Konnektoren Flashcards
(7 cards)
andernfalls
⸻
- Almanca: andernfalls (bağlaç / Konjunktion)
Türkçesi:
• aksi takdirde
• bunun yerine
• başka bir şekilde
• yoksa
• aksi durumda
İngilizce anlamları:
• otherwise
• if not
• in that case
• or else
„Andernfalls“ kelimesi, bir koşulun gerçekleşmemesi durumunda, farklı bir sonuç ya da olasılığın meydana geleceğini belirtmek için kullanılır. Bu bağlaç, iki olasılık arasında bir seçim yapmayı ifade eder.
⸻
- Almanca Zıt ve Benzer Anlamlılar
Benzer Anlamlılar (Synonyme):
• sonst (aksi takdirde)
• oder (veya)
• im anderen Fall (diğer durumda)
• andernfalls ile neredeyse eş anlamlıdır, fakat kullanımı farklı bağlamlarda olabilir.
Zıt Anlamlılar (Antonyme):
• „andernfalls“ kelimesine tam bir zıt anlamlı yoktur çünkü bu bağlaç şartlı bir durum ifade eder, ancak bağlamdan bağımsız olarak doğrudan zıtlık oluşturulamaz.
⸻
- C1 Düzeyinde 5 Almanca Örnek Cümle + Türkçe Anlamları
- Du musst deine Hausaufgaben machen, andernfalls bekommst du keine Belohnung.
→ Ödevini yapmalısın, aksi takdirde ödül almazsın. - Er muss schnell arbeiten, andernfalls wird er die Frist verpassen.
→ Hızlı çalışması gerek, yoksa süreyi kaçıracak. - Andernfalls müssen wir die Veranstaltung absagen.
→ Aksi takdirde etkinliği iptal etmek zorunda kalacağız. - Komm rechtzeitig, andernfalls musst du draußen warten.
→ Zamanında gel, aksi takdirde dışarıda beklemen gerekecek. - Ich würde die Reise empfehlen, andernfalls könntest du etwas verpassen.
→ Seyahati tavsiye ederim, yoksa bir şey kaçırabilirsin.
- Du musst deine Hausaufgaben machen, andernfalls bekommst du keine Belohnung.
⸻
demnach
⸻
- Almanca: demnach (bağlaç / Konjunktion)
Türkçesi:
• buna göre
• o halde
• bunun sonucunda
• dolayısıyla
• o zaman
İngilizce anlamları:
• accordingly
• therefore
• thus
• as a result
• consequently
„Demnach“ kelimesi, daha önce belirtilen bir duruma veya sonucu çıkaran bir önermeye dayalı olarak bir sonuca varmak için kullanılır. Genellikle bir açıklama veya açıklayıcı cümle öncesinde yer alır.
⸻
- Almanca Zıt ve Benzer Anlamlılar
Benzer Anlamlılar (Synonyme):
• deshalb (bu yüzden)
• daher (bu nedenle)
• folglich (sonuç olarak)
• also (yani)
• somit (böylece)
Zıt Anlamlılar (Antonyme):
• „Demnach“ kelimesinin doğrudan bir zıt anlamlısı yoktur, ancak bağlamda zıtlık oluşturabilecek bağlaçlar şunlar olabilir:
• trotzdem (yine de)
• jedoch (ancak)
⸻
- C1 Düzeyinde 5 Almanca Örnek Cümle + Türkçe Anlamları
- Er hat die Prüfung bestanden, demnach kann er den Kurs abschließen.
→ Sınavı geçti, dolayısıyla kursu tamamlayabilir. - Sie war krank, demnach konnte sie nicht zur Arbeit kommen.
→ O hastaydı, o yüzden işe gelememişti. - Demnach ist das Projekt pünktlich abgeschlossen worden.
→ Buna göre proje zamanında tamamlanmış oldu. - Die Umfrageergebnisse sind eindeutig, demnach sollten wir die Strategie anpassen.
→ Anket sonuçları açık, bu yüzden stratejiyi uyarlamalıyız. - Er hat den Vertrag unterschrieben, demnach gilt er als bindend.
→ Sözleşmeyi imzaladı, dolayısıyla bağlayıcı kabul edilir.
- Er hat die Prüfung bestanden, demnach kann er den Kurs abschließen.
⸻
sonst
⸻
- Almanca: sonst (bağlaç / Adverb)
Türkçesi:
• aksi takdirde
• yoksa
• başka türlü
• yoksa (olumsuz sonuç)
İngilizce anlamları:
• otherwise
• else
• in other cases
• if not
• or else
„Sonst“ kelimesi genellikle bir koşuldan sonra gelen olumsuz sonuçları ifade eder ve şartlı bir durumu belirtmek için kullanılır. Ayrıca, “başka bir şey” veya “başka türlü” anlamlarında da kullanılabilir.
⸻
- Almanca Zıt ve Benzer Anlamlılar
Benzer Anlamlılar (Synonyme):
• andernfalls (aksi takdirde)
• sonst noch (başka bir şey)
• im anderen Fall (başka durumda)
Zıt Anlamlılar (Antonyme):
• natürlich (tabii, doğal olarak)
• auf jeden Fall (her durumda)
⸻
- C1 Düzeyinde 5 Almanca Örnek Cümle + Türkçe Anlamları
- Du musst pünktlich kommen, sonst verpasst du den Beginn des Films.
→ Zamanında gelmelisin, yoksa filmin başını kaçırırsın. - Ich habe keine Zeit für weitere Diskussionen, sonst komme ich zu spät.
→ Daha fazla tartışmaya vaktim yok, yoksa geç kalırım. - Die Aufgabe muss bis morgen erledigt sein, sonst gibt es Konsequenzen.
→ Görev yarına kadar tamamlanmalı, aksi takdirde sonuçları olur. - Sonst noch etwas, was du mir mitteilen möchtest?
→ Başka bir şey var mı, bana söylemek istediğin? - Vergiss nicht, deinen Schlüssel mitzunehmen, sonst kannst du nicht ins Haus.
→ Anahtarını almayı unutma, yoksa eve giremezsin.
- Du musst pünktlich kommen, sonst verpasst du den Beginn des Films.
⸻
folglich
⸻
- Almanca: folglich (bağlaç / Konjunktion)
Türkçesi:
• dolayısıyla
• sonuç olarak
• bu yüzden
• bunun sonucu olarak
• bununla birlikte
İngilizce anlamları:
• therefore
• consequently
• as a result
• thus
• hence
„Folglich“ kelimesi, bir önceki cümle veya durumdan doğrudan bir sonuç çıkarma anlamına gelir ve genellikle mantıklı bir sonuca ulaşmayı ifade eder.
⸻
- Almanca Zıt ve Benzer Anlamlılar
Benzer Anlamlılar (Synonyme):
• demnach (dolayısıyla)
• deshalb (bu yüzden)
• daher (bu nedenle)
• somit (böylece)
• also (yani)
Zıt Anlamlılar (Antonyme):
• jedoch (ancak)
• trotzdem (yine de)
• aber (ama)
⸻
- C1 Düzeyinde 5 Almanca Örnek Cümle + Türkçe Anlamları
- Er hat die Prüfung nicht bestanden, folglich muss er sie wiederholen.
→ Sınavı geçemedi, dolayısıyla onu tekrar yapması gerekiyor. - Der Vertrag wurde nicht unterschrieben, folglich ist er nicht gültig.
→ Sözleşme imzalanmadı, sonuç olarak geçerli değil. - Es regnet stark, folglich werden wir den Ausflug absagen müssen.
→ Şiddetli yağmur yağıyor, bu yüzden gezimizi iptal etmek zorunda kalacağız. - Sie haben ihre Hausaufgaben nicht gemacht, folglich bekommen sie eine Strafe.
→ Ödevlerini yapmadılar, dolayısıyla ceza alacaklar. - Er ist zu spät gekommen, folglich hat er den Anfang der Besprechung verpasst.
→ Geç geldi, bu yüzden toplantının başını kaçırdı.
- Er hat die Prüfung nicht bestanden, folglich muss er sie wiederholen.
⸻
somit
⸻
- Almanca: somit (bağlaç / zarf)
Türkçesi:
• Böylece
• Bu nedenle
• Sonuç olarak
• Dolayısıyla
İngilizce anlamları:
• therefore
• thus
• hence
• as a result
„Somit“, bir sonuç veya mantıksal çıkarım bildiren bağlaçtır. Genellikle iki cümleyi birbirine bağlayarak bir eylemin sonucunu ya da mantıklı sonucunu ifade eder.
⸻
- Benzer ve Zıt Anlamlılar
Benzer Anlamlılar (Synonyme):
• folglich
• daher
• deshalb
• infolgedessen
• aus diesem Grund
Zıt Anlamlılar (Antonyme):
• trotzdem (yine de)
• jedoch (ancak)
• dennoch (buna rağmen)
⸻
- C1 Düzeyinde 5 Almanca Örnek Cümle + Türkçe Anlamları
- Er hat alle Prüfungen bestanden, somit steht dem Abschluss nichts mehr im Wege.
→ Tüm sınavları geçti, dolayısıyla mezuniyetin önünde hiçbir engel kalmadı. - Die Nachfrage ist stark gestiegen, somit müssen die Produktionszahlen erhöht werden.
→ Talep önemli ölçüde arttı, bu nedenle üretim sayıları artırılmalı. - Sie hat viel Erfahrung, somit ist sie die ideale Kandidatin für die Stelle.
→ Çok fazla deneyimi var, bu da onu bu pozisyon için ideal aday yapıyor. - Der Vertrag wurde nicht unterzeichnet, somit tritt er nicht in Kraft.
→ Sözleşme imzalanmadı, bu nedenle yürürlüğe girmiyor. - Er hat das Projekt erfolgreich abgeschlossen, somit erhält er die volle Förderung.
→ Projeyi başarıyla tamamladı, bu yüzden tam teşvik alıyor.
- Er hat alle Prüfungen bestanden, somit steht dem Abschluss nichts mehr im Wege.
⸻
außer wenn
„außer wenn“ Almanca bir bağlaçtır ve „ancak, eğer“ anlamına gelir. Bu ifade, bir durumun istisnasını belirtmek için kullanılır. Yani, bir şeyin geçerli olduğu bir durumda sadece belirli bir koşul altında geçerli olacağını ifade eder.
⸻
- Anlamı ve Kullanımı
• „außer wenn“ genellikle olumsuz bir bağlamda kullanılır ve belirli bir koşul dışında bir şeyin geçerli olacağını belirtir.
Örnek:
„Ich gehe spazieren, außer wenn es regnet.“
→ Yürüyüşe çıkıyorum, ancak eğer yağmur yağarsa çıkmam.
Burada „außer wenn“ ifadesi, yağmur yağarsa yürüyüş yapmayacağını belirten bir istisna durumu ifade eder.
⸻
- Benzer Anlamlılar (Synonyme)
• „es sei denn, dass“
• „außer, dass“
Örnek:
„Ich komme, es sei denn, dass ich verhindert werde.“
→ Gelirim, ancak eğer engellenirsem gelmem.
⸻
- C1 Düzeyinde 5 Almanca Örnek Cümle + Türkçe Anlamları
- „Er ist immer pünktlich, außer wenn es im Verkehr Störungen gibt.“
→ O her zaman dakiktir, ancak trafik aksaklıkları olduğunda geç kalabilir. - „Wir gehen heute Abend ins Kino, außer wenn es einen Notfall gibt.“
→ Bu akşam sinemaya gideceğiz, ancak acil bir durum olursa gitmeyebiliriz. - „Die Kinder dürfen draußen spielen, außer wenn es zu dunkel wird.“
→ Çocuklar dışarıda oynayabilir, ancak hava karardığında oynamalarına izin verilmez. - „Ich esse alles, außer wenn ich sehr müde bin.“
→ Her şeyi yerim, ancak çok yorgun olduğumda yemek yemem. - „Der Zug fährt pünktlich, außer wenn es einen Streik gibt.“
→ Tren zamanında hareket eder, ancak grev olduğunda gecikebilir.
- „Er ist immer pünktlich, außer wenn es im Verkehr Störungen gibt.“
⸻
„Außer wenn“ ifadesi, günlük dilde sıkça kullanılan ve mantıklı bir istisna durumu belirtmek için kullanılan yaygın bir yapı olup, genellikle olumsuz bir bağlamda kullanılır.
es sei denn
„es sei denn“ Almanca bir bağlaçtır ve „ancak, eğer“ ya da „şu koşulda hariç“ anlamlarına gelir. Bu ifade, belirli bir durumun istisnasını belirtmek için kullanılır ve genellikle bir cümlenin sonuna gelir.
⸻
- Anlamı ve Kullanımı
„es sei denn“ bağlacı, koşullu istisnaları ifade etmek için kullanılır. Yani, bir şeyin geçerli olduğunu belirtir ancak yalnızca belirli bir koşulda geçerli olamayacağını belirtir.
Örnek:
„Ich komme, es sei denn, dass es regnet.“
→ Gelirim, ancak yağmur yağarsa gelmem.
Bu örnekte, kişi yağmur yağarsa gelmeyecek, ancak diğer her durumda gelmeye devam edecektir. Burada „es sei denn“ istisna durumunu ifade eder.
⸻
- Benzer Anlamlılar (Synonyme)
• „außer wenn“
• „es sei denn, dass“ (Bu kullanım daha yaygındır ve aynı anlamı taşır)
Örnek:
„Ich werde kommen, es sei denn, dass etwas dazwischen kommt.“
→ Gelirim, ancak bir şey engel olursa gelmem.
⸻
- C1 Düzeyinde 5 Almanca Örnek Cümle + Türkçe Anlamları
- „Ich gehe morgen zur Arbeit, es sei denn, dass ich krank werde.“
→ Yarın işe gideceğim, ancak hasta olursam gitmem. - „Sie ist immer freundlich, es sei denn, dass sie müde ist.“
→ O her zaman naziktir, ancak yorgunsa nazik olmayabilir. - „Wir können das Projekt abschließen, es sei denn, dass es neue Probleme gibt.“
→ Projeyi bitirebiliriz, ancak yeni problemler çıkarsa bitiremeyiz. - „Ich fahre in den Urlaub, es sei denn, dass ich wichtige Arbeit habe.“
→ Tatile gideceğim, ancak önemli bir işim olursa gitmem. - „Er kommt mit, es sei denn, dass er zu beschäftigt ist.“
→ O da bizimle gelecek, ancak çok meşgul olursa gelmeyebilir.
- „Ich gehe morgen zur Arbeit, es sei denn, dass ich krank werde.“
⸻
„Es sei denn“ ifadesi, mantıklı bir istisna durumu ve koşullu çıkarım yapmak için yaygın kullanılan bir yapıdır. Eğer cümlenin sonuna gelir ve anlamda bir istisna belirtir.