarsıntısı, şok, sarsıntı
149
condense
Sıvı hale dönüştürmek, kısaltmak, yoğunlaşmak, yoğunlaştırmak
150
condensation
Yoğunlaşma, gazdan sıvıya dönüşme, buğu
151
condescend
Tenezzül etmek, lütfetmek, küçümseme ile davranmak
152
condescension
Tenezzül, lütuf, lütfetme
153
Condition
Hastalık, sıkıntı, durum, koşul
154
condo
apartman dairesi
155
condolence
Başsağlığı, taziye
156
condo
Görmezlikten gelmek, Göz yummak, Affetmek
157
conducive
Faydalı, yardımcı--> (to)
158
conduct
Hareket ,davranış, düzenlemek, yapmak, idare etmek,yönlendirmek, yönetmek
159
conduct of something
Yönetim, idare, gidiş
160
cone
Koni, huni , Külah
161
confectionery
Şekerci dükkanı, şekercilik, pasta, Şekerleme
162
Confederacy
Birlik, Konfederasyon
163
confer
Vermek, bahşetmek, sunmak, görüşmek
164
confer
Vermek, bahşetmek, sunmak, görüşmek
165
Confession
Günah çıkarma, itiraf
166
confidant
Sırdaş dert ortağı ---> f. -> confidante*
167
confide
güvenmek, İtimat etmek --> (in, to)
168
confidential
Gizli, güvenilir
169
confidentially
Gizlice
170
confidentiality
Gizlilik
171
configuration
Biçim, şekil, düzenleme, gruplaşma, yapılanış
172
confine
Sınırlamak, tutmak, hapsetmek
173
be confined to
Bir şeyle sınırlı kalmak
174
confines
Bir şeyin azami sınırları
175
Be confirmed to
Kiliseye kabul edilmek
176
confiscate
Kanunen el koymak, haczetmek
177
confiscation
El koyma, haciz
178
Conformity
Uygunluk, uyum, benzerlik, uyma
179
conformist
toplum kurallarını çiğnemeyen kişi
180
confound
Şaşırtmak, kafasını karıştırmak, bozmak
181
confront
Yüz yüze getirmek, yüzleştirmek, karşılaştırmak karşı koymak
182
to be confronted by / with
Zor bir durumla karşı karşıya olmak zor durumda kalmak
183
confrontation
Yüzleşme karşılaşma
184
confrontational
Çatışmacı
185
congeal
dondurmak, pıhtılaşmak, katılaşmak
186
Count against
Başarısız yapmak
187
Count in
Bir kimseyi bir faaliyetin içine dahil etmek
188
Count on
Güvenmek, tahmin etmek
189
Count something out
Tek tek saymak
190
Count someone out
Bir faaliyetten birini çıkarmak, hariç tutmak
191
Count up
Bir araya getirmek, toplamak
192
Countenance
Desteklemek, teşvik etmek, uygun bulmak, insan yüzü, Sima, Çehre
193
Counter
Tezgah ,servis yapılan yer, sayaç, engellemek, karşı koymak, karşılık vermek ,karşı, zıt
194
Be / run counter to
ters etki yaratmak
195
Counteract
Karşı koymak, mukabele etmek
196
Counteraction
Karşı koyma
197
Counterbalance
Karşılamak, eşit güçle karşı koymak, eş ağırlık, karşılık
198
Counterclockwise
Saat yelkovanının ters yönünde
199
Counter feet
Sahte taklit
200
Counterfeiter
Kalpazan
201
Counterpart
Benzer, eş, karşılık, suret, meslektaş